Göbek Kordonu Kök Hücresi ile İlgili Söyleşi

advertisement
Göbek Kordonu Kök Hücresi: Bugünü, geleceği
Prof. Dr. Semih Kaleli
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim
Dalı
Kök Hücre Nedir ? Kordon kanı nedir? Bu ikisi arasındaki bağı açıklar mısınız?
Kök hücre vücudumuzdaki hücreleri oluşturma potansiyeline sahip ana hücrelerdir. Bu
hücreler başlıca kemik iliği, göbek kordonu kanı ve çevresel kanda bulunmaktadır. Aslında
pek çok organımızda da kök hücrelerin varlığı gösterilmiştir. Burada önemli olan kök
hücrelerin elde edildiği kaynağa göre sayı ve özelliklerinin farklı olup olmadığı ve elde
edilmesinin güç ya da anneye veya bebeğe zararlı bir işlem olup olmadığıdır. Doğumdan
sonra plasenta denilen ve bebeği besleyen organ kısa bir süre rahim içerisinde kalır. Bu organ
bebeği besleyen ana damarları içerir ve bu damar sistemi içerisinde doğumdan sonra bebekle
ve anneyle ilgisi kalmayan bir miktar kan kalır. Bu kan kök hücreleri bol miktarda
içermektedir. Kök hücrelerin en yoğun ve en yüksek potansiyelli olanlarının göbek kordonu
kanından elde edilebildiğini biliyoruz. Kök hücre elde etme yöntemleri içinde en zararsız
olanı da göbek kordonu kanından kök hücre elde edilmesi yöntemidir. Göbek kordonu
kanından kök hücre elde etmek ne anneye ne de bebeğe zarar vermez, çünkü anneye ya da
bebeğe özel bir işlem yapılmaz. Basitce, zaten atılacak olan plasenta ve göbek kordonunun
içerisinde yer alan kanın bir kan torbasına doldurulmasından ibarettir.
Kordon kanı nasıl alınır? Kordon kanını kim alır? Ne miktarda alınır?
Bebek doğduktan hemen sonra ve plasenta denilen (çocuğun eşi) organ henüz rahim
içerisinde iken bu işlem için özel olarak hazırlanmış olan küçük kan torbalarına göbek
kordonu kanı toplanır. Bu amaçla, kan torbasının ucunda hazır bulunan kalın uçlu iğne göbek
kordonu damarlarına kordonun olabildiğince en uç tarafından sokularak kanın yerçekimi
etkisi ile torbaya doldurulmasına çalışılır. Bu sırada mikrobik bulaş olmaması için iğnenin
kordona sokulduğu bölge iğne sokulmadan önce iyotlu bir solusyonla temizlenir ve hemen
ardından alkol ile silinir. İyotlu solusyonlar kök hücreye zararlı etki gösterebildiği için kordon
üzerindeki iyotun alkolle hemen temizlenmesi gerekir. Doğal olarak mikrobik bulaş olasılığı
sezaryenle yapılan doğumlarda oldukça düşüktür ancak vaginal doğumlarda bu oran daha
yüksektir ve kanı toplarken çok dikkat etmek gerekir. Mikrop bulaşması durumunda kordon
kanı kullanılamaz hale gelmektedir. Toplanan kordon kanının miktarı kişiden kişiye çok
değişebilir, ancak bu miktarın 30 mililitrenin altında olması arzu edilmez, zira bu durumda
kanın içindeki kök hücre miktarı düşük olmaktadır. Ancak günümüzde kök hücrelerin
laboratuarda çoğaltılması da giderek mümkün hale gelmiştir ve bu konudaki araştırmalar
halen devam etmektedir. Dolayısıyla kordon kanının miktarının ya da kök hücre miktarının
az olmasının olası istenmeyen sonuçları yakın gelecekte belki de bir sorun olmaktan
çıkabilecektir.
Toplanan kordon kanı ne yapılır ? Kan ne kadar sürede kordon kanı bankasına
ulaştırılmalıdır?
Toplanan kan kanın saklanacağı kordon kanı bankasına en kısa sürede götürülmelidir, kordon
kanı merkeze ulaşana dek mutlaka oda ısısında muhafaza edilmeli, asla buzdolabına
koyulmamalıdır. Bekleyen kan içerisindeki kök hücre miktarı kanın kordon kan bankasında
dondurularak saklanmasına kadar geçen zaman içerisinde giderek azalmaktadır. Ailelerin süre
konusuna dikkat etmeleri gerekir.
Kan alımı uzmanlık gerektirir mi ?
Kordon kanının toplanması doğumu yaptıran doğum hekiminin sorumluluğundadır. Doğumu
yaptıran kişi ebe ise onun da kanı toplaması mümkündür. Teknik olarak son derece kolay bir
işlemdir ve değişik nedenlerle de olsa hemen her doğum hekimi kordon kanı örneği zaten
almıştır. Ancak işlemin doğru ve hızlı bir şekilde yapılması toplanan kök hücre miktarının
artmasını sağlayacaktır. İşlem zamanı uzar veya gecikilirse göbek kordonu damarlarında kan
pıhtılaşacağı için yeterli kan toplanamayabilir.
Kordon kanı kök hücrelerinin saklanmasının amacı nedir? Her doğan bebeğin kordon
kanının alınıp saklanması gerekir mi?
Göbek kordonu kanı 2 değişik amaçla saklanmaktadır. Bunların ilki bebeğin kordon kanının
ileride maruz kalabileceği hastalıkların tedavisi amacıyla sadece kendisi için saklanmasıdır
(otolog saklama). Diğeri ise saklanan kanın ihtiyacı olan diğer insanlar için de
kullanılabilmesine olanak sağlayan saklama şeklidir (allogenik saklama). Asıl amaç ihtiyacı
olan insanlara kök hücre temin edebilmek için bir ‘ulusal kök hücre veri bankası’ oluşturmak
olmalıdır. Ülkemizde kök hücre kaynağı olarak kullanılmakta olan kemik iliği verilerinin çok
yetersiz olduğunu ve pek çok ihtiyaç sahibi hastanın uygun bir kemik iliğini bulamadığını
biliyoruz. Tüm Türkiye’ye hizmet verebilecek yeterlikte bir kemik iliği bankası oluşturmak
oldukça güçtür, çünkü bunun için milyonları aşan örneğe ve büyük paralara ihtiyaç vardır.
Oysa göbek kordonu kök hücresi kullanılarak oluşturulan veri bankası çok daha az sayıda
örnekle yeterli servisi verebilmektedir. Çünkü kemik iliği kaynaklı kök hücre nakillerinin
başarısı için alıcı ile verici arasında tam uyum çok önemlidir, ancak kordon kanı kök hücresi
kullanıldığında tam uyum olmasa da başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bu durumda kök
hücre kaynaklarının kordon kanını içerecek şekilde çeşitlendirilmesi büyük önem
kazanmaktadır.
Yeterli kemik iliği veri tabanı olmayan ülkelerde insanların ileride doğabilecek ihtiyaçları için
kök hücre bulma olasılıkları oldukça düşük olacaktır.Ülkemizde kordon kanı kök hücrelerinin
allogenik saklanması için yetkilendirilmiş sadece bir klinik bulunmaktadır. Ülkemizde kök
hücre bulamayan hastalar yurt dışından kemik iliği veya kordon kanı aramak zorunda
kalmaktadırlar. Bulsalar bile hem kan ürünlerinin ülkemize girişinde sorunlar çıktığı için, hem
de önemli harcamalar gerektirmesi nedeniyle pratik değeri olmamaktadır.
Kordon kanı nerede saklanır ?
Geleceğe dönük bir sağlık önlemi düşüncesiyle kordon kanı saklanması istenirse, bu amaçla
kurulmuş olan kordon kanı bankasında saklanabilir. Ülkemizde bu iş uluslararası standartlarda
yapılabilmektedir. Eğer bebeğinizin kordon kanını saklatmak istiyorsanız kordon kanı
bankasına güvenmek ve yasal çerçevede hareket eden kurumlarla çalışmak en önemli
unsurlardır. Kordon kanı bankasına güvenebilmek için o bankayı görmek ve kanın nasıl
saklandığını izlemek en doğrusu olacaktır. Kordon kanı bankası sorumlusundan kanı saklama
yöntemleri konusunda kolayca bilgi alabilmelisiniz. Bir kordon kanı bankasında mikrobik
bulaş olmadığı kanıtlanan ve yeterli kök hücre içeren kordon kanı volüm redüksiyonu denilen
işleme tabi tutulur ve kanın hücresel elemanları sıvı kısmından ayrılır. Daha sonra bir
dondurma yöntemi uygulanarak sıcaklık kademeli olarak düşürülür ve en sonunda -196 C sıvı
azot içersinde kalıcı saklamaya alınır. Kanın sıvı azot tanklarında yıllarca kalması
mümkündür.
Kordon kanı ne kadar süreyle saklanabilir? Kök hücrelerin gerektiği zaman canlı
olarak çözülebileceğinden nasıl emin olunabilir? Bu hücrelerin zarar görmesi söz
konusu olabilir mi?
Daha önce yapılan bir araştırmada 15 sene önce dondurularak saklanmış kordon kanı kök
hücrelerinin potansiyelini koruduğu gösterilmiştir. Bugün bu sürenin 20 yılı aşabileceğini
tahmin ediyoruz.
Kordon kanı ülkemizde devlete ait kurumlarda ve sigorta kapsamında saklanıyor mu
yoksa bu işi sadece özel kordon bankaları mı yapıyor?
Ülkemizde otolog amaçlı kordon kanı bankacılığını sadece özel kordon kanı bankaları
yapıyor. Ancak bazı üniversitelerimizde hasta çocukların tedavisi için hasta yakınlarından
elde edilen kısıtlı miktarda kordon kanı saklanmaktadır. Devlet kurumlarındaki kordon
kanlarının sigortası söz konusu değildir, ancak özel kordon kanı bankaları için sigorta söz
konusudur.
Kordon kanı bankalarının kanı işleme ve saklama yöntemleri farklı mı ?
Kordon kanı bankaları kanı farklı şekillerde işleyebilmekte ve saklayabilmektedir. Hatta
bazılarının kendi ünitesinde hiçbir işlem yapmadan kanı doğrudan yurtdışına yolladığını
duyuyoruz. Kordon kanının ulaşabildiğimiz, görebildiğimiz bir kordon kanı bankasında ve
bilimsel kabul gören bir yöntemle saklanması en doğru saklanma yolu olacaktır. Kanın
dondurulmadan önce mikrobik bulaş testlerinin yapılmış olmasını, kök hücre sayımının
yapılmasını ve volüm redüksiyonu denilen hücre ayrıştırma işleminin yapılarak saklanmasını
öneriyoruz. Kordon kanı hücre ayrıştırma işlemine tabi tutulmadan saklanırsa kök hücre sayısı
daha düşük kalmaktadır. O nedenle, ailelerin kordon kanı bankasının bu işlemi yapıp
yapmadığını mümkünse bizzat kordon kanı bankası ile görüşerek öğrenmesi önerilir.
Kordon kanından elde edilecek kök hücreler kimlerin yararına kullanılabiliyor? Bu
hücrelerin nakledilmesiyle hangi hastalıklar iyileştirilebiliyor?
Kan kanseri, lenf kanseri, retinoblastoma ve nöroblastoma gibi çocukluk çağı kanserleri,
kemik iliği yetersizliği, Akdeniz anemisi, ve orak hücreli anemi gibi kan hastalıkları,
bağışıklık sistemi hastalıklarında halen tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Daha önemlisi
damar sertliğine bağlı kalp hastalığı, şeker hastalığı, Parkinson hastalığı, felç, multipl skleroz
vb. gibi çok önemli hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini gösteren kanıtlar ortaya
çıkmıştır.
Şu ana kadar kordon kanı alındıktan sonra kendisinin ya da bir başkasının hastalığının
tedavisinde kullanılan bebek var mı? Bunun sonucu ne olmuş?
Bugüne dek 2000 den fazla kordon kanı kök hücresi nakli yapıldığını biliyoruz. Bu
uygulamaların tamamına yakını allogenik uygulamalardır. Yurt dışında bir kordon kanı
bankasında yer alan kanların bir sene içerisinde kullanılma oranı yaklaşık % 3 dür. Kordon
kanı kök hücresinin uygulamaları en az kemik iliği kök hücresi kullanımı kadar başarılı
sonuçlar vermiştir. Hatta tam uyuma ihtiyaç göstermemesi, red reaksiyonu olasılığının zayıf
olması dolayısıyla kordon kanı kök hücresi kullanımının avantajları da vardır. Otolog kordon
kanı bankacılığı ise dünyada da yeni bir uygulama olduğu için çocuğun kendi rahatsızlığının
tedavisi için kullanıldığı durumlar henüz çok azdır.
Çocuğun kendisi için kanın kullanılma olasılığının çok düşük olduğu, dolayısıyla otolog
amaçlı kordon kanı saklanmasına gerek olmadığı şeklinde iddialar da vardır. Bu iddiaların
başlıca nedeni, kordon kanı kök hücresinin tedavisinde kullanıldığı çocukluk çağı kan
kanserlerinin olasılığının düşük olduğu savıdır. Kan kanseri olasılığı düşüktür ancak kök
hücre teknolojileri yukarıda da değindiğimiz gibi başka durumlarda da kullanılmaktadır ve
kök hücre tedavilerinin alanı her geçen gün artan bir hızla genişlemektedir. Ülkemizde de kök
hücre tedavi uygulamaları ile ilgili önemli araştırmalar yapılmaktadır.
Kök hücre tedavilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Geleceğe yönelik bir çıkarım yapmak gerekirse, yakın gelecekte belki de herkesin sağlıklı ve
tercihan genç yaşlarda kök hücrelerini saklatmasını önereceğiz. Bu kök hücre kaynağı kordon
kanı olabilir veya başka bir kök hücre kaynağı olabilir. En önemli ölüm nedeni olan kalp
hastalığının tedavisinde kök hücre tedavisi devrim niteliğinde yeni bir tedavi seçeneği olarak
ortaya çıkacak gibi görünüyor.
Kök Hücre
Öncü Hücre
Diğer Öncü Hücreler
Kan Kök Hücreleri
Özelleşmiş
Hücreler
Alyuvar
Trombosit
Akyuvar
Kök hücre uygulamalarının geleceği
Toksisite
testleri
Genetik testler
Kök Hücre Kültürü
Hücre/doku tedavisi
kemik iliği
sinir hücresi
kalp kası hücresi pankreas hücresi
Download