BANKALARDA ETKiNLIK DENETiMi

advertisement
BANKALARDA ETKiNLIK DENETiMi
Meral TECER *
Etkinlik kimi kez verimlilikle aynı' anlamda kullanılan, gerçekte verim­
da ilişkili olan daha geniş kapsamlı bir kavramdır.
liliğin yanısıra karlılıkla
Etkin bir işletme, belirli miktarda girdi ile üretimini en yüksek düzeye
ya da belirli bir üretimi en düşük miktarda girdi ile gerçekleş­
tirebilen, başka bir deyişle, verimliliğini maksimumlaştırabilen bir işletme­
dir. Verimliliği fiziksel birimlerle ölçmek yerine parasalolarak belirlemek
genellikle daha kolaydır. Ekonomiklik kavramı bu amaca hizmet etmekte;
belli bir dönemin satış geliri, üretim maliyetine oranl'anarak işletme dü­
zeyinde toplam bir verimlilik katsayısı elde edilebilmektedir.
çıkarabilen
Öte yandan, bir faaliyet döneminde sağlanan karın o dönemde kullanılan
sermayeye, ekonomik varlıklara (aktife) ya da o döneme ilişkin satış geli­
rine oranlanmasıyla yapılan karlılık analizleri de etkinliği belirleyici ölçüt­
lerdendir. Böylece, bir 'işletmenin verimlilik ve karlılık amaçlarına ulaşabil­
diği ölçüde başarılı ve etkin bir işletme olduğu söylenebilecektir.
Bu yazıda, ticari bankalarımızda etkinlik düzeyi konusu, Türkiye Ban­
kalar Birliğince 1978, 1980, 1982 ve 1984 yıllarına ilişkin olarak yayınlanan
mali tablolar üzerinde yapılan oran ve yüzde analizleri ile açıklanmaya çalı­
şılacaktır l .
BANKALARDA VERİMLİLİK ÖLÇÜMÜ
Verimlilik, belli bir faaliyet döneminde sağlanan ürünlerin fiziksel
üretimde kullanılan girdilerin fiziksel miktarına oranı şeklinde
tanımlanabilir. Bu şekilde bir hesaplama ile toplam faktör veriınllliği, girdi­
miktarının,
TODAİE Öjtretim üyesi.
banka sayısı 1978 ve 1980 yıllarında 34, 1982 yılında 39, 1984 yılında ise 38'dir.
Kuruluş özellikleri dikkate alınarak kalkınma ve yatırım bankaları (Devlet Yatırım Ban­
kası, DESİYAB, TürOCiye Sınai Kalkınma Bankası, Sınai Yatırım ve Kredi Bankası') ile
Etibank, Süme~bank, Denizcilik Bankası, İller Bankası ve Turizm Bankası inceleme kap­
sann dışında tutulmuştur.
* Doç. Dr.,
İncelenen
AMME İDARESİ DERGİSİ
128
lerin her birinin fiziksel
sıyla da kısmi verimlilik
Hizmet üreten
kullanım miktarının
katsayıları
üretim
miktarına
oranlama­
bulunurl.
işletmeler niteliğindeki
bankalarda 'ana girdi kalemini
Bu nedenle, bankacılıkta verimlilik değer­
lendirmeleri konusunda en geçerli oranın işgücü kısmi verimlilik katsayısı
olduğu söylenebilir3• Oran sınai bir işletme için şöyle tanımlanır:
kuşkusuz işgücü oluşturmaktadır.
üretimin FizikselMiktan
İşgücü Verimliliği
=
İşgücünün Saat ya da Kişi Olarak
Kullanım Miktarı
Ticari bankalar, bilindiği gibi, mevduat şeklinde kendilerine yatırılan
tasarrunan çeşitli sektörlerdeki girişimcilere kredi olarak aktaran finans­
man kuruml'andır. Hizmetlerini şubeleri aracılığıyla sunmaya çalışan, emek
yoğun işletmelerdir.
Bu özellikler düşünüldüğünde, ticari bankalarda faaliyetlerin verimlilik
düzeyi açısından yapılan değerlendirmelerde mevduat, şube ve personel sa­
yısı ilişkilerine önem verilmesi uygun olmaktadır. Bu bakımdan, genellikle
kabul gören, bizim de hesap~amalanmızda kullandığımız değerlendirme öl­
çütleri şunlardır:
-
Şube başına
mevduat,
-
Çalıştırılan kişi başına
-
Birim giderler
karşılığında sağlanan
mevduat tutan,
-
Birim giderler
karşılığında sağ~anan
gelir
mevduat,
tutarı.
Türk bankacılık sektörü, dört büyük bankanın (T.C. Ziraat Bankası, İş
Akbank, Yapı ve Kredi Bankası) egemenliklerini sürdürdükleri bir
oligopol piyasası niteliğindedir!. Bazı büyüklükler itibariyle bu bankaların
sektör içindeki ağırlıklı durumlan Tablo: I'de göster,nmektedir. Örneğin,
1984 yılında büyük bankaların toplam mevduat ve tasarruf mevduatı için­
deki paylan 2/3 düzeyini aşmaktadır. Tüm banka şubelerinin yarısından ço­
ğuna, toplam istilidamın, öz kaynakların ve açılan kredilerin ise yaklaşık
% 60'ına büyük bankalar sahiptirler.
Bankası,
İncelenen dönemde öz kayıraklarm göreli payı iki katma çıkarken, öteki
büyüklükler itibariyle önemli değişmeler görülmemektedir. 1984 yılında top­
lam mevduat ve krediler içindeki paylannda 1980 yılına göre az da olsa
düşmeler vardır.
2 Erden Öney, Verlmlillk Kavı:ıunlan ve ÖlçüImesi. SBF Yayınları No. 265, Ankara, Sevinç
Matbaası, 1968; Kamuran Pekiner, İşletmelerde Prodüktlvlte Denetlmit, İ.O. İşletme Fakül·
tesi, Yayın No. 7, İstanbul, 1971, s. 48-51.
3 Necmi Tosun, Türk BankacıIıltmda Sermaye Mallyetl ve Rantabilite, EsJtişehir İktisadi ve
Ticari l!imler Akademisi Yayınları No. 219, İstanbul, 1980, s. 47.
4 A. İhsan Karacan••Türk Bamacılığında Rekabet ve Piyasa Modeli., Banka ve Ekonomık
Yorumlar, Hazi,ran 1976, Cilt: B, Sayı: 6, S. 62; Mehmet Yıldırım, .Bankacılık Kesiminde
OHgopolisıtik Yapı., Banka ve Ekoııomlk Yorumlar, Haziran 1983, CUt : 20, Sayı: 6, s. 58-59.
BANKALARDA ETKlNLlK DENETİMİ
129
TABLO: 1
Büyük Bankalann
Büyük Bankalann Ortalama
Öz Sermayesi (Milyon TL.) (1)
Tüm Bankaların
Öz Sermayesi (2)
(1/2)
Büyük
Toplam
(Milyon TL.) (3)
Tüm Bankalann
Toplam Mevduatı (4)
(3/4)
Büyük Bankalann Tasarruf
(Milyon TL.) (5)
Tüm Bankaların
Tasarruf Mevduatı (6)
(5/6)
Mevduatı
Büyük Bankaların Toplam
Kredileri (Milyon TL.) (7)
Tüm Bankaların
Toplam Kredileri (8)
(7/8)
Şube
Tüm
Sektöründeki Yeri
1978
1980
1982
1984
6.619
13.442
59.345
199.705
21.272
% 31,1
60.594
% 22,2
113.031
% 52,5
317.646
% 62,9
221.566
523.262
1.662.614
3.568.668
315.754
% 70,2
702.783
% 74,5
2.490.956
% 66,7
5.235.518
% 68,2
109.474
249.964
1.002.312
2.283.915
155.990
% 70,2
362.795
% 68,9
1.426.678
% 70,3
3.185.915
% 71,7
185.401
515.338
1.136.536
1.909.095
344.872
% 53,8
735.596
% 70,1
1.726.175
% 65,8
3.049.162
% 62,6
2.956
3.050
3.134
3.226
5.282
% 56
5.746
% 53,1
6.147
5.970
% 51
% 55,7
68.488
70.467
72.714
77.698
110.500
% 62
116.428
% 60,5
125.856
% 57,8
Bankaların
Mevduatı
Büyük
Bankacılık
Bankaların
Sayısı
(9)
Bankaların
Şube Sayısı
(10)
(9/10)
Büyük
Bankaların
Sayısı
(Kişi)
Personel
(11)
Tüm Bankalann
Personel Sayısı (12)
(11/12)
KAYNAK: Türkiye Bankalar Birliltl, Bankalanmızın BUanço, KAr ve zarar Hesaplan,
Mevduat ve KredDer Hakkında BflgI1er, Ankara, 1978-1985.
129.710
59,9
%
Teşldlat,
AMME
130
İDARESt
DERGiS1
İşletme büyüklü~ faktörünün verimlilik' ve karlılık üzerinde ne dere­
cede etkili oıdu~nu belirlemek amacıyla, konuya ilişkin hesaplamalar
büyük bankalar ve tüm bankalar için olmak üzere iki ayn seri halinde ya­
pılmıştır.
TABLO: 2
Bankalarda
Büyük Bankalar
Toplam Mevduat
(Milyon TL.) (1)
Şube Sayısı (2)
Şube Başına Ortalama
Mevduat (1/2)
Eğilim Yüzdesi
Tüm Bankalar
Toplam Mevduat (3)
Şube Sayısı (4)
Şube Başına Orta}ama
Mevduat (3/4)
Eğilim Yüzdesi
Şube Sayısı
ve Mevduat İlişkisi
1978
1980
1982
1984
221.566
2.956
523.262
3.050
1.662.614
3.134
3.568.668
3.226
75
100
171,6
228,8
530,5
707,3
1106,2
1474,9
315.754
5.282
702.783
5.746
2.490.956
6.147
5.235.518
5.970
59,8
100
122,3
204,5
405,2
677,6
877
1466,6
Tablo: 2'deki verilerden görüldü~ gibi, büyük bankalann şube başına
mevduat toplama gücü sektör ortalamalannı % 25-40 oranında aşmakt'adır.
Öte yandan, Temmuz 1980'den bu yana izlenen yüksek faiz politikasının et­
kisiyle mevduattaki artış hızı şube sayısındaki artış oranından çok yüksek
olduğundan, şube başına mevduat incelenen dönemde yaklaşık 15 katma
ulaşmıştırs . Aynı dönemdeki toptan eşya fiyatlan artış endeksleri ise şöy..
ledir6 :
Fiyat Endeksi (1963
Eğilim Yüzdesi
= 100)
1978
1980
1982
1984
750,8
100
2550,6
339,7
4369,2
581,9
8677,5
1155,8
Böylece, enflasyon dikkate 'alındığında, şube başına mevduat tutarlannda
yılında reel bir artış sağlanamazken, 1982 ve 1984 yıllannda mevduattaki
hızlı yükselmeler sonucu, büyük bankalarda daha yüksek oranda olmak üze­
re, ertnasyonun üstünde artışlar gerçekleştirilebilmiştir.
1980
S Hisarbank, İstanbul Bankası, İşçi Kredi Bankası ve Ortadoğu İktisat ıııınkasının ikapatıl­
ması sonucu bankaların toplam şube sayısında ilk kez 1983 yılında bir azalma olmuştur.
6 Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Konjonktür ve Yayın Dairesi Başka.nlığı.
BANKALARDA ETKtNLtK DENETİMİ
131
TABLO: 3 Verimliliği Bankalarda Personel
1978
1980
1982
1984
Büyük Bankalar
Toplam Mevduat
(Milyon TL.) (1)
Toplam İstihdam (Kişi) (2)
Personel Başına Mevduat (1/2)
Eğilim Yüzdesi
221.566
68.488 .....
3,2
100
523.262
70.467
7,4
231,3
1.662.614
72.714
22,9
715,6
3.568.668
77.698
45,9
. 1434,4
Tüm Bankalar
Toplam Mevduat (3)
Toplam İstihdam (4)
Personel Başına Mevduat (3/4)
Eğilim Yüzdesi
315.754
110.500
2,9
100
702.783
116.428
6
206,9
2.490.956
125.856
19,8
682,8
5.235.518
129.710
.40,4
1393.1
büyük bankalarda sektör ortalamalarının üstünde
(Tablo: 2) Personel verimliliğinde 1980 yılında sağlanan artış
hızı enflasyon oranının altında gerçekleşmiştir. 1982 ve 1984 yıUarında ise,
büyük bankalarda küçüklere kıyasla daha yüksek düzeyde olmak üzere, reel
bir artış görülmektedir.
Personel
verimliliği
kalmaktadır.
TABLO: 4
Bankalarda Harcama -
Büyük Bankalar
Toplam Mevduat
(Milyon TL.) (1)
Toplam Giderler (2)
Gider Birimi Başına
Mevduat (1/2)
Eğilim Yüzdesi
Tüm Bankalar
Toplam Mevduat (3)
Toplam Giderler (4)
Gider Birimi Başına
Mevduat (3/4)
Eğilim Yüzdesi
Mevduat Ilişkisi
1978
1980
1982
1984
221.566
29.504
523.262
103.946
1.662.614
454.713
3.568.668
1.073.727
7,5
100
66,7
3,7
49,3
3,3
44
315.754
42.827
702.783
160.546
2.490.956
693.795
5.235.518
1.776.237
7,4
100
4,4
56,4
3,6
48,6
2,9
39,2
5
AMME İDARESİ DERGİsi'
132
Yapılan 1 TL.lık gider karşılığında sağlanan mevduat katsayısı ise sü­
rekli bir azalma göstererek, tüm bankarar itibariyle yarısının altına düş­
müştür (Tablo: 4).
Özetle, incelenen dönemde şube ve çalıştınlan kişi başına verimlilik gös­
tergeleri olumlu, harcama miktarı bakımından verimlilik ise olumsuz bir
gelişme izlemiştir.
TABW: 5
Bankacılık
Sektöriinde Ekonomiklik
Katsayılan
1978
1980
1982
1984
Büyük Bankalar
Topi'am Gelirler
(Milyon TL.) (1)
Toplam Giderler (2)
Gider Başına Sağlanan
Gelir (1/2)
32.298
29.504
114.335
103.946
473.304
454.713
1.127.879
1.073.727
1,09
1,09
1,04
Tüm Bankalar
Toplam Gelirler (3)
Toplam Giderler (4)
Gider Başına Sağlanan
Gelir (1/4)
46.317
42.827
178.487
160.546
732.727
693.795
1.902.098
1.776.237
1,08
1,11
1,06
1,07
1,05'
Sınai işletmelerde verimliliğin parasalolarak ölçillmesini sağlayan eko­
nomiklik katsayıları, satış geliri yerine, topi'am gelir rakamını kullanmak7
ve bu rakamı toplam gidere oranlamak yoluyla banka işletmelel'i için de
hesaplanabilir.
Tablo 5'de 1978-84 yılları için hesaplanan yaklaşık (1) düzeyindeki Top­
lam Gelir/Toplam Gider katsayıları bankacılık sektöründe karlılığın düşük
olduğu ve herhangi bir gelişme göstermediği gerçeğini yansıtmaktadır. Ban­
kaların iş hacimleri ve karları 'artarken vel'imli çalışma olanaklarında önemli
bir değişiklik sağlanamaması ve giderlerde de hızlı artışlar kaydedilmesi,
ekonomiklik katsayılarının değişmemesine neden olmaktadır.
LİKİDİTE ANALİZİ
Genelolarak, bir işletmenin ödeme yükümlülüklerini zamanında yerine
getirebilmesi varlıklarımn paraya dönüşüm kolaylığına (likiditesine) bağlı­
dır.
7 İlhan Meriç, Türk Ticaret ıŞletmelerlnde ışletme Rlskt ve Ekonomik KArlılılı:, Orta DOAU Teknik üniversitesi İdari İlimler Fakültesi Yayın No. 36, s. 265, Yazar, yaptıltı araştırmada, satış. rakamı yerine toplam gelir rakamını kullanarak bankalar için satıf.larm kllrWılı oran· lanıu hesaplamıştır,
BANKALARDA ETKİNLİK DENETİMİ
133
Bir bankanın varlıklan, şube binaIan, demirbaşlar, iştirak yatınmları
vb. bir yana, çoğunlukla döner değerlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla, sabit
sermaye yatırımlan ve döner değerler arasında belli bir dengenin kurul·
ması bu işletmeler için söz konusu değildir. Dengenin yalnızca sağlanan fi·
nansman kaynaklan ile verilen kredilerin vadeleri itibariyle birbirine uy·
gunluğu bakımindan düşünülmesi gerekecektir.
.
Likiditenin mevduat kabul eden !Jankalar için önemi büyüktür. Ticareı
hemen tümünü oluşturan döner. değerlerin büyük
bir kısmı toplanan mevduatlarla finanse edilınektedir. Bankalar, tüm para·
sal ödemelerini zamanında yapma ve kendilerine yatırılan ve kaynaklannın
büyük bir bölümünü oluşturan mevdU'atlan, vadeli ya da vadesiz nitelikte
olsun, istenildiği anda faizi ile birlikte geri ödeme YükÜmlülÜğüaltındadır.
Bir bankaınn likiditesinin yüksekliği, daha geniş anlamda, mevduat sahip·
leri ve öteki alacaklılarının güvencesiyle birlikte kredi verme gücünün de
yüksek olduğuna işaret eder9.
bankalarında varlıkların
Likidite oraın kolayca paraya dönüştürillebilecek varlıkrann kısa vadeli
borçlara bölünmesiyle hesaplanır. Nakit ve devlet tahvilleri, geleneksel ola­
rak likiditenin başlıca kaynakları kabul edilmişlerdir.
Bir !Jankanın döner değerleri likidite derecelerine göre. genellikle
daki gibi aynlmaktadır ıo :
Hemen Paraya
aşağı­
Dönüştürülebilen Değerler (Hazır Değerler)
- Kasa
-
T.C. Merkez Bankası, Merkez
Bu paralara faiz yürütülmez.
Bankasındaki
serbest ve bloke paralar.
- Bankalar: Bankalardan alacaklann tutan.
-
Kanuni Karşılıklar Kasası ıı . Mevduat munzam karşılıkları, olası za­
rarlar karşılığı ve yasal yedek akçeler karşılığı satın alınan devlet
tahvilleri toplamı. Hesabın nakit kısmına Merkez Bankası belli bir
faiz yürütürl2 •
8 Jules Baude (Çev. Hakkı Gücük), Kontrol TeknlAi ve Bankada Muhasebe Kontrolü, Türkiye
Bankalar Birliği Yayın No. 48, Ankara, 1972, s. 57.
9 Howard D. Crosse and George H. Hempel, Management Policles for ConunerCıal Banks,
2.B., Prentice-Hall, Ine., EngIewood Cliffs, N.I., 1973, s. 121; Nilüfer Usmen, «Planlı Dö­
nemde Türk Ticaret Bankacılık Sisteminde Likidite: Bir Görgül İnceleme», Finansal Yö­
netim ve Yatırım Planlaması, Aralık 1979, Yıl: 1, Sayı: 4, s. 367·368.
10 Nilüfer Usmen, a.g.m., s. 369·371; Rıdvan Karalar, «Bilanço Analizine İlişkin Bir Uygulama»,
Esklşehlr İktisadi ve Ticari İllmler Akademisi Dergisi, Cilt: IV, Sayı: 2, Haziran 1968,
s. 120-125.
II Mevduat sahiplerinin yatırdıkları paraları çekme istekleri karşısında güç durumda kalma·
larını önlemek için bankaların topladıkları vadeli ve vadesiz mevduatın bir kısmını Mer·
kez Bankasında tutmaları zorunlu kılınmıştır. Munzam ıkarşılık oranları en son, 29.6.1985
tarih ve 18796 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 85/3 nolu Merkez Bankası Tebliği ile
vadeli ve vadesiz mevduatın ıier ikisi için de geçerli olmak üzere % 20 olarak belirlenmiştir.
12 Munzam !karşılıklara yürütülecek faiz oranı en son 23.8.1985 tarih ve 18851 sayılı Resmi
Gazetede yayınlanan 85/5 nolu T.C. Merkez Bankası tebliği ile % 16,25 olarak belirlenmiştir.
AMME İDARES! DERGtSt
134
Kısa
-
Vadede Paraya
Dönüştürülebilen Değerler
Senetler Cüzdanı. İskonto, iştira ve iştirak senetleri, çekIer, satın
kuponlar v.b.
alınmış
-
Avanslar. Senet, mal, akreditif vb.
krediler.
Borçlu Cari Hesaplar.
krediler.
Açık
karşılı~
olarak
bankanın
açtığı
krediler, kefalet ve maddi teminat kar­
şılığı
- Tahvil ve Hisse Senetleri
senetleri, hazine bonoları.
Cüzdanı.
şirket
Devlet ve
tahvilleri, hisse
olunamcı.mış
-
Muhtelif Borçlular. Bankaca vadesinde tahsil
kupon bedelleri faizler v.b.
-
Talep Olunmamış Değerler. Bankanın ortakları tarafından henüz tah­
sil olunmamış kar payı ve tahvil kuponlan v.b.
iBankalarda
:
kısa
alacaklar,
vadeli borç kalemleri ise ödenme süreleIÜne göre
şöyle
sıralanabilir
-
Mevduat
-
Muhtelif Alacaklılar. Gerçekleşmiş ancak bankaca henüz
olan vergi, resim, harçlar, icra kesintileri vp.
-
ödenmemiş
Ödeme Emirleri. Macaklıların ödeme emirlerine karşın henüz öden­
olan borçlar, ödenecek çekIer, havaleler vb.
memiş
-
Taahhütler. T.C. Merkez
bankalarda banka lehine
reeskont ettirilen senetler, öteki
olan avanslarB.
Bankasına
açılmış
Yukarıdaki
şöyle
ayırıma uygun olarak bankalarda likiditeyi ölçen oranlar
formüle edilebilmektedir:
Birinci Derecede Likidite
Oranı
Hazır Değerler/Kısa
Kısa
Hazır
İkinci Derecede Likidite Oranı
=
+
Değerler
Kısa
Vadede Paraya
Dönüştürülebilen
Değerler
Vadeli Borçlar
olan kalemlerden oluş­
birbiriyle çelişmesi
söz konusudur. Başka
varlıkl'ar içinde likiditesi yüksek kalem­
lerin artması, yüksek karlılık oranlarının oluşmasını engelleyecektir. Ancak,
bankalarda para yada paraya dönüştürülmesi korayolan varlıklar yeterli
miktarda elde bulundurulmadan ve böylece mevduat sahiplerine yeterli gü­
vence sağlanmadan gelir ve kar elde etme olanağı da olmayacaktır14 •
Likid
varlıklar, karhlık oranı sıfır
Vadeli Borçlar
tuğundan, işletmelerde
B
ya da
düşük
karlılık amaçlarının
Senedin vadesinde tahsili ya da avans ın karşılığının sağlanması açısından bankanın sorum­
söz konusu olduğundan taahhütler hesabı kullanılır.
R. S. Sayers, Modem Banldng, 6.B., Oxford, Clarendon Press, 1964, s. 177·178.
luluğu
ı4
likidite ve
bir deyişle,
BANKALARDA ETKİNLİlC DENETİMi
135
Ülkemizde bankaların likiditedüzeyleri umumi disponibllite oranı deni·
len bir oran ile ölçülmektedirls •
Oranın payında, kasa, T.C. Merkez Bankası (serbest), hazine bonoları
ve devlet tahviIleri gibi hemen paraya dönüştürülebilecek değerler yer alır.
Bu varlıkların tümü disponibI değerler olarak tanımlanır. Payda da ise kı·
sa süreli ödeme yükümlülüğü olarak yalnızca toplam-- mevduat (banka·
lararası mevduat dışında) dikkate alınmaktadır.
Disponibilite Oranı = Disponibl Değerler/Toplam Mevduat
Oran, bir anlamda bankalar için zorunlu likidite düzeyini belirlemek·
tedir l6 .
TABLO: 6
Bankalarda DisponibUite Oranlan
1978
1980
1982
1984
Büyük Bankalar
Likidite (Milyon TL.) (1)
Toplam Mevduat (2)
Disponibilite Oranı (1/2)
32.399
189.879
% 17,1
77.939
487.497
% 16
286.053
1.550.558
% 18,4
656.324
3.368.678
% 19,5
Tüm Bankalar
Likidite (3)
Toplam Mevduat (4)
Disponibilite Oranı (3/4)
43.475
276.670
% 15,7
107.965
698.460
% 15,5
406.107
2.275.882
% 17,8
948.565
4.880.986
% 19,4
Büyük bankalar ve tüm ticaret bankaları için hesaplanan disponibilite
Tablo: 6'da gösterilmektedirl7 • Tablod'an görüldüğü gibi, ülkemizde
ticaret bankalarının likidite düzeylerini, genellikle yasalolarak belirlenen
oranın üstünde tutmayı yeğledikleri, büyük bankaların mevduat sahiplerinin
oranları
15 1970 yılında ıkabul edilen 12ıı sayılı T .C. Merkez Bankası Kanunu ile disponibilite oranını
saptama yetkisi Merkez R.w:k.asına verilmiştir. 25.2.1978 tarih ve 7/14687 sayılı Kararname
ile yürürlüğe giren T.C. Merkez Bankası- Meclisi Kararı, ozamana kadar % 10 olarak
uygulanan oranı;
- Toplam mevduatıarı 2 milyar liraya kadar olan bankalarda en az % lO,
- 2-5 miJyar lira olan bankalarda % 12,
- 5 ımlyar liradan çok olan bankalarda ise % 15 olarak değiştirmiştir.
Daha sonra 19.12.1983 tarih ve 18256 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayınlanan Merkez
Bankası tebliği ile oranı % 10'a düşürülmüş, 7.7.1984 tarih ve 18451 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanan 84/3 nolu Banka tebliği ile de yeniden % IS'e yükseltilmiştir.
16 tlkay Karakoç, Bankalarda Umumi Disponibilite, Zorunlu Karşılıldar Sistemi ve TUrldye
Uygulaması. Türkiye Bankalar Birliği Yayın No. 95, s. 17.
17 Bankaların kamuya açıklanan bilançolarında, tahvil ve hisse senetleri cüzdanında yer alan
devlet tahvilleri ve hazine bonoları ayrıca gösterilmediğinden, disponibilite oranlarını bu
tablolar yardımıyla kesin olarakhesaplamak olanaksızdır. Hesaplamalarımızda, taşınabilir
değerler cüzdanının yarısının devlet tahvilleri ve hazine bonolarından oluştuğu varsayıla­
rak oldukça ihtiyatlı bir tutum izlenmiştir.
AMME İDARESİ DERGtSt
136
güvencesi ve kredi isteklerini karşıl'ama hususunda daha da
dıklan söylenebilir (Tablo: 6).
duyarlı
davran­
BANKALARDA ÖZ SERMAYE YETERLİLİGİNİN ANALİZİ
Bir
bankanın
öz sermayesi, hem mevduat sahipleri için güvence kayna­
hem de sektör içindeki önemini ve ödeme yükümlülüklerini
zamanında karşılama gücünü belirlemektedir. Öz sennayenin yeterliliği bu
nedenlerle, yapılan incelemelerde önemli bir mali analiz aracı olarak kulla­
ğı oluşturmakta,
nılmaktadır.
Çeşitli ülkelerdeki uygulamalarda genel eğilim, risk unsurunu dikkate
alarak bankalar için bir minimum sermaye miktannı ilgili yasalarla belir­
lemek ve kabul edilebilecek mevduat miktannı öz sennayenin belli katIan
ile sınırlamaktır. Bizde 7129 sayılı eski Bankalar Kanununda, en az sennaye
miktannı ve solvahilite (tasarruf mevduatı/öz sermaye) katsayılannı belir­
leyen 6 ve 28. maddeler ile bunlan genelolarak yükselten 28 sayılı KHK'de,
70 sayılı KHK'de ve 3182 sayılı yeni Bankalar Kanununda aynı yaklaşım
benimsenmiştir l8 •
Gelişmiş
kullanılan
ve riskli
ülkelerde sennaye yeterliliğini belirlemede en yaygın olarak
mali oranlar, öz sermayenin toplam mevduata, toplam varlıklara
varlıklara oranlandır l9 •
Öz sermaye/toplam mevduatlar ve öz sermaye/net aktif toplamı oran­
Ian sennaye yeterliliğini kalJ'aca ölçen oranlardır. ABD'de öz sennaye/net
varlık toplamı oranının % 7 olması gerektiği bankalarca kabul edilmekte­
dir. Öte yandan, iki bankanın yukandaki oranlan birbirine yakın değerde
ols'a bile, aktiflerin yapısının farklı olması nedeniyle, risklerinin, dolayısıyla
öz sennaye gereksinmelerinin farklı olduğu söylenebilecektir. Bu bakımdan,
öz sennayenin riskli varlıklara bölünmesiyle elde edilen daha mantıklı ve
bilimsel bir başka nonn geliştirilmiştir. ABD'de bu oranın % 20 olması gö­
rüşü benimsenmektedir. Genellikle, kasa, bankalar, kanuni karşılıklar, devlet
tahvilleri gibi aktif kalemler risksiz varlıklar olarak düşünülürıo.
Daha az likiditeye sahip bankalar için daha çok öz sermaye gerekeceğin­
den, varlıklann birleşiminde, paraya dönüşüm kolaylığına göre zamanla or­
taya çıkan değişmelerin izlenmesi lJ'ankalar için önemli bir konudur.
18 22 Temmuz 1983 tarih ve 18112 sayılı Resmi Gazetedt! yayınlanan 70 sayılı KHK ve 2.5.1985
tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 3182 sayılı yeni Bankalar Kanununda bankalar. için ge·
rekli en az öz sermaye tutarı 1 milyar liraya, şubeler için en az sermaye miktarları da
25·100 milyon liraya yükseltilirken risk unsuru, şimdiye ~adarki uygulamadan biraz değişik
bir yaklaşımla dikkate alınmış ve solvabilite oranı yerine parasal ve parasalolmayan kre­
diler toplamının öz sermayeye oranı için bir limit belirlenmiş ve bu katsayının 20'yi geçe·
meyecelti hükmü öngörii!müŞtiİr.
19 Edward W. Reed, Commercial . Banka Management. N. Y., Harper and Row Publishers,
1963, s. 524.
20 A.k., s. 526; Howard D. Crosse and George H. Hempel, a.g.k. s. 75·76; A. İhsan K=an,
«TürJciye'de Ticaret Bankalarının Sermaye Yeterliği Üzerine., Finansal Yönetfm ve Yatırım
Planlaması. Haziran, 1980, Yıl: 2, Sayı: 6, s. 113·114.
BANKALARDA ETKİNLIK . DENETIMI
137
TABLO: 7
Bankalarda Sennaye YeterIilik OranIan
Büyük Bankalar
Öz Sermaye (Milyon TL.)
Net Varlıklar Toplamı (NVT)
Risksiz Varlıklar
Riskli Varlıklar (RV)
Toplam Mevduat (TM)
Toplam Tasaruf Mevduatı
(ÖS/NVT)
(ÖS/RV)
(ÖS/TM)
Tüm Bankalar
Öz Sermaye
Net Varlıkl'ar Toplamı
Risksiz Varlıklar
Riskli Varlıklar
Toplam Mevduat
Toplam Tasarruf Mevduatı
(ÖS/NVT)
(ÖS/RV)
(ÖS/TM)
1978
1980
1982
1984
7.081
372.904
124.439
248.465
221.566
109.474
1,9 .
2,8
6,4
15.276
884.592
213.673
670.919
523262
249.964
1,7
2,3
6,1
82.364
2.305.096
544.410
1.760.686
1.662.614
1.002.312 3,6
4,7
8,2
234.775
5.485.028
1.381.966
4.103.062
3.568.668
2283.915
4,3
5,7
10,3
11.979
537.158
183.888
353.270
315.754
155.990
2,2
3,4
7,7
27.599
1.523.617
346.896
1.176.721
702.783
362.795
1,8
2,3
7,6
151.162
3.663.294
863.355
2.799.939
2.490.956
1.426.678 4,1
5,4
10,6
417.136
8.542.814
2.043.727
6.499.087
5235.518
3.185.915
4,9
6,4
13,1
Ticaret bankalanmızda 1978·84 döneminde öz sermayenin, toplam var­
riskli varlıklan ve mevduatlan ne derecede karşıladığına ilişkin he·
saplamalanmızdan görülmektedir ki öz sermaye -önemi giderek artmakla
birlikte- toplam finansman kaynaklan içinde henüz küçük bir paya sahip­
tir. ÖS/NVT oranı incelenen dönemde bir miktar artmışsa da 1984 yılında
gerçekleşen % 4,3 oranı ile ABD'de öngörülen minimum standarda henüz
ulaşılamamıştır. Öz sermayenin riskli varlıklara oranı da gelişmiş ülkelerde
kabul edilen % 20 düzeyinin çok altındadır. Öte yandan, toplam mevduatın
ancak % 10'u öz kaynaklarla karşılanabilmektedir (Tablo: 7)21.
lıkIan,
Bankalanmızın
öz sermayelerini güçlendirerek daha dengeli bir mali ya­
konusunda denetimle ilgili birimler ve hükÜmet ma­
kamlannca gereken özen gösterilmelidir.
pıya
21 kavuşturulması
Belli bir
yıla ilişkin oran hesaplarının dayandırıldığı öz sermaye, net varlıklar toplamı,
risksiz ve riskli varlıklar tutan şöyle hesaplanmıştır:
Öz Sermaye = Dönem Sonu Nominal SermayO-Ödemnemiş Sermaye-Zararlar
Net Varlı!klar Toplamı = Dönem Sonu Aktif Toplamı-Ödenmemiş Sermaye-Karşılık­
lar-Zararlar
Risksiz Varlıklar = Kasa + T_C_ Merkez Bankası
Kanuni Karşılıklar Kasası
(1/2)
Tahvil ve Hisse Senetleri
.
Riskli Varhklar = Net Varlıklar Toplamı-Risksiz Varlıklar
+
+
AMME İDARESl DERGIS1
138
BANKALARDA KARLıLıK
Bankalar ana işlevleri olan para ve kredi arz ve talebine aracılık et·
dolayısıyla mevduat tutma ve kredi yaratmanın yanısıra, yine aracı
sıfatıyla tahvil ve hisse senedi kuponlarının, ticari senetlerin, faturaların
tahsili, devlet ve özel şirketler tarafından çıkarılan tahvilIerin satışı, altın
ve döviz alım ve satımı gibi işlemlere girişirler; mutemetlik, kefilIik, da­
nışmanlık vb. yaparlar, iştirak yatırımlarında bulunurları. Yaptıkları hiz­
metler karşılığında, genellikle, işleme ilişkin doğrudan ve dolaylı giderleri
ve normal bir kar oranını kapsayan bir ücret ya da komisyon elde eder­
ler; iştirak yatırımlarından da kar p'ayı geliri sağlarlar. Bankacılık işlem­
lerinin çeşitliliği nedeniyle önemli gelir kaynaklarının ve bunlardaki geliş­
melerin ayrı ayrı saptanması gerekir. Karlılık durumundaki gelişmeler, ge­
lir tablosundaki kalemler;
me,
-
Alınan Faiz ve Komisyonl'ar
Banka Hizmetlerinden Sağlanan Ücret ve Komisyonlar
Kambiyo Karları ve
İştirak Karları
şeklinde
gruplandırılarak
daha kolayca izlenebilir. Gelir tablolarında Muh­
gösterilen ve son yıllarda önemli tu­
tarlara ulaş'an öteki gelir kaynaklarının ayrıntılı olarak açıklanması da aynı
amaca hizmet edecektir.
telif Gelirler ve Karlar
başlığı 'altında
Öte yandan, yıllık giderlerin mevduat ya da iş hacmine bağlı olarak de­
(verilen faiz ve komisyonlar), yarı değişen (reklam vb.) ve sabit nite­
likteki (personel giderleri, 'amortismanlar, aydınlatma, ısıtma, temizlik, si­
gorta, bakım, onarım, kira, kırtasiye, PTT giderleri vb.) kısımlarına ayrıl­
maları denetimin etkinliğini arttıracaktır23. Böyle bir ayırımla bankalar için
bir kara geçiş analizi de yapılabilecektir24.
ğişen
Bankalarda mali ve ekonomik yapı ve karlılık durumu, öteki sınai ve
ticari işletmelerde olduğu gibi, bilanço ve gelir tablosu analizleri ile değer­
lendirilebilmektedir .
Bankaların mali tablolarının kolayca incelenmeye elverişli bir şekilde
düzenlenmesi, mevduat sahiplerini, rakip bankaları ve işletmenin başansını
etkileyen faktörleri belirlemeye çalışan yöneticileri kuşkusuz yakından ilgi­
lendiren bir konudur.
Bankal'arda 7129 sayılı Bankalar Kanunundan bu yana kamuya da açık­
zorunlu olan mali tabloların düzenleniş biçimi, kOI'ay anlaşıla·
lanması
22 Jules Baude (çev. Hakkı Gücük) a.g.k., s. 58; Howard D. Crosse and George H. HempeL.
a.g.k., s. 3-112.
23 Bazı yazarlara göre reklam giderleri işlemin hacmine göre değişmeyen sabit nitelikte gi­
derlerdir. Bkz. Cumhur Fennan Banka İşletmelerinde Malıyet Muhasebesi ve İşletme BUt­
çeleri, Ankara, 1%0, s. 4-5; A. İhsan Karacan, Rantabilite ve Banka t,lemIerlnde Rantabmteye
Etkı Eden Unsurlar Üzerınde Bır ön Deneme, Maliye Bakanlı!!ı, Tetktk Kurulu, Yayın
No. 192, 1978, s. 30.
24 Neemi Tosun, a.g.k., s. 106-108.
BANKALARDA ETKINLIK DENETIMl
açıklık
bilme ve
ilkesiyle
bağdaşma
açısından
139
sürekli
eleştiri
konusu ol­
muştur:
yıllarla karşıJ.oaştınnalı
-
Verilerin önceki
-
Kalemlerin uygun bir
-
Hesapların netleştirilmemesi,
-
«DiğerlO
ve «Muhtelif»
olarak
şekilde sıralanmaması
başlıklı hesapların
ve
yayınlanmaması,
gruplandırılmaması,
yeterince
ayrıntılı
gösteril­
memesi,
-
Önemli bir finansman kaynağını oluşturan T,C. Merkez Bankası
reeskont kredilerinin ayrıca açıklanmaması,
-
Alınan
faiz, komisyon ve ücretlerin
kaynaklarına
göre
açıklanma­
ması 25 ,
-
Dönem karının, vergi ve kar payı olarak ödenecek ve yedeklere ak­
tarılacak kısımlarının ayrı ayrı gösterilmemesi;
-
Bilanço ve gelir tablolarının dip notlarında ve eklerinde izlenen mu­
hasebe yöntemlerine ve hesaplara ilişkin gerekli açıklamaların ya­
pılm'aması,
eleştiriler arasında
yer
aImaktadırU>.
70 sayılı KHK ve 3182 sayılı yeni Bankalar Kanunu uyarınca girişilecek
tek düzen hesap planı ve tip bilanço ve gelir tablosu geliştirme çalışmala­
rında bu hususlara gösterilecek özenle bankaların mali tablolarının anali­
tik nitelikleri arttırılabilecektir.
Bankalarda karlılığı ölçmede en çok
mali karlılık oranlarıdır27 •
Ekonomik
ların toplamı
karlılık oranında,
olarak
hesap~anan
kullanılan
iki oran, ekonomik ve
bilanço karı ve ödenen faiz ve komisyon­
faiz ve vergiden önceki kar rakamı net var­
lıklar toplamınaoranlarur.
Oran
şu şekilde
fonnüle edilebilir:
Faiz ve Vergiden Önceki Kar (Vergiden Önceki Kar + Verilen Faiz ve Komisyoniar) Ekonomik
Karlılık Oranı
Ortalama Net
Varlıklar Toplamı
25 Gelir tablolarını inceleyenler, kredilerden doğan faiz ve komisyonlar ile banka hizmetle­
rinden sağlanan ücret ve k:)misyonları ayrı ayrı görememektedirler.
26 Göksel Yücel, «Bankaların Topluma Açıklanan Finansal Tabloları NasılOlmalıdır? Banka
ve Ekonomik Yorumlar, Ocak 1980, Cilt: 17, Sayı: I, s. 67·69.
27 Nilüfer Usmen, .Türk Banıka Sisteminde Karlılık», FInansal Yönetim ve Yatınm PIaulaması,
Haziran 1980, Yıl: 2, Sayı: 6, s. 128.
AMME
140
İDARESİ DERGİst
Paydadaki ortalama net varlıklar toplamını hesaplamak ıçın, belli bir
bilançoda yer alan net varlıklar toplamından, ödenmemiş ser­
maye, karşılıklar ve zararlar indirilir. Bulunan rakam bir önceki yılın bilan­
çosunda yer alan verilerle aynı şekilde hesaplanan net varlıklar tutarı ile
toplanarak ortalaması alınır.
yıla ilişkin
Öte yandan, mali karlılık oranı pay sahiplerinin karlılık düzeyini açık­
lar. Oran, dönem kannın, (ödt:nmiş sermaye + yedek akçeler - zararlar)
tutan olarak hesaplanan öz sennayeye bölünmesiyle bulunur.
Bilanço Kan (ya da Net Kar)
Mali
Karlılık Oranı
=
Ortalama Öz Sennaye
ÖzeHikle, senn'aye arttınmına giden ve büyüme gösteren kuruluşlar için,
sonu bilançosunda yer alan varlıklar toplamı ve öz sennaye rakamlan ye­
rine, dönem başı ve dönem sonu tutarlar üzerinden· hesaplanan ortalama
rakamlann kullanılması daha doğru bir uygulama olacaktır28 •
yıl
Tablo 8'de görüldüğü gibi, bankacılık sektöründe
düzeylerde gerçekleşebilmektedir.
karlılık
oranlan
sınırlı
Büyük bankalann ekonomik karlılık oranlanyla, bunlardaki artış hızlan,
tüm bankalar için hesaplwan ortalama değerlerden daha yüksektir. Bu du­
rum, işletme büyüklüğü faktörünün bankacılık sektöründeki karlılık düzeyi
üzerinde etkili olduğunuaçıklamaktadır. Gerçekten, ülkemizde ödünç para
venneişlerinde, mevduat kabulünde ve bankacılık hizmetlerinde alınacak
ve verilecek faiz, komisyon ve ücretler hükümetçe belirlendiğinden, iş hac­
minin, sağlanan kar tutan, dolayısıyla karlılık oranı açısından önemi büyük­
tür29.
Mali karlılık oranlarının büyük bankalarda 1978 ve 1980 yıllannda yük­
sek düzeyde bulunması, bu bankalarda öz sermayenin tüm finansman fon­
lan içinde yetersiz bir paya sahip olmasından kaynaklanmıştır. Son yıllar­
da ise, bilanço karlan enflasyondan da etkilenerek hızla yükselirken, ser­
maye arttınmı faaliyetlerinin yoğunlaşması ve yapılan yeniden değerlendir­
me çalışmalarıyla -kurumlara taze bir fon kaynağı girmemiş olsa da­
öz sermayenin kağıt üstünde kabarması sonucu, mali karlılık oranları düş­
müştür. Tüm bankalar için 1984 yılına ilişkin orarak hesaplanan ortalama
karlılık bu düşmeyi daha belirgin bir şekilde yansıtmaktadır (Tablo: 9).
Gelir ve giderlerin toplam ve birleşim itibariyle uygunluğu ve kann ye­
konusunda, benzer işletmeler ve varsa tüm sektör için belirlenmiş
standartlarla karşılaştınlarak bir değerlendinne yapılabilir.
terliliği
,28 Öztin Akgüç, Malı Tablolar ADalIzl, Türkiye Bankalar Birli~, Ankara, 1973, s, 257;
İlhaın Meriç, a.g.k., s. 230-231.
29 Avni Zarakolu, Bankalarda Prodüktlvite ve RantabUlteyt Artınnak tçhı A1ınabUeaık Ted·
bırler. Türkiye Bankalar Birli~ Yayınlan No. 86, s. 5.
BANKALARDA
DENETİMİ
ETKtNLtK
141
TABLO: 8
Bankwarda Ekonondk
1978
~hbk
1980
1982
1984
61.045
710.550
% 8,6
187
357.787
1.934.115
% 18,5
402,2
928.162
4.459.156
% 20,8
452,2
87335
1.158.081
% 7,5
170,5
544.577
3.070.363
% 17,7
402,3
1.342.748
6.911.355
% 19,4
440,9
Büyük Bankalar
FVÖK Toplamı (Milyon TL.) (1) 14.477
Ort. Net Varlıklar Toplamı (2)
311.576
Ekonomik Karlılık Oranı (1/2)
% 4,6
Gelişme Yüzdesi·
lQO
TUm Bankalar
FVÖK Toplamı (Milyon TL.) (3) 20.419
464.462
Ort. Net Varlıklar Toplamı (4)
Ekonomik Karlılık Oranı (3/4)
% 4,4
Gelişme Yüzdesi
100
TABLO: 9
Bankwarda Mwi
Karhlık
1982
-.----­
1984
10389
13.442
% 77,3
183,2
18.591
59345
% 31,3
74,2
54.152
199.705.
% 27,1
64,2
18.131
61.594
% 29,9
182,3
38.932
113.031
% 34,4
209,8
46315
317.646
% 14,6
89
1978
1980
2.794
6.619
% 42,2
100
3.490
21.272
% 16,4
100
Büyük Bankalar
Bilanço Karı (Milyon TL.) (1)
Ortalama Öz Sermaye (2)
Mali Karlılık Oranı (1/2)
E~ilim Yüzdesi
Tüm Bankalar
Bil'anço Kan (Milyon TL.) (3)
Ortalama Öz Sermaye (4)
Mali Karlılık Oranı (3/4)
E~lim Yüzdesi
AMME İDARESt DERGİst
142
Bankaların
gelirlerinin büyük bir kısmını 'ana uğraşı niteliğindeki kredi
faiz ve komisyon gelirleri oluşturmaktadır (Tablo: 10).
işlemlerine ilişkin
1978 - 1984 yılları arasında, «Alınan Faiz ve Komisyonlar»ın toplam gelir­
lere oranı büyük bankalarda % 71,Tden % 85'e, tüm bankalarda ise % 71,9'dan
% 76,5'e yükselmiştir. Başka bir deyişle, 1984 yılı itibariyle, banka hizmet
gelirlerinden sağlanan ücret ve komisyonlar, kambiyo karları, iştirak pay­
ları gibi öteki gelir unsurlarının payı büyük bankalarda % 15 iken, tüm
bankalarda % 25'ten daha azdır.
TABLO: 10
Alınan
Faiz ve Komisyonlarm Toplam Gelirdeki Paylan
1978
1980
1982
1984
Büyük Bankalar
Alınan Faiz ve Komisyonlar
(Milyon TL.) (1)
Topl'aın Gelirler (2)
(1/2)
23.472
32.298
% 72,7
87.232
114.335
% 76,3
365.500
473.304
% 77,2
959.199
1.127.879
% 85
Tüm Bankalar
Alınan Faiz ve Komisyonlar
(Milyon TL.) (3)
Toplam Gelirler (4)
(3/4)
33.307
46.317
% 71,9
128.148
178.487
% 71,8
556.652
732.727
% 76
1.455.315
1.902.098
% 76,5
Öte yandan, ödenen faiz ve komisyonların tutarı ile faiz oranı ve mev­
duat hacmi arasında fonksiyonel bir ilişki bulunmaktadır30 • «Verilen Faiz
ve Komisyonlar»ın toplam giderler içindeki payları her iki grup için sıra­
sıyla % 39,6'dan % 81,4'e ve % 39,5'ten % 73'e yükselmiştir. Değişken
nitelikteki bu gider kaleminin toplam içindeki ağırlığının artması, dolayısıyla
sabit gider payının giderek azalması verimlilik açısından olumlu bir geliş­
me olarak yorumlanabilir (Tablo: 11).
Giderler içinde ikinci önemli kalemi, sabit gider unsuru niteliğindeki
«Personel Giderleri» oluşturmaktadır3 !. Son yıllarda çok tartışılan personel
giderleri payının yakl'aşık % 40 oranından % lO'a indirilmesi de olumlu bir
gelişmedir. Bankalarda son yıllarda bilgisayar kullanımının giderek yaygın­
laşmasının bu gelişmede etkisi olmuştur. Ancak, emek yoğun hizmet kuru­
luşlan özelliğindeki bankaların çok sayıda ve nitelikli eleman gereksinmeleri
30 A. İhsan Karacan, a.g.m., s. 34. 31 Enflasyonun olumlu düzeylerde tutulabildiği gelişmiş ülkelerde faizler ikinci derecede. hiz· metin nitelilli gereği personel giderleri ise birinci derecede önemli gider kalemleri duru·
mundadır. Bkz. Ronald i. Robinson. The Management of Bank Funcls. N.Y., Mc. Graw·Hill
Book Company, Ine.. 1962. s. 424; Edward W. Reed. B.g.k., s. 494-495.
BANKALARDA ETKtNLİK DENETİMİ
143
sürecektir. Yüksek enflasyon oranlarıyla birlikte düşünüldüğünde, bankala­
rın karlılıklarını arttırmak için personel giderleri oranını daha da düşür­
melerinin olanaksız olduğu söylenebilir.
TABLO: 11
Verilen Faiz ve
Komisyonların
Büyük Bankalar
Verilen Faiz ve Komisyonlar
(Milyon TL.) (1)
Toplam Giderler (2)
(1/2)
Toplam Giderlerdeki
Payı
1978
1980
1982
1984
11.683
29.504
% 39,6
50.656
W3.946
% 48,7
339.196
454.713
% 74,6
874.010
1.073.727
% 81,4
16.929
42.827
% 39,5
69.204
160.546
% 43,1
505.645
693.795
% 72,9
1.296.433
1.776.237
% 73
Tüm Bankalar
Verilen Faİz ve Komisyonlar
(Milyon TL.) (3)
Toplam Giderler (4)
(3/4)
TABLO: 12
Personel Giderlerinin Toplam Giderlerdeki
Payı
1978
1980
1982
1984
Büyük Bankalar
Personel Giderleri
(Milyon TL.) (1)
Toplam Giderler (2)
(1/2)
11.637
29.504
% 39,4
38.646
103.946
% 37,2
71.564
454.713
% 15,7
123.427
1.073.727
% 11,5
Tüm Bankalar
Personel Giderleri
(Milyon TL.) (3)
Toplam Giderler (4)
(3/4)
17.589
42.827
% 41,1
58.451
160.546
% 36,4
112..82
693.795
% 16,2
197.117
1.776.237
% 11,1
144
AMME İDARESİ DERGIS!
SONUÇ
Verimlilik, karlılık ve likidite düzeyini ölçen oranlarla, sermaye yeter­
oranlar, bankalarda önemli birer denetim aracı olarak kulla­
ınlabilmektedir. Bu oranlarda zamanla sağlanan gelişmeler, benzer özellik­
teki bankaların verileriyle, sektör ortalamalarıyla ve gelişmiş ülkelerle kar­
şılaştırılarak yorumlanabilir.
liliğine ilişkin
Ülkemizde mevduat ve kredi faiz oranları ile banka hizmetlerine ilişkin
ücret ve komisyonlar hükümetçe belirlendiğinden, iş hacminin büyümesinin
bankaların karları ve karlılıkları üzerinde doğrudan olumlu katkısı olmak­
tadır. Son yıllardaki hızlı enflasyon nedeniyle banka mevduatlarındaki hızlı
artışlara karşın, reel 'artışlar önemsiz düzeylerde kalmaktadır.
İncelenen dönemde, bankaların şube artış oranlarının giderek düşmesi,
hatta 1983 ve 1984 yıllarında şube topl'am sayısının azalması, personel gider­
lerinde yıldan yıla sınırlı artışlar gerçekleşmesi, personel giderlerinin toplam
giderler içindeki payımn 1984 yılında 1978 yılına göre yaklaşık 1j4'ü düzeyine
inmesi ve % 1O'a kadar düşmesi, çok sayıda ve nitelikli personele gerek
duyan, banka işletmelerinde verimlilik açısından kuşkusuz olumlu yönde
değişikliklerdir. Öte yandan, 1980 Temmuz'undan bu yarra izlenen politika­
nın faiz maliyetini hızla yükseltmesi nedeniyle, giderlerde gelirlerle yakla­
şık ayın oranlarda artışlar kaydedilmekt~dir. Bu durum, gider birimine dü­
şen gelir miktarı itibariyle bir yükselme sağlanamaması ve ekonomiklik ve
karlılık oranlarının sınırlı düzeylerde gerçekleştirilebilme si sonucunu doğur­
maktadır. Daha önceleri sürekli eleştiri konusu edilen, yoğun şube açma ve
reklam çabaları, personel giderlerinin yüksekliği gibi hususlar son yıllarda
geçerliliğini kaybettiğinden ve toplam giderler içinde sabit nitelikteki gider­
leri daha da düşürmek güçleştiğinden, bankaların bundan böyle gelir arttı­
rıcı yeni işlemlere gİrişmeye, en 'az maliyet tasarrufu kadar önem vermeleri
gerektiği kaınsındayız. Çekle ödeme sisteminin yaygınlaştırılması ve dış
ödeme işlemlerinin ağırlık kazanması bu açıdan en önemli konular arasın­
dadır. Bankacılık sektöründe giderek yoğunlaşan dışa açılmanın yarattığı
rekabet ortamında verimlilik ve karlılığın arttırılabilmesi bu yönde çaba­
ları gerekli kılmaktadır.
Bankaların karlılığı, enflasyonun yanısıra, hükümetin kanuni karşılık­
lara, disponibilite oranlarına, gider vergilerine ve faiz farkı ödemelerine iliş­
kin, genellikle bankaların kaynak kullanım olanaklarını sınırlayan ve kay­
nak maliyetini yükselten politikalarından da olumsuz yönde etkilenmekte­
dir. Bu nedenle, ülkemizde başlıca finansman kaynakları durumundaki ban­
kaların daha verimli ve karlı bir çalışma ortamına kavuşabilmeleri, bu
kuruml'arın ilgili birimlerinin ve hükümet organlarının ekonomik ve mali
denetim konusuna birlikte gereken özeni göstermelerine ve zorunlu önlem­
leri zamanında almalarına bağlı olacaktır.
Download