92 eKİM gerİatrİ Yaşama yıllar katmayı değil; yıllara yaşam katmayı amaç edinir geriatri... Peki, söz konusu kedi ve köpekler olduğunda kaliteli ve uzun bir yaşam sürmelerine yönelik ne gibi özel uygulamalara başvurabiliriz? 2016 PET SAĞLIĞI DERGİSİ www.petinfodergi.com 36 Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği Kongresi’ne adım adım... 54 Türkiye’nin ilk veteriner fizik tedavi merkezi FizyoVET 58 Eski çağlardan beri bilinen kuduzu eğitin, aşılayın, yok edin! içindekiler & editör 18 Yirmialtı Klinik içi analiz cihazlarınız tanıya gitmenize yardımcı oluyor mu yoksa durduğu yerde tozlanıyor mu? Otuz Köpeklerde ciddi solunum yolu hastalıklarına neden olan akciğer kurtları hakkında en önemli ayrıntılar ve profilaksi yöntemleri. Otuziki Organik üretilen renk katkılarının hiçbir zararlı etkisi olmadan, mamaya antioksidan ve vitamin katkısında bulunabileceğini biliyor muydunuz? Kırkdört Bilim ve teknolojinin ilerlemesiyle,hayvanların ömrü uzayınca, veteriner kliniklerine gelen yaşlı hayvan sayısı da arttı. 54 Editör Ellidört Türkiye’nin ilk uzman fizik tedavi merkezini açan Sara Ece Ulutürk ile kliniği FizyoVET hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ellisekiz 36 Veteriner Hekim ENİKÖ KİRALY AVCI Kuduz, halk sağlığını tehdit eden ve eski çağlardan beri bilinen önemli hastalıklardan biridir. Bu nedenle her sene 28 Eylül’de kuduza dikkat çekilir. Otuzaltı Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği ile kasım ayında düzenlenecek olan kongre hakkında merak edilenleri konuştuk. Altmışdört Birçok hasta sahibinin sizin kliniğinize ilk kez gelirken dikkat ettiği şeyin tabela olduğunu biliyor muydunuz? Hayatımızın vazgeçilmezi; teknoloji Teknoloji ve bilimin bir araya gelmesiyle gelişen ilaç ve mama sektörü, bir çok hayvana uzun bir yaşam süresi vaat ediyor. Durum böyle olunca da, hayvanların yaşam süreleri uzarken, klinikleri ziyaret eden yaşlı hayvan sayısı da artıyor. Her geçen gü artan bu konu için mama firmaları ile bir çalışma yaparak, klinisyen meslektaşlarımız için bu konuya değindik. Konumuzda yaşlı hayvanlara nasıl yaklaşılmalı, hayvan sahiplerine nelerden bahsedilmeli bunları anlattık. Her ay klinisyen hekimlerimizi bilgilendiren MVM ve Dr.Bayer köşelerimiz yine dop dolu. Klinisyenler ve birçok firma tarafından heyecanla beklenen Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği’nin kongresini, derneğin yönetim kurulunda olan meslektaşlarımıza sorduk. Dernek ve kongre ile merak edilenleri röportaj cevaplarında bulabilirsiniz. Keyifli okumalar dileğiyle... Kırkiki V. Uluslararası Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Kongresi 200 bilim insanının katılımıyla gerçekleşti. 68 ALTMIŞsekiz Dünya pet mama sektörünün 8 anahtar ülkesinde hangi lezzetlerin tercih edildiğini hiç merak ettiniz mi? petinfo EKİM Sayı: 92 Pet Sağlığı Dergisi, ayda bir yayımlanır. YAYIN TÜRÜ SÜRELİ YEREL SAHİBİ Mat Medya Tanıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. Mehmet Aktop GENEL KOORDİNATÖR Barış Kolgu [email protected] YAZI İŞLERİ SORUMLUSU Veteriner Hekim Gizem Kutun [email protected] EDİTÖRLER Veteriner Hekim Enikö Kiraly Avcı eniko@matmedya. com, Veteriner Hekim Gökçem Türkan [email protected] ART DİREKTÖR Ebru Dereli [email protected] GRAFİK TASARIM Emel Vural [email protected] DANIŞMA KURULU Prof. Dr. Ahmet Ergün, Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ, Prof. Dr. Tamer Dodurka, Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin, Dr. Banu Dokuzeylül BASKI Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti. 100 Yıl Mahallesi Massit Matbaacılar Sitesi 2. Cadde Gezegen Binası No: 202/A Bağcılar/İstanbul Sertifika No: 12002 ADRES Yayıncılar Sokak 10/4 34414 Seyrantepe - İstanbul Tel: 0212 324 50 56 - 324 50 59 REKLAM REZERVASYON Yudum Barutçu [email protected] ABONE Banu Sayınç [email protected] www.matmedya.com Dergimizde yayınlanan röportaj ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Petinfo Dergisi veteriner hekimlere ve ecza depolarına yönelik bilimsel içerikli, mesleki, ücretsiz, sektörel bir yayındır. 02-03 PETİNFO WSAVA, Hill’s 2016 Ödülü birincisi açıklandı WSAV ve Hill’s 2016 “Next Generation” Veteriner Hekimi Ödülü birincisi Alaska’dan Julie Stafford oldu. Ödül, her sene, kendini mesleğine adanmış olan genç bir meslektaşımıza verilmektedir. Dr. Stafford, öğrencilik zamanında IVSA ve SAVMA ve AVMA gibi mesleki birliklerde aktif olarak katılım gösterdi ve gönüllü olarak Nicaragua’da çalıştı. Veteriner hekimlerin zihinsel sağlığı üzerinde araştırmalar gerçekleştirdi. 2015’te Alaska’ya taşınan Stafford, kızak çeken köpekler ile birlikte çalışmalarını sürdürüp, yerel veteriner hekimlerin işbirliği için çabaladı. Gönüllü çalışmaları, sağlık ve hayvan ıslahı hakkında gösterdiği çabalarının yanı sıra mesleki birliğin oluşturulma faaliyetleri nedeniyle geleceğin veteriner hekimlerine uygun bir örnek olarak, Stafford, WSAVA tarafından bu ödüle laik göründü. Ataksiye sebep olan genetik mutasyonlar Cell Reports’ta yayınlanmış olan bir araştırma, insanlarda ve farelerde ataksi meydana getirebilen yeni bir genetik mutasyondan bahsetti. CAPN1’de meydana gelen mutasyon sonucu calparin-1 enzimin fonksiyonunda değişiklikler meydana gelir. Aynı genetik mutasyon, Parson Russel Terrierlerde de izlendi. Calpain enzimi öğrenme, hafıza ve beyindeki neurodegredasyonlar ile ilgili işlev görmektedir. Bu enzimlerin takviyesi amacıyla üretilen calpain-1 ve calpain-2 inhibitörleri ve nöroproptektif ilaçlar, NeurAgeis adı altında kurulan yeni bir şirket tarafından piyasaya sürülecek. Çalışma hakkında ayrıntılı olarak ulaşabileceğiniz kaynak; Defects in the CAPN1 gene result in alterations in cerebellar development and in cerebellar ataxia in mice and humans, Wang et al., Cell Reports, doi: 10.1016/j.celrep. 2016.05.044, published 16 June 2016. Kaza mı şiddet mi? Yaşanan olay sizce ne kaynaklı? Bilinmeyen sebeplerden dolayı ağır yaralı, birkaç kemiği kırık bir hayvanın kliniğimize geldiğini düşünelim. Hiç bir görgü tanığı olmadan bu vakanın sebebi şiddet mi yoksa kaza mı olduğuna nasıl karar verebiliriz? Bu konu ile ilgi Tufts Üniversitesi Cummings Veteriner Fakültesi ve ASPCA tarafından yapılan gerçekten güzel ve ayrıntılı bir araştırma mevcuttur. Journal of Forensic Sciences’in Eylül 2016 sayısında hayvanlara karşı şiddet suç dosyalarını ayrıntılı inceleyen bu çalışmada özellikle motor kazaları ve şiddet sonucu kafa travma vakaları karşılatırıldı ve ayrıntılı bir şekilde anlatıldı. Dünyadaki tüm veteriner hekimler, sağlık ve emniyet çalışanları, hayvan haklarına yönelik uygulanılabilir yönetmenlik ve adli süreçlerin gerekirse bilir kişilik görevini, gerekirse de diğer resmi işlevlerini yürütülebilen uzmanlara ihtiyaç olduğunu düşünmektedir. UC Davis’ten araştırma Kalifornia Üniversitesi Davis School of Veterinary Medicine, ABD en iyi veteriner hekimlik eğitimini veren kurumlardandır. Klinik alanında yapılan araştırma ve tedavi hikayeleri ile sürekli gündeme gelen üniversite, bu dönem kedilerin kronik gingivostomatitisi hakkında ilerlemelere imza atacağı hakkında bilgi verdi. Üniversiteye göre, kedilerin diş etlerini ve ağız boşluğunun arka kısmını hedef alan ülseratif ve proliferatif oluşumlarla karakterize olan feline kronik gingivostomatitis, araştırmacılar tarafından günümüze kadar yeterince önem görmemiş. Bu hastalığın yeni tedavi yöntemleri arasında kök hücre tedavisini de katmayı hedef alan detaylı çalışmalar hakkında üniversitenin internet sitesinden bilgilere ulaşabilirsiniz. Artan köpek infertilitesinin nedeni araştırıldı Academic Journal Scientific Reports’ta yer alan bir çalışmada; sokakta yaşayan hayvan populasyonlarının sperm kalitesi, geçtiğimiz 26 sene içinde düştüğü öne sürüldü. Yapılan çalışmada, 26 sene boyunca her yıl 45-90 adet köpekten örnek alındı. Yetişmiş köpeklerin sperminde rastlanan çeşitli kimyasal maddeler sonucu, çevre kirliliğinin, bu hayvanların çoğalmasında önemli etkisi olduğu belirtildi. Bu bulguların, artan insan infertilitesini ve testiküler disgenesis sendromunu araştıran çalışmalara da katkı sağlayacağı düşünülür. Bu bozukluklar infertilitenin yanı sıra kanser ve doğum anomalilerini de tetikleyebilir. Bu konu, araştırmacılar tarafından en sık araştırılan konular arasına girmeyi başarırken, geleceğimiz ile ilgili önem içermektedir. notlar DVM Patricia Clark hastası Jasper, yaklaşık 50 cm uzunluğundaki bir cismi midesine indirmeyi başarmış. Kedi göz enfeksiyonun tespitindeki yeni gelişmeler FHV-1, kedilerde meydana gelen göz enfeksiyonlarının sebeplerindendir. Özellikle sık görünen kornea enfeksiyonlarının erken dönemde tedavi edilmezse, körlük meydana gelebilir. Cornell’s College of Veterinary Medicine da faaliyet gösteren Baker Instıtute of Animal Health bilim adamları bu tür göz enfeksiyonların tedavisinde kullanılabilecek ilaçların uygunluğununu test etmek için yeni bir sistem geliştirdiler. Journal of General Virology (Genel Viroloji Dergisi) son sayısında yayımlanmış olan bu çalışmada, FHV-1 tedavisine karşı etkili olan yeni ilaçların yakın bir zaman çerçevesinde klinik ortamlarda da test etmelerine başlayacağını belirtti. Açıklamalara göre yeni FHV-1 antiviral ilaç, her 24 saatte bir kere kedilere verilecektir. Bu şekilde hem hayvanların ve sahiplerinin hem de veteriner hekimlerin işi de kolaylaştırılacaktır. 10-11 PETİNFO WVC’ye erken kayıtlar başladı! Batı Veteriner Konferansı (WVC), 5-9 Mart 2017 tarihinde 89. defa Las Vegas’ta düzenlenecektir. Her sene yaklaşık 15,000 meslektaşımızın katıldığı kapsamlı kongrede geniş teorik ve uygulamalı eğitimler her klinisyen dalına hitap etmektedir. Pet hayvanlar, at hekimliği, veteriner teknikerler, sağlık işletmeleri yöneticileri, mama üreticileri, egzotik ve avian uzmanlar da kendi ilgi alanlarına göre konu bulabilirler. 2017 kongresinin sloganı olarak “Dünya Kurtarmaya Değer”seçildi. Yaklaşık 1000 saatlik eğitim ortamında ve sergi alanına katılan 500’den fazla firmanın desteğiyle herkesi unutulamayacak bir kongre beklemektedir. Ayrıntılı bilgi için; http://www.wvc.org adresini ziyaret edebilirsiniz. Röntgen yarışmasının galibi belli oldu Geçen sene dergimizin sayfalarında da tam ayrıntıları ile yer alan “Bunlar da ne yedi” röntgen yarışmasının 2016 dönemi de sona erdi. Bu senenin galibi Amerikalı Flatts Veteriner Kliniğinden DVM Patricia Clark oldu. Hastası Jasper, 5 aylık pitbull terrier, yaklaşık 50 cm uzunluğundaki bir cismi midesine indirmeyi başarmış. Birincilik ödülünün gururlu sahibi, IDEXX Lab. destekleri ile 500 dolar ve 2400 dolar değerinde olan Web Picture Archiving Communications System aboneliği kazandı. Dr. Clark, kazandığı 500 doları, Jasperin sahiplerine teklif ederek toplam 1400 dolar olan ameliyat masraflarına destek oldu. notlar Yaralı alaycı kuşa ayakkabı BVA yeni bulldog standartları istiyor En son DNA araştırmalarına göre İngiliz Bulldog, genetik olarak zirveye ulaştı. Bu da, ırk özellikleri ile birlikte seyreden sağlık sorunlarının düzeltilmesinin de, mevcut ırkın kombinasyonlarını yaratarak mümkün olmadığını gösteriyor. Dünyanın ileri gelen veteriner fakültelerinin işbirliği ile ise yeni DNA kaynağın da dahil edilmesi ile bu ırkın genetik olarak tazelenmesi ve gereksiz yere ızdırap çekmesi ile ilgili çalışmalar başlatılacaktır. İngiliz Veteriner Hekimler Derneği tarafından yürütülen bu çalışma, UC Davis Üniversitesinin işbirliğinde gerçekleştirilecektir. 12-13 PETİNFO Minnacık hastalarımızı tedavi ederken bazen kreatif olmalıyız. Malibu California Yabani Hayat Merkezinde bir Kuzey alaycı kuşunu tedavi eden hekim ekibinin yaptığı gibi. Küçük hastanın ayak parmakları tamamen kilitlenmiş vaziyetteydi ve fonksiyonlarını yitirdiler. Böylece kuş ayakta durmakta bile zorlanıyordu. Sürekli ayak parmaklarının üst kısmını yere değdiren hayvanın parmaklarında ise açık yaralar mevcuttu. Veteriner hekim ekibinin pratik bir fikri sonucu, küçük kuşa ayakkabılar giydirildi. Ayakkabılar hem parmakların koruyucu görevini üstlendi hem de zamanla açılan parmaklar için güzel bri destek sundu. Çocuklar, hayvana yaklaşım konusunda eğitilmeli İngilteredeki istatistiki çalışmalara göre köpek ısırma vaka oranları en fazla çocuk ısırmalarında görünmektedir. Bir hastanede tedavi altında olan hastalardan 1200 çocuk 10 yaşın altındaydı. Bu konuyu ele alan bir çalışmada 10 yaş altında olan çocuklardan köpekleri gösteren videoların izlenmesi istenildi. Sonra bu çocuklara videolar ile ilgili farklı sorular soruldu( örn; bu köpekle oynar mıydın?, bu köpek sence ne kadar mutlu/korkmuş/kızgın?) Çalışma sonucu çocukların kızgın havlayan köpekleri tespit edebilecekken, mutlu ve korkmuş bir şekilde havlayan köpekleri fark edemediklerini gösterdi. Araştırmacılar, sonuçları göz önüne alarak çocukların hayvana olan yaklaşımı konusunda yapılan eğitimlerle ısırılma vakalarının önüne geçebileceklerini söyledi. Bu konuda yapılan her adım, hem çocukların hem de hayvanların daha konforlu ve sağlıklı hayatına katkı sağlayabilir. kedi & köpek “Dünya Kuduz Gününde ve geri kalan tüm günlerde, MSD Hayvan Sağlığı, kuduza karşı devam eden bu savaşta Afya Serengeti Project ve Mission Rabiesile olan birlikteliğini devam ettirmekten gurur duyuyor” diyor MSD Hayvan Sağlığı Global Pazarlama Müdürü Ingrid Deuzeman. MSD Hayvan Sağlığı Önemli Bir Kilometre Taşına Ulaştı MSD Hayvan Sağlığı, 28 Eylül Dünya Kuduz Günü çerçevesinde, kuduza karşı savaşTa önemli bir noktaya ulaştı. MSD Hayvan Sağlığı, Afya Serengeti Project ve Mission Rabies’i ile yürüttüğü projede iki milyon dozdan fazla NOBIVAC kuduz aşısı bağışladı. H er yıl, ortalama 59.000 kişi kuduzdan hayatını kaybediyor ve bu rakamın yüzde 40’ını on beş yaş altı çocuklar oluşturuyor. Korunmasız toplulukların görmezden gelinen hastalığı kuduz, çoğunlukla 5 ila 14 yaş arasındaki çocukların kurban olduğu kırsal topluluklarda meydana geliyor. Yıllık toplam kuduz kurbanlarının en fazla olduğu yerler Afrika ve Hindistan. İnsanlarda görülen vakaların çoğunun kaynağının köpekler olduğunu ele alırsak, köpeklere yapılacak geniş çapta aşılama işlemi hastalığın yok edilmesi için çok etkili bir 14-15 PETİNFO yöntemdir. Bu etkin yöntem karşısında başarılı bir projeye imza atan MSD Hayvan Sağlığı ve partnerleri Afya Serengeti Project ve Mission Rabies, iki milyon dozdan fazla NOBIVAC kuduz aşısı bağışladılar. Yüzlerce köpek kurtarılıyor 1997 yılında başlatılan araştırmanın amacı, Serengeti’de kuduz ile savaşarak sağlıklı topluma kavuşulmasıydı. Lokal olarak yerli köpeklere kuduz aşılamaları ile başlanan projede, insanların köpeklerde bulunan kuduzdan %85 oranında etkilendiği ortaya çıkmıştır. Bu süreç boyunca Afya Serengeti Project, yaptığı geniş çaplı evcil köpek aşılarıyla Serengeti’de yüzlerce ölümü engelledi. Her yıl yapılan çalışmalarda ortalama olarak 600 köpek kuduz vakası engellenirken, 23 insanın hayatı da kurtarıldı. Diğer riskli bölgelere aşı sağlamanın öneminin bilincinde olan Afya Project, Kenya, Bangalore ve Hindistan’ın Pune bölgesini de kapsayan projeleriyle servis alanını genişletmek üzerine yoğunlaşıyorlar. Dinamik kadrosu ile yükselen başarı Köpek kaynaklı insan kuduz ölümlerinin üçte birinden fazlasının gerçekleştiği Hindistan’da, kuduz noktalarındaki köpekleri aşılamayı hedefleyen Mission Rabies, 2013 yılında bu yana çalışmalarına devam etmektedir. Veteriner hekimlerden ve gönüllülerden oluşan dinamik kadrosuyla Mission Rabies, şu ana dek 377.000 köpeği aşıladı, 73 veterineri eğitti ve 585.000’den fazla çocuğu kuduz riski hakkında bilgilendirdi. Mission Rabies takımı sadece bu yıl, Hindistan’daki Goa ve Ranchi City, Malavi’deki Blantyre, Uganda’nın Nwoya, Tanzanya’nın Meru ve Sri Lanka’nın Negombo bölgelerini ziyaret etti. kedi & köpek İNTERHAS HAYVAN SAĞLIĞI BİLİNÇLİ İLAÇ KULLANIMINI DESTEKLİYOR İnterhas Hayvan Sağlığı, 5. Ulusal Farmakoloji ve Toksikoloji Kongresi’ne sponsor oldu. İnterhas Hayvan Sağlığı, Bursa’da 200 bilim inSanı ile bir araya gelerek halk sağlığınIN geleceğine imza attı. U ludağ Üniversitesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı ile Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneğinin ortaklaşa düzenlediği 5.Ulusal Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Kongresi 1-4 Eylül 2016 tarihlerinde Bursa’da yapıldı. Kongrede, bilinçli ilaç kullanımı ve bu sayede hem hayvancılığın gelişmesi hem de hayvansal kaynaklı besinlerden insanlara yansıyabilecek kalıntı sorunlarının önlenmesi ile ilgili çok önemli mesajlar verilerek, bilimsel araştırma sonuçları paylaşıldı. 16-17 PETİNFO İnterhas, geniş kadro ve ürün yelpazesi ile destek verdi İnterhas Hayvan Sağlığı, kongre süresince Pazarlama Müdürü Gürcan Öner, Bursa Bölge Satış Sorumlusu Ali Gürbüzoğlu ve Reklam ve İletişim Sorumlusu Mesut Çapanoğlu tarafından temsil edildi. Kongreye aynı zamanda İnterhas Hayvan Sağlığı Ruhsatlandırma Departmanı sorumlusu Veteriner Hekim Dr. Ahmet Kopar’ da katıldı. 25 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesi ile büyükbaş, küçükbaş, at ve pet sağlığı alanlarında geniş ürün portföyüne sahip İnterhas Hayvan Sağlığı standını ziyaret eden veteriner hekimlere, İnterhas Hayvan sağlığı ekibi tarafından hepsi GMP’li ilaç ve aşılar tanıtıldı. Her zaman doğru çözüm Bilindiği gibi insan sağlığı, gıda güvenilirliği ve sürdürülebilir gıda güvenliği ancak hayvan sağlığının güvence altına alındığı bir ortamda temin edilebilmektedir. Hayvan sağlığı tesis edilemediğinde hayvan hastalıkları nedeni ile hayvancılık sektöründe ciddi verim kayıpları oluşmakta, insan sağlığı olumsuz etkilenmekte, hayvan ve hayvansal ürünlerin ihracat imkanları kaybolmaktadır. Veteriner hekimlerin başarısını kendi başarısı, üreticilerin hayvanlarını da kendi hayvanları olarak gören İnterhas Hayvan Sağlığı, faaliyet gösterdiği hayvan sağlığı alanında, ülkemiz için, zaman, emek, can ve ekonomik kayıpların önüne geçmek, Türkiye’deki hayvancılık sektörünü sürekli ileriye taşımak adına, her zaman doğru ürün ve doğru çözümler sunan bir firma olmuştur ve olmaya devam edecektir. advertorial Lyme Hastalığında da ConvenIa İşbaşında! Tüm dünyada en sık görülen vektör-born hastalıklarından olan Lyme, köpeklerin enfeksiyöz hastalıklarının bir numaralı nedeni olarak bildirilmiştir. Bu gizli tehditten koruyan aşılar ile artık kontrol sizde! L yme hastalığı, Borrelia cinsi spiroketlerin neden olduğu ve kuzey yarım kürenin ılıman bölgelerinde görülen multisistemik inflamatuar bir hastalıktır. (Steer, 2001) Lyme Hastalığının görülme oranı nedir? İnsanlarda ilk kez 1975’te, köpeklerde ise 1984’de klinik olarak tespit edilen Lyme hastalığı tüm dünyada en sık görülen vektör – born hastalıklardandır. Köpeklerde ve insanlarda görülen Lyme hastalığının görülme oranı yıllar içinde artmaktadır. Lyme Hastalığının etkeni nedir? Lyme hastalığının etkeni; Borrelia burgdorferi’dir. İnsanlar ve köpeklerde Lyme enfeksiyona sebep olduğu kanıtlanmış TEK sus; Borrelia burgdorferi sensu stricto’dur. Diğer alt suşların (Örn. B. afzelii, B. garinii) insanlar veya köpeklerde doğal yolla enfeksiyona sebep olduğuna dair herhangi bir kanıt henüz bulunamamıştır. Lyme Hastalığından korunma nasıl olmalıdır? Lyme hastalığından korunmada 2 temel etken bulunmaktadır: 1. Aşılama 2. Kene kontrolü Aşılamada tam korumanın sağlanabilmesi için, kullanılan aşının hem köpeklerde etkili olan OspC’ye etki eden; hem de kenelerde etkili olan OspA ve 18-19 PETİNFO OspC’ye de etmesi önemlidir. LymeVax® hem köpeklerde etkili olan OspC’ye etki ederken, hem de kenelerde etkili olan OspA ve OspC’ye de etki eder. Bu sayede Lyme hastalığına karsı eşsiz ve tam koruma sağlar. Lyme Hastalığının tedavisinde neler yapılabilir? Lyme hastalığının tedavisinde insan ve hayvanlarda, 3. Sınıf sefalosporinler, doksisiklin, amoksilin ve azitromisin tedavide başlıca kullanılan antibiyotik gruplarıdır. Köpekler üzerinde yapılan araştırmada, B. burgdorferi sensu stricto’ya karsı 2 hafta ara ile yapılan 2 sefovesin enjeksiyonunun, mevcutta önerilen 31 günlük dosisiklin veya amoksisilin tedavisi kadar etkili olduğu ortaya konmuştur. Kaynaklar 1. Centers for Disease Control and Prevention Lyme Disease Statistics. http://www.cdc.gov/ncidod/ dvbid/lyme/ld_UpClimbLymeDis.htm. Accessed December 17, 2009 2. VPI Pet Insurance. Top Infectious Diseases. http://press.petinsurance.com/pressroom.com/247. aspx. Published May 19, 2008. Accessed December 17, 2009. 3. 1. Inke Krupka, Reinhard K. Strraubinger Lyme Borreliosis in Dogs and Cats: Background, Diagnosis, Treatment and Prevention of Infections with Borrelia burgdorferi sensu stricto Veterinary Clinics of North America: Small Animal Practice Volume 40, Issue 6, November 2010, Pages 1103–1119 4. Fikrig E, Telford SR III, Barthold SW, Kantor FS, Spielman A, Flavell RA. Elimination of Borrelia burgdorferi from vector ticks feeding on OspA-immunized mice. Proc Natl Acad Sci USA. 1992;89(12):5418-5421. 5. Gilmore RD Jr, Piesman J. Inhibition of Borrelia burgdorferi migration from the midgut to the salivary glands following feeding by ticks on OspCimmunized mice. Infect Immun. 2000;68(1):411-414. 6. Levy SA. Use of a C6 ELISA test to evaluate the ecacy of a whole-cell bacterin for the prevention of naturally transmitted canine Borrelia burgdorferi infection. Vet Ther. 2002;3(4):420-424. Lyme, köpeklerde görülen enfeksiyöz hastalıkların 1 numaralı nedeni olarak bildirilmiştir. kedi & köpek Konferansa Ankara ve çevre illerden 150 veteriner hekim katılımda bulundu. K LİVET Ankara ve Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası ev sahipliğinde 25 Eylül günü Ankara Crowne Plaza’da “Kedi, Köpek Aşılarına Güncel Yaklaşım” semineri yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Seminer konuşmacısı olarak, mesleğimize katkılarını hiçbir zaman eksik etmeyen değerli hocamız Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ yer aldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen hekimler seminerdeki yerlerini aldılar Aşılama ile ilgili son gelişmeler Klivet Ankara & Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası’nın ev sahipliğinde ve MSD Hayvan Sağlığı sponsorluğunda gerçekleştirilen “Kedi, Köpek Aşılarına Güncel Yaklaşım” konferansı, çevre illerden katılımda bulunan hekimlerin büyük beğenisini kazandı. 20-21 PETİNFO Ankara, Kırıkkale, Samsun, Gaziantep, Eskişehir, Kocaeli, Bartın ve Çankırı illerinden 150 veteriner hekim katılımıyla gerçekleşen konferans, Klivet Ankara Başkanı Veteriner Hekim İlker Sami Çetin›in açılış konuşması ile başladı. Ardından MSD Hayvan Sağlığı CA Satış Koordinatörü Veteriner Hekim Cafer Çakmak tarafından MSD Hayvan Sağlığı tanıtımı yapıldı ve petlerde kullanılan ürünlerinin sunumları gerçekleştirildi. Veteriner Hekim Cafer Çakmak’ın ardından Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ kürsüdeki yerini aldı. Aytuğ, sunumunda kedi ve köpek aşılarına yönelik güncel yaklaşımları katılımcılara aktardı. Enfeksiyonların önlenmesinde “tek ve etkin yol” olarak nitelendirdiği aşılamanın risklerini ve faydalarını ele aldı; hekimlere en iyi sonuç veren & en çok kazandıran bu proflaktik ajanın son dönem ayrıntılarını aktardı. Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ’un beğeni kazanan interaktif sunumu sonrasında, soru & cevap bölümüne geçildi. Özellikle, aşı uygulama bölgeleri ile ilgili merak edilenler Aytuğ tarafından yanıtlandı. Oldukça verimli geçen soru & cevap bölümünün ardından konferans sona erdi. kedi & köpek Gerçekleşen Petzoo Türkiye 2016’ya hayvan sahiplerinin de katılımı oldukça yoğundu. PETZOO TÜRKİYE hareketli geçti Bu yıl 5.’si düzenlenen “Petzoo Türkiye 2016” muhteşem gösteriler, hediyeler ve bilgilendirmelerle 22-25 Eylül tarihlerinde gerçekleşti. D ünyadaki evcil hayvan ürünleri ve evcil hayvan gıdası ticaret hacmi her sene artış göstermektedir. Hayvanseverler her gün pet dostlarına daha fazla değer verdikçe hayvan sevgisi yayılıyor, hayvanlar hak ettikleri refaha kavuşuyor ve dolaylı yoldan ticaret de artıyor. Ulusal ve uluslararası fuarlar sayesinde ise dünyanın herhangi bir yerinde bulunan kaliteli, konforu ve sağlıklı pet markaları, bu ürünleri talep 22-23 PETİNFO eden tüketicilere sunuluyor. Bu ihtiyacın ülkemizdeki artışını fark eden, pet sektörünün önde gelen firmaları ve birçok derneği, hayvan refahı ve haklarına saygı gösteren bilinçli hayvanseverlerin çoğalmasına katkı sağlamaya amaçlayarak 22-25 Eylül tarihinde İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleştirilen Petzoo Türkiye 2016’de bir araya geldi. Dolu dolu geçen fuarda; hayvanseverler hediyelere doyarken, fuara katılanlar İstanbul Agility& Frisbee Team ve KIF’in gösterilerini izleyerek büyülendiler. Firmalar, standlarında katılımcılara ürünler hakkında detaylı bilgi verilmesi yanı sıra sektör profesyonelleri ile karşılıklı görüş alışverişinde bulunarak talep ve beklentiler hakkında da gözlemle fırsatı buldu. Birçok hayvansever derneğin de bulunduğu fuarda, Göktürk Hayvansever Derneği, Jack Russell Terrier Türkiye Irk ve Spor Derneği fuara katılan dernekler arasındalardı. Dünyadaki yenilikleri takip etme fırsatı yanı sıra, Avrasya Köpek Irkları Federasyonu’nun katkılarıyla tanıtılan 13 Türk köpek ırkı, yabancı katılımcıların büyük ilgisini çekti ve dünyadaki ünümüzü artırmakta büyü katkı sağladı. Tüm fırmalar tarafından oldukça verimli geçen Petzoo Türkiye 2016, sektör profesyonelleri ve evcil hayvan sahipleriyle buluşmak anlamında stratejik öneme sahip bir organizasyon olmuştur. Bu noktada Petinfo sektöre değer katan her türlü faaliyetin içinde yer almanın gururunu yaşamaktadır. MVM Medikal KLİNİĞİNİZDE LABORATUVAR ANALİZİ YAPMAK İÇİN 10 NEDEN Klinik içi analiz cihazlarınız tanıya gitmenize yardımcı mı oluyor yoksa durduğu yerde tozlanıyor mu? Analiz cihazlarınızın örümcek ağlarını temizleyin ve onları çalıştırın! YAZI: Dr. Fred Metzger, Metzger Hayvan Hastanesi, Pa, ABD G ünümüzde klinik içi test yapmak olağan bir durum; kliniğinizde büyük ihtimalle hematoloji, biyokimya, elektrolit ve endokrin analiz cihazları mevcuttur. Birçok klinik hastalarına ultrason bakıyor, EKG, kan gazı ve koagulasyon analizi yapıyor, Lyme, Giardiazis, Erlişyozis gibi enfeksiyöz hastalıklarda proteinüri testi uyguluyor. Peki tüm bunlara rağmen klinik içi cihazlarınızı potansiyeli kadar kullandığınızı düşünüyor musunuz? Klinik içinde tam kan sayımı ve biyokimya analizi yaparak hızlıca birçok teşhis koyup hastanın hayatını kurtaracak kararlar almak mümkündür. Bu yazımızda klinik içi laboratuvar analiz cihazlarınızı hayata döndürmeniz gerektiğini göreceğiniz 10 neden açıklayacağız: MEDİKAL YÖNETİM 1 Daha iyi acil ve yoğun bakım hizmeti: Kliniğinizde analiz yapmak acil durumlarda varsayımların önüne geçer, böylece hızlıca doğru tedaviyi uygulamaya başlayabilirsiniz. Bazı durumlarda dışarıdaki laboratuvardan gelecek cevabın süresi, hastanızın dayanabileceği zamandan uzun olabilir. Cumartesi gecesinin diyabetik ketoasidozis vakası, teşhis için Salı gününü bekleyemez. Artı, yoğun bakım vakaları sıklıkla geniş bir takip gerektirmektedir; – elektrolitler, kan gazları, laktat, iyonize kalsiyum seviyeleri – bu da sadece klinik içi analiz ile mümkündür. 2 Hasta hakkında daha çok bilgi: Klinik içi laboratuvarınız hasta sahibinize hızlı bir teşhisle gitmenizi sağlar. 3 yaşlı dişi, kısırlaştırılmış golden retriever 26-27 PETİNFO kliniğinize 4 saat önce başlamış kusma şikayeti ile geliyor. Hayvan canlı, uyanık, ve fiziksel muayenesi normal. Siz de tam kan sayımı ve elektrolit ve lipaz içeren biyokimya paneli bakmak için kan alıyorsunuz. Test yaparak hastanızı kliniğe yatırıp yatırmamanız gerektiğini anlayabilirsiniz. Varsayımlara değil, bilimsel verilere dayanarak hastanıza ilaç yazabilirsiniz ve tedavinin gidişatını takip edebilirsiniz. Ve en iyisi, bunları sadece dakikalar içinde yapabilirsiniz. Klinik içi analiz yapmak kliniklerde sunulan hizmet standartlarını değiştirdi. Laboratuvar analizini yapmayı ertelemek bir seçenek değildir çünkü terapötik bir karar vermek için baskı altındasınızdır ve sonuçlar için beklemek istemezsiniz. Aslında klinik içi analiz bulaşıcıdır. Klinik içinde yapabileceklerinizi bir kere yaşadıktan sonra onlar olmadan önce ne kadar kısıtlı olduğunuzu anlayacaksınız. 3 Preanestezik testlerle gelişmiş güvenlik: Preanestezik test yapmanın faydalarını göz ardı edemezsiniz. Günümüzde birçok klinikte bu testler zorunluluk haline getirilmiştir. Bu prosedür anestezik veya cerrahi komplikasyonlardan kaçınmanızı ve hastanızın yaşını göz önünde bulundurarak hastanın temel laboratuvar değerlerini belirlemenize izin verir. Preanestezik test protokollerinizi gözden geçirin ve bütün preanestezik panellere hematoloji ve elektrolit testlerini eklemeyi düşünün. Anemi, polisitemi, lökopeni, lökositozis veya trombositopeni durumlarını yaşayan hastalarda daha fazla araştırma yapılmadan anestezi yapılması kontraendikedir. Elektrolit anormallikleri olan anestezi hastaları tehlikeli olabilir. Hiperkalemi veya hipertiroidizm hastaları ölümcül olabilir. Riskler değerlendirildiğinde bu riskleri göze almaya değecek bir durum olmadığı aşikardır. 4 İlaç tedavisi takibi: Birçok hasta, özellikle yaşlı evcil hayvanlar; NSAID, levotiroksin, methimizol, fenobarbital, potasyum bromid, fenilpropanolamin, ACE inhibitörleri, insülin, nutrasötikler, kemoterapi ilaçları, glukokortikoidler ve immunsupresif ilaçları rutin olarak alırlar. İlaç tedavisini takip etmek, yan etkileri ve aynı anda mevcut olabilecek hastalıkları daha yakından kontrol edebilmenizi sağlar. Örneğin hipertiroidi hastası olan ve methimizol alan kedi hastalar böbrek hastalıkları yönünden yakından takip edilmelidirler çünkü hipertiroidizm tedavisi böbrek yetmezliğine yol açabilir. 5 IDEXX Biyokimya Analiz Cihazları Catalyst Dx™ Catalyst One® VetTest® IDEXX Hematoloji Analiz Cihazları Yaşlı hastaların düzenli kontrolü: Yaşlı hayvanlara yapılacak olan düzenli kontroller gizli seyreden hastalıkları tespit etmenizi sağlar. Artı olarak bu testler, hayvanların bazal değerlerini belirlemenizi sağlar; böylelikle ileride yanlış giden bir şeyler olduğunda bunu erkenden anlayabilirsiniz. Biz kliniğimizde yaşlı hayvanlara farklı şekilde yaklaşıyoruz ve onları iki grup olarak ayırıyoruz: sağlıklı hayvanlar ve dental profilaksi veya diğer prosedürler için anestezi gerektiren hayvanlar. Dental prosedür veya herhangi bir sebepten ötürü anesteziye girecek olan hayvanlara sabahtan klinik içi testler uygulanır. Bu preanestezik kan testlerini bizi komplikasyonlardan korumak amacıyla yaparız. Bu prosedürü kliniğimizde oturttuğumuzdan, ProCyte Dx® LaserCyte® VetAutoread™ DİĞER LABORATUVAR ANALİZ CİHAZLARI IDEXX Laboratuvarları, dünya standartlarındaki referans laboratuvarı kalitesini kliniğinize getirir. SNAPshot Dx® Hormon Analiz Cihazı VetStat® Elektrolit ve Kan Gazı Analiz Cihazı IDEXX VetLab® UA™ İdrar Analiz Cihazı MVM Medikal klinik içinde bu testleri uygulamak iş akışımızı aksatmıyor. Yaşlı hastalarda diş hekimliği çalışmalarında kanı laboratuvara dışarıya göndermek anlamlı olmuyor çünkü sonuçları aynı gün içerisinde kullanamıyoruz. DAHA İYİ HİZMET 6 Hasta sahipleri zaman kazanıyor: Biz zaman 7 Daha az endişe: Kaç kere odaklı bir toplumuz. Müşterilere seçme şansı tanınsaydı müşteri kliniğe birkaç kez gidip gelmektense bir defada çözümün bulunmasını tercih ederdi. Klinik içinde test yaparak hızlıca teşhise, dolayısıyla tedaviye gidebilir, hasta sahibinin kliniğinize yapmak zorunda olacağı ziyaret sayısını en aza indirgeyebilirsiniz. laboratuvar sonuçlarını beklerken endişe dolu günler geçirmek zorunda kaldınız? Unutmayın ki, birçok hasta sahibi evcil hayvanını ailenin bir üyesi olarak görür. Problemi ne kadar erken tespit ederseniz hastayı o kadar çabuk tedavi edersiniz ve müşterilerinizin endişelerini hafifletirsiniz. Klinik içi test yaptığınızda varsayımların yerini kesin diyagnostik kararlar alır, böylelikle hasta sahibinin ve sizin yaşadığınız stres minimuma iner. 8 Hızlı sonuçlar: Araba servisleri müşteri değeri yaratma sanatında ustalar. Yakın zamanda arabamı yağ değişimi için servise götürdüm ve ayrıca bir hava filtresi satın aldım, çünkü bana eski kirli filtremi gösterdiler. Hemen ikna oldum çünkü problemi gerçekten gördüm – hasta sahiplerinin laboratuvar raporlarında anormal sonuçları görebildiği gibi. Müşteriler sizin görebildiklerinizi gördüğünde 28-29 PETİNFO şikayetleri büyük ölçüde artar. Klinik içi laboratuvarınız hasta sahibine hayvanının hasta olup olmadığına dair somut bir kanıt sunar ve bu bilgiyi paylaşmak verdiğiniz hizmetin değerini güçlendirir. Ve unutmayın ki normal bir sonuç iyi bir şeydir ve problemli bir sonuç kadar değerlidir. Yaptığınız tüm testlerin ücretlerini alma konusunda çekingenlik göstermeyin. Bunun yerine bu testlerin anlamlarını mesleki terimler kullanmadan, hasta sahiplerinin anlayabileceği şekilde açıklayın. Doğru açıklamayı yaptığınızda hasta sahipleri rahatlayacaklardır ve ödeme konusunda daha istekli olacaklardır. İŞ YÖNETİMİ 9 Daha iyi zaman yönetimi: Hasta sahipleri laboratuvar sonuçlarını tartışmak için hiçbir zaman uygun zamanda aramazlar. Operasyondayken veya başka bir hasta sahibi ile görüşürken kendinizi bir anda 4 gün önce göndermiş olduğunuz KLİNİĞİNİZDE Olmazsa Olmazlar > Yüksek kalitede binoküler mikroskop - fekal testler ve idrar analizi için > Hematoloji analiz cihazı > Biyokimya analiz cihazı > Elektrolit ve kan gazları analiz cihazı > Koagulasyon analiz cihazı > Hormon analiz cihazı bir laboratuvar sonucunun izini ararken bulabilirsiniz. Ne sıklıkla hasta sahibine kan üre nitrojeni veya alkalin fosfatazdaki küçük yükselmeleri açıkladıktan sadece 10 dakika sonra hasta sahibinin eşi ile aynı görüşmeyi yapmak zorunda kalıyorsunuz? Peki ziyaretini bile hatırlamadığınız bir hasta sahibi ile telefon üzerinden yaptığınız laboratuvar sonucu tartışmaları? Şimdi ise hastayı muayene ettiğinizi, laboratuvar analizlerini yaptığınızı, ardından sonuçları ve uygulayacağınız tedaviyi hasta sahibi ile görüştüğünüzü, ve bunların hepsini hasta sahibi kliniğe girdikten sonraki ilk 30 dakika içinde yaptığınızı hayal edin. Klinik-içi analiz yapmak size zaman kazandırır ve ruh sağlığınızı korur. 10 Daha iyi kazanç: Hasta sahipleri daha iyi ve hızlı servis sunduğunuzda ödeme yapmaktan kaçınmayacaklardır. Aslında teşhis olmaksızın, fazlaca ilaç kullanımının olduğu bir yaklaşımda işin sonunda hasta sahibinin maliyeti daha yüksek olacaktır- ve daha önemlisi bu durum, hastalığın yanlış teşhis edilmesi ile sonuçlanabilecektir. Optimal olarak kullanıldığında klinik içinde preanestezik test yapmak kliniğinizdeki hizmet kalitesini iyileştirerek kliniğin aylık gelirinin de artmasını sağlar. Daha da iyisi test sonuçları başarıya ulaşan tedavilerinizi belgelemek için güvenilir bir yol sunar. Daha az varsayım, daha iyi hasta bakımı, daha iyi müşteri memnuniyeti. Klinik içi diyagnostik, tüm bu faydalara ulaşabileceğiniz bir araçtır ve hastalarınıza& hastasahiplerinize kolaylık ve daha iyi hizmet sunmanızı sağlayacaktır. dr. bayer Yeşil alanda gezen köpeklerin, solunum yollarına etki eden parazitlerle teması kaçınılmazdır. Köpeklerde Parazit Kaynaklı Solunum yolu Hastalıkları Köpeklerde ciddi sonuçlar doğuran solunum yolu hastalıklarına neden olan akciğer kurtları hakkında Dr. Bayer’in sunduğu önemli ayrıntılar ve profilaksi yöntemleri. 30-31 PETİNFO A kciğer kurtları akciğer bronş ve alveolleri ile solunum yoluna yerleşen ve özellikle bronşit ve bronkopinomomi belirlileriyle karakterize olan sağlık sorunları yaratan nematotlardır. Yeşil alanlarda gezen köpekler bu tarz parazit enfeksiyonlarına karşı yüksek risk grubundadır. Son derece etkin ve yaygın olarak kullanılan tıbbi yöntemlerin yardımıyla önlenebilir; aynı zamanda veteriner hekim takibinde tedavi edilebilir. Semptomlar Akciğerlere göç etme yeteneğine sahip, öksürük ve dispneye neden olan bir kaç parazit türü vardır. Köpeklerde en sık görülen parazit Oslerus osleri ve Filarides osleri birer nematod olup, köpeklerde trakeal bifurkasyon noktasına yerleşir. Enfekte yumurta ve larvalar sindirim yolu ile alındıktan sonra lenf ve poertal dolaşım ile genel dolaşıma katılarak bronşlar yolu ile bifurcatio trachea’ya gelerek reaktif nodüller içinde yerleşir. Bu parazit ile köpekler genellikle 6-8 hafta içerisinde enfekte olur. Ancak klinik semptomlar 6-8 aylık bir sürede ortaya çıkar ve 5 yaştan büyük köpeklerde klinik semptomlara Akciğerlerde ergin forma dönüşerek yumurta bırakır. Bu larvalar öksürük ya da dışkı yoluyla saçılır; kuşlar, kemirgenler, yılanlar ya da diğer pet hayvanları tarafından ağız yoluyla alınır. Yavru köpekler, annelerini yalayarak enfekte olabilir. Tanı rastlanmaz. Enfekte köpeklerin birçoğunda klinik semptomlarla karşılaşılmaz. Ergin kurtlar, hayvanın solunum borusunda yumurtlar. Çatlayan larvalar hava yollarında tıkanmalara neden olan reaksiyonlara yol açar. Komplikasyonlar dispne, bronşit, amfizem, akciğerlerin sıvı ile dolması gibi daha ciddi sorunlara kadar gidebilir. Söz konusu köpeğin hava yollarında fazla sayıda larva olmadığı sürece ciddi klinik semptomları görme imkanımız yok. Küçük çaplı enfeksiyonların da semptomsuz seyrettiği görülmektedir. Nedenleri Köpekler, akciğer kurtlarının larva formuyla enfekte olmuş bir av hayvanını yediğinde veya kontamine suları içtiğinde enfekte olur. Daha sonra larvalar ince bağırsaklardan kan dolaşımı yoluyla akciğerlere göç eder. Köpeğin akciğer kurduyla enfekte olup olmadığını anlamak için aşağıdaki kontroller gereklidir: > Fiziksel muayene (akciğerlerin dinlenmesi) ve anamnez > Göğüs röntgeni > Dışkıda yumurta muayenesi > Tam kan analizi > Akciğer sıvısı muayenesi (traheal yıkama) tanıda yardımcı olabilir. Parazitin kesin tanısı bronkoalveolar lavaj ile elde edilen sıvının mikroskobik bakısında larvanın identifikasyonu ile yapılır. Baerman tekniği ile yapılan dışkı muayenelerinde yumurta veya larva saptanmaz. Radyolojik bakıda tracheal bifurkasyon noktasında nodüller saptanabilir. Tedavi Akciğer kurtları antihelmintik ilaçlarla tedavi edilebilir. Sıklıkla kullanılan ilaçlar; fenbendazole, albendazole, oxfendazole, ivermectin, moxidectin , praziquantel ve levamizole’dir.Bu ilaçlar zamanla kurtları ortadan kaldırmak ve enfeksiyonu yok etmek üzere kullanılır. Şiddetli vakalarda, sekonder infeksiyon durumlarında ve akciğer harabiyeti olduğunda kortikosteroid ya da antibiyotik gibi diğer ilaçlar da tedavi için gerekli olabilir. Yaşam ve yönetim Tipik olarak akciğer enfeksiyonları uzun sürmez. Köpekler genelde kurtları öksürerek veya dışkılayarak Advantage Multi Köpek Damlatma Çözeltisi Advanage Multi Damlatma Çözeltisi miks parazit enfeksiyonları olan ya da enfeksiyon riski altında olan köpeklerde pire enfestasyonlarının tedavisi ve önlenmesinde; ısırıcı bit tedavisinde; kulak uyuzu enfestasyonun, sarkoptik uyuzun ve demodikozisin tedavisinde; Angiostrongtlus vasorum L4 larvalarının ve immatür erişkinlerinin neden olduğu Angiostrongtlosis hastalığının önlenmesinde, gastrointestinal nematodların neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde ve pire alerjik dermatit (FAD) tedavi stratejisinin bir parçası olarak da kullanılabilir. dışarı atarlar. Levamizole 7.5 mg/kg veya albendazole 25 mg/kg canlı ağırlık dozunda 5 gün süre ile kullanıldığında O. osleri ve F. osleri’ye karşı etkilidir. Pet sahipleri tarafından düzenli kullanan reçete edilmiş ilaçlar uygulandığı sürece pnömoni gibi sekonder akciğer sorunların ortaya çıkması olasılığı çok düşüktür. Şiddetli vakalarda tekrarlanan röntgen ve dışkı muayenelerine takip için başvurulabilir. Koruma Yeşil alanlarda gezen köpekleri kemirgenler, kuşlar ve akciğer kurdu larvaları taşıyabilecek diğer hayvanlardan uzak tutmak oldukça zordur. Bu nedenle düzenli profilaksiye önem vermeliyiz. Advantage Multi, Angiostrongtlus vasorum L4 larvalarının ve immatür erişkinlerinin neden olduğu Angiostrongtlosis hastalığının önlenmesinde ve Angiostrongius vasorum ve Crenosoma vulpis tedavisinde etkilidir. Tek bir uygulama 30 gün boyunca koruma sağlar. kedi & köpek Gıda kullanımında izinli 26 sentetik gıda boyası olmasına rağmen bir çoğunun kullanımı kısıtlıdır. Mama renkleri Uzmanlara göre, GDO’suz, organik ve doğal olarak üretilmiş renk katlıları hiç bir zararlı etkisi olmadan mamaya antioksidan ve vitamin katkısında bulunabilir. Ç eşitli gıda maddelerinin albenilerini artırmak veya üretimleri sırasında oluşan, arzu edilmeyen renk farklılıklarını ve bozulmalarını kontrol ederek üründe renk tekdüzeliğini sağlamak amaçları ile bazı gıdalarla boyaların ilavesi dünyada asırlardır uygulana gelmktedir. Tanım olarak renk katkısı; gıdaları, ilaçları kozmetik ürünlerini veya vücudun 32-33 PETİNFO bir bölümünün rengini değiştiren bir boya, pigment ya da bitkisel/ hayvansal mineral kaynaklı bir madde olabilir. Gıda mevzuatlarına göre pet mamalarına katılan renk katkıları, birkaç istisna hariç insan tüketiminde kullanılanlarla aynı kalitede olmak zorunda. Doğal renkler Pet mamalarında çözünür boyalar, GMP limitleri dahilinde olması ve kolay kullanımları sebebiyle yaygın olarak kullanılmakta. Doğal renkler ise, pet mamalarında sentetik renklerle elde edilemeyecek katkılarından ve mamayı daha zararsız hale getirmelerinden dolayı gitgide daha çekici bir hale geliyor. Dünyanın en büyük boya tedarikçisi Sensient Colors LLC’ye göre, doğal gıda boyaları, Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından “belgelendirmeden muaf” sınıfında değerlendiriliyor. Bu renkler, tohumlar (Bixa orellana), kökler (zerdeçal), sebzeler (kırmızı lahana, pancar) algler (beta karoten), böcekler (karmin/ kokhineal) ve meyveler (üzüm) gibi çeşitli kaynaklardan elde edilmekte. Gıda kullanımında izinli 26 sentetik gıda boyası mevcuttur, ancak doğal maddelerin kullanımı günümüzde daha popüler hale gelince çoğu sentetik maddenin kullanımı son zamanlarda azaltılmıştır. Estetik açıdan mükemmellik sağlar Pet mamalarının renkleri, kedi ve köpekler için fazla anlam ifade etmemektedir. Çünkü görüşleri sadece netlik konusunda başarılıdır. Bununla birlikte, pet sahipleri kedi ve köpekleri için satın aldıkları mamaların kalite ve lezzetini görünüşüne göre değerlendirmekte. Yani bu prosedür genellikle renk ile mama taneleri arasındaki tutarlılığı sağlamak ve işlenmemiş materyallerin değişken etkilerini en aza indirmek için kullanılır. Sensient firması, mama için renk seçeneklerini değerlendirirken formülizasyon için aşağıdakileri öneriyor: > İstenen ton > Pet maması ürününün fiziksel ve kimyasal özellikleri > İşlem koşulları > Paketleme gereksinimleri > Potansiyel madde etkileşimleri > Pazarlama, mevzuat ve etiket konuları Renkler, kedi ve köpekler için fazla anlam ifade etmemekle birlikte pet sahipleri, genelde aldıkları mamaların kalite ve lezzetini görünüşüne göre değerlendirmekte. Piyasadan örnekler Natural Brown firması, yeni kahverengi alternatifleri üretirken geniş pH çeşitliliğiyle stabilite sağlayan yeni bir pet mama gıda boyası platformudur. Yöneticisi Mike Geraghty, “ Natural Brown, doğal sebzelerden elde edilmiş, 4-mel içermeyen, kakao ve karamel renk yerine kullanılan boyalardır” diye ürünü açıkladı. Natural Brown, farklı ihtiyaçlara göre sıvı ve toz halinde bulunabilir. Palmiye meyvelerinden elde edilmiş vitamince zengin kırmızı palmiye yağı, yüksek karoten içeriği ile yoğun kırmızı renk verir. Stern Red palmiye yağı, kimyasal katkısı olmayan patentli fiziksel işlemlerle rafine edilir. İşlem düşük ısılarda gerçekleştiği için yağdaki karoten ve vitamin E seviyesi düşmez ve raf ömrüne katkıda bulunur. Sethness, dünyanın önde gelen sıvı ve toz karamel rengi boya üreticisidir. Açık sarıdan derin kahverengiye kadar geniş bir renk skalasında Sethness Caramel Color renkler üretebilmekte. Minimal işlenmiş 1.sınıf karamel renklerden asidi sabit 4.sınıf karamel renklere kadar Sethness her tür mamaya uyumlu boyaları GDO’suz şeker kamışından üretmektedir. Bazı kuru mama üreticileri sentetik maddeleri azaltmak için karamel rengini tercih etmektedir. Karamel rengi tek başına 3 farklı rengin karışımı yerine kullanılabilir; FD&C Kırmızı #40 (Allura), FD&C Sarı #6 (Sunset) ve FD&C Mavi #2. Bu gıda boyaların yerine kullanılan karamel rengi, daha doğal bir ürün ve daha etsi bir görüntü ortaya çıkarır. Ayrıca, sentetikler yerine kullanılan karamel, kırmızı boyanın emilerek mavi ve sarının atılmasıyla ortaya çıkan “yeşil dışkı” sorununu da ortadan kaldırır. Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği ile Petinfo Merkez Ofisinde buluştuk. Küçük Hayvan Veteriner hekimleri derneği kongresi’ne adım adım Kasım ayının ilk haftasında gerçekleşecek olan küçük hayvan veteriner hekimleri derneği kongresi hakkında merak edilenleri öğrenmek için Küçük Hayvan Veteriner hekimleri Derneği’ni Petinfo Merkez Ofisi’nde ağırladık. 36-37 PETİNFO KHVHD Başkanı Erkut Gören;“Yönetim değişse de bu kongre derneğin kimliği gibi olmalıdır.” K asım ayının merakla beklenen ve birçok yabancı ve yerli konuşmacının katılacağı Küçük Hayvan Veteriner Hekim Derneği (KHVD)’nin düzenlediği kongreyi ve dernek hakkında merak edilenleri, yönetim kurulu üyeleri Erkut Gören, Uğur Bazan, Ali Erkan, Ömer Tuncer ve Gizem Taktak’a sorduk. En eski dernekler arasında yer alıyorsunuz. Derneğinizin dünden bugüne gelişiminden bahsedebilir misiniz? Derneğimizin kurucuları Avrupa’da küçük hayvan klinisyenliği yapan meslektaşlarımızın derneklerinin olduğunu ve bu dernek çatısı altında bir çok faaliyet yapıldığını görmüşler. Buradan yola çıkarak 1999 yılının Kasım ayında derneğimizi kurmuşlar. Çalışmaya başlayan derneğimiz kuruluşundan sonraki yıllarda, mezuniyet sonrası eğitim vermiş. Fakat imkan yetersizlikleri ve diğer koşullardan dolayı durgunluk dönemine girilmiş. 2005 yılında ise kongreye başlayarak, dernek çalışmalarına hız kazandırılmıştır. Aslında derneğimizin tek amacı mezuniyet sonra eğitim değildir. Amaçlarımız arasında, sahipsiz olan ve her geçen gün büyüyen küçük hayvan veteriner hekimleri için yasa ve düzenlemelerdeki boşlukları doldurmaktır. Diğer amaçlarımız ise; küçük hayvan veteriner hekimlerimizin sorunlarını nasıl çözeceklerini, nasıl çalışması gerektiği, bilimsel anlamda eksikliklerini nasıl ve ne şekilde giderilebileceğini ve ileri yıllar için vizyonlarının ne olması gerektiğini ışık tutmaktır. Ayrıca diğer derneklerden farkımız; Veteriner Hekim Uğur Bazan Veteriner Hekim Ali Erkan Veteriner Hekim Ömer Tuncer Veteriner Hekim Gizem Taktak tüzüğümüzde mesleki hak ve menfaatlerin korunması maddesi de var olması. Sadece eğitim sorumluluğumuz yok, mesleğin yükseltilmesi, daha kaliteli hizmet vermesi ile de ilgileniyoruz. Eğitim birimlerimiz ile hukuki birimlerimiz tamamen ayrı olarak çalışmaktadır. Bu ayrı çalışmalar sayesinde de, her yöne, her amacımıza ulaşmaya adım adım yaklaştığımızı söyleyebiliriz. 2005 yılında kongremizin başlamasıyla, 2011 yılında ilk defa Avrupa Küçük Hayvan Veteriner Hekim Kongresi’nin Türkiye’de düzenlemesi de derneğimizi nasıl ileri taşıdığımızın bir göstergesi oldu. Bu gelişmeler sayesinde, Avrupa’da küçük hayvan veteriner hekimler için kongre düzenleyen bir çok ülkenin önüne geçtiğimizi düşünüyoruz. İngiltere, Almanya, Hollanda gibi çok uzun yıllardır kongrelerin düzenlendiği, kongre kültürünün çıkış noktası olan ülkelere ulaşmak için çok yolumuz olsa da, son 11 yılda geldiğimiz nokta inanılmaz. Katılımcılar Türkiye’nin her yerinden fakat 11 yıldır İstanbul’da yapılmakta. Farklı bir şehir düşünceniz var mı? Katılımcılarımız Türkiye genelinden olsa da, katılımcılarımızın çoğu İstanbul’da ikamet etmekte. Mama firmaları olsun, ilaç firmaları olsun pet sektörünün büyük bir kısmı İstanbul’da. Kongrelerimizin başarılı olmasının altında yatan sebep klinik sahaya yönelik soruların cevap bulmasıdır. Bunun yanı sıra, kongre bir turizm faaliyeti. Özellikle yabancı katılımcılar için. İstanbul’un tarihi dokusunu ve kültür ve sanatın merkezi olduğu düşünürsek, İstanbul vazgeçilmez oluyor. Son olarak, kongremiz İstanbul ile özdeşleşmiş durumda, 11 yıllık bir gelenek gibi, bunu değiştirmeyi bu nedenlerle hiç düşünmedik. Ki farklı ülkelerde yapılan kongreleri de takip etmişseniz, şehirlerin ve kongrelerin özdeşleşmiş olduğunu görebilirsiniz. Klinisyen hekimlerin KHVHD’ye yaklaşımı nasıl? Bir çok derneğe göre köklü ve eski oluşumuzdan dolayı, veteriner hekimlerin bize yaklaşımı daha farklı ve güvenleri biraz daha fazla. Veteriner hekimler, bizlerin en iyi olanı ortaya koymaya çalıştığımızı farkındalar. Derneğimizin şeffaf şekilde yönetilmesi de güven oluşumunu etkilediğine inanıyoruz. Ayrıca kongrelere her geçen sene daha çok kişi katılmakta, bu duruma bakıldığında iyi sonuçlar aldığımızı görüyoruz. 38-39 PETİNFO Sadece mezuniyet sonra eğitim değil, küçük hayvan veteriner hekimlerinin sorunlarına çözümler bularak, ışık tutmaya çalışıyoruz. Türkiye şartlarında, 500 kişi gibi bir katılımcı ile kongre gerçekleştirilmesi ve her eğitim seminerlerine ortalama 100 kişinin katılması iyi geri dönüş aldığımızın bir göstergesidir. Kongreden ayrıca düzenlemiş olduğunuz eğitim seminerleri de bulunmakta. Bu seminerlere ne zaman ve nasıl başlandı? Eğitim seminerleri 2000 yılında, kongrelerden önce başladı. Eğitim seminerlerinin yapıldığı dönemde, yurtdışından konuşmacılar çağırılıyor, günlük seminerlerimizi gerçekleştiriyorduk. Eğitim seminerleri, kongrenin çıkış noktası olduğunu söyleyebiliriz. Bu günlük eğitim seminerlerinin amacı, veteriner hekimlere bir şeyler öğretmek değil, mezuniyet sonrası unutulan konuları hatırlatmak ve bir günlüğüne de olsa, bir konun üzerinde yoğunlaşarak, bilgi tazelemek. Diğer bir amacı ise; aynı meslek grubunda olduğumuz veteriner hekimlerin bir araya gelmesi. Bu şekilde hem bilgi paylaşımını arttırmak hem de farklı şehirlerde, farlı semtlerde olan ve görüşemeyen veteriner hekimlerin bütünlüğünü oluşturmak istiyoruz. Kongre başkanınız her sene değişmesinin nedeni nedir? Öncellikle bu deneyimi ve heyecanı hepimizin yaşamasını istiyoruz. Bu heyecan sayesinde her sene, bir önceki seneye göre daha iyi olduğumuzu düşünüyoruz. Her sene ilk defa başkanlık yapacak olan kişinin, yapılacak olan kongreye benim kongrem olacak şeklinde sarılması, bir önceki kongre ile tatlı bir rekabete girilmesi, bizim çok daha iyi yerlere ulaşmamızı sağlıyor. Ayrıca ekipte olup, başkanlık yapmak, bizlere konuşmacılarla birebir iletişim kurmamızı sağlıyor. Bu şekilde hem makalelere, yeni gelişmelere daha kolay ulaşıyoruz hem de kendi ufkunuzu da açabiliyoruz. Bu yüzden başkanlığın, herkes tarafından yapılmasını destekliyoruz. Katılımcılara ve işlenecek konulara nasıl karar veriyorsunuz? Hedefimiz klinisyenlere yönelik bir kongre hazırlamak vakalar konusunu oldukça pratik anlatan, interaktif olarak sunum yapan ve sıcak kanlılığı ile sevilen Luis H Tello, görüntüleme konusunda uzman olan Tobias Schwarz, endodonti ve köpeklerde kanal tedavisi konuları ile Camil Stoian, nöroloji konusunda uzman olan Zoran Loncar ile canine ve feline nöroloji konuları, kliniklerimizin gelen hastalar için daha uygun olması adına hayvan dostu klinik sunumuyla Gançola da Graça Pereira, güvenli anestesi sunumunda Frencesco Staffierri, kediler konusunda uzman olan Margie Scherk gibi dünya çapında tanınan, kendi alanlarında uzman olan yabancı konuşmacılarımız var. 11 YILdır bozulmayan GELENEK Pet sektörünün büyük bir kısmı İstanbul’da. Bu nedenle kongreyi İstanbul’da gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, kongre bir turizm faaliyeti. Özellikle yabancı katılımcılar için. İstanbul’un tarihi dokusunu ve kültür ve sanatın merkezi olduğu düşünürsek, İstanbul vazgeçilmez oluyor. 40-41 PETİNFO Sadece teorik değil, pratikte de kullanılabilecek bilgilere yer vermek. Bu yüzden tek bir alana değil, birçok alana değinerek, hekimleri bilgilendirmek istiyoruz . Bizim için katılacak olan konuşmacıların, sadece alanında uzman olması yetmiyor. Bilgilerini verimli şekilde aktarabilmesi de çok önemli. Bu nedenle yurtdışındaki kongreleri takip ediyoruz ve buradaki konuşmacılarla ilgili geri dönüşleri inceliyoruz. Bu geri dönüşlerin yanı sıra konuşmacı olabilecek bu kişilerin özgeçmişini inceliyor, yayınlarını okuyoruz. Yayınları okuyarak, konuşmacıların hangi konulara değinebilecekleri kafamızda şekilleniyor ve buna göre bir program oluşturuyoruz. Konuları seçerken ise önem verdiğimiz nokta hem yeni mezunlara hem de eski mezunlara hitap etmesi oluyor. Bu nedenle kongre programının oluşturulması uzun sürse de, aldığımız sonuç başarılı oluyor. Bu sene ise 15 yerli, 10 yabancı konuşmamız yer alıyor. Diğer senelerden farklı olarak bu sene 2 değil, 3 salonda kongremiz gerçekleşecek. Katılımcılarımız için seçeneklerimiz oldukça fazla olacak. Bu sene konuşmacılar olarak ise; Hematoloji konusunda uzman olan John Harvey, acil Egzotik hayvanları da unutmamışsınız. Bu konuda ilgilenenleri neler bekliyor? Dünya çapında ünlü olan Norin Chai, egzotik hayvanlarda sık rastlanan vakalara değinirken, Hüseyin Cihan, kuşlarda ve sürüngenlerde dermatolojik problemleri ve egzotik kuşlara klinik ve labaratuar yaklaşımları konularını bizlerle paylaşacak. Ayrıca Zeynep Pekcan, egzotik hayvanlarda anestezi konusunu ele alacak. Son olarak Serhat Özsoy, egzotik hayvanlarda hastalıklara ve cerrahi müdahaleler hakkında bizlere bilgi verecek. Dernek olarak kısa ve uzun vade de hedefleriniz nelerdir? Kongrenin önümüzdeki yıllarda üstüne koyarak devam etmesi en önemli önceliğimiz. Yönetim ve kişiler değişse de, bu kongre kurumun kimliği gibi olmalı. Ayrıca tüzükte yer alan mesleğin yüceltilmesi, mesleğin menfaatlerin devam etmesini sağlamak derneğimiz için çok önemli. Bu öncelikleri koruyabilmek ve bu konularda gereken ortamı sağlamak hedeflerimiz arasında. Halk sağlığı ve hekimlik noktasında farmakoloji bilgisinin önemi V. Ulusal Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Kongresi Bursa’da, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. U ludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı ev sahipliğinde, Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği’nin desteğiyle düzenlenen kongre, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür 42-43 PETİNFO Merkezi’nde yapıldı. Kongrenin açılışına, Veteriner Fakültesi Dekan Vekili Doç.Dr. Abdülkadir Orman, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Gözde Özalp, Bursa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Sinan Sağlam, Kongre Onursal Başkanı Prof. Dr. Selahattin Ceylan, Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan, Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Songül Sonal, veteriner fakültesi öğretim üyeleri, veteriner ilaç firması temsilcileri, VİSAD temsilcisi, çeşitli üniversitelerden akademisyenler ve öğrenciler ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan yetkililer olacak şekilde yaklaşık 200 bilim insanı katıldı. Farklı disiplerden bilim insanları tek bir kongrede Kongrenin açılış konuşmalarında, Düzenleme Kurulu Başkanı ve Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Sonal, verimli ve başarılı bir kongre geçmesi temennisinde Kongreye birçok çevreden 200’e yakın bilim insanı katılımda bulundu. bulundu ve kongre hakkında genel bilgiler verdi. Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan, kongrenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ettiğini belirterek, Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği’nin çalışmaları hakkında çeşitli bilgiler verdi. Bursa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Sinan Sağlam da yaptığı konuşmada farmakoloji ve toksikoloji bilgisinin halk sağlığı ve hekimlik noktasındaki önemine vurgu yaptı. Veteriner Fakültesi Dekan Vekili Doç.Dr. Abdülkadir Orman ise, kongrenin düzenlenmesinde kendilerine her türlü desteği sağlayan üniversite yönetimine ve emeği geçenlere teşekkür etti. Antimikrobiyal direnç konusu tüm yönleriyle ele alındı Kongre’de 3 çağrılı bildiri, 35 poster, 23 sözlü olmak üzere toplam 61 bildiri sunuldu. Kongrenin yedinci oturumunda ise “Küresel Sağlık Riskiyle Yüzleşme: Antimikrobiyal Dirence Sektörel ve Bilimsel Yaklaşım” konulu bir panel düzenlendi. Başkanlığını TVHB Merkez Konseyi adına Prof. Dr. Ender Yarsan’ın yaptığı panele Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Akalın, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sezgin Şentürk, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Cengiz, VİSAD adına Dr. Burhan Hacı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adına Ömer Faruk Bilgiç panelist olarak katıldı. Panel kapsamında güncel bir konu olan ve küresel anlamda endişe uyandıran Antimikrobiyal Direnç konusu farklı yönleriyle ve multidisipliner yaklaşımla ele alındı. Bu konuda beşeri ve veteriner hekimliği alanındaki güncel durum; ilaç sanayi yönüyle antimikrobiyal dirence yaklaşım, direncin fenotipik ve genotipik mekanizmaları değerlendirildi; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı “Stratejik Eylem Planı”na ilişkin bilgiler katılımcılar ile paylaşıldı. Tek Sağlık konseptine de uygun şekilde yapılan bu sunular ve değerlendirmeler konunun çok yönlü olarak tartışılmasına fırsat sağlamış oldu. Panel oturumu katılımcıların soru ve katkılarıyla olgunlaştırıldı; plaket töreniyle de tamamlandı. Kongrede sunulan 3 çağrılı bildiri, 36 poster ve 23 sözlü sunum olmak üzere toplam 61 bildiri yapılarak farmakoloji ve toksikoloji bilgisinin halk sağlığı ve hakimlik noktasındaki önemine vurgu yapıldı. Geriatrik köpeklerde, gözdeki en yaygın değişikler gözün merceğinde ve nükleusunda kendini göstermeye başlar geriatri g eriatrik ya da yaşlı bir hayvan nasıl nitelendirilir? Birçok kedi ve küçük ırk köpek için ortalama 11.5 yaş civarı geriatrik olarak kabul edilirken, orta ve büyük ırk köpekler için bu yaş sırasıyla 10 ve 9’dur. 2007 yılında, Amercan Veterinary Medical Association köpeklerin % 30’unun 6 ila 10 yıl arasında yaşadıklarını ve sadece % 14’ünün 10 yaş üzerinde olduğunu bildirdi. Ancak, biz insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da bu durum farklılıklar göstermektedir. PETLER NE ZAMAN İLERİ YAŞLARDAN ETKİLENİR? Geriatrik hastalarımızın etkilenme olasılığı olduğu en yaygın rahatsızları bilmek önemlidir; ancak daha da önemlisi, hayvan sahiplerini yaşlı bir hayvanın bakımı konusunda bilgilendirmektir. Yaşlı hayvanlarda en sık karşılaştığımız 5 durum ve klinik bakım ipuçları şöyledir; 1. Görüş bozuklukları Evcil hayvanlar yaşlandığında her zaman kör olmaz ya da foksiyonel görüş bozukluğu yaşamaz. Ancak, bazı yaşlanma süreçlerine bağlı olarak görüş yeteneğinde azalmalar meydana gelebilir. Örneğin bu tür hastalar, merdiven çıkarken tereddüt edebilir ya da açık alanlarda gezinti sırasında anormal hareketler sergileyebilir. Geriatrik köpeklerde, gözdeki en yaygın değişikler gözün merceğinde ve nükleusunda kendini göstermeye başlar (lentiküler/ nüklear sklerosis). 6-7 yaş arası tüm geriatrik köpeklerin lenslerinde kalınlaşma şekillenir ve bu durum 10 yaş civarına kadar hasta sahibi tarafından farkedilebilir olmayabilir. Lensteki kas liflerinin kalınlaşması ile birlikte gözün şekli değişir ve bu nedenle birçok orta yaşlı insanda olduğu gibi odaklanma ve yakını görüşte azalma meydana gelir. İris atrofisi, retinal değişiklikler ve vitreus dejenerasyonu da ileriki dönemlerde görme yeteneğini etkliyen durumlardır. Geriatrik hayvanlarda karşılaştığımız bu tür durumlarda, hasta sahiplerini eğitmek ve görüş kaybı olan bir hayvanla birlikte yaşamayı deneyimlerken onlara yardımcı olmak önemlidir. Hasta sahiplerine şu önerilerde bulunabilirsiniz: > Mama ve su kaplarının bulunduğu yerlere yakın hafif ışıklandırmalar yerleştirmek > Evdeki önemli noktaları tayin edebilmeleri için duvarlara, zemine ve mobilyalara bazı koku markerleri (affix scent markers) koymak > Birden çok hayvanın yaşadığı evlerde, diğer hayvanlara üzerinde zil olan Bilimin, teknolojinin ve pet-sahibi ilişkilerinin daha yüksek seviyelere ulaşması, hayvanların daha uzun yaşam sürebileceklerine imkan verdi. Bunun sonucu olarak ise kliniğimize gelen geriatrik hastaların sayısı da arttı. kedi & köpek Yaşlı Evcil Hayvanları İhtiyacalarına Uygun Beslemenin Önemi Evcil hayvan beslenmesinde dikkat edilmesi gereken en temel faktörlerden biri tüketilen mamanın hayat evresine göre uygun içerikte olmasıdır. Bu doğrultuda formüller hazırlanırken, zaman ile birlikte yavaşlayan metabolik aktivite ve azalan hareketlilik sonucunda düşen kalori ihtiyacına dikkat edilmelidir. Ayrıca eklemlerin sağlığı ve bazı önemli iç organların ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. Aynı insanlarda olduğu gibi evcil hayvanların da metabolik aktiviteleri zaman içerisinde azalacaktır. Hem hormonal aktivitenin azalması, hem enerji döngüsünün eskisi kadar etkili çalışmıyor olması, hem de eklemlerde zamanla meydana gelen aşınma yaşla birlikte evcil hayvanlarda hareketsizliğe neden olmakta tasmalar takarak görme engelli hayvanın onlar hakkında uyarılar almasını sağlamak > Özellikle kronik ağrıları sebebiyle agresif davranan yaşlı bir hayvana ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini (özellikle çocuklar tarafından) anlatmak frekanslarda kendini gösterir; ardından tüm frekankanslarda progresif bir işitme kaybına neden olur. İşitme kaybı tipik olarak hayvanın yaşamının son üçte birlik kısmında başlar. İşitme kaybı ilerleyici olmasına rağmen hasta sahipleri hayvanlarının sorununu neredeyse tamamen sağır olana kadar farketmezler ve kliniğe ilk olarak akut bir işitme kaybı varmış gibi başvururlar. Bu gibi durumlarda hasta sahibine durumun uygun bir şekilde anlatılması ve hayvanlarının hızlı adapte olabileceğini anlatmakta fayda vardır. Hayvanların 2. İşitme ile ilgili sorunlar Birçok hasta sahibi hayvanlarının sağır olduğunu söyler; bu durum ileri yaşlı kedi ve köpeklerde sıklıkla karşımıza çıkan presbikuzi (yaşa bağlı işitme kaybı) ile ilişkilidir. Presbikuzi, öncelikle orta seviyeden yüksek seviyeye kadar olan 46-47 PETİNFO ve buna bağlı olarak enerji ihtiyacında azalmaya neden olmaktadır. Buna uygun olarak beslenmeyen yaşlı hayvanlarda kilo alımı, iç organlarda yağlanma ve şeker hastalığı gibi sistemik rahatsızlıklar ve bu rahatsızlıkların neden olduğu diğer hastalıklar görülebilmektedir. Hill’s Science Plan Mature Adult mamalar yaşı ilerleyen evcil hayvanların eklem sağlığını desteklemek için yeterli miktarda glukozamin içermektedir. Ayrıca yaşlı hayvanlarda önem kazanan kilo kontrolünü kolaylaştırmak için formüllere l-karnitin ilave edilmiştir ve mamalar kontrollü bir kalori içeriğine sahiptir. Kalp sağlığını korumak için taurin eklemesi yapılmış, bağışıklık sisteminin en iyi şekilde desteklenebilmesi için doğal antioksidanlar kullanılmıştır. duyuları hassas olduğu için görsel ipuçları ve koku belirteçleri ile hayatlarını normal sürdürebilecekleri anlatılmalıdır. 3. Deride meydana gelen değişiklikler Ağaran tüyler dışında yaşlanmaya bağlı olarak hayvanların ciltlerinde ve tüy örtülerinde sıklıklı karşılaşılan değişiklikler meydana gelir. Bir geriatrik hayvanın derisi ve tüyleri, yağ bezlerinden salgılanan doğal yağların üretiminin azalması ile birlikte donuk ve mat görünebilir; ayrıca kuru ve pul pul olabilir. İşitme kaybı tipik olarak hayvanın yaşamının son üçte birlik kısmında başlar. kedi & köpek SAĞLIKLI YAŞLANMAYA DESTEK Yaşı ilerlemiş hayvanlarda hastalıklar; azalan organ fonksiyonu ile birlikte hastanın yaşına bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Ülkemizde yaşlı hayvanların sayısı her geçen gün artmaktadır ve bu hayvanların sağlığının korunması için özel beslenme çözümlerine ihtiyaçları vardır. 7 yaş üstü, belirgin yaşlılık belirtileri göstermeyen yetişkin kediler için olan Rayal Canin Senior Consult Stage 1 Balance, oksidatif stresi dengeleyen bir antioksidan kompleksi (E Vit., C Vit, taurin, lutein) içerir. Azaltılmış fosfor içeriği ile böbrek fonksiyonlarını korur. Proteinler özel olarak seçilmiştir. Fosfatidilserin içeriği zenginleştirilmiştir. Çözünebilir lifler ve çözünmeyen liflerin bileşimi enerji alımını sınırlandırır. Ayrıca, ürün üzerinde bulunan S/O Index logosu, bu ürünün idrarda taşlarının oluşmasına uygun olmayan ortam sağladığını garantiler. Yaşlanma belirtileri ile karşı karşıya olan 12 yaş Bu gibi durumlarda hasta sahiplerine verilecek öneriler; > Doğal yağ üretimini uyarmak için evcil hayvanın sık sık taranması > Yağ asitleri ihtiva eden besinlerle beslemek Yaşlanan bir cilt aynı zamanda elastikiyetini kaybeder ve enfeksiyonlara daha duyarlı hale gelir. Derideki kronik enfeksiyonlar hayvanın yaşam kalitesini azaltır ve en önemli yan etkileri kötü koku açığa çıkarmalarıdır. Medikal şampuanlar ve sistemik antibiyotikler fayda sağlayabilir ve bu şekilde hem hastanın hem de hasta sahibinin yaşam kalitesi yükseltilebilir. 48-49 PETİNFO 4. Hareketlilikte azalma Geriatrik bir hastanın hareketliliğinde büyük oranda gerileme olur. Bu tür sorunlar, özellikle köpek sahipleri tarafından sıkça bilfirilir ve hasta sahiplerinin en az % 50’sinin baş etmeye çalıştığı bir sorundur. Hareketlilik; artrit, diğer kas-iskelet hastalıkları ve yaşlanmaya bağlı kas kitlesi kaybı olarak karşımıza çıkar. Bu tür hayvanlar bir yerden atlamak veya yüksek bir yere zıplamak konusunda zorluk yaşarlar. Ahşap parke ve üstü kedilere destek amacıyla geliştirilen AGEING +12, likopen ile zenginleştirilmiş antioksidan kompleksi ve yeşil çay polifenolleri içerir. Kıkırdak koruyucu besin maddeleri ile zenginleştirilmiştir. Dengeli fosfor oranı ile böbrek sağlığını korumaya yardımcıdır. Lezzetli formülü ve çiğnemeyi kolaylaştıran özel çift dokulu yapısıyla, iştahı açmaya yardımcı olur. 12 yaş ve üzeri küçük ırk köpekler için olan X-SMALL AGEING 12+, kolayca ıslatılıp yumuşatılarak, yaşlı taş zeminler bir “buz pateni pisti” gibi yönetilemez hal alır. Hayvanların hareketleri sınırlanmadan önce hasta sahiplerine koruma amaçlı bazı önerilerde bulunulabilir; > Kedinin ya da köpeğin en çok zaman geçirdiği yerlere banyo kaymazı ya da yoga paspasları yerleştirmek kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olabilir. > Artrtli köpeklere büyük rahatlık sağlayacak olan rampalar kullanın. Unutmayın ki, bir adım onlar için uzun bir yolculuk anlamına gelebilir. > Altı kaymayan patikler kullanın. Hayvanlar bu tür köpeklerin iştahla yemesine yardımcı olur. Köpeklerde sağlıklı yaşlanmayı destekleyen besin maddelerinden oluşur. Kalp ve Böbrek fonksiyonlarını desteklemek amacıyla EPA/DHA ve fosfor oranı ayarlanmıştır ve antioksidan kompleksi içerir. Dengeli lif miktarı bağırsak geçişini kolaylaştırır ve yüksek sindirilebilir proteinler sayesinde dışkı kalitesi artar. Kalsiyum bağlayan ajanlar sayesinde, tartar oluşumunu azaltmaya yardımcıdır. Huysuz ve yaşlı hayvanların kendilerini rahat hissedecekleri yerler yapılabilir. kedi & köpek YAŞAMSAL FONKSİYONLARIN SAĞLIKLA SÜRDÜRÜLMESİ Kedi ve köpeklerin hayatında genel olarak 7. yaştan sonrası ileri yaş olarak tanımlanır ve bu dönemden sonra temel yaşamsal fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için besinsel olarak desteklenmeleri gerekmektedir. İleri yaştaki kedi ve köpeklerde, bilişsel fonksiyonlarda azalma görülebilmesinin yanı sıra, yaşlanıp hareketsizleşmelerinden kaynaklanan kilo alma eğilimi, artritis, kalp rahatsızlıkları, solunum bozuklukları ve hormonal bozukluklar da tabloya eşlik edebilir. patik ve ayakkabılar hızlı uyum gösterirler. Gece ve gündüz olmak üzere günde iki defa ayaklarını rahatlamak için çıkarmayı ihmal etmeyin. > Hareketi ileri derecede sınırlanmış hayvanlarda dört tekerlekli arabaları deneyin. Önce kendisine güvenli bir alan bulup koklayarak etrafın keyfini çıkaracak; sonrasında ise yürümeye hazır! > Çok tercih edilen bir yöntem olmasa da ağrı kesici ilaçlar tavsiye edilebilir. Hasta sahibinin bilinçlendirilmesi ve hastanın düzenli takibi ile en uygun ilaç protokolü hazırlanıp hastaya bir düzen inşaa edilebilir. 50-51 PETİNFO PATENTLİ FORMÜLASYON İleri yaştaki kedilerin sağlığının devam ettirilmesine yönelik olarak PURINA®, LONGEVIS® formülasyonunu geliştirmiştir. Devrim yaratan patentli bir formülasyon olan LONGEVIS’in, içeriğindeki Omega 3 ve 6 yağ asitleri, antioksidanlar ve prebiyotikler sayesinde, kedilerin yaşam süresini uzattığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. PRO PLAN® ileri yaştaki kediler için LONGEVIS içeriğine sahip PRO PLAN® ADULT 7+ ve ileri yaştaki kısırlaştırılmış kediler için PRO PLAN® STERILISED ADULT 7+ ürünlerini sunar. 5. Gece huzursuzlukları Bazı yaşlı köpekler, Alzheimer ve/veya demans hastalarında görülen Sundowner Sendromu’na (Günbatımı sendromu) benzer gece huzursuzlukları yaşayabilir ve evin içerisinde hızlı bir tempoda anlamsız gerginlikler yaşayabilir. Bu huzursuzluk, tüm aileyi ayakta tutmaya yeter ve hayvan sahibinin yaşlı hayvanı evin uzak bir köşesinde tutmasına neden olabilir. Yaşlı köpeklerin, davranışla ilgili sorunlarıyla ya da medikal tedavi görmesi gibi birçok nedenle ilişkili olarak uykusuz geceler geçirdiği 7 yaşın üzerindeki kediler için özel olarak formüle edilmiş yüksek sindirilebilirliğe sahip bu diyetler, içeriklerindeki vitaminler ve ekstra beta-caroten ile yaşamsal fonksiyonları destekler. PRO PLAN® STERILISED ADULT 7+ aynı zamanda kedilerde idrar taşları oluşumu riskini azaltan formülasyonu sayesinde, kısırlaştırılmış kedilerde idrar yolları sağlığının sürdürülmesini destekler. OPTİMUM SAĞLIKLI KÖPEKLER Tıpkı kediler gibi 7 yaşını geçtikten sonra özel besin ihtiyaçlarına ihtiyaç duyan ileri yaştaki köpeklerin de beyin, göz, bilişsel bilinmektedir. Ağrı, biliş bozuklukları ve anksiyete en sık karşılaştığımız üç nedendir. Bu tür gece huzursuzluklarının altında yatan sebebi ortaya koymak önemlidir. Özellikle biliş bozukluklarında hayvanların anti-anksiyete ilaçlarına ve sedatiflere ihtiyaç duyabileceğini unutumamız gerekmektedir. Huzursuzluklar ilerledikçe, doz ve doz sıklığı ayarlamaları gerekebilir. YAŞLI HAYVAN DOSTU KLİNİK Birçok veteriner hekim, yaşlı hayvanlara özel üst düzey sağlık hizmetleri ve proflaksi ürünleri sunsalar dahi, fonksiyon ve sistemsel koordinasyonlarının devamlılığını sağlamalarına yönelik olarak özel olarak hazırlanmış diyetlere ihtiyaçları vardır. PRO PLAN Medium & Large OPTIDERMA ADULT 7+ içeriğindeki özenle seçilmiş besinler sayesinde, tüm bu fonksiyonların sağlıklı bir şekilde sürdürülmesini sağlarken, OPTIDERMA formülasyonu ile hassas deri yapısına sahip köpeklerin deri ve tüy sağlığını desteklemeye yardımcı olur. OPTIDERMA, gıda duyarlılığı ile ilişkili olası cilt reaksiyonlarını azaltmak amacıyla sınırlandırılmış protein kaynakları içerir. veteriner hekimlerin Ağrıyı tayin etmesi ve yönetmesi, anksiyete, hijyen ve diğer belirtileri ele alıp çözüm üretmesi son yıllarda geliştirilmiş yöntemlerle çok daha kolaylaşmıştır. kedi & köpek Çünkü önemsiyoruz Yaşlanma süreci doğal bir süreçtir ve bir hastalık değildir. Fakat daha uzun ömre sahip olmak, yaşlı evcil hayvanlar için, sağlık açısından bazı dezavantajları da yanında getirmektedir. Metabolizmalarının yavaşlaması kilo almalarına yol açabilir; ayrıca bağışıklık sistemleri zayıflayacak ve iyileşme süreçleri yavaşlayacak ve bu dönemde birçok hastalık ve rahatsızlıakla karşılaşabileceklerdir. Bunlardan bazıları, kiloya ve hareketsizliğe bağlı olarak osteoartirit; böbrek, kalp ve karaciğer hastalıkları; diyabet ve tiroit dengesizliği hormon bozuklukları vb. olabilir. Bu dönemlerde beslenme yaşlı evcil hayvanlarınız için en önemli unsur haline gelecektir. Evcil hayvanlarda obezite, egzersiz azlığına ve aşırı beslenmeye bağlıdır ve bu durum da kalp rahatsızlıkları gibi hastalıklara yol açabilir. Yaşlı evcil hayvanların besin ihtiyaçları farklılaştığı için, ağırlıklarının kontrol altında tutulmasını kolaylaştıran mamalar verilmelidir. AFFİNİTY ADVANCE VETERİNER ekibi evcil hayvanınızın bu doğal yaşlanma sürecinde onların tüm ihtiyaçlarını desteklemek için ADVANCE SENİOR ürün grubunu geliştirdi. Bu ürün grubundaki ürünler içeriğindeki Aktif İmmunoglobulinler, Doğal Polifenoller ile sindirim sistemi sağlığını korurken hücre yaşlanmasının ertelenmesini sağlar. Omega 3 ve Omega 6 içeriğiyle algısal gücün korunmasını, Yüksek Protein/ Düşük Kalori oranı ile kas kütlesini kaybetmeden kilo kaybını sağlayarak obezitenin önüne geçer. İlave Taurin içeriğiyle kalbin düzgün çalışmasını sağlar. Ayrıca Pirofosfatlar ile tartar gelişimini önleyerek ağız sağlığının korunmasına yardımcı olur. Kondroidin Sülfat ve Glukozamin sayesinde de eklem sağlığının korunmasını ve eklem sorunlarının engellenmesini sağlar. Yaşlı köpekler için ırk ve boyutlar göz önüne alınarak formüle edilmiştir. Yaşlı kediler içinde yaşam evrelerine göre kısırlaştırılmış ve kısırlaştırılmamış yaşlı kediler için farklı formüller olarak hazırlanmışlardır. kliniklerinde sadece yavru kedi/köpek bilgilendirmesi üzerine hazırlanmış el kitapçıkları ve eşantiyonlar bulundururlar. Peki, bu durumda geriatrik hayvan dostu uygulamalara kliniklerde daha fazla yer verme konusunda neler yapılabilir? > Huysuz ve yaşlı kedi ve köpeklerin kendilerini rahat hissedecekleri ve huzurla vakit geçirebilecekleri, yerler, köşeler yapılabilir. > Hastakabul alanından muayene odasına kadar olan yolda yoga matı kullanılabilir > Manülasyonlar sırasında dikkatli bir biçimde özel taşıma teknikleri kullanımalı. Çünkü geriatrik hayvanlar hassaslardır ve en küçük bir yanlış, ertesi gün veya uzun vadede büyük sonuçlar doğrurarak karşınıza çıkabilirler. > Klinikte ve klinikte dışında muayeneleri ve takipleri olabildiğince hızlı gerçekleştirmete fayda vardır. Unutmayın ki, geriatrik hastalar için evleri gibisi yoktur. yüzyüze bir şekilde sorunları dinlemek ve nedenleriolası tedavi seçeneklerini görüşmek için zaman ayırın. İlk olarak, hasta sahibine bakım konusunda en önemli şeyleri öğretmeye odaklanın. Örneğin, hayvan sahipleri için periodontal hastalıklar sorun teşkil etmeyebilir ancak uykusuz geçen geceler büyük bir sorundur. Bu nedenle öncelikle uykusuz ve huzursuz gecelere odaklanın; diş konusunu daha sonra ele alın. Bu yaklaşım, hasta sahiplerinin sizin önerilerinizi uygulamak konusunda güvenini inşaa edecektir. Veteriner hekimler, hasta sahiplerine geriatrik dostlarının bakımı konusunda rehberlik etme görevi üstlenmiştir. bu nedenle onların yaşamlarının son döneminde onları sevgiyle kucaklaması gerekir. 52-53 PETİNFO Veteriner hekim, hasta sahibi ile iletişim kurmalı Hasta sahiplerine, direkt olarak “yaşlılığın bir hastalık olmadığını” söylemek doğru bir şey değildir. Bunun yerine, kedi & köpek “Özellikle fizik tedavi ihtiyacı olan hayvanları iyileştirmek gerçekten kelimelerle anlatılabilecek bir duygu değil.” Veteriner Hekim Sara Ece Ulutürk “Mesleğimizde her konuya yetişmek sor. Bu nedenle bir konuda uzmanlaşmak mesleğimiz için oldukça önemli.” TÜRKİYE’NİN İLK VETERİNER FİZİK TEDAVİ MERKEZİ İstanbul’da FizyoVET kliniğini kuran, yetenekli ve mesleğine aşık Veteriner Hekim Sara Ece Ulutürk ile veteriner hekimliği tercih edişini, yaptığı çalışmaları ve kliniği hakkında bir sohbet gerçekleştirdik. Y aptığı işlerle harikalar yaratan Sara Ece Ulutürk, kendini mesleğine adamış olan genç bir veteriner hekim. En kötü özelliğinin hastalarına fazla bağlanmak olduğunu söylüyor. Fizik tedavi konusunda dolu dolu çalışmalar yapan ve çalışmaların sonucu başarı ile sonlandıran Ulutürk, geçtiğimiz günlerde yeni 54-55 PETİNFO kliniği, Türkiye’nin ilk uzman fizik tedavi merkezi FizyoVET’i hasta sahipleriyle buluşturdu. Fizik tedavi ve rehabilitasyon ihtiyaçlarını karşılayacak her ekipmanın bulunduğu klinikte, kalça çıkıkları, eklem problemleri ve topallamalar en sık karşılaşan hastalıklar. Randevu sistemi ile çilışah kliniğin felsefesi ise; uzun saatler çalışmak değil verimli olarak çalışmak önemlidir. Bize kendinizden ve kliniğinizden bahseder misiniz? 1988 yılında İstanbul’da doğdum. İstanbul Üniversitesi Veterinerlik fakültesindeki eğitimimi tamamladım. Okuduğum süre boyunca klinik, poliklinik, barınaklarda staj yaptım ve Anatolia Hayvan Hastanesinde 3 yıl çalıştım. Son 2 yılımda fizik tedaviyle ilgilenmeye başlamıştım ve Amerika’da Tennessee üniversitesinin düzenlediği 2 yıl süren fizik tedavi ve rehabilitasyon programına katıldım ve bitiminde sırasıyla Viyana üniversitesinde ve Mallorca ‘da büyük bir hayvan fizik tedavi merkezinde staj yaptım. Daha sonra hayvanlar üzerinde özel bantlama sistemleri (KNESİNOLOJİ TAPİNG) üzerine eğitim aldım, bununla birlikte ozonterapi ile ilgili sertifikalarımı da tamamladıktan sonra, hayvanlarda fizik tedavi ve rehabilitasyon üzerine olan kliniğimizi açtık. sağlık problemleri olduğundan, onları iyileştirmek gerçekten kelimelerle anlatılabilecek bir duygu değil. Veteriner olmaya nasıl karar verdiniz? Veteriner hekim olmanın en sevdiğiniz yönleri nelerdir? Küçüklüğümden beri tek hayalimdi, annem Avrupa Birliği bünyesinde tercüman olduğundan bir çok ülkeyi gezip görme fırsatım oldu, ne zaman yurt dışına çıksak veterinerlere ya da hayvanat bahçelerine gitmek isterdim. Tabi evimizde de sürekli hayvanlarımız vardı ve küçükken Mendi diye çok tatlı bir köpeğim hem de arkadaşım vardı en büyük etken o oldu bence. Veteriner Hekim olarak bence ayrıcalık ve saygın bir mesleğe sahibiz. Hayvanlara dokunurken her şeyi unutuyorum, fizik tedaviyi de bu nedenle çok seviyorum sürekli eliniz üstünde olduğunuz için hayvanla iletişimiz çok kuvvetli oluyor. Ve özellikle fizik tedavi ihtiyacı olan hayvanların ciddi fiziksel Bir fizyoterapi uzmanı olarak en sık karşılaştığınız vakalar nelerdir? Öncelikle kalça çıkıkları en sık rastladığımız durum. Eklemlerdeki problemler, topallamalar ve özellikle de bel omuru ile ilgili travmaya bağlı sinir hasarı ve sıkışmaları da sıkça karşılaştığımız hastalıklar. Yaşlanmayla ilgili oluşan şikayetler de oldukça fazla. Operasyon sonrası dönemde de uyguladığımız tedaviler oldukça etkili ve zamanla öneminin daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Biz insanlardan yola çıkarsak, nasıl en küçük bir operasyon sonrası bile fizik tedavi öneriliyorsa ve bu tedavi farklı uzman hekimler gözetiminde yapılıyorsa, hayvanlarda da aslında birebir aynı şey geçerli. Mesleki açıdan uzmanlaşmanın önemi var mı sizce? Uzmanlaşmak kesinlikle çok önemli bir konu. Eğer Kalça çıkıkları en sık rastladığımız durum. Yaşlanmayla ilgili oluşan şikayetler de oldukça fazla. bir birey aynı anda 4-5 farklı konuda bilgiliyim ve bu konularda uzmanlığım var diyorsa bana güven vermiyor. Çünkü inanın yorucu bir süreçten geçiyorsunuz ve sonunda hala başındaymışsınız gibi hissediyorsunuz, ben sadece fizik tedavi ile ilgili çalıştım başından beri ve inanın hala yapmak istediğim o kadar çok şey var ki… Kendi alanımda yapmak istediklerimi düşündüğümde bile enerjimi doğru kullanmam gerektiğini hissediyorum. Yurt dışında da eğer bir klinikte birkaç kişi çalışıyorsa, herkesin alanı genelde farklı oluyor. Hafızanıza yerleşen özel bir vakanız var mı? Aslında benim sorunum hastalara fazla bağlanıyorum, çünkü fizik tedavi sürecinde hastayla da hasta sahibiyle de sıkça görüşme fırsatınız oluyor. Ancak içlerinden Şeker ve Sakız diye 2 tane hastam var. O nların bendeki yeri bambaşka. Şeker, köpek saldırısı sonucu bel omurları ciddi hasar almış bir kedi, kedi & köpek Kliniğimizde suyun içinde yürüyüş bandımız ,hayvanlar için özel egzersiz aletlerimiz gibi çeşitli ekipmanlarımız mevcut. Hayvanlara dokunurken her şeyi unutuyorum, fizik tedaviyi de ondan çok seviyorum sürekli eliniz üstünde olduğunuz için hayvanla iletişimiz çok kuvvetli oluyor. benim ilk hastalarımdandı şimdi yürüyor. Bir de Sakızım var, Foça’dan gelmişti trafik kazası sonrası bel omurlarında ciddi boyutta zedelenmeler vardı. Aynı anda bilateral çaput femoris rezeksiyon olmak zorunda kalmış, geldiğinde yatalaktı, yürüteç kullandı şimdi ise Foça’da çimenlerin üstünde mutlu bir şekilde koşup, oynuyor. Veteriner hekimler çok yoğun bir iş yükü altındadır. Siz kendiniz ve ekibiniz için motivasyonu nasıl sağlıyorsunuz? Öncelikle bence çok uzun saatler çalışmak yerine, insanların ne kadar verimli çalıştığı önemli. Bu bizim aile felsefemizdir. Ondan dolayı randevu ile çalışıyoruz ve hasta tedaviye uygun değil ise hasta sahibini bilgilendiriyoruz ve tedaviye almıyoruz. Çünkü içerde herkesin yapacağı işler belli ve enerjilerini doğru kullanmaları gerekiyor. Zaten eski sağlığına kavuştuğunu aşama aşama gördüğünüzde, ilave bir motivasyona ihtiyacınız kalmıyor. Mesleki olarak kendiniz nasıl geliştiriyorsunuz? Türkiye’deki devamlı eğitim kursları hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye’de gerçekleşen eğitimle ilgili kurslara katılma 56-57 PETİNFO imkanım hiç olmadı açıkçası çünkü benim alanımla, fizik tedavi ve rehabilitasyonla, ilgili bir program yoktu. Ancak veteriner hekimlikle ilgili olarak güzel seminerler yapıldığını biliyorum ve konusu ile ilgili olan kişilerin gitmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. İnsanın ilgi alanıyla bağlantılı olarak kendine yenilik katması ,bilgi edinmesi çok güzel ve keyif veren bir duygu. Bizimle ve okurlarımızla paylaşmak istediğiniz başka bir konu var mı? Öncelikle belirttiğim gibi aynı insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da fizik tedavi ve rehabilitasyonu n önemi gün geçtikçe daha iyi anlaşılıyor. Eğer bir hastanın fizik tedaviye ihtiyacı var ise ve ne kadar erken yönlendirilirse o kadar güzel sonuçlar alıyoruz. Hasta ilk geldiğinde çeşitli ölçümler yapıyoruz ve hastanın hangi ölçüde düzelme şansı olduğu konusunda hasta sahibimizi ve yönlendiren hekimimizi bilgilendiriyoruz. Hayvanlar için hasta sahibimize, sorununa yönelik hangi hareket uygunsa bunları gösterip evlerinde uygulamalarını sağlayıp, tedavi sonrası kas güçlenmesinin devamlılığını sağlamak için bazı egzersizleri gösteriyoruz. Engelsiz Hayvanlar’ın ürünlerinden kullanıyorum Hasta sahibinin evdeki işini kolaylaştırmak ve genel olarak tedavi süresinin daha rahat geçmesini hatta kısalmasını sağlamak için Engelsiz Hayvanlar’ın ürünlerinden yararlanıyorum. Bu ürünler başta Amerika’da olmak üzere tüm dünyada, hayvan fizyoterapistleri tarafından yaygın olarak kullanılıyor ve konusunda uzman ekip tarafından tam olarak hastalığa uygun olarak tasarlandığı için, tedaviye destek olacak şekilde olumlu geri dönüşleri kısa sürede almamızı sağlıyor. D Kuduzu ortadan kaldırmanın mihenk taşı bilinçli toplum ünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 55.000 kişi kuduz nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Özellikle Asya ve Afrika ile Latin Amerika’da hastalık yaygındır. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü ölümcül seyreden bu hastalığa dikkat çekmek ve hastalığa ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla, ilk kuduz aşısını geliştiren Fransız kimyacı ve mikrobiyolog Pasteur’ün ölüm yıl dönümü olan 28 Eylül’ü “Dünya Kuduz Günü” olarak ilan etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), 2030 yılına kadar kuduzdan ari bir dünyaya erişmek için yaptığı çağrıyı yineledi. Bu yılın ana teması –Eğit, Aşıla, Elimine Et-, 2015 yılının Aralık ayında düzenlenen FAO ve Eğitin, Aşılayın KUDUZU Yok edin Kuduz, halk sağlığını tehdit eden ve eski çağlardan beri bilinen önemli bir hastalıktır. Bu nedenle her yıl 28 Eylül’de büyük bir farkındalıkla hatırlanır ve yeni stratejik planlar üzerine tarışılır. Derleme; Veteriner Hekim Gizem Kutun Global Alliance for Rabies Control (Kuduzun Kontrolü için Küresel İttifak-GARC) işbirliğiyle düzenlenen WHO/ OIE Global Rabies Conference (WHO/OIE Küresel Kuduz Konferansı)’nda kabul edilen küresel vizyon doğrultusunda, söz konusu amaca ulaşmak için gerekli olan önemli adımları özetler nitelikteydi. EĞİT! Kuduz eliminasyonunun mihenk taşı, kuduzun tamamen önlenebilir bir hastalık olduğu konusunda halkı bilinçlendirmektir. Kuduz farkındalık kampanyaları, kuduza karşı köpeklerin aşılanması, ısırıkların önünün kesilmesi ve kuduz şüphesi olan/olmayan tüm ısırık vakalarında yara yıkama ve kuduz sonrası bazı enjeksiyonların yapılması gibi konularda sorumlu hayvan sahiplerini motive etme esasına dayalı yürütülmektedir. Bu bilinçlendirme çalışmaları, kuduz mücadelesinde topluluklara cesaret verir ve gerekli kaynakları tahsis etmek için yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde siyasi bağlılığı teşvik eder. AŞILA! Köpeklerin aşılanması hayvan kaynaklı kuduz vakalarını önler ve böylece döngü kırılır. İnsan aşıları, kuduz ile olası enfekte köpeklerin ısırması sebebiyle yaşanabilecek ölümleri azaltır. Risk altındaki toplumların; güvenli, etkili ve erişilebilir köpek-insan aşılarına ve immünoglobulinlere ihtiyacı vardır. Risk altındaki bölgelerde köpeklerin toplu olarak aşılanmaları, insanlara bulaşmaların önüne geçmek için en ucuz ve uzun vadeli müdahaledir. OIE Köpek Kuduz Aşışı Bankası (OIE Dog OIE Kuduz Aşısı Bankası, 2012 yılından beri, uluslararası standartlara uygun aşı üretmekte. Rabies Vaccine Bank) 2012 yılından bu yana, OIE’nin uluslararası standartlarına uygun olarak üretilmiş kaliteli ve güvenli aşıların tedarikini sağlamaktadır. OIE öncülüğündeki Dog Rabies Vaccine Bank’ın çalışmaları ile örtüşmesi için, Dünya Sağlık Örgütü de 2017 yılı sonunda faaliyete geçmesi için bir parti insan kuduz aşısı stoku oluşturmayı planlamaktadır. Bu girişimler, kuduz eliminasyon programlarını hızlandırmak amacıyla tasarlanmış girişimlerdir. ELİMİNE ET! 2030 yılına kadar köpek kaynaklı kuduz vakalarında ölümleri sıfıra indirmek mümkündür; ancak bunun için politik taahhüt ve desteğe ihtiyaç vardır. 2015 Global Rabies Framework, vakaları ortadan kaldırmak adına ülkelere yardım için aşamalı bir yaklaşım sürdürmekte ve bu çerçevede eylemlerine kaynak ayırmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO); Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin de katkılarıyla, her yerden, her yaştan insanın refahı için, eğitim ve aşılma yoluyla kuduzu elimine etmeyi hedeflemektedir. TEK BİR ÇATI ALTINDA KÖPEK ARACILI KUDUZUN ÖNLENMESİ Köpek aracılı kuduz vakalarından dolayı her yıl dünya çapında binlerce insan hayatını kaybetmektedir. 10-11 Kasım 2015 tarihinde Cenevre’de gerçekleştirilen Küresel Konferans uyarınca, bu tür vakaların tamamen ortadan kaldırılması koordineli bir yaklaşım ve vizyon ile mümkündür. İzlenecek yol ve eylemler ülke-bölge stratejilerine bağlı olarak uyarlanabilir ve ulaşılabilir bir rehberlik görevi görmektedir. 1 SOSYO-KÜLTÜR Kontrol, kamuoyu da dahil olmak üzere geniş bir yelpazede ele alınmalıdır. Sosyo-kültürel şartlar, hastalığa karşı algıyı ve risk altındaki popülasyonlara olan yaklaşımı etkilemektedir. Konu başlıklarını anlamak; davranışsal değişiklikleri ve hizmetlerin aktarılabilmesinin planlanmasını teşvik etmektedir. kedi & köpek Faaliyetler şunları kapsar Farkındalık: Dünya Kuduz Günü ve EndRabiesNow kampanyası ile önlenebilir bir küresel halk sağlığı problemi olarak köpek aracılı kuduz bilincini oluşturmak. Sorumlu köpek sahipliği: OIE standartlarına uygun olarak yapılacak aşılamalar da dahil olmak üzere, sorumlu köpek sahipliğini ve popülasyon yönetimini desteklemek. Isırıklardan koruma ve tedavi: Hem çocuklar hem de yetişkinler için olası durumlarda gerekecek ilk yardım eğitimi uygulamak. Temas sonrası proflaksi: İntradermal uygulamalar da dahil olmak üzere, temas sonrası proflaksi (postexposure prophylaxis – PEP) seçeneklerini geliştirmek. Birliktelik: Köpek aracılı kuduzu ortadan kaldırmak için faaliyetlerde bulunan toplulukların bir araya gelmesini ve etkileşimini teşvik etmek. 2 TEKNİK Etkili hayvan sağlığı ve halk sağlığı sistemleri, köpek aracılı insan kuduzlarını elimine etme amacı taşır. Bu sistemler genişletilmeli, uygun kaynaklar sağlanmalı ve eksikleri tayin edilip çözüm aranmalıdır. Faaliyetler şunları kapsar Aşılama: Güvenli, etkili ve erişilebilir köpek-insan aşıları ve immünoglobulinler sağlamak; insanlara bulaşmaların önüne geçmek için en ucuz ve uzun vadeli müdahale olan kitlesel köpek aşılamaları yapmak. Lojistik: Aşı tedarikçilerini bilgilendirmek üzere ihtiyaçlar hakkında veri toplamak; kitlesel köpek aşılama programlarının uygulanması ve temas sonrası proflaksi için lojistik ve etkili dağıtım altyapısı oluşturmak. Teşhis: Donanımlı laboratuvarların varlığı ve 60-61 PETİNFO BAŞARIYA GİDEN KRİTİK FAKTÖRLER > Uzun vadeli politik ve sosyal sorumluluk > Topluluk birlikteliği > Risk altındaki köpek popülasyonunun %70’nin sürdürülebilir bir şekilde aşılanması > Tüme varım ile kavram ispatı > Yeterli kaynak, lojistik, altyapı > Kaliteli ve güvenli kuduz aşıları ve insan immünoglobulinleri içi yeterli kaynak sağlamak; aşı bankası ve diğer strateji teşvikleri > Kırsaldaki ve risk altındaki bölgelere ulaşmak > Her düzeydeki performans ölçümlerini yönetmek > Eğitimli personel yetiştirmek Kuduz kontrolü, kamuoyu da dahil olmak üzere geniş bir yelpazede ele alınmalı. personel eğitimleri ile hızlı kuduz teşhisi yetkinliği sağlamak. İzleme: Gelişmiş sürveyan, numune toplama, raporlama ve veri paylaşımını desteklemek. Teknik destek: Rehberlik sağlayarak ve teknik destek vererek, bölgeseluluslararası planların uygun bir şekilde değiştirilmesini ve geliştirilmesini sağlamak. 3 ÖRGÜT Tek sağlık yaklaşımı yakın bir işbirliği ile uygulanır. Kuduz eliminasyon faaliyetleri için liderlik, ortaklık ve koordinasyon insan sağlığı ve hayvan sağlığı sektör paydaşlarının işbirliği ile sağlanmaktadır. Faaliyetler şunları kapsar Tek sağlık: Ulusal ve bölgesel ağlar üzerinden “Tek Sağlık” yaklaşımını ve sektörler arası koordinasyonu teşvik etmek. İyi yönetim: Tarafların rolleri, yetki zinciri ve zaman çizelgeleri de dahil olmak üzere iyi bir yönetim sistemi kurmak. Uyum: Ulusal-bölgesel önceliklerle iş planları ve faaliyetlerin uyumunu sağlamak; sektörler arası ilişkileri güçlendirmek. Koordinasyon: Uygun ve uygulanabilir bir şekilde insan kaynaklarını, lojistiği, inovasyonları ve diğer programları kaynaştırmak ve koordine etmek. kedi & köpek %100 aşı ile önlenebilen bir hastalık: kuduz Özellikle kırsal toplumlarda yaşayan yeterli bakım görmemiş çocuklar kuduza karşı savunmasızdır ve her gün bu hastalık tehdidi ile karşı karşıyadır. Bugüne kadar, dünya çapında tahmini olarak 59.000 insanın ölümüne neden olan kuduz, yeterli önlem alınmayan tüm tropikal hastalıklar arasında ilk sırada yer almaktadır. Kuduz, insanlarda ve hayvanlarda % 100 aşıyla önlenebilir bir hastalıktır. Vakaların çoğu, köpekleri aşılayarak, köpek ısırıklarından kaçınarak ve toplumları bilinçlendirerek önlenebilir. Hastalık belirtileri bir kez ortaya çıktıktan sonra tedavisi yoktur; ısırık sonrasında tedavi derhal uygulansa dahi kurbanların yavaş ve acı içinde ölmeleri kaçınılmazdır. Kırsal ve risk altındaki bölgelere ulaşmak birincil hedeftir. Göstergeler ve performans: Ekstra dikkat gerektiren alanları belirlemek için, sürveyan ve doğrulama verileri de dahil olmak üzere performans ölçümlerini destekleyen hedefleri ve göstergelerini belirlemek. İzleme ve değerlendirme: Zamanında ve etkin bir dağıtım sağlamak için ulusal planların değerlendirilmesi ve izlemenin (monitoring) desteklenmesi. 4 POLİTİK Köpek aracılı insan kuduz vakalarının elimine edilmesindeki başarı siyasi irade ve desteğe bağlıdır. Siyasi irade; ulusal, bölgesel ve küresel anlamda toplum yararına olan kuduz eliminasyon programlarını tanımakla hükümlüdür. Faaliyetler şunları kapsar Politik destek: Politik destek en temel gerekliliktir ve konuya yaklaşımı doğal bir afet anındaki seferberlik ruhu gibi olmalıdır. Uluslararası destek: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü Delegelerinin, köpek aracılı insan kuduz vakaları ortadan kaldırmak için üye ülkeleri teşvik etmesi. Yasal çerçeve: Kuduz bildirimleri ve eliminasyonu 62-63 PETİNFO WHO verilerine göre her yıl yaklaşık 55 bin insan kuduz nedeniyle yaşamını yitirmekte. Konu ile ilgili OIE’nin stratejik vizyonu ise; 2030 yılında insan ölümlerini sıfıra indirmek! için hukuki çerçeveleri zorlamak. Etkilerin kanıtlanması: Kitlesel köpek aşılama programlarının koruyuculuk etkilerini ve insan sağlığı ile etkileşimlerini ortaya koymak. Bölgesel birliktelik: Kuduz eliminasyon programında iyileştirmeler yapmak için aktif ulusal ve bölgesel birlikteliği ve işbirliğini desteklemek; bu birliktelikle deneyimlerden dersler çıkarmak. 5 KAYNAKLAR Kuduz eliminasyon faaliyetlerinin şekillendirilmesi yıllar alan ve uzun vadeli destek gerektiren çalışmalardır. Faaliyetler şunları kapsar Yatırım teşviki: Politikacıları ve stratejistleri köpek aracılı insan kuduz vakalarının eliminasyonu için yatırıma teşvik etmek. İş planları: “Global Framework for Dog-mediated Human Rabies Elimination” çerçevesinde iş planları hazırlamak. Yatırım: Farklı birlikteliklerle yapılacak yatırım şekillerine teşvikte bulunmak. Kaynakça 1. OIE: EDUCATE, VACCINATE, ELIMINATE: Achieving Zero Human Deaths from Dog - transmitted Rabies by 2030 2. Global Allience for Rabies Control / Global Framework for the Elimination of Dog-Mediated Human Rabies Kurum kimliği algısında tabelaNın rolü Çoğumuz, işletmelerimizin tabelasına yeterince önem vermiyoruz. Fakat bu gerçekten büyük bir hata olabilir, çünkü tabela, işletmelerin kozudur; müşterinin dikkatini çektiği ilk şey. 64-65 PETİNFO T abelanız firmanızın kurumsal kimliğini en iyi şekilde dışa vurmasını sağlayan ve markanızın saygınlığı açısından önemli bir yere sahip olan bir tanıtım aracıdır. İyi bir tabela sistemi, rekabet ettiğiniz firmalardan bir adım önde olmanızı sağlayacaktır. Kötü bir şekilde tasarlanmış tabela, mesleki intihar ile eşdeğerdir. İlk bakışta ısınamayan müşterilerin başka bir kliniğe gitmesi, ya da daha kötüsü, sizin tabelanıza hiç dikkat etmeden kliniğinizin hiç fark edılmemesi hiçbir işletmeyi olumlu bir yönde etkilemez. Tabelaların, sadece ticari amaçla kullanıldığını düşünmemiz yanlıştır. Devlet kurumlarının, mekanların bile tabelası varken, sizin işletmenizin de uygun ve ilk bakışta anlaşılabilir bir işarete ihtiyacı vardır. SAĞLIK İŞLETMELERİNİN TABELALARI TTB Merkez Konseyi tarafından, asıl olarak toplumun sağlık hakkı gözetilerek, sağlık hizmetlerinin tıbbi deontoloji ve meslek etiği kurallarına uygun biçimde sunulması için sağlık kurum ve kuruluşlarının tabelalarında belirtilebilecek ibareler ile tabelaların diğer standartlarının belirlenmesi ve Türkiye genelinde uygulama birliğinin sağlanması amacıyla hazırlanan “Türk Tabipleri Birliği Tabela Yönetmeliği” 14 Şubat 2015 tarih ve 29267 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğe göre sağlık kurum ve kuruluşları, faaliyet gösterdikleri binanın en fazla iki cephesi ile bina girişine bir tabela asabilirler. 24 saat hizmet veren sağlık kurum ve kuruluşları, kurum veya kuruluşun acil durumlarda kolayca bulunabilmesi amacıyla, hizmet binasının çatı katına gündüz ve gece uzaktan görülebilecek boyutta, içeriden ışıklandırılabilen ve yalnızca sağlık kuruluşunun adının yazılı olduğu bir tabela koyabilirler. Ana yollardan uzakta yer alan sağlık kurum ve kuruluşlarının kolayca bulunabilmelerine yardımcı olmak amacıyla, kurum ve kuruluşların faaliyet gösterdikleri binanın bulunduğu cadde veya sokak girişlerine birer tane olmak üzere, yalnızca sağlık kuruluşunun adının, muayenehanelerde ise hekimin adının yazılabileceği en fazla iki adet bilgi levhası konabilir. Herhangi bir nedenle apartman üzerine tabela asılamaması ve sağlık kuruluşunun tamamen bina arka cephesinde kalması durumunda, bina imar sınırları içinde kalacak şekilde direk üzerine bir adet tabela konabilir. Bina duvarlarına veya cama yazılan yazılar tabela olarak değerlendirilir. Bu yönetmelik Türk Tabipler Birliği tarafından çıkartıldığı için, veteriner hekimleri tam olarak kapsamamaktadır, ama biz de kendimizi pet shop değil de birer sağlık mensubu olarak değerlendirirsek, bu yönetmeliği en az bir yönerge olarak kullanabiliriz. Mesleğimizi de kapsayan yönergelere bakarsak 15 Ekim 2011 tarih ve 28085 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Veteriner Hekim Muayenehane ve Poliklinik Yönetmeliği” kısıtlı bir bölümünde tabela ile ilgili yönetmeliklere yer verdi. Yönetmeliğin 18.ci maddesi şu şekildedir; “Tabelalarda, ilgili kanunlar uyarınca kazanılan unvanlar kullanılabilir. Bunun dışında yanıltıcı bilgiler, yanlış ifadeler ile mesleği küçük düşürücü ifadeler kullanılamaz. Muayenehane ve poliklinik dışındaki tabelaya, muayenehane veya polikliniğin adı, telefon numarası, veteriner hekimlerin adı, unvanı, varsa kazandığı ihtisasları yazılabilir. Tabelada başka bir unvan veya mevcut unvanların yabancı dildeki karşılıkları kullanılamaz.” Aynı yönetmeliğin 22ci maddesinde “Muayenehane ve polikliniklerin dış cephesinde, bu Yönetmelikte belirtilen tabelalardan başka bir tabela ve ibareler kullanılamaz” ifadesi de yer almaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2013 verilerine göre, Türkiye’de 4,758 muayenehane, 317 poliklinik ve 31 hayvan hastanesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin çoğu, yukarıda belirttiğimiz yönergeye bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde uymamaktadır. Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Tarih ve Deontoloji AbD öğretim üyesi Prof. Dr. Aşkın Yaşar ve Aksaray Üniversitesi Veteriner Fakültesi Tarih ve Deontoloji AbD öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Aslım’ın Eurasian Journal of Veterinary Sciences’te yayımlanan “Veteriner hekim muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanelerinin tabela ve dış cephelerinin mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi” adlı makalesinde bu konu hakkında ayrıntılı bilgi verildi. Çalışma kapsamında 36 ilden görüntülenen muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanelerinin tabela ve dış cephe görüntüsü incelenerek, veteriner hekimliği mevzuatı çerçevesinde değerlendirildi. Hocalarımızın aldığı sonuçları açıklamadan önce, iyi bir tabelanın nasıl olması gerektiğini inceleyelim. kedi & köpek zamanda bakımı da önemli. Yoksa tabelamız aniden bizi gerçekten etkili bir şekilde kötüleyen bir reklama dönüşebilir. Hekimliğimizde de olduğu gibi, bir profilaksi bin tedaviden daha etkili olabilir. Tabelalarımız için grafiti ve uv’ye karşı koruyucu bir folyo da temin edebiliriz. İYİ BİR TABELA NASIL OLMALI? Uzmanlara göre bir reklam atölyesinin en zor işlerinden bir tanesi; yoktan bir tabela yaratmaktır. Uzmanlar bu konuda müşterilerinin düşüncesi ve fikirlerine göre hareket ederler. Bu yüzden tabelamıza sahip çıkmak için bu konuda bizim de bir grafik tasarımcı gözüyle bakmamızda fayda var. Basit ve anlaşılan: Ayrıntıları, prospektüsünüze ya da internet sayfanıza bırakın. İyi bir tabelanın rolü, kliniğinizin yerini belirtmek, gerekirse yanınızdan gelen müşterilerinin ilk bakışta ilgisini çekmek ve içeriye adım atmakta olan insanlara ilk pozitif hislerini yaratmak. Bir anahtar kelime ve iyi tasarlanmış görsel veya grafik yeterlidir. Tabelanın yazı stilini de özenle seçelim. Kullanılan birçok yazı stilinin okunması gerçekten zor. Uzaktan da okunabilmesi kolay olan fontların kullanılmasına özen verelim. Kaliteli tasarım: Kaliteli materyalden yapılmış olan, çevresine uyumlu bir tabela başarıya giden yolun temelidir. Ana kriterler; uygun 66-67 PETİNFO font seçimi, uygun oranlar. Minimal design günümüzde çok popüler ve hemen anlaşılmaya da yardımcı olur. Kaliteli uygulama sadece iyi izlenimin değil, aynı zamanda dayanıklılığın da garantisi olur. Tabelanın materyali hem hava şartlarına hem de vandalizme karşı dayanıklı bir maddeden oluşmalıdır. Aydınlatma: Reklam zamanınızın yarısından vazgeçer miydiniz? Özellikle kışın, tabelanızın aydınlatması yoksa, reklama vermek istediğiniz zamanın çoğunu kaybedersiniz. Veteriner klinikleri arasındaki mesafeyi hiçbir yasa tarafından belli edilmeyen ülkemizde, rekabet maalesef çoğu zaman gündeme gelen bir konudur. Aydınlatmanın olmaması nedeniyle de potansiyel müşteriler sizin kliniğinizi fark etmeden yakınınızdaki kliniğe yönelmeleri ekonomik kayıp olarak değerlendirilebilir. Bakım: Pas yok, kalkmış kenarlar yok, düşmüş harfler yok, kırılmış ışıklandırma ve grafiti de yok. Mükemmel tabelayı hayal etmek yetmiyor. O tabelanın aynı tabela deyip geçmeyin Kliniğimizi temsil eden tabelaların, sadece kalite ve görsel olarak değil, bir sağlık kurumu temsilcisi olarak da mesleki etik yönergelerine uyması gerekmektedir. Bakanlık ve Birlikler tarafından mevzuat düzenlemeleri, denetimler ve gerekirse cezai uygulamalar konusunda daha fazla çalışma yapmaslı ve veteriner hekimlerin de toplum tarafından kurum kimliği algısı oluşturmasına yardımcı olmalıdır. NEREDE HATA YAPIYORUZ? Daha önce de bahsettiğimiz çalışmada, kliniklerin tabelalarında özellikle aşağıdaki sorunlar ile karşılaştı; > Pet Shop ibaresinin muayenehane adı ile birlikte aynı tabelada yer aldı. > Hayvan resim ve figürlerine fazla sayıda yer verildi. > Muayenehanelerin büyük bir kısmında ruhsatta yer alan isimlerden sonra “klinik” ibaresinin yaygın olarak kullanıldığı, yine mevzuatta yer almayan “sağlık merkezi” ve “veterinerlik” ibareleri kullanıldı. > Diş cephelerde mama markaların reklamına yer verildi. > Haksız rekabete sebebiyet verecek “evciliniz için doğru adres” veya “zengin mama ve aksesuar çeşitleri” gibi bazı yazılar yer aldı. Çalışma sonucunda gördüğümüz gibi, veteriner hekimlere özgü yönergelerde kliniklerin dış görünüşü ile ilgili hiçbir düzenleme yapılmamıştır, temel hükümler ise hekimler tarafından ya bilinmemektedir ya da göze alınmamaktadır. Standart sağlayacak bir durumun yapılmaması nedeniyle ise bazı klinikler tarafından uygulamada mesleği küçük düşürmeye varan boyutlara ulaştığını, ve bu durumların uzun zaman sürdüğünü görebiliriz. Bu durum, mesleğimizi toplumda kabul ettirme çabası içinde olan meslektaşlarımız tarafından gündemdedir ve yapılan denetimlerin de ne derece yeterli olduğunun sorgulanması gerektiği ifade edilebilir. Kuru köpek maması Islak köpek maması Her ülkenin pet mama lezzet zirvesinde tavuk eti yer alır. Bu kategoride tavuk eti, daha eti ve balık eti de severek tüketilir. Kuru kedi maması Islak kedi maması Kuru mamada kedi sahipleri de kanatlı etini tercih eder. Islak kedi mamaları konusunda kediler tam birer gurmedir. YUNANİSTAN ÇEK CUMHURİYETİ FRANSA ÇİN İNGİLTERE G.AFRİKA İSPANYA Dünyadaki petlerin damak zevkleri Yapılan bir araştırmaya göre dünya pet mama sektörünün 8 anahtar ülkelesinde hangi lezzetler tercih edilir? 68 PETİNFO ABD