Bir kamu kuruluşundaki toplam kalite yönetimi

advertisement
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi
Istanbul University Journal of the School of Business Administration
Cilt/Vol:39, Sayı/No:1, 2010, 106-124
ISSN: 1303-1732 – www.ifdergisi.org © 2010
Bir kamu kuruluşundaki toplam kalite yönetimi uygulamalarının
değerlendirilmesi
Necdet Özçakar 1
Üretim Anabilim Dalı,
İşletme Fakültesi
İstanbul Üniversitesi, İstanbul, Türkiye
Özet
Toplam Kalite Yönetimi geçmiş yıllarda iş dünyasında çok popüler olmuş bir kavramdır.
Çeşitli araştırmalar, çalışanların toplam kalite yönetimi uygulamaları konusundaki
değerlendirmelerinin toplam kalite yönetiminin başarısı için büyük önem taşıdığını
göstermiştir. Toplam kalite yönetiminin kamu kuruluşlarında uygulanması özel sektörde
uygulanmasına göre her iki sektörün doğasından kaynaklanan farklılıklar içermektedir. Bu
araştırmanın amacı bir kamu kuruluşunda çalışan personelin toplam kalite yönetimi
uygulamaları konusundaki değerlendirmelerini ve değerlendirmelerindeki farklılığın
nedenlerini incelemektir. Araştırmanın sonucu eğitim düzeyi farklı olan çalışanların toplam
kalite yönetimi uygulamaları ile ilgili değerlendirmelerinin farklılaştığını göstermektedir.
Anahtar Sözcükler: Toplam kalite yönetimi, kamu sektörü, kalite.
Assessment of total quality management practices in a public organization
Abstract
Total quality management has been very popular within the business world in last
decades. Various researches showed that employees’ assessments about total quality
management practices have a great importance on the success of total quality
management implemention. However the implemention of total quality management in
public organizations is quite different than its implemention in private sector because of
different natures of each sector. The aim of this research is to analyze the assessments
and the reasons for different assessments of employees of a public organization about
total quality management practices. The findings of the research show that employees
that have different education levels have different asessments about total quality
management practices.
Keywords: Total quality management, public sector, quality.
1. Giriş
Günümüzdeki küreselleşmenin bir yansıması olarak tüm kurumlar büyük bir değişim
yaşamak zorunda kalmışlardır. Müşteri beklentilerinin sürekli artması, müşterilerini
memnun etmeye ve elde tutmaya çalışan kurumların toplam kalite yönetim felsefesine
sıkı sıkıya sarılmalarına neden olmuştur. Kalite artık, kendilerine mal ya da hizmet
sunulan müşterilerin göz önünde bulundurdukları temel değişkendir. Özel sektördeki
değişim rüzgârının kamu sektörünü de etkilemesi sonucunda son yıllarda kamu
kuruluşlarının kaliteye olan ilgilerinde önemli artışlar gözlenmektedir.
1
[email protected] (N. Özçakar)
106
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
2. Kalite ve Toplam Kalite Yönetimi
Kalite (Qualites) Latince “nasıl oluştuğu” anlamına gelen “qualis” kelimesinden
gelmektedir. Esasta kalite sözcüğü hangi ürün ve hizmet için kullanılıyorsa, onun
gerçekte ne olduğunu belli etmek amacını taşımaktadır. Kalite, genel olarak günlük
konuşmalarda üstünlüğü ve iyiliği, diğer bir deyişle kaliteye konu olan ürün ve hizmetin
iyi niteliklerinin olduğunu belirtir. Bu bakımdan da kalite, subjektif (kişisel) değerleri
içermektedir. Subjektif değerlendirmeden oluşan kalite anlayışı kişiden kişiye, yöreden
yöreye ya da ülkeden ülkeye çok sayıda faktörün etkisi altında değişik yapı
göstermektedir. Bu nedenlerle tüketicinin ürün ve hizmetler için kullandıkları kalite
kelimesinin ifade edeceği anlamlar da farklı olabilmektedir [1].
Kalite, geçmişte de var olan bir olgu olmasına karşın, günümüzde insanların ve
kurumların en fazla değer biçtikleri konulardan birisi olmuştur. Bugünün küresel rekabet
ortamında, gerek özel gerekse de kamu kuruluşlarının öncelikli hedeflerini kalite
düzeylerini ve standartlarını geliştirmek oluşturmaktadır. Bunda etkili olan en önemli olan
etkenler şüphesiz, kurumların ürün ve hizmetlerini sürekli gelişime odaklı biçimde
geliştirmeleri ve artan yoğun rekabet ortamıdır. Kalite kavramını ele alan kalite guruları,
kavramın farklı boyutlarına vurgu yapmışlardır. Kalitenin öncülerinden bazılarının kalite
kavramına ilişkin görüşleri ise şu şekildedir. “Kalite, amaca uygunluk ve en düşük
maliyetle ve pazara uygun şekilde tahmin edilebilir ve güvenilir istikrar düzeyidir”
(Deming). “Kalite, kullanıma uygunluktur” (Juran). “Kalite, ihtiyaçlara uygunluktur”
(Crosby). “Kalite, ürünün sevk edildiği zamandan topluma ulaşıncaya kadar verilen
kayıptır” (Taguchi). “Kalite, en ekonomik, en kullanışlı ve tüketiciyi daima tatmin eden
kaliteli ürünü geliştirmek, tasarımını yapmak, üretmek ve satış sonrası hizmetlerini
vermektir” (Ishikawa) [2].
Kalite tanımları bunlarla sınırlı değildir; kalite ile ilgili ayrıca şu tanımlama ve açıklamalar
da yapılabilir. “Kalite bir mamul veya hizmet hakkında müşterisi ya da kullanıcısı
tarafından verilen hükümdür”. Yani, mamul ya da hizmetin, müşteri veya kullanıcıların
ihtiyaç ve beklentilerine ne derecede cevap verdiğidir. Ayrıca, “Pahalı mal ya da hizmet
her zaman kaliteli anlamına gelmez” yani, aradığımız özellikleri bulma ümidiyle satın
aldığımız mal ya da hizmetler her zaman bu beklentimizi karşılamayabilir. JIS yani Japon
Sanayi Standartları Komitesi’nin tanımına göre, “kalite, ürün ya da hizmeti, en ekonomik
yoldan üreten ve tüketici isteklerine cevap veren bir üretim sistemidir”. ISO 9000
standardındaki tanımına göre ise, “kalite, bir ürün ya da hizmetin, belirlenen ya da
olabilecek ihtiyaçları karşılama kabiliyetine dayanan özelliklerinin toplamıdır” [3].
Günümüzün rekabetçi ortamında kendini geliştirerek değişen koşullara uyum sağlayan,
özellikle müşteri memnuniyetindeki değişmeleri zamanında yakalayıp, hayatta kalmak ve
başarılı olmak isteyen kurumlar için toplam kalite yönetimi, esasen bir yönetim
tekniğinden çok bir yönetim felsefesidir. Toplam Kalite Yönetimi, bir kuruluştaki herkesin
katılımı ile süreçlerin ve bu süreçlerden oluşan ürün ve hizmetlerin sürekli
iyileştirilmesine, bu ürün ve hizmetlerin sunulduğu iç ve dış müşterilerin gereksinim ve
beklentilerinin karşılanması ve aşılmasına yönelik bir yönetim biçimidir [4].
Toplam Kalite Yönetimi, bir kuruluşun tüm süreçlerinde kaliteyi artırmak, geliştirme ve
yaratıcılık için tüm çalışanların katılımı, planlı sistematik yaklaşım ve sürekli gelişme,
iyileştirme yolu ile müşterilerin memnuniyetini sağlamak olarak özetlenebilir. Toplam
kalite yönetimi, akılcı bir yönetim anlayışı çerçevesinde, üretilecek olan ürün/hizmet,
önceden belirlenmiş amaç ve standartlara uygun bir biçimde ve nitelikte elde edilmesini
hedefler [5]. Toplam Kalite Yönetimi, bir organizasyon içinde kaliteyi odak olarak alan,
organizasyonun bütün üyelerinin katılımına dayanan, müşteri memnuniyeti yolu ile uzun
vadeli başarıyı amaçlayan ve organizasyonun bütün üyelerine ve topluma yarar sağlayan
bir yönetim yaklaşımı olarak tanımlanabilmektedir [6].
107
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
Günümüze ulaşıncaya dek uzun bir gelişme evrensinden geçen toplam kalite yönetimi,
insanlığın ve örgütlerin yaşadığı değişim ve gelişmeler doğrultusunda her geçen gün
örgütler tarafından yaygın olarak uygulanmaktadır. Yaşanan her değişim ve yenilik, bu
felsefeye yeni boyutlar kazandırmaktadır ve kuskusuz kazandırmaya da devam edecektir.
TKY’nin sürekli iyileştirme ve gelişmeyi gerekli kılması, bu yönetim anlayışının zaman
içinde demode olması bir yana yeni yönetim felsefelerinin gelişmesine de önderlik
edeceğini düşündürmektedir [7].
Kalite kavramı günümüz toplumunun ve toplumsal kurumlarının en önemli sloganı haline
gelen kavramlarından birisidir. Küreselleşme süreci, devletin küçültülmesini beraberinde
getirirken, yönetimdeki yeni anlayışlar, halkın devletten beklentilerini de bir ölçüde
arttırmıştır. Günümüzde devletten beklenen hizmetlerin kaliteli olması istenmektedir.
Kamu sektöründe özelleştirme ve yerel yönetimlere yetki devriyle birlikte halkın daha
kaliteli hizmet sunumu bekleme talepleri de artmış bulunmaktadır. Kamu sektörünün bilgi
teknolojilerinin getirdiği hızlı ve etkin hizmet sunma imkânlarından kendisini alıkoyması,
bu gelişmelerin dışında kendisini tutması mümkün değildir [8]. Özel sektördeki
yeniliklerin kamu sektörüne aktarılması aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak
kabul edilmektedir. Kamu örgütlerinin sunduğu mal ve hizmetlerin son kullanıcıları
vatandaşlar olmaktadır. Bu açıdan, onların, sunulan mal ve hizmetler hakkındaki görüşleri
önem taşımaktadır. Kullanıcı odaklı ya da vatandaş odaklı bir kamu hizmeti anlayışı artık
bir lüks değil herkesin beklentisi olmuştur. Bu beklentilere cevap verebilmenin en iyi yolu
olarak da toplam kalite yönetimine geçmek gösterilmektedir [9].
3. Toplam Kalite Yönetiminin Temel İlkeleri
Toplam kalite yönetim felsefesi ancak tüm ilkeleri ile benimsenip uygulandığı takdirde
tutarlı, başarılı ve kalıcı olur. Bu çalışmada göz önüne alınan, toplam kalite yönetiminin
temel ilkeleri şu şekildedir.







Liderlik
Performans ölçümü
Ekip çalışması
Sürekli gelişme
Hataların önlenmesi
Eğitim
Müşteri odaklılık
3.1. Liderlik
Liderlerin yönetim anlayışları ile tutum ve davranışları kalite kültürünün şekillenmesinde
çok önemli bir etkiye sahiptir. Liderler, kalite kültürünün temel özelliklerini belirlemede ve
kültür gelişimi faaliyetlerinde aktif bir şekilde yer almalıdırlar. Liderlik Deming, Malcolm
Baldrige ve EFQM gibi kalite modellerinin en önemli kriterlerindendir [10]. Liderler EFQM
mükemmellik modeline göre kuruluşun misyon, vizyon ve değerlerini oluştururlar ve bir
mükemmellik kültürü doğrultusunda örnek olurlar. Sürekli iyileştirme çalışmalarında
kişisel olarak rol alırlar. Liderler müşterilerle, kurumun işbirliği yapılan kuruluşlarla ve
toplumun temsilcileri ile olan ilişkileri yürütürler. Tüm çalışanlarla katılımcı bir işbirliği
gerçekleştirerek mükemmellik kültürünü yayarlar [11].
Kalite kültürünün oluşturulmasında ve sürdürülmesinde, üst yönetim çok önemli bir role
sahiptir. Üst yönetimin kalite çalışmalarına olan desteği, işletme içinde bir kalite
kültürünün oluşturulması açısından çok önemli bir başlangıç noktasıdır. Aksine bir
durumda, sürdürülen çalışmaların kalıcı olması mümkün değildir [12].
Toplam kalite yönetiminde, kalite konusundaki nihai sorumluluk üst yönetimdedir; bu
nedenle, toplam kalite yönetimine geçilmesi sürecinde gerçekleşecek değişimin ve
108
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
oluşturulacak kalite kültürünün üst yönetimin destek ve liderliği olmadan gerçekleşmesi
çok güçtür [13]. Liderler, kalite kültürünün gereklerine uygun bir şekilde davranarak
çalışanlara örnek olmalı; kurumdaki kalite felsefesi gereği sürekli iyileştirme
faaliyetlerinin içinde bulunmalı ve çalışanların iyileştirme faaliyetlerine katılımını teşvik
etmelidir. Kaliteyi ve sürekli iyileştirmeyi kararlı bir şekilde destekleyen bir liderlik
yaklaşımı, kurumdaki çalışanlara örnek olarak kurumu başarıya taşıyacaktır [14].
Önceden saptanmış amaçları gerçekleştirmeye yönelik olarak insanları harekete geçiren
önder kişilik olarak tanımlanan liderliğin özellikleri; tarihsel gelişim süreci içerisinde,
otokratik liderlikten demokratik liderliğe doğru yönelim göstermiştir. Toplam kalite
yönetimi uygulamalarının başarıya ulaşabilmesi için otokratik yönetim ya da liderliğin
yerine demokratik, katılımcı yönetim ve liderliğin geçerliliği savunulmaktadır. Bu amaçla
toplam kalite yönetimi, vizyon sahibi ve esinlendirici bir liderliği benimsemektedir [15].
Liderliğin etkililiği ve örgütsel başarısı, ortaya konulan liderlik kalitesi ile de paralellik
göstermektedir. Toplam kalite yönetimi, yalnızca belli bir bölüm, kişi ya da grubun gayret
ve faaliyeti ile değil, mükemmel bir liderlik ve yönetim becerisi ile başarılı olabilir [16].
Toplam kalite yönetiminde liderden; bir vizyon çizmeyi başarmak, etkili ve işlevsel
iletişim kurmak, vizyon ve misyona uygun politika ve stratejiler geliştirmek, değişime
karşı direnci kırmak, çalışmalara politik destek oluşturmak ve iş görenleri güdüleme gibi
özelliklere sahip olması beklenmektedir [17].
Ülkemizde kamu kuruluşlarına bakıldığında, yöneticilerin kendilerini sadece atandıkları üst
kişi ya da kurumlara karşı sorumlu hissettikleri; bu nedenle de astlarına karşı genellikle
ilgisiz ve kayıtsız kaldıkları görülmektedir. Böylece otoriter, kararlara katılımın olmadığı /
olamadığı, kararların gizli alındığı bir yönetim anlayışı ile karşı karşıya kalınmaktadır [18].
Ancak, son yıllarda birçok kamu kuruluşunda çeşitli kalite çalışmalarına başlanmasıyla
birlikte; kuruluşların yöneticilerinin çalışanlarına karşı çeşitli liderlik özellikleri sergileyen
davranışlar içine girdikleri görülmeye başlanmıştır.
3.2. Performans Ölçümü
İş görenin bir kurum içindeki başarısını, bireyin kişisel özellikleri ve yetenekleri ile işini
başarma arzusu, yönetimin bu arzuyu harekete geçirme kabiliyeti ve sağlanan çalışma
ortamı belirler. Yönetici oluşturduğu ortam içerisinde, emrindeki işgücünün
gerçekleştirdiği sonuçları bilmek ve kontrol altında tutmak arzusunda olduğuna göre;
gelişen zaman içerisinde, bireysel veya grup olarak çalışanların etkinliklerini bilmek
isteyecektir. İşte bu istek, performans değerleme arzusu; yapılan çalışma da, performans
değerlemedir [19]. Bazı kaynaklarda “işgören değerlendirmesi”, “başarı değerlendirmesi”,
“verimliliğin değerlendirilmesi”, “çalışanın değerlendirilmesi” ya da kamu kuruluşunda
olduğu gibi “tezkiye”, “sicil” gibi kavramlarla anlatılan performans değerleme, çalışanların
yeteneklerinin işin nitelik ve gereklerine ne ölçüde uyduğunu araştıran, çalışanların işteki
başarısını saptamaya çalışan objektif analizler olarak tanımlanabilir [20].
Günümüzde hemen hemen her kurum artık, insan kaynaklarını çok etkili bir şekilde
kullanması gerektiğinin farkına varmaya başlamıştır. Son yıllarda ülkemizde de, tüm
dünyada olduğu gibi organizasyonlar açısından büyük öneme sahip insan kaynakları
uygulamalarından performans değerlendirmeleri ile ilgili çalışmaların sayısı, çalışanların
performanslarını artırmak adına yaşanan bazı problemlerden dolayı, giderek artmıştır
[21].
Performans değerlendirme kurumda görevi ne olursa olsun bireylerin çalışmalarının,
etkinliklerinin, eksikliklerinin, yeterliliklerinin ya da yetersizliklerinin bir bütün olarak tüm
yönleri ile gözden geçirilmesidir. Performans değerlendirmede, belirli bir görev ve iş
tanımı çerçevesinde; bireyin bu iş ve görev tanımını ne düzeyde gerçekleştirdiği;
çalışanın tanımlanmış olan görevlerini belirli bir zaman dilimi içinde gerçekleştirme düzeyi
109
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
belirlenmeye çalışılır. Böylece kişi, kendi çalışmalarının sonuçlarının bir anlamda çıktılarını
görür ve bireysel başarısının sonuçlarını değerlendirir. Elde edilen sonuçlara göre kişiye
yönelik başarı beklentisinin ne oranda gerçekleştiği belirlenmiş olur [22]. Yüksek başarıyı
hedefleyen tüm kurumlarda mal veya hizmet üretiminde temel faktör insan olup, insan
faktöründen etkin olarak faydalanabilmenin temel ölçütlerinden birisi de performans
değerlendirmedir. Gelişen teknoloji ve artan rekabet ortamında kurumlar eldeki
kaynakları optimum bir şekilde kullanarak maliyetleri aşağıya çekmeye çalışırken mevcut
insan kaynağından da en yüksek verimi elde etmek zorundadırlar [23].
Performans yönetim sisteminin 1980’den sonra toplam Kalite Yönetimi ile ön plana
çıkmasıyla performans değerlendirme farklı bir boyut kazanmıştır. Daha önce sadece
yılda bir defa olarak gerçekleştirilen ve işletmelerin verimliliklerinin artışında iş görenlere
düşen görevi yerine getirip getirmediklerinin öğrenilmesi için yapılan çalışma günümüzde
performans değerlendirmesinin bir parçası haline gelmiştir. Toplam kalite yönetiminin
başarısının arkasında insan faktörü bulunmaktadır. Toplam kalite yönetiminde yer alan
sürekli iyileşme, sorunların analizi ve çözümü ekip oluşturma, hedefleri belirleme ve
kalite sağlama gibi görevlerin kurum çapında yayılımının sağlanması ancak tüm
çalışanların katılımıyla sağlanabilir. Toplam Kalite Yönetimi, çalışanların iş yerlerinde en
iyi performansı göstermek istedikleri, yöneticinin de sistemi sürekli olarak iyileştirme
yoluyla onlara destek vermeye gönüllü olduğu bir yapılanma modeline dayalı olarak
gelişmiştir [24].
Kurumlarda performans değerlendirme sürecinde karşılaşılan en önemli sorun, bu süreçte
kullanılacak
faktörlerin
belirlenmesi
ve
bu
faktörlere
bağlı
olarak
çalışan
performanslarının objektif şekilde değerlendirilmesidir. Kurumda yer alan tüm çalışanların
çalıştıkları bölümlere bağlı olarak belirlenecek farklı faktörler temel alınarak
performanslarının değerlendirilmesi ve değerlendirme sürecinde bilimsel yöntemlerin
kullanılması bu sorun için uygulanabilecek önemli bir çözüm yaklaşımıdır [25].
Türkiye’deki kamu kuruluşlarındaki uygulama incelendiğinde, toplam kalite yönetimi
felsefesine uygun bir performans değerleme sisteminin uygulanmadığı görülmektedir.
Başarı değerlendirmesine yeterince önem verilmemesi nedeniyle, kamu hizmetlerinin
niteliğine ve kamu görevlilerinin yeterliliğine ilişkin önemli sorunlar yaşanmaktadır [26].
Kamu
kurumlarında
performans
değerlendirme
anlamında
kullanılan
“sicil”
uygulamasında, sonuçlar geri bildirim yoluyla açıklanmamaktadır. Geri bildirim
uygulanması durumunda, çalışanlar kendilerini geliştirme ve kurum için daha verimli
olabilme
şansına
sahip
olacaklardır
[27].
Türk
kamu
kesiminde
başarı
değerlendirmesinden etkin bir biçimde yararlanabilmek için; öncelikle yasal
düzenlemelerde değişiklik yapılmalıdır. Bunun yanında, çalışanların motivasyonunun
sağlanması
için
performans
standartları
oluşturulmalı,
çalışanların
geçmiş
performanslarına yönelik geri besleme sağlayacak bir değerleme sistemi tasarlanmalı ve
yönetime bu konu hakkında gerekli eğitim verilmelidir. Hem değerlendiren hem de
değerlendirilen personelin eğitilmesi ve kurumların kendi yapı ve hizmet özelliklerine
uygun değerleme sistemleri kurmaları gerekmektedir. Ayrıca, değerleme sürecinin ve
sonuçlarının ilgili kamu çalışanına karşı açık hale getirilmesi, değerleme sürecine
personelin, iş arkadaşlarının ve vatandaşların katılımının sağlanması, hizmet içi eğitim
kararları ve ücretlerle değerleme sonuçlarının ilişkilendirilmesi sağlanmalıdır. Diğer
yandan, yılda bir kez değerleme yerine değerlemeyi süreç olarak ele alan ve yıla yayılmış
bir uygulama sistemine geçilmeli ve personel rejimimizin ilkeleri arasında yer alan kariyer
ve liyakat ilkelerinin değerleme sonuçlarıyla doğrudan ilişkilendirilmesi yönünde
düzenlemeler getirilmelidir [28].
657 sayılı Devlet Memurları Kanununda personel performansının değerlemesine ilişkin
hususlar "Sicil" başlığı altında düzenlenmiştir. Devlet Memurları Kanununun sicil formu
örneği incelendiğinde, "görevde gösterilen başarının değerlendirilmesi"ne ilişkin soruların,
iş başarısından ziyade personelin işyeri düzeni ve iş arkadaşlarına uyumu ile amirin
110
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
emirlerine riayeti gibi "kişilik" yönünü değerlendiren sorular olduğu, başarıyı ve amaçları
gerçekleştirme derecesini ölçen görevsel ölçütler olmadığı görülmektedir. Personel
değerlendirme sistemi, yeniden gözden geçirilerek yeterlilik değerlendirmesini
gerçekleştirmek amacıyla, personelin performansını nesnel (objektif) biçimde ölçmeye
olanak kazandıracak performans standartları (zaman, miktar, kalite, maliyet standartları)
görevlerin özellikleri de göz önünde bulundurularak geliştirilmeli ve uygulamaya
konmalıdır [29].
3.3. Ekip Çalışması
Toplam Kalite Yönetiminin diğer bir temel ilkesi ise, problemin çözümünde, değişim ve
gelişim sağlanmasında, çalışanların enerjisinden faydalanılmasıdır. Bu yoğun rekabet
ortamında müşteri memnuniyeti; ürün veya hizmetin tasarımından sunumuna kadar tüm
süreçte, tüm çalışanların katılımıyla sağlanabilir. Buradaki katılımdan, sadece üst
yönetimde olan kişilerin değil, tüm örgüt çalışanlarının katılımı kastedilmektedir. Bu
şekilde çalışanlar, işin yapımına katılır ve bu konuda çeşitli alternatifler geliştirmeleri
sağlanırsa, yaptıkları işten daha çok zevk alırlar ve işlerini daha kaliteli yaparlar [30].
Ekip çalışması, ortak bir amaca ulaşmak için ekip elemanlarının birlikte çalıştığı bir
tekniktir. Ekip çalışmasını oluşturmak ve muhafaza etmek için tüm elemanları bir güven
ve açık iletişim atmosferine adapte ederek, ekibin toplam kalite yönetimi ortamında
çalışmasını sağlamak gerekir. Bireylerin kişiliklerine saygı gösterilmeli ve her elemanın
katkısı sağlanarak kişisel “kendine güven” mekanizması geliştirilmelidir. Kişiler her
durumda çok iyi dinlemeli, daha da önemlisi bireylere değil, problemlere, fırsatlara,
amaçlara ve göreve odaklanmalıdır [31].
Ekip çalışması toplam kalite yönetimi yaklaşımının en önemli ilkeleri arasındadır. Ekip
çalışması ile tüm işletme çalışanlarının, problem çözme, sürekli iyileştirme, kaliteyi
sağlama ve sürdürme çalışmalarına katılmaları istenir. Burada amaç bireysel olarak çok
sayıda fikir üretiminin ve öneri geliştirmenin sağlanması; bu görüş ve düşüncelerin
oluşturulacak ekip çalışmalarında değerlendirilerek işletmeye yararlı hale getirilmesidir.
Toplam kalite yönetiminde alt kademe çalışanlar ve işçilerin üretim süreci üzerinde daha
fazla etkisi bulunmakta ve bu nedenle elde ettikleri bilgiler de üst kademe çalışanlardan
daha fazla olmaktadır [32]. Toplam kalite yönetimi bünyesindeki tüm çalışanların
çalışmalara katılımını sağlamak için kullanılan en önemli araç, “kalite çemberleridir”. Bu
bağlamda kalite çemberleri, iyileşmeler önermek ve bunları tartışmak için genellikle
çalışma saatleri dışında düzenli olarak toplanan, aynı çalışma alanında görevli ve gönüllü
iş gören gruplarıdır[33]. Kalite çemberleri adıyla 1960'lı yıllarda Japonya'da uygulanmaya
başladıktan sonra işletmelere çok büyük katkılar sağladığı ortaya çıkmış ve bunun
sonucunda 1980'li yılların başlarında Amerika'da yeniden kullanılmaya başlanmıştır.
1980'li yılların ortasından günümüze kadar yaygınlaşarak gelerek binlerce işletme
tarafından başarı İle uygulanmıştır [34].
Toplam kalite yönetimi, kalite çemberleri gibi araçlarla, geleneksel "en iyi, tek yol"
yaklaşımını ortadan kaldırarak, en alt düzeyde çalışanlara bile yaratıcılıklarını ortaya
koyma, başarılı olma, bu başarıdan dolayı onurlandırılma, sorumluluk taşıma, bir gurubun
üyesi olma ve dikkate alınma imkânı tanımaktadır [35]. Kalite çemberlerinin temelinde,
çalışanların başlarındaki yönetici ile birlikte belirli dönemlerde toplanarak sorunları
çözmeye yönelik çalışması ve yöneticiler kadar çalışanların da bu çözümde katkıların
sağlanması ve söz sahibi olarak yer almalarıdır. Böylece, çalışanların kendilerini
ilgilendiren sorunlar hakkında fikir sahibi olmaları ve görüşlerini sunmaları
sağlanmaktadır. Ayrıca, hiç kimse bir işi yapan kadar iyi bilemeyeceği için kalite
çemberlerinde oluşturulan çözüm yollan da son derece başarılı sonuçlar vermektedir. Tabi
ki, kalite çemberlerinin çalışmasında serbest bir ortam yaratan yöneticilere de büyük
111
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
sorumluluk düşmektedir. Yöneticilerin diğer çalışanları teşviki ve güdülemesi önemli bir
rol oynamaktadır [36].
İşletme içinde kendi alanlarını ilgilendiren konularda çeşitli sorunları belirlemek,
incelemek ve çözümler sunmak için geliştirilen kalite çemberleri çalışan katılımını
sağlamanın bir yoludur. Kalite çemberlerini kurmanın nedenleri; hataları önlemek, iş
süreçleriyle ilgili maliyetleri düşürmek, verimliliği yükseltmek, iletişimi, problem çözme
yeteneğini geliştirme, motivasyonu artırmak ve kalite anlayışını örgüt kültürünün bir
parçası haline getirmektir. Kalite çemberlerinin yanı sıra çapraz-fonksiyonel takımlarda
kalite geliştirmede kullanılan diğer bir stratejidir. Çapraz-fonksiyonel takımların yeni ürün
geliştirmede ve dağıtım yönetiminde başarılı uygulamaları bulunmaktadır [37].
Genel olarak bakıldığı zaman, katılımcı yönetimle yapılmaya çalışılan karar verme
görevinin mümkün olan en alt düzey çalışanlara verilerek üst düzey yöneticilerin her
kararda yer almasını engellemek, böylece, üst düzey yönetimin önemli kararlara daha
çok zaman ayırmasını sağlamaktır. Alt düzeyde çalışanlar açısından bakıldığı zamanda,
karar verebilme yetkisine sahip olarak, gerektiğinde hızlı, zamanında ve doğru kararlar
alarak müşteri memnuniyetini üst düzeye çıkarmak gereklidir. Özellikle, hizmet
sektöründe müşterilerle birebir iletişim kuran çalışanlara bir takım kararlan verebilme
yetkisi verilmesi, sorunların kısa zamanda çözülebilmesi ve müşteri memnuniyetinin
hemen sağlanabilmesi açısından çok önemlidir [38].
Ekip çalışması açısından kamu kurumlarındaki uygulamalara bakıldığında, bireysel
çalışmanın esas olduğu görülmektedir. Zaman zaman gerçekleştirilen grup çalışmaları
toplam kalite yönetimi felsefesine uygun olarak gerçekleştirilen çalışmalar değildir. Kamu
kuruluşlarının bir biriminde alınan bir karardan diğer birimin haberi olmadığı; hatta aynı
birimdeki çalışanların bile haber olmadığı durumlar görülebilmektedir. Son zamanlarda,
kalite çalışmalarına başlayan bazı kamu kurumlarında toplam kalite yönetimi ya da
standartların gereklerinin yerine getirilmesi açısından ekip çalışmalarına başlandığı
görülmektedir. Bu gibi çalışmaların tüm kamu kurumları tarafından benimsenmesi
durumunda; kamu yönetiminde büyük bir değişimin yaşanacağı ve vatandaşa sunulan
hizmet kalitesinde çok önemli farklılıklar gözleneceği açıktır.
3.4. Sürekli Gelişme
İnsanı esas alan bir yönetim, insanların sınırsız güçlerinin gelişmesine izin veren bir
yönetim sistemidir. Çalışanların yaratıcılıklarını harekete geçirerek, farkı yaratanın insan
faktörü olduğu, makine, malzeme, teknoloji gibi donanımların bedeli karşılığı
alınabileceği, her kuruluş tarafından bilinmelidir. Kalite ayrıntılardadır ve en iyi çalışanlar
tarafından bilinir. Bu nedenle kurum içindeki çalışanların sürekli gelişmeye katılmaları
sağlanmalıdır [39]. Toplam kalite yönetiminin temeli de sürekli gelişmeye dayanır. Hedef
belli bir standardı tutturmak değil, seviyeyi sürekli ve hızlı bir tempoda geliştirmektir.
Sürekli gelişme faaliyetleri sonucu, müşteri memnuniyetinin artacağı varsayılır. Sürekli
gelişme, kurumun hedeflerine ulaşabilmek için yürüttüğü faaliyetlere ilişkin tüm
süreçlerde, varılan sonuç ne olursa olsun bununla tatmin olmayıp, sürekli daha iyiye
ulaşma çabasının kurumdaki tüm çalışanların katılımı ile gerçekleşmesidir [40].
Toplam Kalite Yönetimi sadece ürün ve hizmet kalitesiyle ilgili olmakla sınırlı değil,
günümüzün çağdaş bir yönetim anlayışıdır. Bunu uygulayan kuruluşların büyük bir farkla
üstünlük sağlamaları, Toplam kalite yönetiminin arkasında yatan Kaizen (sürekli gelişme)
olgusuna bağlıdır [41]. Sürekli gelişme, bir varış noktası değil, değişim konusunda sürekli
bir yolculuktur. Örgüt sorunlarına sonul bir çözüm aramak yerine, sürekli değişmenin bir
mükemmellik yolu olduğunu anlamak gereklidir. Sürekli gelişmeyi yaşam felsefesi haline
getiren örgütler, mevcut uygulamalarının sürekli gözden geçirilme ve güncelleştirilme
gereksinimi içinde olduğunu bilir ve uygulamalarının daima geliştirilebileceğini fark
ederler [42].
112
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
Sürekli iyileşme ve gelişme en yukarıdan en aşağıya kadar bütün kurum üyelerinin – ve
olabilirse müşterilerin – katılımını gerektirir. Kaizen felsefesinde TKY; sürece yönelik,
küçük adımlı, insana dayanan, bilgiyi paylaşan sürekli iyiyi arama çabasıdır. Kaizen’in
temel ilkesi şudur: “En iyi, iyinin düşmanıdır”. Sorunları saklamamak ve örtmemek
Kaizen uygulamalarının ön koşuludur [43]. Kaizen’in temel şartı mevcut durumu yetersiz
bulup daha ileri götürmektir. Daha iyi ve kaliteli sonuçlar elde edebilmek için kuruluştaki
çalışma sistemi içinde yer alan süreçlerin iyileştirilmesi esasına dayanan sürekli gelişme
olgusunun uygulaması, önce sorunların tespit edilmesi ile başlar ve daha sonrada bunlar
adım adım çözülür. Bu düşünce Japonları, üretim ve hizmet sistemini sürekli geliştirmeye,
her geçen günlerinin bir öncekinden daha iyi olmasını sağlamak için, işinde evinde ve
sosyal yaşamında sürekli gayret sarf etmeye itmiştir [44].
Değişime uyum sağlayamayan bir örgüt mevcudiyetini devam ettiremez. Toplam kalite
yönetiminde “yeterince iyi yeterli değildir” ilkesi vardır. Yarışma koşullarının ve müşteri
beklentilerinin sürekli olarak değişmesi, üretilen ürün ya da malın kalitesinin
geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Toplam kalite yönetiminde mükemmele bir yolculuk
vardır. Bu yolculuğun rotasını ise sürekli gelişme ve öğrenme çizmektedir [45]. Sürekli
gelişme sayesinde; örgüt faaliyetlerine canlılık gelmektedir, tüm örgüt çalışanlarının
örgütün amaç ve hedeflerine kilitlenmeleri sağlanmakta, verimlilik artmakta, aksamalar,
problemler en kısa yoldan çözülmektedir. Bu özellikler örgütsel denetime de katkıda
bulunmaktadır. Örgütsel denetimin de amacı, çalışmaları ve çalışanları örgüt amaçları
çerçevesi içinde tutmak, hata ve sapmaları önleyerek verimliliği artırmak olduğuna göre,
Toplam kalite yönetiminin sürekli gelişme ilkesiyle ilgili saydığımız bu gerekleri yerine
getirmek suretiyle örgütsel denetim gerçekleşmektedir [46].
Türkiye’de kalite çalışmalarına başlamış kamu kurumlarında toplam kalite yönetimi ile
ilgili olarak ilk adımların atıldığı ancak daha sonra örgütün temelini yeniden
yapılandıracak olan faaliyetlere girişilmediği görülmektedir. Pratiğe yansımayan moda
terimler sıkça kullanılarak, içerikten yoksun bir toplam kalite yönetimi anlayışı ile
yetinildiği görülmektedir. Kurum içinde belirli bir kültür oluşturulamaması ve sürekli
gelişmenin sağlamaması; örgütsel başarıyı getiremeyeceği gibi, toplam kalite yönetimi
uygulamaları ile ilgili olarak olumsuz düşüncelerin oluşmasına da neden olabilecektir [47].
3.5. Hataların Önlenmesi
Hatalar önlemeye dönük yaklaşım, problemler ortaya çıktıkça onları çözmek yerine
problemin ortaya çıkmasını engelleme esası olarak da açıklanabilir. Toplam kalite
yönetimi anlayışında, hataları ayıklamak değil, hata yapmamak ve ilk defada doğru
yapmak amaç olarak düşünülmektedir. Sorunlar çıktıktan sonra onların çözümlemeleri ile
uğraşmak ortaya çıkmasını engellemekten çok daha zor olabilmektedir [48]. Çünkü önce
problemin ne olduğunu belirlemek sonra da probleme çözüm bulmak için birçok yol
denemek gerekecektir. Toplam kalite yönetimindeki hataları önlemeye yönelik yaklaşımın
altında öncelikle doğru bir planlama yatar. Mal ve hizmet üretim süreçlerinde yapılan işin
her yönünü düşünmek suretiyle, kapsamlı ve titiz bir planın hazırlanması, tüm hataları
ortadan kaldırmasa da, büyük bir kısmını önleyecektir. Aynı zamanda, muhtemel bir hata
ihtimaline karşı önceden hazırlıklı olma avantajı sağlayacaktır [49].
Kamu kurumlarında genellikle bir mal değil hizmet üretilmektedir. Yani, hizmet vatandaşa
sunulduğu anda, hizmet üretimi tamamlanmaktadır. Bu hizmetin vatandaşın tam istediği
arzu ettiği bir hizmet olup olmadığını, hizmet sunulduğu sırada kontrol altında tutmak
mümkün değildir. Hizmet üretildiği anda tükendiğinden; mal üretiminde olduğu gibi
ürünün müşteriye ulaştırılmasından önce uygun olup olmadığı konusunda kontrol edilme
şansı bulunmamaktadır. Bu durumda hataları önlemenin tek yolu, mümkün olduğunca
nitelikli bir iş gücünü istihdam ederek sürekli olarak eğitmektir. Vatandaşa daha kaliteli
bir hizmet sunulabilmesi için; vatandaşların hizmet süreci ve çıktıları ile ilgili şikâyetleri,
113
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
hataların önlenmesi açısından bir fırsat olarak kabul edilmelidir. Dolayısı ile daha önce
yapılmış olan hatalar incelenerek hata kaynakları belirlenmeli ve bir daha tekrar
edilmemesi konusunda çalışanlar eğitilmelidir. Ayrıca, potansiyel hata kaynaklarının
belirlenmesi ve hizmet verme sürecinde yapılacak düzeltmelerle hata yapılmasının önüne
geçilmesi sağlanmalıdır. Böylelikle tüm çalışanların işlerini ilk defada ve her zaman doğru
yapmaları sağlanarak sıfır hata hedefine yaklaşmak mümkün olacaktır. Toplam kalite
yönetiminin kamu hizmeti veren kuruluşlarda uygulanması, yaşama geçirilmesi halinde
kamu hizmetlerinde kalite iyileşecektir, etkinlik ve verimlilik artacaktır. Bunun sonucunda
vatandaşa verilen hizmetin kalite düzeyi ile ilgili olarak toplum yaşamında çok sık görülen
sıkıntı ve şikâyetlerin önlenmesine ve ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmuş olacaktır
[50].
3.6. Eğitim
Toplam kalite yönetimi kurumdaki insan kaynağını geliştirmeksizin ve insan kaynaklarının
desteği olmaksızın bir kurumun kaliteli olamayacağı temel görüşünü kabullenmektedir.
Toplam kalite yönetimi çalışanların motivasyonlarının arttırılmasını, gereksinimlerinin
karşılanmasını, kararlara katılmalarını, etkili ve verimli olmalarını amaçlar. Bu amaçların
gerçekleştirilmesi sürekli eğitim ile insan kaynağının niteliğinin geliştirilmesiyle mümkün
olabilecektir [51]. Kişi, grup ve/veya işletmelerin performanslarını geliştirmeye yarayan
planlı ve düzenli etkinliklere eğitim adı verilir. Çalışanların eğitiminin kurumlara belirli bir
maliyeti olmasına rağmen, kurumların başarısı için mutlak gereklidir. Bu nedenle,
çalışanların eğitimi ne kadar iyi olursa, ürün ve/veya hizmetin müşteri istek ve
gereksinimlerini karşılama oranı o kadar yüksek olacaktır. Çalışanlara verilen eğitimde
sadece işin hızlı yapılması değil bunun yanında işin istenilen standartlara ve kalite
düzeyine uygun bir şekilde yapılması da öğretilmelidir [52].
Toplam kalite yönetimi düşünsel bir devrim olduğu için, tüm çalışanların düşünce
sistemleri değişmelidir. Bu değişimi sağlamak için de tüm çalışanlara sürekli bir eğitim
verilmeli, periyodik toplantılar ve bilgilendirme seminerleri yapılmalıdır. Toplam kalite
yönetiminde eğitim, bir örgütün iç ve dış çevresini oluşturan insan kaynaklarında bir
kalite bilinci oluşturmak, onların bilgi, beceri ve davranışlarını geliştirmek ve toplam kalite
yönetimi anlayışını örgütte yerleştirmek amacıyla yürütülen planlı ve sürekli faaliyetler
zinciridir [53]. Eğitim, öğrenme, iyileştirme ve gelişme toplam kalite yönetiminin temel
özellikleridir. Toplam kalite yönetimi özü itibariyle statükoya karşı değişimi, eskiye karşı
yeniyi oluşturmaya çalışan bir yaklaşımdır. Bu nedenle toplam kalite yönetiminde sürekli
olarak bir yenilikçilik ve bu amaçla iyileştirme söz konusudur. Bu amaçların
gerçekleştirilmesi için toplam kalite yönetimi, eğitimin kurumsallaştırılmasına öncelik
vermektedir [54].
Toplam kalite yönetim felsefesi hem yöneticiler hem de çalışanlar için bir zihniyet
değişimini öngörmektedir. Bu zihniyet değişiminin yaratılabilmesi için kalite konusunda
düzenlenen birkaç eğitimin yeterli olabileceği düşünülmemelidir.
Toplam kalite
yönetiminin başarılı olabilmesi için uzun dönemli ve kapsamlı bir eğitim
gerçekleştirilmelidir[55]. Sürekli öğrenme ve çalışanların kendisini geliştirmesi kurumun
her noktasına ulaşmalı; her çalışan bu yöndeki faaliyetlerin içinde yer almalıdır. Her
geçen gün değişimin yaşandığı bir dünyada, kurumların bu değişimden uzak kalmaları
mümkün değildir. Tüm çalışanların vatandaşlara kaliteli bir hizmet verebilmeleri için yeni
kanun, uygulama ve teknoloji gibi konuları yakından takip etmesi gerekmektedir [56].
Kamu kurumlarında hizmet içi eğitim, Devlet Personel Başkanlığı tarafından hazırlanan ve
1984 yılında yürürlüğe giren "Hizmet İçi Eğitim Genel Planı" çerçevesinde
yürütülmektedir. İnsan gücüne yapılan bir yatırım olarak hizmet içi eğitim, personelin
niteliğinin iyileştirilmesine katkıda bulunarak, onların verimini artırmayı ve üst görevlere
hazırlanmalarını amaçlamaktadır. Hizmet içi eğitim, Genel Plan doğrultusunda zorunlu
114
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
tutulmuş gibi görünse de kamu kuruluşlarının yeterli bütçe olanaklarına sahip olmamaları,
nitelikli eğitici personel bulmada karşılaştıkları güçlükler, üst yönetim düzeylerinde
bulunanların eğitimin önemini kimi kez kavrayamamış olmaları hizmet içi eğitime gereken
önemin verilmesini önlemektedir. Oysa, kamu kurumlarının vatandaşa nitelikli hizmet
verebilmesi sürekli öğrenen, yenilik yapabilen ve kendini geliştiren nitelikli çalışanların
olmasıyla mümkündür [57].
3.7. Müşteri Odaklılık
Müşteri odaklılık ilkesi, “kaliteyi müşteri tanımlar”, deyimi ile öz bir şekilde ifade edilebilir.
Toplam kalite yönetiminin bu ilkesi belki de uygulanması en zor, fakat uzun dönemde en
fazla yarar sağlayacak olandır. Nitekim Deming’in Japonlara öğrettiği ilk yöntem müşteri
talep ve beklentilerini belirlemek ve buna göre tavır almak olmuştur. Yani esas olan,
müşterinin mevcut ve oluşacak olan beklentilerinin mal ya da hizmet üretimine
yansımasıdır [58]. Bu ilkeye göre bir kurumun varlık amacını; müşteriyi memnun etmek,
müşteriyi elinde tutmak ve müşteri bağlılığını sağlamak oluşturmaktadır. Kalitenin
yönlendirilmesi müşteri istekleri doğrultusunda gelişir. Müşteri gereksinim ve
beklentilerinin doğru olarak belirlenmesi ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi hatta
aşılması, müşteri memnuniyetini mükemmel bir şekilde sağlayacaktır [59].
Toplam kalite yönetimi öncelikli olarak müşteri üzerine odaklanan bir çalışmalar
bütünüdür. Müşteri, ürün ya da hizmetin ulaştığı en son kişi olarak tanımlanır. Toplam
kalite yönetiminde tüm sistemler, kurum müşterilerinin tümüyle doyum sağlamasına
yönelik politika ve strateji çerçevesinde çalışır. Özünde toplam kalite yönetimi demek,
kurum yerine; müşteri odaklı çalışma demektir. Bir bakıma tüm çalışmaların
değerlendirilmesinin mihenk taşı, çalışmaların müşteri memnuniyetini sağlayıp
sağlıyamadığıdır [60]. Ancak, müşteri memnuniyetinin sağlanması kadar bu
memnuniyetin etkin bir şekilde sürdürülmesi de gerekir ve toplam kalite yönetiminin
önerdiği müşteri odaklılığın temel felsefesi, memnuniyetin gerçekleştirilmesi ve etkin bir
şekilde sürdürülmesi fikrinde hayat bulur [61].
Kamu yönetiminin vatandaşı, özel işletmelerdeki müşteri gibi görmesi bazı hizmetler
açısından mümkün olmayabilir. Ancak “müşteri odaklı” kamu hizmeti yaklaşımının kamu
yönetimi tarafından benimsenmesi ve kamu hizmetlerinde uygulanması hizmetlerin kalite
ve niteliğinde önemli gelişmeler sağlayabilir. Bu açıdan müşteri ya da vatandaş odaklı bir
kamu hizmeti yaklaşımını kamu yönetiminde benimsemenin bir sakıncası yoktur. Eğer
tüm dünyada benimsenen kalite ilkelerinin kamu hizmetlerinde uygulamaya geçirilmesi
gerekiyorsa müşteri odaklı bir yaklaşım gereklidir [62].
Kamu yönetiminde “müşteri odaklılık” kavramını “vatandaş odaklılık” şeklinde de ifade
edilmektedir. Çünkü, vatandaş odaklılıkta özel sektördeki bir müşteri değil, kamu
hizmetlerinin alıcısı, denetleyicisi ve sunucusu olan vatandaş akla gelmektedir. Yalnızca
vergi verip yönetsel etkinliklerin izleyicisi konumunda olan edilgen vatandaş bir
müşteriden ziyade kamu hizmetinden faydalanan, kamusal etkinliklerin verimliliğini ve
performansını denetleyen, yönetsel, siyasal ve demokratik süreçlerin içinde yer alan ‘aktif
vatandaş’ konumundadır [63].
Türkiye’de devletin vatandaşı bir müşteri gibi görmesi anlayışını kabul etmek çok kolay
değildir. Bunun için bir kültür değişimine ihtiyaç vardır. Ancak, Türkiye’nin hiçbir şekilde
dünyada olan gelişmelerin dışında kalmaması için de kamu yönetim sisteminin hızlı
değişimlere uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç vardır. Kamu
kuruluşları tarafından sunulan kamu hizmetlerinin kalite düzeyinin, hizmetten
yararlananların istek ve beklentilerine göre düzenlenmesi için, hizmet sunan kurumlarda
müşteri / vatandaş odaklı bir anlayışın benimsenmesine ve bu anlamda bir zihniyet
değişikliğine gereksinim vardır. Kamu hizmetlerinde kalite, etkinlik ve verimliliğin
115
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
sağlanabilmesi; kalite standartları ve toplam kalite yönetimi ilkelerinin uygulamaya
geçirilmesiyle mümkün olacaktır [64].
4. Araştırma
4.1. Metot ve Materyal
Araştırma tüm şubelerinde Toplam Kalite Yönetimi uygulayan bir kamu kuruluşunun
İstanbul İl Müdürlüğü ve ilçe şubelerinde çalışanların Toplam Kalite Yönetimi ile ilgili
uygulamaları nasıl değerlendirdiklerini ve değerlendirmeler arasındaki farklılıkların
nelerden kaynaklandığını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Araştırmada çalışanlardan
çalıştıkları kurumdaki Toplam Kalite Yönetimi uygulamaları değerlendirmeleri istenmiştir.
Veriler SPSS 13 paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırmanın ana kütlesi İstanbul İl
Müdürlüğü ve Avrupa yakasındaki ilçelerde çalışanlardır, ana kütle 236 kişiden
oluşmaktadır. Çalışma tüm ana kütleye anket gönderilerek gerçekleştirilmiştir. 115
kişiden cevap gelmiş, cevaplanan anketlerin 3 tanesi kullanılamamıştır. Cevaplanma
sayısı 112, cevaplanma oranı %47’dir. Cevaplayıcıların demografik özellikleri Tablo 1.’de
görülmektedir.
Tablo 1 Cevaplayıcıların Demografik Özellikleri
Frekans
%
Bayan
64
%42,9
Kümülatif
%
%42,9
Erkek
48
%57,1
%100
20-29
44
%39,3
%39,3
30-39
40
%35,7
%75
40-49
28
%25
%100
Lise
13
%11,6
%11,6
Önlisans
16
%14,3
%25,9
Lisans
73
%65,2
%91,1
Lisansüstü
10
%8,9
%100
0-9 yıl
74
%66,1
%66,1
10-19 yıl
13
%11,6
%77,7
20-29 yıl
25
%22,3
%100
Cinsiyet
Yaş
Eğitim
Tecrübe
Anket formu iki bölümden oluşmuştur. İlk bölümde cevaplayıcıların toplam kalite yönetimi
ile ilgili uygulamaları değerlendirmeleri istenmiştir. Bu bölümdeki ifadeler toplam kalite
yönetimi ve kamu kuruluşlarında toplam kalite yönetimi literatürüne dayanarak
hazırlanmıştır. İkinci bölümde ise cevaplayıcılara yaş, cinsiyet, eğitim gibi demografik
bilgiler sorulmuştur. Hazırlanan pilot anket formu konu ile ilgili akademisyen ve
uygulamacılara gönderilerek her ifadeyi değerlendirmeleri istenmiştir. Bu ön test sonucu
gelen eleştiri ve önerilere göre anket formuna son hali verilmiştir. Anket formunun birinci
bölümü kamu sektöründe toplam kalite yönetimi uygulamalarının yedi temel ilkesini
içeren ve beşli Likert ölçeği ile ölçülen 23 ifadeden oluşmuştur (1:kesinlikle katılmıyorum,
2:katılmıyorum, 3:ne katılıyorum ne katılmıyorum, kararsızım, 4:katılıyorum, 5:kesinlikle
katılıyorum).
116
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
4.2. Araştırma Sonuçları
İlk bölümdeki sorulara uygulanan güvenilirlik analizinde Conbach’s α de
ğeri 0,86
bulunmuştur. Akabinde faktör analizi uygulanmıştır. Faktör analizinin yapılabilmesi için
verinin uygun olup olmadığı araştırılmıştır. KMO değeri 0,73, Barlett’s testi anlamlılık
değeri de sig=0,000 olarak bulunmuştur. Bu iki sonuç verinin faktör analizi için uygun
olduğunu göstermektedir. Faktör analizi sonucunda ifadelerin altı faktör altında toplandığı
gözlemlenmiştir. Bu altı faktör toplam varyansın %72’sini açıklamaktadır.
Tablo 2 Döndürülmüş Faktör Matrisi
Rotated Component Matrixa
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
1
2
,900
,897
,876
,834
,811
,695
-,063
-,055
,074
,356
,096
,068
,460
,278
,520
-,195
,007
,206
,015
,248
,324
-,235
,395
,002
,038
,010
,143
,022
-,007
,833
,788
,668
,564
,094
,140
,070
,274
,204
,139
,142
,158
,473
,235
,209
-,198
,187
Component
4
,041
,114
,035
,104
,070
,122
-,024
,133
,056
,054
,270
,153
-,084
-,010
,076
,189
,147
,233
,185
,131
,953
-,003
,942
,011
,001
,781
,195
,681
-,063
,676
-,121
,391
,063
,204
,227
,008
-,096
-,074
,049
-,154
,261
,002
-,323
,398
-,167
,308
3
5
6
,028
,039
,043
,074
,053
,021
,356
,226
-,043
,033
,067
,091
,011
,235
,008
,447
,823
,759
,530
,173
,116
-,211
-,070
,073
-,032
,097
,093
,161
,084
,118
,191
,068
,161
,040
,032
,009
,008
-,175
,381
,318
,001
-,271
,764
,581
,441
,407
Extraction Method: Princi pal Com ponent Analysis.
Rotation Method: Varimax with Kaiser Normali zation.
a. Rotation converged in 15 iterations.
Faktör analizi sonucunda ortaya çıkan ilk faktör liderlik olarak adlandırılmıştır zira
çalışanların kurumdaki liderlik ile ilgili değerlendirmelerini içeren 6 ifadenin tümünü
kapsamaktadır. İkinci faktör eğitim olarak isimlendirilmiştir ve çalışanların eğitim ile ilgili
değerlendirmelerini bildirdikleri 4 ifadenin tümünü içermektedir. Üçüncü faktör
performans ölçümü faktörüdür ve çalışanların performans ölçümü ile ilgili
değerlendirmelerini içeren iki ifadeyi içermektedir. Dördüncü faktör müşteri odaklılık
faktörüdür ve müşteri odaklılık ile ilgili üç ifadenin tümünü içermektedir. Beşinci faktör
olan hataların önlenmesi ve sürekli gelişme faktörü sürekli gelişme ile ilgili iki ifadeyi,
bunun yanında hataların önlenmesi ile ilgili iki ifadeyi içermektedir. Altıncı faktör olan ekip
çalışması faktörü ekip çalışması ile ilgili dört ifadenin tümünü içermektedir. Faktör
skorlarının normal dağılıma uygun olup olmadığı Kolmogorov-Smirnov testi ile analiz
edilmiş ve faktör skorlarının normal dağıldığı tespit edilmiştir (Tablo.3).
117
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
Cevaplayıcıların Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarını temsil eden faktörler ile ilgili
değerlendirmelerinin cinsiyete göre farklılaşacağı düşünülmektedir. Bayanların ve
erkeklerin iki grup olarak Toplam Kalite Yönetimi ile ilgili uygulamaları temsil eden
faktörleri farklı değerlendirip değerlendirmedikleri bağımsız iki örnek t-testi ile
araştırılmıştır.
H 0 : Bayanların ve erkeklerin faktörleri değerlendirmeleri arasında anlamlı farklılık yoktur.
H 1 : Bayanların ve erkeklerin faktörleri değerlendirmeleri arasında anlamlı farklılık vardır.
Erkekler ve bayanlar arasında altı faktörden beşinin değerlendirmesinde anlamlı bir
farklılık olmadığı bulunmuştur. Müşteri odaklılık faktörünün değerlendirmesinde erkek ve
bayanların verdikleri cevaplar arasında %5 önem düzeyinde anlamlı derecede farklılık
bulunmuştur (p=0,016) ve H 0 hipotezi reddedilmiştir. Bayanların (ortalama=3,87),
müşteri odaklılık ile ilgili uygulamalar hakkındaki değerlendirmeleri erkeklere göre
(ortalama=3,43) daha olumludur.
Farklı yaş gruplarının faktörler hakkındaki değerlendirmelerinin birbirinden farklı olduğu
düşünülmektedir. Farklı yaş gruplarının değerlendirmelerinin birbirinden anlamlı derecede
farklı olup olmadığı tek yönlü varyans analizi ile araştırılmıştır.
Farklı yaş gruplarından oluşan çalışan gruplarının varyanslarının eşit olup olmadığı Levene
testi ile araştırılmış ve varyansların eşit olduğu görülmüştür. Böylece varyans analizinin
normallik ve eşit varyanslılık varsayımları sağlanmıştır (Tablo 3).
Tablo 3 Kolmogorov-Smirnov ve Levene Testlerinin Anlamlılık Düzeyleri
Liderlik
Eğitim
Kolmogorov- Levene
Smirnov
p=0,078
p=0,76
p=0,200
p=0,21
Performans ölçümü
p=0,070
p=0,53
Müşteri odaklılık
p=0,200
p=0,54
Hataların önlenmesi ve sürekli gelişme
p=0,060
p=0,83
Ekip çalışması
p=0,071
p=0,25
H 0 :Farklı yaşlardaki çalışan gruplarının faktörleri değerlendirmeleri arasında anlamlı
farklılık yoktur.
H 2 : Yaşları farklı olan çalışan gruplarının faktörleri değerlendirmeleri arasında anlamlı
farklılık vardır.
Varyans analizi sonucunda liderlik (p=0,567), eğitim (p=0,243), performans ölçümü
(p=0,447), müşteri odaklılık (p=0,238), sürekli gelişme ve hataların önlenmesi
(p=0,720) ve ekip çalışması bileşenleri için (p=0,771) gruplar arasında anlamlı farklılık
gözlenmemiştir. H 0 hipotezi kabul edilmiş, grupların faktörleri değerlendirmeleri arasında
anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir.
Kurumda çalışma süreleri farklı olan çalışanlarının faktörleri değerlendirmelerinin farklı
olduğu düşünülmektedir.
H 0 : Kurumda çalışma süreleri farklı olan çalışanlar arasında faktörleri değerlendirmeleri
bakımından anlamlı bir farklılık yoktur.
H 3 : Kurumda çalışma süreleri farklı olan çalışanların arasında faktörleri değerlendirmeleri
bakımından anlamlı bir farklılık vardır.
118
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
Kurumda çalışma süreleri 0-9 yıl, 10-19 yıl ve 20-29 yıl olan üç grubun toplam kalite
yönetiminin bileşenleri ile ilgili uygulamaları farklı değerlendirip değerlendirmedikleri tek
yönlü varyans analizi ile araştırılmıştır. Varyans analizi öncesinde gruplarının
varyanslarının homojen olup olmadığı Levene testi ile araştırılmıştır. Levene testi
sonucunda liderlik faktörü (p=0,153), eğitim faktörü (p=0,461), performans ölçümü
faktörü (p=0,832), müşteri odaklılık faktörü (p=172), sürekli gelişme ve hataların
önlenmesi faktörü (p=0,808) ve ekip çalışması faktörü için (p=0,082) grupların
varyanslarının homojen olduğu görülmüştür. Varyans analizi sonucunda liderlik
(p=0,347), eğitim (p=0,181), performans ölçümü (p=0,185), müşteri odaklılık
(p=0,766), sürekli gelişme ve hataların önlenmesi (p=0,17) ve ekip çalışması faktörleri
için (p=0,239) gruplar arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. H 0 hipotezi kabul
edilmiştir, kurumda çalışma süreleri farklı olan grupların değerlendirmeleri arasında %5
önem düzeyinde anlamlı bir farklılık gözlenmediği sonucuna varılmıştır.
Çalışanlara ayrıca bu kurumda çalışmaya başlamadan önce daha önceki işyerlerinde veya
üniversite eğitimleri esnasında Toplam Kalite Yönetimi konusunda ders veya eğitim alıp
almadıkları sorulmuştur. Daha önce eğitim alanların değerlendirmelerinin eğitim
almayanlardan farklı olacağı düşünülmektedir.
H 0 : Kurumda çalışmaya başlamadan önce Toplam Kalite
alanlar ile almayanlar arasında faktörleri değerlendirmeleri
yoktur.
H 4 : Kurumda çalışmaya başlamadan önce Toplam Kalite
alanlar ile almayanlar arasında faktörleri değerlendirmeleri
vardır.
Yönetimi konusunda eğitim
bakımından anlamlı farklılık
Yönetimi konusunda eğitim
bakımından anlamlı farklılık
İki grubun faktörleri farklı değerlendirip değerlendirmedikleri bağımsız iki örnek t-testi ile
araştırılmıştır. Toplam Kalite Yönetimi konusunda eğitim alanlar ile almayanlar arasında
altı faktörden beşinin değerlendirmesinde bir farklılık olmadığı bulunmuştur. Eğitim
faktörünün değerlendirmesinde ise grupların verdikleri cevaplar arasında anlamlı
derecede farklılık bulunmuştur (p=0,024). Böylece H 0 hipotezi reddedilmiştir.
Ortalamalara bakıldığında Toplam Kalite Yönetimi konusunda daha önce eğitim
almayanların (ortalama=3,28), daha önce eğitim alanlara göre (ortalama=2,74) eğitim
bileşeni ile ilgili uygulamaları daha olumlu değerlendirdikleri gözlenmiştir.
Çalışanların faktörler konusundaki değerlendirmelerinin eğitim düzeylerine göre
farklılaşabileceği düşünülmüştür. Lise, önlisans, lisans ve yüksek lisans mezunu olan
çalışan grupları arasında Toplam Kalite Yönetiminin ilkeleri konusundaki uygulamaların
yani faktörlerin değerlendirilmesi açısından bir farklılık olup olmadığı tek yönlü varyans
analizi ile araştırılmıştır. Varyans analizi öncesinde gruplarının varyanslarının homojen
olup olmadığının belirlenmesi için Levene testi yapılmıştır. Levene testi sonucu liderlik
(p=0,109), eğitim (p=0,149), performans ölçümü (p=0,082), müşteri odaklılık
(p=0,104), sürekli gelişme ve hataların önlenmesi (p=0,214) ve ekip çalışması faktörleri
için (p=0,231) grup varyanslarının homojen olduğu görülmüştür.
H 0 = Farklı eğitim seviyesine sahip gruplar arasında
bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktur.
H 5 = Farklı eğitim seviyesine sahip gruplar arasında
bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır.
faktörleri
değerlendirmeleri
faktörleri
değerlendirmeleri
Varyans analizi sonrasında anlamlılık düzeylerine bakıldığında eğitim (p=0.002),
performans ölçümü (p=0.004) ve müşteri odaklılık faktörü için (p=0.028) grupların
değerlendirmeleri arasında anlamlı farklılık gözlenmiştir. H 0 hipotezi reddedilmiştir.
Gruplar arasında bu üç faktörün değerlendirilmesi açısından anlamlı farklılık vardır. Bu
farklılığın kaynaklandığı eğitim seviyesi gruplarını belirleyebilmek için LSD post-hoc testi
yapılmıştır.
119
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
Eğitim faktörü açısından incelendiğinde LSD post-hoc testi sonucuna göre gruplar
arasındaki faklılığın lise mezunları ile lisans mezunlarının değerlendirmeleri arasındaki
farklılıktan (p=0,04), lise mezunları ile yüksek lisans mezunlarının değerlendirmeleri
arasındaki farklılıktan (p=0,000) ve önlisans mezunları ile yüksek lisans mezunlarının
değerlendirmeleri arasındaki farklılıktan (0,014) kaynaklandığı görülmüştür. Grupların
ortalamaları (lise=3,81), (önlisans=3,30), (lisans=3,00), (yüksek lisans=2,36)
şeklindedir.
Performans ölçümü faktörü açısından incelendiğinde lise mezunları ile lisans mezunlarının
değerlendirmeleri arasında (p=0,08) ve önlisans mezunları ile lisans mezunlarının
değerlendirmeleri arasında (0,03) anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Performans ölçümü
faktöründe gruplar arasındaki farklılığın lise ile lisans mezunları arasındaki farklılıktan ve
önlisans ile lisans mezunları arasındaki farklılıktan kaynaklandığı görülmektedir. Grupların
ortalamaları (lise=3,61), (önlisans=3,65), (lisans=2,58), (yüksek lisans=2,77)
şeklindedir.
Müşteri odaklılık faktörü açısından incelendiğinde lise mezunları ile yüksek lisans
mezunları arasında (p=0,09) ve lisans mezunları ile yüksek lisans mezunları arasında
(p=0,01) anlamlı farklılık bulunmuştur. Önlisans mezunları ile yüksek lisans mezunları
arasında (p=0,06) %5 önem düzeyinde anlamlı farklılık bulunmamıştır. Grupların
ortalamaları ise (lise=3,36), (önlisans=3,33), (lisans=3,15), (yüksek lisans=2,44)
şeklindedir.
5. Sonuç
Kamu
kuruluşlarında
Toplam
Kalite
Yönetimi
uygulamaları
gün
geçtikçe
yaygınlaşmaktadır. Toplam Kalite Yönetiminin gerçek faydasının ortaya çıkması
çalışanların katılımına ve toplam kalite yönetimini benimsemeleri ile gerçekleşebilir. Bu
çalışmada kamu kuruluşlarında toplam kalite yönetiminin uygulanmasının çalışanlar
tarafından nasıl değerlendirildiği ve değerlendirmeler arasındaki farklılığın nerden
kaynaklandığı incelenmiştir. Değerlendirme sonucunda farklı eğitim seviyelerindeki
çalışanların Toplam Kalite Yönetiminin eğitim faktörü ile ilgili uygulamalarını, performans
ölçümü faktörü ile ilgili uygulamalarını ve müşteri odaklılık faktörü ile ilgili uygulamalarını
değerlendirmeleri arasında anlamlı farklılık olduğu görülmüştür.
Kamu kurumlarında toplam kalite yönetimi çalışmalarının gerçekleştirilmesi; müşteri
odaklılık ve performans ölçümü ilkeleri konusunda kamu sektörüne özgü çeşitli
nedenlerden dolayı başarılı olamadığına önceki bölümlerde değinilmiştir. Çalışmada elde
edilen bir sonuca göre, eğitim seviyesi yüksek olan gruplar bu iki konudaki uygulamaları
daha olumsuz olarak değerlendirmişlerdir. Bunun sebebi eğitim seviyesi yüksek olan
grubun söz konusu uygulamalardaki yetersizliğin daha fazla farkında olmaları olabilir.
Farklı eğitim seviyelerindeki çalışanların eğitim faktörünü farklı değerlendirmesi toplam
kalite yönetimi çerçevesinde verilen eğitimlerin katılımcıların eğitim düzeylerine göre
farklı seviyelerde düzenlenmemesinden kaynaklanabilir. Daha önce kurum dışında toplam
kalite yönetimi eğitimi alanların, kurumda verilen eğitimleri daha önce kurum dışında
eğitim almayanlara göre daha olumsuz değerlendirmiş olmaları de bu görüşü
desteklemektedir. Bütün bunlar göstermektedir ki, kurum içinde verilen eğitimler;
katılımcıların eğitim ve bilgi düzeyi göz önüne alınarak düzenlenmelidir. Eğitimler
katılımcıların bilgi ve eğitim düzeylerine göre farklılaştırılabilir.
Kaynakça
[1]
120
M. Şimşek, Kalite Yönetimi. İkinci Baskı, Alfa Basın Yayın Dağıtım, İstanbul, 1998,
p.5.
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
[2]
S.M. Özdemir, Öğretim Süreçlerinde Toplam Kalite İlkelerinin Uygulanmasının
Öğrencilerin Tutumlarına Ve Başarılarına Etkisi. Kastamonu Eğitim Dergisi. Cilt 15,
Sayı 2, 522 (2007).
[3]
İ. Şale, Toplam Kalite Uygulamaları. Birinci Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2001,
ss.22-23.
[4]
Ş. Okay, Toplam Kalite Yönetimi Uygulamalarının Mesleki Ve Teknik Ortaöğretimde
Paydaşlar Arasındaki İletişime Etkileri. Tübav Bilim Dergisi. Cilt 1, Sayı 2, 56
(2008).
[5]
H. Serin, A. Aytekin, Yüksek Öğretimde Toplam Kalite Yönetimi. Bartın Orman
Fakültesi Dergisi. Cilt 11, Sayı 15, 86 (2009).
[6]
N.B. Muter, G. Kayalıdere, Toplam Kalite Yönetiminin Manisa Mesir Vergi Dairesinde
Uygulanabilirliği. Celal Bayar Üniversitesi Yönetim ve Ekonomi Dergisi. Cilt 10, Sayı
1, 142 (2003).
[7]
M. Yılmaz, Bilgi Merkezleri Ve Toplam Kalite Yönetimi İlişkisi: Bir Uygulama. Doğuş
Üniversitesi Dergisi. 4 (2), 259 (2003).
[8]
Ö. Sezer, Kamu Hizmetlerinde Müşteri (Vatandaş) Odaklılık: Türkiye’de Kamu
Hizmeti Anlayışı Açısından Bir Değerlendirme. ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi. Cilt 4,
Sayı 8, 150 (2008).
[9]
A. Balcı, Kamu Örgütlerinde Toplam Kalite Yönetimi Uygulanması: Olumlu
Perspektifler Ve Olası Zorluklar. Selçuk Üniversitesi Karaman İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi. Sayı 2, Cilt 5, 199 (2005).
[10] F. Pakdil, Kalite Kültürünü Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Derleme. Dokuz Eylül
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Cilt 6, Sayı 3, 171 (2004).
[11] T.A. Erkılıç, Toplam Kalite Yönetimi İkelerinin Yönetim Yaklaşımları Bağlamıda
Tartışılması. GAU J. Soc. & Appl. Sci. 2(4), 54 (2007).
[12] F. Pakdil, Kalite Kültürünü Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Derleme. Dokuz Eylül
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Cilt 6, Sayı 3,171 (2004).
[13] K. Develioğlu, G. Hasit, Ü.G. Bağcı, Toplam Kalite Yönetimi Çerçevesinde
Yöneticilerin İnsan Kaynakları Yönetimine Bakısları: Bursa (DORSAB)’da Bir
Uygulama. Dumlupınar Üniveritesi Sosyal Bilimler Dergisi. Sayı 15, 194 (2006).
[14] F. Pakdil, Kalite Kültürünü Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Derleme. Dokuz Eylül
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Cilt 6, Sayı 3, 171 (2004).
[15] T.A. Erkılıç, Toplam Kalite Yönetimi İkelerinin Yönetim Yaklaşımları Bağlamıda
Tartışılması. GAU J. Soc. & Appl. Sci. 2(4), 54 (2007).
[16] A. İlğan, vd., Örgütsel Gelişim Aracıları Olarak Toplam Kalite Yönetimi İle Stratejik
Yönetim Ve Planlama Yaklaşımları. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.
Cilt 3, Sayı 35, 75 (2008).
[17] T.A. Erkılıç, Toplam Kalite Yönetimi İkelerinin Yönetim Yaklaşımları Bağlamıda
Tartışılması. GAU J. Soc. & Appl. Sci. 2(4), 54 (2007).
[18] A.Y. Özsalmanlı, Türkiye’de Kamu Yönetiminde Liderlik ve Lider Yöneticilik. Manas
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. No 13, 145 (2005).
[19] İ. Ertuğrul, N. Karakaşoğlu, Toplam Kalite Yönetimi Açısından Performans
Değerlendirme ve Denizli İmalat Sanayiinde Uygulanabilirliğine İlişkin bir Çalışma.
VII. Ulusal Ekonometri Ve İstatistik Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi, 2, 26–27
Mayıs (2005).
121
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
[20] B. Pehlivan, İnsan Kaynakları Yönetiminde Performans Değerlendirmesi ve Maliye
Bakanlığı Çalışanlarına Yönelik Bir Uygulama. Maliye Dergisi. Sayı 154, 173, OcakHaziran (2008).
[21] S.M. Camgöz, İ.N. Alperten, 360 Derece Performans Değerlendirme ve Geri
Bildirim: Bir Üniversite Mediko-Sosyal Merkezi Birim Amirlerinin Yönetsel
Yetkinliklerinin Değerlendirilmesi Üzerine Pilot Uygulama Örneği. Celal Bayar
Üniversitesi Yönetim ve Ekonomi Dergisi. Cilt 13, Sayı 2, 192 (2006).
[22] İ. Ertuğrul, N. Karakaşoğlu, Toplam Kalite Yönetimi Açısından Performans
Değerlendirme ve Denizli İmalat Sanayiinde Uygulanabilirliğine İlişkin bir Çalışma.
VII. Ulusal Ekonometri Ve İstatistik Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi, 2, 26–27
Mayıs (2005).
[23] O. Yıldız, M. Dağdeviren, T. Çetinyokuş, İşgören Performansının değerlendirilmesi
İçin Bir Karar Destek Sistemi Ve Uygulaması. Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi Dergisi, Cilt 23, No 1, 239 (2008)
[24] İ. Ertuğrul N. Karakaşoğlu, Toplam Kalite Yönetimi Açısından Performans
Değerlendirme ve Denizli İmalat Sanayiinde Uygulanabilirliğine İlişkin bir Çalışma.
VII. Ulusal Ekonometri Ve İstatistik Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi, 2, 26–27
Mayıs (2005).
[25] O. Yıldız, M. Dağdeviren, T. Çetinyokuş, İşgören Performansının değerlendirilmesi
İçin Bir Karar Destek Sistemi Ve Uygulaması. Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık
Fakültesi Dergisi. Cilt 23, No 1, 239. (2008).
[26] B. Pehlivan, İnsan Kaynakları Yönetiminde Performans Değerlendirmesi ve Maliye
Bakanlığı Çalışanlarına Yönelik Bir Uygulama. Maliye Dergisi. Sayı 154, 185, OcakHaziran (2008).
[27] E. Örücü, M.A. Köseoğlu, Kamu Çalışanlarının Performans Değerleme
Uygulamalarına İlişkin Düşünceleri Ve Muğla Tedaş Müessese Müdürlüğü Örneği.
Mevzuat Dergisi. Yıl 6, Sayı 64, Nisan (2003).
[28] B. Pehlivan, İnsan Kaynakları Yönetiminde Performans Değerlendirmesi ve Maliye
Bakanlığı Çalışanlarına Yönelik Bir Uygulama. Maliye Dergisi. Sayı 154, 185, OcakHaziran (2008).
[29] F. Ekinci, Kamu Personel Yönetiminden İnsan Kaynakları Uygulamasına Geçişin
Çalışanların Verimliliğine Etkisi. Maliye Dergisi. Sayı 155, 182-183, Temmuz-Aralık
(2008).
[30] F. Yüksel, Belediyelerde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği Üzerine Bir
Tartışma. Çukurova Universitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Cilt 8,
Sayı 1, 257 (1998).
[31] H. Kazan, A. Ergülen, Toplam Kalite Yönetimi Araç Ve Tekniklerinin Üretimde Etkin
Kılınması: Kosi Uygulaması. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Dergisi. Cilt 13, Sayı 1, 163 (2008).
[32] O. Erdil, H. Keskin, C. Zehir, Firma İçi Kalite Bilgisi Kullanımı, İşgören Katılımı Ve
Tasarımda Kalite Yönetimi İle Ürün Performansı Arasındaki İlişkiler: Deneysel Bir
Çalışma. Doğuş Üniversitesi Dergisi. 4 (1), 48 (2003).
[33] S. Çoban, Toplam Kalite Yönetimi Perspektifinde İçsel Pazarlama Anlayışı. Erciyes
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Sayı 22, 88, Ocak-Haziran
(2004).
[34] H. Kağnıcıoğlu, Günümüz İşletmelerinin Yaşam Anahtar: Müşteri Odaklılık. Ege
Akademik Bakış Dergisi. Cilt 2, Sayı 1, 87, Ocak (2002).
122
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
[35] F. Yüksel, Belediyelerde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği Üzerine Bir
Tartışma. Çukurova Universitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Cilt 8,
Sayı 1, 259 (1998).
[36] H. Kağnıcıoğlu, Günümüz İşletmelerinin Yaşam Anahtar: Müşteri Odaklılık. Ege
Akademik Bakış Dergisi. Cilt 2, Sayı 1, 87, Ocak (2002).
[37] O. Erdil, H. Keskin, C. Zehir, Firma İçi Kalite Bilgisi Kullanımı, İşgören Katılımı Ve
Tasarımda Kalite Yönetimi İle Ürün Performansı Arasındaki İlişkiler: Deneysel Bir
Çalışma. Doğuş Üniversitesi Dergisi. 4 (1), 48 (2003).
[38] H. Kağnıcıoğlu, Günümüz İşletmelerinin Yaşam Anahtar: Müşteri Odaklılık. Ege
Akademik Bakış Dergisi. Cilt 2, Sayı 1, 87, Ocak (2002).
[39] A. İlğan, vd., Örgütsel Gelişim Aracıları Olarak Toplam Kalite Yönetimi İle Stratejik
Yönetim Ve Planlama Yaklaşımları. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.
Cilt 3, Sayı 35, 77 (2008).
[40] S. Çoban, Toplam Kalite Yönetimi Perspektifinde İçsel Pazarlama Anlayışı. Erciyes
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Sayı 22, 87, Ocak-Haziran
(2004).
[41] F. Yüksel, Belediyelerde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği Üzerine Bir
Tartışma. Çukurova Universitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Cilt 8,
Sayı 1, 257 (1998).
[42] A. İlğan, vd., Örgütsel Gelişim Aracıları Olarak Toplam Kalite Yönetimi İle Stratejik
Yönetim Ve Planlama Yaklaşımları. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.
Cilt 3, Sayı 35, 76 (2008).
[43] S. Çoban, Toplam Kalite Yönetimi Perspektifinde İçsel Pazarlama Anlayışı. Erciyes
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Sayı 22, 87, Ocak-Haziran
(2004).
[44] F. Yüksel, Belediyelerde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği Üzerine Bir
Tartışma. Çukurova Universitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Cilt 8,
Sayı 1, 258. (1998).
[45] A. İlğan, vd., Örgütsel Gelişim Aracıları Olarak Toplam Kalite Yönetimi İle Stratejik
Yönetim Ve Planlama Yaklaşımları. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,
Cilt 3, Sayı 35, 76 (2008).
[46] F. Yüksel, Belediyelerde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği Üzerine Bir
Tartışma. Çukurova Universitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Cilt 8,
Sayı 1, 258 (1998).
[47] A. Balcı, Kamu Örgütlerinde Toplam Kalite Yönetimi Uygulanması: Olumlu
Perspektifler Ve Olası Zorluklar. Selçuk Üniversitesi Karaman İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi. Sayı 2, Cilt 5, 206, Aralık (2005).
[48] N.B. Muter, G. Kayalıdere, Toplam Kalite Yönetiminin Manisa Mesir Vergi Dairesinde
Uygulanabilirliği. . Celal Bayar Üniversitesi Yönetim ve Ekonomi Dergisi. Cilt 10,
Sayı 1, 143 (2003).
[49] F. Yüksel, Belediyelerde Toplam Kalite Yönetiminin Uygulanabilirliği Üzerine Bir
Tartışma. Çukurova Universitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. Cilt 8,
Sayı 1, 258 (1998).
[50] Ö. Sezer, Kamu Hizmetlerinde Müşteri (Vatandaş) Odaklılık: Türkiye’de Kamu
Hizmeti Anlayışı Açısından Bir Değerlendirme. ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi. Cilt 4,
Sayı 8, 168 (2008).
123
N. Özçakar / İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi 39, 1, (2010) 106-124 © 2010
[51] T.A. Erkılıç, Toplam Kalite Yönetimi İkelerinin Yönetim Yaklaşımları Bağlamıda
Tartışılması. GAU J. Soc. & Appl. Sci. 2(4), 55 (2007).
[52] H. Kağnıcıoğlu, Günümüz İşletmelerinin Yaşam Anahtar: Müşteri Odaklılık. Ege
Akademik Bakış Dergisi. Cilt 2, Sayı 1, 85, Ocak (2002).
[53] A. İlğan, vd., Örgütsel Gelişim Aracıları Olarak Toplam Kalite Yönetimi İle Stratejik
Yönetim Ve Planlama Yaklaşımları. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.
Cilt 3, Sayı 35, 78. (2008).
[54] T.A. Erkılıç, Toplam Kalite Yönetimi İkelerinin Yönetim Yaklaşımları Bağlamıda
Tartışılması. GAU J. Soc. & Appl. Sci. 2(4), 56 (2007).
[55] N. Anafarta, A. Karaüzüm, Türk Otomotiv Yan Sanayiinde Kalite Eğitiminin
Etkinliğinin Ölçülmesi. Bilig Türk Dünyası Sosyal Bilimler Dergisi. Sayı 30, 10, Yaz
(2004).
[56] F. Pakdil, Kalite Kültürünü Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Derleme. Dokuz Eylül
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Cilt 6, Sayı 3, 176 (2004).
[57] F. Ekinci, Kamu Personel Yönetiminden İnsan Kaynakları Uygulamasına Geçişin
Çalışanların Verimliliğine Etkisi. Maliye Dergisi. Sayı 155, 181, Temmuz-Aralık
(2008).
[58] A. İlğan, vd., Örgütsel Gelişim Aracıları Olarak Toplam Kalite Yönetimi İle Stratejik
Yönetim Ve Planlama Yaklaşımları. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi.
Cilt 3, Sayı 35, 77 (2008).
[59] K. Develioğlu, G. Hasit, Ü.G. Bağcı, Toplam Kalite Yönetimi Çerçevesinde
Yöneticilerin İnsan Kaynakları Yönetimine Bakısları: Bursa (DORSAB)’da Bir
Uygulama. Dumlupınar Üniveritesi Sosyal Bilimler Dergisi. Sayı 15, 194 (2006)
[60] T.A. Erkılıç, Toplam Kalite Yönetimi İkelerinin Yönetim Yaklaşımları Bağlamıda
Tartışılması. GAU J. Soc. & Appl. Sci. 2(4), 53 (2007).
[61] O. Ece, H. Abdioğlu, Toplam Kalite Yönetiminin Muhasebe Meslek Elemanları
Üzerinde Uygulanmasına Yönelik Bir Model Önerisi. Ekonomik ve Sosyal
Arastırmalar Dergisi. Sayı 1, 73, Bahar (2005).
[62] Ö. Sezer, Kamu Hizmetlerinde Müşteri (Vatandaş) Odaklılık: Türkiye’de Kamu
Hizmeti Anlayışı Açısından Bir Değerlendirme. ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi. Cilt 4,
Sayı 8, 149 (2008).
[63] M.A. Çukurçayır, E.B. Sipahi, Yönetim Yaklaşımı Ve Kamu Yönetiminde Kalite.
Sayıştay Dergisi. Sayı 50-51, 42, Temmuz-Aralık (2003).
[64] Ö. Sezer, Kamu Hizmetlerinde Müşteri (Vatandaş) Odaklılık: Türkiye’de Kamu
Hizmeti Anlayışı Açısından Bir Değerlendirme. ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi. Cilt 4,
Sayı 8, 168 (2008).
124
Download