Irkın Üstünlüğü Mehmetcan Biçen Siyah, beyaz, Aryan, Müslüman

advertisement
Irkın Üstünlüğü
Mehmetcan Biçen
Siyah, beyaz, Aryan, Müslüman, ateist… İnsan ırkı kendi arasında en çok ayrımcılık yapan tür.
Her ne kadar tüm insanlar homo-sapiens olarak tanımlansa da farklılıklar günümüz dünyasında
tartışmaların, kavgaların ve hatta savaşların başlıca sebebi olmaya devam etmekte. Tüm insanlar kâğıt
üstünde eşit olarak görünse de, sosyal ve ırksal ayrımcılık bu eşitliği yok ediyor. Peki, ırkçılığın sebebi
ne? Niye bir insan kendini başka bir din mensubundan, başka bir ırktan veya farklı bir işte çalışan
insandan üstün görür ki? Maalesef bu soruların cevapları yüz yıllardır verilemiyor veya verilmek
istenmiyor. Irkçılık ve ayrımcılık günümüz toplumunda aynı geçmişte olduğu gibi kendine bir şekilde
yer ediniyor. Nefret ve ön yargı asla bitmiyor, bu yüzden de ırkçılık ve ayrımcılık da insanların
kafalarında adeta köklerini salıyor, düşüncelerinin içinde kalıcı bir yer ediniyor.
Irkçılık neden başlar? Bu sorunun cevabı birden fazla olsa da, en basit cevaplardan biri belli
bir insan ırkının kendini başka bir ırktan hem zekâ hem de sosyal açıdan üstün görmesi; yani diğer
ırklara önyargı ile yaklaşması olabilir. Bir insanın bu kibirli bakış açısını kazanmasının nedeni ise
deneyimleridir. Etrafında bir ırkla ilgili olan olayları, özellikle olumsuz etkisi olan olayları gözlemleyen
bireyin zihninde o ırk hakkında ister istemez bir önyargı oluşuyor, nefret tohumları beyninde yavaş
yavaş kök salıyor. Fakat şöyle bir gerçek var ki, bir ırktaki her bireyi tek bir olay çerçevesinde
değerlendirmek mantıksız ve aptalca. Adolf Hitler’in yaptığı soykırımdan dolayı nasıl tüm Alman
halkını ve ırkını suçlamıyorsak, başka bir ırka da aynı sebeplerle ön yargı ile bakmamalıyız. Fakat çoğu
insanın bunu algılaması çok zor oluyor ve çoğu zaman da algılayamıyor.
Nefret tohumlarının kök salması ise bu
kökleri yolmaktan çok daha zor oluyor. Ayrıca önyargı
ile birey baş edemezse, ırkçılık kaçınılmaz oluyor.
American History X filminde olduğu gibi, Derek’in
babasını öldüren siyahlara olan nefreti gün geçtikçe
artıp önyargıya dönüşüyor ve sonunda küçük
kardeşinin hayatının sona ermesine neden oluyor.
Kısaca, ırkçılık hiçbir şekilde topluma yardımcı
olmuyor, zaten insanların kendi aralarında devamlı
nefret aşıladığı bir toplumda sosyal yaşam bile imkânsız hale geliyor. Hatta yaşam bazen öyle bir yere
geliyor ki, uyandığınız her gün ölüp ölmeyeceğinizi düşünerek geçiyor, sokakta karşı tarafınızda
yürüyen birinin önyargısı yüzünden bıçaklanıp bıçaklanmayacağınızı merak ederek yaşamaya
çalışıyorsunuz.
Benim için ayrımcılık ve önyargı maalesef
hayatımda var olan kavramlar. Genelde de ayrımcılığı
yapan ve önyargılı davranan da benim. Her ne kadar
istemeden gerçekleşse de, medya, tecrübe edilenler ve
günümüzde yaşanan olaylar ayrımcılığı ben ve benim gibi
birçok insanın bilincine aşılıyor. Irkçılığın ve ayrımcılığın
yayılmasının asıl sebeplerinden biri de günümüz şartları,
insanlar sürekli bir taraf seçmeye sürükleniyor ve görüşlerini belli etmeleri için teşvik ediliyor. Irkçılık
ve ayrımcılık gerek birey yüzünden, gerekse günümüzün getirdiği şartlardan dolayı bir şekilde
zihnimizde yer ediniyor.
Benim de filmle beraber alevlenen nefretim ve önyargım, film ilerledikçe pişmanlığa daha
sonra da kararsızlığa dönüştü. Derek’in kardeşinin eskiden nefret ettiği siyahiler tarafından
öldürülmesi kendimi sorgulamama sebep oldu. Aslında ırklar birbirinden farklı mı, yoksa tüm ırklar
aynı kapasiteye mi sahip? Neden belli bir ırk belli olumsuz şeylere daha yatkın duruyor, ya da bu
insanların böyle düşünmesi için yapılan yönlendirmelerden biri mi? Bu soruların cevapları maalesef
berrak değil. Belki de asla kesin bir sonuç bulunamayacak. İnsan zihni var olmaya devam ettikçe,
ayrımcılık ve önyargı da kaçınılmaz olarak devam edecek, çünkü kibir ve ego insanların vazgeçilmez
özellikleri, ayrıca ayrımcılık ve ırkçılığın başlıca kaynakları.
Irkçılık ve ayrımcılığın şu an asla sonu gelmeyecek gibi duruyor. Nefret günümüz dünyasında
hüküm sürüyor ve tüm bu durumları besleyen şey, önyargımız, adeta soluduğumuz hava gibi…
Sorunlara çözüm bulmak mümkün gözükmüyor. Her ne kadar ırkçılık ve ayrımcılık azaltılmaya çalışılsa
da, insanlar bir şekilde kendilerini başka insanlardan üstün görecek neden bulacaklar. Fakat Derek’in
kardeşi Danny’nin de belirttiği gibi “Hayat sürekli nefret ederek yaşamak için çok kısa. Buna asla
değmez.”
Download