Seçmen Nezdinde Ak Partinin Marka Değeri

advertisement
Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi . 8(1) . 147-156
© 2016 Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
http://iibfdergi.aksaray.edu.tr
Seçmen Nezdinde Ak Partinin Marka Değeri
Murat TOKSARIa
Adem DAĞCIb
Niğde Üniversitesi
Niğde Üniversitesi
Öz
Demokratik ülkelerde bütün siyasi partiler tek başına iktidara gelmek için çaba gösterirler. İktidara gelmenin en önemli kıstası
ise, seçmenin desteğini almaktır. Bu sebeple, günümüzde siyasi partiler seçmen nezdinde değer oluşturma ve politika üretme
konusunda çok yoğun çaba içerisine girmişler ancak seçmenlerin istek ve ihtiyaçlarını anlama konusunda yeterince başarılı
olamamışlardır. Bu doğrultuda, herhangi bir ülkede uyumlu bir iktidarın varlığından ve seçmenin memnuniyetinden söz
edebilmek için liderlerin negatif/pozitif söylemlerini göz önüne almak gerekmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti)
Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından kurulduğundan itibaren tüm seçimleri kazanmıştır. Bu çalışma, Ak Partinin güçlü marka
olgusunu ve seçmen nezdinde marka değerini anlama amacıyla yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler:
Marka; Marka Değeri; Seçmen; Ak Parti
Marka kavramı ile ilgili literatürde yapılmış birçok
etmişlerdir. Kotler (1997) ise yaptığı çalışmada marka
kavramsal ifade bulunmaktadır. Bu kavramsal ifadeler
kavramının, bir veya bir grup satıcının ürün veya
hem hukuki açıdan hem de işletmeler açısından birçok
hizmetlerini
şekilde ifade edilmiştir. Hukuki açıdan marka kavramı;
rakiplerinden farklı olduğunu göstermek için isim,
556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK’nin 5.
terim, işaret, simge, tasarım veya bunların çeşitli
maddesine
bileşimlerinden oluşması gerektiğini ifade etmiştir.
hizmetlerini
göre
1
bir
,
“bir
başka
teşebbüsün
teşebbüsün
mal
veya
mal
veya
hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi
adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar,
malların biçimi veya ambalajları gibi grafik gösterimi
mümkün olan her türlü işaretten oluşabilir” şeklinde
ifade edilmiştir (www.turkpatent.gov.tr).
Siyasi
tüketicilere
partilerin,
rakip
göstermek,
siyasi
tanıtmak,
partilerden
farklı
olduğunu seçmene göstermesi ve onları ikna edecek
mesajlar vermesi gerekmektedir. Kotler 1996 yılında
yapmış olduğu çalışmada, imajın sadakat üzerinde
etkisinin olduğunu ve imajın kaliteyi, kalitenin tüketici
tatminini, tüketici tatmininin ise satın alma davranışını
Özel sektör açısından ise; Aaker (1990) etkin bir marka
pozitif yönde etkilediğini tespit etmiştir. Bu doğrultuda
isminin, işletmelere bulunmuş oldukları sektörde
siyasi partilerin, seçmenlerin algısında pozitif imaj
büyük rekabet avantajı sağladığını belirlemiştir. Bu
oluşturacak ve her koşulda sadakat duygusuyla siyasi
bağlamda, Doyle ve Wong (1997) marka kavramının
partiyi
işletmelerin küresel rekabet ortamında varlığını devam
gerekmektedir.
ettirebilmesi
için
ürün/hizmetlerin
büyük
tüketiciler
fayda
sağladığını
tarafından
ve
varlığının
tanınması için isim, terim, şekil ve sembolün bir bütün
olarak markanın özünde bulunması gerektiğini ifade
destekleyecek
politikalar
üretmesi
3 Kasım 2002 yılında yapılan seçimlerde AK Parti
seçmenin % 34,63’ünün oyunu alarak birinci parti
olmuştu. 2002 yılında yapılan seçim, Türk siyasal
yaşamında çok partili demokrasiye geçişten itibaren
Sorumlu Yazar: Murat TOKSARI, Yrd. Doç. Dr., Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü,
[email protected]
b Adem DAĞCI, Öğr. Gör., Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Yönetim ve Organizasyon Bölümü,
[email protected]
1 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK, Kararname tarihi 24.06.1995, Resmi Gazete Tarihi / Sayısı: 27.06.1995/22326
(www.turkpatent.gov.tr).
a
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2016, Cilt 8, Sayı 1
yapılan 14. genel seçimdi. Türk siyasal tarihinde elli yıl
üretmeye çalışmaları, devleti ve insanları yönetmek,
aradan sonra iki parti (AK Parti ve CHP) meclise girmiş
ülkenin dirliğini, birliğini ve menfaatlerini koruyarak
ve 15 yıl sonra yeniden tek partili hükümet dönemi
insanların mutluluğunu her zaman sağlamak üzerine
gelmişti. 3 Kasım 2002 yılında yapılan seçimlerden önce
politikalarını
koalisyon hükümetleri vardı. 1999 yılında yapılan
(Aydoğan, 2007: 3).
seçimlerde birinci parti olan DSP, ikinci parti olan MHP
ve üçüncü parti olan ANAP koalisyon hükümetini
kurmuşlardı.
vermiş
gerekmektedir
Literatürde siyasal (politik) pazarlama ile ilgili
yapılmış
birçok
çalışma
bulunmaktadır.
Bu
çalışmalarda siyasal pazarlama kavramına ilişkin
2001 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi
patlak
temellendirmeleri
ve
halk
fakirleşmişti.
Koalisyon
hükümeti döneminde yaşanan bu sıkıntılı durum o
yıllarda seçmeni başka arayışlara yöneltmişti. Çünkü,
seçmen artık takım tutar gibi parti tutma anlayışından
ayrılmış, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak, tüm
sıkıntılara çözüm üretecek, güvenilir, güçlü olan tek
parti iktidarını istiyordu (Gökçe vd., 2002: 11). 14
olarak aşağıdaki ifadeler yer almaktadır;
Shama (1976) siyasal pazarlamanın aday, satış ve
pazarlama aşamalarının tamamını içerdiğini belirtmiş,
pazarlama yaklaşımının uygulanmasının aday ve
partilere yönelik bilgi, (bilinirlik) ve uzun dönemli
seçmen bağlılığı sonucunu oluşturacağını ifade etmiştir
(Akıncı ve Akın, 2013: 332).
Ağustos 2001 yılında kurulan AK Partinin, bu kadar
Siyasal pazarlama, partiye üye olan ve oy verenlerdeki
kısa sürede birinci parti olmasının temel etkenleri
pozitif düşünce/tutum ve davranışları pekiştirmek,
olarak, seçmenin istek ve ihtiyaçlarını net bir şekilde
negatif
anlaması ile tek partili iktidarın istikrar, güven, güç ve
davranışlarını da pozitife çevirmek olarak ifade
ekonomik refah seviyesini yükselteceği düşüncesi
edilmiştir. Siyasal pazarlamada önemli olan, siyasal
gösterilebilir.
reklamdan üye davranışına kadar her etkinliğin,
mümkün
Literatürde Siyasal Pazarlama Kavramı
Siyaset sözcüğü Arapça kökenli bir kelime olup, bir
kavmi düzene koyma ve işleri idare etme anlamına
gelmektedir (Daver, 1993: 3). Siyaset iktidarın oluşum
şekillenme ve bölüşüm tarzını inceleyen siyaset bilimi,
devlet ve diğer siyasal kurumların kuruluşu, gelişimi,
düşüncelere
olduğunca
sahip
aynı
olan
dili
seçmenlerin
konuşabilmesidir
(Özkan, 2002: 21).
Clemente (1992) siyasal pazarlamayı; bir adayın, siyasi
yayın, reklam, propaganda vb. gibi tutundurma
karması bileşenlerini etkin ve verimli kullanarak
hedeflemiş olduğu seçmene ulaşması ve ikna etmesi
olarak ifade etmiştir.
amaçları, işleyişleri ve bunlar arasındaki ilişkilerin yanı
Bongrad (1992) siyasal pazarlamayı; siyasi partinin
sıra siyasal katılım, siyasal değişim, siyasal önderlik ve
önermiş olduğu bir adayı seçmen kitlesinin tamamının
siyasal kararların analizlerini de içine alan bir çalışma
tanımasını sağlamak, rakip adaylarla farkını ortaya
alanıdır (Demir ve Acar, 1997: 2003; Çatı ve Aslan, 2003:
çıkararak bir kampanyayı kazanmak için gerekli oy
256). Siyaset, sıklıkla satranç metaforuna dayanılarak
sayısını elde etmek için kullanılan teknik ve stratejik
tanımlanan bir yöneten/ yönetilen ilişkiler sürecidir
durumların bütünü olarak ifade etmiştir.
(Uslu, 2009: www.siyasaliletisim.org).
O’Cass (2001) siyasal pazarlama kavramını; siyasal
Siyaset kavramı; toplumda bütünlüğü sağlamak, özel
pazarlamacıların amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik
çıkarlardan çok genel çıkarları koruyarak toplumun
olarak, parti ve seçmenler arasında faydalı değişim
menfaatlerini geliştirme çabası içinde olma durumunu
ilişkilerinin oluşturulması ve sürdürülebilmesi için
ifade eder (Öztekin, 2003: 2). Bireyler yaradılışları
dizayn edilmiş siyasal ve seçim programlarının analizi,
gereği, sosyal ve ekonomik açıdan değişik fikirlere ve
planlanması, uygulanması ve kontrolü şeklinde ifade
düşüncelere sahiptirler ve aralarında oluşan düşünce
etmiştir(Gürbüz ve İnal, 2004: 6).
ve çıkar farklılıkları çatışmalara yol açar (Kapani, 1999:
160). Bu doğrultuda siyasetçilerin, düşünce ve çıkar
çatışmalarını sentezleyerek ona uygun politikalar
S a y f a | 148
Maarek (1995) siyasal pazarlamayı, reklam mesajlarının
etkin bir şekilde oluşturulması, kamuoyunda yapılan
TOKSARI, DAĞCI / Seçmen Nezdinde Ak Partinin Marka Değeri
anketlerin etkinliğinin ölçülmesi ve bu doğrultuda
projelerinin yaygınlaştırılması, çiftçiler için mazot ve
seçmen
gübre desteği, kadınlara pozitif ayrımcılık, öğrencilere
nezdinde
siyasi
partilerin
konumlarının
öğrenildiği bir disiplin olarak ifade etmiştir.
verilen bursların artırılması vb.) çözüm üretmeye
Lock ve Harris (1996) siyasal pazarlamayı, politik
birimlerin belirli konumlandırmalarını ve iletişimlerini
temel alarak bu birimler ile çevreleri arasındaki değişim
üzerinde
çalışan
disiplin
olarak
ifade
etmişlerdir(Akıncı ve Akın, 2013: 330).
çalışan,
“sanayileşme,
demokratikleşme
ve
modernleşmeye” üçgeniyle eş değer kabul edilen bir
dizi reformist icraatla parti için kimlik oluşturarak
seçmen nezdinde değer oluşturan bir takım politikalara
öncü olmuştur (Gürkan, 2011:1-8). Yani Recep Tayyip
Erdoğan’ın temel politikaları dikkate alındığında,
Wring (1997) siyasal pazarlamayı, oy veren seçmenlerin
sosyo-kültürel,
memnuniyetini sağlayacak rekabetçi önerilerin parti
gözetmeden her seçmene eşit olarak yaklaşan ve istek-
söylemelerinde
ihtiyaca uygun hizmetler üretmeye çabalayan bir siyasi
yer
alması,
adayların
kamuoyu
araştırmaları ve analizleri neticesinde seçilmesi ve
ekonomik,
demografik
özellikler
figür olduğu ifade edilebilir.
doğrultuda kampanyalar yapması olarak ifade etmiştir.
Bu nedenle değer, ulaşılmak istenen amaç ve davranış
Tek (1999) siyasal pazarlamayı; bir kişinin siyasi
biçimlerine ilişkin normatif inançlar olup, temel
partilerden
özellikleri aşağıda ifade edilmiştir (Özgener, 2000: 174):
aday
gösterilmesi,
atanması
veya
seçilmesine ya da partilerin ve fikirlerinin/davalarının
iktidara
getirilmesine
ilişkin
olarak
yürütülen
pazarlama faaliyetleri şeklinde ifade etmiştir.
•
kişinin karar ve tercihlerini ifade eder.
•
Oluç (2006) siyasal pazarlamaya, fikir pazarlaması
olarak yaklaşmaktadır. Fikir pazarlamasını,
siyasi
Değerler, büyük ölçüde kişisel olup her bir
Değerler, bir insan grubu tarafından ortaklaşa
düzenlenmesinden dolayı sosyal bir olgudur.
•
Değerler, seçiciliğin ürünü olup, bireyden
partilerin ülke sorunlarını belirlemeleri, bu sorunların
bireye, toplumdan topluma organizasyondan
nedenlerini teşhis etmeleri ve bunlara uygun çözüm
organizasyona farklılık gösterir.
önerileri bulmaları şeklinde ifade etmiştir(Gürbüz ve
•
İnal, 2004: 6).
Değerler,
nesilden
nesile
aktarılan
deneyimlerin bir ürünüdür. Belli bir zaman
dilimi içerisinde süreklilik gösterir.
Değer Kavramı
1980 yılından sonra, muhafazakar siyasetçiler Türk
•
Değerler, zamanla değişebilir.
•
Değerler, bireyleri bir arada tutan, istikrarı
sağlayan sosyal bir dokudur ve nispeten
siyasi arenasında önemli rol oynamıştır. Çok partili
kişiliğin statik bileşenlerindendir.
hayatın başlangıcına büyük ölçüde damga vuran
Adnan MENDERES ve 24 Ocak kararlarını hazırlayan
ve köklü devlet yapısını kırmak için uğraş veren Turgut
Günümüz siyasi arenasında partiler, değer oluşturma
konusunda çok yoğun çaba içine girmişler ancak siyasi
konjonktürün sürekli değişmesiyle seçmen tercihleri
değişkenlik göstermiştir. Bunun sonucu olarak da,
siyasi parti liderleri değişken duruma uygun politikalar
mecburiyetinde
olmuşlardır.
Ak
muhafazakar bir parti olmasının yanı sıra,
Parti,
sosyal
sorunlara (sosyal güvenlik reformu, işsizlik ödeneği,
yaşlı ve engellilerin bakımı, kömür ve gıda dağıtımı,
sağlık
hizmetlerinin
artırımlarında
izlenen
düzenlenmesi,
politikalar,
kamu
toplu
Değerler,
büyük
gerçekleştirdiği/
ölçüde
insanoğlunun
gerçekleştirmek
istediği
rolüyle ilişkilidir.
ÖZAL en güçlü semboller olarak tarihe geçmiştir.
üretme
•
ücret
konut
Franzen (1999) değer kavramını, kişisel veya toplumsal
olarak arzu edilen durumlara ilişkin düşünce ve
tutumlar şeklinde ifade etmiştir. Değer kavramı, bazı
davranış ve amaçların diğer davranış ve amaçlardan
bireysel veya sosyal yönden farklı olduğu durumlarda
olan bir kavramdır. Bu nedenle de insanlar, davranışları
ile kendi iç dünyalarına dönük olan değerlerini
gerçekleştirmeye
çalışırlar.
Değerler,
insanların
ulaşmak istedikleri amaçlara ulaşmalarına rehberlik
eden ilkelerdir (Odabaşı ve Barış, 2002: 212). Bu
bağlamda partilerin temel amacı, seçmeni memnun
edecek politikalar üretmek ve sonucunda sadık seçmen
S a y f a | 149
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2016, Cilt 8, Sayı 1
haline getirmektir. Partilerin uzun dönem varlığını
kullanmalıdır. Bunun için, siyasi partiler seçmenin ne
sürdürmesinin
istediğini net bir şekilde anlamalı ve algılarında pozitif
odağında
seçmen
olduğunun
iyi
bilinmesi gerekir.
değer oluşturacak politikalar üretmelidir.
Ak Parti, seçmeni odak noktasına yerleştirmiş, seçmen
Kurulduğu günden bugüne kadar üç genel seçim, üç
ne istiyorsa beklediğinden fazlasını vermeye çaba
yerel seçim ve iki referandum ve son olarak
göstererek değerli olduklarını hissettirmeye çalışmış,
Cumhurbaşkanlığı seçiminden(Ak Parti adına Recep
seçmen ile parti arasından duygusal bir bağın
Tayyip ERDOĞAN) zaferle çıkan AK Parti için
kurulmasına olanak sağlamıştır.
seçmenin istek ve ihtiyaçlarını çok iyi bir şekilde
anladığı,
Seçmen Nezdinde AK Partinin Marka
seçmen
zihninde
iyi
bir
şekilde
konumlandığı ve sadık seçmen kitlesine sahip olduğu
sonucu çıkarılabilir.
Değeri
çok
başarısının en
Ak
Partinin uzun
dönemli
önemli nedeni, seçmen zihninde
Farquhar (1989), tüketici nezdinde marka değerini,
yapacağı ve yapmak istediği hizmetleri net bir biçimde
tüketicilerin istek ve ihtiyaçları neticesinde markaya
somutlaştırarak farklılaştırmasıdır. Farklılaştırma hem
ilave edilen değer olarak ifade etmiştir. Kamakura ve
seçmen tercihlerini etkileme hem de diğer siyasal
Russell (1989) ise, tüketicinin markayı eşsiz, tek ve
partilere karşı rekabet avantajı sağlamanın temelini
güçlü olarak zihninde çağrıştırması ve marka ile
oluşturur.Bu etkenler de seçmeni tanıyan ne istediğini
ilişkilendirmesi olarak ifade etmişlerdir. Aaker (1991),
bilen ve bu yönde politikalar üreten Ak Partiyi uzun
tüketici temelli marka değerini, marka sadakati, marka
yıllar seçmenin arzuladığı ve bırakmak istemediği bir
bilinirliliği, algılanan kalite ve marka çağrışımının
parti konumuna getirmiştir.
toplamını, tüketicinin bu markaya atfettiği değer olarak
ifade etmiştir. Keller (1993), tüketici temelli marka
Seçmen Nezdinde Ak Parti Markasının Farkındalığı
değerini, tüketicilerin marka bilgisine bağlı olarak
(Bilinirliği)
verdikleri tepkilerin, markanın pazarlanması üzerinde
farklı bir etki yaratması olarak tanımlamaktadır.
Buradaki farklı etki, tüketicilerin markayla ilişkili
pazarlama faaliyetlerine verdikleri tepkilerle, markasız
bir ürüne ilişkin pazarlama faaliyetlerine verdikleri
tepkilerin karşılaştırılmasıyla belirlenmektedir.
pazarlamadaki tüketicinin yerine kullanılan ifade
seçmendir. Seçmen, çeşitli iç ve dış etkiler sonucu belirli
bir doğrultuda sistemli olarak gelişmekte, çoğu zaman
diğer
göstermekte,
düşünce
ve
davranışlarına
uyum
seçmenin
bir
birey
çeşitli
olarak
konularda aldığı tutumla, seçmen davranışı sergilerken
ortaya
koyduğu
tutum
çoğu
zaman
birbirini
tamamlamaktadır (Doğan ve Göker, 2010: 161).
biçimde belirlenmeli, zihninde konumlandırdığı siyasi
partinin durumu ve ne olursa olsun o partiye yönelme
nedenleri tespit edilmelidir. Bu tespitler neticesinde
seçmeni etkilemek isteyen siyasi partiler, mutlaka
tüketici
uyguladığı
politikalara
S a y f a | 150
zihninde
benzer
yer
edinmek
rekabet
bilinmesi
olarak
bilinirlilik
ifade
kavramı,
edilmiştir.
bir
Bu
markayı
bağlamda
tanımadan
hatırlamaya, zihinde ilk akla gelmesinden baskın olana
yollarına göre ölçülmektedir (Aaker, 2009: 24).
Aaker,
1991
yılında
yaptığı
çalışmada
marka
farkındalığını/bilinirliliğini, “potansiyel bir alıcının o
markanın
belirli
bir
ürün
kategorisinin
üyesi
olduğunun farkında olması veya anımsaması” olarak
ifade etmiştir. Bunun için de, tüketicinin zihninde bir
marka nodülü oluşturarak markanın tanınmışlığı
düşüncesini yerleştirmesi ve sonuçta da, tüketicinin
markayı dikkate almasını sağlaması gerektiğini ifade
Seçmenlerin siyasi partilerden beklentileri net bir
işletmelerin
markanın tüketicinin zihnindeki varlığının gücünün
kadar, tüketiciler için çeşitlilik gösteren farklı hatırlama
Bu ifadelerden yola çıkarak, siyasi arenada, ticari
bireyin
İşletmeler açısından marka farkındalığı/bilinirliliği, bir
için
silahları
etmiştir.
Aaker
(1992),
marka
farkındalığı
(bilinirliliği)
seviyesini, yalnızca tüketicinin zihninde hakim olunan
marka olarak ifade etmiştir. Keller (1993), marka
farkındalığını/ bilinirliliğini, tüketicinin tercih ettiği
TOKSARI, DAĞCI / Seçmen Nezdinde Ak Partinin Marka Değeri
markayı hafızasında bulup geri getirmesi olarak ifade
etmektedir. Bu durum dört başlık altında ifade
etmiştir.
edilebilir (Aktepe ve Baş, 2008: 85) :
Chernatony (1998), marka farkındalığını/bilinirliliğini,

Tanınmışlık
(Ak
Partinin
İşletmeler
sonra markayı diğerlerinden kolayca ayırabileceğini ve
markaya karşı oluşmuş aşinalığı vurgular. Ak
bunu da logolar, sloganlar, isimler ve amblemlerle
Parti açısından ise tanınmışlık, seçmenlerin
yapabileceğini belirtmiştir.
partinin politika, hizmet ve hedeflerini zihninde
konumlandırması,
Seçmen nezdinde Ak Partinin farkındalığı aslında
partinin kurucusu Recep Tayyip ERDOĞAN ile
özdeşleşmektedir. Partinin kurucusu Recep Tayyip
açısından
Tanınmışlığı):
tüketicilerin marka hakkında yeterli bilgiyi edindikten
tanınmışlık,
seçimler
geçmişte
esnasında
bu
partiye yönelmesi olarak ifade edilebilir.

Hatırlanırlılık (Ak Partinin Hatırlanırlılığı):
İşletmeler açısından hatırlanıyor olma, ait
ERDOĞAN üniversite yıllarından itibaren siyasette çok
olduğu ürün sınıfı belirtildiğinde o markanın
önemli bir figür olarak “tanınmamasına rağmen”, 27
tüketicinin aklına gelmesi durumudur. Ak Parti
Mart 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı
açısından hatırlanırlık, seçmenin ne istediğini
seçilmesiyle halk tarafından tanınmaya başlamasıyla
iyice anlama, seçmenin her birine eşit mesafede
olmuştur.
olma ve onların çıkarlarını her türlü ortamda
16 Ocak 1998 yılında Refah Partisinin Anayasa
gözetmesi durumudur. Bu doğrultuda, seçmen
Mahkemesi tarafından kapatılmasıyla milli görüş
seçimler esnasında siyasi partileri objektif olarak
geleneğinden gelen siyasetçiler Fazilet Partisi çatısı
zihninde sıraya dizmekte ve diğer partilerle
altında birleşmişlerdi. Ancak değişmeyen politikalar
kıyasladığında Ak Partiyi kurulmuş olduğu
sebebiyle toplumun istek ve ihtiyaçlarına karşılık
yıldan itibaren sürekli olarak desteklemektedir.
bulunmadığı için bir grup siyasetçi her kesimi

Akla İlk Gelme (Akla İlk Gelen Siyasi Parti):
kucaklayan bir parti kurmak için yeni arayışlara
Küresel rekabet ortamında akla ilk gelen marka
girmiştir. 14 Ağustos 2001 yılında (Recep Tayyip
olmak işletmeler için önemlidir. Siyasi arenanın
EDOĞAN, Abdullah GÜL, Bülent ARINÇ, Abdüllatif
çok
ŞENER,
YILDIRIM
partilerin tamamı seçmenin ilk aklına gelen parti
kurulmuştur
olma yarışı içindedir. Bu ortamda ilk akla gelen
İdris
Naim
öncülüğünde)
ŞAHİN,
AK
Parti
Binali
değişken
olduğu
günümüzde
siyasi
(www.tr.wikipedia.org).
siyasi parti olan Ak Parti uzun zamandır her
1999 yılında deprem, 2001 yılında büyük kriz hem ülke
girdiği seçimde seçmenin farkında olmuş ve
ekonomisini zora sokmuş hem de halkın koalisyon
uzun
hükümetlerinden kurtulma isteğini artırmıştır. Seçmen
başarıya ulaşmıştır.
o yıllarda Ak Parti kurucularının her birini çok iyi

yıllar
Markalaşma
Türk
(Ak
siyasetinde
Partinin
görülmemiş
Markalaşması):
tanıyor ve yeni arayışta büyük umut olarak görüyordu.
İşletmeler açısından en üst farkındalık seviyesi,
Bu ortamda kurulan Ak Parti çok kısa bir sürede
tüketicilerden belirli bir ürün sınıfına ait marka
seçmen tarafından benimsenmiş ve bugünlere kadar
isimleri istendiğinde tamamına yakınının tek bir
gelmiştir. Bunun en büyük göstergesi üç genel (2002 (%
markayı dile getirmeleri ve markanın ne kadar
34,6); 2007 (%46,6); 2011 (%49,8), üç yerel (2004 (%40,2);
önemli olduğunu göstermeleridir. Ak Parti de
2009 (%38,6); 2014 (%45,5) ve iki referandum(2007
kurulduğu 2001
(%68,95),
yapılan
algısında çok büyük yer edinmiş, hem ulusal
artırarak
hem de uluslararası arenada herkes tarafından
2010
(%58),
Cumhurbaşkanlığında
2014
yılında
(%51,79)oylarını
zaferle çıkmasıdır.
Günümüzde Ak Parti, seçmen zihninde büyük etki
yılından itibaren
seçmen
tanınan ve küresel pazarda lider olan işletmeler
gibi büyük etki oluşturmuştur.
oluşturmaktadır. Seçmen Ak Partiyi diğer siyasi
partilerle kıyaslamakta ve seçimler esnasında ne kadar
konjonktürel olumsuzluklar olsa da Ak Partiyi tercih
S a y f a | 151
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2016, Cilt 8, Sayı 1
Seçmen Nezdinde (Bir Marka Olarak) AK Parti
partiler ile ilgili çok fazla çağrışım olabilir ve bu
Çağrışımı
çağrışımların değer oluşturabileceği çeşitli yollar da
İşletmeler
açısından
rakiplerinden
çağrışımlar,
farklılaşmasında
markanın
önemli
bir
etken
olmakta ve rol oynamaktadır (Şahin, 2007: 22). Siyasi
bulunmaktadır. Bunlar, aşağıda maddeler halinde
belirtilmiştir (Erdil ve Uzun, 2009, 264):

Bilginin
Hatırlanmasına
Yardımcı
Olma:
partiler açısından ise çağrışımlar, seçmenin zihninde
Çağrışımlar, siyasi partiler ile ilgili ayrıntıları
siyasi
ifadelerin
özetlemeye yardımcı olur. İktidar olduğu 2002
partiyi
kullanılması
çağrıştıracak
olarak
ifade
bir
takım
Çağrışım,
yılından günümüze kadar AK Parti ile ilgili,
seçmenler tarafından siyasi partiye karşı olumlu
edilebilir.
iktisadi ilerleme, paradan altı sıfır atılması,
tutumlar ve duygular oluşturabilmek ve seçmen
duble yollar, TOKİ konutları, engellilere evde
nezdinde siyasi partinin kimliğini konumlandırabilmek
bakım
için önemli bir rekabet silahıdır.
dağıtımı, IMF borçlarının büyük kısmının
bankacılık
aşamasında tüketiciye yardımcı olması ve marka ile
hafızada
bulunup
ücretsiz
kitap
düzeyde etkilenecek sağlam ekonomik model,
özelliklerin zihinde çağrışım yapması, satın alma kararı
bilgilerin
öğrencilere
ödenmesi, Avrupa’daki ekonomik krizden az
Tüketiciler için marka çağrışımı; markayı niteleyen
ilgili
parası,
düzenlemesindeki
uygulamalar,
faizlerin düşmesi, özel hastanelerden tüm
getirilmesinde
vatandaşların
oldukça önemli bir rekabet aracıdır (Low ve Lamb,
yararlanması vb.
hizmetlerle
ilerleyen yıllarda seçmen algısında he zaman
2000: 352).
hatırlanacaktır.
Aaker (1991) marka çağrışımını, tüketicinin markayla

Farklılaştırma: Geçmişten günümüze kadar
ilgili olarak zihninde oluşturduğu her türlü olgu olarak
seçmeni anlayan ve seçmenin ne istediğini bilen
ifade etmiştir. Keller (1993), marka çağrışımını,
Ak Partinin, artık takım tutar gibi parti tutmanın
tüketicilerin marka ile ilgili algıladığı karakteristik
bir anlam ifade etmediği Türk siyasi yapısında
özellikler olarak tanımlamıştır.
bu olguyu değiştiren bir parti olarak her zaman
Aaker (1996a), marka çağrışımını, markanın ruhu ve
seçmen nezdinde farklı bir algı olacaktır.
kalbi; Krishnan ve Hartline (2001) ise, markanın

Pozitif
Tutum
ve
Davranış
Oluşturma:
özelliklerinin tüketicinin zihninde yerleşmiş olduğu
Çağrışımlar, siyasi partilerle özdeşleştirilerek
değer olarak ifade etmiştir.
seçmenlerde pozitif duygular oluşturur. Bu
Ross (2006), marka çağrışımının, tüketici sadakatinin
oluşmasına, markanın bilinirliliğine ve imajına pozitif
yönde katkı sağladığını ifade etmiştir.
oluşturulan duygular ve çağrışımlar, siyasi
partilerle ilişkilendirilir. Bunun için sempatik
gelebilecek
semboller,
logolar,
renkler,
karakterler ve ifadeler kullanılabilir. Ak Partiyi
Baş ve Aktepe (2006), markayı çağrıştıran unsurların
çağrıştıran logo/amblemi stilize edilmiş yanan
sadece sözel ifadelerden değil, aynı zamanda görsel
bir ampuldür. Ampuldeki yanma, hareketi ve
iletişim ifadelerinden de oluştuğunu belirtmişlerdir.
gayreti anlatır. Amblemin etrafında yedi ışık
Ayrıca
huzmesi vardır. Bu ışıklar, Türkiye’nin yedi
bir
olabileceğini,
marka
birden
için
birden
fazla
fazla
çağrışımın
çağrışımın
varlığının
bölgesini
temsil
eder.
Ak
Parti,
adaleti,
tüketicinin hafızasını güçlendirerek ilgili merkeze
kalkınmayı ve aydınlanmayı ülkemizin her
erişimini kolaylaştıracağını da ifade etmişlerdir.
bölgesinde tesis etmenin gayreti içindedir. Ak
Çok yeni bir parti olarak 2002 seçimlerine giren Ak
Partiyi çağrıştıran isim, şekil, sembol ve logolar seçmen
tarafından yeterince bilinmiyordu.
Daha sonraki
yıllarda seçmen tarafından Ak Partiyi çağrıştıran bu
ifadeler seçmen algısında yer edindi ve seçmen
zihninde konumlandırıldı. Seçmenin zihninde siyasi
S a y f a | 152
Partinin kurumsal rengi ise, sarı ve siyahtır.
Tamamlayıcı renk ise mavidir. Sarı renk; ışığın
ve umudun rengidir. Canlılığı, tevazuyu, bilgiyi
ve bilgeliği simgeler. İlham vericidir. Aynı
zamanda dikkat çekme özelliği vardır. Siyah
renk; Gücü, otoriteyi ve bağlılığı simgeler. Mavi
TOKSARI, DAĞCI / Seçmen Nezdinde Ak Partinin Marka Değeri
renk; sakinliği ve güveni temsil eder. Yeteneğin,
edinen ve Recep Tayyip ERDOĞAN ile özdeşleşen Ak
güzelliğin
Ak
Parti kurulduğundan bugüne kadar koalisyonsuz tek
Partinin amblem/logo ve renkleri, ülkemizin her
partili iktidarını sürdürmektedir. Ak Parti, insan
zaman
aydınlıklarına,
merkezli siyasi bir partidir. Kurulduğunda seçmenlerin
yarınlarına ve bunu gerçekleştirecek enerji, güç
beklediği hizmet ile algıladığı hizmet arasında pozitif
ve
bir fark oluşturarak diğer siyasi partilerden farkı
ve
diri
sorumluluğun
olan
yeteneğe
rengidir.
umudun,
vurgu
yapmaktadır
(www.siyasetdefteri.com).
olduğunu göstermiştir. Günümüz dünyasında bütün
ülkelerde başarılı olan partiler, seçmenin zihnindekini
Seçmen Nezdinde Ak Partinin Algılanması
anlama ve anında çözüm üretecek politikalar üretme
İşletmeler açısından algılanan kalite, tüketicilerin
çabası içine girmişlerdir.
markanın üstünlüğüne, itibarına ve mükemmelliğine
inanması olarak ifade edilebilir (Netemeyer vd., 2004:
210).
Keller (1993), algılanan kalitenin, ürün ve hizmetleri
zihninde oluşturan tüketicilerin algılarında kalıcı hale
gelmesi, subliminal algısında baskı oluşturması ve o
ürün ve hizmete yönelmesi durumudur.
Seçmen Nezdinde Ak Partiye Olan Sadakat (Marka
Sadakati)
Sadakat kavramı, siyasi arenada siyasal partilerin
büyük çaba içinde olduğu ve seçmen nezdinde sadık
olduklarında
güçlü
oldukları
durumlardır.
Günümüzde ise, iş dünyasında işletmelerin sahip
olduğu güç; sadık tüketici sayısı ve profiliyle, karlı
Kotler (2000), algılanan kaliteyi, işletmenin karlılığı,
tüketicilerden oluşan pazar payı elde etme ve bunu
tüketici memnuniyeti ve hizmet kalitesinin ürün ve
koruma anlamına gelmektedir (Selvi, 2007: 2). Aynı
hizmetle yakın bağ içinde olması durumudur şeklinde
şekilde siyasi partiler açısından güçlü olmanın temel
ifade etmiştir.
göstergesi, seçmenin her türlü olumlu ve olumsuz
Seçmen
nezdinde
siyasi
partiler
algılanmalarını
durumda sadık olduğu siyasi partiyi tercih etmesidir.
öğrenmek istiyorlar ise, seçmenlerin beklentileri ile
Dick ve Basu (1994), marka sadakatini, tüketicilerin
algılamaları arasında karşılaştırma yaparak bu duruma
istek ve ihtiyaçlarına uygun olan ürünü yeniden satın
başlamaları gerekmektedir. Çünkü, seçmen bir çok
almak için işletmeyi uzun süre takip etmesi gerektiğini;
faktörü göz önünde bulundurarak siyasi partileri
Oliver (1997), marka sadakatini, rakip işletmelerin
zihninde yorumlamakta ve kendisine sunulan hizmet
tüketicileri kendi ürününe yönlendirme çabalarına
ile
veya diğer durumsal faktörlere rağmen, tüketicinin
beklediği
hizmeti
kıyaslayarak
tercihini
yapmaktadır. Seçmenin zihninde yaptığı mukayese
gelecekte
sonucunda, beklediği hizmet ile algıladığı hizmet
kararlılığına sahip olmasını; Uztuğ (2003), marka
arasında negatif bir fark varsa siyasi partiyi tercih
sadakatini, tüketicinin markaya olan inancının gücü
etmemekte beklediği hizmet ile algıladığı hizmet
şeklinde ifade etmişlerdir.
arasında pozitif bir fark varsa tercih etmektedir.
Kısacası, seçmenin istek ve ihtiyaçlarını karşılamak
adına hizmetlerde standardı artırmak siyasi partiler
açısından üzerinde durulması gereken temel kriterlerin
başında gelmektedir.
de
aynı
ürünü
yeniden
satın
alma
Evanschitzky ve Wunderlich (2006), tüketicilerin
ihtiyaçları olduğunda aynı markayı tekrar satın almayı
düşünmesini davranışsal sadakat olarak irdelemiş,
tüketicilerin tatmin olduğu ürünü yeniden satın alma
niyetinde
olmasını
ise
tutumsal
sadakat
olarak
Ak Partinin siyasi lideri ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanı
belirtmiştir. ABD’nin Illinois Üniversitesi Ekonomi
Recep Tayip ERDOĞAN İstanbul Büyük Şehir Belediye
Bölümü
başkanlığından itibaren her zaman seçmenin ne
Performans ve Siyasi sonuçları: Türkiye’de 1950 ve 2004
istediğin bilen, dil, din, ırk, kültür gözetmeden herkese
yılları arasında yapılan genel ve yerel seçimleri” analiz
eşit davranan bir lider olmuştur ve siyasi görüşü ne
eden çalışmasında seçmenin üç duruma baktığını tespit
olursa olsun bütün seçmenlerin zihninde güçlü bir lider
etmiştir. Bunlardan birincisi, seçmenlerin hükümetin
olarak konumlanmıştır. Seçmen zihninde büyük yer
ekonomik performansına bakarak yeninden tercih edip
Öğretim
üyesi
Ali
Akarca
“Ekonomik
S a y f a | 153
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2016, Cilt 8, Sayı 1
etmemeleri, ikincisi; bir kısım seçmenin iktidarın
olduğu Adalet ve Kalkınma Partisini üç dönem tek
gücünü dengelemek için başka bir partiye oy vermesi -
başına iktidar yapan lider olarak tarihe geçen Recep
stratejik oy verme- olarak da ifade edilir, üçüncüsü;
Tayyip Erdoğan sadece ülkemizde seçmen nezdinde
seçmenlerin kendi çıkarlarını ve ideolojilerini tercih
değil aynı zamanda Orta Doğuda, Balkanlarda ve tüm
eden
coğrafyada herkes tarafından taktir edilen bir lider
partileri
tercih
etmeleridir
(www.sisyasiiletisim.org).
olarak tarihe geçmiştir.
DP’nin kurulduğu andan itibaren ilgi odağı haline
Liderler artık yeni siyaset biçiminde en önde yer
gelmesi ile iktidarın tehlikeye düşeceği endişesi
almaktadırlar. Nasıl ki birey bir ürünü satın alırken,
CHP’nin birbiri ardına önemli adımlar atmasına neden
benzer ürünlerden bir şekilde farkına göre tercih
olmuştur. Öğrencilere örgütlenme hakkı tanınması,
yapıyorsa, merkeze yığılan partiler arasında tercihini
üniversitelere
sigorta
de “liderin farkına” göre belirleyecektir. Klasik
güvencesi getirilmesi ve köylülere yönelik bazı
anlamda lideri ön plana çıkaran unsular; güven,
vergilerin kaldırılması ön plana çıkan gelişmelerdir. 21
dürüstlük, çalışkanlık doğallık iken, yeni süreçte aynı
Temmuz 1946 yılında ilk çok partili seçimler olmuş,
özellikleri iletişim kaynağı olarak taşıması önemlidir
CHP iktidar olmuştur. Merkez sağ siyasette önemli bir
(Yıldız, 2012: 128; Akıncı ve Akın: 2013: 336-337). Bu
dönemeci temsil eden ANAP iktidarı öncelikle asker ve
sebeplerle, kurulduğundan itibaren seçmene yakın olan
ordu ile olan ilişkileri dikkatli bir şekilde yürütmüştür.
Ak Parti, sadık ve ne olursa olsun partisini değiştirmeyi
Dört eğilimi bünyesinde barındırma iddiası ile yola
düşünmeyen seçmenlerin tercih ettiği bir siyasi parti
çıkan Anavatan Partisinin kadrosu sadece AP değil,
konumuna
aynı zamanda MHP ve MSP çizgisinden gelenlerden
seçmenlerin siyasi partisini değiştirmeyi düşündüğü
oluşuyordu. Bu anlamda değerlendirilecek olursa
anlarda dahi, hizmet ve istikrarın devamı için yeniden
milliyetçilik ve dindar muhafazakârlık gibi eğilimler
siyasi partisini tercih etmesi olarak ifade edilebilir. Bu
DP’den sonra bir kez daha en yoğun biçimde ANAP’ta
doğrultuda, Ak Partiye sadık olan seçmen algıladığı
toplanmıştır. Bu görünümüyle sağ tabanı geniş bir
yüksek risk (ekonomi, istikrar, alım gücü, değer olgusu
şekilde bünyesinde barındıran Anavatan Partisi’nin
vb) nedeniyle başka partileri tercih etmemekte ve ne
temel politik söylemi ise 12 Eylül öncesi anarşi ortamına
koşulda olursa olsun partiye olan sadakatini seçimlerde
dönüş korkusu üzerine kurulmuştur. Türkiye’de
göstermektedir. Bu sebeplerle, siyasi partilerin temel
özellikle 1980 sonrasında ekonomik büyüme temel
amacının, seçmenlerin istek ve ihtiyaçlarını (ihtiyaç,
amaç haline gelmiştir. İthalatın serbest bırakılması ve
istek, talep, hizmet, memnuniyet, sadakat) anlayarak
ihracatın desteklenmesi vb. uygulamalarla Türkiye’yi
ona göre politika ve hizmet üretmeleri olması
dışa kapalılıktan kurtaracak bir politika uygulanan
gerekmektedir.
özerklik
verilmesi,
işçilere
gelmiştir.
Zaten
sadakat
kavramı,
Özal döneminin en önemli sloganı ise “Çağ Atlayan
Sonuç
Türkiye” olmuştur (Bulut, 2009: 75-87).
Ülkemiz istikrar, güven ve ilerleme çabasında olduğu
Ülkemizde ilk siyasal parti, 1908 yılında ikinci anayasa
dönemlerin hemen hemen hepsinde iç ve dış tehditlere
bildirgesinden sonra kuruldu. Cumhuriyetin ilanıyla
maruz kalmıştır. Özellikle bu dönemlerde darbe -27
ilk siyasal parti CHP kuruldu ve 1946 yılına kadar tek
Mayıs 1960 yılında yapılan ilk askeri darbeye, 12 Eylül
parti olarak yerini aldı. 1946 yılından sonra Demokrat
1980 yılında 12 Eylül darbe girişimlerine-ve muhtıra –
Parti ile çok partili hayata geçildi. 1961 anayasasıyla
12 Mart 1971 muhtırası, 28 Şubat 1997 yılında yapılan
siyasal partiler demokratik siyasi partilerin değişmezi
post modern darbe, 27 Nisan 2007 yılında yapılan e-
olan anayasal seviyede garanti altına alınmışlardı. 1961-
muhtıra- girişimleri ile karşı karşıya kalmıştır. Ak
1980 arasındaki periyotta siyasi parti kanunlarında
Partinin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan 12 Aralık
önemli değişiklikler oldu ve siyasi partilerde artışlar
1997 yılında okumuş olduğu şiirden dolayı 26 Mart
oldu. Nisbi temsilin kabulü ve ülke boyunca yeni
1999 tarihinde girmiş olduğu cezaevinden 24 Temmuz
hareketlerin
1999 yılında çıkmıştı. 14 Ağustos 2001 yılında kurmuş
sayısında artışlar oldu ve bu partiler arasında ideolojik
S a y f a | 154
ortaya
çıkması
ile
siyasi
partilerin
TOKSARI, DAĞCI / Seçmen Nezdinde Ak Partinin Marka Değeri
farklılıklar daha açık hale geldi. Askeri darbe sonrası
güçlü hisseden halk Ak Partiyi bırakma niyetinde
1980 yılında TBMM kapandı ve siyasi partilerin
değildir. Artık Ak Parti ve Recep Tayyip ERDOĞAN
aktiviteleri askıya alındı.
hem ulusal arenada hem de uluslararası arenada çok
Geçmiş dönemlerde ülkemiz siyasi arenada çok sancılı
ve sıkıntılı bir süreçten geçmiş, her ne olursa olsun
tercih ettiği siyasi partiden vazgeçmeyen seçmenlerin
bakış
açısı
günümüz
dünyasında
değişmeye
başlamıştır. Bu sebeple, siyasi partiler seçmen nezdinde
değerlerini artırmak ve sadık seçmenlerin kendilerini
tercih etmelerini sağlamak için büyük çaba içerisine
girmişlerdir. Rekabet savaşlarının her geçen gün arttığı
günümüz iş dünyasında markalar işletmeler için çok
güçlü bir silah haline gelmişken, siyasal partiler için de
seçmenin
hislerini
ve
isteklerini
anlayarak,
bu
doğrultuda politikalar üretme önemli ve etkili bir silah
haline gelmiştir.
3 Kasım 2002 yılında yapılan seçimlerden önce
koalisyon hükümetleri vardı. 1999 yılında yapılan
seçimlerde birinci olan DSP, ikinci olan MHP ve üçüncü
parti olan ANAP koalisyon hükümeti kurmuşlardı.
2001 yılında Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi
patlak
vermiş
ve
halk
fakirleşmişti.
Koalisyon
hükümeti döneminde yaşanan bu sıkıntılı durum o
yıllarda seçmeni başka arayışlara yöneltmişti. Çünkü,
seçmen artık takım tutar gibi parti tutma anlayışından
toplumun
tüm
kesimlerini
kucaklayacak,
tüm
sıkıntılara çözüm üretecek, güvenilir, güçlü tek parti
iktidarını istiyordu.
seçmenin istek ve ihtiyaçlarına tercüman olan Ak
Partiyi ortaya çıkarmıştır. Kurulduğu günden bugüne
kadar girmiş olduğu genel, yerel ve referandum
seçimlerinin tamamında oyunu başarılı bir şekilde
artırmış ve her iki seçmenden birinin tercih ettiği bir
siyasi parti haline gelmiştir. Ak Partinin kurucusu ve
2003 - 2014 yılları arasında Başbakan, 2014 yılında
yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ise şu
anki Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip ERDOĞAN
önderliğinde hem ulusal arenada hem de uluslararası
arenada güçlenen Türkiye’nin bu durumu, hem içerde
hem de dışarda bir takım güç odaklarını rahatsız
etmiştir. Yapılmak istenen tüm müdahalelere rağmen,
hem Ak Parti hem Recep Tayyip ERDOĞAN hem de
güçlenerek
Partiye, siyasi arenada diğer partilere karşı rekabet
avantajı sağlamakta, negatif kampanyalara rağmen
seçmenler yüksek sadakatle bağlanmakta ve seçmen
gözündeki güvenilirliği değişmemektedir. Bu sebeple,
diğer siyasi partiler de güçlü muhalefet yapmak ve
iktidara gelmek istiyorlarsa hükümetin evet dediğine
hayır demenin muhalefet olmadığını ve hükümetin iyi
yaptığı politikaların arkasında durup kötü yaptığını
düşündüğü politikaların doğrusunu anlatarak çözüm
bulmaları ve en önemlisi seçmenlerin istek ve
ihtiyaçlarını
anlayacak
politikalar
üretmeleri
gerekmektedir,
Siyasi
partilerin
temel
politikaları,
amaçları
ve
misyonları tüm vatandaşa hizmet etmek ve özellikle
seçim dönemlerinde bu politika ve amaçlarını anlatmak
üzerine kurulmuştur. Günümüzde siyasi partilerin
sadece seçim dönemlerinde seçmenle yüz yüze gelme
ve politikalarını anlatma dönemleri geride kalmış,
seçim bittikten sonrada seçmeni unutmama onları
dinleme, istek ve ihtiyaçlarını yerine getirme ve bu
doğrultuda politikalar üretme dönemleri gelmiştir.
Kaynakça
AAKER A. David (1991), Managing Brand Equity, New York:
The Press, USA.
İşte bütün bu olumsuz durumlar, halka değer veren,
Türkiye
güçlü marka olmuştur. Güçlü marka olma durumu Ak
çıkmıştır.
Kendisine
değer
verildiğini, uluslararası arenada ve ekonomik olarak
AAKER A. David (1992), The Value of Brand Equity, Journal
of Business Strategy, Vol. 13, No.4, s. 27-32.
AAKER A. David (1996a), Measuring Brand Equity Across
Products and Markets, California Management Review,
Vol.38, No.3, s. 102-120.
AAKER A. David (2009), Marka Değeri Yönetimi, MediaCat
Kitapları, Kapital Medya A.Ş., İstanbul.
AKINCI Mehmet, Eyüp Akın (2013), Siyasetin Gösterilmesi,
Lider Olgusu ve Seçmen Tercihi, Ekonomik ve Sosyal
Araştırmalar Dergisi, Cilt. 9, Yıl. 9, Sayı. 2, s. 329-352.
AKTEPE Cemalettin, Mehmet Baş (2008), Marka Bilgisi
Sürecinde Marka Farkındalığı ve Algılanan Kalite (Beklenti)
İlişkisi ve GSM Sektörüne Yönelik Bir Analiz, Gazi Üniversitesi
İİBF Dergisi, Cilt. 10, Sayı. 1, s. 81-96.
AYDOĞAN Beyza (2007), Politik Pazarlama ve Politik
Pazarlama Uygulamalarına Yönelik Eğilimler: Üniversite
Öğrencileri Üzerine Bir Uygulama, Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Adana.
BONGRAND Michel (1992), Politikada Pazarlama, (Çev. Fatoş
Ersoy), İletişim Yayınları İstanbul.
S a y f a | 155
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2016, Cilt 8, Sayı 1
BULUT Sedef (2009), 27 Mayıs 1960’tan Günümüze
Paylaşılmayan Demokrat Parti Mirası, SDÜ Fen Edebiyat
Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı. 19, s. 73-90.
CHERNTONY Leslie. De (1998), Defining Brand: Beyond the
Literature with Experts Interpretations, Journal of Marketing
Management, Vol. 14, No. 5, s. 417-443.
CLEMENTE M.N. (1992), The Marketing Glossary, Amacon,
New York, NY.
ÇATI Kahraman, Seyfettin Aslan (2003), Politik Pazarlama
Açısından Seçmen Kararlarında Etkili Olan Faktörler ve Sivas
Örneği, Atatürk Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt. 17, Sayı. 3-4, s.
255-270.
DAVER Bülent (1993), Siyaset Bilimine Giriş, 5. Baskı, Siyasal
Kitabevi, Ankara.
DEMİR Ömer, Mustafa Acar, (1997), Sosyal Bilimler Sözlüğü,
3. Baskı, VadiYayınları, Ankara.
DICK Alan, S. Kanul Basu (1994), Customer Loyalty: Toward
Integrated Conceptual Framework, Journal of Academy of
Marketing, Vol. 22, s. 99-113.
DOĞAN Adem, Göksel Göker (2010), Yerel Seçimlerde
Seçmen Tercihi (29 Mart Yerel Seçimleri Elazığ Seçmeni
Örneği), Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt. 5,
Sayı. 2, s. 159-187.
ERDİL T. Sabri, Yeşim Uzun (2009), Marka Olmak, Beta Basım
Yayın Dağıtım A.Ş., 1. Baskı, İstanbul.
EVANSCHITZKY Heiner, Maren Wunderlich (2006), An
Examnination of Moderator Effects in the Four-Stage Loyalty
Model, Journal of Service Research, Vol. 8, No. 4, s.330-345.
FARQUHAR P.H (1989), Managing Brand Equity, Journal of
Marketing Research, Vol.2, s. 24-33.
FRANZEN Giep (1999), Brand Equity: Concept and Research,
Henley on Thames, Admap Publications.
GÖKÇE Orhan, Birol Akgün, Süleyman Karaçor (2002), 3
Kasım Seçimlerinin Anatomisi: Türk Siyasetinde Süreklilik ve
Değişim, Selçuk Üniversitesi İİBF Sosyal ve Ekonomik
Araştırmalar Dergisi, s. 1-44.
GÜRBÜZ Esen, M. Emin İnal (2004), Siyasal Pazarlama, Nobel
Yayınevi, Ankara.
KAPANİ Münci (1999), Politika Bilimine Giriş(11. Baskı), Bilgi
Yayınevi, Ankara.
KARAHAN Uslu Zeynep, Siyasal İletişim Yöntemlerinin
Seçmen Davranışına Etkileri, Siyasal İletişim Enstitüsü, s. 1-35
(www.siyasaliletisim.org).
KARAMAKURA A. Wagner, Gary J. Russell (1989), A
Probabilistic Choice Model for Market Segmentation and
Elasticity Structure, Journal of Marketing Research, Vol. 26,
No. 4, s. 379–390.
KELLER Kevin, L (1993), Conceptualizing, Measuring and
Managing Customer – Based Brand Equity, Journal of
Marketing, Vol. 57, s. 1-22.
KOTLER Philip, Armstrong, M. Gary, Saunders, J, Wong V.
(1996), Principles of Marketing, The European Edition, Europe:
Prentice Hall.
KOTLER Philip (1997), Marketing Management, Analysis,
Planning, Implementation and Control, Ninth Edition,
Prentice-Hall International Inc, Newjersay, USA.
S a y f a | 156
KOTLER Philip (2000), Marketing Management, Nineth
Edition, Prentice Hall, International Inc., Boston, USA.
KRISNAN C. Balaji, Michael D. Hartline (2001), Brand Equity:
Is it More Important in Services?, Journal of Services
Marketing, Vol.15, No. 5, s. 328-342.
LOCK A., Harris, P. (1996), Political Marketing – Vive la
Différence!, European Journal of Marketing, Vol. 30, No. 10/11,
s. 14-23. LOW S. George, Charles W. Lamb Jr (2000), The
Measurement and Dimensionality of Brand Associations,
Journal of Product & Brand Management, Vol. 9, No. 6, s. 350368.
MAAREK P.J. (1995), Political Communication
Communication, John Libbey, London.
and
NETEMEYER G. Richard, Balaji Krishan, Chris Pulling,
Guangping Wang, Mehmet Yağcı, Dwane Dean, Joe Ricks,
Ferdinand Wirth (2004), Developing and Validating Measures
of Facets of Customer –Based Brand Equity, Journal of
Business Research, Vol. 57, s. 209-224.
ODABAŞI Yavuz, Gülfidan Barış (2002), Tüketici Davranışı,
Kapital Medya Hizmetleri A.Ş., 1. Baskı, İstanbul.
OLIVER R.N. (1997), Satisfaction a Behavioral Perspective on
the Consumer, Mc Graw Hill, Newyork, USA.
ÖZGENER Şevki (2000), Değer Yönetimi: İmalat Sanayindeki
Türk Yöneticilerinin Yükselen Değerlerine İlişkin Bir
Araştırma, Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Cilt. 1, Sayı. 1, s. 173-180.
ÖZKAN Necati (2002), Seçim Kazandıran Kampanyalar
Türkiye’den
ve
Dünyadan
Örneklerle,
Mediacat
Yayınları,İstanbul.
ÖZTEKİN Ali(2003), Siyaset Bilimine Giriş(4. Baskı), Siyasal
Kitabevi, Ankara.
SHAMA Avraham(1976), The Marketing Of Political
Candidates, Journal Of The Academy Of Marketing
Science,Vol.4, No.4, s. 764-777.
SELVİ Murat Selim (2007), Müşteri Sadakati, Detay Yayıncılık,
Ankara.
ŞAHİN Özgegül (2007), Marka Sadakatini Etkileyen
Faktörlerin Belirlenmesi ve Tüketiciler Üzerinde Bir
Uygulama, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Çukurova
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
TEK Ömer Baybars (1999), Pazarlama İlkeleri Türkiye
Uygulamaları(8. Baskı), Beta Yayınevi, İstanbul.
UZTUĞ Ferruh (2002), Markan Kadar Konuş: Marka İletişim
Stratejileri, Kapital Medya, İstanbul.
YILDIZ Nuran (2012) “Yeni Zamanlar ve Yeni Liderlik
Anlayışı”, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt. 11, Sayı 1,
s. 119-134. WRING D. (1997), Reconciling Marketing with
Political Science: Theories of Political Marketing, Journal of
Marketing Management, Vol.l3, s. 651-663. ROSS Simons
(2006), A Conceptual Framerwork for Understanding
Spectator – Based Brand Equity, Journal of Sport Management,
Vol. 20, No. 1, s. 22-38.
(www.tr.wikipedia.org) (Erişim Tarihi: 24.03.2014).
www.turkpatent.gov.tr (Erişim Tarihi: 13.03.2014).
(www.siyasetdefteri.com) (Erişim Tarihi: 16.05.2014).
(www.sisyasiiletisim.org) (Erişim Tarihi: 24.06.2014).
Download