Anatomi Terimler 850.Başlıq a (öntakı).sız. abdomen karın, batın örn: cavum abdominis. abdominal gebelik karın içi gebeliği, döllenmiş yumurtanın hatalı şekilde karın boşluğunda yerleşmesi. abdominalis karın ile ilgili. abducens uzaklaştırıcı, çekici, ayıran, açan örn: nervus abducens (VI. kafa çifti). abductio normalden, esastan sapma, uzaklaşma. abductor uzaklaştırıcı, abduksiyon yaptırıcı. aberrant mutad veya normal gidişinden ayrılma, sapma. aberratio yarıda kalma (mesela descensus testis'te, testisin esas yeri olan scrotum'a kadar inemeyip, normal yolu üzerinde bir miktar yukarıda kalması). aberration mutad gidişi veya durumundan sapma. abneural merkezi sinir sisteminden uzak, merkezi sinir sistemi dışında. abnormal anormal, gayri tabii. absolut saf, katıksız, kesin. absorptio emilme, massedilme. acanthion burnun en uç noktası. acardius kalbin doğuştan olmaması (embriyoloik gelişme anomalisi). accelerans uyaran, hızlandıran örn: nervus accelerans. accessorius yardımcı, esasa eklenmiş örn: nervus accessorius (XI. kafa çifti). accomodatio uyum, intibak (gözün uzaklığa uyumu). acephalus başın doğuştan olmaması (embriyolojik gelişme anomalisi). acervulus corpus pineale'de görülen kum gibi cisimler (beyin kumu). acetabulum sirke kasesi (anatomide kalça kemiğindeki eklem çukuru) örn: fossa acetabuli. Achilles mitolojik kişi ismi tendo Achilles (tendo calcaneus). acidophil eosinophil. acinus üzüm tanesi gibi, bezlerin ve bazı organların son boşlukları. acranius doğuştan başın olmaması (embriyolojik gelişme anomalisi). acrencephalon son, arka beyin (telencephalon). acromation renksiz. acromialis acromion ile ilgili. acromiohumeralis acromion ve humerus ile ilgili. acromion omuz çıkıntısı, omzun en yüksek noktası. activ hareketli, faal, tesirli. acusticus işitme ile ilgili örn: nervus acusticus (VIII. kafa çiftini meydana getiren sinirlerden işitme ile ilgili olanı), nervus statoacusticus (=octavus) (VIII. kafa çifti, işitme ve denge ile ilgili sinir). acystia doğuştan idrar kesesi (mesane = vesica urinaria) yokluğu (embriyolojik gelişme anomalisi). ad (öntakı) -a, -e, -de, -da. adamantinus çelik veya elmas gibi sert örn: substantia adamantina (dişin taç kısmını örten mina tabakası). adaptatio uyma, alışma, intibak. adductio yaklaştırma, orta hatta yaklaşma. adductor yaklaştırıcı örn: m. adductor longus. adeniform gudde şeklinde, bez şeklinde olan. adenohypophys hipofiz'in ön lobu. adenomere bez bölümü, salgı boşluğu. adeps yağ. adermia doğuştan derinin olmaması (embriyolojik gelişme anomalisi). adiposus yağ dokusundan zengin, yağlanma örn: corpus adiposum buccae. aditus geçtit, darlık örn: aditus pelvis. adminiculum destek, dayanak örn: adminiculum linea alba. adnex ek organ. adoral ağza yakın. adrenalin böbrek üstü bezinin medullasından salgılanan bir hormon, iç salgı. adultus (sıfat) erişkin. adventitia damarların, organların dış tabakası. adventitius dışta bulunan, dıştan tamamlayan dölüm. aequator ekvator örn: aequator bulbi. aero hava, gaz. afferens merkeze ileten, getiren örn: vasa afferentia açıklama : afferent lifler organlardan aldıkları iletileri merkeze iletmekle görevlidirler. Örnek vermek gerekirse gözdeki afferent sinir, duyuyu götürmekle görevli olan n.opticus 'tur. affinitaet ilgi duyan, meyli olan, beraber olan. affixus bağlanmış, sabitleşmiş. örn: pars affixa faciei diaphragmatici hepatis. agger duvar, siper, bent agger nasi: burunda orta konkanın ön tarafındaki ufak kabartı. aggregatus bir araya toplanmış, yığılmış örn: folliculi lymphatici aggregati (peyer plakları). agnathie doğuştan çenenin olmaması (embriyolojik gelişme anomailisi). agnoise duyu hissinin kaybı, olmayışı. agonist aynı yönde etki yapan, aynı gayeye yönelmiş. agraphia beynin cortex'indeki bir lezyona bağlı olarak, düşünceleri yazma kabiliyetini kaybetme. ala kanat örn: ala major ossis sphenoidalis. alaris kanat şeklinde, kanat ile ilgili örn: cartilaginis alaris majoris nasi. albicans beyaz, ışıldayan. albugineus akca, beyazca örn: tunica albuginea testis. albus beyaz, ak örn: linea alba. Alcock (1784-1883) Londra'lı bir cerrah Alcock kanalı (= canalis pudendalis) : fossa ischiorectalis'in dış duvarında, kas fasiyası altındaki aralık. alexia okuyamama, kelime körlüğü. alimentarius gıda ile ilgili olan. allantois embriyonal idrar torbası. allostose sekonder kemikleşme, bağ dokusu temeli üzerinden kemikleşme. alveolaris alveolus ile ilgili örn: juga alveolaria (diş alveollerinin meydana getirdiği yüzeyel kabartılar) örn: septum interalveolare (diş çukurları arasındaki bölme). alveolus küçük boşluk örn: alveolus dentalis (diş köklerinin yeri). alveus boşluk, oyuk, kayık. amastia doğuştan memenin olmaması (embriyolojik gelişme anomalisi). ambiguus belirli olmayan, iki taraflı, iki şeye de benzeyen örn: nucleus ambiguus (9. ve 10. kafa çiftleri ile ilgili). Ammon Eski Mısır ilahı örn: cornu ammonis (pes hippocampi). amnion uterus'ta yavruyu saran en içteki zar. amorph şekilsiz. amphi (öntakı) çevresinde, yakınında. amphiarthrosis özel hallerde oynayabilen, az hareketli eklemler. ampulla ampul şeklindeki şişkinlik (genellikle boru şeklindeki organlarda görülür) örn: ampulla ductus deferentis. ampullaris ampulla ile ilgili örn: pars ampullaris recti. amputation bir organı kesip çıkarma. amygdala badem örn: nucleus amygdalae (corpus amygdaloideum). amygdalinus badem şeklinde. amygdaloideus bademsi, badem şeklinde örn: corpus amygdaloideum. analis anus ile ilgili. anastomosis ağızlaşma, birleşme. anatomia insan vücudunun normal şekil ve yapısını, vücudu teşkil eden muhtelif organları, bunların yapıları ile fonksiyonları arasındaki ilişkileri ve bu organların arasındaki normal komşuluk münasebetlerini inceleyen bir bilimdir. ancon dirsek. anconeus dirsek ile ilgili örn: musculus anconeus. anemia kanın normalden az olması. anemik soluk (kan azlığından ileri gelen soğukluk). anencephal doğuştan beynin olmaması (embriyolojik gelişme anomailsi). anesthesia his iptali, anestezi. aneurisma damar duvarlarının genişlemesi. angiologia damar bilimi. Angström (1814-1874) Upsala'lı fizikçi. Ölçü birimi. angularis açı ile ilgili, açı yapan. angulus açı, köşe örn: angulus inferior scapulae, angulus mandibulae. animal hayvani, hareketli, canlı. ankylosis oynakların kaynaşarak hareket kabiliyetini kaybetmesi. ankylus eğri, bükük. anomalie normal hal ve şeklin dışında olma, anormal. anonymus isimsiz, adsız, bilinmeyen, meçhul. ansa halka, çengel, kıvrım, ilmek örn: ansa nervi hypoglossi. anser kaz. anserinus kaz gibi, kaz ile ilgili örn: pes anserinus (kaz ayağı şeklinde oluşum). antagonismus karşılıklı, zıt etki gösteren. antagonist zıt, karşıt, hasım. ante (öntakı) ön, evvel. antebrachium önkol. anteflexio öne eğilme, kıvrılma örn: anteflexio uteri (uterusun öne doğru normal kıvrılması). antemortem ölümden önce. antepartum doğumdan önce (anne için). anterior (=anticus) ön, önde, ön tarafta bulunan. anterolateral ön-dış taraf. antevertio öne doğru yatma, organın tümünün öne doğru eğilmesi örn: antevertio uteri (uterus'un tümünün öne doğru eğilmesi). anti karşıt, zıt, mukabil, aksi. antihelix karşıt kıvrım, kulak kepçesinde helix'in karşısındaki çıkıntı. antitragus kulak kepçesinde tragus'un karşısındaki çıkıntı. antrum boşluk, mağara örn: antrum mastoideum (antrum tympanicum). anularis anulus ile ilgili. anulus halka, ağız örn: anulus tendineus communis. anus anus, halka, makat. aorta kalbin sol karıncığından çıkan vücudun en büyük atardamarı. aorticus aorta ile ilgili. apertura delik, boğaz, ağız, açıklık örn: apertura externa canalis carotici. apex uç, tepe, zirve örn: apex cordis. aphasia merkezi siniri sistemi bozukluğuna bağlı konuşamama. apicalis apex ile ilgili. apicatus sivri. aplasia doku veya organların eksik veya hatalı gelişmesi. apo (öntakı) -den, -dan, uzaklaşan, giden. apocrine bir çeşit dış salgı bezi. aponeurosis yassı kiriş yapısı. apparatus aygıt, alet, cihaz örn: apparatus lacrimalis. appendicularis appendix ile ilgili. appendix ek, ilave, bir şeye eklenmiş olan örn: appendix vermiformis. aqua su, mayi. aquaeductus su kanalı, boru örn: aquaeductus cerebri (SYLVII). aqueous sulu, sudan yapılmış örn: humor aqueous. arachnoidalis arachnoidea ile ilgili. arachnoidea örümcek ağı gibi zar. Arantius, J. C. (1530-1589) İtalyan anatomisti. ductus venosus (ductus arantii) chorda ductus venosi (lig. arantii). arbor ağaç örn: arbor vitae (hayat ağacı). arcuatus kemerli ,yaylı. arcus kemer, yay, kavis örn: arcus aortae. area alan,saha örn: area poplitea. areola küçük alan, küçük saha örn: areola mammae. areolaris areola ile ilgili, küçük sahalı. argyrophil histolojik boyamalarda gümüş boyalarını kolayca alan doku ve hücreler. arrector kaldırıcı, dikleştirici örn: m. arrector pili. arteria atardamar (arter). arteriola atardamarcık. arteriosus arteria ile ilgili. arthritis eklem iltihabı. arthro eklem. arthrodesis cerrahi yolla eklem yüzlerinin birbiriyle kaynaştırılması. arthrodia yüzlerinde kayma hareketine imkan veren mafsal. articularis articulus ile ilgili. articulation eklem, mafsal. arytaenoideus ibrik şeklinde örn: cartilago arytaenoidea. arythmia ritim düzensizliği, kalp ve nabız düzelinin bozulması. ascendens çıkan, yükselen örn: colon ascendens. Aschoff - Tawara düğümü Aschoff (1866-1942) Freiburg'lu patalog, Tawara (1873-?) Fukuoka'lı (Japon) patalog. Kalbin uyartı iletim sisteminin bölümü. asper pürtüklü örn: linea aspera. asperitas kabarıklık, pürtüklülük. asphyxia boğulma, şiddetli nefes darlığı. associatio bağlantı, birleşme. aster yıldız. astma nöbet şeklindeki nefes darlığı. astragalus (=talus) aşık kemiği. astrocyte yıldız şeklindeki neuroglia hücresi. ataxia adele kontraksiyonunun bozulması, adele hareketlerinde intizamsızlık. atlas birinci boyun omuru (Yunan mitolojisinde gökkubbeyi taşıyan tanrı). atrium ön oda, ön boşluk, kalp boşluklarından birine verilen isim, kulakçık örn: atrium sinistrum cordis. atrophie organların beslenme bozuklukları veya fonksiyon eksikliği sebebi ile küçülmesi. atticus recessus epitympanicus (orta kulağın bölümlerinden biri). auditivus işitme organı ile ilgili örn: tuba auditiva. auditus işitme. Auerbach, P. (1828-1897) Breslau'lu anatomist örn: Auerbach pleksusu (plexus myentericus) : Bağırsakların kas tabakası içerisindeki sinir ağı.. auricula kulak kepçesi, sayvan (kulakçık) örn: auricula cordis. auricularis auricula ile ilgili. auris kulak. auscultation dinleme. auto kendi örn: autokton (autochton) : kendi zemininde olan. autonomicus bağımsız, kendi kendine. avis kuş örn calcar avis (kuş mahmuzu). axialis axis ile ilgili. axilla koltuk altı, koltuk. axillaris axilla ile ilgili. axis (epistropheus) eksen, ikinci boyun omuru. axon sinir hücresi uzantısı. azygos çifti olmayan, bağlı olmayan, tek olan, bir arter ile beraber seyretmeyen, ven ismi örn: vena azygos. barba sakal. Bartholin, G. (1655-1738) Kopenhag'lı anatomist örn: Bartholin bezleri = glandula vestibulares majores Bartholin kanalı = ductus sublingualis major. basalis basis ile ilgili. basilicus şahane, muazzam örn: vena basilica. basion for. occipitale magnum önündeki bir nokta (antropolojik). basis taban, kaide, temel örn: basis cordis. basophil (phileo, gr. = seviyorum) bazik boya maddelerinin eğilimi, ilgisi fazla olan. Bechterew, W. (1857-1927) Leningrad'lı bilim adamı örn: Bechterew çekirdeği = nucleus vestibulares superior membrana basilaris. Bertin, E. J. (1712-1781) Paris'li anatomist örn: Bertin uzantıları = columna renales. bi iki, çift örn: m. biventer (m. digastricus). biceps iki başlı örn: m. biceps brachii. bicipitalis biceps ile ilgili. biconvex iki dışbükeyli. bicornis iki boynuzlu. bicuspidalis iki parçalı, iki kuspisli örn: valvula bicuspidalis. bicuspidatus iki parçalı, iki kuspisli. bifidus ikiye ayrılmış, çatallanmış. bifurcatio çatallanma, ayrılma örn: bifurcatio tracheae. bifurcatus çatallı. bigeminus eş, ikiz, çift. bilateralis iki taraflı. bilifer safra taşıyıcı. biliosus safralı, safra ihtiva eden. bilis safra. binocular her iki gözle mikroskop veya büyüteç incelemesi. biopsie inceleme için dokulardan küçük parça almak. bios hayat. bipartitus iki parçalı. bipolaris iki kutuplu. bis iki defa. biventer iki karınlı örn: m. biventer (m. digastricus). blepharon (palpebra) göz kapağı. Bochdalek, V. A. (1801-1883) Prag'lı anatomist örn: Bochdalek üçgeni (trigonum lombocostale). Botallo, L. (1530-1600) İtalyan hekimi örn: lig. arteriosum botalli. Bowman, W. (1816-1822) İngiliz hekimi örn: Bowman kapsülü = böbrek glomerul çevresi kapsülü. brachiocephalus kol ve baş ile ilgili. brachium kol. brachycephalicus kısa baş. bregma parietal ve frontal kemiklerin bireleştikleri üst nokta (antropoloik). brevis kısa. Broca, P. (1824-1880) Paris'li cerrah ve antropolog örn: Broca merkezi. bronchialis bronchus ile ilgili. bronchiolus küçük bronş. bronchus nefes borusunun iki kolundan biri. Brunner, J. C. (1653-1727) Alman anatomist örn: Brunner bezleri = glandula duodenalis. bucca yanak. buccalis bucca ile ilgili. buccinatorius m. buccinator ile ilgili. bulbiformis soğan şeklinde. bulbus soğan. bulla su dolu kabarcık. bullosus su dolu kabrcık ihtiva eden. Burdach, K. F. (1776-1847) Doğu Prusya'lı anatomist örn: Burdach demeti = fasciculus cuneatus. bursa kese, torba örn: bursa omentalis. cadaver ölmüş insan veya hayvan, kadavra, ceset. caecalis caecum ile ilgili. caecum kör bağırsak. caecus kör örn: foramen caecum linguae (morgagnii). caeruleus mavili, mavimsi, morlu, benekli. Cajal, Y. (1852-1934) 1906 Nobel ödülünü kazanmış İspanyol anatomisti. calamus kamış, saz, yazı ucu örn: calamus scriptorius. calcaneus topuk, topuk kemiği. calcar mahmuz örn: calcar avis. calcarinus calcar ile ilgili. caliculus çanakçık, küçük kase. calix çanak, kupa, kadeh örn: calix renalis. callosum nasır, sert doku örn: corpus callosum. callus kemik kırıklarındaki tamir dokusu. calvaria kafatası kubbesi. calx topuk. camera oda, kamara örn: camera oculi anterior. Camper, P. (1722-1789) Amsterdam'lı anatomist örn: Camper fasiası. canaliculus küçük kanal örn: canaliculi chorda tympani. canalis kanal, dar boru şeklinde bir geçit örn: canalis adductorius (Hunter kanalı). caninus köpek ile ilgili örn: dens caninus. canis köpek. canna boru, kamış. canthus göz köşesi. canus gri, gri-beyaz. cavum boşluk, boş yer örn: cavum oris. cavus içi boş örn: vena cava. cella küçük oda, hücre. cellula küçük oda, hücre örn: cellulae mastoideae. cellularis odacıklı, hücreli. cementum diş kökünü örten sement tabakası. centralis merkezi, merkezde bulunan örn: canalis centralis. centrifugal (= efferent) merkezden getiren. centripedal (= afferent) merkeze götüren. centrum merkez, orta örn: centrum tendineum diaphragmatis. cephal baş. cephalicus cephal ile ilgili örn: vena cephalica. cerato boynuz. cerebellaris cerebellum ile ilgili. cerebellum küçük beyin, beyincik. cerebralis cerebrum ile ilgili. cerebrospinalis beyin ve omurilik ile ilgili. cerebrum beyin. cerumen kulak salgısı, kulak yağı. ceruminosus kulak yağınca zengin. cervicalis cervix ile ilgili. cervix boyun örn: cervix uteri. chiasma çapraz (yunanca X harfi şeklinde) örn: chiasma opticum. chirurgia cerrahi bilimi. chirurgicus cerrahi ile ilgili örn: collum chirurgicum. choana huni, boru, burun boşluklarının arka açıklıkalrı. choledochus safra ileten, safra boşaltan örn: ductus choledochus. chondralis kıkırdakla ilgili. chondrin tutkal. chondrinus kıkırdaklı. chondroblast kıkırdak yapısı. chondroclast kıkırdak tahrip edici. chondrosis kıkırdaklaşma. chorda kiriş, ip, tel, kaytan örn: chorda tympani. chorioidea zarımsı, zar gibi, gözün damar tabakası. chorioideus chorioidea ile ilgili örn: plexus chorioideus. chorion yumurta zarı, ince deri, embriyonun dış zarı. chromaffin boya almaya yatkın, boya alan. chromaffob boyayı sevmeyen, boya almayan. chromatin hücre çekirdeğinin boyanabilen biyolojik esas maddesi. chylus öz, hülasa (bağırsaklardan emilen öz). chymus besi özü, besinlerin karışımı. cicatrix iz, yara izi, nedbe. ciliaris cilium ile ilgili. cilium kirpik. cinereus gri, kül rengi örn: tuber cinereum. cingulum kuşak, kuşak gibi bant, kemer örn: gyrus cinguli. circularis dairesel, çember gibi. circulus daire, halka, çember örn: circulus arteriosus. circum (öntakı) çevresinde, etrafında, çepeçevre. circumanalis anus çevresi, anus etrafı. circumductio çember çizer şekilde dönme. circumferentia çevre, çember örn: circumferentia articularis. circumflexus kıvrılmış, köşe yapmış. circumvallata çepeçevre bir çukurla kuşatılmış örn: papilla circumvallata. cisterna sarnıç örn: cisterna chyli. Clark, J. A. L. (1817-1880) Londra'lı anatomist örn: Stilling-Clark sütunu. classification tasnif. claustrum kapatan, kilitleyen oluşum. clava topuzlu kalın sopa. clavicula anahtar şeklindeki oluşum, köprücük kemiği. clavicularis clavicula ile iligli. clavis anahtar. clavus nasır. cleido clavicula ile ilgili, clavicula'ya ait. climacterium adet kesimi, yaş dönümü. clinoideus yatak şeklinde olan. clitoris bızır. clivus tepe, bayır, eğik düzey, yamaç. cloaca kanal, açıklık. clunis gluteal bölge, kaba et. coccygeus kuyruk sokumu kemiği ile ilgili. coccyx kuyruk sokumu kemiği. cochlea salyangoz kabuğu, helezon. cochleaformis cochlea şeklinde. cochlearis cochlea ile ilgili. coecus kör. coeliacus karın boşluğu ile ilgili. coeloma vücut boşluğu (embriyoda). coeruleus mavili örn: locus coeruleus. coitus çiftleşme, cinsi münasebet. collagen yapışkan. collateralis yan taraflarda bulunan örn: a. collateralis. colliculus tepecik örn: colliculus facialis. collis tepe. colloid jelatin gibi olan. collum boyun örn: collum uteri. colon sütun, kalın bağırsak örn: colon transversum. colostrum ilk süt, ağız. colpos vagina, kucak. columna kolon, direk, sütun örn: columna vertebralis. comitans eşlik eden, beraber giden örn: vena comitans. commissura birleşme yeri örn: commissura labiorum. communicans birleştiren, bağlayan örn: arteria communicans anterior (a. cerebri anterior). communis müşterek, ortak, umumi, bir arada örn: arteria carotis communis. compactus kesif, tıkız örn: substantia compacta. comparativ anatomi mukayeseli anatomi. complementer tamamlayan. complexus basit olmayan, karışık olan, mürekkep. compressor sıkıştıran, bastıran. conarium epiphys (=epifiz). concav içbükey. concha midye kabuğu örn: concha nasalis. conchalis midye kabuğu ile ilgili, midye kabuğu şeklinde olan. condensus sıkışmış, kesif, yoğun. conductor birleştiren, biraraya getiren. condylaris condylus ile ilgili. condyloides condylus gibi olan. condyloideus condylus ile ilgili. condylus lokma, çıkıntı, eklem çıkıntısı örn: condylus mandibulae. confluens toplanma yeri örn: confluens sinuum. congenitalis doğuştan olan. conjugatus birleşmiş, çap örn: conjugata vera. conjunctiva (:tunica) göz ve kapakların birbirine bakan yüzlerini örten zar. conjunctivalis conjunctiva ile ilgili. connexus birleşmiş. constant sabit, değişmez. constipation kabızlık, peklik. constitutio yapı, bünye. constrictor sıkıcı, büzücü örn: m. consrictor pharyngis. construction kuruluş, yapı. contactus dokunma, temas örn: facies contactus dentis. contortus buruk olma, zikzaklı olma örn: tubuli seminiferi contorti. contra karşı, zıt. contractilis kasılabilir. contractio çekilme, kasılma, küçülme. conus koni, yuvarlak. convex dış bükey. Cooper, A. P. (1768-1841) İngiliz hekimi örn: Cooper fasiası, fascia cremasterica. copula band, ip. copulation çiftleşme, cinsi münasebet. cor kalb, yürek. coraco karga. coracoides karga gagası gibi. coracoideus processus coracoideus ile ilgili. corium deri. cornea gözün sert dış tabakası. cornealis cornea ile ilgili. corneus boynuzdan yapılmış. corniculatus boynuzlu. corniculum boynuzcuk. cornu boynuz örn: cornu Ammonis =Hippocampus). cornualis cornu ile ilgili. corona taç, çelenk örn: corona glandis. coronalis corona ile ilgili. coronarius taçlı. coronoides çengel, kanca, gaga. coronoideus taçsı, çengelsi. corpus vücut, gövde örn: corpus callosum. corpusculum cisimcik. corrugator buruşturucu örn: m. corrugator supercilii. cortex kabuk. Corti, A. (1822-1876) yıllarında yaşamış bir bilim adamı örn: Corti organı (=iç kulakta ses duyusunu alan bir organ). corticalis cortex ile ilgili. cortifugalis cortex'e götüren. costa kaburga. costalis costa ile ilgili. Cowper, W. (1666-1709) İngiliz anatomist. örn: Cowper bezleri (=glandula bulbourethralis). coxa kalça örn: os coxa. cranialis baş tarafı ile ilgili olan. cranium kafatası örn: cavum cranii. crassus kalın örn: intestinum crassum (=kalın bağırsak). cremaster asıcı örn: m. cremaster. crena yarık, çentik örn: crena ani. cribriformis kalbur şeklinde olan, süzgeç şeklinde olan. cribrosus kalbur gibi delikli. cribrum kalbur. crico yüzük, halka. cricoides halka gibi, yüzük gibi. cricoideus halkalı, yüzüklü, halka ihtiva eden, yüzük ihtiva eden. crista ibik, kenar örn: crista galli. cruciatus çaprazlı. cruciformis haç biçiminde. cruralis crus ile ilgili. crus bacak, incik. crusta kabuk. crypta çukurcuk, follikül. cubitalis cubitus ile ilgili. cubitus dirsek örn: fossa cubiti. cuboideus küplü olan, küp şeklinde örn: os cuboideum. cubus küp. culmen tepe, bir yerin en yüksek noktası. cum (öntakı) beraber. cumulus yığın, küme örn: cumulus oophorus. cunealis cuneus ile ilgili. cuneatus cuneus ihtiva eden. cuneiformis cuneus şeklinde olan. cuneus oduncu kaması. cupula kubbe, tepe. cupularis cupula ile ilgili. curvatura kavis, kavisli kenar. cuspidalis cuspis ile ilgili. cuspis uç, yelken. cutaneus cutis ile ilgili. cuticula ince deri. cutis deri. cymba ense, anatomide kulak kepçesinin üst kısmı. cysticus keseli. cystis kese, torba. cyto hücre, oda. cytologia hücre bilimi. dactylus parmak. dartos kılıf, torba. de .den, üzerinden. decem on (10). decidua geçici, kolayca düşen örn: membrana decidua. decidualis decidua ile ilgili. deciduus düşen, düşmekte olan, geçici. decimus onuncu (10. = X.). declive iniş, meyil, bayır. decussatio çapraz örn: decussatio pyramidum. decussatus çaprazlı, çapraz ihtiva eden. defecatio feçes'in (gaita) dışarı atılması (büyük aptes yapma). deferens aşağıya götürmek, uzağa taşımak örn: ductus deferens. deferentialis ductus deferens ile ilgili. defloratio çiçeğini koparma, kızlık bozma. deformatio şeklini bozma. degeneratio normal şeklinden ayrılma, bozulma. Deiters, O. F. K. (1834-1863) Alman histoloğu örn: Deiters çekirdeği (=nucleus vestibularis lateralis). delta Yunan alfabesinde üçgene benzeyen bir harf. deltoideus delta şeklinde olan örn: m. deltoideus. demostrasyo açıklayıcı gösterme, izah. dendrit sinir hücresine giden ince lif. dens diş. dentatio dişlenme, dişlerin çıkması. dentatus diş ihtiva eden, dişli. denticulatus dişcik ihtiva eden, dişcikli örn: lig. denticulatum. denticulus dişcik, küçük diş. dentin dişlerin esas yapı maddesi (: substantia eburnea). depressor aşağı çekici, bastırıcı. derma deri. descendens inen örn: colon descendens. descensus indirilme, aşağıya iniş örn: descensus testiculorum. deskriptif anatomi tarif edici, sistematik anatomi. desmal bağ dokudan oluşmuş. desmologie bağlar bilimi. detractus uzağa çekilmiş, uzaklaştırılmış, itilmiş. deviatio sapma, ayrılma örn: deviatio septi nasi. dexter sağ, sağdaki. di tamamlamalarda iki (2) anlamına gelir örn: digastricus (= iki karınlı). dia tamamlamalarda üzerinde, vasıtası ile anlamına gelir. diameter çap, ölçü, eksen örn: diameter mediana. diaphragma bölme, ayırma duvarı örn: diaphragma oris, diaphragma pelvis. diaphragmaticus diaphragma ile ilgili. diaphysis kemiklerin orta bölümü, gövdesi. diarthrosis oynar eklem. diastole kalbin normal fonksiyonu esnasında boşluklarının genişlemesi, kalbin gevşeme ve dolma faslı. didymis testis<HR>örn: epididymis (= testis'in üzerindeki oluşum). diencephalon ara beyin, iki yarım beyin arası. diffus yaygın. diffusion yayılma, nüfuz etme. digastricus iki karınlı örn: m. digastricus (= m. biventer). digestorius sindirimle ilgili olan örn: canalis digestorius. digitalis digitus ile ilgili. digitatio parmakvari, dişli, dişlenme. digitatus parmaklı, parmak şeklinde. digitus parmak. dilatatio genişleme. dilatator genişleten. diplegia vücudun her iki tarafının felci (bilateral paralizi). diploe çift katlı yapı. discus disk, yuvarlak ve yassı levha örn: discus intervertebralis. dislocation bir vücut kısmının yer değiştirmesi (özellikle kemiklerin &quot,çıkık&quot,). dispositio pozisyonun, yerin bozulması. dissectio bir organı tetkik için açmak, kısımlara ayırmak. dissimilatio parçalanma metabolizması. distalis gövde merkezinden daha uzakta bulunan. diverticulum yan yol, ayrılan dal, cep şeklinde çıkmaz, kör kese. DNA deoxy-ribo-nucleic asit. dolichocephalus uzun kafalı olma (antropolojik). dorsalis dorsum ile ilgili, sırt tarafında olan. dorsum sırt örn: dorsum manus. Douglas, J. (1675-1742) İskoçya'lı anatomist örn: Douglas çıkmazı (= excavatio rectouterina) Douglas hattı (= linea semicircularis). ductulus küçük kanal, borucuk. ductus kanal, boru örn: ductus biliferi. duodecim oniki (12). duodecimus onikinci (12. = XII.). duodenalis duodenum ile ilgili. duodenum onikiparmak bağırsağı. duplicatus katlanma. duralis durus ile ilgili. durus sert örn: dura mater. dyspne nefes darlığı, sıkıntı. dystrophie iyi olmayan, kötü gelişme. Ebner V. (1842-1925) Viyana'lı anatomist örn: Ebner bezleri: glandula linguales (papilla circumvallata'nın çevresindeki oluğa açılır). ebur fildişi. eburneus fildişinden, fildişi gibi örn: substantia eburnea (=dentin). ectoderma embriyoda dış deri, dış tabaka. efferens merkezden getiren örn: vasa efferentia (=dolaşım sıvısını götüren damarlar). ejaculatio fışkırma, kuvvetle atma, meni boşalması (ejakulasyon). ejaculatorius ejaculatio'ya yarayan örn: ductus ejaculatorius. elasticus elastik olan, elastiki. elevator kaldırıcı. ellipticus elips şeklinde olan, eliptik. emboliformis tıkaç şeklinde örn: nucleus emboliformis. embolus tıkaç. embryo anne karnındaki yavru. (implantasyon'dan 2. ayın sonuna kadar olan dönem). embryologia embryonun gelişmesini konu alan bilim dalı. embryonalis embryo ile ilgili. eminentia yükseklik, kabartı örn: eminentia iliopectinea. emissarium boşaltıcı, dışarıya boşaltmak için kullanılan boru, kanal. enamelum (= substantia adamantina) dişin dış tabakası (mine). enarthrosis oynar yüzleri birbiri içine giren yuvarlak eklem. encephalicus beyin ile ilgili. encephalon beyin. endo (öntakı) iç, içinde, içte olan<HR>örn: endocardium (= kalbin içini örten epitel tabakası). endocrin iç salgı. endocrinologia iç salgı bilimi. endoderma embriyodaki iç tabaka, iç zar. endolympha zar labirinti dolduran sıvı. endomeninx beynin iç zarı. endometrium uterus'un iç tabakası. endothelium damarların ve seröz boşlukların içini örten tek katlı yassı epitel. ensiformis hançer şeklinde olan örn: processus ensiformis (= processus xiphoideus). enteral iç organlarla, bağırsaklarla ilgili. entericus enteron ile ilgili. enteron iç organ. eosinophil eosin'i (asit boya maddesi) seven, onu tutan maddeler. epadenium bez kapsülü. ependyma örtü, beyin, omurilik boşluklarının iç zarı. epi (öntakı) üst, üstünde, üzerinde. epicardium kalb kası üzerinde bulunan perikard'ın visseral tabakası. epicondylus lokma üstü, kondilusların üzerindeki kasların tutunma çıkıntıları. epicranium kafatasının üst kısmını örten yumuşak dokular. epidermis derinin dış tabakası. epididymis testis üzerindeki oluşum. epiduralis dura'nın üstünde bulunan örn: spatium epidurale. epigastricus epigastrium ile ilgili. epigastrium kasında mide üstü bölgesi. epiglotticus epiglottis ile ilgili. epiglottis dilcik, gırtlak kapağı. epineurium sinir kılıfı. epiorchium testis'in üzerindeki kılıf, tunica vaginalis testis'in lamina visceralis'i. epipharynx (=pars nasalis pharyngis : nasopharynx) yutağın üst bölümü. epiphysis üstte gelişen, uzun kemiklerin eklem uçları, corpus pineale. epiploicus epiplon ile ilgili. epiploon iç organ askısı, büyük bağ, omentum majus. epistropheus (=axis) eksen kemik, ikinci boyun omuru. epithalamus thalamus üstü. epithelialis epithelium ile ilgili. epithelium yüzeyel hücre tabakası, epitel. epitrochlea epicondylus medialis humeri. epitympanicus orta kulakta tympanum'un üst kısmı. equinus at gibi, atla ilgili örn: cauda equina. equus at. erectilis sertleşebilen, dikleşebilen. erectio dikleşme, sertleşme. erector kaldıran, dikleştiren (kaslar için kullanılır) örn: m. erector trunci (spinae). eritrosit alyuvarlar, kırmızı kan hücresi. et ve. ethmoides kalbur gibi. ethmoideus os ethmoidale ile ilgili. ethmos kalbur. Eustachio, B. (1520-1574) İtalyan hekimi örn: Eustachi borusu (=tuba auditiva). eversio ters dönme, ayak tabanının dışa dönmesi. evulotio tekamül, gelişme. ex (öntakı) den, dan. excavatio oyuk, kovuk örn: excavatio rectouterina. excretio salgılama, birşey çıkarma. excretorius salgıya, ifraza yarayan. excretum salgı, boşaltılan şey. exitor uyarıcı. exitus dışarı çıkılacak yer, ölüm örn: exitus pelvis. exo (öntakı) dış, dışında, dışarda. exocrin dış salgı. exogen dışarıdan, dış nedenlerle olan. exophtalmus göz küresinin dışarıya çıkması. exostosis kemikerdeki anormal çıkıntı. expiratio soluk vermek. extensio açma, germe. extensor açıcı, gerici örn: m. extensor pollicis longus. extensorius açıcı, gerici ile ilgili. externalis dış tarafla ilgili. externus dış tarafla ilgili, dışta bulunan. extra haricinde, dışında, fazladan olarak. extractio çekme, dışarı çıkarma. extrahepaticus karaciğerin dışında bulunan. extramuralis organ duvarının dışında bulunan. extraperitonealis periton dışında bulunan. extrapulmonalis akciğerin dışında bulunan. extrapyramidal sistem piramidal yolun dışında bulunan sistem. extrauterin uterus dışında olan, doğumdan sonra. extremitas taraf, uç. fabella küçük susamsı kemik (os sesamum genus proximale fibulare). facialis facies ile ilgili. facies yüz örn: facies anterior. faeces dışkı, posa. falciformis orak şeklinde olan örn: lig. falciforme hepatis. Falloppio, G. (1523-1562) İtalyan cerrah örn: Falloppio kanalı (= canalis n. facialis) Falloppio tüpü (= tuba uterina). falx orak örn: falx cerebri. fascia sargı, örtü, şerit. fascialis fascia ile ilgili. fascicularis fasciculus ile ilgili. fasciculus demetcik, küçük demet. fasciola küçük şerit, bağcık. fastigatus sivri uçlu, tepeli. fastigium tavan, kubbe, tepe, çatı örn: fastigium ventriculi quarti. fauces gırtlak, boğaz örn: isthmus faucium. faux darlık, dar geçit, gırtlak. favus kel. fecundatio ilkah, döllenme. fel safra, öd. felleus safra ile ilgili örn: vesica fellea (=safra kesesi). femininus kadına ait olan. femoralis uyluk ile ilgili örn: canalis femoralis, trigonum femorale. femur uyluk, uyluk kemiği. fenestra pencere örn: fenestra cochleae. ferment enzym. ferrugineus pas, pas rengi. fertilis döllenebilir, döllenen. fetalis fötus ile ilgili. fetus anne karnındaki yavru. 2. aydan sonraki dönem. fibra lif, iplik, tel örn: fibrae zonulares. fibrilla lifcik, iplikcik, telcik. fibrillaris fibrilla ile ilgili. fibrin lif maddesi, kan pıhtısının lifleri. fibrocartilago lifli kıkırdak dokusu, sert bağ dokusu. fibrosus lifli, lif ihtiva eden, liften zengin olan. fibula bacağın dış tarafındaki kamış kemik (baldır kemiği). fibularis fibula ile ilgili. filiformis ip şeklinde olan, ipliksi örn: papilla filiformis. filum ip, lif, tel örn: filum terminale. fimbria saçak örn: fimbria tuba uterina. fissura çatlak, yarık örn: fissura petrotympanica. fistula yara kanalı. fixatio tesbit etmek, sabitleştirmek. fixator tesbit edici, sabitleştirici. fixus sabit. flaccidus gevşek olan, zayıf olan, yumuşak olan örn: pars flaccida membrana tympani. flagellum kamçı. flavus sarı. flexio bükülme, eğilme. flexor bükücü, eğici örn: m. flexor digitorum longus. flexorius büken, kıvıran. flexura dönemeç, viraj, dirseklenme, eğilme örn: flexura coli dextra. flocculus yumakçık. floccus yumak. fluctuatio dalgalanma, yüzme örn: costa fluctuantes. flumen akıntı yönü. foetus anne karnındaki yavru (2. aydan sonraki dönem). foliatus yapraklı, yaprak gibi oluşumlar ihtiva eden. folium yaprak örn: folium vermis. folliculatus folliculus ihtiva eden. folliculus baloncuk, kabarcık, torbacık. Fontana, F. (1730-1828) Pisa'lı Anatomist. örn: fontana aralığı (forceps major). fontanella bıngıldak. fonticulus bıngıldak, küçük kaynak. foramen delik örn: foramen ovale. foraminosus delikli, delikler ihtiva eden. forceps kıskaç, kerpeten anlamına gelir. formaldehit tesbit ve dezenfeksiyon ilacı. formatio oluşum, teşekkül. fornicatus çıkmaz ihtiva eden,, kubbe ihtiva eden. fornix çıkmaz, kubbe örn: fornix conjunctivae. fossa hendek, çukur örn: fossa retromandibularis. fossula çukurcuk, hendekcik örn: fossula petrosa. fovea çukur. foveola çukurcuk örn: foveolae gastricae. foveolaris foveola ile ilgili. fractura kırık. frenulum gemcik, dizgincik. frondosus çok yapraklı, saçaklı, uzantılı örn: frenulum linguae. frons alın. frontalis frons ile ilgili örn: os frontale. functio bir organın normal olarak yaptığı iş, görev. fundus dip, taban örn: fundus vesica fella, fundus uteri. fungiformis mantar şeklinde olan örn: papilla fungiformis. fungus mantar. funiculus kordon şeklinde olan örn: funiculus spermaticus. furca çata. furcalis furca ile ilgili. furcatio çatallanma örn: bifurcatio (= ikiye çatallanma). furcula çatalcık, küçük çatal. fuscus koyu kahverengi. fusiformis iğ biçiminde olan örn: cellula fusifoırmis. fusion kaynaşma. fussin pigmenti Retina'da rastlanan melanin kökenli pigment. fusus iğ. galea takke, miğfer örn: galeae aponeurotica. gallus horoz örn: crista galli. ganglioformis ganglion şeklinde olan. ganglion düğüm, sinir düğümü örn: örn: ganglion cervicale superior. gangliosus ganglionlu, ganglion ihtiva eden. gaster mide (karın anlamında da kullanılır). gastricus mide ile ilgili. gastro mide, karın ile ilgili. gastrocnemialis karınlı, ikiz örn: m. gastrocnemius. gastrocolicus mide ve kolon ile ilgili. gastroduodenalis mide ve duodenum ile ilgili. gastroepiploica mide ve asıcı bağa ait. gastroporus ilkel ağız açıklığı. gelatina jelatin. gelatinosus jelatin ihtiva eden örn: substantia gelatinosa. gemellus ikiz örn: mm. gemelli. geminus kere, defa örn: trigeminus (= üçüz), bigeminus (= ikiz). generalis genel, umumi. generatio nesil, soy. genicularis geniculum ile ilgili. geniculatus geniculum ihtiva eden örn: corpus geniculatum laterale. geniculum dizcik, köşecik, düğüm şeklinde küçük şişkinlik. genioglossus çene açısı ve dille ilgili. geniohyoideus çene açısı ve dil kemiği ile ilgili. genitalis üreme organı ile ilgili. genitofemoralis genital ve uyluk bölgesi ile ilgili. genu diz örn: genu corporis callosi. Gerlach, J. (1820-1896) Alman bilim adamı.<HR>örn: Gerlach bademciği (= tonsilla tubales). germinatio tohumlanma. germinativus tohumlamaya elverişli. gingiva diş eti. gingivalis gingiva ile ilgili. ginglymus menteşe şeklinde, tek eksenli (transvers), flexion ve extension yapılabilen eklem şekli. glabella iki kaşın arasındaki kılsız bölge. glandula bez, gudde örn: gl. parotis. glandularis glandula ile ilgili. glans palamut, penis'in başı. glenoidalis çukursu, yayvan ve düzce eklem yüzü ile ilgili örn: cavistas glenoidalis. glia sinir sisteminin destek bağ dokusu. Glisson, F. (1597-1673) Londra'lı hekim örn: Glisson kapsülü (= capsula hepatis). globiformis küre şeklinde olan. globosus küre ihtiva eden, küreli. globus küre örn: globus pallidus. glomerulosus yumakcık ihtiva eden. glomerulus yumakcık. glomus yumak örn: glomus caroticus. glossa dil. glossoepiglotticus dil ve epiglot ile ilgili. glossopalatinus dil ve damak ile ilgili örn: arcus glossopalatinus. glossopharyngeus dil ve farinks ile ilgili örn: n. glossopharyngeus (=IX. kafa çifti). glotticus glottis ile ilgili. glottis ses organı (mizmar aralığı) örn: rima glottidis. glutaealis gluteus ile ilgili. glutaeus kaba et örn: gluteus maximus. gnath çene. gnathion alt çenenin ön kısmının alt ucu. Golgi, C. (1844-1926) İtalyan Anatomist örn: Golgi cismi. Goll, F. (1823-1903) İsveç'li Anatomist örn: Goll demeti (= fasciculus lateralis posterior). gomphosis kakılmış, gömülerek eklenmiş. gonad ovum veya spermium gibi tohum hücresi imal eden cinsiyet bezleri (ovariumtestis). gonion alt çene açısı ucu (= angulus mandibula'nın alt ucu). Graaf, R. (1641-1673) Fransız Anatomist örn: Graaf folükülü (ovarium'da). gracilis ince, zarif örn: m. gracilis. granularis tanecikli. granulatio taneciklenme. granulosus tanecikli olan. granulum tanecik, habbecik. Gratiolet, L. (1815-1865) Paris'li Anatomist. graviditas gebelik. gravidus yüklü, gebe, hamile olan. griseus gri, kül rengi. gubernaculum ileten, idare eden. gustus tad. gutta damla. guıstatorius tad almaya yarayan. gyratus kıvrıntılı. gyrus kıvrım (beyindeki kıvrımlar) örn: gyrus precentralis. os ethmoidale kalbursu kemik.