Yıl 33 AĞUSTOS 2017 Yayın Türü: Yaygın- Süreli Yayındır. Ayda bir yayınlanır. SAHİBİ İMEAK DTO adına Yönetim Kurulu Başkanı: METİN KALKAVAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: BAHRİ METE YAYIN KURULU BAŞKAN: KAPTAN ALEV TUNÇ PINAR KALKAVAN SESEL BAHRİ METE MUSTAFA YILMAZ HARUN ŞİŞMANYAZICI KAPTAN YILMAZ DAĞCI İDARE MERKEZİ İMEAK DTO: Meclis-i Mebusan Cd. No: 22 Salıpazarı 34427 Beyoğlu İSTANBUL-TURKİYE T: +90 212 252 01 30 (8 hat / lines) +90 212 243 54 95 (3 hat / lines) F: +90 212 293 79 35 [email protected] www.denizticaretodasi.org.tr «Deniz ticareti camiamızda refah; bilgili, çağdaş çalışma ile mümkündür.» YAYINA HAZIRLIK TAYF AJANS: Koşuyolu Mah. Katip Salih Sk. No: 60 D:1 Validebağ / Kadıköy İSTANBUL-TURKİYE T: +90 216 339 13 40 F: +90 216 339 43 50 [email protected] Genel Yayın Yönetmeni: HAKKI ŞEN [email protected] Genel Koordinatör: AYŞE OLCAY [email protected] Reklam Müdürü: ZEYNEP USTAHÜSEYİNOĞLU [email protected] Tel: +90 216 339 13 40/41 M. ZİYA KALKAVAN Reklam ve Halkla İlişkiler: HAYDAR ÖZDEN EBRU ALTINEL [email protected] www.virahaber.com Tel: +90 216 339 13 40/41 MEHMET ÇAKIR 2010 Yılı Fotoğraf Yarışması’nda DTO’nun eserini satın aldığı fotoğrafçılar arasında yer alıyor. Editör: SEZAİ SARAÇ [email protected] Muhabir: HÜSEYİN ALTAY YONTAN [email protected] Art Direktör: GÜLSÜN YILMAZ Katkıda Bulunanlar: SEVİM TARHAN ATASOY Baskı: BİLGİ MATBAA Bedrettin Dalan Bulvarı, Aykosan San. Sit. 4’lü C Blok Kat: -1 No: 86 / 87 İkitelli Başakşehir İSTANBUL Tel: 0212 407 04 20 (pbx) Faks: 0212 407 05 52 Dergimizde yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüşleridir. Bu yazılardan dolayı Deniz Ticareti Dergisi sorumluluk üstlenmez. Kaynak belirtmek koşulu ile alıntı yapılabilir. ISSN 1301 – 5907 4 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 İÇİNDEKİLER MECLİS TOPLANTISININ GÜNDEMİ, 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ OLDU “MEDENİYETLER SU KENARINDA HAYAT BULDU” 06 08 1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI 91 YAŞINDA GÜNDEM: 15 TEMMUZ: DEMOKRASİ DESTANI 30 20 ENERJİ: PETROLÜN DÜNYA OLİMPİYATLARI TÜRKİYE’DE YAPILDI SAVUNMA SANAYİ: TCG KINALIADA KORVETİ DENİZE İNDİRİLDİ 54 ODADAN HABERLER 60 ŞUBELERİMİZDEN 28 DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI 30 ENERJİ 54 SAVUNMA SANAYİ 60 DTO AB BÜLTENİ 68 SÖYLEŞİ: Gözde Akyüz/Hakan Özan 74 SEKTÖRDEN HABERLER 78 MAKALE: OSKAR LEVANDER 92 DÜNYADAN HABERLER 6 24 94 S&P 98 ISTFIX ANALİZ 102 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 BAŞYAZI Medeniyetler su kenarında hayat buldu Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’nın 91. yılını ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü’nün birinci yıldönümünü Türkiye’nin dört bir yanında coşkuyla kutladık, şehitlerimizi saygıyla andık. Aslında bu sene kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı biz denizciler için çok daha anlamlıydı. Bir hafta boyunca doğudan batıya kadar sadece deniz kenarlarında değil, iç sularımızın düzenlendiği bir şölene dönüştü. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Ahmet Arslan’ın girişimleri, Kars ve Ardahan Valiliklerinin destekleriyle Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nda Çıldır Gölü’nde de çok güzel etkinlikler yapıldı. Kars sınırlarındaki Kütük Ev Mevkii’nde başlayan etkinliğe değişik yelken kulüplerden 30 yelkenci, kano yarışlarına da 40 sporcumuz Metin Kalkavan İMEAK DTO/Yönetim Kurulu Başkanı bulunduğu birçok ilimizde bir hafta boyunca kutlamalar coşkuyla devam etti. Denizcilik dünyada insanlık için vazgeçilmez bir sektördür. Denizci ülke olmak, aynı zamanda uluslararası itibar ve prestij demektir. Ulu önder Atatürk’ün 1 Temmuz’u Denizcilik ve Kabotaj Bayramı olarak ilan etmesi, sadece denizcilik sektörü için değil, ülkemiz açısından çok önemli bir karardır. 26 Nisan 1926’da kabul edilen Kabotaj Kanunu hem Türkiye, hem de Türk denizciliği için bir mihenk taşıdır. Bunu çok iyi anlamak gerektiğini düşünüyorum. Türk insanına liman kaptanlığı ehliyetinin bile verilmediği bir dönemde bu kanunun çıkması, bu kanunun ne kadar önemli olduğunu da gözler önüne sermektedir. Bir hafta süren Denizcilik ve Kabotaj Bayramı boyunca sadece denize kıyısı olan illerimizde değil, iç sularımızda da çeşitli etkinlikler düzenlendi ki, bu son derece önemlidir. Bugüne kadar sönük geçen Denizcilik ve Kabotaj Bayramı bu sene idare ve sektör işbirliği çerçevesinde, neredeyse Edirne’den Kars’a kadar bir dizi etkinliğin 8 katıldı. Bu organizasyon bize; bayram kutlamalarının sadece deniz kıyılarında yapılması gerekmediğini, bu tür aktiviteleri iç sularımızda da yapmanın mümkün olduğunu gösterdi. Van Gölü’nde ve Çıldır Gölü’nde yapılan bu etkinliklerin, iç sulara ev sahipliği yapan diğer illerimize de örnek olmasını diliyoruz. İMEAK Deniz Ticaret Odamız tarafından geleneksel hale getirilen, bir süredir ara verdiğimiz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı balosu bu sene Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Ahmet Arslan’ın da katılımıyla Çırağan Sarayı’nda çok görkemli bir organizasyonla tekrar hayat buldu. Birçok seçkin davetlinin katıldığı 1 Temmuz Balosunu; neredeyse denize gönül vermiş herkesle bürokratından sektör temsilcisine, kuvvet komutanından sivil toplum temsilcilerine kadar çok geniş yelpazede insanların bir araya gelmesi sayesinde denizcilere yakışır bir organizasyonla kutladık. Bu yıl bayramımızı, sadece Denizcilik ve DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Kabotaj Bayramı olarak kutlamadık. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü öncesine denk gelmesi nedeniyle Kabotaj Bayramı’nda kamuoyuna 15 Temmuz’u hatırlatmak adına önemli mesajlar da verdik. Atatürk’ün; “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” sözü, 15 Temmuz’da bire bir yaşanmıştır. Bu zaferde 249 yurttaşımız şehit düşmüştür. Bu vesile ile şehitlerimize Allah’tan rahmet ve şükranlarımızı sunarken, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. İnsanlık tarihinde bazı günlerin çok büyük bir önemi vardır. O tarihler asla unutulmaz… Türkiye’nin şanlı tarihinde unutmayacağı ve unutturmayacağı önemli tarihler vardır. Bu tarihler bir ulusun varoluşu ya da yok oluşu gibidir. Nasıl ki, Çanakkale Deniz Savaşı ya da Kurtuluş Savaşı bir ulusun kaderini değiştirdiyse ve o ulus unutulmaz bir destan yazdıysa; 15 Temmuz da, bir ulusun destan yazdığı ve asla unutulmaması gereken bir tarihtir. Bir gurup vatan haini tarafından başlatılan darbe girişimini bu ülkenin insanı; canını siper ederek, tankların önüne geçerek püskürtmüştür. Halkın bu iradesi karşısında hainler istedikleri sonuca ulaşamamışlardır. Tabii ki burada bir konunun altını çizmeden de geçemeyeceğiz. Denizcilikte çok sıklıkla kullanılan ‘İyi kaptan, gemisini sağ salimen limana yanaştırandır’ sözünün ne kadar yerinde bir söz olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu, halkı sokağa çağırması hainlerin bütün planlarını bozmuştur. Burada Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da şükranlarımızı sunuyoruz. 15 Temmuz’un yıldönümünde ülkemizin farklılıklarını bir kenara bırakıp tek vücut olması; konu vatan olunca farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımızı da göstermiştir. Bütün sivil toplum örgütlerinin ortak bir duruş sergilemesi, çok anlamlı bir duruş ve mesaj vermiştir. Elbette ki farklılıklarımız olmalı, çok seslilik demokrasinin gereğidir. Farklılıklarımız zenginliklerimizdir. Bizi geliştirir ve zenginleştirir. Ama konu vatan olunca, farklılıklarımızın aslında hiç de önemli olmadığını gördük. Dileğimiz; bir daha ülkemizin, ülke insanımızın bu gibi hain saldırılara maruz kalmamasıdır. Çünkü “Hepimiz aynı gemideyiz. Bu geminin adı da Türkiye gemisidir”. Bu gemi Allah korusun batarsa, hepimiz batarız. Bu geminin batmaması için birlik ve beraberlik içinde bu geminin istimini yükseltmek zorundayız. Başka bir Türkiye yok. Atalarımızın, dedelerimizin mezarları bu toprakta, biz bu topraklardan rızkımızı çıkarıyoruz. Biz bu ülkeyi dedelerimiz ve babalarımızdan emanet aldık; bu emaneti çocuklarımıza ve torunlarımıza teslim etmek bizim en yüce görevimizdir. Pruvanız neta, rüzgarınız kolayına olsun. Allah selamet versin… DENİZ TİCARETİ / TEMMUZ 2017 meclis MECLİS meclis MECLİS TOPLANTISININ GÜNDEMİ, 15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ OLDU İMEAK Deniz Ticaret Odası Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’na, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 1. yıldönümü ve etkinlikleri damgasını vurdu. Kasım ayında yapılacak olan DTO seçimleri de gündemde yerini korudu. demokrasimize, cumhuriyetimize, devletimize kastetmiş hainlerin kahpece düzenlemiş olduğu bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştık. Kin kusan, ölüm kusan bu çetenin aziz milletimizin malı olan tanklarla, F16’larla, helikopterle halkımızın kutsal iradesine yaptıkları saldırı tarihimizin hazin bir sayfasıdır. Ancak bu büyük milletin önderi sevgili Cumhurbaşkanımızın sesine kulak veren halkımızın ölümü göze alarak, şehitler, gaziler vererek ortaya koyduğu muhteşem direniş bu hazin olayı dünya demokrasi tarihinin altın sayfasına çevirmiştir.” İMEAK Deniz Ticaret Odası Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik günü ağırlıklı olarak gündeme geldi. Toplantıda konuşmacılar, Kasım ayında yapılacak olan seçimlere dair yorum ve görüşlerini de bildirdiler. İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Türkiye-AB İstişare Komitesi (KİK) Türkiye kanadını oluşturan sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği basın toplantısında yayınlanan bildiriyi, önemine dikkat çekerek meclis kürsüsünden yeniden okudu. Toplantıda İMEAK DTO Meclis Üyesi Salih Zeki Çakır, “Değişim Grubu” olarak ortak akıl çalışmaları yürüteceklerini ifade ederek “Bu ortak akıl çalışmalarından sonra ortaya çıkacak görüşlerimizi, çalışma prensiplerimizi ve hareket tarzımızı, Ağustos ayında sonuçlandığı zaman, açık yüreklilikle denizcilik camiamızla ve kamuoyumuzla paylaşacağız” dedi. Çakır daha sonra, bu süreci sağlıklı ve etkin bir şekilde yürütebilmek için Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı. Metin Kalkavan, kapanışta Salih Zeki Çakır’ın açıklamalarına yönelik olarak “Ben Salih Kaptan aday mıdır değil midir, konuşmasından anlamadım. Yani şimdi istifa ettiğine göre aday… Ama açık söylemediğine göre hayır, benim de aklım karıştı. Herhalde arkadaşların da aklı karıştı. Keşke aday olsa, güzel güzel yarışsak” yorumunu yaptı. Kalkavan ayrıca, İMEAK DTO Meclis Üyesi Abbas Kolçalar’ın 15 Temmuz’la ilgili yaptığı “Bu işin müsebbibi, bu işin başarısına kendisini alkışlatmak istiyorsa ben bu alkışı yapamayacağım” sözlerine tepki göstererek “Herhangi bir siyasi düşüncede olabilirsiniz. Farklı 10 Cengiz Kaptanoğlu da düşünebilirsiniz. Bu bir mozaiktir, zenginliktir. Ama belayı görmezden gelmek ve hele hele inşallah yanlış anlamışımdır, bunun müsebbibi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızı göstermek... Bunun kabul edilebilir bir tarafı olamaz” dedi. Türk Loydu’ndan Aslı Yaldız da toplantıda “Balast suyu uygulamaları” hakkında bir sunum yaptı. “HALKIMIZIN KUTSAL İRADESİNE YAPTIKLARI SALDIRI TARİHİMİZİN HAZİN BİR SAYFASIDIR” İMEAK DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu yaptığı açılış konuşmasında seçim dönemine girildiği için bundan sonra kamuoyunun da şahit olması için meclis toplantısının canlı yayınla yapılması hakkında yönetim kurulunun önerisi olduğunu dile getirdi. Öneri Meclis tarafından kabul edildi. Kaptanoğlu daha sonra 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün birinci yıl dönümü hakkında görüşlerini paylaştı. Kaptanoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Bundan bir yıl önce DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Kaptanoğlu, dost düşman herkesin aziz Türk milletinin, kendini tankların, kurşunların önüne atarak; demokrasisini, cumhuriyetini ve iradesini korumakta kararlı olduğunu vurguladı. Devletin büyük bir mücadeleyi kararlılıkla sürdürmekte olduğunu hatırlatan Cengiz Kaptanoğlu şunları söyledi: “Bu hain teşebbüsün elebaşları ve tüm uzantıları birer birer yakalanarak, Türk adaletinin karşısında hesap vermektedirler. Bir büyük demokrasi destanının yıldönümünde vatanı, milleti ve devleti için gözünü kırpmadan şehit ve gazi olan tüm 15 Temmuz kahramanlarını minnet ve şükran duygularımla anıyorum”. Kaptanoğlu’nun konuşmasının ardından 15 Temmuz şehitleri, gazileri ve denizcilik camiasından vefat edenler anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından DTO’da 30 yıl ve daha fazla süreyle çalışanlara plaket takdimi yapıldı. “BALAST SUYUNDA NE KADAR ZAMAN KAZANILIRSA O KADAR İYİ” Toplantıda söz alan DTO Meclis Üyesi Murat Er balast suyu uygulamalarına yönelik olarak kısa bir konuşma yaptı. Er, “Dün bütün gün balast suyu uygulamasıyla ilgili başkanlarımızla ve birçok arkadaşımızla da konuştuk” Murat Er diyerek Panama ve Yunanistan’ın uygulamalarını öğrendiklerini ve bu ülkelerin zaman müeyyidesi ile ilgili kendi bayraklarındaki devletlere ileriye yönelik 1-2 sene onların avantajına olacak şekilde karar verdikleri bilgisini aktardı. Er konuşmasına şöyle devam etti: “Malumunuz bunlar ciddi yatırım gerektiren pahalı ekipmanlar. Ne kadar zaman kazanılırsa o kadar iyidir. Alternatif ürünler çıkabilir. Teknoloji gelişebilir. Biz de zaman kazanmış oluruz. Bir sene bir senedir, iki sene iki senedir. Zaten Cem Melikoğlu da burada. Herhalde kendisi de bize teknik bilgileri anlatır. Sabahleyin galiba Ankara’ya da bununla ilgili bir yazı yazılmış ve müracaatta bulunulmuş. İnşallah umuyoruz ki, Türk bayraklı gemiler için lehimize bir netice çıkar. Açıkçası bütün ülkeler kendi bayrağındaki gemiler lehine böyle karar veriyorsa, bizim devletimiz de aynısını yapar diye düşünüyorum.” Murat Er’in konuşmasının ardından konuyla ilgili söz alan Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu balast suyu uygulamaları hakkında bir bilgilendirme sunumu hazırladıklarını, sonrasında da uluslararası mevzuata göre yapılması gerekenler hakkında bilgi vereceklerini belirtti. Melikoğlu, “Biliyorsunuz bunun çıkışı IMO ile oldu. Sonra da bununla ilgili ertelemeler yaşandı. Bunları biraz daha ötelemenin yöntemleri var” diyerek sunumunu yapmak üzere sözü Türk Loydu Plan Kontrol Mühendisi Aslı Yaldız’a bıraktı. “MUAFİYETLER BİZİ ÇOK İLGİLENDİRİYOR” Aslı Yaldız, 2004’ten beri balast suyunun gündemlerinde olan bir konu olduğunu Cem Melikoğlu belirterek, IMO’nun düzenlemiş olduğu sözleşmeler arasında belki de uygulaması en zor olanlardan birisi olduğu için bu kadar geç devreye girmiş olduğunu ifade etti. Yaldız; Balast Suyu Sözleşmesi’nin operasyonlardan kaynaklı balast suyunun bir limandan diğer limana taşınması dolayısıyla ekonomik olarak ya da sağlık açısından zararlar getirmesinden dolayı geliştirilen bir sözleşme olduğunu hatırlattı. Sözleşmenin aslen 2004 yılında hazırlandığını, ancak kabul şartı sağlandıktan bir yıl sonra yani 8 Eylül 2017’de yürürlüğe gireceğini belirtti. Yaldız, balast suyu uygulamaları açısından Türkiye’yi ilgilendiren kuralları şöyle özetledi: “Muafiyetler bizi çok ilgilendiriyor. D2 şartını sağlayan B3 kuralından ve ek gereklilikleri olan C1 kuralından sağlanan muafiyetler var. Belirli limanlara ya da konumlara giden gemilerde muafiyet yapılabiliyor. Maksimum beş yıllık süreyle muafiyet yapılıyor. Yine IMO’nun geliştirmiş olduğu kurallara dayanarak bir risk değerlendirmesi yapılması ve IMO’ya sunulması lazım. Bu şekilde gemi bazlı muafiyet alınabiliyor. Gemilerin, balast suyu gereklilik planı olması gerekiyor. Bunun da yine idareler ya da onların tanımış olduğu kuruluşlar tarafından onaylı olması şartı aranıyor. Hem mürettebat dilinde, hem de IMO’nun kabul etmiş olduğu dillerde hazırlanması gereken bir plan. Bizim çok fazla armatörümüzden de talep geldiği için hem Türkçe, hem İngilizce olarak bir formatı web sayfamızda yayınladık.” Balast operasyonlarının kayıtlarının tutulması için bir kayıt defterinin de zorunlu olduğunu belirten Yaldız, DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 bunun da gemide en az iki yıl tutulması şartının bulunduğunu vurguladı. “Bizim için asıl temel konu olan balast suyu yönetiminin nasıl yapıldığını ifaden eden D3 kuralı” diyen Yaldız sözlerine şöyle devam etti: “Bunun daha öncesinde yürürlüğe gireceği var sayılarak; hem balast kapasitesine, hem de üretim yılına bağlı aşamalı olarak yürürlüğe girmesi gerekiyordu. Ama zaten çok geç yürürlüğe girdiği için bütün yeni gemilerin teslimi D2’yi sağlayacak şekilde olması gerekiyor. Yürürlüğe girişten sonraki ilk yenilemelerinde, D2 şartını mevcut gemilerin de sağlaması lazım. D2 şartı aslında genel anlamda arıtma sistemi gerekliliği. Yine gemiler için gerekenlerden biri de D2 aşamasına geçiş için kullanılan balast suyu değişimi operasyonları. Bunun en yakın karadan 200 deniz mili açıkta ve 200 metre derinlikte olması gerekiyor. Eğer bu sağlanamıyorsa, yine en yakın karadan 50 deniz mili uzaklıkta 200 metre derinlikteki sularda yapabilirsiniz deniliyor. En son olarak da aslında yine de bu koşullar sağlanamazsa, liman devletleri rota üzerinde belirlenen bir alan tahsis ediyor ve burada değişim yapabiliyorsunuz”. “BİZİM İÇİN KRİTİK OLAN D KURALLARI” Yaldız, D kurallarının ülkemiz için kritik önemde olduğunu ifade ederek, D1’in D1 balast suyu değişim standartlarını tarif ettiğini belirtti. Bununla ilgili balast suyu değişimi gerekliliği olduğunu ve bunun için de balast tanklarının minimum yüzde 95’inin değiştirilmesi gerektiğini ifaden eden Yaldız taşıma yöntemleri için, bu yüzde 95’i sağlamak adına minimum üç sefer taşırma işlemi yapılması gerektiğini söyledi. Yaldız şöyle devam etti: “D2’de aslında bir sürü organizmanın minimum ne kadar olması gerektiğini ifade ediyor, ama bunun Türkçesi arıtma sistemi takılması demek oluyor. D3’de balast suyunda bu arıtma sistemlerinin tip onaylı olmasıyla alakalı gereklilik. Aslında bununla ilgili IMO’nun kılavuzları var. Bunları zorunlu hale getirmek için çalışmalar devam ediyor. Eğer kimyasal bir arıtma yapılmayacaksa, sistemlerin G8’e uygun olarak tip onayı alması şartı var. Eğer kimyasal madde kullanılıyorsa, ayrıca değerlendirilerek arıtma sistemlerinin 11 meclis MECLİS G9 kılavuzu da kullanılarak tip onayı süreci tamamlanmış olması gerekiyor. Yine sözleşme kapsamında sörvey ve sertifikasyon gerekliliği söz konusu. Ayrıca 400 groston üzerindeki tüm uluslararası sefer yapan gemilerin sörveylerini yapması gerekiyor. Ayrıca uygun bulunan gemilerin sertifikasyonunun da yapılması gerekiyor. IMO’nun birçok sözleşmesi gibi yetki yine idarelere ya da idarelerin tanımış olduğu klas kuruluşlarına veriliyor.” “UYGULAMADA ÇOK FAZLA SORUN VAR” Genel olarak bakıldığında kuralın anlatırken çok basit gibi göründüğünü, aslında uygulamada çok fazla sorun olduğunu dile getiren Aslı Yaldız, en başta mevcut gemiler için uygulanacak D2 yani arıtma sistemi takana kadar ki balast değişiminde, geminin tercih ettiği yönteme bağlı olarak stabilitesinde, boyuna mukavemetinde, köprü görüşünde ya da hava firarlarında problemler oluşabildiğini belirtti. Yaldız konuşmasında bu problemleri şöyle sıraladı: “Eğer yakın seferler yapılıyorsa, süreler yetmeyebiliyor ya da gideceğiniz sefer alanında tanımlanmış uygun bir balast değişimi alanı olmayabiliyor. Arıtma ile ilgili olarak zaten bambaşka sorunlarımız var. Gemilerdeki mevcut takılmış sistemlerin çok uygun olmadığı IMO’ya belirtildiği için arıtma sertifikalarının tip onay kılavuzu değiştirildi ve aslında şu anda IMO nezdinde onay almış birçok sistemin uygun olmadığı değerlendirilmiş oldu. Bu demek oluyor ki, değişen onay kılavuzuna uygun sistemler zaten yok. Mevcut sistemler de aslında uygun değil diyebiliriz. Bir başka sorun US Coast Guard’ın kendine özgü kurallarının olması ve onları işletiyor olması. US Coast Guard’ın kendi tip onay sistemi var ve sadece benim tip onayımı alan sistemleri takmış gemiler benim limanlarıma gelebilir diye bir koşulu var. Zaten IMO’da kılavuzun değişmesine sebep olan sistemlerin her sefer için uygun olmaması ve deniz koşullarının uygun olmaması gibi bir sorun söz konusu. Uygulamayla ilgili de yine tersane kapasitelerinin yeterliliği ve üreticilerin kapasite yeterliliğinin değerlendirilmesi gerekiyor. Retrofit yapıldığı zaman gemiye takılacak olan 12 meclis Aslı Yaldız sistemlerin ölçümlerinin yerleştirilmesi, geminin yerlerinin olup olmaması… Özellikle küçük gemilerde devrelerin ve boruların geçeceği, konulması gerekiyorsa pompa ile ilgili sorunlar söz konusu. Yine kısa seferlerde arıtmayı bile yapmaya yetmeyecek süreler olabilir. Bir diğer problemin de forsept kontrollerinin nasıl yapılacağı olduğunu vurgulayan Yaldız; “Genel olarak sertifika bazlı yapılabilir. Ama aynı zamanda örnek alma yoluna gidilerek uygunluğu değerlendirilebilir. Ama tabii numunelerin alınabilmesi için hem kılavuzlar yeterli değildi, hem de forseptlerin memurlarının ne kadar yeterli olduğuyla ilgili sorunlar söz konusuydu. Ve yine bu örnek alma değerlendirmesi ve sürelerle ilgili sıkıntılar var” dedi. “ÇÖZÜM ÜRETİLİRKEN YENİ SORUNLAR ORTAYA ÇIKTI” Aslı Yaldız, bu sorunların IMO’ya ulaşmasıyla aslında IMO’nun kısmen çözümler üretmeye çalıştığını ifade etti. Yaldız, IMO’nun çözümler üretirken yeni bazı sorunlar da çıkarttığını vurguladı. IMO’nun tip onay kılavuzunu güncellediğini belirten, daha önce sistemlerin yeterli olmadığını belirten Yaldız şöyle devam etti: “Doğal olarak bu kılavuzun da yeterli olmadığı anlamına geliyordu. Bu değiştirildi. Ve bu değişimde amaç yine aslında tersanelerde sıkışmayı önlemekti, ötelemeyi tetikliyordu. Ama aynı zamanda tip onay süreci değişince uygun ekipmanı teçhiz etmek için armatöre fırsat sağlanması için D2 standardı uygulaması 2 yıl kadar ötelenmiş oldu. Genel olarak baktığımızda IOPP’ye bağlı yenilemesi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 8 Eylül 2017 ile 8 Eylül 2019 arasına düşen gemiler artık ilk yenilemesinde değil, ikinci yenilemesinde gerekli standardı sağlamak zorunda. Zaten 8 Eylül 2017’den sonra teslim tarihinde D2 standardının sağlanması gerekiyor. Eğer gemiler en son yenilemesini 2014 ile 2017 yılları arasında yapmışsa, bu demek oluyorki birinci yenilemesinde D2 standardını sağlamak zorunda. Ama bir önceki yenilemesi 8 Eylül 2012 ile 2014 arasında olan gemiler, yani şu andaki mevcut ve hali hazırdaki yenilemesi 8 Eylül 2017 ve 2019 arasına düşecek gemiler ikinci yenilemeye sarkıyor. Bu da aslına bakarsanız 2022 ile 2024 arasında bu gerekliliği sağlayacakları anlamına geliyor. “SERTİFİKALARIN ONAYLANMASI KLAS KURULUŞLARINA DEVREDİLMİŞ DURUMDA” Yaldız, Bir diğer kılavuzun da değişimin yapılamaması durumunda neler yapılacağına, hatta neler yapılmaması gerektiğine dair olarak yayınlandığını belirterek özellikle bazı limanlarda sorun olacağı düşünüldüğü için, eğer balast değişimi yapılamıyorsa D2 şartını normal takılması gereken süreden önce takılmasına gerek yok diye açıkça tariflendiğini belirtti. Yaldız şunları söyledi: “Bu konuda bizim Türk bayrağıyla ilgili uygulamalar söz konusu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 9 Haziran 2017 tarihli mektubuna göre, balast suyu yönetimi sertifikası ve yönetim planlarının onaylanması yetkisi zaten klas kuruluşlarına devredilmiş durumda. Ancak burada Türk bayraklı gemilere takılacak ekipmanla alakalı ek bir madde vardı. İdarenin gerekli gördüğü durumlarda tip onay dokümantasyonlarının ve raporlarının yine yetkilendirilmiş kuruluşa sunularak, onların değerlendirmesinin alınması isteniyor. Onların uygundur değerlendirmesiyle beraber tekrar Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü’ne sunulan bir sertifikasyon süreci tanımlanmış durumda. Bunun ne kadar uygulanacağı ile ilgili tabii ki pek bir fikrimiz yok. Çünkü aslına bakarsanız halihazırda ekipmanlar tip onayı alıyorlar. Tekrar US Coastguard gibi sertifika vermek gibi değil de dokümantasyon kontrolü gibi bir uygulama olabilir. Biz Türk Loydu olarak zaten yetkilendirilmiş kuruluş olarak yetkili olduğumuz bayraklardan sertifikalandırma hizmeti yapıyoruz. Aynı zamanda balast suyu yönetim planları onaylarını veriyoruz. Aynı zamanda Türk bayrağı adına eğer gerekli görülürse, tip onay süreciyle ilgili uygunluk değerlendirmesi hizmetlerini yapıyoruz. D2 standardına geçildikten sonra gerekli olacak retrofitten kaynaklı değişimlerin, devrelerin ve planların onaylarını ve tekrardan sertifikasyon hizmetlerini de veriyoruz. Özellikle Türk bayrağıyla ilgili olan deharmonizasyon ile ilgili öteleme hakkında konuşulmuştu. Bununla ilgili bir çalışma yapıldı, ama şu anda IMO’nun ertelemesinin ardından ne gibi bir karara varıldığına dair bir fikrimiz yok. Halen mesela bizim takip ettiğimiz bazı bayraklarda deharmonizasyondan geri adım atmış durumda değil. Halen onlar için deharmonizasyon devam ediyor. Sizler de tabii ki yakından takiptesiniz. Şu anda deharmonize etmek bize öteleme anlamında maksimumda üç yıl kazandırıyor. Ama zaten 20172019 arasındakiler otomatik olarak 2022-2024’e ötelendi. Ama 2019 Kasım ayındaysa yenilemenizi öne çektiğiniz zaman yaklaşık bir üç yıl kazanıyorsunuz. 2022’ye kadar takmak zorunda kalmayacaksınız. Ama onun haricinde gerçek yenilemesi zaten yürürlüğe girişten itibaren iki yıla tekabül edenlerin öne çekmesine kesinlikle gerek yok. Zarar etmiş olurlar.” “BİZ GENÇ BİR ODAYIZ” Türk Loydu’ndan Aslı Yaldız’ın sunumunun ardından Metin Kalkavan Haziran ayı faaliyetlerinin sunumunu yaptı. Sunumundan önce 30 yılı aşan çalışanlara verilen plaketle ilgili görüşlerini paylaşan Kalkavan, “Biz çok genç bir odayız. 26 Ağustos’ta 35. yılımızı bitireceğiz. 1982 yılında kurulduk. Bu zaman zarfında bizle birlikte birçok insan çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Gerçekte çok fazla insanla götürmüyoruz bu işi. Ama burada çok değerli çalışanlarımız var. Çok fazla öne çıkmazlar. Çok istikrarlı, çok güzel işler yaparlar. Biz kendilerini bir nebze de olsa böylece onurlandırmayı uygun buluyoruz. Kendilerine oda adına teşekkür ediyoruz. Daha nice senelere… Çok yakın teşviki mesaide bulunmasak da çoğu çalışanımızı yakından takip ediyoruz” dedi. Kalkavan bir önceki meclis kayıtlarına geçmediği için Özata Tersanesi’ndeki tören konusunda yorumlarda bulundu. Kalkavan şunları söyledi: “Sayın Özdemir Ataseven’in tersanesinde Kenya’ya yapılan bir feribotun indirme törenine katıldık. Feribot çok orijinal bir feribot ve Kenya ile eminim gemi inşa adına büyük açılımlar yapacak bir proje. Başarıyla denize indirme törenini yaptık. Töreni Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımızın başkanlığında gerçekleştirdik. Ben de kendilerini tebrik ediyorum. Gemi inşa sektörü olarak inanılmaz işler çıkarıyoruz. Çok farklı yerlerde, çok farklı alanlarda, tabiri caizse iğneyle kuyu kazar gibi çok ciddi bir emek sarf ediyoruz. Çok ciddi niş ve özel projeler çıkarmaya başladık.” Kalkavan gemi inşasında satış sonrası servis kısmında da hızla büyüdüklerini ifade ederek, kapasitenin hızla arttığını belirtti ve şunları söyledi: “Neredeyse her hafta bir havuz geliyor. Otuzları aştık, kırklara geliyoruz. Yüzer havuz kapasitemiz giderek artmaya başladı. Ama bunun yanında tersanelerimiz çok özel projelere de imza atıyorlar. O da sevindirici. Gemi inşa ciddi olarak kabuk değiştiriyor ve ileriye dönük olarak çok başarılı projeler yapıyoruz. Bu projelerden bir tanesi de Kenya’ya feribot imalatı ve ihracatıydı. Kendilerine başarılar diliyorum. Metin Kalkavan, İTO ile ortaklaşa açıklanan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü basın bildirisinin önemli olduğunu vurgulayıp, bu bildiriyi üyelere okudu. “BALAST SUYU UYGULAMALARINDA TÜRK DENİZCİLİĞİ İÇİN BÜYÜK BİR FIRSAT VAR” Temmuz ayı meclis toplantısında söz alan Meclis Üyesi Salih Zeki Çakır da konuşmasının başında, ülkemizin ve milletimizin aleyhinde faaliyet gösteren FETÖ ve diğer şer odaklarına karşı mücadele ederken şehit düşmüş, ülkemizin birliği, dirliği ve vatanın bağımsızlığı için kanlarını feda etmiş tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifalar ve ailelerine sabırlar diledi. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Çakır, uzun zamandır Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği olarak balast suyu ile ilgili açıklamaları yakından takip ettiklerini ve üyeleriyle paylaştıklarını belirterek “Burada Türk denizciliği için büyük bir fırsat var. Bu balast suyu arıtma cihazları çok büyük bir ekonomi. Değişik rakamlar var. 50 milyar dolar ile 100 milyar dolar arasında bir piyasa” dedi. Balast suyu uygulamalarının Türk yan sanayisi için de çok önemli bir fırsat olduğuna çeşitli platformlarda vurgu yaptıklarını ifade eden Çakır, bu cihazın bir yerli versiyonunun olması gerektiğine ve buradaki ekonomiden ülkeye kazanç sağlanması gerekliliğine davet yaptıklarını hatırlattı. Çakır şöyle devam etti: “Bir reaksiyon olmayınca şartlar kendimizin denemesi gerektiğini ortaya koydu. Biz de bir grup akademisyen ve sanayici ile birlikte İstanbul Teknopark’ta bir kuruluş başlattık. Mevcut teşviklerde yer almak için balast arıtma cihazının ekipmanının yerli versiyonunu üretmek için bir çalışma başlattık. Dün, zannederim IMO’da bunu duymuş olacak ki, 2 sene daha uzatma vererek bize bir şans tanıdı. İnşallah yerli versiyonumuzla armatörlerimize hizmet sunarız. Denemekten başka çaremiz yok. Bu başka çalışmaları da inşallah özendirecektir.” Çakır, 48 saat transit geçişlerinin bir süre kaldırılması, sonrasında hiç olmazsa süresiz uzatılmasıyla ilgili 5-6 ay önce meclis konuşmasında 25 bakanlığın onayını alarak düzenlemenin yayınlanacağını duyurduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Tabi biz iyi niyetli insanlarız. Denizciliğimizin çok açık menfaatine olan bir düzenleme bu, kimsenin karşı çıkacağı aklımıza gelmedi. Biz çok iyi bir iş yaptığımızı düşünüyorduk. Ama maalesef birileri, ki az çok öğrendik, bu konuyu Danıştay’a götürerek iptalini istemişler. Fakat sağolsun idarecilerimiz, siyasetçilerimiz bu konuya çok inandı, takip ettiler. Danıştay’da da bizim verdiğimiz fikri destekleyerek süreci tamamladık. Şimdi düzenleme Sayın Başbakanımızın önünde. İnşallah kısa zamanda imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanacaktır. Bize destek olanlara da, köstek olanlara da yürekten teşekkür ediyorum”. 13 meclis MECLİS TÜBİTAK’ta TÜSSİDE bünyesinde düzenlenen çalıştaydan da bahseden Salih Zeki Çakır, bunu bir kitapçık haline getirerek; araştırma ve çalışma yapanlara bir kaynak eser olarak, referans olacak bir kitapçık haline getirdiklerini dile getirdi. Çakır, “Katılımcıların özgün görüşleri bunlar. Şu gerçek de var. Bu tür çalışmalarda katılımcılar değiştikçe, görüşler de değişebilir. Bir bağlayıcılığı yoktur. Bu örnek, referans bir çalışmadır. Umarım denizciliğimiz istifade eder, eleştirilerini yapar. Biz daha iyisini her zaman yapmaya talibiz” dedi. “ORTAK HAREKET ZEMİNİ ARANMASI GEREKTİĞİ DÜŞÜNCESİNDEYİZ” Seçim dönemine girildiğini hatırlatan Salih Zeki Çakır, sürece dair düşüncelerini meclis üyeleriyle paylaştı. Çakır şu açıklamayı yaptı: “Siyasette, yönetimde ve iş hayatında günümüzün en nadir bulunan değeri doğru ve istikrarlı bir duruştur. Bu duruş doğru analizin ve değerlendirmenin sonucunda ortaya çıkan gerçeklerin iyi niyet ve iyi ahlak çerçevesinde savunulması ve bu gerçekler olumsuzsa bunların karşısında dirayetle durulmasıdır. Değişim grubu olarak ne mutlu bize ki, 24 Kasım 2012 yılından bu yana aldığımız mesafeye baktığımızda dikkati çektiğimiz her husus hakkında kamuoyu oluşturmaya çalıştığımız her sorun ve çözümü üzerindeki düşüncelerimizde, Türk denizciliğinde ortak akıl taleplerimizde mütemadiyen haklı çıktık. Benim de 24 Kasım 2012 tarihinde Üsküdar’da Deniz Ticaret Odası başkanlığına adaylığımı koyduğum gün yaptığım konuşmam var. Kendi namımıza haklı olduğumuzun vesikası olsa da, odamız adına üzülerek görüyorum ki bu konuşmada vurguladığımız hususların pek çoğu değişmeden kalmış. Yine de biz doğruya doğru diyen bir gelenekten geliyoruz. Şimdi duruşumuzu bozmadan beş yıl sonra da aynı şeyleri söylüyoruz. Çok daha geniş katılımlı, genç, dinamik, daha adil ve herkesin etkin temsil edildiği, üyelerimizin menfaatine odaklanmış, sessiz kalanlarımıza ses verecek, çalışan, çalıştıran üreten, ürettiren, konuşan, tartışan, tartışmayla yatan, tartışmayla yönlendiren, yardıma koşan, çözüm bulan, hesap soran, hesap veren, hesaba çekilebilen, 14 meclis Salih Zeki Çakır şeffaflığı ön plana çıkaran bir Deniz Ticaret Odası yönetimine ihtiyaç var. Amerikalıların meşhur sözüdür: If you judge your self, no body can judge you. Ana ilkemiz esas olan asıl olan ve asil olan üyelerin hak ve menfaatleri olmalıdır, ilkesiyle çalışmalar yapılmalı, üyenin her zaman haklı olduğu genel kabulüyle ortak hareket zemini aranması gerektiği düşüncesindeyiz.” ÇAKIR, KOSDER BAŞKANLIĞINDAN İSTİFA ETTİ Haziran ayı Meclis Toplantısı’nda İMEAK DTO Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu’nun yaptığı ortak akıl çalışması davetini hatırlatan Çakır şunları söyledi: “Biz de Değişim Grubu olarak bu çağrıya canı gönülden destek vererek, elimizden gelen katkıyı sağlamaya çalışacağız. Dünyada herşey değişirken bizler de değişmeli ve tüm sektör paydaşları için en iyinin arayışı içinde olmalıyız. Deniz Ticaret Odamızın da ciddi bir değişim, dönüşüm ve yenilenme ihtiyacı içinde olduğu her türlü izahtan varestedir. Umuyorum ki, herkes aynı hassasiyetle ortak akıl çalışmalarına destek verecektir. O anlamda çağrım davetim herkesedir. Buna yönetim kurulumuz da dahildir. Dolayısıyla bu ortak akıl çalışmalarından sonra ortaya çıkacak görüşlerimizi, çalışma prensiplerimizi ve hareket tarzımızı, Ağustos ayında sonuçlandığı zaman, açık yüreklilikle denizcilik camiamızla, kamuoyumuzla paylaşacağız. Tekrar etmekte fayda görüyorum. Bütün bu süreçte ana ilkemiz şu olacaktır: Esas olan, asıl olan, asil olan üyelerin hak ve menfaatleridir. Üyeler velinimettir ve üye her zaman haklıdır. Gayretimiz DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 ve gayemiz güçlü bir meclis, güçlü bir yönetim, güçlü ve işlevsel bir kurumsal yapı işleyişine ulaşarak güçlü denizciliğe yelken açmaktır. Bu süreçte yapılacak tüm çalışmaların denizciliğimize, ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Prensip olarak 2012’de yaptığım gibi, o zaman da Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Başkan Vekilliği görevimdeydim; istifa etmiştim. Şimdi de Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği’ndeki Yönetim Kurulu Başkanlığından, bu süreci başlangıcında sağlıklı ve etkin bir şekilde yürütebilmek için görevimden istifa ediyorum.” “TÜRKİYE’NİN SMIT BARGE İHTİYACI ÇOK FAZLADIR” Toplantıda söz alan İMEK DTO Meclis Üyesi Abbas Kolçalar da, iki ay önce Bandırma Limanı’nda yanlış yükleme nedeniyle batan Aliağa isimli bir konteyner gemisi ile ilgili görüşlerini dinleyicilerle paylaştı. Bir buçuk ay gibi kısa bir sürede bu geminin herhangi bir hasar almaksızın ve ilave bir hasara sebep olmaksızın başarıyla çıkartıldığını belirten Kolçalar, konuşmasına şöyle devam etti: “Biz şirket olarak MTA şirketiyle birlikte bu gemiyi satın almak ve yeni bir yapılandırmaya sokmak kararı aldık. Türkiye’de liman inşaatında en büyük ekipman parkına sahip olan tek şirket Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Tarama Başmühendisliği’dir. Ama bütün ekipmanlarını toplarsanız çok fazla bir katkısının da olmadığı rakam olarak açıktır. Sayı çoktur, ama kapasiteleri anlamında ufak olması sebebiyle çok bir anlam ifade etmemektedir. Bu kurumun elindeki en büyük smit barge 600 metreküptür. Çoğunluğu 350-450 metreküptür. Özel sektörde 960 metreküplük beş tane smit barge vardır. Ama Türkiyemizin ihtiyacı çok daha fazlasıdır. Biz 4 sene önce 2000 metreküplük bir smit barge’ı kendi imkanlarımızla yaptık. O da bir konteyner gemisinden çevirerek yaptığımız bir projedir. Bu geminin bir konteyner gemisi olması sebebiyle bu amaca uygun bir ortak yatırıma MTA ile girerek şöyle bir süreç yaşayacağız. Birincisi ki biz bunu daha önce Gine’de yaptık, kendi şirketimizin aile grubu bir konteyner gemisinin smit barge’a dönüştürülmesiyle TÜBİTAK’a ziyade bu kanunun gerektirdiği şeyleri yapmak konusunda emek harcanması gerektiğini belirten Kolçalar şunları söyledi: “Böylece o emekler ürünlerini verdiği zaman doğal olarak bayram edeceğiz. Yoksa bu bayramdır diye, hadi bayram yapalım, demek benim içimden gelmiyor. Yani sektörümde yabancı bayraklı gemilerin çalışmaları sürdükçe bu bana zor geliyor. Dolayısıyla bir kaynak israfı gibi değerlendiriyorum. “ Abbas Kolçalar bir proje hazırlayacağız ve yüzde 99 bizim bu projeyi onaylatabileceğimizi düşünüyorum. İkinci güzel tarafı, bu geminin hurdaya gitmektense sektöre kazandırılması ve 2000 metreküpün üzerinde bir smit barge yapmak. Tamamı yerli imkanlarımızla olacak bir yatırım olacak. Üçüncüsü de, bu geminin ana makinası ve makine donanımı her ne kadar suya girmiş ve çıkmış olsa da yeniden hayata kavuşturmak amacındayız. Elimizdeki smit barge zaten makinasız bir barge’tır, efektif olanı da bu. İkinci yapacağımız barge da makinasız olacak. O sebeple bir purge tank ihtiyacımız var. Ülkemizde purge tank ile ilgili bir regülasyon olmasa da Türk Loydu’yla ortak bir çalışmaya gidilecek ve bu da bir regülasyona sokulacaktır. Bu takdirde biz o geminin makine dairesini modifiye etmek ve her iki barge’a kumanda edecek bir ikmal yaratmak hedefindeyiz. Taramada, bir tarama ekipmanı taramayı yapıp döktüğü malzeme bir barge’tır. Ama bu barge dolduğunda dönüp gelene kadar ikincisinin standby’da beklemesi gerekir ki tarama gemisi beklemesin. Bu amaca uygun Türkiye’nin gelecekteki ihtiyaçları ve projeleri doğrultusunda böyle bir yatırıma gittik.” Ramazan ayındaki iftar davetleri ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri hakkında da eleştirilerde bulunan Kolçalar, “Ramazan bayramında iftar davetleri o kadar çok oldu ki, baktım babamdan atamdan öğrendiğim Müslümanlık şartlarını aşmışız, bu iftar konusu çok kutsal bir olaydı. Bugün gösteri haline dönüştü. Bu nedenle, Odamızın iftar daveti hariç hiçbir iftar davetine katılmadım” dedi. Kabotaj Bayramını kutlamak için bir şeyler yapalım düşüncesinden Kolçalar 15 Temmuz etkinliklerini de şu sözlerle eleştirdi: “Herkes doğaldır ki iktidarın yönetimin yönlendirdiği tarzda veya ortaya koyduğu şekilde bir takım olayları eleştirmekten de çekinebilir. Ama herkesten özür dilerim ben aynı fikirde değilim. Bu işin müsebbibi, bu işin başarısına kendisini alkışlatmak istiyorsa, ben bu alkışı yapamayacağım.” “ZİYARETLER GERÇEKLEŞTİRDİK” Toplantıda söz alan Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Saim Oğuzülgen de yaptığı konuşmada, geçtiğimiz ay Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği genel kurulunda yönetim kurulunun oluşturduğunu ve kendisini de içlerine davet ettiklerini ifade ederek “Şu anda Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizlere hitap ediyorum” dedi. Derneğin yönetim kurulunun göreve gelişinden sonra nezaket ziyaretlerini gerçekleştirdiği günlerde DTO’nun bir önceki meclis toplantısının yapılmakta olduğunu belirten Oğuzülgen, DTO Meclis Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı’nı randevusuz olarak ziyaret ettiklerini ve kendilerinden büyük bir misafirperverlik gördüklerini ifade ederek kendilerine meclis kürsüsünden teşekkür etti. Türk denizcilik sektörünün önemli konularından biri olan gemiadamları yönetmeliği ile ilgili UDHB Deniz ve İçsular Genel Müdürlüğü’nün bir taslak hazırladığını ve Haziran ayının ilk günlerinde ilgili kurumlara gönderildiğini hatırlatan Oğuzülgen şunları söyledi: “Bize odamızdan ve sendikamızdan görüşlerimize vareste olarak bir talep geldi. Bu talebi yapmalarından dolayı da kendilerine teşekkür ediyorum. Yönetmelik taslağının, en önemli bölümü kılavuz kaptanlarla ilgili konular… DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Saim Oğuzülgen Kılavuz kaptanlar ve kılavuzluk hizmetleri de Türk denizcilik sektöründeki birinci derecede deniz emniyetine yönelik konular olduğu için biz sektör olarak ilgili görüşlerimizi hazırladık ve gönderdik. Benim ikinci teşekkürüm de odamızın bizim görüşlerimize vareste olarak işbirliğimizi talep etmesi ve bizim görüşlerimizi de değerlendirmeye alması yönüyledir. Bu bakımdan da odamıza ve odamızın haricinde Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odamıza ve Türkiye Denizcilik Sendikamıza da özellikle teşekkür ediyorum.” 26 Ocak 2018 tarihinin Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği’nin kuruluşunun 50. Yıldönümü olduğunu hatırlatan Oğuzülgen, o gün hep birlikte olmayı dileyerek konuşmasını tamamladı. “SAHİL GÜVENLİK BASKISINDA BİR DEĞİŞİKLİK YOK” İMEAK DTO Meclis Üyesi Tunç Kurtluoğlu da gemiadamlarının sorunlarını dinleyicilerle paylaştı. Gemiadamlarına verilen sağlık yoklama belgelerinin bir muayene ile uzatıldığını hatırlatan Kurtluoğlu, bu belgenin sadece Türkiye karasularında geçerli olduğunu, Yunan makamlarının bunu tanımadığını ve gemiadamlarının bu ülkede zorluklar yaşadığını belirtti. Kurtluoğlu Sahil Güvenlik hakkında ise şunları söyledi: “4 sene önce 30 Mayıs seçiminden bu yana Sahil Güvenlik baskısında bir değişiklik yok. Taleplerimiz belli. Biz Türkiye’nin her köşesinde, ne kadar Sahil Güvenlik Komutanlığı, sahil güvenlik botu varsa, bu botların komutanlarının aynı olaylarda, aynı davranışları göstermesini bekliyoruz. Burada bir adalet arayışı var. Türkiye’nin her tarafındaki liman 15 meclis MECLİS meclis için söylüyorum. Orada evi satın alınca, denizi de satın almış olmuyorsunuz. Güneyde bu işler çok fazla. Mavi Yolculuğun kalbine bıçak saplanıyor. Sadun Ağabeyin kemikleri sızlıyordur herhalde. Koylar için de adalet arıyoruz.” “DENİZ TİCARET ODASI’NA SEÇİMLERDE SAHİP ÇIKACAĞIZ” Tunç Kurtluoğlu başkanının aynı olayda aynı davranışı göstermesini istiyoruz. Allah’tan adalet arayanlar çoğaldı. İnşallah adil bir Türkiye’ye kavuşacağımız umudunu taşıyoruz.” Sağlık cüzdanlarının alınmasındaki zorluklar hakkında da eleştirilerde bulunan Kurtluoğlu şunları söyledi: “Bu benim sağlık cüzdanım. İstanbul’da yaptırdım. Bir kursa katılmıştım. Kurs arasında bir saat koştum, iki saat koştum, o gün bitirdim. Bizim Bodrum’da ya da Marmaris ve Fethiye’de nasıl yaşıyoruz bunu? Devlet hastanesine gidiyoruz. Öbür kaptanlar da gün almış. 60-70-80 kişi oluyor. Salı ve Perşembe günleri yapıldığı için Salı bitmiyor, Perşembe bitmiyor. Öbür Salıya alabiliyoruz. Bu şaka değil. Bir tek devlet hastanelerine bu yetki verilmiş” “EVİ SATIN ALINCA DENİZİ DE SATIN ALMIŞ OLMUYORSUNUZ” Kurtluoğlu, Ilıcak’ta koya yapılan bir ev nedeniyle yaşanan sorunları ise şöyle özetledi: “Arkadaşlar koyun önü kapandı diye aradılar. Şamandıra çekilmiş. Yüzme alanı belirlenmiş. Yüz elli metre, en belirtilmediği için, koy boydan boya koy kapanmış hakikaten. İnsanların yüzeceği başka koy da yok. Bu şamandıraları kesin dedik. Kestiler, girdiler, Sahil Güvenlik geldi. Sahil Güvenlik, ‘İzni kim verdi?’, derken meğer 150 metre açığa şamandıra çekilmesi için Liman Başkanlığı’ndan vize alınmış. Tabii liman başkanını kandırmışlar. İyi niyetli olduğuna şüphem yok. Yüzme alanına tekneler giriyor, can güvenliği demişler. O da bir maddeye dayanıp yüz elli metreyi vermiş. En de belirtilmediği için boydan boya koyun tamamı kapatılmış. Yani denize sıfır evi olanlar 16 Tunç Kurtluoğlu, DTO seçimlerine sahip çıkaracaklarını belirterek şu açıklamaları yaptı: “Deniz Ticaret Odası’na bizler, yani sıradan üyeler sahip çıkmazsak Deniz Ticaret Odası’nda ben yaptım oldu, işte ben öyle yaparım zaten gibi eğilimler artarak gidecektir. Onun için ben bütün arkadaşlarıma ve üyelere bunu çeşitli yazılarla iletmeye çalışacağız. Birincil olarak kendi meslek komitelerine herkes sahip çıksın. Başka meslek komitesi için de örgütlensin, organize olsun, o sektörle ilgili olmayanların meslek komitelerine yukarıdan girmeleri, sızmaları önlenirse, öncelikle daha demokratik bir meclis oluşumu, daha demokratik bir meslek komitesi oluşumu gerçekleşmiş olur. 38 numaralı meslek komitesine aday olacağız. Ben de adaylığımı açıklıyorum. Metin Başkan açıklıyor. Biz de yine bağımsız bir listeyle aday olacağız. Yine listemizin rengi pembe... Şimdi demokrasiye herkesin ihtiyacı var. Demokrasinin birinci koşulu azınlık haklarının çoğunluk tarafından saygıyla karşılanması ve çoğunluğu alanların azınlık haklarını garantiye almalarıdır. Başkan olacak adaylara naçizane bazı önerilerim var. Birincisi hedeflerini, neler yapacaklarını, seçimlerde ne vaat ettiklerini içeren bir takım dokümanlar önümüze koysunlar ki, biz takip edebilelim. Fikri takip dediğimiz olayı gerçekleştirebilelim. Yani ‘Kardeşim sen de bunu demiştin, ama yapmadın. Hani demokratiktin’. Yönetim kurulunu ve başkanı meclis seçiyor. Meclisin oluşumunda mümkün olduğu kadar özgür irade olursa, yani özgür irade derken bütün arkadaşlarımın özgür iradesi olduğuna inanıyorum da, seçimlerde meslek komitelerinde tabanından gelen arkadaşların etkin olduğu bir meclis oluşursa, meclisin yönetim kurulunu oluşturmasında, başkanın seçiminde de yepyeni değişik şeyler çıkabilir”. Kurtluoğlu 15 Temmuz hakkında da açıklamalarda bulundu. Kurtluoğlu, Fethullah Terör Örgütü’nün yapmış olduğu darbe girişimini çok önemsediğini DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 belirterek konuşmasını şöyle tamamladı: “Bu Türkiye’nin altını oymak için yapılmış bir darbe girişimidir. Ama adaletin olmadığı yerde, demokrasinin olmadığını göz ardı etmememiz lazım. Ben sadece 15 Temmuz darbe girişimini değil, 12 Mart, 12 Eylül, 1960 darbesi gibi toplumsal iradenin dışında, demokratik iradenin dışındaki tüm darbe girişimlerini nezdinizde lanetliyorum. O günlerde de yapılmış olan haksız idamların, haksız hapislerin, haksız uygulamaları, bugün de yapılmakta olan ve yapılacak olan bütün haksız uygulamaları lanetliyorum. Bir daha tekrarlanmamasını diliyorum.” “TÜRK DENİZ TİCARET FİLOSU ERİYOR” Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği (GYİB) Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak da, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ne dair açıklamalarda bulundu. Bu günün herkes için çok taze olduğunun altını çizen Bayrak şunları söyledi: “Ülkemizin içinden geçmiş olduğu kaotik durumu, o günden bugüne geçirmiş olduğumuz bu evreleri hepimiz biliyoruz. Allah bu millete bir daha bu tür darbeleri göstermesin. Her zaman halkın iradesinin geçerli olduğu, halkın hür iradesiyle seçilen yönetimlerin ülkemizi yönetmesini dileğiyle bu 15 Temmuz’u artık bir bayram gibi kutlayacağımıza göre, hepimize kutlu olsun diyoruz. Ancak beni çok dikkatimi çeken bir konu var. Sizler de görmüşsünüzdür. 15 Temmuz’u anarken Türk askerini eleştiren, sanki bu darbeyi Türk askeri yapmış gibi bir takım figürlerin kullanılmasını da çok doğru bulmuyorum. Sonuçta 15 Temmuz darbesine karşı duran halkımızın feraseti olduğu kadar, bu ülkenin ordusu da 15 Temmuz’u engelleyici bir direnç göstermiştir. Sonuçta bu ordu hepimizin ordusu... Bizi dış ve iç düşmanlara karşı koruyacak olan başka bir ordu yok. Kaldı ki, 15 Temmuz darbe girişimine karşı halkın her kesiminden de katılanlar olmuştur. Sadece askerler değildir. Onlar zaten asker değillerdir, öyle kabul etmememiz lazım. Türk ordusu her zaman onurlu, gururlu, Türk milletini koruma azminde olan bir ordudur. Bunu böyle kabul etmemiz lazım.” Bayrak, ihracat rakamlarından da bahsederek, bu ay en çok ihracat artışı yapan sektörler arasında birinci sektör olduklarını, ihracatlarını yüzde 176 “BAZEN ÇOK RENK KATIYORSUNUZ AMA BAZEN DE ÇOK FAZLA OLUYOR” Başaran Bayrak Halim Mete artırdıklarını ifade etti. İlk 6 ayda da 600 milyon civarında bir artışın olduğunu ve bunun da yüzde 76’ya tekabül ettiğini belirten Bayrak, bu ihracatın üçte ikisinin ikinci el gemilerin satışından kaynaklandığını, yeni gemi ihracatının 40-45 milyonlar civarında olduğunu ve bunun da Türk deniz ticaret filosunun eridiği anlamına geldiğini vurguladı. Bayrak, daha sonra TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete’ye hitaben ticari sicil kayıtları hakkında sorunları dile getirdi ve şunları söyledi: “Geçen ay bir şirket kurmak istedim. Ticaret sicile gittim. Odaya kayıt olmanız lazım, dediler. Genelde de insanlar atlıyorlar, gidiyorlar Ticaret Odası’na kayıt oluyorlar. Bence ticaret sicilin, Ticaret Odası’nın içinden alınması lazım. Oraya memurları koyuyorlar, gelene Ticaret Odası’na kayıt olma zorunluluğu getiriyorlar. Bir kere kayıt olduktan sonra da artık otomatiğe bağlanıyor. Bizim İstanbul’da 5000 Ticaret Odası üyemiz var. Buna ne gerek var? Üyelik ücreti 500 TL. Geçen seçimden önce de aynen bahsetmiştim. Bu konuya bir çözüm üretilmesi lazım. Biz Deniz Ticaret Odası mensuplarıyız. Bizim ticaret sicilimiz orada tutulabilir ama Ticaret Odası mensubu olmak durumunda değiliz. Ya da bize komite versinler, orada grup kuralım. Ona da izin verilmiyor. Ben denizcilerle ilgili bir grup olmadığını biliyorum. Ama iki odaya üye olmamız gerekmiyor. Tersaneciler olarak Sanayi Odası’na üye oluyoruz zaten. Ama biz denizciler Deniz Ticaret Odası mensubuysak Ticaret Odası’na herhangi bir aidat ödeme gerekliliği yoktur. Bu konunun düzeltilmesi lazım”. Başaran Bayrak’ın sözleri üzerine kürsüye gelen TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Konunun yıllardır maalesef çözemedikleri bir konu olduğunu dile getiren Mete, şu açıklamayı yaptı: “Ticaret sicil müdürlükleri her ilde sadece o ildeki ticaret odasına, varsa ticaret sanayi odasına veriliyor. Bizde de İstanbul Ticaret Odası tarafından tutuluyor. İstanbul Ticaret Odası, biz denizciler müracaat ettiğimiz zaman içinde ticaret kelimesine bakarak ve de biraz zorlayarak, bizimkiler hiç ilgilenmediği için maalesef bizi oraya kaydediyorlar. Hatta bazı firmalarımızı sadece üç yere değil, dört yere kaydediyorlar. Kanun maalesef biraz aksak. Dün de bu konuda Ticaret Odası başkanıyla biraz konuştuk. Oraya gittiğinizde diyelim ki; gemiyle ilgili bir şirket kuruyorsanız, benim şirketimin ticaret odasıyla hiç ilgisi yok deyip itiraz ederseniz onu sadece buraya kaydediyorlar. Ama yüzde 95 kimse itiraz etmiyor. Çünkü orada kaydediyor, sonra buraya kaydediyor. Fazla para mı veriyorsunuz, hayır. Yarıya bölünüyor. Yani Deniz Ticaret Odası’nın alacağı para, Ticaret Odası ile ikiye bölünüyor. Bizim paraları alıyorlar. Sadece burada değil, Türkiye’nin değişik illerinde de böyle oluyor. Bizim 8 bin üyemiz var. İkincisi orada üyeler olarak hepiniz oy kullanmaya gidiyorsunuz. Gidiyoruz bir grup olarak kamyoncularla bir aradayız. Hiç istemediğim biri vardı karşımda. Ona oy vereyim mi vermeyeyim mi tartışmasını yaptım. Tek listeydi mecburen verdim. Yani orada denizciler örgütlenip, kendi adaylarımızı çıkartabilirsek Deniz Ticaret Odası üyeleri olarak oradaki birkaç komiteye tesirli olabiliriz. Bunları ben biliyorum. Ama her seferinde bir yerlere dağılıyoruz. Nasılsa bizim odamız burası diye orayı kontrol etmiyoruz.” DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Konuşmaların ardından kapanış konuşmasını yapan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, toplantıda iletilen sorunlarla ve yapılan yorumlarla ilgili şunları söyledi: - Tunç Bey herhalde çıktı. Sağolsun renk kattı gitti. Söyleyeceklerimi duyamayacak, o nedenle Tunç Beyi bir dahaki meclise bırakalım. Haklı olduğu bazı konular var. - Saim Kaptan: Yönetmelik konusunda çalışıyoruz zaten. İnşallah onu bir şekle kavuşturacağız. Bugün de yönetimle konuştuk. Farklı düşünceler var. Bazen oluyor böyle ama elimizden gelenin inşallah doğrusunu ve en iyisini yapacağız. Metin Kalkavan Abbas Kolçalar’ın Kabotaj Bayramı ve 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü hakkındaki eleştirilerine yanıt verdi. Kalkavan şunları söyledi: - Bazen hakikaten ya biz yanlış anlıyoruz ya da farklı oluyor. Meclisimizde devamlı konuşan beş kişi vardır. Abbas Bey, onlardan bir tanesi olarak konuştu. Tabii bayram farklı bir kavram. O günkü şartlarda ulu önderimiz Atatürk’ün o günkü yapmış olduğu olayı hakikaten anlamamak, onun Türk denizciliğine sağlamış olduğu avantajı, katkıyı anlamamak, bunu sadece içerideki belli ihalelerde, belli şartlarda, kanunda öyle veya böyle sizin düşüncenize göre aykırı olmuş işlemler yüzünden bir bayramı yok saymak… Bu düşünceyi anlamak mümkün değil. Türk insanın almış olduğu kaptan ehliyeti sülalelerimize ait verilmiyor. Türk insanına liman kaptanlığı ehliyeti bile verilmediği bir dönemden kalkıp gelip, Kabotaj Kanunu’nu 26 Nisan 1926’da kabul etmek çok önemli. Bunun ülkeye neler kattığını göz ardı edip, sadece günlük olaylara indirgemek bazen üzüyor. Biz elbirliğiyle bunu nasıl büyütürüz, bu coşkuya insanları nasıl katarız diye düşünüyoruz. Bizimki gibi kaç tane özel bayram var. Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’nı Atatürk hediye etmiş. Kanunu çıkarmış ve bayram haline gelmiş. Bunu sadece iki tane tekneye verilmiş özel izinle delindi diye kutlamıyorum, yok sayıyorum demeyi kabul etmemiz söz konusu değil. - Daha da kötüsü herhangi bir siyasi 17 meclis MECLİS meclis Metin Kalkavan düşüncede olabilirsiniz. Farklı da düşünebilirsiniz. Bu bir mozaiktir, zenginliktir. Ama belayı görmezden gelmek ve hele hele inşallah yanlış anlamışımdır, bunun müsebbibi olarak Sayın Cumhurbaşkanımızı göstermek... Bunun kabul edilebilir bir tarafı olamaz. Hayatın pahasına bu mücadeleyi vereceksin, ölümden yarım saatle kurtulacaksın. 40 yıllık FETÖ Terör Örgütü, birkaç kişiyle kurulacak bir örgüt değil ki. Eğer bu tehlikeyi hala algılayamadıysak, burada büyük haksızlık var. İstediğiniz tarafa oy verebilirsiniz. Farklı bir şekilde de düşünebilirsiniz. Ama bugün bu ülkenin uğraşmış olduğu en büyük tehlikeye karşı, cumhuriyet tarihinden sonraki en büyük tehlikeye karşı, parçalanmanın kenarından dönen bir ülkeyi hayatı pahasına savunan insanlara bunu yapmak düşüncesini kabul etmemiz söz konusu değil. Nasıl bir düşüncedir. Nasıl kızarsınız ki, nasıl nefret edersiniz ki? Nasıl buraya kadar getirirsiniz bu olayı ve bu kürsüden konuşursunuz. Sizin vazifeniz bu değil ki. Biz bir kurumuz, Deniz Ticaret Odasıyız. Bizim kurumumuzun altında böyle bir şeyin, şu atmosferde söylenmesi bu belayı görmemek gibi bir şey. Böyle bir şeyi nasıl yaparsınız? Bu bela öyle böyle bir şey değil. Bırakın hangi tarafı, hangi partiyi tuttuğunuzu, bu apayrı bir şey. Bunun kişilerle alakası yok, bunu hala görmüyor muyuz? Karşı fikirde olsanız da, bugün için tek bir sebebiniz olsa da bu sebepten desteklenmesi lazım bu insanın. Sadece bu sebepten bu belaya karşı mücadeleden... Ve yalnız başına 18 mücadele ediyor. Kaç kişi var yanında? Bunu hakikaten anlamam mümkün değil. Bazen çok renk katıyorsunuz ama bazen de çok fazla oluyor. Kusura bakmayın. Bu siyasetçilik değil. Bu parti tutmak da değil. Devlet tarafındayız. Hepimiz biriz. Eğer darbe başarılı olsaydı sen bugün hangi ticaretini yapabilecektin? Hangi tarafta olacaktın? Ya hep beraber hapiste olacaktık, ya farklı bir yerde olacaktık. Türkiye Kurtuluş Savaşı’ndan beri ilk kez bu kadar iyi refleks göstermiş, bu gösterilen millet refleksini bu kadar küçümsemeyi kabul etmiyorum. Burada artık parti yoktur. Burada artık kişisel bir şey de yoktur. “SEÇİM OLMADAN BAŞKAN OLMANIN HİÇBİR KEYFİ YOK” Metin Kalkavan, Salih Zeki Çakır’ın seçim dönemine girilmesi ile ilgili yaptığı konuşmaya da yanıt verdi. Kalkavan, 15 Temmuz gündemi nedeniyle seçim konuşması yapma düşüncesinde olmadığını dile getirerek “Bugün, o gün değil. Daha önümüzde bir sürü meclis toplantısı var. Konuşuruz, tartışırız. Basın bildirisini kasıtlı yavaş okudum ki, normalde televizyonlarda dinlediğinizde içeriğin çoğunu anlamıyorsunuz. Nasıl olsa geldi geçti. Ama içinde çok büyük anlam ifade eden, çok büyük düşünceler vardı. Ve bugüne geldiğimizde unutmamak lazım” dedi. Kalkavan daha sonra şunları söyledi: “Salih Kaptanın dediği gibi farklı da düşünebilirsiniz. Farklı görebilirsiniz. Görüşlere saygılıyız. Yarışmak bir erdemdir. Adam gibi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 yarışmak da büyüklüktür. Bunu yapalım, kabul. Seçim mi? Bu da kabul... Ama ben Salih Kaptan aday mıdır, değil midir konuşmasından onu da anlamadım. Yani şimdi istifa ettiğine göre aday… Ama açık söylemediğine göre hayır… Benim de aklım karıştı. Herhalde arkadaşların da aklı karıştı. Keşke aday olsa, güzel güzel yarışsak. Herhalde bir dahaki meclis toplantısında söyleyecek. Ağustos ayına sakladı. Ama şunu söyleyeyim: Bakın hiç keyifli değil. Seçim olmadan, başkan olmanın hiçbir keyfi yok. Gelsin rakipler; bu hem fırsattır, hem eksikliklerimizi görürüz, hem de daha iyisini yapmaya çalışırız. 9 Mayıs seçiminin bize ciddi katkısı olmuştur. Yapılan eleştirilerden pay almışızdır. Daha iyisini yapmışızdır. Bugün de herkes gelsin. Sağ olsun başkan da izin verdi. Kameralarda canlı yayınla binlerce insan da izlesin. Ne nedir bakalım. Ama bir tek şey yok: Kavga yok, belden aşağı çalışmak yok… Metin Kalkavan konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Gerçekten bazen bende mi hata var diye, hani Abbas Bey’in ki gibi düşünceler var, acaba bende mi bir şey var diye bakıyorum. Vatan mevzubahisse gerisi teferruat diyorsun ve vurup geçiyorsun. O nedenle ben seçim konusundaki konuşma hakkımı bir sonraki meclise saklayacağım. Orada çok daha keyifli, çok güzel, neler yapıldı, neler yapılıyor anlatırız. Eleştirileri de her zaman bekliyoruz. Ama dediğim gibi ben anlamadım. İnşallah Salih Kaptan o gün söyleyecek bize, ben adayım veya değilim diye. Ama benim yönetimimden de çağırdı. Bilmiyorum kim katılır. Bir kişi mi, iki kişi mi onu bilmiyorum. Yalnız biz çok keyifli olarak, takım olarak yola devam ediyoruz. Çok kararlı olarak devam ediyoruz. Seçim konuşması hakkımı Ağustos meclisinde kullanacağım. Genelde sorulan bir sorunun cevabını da o gün alacaksınız. O açıdan çok keyifli günler yaşayacağız. Bunlar bir tarafa, 15 Temmuz’da lütfen bulunduğunuz herhangi bir yerden, nerede olursanız olun, etkinliklere katılmaya çalışın. Ülkeye sahip çıkmaya çalışın. Bana ne, ne gerek var demeyin, çok önemli.” DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 19 meclis MECLİS FAALİYET RAPORU FAALİYET RAPORU FAALİYET RAPORU İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın 13 TemmuzAğustos 2017 tarihleri arasında yapılan faaliyetlerini DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan sundu. ROBERT HILL FICS, İMEAK DTO’YU ZİYARET ETTİ Insitute Of Chartered Shipbrokers’ın (ICS) Üye İlişkileri Başkanı Robert Hill Fics 11 Temmuz 2017 tarihinde Odamızı ziyaret etti. Görüşmeye Gemi Brokerleri Derneği Başkanı Şinasi Onur ve Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Ertan da katıldı. Ziyarette ICS ile odamız arasında yapılabilecek ortak çalışmaların neler olabileceği görüşülerek, yeni üye kazanımlarının sağlanması, Piri Reis Üniversitesi’nde verilen derslerin incelenerek ICS sınavlarından bu dersleri alanlara muafiyet verilebilmesi gündeme geldi. Görüşmelerde ayrıca Deniz Ticaret Odası, Piri Reis Üniversitesi ve Gemi Brokerleri Derneği ile işbirliği içinde hareket ederek Türk brokerlerinin ICS’e katılımının artırılması ve Türk denizciliğinin uluslararası arenada bir adım daha öteye götürülerek ICS üyeliği olan Türk brokerlerinin sayısının artırılması hedeflendi. 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ İÇİN ORTAK BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle, ülke genelinde eşzamanlı “Gücümüz Milli İrade, Hedef Büyük Türkiye” başlıklı ortak açıklamanın İstanbul ayağı 13 Temmuz 2017 tarihinde İŞKUR merkezinde gerçekleştirildi. Ortak açıklamaya TOBB’a bağlı ticaret ve sanayi odaları ile 20 Metin Kalkavan Ticaret Borsası Meclis ve Yönetim Kurulu başkanları da katıldı. Toplantıya İMEAK DTO adına Metin Kalkavan katıldı. BAYRAM KUTLAMALARININ FESTİVALE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ İÇİN TOPLANTI YAPILDI Bundan sonraki yıllarda, 1 Temmuz Kabotaj ve Denizcilik Bayramı’nın, İstanbul’da bir festivale dönüştürülerek kutlanması amacıyla İstanbul Valisi Vasip Şahin başkanlığında ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan’ın iştirakiyle 19 Temmuz 2017 tarihinde Odamızda bir toplantı düzenledi. Kurulacak olan bir komite vasıtasıyla çalışmaların sürdürülmesi kararlaştırıldı. YUNANİSTAN İLE TURİZM SORUNLARI KONULU ÇALIŞTAY DÜZENLENDİ DTO Bodrum Şubesi’nin ev sahipliğinde Azka Otel’de 22 Temmuz 2017 tarihinde İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın başkanlığında, Yunanistan ile turizm sorunları konulu bir çalıştay düzenlendi. Çalıştaya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete, UDHB Deniz Ticareti Genel Müdürü Durmuş DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Ünüvar, UDHB Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü Eğitim ve Belgelendirme Dairesi Başkanı Cem Erdem, İMEAK DTO Yönetim Kurulu Üyeleri, Şube Başkanları, İzmir, Bodrum, Marmaris Liman Başkanları ile Bodrum, Marmaris ve Fethiye Şubesi üyeleri katıldı. Toplantıda, Yunanistan egemenliği altındaki adalarda yabancı bayraklı teknelerin Yunanistan tarafından çıkarılan talimatnameden kaynaklı sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra, tutulan gemilerin, tutulma sebepleri, teknelerin istisnaya tutulması ve Türk gulet’lerinin tescillenmesi konuları ve çözüm önerileri üyeler tarafından getirildi. TOBB MÜŞTEREK TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ TOBB Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi, TOBB Ticaret Odaları Konseyi, TOBB Sanayi Odaları Konseyi, TOBB Deniz Ticaret Odaları Konseyi ve TOBB Ticaret Borsaları Konseyi’nin müşterek toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi ile konsey başkanlarının katılımlarıyla 25 Temmuz 2017 tarihinde TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi. GÜNDEM 15 TEMMUZ: DEMOKRASİ DESTANI Arşivlere “İhanetin Tarihi” olarak geçen 15 Temmuz 2016’nın sene-i devriyesinde, vatan toprakları uğruna gözlerini bile kırpmadan destan yazarak şehit olan 246 vatandaşımız ve Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin onurlu neferleri tüm yurtta saygı ve rahmetle yâd edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meydanlarda darbecilere karşı cesaretle direnirken, milletvekillerimiz de Meclis’te toplandılar. O gece milletvekillerimiz Genel Kurulu açık tutarak, darbecilere meydan okudu. Kürsüden tüm Türkiye’nin ve dünyanın gözü önünde darbecilere ‘başaramayacaksınız’ diye haykıran milletvekillerimiz, halkımızın namuslarına emanet ettiği, özgürlüğümüzün ve demokrasimizin sembolü Meclisimize sahip çıktı” dedi. İstanbul ve tüm yurtta, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla anma programları düzenlenirken, bazı bölgelerde ise vatandaşlar demokrasi nöbeti tuttu. ÖZGÜRLÜĞÜN VE DEMOKRASİNİN SEMBOLÜ MECLİSE SAHİP ÇIKILDI 15 Temmuz tarihinin “Demokrasi ve Millî Birlik Günü” olarak kabul edilmesinin ardından, Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk olarak ülkemizin başkenti Ankara’da özel gündemle toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’na katıldı. TBMM’deki Demokrasi ve Millî Birlik Günü Anma Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz 22 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 BU FEDAKÂRLIKLAR KARŞILIĞINDA ELDE ETTİĞİMİZ İSTİKLALİMİZE VE İSTİKBALİMİZE DEĞER BİÇEMEYİZ Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin birinci yıl dönümünde, darbenin başladığı yer olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Anadolu yakasındaki girişinde başlayan tören alanına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Nakkaştepe’den yürüyerek geldi. Büyük bir kalabalıkla gerçekleşen törende 15 Temmuz şehitleri için Kur’an-ı Kerim okundu ve İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz tarafından dua edildi. 15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin okunup her biri için saygı ışıklarının yakıldığı törende Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin Başbakan Binali Yıldırım yıl dönümünde vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı. 15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin saldırılarında 250 kahramanın toprağa verildiğini, 2 bin 193 kişinin gazilikle müşerref olduğunu; ancak bunun karşılığında Türkiye’nin geleceğinin kazanıldığını, kalbini ve gözünü DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Türkiye’ye yöneltmiş milyonların umudunun yaşatıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ödediğimiz bedel ağır, anaların, babaların, eşlerin, kardeşlerin, evlatların gözyaşlarına, yürek yangınlarına değer biçmek asla mümkün değildir. Ama bu fedakârlıkların karşılığında elde ettiğimiz istiklalimize ve istikbalimize de değer biçemeyiz” dedi. 23 GÜNDEM Engin Yeşil, Edirne’de TZOB Temsilcisi Hüseyin Darcan, Erzurum’da TESK Temsilcisi Rasim Fırat, İstanbul’da Türk-İş Temsilcisi Adnan Uyar, İzmir’de Kamu-Sen Temsilcisi Ahmet Doğruyol, Trabzon’da Memur-Sen’den Mehmet Kara STK’lar adına bağlantı sağladı. 13 Temmuz 2017 Perşembe günü 81 ilde eş zamanlı gerçekleşen basın toplantısının İstanbul ayağına, denizcilik sektöründeki sivil toplum kuruluşlarını temsilen İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan katılım sağladı. üzerinden bir yıl geçmeden ekonomide yüzde 5’lik büyümeyi yakaladık. İstihdam rekorları kırdık. Bu yılın ilk altı ayında tam 1 milyon 200 bin insanımıza yeni istihdam sağladık. İhracatımızı rekor düzeyde arttırmaya başladık. Yabancı yatırımcıların güvenini yeniden kazandık. Çok açık ifade ediyoruz ki, Türkiye dünyanın en zor stres testinden başarı ile çıkmıştır. Emin olun bizim son bir yılda yaşadıklarımızı başka bir ülke yaşasaydı bir daha ayağa kalkamazdı. Ama biz dimdik ayaktayız. Böyle bir coğrafyada, en zor koşullar altında hiç kimsenin yapamayacağını yaptık. Ama rehavete kapılmayacağız. Yapacak daha çok işimiz, büyük hedeflerimiz var. 81 İLDE EŞ ZAMANLI DÜZENLENEN BASIN TOPLANTISININ TAM METNİ: “15 TEMMUZ’U ASLA UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ! GÜCÜMÜZ MİLLİ İRADE, HEDEF BÜYÜK TÜRKİYE” Değerli Basın Mensupları, Türkiye’nin sivil toplumunu temsil eden; Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Türkiye kanadı olan; • Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), VATAN NAMUSUMUZDUR, ŞEREFİMİZDİR, ONURUMUZDUR Başbakan Binali Yıldırım da, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni’nde konuştu. Bütün şehitlerin mekânlarının cennet, ruhlarının şad olmasını dileyen Yıldırım, “Sayın Cumhurbaşkanım, sevgili İstanbullular bizler alelade bir toprak parçası üzerinde yaşamıyoruz. Bu topraklar farklı, bu topraklar mübarek, bu topraklar 80 milyonun canının bir parçası vatanıdır, vatanımızdır. Bu toprakların her karışı bin yıl boyunca aziz şehitlerimizin kanıyla sulanmıştır. Bu vatan topraklarının her bir karışında kahramanlık destanları vardır. Vatan namusumuzdur, şerefimizdir, onurumuzdur. Ecdat, bu vatan toprağını çiğnetmemiştir. 15 Temmuz’da aziz milletimiz, cumhurbaşkanımız, başkomutanımızın liderliğinde meydanlara inmiş, bu gözü dönmüş hainlere dersini vermişken, darbecilere darbeyi vurmuştur. Bugün de, yarın da göğsümüz siper olacak, bu mübarek toprakları hiçbir hain çiğneyemeyecek. Buradan açık bir şekilde ifade ediyorum. Bize yaşattıkları acılardan, hiçbir şey elde edemeyecekler. Bugün oynadıkları tiyatrolar, bize yaşattıkları acıdan daha acı bir sonla bitecek. Kendi karanlıklarında yok olup gidecek, kendi bataklıklarında kuruyacak, ellerindeki 24 • Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), • Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), • HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), • Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), kanda boğulacaklardır” ifadelerini kullandı. STK’LAR 15 TEMMUZ İÇİN TEK SES OLDU Türkiye - AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Türkiye kanadını oluşturan sivil toplum kuruluşları (STK); Türk-İş, TESK, Memur-Sen, Hak-İş, TZOB, TİSK, Türkiye Kamu-Sen ve TOBB 15 Temmuz’un yıldönümünde 81 ilde eş zamanlı olarak ortak bir açıklama yaptı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, 7 STK Başkanı ile birlikte ortak açıklamayı okudu. 7 ilden de (Adana, Diyarbakır, Erzurum, Edirne, İstanbul, İzmir, Trabzon) Ankara’daki basın toplantısına canlı bağlantı yapıldı. Adana’da Hakİş Temsilcisi Abdurrahman Yüce, Diyarbakır’da Ticaret Borsası Başkanı DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 • Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), • Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye KAMU-SEN), • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) olarak buradayız. Bu masada oturan demokrasi sevdalısı kurumlar olarak, bu ortak açıklamayı 81 ilde aynı anda yapıyoruz. Tarihimizin en zor günlerinden biri olan 15 Temmuz’un yıldönümüne giriyoruz. İki hafta boyunca, farklı etkinliklerle, hazırladığımız afişlerle ülkemizin tamamında 15 Temmuz ruhunu canlı tutacağız. 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız. 15 Temmuz’un Türkiye için bir milat olduğuna inanıyoruz. Çünkü bu alçak saldırı, darbenin ötesinde bir işgal girişimiydi. 15 Temmuz, İstiklal Harbi’nden bu yana ülkemizin karşılaştığı en büyük tehlikeydi. O gece Fethullahçı terör örgütü, “devleti” ele geçirmeye, milleti tahakküm altına almaya kalkıştı. Darbe girişiminin asıl amacı; ülkemizi tarihimizde görülmemiş bir kaosa sürüklemek, kardeş kavgası başlatmak ve Türkiye’yi iç savaşortamına sokmaktı. Darbe teşebbüsünün nihai amacı; Türkiye Cumhuriyetini bir daha ayağa kalkamayacak duruma düşürmekti. Allah’a şükürler olsun Milletimiz, cesareti ve feraseti ile bu belayı, bu fitneyi durdurdu. Milletimiz demokrasimize ve özgürlüğümüze kasteden bu saldırı karşısında dik durdu, canı pahasına değerlerini savundu. Bu masadaki kuruluşlarının tamamı da, ilk andan itibaren, devletimizin ve milletimizin yanında yer aldı. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Gazi Meclisimiz, Başbakanımız, siyasi partilerimiz, milletimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve medyamızın kararlı duruşuyla bir destan yazdık. Haince planlanmış darbe girişimini savuşturan milletimizin önünde saygıyla eğiliyoruz. 15 Temmuz’da Türkiye, en zor demokrasi sınavını büyük başarıyla vermiştir. Demokrasimizin, hiçbir kaba kuvvete teslim olmayacak kadar güçlü olduğunu herkese gösterdik. Milletimiz darbeye karşı durarak şunu açık şekilde ilan etmiştir. “Türkiye Cumhuriyeti devletini Milletin iradesi dışında hiçbir güç yönetemez.” Bu, dünyaya örnek olacak bir tavırdır. Elbette bunun için büyük bir bedel ödedik. Darbe girişimine karşı verdiğimiz bu mücadelede, 250 vatandaşımız şehit oldu. 2301 vatandaşımız gazi oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimizi şükranla anıyoruz. Milletimiz onları daima minnetle ve rahmetle anacaktır. Dünyada çok az millet bu bedeli ödeyebilir. Siyasi görüşü fark etmeksizin Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan 15 Temmuz ruhu demokrasinin sigortasıdır. Bir daha böyle hain girişimlerin yaşanmaması için FETÖ ile mücadele her alanda etkin ve kararlı şekilde sürdürülmelidir. Yargı kurumları, darbecilere ve onların destekçilerine hak ettikleri en ağır cezayı vermeli, milletimizin vicdanını rahatlatmalıdır. Değerli basın mensupları, En az 15 Temmuz kadar, darbe girişiminden sonrası da, ülkemiz açısından zorlu bir süreç oldu. Darbe girişimi sonrası toplum büyük bir travma yaşadı. FETÖ, yalan haberlerle yurt dışında ülkemiz aleyhine karalama kampanyaları yürüttü. Ekonomimiz de bu saldırıdan olumsuz etkilendi. Allah’a şükür, birlik ve beraberliğimiz sayesinde bunların hepsini de kısa sürede atlattık. Hükümetimizin bizlerle istişare içinde aldığı önlem ve yaptığı reformlarla hızla toparlandık. Daha darbe girişiminin DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 15 TEMMUZ SONRASI TOPARLANMA SÜRECİNİ TAMAMLADIK Şimdi yeni bir atılım sürecini başlatmamız gerekiyor. Ayağımızdaki prangayı çözdük, şimdi koşma zamanı. Büyümede, istihdamda, ihracatta yeni rekorlar kırmalıyız. Vatandaşlarımızın refah seviyesini daha da arttırmalı, demokratik kazanımlarımızı güçlendirerek ileriye taşımalıyız. Bütün bunlar için ortak akılla ve istişare içinde, yeni bir reform süreci başlatmalıyız. Buradan yurt dışındaki dostlarımıza da sesleniyoruz. Aldığı yaraları saran milletimiz, bu büyük demokrasi sınavının birinci yılında bütün dostlarını yanında görmeyi arzulamaktadır. Dostlarımızı iftira kampanyalarına değil, gerçeklere kulak vermeye, buna göre tavır almaya davet ediyoruz. FETÖ ile mücadelede dost ve müttefik devletlerin de desteklerini bekliyoruz. Kaynağı ne olursa olsun darbe ve terör bir insanlık suçudur. Ancak birlikte çalışırsak daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz. Bizler ülkemiz ve milletimiz için şimdi daha büyük bir azimle çalışacak ve Türkiye’yi büyük hedeflerine taşıyacağız. Üzerine basarak bir kez daha ifade ediyoruz: Türkiye’nin sivil toplumu olarak, 15 Temmuz’u asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Ülkemizin geleceğini inşa ederken yaşadıklarımızdan aldığımız dersler bize ışık olacak. Biz bu ülkenin geleceğinden umutluyuz. Gücümüz milli irade, hedefimiz büyük Türkiye. Hepinizi saygıyla selamlıyoruz. 25 haberler...haberler... haberler...haberler... ODADAN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI BAKAN AHMET ARSLAN’IN ACI GÜNÜ Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın, rahatsızlığı nedeniyle bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat eden kardeşi Okan Arslan, son yolculuğuna uğurlandı. Merhum Okan Arslan için 21 Temmuz 2017 Cuma günü ikindi vakti Marmara İlahiyat Camisi’nde düzenlenen cenaze töreni öncesi UDH Bakanı Ahmet Arslan, taziyeleri kabul etti. Cenaze törenine; Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ, Mehmet Şimşek, Fikri Işık, Recep Akdağ, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka başta olmak üzere UDHB bürokratları, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkan Yardımcısı Halim Mete, İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu başta olmak üzere DTO Yönetim Kurulu Üyeleri, denizcilik sektöründeki STK Başkanları ve üyeleri, denizcilik sektörünün önde gelen temsilcileri, siyasetçiler, Arslan’ın ailesi ve yakınları katıldı. Cenaze namazının ardından Başbakan Yıldırım, Bakan Arslan ile birlikte Okan Arslan’ın tabutuna omuz verdi. Arslan’ın cenazesi, defnedilmek üzere Kartal Merkez Mezarlığı’na uğurlandı. Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum Okan Arslan’a Allah’tan rahmet, başta Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan olmak üzere ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. 26 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 KALKAVAN AİLESİNİN ACI GÜNÜ Merhum Ziya Kalkavan’ın kardeşi Halis Kalkavan’ın muhterem eşi, Taylan, Hakan, Gökhan, Oğuzhan Kalkavan’ın anneleri, Sefer Kalkavan, Metin Kalkavan, Nevzat Kalkavan ve Mehmet Kalkavan’ın yengeleri Meziyet Kalkavan vefat etti. Merhume Meziyet Kalkavan’ın cenazesi 1 Temmuz 2017 Cumartesi günü Fatih Camisi’nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Aile Mezarlığı’na defnedildi. Deniz Ticareti Dergisi olarak merhume Meziyet Kalkavan’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. OSMAN KARAVELİOĞLU VEFAT ETTİ İMEAK DTO Üyesi İlhan Karavelioğlu’nun yeğeni Osman Karavelioğlu vefat etti. İMEAK DTO İlhan Karavelioğlu’nun yeğeni merhum Osman Karavelioğlu 11 Temmuz 2017 Salı günü Erenköy Galip Paşa Camisi’nde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından defnedildi. Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum Osman Karavelioğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. TOLGA TOMBA’NIN ACI GÜNÜ İMEAK DTO Meslek Komitesi Eski Üyesi Tolga Tomba’nın babası Hamit Tomba vefat etti. İMEAK DTO Meslek Komitesi Eski Üyesi Tolga Tomba’nın babası merhum Hamit Tomba’nın cenazesi 16 Temmuz 2017 Pazar günü Eyüp Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Eyüp Aile Mezarlığı’na defnedildi. Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum Hamit Tomba’ya Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. AHMET İHSAN KALKAVAN VEFAT ETTİ İMEAK DTO Samsun Temsilcisi, 24. Dönem CHP Samsun Milletvekili Ahmet İhsan Kalkavan iki senedir yaşadığı rahatsızlık sonucu vefat etti. İMEAK DTO Samsun Temsilcisi, 24. Dönem CHP Samsun Milletvekili, Kalkavan ailesinin değerli temsilcilerinden merhum Ahmet İhsan Kalkavan’ın cenazesi 24 Temmuz 2017 Pazartesi günü Samsun Büyük Camisi’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından asri aile mezarlığına defnedildi. Deniz Ticareti Dergisi olarak merhum Ahmet İhsan Kalkavan’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve denizcilik camiasına başsağlığı dileriz. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 27 haberler...haberler... haberler...haberler... ODADAN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... T/S PİRİ REİS ÜÇÜNCÜ KEZ SEFERDE Piri Reis Üniversitesi’nin eğitim ve staj gemisi T/S Piri Reis Üniversitesi, 30 Haziran 2017 Cuma akşamı 3. seferini yapmak üzere denize açıldı. Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik eğitimine katkı sağlamak amacıyla bünyesine kattığı gemide geleceğin kaptan ve başmühendis adayları STCW eğitimi kapsamında zorunlu olan açık deniz stajını tamamlayacak ve öğrenciler okul gemisi projesi ile alanında uzman denizci eğiticiler ile birlikte uygulamalı eğitim fırsatını yakalayacaklar. Tuzla sahilindeki modern yerleşkesine taşınarak öğrencilerine deniz kenarında eğitim imkânı sunan Piri Reis Üniversitesi, şimdi de engin denizlere açılma içgüdüsü ile bünyesine kattığı T/S Piri Reis Üniversitesi gemisiyle üçüncü seferine çıktı. Eğitimler için Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nden 132 ve Denizcilik Meslek Yüksekokulundan 32 öğrencinin yanısıra Türkiye’deki denizcilik alanında eğitim veren denizcilik okullarından 16 ve 7 yabancı öğrenci olmak üzere toplam 192 öğrenci gemide yer alıyor. Öğrencilere gemi mürettebatı hariç 25 öğretim görevlisi de eşlik ediyor. Zeytinburnu Zeyport limanından kalkan T/S Piri Reis Üniversitesi, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla Sarayburnu’nda yapılacak olan törenlere eşlik etti. T/S Piri Reis Üniversitesi, ilk ay Marmara, Ege limanlarına (Gölcük, Gemlik, Bandırma, Avşa, Bozcaada, İzmir, Kuşadası, Bodrum, Çeşme, Çanakkale, Tekirdağ), ikinci ay Karadeniz limanlarına (Batum, Samsun, Trabzon, Rize, Giresun, Ordu, İnebolu, Amasra, Zonguldak, Sinop, Ereğli,) uğrayacak. Staj seyrinin toplam süresi ise 2 ay olarak belirlendi. PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM GEMİSİ, KOS ADASI’NIN YARDIMINA KOŞTU T/S SAMSUN GEMİSİ DTO MARMARİS ŞUBESİ’NCE AĞIRLANDI Türk Deniz Eğitim Vakfı bünyesinde Tüdev Eğitim ve İşletmesi’ne ait T/S Samsun isimli eğitim gemisi Marmaris Limanı’na geldi. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyette bulunan üniversite ve meslek yüksekokullarının denizcilik bölümlerinde eğitim gören 240 öğrencisi 20 Temmuz Perşembe günü Marmaris Limanı’na gelen T/S Samsun gemisinin 24 Temmuz Pazartesi gününe kadar Marmaris’te kalacağı öğrenildi. Gemiyi Marmaris’te ağırlayan İMEAK Deniz Ticaret Odası Marmaris Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Mengi ve Şube Müdürü Çağla Akkuş, T/S Samsun gemisi kaptanı Ufuk Tuncer, Eğitim Gemisi Koordinatörü Tuğfan Şahin ve İsa Yamak ile öğrenciler Fatma Nur Aydaş ve Çağatay Çıracı Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, Marmaris Liman Başkanı Burak Okcu ve Marmaris Sahil Güvenlik Grup Komutanı Oğuz Bakev’i makamlarında ziyaret ederek eğitim gemileri hakkında bilgi verdiler. T/S Samsun isimli eğitim gemisi Marmaris Limanı ziyaretinde Marmaris protokolünü ağırladı. Gemiyi limanda ziyaret eden Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral Levent Kerim Uça, Aksaz Deniz Üs Komutanlığı Kurmay Başkanı Dz. Alb. Ertan Engerek, Jandarma Komutanı J. Bnb. Mustafa Çetinkaya, İMEAK Deniz Ticaret Odası Marmaris Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Mengi ve beraberindeki 30 kişilik heyet gemi kaptanından brifing aldı. Heyet daha sonra öğrenciler ile birlikte gemide yemek yedi. Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik eğitiminde kullandığı Piri Reis Üniversitesi gemisi, Gökova Körfezi’nde meydana gelen depremin ardından Kos Adası’na yardıma koştu. Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik eğitiminde kullandığı “Piri Reis Üniversitesi” gemisi, 21 Temmuz gecesi Gökova Körfezi’nde meydana gelen depremin ardından planlı rotasını değiştirerek yardım amacıyla İstanköy Adası’na gitti. Açıkdeniz eğitim periyotu kapsamında Bodrum Limanı’nda demirli bulunan gemi, Gökova Körfezi’nde meydana gelen depremin ardından planlı rotasını değiştirerek depremzedelere yardım amacıyla İstanköy Adası’na doğru yola çıktı. Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan’ın talimatıyla Bodrum’dan planlı rota İzmir yerine İstanköy Adası’na giden Piri Reis Üniversitesi Gemisi Kaptanı Ercan Taşkın, İstanköy Adası’na 1.5 deniz mili kadar yaklaşıldığında Yunan Liman yetkilileriyle ada halkına yardım etmek üzere iletişime geçti. Kapt. Ercan Taşkın, İstanköy yakınlarında Yunanistan yetkilileriyle yaptığı görüşmede depremden duyulan 28 DÜNYANIN TÜM DENİZCİLİK YAYINLARI PİRİ REİS’TE SERGİLENECEK İMEAK Deniz Ticaret Odası, 23-29 Ekim tarihleri arasında, bir ilki gerçekleştirerek, tüm dünya denizcilik yayınlarının sergileneceği bir organizasyon gerçekleştiriyor. üzüntüyü dile getirip ve her türlü yardıma hazır olduklarını belirtti. An itibariyle yardıma ihtiyaç kalmadığını belirten Yunanlı yetkililer bu davranıştan dolayı Piri Reis Üniversitesi’ne teşekkür ettiler. 2’si yabancı 189 Türk öğrenciyle 2 ay boyunca Marmara ve Ege’de daha sonra da Karadeniz ve yurt dışı limanlarını ziyaret edecek olan gemi, yapılan telsiz görüşmesi ardından İstanköy Adası’ndan ayrılarak İzmir’e doğru yola çıktı. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 İMEAK Deniz Ticaret Odası tarafından kurulan ve desteklenen Piri Reis Üniversitesi’nde düzenlenecek organizasyonla tüm dünyadan denizcilik yayınları sergilenecek. Serginin, Piri Reis Üniversitesi’nin denizcilik sektörünün kalbi konumundaki Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde bulunması sebebiyle bölgedeki yaklaşık 12 bin kişiye hitap etmesi öngörülüyor. Bölgede; Piri Reis Üniversitesi, İTÜ Denizcilik Fakültesi, Pendik Barbaros Hayrettin Paşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Piri Reis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, tersaneler ve yan sanayi kuruluşları yer alıyor. DTO, ilgili dernek, kurum ve kuruluşları, yayınlarının teknik kişilere, sektörün geleceği olan öğrencilere, öğretim üyelerine ve sektör çalışanlarına tanıtılması amacıyla sergide yer almaya davet etti. Sergide basılı yayınların yanı sıra dijital ortamdaki yayınlar da sergilenecek. Sergi kapsamında değişik etkinlikler düzenlenecek. Ayrıca Deniz Ticaret Odası’nın her ay web sitesinde kamuya açık olarak yayınladığı, bürokrat ve üyelerine yolladığı ek katalogda da katılımcıların tanıtımına yer verilecek. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 29 haberler...haberler... haberler...haberler... ŞUBELERİMİZDEN haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... SADUN BORO UNUTULMADI Büyük denizci Sadun Boro hayata veda edişinin ikinci yıl dönümünde İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi işbirliğinde 3-4 Haziran’da düzenlenen etkinliklerle anıldı. yapıldı. Heykel fikri, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Gündüz Nalbantoğlu tarafından gündeme getirilmişti. Ama şeklinin tespiti, deniz meslek kuruluşları ile belediyelerin de içinde olduğu bir kurulca kararlaştırılmış ve Boro’nun kızı Kısmet Deniz Polat’ın da onayı alınmıştı. Gökova’nın başlangıç noktası olan ve imara açılmaması için uğraş verdiğimiz Bodrum’un Kissebükü Koyu’na yerleştirilen Heykel, Sadun Boro’nun sadece dünya denizlerine değil, kendi koylarının tanınması ve korunmasını sağlayan güçlü kişiliğinin özelliklerini simgeliyor. Etkinliklerinin ilk gününde sanatçı Ufuk Boy tarafından yapılan “Gökova, Sadun Boro’yu Kucaklıyor” heykelinin açılışı Kissebükü’ndeki törene katılan 40’a yakın tekne, aynı gün akşamı Gökova’ya açılarak, Okluk istikametinde dümen tuttular. Etkinlikler ikinci gün de Sadun Boro tarafından Okluk Koyuna yaptırılan Deniz Kızı heykelinin denizciler tarafından selamlanması ile sona erdi. Çok sayıda denizci ve çevrecinin katıldığı etkinliğe, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, Bodrum Sahil Güvenlik Karakol Komutanı Binbaşı Süleyman Ercan, Muğla Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Ali Zağlı, Bodrum Liman Başkanı Türker Kutlu, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Meclis Başkanı Hayri Rüştü Tezcan ve Yönetim Kurulu Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, Bodrum Deniz Limanı Şube Müdürü Raşit Özkan, Muğla Büyükşehir Belediyesi Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürü Emre Tümer, Bodrum Denizciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa DEMİRÖZ, Bodrum Belediyesi yetkilileri ve Sadun Boro’nun kızı Kısmet Deniz Polat, Cumhurbaşkanlığı’nın emekli Turizm ve Çevre Başdanışmanı Can Pulak katıldı. (DTO Bodrum Şubesi) SADUN BORO Dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisi olan Sadun Boro, 1928’de İstanbul’da doğdu. Caddebostan kıyılarında büyüdü ve denizciliğe sandalla başladı. Galatasaray Lisesi’nde okuyan, 1948’de İngiltere’ye giderek Manchester Üniversitesi’nin Tekstil Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Boro, İngiltere’deki eğitimi sırasında, 1952’de, bir İngiliz ile Ling adlı 11 metrelik yelkenliyle İngiltere’den Karayip Adaları’na kadar uzanan ilk açık deniz Atlantik aşırı yolculuğunu 6 ay sürede gerçekleştirdi. O tarihlerde Cumhuriyet Gazetesi’nde yazı dizisi olan bu gezinin anıları 2004’te “Bir Hayalin Peşinde” adlı kitaba dönüştü. 10 buçuk metre boyunda Kısmet isimli teknesi 1963’te Salacak’ta Athar Beşpınar’ın atölyesinde yapımı gerçekleştirildi. 1965’te de Alman asıllı eşi Oda Boro ile beraber dünya turuna çıktı. Onlara Kanarya Adaları’nda aldıkları ünlü kedileri Miço eşlik etti. Üç yıl süren seyahatin anıları Hürriyet Gazetesi’nde yayımlandı. Bu anılar, daha sonra “Pupa Yelken” adlı kitapta toplandı. Boro ailesi 1977-1979 arasında, o zaman sekiz yaşında olan kızları Deniz’le beraber Karayip Adaları’nı, Amerika’nın doğu sahillerini gezdi. 1980’den sonra Bodrum ve Gökova Körfezi’nde yaşadı. Özellikle Gökova, Göcek, Fethiye gibi güney Ege kıyılarının korunması için çok uğraştı. Gazete ve dergilerde yayınladığı yazılarla gençlere doğa ve deniz sevgisi aşılamayı amaç edindi. Bir Gökova sevdalısı olan Sadun Boro, Okluk Koyu’nun ortasına deniz kızı heykeli yaptırdı. Dünya seyahati anılarını ‘Pupa Yelken’ adlı eserinde topladı. 2004’te ‘Bir Hayalin Peşinde’ adlı kitabı yayınlandı. ‘Vira Demir’ adlı son kitabı da denizciler için rehber niteliği taşıyor. Sadun Boro 46 yıl boyunca bindiği ve yaklaşık 150 bin deniz mil ‘Kısmet’ adlı teknesini İstanbul’daki Rahmi Koç Müzesi’ne bağışladı. 30 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 31 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... 1 TEMMUZ DENİZCİLİK VE KABOTAJ BAYRAMI 91 YAŞINDA 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yıldönümü kutlamaları, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı koordinesinde Liman Başkanlıkları’nın organizasyonuyla ülkemizin birçok şehrinde coşku içerisinde gerçekleştirildi. Hızırreis Deniz katılım sağladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalarla devam etti. DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR Törende ilk konuşmayı İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan yaptı. Kalkavan, “1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’mızın 91. yılında bugün biraz daha umutluyuz. Son zamanların en güzel, en kalabalık 1 Temmuz kutlamasını yapıyoruz. İnşallah bundan sonra daha güzellerini yapacağız. Büyük Ata’mızın söylemiş olduğu gibi ‘Denizciliği Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız...’ Nice güzel günlere, binlerce denizcimizle denizci ülke denizci millet olmak sloganıyla erişmeliyiz. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının hayata geçirdiği Kabotaj Kanunu’yla hayata geçen deniz ticareti kanunlarının ülkenin lehine işlediği o günden bugüne denizcilik alanında çok yol aldığımız bir gerçektir ve bundan sonra daha da ileri gitmek için sektör olarak çok çalışmamız gerekmektedir” dedi. Metin Kalkavan İstanbul Liman Başkanlığı koordinesinde Beşiktaş Barbaros Hayreddin Paşa Anıtı önünde gerçekleşen 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı tören programına, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, İMEAK Deniz Ticaret 32 Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan, BIMCO 2019 Gelecek Başkanı Şadan Kaptanoğlu, Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı temsilcileri, TÜRDEF Yönetim Kurulu Başkanı Erkan DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Dereli, GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürü Muhammet Ali Eker, STK temsilcileri, KEGM personeli, İTÜ Denizcilik Fakültesi Boru-Trampet Takımı, öğrenciler ve İstanbul halkı Vasip Şahin liralık yatırımla senelik 9 milyar liralık ciro oluşturduğunu, bunun da ülke ekonomisindeki yerinin çok kıymetli olduğunu paylaşmak isterim” dedi. SEKTÖRDE DAHA DA İYİ YERLERE GELİNECEK Beşiktaş Meydanı’nda kurulan etkinlik alanındaki törende konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin, Denizcilik ve Kabotaj Bayramını kutlayarak, egemenliğin sadece savaşlarla elde edilen ve silah gücüyle elde tutulan bir kavram olmadığını, Türk milletinin bunu iyi bildiğini ve kuvvetlenmesi için çalıştığını söyledi. Vali Şahin konuşmasına şöyle devam etti: “Kapitülasyonlardan sonra kendi denizlerimiz başta olmak üzere denizlerde kaybettiğimiz üstünlüğü tekrar geri almaya başladık. Denizcilik sektörünün milli gelir içerisindeki payı her geçen yıl artmaktadır. Dış ticaretimizin yüzde 85’i deniz yoluyla yapılmaktadır, bu anlamda gittikçe güçlenen bir denizcilik sektörümüz var. Türk bayraklı gemiler dünyanın her tarafında seyrüsefer ediyorlar. Son çıkarılan teşviklerle Türk bayraklı gemiler artmaya başlamıştır, önümüzdeki yıllarda bunun ekonomik verimini de alacağız. Türkiye’nin geleceğe dönük hedefleri büyüktür, 8 bin kilometre kıyısı bulunan bir ülkenin denizcilik sektöründe iddiasının olmaması da mümkün değildir. Devletimiz ve hükümetimiz denizcilere her türlü teşviki sunmaktadır. Teşvikleri sağlayan hükümetimize, başbakanımıza, cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum” Konuşmaların ardından Beşiktaş Belediyesi Bando Ekibi, Beykoz Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu, İTÜ Denizcilik Fakültesi BoruTrampet Takımı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Engelliler Müdürlüğü Mehter Takımı da gösteri yaptı. Törenin ardından Vali Şahin ve beraberindekiler meydanda bulunan Barbaros Hayreddin Paşa’nın türbesini ziyaret ederek dua etti. Ziyaretin ardından Vali Şahin, anı defterini imzaladı. Buradan Beşiktaş iskelesinde bekleyen Kıyı Emniyeti’ne ait hızlı tahlisiye botuna binen Vali Şahin ve beraberindeki heyet, İstanbul Boğazı’na deniz şehitleri için denizcilikle ilgili kamu kurum/kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları adına çelenk bıraktı ve Boğaz’da gerçekleştirilen töreni izledi. KIYI EMNİYETİ PERSONELİ BÜYÜK ALKIŞ ALDI Vatandaşlar tarafından coşku GEMİ SANAYİMİZİN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ ÇOK KIYMETLİ Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz ise 430 milyon ton senelik yük yerleşmesinin yapıldığı 179 limanın dış ticaretteki payının yüzde 58 olduğunu aktararak, “Gemi sanayimizin rekabetçi gücüyle, tercih edilebilirliği boyutuyla son 10 yılda yapmış olduğu 10 milyar DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 33 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... dikkat çekmek için yaptıkları farkındalık çalışmasına basın da ilgi gösterdi. İBB Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nce denizden çıkarılan ilginç atıkların sergilenmesi her yıl olduğu gibi bu yıl da ziyaretçi akınına uğradı. içerisinde izlenen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne bağlı KIYEM tahlisiye botları, römorkörler ve ERV Nene Hatun kurtarma gemisinin yaptığı gösteriler ile tören programında görev alan KEGM personeli büyük alkış aldı. KEGM’ne ait Tahlisiyecilerin Tumba Filikası ile yaptığı üçlü devirme gösterisi ve sonrasında teknenin üzerinden açılan Türk Bayrağı ise izleyenleri büyüledi. DENİZDE ÇEVRE KİRLİLİĞİ İLE MÜCADELE ETKİNLİKLERİ DÜZENLENDİ 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91’inci yıldönümü dolayısıyla Deniz Temiz Derneği/ TURMEPA dalgıçları, Beşiktaş sahilinden Boğaz’a dalarak deniz dibinde temizlik yaptı. Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak için denizlere çöp atmamak gerektiğine dikkat çeken Deniz Temiz Derneği/TURMEPA görevlilerinden Çevre Mühendisi Şeyda Dağdeviren ile iki dalgıç aramalardan sonra denizden çıkan eşyaları sergiledi. HALİÇ’TE KÜREK YARIŞLARI YAPILDI İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yıl dönümü münasebetiyle Haliç’te “Dragon Bot Yarışları” gerçekleştirdi. “Heyecan dorukta sen de katılsana” sloganıyla Sütlüce sahilinde başlayan kürek yarışlarına 32 takım katıldı. Takımların birbirleriyle girdikleri kıyasıya rekabette renkli görüntüler oluştu. Yarışlar dolayısıyla gazetecilere açıklamalarda bulunan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, bu tür etkinliklerle, İstanbul’un zenginliklerini tanıtmayı amaçladıklarını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin TUZLA’DAKİ STK’LAR DA KABOTAJI KUTLADI Tuzla Sahili tören alanında düzenlenen programa, STK Tuzla Platformu temsilcileri, Kortsa Group İş Geliştirme Direktörü Bülent Akköse, DEFAV Genel Sekreteri Cengiz Karabüber, Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın, Türkiye Muharip Gaziler Derneği üyeleri, Gemi Mühendisleri Odası üyeleri ve aileleri ile basın mensupları katılım sağladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması sonrası tören alanında çelenk sunumu gerçekleşti. Sahil kısmından ise deniz şehitleri için denize çelenk bırakıldı. Gösterilerin ardından Şile Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı ve Şile Belediye Başkanlığı 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı ve deniz şehitlerinin anısına denize çelenk bıraktı. ŞİLE’DE KABOTAJ BAYRAMI COŞKUSU Ülkemizin, kendi kara sularında egemenlik ve bağımsızlığını ilan ettiği, Türk Denizciliği’nin bağımsızlığı ve geleceği açısından büyük önem taşıyan 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91’inci yılı Şile’de de büyük coşku ile kutlandı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Özkan Poyraz’ın katılımıyla gerçekleştirilen törende 150 yıllık tarihi tekne ile tumba gösterisi ve gençlerin katılımı ile yağlı direk yarışması bayramın renkli ve güzel görüntülerine neden oldu. SUALTI ATIK SERGİSİNE YOĞUN İLGİ Beşiktaş’taki tören alanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Hizmetleri Müdürlüğü’nce kurulan stantta Marmara Üniversitesi’ne bağlı öğrencilerin, denizden çıkan atıklarla yaptıkları bir takım obje ve sanatsal eserlere ilgi yoğun oldu. Öğrencilerin deniz kirliliğine 34 öncülüğünde Beyoğlu, Beşiktaş, Beykoz, Üsküdar, Fatih ve Sarıyer belediyesinin bir araya gelmesiyle oluşan İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği olarak kentin denizlerini ve sularını temizlemeyi hedeflediklerini ifade eden Demircan, “İstanbul Boğazı’nı, sularını, denizini temiz tutarak, geleceğe taşımak ve gençlere sevdirmek istiyoruz. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın da hedefi; denizi, deniz sporlarını, denizin zenginliklerini ve ülkemiz için ne kadar kıymetli olduğunu, geleceğe ilişkin denizlerde ne kadar güçlü olursak, ülkemizin o kadar güçlü olacağını anlatmaya yönelik bu bayramın içini doldurmak ve anlamlandırmak istedik.” diye konuştu. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 35 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı DENİZCİLİK SEKTÖRÜ KABOTAJ BAYRAMI BALOSUNDA BULUŞTU İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlamaları çerçevesinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın da katılımıyla düzenlediği balo, denizcilik sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. İMEAK Deniz Ticaret Odası, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı kutlamak amacıyla Çırağan Sarayı’nda bir balo düzenledi. Denizcilik sektörünü ağırlayan baloya; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, UDHB Müsteşarı Kapt. Suat Hayri Aka, UDHB Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert ve Kapt. Özkan Poyraz, UDHB Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu ve meclis üyeleri, BIMCO 2019 Gelecek Başkanı Şadan Kaptanoğlu, Donanma Komutanı Veysel Kösele ve denizcilik sektörünün STK temsilcileri katıldı. HENÜZ 35 YAŞINDAYIZ Barkovizyon gösteriminin ardından baloda bir konuşma yapan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Kabotaj Bayramının 91. kez kutlandığını hatırlatarak birçok kişinin kabotaj bayramının ne ifade ettiğini bilmediğini ancak kendileri açısından bu bayramın son derece özel olduğunu vurguladı. Kalkavan konuşmasına şöyle devam etti: “Türk denizciliğinin gelişmesinde çok büyük katkısı olan Kabotaj Kanunu, 1926’da yürürlüğe girmiş. O günden bu güne çok büyük katkılarda bulunmuş. Son zamanlarda gerçekleştirilen liberalizasyonlardan dolayı şu anda sektör olarak mevzuat anlamında daha iyi bir durumdayız. Ama ilk zamanların başka bir önemi vardı. Kabotaj Kanunu bize güzel bir bayram hediye etti. Kabotaj diyoruz ama esasında denizcilik bayramı olarak kutluyoruz. Baktığımızda Odamız için de önemli bir tarih. Biz de Deniz Ticaret Odası olarak 35. yılımızı kutluyoruz. Sadece 35 yıllık bir Oda olduğumuzu duyan herkes şaşırıyor. 36 Metin Kalkavan Gerçekten sanki yüz yılı geçmiş gibi düşünüyoruz. Ama hayır biz çok genciz. Henüz daha 35 yaşındayız.” dedi. BEŞ YIL SONRA İLK BALO Kalkavan Piri Reis Üniversitesi ile aynı adı taşıyan gemide 200’ün üzerinde öğrencinin bulunduğunu, 2017 yılında 524 mezun verdiklerini ve mezunlarının toplam sayısının bini geçtiğini de sözlerine ekledi. Beş yıldır bu balonun düzenlenmediğini ifade eden Kalkavan şunları söyledi : “2013 yılındaki olaylar ve ardından üç yıldır Ramazan hassasiyetimiz nedeniyle bugüne kadar bekledik. Tabi Ramazan bayramının hemen sonrasında olduğundan beklediğimiz kalabalığın biraz altında oldu. Ama bu güzel günde bizlerle birlikte olduğunuz için hepinize şükranlarımızı sunuyoruz ve teşekkür ediyoruz.” Büyük bir stres testinden geçen ülkemizin son 350 günde umulmadık refleksler gösterdiğini vurgulayan Metin Kalkavan, “Günün sonunda DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 tarih bunu belki de, olması hayırlara vesile oldu, diye yazacak. Birçok şey değişti. Ülke olarak müthiş bir refleksle geri dönüyoruz. Ekonomik olarak geri dönüyoruz, bütünlük adına geri dönüyoruz. Millet olmak adına, Kurtuluş Savaşı ruhuyla geri dönüyoruz. 15 Temmuz’un yaşatmış olduğu travmadan bu kadar refleksle geri dönmek çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımızın o geceki konuşmalarını hatırlıyoruz. Başbakanımız ve millet olarak gösterilen refleksin büyük bir önemi var. Geriye baktığımızda bizler işadamları olarak şunu görüyoruz: Bir bankacımızın söylediği çok güzel bir söz var. Artık kar dönemi değil, ar dönemi. Artık hisse senedi dönemi değil, hissi senetler dönemi. Öyle baktığımızda yapacak o kadar çok işimiz var ki. Özellikle bugünlerde dışarıda gördüğümüz sıkıştırmalar, Almanya’da G20 zirvesi öncesinde yaşanılan sorunlar çok çalışmamız gerektiğini gösteriyor.” diye konuştu. Dünyanın en güzel ülkelerinden bir tanesinde olduğumuzu ifade eden Kalkavan, İstanbul’un da bir deniz şehri olarak dünyanın açık ara bir numarası olduğunu belirterek “Bu varlıklar açısından herhalde Batı tarafından 1000 yıllık emanetçi olarak algılanıyoruz. Bu mücadele hiç bitmeyecek. Bunun için çok çalışmak zorundayız. Beraber olmak zorundayız.” şeklinde konuştu. DESTEK VERME ARZUSU İLK DEFA BU SEVİYELERE GELDİ Denizcilik sektörü olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’a teşekkür eden Kalkavan şöyle devam etti: “En son tersanelerle ilgili yapılan düzenlemeler sektörümüz açısından son derece önemliydi. Gerçekten son yıllarda böyle bir desteği ben hiç hatırlamıyorum. Bir hükümetin haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... reel sektörüne canı gönülden bu kadar destek verme arzusu ilk defa bu seviyelere geldi. Bunu da büyüme rakamlarında görüyoruz. Beklediğimizin çok üzerinde büyüme gösteriyoruz. Bizde çoğu zaman finansman eksikliği diye söylenir. Ama esasında arkasında yatan teminattır. Devletin teminat çözümünde Kredi Garanti Fonu’nu çözüm olarak ortaya koyması çok büyük başarıdır. Bu çok ciddi bir ivme kazandırmıştır.” Güvenlik veya terör anlamında bazı eksikliklerin olduğunu dile getiren Kalkavan, “Artık şikayet etme zamanı değil, çözümün parçası olma zamanı.” diyerek yaşananlardan beraberce ders çıkarıp ileriye dönük olarak şikayet ve suçlama yapmadan çok daha iyisinin yapılabileceğini belirtti. Kalkavan konuşmasına şöyle devam etti: “Bu sektör bugün de, geçmişte de, gelecekte de her zaman bu ülkeye lazım olan sektörlerin başında geliyor. Ticaretin tonaj olarak yüzde 87’sinin deniz yoluyla yapılan bir ülkedeyiz. Ana kapıları deniz olan bir ülkedeyiz. Baktığımızda bu varlığı bu emaneti bizden sonrakilere çok daha güzel, korunaklı ve gelişmiş olarak miras bırakmak zorundayız. Kurtuluş savaşı döneminde emek verenlere nazaran biz çok az şey yaptık. Onlar her şeylerini verdiler. Hayatlarını verdiler. Biz daha yolun başındayız. Emeklerimizi veriyoruz. Katkılarımızı veriyoruz. Ama verecek daha çok şey var.” ÇOCUKLARIMIZA BAYRAM KÜLTÜRÜNÜ AŞILAMALIYIZ Sabahtan itibaren beri bayram etkinlikleri yaparak bu bayramı kutlamaya çalıştıklarını ifade eden Metin Kalkavan, toplum olarak bayram kavramını yeniden değerlendirmek zorunda olduklarını belirterek şunları söyledi: “Son zamanlarda bayram eşittir tatil kavramı haline geldi. Bayramları bayram gibi kutlamak bambaşka bir şey... Çocukluğumda hatırlarım, 19 Mayıslarda Mithatpaşa Stadı’na nasıl gideceğiz diye günler öncesinden uyumazdık. Ama bugün kerhen bulunmak gerçekten insanı üzüyor. Bayramlarımızı belki de farklı bir şekilde düşünmek ve çocuklarımıza kültür olarak aşılamak zorundayız. Bu sabah bayram töreni başlangıcında, İstanbul Büyükşehir Engelliler Mehter Takımı muhteşemdi. Bu çocukların yaptıklarını görünce biz engelsizlerin neler yapabileceği ortaya çıkıyor. Bir taraftan elbette büyürken hatalarımız, eksikliklerimiz olacak. Ama müthiş dinamik bir sektörümüz var ve gerçekten çok başarılıyız.” ARTIK DÜNYA MARKALARIMIZ VAR Bu kadar zor şartlar altında devletin sektörün yanında olduğunda yapılanların ortada olduğunu vurgulayan Kalkavan “Artık çok ciddi dünya markalarımız var. Bir taraftan Karadeniz Holding var, bir tarafta Global Holding var, bir tarafta Yıldırımlar var, bir tarafta Arkas var. Dünya markalarımız çıkmaya başladı. Bunlardan bir tanesi de bizim eserimiz olan Piri Reis Üniversitesi. Onunla övünüyoruz. İnsanlarımıza yatırım olarak görüyoruz ve onu geliştirmeye kararlıyız.” dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ı 28,5 yıldır tanıdığını kaydeden Kalkavan konuşmasını şöyle tamamladı: “198889 yılından beri tanıyorum. Azmini biliyorum. Nasıl santim santim yükseldiğini biliyorum. Yarın ilk defa onun doğduğu yerleri de ziyaret etme DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 fırsatı bulacağız. Kars’a gidiyoruz. Anadolu’yu denizle buluşturma projemizin bir parçası olarak orada da iki tekne hediyemiz var. Bu kadar zorluklara rağmen ülkemiz, birçok başarıya imza atabiliyorsa, dünyanın en büyük havaalanını yapabiliyorsa, birçok projeyi hayata geçirebiliyorsa gerçekten başka bir şeyler var. Allah’ın sevdiği kullar olarak başarmaya devam etmek zorundayız. Sizlere kalpten şükranlarımızı sunuyoruz. İlk uluslararası sektörlerden bir tanesi olan denizcilik, tamamen uluslararası kurallara göre yapılıyor. Uyum sürecini de her sektörden önce başarmış durumdayız. Ama çok daha iyisini yapabiliriz. Her gün bunun için uğraşıyoruz. İnşallah birçok başarıya, birçok güzel bayramlara hep birlikte ulaşacağız.” BAKAN ARSLAN: EKİP ANLAYIŞIYLA HAREKET EDİYORUZ Metin Kalkavan’dan sonra söz alan Bakan Arslan ise sektörün önünü açmak için gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi verdi. Arslan denizcilik sektörü olarak bir ekip olduklarını dile getirdi. Arslan şunları söyledi: “Varsa bir marifet iltifatını etmek, onurlandırmak, teşekkür etmek güzel. Bu aynı zamanda marifet sahibinin omuzlarına yeni sorumluluklar yüklemek anlamına da geliyor. O nedenle ekip arkadaşlarımız 37 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı ulusal ve uluslararası taşımacılığın ülke üzerinden yapılmasını avantajlı hale getirmek olarak değerlendirdi ve sözlerine şöyle devam etti: “İşte Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın önderliğinde 15 yıldır yapmaya çalıştığımız bu. Önce kaderimiz olan coğrafyamızın hakkını vermek, sonra da ulaştırmanın bütün türlerinde ülkemizin bu coğrafi avantajlı konumunu ulaştırma koridorlarını tamamlayarak avantaja çevirmek. Demiryollarında yapıyoruz, karayollarında yapıyoruz, havayollarında yapıyoruz. Ama bildiğimiz bir gerçek var ki bunu eğer limanlara kadar uzatmazsanız, eğer ulaştırmanın türlerini birbirleriyle entegre hale getirmezseniz sadece ülkenizin etrafındaki kara sınırınız olan ülkelerle iş yapar hale gelirsiniz. Halbuki ulaştırma türlerinin hepsini denizle buluşturur, limanla buluşturur, filonuzu ve deniz ticaretinizi buna göre güçlendirirseniz o zaman sınırları ortadan kaldırır, dünyanın neresindeki ülke olursa olsun onunla komşuymuş gibi hareket etme şansınız var. İşte bizim de yaptığımız bu. En uzaktaki ülkeyi dahi ülkemize sınırdaş yapacak denizciliğin önündeki engelleri kaldırmaktı amaç. Bakan Ahmet Arslan da burada. Bundan kastım sadece bakanlıkta çalışan arkadaşlarımız değil. Ekip anlayışıyla hareket ediyoruz. Sivil toplum kuruluşlarımız, deniz ticaret odamız başta olmak üzere ekibin parçası. Üniversitelerimiz bu ekibin parçası. Dolayısıyla bu ekip bu akşam marifetine karşılık iltifatını aldı ama aynı zamanda yeni ödevini ve görevini tekrar hatırlatılması vesilesiyle almış oldu. İnşallah yapmamız gereken çok şey var. Bunun da bilincinde olarak bunun gereğini yapacağız” KADERİMİZİN HAKKINI VERMELİYİZ Denizciliği bir kader olarak nitelendiren Arslan, İbn Haldun’un, bulunduğunuz coğrafya kaderinizdir sözünü hatırlattı. 38 “Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz bizim kaderimiz. Ama güzel bir kader. Herkese nasip olmayan bir kader. Dünyanın en önemli, en öncelikli kültür anlamında, geçmiş anlamında en önemli şehrinde olacaksınız ve bu şehrin de içinden deniz geçiyor olacak. Başka yerde yok” dedi. Kendilerine düşenin bu kaderin hakkını vermek olduğunu vurgulayan Arslan, üç kıtanın kavşak noktası olan başka hiçbir ülkenin olmadığını hatırlatarak bunun da hakkını vermek gerektiğini belirtti. Arslan, bunun hakkını vermenin yolunu, ulaştırmanın bütün türlerinde hem insanımızın hayatını kolaylaştırmak hem de uluslararası koridorları tamamlayarak DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Bunun için, sivil toplum kuruluşlarımızla, Deniz Ticaret Odamızla, üniversitelerimizle, elele vererek ekip ahengiyle çok güzel şeyler yaptık. Öncelikle mevzuatla ilgili çok engelimiz vardı. Yasal düzenleme ihtiyacı vardı, onları yaptık. Yapmamız gerekenler olduğunu da biliyodruz. Çünkü sektörün önünü açtıkça, sektör dinamiklerini harekete geçirdikçe, ve reel hayatta öngöremediğiniz şeyleri yaşadıkça yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor, o ihtiyaçları gidermek gerektiğinde onları da yapıp yasal olarak elimizi kolumuzu bağlayan, veya yapmamız gereken işleri daha ağır yapmamıza sebep olan bütün düzenlemeleri yapıp inşallah ortadan kaldırdık.” haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... mevzuatsal kolaylıklar sağladıkça, sektörün önünü açtıkça başarıların geldiğini vurguladı. Arslan geçmiş dönemde yapılan Yatırım Ortamını İyileştirme Toplantısını hatırlatarak şunları dile getirdi: “Ben o zaman genel müdür, İsmet Yılmaz Bakanımız müsteşar, Metin Başkanımız yine Deniz Ticaret Odası Başkanı ve Cengiz Kaptanoğlu abimiz de o zaman milli savunma komisyonu başkanı olarak Ankara’da bir toplantıya katılmıştık. Söylenen tek ve en önemli cümle şuydu: Önümüzü açın, süreçleri kolaylaştırın, kapı kapı gezmekten bizi kurtarın. 4050 tane imza peşinde koşmaktan bizi kurtarırsanız bu sektör gelişir. Bugün memnuniyetle görüyoruz ki o günün söylenenlerin çoğu yapıldı. Onun için sektör gelişti ve gelişmeye devam ediyor.” ULUSLARARASI ARENADA REKABET İÇİN DENETİM ŞART Ahmet Arslan, sektörün önünü açarken bir taraftan da denetimleri artırdıkları ifade ederek “Denetim yapmak bizim görevimiz.” dedi. Arslan “ Denizcilik sektörü, ülkemizdeki sektörler arasında uluslararası arenada çalışmak anlamında öncü olmuş bir sektör. O zaman bu sektörün uluslararası anlamda rekabet edebilmesi lazım. O yüzden sağlıklı bir yapıya hizmet etmesi lazımdı ki, onu da düşünerek denetim konusunda gerekli adımları attık ve gerekli işlemleri yaptık” şeklinde konuştu. kiralarını cironun binde biri oranına endekslenmesini buna örnek olarak gösterdi. Daha önce limanların öğretmenler marifetiyle idare edildiğini dile getiren Arslan şunları söyledi: “Hepsine saygımız var ve ellerinden öpüyoruz. Ama onların görevi denizciliği idare etmek değildi, çocuklarımızı gelecek için yetiştirmekti. Ne zaman ki denizcilik otoritesi denizciler marifetiyle idare edilmeye başlandı, denetimler sağlıklı yapıldı, biz uluslararası arenada daha güçlü bir şekilde rekabet edebilir hale geldik. Bunun sonucunda da gururla yaklaşık 9 yıldır beyaz bayrak ülkesi haline geldik ki çok önemsediğimiz, bundan sonra da önemsemeye devam edeceğimiz bir alan. Daha önce birkaç platformda da bahsetmiştim. Bundan taviz verme şansımız yok. İdare olarak bizim yok. Ülke olarak bizim yok. TÜRK BAYRAĞI ÇEKEN TEKNELERİN BİR FARKI OLMALI Yabancı bayraklı teknelerin Türk bayrağına geçişinin önündeki engellerin kaldırılması, harçlardan vergilerden muaf tutulmasına da değinen Arslan şunları söyledi: “Yakın zamanda gerçekleştirdiğimiz bu çalışmayla bugün 3700’ün üzerinde tekne Türk bayrağı çekti. Az önce Cengiz Kaptanoğlu Başkanımızla konuştuk. Dedi ki, bayramda koylarımızdaki teknelerin en azından yüzde 70’inin Türk bayrağını çektiğini görünce gururlandım, memnun oldum. Eminim ki bu akşam buradaki bütün denizci dostlar bundan memnun olmuştur. Bizim de memnuniyetimiz katlanmış durumda. Ama bir uyarıda Odalarımız veya bu sektördeki STK’ların böyle bir lüksü yok. Güçlü bir şekilde rekabet edebilmemiz için bayrağımızı yukarılarda taşımaya devam etmek için bundan taviz vermeyeceğiz.” Sektöre bir çok kolaylık sağladıklarını belirten Bakan Arslan, tersanelerle ilgili kolaylıkları, imar problemlerinin çözülmesini ve tersanelerin SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇTIKÇA BAŞARILAR GELDİ Bakan Arslan, yatırım yaparken sadece kamu tarafında değil, özel sektörün de önünü açarak iş yapma becerisi konusunda engelleri ortadan kaldırdıklarını ve özellikle denizcilik sektöründe yatırım yapılmasıyla ilgili DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 39 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı da bulunmuş olayım. 3700’ü geçmesi çok güzel bir rakam. Ama bizim hedefimiz, ki potansiyel de o, yaklaşık 6 bin. Henüz Türk bayrağına geçmeyen denizci dostlara diyoruz ki hiçbir masrafı yok, işlemi çok çok kolay. Elektronik ortamdaki bir başvuruyla süreç başlıyor. Gerek bizim Bakanlığımızın, gerek Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın işlemleri kolaylaştırmak adına olağanüstü bir gayreti var. Belki bir, belki iki, belki üç ay içinde geçişlerini bekliyoruz. Ama ondan sonra da kusura bakmasınlar. Bu kadar kolaylaştırmaya, bu kadar yardıma rağmen imtina etmeye devam edenler olursa elbette onların Türk bayrağı çekenlerle bir farkı olmalı. O farkı ortaya koyacağız. Bundan rahatsız olmamaları adına şimdiden diyoruz ki, lütfen bu kadar kolaylıktan sonra siz de bizi destekleyerek Türk bayrağına geçin. Biz de insanımıza diyelim ki, evet kolaylıklar sağladık, evet muafiyetler sağladık ama cennet gibi koylarımızda da yabancı bayraklı tekneler yerine artık Türk bayraklı tekneler geziyor diyebilelim.” BU COĞRAFYADA BİRÇOK KİŞİNİN GÖZÜ VAR Arslan daha yapacak çok işleri olduğunu ekleyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Bu coğrafya bizim için değerli olduğu gibi, başkaları için de değerli. İşte bu değerli 40 coğrafyanın üzerinde birçok kişinin gözü var. Kem göz var. Ecdat 1000 yıldır bu coğrafyada kan dökerek, şehit olarak, bugün de ister ülkemiz içinde ister sınır dışında silahlı kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimiz, güvenlik korucularımız hayatlarını ortaya koyarak bize vatan olarak bırakılmış bu toprakların hakkını veriyor. Bize de düşen onların o mücadelesine ayak uydurarak bu vatanın, bu toprakların hakkını vermek için daha fazla imar etmek, daha fazla mamur etmek, daha fazla kalkındırmak. Bunun da yolu çok çalışmaktan geçiyor. Sizlerle DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 birlikte bir ekip olduğumuzu unutmadan çok çalışmaya devam edeceğiz. Ne mutlu ki 35 yaşındaki Deniz Ticaret Odası sanki 91 yıllık Kabotaj Bayramıyla aynı yaştaymış gibi bir algı var. Ne mutlu ki genç yaşına rağmen böyle bir algı var. Bunu da unutmadan inşallah denizcilikte düne göre çok iyi bir noktadayız. Ama çok daha iyi bir noktada olup hakkı teslim etmek, hakkın gereğini yapmak gibi bir sorumluluğumuz var.” Konuşmalardan sonra Kabotaj Bayramı Balosu Fatih Erkoç’un şarkıları eşliğinde gece boyu devam etti. haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... KOCAELİ, BAYRAMI FESTİVALE DÖNÜŞTÜRDÜ 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı nedeniyle organize edilen Kabotaj Festivali Kutlamaları, bir hafta boyunca denizcilik kenti Kocaeli’nin her ilçesinde organizasyonlarla kutlandı. Sponsorluğunu LİMAŞ AŞ’nin üstlendiği etkinlikler dahilinde 1 Temmuz’da İzmit Kültür Tepe Atatürk Anıtı‘nda anma ve çelenk bırakma töreni düzenlendi. Kocaeli Liman Başkanı Murat Müftüoğlu ve Deniz Ticaret Odası Kocaeli Temsilcisi Av. Vedat Doğusel’in konuşmalarının ardından İzmit sahilinde kıyı temizliği çalışmaları başlatıldı. Ardından vapurla Körfez turuna geçilerek misafirlere hediye ve ikramlarda bulunuldu. Görkemli bir deniz korteji eşliğinde römorkörler tarafından su gösterileri sunuldu. Gayret Gemi Müzesi’nin de gezilmesinin ardından İzmit Symbol AVM’deki Gemi Maketi Sergisi açılışına geçildi. İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’ın katılımıyla açılışı gerçekleştirilen sergi halk tarafından büyük ilgi gördü. Etkinliklerin ikinci günü olan 2 Temmuz’da, yine anma etkinlikleri kapsamında Karamürsel Alp mezarında 42 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 ziyaret edildi. Mezar ziyaretinden sonra ise düzenlenen Karamürsel Kabotaj Kupası Yelken Yarışları’nda dereceye giren sporculara ödülleri verildi. 3 Temmuzda Gölcük Yarhisar Gemi Müzesi gezildi. Ardından 4 Temmuz’da İzmit Gemi Trafik Hizmetleri ve Deniz Kılavuzluk AŞ ziyaret edildi. 5 Temmuz tarihinde final maçında büyük bir galibiyet ile 23 yaş altı Sualtı Hokeyi Dünya Şampiyonu olan Milli Sporcularımızın gösteri maçına konuk olundu. Ardından 41 Burda AVM’de Kocaeli Liman Başkanlığı ile birlikte ‘Körfez ve Deniz’ temalı fotoğraf sergisinin açılışı gerçekleştirildi. GALA YEMEĞİNE YÜKSEK KATILIM 6 Temmuz gecesinde ise Başiskele Wellborn Hotel’de düzenlenen gala yemeğine başta Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy olmak üzere; TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete, Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Zekeriya Özak, KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, İlçe Kaymakamları Ersin Emiroğlu (İzmit), Atila Kantay (Başiskele), Hasan Hüseyin Can (Gölcük), Akın Yılmaz (Derince), Liman Başkanı Murat Müftüoğlu, Ticaret İl Müdürü Veysi Uzunkaya, Çevre İl Müdürü Ersan Aytaç, Tarım İl Müdürü Ali İhsan Özel, KOSDER Başkanı Salih Zeki Çakır, Doğu Marmara Gümrük Bölge Müdürü Ali İhsan Merdanoğlu, VTS İstasyon Amiri Ogün Çevik, Spor İl Müdürü Muzaffer Cintımar, KOU Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özcan Gündoğdu, KOU Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necmi Özdemir, Limaş Seç-K ve İdari İşler Müdürü Kürşat Bal, Türkiye Denizcilik Federasyonu Başkanı Erkan Dereli, Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Salih Bostancı, Gemi Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, Gemi İhracatçıları Birliği Genel Sekreteri Kemalettin Gür, GEBKİM Başkanı İbrahim Aracı, Kocaeli Gemi Acenteleri Derneği’nden KOTO Meclis Üyesi Ali Polat ve denizcilik camiasından çok sayıda seçkin konuğun yanısıra deniz emekçileri ve sporcular da katıldı. KOCAELİ ANADOLUYA AÇILAN KAPIMIZ Galada Av. Vedat Doğusel konuklara hoş geldiniz dedi. Ardından İMEAK DTO Metin Kalkavan Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan bir konuşma yaptı. Kalkavan, İstanbul’da başlayan kutlamaların ardından Kars ve sonrasında İzmir’de etkinliklere katıldıklarını ve Kocaeli’ye geldiklerini ifade ederek “Çok keyifli oldu. Bütün haftayı bayram olarak kutlamaya çalışıyoruz” dedi. başladık, Mersin’de devam ettik. Sonra Samsun takip etti. Sonra Diyarbakır’a çok zor bir göreve gitti. Sonra da buraya geldi. Müthiş başarılı, yetki kullanan son derece değerli bir insandır. Hayırlı olsun. Kocaeli’de kapısı herkese açıktır. Biz öyle gördük.” Kalkavan, görevine yeni başlayan Vali Hüseyin Aksoy’ yönelik olarak şunları söyledi: “Sizin için yeni birisi ama bazı insanlar vardır, gördüğünüzde içiniz ısınır, sarılırsınız. Bizim için öyle bir insan. Biz onunla dostluğa Muğla’da DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Mersin hariç Türkiye’nin tüm bölgelerinde olan büyük bir oda olduklarının altını çizen Kalkavan, Kocaeli’de henüz şubeleri olmadığını ancak temsilciliklerini olduğunu belirtti. Kalkavan konuşmasına şöyle devam etti: “Dağlarla deniz arasında yayılmış 43 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı DENİZCİLİĞE AYRI BİR ÖNEM VERİLDİĞİNİ BİLİYORUZ Kocaeli bölgesinin hem hizmet hem de sanayi anlamında büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Kalkavan, “ Tersaneleriyle, acenteleriyle, limanlarıyla çok büyük bir deniz ve denizci kenti.” dedi. ama bu kadar dar bir alanda bu kadar fazla iş çıkaran, istihdam çıkaran, kişi başı gelir olarak Türkiye’nin en gelişmiş kentindeyiz. Müthiş bir coğrafi konumu var. Anadolu’ya açılan kapımız. Karadan, demir yolundan, denizden, nereden gelirse gelsin müthiş bir kapı bizim için ve son derece başarılı. Sohbette sayın belediye başkan yardımcımız ile konuşuyorduk. Çok hızlı göç alıyoruz 44 diyor. Bu hızla gidersek ne yapacağız, dedi. Gerçekten yaşanılası bir yer. Yeni yapılan yollarla artık bağlantısı daha da hızlandı. Sayın Belediye Başkanım göç almaya devam edeceksiniz. Çünkü burası mücevher konumunda. Çok büyük ilgi çeken, istihdamı olan bir yer. İş olan bir yer, aş olan bir yer. O yüzden Kocaeli çok sıkı bir göç almaya devam edecek. İstanbul’un yanında ve hatta İstanbul’dan göç alıyor.” DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Son zamanlarda denizciliğin müthiş bir atılım içinde olduğunu hatırlatan Kalkavan, her ne kadar krizden etkilenmiş bir sektör olsa da ülkemizin büyümesine ciddi bir katkı yaptıklarını dile getirdi. Ülkemizin dış ticaretinin tonaj olarak yüzde 87’sinin deniz yoluyla taşındığını belirten Kalkavan, konuşmasına şöyle devam etti: “Denizciliğe çok ihtiyacımız var. Tersanecilik olarak var. Taşımacılık olarak gemilere ihtiyacımız var. Aynı zamanda deniz gücüne ihtiyacımız var. Böyle baktığımızda Kocaeli’nin bir başka değeri de denizcilik eğitiminde ortaya çıkıyor. Denizcilik sektörünün kalkınmasına da katkı veriyor. Bu anlamda denizcilerin yetişmesine de büyük bir katkı veriyor.” Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri nedeniyle beş günlük gezi yaptıklarını belirten Metin Kalkavan bu konuda ise şu bilgileri verdi: haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... “Beş günlük gezinin içinde Kars’ın başka bir güzelliği vardı. Çıldır gölünde su sporlarını yaptık. Sayın Bakanımızla birlikte tekneyle Kars’tan Ardahan’a geçtik. Sonunda Kars’a da tekneleri götürdük. Ve yelkenlerle Çıldır’da ilk defa yarışlar düzenlendi. Sonra da İzmir’deydik. Böyle bakınca biz denizciler denizin bu ülke için büyük bir nimet olduğunu düşünüyoruz. Karacılara da bunu anlatmaya çalışıyoruz. Ülkemizin tamamının yarısı kadar mavi vatanımız var. Ve altında çok değerli keşfedilmeyi bekleyen varlıklarımız var. Bu yüzden de denizciliğe ayrı önem verildiğini biliyoruz. Sayın cumhurbaşkanımız bir kaptan oğlu, başbakanımız gemi inşa mühendisi, bakanımız gemi inşa mühendisi, milli eğitim bakanımız gemi makine mühendisi. Kendileri denizciler bu ülkeyi yönetmekte büyük görevler alıyorlar.” DENİZCİLİK SEKTÖRÜ HIZLA GELİŞİYOR İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın ardından bir konuşma yapan Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy ise üç tarafı denizlerle çevrili, 8333 kıyı uzunluğu olan Türkiye’nin denizcilik sektöründe daha iyi bir noktaya gelebilmesi adına başlatılan önemli çalışmalar olduğunu vurguladı. “Deniz Ticaret Odası’nın öncülüğünde birçok kurum ve kuruluşumuzun ortaya koyduğu çalışmalar var. Denizcilik sektörü Türkiye’de hızla gelişiyor. Zaman zaman uluslararası krizden etkilense de toparlanma ve yeniden kendini ortaya koyma adına önemli çalışmalar gerçekleştiriliyor. “ diye konuşan Aksoy daha önce görev yaptığı illerin deniz kıyısı olan ve denizcilik sektörüyle iç içe olduğumuz yerler olduğunu hatırlattı. “Diyarbakır’dan sonra yeniden Karadeniz ve Marmara’ya kıyısı olan Kocaeli’de görev yapıyor olmaktan da büyük bir onur duyuyorum.” diyen Aksoy, bütün sektörlerle ortaklaşa bir anlayış içerisinde görevini sürdürmeye gayret edeceğini ifade etti. Aksoy konuşmasını şöyle tamamladı: “Deniz Ticaret Odası Başkanı Sayın Metin Kalkavan denizcilik sektörünün gelişmesinde gerçekten özel gayretleri ve çalışmaları olan bir oda başkanımız. Sayın Halim Mete, Odalar ve Borsalar Birliğinin Başkan Vekili olarak uzun dönemdir sektörde faaliyet yürüten bir büyüğümüz. Onların da bugün bu toplantıda bizimle birlikte olmasından da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Değerli oda başkanlarımız bugün buradalar, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri ile bir aradayız. Hep birlikte Kocaeli ve Türkiye olarak daha büyük çalışmalara adım atmak adına bu gecenin de katkı sunmasını diliyorum.” GEMİ MODELİ SERGİSİ İLGİ ÇEKTİ GALA’DA FOTOĞRAF SERGİSİ Denizcilik ve Kabotaj Bayramı nedeniyle düzenlenen galada, Gölcük Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği (GFSD) de denizcilik temalı bir fotoğraf sergisi düzenledi. Fotoğraf sanatçılarından Aytül Akbaş bir çok yarışma da ödülleri olan ve National Geographic Türkiye birinciliği ve dünya üçüncülüğüne hak kazanmış ev hanımı. Nebiye Azak ise; yarışmalarda derecesi bulunuyor ve Gölcük’te yazı işleri müdürü olarak basın sektöründe görev yapıyor. Fotoğraf eğitmeni olan Berna İkiz ise aynı zamanda işletmeci olarak görev yapıyor. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Etkinliklere, Kocaeli Gemi Modelcileri Grubu maketleri ile katıldı. Donanma model ve KOMEK Ahşap Gemi Yapımı Kurs Öğretmeni Yusuf Akmeşe önderliğinde İzmit Symbol AVM’de gemi modelleri sergisi düzenlendi. Kırk adet maket gemi ile açılan sergiye, modelleri ile maket üstatları Zeki Ali Dalkılıç ve Ziya Babür destek verdiler. İMEAK Deniz Ticaret Odası Denizcilik Haftası kutlamaları programı kapsamında düzenlenen maket sergisi galada da yer aldı. 45 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... ÇILDIR GÖLÜ’NDE YELKEN VE KANO YARIŞLARI YAPILDI Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla Kars-Ardahan sınırındaki Çıldır Gölü’nde tekne teslim töreni, iskele açılışı ve göl üzerinde ilk kez gerçekleşen yelken ve kano yarışları yapıldı. Programa katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Çıldır Gölünde teslimini yaptığı tekneyi kullanarak Ardahan’a gitti. Çıldır Gölü’nde “Su Sporları Şenlikleri” Denizcilik ve Kabotaj Bayramı ile Su Sporları Şenlikleri kapsamında KarsArdahan sınırındaki Çıldır Gölü’nde ilk defa düzenlenen yelken ve kano yarışmaları sona erdi. Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla Kars-Ardahan sınırındaki Çıldır Gölü’nde düzenlenen tekne teslim töreni, iskele açılışı ve göl üzerinde ilk kez gerçekleşen yelken ve kano yarışlarına katılan Arslan, törenin açılış konuşmasında, hükümet olarak iç sulara önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Kars ve Ardahan’ın birçok değer barındırdığını bunların bir tanesinin de Çıldır Gölü olduğunu ifade eden Arslan, şöyle konuştu: “Bugün sadece Kars, Ardahan’a değil, ülkenin her noktasına hizmet etmeye çalışıyoruz. Ülkemizin denizciliğini geliştirmek adına çok mesafe kat ettik. Gerek yasal düzenlemeler, gerek alt yapı yatırımları, gerekse de ulusal arenada rekabet edebilir anlamında yaptığımız uygulamalarla çok mesafe kat ettik. Üç tarafı denizi olan ülkede gençlerin sadece kıyı kentlerinden değil, diğer kentlerden de çıkabilmesi adına iç sularda çok güzel, çok başarılı uygulamalar yapıyoruz. Çıldır’da, Kars’ta Ardahan’da yaptığımız tam da bu. Memnuniyetimiz, gururumuz o ki, ülkenin her yerine, iç sulara, denizciliği, deniz sevdasını, denizi sevmeyi getiriyoruz. Esasında önce gemi yapmanız lazım, onun için tersanenizi attırmak, tersanenizi büyütmeniz lazım. 37 tersaneyi 79 tersaneye çıkardık.” Arslan, ülke için gecesini gündüzüne katan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederek, denizciliğe yaptıkları yatırımlarla dünyanın üçüncü sırasındaki ülke konumuna geldiklerini anlattı. Konuşmaların ardından Kars Halk Eğitim Merkezi Folklor ekibinin gösteri yaptı. İki teknenin teslimini yaparak, göl üzerindeki iskelenin açılışını gerçekleştiren Arslan, şenlikler kapsamında düzenlenen kano ve yelken yarışlarında dereceye girenlere ödül verdi. Arslan, teslimini yaptıkları tekneye binerek göl üzerinde tur attı. SAKARYA’DA BAYRAM ETKİNLİKLERİ Sakarya’nın Karasu ilçesinde Kabotaj Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlandı. Yenimahalle mevkisinden tekneler korna eşliğinde denize açılarak Karasu sahil park önüne geldiler. Teknede Bulunan Karasu Kaymakamı Şafak Gürçam, Karasu belediye başkanı Mehmet İspiroğlu, Karasu Emniyet Müdürü Mehmet Fatih Ersöz, Karasu Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Ahmet Tevfik Altunel, Karasu Muhtarlar Derneği Başkanı İsmail Hakkı Topaloğlu ve Karasu Liman Başkanı Ahmet Kalaman hep birlikte denize çelenk attı. Sahilde Karasu belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikler yapıldı. Halat, 46 yüzme yarışları ve yağlı direk bayrak alma yarışları yapıldı. Yarışmalarda birincilere belediye başkanı ve kaymakam tarafından ödülleri verildi. Karasu Belediye Başkanı Mehmet İspiroğlu, yaptığı açıklamada, cumhuriyetin kurulmasından sonra Kobataj Bayramının kazanılan haklardan biri olduğunu belirterek, “Denizcilik ve kabotaj bayramını her yıl geleneksel olarak kutluyoruz, Bugünde kutladığımız denizcilik ve kabotaj bayramında belediye olarak bir dizi etkinlikler yaptık ve halkımızı etkinliklerde eğlendiriyoruz.” diye konuştu. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 47 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı İZMİR ALSANCAK LİMANI’NDA DENİZCİLİK BAYRAMI RESEPSİYONU 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yıldönümü kapsamında İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi tarafından düzenlenen resepsiyon, İzmir Alsancak Limanı’nda kruvaziyer yolcu rıhtımında yapıldı. haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... MARMARİS ŞUBESİ’NDEN ELO SATRANÇ TURNUVASI İMEAK Deniz Ticaret Odası Marmaris şubesinin Akyaka’da düzenlemiş olduğu 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Elo Satranç Turnuvası 2 gün süren maçların sonunda süren ödül törenine ile sona erdi. Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık 250 sporcuyu ağırlayan turnuvada İMEAK Deniz Ticaret Odası Marmaris Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Mengi, Meclis Üyesi İsmail Akkaya, Ahmet Selçuk Sert Metin Kalkavan Yusuf Öztürk Geceye İzmir Vali Yardımcısı Cemil Özgür Öneği, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, İzmir protokolü, iş dünyası temsilcileri, denizcilik kuruluşlarının ve şirketlerin yöneticileri ve Oda üyeleri katıldı. İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk’ün konuklara hoş geldiniz konuşmasıyla başlayan gece, Aegean Band’ın hareketli ve neşeli müzikleriyle devam etti. ayakta ve geleceğe umutla bakıyor. Tersanelerimiz yeni kabiliyetler kazandı. İdare tarafında Bakanlığımız müsteşar ve yöneticilerinin çoğu denizci. İrade tarafında ise Cumhurbaşkanımız bir kaptan çocuğu. Başbakanımız dünya denizciliği için bir marka. Bakanımız ise sektörün içinden geliyor. Bu üç faktörün işbirliğini üst düzeye çıkardığımız zaman gelecek 1 Temmuz’da sizlerin karşısına daha iyi noktada çıkabileceğiz” şeklinde konuştu. Vergi indirimi ile kısa sürede 3 bin 700’den fazla teknenin Türk bayrağı çektiğini ifade eden Sert, nitelikli, donanımlı gemi adamı sayısını artırmak ve amatör denizciliği geliştirmek için çalışmaya devam edeceklerini söyledi. gerektiğini söyledi. Kalkavan, “Bu ülkenin neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, herkese denizciliğin faydası var. 15 yılda çok başarılı, denize dönük büyük hamleler oldu. Denizcilikte Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımını yaşadık. İzmir de denizciliği ile hep var olacak. Denizciler olarak ülkeye hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi. Gecede konuklara hitap eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert, Türk denizciliğinin sektör, idare ve iradenin beraber çalışması ile dünya denizciliğinden daha fazla pay alacağını söyledi. Sert, “Sektör dimdik 48 İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Türkiye’nin deniz ülkesi olduğunu ancak denizcilikte daha fazla ilerlemesi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 39 No’lu Meslek Komite Üyeleri Ziya Terzioğlu, Barış Öztürk, Şube Müdürü Çağla Akkuş, Ula İlçe Jandarma Komutanı Mesut Yılmaz, Ula İlçe Milli Eğitim Müdürü Avni Aytekin, Ula Esnaf Odası Başkanı Kemal Özçelik, Satranç Federasyonu Muğla İl Temsilcisi Ahmet Murat Yenici dereceye giren sporculara ödüllerini verdi. (DTO Marmaris Şubesi) İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, konuşmasına “Bize, limanımıza, denizimize hoş geldiniz. Hepiniz var olun, sağ olun” diyerek başladı. Resepsiyona katılan protokolü isim isim sayan Öztürk, denizciliğin gücünün İzmir’i buluşturduğunu söyledi. Öztürk, denizciliği geliştirmek için çalışmaya devam edeceklerini açıkladı. (DTO İzmir Şubesi) DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 49 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... İZMİR PROTOKOLÜ FOÇA’DA KULAÇ ATTI Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 91. yılı Foça’da Yüzme Şampiyonası ile kutlandı. 6. Foça-İzmir Açık Su Türkiye Şampiyonası, Türkiye Yüzme Federasyonu, Foça Belediyesi ve İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi işbirliği ile Eski Foça Mersinaki Koyu’nda yapıldı. Yaklaşık 300 sporcunun kulaç attığı şampiyonada bu yıl ilk defa İzmir Protokolü Yüzme Yarışı gerçekleştirildi. Ambifibi Görev Grup Komutanı Tümamiral Aydın Şirin, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Yönetim Kurulu Üyesi Mihri Çelik ve Şube Müdürü Halil Hatipoğlu, TÜGİAD Ege Şube Başkanı Hüseyin Canpolat, MÜSİAD İzmir Şube Başkan Yardımcısı Galip Atar, İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Erçin Güdücü katıldı. Çok çekişmeli geçen yarışı İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz birinci olarak bitirdi. Amfibi Görev Grup Komutanı Tümamiral Aydın Şirin ikinci, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım ise üçüncü oldu. Ödül törenine Foça Kaymakamı Ali Çetin, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Gürsel Çaypınar, Foça Belediye Başkan Vekili Halil Çıtak, Türkiye Yüzme Federasyonu As Başkanı Haluk Önem, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ercan Korkmaz ve Foça Liman Başkanı Talat Yolcu katıldı. İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, bu yıl 6. kez düzenledikleri Açık Su Türkiye Yüzme Şampiyonası’nın her geçen yıl daha fazla sporcunun katılımıyla büyüdüğünü söyledi. Foça Belediye Başkan Vekili Halil Çıtak, deniz ve denizci şehri olan Foça’da su sporuyla ilgili etkinliklerin düzenlenmesinden dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Çıtak, bu etkinlikler sayesinde tarih ve doğa zengini Foça’nın tanıtımına büyük katkı sağlanacağına inandığını belirtti. Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım da, en büyük dileğinin İzmir Körfezi’nde yüzme yarışları düzenlenmesi olduğunu söyledi. (DTO İzmir Şubesi) MARMARİS’TE KABOTAJ BAYRAMI ETKİNLİKLERİNE GENİŞ KATILIM 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Etkinlikleri İMEAK Deniz Ticaret Odası Marmaris şubesinin düzenlemiş olduğu bir dizi etkinlikle Marmaris, Akyaka ve Datça’da kutlandı. Üs Komutanı Ali Çekiç, Deniz Ticaret Odası Marmaris Şubesi Başkanı Hasan Mengi, Liman Başkanı Burak Okçu, Deniz Ticaret Odası Marmaris Şube Müdürü Çağla Akkuş, İlçe Tarım Müdürü Necmettin Kaya ve Marmaris Liman Başkanlığı Personeli ve vatandaşlar katıldı. Marmaris’te Atatürk anıtına çelenk konulmasının ardından “Harika” teknesinde düzenlenen denize çelenk bırakma töreni ile etkinlikler başladı. Marmaris protokolüne Marmaris Su Sporları Kooperatifi de sürat tekneleri ile eşlik ederken Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, Marmaris Emniyet Müdürü Ertan Sarıkaya, Marmaris Aksaz 50 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Marmaris’te düzenlenen etkinlikler akşamüstü de Muğla Büyükşehir Belediyesi, Marmaris Belediyesi, Deniz Ticaret Odası Marmaris Şubesi ve Marmaris Liman Başkanlığı’nın birlikte düzenlediği yarışlar ve Aksaz Üs Komutanlığı’nın bando konseri ile devam etti. (DTO Marmaris Şubesi) DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 51 haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı DTO BODRUM ŞUBESİ’NİN BAYRAM ÇOŞKUSU DTO Bodrum Şubesi, Bodrum ve Güllük’te Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri düzenledi. saygı duruşunda bulunulup, ardından İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağının göndere çekilmesi ile başladı. Denizcilik ve Kabotaj Bayramının 91. yıldönümü törenleri Bodrum’da Atatürk Anıtına çelenk sunma töreni ile başladı. Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından Bodrum Liman Başkan’ı Türker Kutlu bir konuşma yaptı. Bodrum Belediyesi Mahfel Cafe önünde başlayan kutlamalara, Muğla Büyükşehir Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürü Emre Tümer, Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Orman, Bodrum Liman Başkanı Türker Kutlu, Sahil Güvenlik Komutanı Süleyman Ercan, Bodrum İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Gündüz Nalbantoğlu, Bodrum Deniz Limanı Şube Müdürü Raşit Özkan, Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz ve vatandaşlar katıldı. Protokol, Bodrum Denizciler Derneği önünden Emniyet Müdürlüğü’ne ait tekneyle açılarak, etkinliklerin yapılacağı Bodrum Belediyesi Mahfel Cafe önünde Ulu Önder Atatürk ve şehit denizcilerimizin aziz hatıraları anısına hazırlanan çelengi denize bıraktıktan sonra Bodrum Belediyesi Bodrumspor’un yelken sporcuları Kumbahçe Koyuna optimist, laserleri ile ve Eski Milli sporcu Celal Gürsoy öncülüğünde Bodrum Açık Deniz Yelken Kulübü (BAYK) işbirliği ile Bodrum’da 52 açılan kürek okulu kadın kürekçileri ile kutlamaya katıldı. Daha sonra katılan vatandaşlara lokma ve dondurma ikramında bulunuldu. Hazırlanan programda halat çekme, yelkenli tekne, denizden tabak çıkartma, yüzme, pancar motorlu piyade tekne, yağlı direkten bayrak alma ve deniz güzeli yarışmalarının ardından kız ve erkeklerde 12 yaş altı ve üstü yüzme yarışı, denizden tabak çıkarma, yağlı direk, halat çekme yarışları, engelli yüzme yarışları yer aldı. Bodrum Liman Başkanlığı tarafından bu seneki konsepti “Deniz ve Kadın” olarak belirlenen 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri kapsamında Catamaran’da düzenlenen kokteylde yıllarca denizcilik sektörüne emek vermiş kadınlar arasından; Bodrum Şube Müdürü Oya Kaptanoğlu, Gonca Uygun, Aysun Kurtaş, Nükhet Anadol, Şükriye Er, Öznur Aydost, Şebnem Doğu’ya hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketleri verildi. GÜLLÜK’TE BAYRAM HEYECANI Güllük’te de coşkuyla geçen kutlamalar 1 Temmuz 2017 Cuma günü büyük önder Atatürk’ün, Türk büyüklerinin ve deniz şehitlerinin anısına bir dakikalık DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 2 Temmuz Pazar günü İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından, Milas Belediye Başkan Yardımcıları Zeynep Mat ve Faik Karagöz, Milas Jandarma Komutan Vekili Süleyman Bahadır İyilikci, Güllük Liman Başkan Vekili Mustafa Çankaya, Muğla Büyükşehir yetkililerinin de katıldığı etkinlikler çerçevesinde, ilk önce farklı yaş kategorilerinde yüzme yarışı düzenlendi. Rakipleriyle kıyasıya yarışan katılımcılar, dereceye girebilmek için kulaç attı. Yüzme yarışının ardından yarışmacılar, görevliler tarafından denize atılan tabakları bulmaya çalıştılar. Denize atılan 3 tabağı dalarak çıkarmayı başaran yarışmacılar, jüri tarafından başarılı bulundu. Çok sayıda vatandaşın yakından takip ettiği yarışmalara ilgi yoğun oldu. Etkinliklerin ikinci etabında ise tekneler yarıştı. Beygir güçlerine göre yarışan tekneler, hızla denize açılarak dubalardan döndü ve yeniden başlangıç noktasına ulaşmaya çalıştılar. Tekneler sergiledikleri performansla izleyenlerden alkış topladı. Daha sonra herkesin heyecanla beklediği yağlı direkten bayrak kapma yarışmasına geçildi. Renkli görüntülere sahne olan Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri, Güllük Liman Başkanlığına bağlı dev römorkoru su gösterisi yaptı. (DTO Bodrum Şubesi) haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... Denizcilik ve Kabotaj Bayramı TÜRKİYE’DEN KABOTAJ BAYRAMI MANZARALARI 1 Temmuz 2017 Denizcilik ve Kabotaj Bayramı çeşitli illerde farklı etkinliklerle kutlandı. Törenler, yarışmalar ve çeşitli etkinliklerle renklenen bayram vatandaşlara denizlerin değerini bir kez daha hatırlattı. Muğla’nın Fethiye ilçesinde, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı düzenlenen yarışmalarla kutlandı. Kordonboyu’ndaki etkinlikte, serbest yüzme, kürek, yağlı direğe tırmanma ve tekne yarışları gerçekleştirildi. Yarışlar kıyıdan ve günübirlik tur tekneleriyle denize açılan vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. ANTALYA’DA ŞEHİTLER ANISINA DENİZE ÇELENK BIRAKILDI Antalya’da, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla Antalya Vali Yardımcısı Salih Gürhan, Sahil Güvenlik Eğitim ve Öğretim Komutanı Kıdemli Albay Ömer Erselcan, Antalya Deniz Ticaret Odası Başkanı İnanç Kendiroğlu ve Antalya Liman Başkanı Erdoğan Bayram deniz şehitleri için denize çelenk bıraktı. ÇANAKKALE’DE KABOTAJ TÖRENİ Çanakkale’de, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla tören düzenlendi. Törende Atatürk Anıtına Çanakkale Liman Başkanı Ramazan Yılmaz tarafından çelenk sunuldu. SİNOP’TA 1 TEMMUZ YARIŞMALARLA KUTLANDI DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ, BAYRAMI İZMİR KAYIKLARI YARIŞI İLE KUTLADI Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı İnciraltı’nda düzenlediği İzmir Kayıkları Yarışı etkinliğiyle kutladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, Denizcilik ve Kabotaj Bayramının 91. yılını 1 Temmuz 2017 saat 12.30’da İnciraltı’da düzenlediği İzmir Kayıkları Yarışı etkinliğiyle kutladı. Farklı meslek gruplarından 21 denizci İMBAT, LODOS ve KARAYEL ekiplerinde 3 grup olarak yarıştı. Piri Reis Denizcilik Derneği üyeleri de ekip olarak yarışlarda yer aldılar. Etkinliğe denizcilik sektörünün ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğretim elemanları ve vatandaşlar katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Kaptan Serim Paker’in kuralları okumasının ardından başlayan yarışta belirlenen etabı en kısa sürede bitirmeye çalışan takımlar mücadele etti. Yarışın tamamlanmasının ardından ödül törenine geçildi. Yarışma sonunda dereceye giren takımlara madalyaları Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Sekreter Vekili Prof. Dr. Özlem Çakır, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Güldem Cerit ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. D. Ali Deveci tarafından takdim edildi. SAMSUN’DA BAKIM EVLERİNDE KALAN ÇOCUKLAR UNUTULMADI İskele Meydanı sahilinde gerçekleştirilen kutlamalara Vali Hasan İpek, CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Belediye Başkanı Baki Ergül ve çok sayıda vatandaş katıldı. Yelken, yüzme, halat çekme ve yağlı direkten Türk bayrağı alma yarışmaları vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. Yarışmacıların yaklaşık bir saat süreyle direkten bayrağı almak için mücadele ettiği yarışmada, ilginç görüntüler oluştu. Yarışmada, Önder Akkaya aldığı bayrağı Vali İpek’e takdim etti.Yelken, yüzme ve halat çekme yarışmalarının da yapıldığı kutlamalarda dereceye girenlere koç hediye edildi. Samsun’daki etkinlikler kapsamında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesindeki bakım evlerinde kalan çocuklar, Sahil Güvenlik botu ile gezdirildi Samsun’da bakım evlerinde kalan çocuklar, kendilerine eşlik eden öğretmenleriyle Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığına geldi. MERSİN’DE LİSE ÖĞRENCİLERİNDEN BAYRAM KUTLAMASI Sahil Güvenlik Komutanlığına ait TCSG 87 Botu’na alınan çocuklara burada komutanlar tarafından Sahil Güvenlik ve bot hakkında bilgi verildi. Daha sonra botla denize açılan çocuklar, Samsun kıyılarını denizden görme fırsatı buldu. Botta subaylar tarafından ağırlanan çocuklardan bazıları dümene geçip telsiz kullanırken, bazıları da dürbünle çevreyi izledi. Mersin’de, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanlığı ekipleri “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” dolayısıyla ziyaret Bot personelinin çocuklar için arama kurtarma faaliyetlerine ilişkin gösteri sunduğu gezide, çocuklara çeşitli ikramlarda bulunuldu, hediyeler verildi. Sahil Güvenlik Bot Komutanı Yüzbaşı Engin Dal, Denizcilik ve Kabotaj Bayramı hakkında öğrencilere bilgi vererek, yeni yetişen gençlere denizciliği sevdirmeyi ve denizcilik faaliyetlerini göstermeyi amaçladıklarını söyledi. Yaklaşık 3 saat süren gezinin ardından çocuklar, memnuniyetlerini dile getirdi. FETHİYE’DE KABOTAJ BAYRAMI YARIŞMALARLA KUTLANDI 54 gerçekleştiren 20 lise öğrencisi ile denize açıldı. Yetkililerin çalışmalar hakkında bilgiler verdiği öğrenciler, daha sonra denize açılan sahil güvenlik botunda “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı”nı kutladı. haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 55 ENERJİ PETROLÜN DÜNYA OLİMPİYATLARI TÜRKİYE’DE YAPILDI 22. Dünya Petrol Kongresi, uluslararası düzeyde politikacılar, enerji sektörünün önde gelen isimleri ve dünyanın en büyük şirketlerinden oluşan çok geniş bir katılıma sahne oldu. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un yanı sıra çok sayıda ülkenin enerji ve petrol bakanları da katıldı. Küresel bazda önde gelen petrol ve doğalgaz şirketlerinin üst düzey yönetici ve temsilcilerinin yanı sıra devlet başkanları ve enerji bakanları İstanbul’da 5 gün boyunca sektörün geleceğine ilişkin kritik konuları ele aldı. Dünyanın en kapsamlı petrol etkinliği olan kongreye, 90’dan fazla ülkeden 3 bin delege ve 600 konuşmacı katıldı. “ULUSLARARASI ENERJİ ARENASINDA HATIRI SAYILIR BİR AKTÖR KONUMUNDAYIZ” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kongrede yaptığı konuşmada, “Son 1-1,5 asırdır güçlü ülke olmanın yolu, enerji kaynaklarına sahip bulunmaktan veya bunlar üzerinde söz sahibi olmaktan geçiyor.” diyerek, şunları kaydetti: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 22. Dünya Petrol Kongresi, 9-13 Temmuz tarihleri arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde İstanbul’da gerçekleştirildi. 5 gün süren kongre petrol ve doğalgaz sektörünün “dünya olimpiyatları” olarak nitelendiriliyor. Kongre kapsamında katılımcılar küresel petrol sektöründeki kilit konuları 56 tartışmak üzere İstanbul’da bir araya geldiler. Kongreye Erdoğan’ın yanı sıra Başbakan Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 “Bununla birlikte küresel çatışmaların merkezinde yer alan enerji kaynakları ve yolları üzerinde hakimiyet kurma çabalarının, çoğu zaman iç çatışmalar, darbeler ve işgallerle sonuçlandığını görüyoruz. Var olduğu coğrafyalarda zenginliğin ve refahın kaynağı olması gereken petrol ve doğalgazı ne yazık ki daha çok savaş, kan ve gözyaşıyla birlikte anmak zorunda kaldık. Biz Türkiye olarak en başından beri bu kaynakların insanlığın huzur ve refahına katkı sağlayacak şekilde kullanılması gerektiğini savunuyoruz. Ülkemiz jeopolitik konumu gereği, büyük enerji üreticileriyle tüketicileri arasında doğal bir köprü durumundadır. Malum, tedarik-transit-tüketici. Burada transit konumunda olan bir ülke olarak, bugüne kadar elimizden geleni yapmaya gayret ettik. Enerji hinterlandının merkezinde yer almamız yanında, siyasi istikrarımız ve ekonomik gelişmişliğimizle de uluslararası enerji arenasında hatırı sayılır bir aktör konumundayız.” “TÜRKİYE ARTIK ENERJİNİN İPEK YOLU OLARAK İSİMLENDİRİLİYOR” Son dönemde yapımı devam eden ve inşası planlanan yeni petrol ve doğalgaz boru hatlarının Türkiye’nin enerji koridoru ve terminali rolünü pekiştireceğine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Azerbaycan petrolünün Akdeniz’e ulaşmasını sağlayan Bakü-TiflisCeyhan Petrol Boru Hattı projesiyle, yine Azerbaycan doğalgazının ülkemize ve Avrupa’ya sevkini mümkün kılan Bakü-Tiflis-Erzurum Doğalgaz Boru Hattı projesini başarıyla tamamladık. Gündemimizdeki yeni projeler arasında ilk önceliğimiz, az önce de ifade edildiği gibi Güney Gaz Koridoru’dur. Güney Gaz Koridoru’nun ana unsuru olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı yani kısa adıyla TANAP üzerinden ilk aşamada Türkiye’ye 6 milyar metreküp, Avrupa’ya 10 milyar metreküp gaz sevk edilecek. Hattın önümüzdeki yılın ortasında faaliyete geçmesiyle Azerbaycan yanında, Hazar ve hatta ilerde Orta Doğu bölgesinden de ülkemize ve Avrupa’ya gaz taşınmasının önü açılacaktır. Bu hattın devamı niteliğindeki Trans Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı TAP’ın da planlandığı şekilde tamamlanarak inşallah 2020 yılında devreye girmesini bekliyoruz. Bu konuda gerek dostum Sayın Aliyev’in, gerek Güney Gaz Koridorunda yer alacak diğer ülkelerin ve şirketlerin kararlılıklarının tam olduğunu memnuniyetle görüyoruz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka önemli projenin de dünyanın en önemli gaz tedarikçilerinden Rusya Federasyonu ile yürütülen Türk Akımı Başbakan Binali Yıldırım Projesi olduğunu belirterek, “Ayrıca ilgili tüm tarafların ‘kazan-kazan’ anlayışıyla hareket etmesi halinde Doğu Akdeniz ve Irak doğalgazı başta olmak üzere yeni projeleri değerlendirmeye de hazırız. Tüm bu çalışmalarımız sayesinde, medeniyetlerin buluşma noktası olan Türkiye, artık enerji uzmanları tarafından ‘enerjinin İpek Yolu’ olarak isimlendiriliyor. Ülkemiz sahip olduğu imkanlarla enerjinin yıkım, gerginlik ve ihtilaf değil, barış ve refah kaynağı haline dönüşmesi için gayret gösteriyor. Bu kongreyi ülkemizin enerjiye bakışını küresel düzeyde ifade etmesine vesile olması bakımından ayrıca önemli görüyorum.” ifadelerini kullandı. “ENERJİ, LOKOMOTİF UNSUR” Başbakan Binali Yıldırım da kongrede yaptığı konuşmada, “Günümüzde DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 ülkelerin ve toplumların gelişmişlik düzeyinin ölçüsü, enerjiye olan erişim ve tüketim seviyesiyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bugün burada ortak bir amacımızın olduğunu ifade etmek isterim. Bu amaç petrol başta olmak üzere bütün enerji kaynaklarının maliyet, çevre boyutu da dahil en iyi ve en verimli şekilde kullanımını sağlayacak dünyadaki bütün bölgelerin ve toplumların refahına katkıda bulunmak olacaktır.” dedi. Enerjinin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde her zaman önemini koruyan sektörlerden biri olduğuna işaret eden Yıldırım, enerji konusunun, dünyanın neresinde, hangi dönemde yaşanırsa yaşansın, hayatı idame ettirmek ve halkın refahını artırabilmek için olmazsa olmaz olduğunun altını çizdi. 57 ENERJİ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: “Günümüzde ülkelerin ve toplumların gelişmişlik düzeyinin ölçüsü, enerjiye olan erişim ve tüketim seviyesiyle ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bugün burada ortak bir amacımızın olduğunu ifade etmek isterim. Bu amaç, petrol başta olmak üzere, bütün enerji kaynaklarının maliyet, çevre boyutu da dahil, en iyi ve en verimli şekilde kullanımını sağlayacak, dünyadaki bütün bölgelerin ve toplumların refahına katkıda bulunmak olacaktır. Bu kongreye dünyanın her tarafından katılan üst düzey temsilcilerin gerek resmi programlarında yer alan oturumlar, gerek ikili ve çoklu görüşmeler kapsamında ele alacakları konular ve kararların, bu ortak amaca hizmet edeceğine inanıyorum.” Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin dünya hidrokarbon kaynaklarının beşte üçüne komşu durumunda bulunduğunu, enerjinin, dünyanın sayılı ekonomileri arasına girme hedefinde lokomotif unsurlardan biri olduğunu bildirdi. yapılamayacağı aşikardır. Sorunları çözerken yeni sorunlara yol açmaktan özenle kaçınmalıyız. Enerji güvenliği ancak birlikte ve tutarlı bir mücadele yöntemiyle sağlanabilir. Türkiye olarak enerji alanında aldığımız kararlarda sıfır toplamlı oyun yaklaşımını hiçbir zaman benimsemedik ve her zaman bölgemiz, komşularımızla iş birliği içerisinde ‘kazan kazan’ yaklaşımını ön plana aldık. Bizim bakımımızdan enerji bir ihtilaf değil bir iş birliği alanıdır. Bu tutumuzu sadece sözle değil, icraatlar ile de ortaya koymaktayız. Bunun en önemli kanıtı ve göstergesi, enerji alanında geçmişte hayata geçirdiğimiz projelerin yanı sıra gelecekte tamamlamayı ön gördüğümüz projelerdir. “ENERJİ İÇİN ANAHTAR ÜLKE TÜRKİYE” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin barışa, refaha ve arz güvenliğine katkı sağlayacak tüm projelere desteğinin süreceğini belirterek, “Bu yüzden, bu kongrede ‘Enerji için anahtar ülke Türkiye’ sloganını motto olarak belirledik.” dedi. Bu kongrede petrol ve gaz endüstrisine ilişkin birçok konuyu ve gelecekteki imkanları konuşmak için imkan olacağını ifade eden Albayrak, “Aramızda, bu endüstride çığır açmış ve tecrübeli bir profesyonel var. Kendisinin bu endüstriye katkıları anlatmakla bitmez. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’u tebrik ediyorum. Burada 41,5 senelik bir çalışma hayatından bahsediyoruz.” diye konuştu. Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da bu kongreyi sahiplendiği için teşekkür ederek, son yıllarda petrol ve gaz endüstrisine yapılan yatırımlar azalmasına rağmen önümüzdeki yıllarda bu endüstrinin öneminin süreceğini dile getirdi. Başbakan Binali Yıldırım, enerji güvenliği kavramının önemli bir boyutunun da siyasi sorunların çözülmesi, gerek kaynak ülkelerde, gerekse güzergah ülkelerde huzurun ve barışın tesis edilmesi olduğunu kaydetti. Türkiye’nin enerji sektörüne ve yatırımlarına ilişkin önemli bilgiler veren Albayrak, enerji sektöründe hızlı bir talep büyümesi yaşandığını ve son 15 yılda elektrikteki kurulu gücün üç katına çıktığını anlattı. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede terör başta olmak üzere asimetrik tehditlerle etkinlikle ve kalıcı bir mücadele şarttır. Bu mücadelenin bir terör örgütüne karşı bir başka terör örgütü kullanılarak Albayrak, bu dönemde ortalama yüzde 5 ekonomik büyüme kaydedildiğini ve Türkiye’nin Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü ülkeleri arasında lider bir ülke haline geldiğini aktardı. Bu hızlı büyümede arz güvenliğini 58 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 sağlamak ve öngörülebilir bir piyasa oluşturmak için yatırım ihtiyacının oluştuğunu vurgulayan Albayrak, şöyle devam etti: “Türkiye özellikle petrol ve doğalgaz arama ve üretim faaliyetlerini, yatırımlarını artırma hedefindedir. Akdeniz ve Karadeniz’de petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine odaklanıyoruz. Şu anda Akdeniz’de sismik arama faaliyetleri gerçekleştirmek için yoğun çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Aynı faaliyetleri Karadeniz’de de gerçekleştirmek istiyoruz. Akdeniz ve Karadeniz’de arama faaliyetlerimize odaklandık. Sismik çalışmalarımıza odaklandık. Bunlara müteakip ileri arama ve sondaj faaliyetleri gerçekleştireceğiz. Böylece, arz güvenliğine katkıda bulunacağız.” “YÜZER LNG ÜNİTESİNİ HAYATA GEÇİRDİK” Türkiye’nin yıllık yaklaşık 50 milyar metreküp doğalgaz tüketimi olduğunu ve 81 ildeki konutlar ile sanayideki tüketicilere gaz sağlayabildiğini anımsatan Albayrak, arz güvenliğini sağlamak adına sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) altyapısı ve yatırımlarını hayata geçirdiklerini söyledi. Türkiye’nin ilk sıvılaştırılmış yüzer LNG ünitesini hayata geçirdiğini ifade eden Albayrak, “Yakında ikinci ünitemizi de faaliyete geçireceğiz. Doğalgaz depolama kapasitemizi de arttırdık. Tabii aynı zamanda gaz depolama kapasitemiz de çok önemli. Tuz gölü depolama tesisi ile yaklaşık 3,1 milyar metreküp depolama kapasitesine ulaştık. Bunu da 2023 yılında 11 milyar metreküpe ulaştırmayı düşünüyoruz.” diye konuştu. ALBAYRAK İKİLİ GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİRDİ Kongrede, Dünya Petrol Konseyi Başkanı Jozsef Toth tarafından, aynı zamanda enerji şirketi ExxonMobil’in eski başkanı ve CEO’su olan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’a, WPC’nin kurucusu Thomas Dewhurst adına verilen “Dewhurst Ödülü” takdim edildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da, kongre çerçevesinde, Tillerson ve Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak başta olmak üzere, bir dizi ikili görüşme gerçekleştirdi. İstanbul’a gelen bakanlar ve sektör temsilcilerini ayrı ayrı kabul eden Albayrak, konuya ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Kongre kapsamında yürüttüğümüz enerji diplomasisi ile Türkiye’nin enerjide ‘anahtar’ ülke konumunu güçlendiriyoruz.” ifadesini kullandı. Albayrak, İsrail Enerji, Altyapı ve Su Kaynakları Bakanı Yuval Steinitz ile de bir araya geldi. Steinitz, Albayrak ile iki ülke arasındaki doğal gaz boru hattının inşa sürecini görüştüklerini belirterek, “Dört tur görüşmenin ardından, aramızdaki görüşmeleri hızlandırmaya ve bu yıl sonundan önce Türkiye ve İsrail arasındaki boru hattının inşa edilmesini sağlayacak hükümetler arası çatı anlaşmayı tamamlamaya karar verdik.” dedi. KONGRE 5 GÜN SÜRDÜ Etkinlik kapsamında ev sahibi ülke Türkiye’nin de petrol ve gaz sektöründeki gelişiminin değerlendirileceği oturumlar da düzenlendi. Petrol İhraç Eden Ülkeler (OPEC) Genel Sekreteri Muhammed Barkindo, Uluslararası Enerji Ajansı (EIA) İcra Direktörü Farih Birol ve çeşitli uluslararası örgütler ve düşünce kuruluşlarının üst düzey temsilcileri sektöre ilişkin paylaşımlarda bulundu. Ayrıca, aralarında Shell, BP, ExxonMobil, Chevron, Total ve Statoil gibi önde gelen enerji firmalarının üst düzey yöneticileri, politika yapıcılar, karar vericiler ve kanaat önderleri, çeşitli panellerde değerlendirmeler yaptı. Kongre kapsamında ikili görüşmeler, çeşitli yuvarlak masa toplantıları, çalışma grupları, teknik forumlar ve panellerde, küresel petrol sektörü, konvansiyonel ve ankonvansiyonel petrol ve doğal gaz kaynaklarının geleceği, enerji verimliliğine yönelik küresel politikalar, düşük karbonlu çözümler, altyapı ve yatırım imkanları gibi konular ele alındı. Etkinlikte, ev sahibi ülke olan Türkiye’yi ve Türkiye’nin petrol ve gaz sektöründeki gelişimini de ele alan oturumlar düzenlendi. Ayrıca, kongre alanında kurulan büyük ekranda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü öncesinde, darbe girişimine ilişkin kısa film gösterilirken, o güne ait fotoğraflardan oluşan sergi de alanda yer aldı. Kongre kapsamında çeşitli gösteriler ve etkinlikler düzenlenirken, Türk Gecesi ile de geleneksel Türk yemekleri, tatlıları ve müzikleri tanıtıldı. 9-13 Temmuz’da İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen dünyanın en kapsamlı petrol etkinliği, Amerikan Milli Komitesi adına ABD’nin Houston Belediye Başkanı Sylvester Turner’ın, “23. Dünya Petrol Kongresi Sembolünü” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez’in elinden devralmasıyla tamamlandı. “KAYA GAZI ÜRETİMİ GERÇEKTEN PATLAMA OLDU” Houston Belediye Başkanı Sylvester Turner, ABD’nin petrol üretimi ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatına yönelik gelişmelere de değinerek, şunları kaydetti: “Herkes düşen petrol fiyatlarıyla ve buna neden olan faktörlerle ilgili çok endişeli. ABD için ise kaya gazı üretimi gerçekten bir patlama oldu. ABD’nin petrolüretimine ilişkin net bir cevap verecek konumda değilim ancak üretimde pek çok faktörün göz önüne alındığını söyleyebilirim. Nijerya ve Libya petrol üretimini artırıyor ve OPEC’in neler yapacağını da izlemek gerekiyor. LNG de ise ABD için hedef piyasa DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Houston Belediye Başkanı Sylvester Turner muhtemelen Avrupa. Londra ekonomik ticaret heyetimiz sık sık seyahatler düzenliyor. Dünya Petrol Kongresi’nin ardından biz de Almanya’ya gideceğiz. Tüm potansiyel piyasaları incelemekle beraber, ABD’nin LNG ihracatında hedef bölge muhtemelen Avrupa olacak. Ticaretimizi geliştirmek için tüm piyasaları yakından takip ediyoruz.” 59 GÜNDEM İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DÜNYANIN GÜNDEMİNDE Almanya’nın Hamburg kentinde düzenlenen 12’nci G20 Liderler Zirvesi’nde Paris İklim Değişikliği Anlaşması’na destek kararı çıktı. DEV BUZ DAĞI HAREKET EDİYOR Temmuz ayı içerisinde Antarktika’nın kuzeybatısında kopan 6 bin kilometrekare genişliğindeki buz dağının uydu görüntülerinde kıyı ile arasındaki mesafenin belirginleştiği, dağın sahanlıktan dar bir su ve ince bir buz tabakasıyla ayrıldığının görüldüğü belirtildi. “A-68” adı verilen dev buz dağının ilerleyişini izleyen Almanya’nın Alfred Wegener Enstitüsü’nden bilim adamları, Deimos-1 uydusundan elde edilen görüntülerde buz dağının şu ana kadar beklenen şekilde hareket ettiğinin görüldüğünü kaydetti. Türkiye’yi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temsil ettiği zirvenin G20 Liderler Zirvesi sonuç bildirgesinde “Küreselleşmenin Yararlarının Paylaşılması”, “Dayanıklılığın Oluşturulması, “Sürdürülebilir Geçim Kaynaklarının Geliştirilmesi” ve “Sorumluluk Kabul Etmek” ana başlıkları yer aldı. Bildirgede korumacılığa karşı mücadeleye devam edilmesi, uluslararası ticaret, ekonomik büyüme, yoksulluğun ortadan kaldırılması, Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın desteklenmesi, Afrika ile iş birliği, istihdamın artırılması ve kadının rolünün güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Zirvede, 19 üye ülkenin liderleri ile Paris iklim anlaşmasından imzasını çekeceğini duyuran ABD Başkanı Donald Trump arasındaki fikir ayrılığı aşılamadı. Bildirgede, Paris İklim Değişikliği Anlaşması’na ilişkin de ABD’nin anlaşmadan çekilme kararının not edildiği belirtilerek, “Diğer G20 liderleri, Paris Anlaşması’nın geri dönülemez olduğunu belirtiyor.” ifadeleri kullanıldı. Bildirgede ayrıca liderlerin Paris Anlaşması konusundaki güçlü taahhüdü teyit ettikleri vurgulandı. yaptığı açıklamada, küresel ısınma konusunda 12 Aralık’ta yeni bir zirve düzenleyeceğini açıkladı. Macron, “12 Aralık’ta, Paris İklim Sözleşmesi’nin yürürlüğe girmesinin ikinci yıldönümünde, küresel ısınma konusunda özellikle bu konunun mali boyutunun da ele alınacağı yeni önlemleri görüşmek üzere bir zirve düzenleyeceğim.” dedi. Paris İklim Sözleşmesini “geri döndürülemez” olarak tanımlayan Macron “G20 Liderler Zirvesi sonunda yayınlanan kapanış bildirgesi de bu konuda bir geri adıma imkan vermiyor.” ifadesini kullandı. Macron, 2015 yılı aralık ayında kabul edilen Paris İklim Sözleşmesi’nin değiştirilmesinin de gündemde olmadığını vurguladı. ABD’nin Paris İklim Sözleşmesi’nden çıktığını hatırlatan Macron, bununla birlikte G20’nin bütün üyelerinin bu sözleşmenin değişmeyeceği konusunda hemfikir olduğunu kaydetti. Ancak “coriolis kuvveti” denilen dünyanın kendi çevresinde dönemesinden kaynaklanan sola doğru sürüklenme etkisi nedeniyle buz dağının Antarktika kıyıları çevresinde kalacağı öngörülüyor. Yaklaşık bir trilyon ton ağırlığında olduğu tahmin edilen buz dağı bugüne dek tespit edilenlerin en büyüğü olarak kayıtlara geçmişti. ASYA’DA YIKICI ETKİLER UYARISI Asya Kalkınma Bankası da (ADB), Paris İklim Anlaşması’nda öngörülen tedbirlerin alınmaması halinde küresel iklim değişikliğinin Asya kıtasında yaratabileceği yıkıcı etkilere karşı uyardı. ADB, Almanya merkezli Potsdam İklim Etki Araştırma Enstitüsü ile hazırladığı raporda, iklim değişikliğinin önlenmesi için öngörülen karbon emisyon PARİS İKLİM ANLAŞMASI Paris İklim Anlaşması, küresel ortalama sıcaklık artışını yüzyıl sonuna kadar sanayi öncesi döneme kıyasla en fazla 2 santigrat derece fazla tutmayı, ideal olarak ise 1,5 derecede sınırlamayı amaçlıyor. Anlaşma, her ülkenin sera etkisi yaratan gazların salımını azaltma konusunda kendi hedeflerini belirlemesini ve kendi yaklaşımını geliştirmesini öngörüyor. Küresel iklim değişikliği konusunda önlemler alınmazsa yüzyıl sonuna kadar 4 santigrat derece artması öngörülen ortalama sıcaklığın, Asya kara kütlesinde ortalama 6 santigrat dereceye kadar yükseleceği aktarılan raporda, Afganistan, Çin’in kuzey batısı, Pakistan ve Tacikistan’daki dağlık bölgelerde ise 8 santigrat dereceye kadar çıkacağı kaydedildi. Bu durumun yükseklerdeki su kaynaklarının azalmasına ve kıtanın dev plato ve ovalarını besleyen akarsuların zayıflamasına yol açacağı vurgulanan raporda, ayrıca iklim değişikliğiyle sıcak ve kuru hava dalgalarının artacağı, yağış rejimlerinin değişeceği ve Pasifik’te deniz seviyesinin yükseleceği ifade edildi. İklim değişikliğinin, Güney Doğu Asya ülkelerine temel gıda olan pirinç üretimini yarı yarıya azaltabileceği belirtilen raporda, yaşanabilecek kıtlığın bölgede 7 milyon çocuğun daha yetersiz beslenmesine yol açabileceği uyarısında bulunuldu. Raporda, değişen yağış rejiminin muson yağışlarından kaynaklanan sellerin sıklığını ve yoğunluğunu artırabileceği vurgulandı. Bu arada, raporda, Pasifik kıyılarında deniz seviyesinin 1,4 metre kadar yükselebileceği, bunun Endonezya’da 5,9 milyon insanın geçimini olumsuz etkileyeceği ifade edildi. TÜRKİYE DE ETKİLERİNİ HİSSEDİYOR İstanbul’da 18 Temmuz’da yaşanan şiddetli yağmurun ardından iklim değişikliği konusu Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nun gündeminde de tartışıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, “İstanbul’da yaşanan şiddetli yağış, iklim değişikliğine karşı genel duyarlılığı ve bir çalışma zorunluluğunu ortaya koyuyor.” dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Mehmet Emin Birpınar, İstanbul’da kenti olumsuz etkileyen yağışın “iklim değişikliğinin bir sonucu olduğunu” belirterek, bu gibi doğa olayların sıklığının artarak tekrar yaşanacağı uyarısında bulundu. İklimin, insanoğlunun faaliyetlerinden dolayı değiştiğine işaret eden Birpınar, bu değişiklikten Türkiye’de en çok etkilenecek bölgelerin Akdeniz Havzası ve Marmara’ya doğru çıkan kısımlar olduğunu belirtti. İklim değişikliğinin “ani ve şiddetli yağışlar, aşırı sıcaklar, aşırı soğuk veya aşırı kuraklıklar” olarak kendini gösterebileceğini belirten Birpınar, 12 ARALIKTA KÜRESEL ISINMA ZİRVESİ DÜZENLENECEK Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron G20 Zirvesi sonrasında 60 Buz dağının Weddel Denizi üzerinde kıyıdan denize doğru esen rüzgarların etkisiyle okyanusa doğru sürüklenmesi bekleniyor. önlemlerinin alınmaması halinde, yüzyıl sonuna kadar yaklaşık 4 derece artması beklenen küresel ortalama sıcaklığın, Asya ülkelerinde büyük çevre, sağlık ve gıda problemlerine yol açacağını belirtti. Raporda, iklim değişikliğinin ekosistemler üzerinde yaratacağı derin etkilerin Asya ülkelerinde nüfusun geçimini ve ekonomik büyümeyi tehlikeye atacağına hatta bazı ülkelerin varlığını dahi tehlikeye sokabileceğine dikkati çekildi. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 şunları kaydetti: “İklim değişikliğinde her türlü ekstrem iklim olaylarının yaşanması söz konusu. Bu zamana kadar yapılan hataların sonucu iklim değişti. Deniz seviyesi 19 santimetre yükseldi. Aynı zamanda sıcaklık 1.1 derece yükseldi ve yüzyılın sonuna doğru deniz seviyesi 5 metre yükselecek. Aynı şekilde sıcaklıkların da Türkiye için 2-3, dünya için 4-5 derece artacağı söyleniyor. Bu da yeni doğa olaylarını beraberinde getirecek ama sonuçlarını kestiremiyoruz.” 61 SAVUNMA SANAYİ TCG KINALIADA KORVETİ DENİZE İNDİRİLDİ MİLGEM Projesi kapsamında üretilen ada sınıfı korvetlerden dördüncüsü olan TCG Kınalıada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı tören ile İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda tuzlu suyla buluşturuldu. takip edilen, tüketen değil üreten ve yeniye öncülük eden bir üst aşamaya artık geçmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Herhangi bir alanda, muadil ürünler ve projeler arasında, mutlaka kendi firmalarımızı, kendi millî kuruluşlarımızı tercih etmek durumundayız. Acil ihtiyaçları karşılayacak kadarını dışarıdan temin yoluna gitsek bile, planlarımızın omurgası mutlaka millî imkânlara dayanmalıdır.” Milli gemi (MİLGEM) konseptinde dizayn ve inşa edilen “ada” sınıfı korvetlerden TCG Kınalıada’nın denize indirme ve “İ” sınıfı fırkateyn TCG İstanbul’un inşa başlangıç töreni programına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve davetliler katıldı. Törende yaptığı konuşmasına, denize inen TCG Kınalıada korveti ve inşasına başlanacak olan TCG İstanbul fırkateyninin ülkeye, millete ve Türk 62 Silahlı Kuvvetleri’ne hayırlı olması temennisinde bulunarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gemilerin ülkeye kazandırılmasında emeği geçen ve geçecek olanlara teşekkür etti. MİLGEM projesi kapsamında inşa edilen ilk milli savaş korveti Heybeliada’nın 6 yıldır, ikinci korvet Büyükada’nın 4 yıldır denizlerde görevlerini başarıyla icra ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gemilerin Türk donanmasının harekât kabiliyetine sağladığı katkıların, projenin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi ve geçen yıl denize indirilen üçüncü gemi Burgazada’nın test faaliyetlerinin de sürdüğünü, bu gemiyi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 2020’de Kınalıada’nın takip edeceğini açıkladı. TAKİP EDEN DEĞİL, TAKİP EDİLEN BİR ÜST AŞAMAYA GEÇMELİYİZ! Bilginin çok hızlı bir şekilde yayıldığı, bilgiye ulaşmanın her geçen gün kolaylaştığı bir yüzyılda yaşamanın sağladığı avantajların çok iyi değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda devlet kurumlarından özel sektöre, sistem tedarikçilerinden KOBİ’lere kadar tüm kuruluşlara büyük görevler düştüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, savunma sanayiinde takip eden değil Gerekirse zaman ve maliyet konusunda dahi fedakârlık yapılarak bu yolun izlenmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet, 15 yıldır bu yöntemi takip etmiyor olsaydık, bugün ülkemize uygulanan örtülü ambargolar sebebiyle terörle mücadelemizi de, sınır dışındaki operasyonlarımızı da yürütemez hâle gelmiştik. Bunun için savunma sanayi alanında faaliyet gösteren firmalarımızın desteklenmesine yönelik çalışmaların stratejisini gözden geçirmeliyiz. Yaşanan tıkanıklıkları, sıkıntıları, sorunları çözecek, küçük-büyük demeden bu alanda fikri-projesi olan herkesi destekleyecek bir sistemi süratle tesis etmeliyiz” şeklinde konuştu. HEDEF DIŞA BAĞIMLILIĞI ORTADAN KALDIRMAK Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Zaman zaman, girişimcilerimizin şevkini, azmini, cesaretini kıran, kimi umursamazlıktan, kimi rekabette taraf tutmaktan kaynaklanan, ama kimi de buram buram art niyet kokan olumsuzlukların haberlerini alıyorum. Sebebi ne olursa olsun, Türkiye’nin savunma sanayindeki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan atılımlarını engellemeye yönelik tutumlara müsamaha göstermemiz kesinlikle söz konusu olamaz. Böyle bir tavır içine girenler, karşılarında bizzat bizi bulurlar. Ülkemiz ve milletimiz için çalışan, bu arada elbette kendisi de kazanan, gerçekten işinin ehli, gerçekten üretken, gerçekten samimi tüm girişimcilerimiz, tüm firmalarımız, yanlarında bizim olduğumuzu bilmelidir. Her zaman söylediğim gibi, iddia sahibi olmak imkân sahibi olmayı gerektirir. Türkiye, kendisi ve tüm soydaşları, kardeşleri, dostları için büyük iddiaları olan bir ülkedir. Bu iddiaları hayata geçirebilmemiz için, öncelikle savunma sanayi imkânlarımızı en üst düzeye çıkarmamız şarttır.” Türkiye’nin geçen yıl, savunma sanayii alanında 5 milyar dolarlık üretim ve 1,6 milyar dolarlık ihracat gücüne erişmesinin önemli olmakla birlikte hedeflerinin çok gerisinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen bir ülke olarak adımların daha hızlı atılması gerektiğini vurguladı. YÜZDE 65’İN ÜZERİNDE YERLİ KATKI SAĞLANDI Askerî gemi ve denizaltı inşasında, savunma sanayi alanında Türkiye’nin iftihar edilecek başarılar ortaya koyduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hâlen dünyada bir savaş gemisini millî olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer aldığına dikkat çekti ve “Tamamen millî olarak tasarlanmış MİLGEM Projesi’nde, yüzde 65’in üzerinde bir yerli katkı oranı sağlandı. Başbakanlığım döneminde bunun ilk adımlarını attığımız ve bugün süratle gelişmekte olan MİLGEM Projeleri, şunu bilmeliyiz ki, artık süre itibariyle daha da kısa zamanlarda gerçekleşme fırsatını bulacaktır” diye konuştu. 63 SAVUNMA SANAYİ Milgem) İnşa Başlangıç Töreni’nde yaptığı konuşmasına, başta bahriyeli şehitler olmak üzere bütün aziz şehitleri rahmet, minnet ve şükranla yâd ederek başladı. Bu projede gemilerin inşası ve teçhizinin, 50’nin üzerinde yerli kurum, kuruluş ve firmanın katılımı ile yürütüldüğünün bilgisi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Proje kapsamında yerli imkânlar ile geliştirilen birçok sistem ve ekipmanın, denizcilerimiz tarafından memnuniyetle kullanılıyor olması bizleri ayrıca gururlandırmaktadır. Savunma Sanayii Müsteşarlığımız öncülüğünde yürütülen MİLGEM, devlet kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve KOBİ’lerin iş birliğiyle başarıya ulaşan örnek bir projedir” sözlerine yer verdi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan sorunların, millî savunma sanayiinde gösterdikleri özenin ne denli doğru olduğunu gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke güvenliği açısından kritik önemi olan projelerin sayılarını arttırarak sürdüreceklerini, savaş gemileri konusunda özel sektör ve askerî tersanelerde tamamlanmış 14, önümüzdeki yıllarda sözleşmesi imzalanacak 10 projenin olduğunu açıkladı. YURT DIŞINA 165 ADET GEMİ/BOT İHRACATI YAPTIK Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu gelişmeler, ülkemizin bulunduğu bölgede gelişen tehditlere karşı denizcilik alanında geliştirdiğimiz çözümlere verdiğimiz önemin ifadesidir. İnşallah biz uçak gemimizi de yapacağız, bunda da kararlıyız, hiçbir endişe taşımıyorum. Bu gelişmenin bir başka güzel sonucunu da yurtdışına satışlarda görüyoruz. Şu ana kadar Malezya, Bahreyn, Tanzanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Mısır, Gürcistan, Pakistan, Malezya, Türkmenistan, Nijerya, Norveç ve Romanya’ya, çeşitli tip ve boyutlarda 165 adet gemi/bot 64 Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ihracatı yaptık. Yerli tasarım, inşa ve katkı payını artırarak, bu alanda faaliyet gösteren tüm paydaşlarla beraber, askerî gemi inşa sektöründe ülkemizi dünyanın ilk sıralarına taşımayı hedeflemeliyiz. Geldiğimiz noktada artık, uçak gemisi gibi bu alanın zirvesi olan projeler dahi bizim için uzak bir hayal olmaktan çıkmıştır.” DONANMAMIZI GÜÇLENDİRMEKTE KARARLIYIZ Türkiye’nin savunma sanayi ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilecek çözümlerde ortak akıl birliğinin sağlanarak, askerî gemi inşa sektöründe orijinal ürünlerin ortaya çıkarılacağı bir sürece girildiğine inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “MİLGEM başta olmak üzere bu alandaki projelerimizi devam ettirmek, yeni projelerle donanmamızı güçlendirmekte kararlıyız. Bugün planlanandan 6 ay önce denize indirme törenini gerçekleştirdiğimiz Kınalıada korvetini ve inşa başlangıç törenini yaptığımız İstanbul firkateynini, bu kararlılığımızın sembolü olarak görüyorum” ifadelerini kullandı. İstanbul firkateyni ile Kınalıada korvetinin donatım ve test süreçlerinin kazasız, belasız tamamlanması temennisinde bulunarak ve projelerde de emeği geçen ve geçecek olanlara teşekkür ederek konuşmasını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul firkateyninin ilk kaynağını yaparak geminin inşa sürecini başlattı. DÜNYADA 10 ÜLKE ARASINDAYIZ Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Tuzla’da Kınalıada Korveti (4. Milgem) Denize İndirme ve İstanbul Fırkateyni (5. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 heyecanlandırdı. Her bir gemimizde mutlaka bir Kur’an-ı Kerim olduğunu görmek de ayrıca değerlerimize ne kadar bağlı olduğumuzun bir göstergesi olarak büyük bir sevinç ve mutluluk oluşturdu.” Türkiye’nin dünyanın savunma sanayisindeki algılarını da değiştirdiğini kaydeden Işık, önemli hedeflerinin olduklarını, bunun için gece gündüz çalıştıklarını sözlerine ekledi. Tarihi bir günü yaşadıklarını anlatan Işık, “Anadolu’yu yurt tutan ecdadımız, 1081’de Çaka Bey’in kurduğu tersane ile denizleri bizim mavi vatanımız kıldı. Umur Bey, Karamürsel Alp, Piri Reis, Barbaros Hayreddin Paşa, Aydın Reis, Piyale Paşa gibi büyük bahriyeliler sadece bizim değil, tüm dünyanın hayranlık duyduğu kahramanlar olarak tarihteki yerlerini aldı” dedi. DENİZ KUVVETLERİMİZ HİÇ DİZ ÇÖKMEMİŞTİR Oramiral Bülent Bostanoğlu Işık, 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de 1960’lı yıllara kadar savaş gemilerinin bakım, onarım ve idame hizmetleri dâhil olmak üzere bunların tümüyle yurt dışından tedarik edildiğine işaret ederek, 1960’lı yıllardan itibaren ise üretim ve montajın ülkedeki tersanelerde geçekleştirildiği aktardı. Bakan Işık, 1990’lı yıllarda ise özel tersanelerin askeri gemi inşasına başlayarak bu alandaki çalışmalara katkı sağlamaya başladığını anlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanım, başbakanlığınız döneminde her alanda olduğu gibi savunma sanayisinde de göstermiş olduğunuz güçlü liderlik, kararlı tutum ve sıkı takip, her alanda olduğu gibi bu alanda da önemli başarıların elde edilmesini sağladı. Talimatınızla savunma sanayine ayrılan kaynak büyük ölçüde artırıldı ve gösterdiğiniz yakın ilgiyle bugün çok önemli yerli ve milli projelerimiz hayata geçti ve geçmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı. GEMİ İNŞALARININ BÜYÜKLÜĞÜ 20 MİLYAR TL MİLGEM Projesi’nin 2004 yılında başlatıldığını hatırlatan Işık, çok başarılı projelerin ortaya çıktığını anlattı. Bakan Işık, projeyle yerli ve milli sistemlerin üretim ve entegrasyonunu gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, şunları söyledi: “MİLGEM kapsamında ilk 4 gemimizi korvet olarak tamamladık. Bu gururu yaşarken bugün ayrı bir heyecanı da yaşıyoruz. ‘İ sınıfı’ fırkateyn olarak başlatacağımız beşinci gemimizin inşasını yine yerli olarak, milli tasarımla üretiyoruz. Tamamen milli olarak tasarlanmış MİLGEM Projesi’nde yüzde 65’in üzerinde bir yerlilik oranı sağlanmış durumda. Gemilerimizin inşa ve donanımı 50’in üzerinde yerli kurum, kuruluş ve firmanın katılımıyla gerçekleştiriliyor. Bu anlamda MİLGEM Projesi devlet kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve KOBİ’lerin eş güdümü içerisinde çalışıp başarıya kavuşturduğu en kapsamlı projelerden birisi olarak göğsümüzü kabartıyor. Ülkemiz artık hâlihazırda dünyada savaş gemisini milli olarak tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle elde ettiğimiz bu başarı, geçmişte dışa bağımlı olduğumuz askeri gemi inşa sektöründe ulaşmış olduğumuz seviyeyi ve seneler içerisindeki ilerlemeyi açık bir şekilde gösteriyor. Şu anda yürütmekte olduğumuz gemi inşalarının bütçesel büyüklüğü 20 milyar Türk Lirası’nı yakalamış durumda. Gelecek dönemde gerçekleştirmeyi planladığımız fırkateyn, hücum bot, destek gemileri ve sürat bot sınıflarına yönelik projelerle bu meblağın 40 milyar Türk Lirası’nı aşacağını tahmin ediyoruz.” Ramazanın son günlerinde Heybeliada’da bahriyelilerle iftar yaptıklarını aktaran Işık, konuşmasına şöyle devam etti: “Gerçekten güçlü bir donanmaya ve deniz kuvvetlerimize sahip olduğumuzu orada bir kez daha görmüş olmanın haklı gururunu yaşadık. Deniz Kuvvetlerimizin görevle ilgili her işe besmele ile başlamış olması beni çok Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ise, törende yaptığı konuşmada, Türk savunma sanayisinin ihraç edebilecek konuma geldiğini söyledi. Gelecekte çok daha büyük önemli projelere imza atacaklarını anlatan Bostanoğlu, “Bugün İstanbul Fırtakeyni’nin inşasına başlayacağız. Bir başka hayali gerçek kılacağız.” dedi. Gelecek nesillerin sorumluluğunun üzerlerinde olduğunu kaydeden Bostanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti, doğumunun 100. yılına yaklaşırken zor bir dönemden geçmektedir. Bu mücadele, tarih sahnesinde her devlet için geçerli olduğu üzere ülkemiz için de fırtınalı ve çalkantılı gerçekleşmektedir. Ege’deki haklarımızın, Doğu Akdeniz’deki alanlarımızın ve bu alanlardaki potansiyel enerji kaynaklarımızın korunmasına yönelik faaliyetlerimiz, bu fırtına ve çalkantıların aleyhinedir.” Bostanoğlu, “İnşa etmeye çalıştığımız ve adım adım başardığımız muktedir donanma, her kim olursa olsun bizim olanı vermemek içindir, geldikleri gibi gidecek olsalar da gelme arzusunda olanların hiç gelememeleri içindir.” dedi. İDEALLERİMİZDEN BİR AN OLSUN VAZGEÇMEDİK Bir ülkenin askeri gücünün milli olarak inşa edilmesinin yüksek teknoloji gerektirdiğine işaret eden Bostanoğlu, esas olanın ise inşa edilen gemileri layıkıyla kullanacak nitelikli bahriyelilerin yetiştirilmesi olduğunu söyledi. İdeallerinden bir an olsun vazgeçmediklerini vurgulayan Bostanoğlu, geçmişten ders alınması gerektiğini belirtti. Oramiral Bostanoğlu, “Deniz Kuvvetleri hiç diz çökmemiştir. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Mavi vatanı asla sahipsiz bırakmamıştır. Çünkü bizi aşan o dinamikler ne Çanakkale’de ne Kurtuluş Savaşı’nda ne de 21. yüzyılın oyunlarında bileğimizi bükmüştür, bükemeyecektir. Biz, hiçbir zaman hedeflerimize olan inancımızı asla kaybetmedik” dedi. KINALIADA KORVETİ, DENİZE İNDİRİLDİ Törende daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Kınalıada korveti, seni denize indiriyorum. Vatanıma ve milletime hayırlı ve uğurlu olmanı, şanlı Türk bayrağını denizlerde şerefle ve başarıyla dalgalandırmanı diliyorum. Bahtın açık, denizlerin sakin, pruvan net olsun” temennilerinde bulunarak Kınalıada korvetini denize indirdi. Tören, geminin inşa sürecinde yer alan yetkili ve işçilerin günün anlam ve önemini ifade eden anı objelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan ve protokol üyelerine hediye etmesiyle sona erdi. TCG KINALIADA Toplam 8 gemiden oluşan MİLGEM Projesi kapsamında üretilen ada sınıfı korvetlerden dördüncü gemi olan TCG Kınalıada’nın inşasına 2015 yılında başlandı. 20 ayda 29 adet blokun inşa edilmesiyle kızak üstünde birleşimi tamamlanan Kınalıada Korveti; 99,5 metre boyunda, 14,4 metre genişliğinde ve 2 bin 400 ton deplasmana sahip. Su üstünde saatte 54 kilometre üzerinde sürat yapan Kınalıada Korveti’nde toplam 106 personel görev alacak. 65 SAVUNMA SANAYİ LOJİSTİK DESTEK GEMİSİ TCG ÜSTEĞMEN ARİF EKMEKÇİ DENİZE İNDİRİLDİ Şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek Gemisi, 8 Temmuz’da Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı törenle Selah Tersanesi’nde denize indirildi. Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatan savunması için, milletin selameti için canını seve seve veren bütün şehitlerimizi bu vesileyle rahmet ve şükranla anıyoruz. Mekanları cennet olsun, gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyoruz.” diye konuştu. SORUNLARI TORUNLARA HAVALE ETMEDİK Başbakan Yıldırım, gündemlerinde ilk sırada çözümün olduğunu belirterek, “Sorunları torunlara havale etmedik. Çöze çöze bugünlere geldik. Dağ gibi sorunları, dağ gibi hizmetlere dönüştürerek bugünlere geldik. Bu yola, çalışmak ve üretmek isteyen herkesle kendi heyecan ve enerjimizi paylaşacağımızın sözünü vererek çıktık.” dedi. Selah Tersanesi’nde düzenlenen gemi indirme töreni programına, Başbakan Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulisi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Selah Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Selah, gemiye ismi verilen şehit Üsteğmen Arif Ekmekçi’nin annesi Kadın Ekmekçi, davetliler ve basın mensupları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlanan törende, geminin özelliklerini anlatan tanıtım filmi gösterildi. Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Selah Tersanesi’nde Şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek Gemisi’nin denize indirme törenindeki konuşmasında, Deniz Kuvvetlerinin gücüne güç katacak bir lojistik destek gemisinin bugün sularla buluştuğunu söyledi. Geçen hafta da benzer bir şekilde 66 bir gemi merasimi gerçekleştirildiğini hatırlatan Yıldırım, aynı zamanda hafta içinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Kurtköy bağlantı yolunun açılışını da yaptıklarına değindi. Yeni bir hizmet ve projenin hayata geçirilmediği hafta olmadığına işaret eden Yıldırım, gittikleri her yerde vatandaşlarla kucaklaştıklarını, sorunlarını dinlediklerini ve ihtiyaçlarını giderdiklerini anlattı. Selah Tersanesinin 1982 yılından beri aktif olarak gemi inşa alanında çalışan önemli bir kuruluş olduğunu belirten Yıldırım, denize inecek geminin dünyanın etrafını yakıt almadan bir buçuk sefer dolaşabileceğini bildirdi. Denize indirilen gemiler ve dev ulaştırma projeleriyle yerli savunma sanayisinin gücünü dünyaya ve bölgeye gösterdiklerini vurgulayan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu: “Allah’a şükür ki bugün karamsarlık yok, bugün ümit var, heyecan var, gelecek sevinci var, özgüvenimiz var. 50 yıl önce, yarım asır önce ‘Türkiye gemi yapar mı yapmaz mı’ tartışması sürerken bugün her cins, her kapasitede, her kabiliyette gemiyi yapabiliyoruz, yapmakla da kalmıyoruz, dostlarımızın ve diğer ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir noktaya geldik. Savunma sanayisinde son 15 yılda çok büyük ilerlemeler DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 kaydettik. Yüzde 24’lerden, yerlilik payını yüzde 60’ın üzerine çıkardık. Hedef daha büyük. Bunu da gerçekleştireceğiz. Bunu gerçekleştirmeye kapasitemiz de var, kabiliyetimiz de var, imkanımız da var. En büyük dayanağımız milletimizdir. Milletimizin inancı, milletimizin güvenidir.” İŞ DÜNYASINDAKİ DİNAMİZM Başbakan Binali Yıldırım, iş dünyasında görülen dinamizmin, umutlarını daha da yeşerttiğini kaydetti. Millet ve ülke için bütün kurumlarla canla başla çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Yıldırım, gemiye adı verilen şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi’nin yakınlarının da tören alanında bulunduğuna dikkati çekti. Şehit Kıdemli Üsteğmen Ekmekçi’nin sualtı taarruz subayı olarak görev yaparken şehit düştüğünü ve uzun yıllar sonra naaşının bulunarak şehitliğe defnedildiğini anlatan Yıldırım, şehidin adının, bugün denize indirilecek gemide ebediyen yaşayacağını vurguladı. Şehit Ekmekçi’nin görev aşkının ve vatan sevgisinin bütün genç denizcilere örnek olacağına inandığını dile getiren Yıldırım, “Şehidimizin aziz hatırasını rahmetle yad ediyorum. Ülkemizin bugünlere gelmesini sağlayan başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Denizcilik alanında, gemi inşa sanayisinde ve çalışanlara tam destek verdiklerini ve vermeye de devam edeceklerini bildiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün suya indireceğimiz Üsteğmen Arif Ekmekçi lojistik destek gemimiz, Güngör Durmuş’un ikizidir. Geçen Ekim ayında onun da denize inişini hep birlikte gerçekleştirmiştik. Yüzbaşı Güngör Durmuş gemisinden sonra bugün denize indireceğimiz Arif Ekmekçi gemisiyle Deniz Kuvvetlerimiz çok daha güçlenmiş olacak. 4 bin ton motorin, yani dünyanın etrafını bir buçuk kere dolaşacak kadar deposunda yakıt olabilecek kabiliyeti var. 335 ton helikopter yakıtı, 630 ton içme suyu ve 108 metreküp yiyecek, kargo, kumanya kapasitesi var. Bu kapasiteyle tekne, Deniz Kuvvetlerimizin bütün muharip unsurlarının akaryakıt ihtiyacını karşılayacak ve sahildeki akaryakıt depolarının bütününe ikmal imkanı sağlayabilecektir. Geminin bir diğer özelliği ise uzun seyir siasıdır. Helikopter platformu ile 15 tonluk en ağır helikopterlerin bile gece gündüz iniş kalkış yapacağı, havada yakıt ikmali yapması için de uyumludur. Ayrıca bu gemi, en yüksek tonajlı helikopteri konuşlandırabilecek platforma da sahip olacaktır. Ek olarak asimetrik saldırılara karşı savunma ve iletişim imkanı da mevcuttur. Donanımı, kapasitesiyle sınıfının önde gelen gemilerinden Arif Ekmekçi, Deniz Kuvvetlerimiz başta olmak üzere, ülke savunmamıza önemli bir katkı sağlayacaktır.” Başbakan Binali Yıldırım Başbakan Yıldırım, konuşmasında, 2003’te Türk gemilerinin kara listedeyken, bugün artık beyaz listede yer aldığını ve dünyanın deniz ticaret filosunun yüzde 90’ını oluşturan 30 ülke arasında Türkiye’nin 14. sıraya yükseldiğini anlattı. Son teknolojiye sahip 172 uluslararası ölçekte limanı olan Türkiye’nin, askeri, sivil, ticaret gemisi olmak üzere her türlü gemiyi kendi imkan ve kabiliyetleriyle yapabildiğini dile getiren Yıldırım, şunları söyledi: “Son 15 yılda 14 askeri gemi projesini tamamladık ve yine 15 yılda savunma sanayimize 30 milyar doların üzerinde kaynak sağladık. Burada yapılan en önemli kısmı şudur; amaç yerlileştirmek ve millileştirmek. Yani yarın bir gün işler kötüye gittiğinde kendi kendimize yetecek imkan ve kabiliyete sahip olmak. Biz bunun zorluğunu 1974 Kıbrıs Harekatı’nda gördük. O gün Türkiye’ye yüzde 100 haklı olduğu, uluslararası anlaşmalardan doğan hakkını kullandığı halde amansız bir ambargo uygulanmış ve Türkiye’nin bir anlamda diz çökmesi hedeflenmişti. O gün başlayan savunma sanayinde kendi kendimize yeterli olma ihtiyacı, bugün bizi bu noktaya getirmiştir. Demek ki zor olmayınca başarı gelmiyor. O gün yaşadığımız zorluklar bize bu noktada başarıyı getirmiştir.” Yıldırım, özel sektörün de askeri gemi inşaatında büyük başarılara imza attığını belirterek, aralarında Malezya, Bahreyn, Tanzanya, BAE, Katar, Mısır, Gürcistan, DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Pakistan, Türkmenistan’ın bulunduğu ülkelere çeşitli tip ve boyutlarda 165 gemi ve bot ihracatı yapıldığını kaydetti. Daha güzel hedef ve hayalleri olduğunu ifade eden Yıldırım, “Hedefimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin önüne geçmektir. Bu hedeflere ulaştığımızda Türkiye olarak havada, karada ve denizlerde en ileri teknolojiye sahip bir donanıma geçmiş olacağız. Ürettiğimiz savunma araçlarıyla dünya pazarları arasında hatırı sayılır bir yer alacağız.” dedi. TERÖRLE BU MİLLETİ DİZE GETİRECEKLERİNİ ZANNEDENLER HEP YANILDI Başbakan Binali Yıldırım, yapılacakların, yapılmış olanlardan daha fazla olduğunu kaydederek, “15 yıldır kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek için adım atmaya devam ediyoruz. Ne zaman Türkiye ayağa kalksa, ne zaman Türkiye büyümeye, ileriye doğru gitmeye başlasa, bundan birileri rahatsız oluyor. Türkiye’de huzuru bozmak, istikrarı sekteye uğratmak için maalesef karanlık planlar hemen devreye giriyor. Terör, bu ihanet odaklarının bildikleri tek dil. Terörle bu milleti dize getireceklerini zannedenler, hep yanıldı, yanılmaya devam edecek.” diye konuştu. Baykan Kaymakamı Mehmet Kocabey’e yönelik terör saldırısına değinen Yıldırım, şunları söyledi: “Allah’a şükür kaymakamımız ve yanındakiler yara almadan kurtuldu. Bunu niye yapıyorlar? 67 SAVUNMA SANAYİ Milli Savunma Bakanı Fikri Işık Çünkü o kaymakamımız, o bölgede vatandaşlarımıza hizmet götürmek, terörün sömürüsünü ortadan kaldırmak için gece gündüz demeden çalışıyor. Bu karanlık odaklar haklarını savunduklarını iddia ettikleri vatandaşlarımıza hizmet gitmesini, oraların mamur hale gelmesini maalesef istemiyor. Türkiye bir yandan proje üzerine proje, yatırım üzerine yatırım yaparken diğer yandan da ihanet odaklarıyla amansız mücadele içinde. Allah’ın izniyle bu mücadele, zaferle taçlanacak, bu topraklardan terör illetini tamamen yok edeceğiz. Gönlümüz arzu ediyor ki diğer siyasi partiler bu süreçte, bu mücadelede bizlerle beraber olsun. Bu milletin gördüğü belki de en büyük ihanet olan 15 Temmuz darbe girişimine ‘kontrollü darbe’ demek, bu milletin hissiyatıyla adeta alay etmektir. Milletimizin şehir şehir, meydan meydan verdiği o destansı özgürlük mücadelesine halel getirmek, leke sürmek hiç kimsenin hakkı ve haddi olmamalıdır. Yollarda adalet aramak olabilir ama önce adil olacağız, milletin canıyla bedel ödediği 15 Temmuz zaferine ‘kontrollü darbe’ demekten vazgeçeceğiz. Adaletin yeri Meclis’tir, yollar değildir. Siyaset üretmeden sürece boşa tırpan çalmanın alemi yok.” Yıldırım, Türkiye’nin bir yandan terörle mücadelesi sürerken, diğer yandan büyüme, kalkınma, büyük hedefleri gerçekleştirme yolunda çalışmaya devam ettiğini belirtti. Geminin yapımında emeği geçenlere teşekkür eden Yıldırım, Erkan Selah’ın konuşmasında kendisinin bir müjde vereceğini söylediğini dile getirerek, “Kendisine ‘Bu gemide emeği geçen bütün çalışanlara ikramiye verir misin?’ dedik. Tereddütsüz ‘Tabii Başbakanım’ dedi. Ben de bunu ilan ediyorum. 68 Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan Burada çalışan bütün kardeşlerimiz birer maaş ikramiye alacak. Hayırlı uğurlu olsun.” dedi. İNSAN KAYNAĞINIZ NİTELİKLİ OLMALI Selah Tersanesinde Şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek Gemisi’nin denize indirilme törenine katılan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, özellikle bu dönemde her gün önlerine yeni problemler çıktığını anlattı. Bu durumun, Türkiye’nin caydırıcı gücü olan bir orduya ne kadar ihtiyacı olduğunu ortaya koyduğunu anlatan Işık, bundan dolayı da TSK’nin caydırıcı gücünü arttırmak ve bölgede Türkiye’ye kimsenin yan gözle dahi bakmamasını temin etmek için çalıştıklarını dile getirdi. Fikri Işık, bu çalışmaları 3 ayaklı sürdürdüklerini aktararak, “Birincisi, nitelikli insan kaynağı. Hangi teknolojiye sahip olursanız olun, ne kadar güçlü altyapınız olursa olsun eğer insan kaynağınız nitelikli değilse bir anlam ifade etmez. Bugün bunu aslında en geniş anlamda tecrübe ettiğimiz ülkeler var. Kaynakları, imkanları, hazır aldıkları pek çok silah sistemi var ancak, insan kaynağının yetersizliğinin ortaya koyduğu problemlerle baş etmekte zorlanıyorlar.” diye konuştu. 500 BİN KİŞİ GEMİ İNŞA SEKTÖRÜNDE GEÇİMİNİ SAĞLIYOR Selah Tersanesinde Şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek Gemisi’nin denize indirilme törenine katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da yaptığı konuşmasında, son 15 yılda gemi inşa sektöründe önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Bu alanda önemli yatırımlar yapıldığını anlatan Arslan, gemi inşa sektöründe DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Oramiral Bülent Bostanoğlu son 14 yılda yaklaşık 3 milyar dolar yatırım yapıldığını ve bu alanda 2,5 milyar dolara yakın yıllık ekonomik büyüklüğe erişildiğini aktardı. Arslan, tersane kiralama sürelerini 49 yıla çıkarmanın yanı sıra imar probleminin çözülmesi ve irtifak hakkı tesisiyle birlikte sektöre yaklaşık 6 milyar liralık kredibilite kazandırdıklarını belirterek, böylece gemi inşa sektöründe yılda 700 bin ton çelik işleme kapasitesine ulaşıldığı bilgisini verdi. Sektörde yaklaşık 30 bin kişinin istihdam edildiğini dile getiren Arslan, sözlerini, “Diğer iş kollarıyla birlikte 90 bin kişiye istihdam sağlanmakta ve bir anlamda yaklaşık 500 bin kişinin geçimi bu sektörden sağlanmakta. Gemi inşa sektöründe geldiğimiz seviye herkesin malumu. Aynı şekilde yat imalatında da dünya üçüncüsü olmuş bir ülke durumundayız.” diye tamamladı. MÜTTEFİK ÜLKELERE DESTEK İMKAN VE KABİLİYETİ ARTACAK Selah Tersanesi’ndeki Şehit Kıdemli Üsteğmen Arif Ekmekçi Lojistik Destek Gemisi’nin denize indirilme törenine katılan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, 2016 ve 2017’de, askeri ve özel sektör tersanelerinde, yardımcı sınıf gemilerden, ada sınıfı korvetlere, “i” sınıfı fırkateyne ve çok maksatlı amfibi hücum gemisi Anadolu’ya kadar birçok platformun inşasına, denize inişine veya hizmete girişine şahit olduklarını söyledi. Bostanoğlu, bugün de 1993’te gece şartlarında dalmış durumdaki denizaltıdan çıkış eğitimi esnasında şehit olan deniz üsteğmen Arif Ekmekçi’nin ismini verdikleri lojistik destek gemisinin denize indiriliş törenini düzenlediklerini anımsattı. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 69 haberler...haberler... haberler... haberler. DTO AB BÜLTENİ ARMATÖRLER, AB-ÇİN İŞBİRLİĞİNİ DESTEKLİYOR AB SULARI DIŞINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ŞEFFAF BALIKÇILIK FAALİYETLERİ ECSA ve ICS, AB ve Çin’in deniz taşımacılığı için iklim anlaşması işbirliğini desteklediğini açıkladı. Avrupa Konseyi, AB dışındaki balıkçılık filolarının sürdürülebilir yönetimine dair yeni kurallara ilişkin olarak Avrupa Parlamentosu ile 20 Haziran 2017 tarihinde siyasi bir mutabakata vardı. “ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi gemilerden kaynaklanan CO2 emisyonlarının azaltılmasına yönelik kararlı küresel stratejiyi tehlikeye atmamalıdır. Bu nedenle AB ve Çin’in Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde (IMO) denizcilik için küresel bir iklim anlaşması sağlanmasına yönelik güçlü bir işbirliği için çalışıyor olmasından memnuniyet duyuyoruz “ dedi. Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA) ve Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS), Amerika Birleşik Devletleri’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararının ardından, AB ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin deniz taşımacılığı için küresel bir iklim anlaşmasının sağlanmasına yönelik işbirliğini yoğunlaştırma niyetlerini destekliyor. Bu tür bir işbirliğine dair göstergeler, Haziran ayının başında Brüksel’de gerçekleştirilen 19. AB-Çin Zirvesi sırasında ortaya çıktı. Zirvede iklim değişikliği hakkındaki Paris Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik bağlılıklarını teyit eden AB’li ve Çinli liderler, Paris Anlaşması’nın uygulanmasını sağlamak ve temiz enerjiye geçişi hızlandırmak amacıyla, Eylül ayında Kanada ile birlikte büyük bir bakanlık toplantısına ev sahipliği yapmayı planlıyor. ECSA Genel Sekreteri Patrick Verhoeven, IMO, küresel denizcilikten kaynaklanan CO2 emisyonları hakkında gerçek zamanlı verilerin toplanması ve analiz edilmesini takiben, 2023 yılında son şeklini alacak olan bir ön stratejiyi, 2018 yılında oluşturmayı amaçlıyor. ICS, BIMCO, INTERCARGO ve INTERTANKO tarafından temsil edilen küresel denizcilik endüstrisi, toplam küresel CO2 emisyonlarının 2008 seviyelerinin altında tutulması ve denizcilik sektöründen kaynaklanan yıllık toplam emisyonların 2050 yılına kadar IMO tarafından uzlaşılan bir oranda aşamalı olarak azaltılmasını öneren bir tebliği MEPC 71 toplantısı öncesinde sundu. ICS Genel Sekreteri Peter Hinchliffe, “AB ve Çin’i ve aslında tüm IMO Üyesi Devletleri denizcilik endüstrisinin önerilerini desteklemeye davet ediyoruz. Hükümetlerin önceliği, alternatif ve fosil içermeyen yakıtların geliştirilmesine odaklanmak olmalıdır ve IMO, CO2 emisyonlarının yalnızca teknik ve operasyonel tedbirlerle 2008 seviyelerinin altında tutulup tutulamayacağını değerlendirmelidir” dedi. ECSA ve ICS; AB, Çin ve diğer bölgesel güçlerin niyet edebilecekleri tek taraflı tedbirlere ilişkin endişelerini ifade etmeye devam ediyor. Bilhassa Avrupa Parlamentosu, deniz taşımacılığının Avrupa Emisyon Ticareti Sistemi’ne (ETS) tek taraflı olarak dâhil edilmesi için çaba harcıyor. Verhoeven ve Hinchliffe konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “Küresel endüstriden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına faydası pek olmayan fakat uluslararası denizcilik piyasalarını olumsuz etkileyebilecek olan bölgesel planlar bileşimine kesin olarak karşı çıkmaya devam ediyoruz. Bölgesel çözümleri dayatmak ters etki yaratacaktır. Bu durum, ekonomik temelli endişelerine rağmen IMO sürecine dahil olmaya karar veren gelişmekte olan ülkeleri kızdıracak ve gerçekten anlamlı CO2 emisyon azaltımlarına dair küresel bir çözüm olasılığını daha da zorlaştıracaktır.” Avrupa Konseyi, Valletta deklarasyonunun içeriğini 8 Haziranda onayladı. 70 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Konseyi, 29 Mart 2017 tarihinde bir bakanlık konferansında kabul edilen ve rekabetçilik, karbonsuzlaştırma ve dijitalleştirmeye odaklanan AB denizcilik politikası hakkındaki Valletta deklarasyonunun içeriğini 8 Haziranda aldığı kararlar ile onayladı. Söz konusu Deklarasyona ilişkin detaylı bilgilere http://www.denizticaretodasi. org.tr/Sayfalar/abbultenleridetay. aspx?duyuru=257&L=ABBultenleri ulaşabilirsiniz. (Kaynak: Avrupa Konseyi) AB sularında geçerli olan prensip ve standartlara uygun şekilde yapılmasını sağlamak için önceki ruhsat rejiminin revize edilmesi gerekti. İdari yükü azaltmak, yasal kesinliği artırmak, iç ve dış filoların eşit muameleye tabi olmasını sağlamak ve müracaat edenlere daha kısa sürede cevap verebilmek için çeşitli ruhsatlandırma prosedürleri geliştirildi. Yeni düzenleme ayrıca; yasadışı, bildirilmemiş ve kaçak avlanmayla mücadele eden kuralları da güçlendirecek. (Kaynak: Avrupa Konseyi) AVRUPA KONSEYİ’NİN PARİS İKLİM ANLAŞMASI HAKKINDAKİ KARARLARI Avrupa Konseyi Paris Anlaşmasını yeniden teyit etti. (Kaynak: ECSA) AB’NİN 2020 YILINA KADAR DENİZ TAŞIMACILIĞI POLİTİKASI 2020 yılı ve sonrası için AB deniz taşımacılığı politikasına temel oluşturacak olan yol gösterici ilkeler: rekabetçilik, karbonsuzlaştırma ve dijitalleştirmedir. Söz konusu ilkeler, malların ve insanların taşınmasında deniz taşımacılığının cazibesini sürdürmesini ve daha çevreci bir hale gelmesini sağlamayı amaçlamaktadır. İlkelerin ayrıca, yatırım ve inovasyon için bir katalizör görevi görmesi de bekleniyor. Avrupa Balıkçı tekneleri için ruhsat rejimlerini modernize edecek olan söz konusu düzenleme, AB suları dışında balıkçılık yapan AB gemilerine ve AB sularında balıkçılık yapan üçüncü ülke gemilerine uygulanacak. Tarım, Balıkçılık ve Hayvan Hakları konularında Malta Parlamento Sekreteri Hon. Clint CAMILLERI, anılan mutabakatı memnuniyetle karşılayarak şunları söyledi: “AB, söz konusu yeni ve daha şeffaf kurallar sayesinde, harici filosunu kontrol etmek ve yasadışı balıkçılıkla mücadele etmek üzere daha donanımlı olacaktır. Balıkçılık sezonunu bu türden önemli bir başarı ile sonlandırdığımız için gururluyuz.” Revize edilen Ortak Balıkçılık Politikası (CEF), balıkçılık yönetimin iç ve dış boyutları arasındaki ahengi vurgulayarak, balıkçılık yönetimine yönelik sürdürülebilir, ekosisteme dayanan ve ihtiyatlı bir yaklaşımı destekliyor. Bu nedenle, Birlik dışındaki AB balıkçılık faaliyetlerinin Avrupa Konseyi, Paris Anlaşması’nın hızlı ve eksiksiz şekilde uygulanması, iklim finansmanı hedeflerine ulaşılması ve iklim değişikliğine karşı verilen mücadelede liderliklerinin sürdürülmesine ilişkin olarak AB ve Üyesi Devletlerin verdiği taahhütleri yeniden teyit etti. Avrupa Konseyi bu teyide göre şunları ortaya koydu: İklim değişikliğiyle etkin şekilde mücadele etmeye yönelik küresel çabaların bir temeli olmaya devam eden Paris Anlaşması, yeniden müzakereye açık değildir. Anlaşma, Avrupa sanayisinin ve ekonomisinin modernleştirilmesi için temel bir unsurdur. AB ve Üyesi Devletler, özellikle iklim değişikliği karşısında en korunmasız durumda olan ülkeler olmak üzere, uluslararası ortaklarıyla olan işbirliğini Paris Anlaşması kapsamında artırarak, gelecek nesillerle olan dayanışmasını ve gezegenimiz için duyduğu sorumluluğu ortaya koyacaktır. Avrupa Konseyi, hem Konseyi ve hem de Avrupa Komisyonu’nu bu hedefleri gerçekleştirmek üzere tüm araçları değerlendirmeye davet ediyor. AB bu bağlamda, Küresel İklim Eylemi Gündemi’nin (Global Climate Action Agenda) ortaya koyduğu başarılı örneğe dayanarak, tüm devlet dışı aktörlerle yakın çalışmalar yapmaya devam edecektir. (Kaynak: Avrupa Konseyi) haberler...haberler... haberler... haberler. DTO AB BÜLTENİ haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler... DENİZ TAŞIMACILIĞINDA DİJİTALLEŞME SAHİL GÜVENLİK PİLOT PROJESİ SONUÇLANDI AB; mürettebatın ve şirketlerin iş yükünü hafifletecek akıllı dijital çözümlere önem veriyor. Frontex, EFCA ve EMSA “Bir Avrupa sahil güvenlik hizmetinin oluşturulması” isimli pilot projesinin sonuçlarını açıkladı. Bu durum, denizcilik şirketleri ve mürettebatının artan kâğıt işleri, farklı yazılım gereklilikleri ve çok çeşitli idari ve aracı kurumla karşı karşıya kalmasıyla sonuçlanıyor. Prosedürler ve gereklilikler sadece karmaşık değil, aynı zamanda mükerrer, verimliliği ve iş memnuniyetini azaltan ve gemi mürettebatının verimliliğini ve iş memnuniyetini azaltan, gereksiz iş yüküne ve strese neden olan bir yapıdadır. 15-16 Haziran 2017 tarihlerinde Avrupa Komisyonu ve AB Konseyi’nin Malta Başkanlığı tarafından ortaklaşa organize edilen ‘Dijital Kongre 2017’de, Avrupalı denizciler ve armatörler karşılaştıkları idari yükleri azaltmak amacıyla akıllı dijital çözümlerden acilen daha iyi şekilde yararlanmanın önemini vurguladı. Deniz taşımacılığı, bugün halen gerçek anlamda bir ortak pazardan yararlanamıyor ve bitmek bilmeyen evrak işleriyle uğraşıyor. Bu durum, dinlenme saatlerini ve iş memnuniyetini etkileyecek şekilde artan iş yüküyle karşı karşıya kalan mürettebatın zararına bir durum yaratıyor ve aynı şekilde tüm denizcilik faaliyetlerini, özellikle de kısa zaman aralıkları içerisinde AB limanlarına sıklıkla uğrayan kısa mesafeli deniz taşımacılığı işletmecilerini etkiliyor. Haziran 2016’dan itibaren Avrupa limanlarında gemilere yönelik raporlama formalitelerini basitleştirmeyi ve 72 modernleştirmeyi amaçlayan AB Raporlama Formaliteleri Direktifi’nin mevcut durumu kolaylaştırmaya yardımcı olmadığı, aksine mürettebat ve şirketlerin bugün eskiye kıyasla daha kötü bir durumla karşı karşıya kaldıkları belirtiliyor. Zira bir Avrupa Tek penceresi geliştirmek şöyle dursun, değişik ulusal çözümler geliştirilmiştir ve Üye Devlet seviyesinde dahi yürürlükte bulunan tek bir çözüm çoğunlukla bulunmuyor. Örneğin, A limanında mürettebatının doğum tarihini DD/MM/YYYY formatında girmek zorunda olan bir kaptan, uğrak yapacağı bir sonraki Avrupa limanında DD.MM.YYYY ve üçüncü limanda ise YYY/MM/DD formatında giriş yapmak zorunda kalıyor. 18 sayfa sekmeli bir excel dokümanını spesifik kodlarla doldurmak A limanı için saatler alıyor. Fakat ne yazık ki, bir sonraki liman için farklı verileri gerektiren bir Word dokümanının doldurulması ve geminin varışından 72 saat önce gönderilmesi gerektiği için, A limanı için yapılan bu çalışma sonraki uğrak limanında kullanılamıyor. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Bu konuda dijital çözümler geliştirilmiş durumda ve tüm aktörlerin yapması gereken tek şey; yük, mürettebat ve gemi verileri için uyumlaştırılmış veri setleri ve formatları temelinde dijital çözümleri uyguluyor. Ayrıca, raporlama yükümlülüklerini, sahiden gerekli olan formalitelerin yer aldığı minimum bir listeye indirgemek için ortak bir çaba da gerekiyor. Çözüm; modern teknolojiyi, ideal olarak bir “bulutta” mevcut bulunan veriyi ya da ilgili otoritelerin ihtiyaç duyulan bilgiyi aldığı diğer platformları dikkate almalıdır. Denizcilik ancak bu şekilde, hâlihazırda tek pazardan faydalanmakta olan kara merkezli taşımacılık türleriyle eşit koşullara ulaşacaktır. ECSA ve Avrupa Taşıma İşçileri Federasyonu (ETF), yukarıda bahsedilen durumun iyileştirilmesi için Avrupa Komisyonu’nu Raporlama Formaliteleri Direktifini kapsamlı bir revizyona tabi tutmaya davet ediyor. Bu revizyon, “bir kere raporlama” prensibini tamamen garantiye alan ve tüm önemli yük ve nakliyat bilgilerini hükümetler ve ilgili idareler arasında paylaşan gerçek bir Avrupa tek pencere ortamını yaratmalıdır. ECSA ve ETF, başarısız olan AB direktifinin mümkün olan en kısa süre içerisinde düzeltilmesi gerektiği fikrindedir. (Kaynak: Avrupa Konseyi) Güvenlik Ajansı FRONTEX, Avrupa Balıkçılık Kontrol Ajansı EFCA ve EMSA, projenin sonuçlarını ortaklaşa sundular. Avrupalı ve ulusal oluşumlardan 110’un üzerinde katılımcı, 2 Haziran 2017 tarihinde, Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı EMSA’nın Lizbon’daki tesisinde “Bir Avrupa sahil güvenlik hizmetinin oluşturulması” başlıklı pilot projenin Kapanış Çalıştayı için bir araya geldi. Çalıştay’da, Avrupa Sınır ve Sahil 18 ay süren söz konusu Proje, Avrupa sınır ve sahil güvenlik paketi çerçevesinde Avrupa Komisyonu tarafından önerilen işbirliği mekanizması için bir test ortamı oluşturmak amacıyla Ocak 2016’da başlatılmıştı. Proje çerçevesinde üç Ajans, aşağıda belirtilen dört alandaki işbirliklerini daha fazla geliştirecek yolları keşfettiler ve bu yolları test ettiler: 1. Gemi hareketlerinin ve yeryüzü gözlem verilerinin incelenmesinden elde edilen bilgilerin paylaşılması 2. Modern teknoloji temelinde kontrol ve iletişim hizmetleri sağlamak 3. Kapasite geliştirmek 4. Çok amaçlı operasyonlar da dâhil olmak üzere kapasite paylaşımı ve sektörler ve sınırlar arasında varlıkların ve kabiliyetlerin paylaşılması. EMSA, EFCA ve Frontex arasındaki artan işbirliği, AB Üyesi Devletlerde deniz emniyeti, güvenliği, arama ve kurtarma, sınır kontrolü, balıkçılık kontrolü, gümrük kontrolü, genel hukuki yaptırım ve çevrenin korunması gibi çok çeşitli alanlarda sahil güvenlik fonksiyonları yürütmekle sorumlu 300’den fazla sivil ve askeri idarenin faaliyetlerinin etkili ve düşük maliyetli şekilde desteklenmesini mümkün kılacak. (Kaynak: EMSA) AB, YOLCU GEMİLERİNİN EMNİYET KURALLARI VE STANDARTLARI REVİZE EDİYOR AB Başkanlığı, yolcu gemilerinin emniyet kuralları ve standartları konusunda Avrupa Parlamentosu’yla anlaşma sağlandı. AB Başkanlığı ve Avrupa Parlamentosu 15 Haziran 2017 tarihinde, yolcu gemilerinin emniyet kuralları ve standartlarına ilişkin revize edilmiş bir direktif hakkında resmi olmayan bir mutabakata ulaştı. Söz konusu mutabakat, mevcut teknik kuralları açıklığa kavuşturmakta ve basitleştirmekte, böylece kuralların güncellenmesini, kontrol edilmesini ve uygulanmasını kolaylaştırıyor. Yolcu gemisi emniyeti kuralları ve standartları hakkındaki söz konusu “genel” direktif, AB’de iç sularda sefere çıkan gemiler için geçerli en ayrıntılı yolcu gemisi emniyeti kurallarını kapsıyor. Direktif, inşa, denge ve yangından korunma gibi alanlardaki gemilere yönelik detaylı teknik gereklilikleri düzenlemekte ve çelik ya da dengi bir malzemeden yapılan gemilere yönelik olduğu için en modern yolcu gemilerini içeriyor. Yeni kurallar, 24 metrenin altındaki küçük gemilerin yerel işletme koşullarına karşı daha hassas olmaları ve genel olarak daha az risk barındırmaları nedeniyle ulusal seviyede düzenlenmelerini öngörüyor. Üye Devletler, direktifin yürürlüğe girmesini takip eden iki yıl içerisinde yeni koşulları ulusal mevzuatlarına dâhil edecekler. 15 Haziran’da mutabık kalınan taslak direktif, bir yandan kuralları basitleştirip idari yükleri azaltırken bir yandan da deniz yoluyla seyahat etmeyi emniyetli hale getirmeyi amaçlayan kapsamlı bir yolcu gemisi emniyeti incelemesinin bir parçası durumunda. (Kaynak: Avrupa Konseyi) *İMEAK Deniz Ticaret Odası Dış İlişkiler Genel Sekreter Yardımcılığı bünyesinde hazırlanmıştır. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 73 GEMİ TUTULMALARI Bölgelere ve yıllara göre gemi tutulmaları aşağıdaki tablolarda belirtilmiştir. LİMAN DEVLETİ KONTROL BÖLGELERİNE GÖRE TÜRK BAYRAKLI GEMİ TUTULMALARI LİMAN DEVLETİ KONTROL BÖLGELERİ OCAK 2017 ŞUBAT 2017 PARIS LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI (PARIS MOU) TUTULMA YOK TOKYO LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI (TOKYO MOU) ÇİN (LİANYUNGANG) TUTULMA YOK KARADENİZ LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI (BLACK SEA MOU) RUSYA FEDERASYONU (Novorossiys) RUSYA FEDERASYONU (Novorossiys) AKDENİZ LİMAN DEVLETİ MUTABAKATI ZAPTI (MEDITERRANEAN MOU) TUTULMA YOK TUTULMA YOK AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ SAHİL GÜVENLİK (USCG) TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK MART 2017 HIRVATİSTAN (SPLİT) TUTULMA YOK NİSAN 2017 İTALYA (CENOVA) İSPANYA (CASTELLON DE LA PLANA) MAYIS 2017 HAZİRAN 2017 TEMMUZ 2017 ROMANYA (KÖSTENCE) YUNANİSTAN (RODOS) İTALYA (MONFALCONE) TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK ROMANYA (KÖSTENCE) UKRAYNA (İZMAİL) RUSYA FEDERASYONU (Novorossiys) RUSYA FEDERASYONU (Novorossiysk ) TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK TUTULMA YOK GÜNCEL BİLGİ MÜTEAKİP AYIN İLK HAFTASINDA YAYINLANMAKTADIR UKRAYNA (ILLICHIVSK) UKRAYNA (ODESSA) · 1 Eylül -3 0 Kasım 2017 tarihleri arasında Paris ve Tokyo Liman Devleti Kontrolü Memorandumunda (Paris ve Tokyo MoU) seyir emniyeti kapsamında yoğunlaştırılmış denetim kampanyası gerçekleştirilecektir. YILLARA GÖRE TUTULMA TABLOSU (2011-2017 TEMMUZ) * LİMAN DEVLETİ KONTROL BÖLGELERİ 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 (TEMMUZ) PARIS MOU 26 26 15 20 24 21 (415 Denetleme) 6 (197 Denetleme) TOKYO MOU 3 2 4 2 1 2 (54 Denetleme) 19 14 14 31 39 (424 Denetleme) 8 (207 Denetleme) 16 13 9 6 1 1 (157 Denetleme) 0 (82 Denetleme) 2 0 1 1 - - BS MOU MED MOU USCG 29 * İstatistiklere konu olan rakamlar, tutulmalara yapılan itirazların kabul görmesini müteakip değişebilmektedir. **USCG Web Sitesinden denetleme rakamlarına ulaşılamamaktadır. *İMEAK Deniz Ticaret Odası Dış İlişkiler Genel Sekreter Yardımcılığı bünyesinde hazırlanmıştır. 74 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 1 (29 Denetleme) - ** SÖYLEŞİ Rahmi M. Koç Müzesi medeniyetin geçmişine yelken açıyor Denizlere açılmanın tarihi insan için “medeniyetin başlangıcı” anlamına geliyor. Rahmi M. Koç Müzesi, 14 binin üzerinde objeden oluşan koleksiyonu ile geçmişe yelken açıyor. Müzenin en değerli parçalarının bakımı Norveçli boya devi Jotun işbirliği ile yapılıyor. Yeni denizleri ziyaretçileriyle paylaşan Rahmi M. Koç Müzesi, 14 binin üzerinde objeden oluşan koleksiyonu ile işte bu gözü pek maceraya ışık tutuyor. Üstelik müze sadece endüstri, ulaşım ve iletişim mirasını sergilemekle kalmıyor aynı zamanda eğlenceyi ve bu kültürel mirası bir arada sunabilen tek adres olma özelliğini 22 yıldır koruyor. Müzenin Koleksiyon Yönetimi Bölüm Yöneticisi Gözde Akyüz ve Jotun Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Deniz Boyaları Direktörü Hakan Özan sorularımızı yanıtladı. Müzenin denizcilik koleksiyonundan bahsedebilir misiniz? GÖZDE AKYÜZ / Rahmi Koç Müzesi Koleksiyon Yönetimi Bölüm Yöneticisi Kurtarma Botu Modeli 76 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Gözde Akyüz: Müzemizin koleksiyonu yerli ve yabancı birçok kıymetli modelin bir araya getirilip sergilendiği karma bir yapıya sahip. Koleksiyon öncelikle raylı ulaşım, karayolu ve deniz ulaşımına ait model ve aksesuarlarla oluşmaya başlamış. Müzede özellikle denizcilik koleksiyonu önemli bir yer tutuyor. Bunda Sayın Rahmi M. Koç’un denizciliğe ilgisinin payı elbette büyük. Müzeye gelen bir ziyaretçi denizciliğin pek çok farklı yönünü deneyimleyebiliyor. Örneğin bir denizaltıyı da ziyaret edebiliyor, Fenerbahçe Vapuru’nu da gezebiliyor. Şişe içindeki minyatür gemi modellerinden, Karadeniz takalarına kadar pek çok kıymetli parçayı bir arada görerek denizcilik tarihinin önemli aşamalarına tanık olabiliyor. Orijinal gemilerin yanı sıra denizcilik koleksiyonunda birçok denizcilik aksamı ve gemi aksesuarı da sergileniyor. Denizcilik koleksiyonunun dünyadaki denizcilik koleksiyonları içinde yeri nedir? Gözde Akyüz: Ziyaretçilerimizden aldığımız yorumlardan yola çıkarak, Avrupa’da bulunan sadece denizcilik üzerine uzmanlaşan müzelerle kıyaslandığımızda bile çok başarılı bir noktada olduğumuzu ve sergilediğimiz koleksiyonun son derece iyi kondisyonda parçalardan oluştuğunu söyleyebiliriz. Sizce koleksiyonun en ilgi çeken parçası hangisi? Gözde Akyüz: En küçük ziyaretçimizden en büyüğüne, yani 7’den 70’e herkesin en çok ilgilendiği sergi parçamız İkinci Dünya Savaşı’nda ABD Donanması’nda Japonya’ya karşı görev yapan ve 1971’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na katıldıktan sonra TCG Uluçalireis adını alan denizaltımız. Koleksiyonda bulunan gemilerle Haliç turu da yapılabiliyor değil mi? Gözde Akyüz: Hafta sonu Liman 2, Rosalie, Kont Ostrorog gibi dizel ve buharlı kategorilerinde bulunan gemilerimizle belirli periyodlarda ziyaretçilerimizi Haliç turuna çıkarıyoruz. Halen çalışmakta olan Rosalie adlı buharlı gemimiz 1873 yılına tarihleniyor. Özellikle denizle daha tanışmamış ziyaretçileriniz için unutulmaz bir deneyim olmalı… Gözde Akyüz: Özellikle okul grupları için çok eğlenceli ve öğretici. Denizi görmeyenler ve yeni tanışanlar için de gerçekten unutulmaz bir deneyim. Bir yarımada ülkesi olmamıza rağmen maalesef denizle tanışıklık çok az. Bu açıdan da Koç Müzesi büyük bir misyon üstleniyor… Gözde Akyüz: Evet müzemiz deniz ve denizcilikle ilgili çok değerli bir deneyim yaşatıyor. Tren, römorkör ve buharlı teknelerle yapılan turlarımız adeta tarihin içine bir yolculuk gibi. Müzenin bulunduğu konum da çok özel… Hasköy Tersanesi’nin denizcilik tarihimiz açısından öneminden bahsedebilir misiniz? Gözde Akyüz: Müzenin bulunduğu yer dünyadaki örneklerinde de olduğu gibi su kenarında. Müzenin ana bölümü olan, cadde ile deniz arasında kalan kısım tarihte endüstriyel bir mekan olarak kullanılmış Hasköy Tersanesi. 1861 yılında Şirket-i Hayriye İstanbul Boğaziçi iskeleleri arasında sefer yapan buharlı gemilerin bakım, onarım ve inşalarının yapıldığı alan olarak kullanılmıştı. 1872 yılında İngiltere’de inşa edilen Meymenet, Nüshet, Rafet ve Amed demonte halde getirildikleri bu tersanede monte edilmişti. 1937’de denize indirilen Kocataş ve 1938’de denize indirilen Sarıyer vapurları yine bu tersanede inşa edilmişti. Şirket-i Hayriye’nin 1945 yılında devletleştirilmesinden sonra İstanbul Riva Super Aquarama Sürat Teknesi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 İstanbul Liman Şirketi tarafından Hollanda’da Kreber şirketine ısmarlanan Liman 2 römorkörü, 1935 yılında kızağa konmuş ve 1936 yılında inşası tamamlanarak İstanbul’a gelmiş. 1988 yılına kadar İstanbul Limanı’nda çalışmış olan Liman 2, 1990 yılında Rahmi M. Koç tarafından satın alınarak iki yıl süren restorasyon sürecinin ardından müze koleksiyonuna dahil edilmiştir. Hafta sonları İstanbul’da çalışır durumda bulunan son 2 buharlı römorkörler olarak Rosalie ile birlikte, ziyaretçilerin Haliç kıyılarını farklı bir gözle keşfetmelerine sağlayan Liman 2 aynı zamanda ziyaretçilere eşsiz ve ilginç bir müze deneyimi de yaşatıyor. Karadeniz kıyılarında inşa edilen çektirmeler başlangıçta yelken donatılan ahşap gemilerdi. Yakın limanlar arasında sefer yapan gemiler yük taşımacılığında kullanılıyordu. 1930’lardan itibaren motor monte edilmesiyle çektirmeler, kum çıkartma işiyle de uğraşmaya başladı. Değişen ekonomik koşullar ve gemi inşa sanayisinin büyümesi çektirmelere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırdı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Karadeniz’de imal edilmiş ve Tekel İdaresi tarafından kullanılmış Tekel 15 türünün en güzel örneklerinden biri. 77 SÖYLEŞİ kızak tamamen orijinal. Ayrıca müzede bir marangozhane canlandırması var, yine içindeki hızar eski tersaneye ait. Lengerhane Mustafa V. Koç Binası’ndan da bahsedebilir misiniz? Gonca Buharlı Gemisi Kalender Makinesi Şehir Hatları İşletmesi’ne ait vapurların bakım ve onarımları yine bu tersanede yapılmıştı. 1996 yılında sergileme alanlarının Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonuna yeterli gelmemesi nedeniyle satın alınan Hasköy Tersanesi aslına uygun olarak Dr. Bülent Bulgurlu’nun başkanlığında yürütülen restorasyon süreci ile yenilendi ve 2001 yılında müzeye dahil edildi. Endüstriyel arkeoloji açısından, en az Lengerhane kadar büyük önem taşıyan tersane, 11 bin metrekarelik bir alanda yer alıyor. Denizcilik koleksiyonunu sergilemek için çok doğru bir yer. Mekanla koleksiyon bir bütün oluşturuyor. Bu sayede ziyaretçilerimiz birçok modeli suyun üzerinde görme şansına sahipler. Halen Hasköy Tersanesi’ne ait orijinal parçalar var mı? Gözde Akyüz: Bina elbette çok büyük restorasyonlar geçirmiş ama üstünde TEKEL isimli bir mavna bulunan tarihi 78 Gözde Akyüz: Lengerhane Binası 12. yüzyıla ait Bizans temelli bir bina. O dönemlerde dini bir yapı olduğu tahmin ediliyor. Osmanlı döneminde denizcilikle bağdaştırılmış. Osmanlılarda gemiyi sabitlemek için denize atılan zincir ve ucundaki çapaya “lenger”, bunların yapıldığı yere ise “lengerhane” deniliyordu. 12. yüzyıldan kalma bu Bizans binasının temelleri üzerine kurulmuş olan Mustafa V. Koç/ Lengerhane Binası, Üçüncü Ahmet Dönemi’nde (1703-1730) tersane tesisleri için zincir ve çapa (lenger) üretmek amacıyla kurulmuştu. Sonraki yıllarda Tekel-Cibali Tütün Fabrikası olarak kullanılan bina, 1991 yılında Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından satın alındı. Dr. Bülent Bulgurlu’nun koordine ettiği restorasyon çalışmaları sonucunda 1994 yılında Lengerhane Binası adıyla müzenin ilk bölümü olarak kapılarını ziyaretçilerine açtı. 2016 yılında ise merhum Mustafa V. Koç’un anısına “Lengerhane Mustafa V. Koç Binası” olarak ismi değiştirildi. Bina yaklaşık 2 bin 100 metrekarelik bir arsada yer alıyor. Peki koleksiyon nasıl gelişiyor? Gözde Akyüz: Koleksiyonun temeli Rahmi Bey’in kişisel koleksiyonuna dayanıyor. Müzenin açılışından sonra yakın çevresinin bağışlarıyla hızlı bir şekilde büyüyor. Halen otomobillerden iletişim aletlerine kadar hem bağışlarla hem satın almalarla sürekli genişleyen bir yapıdadır. Müzayedelere katılarak koleksiyonumuzu daha da zenginleştirmeye çalışıyoruz. Dünyanın lider boya üreticilerinden Jotun’la yaptığınız işbirliğinden söz edebilir misiniz? Gözde Akyüz: Jotun yıllar önce denizaltının boyanmasında sponsor olmuştu. Geçmişe dayanan bir işbirliği zaten vardı. Bu sene özellikle denizcilik DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Kayıkhane koleksiyonunun boya ve bakımı için yeniden işbirliğine gidildi. Jotun denizciliği desteklemeye devam edecek mi? Hakan Özan: Koç ailesinin denizciliğe önemli bir bakış açısı var. Jotun, uzun bir denizcilik geçmişi olan Norveç kökenli bir şirket. 90 yılı aşkın deneyimiyle dünyada köklü bir kültüre sahip ve dünyaca ünlü gemi projelerinde Jotun imzası bulunuyor. Denizcilik sektörüne olan inancımız ve dünyadaki mevcut Jotun kültürü ile pazara yeni açılımlar kazandırdık. Her geminin ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte olan farklı çözüm önerilerimiz doğrultusunda türk denizcilik sektöründe de pazar lideri konumundayız. Sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Denizcilik sektörünü etkileyen her konu bizim için oldukça önem taşıyor. Dolayısıyla başka birçok ortak noktamız olsa da, Koç ailesiyle kesiştiğimiz en önemli nokta denizcilik. Türkiye bir deniz ülkesi olmasına rağmen denizcilik kültürüne olan ilgi istenilen seviyelerde değil. Rahmi M. Koç Müzesi denizcilik mirasımızı yeni nesillere aktarırken aynı zamanda ziyaretçilerine bu kültüre dair bir deneyim yaşatıyor. Bizim buna kayıtsız kalmamız olanaksız. Bu noktada iş birliğimiz tabii ki devam edecek. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 79 haberler...haberler... haberler...haberler... SEKTÖRDEN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... İTÜ GEMİ İNŞAATI VE DENİZ BİLİMLERİ FAKÜLTESİ’NDE MEZUNİYET HEYECANI İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, 7 Temmuz 2017 Cuma günü İTÜ Maslak Yerleşkesinde yapıldı. UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka Fakülte Birincisi Mehmet Keleş Mezuniyet Töreni programına, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, UDHB Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salim Özpak, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin, İTÜ – Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Rektörü Prof. Dr. Ercan Kahya, YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, DTO Meclis Başkan Yardımcısı M. Faruk Ürkmez, GMO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bostancı, GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın, Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, KOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Çakır, denizcilik sektörü temsilcileri, mezunların aileleri ve mezun olan öğrenciler katıldı. MEZUN OLMANIN HAKLI GURURUNU YAŞAMAKTASINIZ Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan mezuniyet töreni programının açılış konuşmasını İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 80 Fakültesi’nin bir mezunu olmanın haklı gururunu yaşamaktasınız. Hedeflerinize ulaşmada size yolunuzu aldığınız eğitim, iradeniz, özgüveniniz, azim ve kararlılığınız gösterecektir. Önünüze şüphesiz pek çok engel çıkacaktır, ancak sizler sorumluluklarınızı unutmayarak ve yılmayarak engelleri aşacaksınız. Hayatınızın bu yeni döneminde şansınız bol, yolunuz açık olsun” ifadelerini kullandı. ÖNÜMÜZDE YENİ UMUTLAR VE HEDEFLER VAR İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin yaptı. Prof. Dr. Ergin, “Bugün mezuniyet törenimizi onurlandıran başta Müsteşarımız Suat Hayri Aka beyefendi olmak üzere, devletimizin ve sektörümüzün değerli mensuplarına huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Ülkemizde gemi inşaatı eğitimi, İTÜ’nünde temeli oluşturan Mühendishane-i Bahr-i Hümayun diğer bir adıyla ‘İmparatorluk Deniz Mühendishanesi’ ile 1773 yılında başlamıştır. Böylesi köklü geçmişe sahip olan Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Mezun olan öğrenciler adına konuşma yapan Fakülte Birincisi Mehmet Keleş ise, “Bu mutlu günümüzde bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ederim. Burada ki başarılarımı çok kolay kazanmadım ve gerçekten bugün bu hedefe ulaşmak için çok çalıştım. Artık önümüzde yeni umutlar ve hedefler var. İnanıyorum ki önümüzde güzel bir gelecek bizleri bekliyor. Birlik ve beraberliğimizin bozulmadığı günlere ulaşmak dileğiyle. Hepinize başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın” dedi. İŞ HAYATINIZDA SİZİ DESTEKLEYECEK OLAN AİLENİZ GMO’DUR Keleş’in ardından kürsüye gelen GMO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bostancı, “Öncelikli olarak şuan kendim mezun olmuş gibi heyecanlıyım, aranızda olarak mezuniyet heyecanınızı paylaşmaktan dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Meslektaşlarım, bugün hayatınızda çok önemli bir aşamayı bitirmiş meslek hayatınıza başlamış bulunuyorsunuz sizleri tebrik ediyorum. Tabi ki bu başarı sizlerin görünse de asıl başarı sizleri bugünlere taşıyan ailelerinizindir. Asıl teşekkür ve tebriki ailelerinize etmek istiyorum. Değerli hocalarımız ve okul personelimiz bu pırlanta gibi gençleri yetiştirdiğinizden dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. TÜRKİYE’NİN HEDEFİ: DENİZCİ ÜLKE DENİZCİ MİLLET İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni programına katılan UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka ise yaptığı konuşmasında, “12 yıl boyunca ders vermek suretiyle, hizmet etme onuruna eriştiğimi düşündüğüm İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nin yeni bir mezuniyet töreninde tekrar sizlerle birlikte olduğum için büyük bir memnuniyet içindeyim. Tüm mezunlarımızı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Türkiye hakikaten bu fakülte perspektifinden bakıldığında, çok özel bir dönem geçiriyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin son 15 yılda toplam kamu yatırımlarının en büyük ortalama ile yüzde 50’sini yönetmiş, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yapmış ve bugünde yaklaşık 1 yıllık sürede Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak hizmet veren Sn. Binali Yıldırım bu okul mezunudur. Uzun yıllar bakanlık bünyesinde, bürokraside, arkasından parlamentoda görev yapmış ve bir yılı aşkın süredir Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak hizmet veren Sn. Bakanımız Ahmet Arslan yine bu okul mezunudur. Ben her ne kadar kardeş okul Denizcilik Fakültesi’nden de mezun olmuş olsam da 12 yıl boyunca oluşan bağım nedeniyle kendimi de kesinlikle bu camianın ve bu okulun mensubu olarak ahdediyorum. Türkiye’nin bir hedefi var, bu hedef Denizci Ülke Denizci Millet’dir. Türkiye bu hedefe emin adımlarlar ilerliyor. Bu hedefe Türkiye’yi götürecek olan, denizciliğimizi ve sektörümüzün teminatı ve geleceği niteliğindeki siz değerli gençlersiniz” ifadelerini kullandı. Aka, “İnsan kaynakları açısından kalitemiz ne kadar hızlı yükselir, üretken ve verimli olursak o kadar hızlı adımlar ile de hedefimize ulaşabiliriz. İstanbul Teknik Üniversitesi, gemi inşaatı ve denizcilik perspektifinden bakıldığında, Türkiye’nin en eski ve en köklü üniversitelerinden birisidir. Sizler böyle bir üniversiteden mezun olarak hayata başlıyorsunuz. Bu nedenle sizleri ve ailelerinizi tebrik ediyor, yeni kariyerlerinizde başarılar diliyorum. Müsaade ederseniz, yaşça büyük ve belli bir mesleki tecrübe kazanmış meslektaşınız olarak bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Ne yaparsanız yapın, işinizi zamanında ve doğru yapmanın, disiplinli ve doğru çalışmanın yaşam felsefeniz olmasına dikkat edin. Hangi işi yaparsanız yapın ama en iyisini yapın, sakın sıradan birisi olmaya, ortalama bir gemi mühendisi olmaya, ortalama bir denizci olmaya razı olmayın. En az bir veya iki konuda, o konunun uzmanı veya otoritesi olarak ahdedilmek ana hedeflerinizden birisi olsun. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına, hayata değer katacak nitelikli insan kaynağımıza hizmet edecek bir anlayışla çalışın. Unutmayın, vatana, millete, ailelerinize borcunuz var. Bu borcu ödeme zamanı şimdi başlıyor” dedi. Mezuniyet Töreni programına katılım sağlayan UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka ve DTO Meclis Başkan Yardımcısı M. Faruk Ürkmez’e İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nce hazırlanan teşekkür plaketleri Fakülte Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin tarafından takdim edildi. Mezuniyet Töreni programında dereceye giren fakülte öğrencilerine ödülleri UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka tarafından, Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü En Başarılı Projesi Sertifikaları ise öğretim görevlileri tarafından öğrencilere takdim edildi. Ayrıca, gerçeklen mezuniyet töreni programında dereceye giren öğrencilere Deniz Ticaret Odası ve sektör temsilcileri tarafından çeşitli ödüller verildi. Mezuniyet Töreni programı, toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. 81 haberler...haberler... haberler...haberler... SEKTÖRDEN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... İTÜ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ MEZUNİYET TÖRENİ GERÇEKLEŞTİ İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımı ile 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’yla aynı gün İTÜ Tuzla Yerleşkesi’nde gerçekleşti. Takımı eşliğinde karşılanan UDHB Bakanı Ahmet Arslan, mezun olan denizcileri selamlayarak protokolde yerini aldı. Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt’ün milli mücadele ve deniz şehitleri anısına okulun rıhtımından çelenk bırakması ve ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla tören başladı. milletine bağlı bireyler yetiştirmektedir. Artık vatanımıza ve milletimize olan görevimizi yerine getirmek için dünya denizlerine açılacağız” dedi. DENİZCİLİK ALANINDA LİDER BİR EĞİTİM KURUMU DEMİR ALIN VE GÜVENLİ LİMANLARDAN ÇIKIN ARTIK Mezuniyet töreni programında ilk konuşmayı İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt yaptı. Prof. Dr. Söğüt yeni mezunlara şöyle seslendi; “Ülkemizin denizcilik alanında lider bir fakültesinden mezun oldunuz. Fakültemizin denizcilik kültürünü, örf ve adetlerini yaşadınız ve benimsediniz. Sizleri, Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı, lider vasıflı, yüksek etik değerlere sahip, denizciler olarak yetiştirdik ve yeni dünyalara açılmak üzere uğurluyoruz. Küresel düzeyde yeteneklerle donanmış gemiadamları ve denizci mühendisler yetiştiren, denizcilikle ilgili araştırmalarıyla lider ve faydalı bir eğitim kurumu olan İTÜ Denizcilik Fakültesi sizlerin de başarılarıyla yeni bir ivme kazanacaktır. Yolunuz açık olsun, Allah selamet versin.” İTÜ Denizcilik Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni programına, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan,UDHB Müsteşarı Suat Hayri Aka başta olmak üzere UDHB genel müdürleri ve bürokratları, Tuzla Kaymakamı Ali Rıza Çalışır, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ Kuzey Kıbrıs Rektörü Prof. Dr. Ercan Kahya, İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt, Nikola Vaptsarov 82 Naval Academy Rektörü Prof. Dr. Admiral Boyan Mednikarov, PRÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, İstanbul Liman Başkanı Muhammet Erdoğan, DTO yönetim kurulu üyeleri, GİSBİR Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve üyeleri, denizcilik sektörünün önde gelen temsilcileri, davetliler, mezun olan öğrenciler ve aileleri katıldılar. İTÜ Denizcilik Fakültesi Boru-Trampet DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 HER BİTİŞ YENİ BİR BAŞLANGICI DOĞURMAKTADIR Mezun olan öğrenciler adına konuşmasını gerçekleştiren İTÜ Denizcilik Fakültesi Dönem Birincisi Uzakyol Makine Zabiti Yunus Gülen ise şehitleri anarak başladığı konuşmasında “Yıllardır verdiğimiz uğraşların sonuçlarını tek tek toplayarak bugün mezuniyette toplanmış bulunmaktayız. Her bitiş yeni bir başlangıcı doğurmaktadır. Mezuniyetimiz bunun bir örneğini göstermektedir. Bugüne kadar en büyük denizcilik kurumlarının başında gelen okulumuz, devletine ve Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) Mezunları Derneği adına konuşmasını gerçekleştiren Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Aslı Başak, “Gözleri parıldayan genç mezunlarımız, zabitlerimiz, kardeşlerimiz. Bugün 1 Temmuz, sizler için yeni başlangıcın ve bundan sonraki iş hayatınız için her yıl gurur duyarak kutlayacağınız en anlamlı gündür. Mezuniyet heyecanınızın coşkusu denizler kadar engin, cesaretiniz ise bir o kadar derindir. 1884’ten 2017’ye uzanan bu köklü ve uzun serüvenin devamlılığını sağlamak boynumuzun borcudur. Kardeşlerimiz, bugünden sonra gemiye adım atacağınız ilk günden itibaren ilkeniz, her zaman önce kendinizi ve sonrasında da ülke denizciliğimizi geliştirmek olsun. Kardeşlerim, demir alın ve güvenli limanlardan çıkın artık. Rüzgârları arkanıza alıp, araştırın, hayal edin ve keşfedin. Tüm dünya denizlerinde ve her yerde pruvanız neta, rüzgârınız kolayına ve Allah’ın selameti üzerinize olsun” dedi. ‘İTÜ DENİZCİLİK FAKÜLTESİ’ ÖNCÜLÜK ETMELİ TMMOB Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın ise yaptığı konuşmasında, “2017 senesi içerisinde 500 Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisi, 160 Gemi Makineleri İşletme Mühendisi olan gençlerimizi dünya denizlerine gönderiyoruz. Sevgili anne ve babalar, bu karşınızda duran Yunus Gülen Feramuz Aşkın Ayşe Aslı Başak Prof. Dr. Mehmet Karaca genç denizcilerle ne kadar övünseniz azdır. Onlar her dönem değişen eğitim karmaşası içerisinde yılmadan ve usanmadan çalışarak çok iyi puanlarla bu okula geldiler ve bugün mezun olmaktalar. Bütün denizcilik okulları mezunlarının dünya deniz ticaret filosunda çalışacağı düzeyde yetiştirmeli, bu duruma da İTÜ Denizcilik Fakültesi öncülük etmelidir. Sevgili mezunlarımız, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlattığı denizlerde yolunuz ve bahtınız açık olsun. Allah selamet versin” ifadelerini kullandı. zorlu maratonun size sadece akademik değil, toplumsal ilişkiler, profesyonel bağlantılar hatta sanat ve sportif açıdan çok şey kattığını göreceksiniz. Gelecek yaşantınızda sizlere başarılar diliyor, bu süreçte üzerinizde emeği olan saygıdeğer hocalarınıza ve sevgili ailelerinize teşekkür ediyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.” İTÜ’NÜN SİZE KATKISINI DAHA İYİ GÖRECEKSİNİZ İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca da denizcilerin 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramını kutlayarak başladığı konuşmasında şunları söyledi; “ 2017 yılındaki mezunlarımız olarak, ülkemizin modernleşmesini şekillendiren 244 yıllık bu köklü kurumda geçirdiğiniz en az 4 yıllık bir sürenin ardından mesleğinizdeki yetkinliği ve akademik başarısını kanıtlayan kişiler olarak İTÜ mezunları ailesine katıldınız. Mezuniyetinizle birlikte hayatınızda açacağınız yeni sayfada bu DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 İTÜ AİLESİ MENSUBU OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM İTÜ Denizcilik Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni programına bakanlık bürokratları ile birlikte deniz yoluyla gelerek katılım sağlayan Ulaştırma, Denizcilik Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, mezun olan 106 öğrenciye, ailelerine ve törene katılan sektör paydaşlarına hitap etti. Bakan Arslan, konuşmasına kendisi de İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olan Başbakan Binali Yıldırım’ın tebriklerini ileterek başladı. Arslan, İTÜ ailesinin bir parçası olduğunu ifade ederek, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 244 yıldır bu ülkenin geleceği için çok şey yaptığını, 133 yıllık çok önemli bir fakültesi olan İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin ise ülkemizin kalkınmasında katkılarının 83 haberler...haberler... haberler...haberler... SEKTÖRDEN HABERLER zabitan sınıfında meslektaşımız var, 60’ın üzerinde akredite edilmiş eğitim kurumumuz var. Dünyada Çin’den sonra en çok gemi adamı yetiştiren ikinci ülkeyiz. Yaptığımız sözleşmeyle gemiadamı haklarının korunmasında uluslararası standartların korunması konusunda çok önemli bir adım attık. Mevzuatı güncelliyoruz. Gemiadamının sahip olması gereken belgeleri kolaylaştırıyoruz, sistemi basitleştiriyoruz. Yine Gemi Adamları Merkezi ile tüm iş ve işlemleri elektronik ortamda yapılabilir hale getiriyoruz.” TERSANELERDE ÇALIŞAN 90 BİN KİŞİ VAR Ulaştırma, Denizcilik Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan önemli olduğunu söyledi. Bu katkının bugünden sonra taçlanarak devam edeceğini ifade eden Arslan, böyle bir yuvanın böyle bir ailenin mensubu olmaktan dolayı duyduğumuz gururla inşallah çok daha iyi hizmet vereceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın.” dedi. GEMİADAMI BELGELERİNİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ Ahmet Arslan, Türkiye’nin denizcilik alanında bir beyaz bayrak ülkesi olduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti; “Ülkemizde şu anda 180 bin gemi adamımız var, 35 bini aktif Kabotajla taşınan araç sayısının 12,7 milyona ulaştığını belirten Arslan, Ro-Ro hatlarının 9’dan 19’a çıktığını, Ro-Ro ile taşınan araç sayısının 220 binden 451 bine çıktığını söyledi. Deniz yolu ile dış ticaretten Türkiye’nin AK Parti hükümetleri öncesi 57 milyar dolar gelir elde ettiğini hatırlatan Arslan, bugün bu rakamın 199 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Arslan şu bilgileri verdi; “Limanlarda elleçtirilen yük miktarı neredeyse 2,5 kat arttı, 430 milyon tona ulaştı. Hopa’dan İskenderun’a 170 tane uluslararası trafiğe açık limanımız var. Elleçlediğimiz konteyner sayısı 2,5 milyondan bugün 8 milyon tona ulaştı ki bu yaklaşık 3,5 katı. haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... Tersanelerde çalışan aktif 30 bin, yan sanayiyle birlikte 90 bin kişi var. Bunlarla birlikte biz 500 bin kişiye geçim imkânı sağlamış oluyoruz. Şu anda ülkemizin yılda 700 bin ton çelik işleme kapasitesi 4,5 milyon DWT yılda gemi yükleme imkân ve kapasitesi var.” FAKÜLTEYE STAJ GEMİSİ SÖZÜMÜZÜN ARKASINDAYIZ Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Arslan, okulu dereceyle bitiren Yunus Gülen’in tören konuşmasında fakülte eğitimleri için yetkililerden talep ettiği “Staj (Eğitim) Gemisi” konusunda da bilgilendirme yaptı. Başbakan Yıldırım’ın sözünü verdiği ve kendisinin de tekrar ettiği gemi sözünü tutmaya hazır olduklarını vurgulayan Arslan, konuya ilişkin olarak şunları söyledi. “Rektör Hocam ve Dekan Hocamla ve meslektaşlarım adına odaların yönetim kurulu başkanlarıyla konuştuk. Esas olan işletme dönemi. Çünkü yapım döneminde teknenin, geminin maliyeti her ne olursa olsun, biz Bakanlık olarak gemiyi yapıp işletme adına fakülteye veya sivil toplum kuruluşlarımızın oluşturacağı bir işletmeye vermeye hazırız. Maliyetinin ne olduğu önemli değil. Oda başkanlarımıza, kaptanlarımıza, mühendislerimize ve üniversitemize ve fakültemize düşen bu modeli oluşturun. Beraber çalışalım ve biz de sözünü yerine getirmeyen Bakanlık durumuna düşmeyelim.” İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin 133 yıldır Türk denizciliğine hizmet verdiğini anımsatan Arslan, mezun olan gençlerin heyecanını paylaştığını belirterek, “Fakültenin ülkemizin kalkınmasına olan desteğinin bugünden sonra da taçlanarak devam edeceğine inanıyoruz.” dedi. Türk deniz taşımacılığına donanımlı bireyler yetiştirilmesine yönelik Türkiye’nin ilk eğitim-öğretim kurumu olan İTÜ Denizcilik Fakültesi 25. Dönem mezunları, beyazla mavinin buluştuğu ve gurur veren görüntülere sahne olan bir törende denizcilik yemini etti. Flama devir-teslim merasimi sonrasında ise fakülteyi birincilikle bitiren Yunus Gülen, kendisine eşlik eden birinci sınıf öğrencisi ile birlikte yaş kütüğüne anı plaketi çaktı. 84 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 haberler...haberler... haberler...haberler... SEKTÖRDEN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... YTÜ GEMİ İNŞAATI VE DENİZCİLİK FAKÜLTESİ’NDE MEZUNİYET HEYECANI Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı mezuniyet töreni, YTÜ Yıldız Yerleşkesi Oditoryumu’nda gerçekleştirildi. Feramuz Aşkın Mezuniyet Töreni programına, YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Şahin, YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, PRÜ Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, DTO Meclis Üyesi A. İlker Meşe, GMO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bostancı, GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın, GYİB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, GİSBİR Başkan Yardımcısı Orhan Torlak, Türk Loydu Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Akyıldız, denizcilik sektörü temsilcileri, akademisyenler, öğrencilerin aileleri ve mezun öğrenciler katıldı. “2000’İ AŞKIN MÜHENDİS KAZANDIRDIK” Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mezuniyet töreni programı, törene katılamayan bürokratların mesajlarının okunması ile devam etti. Törende açılış konuşmasını, Fakülte Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz gerçekleştirdi. Yılmaz, “Bugün, Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği bölümümüzün 48. Dönem, Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği bölümümüzün ise 5. Dönem mezuniyet 86 ulaştık. Bu seviyeye bizleri getiren, değerli vakitlerini bizlerle paylaşmaktan çekinmeyen değerli akademisyenlerimize de arkadaşlarım ve şahsım adına teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. “HAK ETTİĞİ DEĞERİ FAZLASIYLA ALMIŞTIR” Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz törenini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gemi inşaatı ve denizcilik eğitimine yarım asır öncesinde başlamış olan fakültemiz, 2000’i aşkın mühendisi çalışma hayatına kazandırmıştır. Bugün ise bu sayısının üzerine yeni mühendislerimizi çalışma hayatına kazandırmanın gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Mezunlar adına konuşmasını gerçekleştiren Fakülte Dönem Birincisi Yusuf Ersagun Sezen, “Biz gençler, artık ülkemizin gemi sanayii ve denizcilik sektöründe görev alacak niteliğe DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın yaptığı konuşmasında, “YTÜ’nin Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği bölümü Türk denizcilik eğitimi içerisinde kurulduğu günden bugüne hak ettiği yeri ve değeri fazlasıyla almıştır. Genç denizci meslektaşlarım, artık Yıldız Teknik Üniversitesi limanından ayrılma vakti. Denizcilik oldukça geniş bir alandır, sadece gemilerde çalışarak olmayacaktır bu iş. Sizlerin de bildiği gibi başbakanlıkta ve bakanlığımızda yeteri kadar deniz insanımız var ve halen aktif olarak da çalışmaktadırlar. Geleceğin denizcileri olmak ve Türk denizciliğine yön verebilmek için, almış olduğunuz eğitimin de üzerine katarak kendinizi geliştiriniz” dedi. Aşkın’ın konuşmasının ardından kısa bir konuşma gerçekleştiren GMO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bostancı ise, genç mezunları mesleklerinde daima ileriye yönelik çalışmalarda bulunmaya davet etti. Bostancı ayrıca, meslek odaları hakkında da bilgi vererek, mezunların yeni ailesinin meslek odaları olduğunu hatırlattı. “ÜNİVERSİTE-SANAYİİ İŞBİRLİĞİNE ÖNEM VERİYORUZ” Oda başkanlarından sonra kürsüye gelen YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Şahin ise, “Öğrencilerimizin daha donanımlı yetişmeleri ve akademisyenlerin daha verimli çalışabilmeleri için rektörlük olarak Ar-Ge’ye ve altyapı ile üniversite-sanayii işbirliğine çok önem vermekteyiz. Sevgili mezunlarımız, kendinize doğru hedefler belirleyin. Hedefe ulaşmada size yolunuzu, aldığınız eğitim, iradeniz, azim ve kararlılığınız gösterecek. Yolunuz ve bahtınız açık, Allah yar ve yardımcınız olsun” dedi. Prof. Dr. Yücel Şahin Hızırreis Deniz takip ettiğimizi, her türlü desteğe Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak devam edeceğimizi belirtmek isterim. Fakültenin iki farklı misyonu olduğunu biliyoruz, bunlardan birincisi mühendislik boyutla gemilerin inşaasına, gemilerin işletilmesi boyutuyla da Gemi Makineleri İşletme Mühendisi olarak yürüttükleri faaliyetleri, yetiştirdikleri bilim insanlarını ve burada payı olan akademisyeleri, mezun olan öğrencilerimizi ve onlarla burada gurur duyan tüm velileri tebrik ediyorum. Yolları ve bahtları açık olsun” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından fakülte dönem birincisine diploması YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Şahin, Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği bölümü birincisine diploması Fakülte Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz tarafından takdim edilirken diğer bölüm öğrencilerine ise diplomaları YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi akademisyenleri tarafından verildi. Yapılan mezuniyet töreni programında ayrıca dereceye giren mezunlara, İMEAK Deniz Ticaret Odası başta olmak üzere denizcilik sektörü temsilcileri tarafından çeşitli hediyeler verildi. “BAKANLIK OLARAK HER TÜRLÜ DESTEĞE DEVAM EDECEĞİZ” YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi 2016-2017 Akademik Yılı mezuniyet töreni programına katılan Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz’e, Fakülte Dekan Vekili Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz tarafından Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün fakülteye vermiş olduğu katkılarından dolayı teşekkür plaketi takdim edildi. Plaket takdiminden sonra kısa bir konuşma gerçekleştiren Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, “Bugün burada aldığım plaketi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’mız adına aldığımı paylaşmak istiyorum. Fakültenin başarılarının devamının bizi gururlandırdığını, kamu idaresi ve denizcilik idaresi boyutuyla da fakülteyi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Mezuniyet töreni programı, denizcilik yemini eden mezunların keplerini havaya fırlatması ile son buldu. 87 haberler...haberler... haberler...haberler... SEKTÖRDEN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... ‘YEŞİL LİMAN’ SERTİFİKA TÖRENİ ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİ Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın himayesinde organize edilen Yeşil Liman (Green Port) Sertifika Töreni, 29 Haziran’da Ankara’da gerçekleştirildi. milyar dolar yatırım yapıldığını söyledi. Tersane sayının 35’ten 79’a ulaştığını dile getiren Arslan, “585 tekne imal yeri, 700 bin ton/yıl çelik işleme kapasitesi, 4,5 milyon DWT inşa kapasitesi, 2 milyon DWT havuzlama kapasitesi, 21 milyon DWT da yıllık bakımonarım kapasitesi gerçekleşmiş durumda. Sektörde direkt istihdam 30 bin, yan sanayiyle 90 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Bu direkt veya dolaylı olarak 500 bin kişiye geçim sağladığımız sektör anlamına geliyor.” diye konuştu. Arslan, tersane, tekne imal, çekek yerlerinin kira irtifak hakkı sürelerinin 49 yıllığına çıkarıldığını anımsattı. “HERKES ‘BEN UZMANIM’ DİYORSA, ÖNERİ DE GETİRSİN” Türk boğazlarından uğraksız geçiş yapan gemilerin zorunlu gereksinimlerini karşılamak üzere bekleme sürelerinin 2 günden 7 güne çıkarılmasına ilişkin tüzük değişikliğiyle ilgili hukuki sürecin tamamlanmak üzere olduklarını belirten Arslan, en kısa sürede uygulamaya geçirilerek, bölgenin yakıt ikmal merkezi haline getirilmesinin önünün açılacağını söyledi. Söz konusu uygulamayla gemilerin başka ihtiyaçlarının karşılanması, kısa süreli bakım-onarımlarının Türkiye’de yapılmasının sağlanarak, ilave katma değer oluşturulacağını anlatan Arslan, şunları kaydetti: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen “Yeşil Liman-Eko Liman Projesi” dahilinde Yeşil Liman sertifikası almaya hak kazanan 11 limana sertifikaları Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Bakanı Ahmet Arslan tarafından takdim edildi. Bakan Ahmet Arslan, Bilkent Otel’de düzenlenen Yeşil Liman sertifika töreninde yaptığı konuşmada Türk Boğazları’ndan uğraksız geçiş yapan gemilerin zorunlu gereksinimlerini karşılamak üzere bekleme sürelerinin 2 günden 7 güne çıkarılmasına ilişkin hukuki sürecin tamamlanmak üzere olduğunu, en kısa sürede uygulamaya geçirilerek bölgenin yakıt ikmal merkezi 88 haline getirilmesinin önü açılacağını söyledi. Arslan, Denizcilik Haftası dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirterek, pazar günü Ardahan ve Kars’ın ortak gölü olan Çıldır Gölü’nde her iki şehre kazandırılan birer iskele ile gezi teknesinin yerel otoritelere teslim edileceğini bildirdi. FİLO KAPASİTESİ DÜNYA DENİZCİLİĞİNE GÖRE YÜZDE 75 DAHA FAZLA BÜYÜDÜ Türkiye’nin deniz ticaret filo kapasitesinin son 10 yılda, dünya denizciliğine göre yüzde 75 daha fazla büyüdüğüne dikkati çeken Arslan, DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 2008’de yaşanan küresel krize rağmen Bakanlık olarak birçok proje ile altyapı yatırımının hayata geçirildiğini, yasal düzenlemelerin yapıldığını anlattı. Arslan, denizcilik sektörünün önünü açan, rekabet gücünü artırmaya yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi vererek, yakın zamanda Türk sahipli yabancı bayraklı tekne ve gemilerin Türk bayrağına geçmelerine ilişkin birçok engelin kaldırıldığını ve şu anda 3 bin 700 teknenin Türk bayrağına geçtiğini, hedeflerinin 6 bin olduğunu bildirdi. Özel Tüketim Vergisi indirilmiş yakıt uygulamasıyla sektöre verilen desteğin 5 milyar 876 milyon lira olduğunu ifade eden Arslan, bu sayede ülkeye çok büyük bir katma değer oluşturulduğunu vurguladı. Arslan, 2014’te kurulan yerli ve milli Türk P&I’nın 1 milyar dolara kadar teminat verebildiğini ve yaklaşık bin 800’ün üzerinde gemiye sigorta sağladığını söyledi. Gemi inşa sektöründe ihracat, bakım onarım, yurt içi üretim, yan sanayi ve geri dönüşüm sanayi dâhil yıllık 2,5 milyar dolarlık ciroya ulaşıldığına işaret eden Arslan, son 15 yılda sektöre 2,8 “Eğer bu süreyi kısa tutarsak, çok zorunlu ihtiyaçlar dışında ülkemizde giderilmiyor, başka yerlere gidiliyor. Dolayısıyla biz göz göre göre kaynak ve gelir oluşturacak bir işi kaçırmış olacağız. Bu kaynağı kaçırmamak adına bu uygulamayı tamamlamak üzereyiz. Bu ayrıntıyı bilmeyenler veya kulaktan dolma bilgilerle hareket edenler, ne yazık ki biraz da sığ düşünerek, olayın sadece bir tarafını görerek, bizi eleştiriyorlar. Eleştiri herkesin hakkı, ama olayın bütün boyutlarını, artı ve eksilerini öğrensinler. Buna rağmen biz, eksi tarafı ağır basan bir işlem yapıyorsak tarafı ağır basan işlem yapıyorsak eleştirsinler. Ya da herkes ‘ben uzmanım’ diyorsa, eleştirisiyle öneri getirsin. Sadece eleştiri hastalığından kurtulup, aynı zamanda öneri getirirsek, Anadolu tabiriyle ‘baş göz üstüne’, her türlü öneriye açığız, yeter ki ülkemizin menfaatine olsun.” LİMANLARI UZAKTAKİ KOMŞULARA GİDEN KAPILAR OLARAK GÖRÜYORUZ Denizlerin sınırları kaldırarak, ülkeleri yakınlaştıran bir özelliği olduğunu dile getiren Arslan, bu nedenle limanları uzaktaki komşulara giden kapılar olarak gördüklerini kaydetti. Arslan, Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında yer alan 500 milyar dolarlık ihracata ulaşmada en önemli şartın ise deniz ticaret limanlarının geliştirilmesi olduğunu kaydetti. Bakan Arslan, konuşmasının ardından Aksaport, Asyaport, Bodrum Cruise Port, Borusan Port, Ege Ports, Evyap Port, Ford Otosan Port, Kumport, Marport, Petkim ve Solventaş yetkililerine Yeşil Liman sertifikalarını verdi. 89 haberler...haberler... haberler...haberler... SEKTÖRDEN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... KUŞADASI VE BODRUM CRUISE PORT, GREEN PORT SERTİFİKALI İLK KRUVAZİYER LİMANLARI OLDU Global Ports Holding bünyesindeki Ege Port Kuşadası ve Bodrum Cruise Port, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesinde yürütülen “Yeşil Liman” projesi kapsamında “Green Port” sertifikası almaya hak kazanan Türkiye’nin ilk kruvaziyer limanları oldu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın katılımıyla, devlet ve özel sektör temsilerini buluşturan törende, her iki limanın yönetici olarak Ege Port Genel Müdürü Aziz Güngör’ün yanı sıra Global Ports Holding ve liman yetkilileri de hazır bulundular. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nce yürütülen “Green Port – Yeşil Liman” projesi sertifika töreni, 29 Haziran’da Ankara Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde düzenlendi. Törende Ege Port Kuşadası ve Bodrum Cruise Port’un sertifikalarını Ege Port Genel Müdür Aziz Güngör, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın elinden aldı. Ege Port Kuşadası ve Bodrum Cruise Port’un Green Port sertifikası almaya hak kazanmalarını değerlendiren Global Ports Holding CEO’su Emre Sayın, “Global Ports Holding’in toplumsal ve ekolojik duyarlılıklarına bakıldığında, Global Yatırım Holding’e kadar uzanan geniş ve köklü bir kültür görünür. Zira Global Yatırım Holding, faaliyet gösterdiği tüm alanlarda toplumsal ve ekolojik duyarlılıkları en üst seviyede özen gösterir. Bu özen ve hassasiyet, Global Yatırım Holding’den gelen DNA’mızla birlikte Global Ports Holding’in de çalışma kültürünün ayrılmaz parçaları olmuştur. Küresel bir marka olarak bulunduğumuz ülkeye, topluma katkı sağlamayı, çevre için gerekli tüm özeni göstermeyi ilke edindik.” diyerek, Port Akdeniz – Antalya Limanı’nın da “Green Port” sertifikasına başvurmak üzere hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürdüğünü belirtti. MİLLİ SİSMİK GEMİSİ MTA ORUÇ REİS HİZMETTE Akdeniz’de sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin ardından sismik araştırma yapacak ikinci gemi MTA Oruç Reis gemisinin gerekli tüm testleri tamamlandı. 35 gün boyunca denizde kalabiliyor. Ekonomik ömrü 30 yıl olan gemide, 28’i araştırmacı, 27’si gemi adamı olmak üzere 55 personel görev yapıyor. Gemide değişik açılarda aktif 35 kamera bulunuyor. Tuzla’da inşa edilen ve yerlilik oranı yüzde 90’ı aşan gemi, 400 milyon liraya mal oldu. Boyu 86, genişliği 22 metre olan gemi, yakıt ve su depolarıyla erzak depoları tam dolu şekilde göreve çıktığında 90 Açık denizlerde iki ve üç boyutlu derin sismik arama yapabilecek kapasitede sevk ve manevra sistemlerine sahip olan MTA Oruç Reis gemisiyle petrol ve doğalgaz araması yapılacak. Bunun yanı sıra geminin sağladığı verilerle, karada deniz altındaki devamlılıkların izlenmesi kapsamında kıta sahanlığı gibi stratejik öneme sahip bilimsel araştırmaların yapılması amaçlanıyor. MTA Oruç Reis gemisi ile deniz tabanından itibaren 15 bin metre derinlikteki jeolojik yapıların görüntülenmesi, uzaktan kumandalı su DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 altı aracı (ROV) ile de bin 500 metre derinliğindeki deniz tabanının izlenmesi, deniz suyundan ve tabanından numune alınarak ölçüm ve analizlerin anında yapılabilmesi mümkün olacak. Geminin sağladığı bu imkanlarla, deprem, tsunami araştırmaları, liman, platform gibi deniz yapılarıyla deniz altı kablo ve boru hatları yer seçimi, periyodik kontroller ve deniz kirliliği araştırmalarının da gerçekleştirilmesi hedefleniyor. MTA Oruç Reis gemisi, bilimsel ekipman bakımından Barbaros Hayreddin Paşa’dan farklı olarak, jeolojik örnekleme, hidrografi ve oşinografi ile uzaktan kumandalı su altı aracını bünyesinde bulunduruyor. Barbaros Hayrettin Paşa gemisinde olduğu gibi MTA Oruç Reis gemisinde de helikopter pisti yer alıyor. BV, HİBRİD GÜÇ VE ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİNİ DESTEKLİYOR Bureau Veritas klas kuruluşu, faaliyete geçen hibrid gemi sayısının artmasıyla birlikte, gemi operatörlerini emisyon azaltmada destekleyecek enerji depolama sistemlerinin (ESS) gereksinimlerine yönelik yeni bir dizi kurallarla saha deneyimini pekiştirdi. Bureau Veritas, elektrikli ve hibrid güç çözümleri için bir çerçeve oluşturan kurallarında yeni bir bölüm yayınladı. Yeni sınıf notasyonlar; güç yönetimi (PM), güç yedekleme (PB) ve sıfır emisyon (ZE) standartlarını kapsıyor. Yayınlanan notasyonların hem operasyonel hem de çevresel yararlar sağlamak için enerji depolama sistemleri (ESS) alımını arttırması bekleniyor. Bureau Veritas İş Geliştirme Müdürü Martial Claudepierre konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Sanayinin hibrid ve pil teknolojilerine ilgisi, çevresel yönetmelikler ile yönlendiriliyordu. Fakat gemi sahipleri için ayrıca performans avantajları bulunuyor ve özellikle de yenilenebilir enerji kullanılabilirliği arttıkça bazı operasyonlar için önemli finansal yararlar muhtemel görünüyor” dedi. Claudepeierre, yeniliğin şimdiye kadar yolcu gemisi ve feribot sektörü tarafından yönlendirildiğini, ancak bundan sonrası için daha geniş çaplı kabulün öngörüldüğünü belirtti. “ESS için belirgin adaylar, limanda iken otel yükleri yüksek olan yolcu gemileri, düzenli olarak limana uğrayan feribotlar ile azami yük gereksinimleri ağır römorkörlerlerdir. Nispeten kısa yolculuklarla düzenli liman görüşmeleri yapan gemiler, yenilenebilir enerji kaynaklarından da elektrik erişimini mümkün kılan yerel güce bağlanabilir.” Faaliyete giren ilk hibrid LNG yakıtlı ve aküyle çalışan gemi ‘Seaspan Swift’ KOSDER YÖNETİMİNDE DEĞİŞİKLİK Salih Zeki Çakır’ın istifasıyla boşalan KOSDER Yönetim Başkanlığına Hüseyin Kocabaş seçildi. Hüseyin Kocabaş 2014 yılından beri faaliyet göstermekte olan Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Salih Zeki ÇAKIR’ın Temmuz 2017 İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Toplantısında açıklama yaparak görevinden istifa etti. 19 Temmuz’da Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneğinin Yönetim Kurulu Asil ve Yedek üyelerinin çoğunluğun katılımıyla dernek merkezinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında oy birliği ile DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 Burak Akartaş alınan kararla, 30 Mart 2018 tarihindeki genel kurul toplantısına kadar Yönetim Kurulu Başkanlığına Hüseyin Kocabaş ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na Burak Akartaş seçildi. 91 haberler...haberler... haberler...haberler... SEKTÖRDEN HABERLER haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... haberler... SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARI PROF. DR. İSMAİL DEMİR TÜRK LOYDU’NU ZİYARET ETTİ Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, güçlü Türkiye’nin teminatı olan yerli savunma sanayi projelerinde önemli görevler üstlenmiş olan Türk Loydu’nu ziyaret ederek çalışmaları yerinde inceledi. Türk Loydu, Türk Deniz Kuvvetlerinin harekat ihtiyaçlarını karşılamak için milli kaynaklar kullanılarak modern askeri gemiler inşa edilmesi için birlikte projeler yürüttüğü Savunma Sanayi Müsteşarlığı üst düzey heyeti tarafından ziyaret edildi. Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir başkanlığındaki heyetin Türk Loydu ziyareti dolayısıyla yapılan görüşmeye, Savunma Sanayii Müsteşarlığı üst düzey yöneticilerinin yanı sıra, muhtelif proje dairelerden proje müdürleri de katıldı. Ziyaret sırasında Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu’nun hoş geldiniz konuşmasının ardından, Türk Loydu Askeri Gemiler Koordinatörü Erhan Apak tarafından Türk Loydu’nun Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile birlikte tamamladığı ve halihazırda devam eden askeri projelerini ve buna ilave olarak Türk Loydunun gemi inşa ve denizcilik sektöründeki klaslama kabiliyetlerini ve endüstrinin diğer alanlarında gerçekleştirdiği hizmetleri içeren bir sunum gerçekleştirildi. TÜRKİYE’NİN İLK LNG İSTASYONU 2 YAŞINDA “Yeşil Liman” sertifikası alan Asyaport, Karbonsan’dan satın aldığı çevre dostu LNG istasyonları ile hizmette ikinci yılını geride bıraktı. Fatih Yılmaz, Karbonsan Satış ve Pazarlama Müdürü Türk mühendislerince tasarlanan ve Fransız pompa imalatçısı firma ve Karbonsan işbirliği ile üretilen Türkiye’nin ilk LNG yakıt istasyonu, bundan iki yıl önce ilk defa Tekirdağ’daki Asyaport Limanı’nda devreye alınmıştı. 2015 yılı Temmuz ayının ilk haftasında hizmete giren limanda, Türkiye’nin ilk ve tek LNG yakıt istasyonu olarak devreye 92 giren sistem, hala bu unvanını koruyor. 300 bin metrekarelik alana kurulu, yılda yaklaşık iki milyon konteyner hareketi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 olan ve çevreci liman olarak tasarlanan Asyaport’ta karbon salınımını düşürmek için LNG motorlu taşıyıcılar, elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılamak için ise güneş enerjisinden yararlanmak için solar paneller kullanılıyor. Ayrıca gemi aktarmasında kullandığı sahil vinçleri elektrikle çalışırken, saha içi taşımada kullanılan kamyonlar ve konteyner yükleme araçları LNG ile çalışıyor. Asyaport’ta LNG kullanımından ve LNG ile sağlanan performanstan son derece memnun olunduğunun altını çizen Karbonsan Satış ve Pazarlama Müdürü Fatih Yılmaz; “LNG istasyonu alımı aşamasında Asyaport, pek çok yabancı rakibimizin arasından bizi tercih etti” dedi. Yılmaz, gerek satış öncesinde gerekse satış sonrasında Asyaport yetkilileriyle son derece uyum içerisinde çalıştıklarını ve aradan geçen zamanın LNG kullanımına geçmenin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini söyledi. DENTUR AVRASYA’NIN “KANUNİ” GEMİSİ HİZMETTE Dentur Avrasya tarafından İstanbul deniz ulaşımında daha çağdaş, hızlı, güvenli ve konforlu hizmet vermek amacıyla tasarlanmış “double ended” - karaya iki taraftan yanaşabilen gemilerinin ilki olan “Kanuni” hizmete girdi. İstanbul Boğazı’nın iki yakasında yolcu taşımacılığı hizmeti ile ulaşım sorununa çözüm sunan Dentur Avrasya’nın yeni 14 adet “double ended” gemi tasarımlarının ilki olan “Kanuni”nin tanıtım lansmanı, Doğuş Otomotiv Scania Endüstriyel ve Deniz Motorları Satış Müdürü Suna Türk Tuzcuoğlu ile Dentur Avrasya Grup Genel Müdürü Ünsal Savaş ve diğer yetkililerin katılımı ile 19 Temmuz 2017 Çarşamba günü Lacivert Restaurant’da gerçekleştirildi. SCANIA DENİZ MOTORLARI DÜŞÜK İŞLETME MALİYETİYLE ÖNE ÇIKIYOR Scania Endüstriyel ve Deniz Motorları Satış Müdürü Suna Türk Tuzcuoğlu yaptığı konuşmasında, 24 saat yaşayan bir şehir olan İstanbul’da Dentur Avrasya’nın da operasyonlarının kesintisiz devam ettiğini belirterek “Dentur Avrasya gemilerinde motorlar neredeyse hiç durmaksızın çalışıyor. Hizmetlerin kesintisiz devamı için gerek satış, gerekse servis anlamında Dentur Avrasya’nın çözüm ortağıyız. Scania deniz motorları, sahip olduğu yüksek güç, düşük yakıt tüketimi ve kolay bulunabilir yedek parçaları ile işletme maliyeti avantajı nedeniyle en çok tercih edilen motorlar arasında yer almaktadır. Uzun ömürlü Scania deniz motorları, çevreci özellikleri ve düşük yakıt tüketimi sayesinde daha önce kullanılan teknelerdeki makinalara göre yüzde 50’ye yakın yakıt tasarrufu sağlamaktadır. Dentur Avrasya ve Doğuş Otomotiv işbirliği ile İstanbullulara en güvenli ve konforlu yolculuğu sunacağımıza inanıyoruz” dedi. YENİ TASARIM İLE ENGELLİ YOLCULARIMIZA KOLAYLIK SAĞLADIK Dentur Avrasya Grup Genel Müdürü Ünsal Savaş modern tasarımlı, daha hızlı, güvenli ve konforlu hizmet vermek amacıyla başlattıkları 14 adetlik double ended projesinin ilk gemisi olan “Kanuni” için şunları söyledi; yolcularımızın taleplerindeki değişiklikleri dikkate alarak projelendirmesi yapılmıştır. Polonya’da yapılan havuz testlerimiz sonucunda en ekonomik tekne formuna ulaşabildik. Bu tekne formunu da hareket ettirebilecek en verimli makine burada tespiti edildi. Biz bu projeye başlarken, İstanbul siluetine uygun tasarlanmış, modern hatlara sahip yeni nesil gemilerimizde sessiz ve emisyon oranı düşük çevreci motorlar kullanmayı planladık. Bu kriterlerimizi fazlasıyla karşılayan da Scania firması ile çalışma kararı aldık. Yeni gemilerimiz mevcut gemilere göre yüzde 40 daha hızlı seyir yaparak ÜsküdarBeşiktaş arasını sadece 5 dakikada tamamlamaktadır. Bu işbirliğimizin ilk ürünü olan “Kanuni” gemimizin, İstanbul halkına hayırlı olmasını diliyoruz.” Alınan bilgilere göre; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, kısa mesafeli tüm tekneler için iniş-binişlerde kızaklı platformların kullanımını 2018 yılı itibariyle zorunlu hale getiriyor. Kızaklı platformların kullanımı için uygun iskele yapımlarına bakanlık yapılması yönünde görüş belirtse de, İBB’nin ise boğaz yapılanmasını bozduğu gerekçesi ile öngörmediği söyleniyor. “Projemizin ilk gemisi olan Kanuni, gemiye iniş binişi kolaylaştırmak için Kahramanmaraş’ta özel olarak tasarlanmış yolcu platformuna sahiptir. Yüksek manevra kabiliyetine sahip ‘Kanuni’ gemimiz tasarımından dolayı ön ve arka taraftan kıyıya yanaşabilmekte, ayrıca tasarımı ile engelli yolculara kolay iniş-biniş imkanı sağlamaktadır. Bu geminin diğer gemilerden farkı ise, ünivesiteler, PR şirketleri ve yolcularımız ile yapılan anketler sonucunda yapılandırılmıştır. Son 5 yıl içinde 20 adet yeni gemi yapmış bir firma olarak, DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 93 MAKALE Düşük maliyetli akıllı nakliyat Dünyanın ne zaman değişmeye başladığını hatırlıyor musunuz? İlk kez ne zaman Ryanair, Norwegian, Southwest Airlines veya Air Asia gibi düşük maliyetli bir havayolu şirketiyle uçtunuz? Belki fark etmediniz ama havayolu taşımacılığı sektörünü kökten değiştiren bir devrime şahit oldunuz. OSKAR LEVANDER* Biletinizi seyahat acentesi gibi bir aracıdan almak yerine internetten aldınız, bu sayede internetten bulduğunuz bileti çok daha ucuza alabildiniz. Öte yandan bileti satın aldığınız şirket ise, internet verilerini kullanarak ücretlendirme sistemini ve varlık kullanımının aktif bir şekilde kullanımını sağladı. Havaalanına vardığınızda şirketin organizasyon ve işletme modelinin ne kadar kusursuz olduğunu gördünüz. Tamamı aynı model olan yeni uçaklar havayolu şirketi için düşük yakıt, eğitim ve bakım maliyeti anlamına geliyor. Limit aşıldığında el bagajlarını caydırıcı şekilde pahalı bir hale getiren ücret politikaları nedeniyle yanınıza daha küçük ve taşınması kolay bavullar aldınız, böylece şirket havaalanı personelinin sayısını ve maliyetini azaltma imkanı buldu. Uçuşlarınızı rekabetçi maliyeti dolayısıyla havayolu şirketlerine daha cazip gelen küçük havaalanlarından yapmaya başladınız. Yakın zamanda da büyük havayolu şirketlerinin bu rekabetçi ortama nasıl ayak uyduracağına, şirketlerin işletme modellerini nasıl değiştireceğine ve bazı durumlarda da nasıl yok olup gittiklerine şahit olacaksınız. Rolls-Royce’un akıllı nakliyat modelinin denizcilik sektöründeki benzer bir devrim için gereken ortamı sağlıyor. “Büyük veri” kullanımı, gelişmiş otomasyon teknolojileri ve akıllı uygulamalar gemi sahipleri ve operatörlerin gemilerini ve filolarını daha verimli, etkili ve güvenli bir şekilde yönetebilmesine olanak sağlayacak. Denizcilikte Rolls-Royce gibi OEM’ler ekipmanlarını sensörlerle donatabilirler. Bu sensörler sayesinde ekipmanlarının 94 Yük alma ve yük boşaltma sürelerinin ciddi oranda daha kısa olduğu küçük limanlara yanaşacak küçük gemiler daha yavaş hareket edebilecek, böylece daha fazla yakıt ve maliyet tasarrufu elde edilmiş olacaktır. Ucuz limanları kullanan küçük gemiler daha fazla varış noktasında faaliyet gösterebileceğinden, nakliyat yapar duruma da gelecektir. Bu durum son kullanıcıya sunulan seçenekleri ve özel gereksinimlere cevap veren faaliyet imkanının artmasına da katkıda bulunacaktır. Daha fazla sayıda ve daha küçük limanları kullanan gemi operatörleri, yükünü istenilen yerden alıp istenilen yere teslim etme imkanını sunan müşteri dağıtım operasyonlarıyla daha etkili bir işbirliği içerisinde olacaktır. NESNELERİN İNTERNETİ performansı izlenebilir, ilgili veriler karadaki bir hizmet merkezine aktarılabilir. Bu merkeze gelen veriler de faaliyetlerde yıllarca kullanılan Rolls-Royce ekipman filolarından elde edilen verilerle karşılaştırılır. Böylece şirket ürünlerinden beklenmesi gereken performans ve ürünlerin ne gibi zamanlarda bu performansı sağlayamadığı bilinerek operatörlere önleyici bakım faaliyetleri ile ekipman ve gemi optimizasyonuna ilişkin tavsiyeler verilir. DAHA AZ MÜRETTEBATLI VERİMLİ GEMİLER Güçlü trendlere ve gemi güvenilirliğine ilişkin doğru tahminlere varmamızı sağlayacak istatistiksel veri setleri sayesinde uzaktan kontrol edilebilen ve kendi kendini idare eden gemiler üretmek için büyük miktarda işletme verisi toplamak, analiz etmek ve ileri düzey analitik imkanlar geliştirmek DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 büyük önem taşıyor. Bu gemilerin uzun haftalar boyunca mühendis bulundurmadan devam edebilmelerini sağlamak için güçlü standartlar çerçevesinde seyreden güvenilir gemiler yapmamız gerekiyor. Sonuç olarak daha standart ve güvenilir gemilerin inşası, daha az mürettebatın yeterli olduğu, yeni ve daha etkili tasarımların hayata geçirilmesini gerekli kılacaktır. Daha az mürettebatın yönettiği daha verimli gemiler daha büyük gemilerin sunduğu maliyet avantajlarının bir kısmını ortadan kaldıracaktır. Bununla beraber küçük gemiler daha küçük limanları kullanabileceklerinden taşımacılık maliyetleri de düşecektir. Küçük gemiler daha az maliyetli altyapılara ihtiyaç duyduklarından elde edilen tasarruflar müşterilere ve en son halkaya kadar yansıyabilecektir. Büyük gemiler ise büyük limanları kullanmaya devam edecek ve daha uzun ve tahmin edilemez yükleme ve boşaltma süreleriyle karşı karşıya kalacaklardır. Operatörler, neyin nerede, ne kadar ve ne durumda olduğunu, varması gereken yere ne zaman varacağını ve hangi taşıma şeklinden faydalanıldığını “Nesnelerin İnterneti” sayesinde bilerek tedarik zincirine daha fazla entegre olma imkanına sahip olacak. Bu durum şu anda bu kadar basit değil ve bir sürü aracı bunu sağlamak için birçok aracı tedarik zincirinden çıkarıyor. Geliştirilen bilgisayar algoritmaları bu verimsizliklerin önüne geçebilmek adına veri kalitesinin geliştirilmesi için çalışıyor. Bu şekilde, düşük maliyetli havayolu şirketlerinin uçaklarını doldurması, verimliliklerini yönetmesi ve havaalanı çalışanlarının sayısını ve maliyetini azaltması gibi daha esnek bir ücretlendirme imkanı ve daha iyi bir varlık yönetimi olanağı elde edilecektir. Bu bir hayal değil. Yeni oyuncular ortaya çıkmaya devam ediyor. Flexport şirketi, mallarını taşıma şekillerini de kıyaslayarak A noktasından B noktasına taşımak isteyen ithalatçıların en ucuz nakliye bedelini internet üzerinden bulmasına imkan sağlayacak bir sistem geliştirilebilmesi için Google benzeri girişimlere ayırdığı risk sermayesini artırdı. Geliştirilecek yazılımla gümrük vergisi gibi konular da kolayca halledilebilecek. Flexport şirketi henüz genç bir şirket, ancak köklü lojistik şirketleri de bu konuya eğiliyor. DHL benzeri lojistik şirketleri halihazırda uluslararası tedarik zinciri yönetim sistemlerini kullanıyor. Mesela Amazon şirketinin kendi uçtan uca lojistik gücünü yaratmaya çalıştığı ve bu amaç için jetler ve muhtemelen gemiler kiraladığı dedikoduları yayılıyor. Ayrıca, ulusal havayolları gibi onlardan daha eski gemi operatörleri de kendi geçmişlerinin tutsakları durumundalar. Çoğunun büyük ve nispeten yeni gemilerden oluşan geniş filoları var. Bu gemilerin finansmanı daha önce borçla sağlandığından, bu gemiler yük yerine borç taşıyor. Hatta bugünün koşullarında bu borçlar yönetilemeyecek kadar büyük olabiliyor. Böyle gemilerin mürettebat sayısı da fazla olduğundan yarattıkları maliyetler de yüksek oluyor. Yine bu gemilerin hizmetlerini tüm dünyaya satabilmek için birçok aracıdan faydalanmak zorunda kalması da müşteriye yansıyan maliyetlerin artmasına neden oluyor. Buna ek olarak mevcut filolar, başta değişen çevre mevzuatları olmak üzere, gelecek pazar gereksinimlerini her geçen gün daha da karşılayamayacak bir duruma geliyor. DAHA ESNEK TAŞIMACILIK HİZMETİ 2015’te imzalanan dünyanın ilk evrensel ve hukuki açıdan bağlayıcı küresel iklim değişikliği mutabakatı olan Paris Anlaşması (COP21) sürecinde Uluslararası Denizcilik Örgütü Deniz Çevresini Koruma Komitesi (MEPC)’nin, gerçekleştirilen uluslararası nakliyat faaliyetleri dolayısıyla ortaya çıkan karbon salımlarına yönelik kapsamlı bir Yol Haritası yapılmasına yönelik aldığı karar, gemilerde kullanılacak yakıtın özellikleri de dahil olmak üzere gemilerdeki karbon salınımı konusuna olan ilgiyi daha da artıracaktır. Bu yol haritasına göre öncelikle karbon emisyonunu azaltmaya ilişkin verilecek sözlerde 2018 yılına kadar mutabakata varılacak ve küresel sülfür sınırı 2020 yılına kadar %0,5’e düşürülecek. Eylül’deki sözleşmeden sonra ise Ocak 2017’de de Balast Suyu Sözleşmesi yürürlüğe girecek. Bunun gibi daha başka çevre mevzuatları da gelebilir. Dolayısıyla mevcut filoların tamamı kullanışsız duruma gelebilir. Daha küçük, daha güvenilir, belli standartlarla yönetilen, satın almak yerine kiralanabilen, daha az mürettebata sahip olduğundan esnek bir taşımacılık hizmeti sağlayabilen, Nesnelerin İnterneti sayesinde kapasitesi DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 takip edilebilen ve son kullanıcıya gerçek değer sunabilen, düşük maliyetli, alternatif bir akıllı nakliyat modeli geliştirmenin zamanı geldi. Pazardaki mevcut oyuncular yeteri kadar öngörüye veya özgürlüğe sahip olmayabilir ya da gelişen durumlara ellerindeki filolar nedeniyle cevap veremiyor olabilir. 1990’larda havayolu sektöründe olduğu gibi, arkalarına sanayiyi alamamış yeni oyuncular da pazara dahil olacak ve pazarın işleyişini bozacaktır. Bunun Kuzey Avrupa gibi çevre mevzuatlarının çok güçlü ve etkili olduğu kısa mesafeli deniz taşımacılığı yapılan belli pazarlarda söz konusu olduğunu görüyoruz. Gelişmiş gemiler tasarlama ve her geçen gün birbiriyle daha iç içe bir hale gelen sistemleri bu gemilere entegre etme konusundaki tecrübesiyle Rolls-Royce, pazardaki bu değişikliklere karşı hazırlıklı olduğunu ve bu devrime öncülük edecek akıllı gemiler sunmaya hazır olduğunu gösteriyor. *Oskar Levander Rolls-Royce Denizcilik Birimi İnovasyon Başkan Yardımcısı 95 haberler...haberler... haberler...haberler... DÜNYADAN HABERLER haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler...haberler... haberler... 8. İSTANBUL BUNKER KONFERANSI’NDAN GERİYE KALANLAR KJERSTI KLEVEN SEA EUROPE’UN YENİ BAŞKANI OLDU 8. İstanbul Bunker Konferansı 10-12 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti ve önceki yıllarda da olduğu gibi, çok sayıda delege, yüksek düzeyde hükümet ve sanayi desteği, kaliteli konuşmacı ve gerçekten özel sosyal etkinliklere ev sahipliği yaptı. 2015 yılında İstanbul’un ev sahipliği yaptığı Sea Europe Genel Kurul Toplantısı’na bu yıl İspanya’nın Portekiz kıyısındaki şehri Vigo ev sahipliği yaptı. Konferans katılımcılarından Uluslararası Bunker Endüstrisi Birliği’nin (IBIA), konferanstan izlenimleri şöyle: Türkiye Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği Başkanı Ali Deniz Eraydın, uluslararası konukları sıcak bir şekilde karşıladı ve Türkiye’deki zor zamanlara rağmen iki yılda bir gerçekleştirilen bu etkinliklere katıldıkları için teşekkür etti.16 konuşmacının 12’si Türkiye dışından ve 5’i IBIA’dandı. Konferans başkanı olarak görev yapan IBIA Başkanı Robin Mesh aynı zamanda bir de sunum gerçekleştirdi. IBIA şirket genel sekreteri olan denizcilik hakemi Trevor Harrison ve IBIA yönetim kurulu üyesi Nigel Draffin’in yanı sıra, IBIA CEO’su Justin Murphy ile IBIA’nın IMO Temsilcisi Unni Einemo da sunum yaptılar. Konferans, tekne gezisi ve muhteşem Ayasofya’daki özel rehberli tur ile gerçekleştirilen tarihi geziyi de içeren sosyal etkinliklere toplamda 250 kişi katıldı. Konferans, %0.50 küresel sülfür tavanı ve bununla ilgili zorluklar, risk yönetimi ve önümüzdeki dönemler için eğitim ve öğretim ihtiyacına ilişkin farkındalığın artırılmasına yardımcı oldu. Konferansla ilgili ana bilgiler şöyle: • Türkiye boğazlarından, halen, her yıl yaklaşık 50.000 gemi geçmektedir. Bunların 35.000 kadarına İstanbul’da yakıt ikmali yapılmakta olup bu rakamın 2020’de 50.000 gemiye çıkarılması hedeflenmektedir. Türkiye’deki yakıt ikmali satışları 2016’da %12, bir önceki yılda ise %15 artmıştır. 96 • 2020 yılında küresel sülfür limitini karşılayacak %0,50 yakıt talebi, 2015 yılında yeni ECA limitiyle ilişkili %0,10 kükürt yakıtlarındaki talep artışının yaklaşık 20 katıdır ve şu ana kadar beklediğimiz %0,50 kükürtlü harmanlanmış yakıtlar henüz ticari olarak test edilmemiştir. • Deniz ticareti, 2020 yılı öncesinde, zayıf oranlar, ticarette düşük büyüme ve gemi fazlası için olası bir rahatlama konularında, benzeri görülmemiş bir belirsizlik ve riskle karşı karşıyadır. • Bir 2020 açmazımız var – yıkayıcı (scrubber) kurulum kapasitesi tüm zamanların en yüksek seviyelerinde, ancak parasal sıkıntı nedeniyle gemilere erken kurulum hiçbir fayda sağlanmıyor (ECA’da çok fazla zaman harcamadıkları sürece). • 2020 yılının ilk dönemlerinde düşük kükürtlü yakıt ile HSFO arasındaki fiyat farkı, bir süre $ 400’e veya belki de şu andaki 170 $ ‘a kıyasla 240 $’a kadar düşecek ve hızlı bir geri ödeme ile indirimi cazip hale getirecektir. Buna rağmen, temizlenmiş yakıtın başlangıç hacmi düşük olacak, ancak 2020’den 2025’e kadar iki, üç kat hatta dört kata çıkabilecektir. • Scrubber ekonomisi 15 yaşında veya daha büyük gemiler için uygun değil; ancak yeni ve büyük gemiler için geri ödeme iki yıldan az olabilir. • Küresel sınırın etkili bir şekilde uygulanması şüphelidir. Bu, IMO’nun üzerinde çalışması gereken alanlardan biridir. Bazıları, belki de gemilerdeki muhbirlerden çekindiklerinden, uyumun DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 yüksek olacağını düşünmektedir. • Yüksek rekabet ve bunker arzındaki daralan marjlar çok agresif ticarete neden oldu. Bazı tacirler, temerrüt riski olan şirketlere kredi açıyor, ancak marjların daha iyi olması durumunda, buna değiyor. Kredi sigortacıları, OW/ Hanjin ve benzeri çöküşlerden sonra ihtiyatlı davrandıklarından prim artışları ortaya çıktı. • 2020’deki en büyük sorun, kurallara uymak için kükürt limiti uygunluk seçeneklerinin veya fonların eksikliği değil, doğru eğitilmiş denizcilerin bulunmaması olacaktır. Halihazırda bir açık var ve özellikle mühendisler ve yöneticiler gibi görevliler açısından daha da artmaktadır. 2020’de operasyonlar daha zorlayıcı olacak olup zaten halihazırda bir yetkinlik açığı bulunmaktadır. • Gemilerde, mevcut tüm operasyonel ve teknik önlemleri kullanılarak 2030 yılına kadar %50 daha fazla enerji tasarrufu sağlanabilir, ancak verimlilik çözümleri tedarikçileri bu iddiaları sıklıkla abartıyorlar. Verimlilik ölçümleri, bir değerlendirme platformuna ihtiyaç duyulduğuna işaret eden belirsizliğe açıktır; “gerçek başarı veritabanı” kurulmalıdır. • Bunker sektöründe standart T&C şartları olacak mı? Bazı açılardan bu zaten oluyor, çünkü sözleşmeler kopyalanarak belirli bir standardizasyon yaratılıyor. Sözleşme koşullarının ticari, teknik, hukuki ve düzenleyici gibi bir dizi alanı kapsaması gerekir. Belki de ilerleme yolu, standart terimler yerine standart maddeleri oluşturmaktır. • Bunker sektörü küresel ticareti güçlendirir, iş imkânı yaratır ve hayırseverliğe katkıda bulunur. Artık sadece negatiflere değil pozitiflere de odaklanmanın ve bunker endüstrisinin katılımcılarının toplumda ve güvenilir ortaklarda olumlu rol modelleri olarak görüldüğü bir geleceğe doğru hareket etmenin ve böylece müşteri ve çalışan sadakatinin geliştirilmesinin zamanı geldi. Kaynak: ibia.net Avrupa’nın en önemli Tersaneleri ve Ekipman Üreticileri temsilcilerinin oluşturduğu 36 kişi, İspanyol Gemi İnşa Kümesi Acalunaga ve Navantia organizasyonuyla Vigo Liman Başkanlığı tesislerinde ağırlandı. Genel Kurul toplantısı öncesinde Sea Europe sekretaryası tarafından oluşturulan alt çalışma gruplarında 2016-2017 çalışmaları değerlendirilirken 2017-2018 periyodunda gerçekleştirilecek aktivitelerin öncelikleri ve zorlukları konusunda değerlendirme toplantıları gerçekleştirildi. Genel Kurul’da Başkanlığa seçilen Wärtsilä Lyngsø Marine A/S Genel Müdürü Kjeld Dittman’ın görev süresinin dolmasının ardından Kleven Group Yönetim Kurulu Başkanı Kjersti Kleven’in görevi devraldı. Kleven, kendisine gösterilen güven ve inanç için tüm üyelere teşekkür ederken, başkanlığı devraldığı Kjeld Dittman’ın çok iyi işler çıkararak kendisine fevkalade bir organizasyon bıraktığını ve amacının da bu bayrağı daha ileriye taşımak olduğunu ifade etti. Norveç gemi inşa grubu Kleven Maritime AS’nin (Kleven) ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı olan Kleven, yaklaşık 700 çalışana sahip, Norveç’teki en büyük iki özel tersaneyi yönetiyor. Genel Kurul ayrıca, Başkan Yardımcıları olarak; Bernard Meyer (Meyer Tersanesi Müdürü), Kjeld Dittmann (Wärtsilä Lyngsø Marine A/S Genel Müdürü), Hervé Guillou (Başkan & CEO Naval Group), Kees-Jan Mes (Pon Ekipman ve Pon Güç Başkan Yard.), Dirk Lehmann (Becker Marine System Genel Müdürü) ve Juan Luis Sánchez (Astender Müdürü ve Sea Europe Bakım Onarım Dönüşüm Çalışma Grubu Başkanı) atadı. SEA EUROPE BAŞKANI TÜRKİYE’YE DAVET EDİLDİ GESAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökalp tarafından temsil edildiği Genel Kurul’un kapanış bölümünde Başkan Gökalp; Kjersti Kleven’in Sea Europe’un yeni başkanı olması dolayısıyla kendisini kutlarken, “Çıktığınız bu yolda Poseidon yardımcınız olsun, sizi en kısa zamanda ülkemizde görmeyi arzu ediyoruz” diyerek Sea Europe’un yeni Başkanı’nı ülkemize davet etti. IMO, LİMANDAKİ KADINLARI GÜÇLENDİRMEK İÇİN EĞİTİM DÜZENLEDİ IMO, limanların yönetimi ve operasyon verimliliğini artırmak amacıyla gelişmekte olan ülkelerin denizcilik ve liman idarelerinde çalışan kadın görevliler için, 26 Haziran-7 Temmuz 2017 tarihleri arasında Fransa’da bir eğitim kursu düzenledi. 20 ülkeden katılımcılar iki haftalık “Liman Yönetiminde Kadınlar” kursuna katıldı. Kurs dahilinde liman yönetimi, liman güvenliği, liman deniz çevresi, deniz trafiğinin kolaylaştırılması, liman/gemi arayüzü ve konteyner terminali organizasyonu bulunuyor. Kurs kapsamında Le Havre Limanı, Rouen Limanı ve Liman Başkanlığı’na ziyaretler düzenlenerek katılımcıların edindikleri bilgileri kendi ülkelerinde uygulamaları amacıyla, limandaki günübirlik işlemleri şahsen tecrübe etmesi sağlandı. Etkinlik IMO’nun cinsiyet ve kapasite artırma programı kapsamında, Le Havre Liman İdaresi işbirliği ile düzenlendi ve Institut Portuaire d’Enseignement et de Recherche’de (IPER) gerçekleşti. Etkinlik IMO’nun AB Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi beş numaralı hedef: cinsiyet eşitliği sağlamak ve kadınları ve kızları güçlendirmek hedefini desteklemeye yönelik süregelen çalışmalarının bir parçası olarak düzenlendi. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 97 spor... spor... spor... spor... spor... spor SPOR TÜRKİYE TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOL TAKIMI, AVRUPA ŞAMPİYONU 23. Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası finalinde Türkiye Erkek Milli Takımı, Büyük Britanya’yı 76-69 yenerek şampiyonluğa ulaştı. BOĞAZIN ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU Bu yıl 29’uncusu düzenlenen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı 49 ülkeden 568’i kadın olmak üzere 2 bin 147 kişilik rekor katılımla gerçekleşti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın da izlediği yarışta kadınlarda Kristina Kochetkova 54 dakika 57 saniye, erkeklerde ise Evgeny Eliseev 50 dakika 58 saniyede yarışmayı tamamlayarak genel klasman birincileri oldular. Asya’dan Avrupa’ya 6,5 km’lik parkurda 29 yıldır yapılan ve Kanlıca’dan başlayıp Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’nda son bulan dünyada iki kıta arasındaki tek yarış Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, bugün gerçekleştirildi. 2 bin 147 yüzücünün heyecan dolu mücadelesini, Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’nda Samsung tarafından kurulan etkinlik alanında binlerce sporsever takip etti. Dereceye giren sporcular ödüllerini Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Uğur Erdener ve Samsung Electronics Türkiye Başkanı DaeHyun Kim’in elinden aldı. İspanya’nın Tenerife kentinde düzenlenen turnuvanın finalinde, Türkiye ile Büyük Britanya karşılaştı. Ay-yıldızlılar, ilk periyotta özellikle kaptan Özgür Gürbulak’ın attığı sayılarla rakibine üstünlük kurdu. Oyunun hakimi olan Türkiye, ilk çeyreği 18-10 önde kapattı. İkinci periyodun başında Büyük Britanya farkı indirmeye çalışsa da bu çeyreğin son dakikalarında etkisini artıran milliler, soyunma odasına 36-24 üstün girdi. Özgür Gürbulak’ın asistleriyle yıldızlaştığı üçüncü periyodu 58-49 önde bitiren Türkiye, mücadeleden de 76-69 galip ayrılarak organizasyonu namağlup şampiyon tamamladı. Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı Antrenörü Can Aksu, kazandıkları başarıyı gaziler, şehitler ve Türk halkına armağan ettiklerini belirterek, “Allah’a şükürler olsun bayrağımızı göndere çektik, İstiklal Marşı’mızı okuttuk. Çok mutluyuz, bizi destekleyen herkese teşekkür ederiz. Şampiyonluğumuzu gazilerimize, şehitlerimize ve Türk halkına armağan ediyoruz.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23. Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası’nda Türkiye Erkek Milli Takımının Avrupa Şampiyonu olmasının ardından Başantrenör Can Aksu’yu telefonla arayarak tebrik etti. Başta milli sporcular ve teknik ekip olmak üzere bu önemli başarıda katkısı bulunan herkese tebriklerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ay-yıldızlılara bundan sonraki süreçte de başarılar diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, finalde Büyük Britanya’yı yenerek şampiyon olan milli takımın tüm Türkiye’yi gururlandırdığını vurguladı. 98 U23 SUALTI HOKEYİ MİLLİ TAKIMI DÜNYA ŞAMPİYONU Avustralya’nın Hobart kentinde düzenlenen U23 Sualtı Hokeyi Şampiyonası’nda Türkiye, finalde Fransa’yı 3-1 yenerek namağlup dünya şampiyonluğuna ulaştı. Şampiyonayı Fransa ikinci, Kolombiya ise üçüncü sırada bitirdi. Türkiye, 10 ülkenin mücadele ettiği şampiyonada grup etabını lider bitirmiş, çeyrek finalde Arjantin’i 12-0, yarı finalde de Kolombiya’yı 2-0 mağlup etmişti. Milli Takımı, 2015 yılında İspanya’da düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda da birincilik kupasını kazanma başarısı göstermişti. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Başkanı Şahin Özen, yaptığı açıklamada, çok mutlu olduklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Milli sporcularımız ve antrenörlerimiz, Türkiye’nin gücünü tüm dünyaya tekrar gösterdi. Haklı bir gururu bize, sualtı topluluğu üyelerimize ve ülkemize yaşattılar. Onlarla ne kadar gurur duysak azdır. Son şampiyonluk kupasıyla Avustralya’ya gelmiştik. Hepimiz ülkemize tekrar şampiyonluk kupasıyla döneceğimize inanıyorduk ve öyle de oldu. Milli sporcularımızın hepsinin gözlerinden öpüyor, tüm kalbimle onları kutluyorum. Onlar bu spora yüreklerini koydular ve ülkemizi dünya markası haline getirdiler. Kendileriyle ne kadar gurur duysak azdır.” DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ KUVVETLERİ KUPASI’NDA KIYASIYA MÜCADELE Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü’nün düzenlediği 46. Yıl Deniz Kuvvetleri Kupası Açık Deniz Yat Yarışı,14-16 Temmuz 2017 tarihleri arasında İstanbul-İzmir rotasında büyük mücadelelere sahne oldu. Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü’nün (TAYK) düzenlediği 46. Yıl Deniz Kuvvetleri Kupası Açık Deniz Yat Yarışı 14 Temmuz Cuma günü saat 12.55’de İstanbul Çengelköy’den başlayarak İzmir Sığacık Körfezi’nde son teknenin 16 Temmuz Pazar akşam saatlerinde bitiş çizgisini geçmesiyle son buldu. Yarışta IRC -1, IRC -2, IRC -3, IRC -4 ve gezi teknesi sınıflarında yaklaşık 50 tekne yarıştı. 46. Yıl Deniz Kuvvetleri Kupası Açık Deniz Yat Yarışı’nın ödül töreni 17 Temmuz Pazartesi günü Teos Marina’da yapıldı. Gezi sınıfında yarışan 40,9 feet uzunluğundaki Doris isimli tekne 25-30 knot rüzgâr hızı ve 3-5 metre dalgalardan oluşan zorlu deniz koşullarında yarışı 52 saatte 6 kişilik ekibiyle Kaptan Ahmet Bahadır liderliğinde tamamladı. İstanbul Boğazı’nda yarış Sahil Güvenlik gemisinin verdiği düdükle başlamış, zaman zaman tekneler zorlu anlar yaşadı. Özellikle Marmara Denizi açıklarında şiddetli rüzgârlarla başa çıkılmış ve aksilikler yaşayan teknelere Sahil Güvenlik gemileri anında yardım etti. Ülkemizde yapılan en uzun açık deniz yelken yarışlarından biri olan bu yarışta bitiş çizgisine yaklaşık 41 tekne ulaşabildi. Doris isimli teknede yarışan ekip üyeleri; Ahmet Bahadır, Halit Büyüköğüt, Şafak Hatay, Sergen Güçlü, Gülten Kayahan ve Sinan Yirmibeşoğlu’ndan oluştu. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 99 S&P TEMMUZ 2017 SATIŞI RAPOR EDİLEN GEMİLER Yaz ve tatil… Temmuz ve Ağustos ayı sıkça sıcak ve tatil ile anılan bir dönem. Piyasalar da tatillere paralel olarak genellikle durgun geçer. TEMMUZ 2017 SATIŞI RAPOR EDİLEN GEMİLER KAPTAN MUSTAFA ERDOĞAN* Tanker piyasaları ise; hem tatiller, hem de sıcaklar ile daha da durgundur. Ufak hareketler piyasaya yön verirken, ağustos ortası ve sonu tatillerin artık yavaş yavaş azalıp iş dünyasına geri dönüş zamanıdır. Denizcilik piyasaları da şu anda benzer bir atmosfer içinde. Baltık Kuru Yük Endeksi 820 seviyelerine ağır ağır gerileyip, tekrar yavaşça toparlandı. Temmuz ayı sonu ile 1.000 seviyelerine dayandı. Yılın diğer yarısının daha olumlu geçeceğine dair beklentimizi göz önünde tutarak, 2017 senesi ortalamasının endeks olarak 1.000 seviyesi üzerinde olmasını bekliyoruz. Bu seviye de, 2011 senesinden itibaren yaşadaığımız en yüksek ortalama seviye olacaktır. Tanker piyasalarında ise yaz durgunluğu devam ederken hafif kıpırdanmalar görmeye başladık. Mevsimsel olarak önümüzdeki dönem tankerler için de olumlu navlun hareketleri getirecek bir dönem. İyimser havanın genel tonaj yelpazesine de yayılıp, 2017 senesinin bir basamak da olsa olumlu geçmesini temenni ederiz. 100 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 101 S&P TEMMUZ 2017 SATIŞI RAPOR EDİLEN HURDA SATIŞLARI *Kaynaklar: KERTE Denizcilik broker ağı, IHS-Seaweb, EquasIs 102 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 *KERTE DENİZCİLİK GEMİ ALIM-SATIM BROKERLİĞİ DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 103 ISTFIX ANALİZ ISTFIX 29. HAFTA KOSTER PAZAR RAPORU & DEĞERLENDİRMELER TEMSİLİ YÜK BAĞLANTILARI ISTFIX Bileşik Endeks dalgalı bir seyirle kazançlar ve kayıplar arasında gidip gelmeye devam etti. Bu hafta endeks ortalamanın üstünde bir kaç bağlantıyla geçen haftaki kayıplarını geri aldı ve 571 puandan 575’e toparlandı. Brokerlerin düşük beklentileri ve armatörlerin gemilerin işletme masraflarını zor çıkarttıkları gerçeği ise bu artışın “teknik” seviyede kaldığını göstermekteydi. Teksas tipi ham petrol 46-47 dolar/ varil’e çıkarken, Brent ise 48,5 dolar/varil seviyesine dayandı. Avrupa Birliği’nin en büyük buğday alıcısı konumundaki İspanya’nın bir önceki yıla göre yüzde 43 daha fazla ithalat gerçekleştirmesi bekleniyor. Yurtiçi pazardaki buğday hasatının yüzde 38 oranında gerilemesi dolayısıyla ülkenin 2017-2018 sezonunda dışarıdan gelecek sevkiyatlara bağımlı kalması beklenirken ülkenin buğday ithalatının bir önceki sezona kıyasla 1,8 milyon ton artarak 5,6 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Avrupa ve Birleşik Devletler Birleşik Devletler’de yayınlanan Federal Rezerv Açık Piyasa Komitesi tutanaklarına göre Fed yetkilileri, 4,5 trilyon dolar büyüklüğündeki bilançonun nasıl ve ne zaman küçültülmeye başlayacağı ile ilgili fikir ayrılığı yaşıyor. ZeroHedge tarafından verilen bilgiye göre, bazı yetkililer, Fed’in kademeli olarak normalleşmeye geçmesini ve sıkılaştırma adımlarına önümüzdeki yıl başlamasını savunurken diğerleri, sürecin bir kaç ay içerisinde başlamasını tavsiye ediyor. Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM), Yunanistan’a verilecek 8,5 milyar avroluk kredi diliminin serbest bırakılmasına nihayet karar verdi. Dolayısıyla ESM tarafından Yunanistan ekonomisine sağlanan destek 3. yardım programı itibariyle 39,4 milyar avroyu bulmuş oldu. Programın toplam tutarının ise 86 milyar seviyesinde olması bekleniyor. Almanya’daki sanayi üretimi Mayıs ayında beşinci kez artış kaydetti. Son verilere göre, ülkedeki sanayi üretimi 104 Mayıs ayında yüzde 1,2 oranında yükselirken bir önceki ayın artış oranı yüzde 0,7 idi. Yıllık bazda bakıldığında ise ülkedeki sanayi üretimi, Mayıs 2016’ya kıyasla yüzde 5 oranında gemişlemiş bulunuyor. Geçtiğimiz hafta Dünya liderlerinin G20 için Hamburg’da bir araya gelmesinin küresel politikaya yansımaları bu hafta kendisini göstermeye başladı. Rusya ve Birleşik Devletler Güneybatı Suriye’de ateşkes ilan edilmesi hususunda fikir birliğine varırken ateşkes sürecinin ABD, Ürdün ve Rusya Askeri Polisi tarafından koordine edilmesi kararlaştırıldı. Diğer yandan Suriye konusundaki işbirliğine rağmen açıklama yapan ABD Bakanı Rex Tillerson, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmek üzere Rusya adım atmadıkça, Birleşik Devletler tarafından uygulanan amborgoların kaldırılmayacağını belirtti. Emtia Haberleri Bu hafta hem Batı Teksas hem de Brent tipi ham petrol artış kaydetti. Batı DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 APK Inform tarafından verilen bilgiye göre, Ukrayna 2016/2017 tahıl sezonunu 44,4 milyon ton tahıl ve un ihracatı ile kapadı. Bu miktar, 2015/2016 tahıl sezonu ile karşılaştırıldığında 5 milyon artış gerçekleştiği görülüyor. Ukrayna’nın ilgili dönemdeki buğday ihracatının 17,5 milyon ton, mısır ihracatının 20,7 milyon ton ve arpa ihracatının 5,4 milyon ton olduğu belirtiliyor. Rusya Tarım Bakanlığı’na göre, Rusya’nın Temmuz ayıyla başlamış olan içinde bulunduğumuz hasat dönemi içerisinde 100 ila 105 milyon ton tahıl üretmesi. Daha önceki tahminler ise 110 milyon ton seviyesinde idi. 2018/2019 hasat dönemine ilişkin tahminler ise hava koşullarının daha olumlu seyredeceği beklentisi ile 120-125 milyon ton seviyesinde bulunuyor. Karadeniz bölgesindeki kütük fiyatlarının, azalan çıktı ve artan hammadde maliyetlerine bağlı olarak artış kaydettiği; benzer şekilde tesislerin de hurda yerine kütük alımına yöneldiği belirtiliyor. Kütük pazarı Mısır’dan gelen talepten de destek buluyor. Nitekim Ukrayna’dan Mısır’a koster ile sevkedilmek üzere teyit edilen siparişler görülüyor. Cezayirli inşaat çeliği ithalatçıları Temmuz ayı itibariyle ithalat lisanslarını almaya başladı. Bu gelişme gerek Güney Avrupalı çelik üreticileri gerekse Batı Akdeniz bölgesi koster taşımacılığı açısından oldukça iyi bir haber olarak değerlendirilebilir. Kaynaklar, devlet şirketlerinin halihazırda lisanslarını aldığını; özel şirketlerin ise ay içerisinde lisanslarına kavuşabileceğini belirtiyor. Avrupa’daki münferit grevler ve üretim kesintileri, çelik üretiminin baskı altında kalmasına yol açıyor. British Steel’deki yüksek fırınların birinin devreden çıkması ile tesisin üretim kapasitesi yarıya inerken İspanya’nın Galiçya bölgesindeki çelik üreticilerinin bir süre için greve gittiği rapor edildi. Bu durum, hem bölgedeki çelik fiyatları üzerinde hem de zaten düşük seyreden ticaret üzerinde etkili olabilir. NAVLUNLAR Yılın bu dönemlerinde hep olduğu gibi tahıl piyasası yavaş yavaş canlanmaya başlarken, nehir/deniz tipi kosterler de doğal olarak bu hafta navlun kazanımlarını sürdürdü.Bazı armatörler toparlanma hızından şikayet etse de, ileri tarihli taşımaların piyasaya çıktığı görülmekteydi. Genel itibariyle 3.000 tonluk buğday partileri için teklifler geçen haftaki 19-20 dolar/ton seviyesinden 21-22 dolar/ton’a çıktı. Akdeniz ve Karadeniz çanağında ise, brokerlerin aktardığına göre neredeyse tüm işler ya işletme masrafları seviyesinde ya da bunun altındaydı. Bazı Karadeniz bazlı kiracılar, Rusya ve Ukrayna’da hasadın gecikmesini mazeret göstererek, toparlanmanın Temmuz sonunu göreceğini ifade ettiler. Bu zayıflığın sebebinin daha ziyade nehir tipi gemilerin şu aralar önceliği alması olduğu düşünülebilir. Bu hafta iki broker dikkat çeken iki bağlantı rapor ettiler. Biricisinde 5.500 ton mısır yükü Nikolaev’den Sicliya’ya ton başına 23 dolardan, bağlanırken diğerinde de Mariupol’den İskenderun’a 10.000 ton arpa yüküne 18 dolar verildi. Bunun dışında şanslı olan armatörler, Karadeniz’den Marmara’ya çıkan 4.000- 5.000 ton dökme yüklere 12-13 dolar, aynı rotada Doğu Akdeniz’e taşınanlara ise 18-19 dolar/ton alabildiler. Baltık ve Kuzeybatı Avrupa’da piyasası 24-25 avro/ton olmasına rağmen bir armatörün 8,000 ton genel yükü Amsterdam-Rotterdam-Anvers-Gent (ARAG) bölgesinden Türkiye Akdeniz kıyılarına 22-23 avro/ton’dan kabul edebileceği aktarıldı. Bunun dışında da Baltık’tan ARAG’a 3.000 ton taşımalar 18-19 avro/ton Güney Baltık’tan İrlanda’ya taşınan 4,000-5,000 tonluk paritler ise ton başına 17-18 avro/ ton’dan taşınmaktaydı. YAKIT Yükselen petrol fiyatlarına rağmen gemi yakıt fiyatları mütevazı artışlar hatta yerine göre Akdeniz’de düşüşler kaydetti. Batı’da fiyatlar artraken doğuda düşüşler görüldü. S&P VE HURDA Bu hafta koster alım-satım piyasası sessizdi. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 105 HURDA RAPORU TÜRKİYE’DE GEMİ SÖKÜM (Bayrak Ülkelerine Göre Listelenmiştir) OCAK – HAZİRAN 2017 42 7928809 RAPSODİ KURUYÜK PANAMA 2830 1020 1980 43 8515453 ECOLE LPG TANKERİ PANAMA 3659 1980 1987 44 8030178 ATEŞBEY RO-RO PANAMA 1700 1270 1982 45 8602828 EMDEN RO-RO PANAMA 13898 11257 1987 46 8100985 AFRICAN HIGHWAY KARGO PANAMA 9190 7252 1982 47 8002781 ZEN VIBE KURUYÜK PANAMA 6238 1812 1984 SIRA NO IMO NO GEMİ ADI TİPİ BAYRAK DWT LDT İNŞA YILI 48 8867246 BRIN NAVOLOK KURUYÜK RUSYA 2805 1124 1988 1 9008471 DELTAGAS LPG TANKER ANTIGUA AND BARBUDA 3582 1668 1991 49 8726193 NEFTERUDOVOZ-54M TANKER RUSYA 3280 1574 1986 2 7638349 ICELAND CEMENT ÇİMENTO TAŞIYICI BAHAMALAR 3655 1871 1978 50 7625691 FEDOR VARAKSIN KURUYÜK RUSYA - 5526 1977 3 8213885 SMIT ORCA ARAMAKURTARMA BELÇİKA - 936 1983 51 6928864 VOLSHEBNİK RÖMORKÖR RUSYA - 492 1969 52 9440291 SAINT NEKTARIS KURUYÜK SIERRA LEONE - 6127 2007 8002432 JOHN B KURUYÜK SİERRA LEONE 30958 8500 1983 1979 4 7321441 JOUDI KURUYÜK BOLIVYA 2510 824 1973 53 5 7424774 ENTERPRISE RÖMORKÖR BULGARİSTAN 1414 1416 1975 54 8765620 IFRIKIA II BARÇ SİERRA LEONE 137963 16735 1979 55 8508369 STJERNEBORG RO-RO SİNGAPUR 14163 8982 1994 56 7734806 TAKLIFT 6 YÜZEN DUBA SİNGAPUR - 3073 1975 6 7806037 DONBATE KURUYÜK COMOROS 4272 1453 7 8421808 EDE KURUYÜK COOK ADALARI 9404 2650 1985 8 8000977 TERN AĞIR YÜK TAŞIYICI CURACAO 30060 10983 1982 57 8008979 BRODOSPAS STORM RÖMORKÖR ST VINCENT 1860 1374 1984 58 8008967 BRODOSPAS RAINBOW RÖMORKÖR ST VINCENT 1880 1374 1984 59 9133733 PALANGA SPIRIT KURUYÜK ST VINCENT AND GRENADINES 4502 2467 1995 60 9359985 GENEROSO KURUYÜK TANZANYA - 1503 2005 9 8820004 TROENSE MAERSK KONTEYNER DANİMARKA 21825 7480 1992 10 9144330 MAERSK BATTLER RÖMORKÖR DANİMARKA 4201 4494 1996 11 8833233 URANÜS BARÇ FİNLANDİYA 1300 300 1977 12 8864804 JUPITER BARÇ FİNLANDİYA 1300 300 1976 61 7613014 VB ARTICO RÖMORKÖR TANZANYA - 1034 1976 62 9044918 ASIRAT KURUYÜK TANZANYA - 6563 1992 13 8922357 CERVANTES LPG TANKER ISLE OF MAN - 2296 1992 14 - MAK BARÇ İTALYA - 1812 1976 63 7361049 ATLAS RO-RO TANZANYA 1616 3919 1974 8805535 ALEKSANDR ARZHAVKIN KURUYÜK TANZANYA 2099 1460 1988 15 7913153 NOA CANLI HAYVAN KOMOROS 4937 4087 1979 64 16 8750089 ALASKAN SONDAJ PLATFORMU KONGO 9980 10733 1976 65 8003888 TRADER KURUYÜK TANZANYA 2290 792 1980 66 8130930 CARIBBEAN FOS RÖMORKÖR TOGO 1835 1813 1982 RÖMORKÖR TOGO 1150 1338 1981 17 8230041 TUNA KURUYÜK KONGO 2877 1172 1972 67 8022925 ARABIAN SEA FOS 18 8012592 GUNESLİ RO-RO KONGO 2022 2200 1981 68 9045637 MASSA KURUYÜK TOGO 8910 3452 1988 19 8754956 RABEO SONDAJ PLATFORMU KONGO 12686 13269 1975 69 7902635 ALI RO-RO/KURUYÜK TOGO - 8052 1980 20 6801482 RORO MERSIN RO-RO KUZEY KIBRIS 3048 2585 1967 70 7373729 NAFTOCEMENT XVI KURUYÜK TOGO 10773 5252 1974 21 8912041 HORNCLIFF SOĞUK HAVA GEMİSİ LİBERYA 9160 7844 1992 71 7392531 MED STAR YOLCU-RO-RO TOGO - 1995 1976 72 7942037 ZAGREB 1 - 10610 1977 8322179 RASHA D KURUYÜK LÜBNAN 1489 1215 1984 SONDAJ PLATFORMU TOGO 22 23 9522879 FLASH KURUYÜK MALTA 177996 24715 2009 73 1234560 M/G 133 ASKERİ GEMİ TÜRKİYE - 145 2000 24 8720993 NADEZHDA KURUYÜK MALTA 5862 3014 1988 25 9138135 PURPLE BEACH KURUYÜK MARSHALL ADALARI 33720 10363 1988 26 8222240 DEEP PIONEER AÇIK DENİZ DESTEK MARSHALL ADASI 8727 10643 1984 74 9087544 EFENDİ BABA KURUYÜK TÜRKİYE 7014 2617 1994 75 1234569 M/G 131 ASKERİ GEMİ TÜRKİYE - 144 2000 76 123458 M/G 134 ASKERİ GEMİ TÜRKİYE - 153 77 - Ç-139 ASKERİ ÇIKARMA TÜRKİYE - 325 - 78 123457 M/G 130 ASKERİ GEMİ TÜRKİYE - 165 2000 27 8881072 PIANO KURUYÜK MOĞOLİSTAN 3256 1180 1965 79 7051333 ANKA KURUYÜK TÜRKİYE 7994 2370 1971 28 7945704 TURA KURUYÜK MOLDOVA 3353 1271 1979 80 8758500 MİLAS YÜZER KREYN TÜRKİYE - 3420 1977 29 7365930 NOOR S KURUYÜK MOLDOVA 4274 1381 1974 81 - MARIN S II DUBA TÜRKİYE 350 150 1985 30 7511905 AYDEMİR BOZTEPE RO-RO/KURUYÜK MOLDOVA 5222 2705 1979 82 6613639 BARTIN KURUYÜK TÜRKİYE 1181 565 1966 31 6700028 GOLIAT RÖMORKÖR MOLDOVA - 360 1966 83 7730848 M.ADA KURUYÜK TÜRKİYE 1885 737 1977 32 8620040 NEREY KURUYÜK MOLDOVA 2151 992 1986 84 - ARAR ARAŞTIRMA TÜRKİYE - 210 1951 33 7630103 SORMOVSKY-36 KURUYÜK PALAU 3353 1271 1976 85 7205063 PANAGIA TINOU YOLCU/RO-RO YUNANİSTAN - 4571 1972 34 7733515 SORMOVSKIY-116 KURUYÜK PALAU 3353 1271 1988 86 5099848 STARLET RÖMORKÖR YUNANİSTAN - 236 1959 35 7740764 SORMOVSKIY 54 KURUYÜK PALAU 3134 1274 1978 87 - GLAROS-I DUBA YUNANİSTAN - 47 1988 36 8705955 POWER S LPG TANKER PANAMA 3444 1650 1991 88 5065342 AGIOS NIKOLAOS RÖMORKÖR YUNANİSTAN - 279 1951 37 8519722 SILVER SKY RO-RO PANAMA 9772 10923 1988 38 8017891 SEA ANEMOS RO-RO PANAMA 2709 3499 1980 687.614 313.633 39 7320332 SVETI STEFAN II YOLCU-RORO PANAMA 1084 5804 1973 40 9163128 ORUC G KURUYÜK PANAMA - 2169 1997 41 7725659 DEFNE KURUYÜK PANAMA 4459 1703 1980 106 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 TOPLAM: Haziran 2017’de Söküme Giren Gemiler Kaynak:Gemisander DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 107 HURDA RAPORU 2017 HAZİRAN AYI DÜNYADA HURDAYA AYRILAN GEMİLER LİSTESİ (Söküm Ülkelerine Göre Listelenmiştir.) Sıra No 108 Gemi Adı Tipi DWT İnşa Tarihi Söküm Tarihi LDT US$/LDT Söküm Ülkesi 1 Stavronisi Products 68.232 1996 2017-Haz-23 16.248 375 Bangladesh 2 WanLi Bulk 28.358 1987 2017-Haz-23 5.496 330 Bangladesh 3 PapuanCoast GCargo 3.249 1996 2017-Haz-16 Bangladesh 4 GaoQiang Bulk 45.400 1998 2017-Haz-16 5 Harmoni Mas II Ro-Ro 5.705 1990 2017-Haz-08 Bangladesh 6 Fu Tong Bulk 70.850 1998 2017-Haz-24 China P.R. 7 ZhongWai Yun QuanZhou Container 24.502 1991 2017-Haz-22 China P.R. 8 PengChang Bulk 70.402 1990 2017-Haz-16 9.200 9 No. 8Kokamaru M. Sulphur 2.999 1994 2017-Haz-09 1.589 10 OrientalSunny Bulk 25.486 1985 2017-Haz-05 11 Irisiana M. Sulphur 2.781 1991 2017-Haz-29 12 PavelVavilov Bulk 19.240 1981 2017-Haz-29 7.528 Bangladesh China P.R. 215 China P.R. China P.R. 1.322 India 13 Miraflores Chip 48.977 1999 2017-Haz-29 Alica MPP 6.080 1981 2017-Haz-29 15 DistyaAmeya Tanker 95.420 1995 2017-Haz-23 16 Palenque I Products 44.646 1992 17 Albaswari Products 121.109 1989 18 Russell Ethy/LPG 14.489 1989 2017-Haz-22 7.002 19 KapitanKuznetsov GCargo 1.652 1984 2017-Haz-16 20 Tirupati Tanker 149.258 1994 2017-Haz-16 24.081 21 Hanoi Container 23.040 1997 2017-Haz-16 7.890 India India 9.250 315 India 16.479 330 India 2017-Haz-23 8.450 350 India 2017-Haz-22 20.148 332 India India India 330 India Khattaf MSV 1.946 1986 2017-Haz-16 23 Sagar 4 AHTS 1.812 1984 2017-Haz-15 1.237 24 HC Jade Container 5.350 1997 2017-Haz-09 2.553 323 India 44.260 333 India 25 OreSossego Ore 256.147 1991 2017-Haz-09 Lake Hill Reefer 5.009 1981 2017-Haz-08 27 Maple Ace II PCC 15.361 1992 2017-Haz-08 10.247 India 28 Star Tanker 96.226 1995 2017-Haz-05 14.669 India 29 Camellia Ace PCC 18.938 1994 2017-Haz-05 13.752 India 30 Subic Pass/Car F. 3.878 1975 2017-Haz-05 7.687 India 31 SKS Tugela Bulk/Oil 109.906 1997 2017-Haz-02 18.400 Sattar-I Bulk 43.419 1992 2017-Haz-01 7.075 33 Radiance Open Hatch 42.529 1994 2017-Haz-01 9.016 328 332 India Shaza GCargo 5.883 1973 2017-Haz-01 2.695 BomarRissen Container 23.028 1999 2017-Haz-23 7.684 356 IndianSubcont 36 Tabandeh Bulk 43.288 1986 2017-Haz-23 9.320 338 IndianSubcont 37 Sana Container 41.962 2000 2017-Haz-23 14.118 357 IndianSubcont 4.832 10.500 1991 2017-Haz-16 5.202 1987 2017-Haz-01 40 Nuran Ana Bulk 16.693 1980 2017-Haz-30 41 Xin 7 Bulk 61.751 1984 2017-Haz-29 42 Teen Bulk 43.671 1995 2017-Haz-29 49 Efendi Baba Container 7.014 1994 2017-Haz-29 Turkey 50 Power S Ethy/LPG 3.444 1991 2017-Haz-24 Turkey Pakistan 2.200 Pakistan 51 BachirChihani L.N.G. 66.746 1979 2017-Haz-23 28.461 236 Turkey 52 Larbi Ben M'Hidi L.N.G. 70.067 1977 2017-Haz-23 28.495 236 Turkey 53 Palanga Spirit MPP 4.502 1996 2017-Haz-23 2.476 Turkey 54 Nabil J GCargo 1.426 1971 2017-Haz-22 55 Saint Nektaris Bulk 21.274 2007 2017-Haz-22 6.127 Turkey 56 Brin-Navolok GCargo 2.805 1986 2017-Haz-16 Turkey 57 John B Bulk 30.958 1983 2017-Haz-14 Turkey 58 Nefterudovoz-54M Ore/Oil 3.280 1986 2017-Haz-07 59 SeaAnemos PCC 2.709 1980 2017-Haz-07 60 Generoso GCargo 4.917 2005 2017-Haz-04 61 Stjerneborg Ro-Ro 10.517 1994 2017-Haz-01 Turkey Turkey 3.600 220 Turkey Turkey 8.800 Turkey Kaynak: Clarkson Research Services Limited YILLAR İTİBARİYLE GEMİ GERİ DÖNÜŞÜME TABİ TUTULAN GEMİLER (Adet ve LTD) Kaynak:Gemisander India Latvia Netherlands 5.060 Pakistan 8.848 Pakistan SÖKÜLEN GEMİ SAYISI Pakistan 43 Almohandi 1 Bulk 71.733 1990 2017-Haz-23 9.993 44 Golden Resource Bulk 48.260 1994 2017-Haz-19 9.284 Pakistan 45 Lady Ana Bulk 25.426 1982 2017-Haz-16 6.189 Pakistan 46 Luna MPP 13.453 1992 2017-Haz-07 5.136 Pakistan DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 2017-Haz-02 India 35 Tanker 2017-Haz-07 1985 India 34 Seis. Survey 1977 4.250 India 32 Falcon 2.380 India 26 Geo Pacific GCargo Container India 22 39 Idil Fortune Express India 14 38 47 48 351 Pakistan Kaynak: Clarkson Research Services Limited Deniz Ticaret Odası Deniz Filosu Birim Müdürü Nilgün Tok tarafından hazırlanmıştır. DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 109 Duyurular Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10002 ICS, IMO’nun çevre konularında kaydettiği ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyor http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10003 İSKİ Atık Su Arıtma Deşarj Hattı Görüntüleme İşlemi Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10004 Rusya için vize gereklilikleri hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9996 İşkolu Tespit Kararı Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9997 “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 482)” Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9998 Yetkilendirilme (NKK ile KRS) http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9999 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi Çalışmaları Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10000 “Denizlerin Terkedilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi” Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=10001 Denizcilik Endüstrisinin IMO’ya Sunduğu CO2 Azaltım Hedeflerine İlişkin Sıkça Sorulan Sorular Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9994 Özel Sektör Heyet Programı ve Türkiye-Kazakistan İş Forumu, 9-10 Ağustos 2017, Astana http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9995 Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9992 Balast Suyu Yönetimi Sözleşmesi Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9993 “Katar’a Yönelik Taşımalar” Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9991 Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9986 Gezi Tekneleri ve Kişisel Deniz Taşıtları Yönetmeliğince Atıfta Bulunulan Ulusal Standartlar Listesi http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9987 Yurtdışında Sorun Yaşayan Gemiler Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9984 29. Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışları Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9982 Gemi Kaynaklı Karbondioksit Emisyonlarının İzlenme, Raporlanma ve Doğrulanmasına İlişkin Yön. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9983 Türkiye – Belarus İş Konseyi Ortak Toplantısı / İş Forumu ve Belarus Özel Sektör Heyet Ziyareti http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9989 Türkiye - Ürdün İş Forumu, 25 Temmuz 2017, İstanbul Hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9990 Müşterek Çalışma Grubu tarafından yayımlanan güncel siber güvenlik kılavuzları hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9973 E Fatura Uygulaması hk. http://www.denizticaretodasi.org.tr/Sayfalar/sirkulerdetay.aspx?duyuru=9974 *Konularla ilgili detaylı bilgiyi DTO’nın resmi web sitesinde bulabilirsiniz. 110 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 VERDİĞİNİZ DESTEK İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ 2017 DÜNYA DENİZCİLİK VE ENERJİ FUAR TAKVİMİ ALESTA - www.alestadalgiclik.com ANDON MARINE – www.andonmarine.com ATA RÖMORKÖR - www.atasalvage.com/ www.ataagent.com ATAKÖY MARİNA – www.atakoymarina.com.tr CERTASIG - www.certasig.ro CYE PETROL - www.cyepetrol.com.tr ÇELEBİ BANDIRMA - www.portofbandirma.com.tr DNV-GL - www.dnvgl.com/maritime EKOL DENİZCİLİK – www.ekoldenizcilik.com.tr GÜRDESAN - www.gurdesan.com.tr GÜVEN KEPÇE - www.guvengrab.com İNEBOLU SHIPYARD – www.inebolushipyard.com KILIÇ DALGIÇLIK – www.kilicdalgiclik.com.tr LODESTAR – www.lodestar-marine.com MOST - www.mostdenizcilik.com ONURSAN - www.onursan.net PİRİ REİS ÜNİVERSİTESİ - www.pirireis.edu.tr RENK TRANSMİSYON - www.renktransmisyon.com.tr TOTAL - www.totallubmarine.com UNITED MARINE - www.unitedmarine.com.tr UZMAR - www.uzmar.com.tr VOLVO - www.volvopenta.com EYLÜL 21 – 24 EYLÜL 2017 CNR ENERGY İSTANBUL - ENERJİ VE ÇEVRE TEKNOLOJİLERİ FUARI İSTANBUL – Yeşilköy www.cnrenergyistanbul.com KASIM 07 – 10 KASIM 2017 EUROPORT HOLLANDA – Rotterdam www.europort.nl 21-26 Eylül 2017 Genoa International Boat Show Genoa / Italya http://salonenautico.com/en/ 26 EYLÜL – 1 EKİM 2017 AVRASYA BOAT SHOW 2017 - 13. DENİZ ARAÇLARI, EKİPMANLARI VE AKSESUARLARI İSTANBUL – Ataköy Marina www.cnrexpo.com 27 – 29 EYLÜL 2017 WORLD ENERGY ENGINEERING CONGRESS (WEEC) USA - Washington D.C. www.aeecenter.org EKİM 04 – 09 EKİM 2017 BOAT SHOW EURASIA - TEKNE VE TEKNE EKİPMANLARI, MARİN AKSESUARALARI FUARI İSTANBUL – Viaport Marina Tuzla www.boatshoweurasia.com.tr 17 – 19 KASIM 2017 RENSEF 5. YENİLENEBİLİR ENERJİ SİSTEMLERİ VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ FUARI ANTALYA - Cam Piramit Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi www.rensef.org 23 – 26 KASIM 2017 2. ENERJİ VERİMLİ ÜRÜNLER FUARI İSTANBUL - İstanbul Dünya Ticaret Merkezi www.idtm.com.tr ARALIK 2-10 ARALIK 2017 Paris Boat Show Paris / Fransa www.salonnautiqueparis.com 05 – 12 ARALIK 2017 MARINTEC CHINA – DENİZCİLİK FUARI ÇİN – Şanghay www.marintecchina.com 10 – 15 EKİM 2017 İSTANBUL BOATSHOW - 38. ULUSLARARASI İSTANBUL BOATSHOW İSTANBUL – Setur Kalamış Marina www.bonn.com.tr YAF DIESEL - www.yafdiesel.com DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 DENİZ TİCARETİ / AĞUSTOS 2017 113 116