Avrasya Hospital Sa€l›k Dergisi Y›l: 16 - Say›: 56

advertisement
Avrasya Hospital Sa€l›k Dergisi
Y›l: 16 - Say›: 56 -
www.avrasyahospital.com
BÖLÜMLERİMİZ
TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİMİZ
HASTANEMİZİ FARKLI KILAN ÖZELLİKLER
Temelden itibaren hastane olarak projelendirilip, inşa edilen ülkemizin ender
özel hastanelerinden biridir. Avrasya Hospital; 51 yoğun bakım olmak üzere
135 nitelikli hasta yataklarına sahiptir.
6 adet üstün teknolojik donanımlı ameli-
yathane, 3 doğumhane, 3 küçük cerrahi
müdahale odası mevcuttur. Yenidoğan
Yoğun Bakım Ünitesi, Koroner Yoğun
Bakım Ünitesi, KVC Yoğun Bakım Ünitesi,
Cerrahi ve Dahili Yoğun Bakım Üniteleri,
Onkoloji Merkezi (Radyasyon Onkolojisi,
Medikal Onkoloji Ünitesi) bulunmaktadır.
50 adet modern poliklinik odası, yüksek
teknolojisi ve deneyimli kadrosu, 4200
m2’lik kapalı, 1000 m2’lik açık otoparkı
ile 7 gün 24 saat hizmet veren bir sağlık
kuruluşudur.
BÖLÜMLERİMİZ
• 24 Saat Acil Hizmet
• Genel Cerrahi
• Onkoloji
• Kad›n Hastal›klar› ve Do€um
• Çocuk Sa€l›€› ve Hastal›klar›
• ‹ç Hastal›klar› • Kulak Burun ve Bo€az
• Nöroloji
• Beyin, Omurilik ve Sinir
Cerrahisi (Nöroflirurji)
• Gö€üs Hastal›klar›
• Gö€üs Cerrahisi
• Kardiyoloji
• Kalp ve Damar Cerrahisi
• Göz Hastal›klar›
• Difl Sa€l›€›
• Ortopedi ve Travmatoloji
• Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
• Üroloji • Estetik-Plastik Cerrahisi
• El ve Mikro Cerrahi
• Psikiyatri
• Cilt Hastal›klar› • Beslenme ve Diyet
• Eriflkin Yo€un Bak›m
• Koroner Yo€un Bak›m
• Yeni Do€an Yo€un Bak›m
TEŞHİS VE TEDAVİ ÜNİTELERİ
Onkoloji Merkezi
Kanser Teflhis ve Tedavisi
Radyasyon Onkolojisi
Kemoterapi
Ifl›n Tedavisi
Trilogy
Lineer Akseleratör (Linak)
Kobalt Ayg›t›
Simülatör
Üç Boyutlu (3D) Tedavi Planlama
Onkoloji Yo€un Bak›m›
Genel Cerrahi
Acil Cerrahi
Kanser Cerrahisi
Endoskopik Cerrahi
Sünnet
Endoskopi Ünitesi
Gastroskopi
Duodenoskopi
E.R.C.P.
Kolonoskopi
Rektoskopi
Gö€üs Hastal›klar›
Bronkoskopi
Transtorasik ‹€ne Aspirasyonu
Plevral Biyopsi
Torasentez
Plörodesiz
Solunum Fonksiyon Testleri
Allerji Testleri
Kardiyoloji
Koroner Anjiyografi
128 Kesit BT Anjiyo
MR Anjiyo
Damarlar›n Doppler Tetkiki
Periferik Anjiyografi
Kalp Anjiyografisi
Balon Anjiyoplasti
Stent Tak›lmas›
ASD
VSD
PDA Kapat›lmas›
Valvüloplasti
DSA ile Damarlar›n Tetkiki
Kal›c› Kalp Pili Tedavisi
Periferik Anjiyografi (Alt-ÜstEkstremite-Karotis-Renal-Beyin
Anjiyografisi)
Ekokardiyografi
Eforlu EKG
EKG
Stres Eko
Holter
Tansiyon Holter
Kardiovasküler Cerrahi
Eriflkin Koroner Arter BYPASS
Kalp Kapak Cerrahisi
Do€ufltan (Konjentinal) Kalp
Hastalıkları Cerrahisi
Büyük Aort Damarı Cerrahisi
Bacak Atardamarları ve Varis
Karotis (fiahdamarı) Ameliyatları
Nöroloji
EEG
A€r› Tedavisi
Göz Ünitesi
FFA (Göz Anjiyosu)
Görme Alan› Belirleme Ünitesi
Argon Laser
Yag Laser
Kontakt Lens
Üroloji
Böbrek Tafl› K›rma Ünitesi
(ESWL)
Pnömatik Tafl K›rma
Sistoskopi
Üreteroskopi
Renoskopi
Sünnet
Dermatoloji (Cildiye)
Laser Uygulama Ünitesi
Kal›c› Epilasyon
Cilt Gençlefltirme
Varis Tedavisi
Elektrokoterizasyon
Krioterapi
Radyoloji
Emar-MR (Manyetik Rezonans)
Multislice Tomografi
128 Kesit Tomografi (Dijital
Anjiyo)
Ultrason
Renkli Doppler
Mamografi
Fluoroskopi
Konvansiyonel Röntgen
Laboratuvar
Biyokimya
CHEK-UP
Mikrobiyoloji
Patoloji Laboratuvar›
Histopatoloji
Sitoloji
Frozen ‹nceleme
Hasta Bafl› Giriflimler
MİSYONUMUZ
VİZYONUMUZ
DEĞERLERİMİZ
Nitelikli uzman kadrolar›m›z ile
bireylerin teflhis, tedavi , bak›m ve
koruyucu sa€l›k hizmetlerini kapsayan
uygulamalar›m›z›, etik de€erlere ba€l›,
hasta haklar›na sayg›l›, dil, din, ›rk ve
cinsiyet ayr›m› gözetmeksizin kaliteli ve
ekonomik olarak sunmakt›r.
Ça€dafl bir yönetim sistemi, t›bbi uygulamalar› ve teknolojisi ile örnek gösterilen,
toplumun beklentileri ile hastalar›m›z›n
tüm sa€l›k gereksinimlerini karfl›layan ve
bu özellikleri ile öncelikle tercih edilen,
güvenilir, standart, kurumsal, sayg›n bir
sa€l›k kuruluflu olmakt›r.
De€iflim ve geliflime aç›kl›k
fiefkat ve güleryüzlülük
Çevreye ve insana sayg›
Tak›m çal›flmas›na olan inanç
Güvenilirlik
HASTANEMİZ SGK, BANKALAR VE ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARI İLE ANLAŞMALIDIR.
2
Yön. Kur. Başkanı
Op. Dr. Hüseyin URLU
Çalışanlarımızla
Birlikte
Büyüyoruz...
Yön. Kur. Baflk. Op. Dr. Hüseyin Urlu
Kurumlar Vergisi
Dalında 3 Kez
Bronz Madalya
Değerli Okuyucular,
Geride bıraktığımız yıl hastanemizin 15. Yılını kutladık. Önce hastanemizde doğan çocuklarımızla çok renkli ve eğlenceli bir çocuk şenliği
yaptık. Hastanemizde dünyaya gelen çocuklarımıza doğumundan yetişkin bir birey olana kadar sağlıklarını emanet edebilecekleri bir kurum
olduğumuzu onlara tekrar hissettirdik.
Hasta memnuniyetinin sağlanmasında ve kurumsallaşmanın en
önemli ayaklarından biri çalışan memnuniyeti ve motivasyonudur.
Hastanemizin kuruluşundan beri bizimle çalışan doktorlarımız,
hemşirelerimiz, ebelerimiz, teknisyenlerimiz ve elemanlarımız var. Büyük bir özveriyle, başarıyla çalışıp Avrasya Hospital’i güvenilir öncelikli
tercih edilir bir kurum haline getirdiler. Büyüttüler sağlıkta önemli bir
marka yaptılar.
Emeği geçen, kurumumuza değer katan ve 5-10-15 yıldır bizimle
çalışmış olan çalışma arkadaşlarımıza Bronz, Gümüş ve Altın ödüller
(Kıdem Ödülleri) verildi. Bende ömrümde yüzlerce ödül aldım ama kurumumun hizmetlerimden dolayı bana layık gördüğü bu ödül en büyük
sürprizi yaşattı.
İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa AYHAN, Esenler İlçe Kaymakamı Yücel ÜNAL, Avcılar Kaymakamı Hulusi DOĞAN, Başakşehir Kaymakamı
Kazım TEKİN, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat AYDIN, Zeytinburnu
İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Oğuz CANBULAT, Zeytinburnu Kızılay Şube
Başkanı Remzi YILMAZ, Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürü
Mehmet Nurettin TANIN, Biruni Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Haydar SUR, Zeytinburnu Hizmetleri Destekleme Derneği Başkanı
Nevzat ULUOCAK, (HATİAB) Hatay İşadamları ve Bürokratları Derneği
Genel Başkanı İbrahim GÜDER ve HATİAB Üyeleri, (HATAYDER) Hatay
Eğitim, Kültür, Tanıtım ve Dayanışma Derneği Yön. Kur. Bşk. Prof.Dr.
Mustafa KAÇAR, Rumeli Türküleri Sanatçısı Arif ŞENTÜRK, Kanun Sanatçısı Özge DOĞRU, Cem KARACA’nın eşi TRT Radyo Sunucusu, şair
ve yazar İlkim KARACA ile sanat, spor, ekonomi, sağlık camiasından
birçok davetli ve Avrasya Hospital’da görev yapan tüm personel katıldı.
Hasta memnuniyeti odaklı çalışanlarımızı motive edici bu etkinliklere
önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz.
15 yıldır çalışanlarımızın kurumlarından gurur duymaları için teknolojik altyapıya verdiğimiz önem ve çalışma koşullarını iyileştirme gayretlerimiz çalışanlarımızda % 97 ‘lere varan bir memnuniyet sağlarken
bununda hastalarımıza yansıması kaçınılmaz olmuştur.
Teknolojik altyapımıza en son katılan Trilogy cihazımızda siz bu satırları
okurken hizmet vermeye başlamış olacak. Bu sistem ile tek cihazda, tüm
vücut veya baş ve boyun bölgesinde kanser tedavisinde en uygun tedavi
şeklini ve tedavileri sağlayacak, hastalarımıza daha hızlı ve konforlu ışın
tedavisi imkânı verecektir. Kanser tedavisinde 15 yıllık tecrübemizi ve birikimimizi bu yeni gelen sistem ile taçlandırarak kanserli hastalarımıza
daha etkin ve ulaşılabilir bir sağlık hizmeti sağlayabileceğiz.
Avrasya Hospital’in büyümesinde ve başarılarında emeği geçen, güven oluşturan tüm çalışanlarımıza, hastalarımıza, tedarikçilerimize,
kamu ve yerel yöneticilerimize birkez daha teşekkür ediyor saygı ve sevgiler sunuyorum.
Ocak - Şubat - Mart, 2015
Sahibi :
Op. Dr. Hüseyin Urlu
Genel Yay›n Yönetmeni:
Op. Dr. Tamer Sözen
Yaz› ‹flleri Müdürü:
Ömer Urlu
Yay›n Koordinatörü:
‹brahim Urlu
Bilgi ‹fllem ve ‹letiflim:
Güner Mollao€lu - Gülay Tunçel
YAYIN KURULU
Uz. Dr. Ahmet Altun
Prof. Dr. Ali Bayram
Op. Dr. Ali Güven Ak›nc›
Doç. Dr. Ali Rıza Cenal
Uz. Dr. Ali Vardar
Op. Dr. Attila Okur
Op. Dr. Arman Çitçi
Uz. Dr. Ayflegül Navdar
Uz. Dr. Banu Altoparlak
Op. Dr. Berk Arapi
Op. Dr. Bülent Öztürk
Uz. Dr. Celal Gölgeci
Op. Dr. Coşkun Görmüş
Doç. Dr. Çetin A. Evliyaoğlu
Uz. Dr. Deniz Yardımcı
Op. Dr. Ebru Topuz
Uz. Dr. Ersin Sar›
Prof. Dr. Esat Akıncı
Dt. Eylem Uslu
Op. Dr. Ferhat O€uz
Op. Dr. Fuat Kurflun
Op. Dr. Galip Arda Pelen
Op. Dr. Gamze Baykan
Op. Dr. Güzin Yıldırım
Uz. Dr. Handan Yaflar
Op. Dr. Hasan Lice
Op. Dr. Hüseyin Urlu
Uz. Dr. Ifl›l Soysal
Op. Dr. ‹stepan Suna
Op. Dr. Kemal Y›ld›r›m
Uz. Dr. Mecdi H. Ergüney
Doç. Dr. Mahmut İlhan
Prof. Dr. Mehmet Meriç
Op. Dr. Mehmet Koç
Uz. Dr. Metin Yegen
Uz. Dr. M. Ali Talay
Uz. Dr. Nilgün Demirba€
Dr. Nur Arslan
Op. Dr. Nurcan Dalan
Op. Dr. Orkunt Özkaptan
Op. Dr. Özgür Odabafl
Op. Dr. Özgür Ortak
Uz. Dr. Suzan Uzan
Uz. Dr. fienay S›ld›r
Op. Dr. Tamer Sözen
Dr. Türkan Kasabal›
Uz. Dr. Türkan Zeybel Uslu
Uz. Dr. Züleyha Ö. Kadehçi
Baflhemflire: Gülay Aziret
YAYIN DANIfiMA KURULU
Prof. Dr. Ayan Gülgönen - Prof. Dr. Bülent Ergun
Prof. Dr.Lemi ‹brahimo€lu - Prof. Dr. Rafet Yi€itbafl›
Prof. Dr. Türker Özkan - Prof. Dr. Hasan Serdaro€lu
Prof.Dr. Kürflat Bozkurt - Op. Dr. Halil Önsoy
Op. Dr. Halil Toplamao€lu
‹LET‹fi‹M:
Befltelsiz Mahallesi Seyit Nizam Caddesi 101. Sk. No:107
Zeytinburnu - ‹stanbul
Tel:(0212) 665 50 50 (pbx) Fax: (0212) 665 50 60
www.avrasyahospital.com.tr - [email protected]
Grafik, Tasarım ve Baskı:
Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No: 129-130
Topkap›-‹stanbul Tel: (0212) 565 21 12 - 544 16 83
E-mail: [email protected]
3
AVRASYA HOSPITAL
HABERLER
15. YIL KIDEM ÖDÜLLERİMİZ
SAHİPLERİNİ BULDU...
Hastanemiz çalışanlarına törenle, Altın, Gümüş ve Bronz kıdem ödülleri verildi.
2
014’ün son günlerinde kuruluşunun 15. yılını kutlayan Avrasya Hospital, çalışanları için hazırladığı Kıdem Ödülleri’ni eğlenceli bir törenle takdim etti.
Hastalarına kapılarını açtığı 1999 yılından itibaren şifa dağıtan
Avrasya Hospital, kuruluşunun 15. yılını kutladı. 15. yılı şerefine çalışanlarına Kıdem Ödülleri veren Avrasya Hospital, düzenlediği eğlenceli törenle 2015’e de ‘Merhaba’ dedi. İstanbul Zeytinburnu’nda
bulunan Avrasya Hospital’da düzenlenen törene, Avrasya Hospital
Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Urlu, İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa AYHAN, Esenler İlçe
Kaymakamı Yücel ÜNAL, Avcılar Kaymakamı Hulusi DOĞAN,
Başakşehir Kaymakamı Kazım TEKİN, Zeytinburnu Belediye
Başkanı Murat AYDIN, Zeytinburnu İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Oğuz CANBULAT, Zeytinburnu Kızılay Şube Başkanı Remzi
YILMAZ, Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölge Müdürü Mehmet
Nurettin TANIN, Biruni Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.
Haydar SUR, Zeytinburnu Hizmetleri Destekleme Derneği Başkanı Nevzat ULUOCAK, (HATİAB) Hatay İşadamları ve Bürokratları Derneği Genel Başkanı İbrahim GÜDER ve HATİAB Üyeleri, (HATAYDER) Hatay Eğitim, Kültür, Tanıtım ve Dayanışma
Derneği Yön. Kur. Bşk. Prof.Dr. Mustafa KAÇAR, Rumeli Türküleri Sanatçısı Arif ŞENTÜRK, Kanun Sanatçısı Özge DOĞRU,
Cem KARACA’nın eşi TRT Radyo Sunucusu, şair ve yazar İlkim
KARACA ile sanat, spor, ekonomi, sağlık camiasından birçok
davetli ve Avrasya Hospital’da görev yapan tüm personel katıldı.
Avrasya Hospital tarafından verilen Kıdem Ödülleri, personelin
4
çalışma yıllarına göre altın, gümüş ve bronz olarak tasarlandı. 15
yıl çalışanlara altın, 10 yıl çalışanlara gümüş ve 5 yıl çalışanlara ise
bronz ödüller takdim edildi. Çalışan tüm personel ile 15 yıldır beraber oldukları ve bu kurumu birlikte büyüttükleri için ödül töreni
düzenlediklerini belirten Avrasya Hospital Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Urlu, “15. yılımızı
tamamladığımız bu özel gün, aynı zamanda yeni yıla da denk geldi. Hep birlikte hem yeni yılımızı kutlayacağız hem de bu kurumu
birlikte büyüttüğümüz için çalışanlarımıza ödüller vereceğiz. 370
kişilik kadromuzda 15 yıldır çalışan yaklaşık 35, 10 yıldır çalışan
yaklaşık 70, 5 yıldır çalışan ise yaklaşık 60 doktor, hemşire ve personelimiz var. Kanser, teşhis tedavi, kalp damar hastalıkları konusunda sağlık hizmetleri veriyoruz. Kalp cerrahisi ve mikro cerrahi
yapıyoruz. Her alanda görüntüleme ünitelerimiz var. Bu nedenle
alt yapımız tamamıyla mevcuttur. Ayrıca biz sadece İstanbul değil,
tüm Türkiye’ye, Balkanlar’a, Ortadoğu’ya ve Kafkas ülkelerine
uluslararası hizmet veriyoruz” diye konuştu.
AVRASYA HOSPITAL
HABERLER
İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa AYHAN;
“Kalite ancak gönül birliği ve aynı hedefe
doğru ilerlemekle olur. Bu kadar güzel
hizmeti İstanbul’a kazandırmak bir vali yardımcısı olarak beni çok mutlu ediyor.” dedi...
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat AYDIN
konuşmasında, “Zeytinburnu İlçesi ve
Avrasya Hospital birlikte büyüdü!”
ifadesini kullandı...
Avcılar Kaymakamı Hulusi Doğan;
İnsanların üç boyutu vardır. Fiziksel, zihinsel ve
psikolojik boyutu. Tabi bu durum kurumlar için de
geçerli. Marifet iltifata tabidir. Avrasya Hospital
biraz önce saydığımız üç boyutu sağladığı için
kurumsal bir hastane olmuş durumda.
5
AVRASYA HOSPITAL
HABERLER
Kıdem Ödülleri Onur Tablosu
Her şeye beraber başladık. Beraber çalıştık, birlikte yürüdük, birlikte büyüdük. Zor günlerimiz de oldu keyif dolu
anlarımız da. Gözlerimizin ferinin söndüğü de oldu, ihtişamla parladığı da. Alın teri, el emeği ve göz nurunuzla
Avrasya Hospital’i kocaman ve güçlü bir aile yaptınız. 15 yılı aşkın süredir harcadığınız enerjinin her bir kalorisi,
akıttığınız terin her bir damlası ve verdiğiniz zamanın her bir saniyesi için ayrı ayrı takdir ve teşekkür ediyoruz.
15. HİZMET YILI ONUR TABLOSU
Op.Dr. Hüseyin URLU
Ecz.Nermin URLU
Ömer URLU
İbrahim URLU
Ayşe ÜNAL
Uzm.Dr. Işıl SOYSAL
Op.Dr. Ferhat OĞUZ
Op.Dr. İstiphan SUNA
Op.Dr. Faik Tamer SÖZEN
Uzm.Dr. Türkan USLU
Uzm.Dr. Mehmet Ali TALAY
Fz. FÜSUN ŞENTÜRK
Dt. Eylem USLU
Şenel Işıl SAVAŞAN
Zeyit TÜRKAY
Fikret KUZULOĞLU
Öznur URLU
İlhan GÜRHAN
Şükran DURDU
İsminaz GÜNGÖR
Ahmet YILMAZER
Ali URLU
Ali AYHAN
Avni GÖKALP
Aynur HIZAL
Celal MUTLU
Gülhan SEÇİLMİŞ
İsmail ALTUNGÖK
Nalan DALOĞLU
Seda Üstün ÇALIŞIRİŞÇİ
Hanife KIZILCIK
Şenel ŞİMŞEK
Nebibe ÜRPEK
Özlem GÜLGÖKEN
Gülay Aziret TOSUNAY
Ümran Karahan BAL
Derya GÜLER
Sultan YILDIZ
2000’li yıllarda ailemize katıldınız. Ve 2010’lu yıllarda da beraberiz. On yılı geçen güç birliğimiz sizi de Avrasya Hospital ailesini de birkaç düzey yukarı taşıdı. Size hem çok saygı duyuyor hem de çok değer veriyoruz. Ama daha hassas nokta
ise sizi gerçekten çok seviyoruz. Umuyor ve inanıyoruz ki daha birkaç on yılı birlikte geride bırakır ve bütünleşiriz. On yılın
her bir dakikası için ayrı ayrı takdir ve teşekkür ediyoruz.
10. HİZMET YILI ONUR TABLOSU
Op.Dr. Arman ÇİTCİ
Uzm.Dr. Ayşegül NAVDAR
Uzm.Dr. Ersin SARI
Op.Dr. Kemal YILDIRIM
Uzm. Dr. Suzan UZAN
Op.Dr. Ebru TOPUZ
Op.Dr. Özgür ODABAŞ
Op.Dr. Nurcan DALAN
Op.Dr. Bülent ÖZTÜRK
Uzm.Dr. Züleyha KADEHCİ
Uzm.Dr. Banu ALTOPARLAK
Uzm.Dr. Ahmet ALTUN
Güner MOLLAOĞLU
Ömer Necdet AYDEMİR
Cafer ALUÇ
Gülami ALTINSOY
Mevlüt TOSUN
Naim DEMİR
Yüksel AKKAYA
Yüksel CANDOĞAN
Sevgi YETGİN
Zeki Orçun ULUTAŞLI
Bircan YILMAZ
Nesrin FİDAN
Huri ÇOBAN
İlknur BOZKURT
Sakine DEMİRÇELİK
Mehmet Veysi EKİN
Aynur ÇALIŞKAN
Şeyda FEDAİ
Şener ASAN
Gülşen ŞEN
Hülya DOĞAN
İzzet YILDIRIM
Mükerrem KİREMİTÇİ
Yusuf YAZICI
Zehra ORAL
Eda Özçelik ÖZTEMEL
Dilek TUNÇ
Mihrican PATTABANOĞLU
Zeynep BAL
Fatma ÇELEBİ
Hasan AKSOY
Şenol SÜNNETÇİOĞLU
Hayrettin YILDIRIM
Mustafa ÇALLI
Can Deniz URLU
Sultan KALYONCU
Hasan ATEŞ
Selda TORAMAN
Raşit KONCAOĞLU
Öznur Özmen ELÇİ
Nasıl çabucak geçti 5 yılımız biliyoruz. Siz bize biz de size alıştık. Artık bir Avrasya’lısınız! Asya kültür ve
etik değerleri ile Avrupa’nın tarihi mirasını ve teknolojisini sentezleyen bir kurumda çalışıyorsunuz. Görev aldığınız
bölüme renk kattınız, enerji verdiniz ve geliştirdiniz. Umuyor ve inanıyoruz ki geride bırakacağımız yıl sayısı arttıkça
bağlılığımızda kuvvetlenecek. Hizmetlerinizden dolayı takdir ve teşekkür ediyoruz.
5. HİZMET YILI ONUR TABLOSU
Op.Dr. Özgür ORTAK
Op.Dr. Ali Güven AKINCI
Uzm.Dr. Şenay ŞILDIR
Op.Dr. Semih Fuat KURŞUN
Uzm.Dr. Ali VARDAR
Op.Dr. Mehmet KOÇ
Uzm.Dr. Nilgün ERDOĞAN
Uzm.Dr. Celal GÖLGECİ
Op.Dr. Gamze BAYKAN
Dr. Türkan KASABALI
Av. İlkşan URLU
Selim TETER
Solmaz ŞAHİN
Sevda DEMİRBAŞ
Seval GÜNER
Bayram OĞUZALP
6
Fatma KANBER
Gülcan AKKOÇ
İmral BÜBER
Cüneyt ALİCANOĞLU
Hatice TEMUR
Hülya Şengül EROL
Didem Serbest ÖZBEK
Ulaş GÜVEN
Tuğba ÇELİK
Emine DEMİREL
Gülşen KAHRAMAN
Filiz BENLİOĞLU
Funda AVLU
Fettane HARUNOĞLU
Aygün AKYAR
Bilgin AYDOĞDU
Derya YAZGAN
Naime KIYIK
Serkan KASAPOĞLU
Ferhat YURTSEVEN
Mehmet ÖZDEMİR
Selma ALİKOĞLU
Hatice ÇARDAK
Mustafa ŞEN
Bahar Yaman ÇİMEN
Vahide AKDOĞAN
Selma CENGİZ
Serkan TURGUT
Yücel KANAT
Zeynep SAĞLAM
Ebru DUMAN
Nagihan DEMİROĞLU
Ahmet BOZKURT
Zeynep ALTINAY
Adile KAYA
Rahmiye GÖKKAYA
Merve ÇALIK
Ayşe ANIK
Gönül DİLEK
Samet CIRTIL
Nurdan SALTOĞLU
Esra KANDEMİR
Emrah ÇINAR
Tuğba DOĞU
Nurullah ÖZBEK
Ayşe DERİN
Burcu EYİOKUR
Arzu AZMAN
AVRASYA HOSPITAL
HABERLER
Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın
ve Ekibi Avrasya Hospital’i Ziyaret Etti...
Z
eytinburnu İlçesi Belediye Başkanı Murat Aydın ve
ekibi Avrasya Hospital’i ziyaret ederek kahvaltıda buluştu. Samimi ve duygu dolu anların yaşandığı ziyarette
hastalara şifa kapısı olan, kanser tedavisi gören hastalara tam
teşekküllü destek verilen Radyasyon Onkolojisi Bölümünü de
ziyaret eden Başkan Murat Aydın, yeni kurulan Trilogy cihazı
hakkında da, Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Urlu ve cihazın takibini yapacak olan
uzmanlarından detaylı bilgiler aldı.
570 Gr. Doğan AKDENİZ BEBEK Büyüyor...
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nurcan Dalan tarafından doğumu
gerçekleşen ve doğum sonrası takipleri ise Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.
Mehmet Ali Talay tarafından takibi sürdürülen Akdeniz Bebek, sağlıklı bir şekilde yoğun bakım ünitesinde birbirinden değerli kanatsız meleklerimizin gözetiminde
emin ellerde büyümeye devam ediyor. Deniz Bengül (sorumlu hemşiremiz), Anesa Mert, Belma Temiz, Nazlı Koç, Nihal Başer, Esra Demir, Kader Beriman, Esra
Demirhan, Rahmiye Gökkaya mesai arkadaşlarımızı yürekten kutluyoruz. Bu kutsal
görevde başarılar diliyoruz.
Akdeniz Bebeğin doktorları Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nurcan
Dalan ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Talay tarafından aldığımız bilgilerde Akdeniz Bebek 570 gram 19 cm. dünyaya gelerek yaşama sımsıkı
tutunuyor. Sağlık durumu gayet iyi olduğunu ve Akdeniz bebek bir süre daha yoğun
bakım ünitemizde misafir olarak bizlerle vakit geçireceği bilgisini verdiler.
ARAMIZA YENİ KATILANLAR
1983 İstanbul’da doğdu.
2001 Yılında İstanbul Tıp
Fak. başladı. 2007 Yılında
Mezun oldu. Aynı yıl uzmanlık sınavını kazanarak
Haseki Eğit. ve Araş. Hast.
İç Hastalıkları İhtisasına
başladı. 2011 yılında İç
Hastalıkları Uzmanı oldu.
2011-2013 Yılları arasında
Uzm. Dr. Metin YEGEN Şırnak Asker Hast. Askerlik görevini tamamladı.
İç Hastalıkları
2013 –2014 Yılları arasında Haseki Eğit. ve Araş.
Hast. mecburi hizmetini
tamamladı. 2015 yılı itibari Avrasya Hospital’de
görev yapmaktadır. Prizren (Kosova)’da
doğdu. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp
Fakültesi’ni
2007
yılında bitirdi. İstanbul Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi’nde Kalp
ve Damar Cerrahisi
Uzmanlığını
2014
yılında tamamladı.
Op. Dr. Berk ARAPİ Arnavutça, Sırpça ve
Kalp Damar Cerrahisi İngilizce olmak üzere 3 dil biliyor. 2014
yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev
yapmaktadır.
Dyt. Seda DURSUN
Beslenme ve Diyet
İstanbul’da doğdu. İst.
Bilim Üni. Beslenme
Ve Diyetetik Böl. lisans
eğitimini tamamladı.
Florance Nightingale
Araş. Hast., Medical
Park Hast., Memorial Hast., Galatasaray
Spor Kulübü, İst. Tıp
Fak. stajlarını tamamladı. Okan Üniversitesi Master Programını
sürdürmektedir. 2015
itibariyle
Avrasya
Hospital’da çalışmaktadır.
7
Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹
Radyasyon Onkoloji
TRİLOGY Teknolojisi
Avrasya Hospital’da…
R
adyoterapi iyonizan ışın veya atom partiküllerinin kanser veya nadiren kanser dışı hastalıkların tedavisinde kullanılan bir tedavi
yöntemidir.
Uz.Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹
Radyasyon Onkoloji
1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya
Üniversitesi T›p Fakültesi mezunu
‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim
Dal›nda ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya
Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor.
Evli ve iki çocuk sahibi.
Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 3078 - 3079
8
Radyasyonlar madde ve biyolojik ortamdan
geçerken çarpıştığı atom ve molekülleri iyonize
ederek biyolojik ve fiziksel etki gösterirler. İyonizan radyasyonların tümör ve diğer hücreleri öldürücü veya bölünmeleri sırasında öldürücü etkileri olması nedeniyle modern kanser tedavisinde
kullanılan temel taşlardan biridir. Bilgisayar teknolojisinin gelişimine paralel olarak radyoterapi
planlaması ve tedavisinde kullanılan iyonizan
radyasyon oluşturan eksternal radyoterapi cihazlarının teknolojisinde de gelişmeler olmuştur.
LİNAK tabanlı cihazlar geliştirilmiştir. Geliştirilen
bu cihazların ortak özelliği IMRT ve IGRT yapabilmeleridir. Bu gelişmeler doğrultusunda hastanemiz son teknolojik özelliklere sahip rapidarc
lisansıyla beraber VARIAN TRILOGY CİHAZINI hastane bünyesine kazandırmıştır.
Avrasya Hastanesi Onkoloji Bölümündeki
TRILOGY CİHAZI, eksternal (dışarıdan) uygulanan
radyoterapide kullanılan bir lineer akseleratör
(LİNAK) cihazıdır. 6MV ve 16MV foton(x ışını) ve
4, 6, 9, 12, 16, 20 MeV elektron enerjisi üretmektedir.
TRİLOGY CİHAZININ ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
IMRT: Yoğunluk ayarlı radyoterapi.
RapidArc: Volümetrik Yoğunluk Ayarlı Ark Tedavisi. (VMAT)
SRT/ SRC: Noktasal ışınlama.
Trilogy cihazı yukarıda belirttiğimiz bu özelliklerinin yanı sıra imaj eşliğinde radyoterapi (IGRT)
özelliği ile planlanan ışın dozunun hastaya hassas
şekilde uygulanması sağlanır.
IMRT ÖZELLİĞİ
Radyoterapi cihazında şimdiye kadar kullandığımız 3D (3 boyutlu) konformal tedavinin
gelişmiş formudur. Radyoterapi cihazı ile insan
vücuduna tek bir ışın demeti göndermek yerine
radyasyonu binlerce ışıncığa bölerek yoğunluk
farklılıkları oluşturulmuş alanlardan tedavi yapılır. Böylece sağlıklı olan doku ve organlar en
iyi şekilde korunurken, hastalıklı olan dokuya en
yüksek radyoterapi dozu verilmesi sağlanır. IMRT
Uz. Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹
Radyasyon Onkoloji
IGRT ÖZELLİĞİ
(GÖRÜNTÜ
KILAVUZLUĞUNDA
RADYOTERAPİ)
tekniği sayesinde tümöre istenilen yüksek doz verilirken tümör ile sağlam doku
birleşim bölgesinde ani doz düşmesi ve
çoklu alan kullanımı ile tümörlü dokuya
komşu olan normal dokularda dozların
düşük seviyede tutulması sağlanır.
Tedavi edilecek bölgeye uygulanacak
radyoterapi dozunu belirlemek için Tedavi Planlama Bilgisayar Sistemi ile hesaplamalar yapılır. Daha hassas hesaplamalar gerektirdiğinden planlama süresi
uzundur.
RapidArc ÖZELLİĞİ
Yakın zamana kadar
radyoterapi uygulaması sırasında tümörün ve ışınlanan bölgenin tam olarak sabit
olmaması ve ışınlama sırasında hareket
edebilmasi nedeniyle
tedavi sırasında geniş
emniyet sınırı kullanılırdı. Maalesef daha
fazla sağlıklı doku
radyasyona
maruz
kalırdı. Radyoterapiya bağlı gelişen yan
etkiler fazlaydı. Emniyet marjı küçük verildiğinde tümörün
tedavi sırasında alan dışında kalma riski
vardı. Radyoterapi cihazlarındaki teknolojik gelişime paralel olarak hastaların
günlük tedavi öncesi, tedavi sonrası ve
en önemlisi tedavi sırasında doğru yeri
ışınlayıp ışınlamadığımızı kontrol etmek
için tedavi sahasının görüntüsünü almaktayız. Buna cihazın IGRT özelliği denir. Bu
sayede eğer ışınladığımız bölgeden aldığımız görüntülerde farklılıklar varsa gerekli
düzeltmeler yapıp tedavimizi daha doğru
yapmamızı sağlarız.
Cihaz hasta etrafında bir veya daha
fazla dairesel olarak döner. Bu teknikte
tümörlü olan doku daha hassas ve yüksek dozda ışınlanırken, komşu sağlam
dokular çok yüksek oranda radyasyondan korunur. RapidArc tekniği ile hastaların günlük tedavi süresi aynı işi yapan
diğer cihazlara göre göreceli olarak daha
kısadır. Ayrıca RapidArc’ın yoğunluk ayarlı radyoterapi tekniğini uygulayan diğer
cihazlara göre avantajı daha az monitor
unit (radyoterapi doz birimi) kullanılır.
TRILOGY CİHAZI KULLANIRKEN
HASTALARIMIZIN
TEDAVİSİNDE TEDAVİYE BAĞLI
MİNİMUM YAN ETKİ, TÜMÖRÜN ORTADAN KALDIRILMASINDA MAKSİMUM
BAŞARI ELDE EDERİZ.
SRT (Stereotaktik Radyocerrahi)
ÖZELLİĞİ
Kanserle savaşan üç farklı
branşta da (cerrahi, kemoterapi
ve radyoterapi) asıl amaç öncelikle tümörü doku veya organdan
tamamen silmek, bunu yaparken
de vücudumuzdaki sağlıklı olan
biçbir yere zarar vermemektir.
Trilogy cihazının bu özelliği sayesinde birkaç santimetre büyüklüğünde çok
küçük tümörlere noktasal ışınlama yapabilir. Böylece tümöre çok yüksek dozda
yoğunlaştırılmış iyonize radyasyon verilir.
Tümörün çevresindeki normal dokuda
çok hızlı doz düşüşü sağlanarak sağlıklı
dokuların radyasyondan zarar görmesi
en aza indirilir. Stereotaktik radyocerrahi
özelliği kullanıldığında hastanın tedavisi
birkaç seansta tamamlanır. Ancak cihazın bu özelliği doğru seçilmiş hasta gruplarına uygulanması gerekmektedir.
Radyoterapide daha önceleri Kobalt60
(Co60) cihazı kullanılmaktaydı. Hastaları
tedavi ederken tedavi alanındaki sağlıklı
dokuları yeterince koruyamazdık. Tedaviye bağlı yan etkilerimiz fazlaca olurdu.
Ancak son zamanlarda hızla geliştirilmiş
olan LİNAC tabanlı gelişmiş radyoterapi
cihazları ile hedefe yönelik tadavi yapmaktayız. Bunun anlamı tümörü hedef
alarak tamamen ortadan kaldırmaya
çalışmak, sağlıklı organları en iyi şekilde
korumaya çalışmaktır.
VÜCUDUN TÜMÜNE YAYILAN
KANSERLERDE TRILOGY
CİHAZININ ETKİSİ NEDİR?
Kanser eğer tüm organlara yayılmışsa
yapmamız gereken şey vücuttaki hayati önem taşıyan başlıca kritik organları
koruma altına almaktır. Tümörün yerleşimine göre korunacak organlar değişir.
Radyoterapi yapılırken sağlıklı organları
daha iyi koruyabilmek için TRILOGY cihazını kullanmaya ihtiyaç duyulur.
RADYASYONUN İNSANLARI İYİLEŞTİRİCİ YÖNÜ NEDİR?
Radyasyonlar madde ve biyolojik
ortamdan geçerken çarpıştığı atom ve
molekülleri iyonize ederek biyolojik ve
fiziksel etki gösterirler. İyonizan radyasyonların tümör ve diğer hücreleri öldürücü etkisi olması nedeniyle modern
kanser tedavisinde kullanılır.
YENİ NESİL KANSER TEDAVİSİNDEN NE ANLAMALIYIZ?
ARTIK KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ
TIP VE KİŞİYE ÖZEL TEDAVİLERDEN BAHSEDİYORUZ.
BİZE DAHA ÖNCE UYGULANAN TEDAVİLERDEN FARKI
NEDİR?
9
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermatoloji)
AKNE
Akne, derideki kıl ve yağ bezinin birlikte oluşturduğu yapının hastalığıdır. Nedeni
tam bilinmemekle beraber, birden çok faktörün etkisi altında oluştuğu düşünülen
inatçı ve infektif bir hastalıktır.
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermatoloji)
1987 İstanbul Tıp Fak. mezunu olan
Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araş.
Böl. Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog
ünvanını aldı, 3 yıllık mecburi hizmet
görevini Niğde Devlet Hast. sürdürdü.
Haseki Eğitim Araştırma Hast. 2011
yılına kadar çalıştı. 2011 yılından sonra
istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine devam etti, 2013 itibariyle Avrasya
Hospital’de görevini sürdürmektedir.
Evli 2 çocuk annesidir.
Görev Saati: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 1105
10
B
aşta yüzde olmak üzere göğüs, sırtta sivilce, kızarıklık ve komedonlarla gider. Sık
görülen bir cilt hastalığı olup insanların
% 85-100’ünü hayatının bir döneminde etkiler. Az veya çok şiddetli olarak nerdeyse tüm
ergenlerde görülür. Genellikle kızlarda 13-14,
erkeklerde 15-16 yaşlarında belirginleşir. Erken
başlayanlar daha ciddi olur. Bazen 40’lı yaşlara
kadar sürebilir.
Dış görünümlerini en çok önemsedikleri
yaşlarda oluşması, sosyalleşmeyi engellemesi
söz konusu olabileceginden hem ailenin hem
de dermatologların yardımı gerekir.
Gençlere bu durumun kalıcı olmadığı ergenliğin bir parçası olduğu en fazla 2-3 yıl içinde
azalarak, dikkatli bakımla iz bırakmadan geçecegi bilinmelidir. Ergenlik çağında çocugu olan
aileler gençlere bu konuda destek olmalı, bir
uzman doktorla tedavi yapılacağı bilinmelidir.
Deri belirtileri kıl folikülünde kabarıklar,
komedonlar, şiddetli durumda içi iltihaplı lezyonlar, nodüller, kistler olabilir. Belirtiler deride
yağ bezlerinin yoğun olduğu yüz, gövdenin üst
kısmı ve sırtta olur.
Akne oluşumu birçok faktörle ilgilidir. Artmış
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Cildiye (Dermatoloji)
sebum salınımı, yağ bezlerinin aktivitelerinin artması rol oynar. Bunlar 15-35
yaşta maksimimdur. Sebum yapımıda
akneyi etkiler. Ciltte olan proprionibakterium aknesin salgıladığı enzimlerde rol
oynar.
Aknenin klinik gidişini genetik yatkınlık, sıcak, terleme, ultraviole ışınları,
stres etkiler. Tedaviye başlarken tedaviye 4-6 haftada cevap alınacağı, ilaçların
düzenli kullanılması, kızlarda adet döneminde artabileceği, stresli dönemlerde
alevlendiği açıklanmalıdır.
Dış görünümlerini en
çok önemsedikleri yaşlarda oluşması, sosyalleşmeyi engellemesi söz
konusu olabileceginden
hem ailenin hem de
dermatologların yardımı gerekir.
Diyet, akne çalışmalarında kişiden kişiye değişmekle
beraber çikolata, dondurma, süt, peynir,
kızartma, kuruyemiş ile akne artabilir.
Bazı ilaçlar akneye yol açar. Bunlar kortizon, lityum, tiroid ilaçları, epilepsi ilaçları, B vitamini sayılabilir. Hormonel bozukluklar (polikistlik over, hirsutizm gibi)
akneyi arttırır.
Aknelerin sıkılması sakıncalıdır, içindeki yağın bir kısmı deri içine yayılabilir,
enfekte olur. İyileşme gecikir. Kahverengi
lekelere, çukur şeklinde izlere neden olur.
Sivilceyi kapatmak için pudra, fondöten kullanılmamalıdır. Bunlar yağ bezlerini daha çok tıkar. Yeni sivilceler yapar. Mecbur kalınırsa çok kısa süreli ve
seyrek, yağsız ürünler kullanılabilir. Saça
uygulanan yağlı kozmetikler de akneyi
arttırır.
Derinin kirli olması gözenekleri
tıkar. Akneyi alevlendirir. Sadece yağlı cildi olanlarda akne görülür. Akneli cilt
temizlendikçe üzerindeki ter, kir, yağ ve
ölü hücreler uzaklaştırılır. Doğal sabunlar
kullanılmamalı, kuruluğa karşı olan yağlı
sabunlar uygun değildir. Temizleyiciler durulanmalı, aşırı sıcak su ve ovalama kese
kullanımında kaçınmalıdır. Günde 2 kez
deri temizlenmelidir. Hafif soyucular, gözenekleri sıkıştıran ürünler, jeller, tonikler
kullanılabilir.
Güneşlenme sırasında akneli ciltler
için üretilen yağsız jeller veya süt formunda güneş koruyucular kullanılır. Soyucu tedaviler yapılırken leke oluşumu
açısından güneşe dikkat etmelidir.
Akne tanısı klinik muayene ile konur.
Hastada beraberinde kıllanma, adet düzensizliği varsa hormonlara bakılmalıdır.
Dirençli vakalarda deri lezyonlarında
bakteri kültürü ve antilonogram yapılabilir.
Tedavide
önemli olan nokta hastayla
iyi diyalog kurup akne
hakkında bilgi vermek,
tedavide ne bekleyip
ne beklememesi gerektiğini anlatmaktır. Eğer
bu yapılmazsa hasta
15 gün sonra aknesi
geçmeyince, “bunlarda
yaramadı” diye ilacı kesecektir. Hastaya tedavinin yavaş etki
göstereceği anlatılmalı. Tedavi bırakılıncada tekrarlama şansı olduğu bildirilmelidir. Yerel tedavi (sürme) esas tedavidir.
Sitememik (ağızdan) tedavi verilsede
yerel’e devam edilir.
Yerel tedavide soyucular, antibiyotikler, antiseptiler kullanılır. Ağız yoluyla
antibiyotikler kullanılır. En sık tetrasiklin
entromisin kullanılır. Her ikisine cevap
alınamayan vakalarlarda izotretinoin
kullanılır. A vitamininden üretilen bir
maddedir. Hem sebum üretimini azaltır,
yağ bezlerini küçültür, hem de bakteri
üretimini engeller. Altı ay süreyle kullanılır. Her ay kan tahlilleri yapılarak tedavi
ayarlanır yan etkileri nedeniyle şiddetli
tedaviye cevapsız vakalarda kullanılır.
Tedavi sonucunda kalan izlerin tedavisinde kimyasal peeling, dermobrazyon, lazer kullanılır.
11
FA R E N J İ T
Op. Dr. Galip Arda PELEN
K.B.B.
FARENJİT
“Akut farenjit
genellikle üst
solunum yolu
infeksiyonlarının
bir parçası olarak
görülür ve sebebi
çoğunlukla
virüslerdir.”
Op. Dr. Galip Arda PELEN
K.B.B.
1979 Balıkesir doğumlu. 2004 yılında
İst. Üni. Tıp Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit. Araş. Hast. K.B.B. İhtisası
yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya
Hospital’da görev yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30
Cumartesi : 11.30 - 15.00
Dahili Tel: 1133
12
Farenjit Nedir: Kış aylarında en sık karşılaştığı-
mız hastalıklar arasında yer alan “Farenjit”, boğazın
arka duvarının bazen mikrobik, bazen metabolik,
bazen de çalışılan ortamın ısısına, tozuna bağlı olarak reaksiyon göstermesiyle ortaya çıkar.
Kaç Tür Farenjit Vardır: Farenjit bulunma süresine göre genelde ikiye ayrılır. Eğer farenjit yeni
oluşmuş ve şiddetli şikayetler yapıyorsa buna akut
farenjit denir.Ancak uzun süreden beri var ve hastada çok şiddetli olmayan şikayetler yapıyorsa buna
da kronik (müzmin) farenjit adı verilir.
Akut Farenjit: Akut farenjit herkesde görülebilir. Virüslerin sebep olduğu iltihaplanma zamanında tedavi edilmezse, buna bakterilerde karışır
ve iltihaplanma daha karmaşık bir hal alır. Boğaz
iltihaplanması bademciklerin vede bademciklerin
arkasındaki kaslardada iltihaplanmaya sebep olur.
Bu iltihaplanmada kulak ağrısı ve ateşlenmeye sebep olur.
Kronik Farenjit: Boğaz mukazası sigara, alkol,
toz, kimyasl ilaçlar ve gazların yapacağı tahribat
nedeniyle veya burun deliklerinden yeterince hava
alamama nedeniyle bazı kişiler ağızlarını açarak
nefes alırlar ve böylece nefes yollarında kuruma
olur. Bu gibi etkenler kronik farenjitin oluşmasında
ana rol oynarlar. Tahrip olan mukaza bakteri, virüs
ve mantarlara karşı direncini kaybeder.
Farenjitin Sebebi Nedir: Akut farenjit genellikle üst solunum yolu infeksiyonlarının bir parçası
olarak görülür ve sebebi çoğunlukla virüslerdir. Bazen bakteriler de bu hastalığa yol açabilirler. Bazı
kimyasal maddelerin veya tahriş edici maddelerinde farinkse teması ile akut farenjit gelişebilir.
Kronik farenjitte ise yine virüslerde rol oynamasına rağmen genellikle tahriş edici bir faktör vardır.
Bunlar arasında en önemlileri olarak sigara içilmesi,
alkol kullanılması, alerji, geniz akıntısı, kuru ve kirli
hava, burun tıkanıklığı yapan faktörler (burun solunum havasının nemini ve ısısını ayarlar. Eğer burun
tıkanıklığı varsa uygun olmayan nem ve ısıdaki
hava farinkse temas eder ve farenjiti kolaylaştırır.),
mideden asit kaçağı (Reflü), aşırı sıcak veya soğuk
besinler, boğaz temizleme refleksinin aşırı olması,
diş ve bademcik iltihapları, geniz eti sayılabilir.Eğer
akut faranjit tam tedavi edilmez ve kolaylaştırıcı
faktörler hâlen devam ediyorsa hastalık kronikleşebilir. Ayrıca kronikleşmede şu etkenler de sayılabilir:
Ailevî yatkınlık, dolaşım sistemi hastalıkları, böbrek
hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, endokrin
hastalıklar ve gayrisıhhî ortamlarda çalışma hastalığın kronikleşmesine yardımcı etkenlerdir.
Ne Gibi Belirtileri Vardır: Akut Farenjit’te
hastanın şikayetleri daha belirgindir. Hastalık, vücutta lokal ve genel belirtiler gösterir. Lokal belirtiler;
boğazda ağrı, yanma, batma hissi, öksürük,ses kısıklığı, yutma zorluğu ve boğazın o bölümünde şişlik
ve kızarıklık ile kendini belli eder. Genel belirtiler;
ateş yükselmesi, boyundaki lenf bezlerinin şişmesi,
iştahsızlık, hâlsizlik, yorgunluk gibi belirtilerdir. Kronik farenjitte ise akut farenjitin aksine ateş, halsiz-
Op. Dr. Galip Arda PELEN
K.B.B.
FA R E N J İ T
lik ve kırgınlık gibi şikayetler pek görülmez.
Boğaz ile ilgili şikayetler daha hafiftir ancak
ya hiç kaybolmaz ya da çok kolay ortaya
çıkar. Boğazda kuruluk hissi, gıcık, yanma,
kuruluk,ses kısıklığı, yabancı cisim hissi, takılma, hafif yutkunma zorluğu gibi şikayetler
olur. Gıcık öksürüğü şeklinde bir öksürükte
eşlik edebilir. Hastalar boğazını temizleyerek
rahatlayacakları hissine kapılırlar ve sürekli
temizleme hareketi yaparlar. Ancak bu çoğu
zaman boğazı daha fazla tahriş etmeye
neden olur. Farenjit hastalığın bazı belirtileri
girtlak kanseri hastalığı belirtileri ile benzerlik göstermektedir. Örnegin ;Ses kısıklığı, boğazda takılma ve Kulak ağrısı Girtlak Kanseri
hastalığınında da görülebilir, Bu sebebden
uzun süren problemlerinizde örnegin uzun
süreli ses kısıklığında (üşütmeden oluşan
ses kısıklığı birkaç günde geçer) mutlaka konusun da uzman bir hekime danışılmalıdır.
Muayenede Ne Görülür: Akut Farenjitte, farinkste kızarıklık ve ödem görülür. Ayrıca geniz akıntısı, boyunda beze, burunda
ödem ve akıntı gibi bulgulara rastlanabilir.
Kronik farenjitte de boğazda yine kızarıklık
vardır. Ayrıca kronik farenjiti ortaya çıkaran
başka durumlar varsa bunlara ait bulgular
görülür. Örneğin; burunda kemik eğriliği, et
büyümesi, alerjiye veya iltihaba bağlı akıntılar görülebilir.
Resim: Farenjite bağlı boğazda kızarıklık.
Teşhis Nasıl Konur: Hem akut hemde
kronik farenjitin teşhisi hastanın anlattıkları
ve muayene bulgularına göre konur. Genellikle herhangi bir tetkik yapmak gerekmez.
Ancak eğer sinüzit düşünülüyorsa film çekilmesi veya nadiren kan sayımı ya da kültür antibiyogram yapılması gerekebilir. Farenjite
neden olabilecek bir başka hastalık düşünülüyorsa buna ait tetkikler yapılabilir.
Farenjit’den Nasıl Korunulur:
Farenjit’den korunmak için sigarayı bırakmak gerekir. Boğazı tahriş eden aşırı sıcak
ve soğuk yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Boğazı temizlemek de tahriş edici olduğu için
yapmamak gerekir. Tozlu ve kirli ortamlardan, kapalı yerlerden uzak durmak gerekir.
Elleri sık yıkamak ise enfeksiyonu önlemeye
yardımcıdır. Eğer alerjiniz varsa buna neden
olan şeylerden korunmalısınız. Mide asidinin boğaza kaçtığı reflü gibi bir sorununuz
varsa çay, kahve, alkol, kola gibi içecekleri
azaltmalısınız. Gece uyuduğunuz odada
kalorifer varsa, odayı mutlaka nemlendirin,
kalorifet peteğine su askısı takın, odanın
nemli durmasını sağlayın, eğer imkanınız
varsa, bir buhar makinası alın, kalorifer havayı kurutuyor, bol bol sıvı alın. Düzgün bir
yaşam, düzenli yapılan spor ve vitaminsiz
kalmamak farenjit’ den korunmayı sağlayan durumlardır.
Resim: Bol sıvı alın, vitaminsiz kalmayın
ve muhakkak sigarayı bırakın.
Nasıl Tedavi Edilir : Akut farenjite
virüslerin neden olduğu düşünüldüğünde
antibiyotik verilmesi gerekli değildir. Ancak
sıklıkla virüslerin yaptığı iltihaba bakterilerde eklendiğinden antibiyotikler hastalığın
iyileşme süresini kısaltmaktadırlar. Antibiyotiklerin yanısıra, ağrı kesici - ateş düşürücü ilaçlar, burun açıcı spreyler, öksürük
kesiciler ve ağız gargaraları kullanılabilir.
Pastiller genellikle faydasızdır. Kronik farenjitin ise tedavisi oldukça zordur. Hem
doktorun tedavi uygulaması hemde hastanın bazı durumlara dikkat etmesi gerekmektedir. Ancak yine de kronik farenjit çoğu
zaman tam olarak ortadan kaldırılamaz.
Tedaviyi belirlemek için kronik farenjiti ortaya çıkaran başka bir faktör olup olmadığına
bakılmalıdır. Eğer bulunursa önce onun tedavisi gerekir. Alerji, burun kemiğinde eğrilik veya burunda et, sinüzit, mideden asit
kaçağı (Reflü) gibi hastalıklar uygun şekilde
gerkirse ameliyatla düzeltilmelidir. Antibiyotikler genellikle faydasızdır. Geniz akıntısın
azaltıcı ilaçlar veya ağız gargaraları sık kullanılırlar. Bazen mideden asit kaçağını önleyici
ilaçlarda verilebilir. Hastanın dikkat edeceği
durumların başında sigaranın dumanından
bile uzak kalmak gelmektedir.
Dikkat edilecek durumlar şöyle sıralanabilir:
- Uykusuz kalmamak, yorgun düşülmemeli.
- Yatmadan ağız gargarasıyla temizlik yapmak dişleri fırcalayarak agızda bakteri oluşturacak yemek artıklarını diş aralıklarından
temizlemek.
- Gece uyuduğunuz odada kalorifer varsa,
odayı mutlaka nemlendirin, kalorifer peteğine su askısı takın, odanın nemli durmasını
sağlayın.
-Sigara ve alkol almamak, koyu çay ve kahveden ve asitli içecekler den kaçınmak.
- Tozlu yerlerde ve kirli havada bulunmamak.
- Aşırı sıcak ve soğuk gıda almamak, bol baharatlı, acı yemeklerden ve kabuklu bogazı
tarhiş edici yiyeceklerden kaçınmak.
- Üşümemeye çalışmak.
- Bol, bol sıvı alın, terli iken korunmaya dikkat edin.
- Alerjiye neden olan faktörlerden uzak
kalmak, hangi maddeye karşı alerjiniz olduğunuzu mutlaka öğrenin, alerjinin arttığı
dönemlerde, faranjitin azması muhtemel,
bu nedenle alerjinizi kontrol altında tutun.
- Vitamin gereksinimlerini karşılamak, özellikle C vitamin.
- Ağız yoluyla değil burundan nefes almak,
çünkü ağız direk olarak ortam daki tozu ve
bakterileri bogaza göndermekte, burun ise
toz ları süzer ve soludugumuz havayı nemlendirerek ciğerlerimize göndermekte.
- Boğazı temizlemeye çalışmamak.
Uygun tedavi ve hastanın maksimum dikkati bile kronik farenjitin bulgularını ortadan
kaldırmayabilir. Ancak bulgular hafifleyebilir
veya geçici olarak kaybolabilir.
13
Uz. Dyt. Seda DURSUN
Diyetisyen
Vücudunuzu
Kış’a
Karşı
Korumaya
Hazır
Mısınız?
Kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir.
Güçlü bir savunma mekanizması nın temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır.
K
Uz. Dyt. Seda DURSUN
Diyetisyen
İstanbul'da doğdu. İstanbul Bilim
Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik
Bölümünde lisans eğitimini tamamladı..
Florance
Nightingale
Araştırma
Hastanesi, Medical Park Hastanesi,
Memorial Hastanesi, Galatasaray Spor
Kulübü, İstanbul Tıp Fakültesinde
stajlarını tamamladı. Okan Üniversitesi
Master Programını sürdürmektedir.
2015 itibariyle Avrasya Hospital’da
çalışmaktadır.
ış mevsimini tam olarak yaşamaya başladığımız şu günlerde sadece gardrobumuz
ve doğalgaz faturalarımız değil vücumuzda da önemli değişiklikler meydana geliyor.
Daha az hareket ediyor, günlerin kısa olması
nedeniyle kendimizi hemen eve atmak istiyoruz. Güneş ışınlarından da yeterince yararlanamadığımız için daha mutsuz, yorgun ve
genellikle depresif hissedebiliyoruz. Tabi ki bu
durumdan metabolizma hızımız, besin tercihlerimiz ve iştahımızda oldukça etkileniyor.
Kendimizi bir an da buzdolabının önünde buluveriyoruz.
Kış aylarında vücut kendini korumaya alır ve
daha yavaş çalışmaya başlar. Terleme de çok
az olduğundan dolayı metabolizma hızı azalır.
Bu yüzden bu dönemde dikkat edilmezse kilo
artışı kaçınılmaz hale gelir. Soğuk havalara karşı bağışıklık sistemi, hastalıklara karşı kendini
korumak için yağ yakımını engeller. Bu durumda kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir. Güçlü bir savunma mekanizması
nın temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme
yer almaktadır.
• Sebze ve meyveyi beslenme proğramınızdan eksik etmeyin:
Portakal, mandalina, limon, kivi, greyfurt, bro14
koli ve maydanoz da çok miktarda bulunan C
vitamini hem antioksidan özellik göstermesi
hem de bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeniyle mutlaka tüketilmelidir. Yüksek oranda
içerdikleri C vitamini, dokuları bir arada tutan,
dokulararası protein olarak adlarılan kolajenin
sentezlenmesinde ve bağışıklık sisteminin
desteklenmesinde önemli rol oynamaktadır. C
vitamini kendi bir antioksidan olmasının yanı
sıra immün sistem üzerinde rol oynayan demirin, kalsiyumun, B vitaminlerinden tiamin,
riboflavin, folik asit, pantotenik asit ile A ve E
vitaminlerinin de vücutta daha elverişli olarak
kullanılmasını sağlamaktadır. Bu nedenle turunçgiller, kış mevsiminin en favori besinleri
arasında yer almaktadır
Uz. Dyt. Seda DURSUN
Diyetisyen
Öğle ve akşam yemeklerinde de salataya yer vererek hem formunuzu hem
de sağlığınızı korumuş olursunuz. Salata soslarına ve içerisine eklediğiniz yağ
miktarına dikkat etmek şartı ile!
• A vitamininden zengin besinler tüketmeye özen gösterin:
Yeşil-sarı sebze ve meyveler, havuç, kayısı, şeftali, kabak, ıspanak, pırasa, brokoli gibi besinlerde bulunan A vitamini
bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde
önemli rol oynar. Ayrıca, A vitamini beyaz kan hücrelerinin aktivitesini artırarak
kansere karşı güçlü bir koruma sağlarlar.
- Brokoli: Brokoli; kansere ve immün
sistem hastalıklarına karşı bizleri koruyan
en önemli besin kaynaklarından birisidir.
İçerdiği sülforofan denen bir madde ve
beta karoten ile antioksidan aktivite gösterir ve bağışıklık sistemini uyarır. C ve
E vitamini içeriği sayesinde de bağışıklık
sistemini kuvvetlendirir.
- Ispanak: İçerdiği A,B,C ve E vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, kuarsetin gibi
vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini destekleyen süper besinlerdendir.
• Omega-3 bakımından zengin
besinleri tüketin:
Bağışıklık sistemini destekleyen diğer
önemli besin öğesi ise omega-3 yağ
asitleridir. Somon, ton balığı, uskumru,
ceviz, badem, fındık, anne sütü, koyu
yeşil yapraklı sebzeler, keten tohumu gibi
besinler omega-3’ün bulunduğu önemli
besin kaynaklarıdır. Haftada en az 2 gün
balık tüketmeye özen gösterin!
-Güçlü bir bağışıklık sistemi
için Çinko bakımından zengin
besinler tüketin:
Tahıllar, yumurta, ceviz, peynir, süt, karaciğerde bulunan çinko; enfeksiyon durumunda direnç gösteren hücrelerin sayısının çoğalmasını sağlayarak, bağışıklık
sisteminin desteklenmesine yardımcı
olurlar. Haftada 2 gün kurubaklagil tüketmeye özen gösterin.
-Yağlı tohumlardan sağlıklı ve
besleyici ara öğünler hazırlayın.
E vitamininden zengin ceviz, fındık, badem gibi besinler güçlü bir antioksidandır. Gün içerisinde uygun miktarlarda
tüketilen yağlı tohumlar bağışıklık sistemine olumlu etki sağlarken, antioksidan
özellikleri sayesinde de hücreleri oksidasyona karşı korurlar.
• Yumurta kahvaltınızın vazgeçilmezi olsun.
Anne sütünden sonra en kaliteli protein
içeriğine sahip olan yumurta; A vitamini
ve beta karoten açısından oldukça zengindir. A vitamini ve Beta karoten; antitümör aktivitesi, akyuvarların (savaşçı
hücreler) güçlendirilmesi, antikor tepkisinin artırılması, serbest radikallerin tutulması dahil pek çok bağışıklık sürecini
destekler ve uyarır. Ayrıca A vitamini kemik ve epitel doku gelişimi, göz ve görme işlevleri, üreme sağlığı için önemli
fonksiyona sahiptir.
• Yoğurt ve Kefir gibi süt ürünlerini
gün içerisinde mutlaka tüketin.
Yoğurt ve Kefirde yoğun olarak bulunan
probiyotikler zararlı bakterileri yok ederek, bağışıklık sistemini güçlendirirler. B
vitamininden zengin olan yoğurt, cilt,
kemik ve diş sağlığı için oldukça faydalıdır. Kış aylarında güneş ışınlarından yararlanmanın azalması ile de D vitamini
seviyesinde ciddi azalmalar yaşarız. D
vitamini bakımından zenginleştirilmiş az
yağlı sütse kış aylarında güneşle alamadığımız D vitamininin yerini doldurmaya
yardımcı olur.
• Günde 2 fincan Yeşil çay!
Kateşin ve polifenol gibi önemli bitkisel
antioksidan içeriği ile immün sistem
üzerinde çok etkilidir. Antioksidan aktivitesinin yüksek olmasının yanı sıra metabolizmayı hızlandırıcı etkisini de unutmamak gerek!
• Su tüketimini ihmal etmeyin:
Havaların soğumasıyla birlikte tükettiğimiz su miktarında azalmalar meydana
gelmekte.. Fakat vücut, çok sıcak havalarda olduğu gibi soğuk havalarda da
normal ısısını sağlayabilmek için daha
fazla su harcamaktadır. Vücudumuzdaki
sıvı dengesini normal düzeylerde tutabilmek için gün içinde mutlaka 8-12 bardak su içilmelidir. Sıvı alımının sadece
su ile tamamlanması gerekmez. Günlük
su ihtiyacınızı; ayran, süt ,taze sıkılmış
meyve suyu(porsiyon kontrolünü sağlamayı ihmal etmeyin) gibi besinlerle de
tamamlayabilirsiniz. Bitki çayları özellikle
C vitamini yönünden zengin kuşburnu
çayını tercih ederek hem sıvı ihtiyacınızı
karşılamış hem de bağışıklık sisteminizi
desteklemiş olursunuz.
• Egzersiz yapın.
Haftada en az 3 gün, minimum 30 dk
(30-90 dk) olmak şartı ile egzersiz yapmaya özen gösterin.
15
MEDİKAL
KADRO
M E D İ K A L
Op. Dr. Ali Güven Akıncı
Op. Dr. Hüseyin URLU
Uz. Dr. Türkan USLU
Baflhekim - Nöroloji
Başhekim Yard. - Göğüs Cerrahisi
1950 Dörtyol/Hatay’da do€du. 1973 ‹st. T›p
Fak.'nden mezun oldu. 1980 y›l›nda Vak›f Gureba
Hast. Genel Cer. Uzm. E€itimi ald›. B.Evler
Erdem Yügen Klini€i’nde çal›flt›. 1992-1998
y›llar› aras›nda Özel Çaml›k Hastanesi’nin
Baflhekimli€ini yapt›. 1998’den itibaren Avrasya
Hospital’da Yön. Kur. Baflk. ve Genel Cerrahi
Uzmanl›€› görevini yürütmektedir.
Dahili Tel: 1020
‹stanbul do€umlu. Uluda€ Üni. T›p Fak.’nden 1990
Y›l›nda mezun oldu. Bak›rköy Ruh ve Sinir Hast.
Hastanesi’nde Nöroloji ihtisas›n› tamamlad›.
1999 y›l›ndan itibaren Nöroloji Uzman› olarak
görev yapmaktad›r. 2008 y›l›ndan beri Avrasya
Hospital’da Baflhekim olarak görev yapmaktad›r.
Gaziantep 1970 do€umlu. Gaziantep Anadolu Lisesinden mezun oldu. ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. 1994
y›l›nda bitirdi. Yedikule Gö€üs Cerrahisi Merkezinde uzmanl›k e€itimi ald›ktan sonra, Kastamonu
Devlet Hast. mecburi hizmetini tamamlayarak, Özel
Ordu Umut Hast. çal›flt›ktan sonra, 2007 y›l›nda Avrasya Hospital bünyesine kat›ld›. Evli ve iki çocuk babası.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1113
Op. Dr. Tamer SÖZEN
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Yön. Kur. Başkanı
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
‹stanbul’da do€du. 1991 y›l›nda ‹stanbul T›p Fak.
mezun oldu. 1992-1996 y›l›nda ‹st. T›p Fak. Kad›n
Hast. Do€um Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›.
Bir y›l süreyle Alman Hast.’ne ba€l› olarak çal›flt›.
2000 y›l›ndan beri Avrasya Hospital’de görev
yapmaktad›r. Evli ve 2 çocuk babas›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1123
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1112
Op. Dr. Nurcan DALAN
1967’de Tekirda€’da do€du. ‹lk ve orta e€itimini
Tekirda€ fiarköy’de tamamlad›. Lise e€itimini
Kandilli K›z Lisesinde, T›p e€itimini de Uluda€ Ün.
T›p Fakültesi’nde tamamlad›. Uzmanl›k e€itimini
Osmangazi Üni.’nde tamamlad›. Lüleburgaz SSK
ve K›rklareli SSK Hast. 7 y›l görev yapt› Halen
Avrasya Hospital’da görev yapmakta ...
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1128 - 1136
Op.Dr. ‹stepan SUNA
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
1956 Yozgat do€umlu. 1981 ‹stanbul Çapa T›p Fakültesi mezunu, fiiflli Etfal Hastanesi’nde Kad›n
Hastal›klar› ve Do€um ihtisas›n› 1996 y›l›nda tamamlad›. Evli ve iki çocuk babas›d›r.
Muayene Saatleri: 08:30 - 17:00
Dahili Tel: 1109 - 1122
Op. Dr. Gamze BAYKAN
Op.Dr. Mehmet KOÇ
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Tüp Bebek ve Reprodüktif Endokrinoloji
05.07.1972 yılında Kırşehirde doğdu. 1996 yılında Atatürk Üniv.
Tıp Fak. bitirdi. Kadın Hast. ve Doğum uzmanlığı eğitimini Şişli
Etfal E.A. Hast. yaptıktan sonra 2003-2007 özel bir sağlık kuruluşunda çalıştı. 2007 yılında İ.Ü. Çapa Tıp Fak. Perinatoloji (2. Düzey USG eğitimi aldı. 2008 yılında yurtdışında Laparaskopi(kapalı
ameliyat) eğitimi aldı. 2008 Kasım ayından itibaren hastanemizde çalışmaktadır. 2009-2010 yılları arasında İ.Ü. Çapa Tıp Fak.
Yard. Üreme Teknikleri Merkezinden Tüp Bebek eğitimi almıştır.
Tüp bebek uzmanlığını İ.Ü. Çapa Tıp Fak. 2010 yılında aldı.Yurt içi
ve yurt dışında bir çok kongreye katıldı. Evli ve 1 çocuk babası.
Muayene Saatleri:08:00-18:00
Dahili Tel: 1114
Op.Dr. Coşkun GÖRMÜŞ
Genel Cerrahi
1977 İstanbul’da doğdu, 2001 yılında Uludağ Üni. Tıp
Fak. mezun oldu. 2002-2007 yılları arsında Haseki
Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ihtisas yaptı. 20092010 yılları arasında Van Özalp Devlet Hast., 20102012 yılları arasında Bilecik Bozüyük Devlet Hast.
çalıştı. 2012 Mart Ayından itibaren Avrasya Hospital’de
görev yapmaktadır. Evli ve 1 çocuk babasıdır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1017
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK
Genel Cerrahi
1974 Razgart’da do€du. 1997 y›l›nda ‹stanbul
Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden
mezun oldu. Aral›k 2002’de Haseki Araflt›rma
ve E€itim Hastanesi’nde Genel Cerrahi ‹htisas›n›
tamamlad›. Avrasya Hospital’da Genel Cerrahi
Uzman› olarak çal›flmakta.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4013
Op. Dr. Arman Ç‹TÇ‹
Üroloji
‹stanbul’da do€du. 1992 y›l›nda ‹st. T›p
Fakültesi’nden T›p Doktoru olarak mezun oldu.
1999 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde
Üroloji
ihtisas›n›
tamamlad›.
1999-2000
y›llar›nda Erciyes Üni. T›p Fak. Üroloji A.B.D.’da
ö€retim görevlisi olarak çal›flt›. 2000’den beri
Avrasya Hospital’de görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4010
Op. Dr. Ebru TOPUZ
K.B.B.
1974 ‹stanbul do€umlu. ‹lk, Orta, Lise ö€renimini
‹stanbul’da tamamlad›ktan sonra, Uluda€ Üni. T›p
Fak,’ne girdi. 1997 y›l›nda mezun olduktan sonra
fiiflli Etfal E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde 4 y›l
K.B.B. ihtisas›n› yapt›. 2 y›l ayn› hastanede uzman
olarak çal›flt›. Evli ve iki çocuk annesi.
Muayene Saatleri 09:00 - 17:00
Dahili Tel: 4008
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
Op. Dr. Özgür ÇET‹NER
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
1973 Tokat do€umlu. ‹lk, orta, lise ve üniversite
e€itimini ‹stanbul’da tamamlad›. ‹stanbul T›p
Fak. mezun olduktan sonra Taksim E€itim ve
Araflt›rma Hastanesinde ihtisas›n› tamamlad›.
Bir süre serbest doktorluk yapt›. Halen Avrasya
Hospital’da görev yapmakta.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1122
1977 ‹skenderun’da do€du. 2000 yılında
Cerrahpafla Tıp Fakültesi’den mezun oldu. Kadın
Hastalıkları ve Do€um Uzmanlı€ı e€itimini fiiflli
Etfal E€itim ve Arafltırma Hastanesinde yaptı.
2011 Kasım ayından itibaren Avrasya Hospital’da
görev yapmakta. Evli ve 2 çocuk Annesi.
Op. Dr. Hasan LİCE
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1134
Genel Cerrahi
1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1993’de Çapa Tıp
Fak. mezun oldu. 1994-1998 yılları arasında Taksim
Eğitim ve Araştırma Hastanesinde asistanlık yaptı.
1998-2012 yılları arasında Haseki Eğitim ve Araştırma
Hastanesinde 2. Cerrahi Kliniğinde Genel Cerrahi,
Kanser Cerrahisi, Laparoskopi Cerrahisi ve Endoskopi
alanlarında teşhis ve terapatik çözümler konusunda
hizmet verdi. Evli ve 2 çocuk babası.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1017
Op.Dr. Özgür ODABAfi
Genel Cerrahi
1971 y›l›nda Trabzon’da do€du. 1989 y›l›nda
‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fak. ‹ngilizce program›n›
kazand›. 1995 y›l›nda Haseki Hast. Genel Cerrahi
‹htisas›na bafllad›. Mart 2000’de Cerrahi Uzman›
oldu. fiu an Avrasya Hospital’da Endoskopi ERCP
ve Genel Cerrahi ünit. görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4013
Uz.Dr. Banu ALTOPARLAK
Gö€üs Hastal›klar›
Erzurum’da do€du 1997 y›l›nda Ankara Gazi Üni.
T›p Fak.’nden mezun oldu. Uzmanl›k e€itimini
‹stanbul Yedikule Gö€üs Hastalıkları ve Gö€üs
Cerrahisi E€itim ve Araflt›rma Hastanesi’nde
tamamlad›. 2005 y›l›ndan beri Avrasya
Hospital’de görev yapmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1015 - 1012
Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN
Üroloji
1979 ‘da Almanya’da doğdu. 1996 yılına kadar Almanya’da
Yaşayan Özkaptan 1998-2004 yılları arasında İstanbul
Üni. Tıp Fak. okudu. Daha sonra Okmeydanı Eğitim Ve
Araş. Hast. Üroloji Uzm. ihtisas yaptı. 2011-2013 yılında
Kastamonu Taşköprü Devlet Hast. mecburi hizmetini
tamamladı. 2013-2014 Almanya ‘LAPAROSKOPİK’ cerrahi
eğitimi aldı. 2014 Ekim ayı itibariyle Avrasya Hospital’de
görevini sürdürmektedir.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1129 - 1136
Op. Dr. Ferhat O⁄UZ
K.B.B.
Mersin’de do€du. ‹lkokul-Lise ö€renimini Mersin’de
tamamlad›. 1988 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi
Cerrahpafla T›p Fakültesine girdi. 1996-1999 yılları
arasında aynı fakültede uzmanlık eğitimini tamamladı.
1999 yılında Avrasya Hospital’de göreve başladı.
Op. Dr. Attila OKUR
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
1969 yılında Konya’da doğdu. 1992 yılında Hacettepe Tıp
Fak.’nden mezun oldu. 1993- 1997 yıllarında Eskişehir
Osman Gazi Üni.’nde ihtisasını tamamladı. 1997-2012
yılları arasında Kütahya Devlet Hast. Kadın Doğum
Uzmanı olarak görev yaptı. 2012-2014 yıllarında İstanbul
Arnavutköy Devlet Hast. çalıştı. 2014 Temmuz ayından
itibaren Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30
Cumartesi : 08.00 - 13.00 Dahili Tel: 1113
Op. Dr. Özgür ORTAK
Ortopedi ve Travmatoloji
1976 Bornova do€umlu. Ege Üniv. T›p Fakültesinden
2000 Y›l›nda mezun oldu. 2005 y›l›nda Vak›f Gureba
Araflt›rma ve E€itim Hastanesinde Ortopedi ve
Travmatoloji ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve 1 çocuk
babası. Halen Avrasya Hospital’da çal›fl›yor.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1011 - 1012
Op. Dr. Fuat KURfiUN
Plastik-Rekonstruktif ve El Cer.
1966 ‹stanbul do€umlu. 1990 ‹stanbul Üniv. T›p Fak.’nden
mezun oldu. 2000 y›l›nda uzmanl›k e€itimini tamamlad›.
2006 y›l›nda Avrasya Hospital’da çal›flmaya bafllayan
Op. Dr. Fuat Kurflun El Cerrahisi alan›nda Amerika
Birleflik Devletleri Columbia University Newyork Hand
Department of Orthopedic Surgery de bir y›l çal›flt›ktan
sonra 2008 Eylül’ünde tekrar aram›za kat›ld›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1108
Op. Dr. Galip Arda PELEN
K.B.B.
1979 Balıkesir doğumlu. 2004 yılında İst. Üni. Tıp
Fak. mezun oldu. Göztepe Eğit. Araş. Hast. K.B.B.
İhtisası yaptı. 2013 Mayıs ayı itibari ile Avrasya
Hospital’da görev yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30
Cumartesi : 11.30 - 15.00
Dahili Tel: 1133
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4011
Uz. Dr. Ersin SARI
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Eskiflehir do€umlu. Marmara Üniversitesi
‹ngilizce T›p Fakültesi’nden mezun oldu.
Eskiflehir
Osmangazi
T›p
Fakültesi’nde
uzmanl›€›n› tamamlad›.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4006
16
Uz. Dr. Handan YAfiAR
Uz. Dr. M. Ali TALAY
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994 y›llar›nda Çapa T›p
Fakültesi’nde t›p e€itimini ald›. Ayn› fakültede 1999
y›l›nda Çocuk Hastal›klar› ve Sa€l›€› Uzman› oldu.
Malatya’da do€du. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. Çukurova Üniversitesi Tıp
Fakültesi’nde Çocuk Sa€lı€ı ve Hastalıkları ihtisasını yaptı. Evli ve 2 kız çocuk annesi. 1 Aralık
2011 tarihinden itibaren Avrasya Hospital’de
çalıflmaktadır.
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1008 - 1012
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4012
K A D R O
Prof. Dr. Mehmet MERİÇ
Prof. Dr. Esat AKINCI
MEDİKAL
KADRO
Prof. Dr. Ali BAYRAM
Kardiyoloji Bölüm Baflkan›
Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Bşk.
Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı
1949’da Antalya’da do€du. 1973’de ‹stanbul Tıp Fak.’ni bitirdi.
Aynı sene, ‹stanbul Tıp Fak. ‹ç Hast. Anabilim Dalında ihtisasa baflladı. 1995-1998 yılları arasında Alman Hastanesi’nde,
1998-1999 yılları arasında Academic Hospital’da çalıfltı, 20002006 y›llar› aras›nda fiafak Hastanesinde Kardiyoloji Bölüm
Baflkanı olarak kalp kateterizasyon laboratuvarında çalıfltı.
2006 yılından itibaren JFK Hastanesi’nde çalıfltı. A€ustos
2010’dan 2011 yılı sonuna kadar Özel Avrupa fiafak Hastanesinde çalıfltı. 1 fiubat 2012 tarihinden itibaren Özel Avrasya Hospital’de Kardiyoloji Bölüm Baflkanı olarak çalıflmaya
baflladı. ‹ngilizce ve Almanca bilmekte olup, iki çocuk babasıdır.
1961 yılında Denizli-Acıpayam’da doğdu. A.Ü. Tıp Fak. 1985 yılında
mezun oldu. Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hast. Kalp ve Damar Cerrahisi ihtisasını 1993 yılında tamamladı. Koşuyolu Kalp Hast. baş
asistanlık görevine atandıktan sonra 1998 yılında Doçent 1999 yılında klinik şefi olarak aynı hastanede görevine devam etti. 2005 yılında başladığı Avrupa Şafak Hastanesinde K.V.C. bölüm başkanlığı görevine 2011 yılına kadar devam etti. 2011-2012 yıllarında Universal
grup Çamlıca hastanesinde bölüm başkanlığı görevini yürüttü, aynı
yıl profesör unvanını aldı. Ağustos 2012’den beri Avrasya Hospital
Kalp ve Damar Cerrahisi bölüm başkanlığı görevini yürütmektedir.
1957 yılında Trabzon’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini Trabzon’da
tamamladı. 1979’da Erzurum Atatürk Üniv.Tıp Fak. mezun
oldu. İç Hastalıkları Uzmanlığını aynı fak., Kardiyoloji İhtisasını
Konya Selçuk Üniv. Tıp Fak.’de tamamladı. 1987’de Doçent,
1993’de Profesör oldu. Trabzon Karadeniz Teknik Üniv. Konya
Selçuk Üniv. Öğretim Üyeliği Manisa Celal Bayar Üniv. Tıp Fak.
Kurucu Dekanlığı yapmıştır. Trabzon Numune Eğit. ve Arş.
Hast. Kardiyoloji Kliniği kurucu şefliği, Ahi Evren Göğüs, Kalp
Damar Cerrahisi Eğit. ve Arş. Hast. Kardiyoloji Kliniği Şefliğini
yürütmüştür. İyi derecede ingilizce bilmektedir. 2013 yılı itibariyle
Prof. Dr. Ali Bayram Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır.
Uz. Dr. Celal GÖLGEC‹
Doç. Dr. Çetin A. EVLİYAOĞLU
Kardiyoloji
Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi
1970 y›l›nda Gaziosmanpafla – ‹stanbul’da do€du.
1996 y›l›nda ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla
T›p Fakültesinden mezun oldu. 2009 y›l›nda
‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesinde Kardiyoloji
uzmanl›€›n› tamamlad›. Ocak 2010 tarihinden
itibaren Avrasya Hospital’da Kardiyoloji uzman›
olarak çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 17:00
Dahili Tel: 1126
1964 Ankara doğumlu. 1988 Ankara Üni. Tıp Fak. mezun
oldu. 1995 yılında Ankara Numune Eğit. Araşt. Hast.
Nöroşirurji ihtisasını tamamladı. 1997-1998 yılları arası
Boston Harvard Üni. Brigham Women’s Hospitalda
Nöroonkoloji research followluğu yaptı. 1996-2001 yılları
arası Kocaeli Üni. ve 2001-2009 yılları arasında Kırıkkale Üni.
akademik çalışmalarını devam ettirdi. 2005 Doçentlik ünvanı
aldı. 2006-2009 yılları arası anabilim dalı başkanlığı yaptı.
İngilizce ve Almanca bilmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Muayene Saatleri : 08:30 - 14:00
Dahili Tel: 1131 - 1136
Doç. Dr. Ali Rıza CENAL
Kalp Damar Cerrahisi
1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du. 1991 yılında istanbul
Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri arasında
Kofluyolu Kalp E€itim ve Arafltırma Hastanesinde ihtisasını
yaptı. 1 yıl bu hastanede uzman doktor olarak çalıfltı. 20012011 yılları arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde ve
2011 y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı. 2012
y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4007
Doç. Dr. Mahmut İLHAN
Uz.Dr. Ayflegül NAVDAR
Uz. Dr. Mecdi Hikmet ERGÜNEY
Med. Onk. ve Kemoterapi Uzm.
‹ç Hastal›klar›
İç Hastalıkları
1966 Ağrı doğumlu.1989 yılında Erzurum Tıp
Fakültesini bitirdi.1995 yılında Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi İç Hastalıkları ve 2000 yılında aynı fakülteden Medikal Onkoloji dalında uzmanlığını
aldı. 2006 yılında Doçentlik ünvanı aldı.
Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv. Cerrahpafla
T›p Fakültesinden mezun oldu. 1996- 2001
aras›nda
Haseki
E€itim
ve
Araflt›rma
Hastanesinde ‹ç Hastal›klar› Uzmanl›k E€itimi
ald›. Evli ve 2 çocuk annesi. 2001 yılından itibaren
Avrasya Hospital’da görev yapmaktadır.
1949 Trabzon doğumlu. İlk, orta ve liseyi Trabzonda bitirdi. 1973’de İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak.’den
mezun oldu. 1979’da İst. Eğit. ve Arşt. Hast.’da
Uzmanlığını aldı. Çeşitli devlet hast. klinik şefliği
ve eğitim sorumluluğu görevlerini üstlendi. Evli
ve ingilizce bilmektedir. 2014 yılından beri Avrasya Hospital’da çalışmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1151 - 1122
Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00
Uz.Dr. Metin YEGEN
Uz. Dr. Ali VARDAR
İç Hastalıkları
‹ç Hastal›klar›
1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p
Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p
Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda
ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi.
1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA T›p Fakültesi’nden
mezun oldu. 1990 – 1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim
Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n› yapt›. 1994–2007
y›llar› aras› Deniz Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya
Hospital’da ‹ç hastal›klar› uzman› olarak çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 3078 - 3079
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1016
Op. Dr. Güzin YILDIRIM
Reanimasyon ve Anestezi
Muayene Saatleri : 08.00 - 18.00
Dahili Tel: 1118 - 1125
Uz.Dr. Züleyha Ö. KADEHÇ‹
Radyasyon Onkoloji
1974 Lüleburgaz’da do€du. Trakya Üniversitesi T›p
Fakültesi mezunu ‹stanbul Üniversitesi Çapa T›p
Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dal›nda
ihtisas›n› tamamlad›. Avrasya Hospital’da Onkolog olarak çal›fl›yor. Evli ve iki çocuk sahibi.
Muayene Saatleri: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 3078 - 3079
Op. Dr. Kemal YILDIRIM
Göz Hastal›kları
Göz Hastalıkları
Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi
1988-1994 mezunu. 1994-1998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p
Fakültesi Göz Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya Hospital’da Göz
Hastal›klar› Uzman› olarak çal›flmaktad›r.
1961 Ordu doğumlu. İlk, Orta, Lise eğitimini
Ordu’da bitirdi. İst. Üni. Tıp Fak. mezunu. Haseki
Eğt. Araşt. Hast. ihtisasını tamamladı. Evli ve 2
çocuk annesi. 2014 Ekim ayı itibariyle Avrasya
Hospital’de görevini sürdürmektedir.
Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00
Dahili Tel: 1132 - 1136
Görev Saatleri : 09:00 - 14:00
Uz. Dr. H. Deniz YARDIMCI
Uz. Dr. Tülay UYANIK
Cildiye (Dermatoloji)
Reanimasyon ve Anestezi
1987 İstanbul Tıp Fak. mezunu olan Deniz YARDIMCI, Haseki Eğitim Araş. Böl. Dermatolog İhtisasını tamamlayarak 1992 yılında Uzman Dermatolog ünvanını aldı, 3 yıllık
mecburi hizmet görevini Niğde Devlet Hast. sürdürdü. Haseki Eğitim Araştırma Hast. 2011 yılına kadar çalıştı. 2011
yılından sonra istanbul 29 Mayıs Hastanesinde mesleğine
devam etti, 2013 itibariyle Avrasya Hospital’de görevini
sürdürmektedir. Evli 2 çocuk annesidir.
Görev Saati: 09:00 - 16:00
Dahili Tel: 1105
1967 yılında İstanbul’da doğdu. 1991 yılında Uludağ
Üni.mezun oldu. Uzmanlığını İst. Eğit. Araş.
Hastanesinde tamamladı. 2.5 yıl Moskova’da El
Cerrahisi eğitimi aldı. 2013 yılı itibariyle Avrasya
Hospital’de görev yapmaktadır.
Uz. Dr. Meral ÖZER
Reanimasyon ve Anestezi
Görev Saati: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4503
Uz. Dr. Murat ULUSOY
Radyoloji
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4105
1957-İstanbul’da doğdu. 1980 İstanbul Tıp Fak. mezun oldu. 1982-1985 İstanbul Bezmi Alem Vakıf Gureba Hast. Radyoloji Uzmanlığı eğitimini tamamladı.
1986-2006 Sinop Atatürk Hastanesi, Taksim Hast. ve
Haseki Hast. çalıştı. 2006 yılında Haseki Hast. Radyoloji Klinik Şefliğinden kendi isteği ile emekli olup
serbest çalışmaya başlamıştır. Haziran 2013’den
itibaren Avrasya Hospital’de görev almaktadır.
Görev Saati: 08:00 - 14:00
Dahili Tel: 2071
Uz. Dr. Ahmet ALTUN
Uz. Dr. fienay SILDIR
Mardin do€umlu. 1985’de ‹stanbul Üni.
Cerrahpafla Tıp Fakültesini bitirdi. Kofluyolu
Kalp ve Arafltırma Hast. Anesteziyoloji ve Reanimasyon ihtisasını tamamladı. 2012 Ocak ayından
bu yana Avrasya Hospital’da görev yapıyor.
Radyoloji
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
1963 Elbistan Do€umlu. Çukurova Üniversitesi Mezunu. ‹htisas›n› Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Radyoloji Ana Bilim Dal›nda, Radyasyon Onkoloji Rotasyonunu ‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nde
tamamlad›. Halen Avrasya Hospital’da Radyoloji
Uzman› olarak görev yapmaktad›r.
1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul Çapa
T›p Fakültesinden mezun oldu. 1978 y›l›nda
Okmeydan› Hastanesinde Fizik Tedavi ve
Rehabilitasyon ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve üç
çocuk annesi. Ekim 2007 tarihinden itibaren
Avrasya Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2049
Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00
Dahili Tel: 4304
Dt. Eylem USLU
Biyokimya ve Klinik Biyokimya
Ardahan do€umlu. 1998 y›l›nda Hacettepe Difl
Hekimli€i Fakültesi mezunu. Halen Avrasya
Hospital’da difl hekimi olarak görev yapmaktad›r.
1968 y›l›nda Kocaeli’de do€du. 1991 y›l›nda ‹st.
Üniv. Cerrahpafla T›p Fakültesi’nden T›p Doktoru
olarak mezun oldu. 1998 y›l›nda ‹.Ü. Cerrahpafla
T›p Fakültesi’nde Biyokimya ve Klinik Biyokimya
ihtisas›n› tamamlad›. Evli ve bir çocuk annesi.
Diş Hekimi
Muayene Saatleri: 10:00 - 18:00
Dahili Tel: 1010 - 1012
Uz. Dr. Suzan UZAN
Görev Saatleri: 09:00 - 17:00
Dahili Tel: 2044
Uz.Dr. Ifl›l SOYSAL
‹stanbul Do€umlu. 1992 Trakya Üniversitesi T›p
Fakültesi’den mezun oldu. Avrasya Hospital’da
çal›fl›yor. Evli ve bir çocuk babas›.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2065
Op. Dr. Berk ARAPİ
Kalp ve Damar Cerrahisi
Prizren (Kosova)'da doğdu. Selçuk Üni. Meram Tıp
Fak.'sini 2007 yılında bitirdi. İstanbul Cerrahpaşa
Tıp Fak.'nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanlığını
2014 yılında tamamladı. Arnavutça, Sırpça ve İngilizce olmak üzere 3 dil bilmektedir. 2014 yılı itibariyle Avrasya Hospital’de görev yapmaktadır.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4007
Uz.Dr.Hasan Murat DİKMEN
Radyoloji
1964 yılında İstanbul’da doğdu. İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fak. bitirdikten sonra TUS sınavını kazanarak Önce Prof. Dr. Siyami
Ersek ve Haydarpaşa Numune Hast.’de Radyoloji asistanı
olarak çalıştı. Daha sonra tekrar TUS sınavına girdi ve Marmara Üniv. Radyodiagnostik Ana Bilim Dalın’nda ihtisas yaptı. İhtisas sonrası sırasıyla StarMar Görüntüleme Merkezi,
Acıbadem İnternatinal Hospital, Memorial Hastanesi Şişli,
Medikal Park Bahçelievler ve en son Özel Gaziosmanpaşa
hastanelerinde 5 yıl Radyoloji uzmanı olarak görev yaptı.
Ağustos 2012 tarihinde Avrasya Hospital da göreve başladı.
Dahili Tel: 2071
Uz. Dr. Nilgün DEM‹RBA⁄
Patoloji
1963 y›l›nda Bolu’da do€du. 1986 y›l›nda Ege
Üniversitesi T›p Fakültesinden mezun oldu.
Uzmanl›k e€itimini Haseki E€itim ve Araflt›rma
Hastanesi’nde tamamlad›. Avrasya Hospital’da
Patoloji Uzman› olarak görev yapmaktad›r. Evli
ve iki çocuk annesi.
Görev Saatleri : 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 2047
Uz. Dyt. Seda DURSUN
Diyetisyen
İstanbul'da doğdu. İstanbul Bilim Üniversitesi Beslenme Ve Diyetetik Bölümünde lisans
eğitimini tamamladı.. Florance Nightingale
Araştırma Hastanesi, Medical Park Hastanesi,
Memorial Hastanesi, Galatasaray Spor Kulübü,
İstanbul Tıp Fakültesinde stajlarını tamamladı.
Okan Üniversitesi Master Programını sürdürmektedir. 2015 itibariyle Avrasya Hospital’da
çalışmaktadır.
Dahili Tel: 1126
17
Uz. Dr. Ali VARDAR
‹ç Hastal›klar
Ülser nedir?
Ülser belirtileri,
Nedenleri,
Teşhis Ve Tedavisi...
Ülser Nedir ?
Ülserin nedeni nedir?
Ülser; Mide veya duedenum (onikiparmak
barsağı)’un mide asidi ve sindirim sıvıları (örneğin: pepsin) tarafından harabiyeti sonucunda
meydana gelen doku kaybıdır. Doku kaybı asit
pepsinin etkisiyle daha derinlere inebilir, enflamasyon dediğimiz yara meydana getirir.
En büyük neden “Helicobacter pylori” adlı bir
mikroptur ve düzenli NSAİ ilaçlar (aspirin, antiromatizmal ilaçlar) alımıdır. Diğer muhtemel
nedenler arasında genetik yatkınlık (irsiyet), her
türlü stresler, kortizon türü ilaçlar, alkol, sigara,
kahve alışkanlığı, çevre kirliliği sayılabilir. NSAİ
ilaçlar (Aspirin ve benzeri ilaçlar)‘ın “ülser yapıcı” etkileri Ülseri meydana getiren ikinci büyük
sebep; düzenli NSAİ (Ağrı kesici ve romatizmal
ilaçlar) ilaç kullanmaktır. NSAİ ilaçların bu kötü
etkileri uygun ilaçlarla önlenebilir. Ülseri olanlar çeşitli hastalıklar için doktora gittiklerinde,
doktora ülserli olduğunu söylemelidirler. Doktor
gerektiğinde vereceği ağrı kesici ilaçlarla birlikte
gastrointestinal yan etkileri önleyecek ilaç verebilir ya da yan etkileri olmayan ilaçlar (paracetamol gibi) kullanılabilir.
Ülserin Belirtileri Nelerdir?
Uz. Dr. Ali VARDAR
‹ç Hastal›klar›
1963 ‹zmir do€umlu. 1987 y›l›nda GATA
T›p Fakültesi’nden mezun oldu. 1990 –
1994 aras› Gata Haydarpafla E€itim
Hastanesi’nde ‹ç hastal›klar› ihtisas›n›
yapt›. 1994–2007 y›llar› aras› Deniz
Kuvvetlerinin çeflitli hastanelerinde
klinik flefli€i yapt›. 2008 y›l›ndan itibaren Avrasya Hospital’da ‹ç hastal›klar›
uzman› olarak çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1016
18
En sık rastlanan belirti karnın üst kısmında kemirme ve yanma şeklinde ağrı olmasıdır. Genellikle öğün aralarında meydana gelir. Gece hastayı uykudan uyandırabilir (daha çok duedenal
ülserde). Yemek yemekle ve antiasit dediğimiz
mide asidini nötürleyen çiğneme tableti ve pastillerle birkaç dakika ile birkaç saat arasında ağrı
hafifler. Sonbahar ve ilkbaharda, yani mevsim
değişimlerinde, hormonal sistemde değişikler
olduğu için ağrıların sıklığı artar.
Ülserli hastalarda daha az sıklıkla meydana
gelen belirtiler bulantı, kusma (özellikle ağrı
varken oluşur, kusunca ağrının azalması veya
kesilmesi çok tipiktir), iştahsızlık ve kilo kaybıdır.
Sıklığı Nasıldır?
Toplumumuzda herhengi bir zamanda mevcut
ülserli hasta (yeni geçiren veya geçirmiş) yüzdesi %2­6’dır. Duedenal (onikiparmak barsağı)
Uz. Dr. Ali VARDAR
‹ç Hastal›klar
ülseri, mide ülserine göre çok daha fazla
görülür. Duedenal ülser 30-­50 yaşları rasında daha sık olup, erkeklerde kadınlara
göre 2­4 kat daha fazladır. Mide ülseri 60
yaşından sonra ve kadınlarda daha çok
görülür.
Ülserin Tehlikeli Sonuçları:
Mide Kanaması
Sindirim sistemi kanamalarının en büyük
nedeni ülserlerdir. Bazen daha önce hiç
mide ağrısı şikayeti olmayan kişilerde
bile görülebilir. Bu kişiler “kahve telvesi” renkli kusarlar ya da “katran renkli”
siyah gaita dışkılarlar. Başka belirti olmadan, gaitasının siyah renkli olduğunu fark
eden, Demir içeren ilaçlar kullanmayan
kişilerin mutlaka bir sağlık kurumuna acil
olarak başvurması gereklidir.
Kusma ve siyah renkli dışkı olmadan
önce aniden fenalık gelmesi, soğuk terleme halinde üst gastrointestinal kanamadan kuşkulanılmalıdır.
Endoskopi (Gastroskopi):
Küçük, ışıklı, kıvrılabilen bir boruyla yemek borusu, mide ve onikiparmak barsağının gözle direkt
olarak gözlenmesidir. Görülmesi
gereken organların yaklaşık her
yeri net bir şekilde gözlenebilir.
İşlem hastaya genellikle sakinleşmesi için bir ilaç verilerek yapılır.
İşlem sırasında, patolojik tetkik ve
üreaz testi için biopsi alınabilir. Biopsi alımı herhangi bir rahatsızlık
veya ağrıya neden olmaz.
Helikobacter pylori için
testler:
Helikobacter pyloriyi tesbit edecek birçok test vardır. Bacterinin
antikorlarının varlığını kanıtlamak
için kan testleri alınabilir (pratiktir,
genellikle tarama testi olarak kullanılır). Bakterinin meydana getirdiği ürünleri nefesten test eden
Perforasyon (Mide delinmesi)
Mevcut ülserin derinliğinin artması ve
tüm mide­
duedenum katmanlarını geçerek delinmesidir.
Mide asit­pepsin içeriğinin karın boşluğuna geçmesi sonucu aniden ve şiddetli
bir ağrı oluşur.
Karın tahta gibi sertleşir, kıpırdama ve
yürüme ağrı nedeniyle zorlaşır. Tedavi
genellikle ameliyat ile olur.
Tıkanma
Özellikle duedenum ve pylor
kanalında akut ülserin doku ödemi (şişliği) meydana getirmesiyle, uzun süredir
derin ülserin olması sonucunda nedbe
dokusu oluşması nedeniyle, yiyecek,
içecek ve mide suyunun geçişini (pasajın) daralması (stenoz), hatta tıkanmasına neden olur. Hasta yediği ve mide
suyunun devamlı salgılanmaya devam
etmesi sonucu mide içinde biriken, ileriye gidemeyen materyali kusar. Kusma
bol ve süreklidir. Hasta yese bile yiyecekler hazmeden organlara geçemediğinden (hazım­emilim­mide değil, onikiparmak barsağı ve ince barsaktadır), sürekli
kilo verme mevcuttur. Teşhis biran önce
yapılıp, hasta ameliyat edilmelidir.
Ülser Teşhisi
Fizik muayene ve ultrason ile ülser herhangi bir işaret vermez. Ancak bize başka hastalıkları eleme şansı verir.
Ülser tanısı üst sindirim sistemi endoskopisi (özofagogastroduedenoskopi) ile
konur.
nefes testleri uygulanabilir (değeri azdır,
pahalı cihazlara gerek vardır). Tedaviyi değerlendirmek amacıyla yapılabilir.
Mideden alınan biopsi (doku parçası) ile
üreaz testleri yapmak, patolojik muayene yapmak, kültürden üreterek (zor ve
zahmetlidir) helikobacter pylori tesbit
etmek mümkündür.
Ülser Tedavisi
Geçmişte baharatlı, acı, ekşi, turşudan,
yağlı ve asidik yiyeceklerden kaçınılması
gerektiği söylenip, süt tedavisi verilirdi.
Bugün ülser için özel bir diyet olmadığı
gibi, gece yatmadan önce içilen sütün
zararı bile olabildiği görüldü. Özel diyetin ülseri iyileştirmede katkısı olmadığı
deneylerle gösterilmiştir. Şu anda kişisel
olarak şikayetine sebep olduğu düşünülen yiyecek maddesinin kısıtlanması gerektiği söylenmektedir. (Örneğin ülserli
bir kişiye soğan yemek dokunmuyorsa
yemesinde bir sakınca yoktur). Ancak
ülserli hasta sigarayı (eğer çok içiyorsa)
bırakmalıdır. Sigara içiminin ülser iyi-
leşmesini geciktirdiği,
sık ülser tekrarlanmalarının (nüks) neden
olduğu gösterilmiştir.
Genellikle ülserli hastalar aspirin ve benzeri
romatizma ilacı almamalıdır. Alkol alımı, yüzeyel mukoza direncini
bozarak, gastrite ve ülser iyileşmesinde gecikmeye yol açabilir. Akut ülserde özellikle
alınmamasında yarar vardır.
İlaçlar:
Gastroözofajial reflü tedavisinde ve ülserde kullanılan ilaçlar H2 reseptör blokerleri (Ranitidin, Famotidin, Nizatidin)
ve proton pompa inhibitörleri (omeprozol, lansoprol, pantoprozol, esomeprozol) dir. Bunlar mide asitlerini azaltarak
yakınmaları rahatlatırlar. Ayrıca mide asidinin ülser üzerine etkisini ortadan kaldırarak, iyileşmeyi sağlarlar. Protein pompa inhibitörleri asiditeyi azaltmada, H2
reseptör blokerlerine oranla daha güçlüdür, ancak daha pahalıdırlar. Bu ilaçların
yanında şikayetleri azaltmaya yardımcı,
iyileşmeyi hızlandırıcı şuruplarda vardır.
Helikobacter pylori saptanan hastalarda,
protein pompa inhibütörleri antibiyotiklerle birlikte helikobacter pyloriyi yok
etmede (eradikasyon) kullanılmaktadır.
19
Uz. Dr. M. Ali TALAY
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Prematüre
Prematüre bebekler beklenenden daha önce dünyaya geldikleri için bakımları
ve gelişim süreçlerindeki takipleri daha bir dikkat ister.
37
haftadan önce gerçekleşen doğumlar prematüre doğum olarak
adlandırılır. Günümüzde ileri derecede prematüre doğmuş bebekler, okulların sınıflarında sık sık görülmeye başlandı.
Bundan 20 yıl önce tesadüfen yaşayabilen
bu bebeklere, 2000 yıllarına kadar 500 gram
altı bebekler yaşamıyordu. Son yıllarda yaşatılan mucize bebeklerin doğum haftası gittikçe küçülmüş, doğum kilosu 400 - 500 gram
olan ileri derecede prematüre olup yaşayan
bebekler literatürde bildirilmiştir. Türkiye’de
de son 10 yıldır yaşayan bebekler artmıştır.
Avrasya Hospital’da 440 gram’lık bebek sağlıklı büyümüş evine gitmiştir. Özellikle akciğer fonksiyonları için gerekli ilaçların sağlanması, iyi donanımlı, eğitimli personeli olan,
bebek yoğun bakım ünitelerinin açılması,
Türkiye’de prematüre bebeklerin de yaşam
şanslarını, Avrupa - Amerika’daki merkezler
düzeyine hızla yaklaştırıyor.
Prematüre bebekler gebelik yaşına
göre 3’e ayrılır:
1. Grup ileri derecede (24-31 hft.)
2. Grup orta derecede (32-35 hft.)
3. Grup sınırda (36-37 hft.)
Sepsis, Duyusal problemler, Diğer: hipotermi,
hipo / hiperglisemi, elektrolit bozukluğu,
Kronik akciğer hastalığı, Kısa barsak sendromu, malabsorpsiyon, Kronik karaciğer problemleri, beslenme bozukluğu, Serebral palsi,
öğrenme bozuklukları, hidrosefali, epilepsi
nöbetleri, davranış bozuklukları, Uzamış
hospitalizasyon, komplikasyonları riski artırı,
Duyma ve görme eksiklikleri, Optimum beslenme soruları olabilir. Tıbbi gelişmeler ve
yaklaşımlar bunları asgariye indirmiştir. Prematüre bebekler beklenenden daha önce
dünyaya geldikleri için bakımları ve gelişim
süreçlerindeki takipleri daha bir dikkat ister.
Erken doğmalarının aile üzerindeki olumsuz
etkisi, ne olacağını bilememe korkusu, konu
hakkında fazla birsey bilmeme anne-babayı
endişelendirir. Bu süreçte ailenin, doktorlar
ile sürekli irtibat halinde bulunması gerekmektedir. Prematüre bebeklerde pek çok
sorun yaşanabilir, yaşanmayadabilir. Bu durumda olası rahatsızlıklar hakkında aileler
bilgilendirilmeli.
Prematüre bebeklerin sık karşılaştıkları göz sorunu prematürelik retinopatisidir
(ROP). İlk kontrol bebek doğduktan sonraki
4-6 hafta arasında yapılmalıdır. Erken teşhis Dünya’ya erken gözlerini açan prema- te tedavisi mümkün olup geç teşhiste maatüre bebekler bir çok konuda hassaslardır. lesef körlükle sonuçlanabilmektedir.
Bu bebeklerin yoğun bakım ünitelerindeki
takiplerinde; Erken ve Geç komplikasyonlar: Prematüre bebekler ile yenidoğan döneSolunum güçlüğü sendromu, Nekrotizan en- minde nörolojik sorunlar yaşayan bebeklerin
terokolit, Kolestatik karaciğer hastalığı, Int- mutlaka bir çocuk nöroloğuna muayene olraventrikülerhemoraji (kanama) / hipoksik, ması gerekir. Özellikle yoğun bakımda beyin
20
Uz. Dr. M. Ali TALAY
Çocuk Sa€lığı ve Hastalıkları
Van Ercifl’de do€du. 1988 - 1994
y›llar›nda Çapa T›p Fakültesi’nde t›p
e€itimini ald›. Ayn› fakültede 1999
y›l›nda Çocuk Hastal›klar› ve Sa€l›€›
Uzman› oldu.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1008 - 1012
kanaması ya da havale geçiren bebeklerde
bu şarttır. Prematüre doğan bebeğinizde bu
sorunlar yaşanmamış bile olsa ilk dönemde çocuk nöroloğu gözetiminde olmakta
büyük fayda ardır. Prematüre bebeklerin
beslenmeleri düzeltilmiş yaş esas alınarak
düzenlenmelidir. Özellikle birinci ve ikinci
grup prematüre bebeklerin bilişsel, motor
ve algısal gelişimleri ile beslenmesi 2 yaşına kadar düzeltilmiş yaş esas alınarak takip
edilir. Takvim yaşı bebeğinizin doğduğu tarih
esas alınarak hesaplanan yaştır. Düzeltilmiş
yaş ise doğması gereken tarih esas alınarak
hesaplanan yaştır.
Prematüre bebeğe sahip aileler bebeklerini takip ederlerken daha dikkatli olmalıdırlar. Anne-baba’ya ilk yardım eğitimi ve
bebeğin doğru yatırılma pozisyonları öğretilmelidir. Normal gelişim için özellikle
görme ve işitme fonksiyonlarının dikkatle
araştırılması önem taşır. Diğer organ sistemleriyle ilgili problemler yaşandıysa da,
ilgili branşlarda takipleri yapılmalı. Ama bu
durum mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. Bebeğin hastanede kaldığı süre boyunca
anne ve babaya eğitim verilmeli, aile bebeğe evde gerekli bakımı sağlayacak düzeye
ulaşmadan bebek taburcu edilmemelidir. Taburculuktan sonra da bebeğin düzenli olarak
Çocuk hekimi takibi, büyüme ve gelişiminin
kontrol altında tutulması gerekmektedir. Takiplerinin de dikkatle yapılması ve görülebilecek sorunların çok yönlü tıbbi yaklaşımlarla
çözülmesi gerekir.
Anlaşmalıyız
.
21
Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR
İç Hastalıkları
Göğüs Ağrısı
Güğüs ağrısı, hastalar arasında ‘acaba altında bir kalp hastalığı olabilir mi?’ düşüncesiyle her zaman için
endişeyle karşılanan bir şikayettir. Genelde hastayı hekime getiren de bu kalp hastalığı olabileceği düşüncesidir.
“Akciğer hastalıklarında da sıklıkla
ilk belirti göğüs
ağrısı olabilir. Ağrı
genellikle sağ veya
sol tarafta nefes
almakla artan
batma şeklinde ağrıdır. Beraberinde
öksürük ve balgam
çıkartma genellikle
vardır.”
Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR
İç Hastalıkları
Rize do€umlu. 1996 y›l›nda ‹st. Ünv.
Cerrahpafla T›p Fakültesinden mezun oldu. 1996- 2001 aras›nda Haseki
E€itim ve Araflt›rma Hastanesinde
‹ç Hastal›klar› Uzmanl›k E€itimi ald›.
Evli ve 2 çocuk annesi. 2001 yılından
itibaren Avrasya Hospital’da görev
yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1151 - 1122
22
“Göğüsüm ağrıyor acaba kalp krizi mi geçiriyorum?”
Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR SEYEDRESULİ Göğüs
ağrısı kalp hastalıklarının en sık rastlanan belirtilerinden biridir. Bunun dışında akciğerlerden, boyun
ve omuzlardan, göğüs kafesinin kemik, kas ve eklemlerden, karın içi organlarından kaynaklanan ve
göğüste duyulan ağrılarda vardır. Bazen herhangi
bir hastalığa bağlı olmaksızın psikolojik ağrılar
da olabilir. Kalbi besleyen damarların yağlanması
sonucunda damarlarda daralma ve tıkanma oluşmaktadır. Buna bağlı olarak kalbin beslenmesinde
bozukluk gelişmekte ve bu bozukluk sonrası göğüs
ağrısı hissedilmektedir. Kalp damar hastalıklarının
başlangıç döneminde özellikle eforla artan ve istirahatta azalan göğüs ağrıları gözlenir. Hastalık
ilerledikçe istirahatta da göğüs ağrısı belirlenmeye başlar. Bu ağrılar önemsenmediği takdirde kalp
krizi ile sonlanmaktadır. Özellikle yaşlı, diabetik ve
hipertansiyon hastalarında bu ağrılar dikkatle ele
alınmalıdır. Kalp spazmı ve kalp krizlerinde gözlenen ağrı genellikle sol göğüsten sol omza ve kola,
sırta yayılan yanma, ezici baskı tarzında ağrıdır.
Bazen ağrı boyunda, diş etlerinde ve mide bölgesinde hissedilmektedir. Ağrı ile birlikte fenalık
hissi, bulantı, kusma, soğuk terleme, nefes darlığı
görülebilir. Hastanın cildinde solukluk ve terleme
mevcuttur. Hastanın yüz ifadesinde endişe ve korku hakimdir. Kalp zarı iltihaplarında da sol göğüste
ağrı olabilir, ağrı süreklidir ve beraberinde hafif ateş
ve öksürük vardır.
AKCİĞER HASTALARINDA GÖĞÜS AĞRISI
Akciğer hastalıklarında da sıklıkla ilk belirti göğüs ağrısı olabilir. Ağrı genellikle sağ veya sol tarafta nefes almakla artan batma şeklinde ağrıdır.
Beraberinde öksürük ve balgam çıkartma genellikle vardır. Akciğer kanserinde ve akciğerde su
toplandığı zaman öksürük olmaksızın kuru inatçı
Uz. Dr. Ayşegül NAVDAR
İç Hastalıkları
bir ağrı olabilir. Ağrı ile birlikte uzun süren
kanlı balgam çıkartma, gece terlemesi, kilo
kaybı alta malin bir hastalığın olabileceğini
düşündürür. Ani başlayan öksürük, ateş ve
göğüs ağrısı daha çok bronşit ve zatüreye
bağlıdır. Beraberinde boğaz ağrısı, burunda
akma, hapşırma gibi diğer enfeksiyon belirtileri de vardır.
KEMİK VE KAS AĞRILARI
Boyun ve sırt omurlarında kireçlenme
veye fıtıklaşma sinir köklerine baskı yaparak boyuna, omuza ve kola, göğüse vuran
ağrılara sebep olabilir. Bu durum özellikle
sol tarafta olduğu zaman kalp ağrıları ile
karışabilir. Bu ağrılar boyun ve kol hareketleriyle ayrıca ıkınma ve öksürükle artan ağrılardır. Boyun fıtığı olan hastalarda boyun
ağrısı olmaksızın sürekli göğüs ve sırt ağrısı
olabilmekte ve bu hastalar tanı konulana
kadar kroner anjiyografiye kadar gidebilmektedir. Soluk algınlığına bağlı olarak göğüs ve sırtta kas ağrıları oluşabilir. Döküntü
bir hastalık olan zonada döküntüler başlamadan 1-2 hafta önce sırt ve göğüste yanma, kaşınma ve zonklama şeklinde şiddetli
ağrı olabilir. Döküntülerin başlaması ile tanı
konulur. Zona hastalığında döküntü geçse
de ağrı aylarca sürebilir.
MİDE RAHATSIZLIKLARI VE GÖĞÜS
AĞRISI
Yemek borusunun ülserlerinde, iltihaplarında göğüs ağrısı olabilir. Özellikle reflü
hastalığı olanlarda karın ağrısı olmaksızın
nadiren sadece göğüste yanma şeklinde
ağrı olabilir. Mide ülserinde ve gastritlerde
göğüs ağrısı ile birlikte ekşime, yanma, şişkinlik, kabızlık ve gaz şikayetleri mevcuttur.
Safra kesisi taşlarında ve iltihaplarında sağ
omuza, sırta, bele ve göğüse vuran ağrılar
olabilir. Göğüs ağrısı genellikle sağ tarafta
olmak üzere bazen sol göğüste de ağrı hissedilebilir. Sık karşılanan panik atak durumlarında da sıklıkla göğüs ağrısı vardır. Göğüs
ağrısıyla birlikte hastada yoğun bir stres,
nefes darlığı, çarpıntı, ellerde uyuşma söz
konusudur. Hastalar genellikle kalp krizi endişesiyle acil polikliniğine başvururlar.
SIK GÖRÜLEN KARIN AĞRILARI
Karın ağrısı ile seyreden hastalıklar
çok çeşitli olması sebebiyle bu yazımızda sık görülen karın ağrılarına değineceğiz.
1-Epigastrik ağrılar (mide bölgesindeki ağrılar)
Genellikle göbek üstünde hissedilir. Bu
bölgedeki ağrılar en sık sebebi gastrittir.
Gastritte genellikle mide ağrısı tok karına
ve beraberinde şişkinlik, hazımsızlık vardır. Mide ülsri genellikle aç karına ve sırta
vuran ağrılar şeklindedir. Özellikle gece
uykudan uyandırır, yemek yeme bir süre
ağrıyı azaltır. Mide kanserinde ağrı şiddetli
ve beraberinde bulantı, iştahsızlık, kilo kaybı vardır. Bu bölgede daha az sıklıkta ağrı
sebebi pankreas bezi iltihabı ve pankreas
kanseridir. Pankreas kanserinde ağrı genellikle mide ağrısıyla karışır. Mide bölgesinde başlayıp kuşak gibi beli saran ağrılardır. Genellikle öne eğilince hafifler. Mide
delinmesinde ağrı böbrek üstünde başlar.
Şiddetli kıvrandırıcı ağrıdır. Beraberinde
karın duvarında sertlik vardır. Ağrı böbrek
üstünden başlayıp tüm karına yayılır.
2-Karın Sağ Üst Bölge Ağrıları :
Öncelikle bu bölgelerde bulunan organların
(safra kesesi, karaciğer, sağ böbrek, safra
yoları, bağırsakların sağ kesesi) ağrılı hastalıkları düşünülmelidir.
Safra Kesesi ve Safra Yollarına Bağlı Ağrılar:
Safra taşlarında ağrı karın sağ üst bölgesinde duyulur. Ağrı sıklıkla ağır yağlı yemeklerden sonra görülür, şişkinlik, gaz şikayeti
vardır. Safra kesesinde taşlı veya taşsız iltihap olduğu zaman ağrı daha şiddetli ve
süreklidir. Beraberinde bulantı, kusma, ateş
olabilir. Eğer safra yollarında taşa bağlı tıkanıklık varsa ağrı ile birlikte sarılıkta olur.
Safra kesesi ağrılarında ağrı sırta ve sağ
omuza yayılabilir. Karaciğer hastalıklarında
ağrı sağ üst bölgede künt ağrı şeklindedir.
Viral hepatitlerde ağrı önce mide bölgesinde başlar bulantı şiddetli istahsızlık ve idrar renginde koyulaşma vardır. Bir kaç gün
sonra ağrı sağda karaciğer bölgesinde belirginleşir. Karaciğer kanserinde ağrı daha
şiddetli ve beraberinde kilo kaybı vardır.
Bazen sarılıkta olabilir. Bağırsak kanserinde
ve diğer bağırsak hastalıklarında bu bölgede ağrı olabilir.
4-Karın Sol Alt Bölge Ağrıları:
Bu bölgede sağda olduğu gibi idrar yolları,
yumurtalık ve bağırsaklar mevcut. Ağrı sıklıkla iritabl bağırsak sendromu (kolit), kolon
kenseri yumurtalık idrar yolları iltihabı ve
idrar yolları taşı görülür. Kolitte karın ağrısı
sol alt kadranda olur. Beraberinde kabızlık
ve şişkinlik vardır bazen ishalde olabilir.
Bağırsak kanserlerinde de ağrı bu bölgede
olabilir. Bu hastalarda genellikle kabızlık ve
kanama vardır.
5-Karın Sol Üst Bölge Ağrıları
Bu bölgede dalak, bağırsak, böbrek, pankreasa ait hastalıklarda ağrı olabilir.
6-Karın Göbek Altı Bölge Ağrıları
Jinekolojık hastalıklar, idrar yolları ve bağırsak hastalıklarında bu bölgede ağrı duyulur. Bu bölgedeki en sık ağrı sebebi sistittir.
(idrar yolu enfeksiyonu ) Ağrıyla birlikte idrar renginde koyulaşma ve idrar sık çıkma
olur. Karın ağrılarında tanı öncelikle hastanın şikayetleri ve muayenesıyle başlar.
Hastanın şikayet ve muayene bulgularına
göre hastaya uygun tetkik istenir.
7-Tanıda Sık Kullandığımız Tetkikler
Nelerdir:
Safra kesesi hastalıkları : Batın USG
Böbrek hastalıkları
: İdrar tahlili,
Batın USG, IVP
Mide hastalıkları
: Gastroskopi
Bağırsak hastalıkları : Kolonoskopi,
Gaitada gizli kan, Gaita mikroskopisi
Pankreas hastalıkları
: Batın USG,
kan tahlilleri
Apandisit
: Batın USG,
kan tahlili
3-Karın Sağ Alt Bölge Ağrıları:
Apandisk, idrar yolları sağ yumurtalık
bağırsakların bir kısmı burdadır ve bu organların hastalıklarında ağrı bu bölgede
duyulur. Akut apandisit de ağrı genellikle mide bölgesinde başlar ve tüm karına yayılır. Hastalık ilerledikçe ağrı sağ alt
bölgede yerleşmeye başlar. Beraberinde
ateş bulantı istahsızlık vardır. İdrar yolları
iltihabında sağ ve sol karın alt bölgelerde
özellikle boşluklarda ağrı olabilir. Böbrek
taş düşüren hastalarada taşın düştüğü
yere bağlı olarak sağ veya sol tarafta şiddetli kıvrandırıcı kusmanın eşlik ettiği ağrılar olur. Şiddetli ağrı boşluklardan başlayıp
kasıklara ve bacaklara yayılır. Beraberinde
idrara sık çıkma idrar yaparken yanma ve
idrar renginde koyuluşma olur.
23
Op. Dr. Attila OKUR
Kadın Hastalıkları ve Doğum
Gebelikte
Egzersiz
ve Spor
S
ağlıklı gebelerin tümüne önerilen egzersizler, düzenli olarak gebeliğin 3. ayından
itibaren yapıldığında hem anne hem de
bebek için son derece faydalıdır. Bu amaçla eğitim ve uygulama yapılan bir spor programına katılmak yada hekim önerisi ile belirli
hareketleri yapmak uygun birer seçim olabilir.
Ancak bu tür bir program öncesinde mutlaka
bir kadın doğum hekimi ile konunun değerlendirilip, erken doğuma neden olabilecek risk
faktörlerinin bertaraf edilmesi gerekir. Gebelikte egzersiz ve sporun temel amacı ; bel, karın,
kalça ve leğen kemiğini kaplayan pelvik taban
kasları olarak bilinen kasları güçlendirmek ve
düzenli solunum yeteneğini geliştirmektir.
Düzenli olarak yapılan egzersiz ve spor ile
bel kasları yeterince güçlenen gebelerde, bel
ve sırt ağrıları daha az olur, vücudun duruş ve
şekil bozuklukları azalır. Düzenli yapılan spor
uyku problemini azaltır. Spor sonrası beyinden
salgılanan bazı hormonlar, gebenin psikolojik
olarak kendini daha iyi hissetmesini sağlar.
Doğum eylemi başladığında hem eylem
süresinin daha kısa olması,hem daha hızlı ilerlemesi hem de daha az ağrılı olması, egzersiz
ve sporun en önemli faydalarındandır.
ayrıca anne adayının ideal kilo
alımını kolaylaştırır ve doğum
sonrasında vücudunun daha
kolay toparlanmasını sağlar.
Gebelikte hangi egzersiz
ve sporların yapılacağı, anne
adayının gebelik öncesi yaşam
alışkanlıkları ile doğrudan ilişkilidir. Gebelik öncesinde
hiç spor yapmayan bir anne
adayında daha az efor gerektiren egzersizlerin seçimi uygun
bir yaklaşım iken, öncesinde
aktif spor yaşamı olan bir
gebede tıbbi sakıncası
yoksa devam ettiği
spor programının
devamı
uygun
seçenek olabilir.
24
Op. Dr. Attila OKUR
Kad›n Hastalıkları ve Do€um
1969 yılında Konya’da doğdu. 1992 yılında Hacettepe Tıp Fak.’nden mezun
oldu. 1993- 1997 yıllarında Eskişehir
Osman Gazi Üni.’nde ihtisasını tamamladı. 1997-2012 yılları arasında Kütahya Devlet Hast. Kadın Doğum Uzmanı
olarak görev yaptı. 2012-2014 yıllarında
İstanbul Arnavutköy Devlet Hast. çalıştı.
2014 Temmuz ayından itibaren Avrasya
Hospital’de görev yapmaktadır.
Muayene Saatleri: 08:00 - 14:30
Cumartesi : 08.00 - 13.00
Dahili Tel: 1113
Yürüyüş, en sık tavsiye edilen, en hafif ,yapılması en kolay spor şeklidir. Her gün, yarım
saat, hafif tempolu yürüyüş gebeliğin her
ayında yapılabilir. Düşme riskine dikkat edilerek tercihen yumuşak zeminde yapılan yavaş
tempoda koşu da gebeliğin son dönemleri
hariç yapılabilir. Yüzme, vücuttaki bir çok kası
aynı anda çalıştırması, risksiz olması nedeniyle gebeliğin her döneminde tavsiye edilen
bir spordur. Evde kendi başına yapılabilecek
bel, kalça ve pelvis taban kaslarını güçlendiren egzersizler yapılabilir Ayrıca son yıllarda
uzman gözetiminde yapılan pilates ve yoga da
tavsiye edilen sporlardır.
Bisiklete binme, dağcılık, kayak gibi sporlar düşme riski nedeniyle önerilmez. Ağırlık
kaldırma, karın içi basıncın aşırı artmasına
neden olacağından önerilmez. Karın bölgesine travma olasılığı nedeniyle, basketbol,
futbol, voleybol gibi topla oynanan sporlar ile
dövüş sporları ve dalış sporu önerilmez.
Bütün egzersiz ve sporlara başlarken önce
yavaş tempoyla başlayarak kaslar ısındırılmalı ve giderek tempo artırılmalı, yine aynı
şekilde sonlandırılırken de tempo düşürülerek
sonlandırılmalıdır. Egzersiz esnasında ve sonrasında kaybedilen sıvının yerine konması son
derece önemlidir.
Egzersiz ve spor esnasında; kanama, aşırı
yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı, göğüs ağrısı,
düşme, baygınlık hissi gibi durumlarda ara
vererek istirahat etmeli ve hekim ile temasa
geçmelidir.
Düzenli olarak yapılan egzersiz ve spor ile bel kasları yeterince güçlenen gebelerde, bel
ve sırt ağrıları daha az olur,
vücudun duruş ve şekil bozuklukları azalır.
Uz. Dr. Mecdi Hikmet ERGÜNEY
İç Hastalıkları
Kış Aylarında
Bu Hastalıklara
Dikkat Edin!
Uz. Dr. Mecdi Hikmet ERGÜNEY
İç Hastalıkları
1949 Trabzon doğumlu. İlk, orta ve liseyi
Trabzonda bitirdi. 1973’de İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fak.’den mezun oldu. 1979’da
İst. Eğit. ve Arşt. Hast.’da Uzmanlığını
aldı. Çeşitli devlet hast. klinik şefliği ve eğitim sorumluluğu görevlerini
üstlendi. Evli ve ingilizce bilmektedir.
2014 yılından beri Avrasya Hospital’da
çalışmaktadır.
Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00
S
oğuk kış günlerinin aniden gelmesiyle birlikte hastalıkların arttığına
dikkat çeken Avrasya Hospital İç
Hastalıkları Uzmanı Dr. Mecdi Ergüney
hekim kontrolü olmadan alınan ilaçların
tedaviyi zorlaştıracağını bunun yerine
reçeteli ilaçların kullanılması gerektiğini
belirtti.
Havaların soğuması, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bazı
hastalar doktorlara muayene olmadan
rastgele kullandıkları ilaçlarla iyi olmaya
yaptırdıktan sonra uygun
görüldüğü takdirde hekim
kontrolünde yazılan reçeteli
antibiyotiklerin kullanılması
gerektiğinin de altını çizdi.
Artık antibiyotiklerin reçetesiz alınmadığını belirten
Uzm. Dr. Ergüney, “Bu aylarda
özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları çok fazla görülüyor.
Hastalar giyimlerine ve gıdalarına
çok dikkat etmeli” dedi.
çalışırken vücut dirençlerini olumsuz
etkileyebiliyorlar. Avrasya Hospital İç
Hastalıkları Uzmanı Dr. Mecdi Ergüney,
özellikle kış aylarında artan hastalıklar
için hastaların doktora muayene
olmadan antibiyotik ya da başka ilaçlar
almaması gerektiğini söyledi. Uzm.
Dr. Mecdi Ergüney, gerekli testleri
“C VİTAMİNLİ MEYVELERDEN
BOLCA TÜKETİN”
Soğuk havaların ani vücut değişikliklerine sebep olmasından dolayı vücudun direncinin kırıldığını belirten Uzm.
Dr. Ergüney, “Soğuktan kendimizi kalın
giyinerek korumalıyız. Beslenmemize
ve giydiklerimize dikkat etmeliyiz.
Aşılarımızı vaktinde olarak önlemimizi
almalı ve C vitamininden zengin portakal, mandalina gibi meyveleri bolca
tüketmeliyiz. En az 5-6 saat uyuyarak
vücut direncimizi arttırmalıyız” diye
konuştu.
“ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU ÇOK FAZLA”
Kış aylarında özellikle üst solunum
yolu enfeksiyonu ve bronşitin daha
sık görülen bir hastalık olduğunu
söyleyen Ergüney, “Bu aylarda özellikle
üst solunum yolu enfeksiyonları çok
fazla görülüyor. Hastalar giyimlerine ve
gıdalarına çok dikkat etmelidir. Soğuğa
karşı yüzümüzün açık olması sebebiyle
vücudun soğuğa karşı direnci yoktur. Bu
yüzden hem kendimizi hem de vücudumuzun direncini korumak için her türlü
önlemi almalıyız” dedi.
25
Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN
Üroloji
İyi Huylu
Prostat Büyümesi - BPH
İyi huylu prostat büyümesi ani idrar tıkanması, idrar yolu iltihabı, mesane kasında bozulma, idrar
kesesi taşları, ve böbrek bozukluklarına sebep olabilir.
P
Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN
Üroloji
1979‘da Almanya’da doğdu. 1996 yılına kadar Almanya’da Yaşayan Özkaptan 1998-2004 yılları arasında İstanbul Üni. Tıp Fak. okudu. Daha sonra
Okmeydanı Eğitim Ve Araş. Hast.
Üroloji Uzm. ihtisas yaptı. 2011-2013
yılında Kastamonu Taşköprü Devlet
Hast. mecburi hizmetini tamamladı.
2013-2014 Almanya ‘LAPAROSKOPİK’
cerrahi eğitimi aldı. 2014 Ekim ayı
itibariyle Avrasya Hospital’de görevini
sürdürmektedir.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 1008 - 1012
26
rostat bezi erkeklerin yarısında belli bir
yaşta büyümeye başlar. İyi huylu prostat
büyümesine Benign Prostat Hiperplazisi
(BPH) adı verilir. Bu büyümenin nedeni ve
kimlerde olacağı tam olarak bilinmemektedir. Genellikle estrojen (kadınlık hormonu) ve
testosteron (erkeklik hormonu) seviyeleri ile
ilgili teoriler ortaya atılmıştır. Ayrıca ailesel
özellikler de dikkat çekmektedir. Babasında
birinci derece akarabalarında prostat büyümesi olanlarda hastalık daha sıklıkla ortaya
çıkmaktadır. Testosteron seviyesi yüksek olan
erkeklerde prostat büyümesinin daha çok
olacağı iddia edilmiş olsa da bilimsel olarak
kanıtlanmamıştır. Yapılan çalışmalarda 60
yaşındaki erkeklerin %50’sinde, 80 yaşındaki erkeklerin ise %90’ında iyi huylu prostat
büyümesinin görüldüğünü bildirilmektedir.
BPH’da prostatın büyümesi tek başına önemli
bir bulgu değildir. Büyümeyle birlikte hastanın şikayetlerinin ortaya çıkması, şikayetlerin
derecesi artması ve bu büyümenin idrar yollarında oluşturduğu olumsuz etkiler (komplikasyonlar) hastalığın önemini ortaya çıkartan
Op. Dr. Orkunt ÖZKAPTAN
Üroloji
unsurlardır. Fakat hastaların hepsinde
klinik şikâyetler ortaya çıkmayabilir.
Büyüme başladığında idrar kanalı
daralır. Mesane hızla kendini bu yeni
duruma adapte eder. Mesane kasları idrarı aynı güçte dışarı atabilmek amacıyla kalınlaşmaya başlar. Bu kalınlaşma ve
kuvvetlenme sayesinde idrar eskisi gibi
dışarı atılabilir ancak mesane esneme
yeteneğinin azalması ile idrar depolama kapasitesinde kayıp ve düzensizlik
başlar. Bu durumda prostata bağlı irritatif semptomlar görülür. Bir süre sonra
idrar yolundaki daralma mesane kasındaki değişimlerle kompanse edilemeyecek seviyeye geldiğinde tıkanmaya
bağlı yakınmalar ortaya çıkar.
Prostat büyümesine bağlı oluşabilecek belirtiler: idrar yapmak için bekleme vezorlanma, idrar tazyiki, akış gücü
eskiye oranla azalma, kesik kesik işeme, idrarda çatallanma, idrar yaptıktan
sonra mesanede idrar kalma hissi, geceleri eskiye oranla artan sayıda idrara
kalkma, gündüz çok sık aralıklarla idrar
yapma, idrar yapma isteği geldiğinde;
tutamama, tuvalete zor yetişme ve idrar kaçırma olarak sayılabilir.
İyi huylu prostat büyümesi ani idrar
tıkanması, idrar yolu iltihabı, mesane
kasında bozulma, idrar kesesi taşları, ve
böbrek bozukluklarına sebep olabilir.
Prostat büyümesi ile ilgili şikayetlerle başvuran hastalara hastaneye üroloji
hekimine başvurdukalrında parmakla
rektal prostat muayenesi yapılmalıdır.
Prostatın şekli ve kıvamı ve büyüklüğü
önemlidir. Daha sonra hastaya bazı labarotuvar testleri yaptırılır. Bunlardan en
önemlisi PSA testidir. PSA testinin normal sınırlar içerisinde olması gereklidir.
İdrar akış hızını ölçen üroflowmetri testi
prostata bağlı idrar yolu tıkanıklığının
derecesini gösterir. Normal maksimum
idrar akış hızı saniyede 15 ml, ortalama
akış hızı ise 10 ml olmalıdır. Normal idrar yapma süresi 30 sn civarındadır. Bu
değerlerdeki azalma idrar yolu tıkanıklığına işaret eder. Bu aşamadan sonra
hastaya ultrasonografi yaptırılarak prostatın büyüklüğü, iç yapısı anlaşılır. Hastaya mesanesinin boşalması sonrasında
yeniden ultrasonografi yapılarak rezidüel idrar tayini (işeme sonrası kalan idrar) yapılır.
Babasında birinci derece
akarabalarında prostat
büyümesi olanlarda hastalık daha sıklıkla ortaya
çıkmaktadır.
İlk basamak olarak ilaçla tedavi önerilir.
Alfa bloker diye bilinen ilaç grubu en
kısa sürede ve en hızlı etki eden ilaçlardır. Mesane boynu ve prostat içerisinde
kas dokusunda gevşeme yaparak kanalları acarlar ve idrar akımını kolaylaştırırlar. Bazen taş düşüren hastalarda da
idrar yollarının açılmasını sağlamak için
kullanılırlar. Alfuzosin (Xatral), Doxazosin
(Cardura), Terazosin (Hytrin, Terenar),
Tamsulosin (Flomax, Floprost, Tamprost)
bu tip ilaçlar arasında en bilinenlerdir.
Yan etkileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, halsizlik, kan basıncında düşme sayılabilir. Prostat büyümesi
tedavisinde kullanılan ikinci ilaç grubu
Alfa reduktaz inhibitörleridir. Finasteride
(Prosterid, Proscar, Dilaprost) ve dutaste-
ride (Avodart, Dutaprost) bu ilaçlara örnektir. Bu ilaçlar prostatın belirli oranda
küçülmesini sağlarlayarak etki eder.
İlaçtan fayda görmeyen hastalara cerrahi tedavi önerilir. Bunalardan
en önemlisi TUR-P denilen ameliyattır.
Transüretral Prostat Rezeksiyonu (TUR-P)
prostat tedavisinde açık prostat ameliyatına alternatif olarak bulunmuş önemli
bir cerrahi tedavi yöntemidir. İdrar kanalından ilerletilen bir optik sistem kullanılır. Bu sistemin içerisinde geçen doku
kesici ve kanama kontrol edici enstrümanlar sayesinde prostat dokuları direk
görüş altında kesilerek mesaneye atılır.
Operasyon sonunda mesanede biriken
dokular vakum cihazları sayesinde temizlenir. Kısa sürede çok miktarda doku
çıkartmak mümkündür. Kanama eğilimi
fazla olan hastalarda bazen operasyonu
ve sonrasındaki izlemi zorlaştıran kanamalar olabilmektedir. Kullanılan aletlerin
idrar yolu dar olan kişilerde zorlanma ve
zorlanmaya bağlı operasyon sonrası daralma yapma olasılığı vardır.
27
Uz. Dr. Şenay ŞILDIR
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Çocuğunuzun
E
N
OTURUŞ Ş KLİ E
DİKKAT EDİN!
Ç
ocukların yanlış oturuş pozisyonları, önlem
alınmazsa ileride bel, sırt ve omurlarında
eğrilik (skolyoz) meydana getiriyor.
Uz. Dr. fienay SILDIR
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
1947 K›br›s’ta do€du. 1972’de ‹stanbul
Çapa T›p Fakültesinden mezun oldu.
1978 y›l›nda Okmeydan› Hastanesinde
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ihtisas›n›
tamamlad›. Evli ve üç çocuk annesi.
Ekim 2007 tarihinden itibaren Avrasya
Hospital’da FTR uzman› olarak çal›fl›yor.
Muayene Saatleri : 08.00 - 17.00
Dahili Tel: 4304
İleride çocukların kaslarının doğru ve koordineli çalışmasını engelleyen diz üstü oturur
gibi gözüken fakat ayakların dış yana bakması
olarak tanımlanan ‘W oturuş’ biçimi çocuğun
içe basmasına, düztabanlığa, belinde, sırtlarında ve omurgalarında eğriliklere hatta kalça çıkıklarına bile neden olabiliyor. Avrasya
Hospital Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı
Dr. Şenay Şıldır, “Çocukların bu oturuş şeklinin
yürüyene kadar hiçbir sakıncası yoktur. Ancak
çocuk yürüdükten sonra bu oturuşa mani
olmak gerekir” ifadelerini kullandı.
‘W’ OTURUŞ ŞEKLİ ÇOK TEHLİKELİ
Çocukların yürüdükten sonra oturuş şekillerinin aileleri tarafından dikkatle takip edilmesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Şenay Şıldır,
“Kalça kemiği yuvası ve uyluk kemiğinin yuvarlak başı kalçada daha sonra yuva olacak
sığ bir çöküntüye dayalı olarak durur. Çocuk
yürüyene kadar bu yuva şeklini almaz. Çünkü
yuva femurun kalça kemiği üzeİçe basan çocuklarda dış yan- rindeki hareketi ile oluşur. Uzun
lar açıkta kaldığı için tabanın süre ‘W’ şeklinde oturan çocukiç yanına destek konularak ların ileride yürüyüşleri, duruşları
ve kaslarının gelişimi bozulabilir.
tedavi edilebilir” dedi.
Örneğin bacak arka kaslarının
kısa kalması ve sertleşmesine bağlı olarak
çocuklar balerin gibi parmak uçlarında yürüyebilirler, düztabanlık ve X bacak ortaya çıkabilir.
Bu yüzden çocukların yanlış oturuş biçimlerine engel olmak gerekir” dedi.
28
“EVDE ÇOCUKLARA TÜNELLER KURUN”
Çocuklara çeşitli egzersizler yaptırarak onları bu oturuş biçiminden uzaklaştırmak gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Şenay Şıldır, “Çocukların evde oluşturulan tünellerin içinden
emekleyerek geçmeleri, parklarda tırmanmaları, battaniye içerisine kafaları dışarıda olacak
şekilde sarıp (kütük yuvarlanışı) gibi egzersizler çok faydalı olur” diye konuştu.
“İÇE BASMA ÖNLENEBİLİR”
W oturuş biçimini sürdüren çocuklarda içe
basmaların da oluştuğuna dikkat çeken
Uzm. Dr. Şıldır tedavi için oturma şeklinden
sonra özel ayakkabıyla da (ortopedik ayakkabılar), sağlanabiliyor. İçe basan çocuklarda
dış yanlar açıkta kaldığı için tabanın iç yanına
destek konularak tedavi edilebilir.
Op. Dr. Kemal YILDIRIM
Göz Hastal›kları
Kırmızı Göz
Konjonktivit
Konjonktivit’’in başlıca belirtileri; Gözde ışığa karşı
hassasiyet, sulanma, çapaklanma, gece boyunca bir
yada her iki gözde birden kabuklanma yapan akıntı,
kızarıklık, kaşıntı, batma, şişliktir. Bu belirtiler görüldüğünde en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine
gidilmelidir.
Konjonktiva gözün ön yüzeyini ve kapakların iç yüzünü örten zar yapısındaki dokudur. Bu dokunun
iltihaplanmasına konjonktivit denir. Bazen özellikle
çocukluk dönemlerinde iltihap olmadan da alerjik
nedenlerle de konjonktivit gelişebilir. Mikrobik nedenlere bağlı konjonktivitlerde kızarıklık ve özellikle
sabahları belirgin olan çapaklanma asıl şikayetlerdir.
Virüslere bağlı konjonktivitlerde ise ciddi kızarıklık ve
sulanma olur. Mikrobik ve viral konjonktivitler bulaşıcı olabilirler.
Viral Konjonktivit (Adenoviral Konjonktivit)
Gözde kızarıklık, sulanma, batma ve ağrı şikâyetleri
ile kendini gösterir. Işıktan rahatsız olma şikâyeti çoğunlukla vardır. En sık görülen ve en fazla salgınlara
yol açan konjonktivit türüdür. Etken virüs Adenovirüs
tip 8 ve 19’dir. Hastalığın kuluçka devri 5-14 gündür.
Dolayısıyla hastalar nereden hastalığı kaptıkları hakkında fikir sahibi olamayabilirler. Salgınlar şeklinde
(Epidemik) veya şahısları tek tek etkileyebilen (sporadik) şeklinde olabilir. Hastalık çocuklarda üst solunum
yolu enfeksiyonu, grip benzeri bulgularla başlayabilir.
Genellikle tek taraflı başlar, yaklaşık 2 hafta sonra diğer göze geçer. Hastanın şikayetleri sulanma, batma,
ağrı ve preauriküler (kulak önü) ağrılı lenfadenopati
şeklindedir Kulak önünde şişlikler göz kapaklarında
şişlik ve konjonktiva altı kanamaya bağlı hastalar arasında paniğe yol açan tablolar olabilir. Çocuklarda ateş
ve boğaz ağrısı ve burun akıntısı görülebilir.
Tedavi
Adenoviral konjonktivitin özgün tedavisi mevcut değildir. Tedavide amaç hastayı rahatlatmak ve diğer
problemlerin açığa çıkmasını engellemeye çalışmaktır. Soğuk kompresyon, suni gözyaşları, topikal
NSAID, sistemik analjezikler semptomatik tedavi
için, inflamasyon baskılamak için topikal steroidler
kullanılabilinir.
İlaç damlatılmadan önce tüm çapakların gözden
uzaklaştırılması gerekir. Bunu kaynamış su ile ıslattığınız temiz bir pamukla yapabilirsiniz. Islak mendil
kullanmayınız. Eller ve kapı kolları, oyuncaklar gibi
sık ellenen yerlerin sık sık silinmesi aile bireylerini
ve çocuğun diğer gözünü korumak için alınabilecek
Bulaşma yolu: İnsandan insana; damlacık, so- önlemlerdir.
lunum sekresyonları ve direk temas ile bulaşmakta
ve küçük salgınlara yol açabilmektedir. Özellikle hav- Allerjik Konjonktivit
lularla bulaşma olabilir. Bunun dışında hasta kişilerin Genellikle çocukluk döneminde başlarlar ve saman
gözlük, şapka ve yastık gibi özel eşyalarının başkaları nezlesi olarakta bilinir. Kızarıklık ve kaşıntı asıl şikatarafından kullanılması bulaşma riskini artırır. Toplu yetlerdir. Bunun yanına aksırık, burun akıntısı ve kataşıma araçlarında seyahat sırasında hasta kişilerin şıntısı eşlik edebilir. Saman nezlesinde ağaç ve çiçek
ellerinden başkalarına bulaşabilir.
polenleri asıl neden olduğundan şikayetler yazın
Şiddetli olgularda konjonktival membran görülebilir. daha fazladır. Bazı allerjiler tüm yıl devam edebilir.
Hastalarda noktasal epitelyal keratit genelde görü- Güneşli havalarda şapka, güneş gözlüğü gibi önleyici
lürken yaklaşık 2 hafta sonra yüzde 50 olguda su- tedbirler alınmalıdır. Yapılan tedaviler alerjiyi baskıbepitelyal infiltrasyonlar görülür. Bu epitelyal infilt- lar alerjiyi yok etmez. Bundan dolayı damlalar alerji
rasyonlar birkaç ay içinde iz bırakmadan iyileşebilir. mevsimde devamlı kullanılmalıdır. İlaçsız kalmak şiAncak maalesef bazı olgularda ise yıllar boyu da kayetlerin tekrar başlamasına neden olabilir. Alerji
genelde yaş ilerledikçe hafifler.
devam edebilen korneal kesiflikler oluşur.
“Genellikle
çocukluk
döneminde
başlarlar ve
saman nezlesi
olarakta bilinir.
Kızarıklık ve
kaşıntı asıl
şikayetlerdir.”
Op. Dr. Kemal YILDIRIM
Göz Hastal›kları
Malatya do€umlu. ‹st. Üniv. ‹st. T›p
Fakültesi 1988-1994 mezunu. 19941998 ‹st. Üniv. ‹st. T›p Fakültesi Göz
Hastal›klar› Ana Bilim Dal›’nda ihtisas yapt›. 2001 itibaren Avrasya
Hospital’da Göz Hastal›klar› Uzman›
olarak çal›flmaktad›r.
Muayene Saatleri : 08:00 - 17:00
Dahili Tel: 1132 - 1136
29
Op. Dr. Berk ARAPİ
Kalp ve Damar Cerrahisi
Kalp Kapak Hastalıkları Ve
Cerrahi Tedavisi
Hastalığın en sık nedenlerinden biri genç yaşlarda karşılaşılan bir boğaz enfeksiyonu ile başlayan
iltihabi akut romatizmal ateş olarak isimlendirilen hastalıktır.
layan iltihabi akut romatizmal ateş olarak
isimlendirilen hastalıktır. Bunun dışında,
kapakların yapısal bozuklukları, kalp boşluklarının genişlemeleri, koroner arter
hastalıkları, hipertansiyon, yaşla kapaklarda kalsifikasyonun birikmesi nedenleri
arasındadır. En sık Mitral kapak ardından
sırasıyla Aort, Triküspit ve Pulmoner kapak
etkilenmektedir.
Kalp Kapakları
Op. Dr. Berk ARAPİ
Kalp ve Damar Cerrahisi
Prizren (Kosova)’da doğdu. Selçuk Üni.
Meram Tıp Fak.’sini 2007 yılında bitirdi. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fak.’nde
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanlığını
2014 yılında tamamladı. Arnavutça,
Sırpça ve İngilizce olmak üzere 3 dil
bilmektedir. 2014 yılı itibariyle Avrasya
Hospital’de görev yapmaktadır.
Görev Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4007
Kalp dört odacıktan oluşur: sağ ve sol kulakçık (atrium) ve kulakçıkların hemen altında sağ
ve sol iki karıncık (ventrikül) bulunmaktadır. Sağ
kulakçık ile sağ karıncık arasında Triküspit kapak,
sol kulakçık ile sol karıncık arasında Mitral kapak,
sağ karıncık ile pulmoner arter arasında Pulmoner kapak ve sol karıncık ile aort arasında Aort
kapak bulunur. Kapakların görevi kanın tek yönlü
akmasını, dolayısıyla kanın geri kaçışını engellemeye yardımcı olmaktır.
Kalp Kapak Hastalığının Sebepleri
Hastalığın en sık nedenlerinden biri genç yaşlarda karşılaşılan bir boğaz enfeksiyonu ile baş-
Kalp kapaklarında iki türlü bozukluk
olabilir:
Kapak Yetmezliği: Kapakçıklar tam
olarak kapanmaz ve böylece yalnızca ileriye doğru akması gereken kanın bir kısmı
geriye doğru kaçmaktadır.
Kapak Darlığı: Kapakçıkların yeterince
açılamaması ve kanın azlığına bağlı şikayetlerle bitlikte ortaya çıkar ve kalp yetmezliğine neden olabilir.
Bazı durumlarda aynı kapakta hem darlık
hem de yetmezlik olabilir.
Kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir,
Nefes darlığı, öksürük, çarpıntı, ayaklarda şişlik,
sık sık soğuk alma, el ve ayaklarda üşüme, morarma ve yorgunluk görülür.
Cerrahi tedavi
Kapak hastalığın tedavisi darlık ya da yetmezliğe göre değişebilmektedir. Cerrahi tedavi,
kapağın tamiri ya da değişimi şeklinde olabilir. Kapak tamiri kapağın şekli çok bozulmamış,
çoğunluğunda yetmezliği bulunan, uygun olan
vakalarda ve sıklıkla çocuk sahibi olmamış genç
anne adaylarında tercih edilmektedir. Kapak değişimi ise çıkarılan kapağın yerine başka canlıdan (insan, domuz, sığır) alınan işlem görmüş
bioprotez kapak (yine genç anne adaylarına, 60
yaş üstü hastalara) veya mekanik kapak takılmasıyla gerçekleştirilir.
Medikal tedavi
Bioprotez kapak ameliyatı olan hastaların 3
ay boyunca kan sulandırıcı (warfarin), mekanik
kapak ameliyatı olan hastaların ise ömür boyu
bu ilacı kullanmaları gerekmektedir.
30
Doç. Dr. Ali Rıza CENAL
Kalp Damar Cerrahisi
Bu Havalar
Kalbe
Dokunuyor!
A
vrasya Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Rıza Cenal, soğuk
havalarda koroner kalp hastalarının daha
dikkatli olmaları gerektiğini ve hastaların bu
mevsimde yürüyüş yapmalarının riskli olduğunu belirtti.
Soğuk kış günlerinin kendini göstermesinin ardından hastalıklar da çoğalmaya başladı.
Özellikle koroner kalp hastalığı olan ve bypass
ameliyatı geçirmiş kişilerin soğuk havalarda
dışarı çıkmaması gerektiğinin altını çizen Doç.
Dr. Ali Rıza Cenal, “Kalbimizi besleyen damarlar
koroner damarlardır. Enerji harcayan kalp, aktif
olarak hızlı bir şekilde çalışır. Enerji ihtiyacını
kandan alan kalp için kan, koroner damarlardan gelir. O damarların daralmasıyla kan kalbe
gitmez. Bunun sonunca kalp spazmı ya da kalp
krizi oluşabilir” dedi.
“SOĞUKTA DAMARLAR BÜZÜLÜR”
Kalp rahatsızlığı olan hastaların soğuk ha-
valarda dışarıya çıkmaları
durumunda önlem almaları
ge re k t i ğ i n i
belirten Doç. Dr. Cenal, “Koroner kalp hastalığı, damarlarda daralma varsa soğuk spazm
dediğimiz büzülmeye sebep olabilir ve göğüs
ağrısını arttırabilir. Bu yüzden tavsiyemiz kalp
rahatsızlığı olan kişilerin dışarıda fazla vakit geçirmemeleri yönünde” diye konuştu.
“Soğuk havalarda
koroner kalp
hastalarının daha
dikkatli olmaları
gerektiğini ve
hastaların bu
mevsimde yürüyüş
yapmalarının
riskli olduğunu
belirtti.”
“KİLO ALMAMAK ŞART”
Koroner kalp hastalığına yakalanmamak için
önerilerde bulunan Doç. Dr. Ali Rıza Cenal şöyle
konuştu: “Hastalar kilo almamaya özen gösterirken fazla kilolarından diyet yaparak kurtulmalı ve tansiyon takiplerini yaptırmalı. Bunun
yanında şeker alınımı ile hamur işini azaltmak
ve düzenli beslenmek gerekir. Sebze ve meyve
bol yenmeli, düzenli spor yapılmalıdır. Özellikle
sigaradan uzak durulmalıdır. Bunlara uyulduğu
takdirde hastalığın hem yaş olarak önüne geçmiş hem de bu konuda daha da bilinçli önlemler almış oluruz” dedi.
Doç. Dr. Ali Rıza CENAL
Kalp Damar Cerrahisi
1966 yılında Sivas-Divri€i’de do€du.
1991 yılında istanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.1992-1998 tarihleri
arasında Kofluyolu Kalp E€itim ve
Arafltırma Hastanesinde ihtisasını
yaptı. 1 yıl bu hastanede uzman doktor
olarak çalıfltı. 2001-2011 yılları arasında Özel Avrupa fiafak hastanesinde
ve 2011 y›l›nda Çamlıca Alman Hastanesinde görev yaptı. 2012 y›l›nda Avrasya Hospital’de göreve bafllam›flt›r.
Muayene Saatleri: 08:00 - 18:00
Dahili Tel: 4007
31
Download