6.3.2016 • GENETİK MÜHENDİSLİĞİ TEKNİKLERİ GIDA BİYOTEKNOLOJİSİ-4 1 Restriksiyon enzimleri 2 • RE hücre içine yabancı bir DNA girişine karşı bir savunma mekanizması (virüslere karşı) oluştururlar • Prokaryotik hücreler DNA’yı kimyasal olarak değiştirebilen bir veya daha fazla enzim içerirler. • Hücrede önemli rol oynamalarının yanında restriksiyon enzimleri in vitro DNA çalışmaları için de zorunludur. • Bu enzimlerin önemli bir sınıfı kısaca restriksiyon enzimleri olarak bilinen restriksiyon endonükleazlardır. • Bunların keşfi genetik mühendisliği alanının doğuşuna imkan vermiştir. • Bu sistemler prokaryotlar arasında geniş yayılımlar göstermesine karşın ökaryotlarda çok nadir olarak bulunurlar. • 1970’lerde DNA klonlamasının gerçekleşmesi RE’inin bulunuşu ile olmuştur. • Restriksiyon enzimleri (RE) özel DNA dizilerini tanıyarak DNA’yı keserler. 3 4 • Hücre içine yabancı DNA girişine karşı savunma mekanizması iki bileşenden oluşur: Restriksiyon -modifikasyon sistemi • 1 Restriksiyon endonükleazlar: Kısa ve simetrik bir DNA sekansını tanırlar ve sekansın içinden herbir ipliği spesifik bir noktadan keserler. Dolayısıyla DNA kısa fragmentlere parçalanır. • 2) Modifikasyon: Hücresel DNA’da aynı tanıma sekansları içindeki bir C veya A bazına metil grubu ilave eden metilazdır. Bu modifikasyon konak hücre DNA’sının dirençli olmasını sağlayarak endonükleazlarla parçalanmasını önlerler. • • • • • • 5 Modifikasyon genleri, DNA üzerinde restriksiyon genleri ile yakın bölgede bulunmaktadır. Bu nedenle bunlara restriksiyon modifikasyon genleri (R/M) denilmektedir. RE tanıdığı nükleotit dizilimlerini tanıyan metilaz enzimleri de vardır. Metilazlar ortak tanıma dizilimlerini bir veya birkaç noktada metilasyona uğratmaktadır (A veya C’e metil grubu eklerler). Bu durumda, DNA metile olarak, metilaz enzimi için substrat olmaktan çıkar ve korunmuş olur. 6 1 6.3.2016 3 tip RE vardır : Tip l, Tip ll, Tip lll • Tip I ve Tip lll RE hem restriksiyon hem de metilasyon aktivitesine sahiptirler. Her ikisi de DNA’yı tanıma bölgelerinin dışında bir yerden keserler. • ATP enerjisine ihtiyaçları vardır (tanıma bölgesinden kesim bölgesine hareket etmek için). • Tip l ve tip lll klonlamada kullanılmaz • Moleküler biyolojide Tip II RE bu enzimler kullanılır. Tam hedef nükleotitten kesim yaptıkları için klonlama ve moleküler biyoloji araştırmaları için önemlidir. Tip II RE sadece restriksiyon (kesme) aktivitesine sahiptirler. Modifikasyon başka bir enzim tarafından gerçekleştirilir • Enzimi tanıma bölgesinden keserler. Bunun için ATP enerjisine ihtiyaçları yoktur. • Mg+2 iyonlarına ihtiyaç duyarlar 7 Tip II RE 8 RE kesim sonucunda DNA’da oluşturdukları uçların motiflerine göre iki alt gruba ayrılırlar • Mg+2 iyonları varlığında çift iplikli DNA üzerindeki palindromik dizileri tanıyan ve bu diziler içindeki özel bir bölgeden kesen homodimerik enzimlerdir. • Yapışkan uç oluşturacak şekilde kesim yapanlar: Kesim yapılan bölgelerde tek iplikli çıkıntılı yapı oluşmaktadır. Bunlara yapışkan uçlar denir. Çünkü, bunlar tek iplikli kuyruklarının baz eşleşmesi ile aynı çıkıntı uca sahip herhangi bir uca bağlanabilir. • Tanıma bölgeleri palindromiktir ve 4-8 nükleotit uzunluktadır Palindromik: Eğer zincirlerden biri soldan biri sağdan okunursa aynı diziye sahiptir ( veya ikisi de 5’-3’ veya 3’-5’ yönünde okunursa aynıdır) Daha sonra bu eşleşen zincirler ligasyonla birbirlerine bağlanabilir. Bu nedenle klonlama çalışmalarında bu enzimler kullanılmaktadır. Homodimerik: Birbirine benzer iki polipeptit alt ünitesinden oluşmuşlardır. 9 Küt uçlu kesim yapanlar: İki zinciri de aynı noktadan kesenler. Bunların ligasyon etkinlikleri düşüktür. • Klonlamada tercih edilmezler 10 • Kesim sonunda her zaman 5’ uçları fosfat gruplarını korur. 11 12 2 6.3.2016 Bazı RE ve tanıma dizileri • 6 bp’lik tanıma sekansı rastgele DNA dizisinde ortalama her 4096 (46) bp’de bir oluşacaktır. Bu nedenle büyük bir DNA molekülü bu tip bir enzimle ortalama 4 kb’lık spesifik fragmentlere kesilebilir. • Günümüzde 600’den özel dizi tanıyan, yaklaşık 6000 RE bilinmektedir. • Genetik mühendisliği bakımından büyük öneme sahip olduklarından yeni enzimler de araştırılmaktadır. • HindIII ilk bulunan RE (1970) • Ticari olarak yaygın bir şekilde bulunmaktadırlar. 13 14 DNA’nın restriksiyon analizi ve elektroforezi RE’lerinin isimlendirilmesi •Pek çok RE farklı noktalardan kesim yaptığından ticari olarak karışıklığı önlemek için enzimlerin isimlenririlmesi yapılmıştır. İlk harf Bakteri cinsinin baş harfi 2. ve 3. harfler Türün adı 4. harf suşun adı: 5. rakam enzimin izole ediliş (bulunuş)sırası Kısaltma Anlam Açıklama E Escherichia cins co coli tür R RY13 suş I İlk tespit edilmiş O bakteride tespit edilme sırası • DNA’nın kesimi sonrasında oluşturulan fragmentler jel elektroforezi ile birbirinden ayrıştırılabilir ve analiz edilebilir. • DNA’nın elektroforetik analizinin temeli, bu molekülün elektriksel bir alanda, jel üzerindeki göçüne dayanır. • Bu göç hızı molekülün büyüklüğüne, yapısına, jelde kullanılan maddenin konsantrasyonuna ve uygulanan akıma bağlı olarak değişmektedir. • Jel elektroforezinde kullanılan destekleyici madde molekülleri birbirinden ayırmak için kullanılır. Destekleyici madde poliakrilamid veya agaroz olabilir • 15 16 Agaroz jel elektroforezi • Poliakrilamid jeller genellikle küçük DNA fragmentlerinin (5-500 baz çifti) ayırımında kullanılır. • Bu jellerin ayırım güçü çok yüksek olduğundan boyutları birbirine yakın DNA fragmentlerinin analizleri için daha uygundur. • Poliakrilamid jelleri hazırlamak zor ve uzun süre alır. • Uygulanacak DNA’nın yüksek konsantrasyonda olması gerektiğinden agaroz jel elektroforezi kullanılır. 17 • DNA’nın analizinde tüm laboratuvarlarda rutin olarak kullanılan en basit yöntemlerden bir agaroz jel elektroforezidir. • Yöntemin avantajı basit ve hızlı olması, ayrıca DNA fragmentlerinin birbirinden ayrılmasını sağlamasıdır. • UV ışık altında floresan etki gösteren etidium bromür boyasının kullanımı ile çok düşük konsantrasyonlarda (1-10 ng) DNA fragmentinin yerini belirlemek mümkündür 18 3 6.3.2016 • Agaroz kırmızı bir alg türü olan agar agar dan elde edilen doğrusal bir polisakkarittir. Agaroz sıcak suda çözünür ve soğutulduğu zaman polimerde karşılıklı hidrojen bağlarının oluşumu ile jel yapısı oluşur. DNA örneği RE ile kesilir • Agaroz konsantrasyonu % 0.5-1.5 arasında değiştirilerek jelin por çapı ayarlanabilir. agaroz jelindeki kuyucuklara yerleştirilir. Tampon çözeltisi eklenir. • Küçük DNA fragmentleri için yüksek , büyük DNA fragmentleri için düşük agaroz kons. kullanılarak DNA’nın jelde uygun şekilde yürümesi sağlanabilir. RE ile kesilen DNA fragmentlerinin kontrolü boyutları bilinen standart DNA fragmentleri (marker) kullanılarak agaroz jel elektroforezi ile yapılır. Markerlar baştaki ve sondaki kuyucuğa yüklenir 19 • Elektrik akımı uygulanır • 20 • DNA’nın jelde görünür hale gelebilmesi etidiyum bromürün DNA’ya bağlanarak 300 nm’de UV ışığı absorblaması sonucu floresan etki göstermesi ile olur. nükleik asitler jel boyunca hareket ederler. • Nükleik asitler negatif yüklü olduğu için katottan anota doğru hareket eder. • Floresan etki DNA konsantrasyonuna bağlı olarak kuvvetli veya zayıf olabilir. • Küçük moleküller büyük moleküllerden daha hızlı hareket ederler. • Böylece agaroz jel elektroforezinde DNA fragmentleri boyutlarına göre ayrılırlar. Etidium bromür mutajendir. Çalışırken mutlaka eldivenle çalışılmalı. Çalışılan bölge sadece bu analiz için ayrılmalı. Analiz sonrası Etbr’ün inaktivasyonu yapılmalı (Na hipoklorit ile) 21 • Analiz sonunda görüntülenen bantlar marker ile karşılaştırılarak büyüklükleri belirlenir. • Restriksiyon analizleri iki veya daha fazla DNA’nın karşılaştırılması için kullanılır. Her organizmanın genomu farklı olduğu için RE kesme sonucunda hepsinde farklı bantlar oluşacaktır. • Klonlama deneylerinde kullanılmak üzere spesifik fragmentleri izole etmek için agaroz jeller kullanılabilir. Fragmentler jelden kesilip çıkarılır . 22 Nükleik asit hibridizasyonu ve Southern Blot • Nükleik asit hibridizasyon (melezleme) yöntemleri; tek iplikli nükleik asit moleküllerinin tamamlayıcı dizileri ile uygun koşullar altında kendiliğinden eşleşerek çift iplikli melez moleküller oluşturmasıdır. • Hibridizasyon reaksiyonları tamamlayıcı nükleotit dizileri içeren tüm tek iplikli nükleik asit molekülleri (DNA/DNA, RNA/DNA) arasında gerçekleşebilir. • Bu yöntem hem DNA hem RNA üzerindeki belirli nükleotit dizilerinin tanımlanmasında kullanılır. • Bunun için araştırılan nükleik asit dizisini tamamlayıcı olan tek iplikli (dizisi bilinen) nükleik asit dizilerine ihtiyaç vardır. Bunlara prob denir 23 24 4 6.3.2016 • Prob: tanımlanmak istenen nükleik asit bölgesini tamamlayıcı olan ve belirleyici olarak kullanılan tek iplikli nükleik asit parçalarıdır. Problar 100-1000 nükleotitlerden oluşur. Hibridizasyonla oluşan çift zincirli molekülü görünür hale getirilmesi için probları radyoaktif veya radyoaktif olmayan bir belirleyici ile işaretlenmesi gerekir. • Hibridizasyon farklı genetik materyallerden benzer dizileri veya özel bir genin bulunduğu yeri bulmak için oldukça faydalı olabilir. • DNA, RE ile kesildikten sonra jel elektroforezi ile ayrılarak DNA zincirlerini hibritleştirmek için Southern blot tekniği kullanılır. 25 Southern blot • Southern blot bir genomdaki spesifik genlerin belirlenmesinde kullanılır. • RE ile kesilen DNA fragmentlerinin agaroz jel elektroforezinde ayrılması ve ayrılan fragmentlerin membran filtreye aktarıldıktan sonra DNA problarıyla eşleştirilmesine dayanır. 27 26 • 1- büyük molekül ağırlıklı DNA RE ile fragmentlere ayrılır • 2- Agaroz jelde boyutlarına göre ayrılır. • 3- Jel üzerinde DNA’nın denatürasyonunu için NaOH uygulanır • 4. Ayrılan zincirler nitoselüloz membrana aktarılır. Zincirler membrana fikse edildiklerinden kendi kendileriyle yeniden eşleşmeleri önlenir • 5- Membrana aktarılan DNA fragmentleri işaretlenmiş Hibridizasyon probları ile muamele edilir • 6- Hibridizasyondan sonra memran yıkanırak eşleşmeyen DNA fragmentleri uzaklaştırılır. Hibridizasyon membrana bağlanmış olan işaret molekülünü araştırarak belirlenir • Röntgen filmi ile görüntülenir 28 • Membrana DNA emdirilmiş ve prob olarak RNA veya DNA’nın kullanıldığı hibridizasyon prosedürü Southern blottur • Eğer membrana RNA emdirilmiş ve prob olarak RNA veya DNA kullanılıyorsa buna Northern blot denir 29 • Blotlama teknikleriyle bir genomda spesifik bir genin olup olmadığı ve bu genden kaç tane olduğu belirlenebilir. 30 5 6.3.2016 DNA dizi analizi • Her iki yöntemde de dizisi yapılacak olan DNA bölgesinin fragmentlerine ihtiyaç vardır. DNA molekülündeki bazların diziliminin belirlenmesinde genel olarak iki yöntem vardır • Günümüzde Dizi analizlerinin çoğu Sanger yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem temel olarak PCR’a benzer 1) Maxam Gilbert Yöntemi (kimyasal yöntem) 2) Sanger yöntemi (Enzimatik zincir sonlandırma yöntemi) Dizisi belirlenecek bölgeye ait primerlere ihtiyaç vardır DNA dizi analizi ile: • Proteinleri kodlayan gen bölgeleri belirlenebilir • DNA tarafından kodlanan diğer RNA’ların dizileri belirlenebilir (rRNA, tRNA) • Bir organizmanın genomu belirlenebilir. dNTP ‘ler (dATP, dGTP, dTTP,dCTP) Zincir uzaması DNA polimeraz enzimi ile gerçekleştirilir. Ayrıca dNTP’lerin dideoksi analoglarına ihtiyaç vardır 31 • Dideoksi nükleotitler (ddNTP) deoksinükleotitlerin 3’-OH grubunun O atomunun uzaklaştırılması ile oluşturulmuş nükleotitlerdir. 32 • ddNTP’lerin her biri farklı renklerde floresan boyalarla işaretlenir A –yeşil G-siyah C-mavi T-kırmızı ddNTP’ler 3’ grubunda O olmadığı için fosfodiester bağı yapamazlar. Yani bu gruba yeni bir nükleotit eklenemez. Sentez durur. Bunlar zincir sonlandırma amacı ile kullanılır. BU SANGER YÖNTEMİNİN TEMELİNİ OLUŞTURUR. 33 34 Analiz tüpüne dNTP’ler ddNTP’ler primerler ve DNA polimeraz eklenir • • • • Sentezleme sırasında bütün zincirler aynı nükleotit dizisi ile başlayacak ve sentez durduğu zaman bütün zincirlerin sonunda bir ddNTP olacaktır. Ve bu oluşan farklı uzunluktaki dizilerin her birinden milyonlarca olacaktır. dNTP’lerden daha az miktarlarda ddNTP kullanılır (ddNTP/dNTP=1/300) Reaksiyon devam ederken uygun dNTP ve ddNTP’ler rastgele zincire eklenir. dNTP’lerin sayısı fazla olduğu için eklenme oranları daha fazla olacaktır zincire ddNTP’ler geldiği zaman reaksiyon duracaktır. Bu şekilde milyarlarca farklı uzunlukta DNA kopyası oluşur • Daha sonra her sentezlenen dizinin boyutları belirlenerek dizideki bazların yeri belirlenebilir. 35 36 6 6.3.2016 • Oluşan fragmanların boyutlarını belirlemek için reaksiyon sonrası elde edilen ürün poliakrilamid jel içeren kapiler kolona yüklenir. Poliakrilamit Agaroz jelden daha iyi rezolüsyona sahiptir ve 1 baz faklı dizileri ayırabilir. Örn 400 baz ve 401 baza sahip olan diziler ayrı bant verir. • Elektroforezde elektrik akımı uygulanarak yük farklarına göre moleküller ayrılır. Daha kısa zincirli moleküller daha hızlı ilerlerler ve boyutlarına göre ayrılırlar. • Kolon çıkışında herbir ddNTP’ın oluşturduğu florosan laser dedektörde belirlenir ve kaydedici tarafından kaydedilir ve elektrofogramlar oluşturulur. 37 38 7