Doğal Kay. ve Eko. Bült. (2017) 22: 43-55 ORTA ANADOLU’NUN AKTIF VOLKANI: ERCIYES DAĞI Esra Yurteri* “Volkan” kelimesinin kökeni antik Roma’dan gelmektedir. Roma mitolojisine göre “Vulcan” Ateş tanrısıdır ve yanardağlara verdiğimiz diğer bir isim olan “Volkan” kelimesinin kökü bu isimden gelir. Volkanlar ve volkanik faaliyetler yerkürenin derinliklerinde bulunan magma kütlesinin yeryüzüne doğru hareketleri ile yüzeyde meydana getirdikleri jeolojik olayların bir sonucu olarak oluşurlar. Magma; yerkürenin derinliklerinde bulunan yüzde birkaç birim gaz ve bazen katı madde (kristaller) içeren, erimiş (sıvı) kor halindeki silikat karışımına denir. Yerkürenin derinliklerinde bulunan magma yerkabuğunun zayıf noktalarını kullanıp yükselerek volkanik faaliyetleri oluşturur ve bu durum tektonizma ile yakından ilgilidir. Yer bilimleri alanında şimdiye kadar yapılmış çalışmalar depremler ve volkanik faaliyetlerin büyük bir bölümünün levhaların sınırları boyunca gerçekleşmekte olduğunu göstermektedir (Şekil 1). Bunun nedeni levhaların birbir- lerine değen sınırlarının şiddetli deformasyona uğramasıdır. Ülkemiz de bu levha sınırlarında yer almaktadır, bir deprem ülkesidir ve aktif volkanlara sahiptir. Üzerinde yaşadığımız Anadolu yarımadası son 15 milyon yıldır, yılda ortalama 2.5 santimetre hızla birbirlerine yaklaşarak çarpışan, dünyanın en büyük iki dev levhası olan Afrika ve Avrasya levhalarının sınırlarında sıkışarak deforme olmaktadır. Orta Anadolu bölgesindeki volkanizma Arap-Afrika ve Avrasya plakalarının çarpışması ile ilgilidir (Şekil 2). Miyosen zamanı süresince plakaların birbirlerine yaklaşmasıyla küçük plakalar yani “Anadolu mikrokıtaları” oluşmaktadır (McKenzie 1970, 1972; Şengör ve Yılmaz, 1981). Bu plakalar içerisinde sıkışma ve genleşme kuvvetleri, Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı, Tuzgölü Fayı ve Ecemiş Fayı gibi büyük ölçekli faylar nedeniyle oluşmaktadır (McKenzie, 1972, 1978; Dewey ve Şengör, 1979; Şengör, 1979; Şengör ve Yılmaz, 1981; Pasquare, 1988). Bu nedenle Orta Anadolu’da bu faylar sonucu çöküntü alanları gelişmiştir (Şengör, 1979; Şengör ve Yılmaz, 1981). Erciyes Dağı Tuz Gölü ve Ecemiş fayı ile sınırlanmış bir çöküntü alanında bulunmaktadır (Yetiş ve Demirkol, 1984; Scott, 1981). Şekil 1- Plaka tektoniği ve dünyadaki aktif volkanlar, Topinka, USGSICVO, 1997. * Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi, Ankara. 43 Şekil 2- Anadolu Bloğunun Jeodinamik skeç haritası (Şen vd., 2003’den alınmıştır). Yer bilimcilere göre aktif volkanlar yalnız günümüzde püskürmekte olan volkanlar değil son 10 bin yıl içinde püskürdüğü bilinen volkanlardır. Jeolojik olaylar çok uzun zaman aralıklarında gelişirler. İnsanlık için çok uzun zaman olarak görülen 10 bin yıl, bir volkanın altında magmanın katılaşmadan eriyik halde bulunması ve tekrar püskürmeye başlaması için yeterli bir zamandır. Anadolu’da 14 adet aktif volkanik alan bulunmaktadır. Bunlardan Erciyes Dağı Orta Anadolu’da yer almaktadır. ERCİYES DAĞI VE OLUŞUMU Orta Anadolu Bölgesinin büyüklüğü ve yüksekliği ile en önemli volkanı olan Erciyes Şekil 3- Erciyes Dağı. 44 Dağı Kayseri İli’ nin güney batısında bulunmaktadır. Erciyes Dağı (Şekil 3) bir volkanik kompleks olup 2628 m yüksekliğindeki Koç Dağ ve 3917 m yüksekliğindeki Erciyes Dağı’nın birlikte oluşturdukları bir volkan sistemidir. Erciyes ana konisinin etrafında çapları 600-3000 m olan paraziter karakterde 68 adet volkan konisi bulunmaktadır (Ketin, 1983). Erciyes volkanı Strabon (Milattan önce 63Milattan sonra 20 yıllarında yaşamış) zamanından beri birçok araştırmacı tarafından incelenmiş ya da gözlemlenmiştir. Bunlar arasında son elli yıl içerisinde bölge jeolojik, jeomorfolojik, jeokimyasal ve volkanolojik çalışmalar ile Pasquare vd. (1968), Ayrancı vd. (1970-1973), Innocenti vd.(1975), Ercan vd. (1994), Şen (1997), Şen vd.(2003), Kürkçüoğlu vd. (1998), Türkecan vd. (1998), Dönmez vd. (2003), Umran Doğan vd. (2013) tarafından ayrıntılı bir biçimde incelenmiştir. Erciyes Dağı’nın volkanolojik evrimi Pliyosen - Kuvaterner zaman diliminden tarihsel zamanlara kadar devam etmiştir. Erciyes Dağı’nın oluşumu iki evrede incelenmektedir (Kürkçüoğlu ve Şen, 2003). İlk evre olarak adlandırılan Koç Dağ evresi volkanın Neojen zaman periyodundaki aktivitesidir. Koç Dağ volkanının kaldera oluşumu ile yıkılmasının ardından ikinci evre olan Erciyes evresi Kuvaterner zaman periyodunda oluşmuştur. Koç Dağ volkanının kaldera oluşumu ile yıkılmasının ardından volkan üzerinde, yaklaşık 0,9 milyon yıl önce Erciyes ana konisi ile etrafındaki parazit koni ve akıntıları oluşturacak yeni bir volkanizma faaliyete geçmiş ve günümüzde Erciyes Dağı olarak bilinen yeni stratovolkan kurulmuştur. Koç Dağ Erciyes volkanik sisteminin doğu bölümünü oluşturmaktadır ve yıpranmış bir morfolojiye sahiptir. Volkanik ürünler olarak bazaltik, andezitik lav akıntıları ile kaldera çökmesine bağlı olarak oluşan piroklastikler hakimdir. Genç Erciyes konisinin kuruluşu iki aşamada gerçekleşmiş olup, birincisinde lav akıntıları ile domsal faaliyetler, ikincisinde ise domsal ve patlamalı faaliyetler etkin olmuştur. Birinci aşamada andezitik, dasitik ve bazaltik lav akıntılarının bulunduğu dönemdir. Bunlardan andezitler, Koç Dağı’nın kaldera oluşumu sonrası çıkmalarına ait olmalıdırlar. Kolanlı Dağı, Göğdağ, Yılanlı Dağı, Lifos Tepe ve Yılband Dağı gibi domlar kaldera sınırında yerleşmişlerdir. İkinci dönem ise dasitik riyodasitik karakterde dom oluşumları ve patlamalarla gerçekleşmiş, blok-kül akmaları, pliniyen tipi geri düşme çökelleri, pomza akıntıları ortama yerleşmiştir. Erciyes stratovolkanında yaşanan son olay ise zirvesinin doğu kısmının çökmesiyle oluşan volkanik çığ akmasıdır. At nalı şeklindeki çöküntü yaklaşık 2 km çapında olup, moloz akması zirveden 7 km uzaklara kadar ulaşmıştır (Şen ve diğerleri, 2003). ERCİYES STRATOVOLKANININ STRATİGRAFİSİ Erciyes stratovolkanına ait ürünler 2300 km2 lik bir alan üzerinde bulunmaktadır ve volkanın temel çapı yaklaşık olarak 55-60 km’dir (Şen, 1997). Volkanın oluşumu başlıca iki ana evreye ayrılmıştır. Koç Dağ ve Erciyes safhalarının ayırımında Şen vd. (2003) volkanın yıkılmasını esas almışlardır (Şekil 4). Koç Dağı yaklaşık 600 km2’lik bir alanı kapsayarak volkanın doğu kısmını oluşturmaktadır (Şen,1997) (Şekil 5). Koç Dağ safhası lav akıntıları ile başlamaktadır. Bu lavlar sırasıyla bazaltik lavlar, andezitik lavlar ve bazaltik andezitik karakterli lav akıntıları ve cüruf konileridir. Kalderayı oluşturan patlama ürünleri geniş bir alana yayılmaktadır ve lav akıntılarının üzerinde bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri iki fazda oluşmuşlardır (faz 1 ve faz 2). Faz 1 pliniyen pomza geri düşmeleri ve pomza akıntısı, faz 2 ise pomza akıntıları, pliniyen pomza geri düşmeleri ve iyi kaynaklanmış Valibaba Tepe ignimbiritleridir. Bu patlamalar sonucunda bölgedeki faylar tarafından kesilen,14x18 km boyutunda eliptik şekilli bir kaldera oluşmuştur (Şen vd.,2003). Koç Dağı aşamasından sonra gerçekleşen Genç Erciyes’in ürünleri batıda etkin olması sebebiyle eski ürünlerin üzerini örtmüş durumdadır (Şen,1997). Volkanik ürünler patlama dinamiğine göre lav ürünleri ve piroklastik ürünler olarak ikiye ayrılırlar. Lav ürünleri bir kraterden ya da bir çatlaktan yüzeye çıkarlar. Piroklastik ürünler ise yükselen magmanın ve ortamdaki yan kayaçların patlamalı volkanik faaliyeti ile oluşurlar. İgnimbiritler piroklastik akıntı ürünleri olup, içerisinde pomza, kayaç parçaları, mineraller ve volkan küllerini bulundururlar. Valibaba Tepe ignimbiriti ve içerisindeki fiyamlar görülmektedir (Şekil 6 ve 7). Fiyamlar hızlı soğuma nedeniyle camsı görünüm kazanmış ve daha sonra eriyip tekrar katılaşmış yassı şekilli pomzalardır. Erciyes safhası dasitik domlar ile lav akıntıları ve kaldera içi ve kaldera sınırı boyunca gerçekleşen andezit çıkışları ile devam etmiştir. Erciyes safhası süresince periyodik olarak tekrarlanan bazatik andezit, andezit, dasit ve riyodasit gibi çeşitli volkanizma ürünleri çıkışları hakim olmuştur. Bu ürünler Koç Dağı’nın batısında Genç Erciyes volkanını oluşturmuştur. 45 Şekil 4- Erciyes stratovolkanının genelleştirilmiş volkanostratigrafik kolon kesiti (Şen vd., 2003’ den alınmıştır) Yaşlar; Innocenti vd., (1975), Ercan vd., (1994), Notsu vd., (1995). 46 Şekil 5- Erciyes Stratovolkanının Dijital Yükseklik Modeli görüntüsü (DEM), Kaldera sınırı ve faylar görülmektedir (Şen vd., 2003’ten alınmıştır). Patlama dinamiğine göre volkanik faaliyetler effüzif, ekstrüzif ve eksplozif volkanizma olarak ayrılırlar. Effüzif volkanizma yüzeyde akan düşük viskoziteli lavlar ile temsil edilirler. Ekstrüzif volkanizma yüksek viskoziteli magmanın dom yapıları oluşturmasını ifade eder. Eksplozif volkanizma ise uçucu bileşeni fazla olan magmaların yüksek enerji ile patlaması olarak ifade edilirler. Yeni Erciyes safhası effüzif-ekstrüzif ve ekstrüzif-eksplozif olmak üzere iki evreye ayrılmıştır. Effüzif-ekstrüzif evrede dasitik domlar ve dom akıntıları, andezitik çıkışlar, bazaltik andezitik lav akıntıları ve cüruf konilerinin oluşumları gerçekleşmiştir. Kolanlı Dağ, Göğdağ, Lifos Tepe ve Yılband Dağı domları bu evrede, kaldera sınırında ya da kırık zonlarında yerleşmiş olarak bulunmaktadırlar. Şekil 6- Valibaba Tepe İgnimbiriti. 47 Şekil 7- Valibaba Tepe içerisindeki fiyamlar. Ekstrüzif volkanizma domlar ile temsil edilir (Şekil 8). Domlar; monojenetik volkanik yapılardan olup, yüksek viskozite değerine sahip olan magmaların çıkış noktası üzerinde yığışarak meydana gelirler (Şekil 9 ve 10). Şekil 10- Göğdağ Tepe Domu. Şekil 8- Erciyes’in kuzeyinde bulunan bazı domların GoogleEarth görüntüsü (http://earth.google.com). Curuf konileri viskozitesi düşük magmaların eksplozif faaliyetleri sonucunda oluşurlar ve bazik magmalarla temsil edilirler (Şekil 11,12 ve 13). Şekil 9- Lifos Tepe Domu. Şekil 11- Erciyes’in güneyinde bulunan bazı cüruf konilerinin GoogleEarth görüntüsü (http:// earth.google.com). 48 Şekil 15- Volkan bombası. Şekil 12- Karnıyarık Tepe Curuf Konisi. Şekil 13- Curuf ve lav dili. Kırmızı renkli curuflar koninin baca kısmına karşılık gelmektedirler (Şekil 14). Volkandan fırlatılan piroklastlar Schmid (1981) tane boyu sınıflamasına göre malzemenin boyutu 64 mm’den büyük ise bunlar blok veya bomba olarak adlandırılırlar. Bacadan fırlatılan lav parçasının havada dönerek soğumasıyla volkan bombası oluşur ve şekli bombaya benzer (Şekil 15). Effüzif faz ile volkanın gelişmesinden sonra volkanik aktivite şiddetini arttırarak daha çok volkanik ürünlerin çıktığı ve patlamalı evrenin etkili olduğu dasitik magmatizmanın hakim olduğu ekstrüzif - eksplozif evresi ile etkin olmuştur. Bu evrede pliniyen pomza geri düşmeleri, pomza akıntıları, riyodasitik domlar ve dom akıntıları gözlenmektedir. Ayrıca volkanın zirvesinde gerçekleşen dom patlamaları blok ve kül akıntılarını oluşturmuştur. Eksplozif volkanik faaliyetlerde malzemeler bacadan atmosfere doğru fırlatılırlar. Daha sonra bu malzemeler ağırlıklarının etkisiyle düşmeye başlayarak geri düşme ürünlerini oluştururlar (Şekil 16 ve 17). Çıkış noktasından itibaren uzaklaştıkça ürünlerin tane boyutu düşer. Şekil 16- Pomza geri düşme ürünleri. Şekil 14- Curuf Konisi bacası. Şekil 17- Dikkartın Dağı ve pomza geri düşme ürünleri. 49 Piroklastik akıntı ürünleri gravite kontrollü, sıcak, yüksek gaz/katı içeren, yanal yönde harekete de sahip olan piroklastik malzeme akışlarıdır. İgnimbiritik akıntılar, pomza akıntıları, blok ve kül akıntıları (nuee ardantes), çığ akıntı ürünleri (debris avalanche) piroklastik akıntılardır (Şekil 18 ve 19). Şekil 20- Blok ve kül akıntısı içerisindeki radyal çatlaklı blok. Şekil 18- Pomza akıntısı. Şekil 21- Dikkartın Dağı Domu. Şekil 19- Blok ve kül akıntısı. Blok ve kül akıntısı içerisindeki radyal çatlaklı bloklar magma malzemesini temsil ederler (Şekil 20). Dikkartın Dağı, Karagüllü Tepe ve Perikartın Tepe Genç Erciyes’in riyodasidik domları olup benzer karakterde volkanizma özellikleri göstermektedirler (Şekil 21,22, 23 ve 24). Şekil 22- Karagüllü Tepe Domu. Şekil 23- Perikartın Tepe Domu (solda) ve Erciyes’in zirvesi. 50 Şekil 24- Perikartın Domu Krater içi, riyodasitik karakterli lavlar Şekil 26- Ali Dağ Domu. Ekmek kabuğu bombalar volkanik faaliyetin patlamalı ve şiddetli olarak gerçekleştiğini gösterirler (Şekil 25). Ali Dağ domu Genç Erciyes safhasında oluşan domlardandır (Şekil 26). Ali Dağ’da yamaç paraşütü, serbest atlayış ve yelken kanat gibi çeşitli hava sporları yapılmaktadır (Şekil 27). Şekil 27- Ali Dağ Domunda gerçekleşen hava sporları Şekil 25- Ekmek kabuğu bomba. Erciyes’in kuzeybatısında monojenetik yani bir patlama fazlı volkanik yapılardan olan Cora maarı bulunmaktadır (Şekil 28). Maarlar yerin derinliklerinden itibaren yükselen magmanın su ile karşılaştığı seviyenin yer yüzeyinden aşağıda olması halinde oluşan volkanik yapılardır. Patlama sonrası oluşan kraterin çapı 1 km’dir (Şen, 1997). Şekil 28- Cora Maarı. 51 Piroklastik yayılma ürünleri topoğrafyayı örten şekilde gelişen, çöküntü alanlarında en büyük kalınlığa ulaşan, düşük gaz/katı konsantrasyonuna sahip, türbülanslı yayılım gösteren volkanik faaliyet ürünleridir. Taban yayılması ürünleri (base surge) ile tipik olan bu patlama ürünleri genellikle çapraz tabakalanma, dün ve anti dün yapıları, düzlemsel tabakalanma, çarpma, ezilme yapıları gibi sedimanter yapılara sahiptirler. Cora maarında da maar kriterlerinden olan bu ürünler gözlenmektedir (Şekil 29 ve 30). Erciyes safhasının son ürünleri volkanik çığ ürünleridir (debris avalanche) (Şekil 31 ve 32). Erciyes Volkanının doğu kısmında bulunan bu ürünler yaklaşık olarak 40 km2’lik bir alana yayılmışlardır (Şen, 1997). Şekil 31- Erciyes zirvesinin doğusunda yer alan volkanik çığ akıntı ürünleri (debris avalanche) ve anfi tiyatro şekilli kaldera. Şekil 29- Maar piroklastik taban yayılım ürünleri. Şekil 32- Erciyes Volkanının Doğu zirvesinin Tekir yaylasından görünümü. Genç Erciyes volkanik ürünlerinde yapılan yaş ölçümlerinden elde edilen verilere göre volkanik faaliyetin 597.000 ile 83.000 yılları arasında etkin olduğu tespit edilmiştir (Ercan ve diğerleri, 1994) (Çizelge 1). Bununla birlikte tarihsel kayıtlardan elde edilen bilgilere göre, Erciyes Volkanının tarihsel dönemlerde (yaklaşık olarak 2000 yıl önce) de aktivitesini sürdürmüş olabileceği bilinmektedir. Milattan Önce 40 yıllarında yaşamış olan ünlü tarihçi Strabon (Şekil 33) Erciyes Dağı’nın lav, alev ve dumanlar çıkardığını yazmıştır (Yalçınlar, 1969). Şekil 30- Çarpma çöküntüsü yapıları (Bomb-sags). 52 Ayrıca bu bölgede bulunan eski Roma paraları (sikke) üzerinde muhtemelen Erciyes’e ait olan bir yanardağ resmi bulunmaktadır (Şekil 34). Şekil 33- Ünlü tarihçi Strabon ve Strabon’un Amasya’da bulunan heykeli (https://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Strabo2.jpg, https://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Statue_of_Strabo_in_Amasia.jpg). Şekil 34- Roma paraları ve üzerindeki Erciyes tasvirleri (http://www.arsivfotoritim.com/yazi/zeynep-orhon-targac-sikkelerin-isiginda-anadolu/ , http://www.wildwinds.com/coins/ric/elagabalus/i.html). Sikkeler üzerine çizilmiş olan bu resimler dikkate alındığında volkanın Milattan Önce 253 yıllarında patlamış olabileceği düşünülmektedir (Yalçınlar,1969). Roma sikkelerindeki zirvesinde yıldız bulunan Erciyes Dağı tasviri, aynı zamanda ışık saçan bir dağ olarak düşünüldüğünde Erciyes’in bir volkan olduğu ve o dönemde volkanik faaliyetini gösterdiği şeklinde bir yorumlama yapılabilir. 53 Çizelge 1- Erciyes Dağı’nın Kuvaterner yaşlı lavlarına ait literatürde bulunan radyometrik ve kozmojenik yaş tayinleri. Erciyes Dağı Volkan Tarihlendirme Metodu Yaş (Kyrs ± 1 σ) Referanslar K/Ar 900 ± 20 Innocenti vd., 1975 K/Ar 700 ± 50 Notsu vd., 1995 K/Ar 600 ± 40 Notsu vd., 1995 K/Ar 530 ± 40 Ercan vd., 1994 K/Ar 300 ± 10 Innocenti vd., 1975 K/Ar 290 ± 40 Ercan vd., 1994 K/Ar 210 ± 40 Notsu vd., 1995 K/Ar 170 ± 10 Notsu vd., 1995 K/Ar 150 ± 70 Ercan vd., 1994 K/Ar 140 ± 20 Ercan vd., 1994 K/Ar 130 ± 20 Ercan vd., 1994 K/Ar 115 ± 20 Ercan vd., 1994 K/Ar 110 ± 30 Ercan vd., 1994 K/Ar 83 ± 5 Notsu vd., 1995 K/Ar 80 ± 10 Notsu vd., 1995 Cosmogenic 10.2 – 7.9 Sarikaya vd., 2006 DEĞİNİLEN BELGELER Ayrancı, B. 1969. Zur petrologie und geologie des Erciyes vulkangebietes bei Kayserizentral Anatolien, Turkei. Unpubl. Diss. Univ. Würzburg. Aydar, E. 2012. Volkanizma, Kuvaterner Bilimi, Ankara Üniversitesi Yayınları, No:350, 5.239258. ISBN: 978-605- 136-056-0 Cas, R. A. F. , Wright, J. V., 1987. Volcanic Successions Modern and Ancient a geological approach to processes, products and successions Dönmez, M., Türkecan, A., Akçay, A.E., 2003. Kayseri-Niğde-Nevşehir yöresi Tersiyer volkanitleri. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Rapor No: 10575, Ankara (yayımlanmamış). Innocenti, F., Mazzuoli, R., Pasquare, G., Radicati, F., Villari, L., 1975. Neogene calc-alcaline volcanism of Central Anatolia: geochronological data on Kayseri-Niğde area. Geological Magazine 112, 349-360. Gencalioğlu - Kuşcu G, Atilla C, Kuşcu I, 2007. Base surge deposits, eruption history, and depositional processes of a wet phreatomagmatic volcano in Central Anatolia (Cora Maar). Journal of Volcanology and Geothermal Research, 159: 198-209 54 http://www.arsivfotoritim.com/yazi/zeynep-orhon-targac-sikkelerin-isiginda-anadolu/ http://www.wildwinds.com/coins/ric/elagabalus/i. html http://www.mta.gov.tr/v2.0/birimler/tuvak/volkanlar/ holosen/erciyes_dagi.pdf Ketin, İ., 1983, Türkiye Jeolojisine Genel Bir Bakış Istanbul Technical Univercity. Publications, Istanbul, 595 pp. Kürkçüoğlu, B., Şen, E., Aydar, E., Gourgaud, A., Gündoğdu, N. 1998. Geochemical approach to magmatic evolution of Mt. Erciyes stratovolcano, Central Anatolia, Turkey. Journal of Volcanology and Geothermal Research 85, 473–494. Notsu, K., Fujitani, T., Ui, T., Matsuda, J., Ercan, T. 1995. Geochemical features of collision-related volcanic rocks in central and eastern Anatolia, Turkey. Journal of Volcanology and Geothermal Research 64, 171–192. Pasquare ,G. 1968, Geolology of the Cenozoic Volcanic area of Central Anatolia: Atti Della Accad. Nazio. Dei. Lincei, Memorie, ser. 8, 9/3, 55-204 Sarıkaya, M.A., Zreda, M., Desilets,D., Çiner, A., Şen, E. 2006. Correcting for nucleogenic 36Cl in cosmogenic 36Cl dating of volcanic rocks from the Erciyes Volcano, Central Turkey , AGU Fall Meeting Abstracts Şen, E. 1997. Erciyes Stratovolkanının (Orta Anadolu) Volkanolojik ve Petrolojik Gelişiminin İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Şen, E., Aydar, E., Gourgaud, A., Kürkçüoğlu, B. 2002. Initial explosive phases during extrusion of volcanic lava domes: example from rhyodacite dome of Dikkartin Dag, Erciyes stratovolcano, Central Anatolia, Turkey (in French). Comptes Rendus Geoscience 334, 27–33. Şen, E., Kürkçüoğlu, B., Aydar, E., Gourgaud, A., Vincent, P.M. 2003. Volcanological evolution of Mount Erciyes stratovolcano and origin of the Valibaba Tepe ignimbirite (Central Anatolia, Turkey). Journal of Volcanology and Geothermal Research, 125, 225-246 Türkecan, A., Acarlar, M., Dönmez, M., Hepsen, N., Bilgin, R. 1998. Kayseri (Bünyan-Develi-Tomarza) Yöresinin Jeolojisi ve Volkanik Kayaçların Petrolojisi. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Rapor No: 10186, Ankara (yayımlanmamış). Yalçınlar, İ. 1969, Strüktüral morfoloji: İst. Üniv. Yay., 878, 943 s 55 56