immunobiyoloji 2011dekanl k

advertisement
İmmunobiyoloji
Prof. Dr. Melek ÖZTÜRK
Prof. Dr. Gönül KANIGÜR
Bağışıklık sistemi, canlıları enfeksiyonlardan korur.
• Fiziksel engeller: bakteri , virüs,Parazitler örn:
mantar,Protistler,solucanlar gibi patojenlerin vücuda
girmelerini engeller.
• Eğer bir patojen bu engellerden birini aşarsa,
doğuştan gelen bağışıklık sistemi hemen devreye
girer fakat özgül bir yanıt oluşturmaz.
• Bununla beraber, patojenler doğuştan gelen
yanıttan kaçabilirler.
• Organizma, moleküllerden, hücrelerden ve
dokulardan oluşan bir savunma (bağışıklık =
immun) sistemi tarafından korunur
• Canlıların bağışıklık sistemlerini uyaran ve canlı
için kendinden-olmayan tüm moleküllere
"antijen" veya "immunojen" denir.
Bağışıklık sistemi iki tiptir
1- Doğal (doğuştan) bağışıklık:
Kalıtsal öğeler içerir ve bunlar hemen ilk savunma
hattını oluştururlar.
2- Edinilmiş (kazanılmış) bağışıklık:
Belirli patojenleri hedef alacak özel antikorlar ve T
hücreleri üreterek vücut belirli patojenlere karşı
özel bir bağışıklık geliştirebilir.
Organizmanın bağışıklık sistemi
organizmanın yapısına yabancı olan
"antijen"lerin vücuda girmesini engeller.
• Bağışıklıkta üç bariyer sistemi rol alır
1- Yüzey engelleri, deri, solunum ve sindirim
sistem
2- Doğuştan gelen bağışıklık sistemi elemanları,
kemik iliği, timus, lenf bezleri ve dalak gibi
özelleşmiş merkezlerde yer alan fagositler,
makrofajlar, lenfositler
3- Edinilmiş bağışıklık sistemi elemanları . B ve T
lenfositler
• Yüzey bariyerlerini aşan bir antijene karşı,
• doğuştan gelen bağışıklık sistemi
elemanlarından fagositler, makrofajlar,
lenfositler gibi savunma hücreleri ve çeşitli
moleküller devreye girerler.
• İlk aşamada, öncü hücreler olan fagositler ve
makrofajlar antijenleri yok etmeye çalışırlar.
• Bu ikinci koruma sistemi de başarılı olamazsa,
edinilmiş bağışıklık sisteminin temel hücreleri
olan B ve T lenfositler devreye girerler.
immun yanıt
1- Doğal (doğuştan) bağışıklık: Kalıtsal öğeler içerir ve bunlar ilk
savunma hattını oluştururlar. Hümoral yanıt ; Kompleman sistemi
2- Edinilmiş (kazanılmış) bağışıklık: Belirli patojenleri hedef alacak özel
antikorlar ve T hücreleri üreterek vücut belirli patojenlere karşı özel
bir bağışıklık geliştirebilir.
• Bu gelişmiş yanıt, patojen ortadan kaldırıldıktan sonra da bir
bağışıklık belleği şeklinde hatırlanır
• Aynı patojenle bir daha karşılaşıldığında daha hızlı ve güçlü bir yanıt
verilmesini sağlar
• Böylece oldukça karmaşık olan bir zincir sistemi tetiklenir.
• Antijen tarafından uyarılan T hücreleri, diğer savunma hücrelerini
ve bunlara bağlı gelişen birçok biyokimyasal işlemi tetiklerler
• T hücrelerinin alt gruplarından öldürücü (sitotoksik)
T hücreleri antijenleri yok etmeye çalışırken,
• edinilmiş sistemin bir diğer önemli hücreleri olan B
hücreleri de "bağışıklığın akıllı molekülleri" olarak
adlandırılan "antikor"ları (immünglobülinleri)
sentezlemeye başlarlar.
• Glikoprotein yapılı bu moleküller, anahtar-kilit uyumu
şeklinde özgül antijenlere bağlanarak antijenleri ya
etkisiz hale getirirler
• veya bir başka sistemi, kompleman sistemi ve diğer
savunma hücrelerini harekete geçirerek antijenlerin
yok edilmelerini sağlarlar.
Kompleman sistemi, yabancı hücrelerin yüzeylerine
saldıran bir biyokimyasal işlemler dizidir.
• 20 farklı protein içerir ve patojenleri antikorlarla
öldürmesini "tamamlayıcı" (komplemanter)
yeteneğinden dolayı bu şekilde isimlendirilmiştir.
• Tamamlayıcı sistem, doğuştan gelen bağışıklık
yanıtının ana humoral bileşenidir.
İmmun sistem hücreleri
• pluripotent kök
hücrelerinin iki soyundan
gelişir
1.Lenfositler lenfoid soydan
gelişir
2.Fagositler ve diğer immun
yanıt hücreleri miyeloid
soydan gelişir
1. Lenfositler; T , B , NK hücreleri
T hücrelerinin öncülleri Timusta gelişir
B hücreleri (memeli) fötal karaciğerde ve yetişkin
kemik iliğinde farklılaşarak gelişir
• T ve B lenfositler bu primer lenfoid organlarda özel yüzey
reseptörleri kazanarak özelleşirler
NK (doğal öldürücü) hücreler kemik iliğindeki ortak
lenfoid öncül hücrelerden türevlenir
2- Fagositler
• Monositler/ makrofajlar
 Polimorfonukleer granülositler ;
Nötrofil
Bazofil
Eosinofil
3- İmmun yanıta katılan diğer hücreler;
Antijen Sunan Hücreler: Antijeni T-hücrelerine sunar
Mast hücreleri;Bazofillere benzer yapı ve işlevlere sahip
Trombositler; Kan pıhtılaşması ve enflamasyonda rolü var
1- Lenfositler
Yetişkinde yaklaşık 1012 lenfoid hücre bulunur
• Lenfoid dokular tüm vücut ağırlığının yaklaşık
%2 sidir
• Lenfoid hücreler yetişkin dolaşımında yaklaşık
%20 kadar bulunur
• Olgunlaşmış lenfoid hücrelerin çoğu uzun
ömürlüdür
• Hafıza hücreleri birkaç yıl yaşar ( bazıları kişinin tüm
yaşamı boyunca)
T lenfositler:
• T Yardımcı (Th)
• T sitotoksik (Tc)
• T supresör (Ts)
1-Yardımcı T lenfositleri (Th1 ve Th2)
B lenfositleri, Tc ve Ts aktifleştirir
– Th1: IL-2, IFN ve TNF gibi sitokinler oluşturarak
hücresel bağışıklığa yardımcı olur
– Th2: IL-2, IL-4, IL-5, IL-6 ve IL-10 gibi sitokinler
oluşturarak hümöral yanıta yardımcı olur
2- T supresör (Ts1 ve Ts2)
• B ve T hücrelerine
baskılayıcı etki
• CD4 ve CD8 T
hücrelerinin immun
yanıtı baskılayıcı etkileri
vardır.
• İki tipi vardır:
– Ts-1 : Antijenle bağlanan
baskılayıcı
faktörler
sentezler
– Ts-2: Th aktivitelerini
engeller
3- T sitotoksik (Tc)
– Çoğu CD8 (T8) yüzey
antijenini taşır
– MHC-sınıf 1 antijenleri
taşıyan hücrelerle ilişki
kurar
– Hedef hücreleri öldürür.
• Tümör hücreleri,
• Virus taşıyan hücreler
• Transplant hücreler
B lenfositleri:
• yüzeylerinde bulunan immünglobulinler (Ig) ile ayrımlanırlar
• kandaki lenfosit havuzunun %5-15 kadarını oluşturur.
• İnsanda dolaşımdaki B hücreleri Ig nin iki izotipi taşır; IgM ve
IgD. Az sayıdaki B hücreside IgA, IgG veya IgE taşır.
• NK (Doğal öldürücü) Hücreler
• Tümör hücrelerini, virusla infekte konak hücrelerini ve
diğer yabancı hücreleri öldürme yeteneğindedir.
• Interferon ile aktivasyon kazanır
• Yüzeyinde C3b kompenenti ve IgG'nin Fc bölgesine karşı
reseptörler vardır.
Lenfositler yüzey belirteçlerine göre
ayrımlanırlar
 Lenfositlerin yüzey belirteçleri monoklonal
antikorlar (MoA) ile tespit edilir
· Uluslararası isimlendirmede bu belirteç CD olarak
isimlendirilir
CD ( Cluster designation) ; MoA lar bu grupların
tayininde kullanılır.
Her MoA özel bir hücrenin özel bir belirtecine
bağlanır
B Hücresi
T Hücresi
fare
fare
İnsan
İnsan
CD numaraları özel MoA nın bağlandığı belirteci ifade eder.
Moleküler belirteçler hücrenin fonsiyonel durumununda
belirleyicisidir.Örneğin:
Soy markeri; CD3 Sadece T hücrelerinde bulunur
Olgunlaşma markeri; CD1 Sadece timusta gelişmekte olan
hücrelerde bulunur. Periferal T hüc. yok. (Farklılaşma
anında geçici olarak üretilir)
İşlev markeri; CD25 Sadece antijen ile uyarılan hücrelerde
ekspresyonu yapılır
İmmun sistem hücrelerinin
CD isimlendirilmesi
•
•
•
•
•
•
300 ün üzerinde CD belirteci vardır
T hücreleri, CD4 veya CD8 ve CD3
B hücreleri, CD19
NK hücreleri, CD56
Monosit/Makrofaj CD14
Dendritik hücre, CD1c (insan)
İmmun sistemin diğer hücreleri
İmmun yanıta katılan hücreler
• Makrofajlar
• Eosinofiller
• Mast Hücreleri
• Dendritik Hücreler
Dendritik Hücreler:
Antijenleri yakalayıp T hücrelerine sunarak primer immun cevabın
oluşmasında önemli ve etkin rolleri vardır
•
•
•
•
*Fagositik özellikte değildir, hareketli olabilirler
*Yüksek oranda sınıf-II MHC molekülü sentezlerler
*CD4+ T hücrelerine antijen sunarak primer immun cevabın
oluşmasında iş görür
*Lenfoid ve lenfoid olmayan dokuların ( kalp,akciğer gibi)
hücreler arası alanında yaygın olarak bulunur
• Edinilmiş bağışıklık yanıtı antijene özgüdür ve kendindenolmayan antijenleri, "antijen sunumu“ sürecinde
tanımayı gerektirir.
• Antijen özgüllüğü, özgül patojenler veya patojenenfeksiyonlu hücrelere uydurulmuş yanıtların doğuşuna
izin verir.
• Bu uygun yanıtların vücutta uygun şekilde kalması ise
bellek hücreleriyle sağlanır. Eğer bir patojen vücuda
tekrar girerse, bu bellek hücreleri sayesinde daha hızlı ve
güçlü bir cevap alarak yok edilir.
• Lenfositler
• Öldürücü T hücreleri
• Yardımcı T hücreleri
Antikor (İmmunglobulin)
yapısı ve fonksiyonları
• İmmunglobulinler (antikorlar ) polipeptit ve
karbonhidrattan oluşan glikoproteinlerdir
• Y şeklindedir; ağır zincir ve hafif zincir olmak üzere
2 farklı protein zincirinden oluşur
• Aminoasit sayısı fazla ve molekül ağırlığı yüksek
olan ağır zincir, diğeri hafif zinciri oluşturur
• Ağır ve hafif zincirler üzerinde, değişken
(V/variable) ve sabit (C/constant) bölgeler bulunur.
• Değişken bölge, antijeni tanıyan kısmı oluşturmak
üzere özelleşmiştir ve bir çifttir
• Buradaki aminoasit dizilimlerindeki
farklılıklar, farklı antijenlerin bu bölgeye
bağlanmasına yol açar
• Antikor molekülünde ağır ve hafif zincirler, farklı genler
tarafından kodlanır.
• Bu gen parçaları, her B hücresinde farklı olan zincirleri
meydana getirecek şekilde yeniden düzenlenir.
• Gen parçalarının düzenlenmesi değişkendir ve bu
nedenle 100 milyon kadar farklı antikor, az sayıda gen
parçası tarafından oluşturulur.
• immünoglobulinin ağır ve hafif zincirlerindeki değişken
bölgelerin, çok çeşitli sayıda üretilebilmesi immün sistemin
esasını oluşturur.
• Bu çeşitliliğin üretimi, çoğul genlerin varlığı,
somatik mutasyonlar, ve somatik rekombinasyonlarla
sağlanır, tüm bu işlemler B hücre gelişimi sırasında ortaya
çıkar
• Böylece B hücreleri, vücuda giren antijenlere karşı
antikorları antijenik özelliklere göre ayrı ayrı sentezler
• İmmunoglobulinler IgG, IgM, IgA,IgD,IgE
olmak üzere 5 ana sınıfa ayrılır
IgG
•Vücuttaki immunglobulinlerin %80 dir.
•Damarlardan dışarı kolaylıkla sızarak plasenta yoluyla
fetüse geçer.
•Sekonder bağışıklıktan sorumlu antikordur.
•Fab bölgesiyle mikro organizmalara bağlanır, Fc
bölgesiyle fagositlere bağlanarak fagositoz işlemini
kolaylaştırır.
IgM
• IgM, B hücrelerinin yüzeyinde momomerler şeklinde
bulunur pentamer şeklinde salgılananırlar, hümoral
yanıt elemenlarıdır.
• IgM genellikle IgG ile ortak işlevleri vardır. Bağışıklık
yanıtın ilk aşamasında ortaya çıkar.
IgE
• Allerjenlere bağlanır ve mast hücrelerinden ve
bazofillerden histamin salgılanmasını uyarır allerjik
reaksiyonlarda ve parazit artışına karşı aktiftir.
IgA
• Mukozal alanlarda bulunur ( barsak,solunum sistemi,
ürogenital sistem) ve patojen yerleşmişini engeller.
• Ayrıca çeşitli vücut sıvılarında bulunur.
• Organizmanın dış yüzeylerini korur.
• Salgılanan immunoglobulindir.
IgD
• B hücrelerinde antijen reseptörü olarak bulunur.
• Bazofilleri ve mast hücrelerini aktive eder.
Hapten'ler;
tek başına antikor yanıtı oluşturamayan,
ancak bir taşıyıcı ile birlikte organizmaya
verildiklerinde bağışık yanıta yol açan ve oluşan
bağışıklık yanıt ürünleriyle tepkimeye girebilen
küçük moleküllü kimyasal maddelerdir.
Hapten molekülünün bağlandığı büyük molekül
ağırlıklı maddeye taşıyıcı denir.
Bağışıklık belleği
• B ve T hücreleri etkinleşip, kendilerini çoğaltmaya
başladıklarında, oluşan yeni tip hücreler
uzun-yaşamlı bellek hücreleri dir
• bellek hücreleri yaşam boyunca daha önce saldıran
patojeni hatırlayabilir , eğer bu patojen ile tekrar
karşılaşılırsa daha güçlü bir yanıt verilebilir.
Bağışıklık belleği,
aktif veya pasif şekilde olabilir
Pasif bellek
• Yeni doğanlar henüz mikroorganizmalar ile tanışmamıştır .
Pasif bağışıklığın bir kısmı anne tarafından sağlanır.
• Gebelik sırasında, IgG lerin bir kısmı anneden bebeğe
plesanta yoluyla geçer
• bebekler doğduklarında annelerininki ile aynı düzeyde
antijen özgüllüğüne ayrıca antikorların büyük kısmına
sahiptirler
• fetüs aslında hiç bellek hücresi ya da antikor üretemez,
onları sadece anneden ödünç alır.
• kısa sürelidir, bir kaç gün ile bir kaç ay sürer.
Aktif bellek ve bağışıklama
• Uzun süreli aktif bellek, enfeksiyon sonrası B
ve T hücrelerinin etkinleştirilmesine gerek
duyar.
• Aktif bağışıklık ayrıca yapay olarak aşılamayla
da sağlanabilir.
• Aşılamada (bağışıklama), patojene ait bir
antijen ile bağışıklık sisteminin uyarılması ve
bu patojene karşı organizmada , hastalığa
neden olmadan özgül bağışıklığı geliştirmektir.
İmmun Sistem Organ ve Dokuları
• Birincil Lenfoid Organlar
1. Kemik İliği
2. Timus
• İkincil Lenfoid Organlar
1. Lenf Düğümü
2. Dalak
3. Basit Lenfoid Dokular
Mukoza ile ilişkili LD
Tonsil, Adenoidler,
Payer Yaması,
Appendiks
Download