Yeni dünya gerçeğinin dışında kalanlar, çağdışı kalmaya

advertisement
TBMM Başkanı Kalemli, Gazi Universitesi'nde konferans verdi:
Yeni dünya gerçeğinin dışında kalanlar,
çağdışı kalmaya mahkumdur
^
Kalemli, yeni dünya düzeninde, eskimiş sloganları hala topluma hedef olarak sun­
maya çalışan sorumsuz ve sığ politikacılara yer olmadığını vurguladı
TBMM Başkanı Mustafa Ka­
lemli 30 Nisan günü Gazi Universite­
si'nde "Milli Hakimiyetten Yeni Dünya
Düzenine" konulu bir konferans ver­
di. Konferansa çok sayıda öğretim
üyesi, öğrenci ve davetli katıldı.
Mustafa Kalemli, konferan­
sın ilk bölümünde Türkiye'de demok­
rasinin gelişimine ilişkin tarihsel süreç
içinde yaşanan olaylar hakkında ay­
rıntılı bilgiler verdi. Geçen yıl içerisin­
de çok partili yaşama geçişin 50. yılı,
ilk yazılı anayasanın ilan edilişinin 120.
yılının kutlandığına işaret eden Ka­
lemli, demokrasinin Türk ulusunun
asla vazgeçemiyeceği tek rejim oldu­
ğunu, 19. yüzyılda duraklasa dahi
demokrasiye doğru gidişin açıkça
gözlendiğini belirterek, "Türk devrimi­
nin temelinde yatan esasın kişi özgür­
lüğü, Osmanlı ıslahat denemelerinde
ise kiş i değ i I devletin ön planda oIduğuna" dikkat çekti.
Cumhuriyet öncesi dönemde
yaşanan demokratik gelişmeler hak­
kında tarihsel bilgiler veren T B M M
Başkanı Kalemli, Cumhuriyet sonra­
sı ve çok partili rejime geçişten itiba­
ren geçen demokratik süreci, 19461960, 1091 -1980 ve 1982'den sonra­
ki dönemler başlıkları altında, anaya­
sal kurum ve kurallar hakkında bilgi­
ler vererek anlattı.
TBMM Başkanı Mustafa Ka­
lemli, konuşmasının son bölümünde
ise, 2. Dünya Savaşı sonrasının so­
ğuk savaş döneminin, serbest piyasa
ekonomileri karşısında, sosyalist,
merkezci plan ekonomilerinin çökme­
si, Batı bloku karşısında Sovyetler
Birliğinin çökmesi ile sonuçlandığını;
bölgesel işbirliklerinin arttığını, tabu­
ların yeniden sorgulandığını, önemli
kavramların dahi yeniden tanımlan­
dığı bir "yeni dünya düzeni"nin oluş­
maya başladığını vurgulayarak, özet­
le şunları söyledi:
"Yeni düzen, bir tarafta vaz­
geçilmez temel insan hakları, demok­
rasi, barış, çevre koruması, kaynak­
ların dengeli dağılımı ve sosyal piya­
sa ekonomisi gibi evrensel değerleri
benimseyen, bu değerleri korumaya
önem veren çağdaş zihniyetle öte yanda
dünyasını dil, din, ırk gibi ayrımcılık­
lar üzerine, etnik farklılıklar, etnik
özellikler üstüne kurmak isteyen çağ­
dışı zihniyet arasında şekillenecektir.
.. Artık yarınlar, bilgi çağını
doğru algılayabilen, düşünen, sorgu­
layan, üreten ve ürettiğini hakça paylaşabilen, insan haklarına ve çevreye
saygılı insanların olacaktır.
.. Internet'le birbirine bağlı
beyinlerin yönlendirdiği yeni dünyada
artık bilgi otoyolları da bilim-kurgu
konusu olmaktan çıkmıştır. Çok ku­
tuplu dünyada AS, NAFTA, APEC,
ECO, KEİTgibi2000'liyıllaradamgasını vurmaya namzet yeni güç odak­
ları oluşuyor. Türkiye'nin de şimdiden
bu odaklarda konumuna ve gücüne
uygun, etkin biryeralmayaçalışması
hayati öneme sahiptir.
.. Mevcut tüm imkanlardan vakit
geçirilmeksizin yararlanılmasının
kaçınılmaz olduğu bu günlerde, hala
demokrasi ya da laiklik tarifi ile vakit
öldürme lüksüne sahip olmadığımızı
düşünüyorum.
.. Dünya, bilgi ve iletişim çağın­
da, son hızla ilerlerken, ülkemizde
gündemi saptırmayı, böylece ufku­
muzu karartmayı, pırıl pırıl, aydınlık
bir Türkiye görmek arzusuyla yanıp
tutuşan tüm vatanseverlere saygısız­
lık olarak değerlendiriyorum.
.. Küreselleşme 2 1 . yüzyılın
gerçeğidir ve bu gerçekte hayale yer
yoktur.
.. Artık yeni dünya gerçeğinin
dışında kalanlar, çağdışı kalmaya
mahkum olacaklardır.
.. Artık yeni düzende, eskimiş
sloganları hala topluma hedef olarak
sunmaya çalışan sorumsuz, sığ politi­
kacılara d a yer olmayacaktır.
.. Artık, devlete ya da halka
sahip çıkılıyor görüntüsü altında
popülist ve oportünist politikalarla
geleceğe ilişkin hiçbir sorunun çö­
zümlenemeyeceği de anlaşılacaktır.
.. Değişimin özelliklerini özüm­
semiş, düşünen, bilgi üreten ve bilgi
kaynaklarını iyi kullanan, gerçekçi,
akılcı, bilime öncelik veren, yenilikle­
re açık, çağdaş, laik ve demokrat in­
sanlar yetiştirmeyi amaçlayan bir eği­
tim sistemi kaçınılmazdır.
.. En önemli hedefimiz bilgi
toplumunun odağında bir Türkiye
yaratmak olmalıdır. Böyle bir hedefe,
laiklik ve bilimselliğin dışına çıkarak,
batıdan koparak ya da genel deyimiy­
le çağdaş dünya değerlerine ters düşe­
rek ulaşılamayacağı aşikardır.
.. Türkiye, rejim tartışmaları ile
çalkalanan bir ülke olmamalıdır.
.. Türkiye, Avrupalı Hristiyan
Demokrat partilerin veya liderlerin
belirlediği meçhul kadere mahkum bir
ülke değildir.
.. Türkiye, Avrupalıların, 'köktendinci eğilimlerin etken olmaları
nedeniyle bir medeniyet projesi olan
Avrupa Birliği içinde yer alamaz' şek­
lindeki değerlendirmesine muhatap bir
ülke hiç değildir.
.. Ve nihayet Türkiye, yeni
dünya düzeninde konumu başka
devletler tarafından belirlenen bir ülke
olmaktan süratle kurtulmalıdır,"
TBMM BÜLTENİ
O 11
Download