HABERLER 16/02/2016 1 AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN

advertisement
AKŞAM
Azez’de çocuk katliamı
Azez’i işgal ederek etnik temizlik yapmak isteyen PYD’yi,
Türkiye top atışlarıyla durdurunca Rusya devreye girdi.
Azez’deki bir hastane ve okulun da hedef alındığı hava
saldırısında 6’sı çocuk onlarca kişi hayatını kaybetti.
Rusya PYD'ye koridor açmak ve korumak için Suriye'nin
Azez kentini havadan bombardımana tuttu. Dün sabah
saatlerinde Rus uçakları Kilis’in karşısındaki Halep’in
Azez İlçesi'ne hava saldırısı düzenledi. Kadın, Çocuk ve
Doğum Hastanesi ile okul bahçesine düzenlenen hava
saldırısında aralarında kadın ve 6 çocuğun bulunduğu 15
kişi hayatını kaybetti. Rus hava saldırısında 50'nin
üzerinde yaralı bulunuyor. Yaralılardan 20’si Öncüpınar
Sınır Kapısı'nda bekleyen 112 ambulansları ile sınırdan
alınarak Kilis Devlet Hastanesi’ne getirilip tedavi altına
alındı. Kilis'e getirilen yaralıların büyük çoğunluğu çocuk.
SALDIRI SÜRÜYOR
Suriyeli mültecilerin barındığı okulda büyük hasarın
meydana geldiği ifade edilirken, Rus uçaklarının söz
konusu köy ve Azez İlçesi'nin çevresini bombalamaya
devam ettiği kaydedildi. Rus savaş uçaklarının Azez
ilçesi'nde farklı yerlere ''misket'' bombasıyla düzenlediği
saldırılarda 10 kişi yaşamını yitirmişti.
Hastaneleri kasten vuruyor
Financial Times gazetesi manşetinde "Batı, Suriye
savaşında Moskova'yı mültecileri silah olarak
kullanmakla suçluyor" ifadelerini kullandı. Haberde
“Batılı diplomatlar ve siyasetçiler, Moskova'nın mülteci
krizini tırmandırmaya çalışmak için Suriye'de kasıtlı
olarak sivilleri vurduğu uyarısında bulunuyor. Bu, hassas
ateşkesin daha başlamadan bozulabileceğine dair bir
işaret. Bir Avrupalı yetkiliye göre Moskova siyasi avantaj
sağlamak için mülteci krizini silah olarak kullanıyor. Fırın
ve hastane gibi yerler hedef alınarak yerel halkın evlerini
terk etmesi, Türkiye ve Avrupa'ya mülteci akınının
yoğunlaşması hedefleniyor” bilgisi aktarıldı.
Uçuşa yasak bölgeyi destekliyorum
Stuttgarter Zeitung’a konuya ilişkin değerlendirmelerde
bulunan Almanya Başbakanı Merkel, Suriye’deki
çatışmaların beş yıldır sürdüğüne dikkat çekti.
Suriye’deki durumun “sonsuz karmaşık” olarak
nitelendiren Merkel, “Rusya'nın Halep bölgesinde
bomba yağdırması durumu daha da zorlaştırıyor” dedi.
Sığınmacıların Suriye’de barındırılmaları için güvenli bir
bölgenin oluşturulması gerektiğini belirten Merkel,
şunları söyledi: “Şu andaki durumda orada çatışan
tarafların hiçbirinin saldırmayacağı bir bölge; yani
uçuşa yasak bölge olması çok faydalı olur. DAEŞ'li
teröristlerle görüşemeyiz. Ancak, Esad karşıtları ve
tarafları arasında böyle bir anlaşma sağlanabilirse çok
faydalı olur.”
AKŞAM
HDP'li Sakık'tan küstah tehdit
Sırrı Sakık, Ağrı’da yaptığı konuşmada 'Bahar
mevsiminde bu toprakları büyük tehlikeler bekliyor'
ifadelerini kullanarak adeta devleti tehdit etti.
AĞRI Belediye Başkanı DBP'li Sırrı Sakık, bahar
mevsiminde büyük tehlikelerin bu toprakları
beklediğini ileri sürerek, terör örgütü PKK'nın
saldırılarını arttıracağı tehdidinde bulundu.
PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın Kenya'dan
Türkiye'de getirilişinin 17'nci yıldönümü nedeniyle DBP
ve HDP Ağrı il örgütü, Meydan Caddesi üzerinde bir
araya geldi. HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk'ün de
katıldığı basın açıklamasında konuşan Belediyesi
Başkanı Sırrı Sakık, ölümlerin tek çözümünün sulh,
diyalog ve müzakerede olduğunu söyledi. Sakık, şöyle
devam etti:
"Bizim üzerimizden siyaset yapmayın. Bu topraklarda
ölümü değil, yaşamı tanrılaştırın. Yaptığınız
toplantılarda 'sigarayı bırakın insan yaşamı uzasın'
istiyorsunuz ama bir taraftada bu topraklarda 18, 20 ve
25 yaşlarındaki insanlar toprağa gömülüyor. Bu büyük
bir tezattır. İnsan yaşamına değer veriyorsanız, bu
topraklarda ölümü durdurun. Bu kadar büyük güvenlik
güçlerinin oluşturulmasına gerek yok. Bizim bu
sokaklarda oluşumuzun nedeni, sizin bu yaptığınız
ölümlere karşı barikat oluşturmaktır. Nedir bunlar? Bu
kadar asker ve polis barikatları ile güvenlik
oluşturuyorsunuz. Bahar mevsiminde büyük
tehlikelerin bu toprakları beklediğini görüyoruz. Bu bir
durum tespitidir. Nasıl ki 2013 yılında silahların
gömülmesi için müzakereler sürdürüldü ise tekrar
HABERLER 16/02/2016
Dolmabahçe'de yıkılan o masanın hayat bulması gerekir.
Çünkü 30 yıldır bu çatışma, ölüm ve kan sorunları
çözmedi. Tek çözüm sulh, diyalog ve müzakeredir.
Ülkemizi bekleyen daha çok büyük tehlikeler vardır.
Orta Doğu'da görüldüğü gibi, insanlar nasıl da
öldürülüyor, göçe zorlanıyor. İşte bu senaryoyu da,
Türkiye'de uygulamaya çalışıyorlar. Türkiye ilk önce
kendi Kürdüyle barışmalıdır. Bütün acılar, bizimdir.
Hayata böyle bakmalıyız. Barışın egemen olacağını,
herkesin de el ele tutuşacağı günü sabırsızlıkla
bekliyorum.
AKŞAM
İran’dan Türkiye'ye uyarı: Yapmayın
Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Suriye’ye askeri
müdahalede bulunabileceğine yönelik haberlere
Tahran’dan tepki geldi
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Cabir Ensari,
Ankara ve Riyad’ın Suriye’ye müdahalesinin sadece
sorunu daha da büyüteceğini söyledi.
İran’ın yarı resmi Fars Ajansı’nın haberine göre Ensari,
"İran, bölgesel ve uluslararası müdahaleler nedeniyle
sorunun daha da karmaşık ve çok katmanlı hale geldiğini
düşünüyor. Suriye hükümetiyle eşgüdüm içinde
yapılmayan her yeni müdahale sorunu daha da
karmaşıklaştırıp terörist saldırıların artmasına yol
açacaktır" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ensari, "Suriye’de bazı
kesimlerin izlediği saldırgan politikalar bugüne kadar
hiçbir yere varmadığı gibi, aynı yolda yürümekle aynı
sonucun alınacağı da açıktır. Askeri müdahaleye
kalkışmadan önce bütün ülkelerin bu faktörleri hesaba
katmasını ümit ediyoruz" diye konuştu.
HABERTÜRK
Mevlüt Çavuşoğlu, Laurent Fabius ile
görüştü
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri
Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadan duyulan rahatsızlığı
iletti
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Dışişleri
Bakanı Jean-Marc Ayrault ile telefon görüşmesi yaptı.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre,
Bakan Çavuşoğlu, dün Fransa Dışişleri Bakanı JeanMarc Ayrault ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmeyi Türk tarafının talep ettiği öğrenildi.
Bakan Çavuşoğlu, görüşmede Fransız Bakan Ayrault'yu
yeni görevinden dolayı tebrik ederken, Suriye'nin
kuzeyindeki PYD hedeflerine yönelik operasyonlar
bağlamında Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından hafta
sonu yapılan açıklamadan duyulan rahatsızlığı dile
getirdi. Türkiye'nin Suriye'de terör unsurlarıyla
mücadele etmekte olduğunu vurgulayan Bakan
Çavuşoğlu, Suriye konusundaki tutumun 11 Şubat'ta
Münih'te gerçekleştirilen Uluslararası Suriye Destek
Grubu toplantısında da ifade edildiğini, bu tutumun
Fransız muhataplarca da bilindiğini dile getirdi. Fransız
Bakan, Suriye konusundaki görüşlerin esasen
örtüşmekte olduğunu, önümüzdeki dönemde iki ülke
arasındaki işbirliğini ileri taşımayı arzu ettiklerini ifade
etti.
HABERTÜRK
Deniz Baykal: CHP'de köklü bir değişime
ihtiyaç olduğu açık, dört yıl böyle geçmez
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti yönetimini
eleştirerek, "köklü bir değişim" gerektiğini söyledi.
Baykal "bayrak açmadım" derken, 2019 seçimlerine
kadar yenilenmenin gerektiğine işaret etti
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "CHP'de köklü
bir değişime ihtiyaç olduğu açık. Parti, kendini yeniden
şekillendirme ihtiyacıyla karşı karşıya. Sayın
Kılıçdaroğlu'nun da bunun farkında olduğunu
biliyorum. Bizim, zaman kaybetmeden, bir an önce
CHP'nin, Türkiye'ye yönelik tehditler ve tehlikeler
karşısında en güçlü şekilde, tazelenmiş, yenilenmiş,
güçlenmiş olarak temsil etmesine ihtiyacımız var. Bu
alışılmış, siyasi mücadele yöntemleriyle başarılmış bir iş
değildir. Bu konuda herkese büyük görev düşüyor,
Kılıçdaroğlu'na da yönetici arkadaşlara da" dedi.
Baykal, CNN Türk'te katıldığı "Tarafsız Bölge"
programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
2
HABERLER 16/02/2016
'AZEZ-HALEP HATTINI AÇIK TUTMAK İÇİN...'
HALEP HATTINI AÇIK TUTMAK İÇİN...'
'AZEZ-
PYD'de yönelik top atışlarının hatırlatılıp, "Türkiye
savaşa mı giriyor?" sorusunun yöneltildiği Baykal,
"Hayır, Türkiye obüs kullanımıyla savaşa girmiş değildir.
Bu bir savaş ilanı değildir" yanıtını verdi.
Ortadoğu'da ortaya çıkan kargaşanın Türkiye'yi ciddi
şekilde baskı altına aldığını, gelen mülteci dalgasının 2,5
milyonu geçtiğini belirten Baykal, güven verici bir barış
sözleşmesi yapılmadığı takdirde Türkiye'nin sürekli
olarak göç dalgasına maruz kalacağını söyledi.
Baykal, yeni göç dalgalarının gelmesi ihtimali karşısında,
Türkiye'nin buna engel olunmasını talep etmesinin
meşru hakkı olduğunu ifade etti.
"Bombalama ona mı giriyor?" sorusu üzerine Baykal,
"Ne yazık ki Azez-Halep hattı açık tutulmadığı takdirde
bu göç dalgasına açıkça davetiye çıkarmış olacağız" dedi.
"TÜRKİYE BÜYÜK GÖÇ DALGASINI ENGELLEMEYE
ÇALIŞIYOR"
"Bombalamayla oranın kapanmasını engellemeye mi
çalışıyoruz?" sorusuna Baykal, "Türkiye, Azez-Halep
bağlantısının açık olmasını, Halep'te büyük saldırı,
katliam ve büyük bir göç dalgasının ortaya çıkmasını
engellemeye çalışıyor" yanıtını verdi.Azez-Halep hatını
açık tutmak için Türkiye'nin müdahale hakkının
bulunduğunu ifade eden Baykal, bombalamanın şu ana
kadar etkili olduğunun anlaşıldığını söyledi.Çekişme
konusunun Azez olmaktan çıktığını belirten Baykal,
şunları kaydetti:
"Güneyden Halep'e yönelik bir sızma planlaması
yapılmakta olduğu görülüyor. Halep bir Sünni kentidir,
tarihi olarak öyledir. Sünni İslam medeniyetinin, her
yerine damgasını vurduğu bir kenttir. Bu kenti Rusya'nın
himayesinde, Esad'ın güçlerine, Şii, Nusayri güçlerine
teslim etmeye yönelik bir politikayı çok cidi sorgulamak
lazım. Bunlar böyle kendi haline bırakılacak konular
değil. Bundan sonra onun sonucu sadece göç değil,
sonunda katliam var. Tarihi kimliği değiştirme sonucu
doğuracak bir süreç hepimizin gözü önünde yaşanırken,
'buna karışmayın' çok doğru gelmiyor. Buna Amerika'nın
da sırtını dönme hakkı yok."
"KENDİ OYUNUNU OYNUYOR"
Suriye'de otoritenin bulunmadığını, ona ikame olarak
başvurulabilecek bir başka otoritenin ortaya çıkmasına
izin verilmediğini belirten Baykal, bu otoritenin,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olabileceğine
işaret etti.
Rusya'nın, bölgede yaşanan kargaşayı kendi amaçları
için değerlendirmek istediğini dile getiren Baykal,
şunları kaydetti:
BM, TÜRKİYE'NİN TOP ATIŞINI GÖRÜŞECEK
TÜRKİYE'NİN TOP ATIŞINI GÖRÜŞECEK
BM,
"Bu konuda kendisine davetiye gönderecek bir
muhatap da bulmuştur. Şimdi bunu kullanarak,
bölgede kendi siyasi amaçlarına göre her türlü askeri
faaliyeti sürdürüyor. Bu şansa sahip olan başka ülke
yok. Amerika hukuki zemini olmayan bir koalisyon
oluşturarak havadan bombalama yapıp, statükoyu
korumaya çalışıyor. Bunun işlemesi mümkün değil.
Çünkü sadece bombalamayla bu iş sağlanmıyor. Ama
bombalamaya destek olarak kara gücü varsa ki Rusya
için Esad'ın güçleri var. ABD, PYD'yi kullanmak istiyor
ama PYD olayın özüne yönelik bir etkinlik sergileme
gücünde değil. Herkesin kendi derdi var, herkes kendi
derdini IŞİD'in üzerinden takip ediyor. Dünyaya, 'IŞİD'e
karşı mücadele ediyoruz' diyor, aslında kendi amacını
gerçekleştirmeye çalışıyor. PYD de Türkiye'nin
güneyindeki Suriye sınırında kantonları birleştirmeye
yöneliyor. Bunun için de Kürt olmayan Arap köylerini
göç etmeye mecbur ediyor, nüfus yapısını değiştiriyor.
Orada kendi oyununu oynuyor. Suriye'nin asıl temel
ağırlık noktasında IŞİD'e karşı PYD'nin mücadele
vermesi söz konusu değil."
"HDP İLE AKP ARASINDA BİR SARKAÇ KONUMUNDA
OLMAK BİZİM İŞİMİZ DEĞİL"
Deniz Baykal, CHP'yi görmek istediği noktada
göremediğini belirterek, "Bir süreci anlattık, belli
noktalarda arayışlar ortaya çıktı. İktidara zıplatacak
kolay çözümler arandı. Partinin duyarlılıkları sorgulanır
hale gelmeye başladı. Partinin güvenilirliğiyle ilgili,
kararlılığıyla ilgili kuşkular şekillenmeye başladı ve bu
bizim tabanımızı da etkisi altına almaya başladı" dedi.
Bunların aşılması gerektiği değerlendirmesinde
bulunan Baykal, "Bunları aşarken de elbette yeni şeyler
söylemek lazım ama yeni şeyleri söylerken de
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
3
HABERLER 16/02/2016
klasikleşmiş doğrularımızı 'eskidir' diye atmaya kalkmak
kadar şaşkınlık olmaz, onları küçümsemek kadar
şaşkınlık olmaz. Onları sahiplenmeye devam edersek
inandırıcı oluruz, güvenilir oluruz ve etkili oluruz ki
Türkiye'nin şimdi buna ihtiyacı var" diye konuştu.
"Bir yönetim sorunumuz olduğunu da aynı şekilde
görüyorum. Yönetim iradesi sergileme konusunda
ihmalkar ya da 'dur bakalım'cı yaklaşımları şekilleniyor
ve böylece çok kolay ve kararlılıkla çözümlenebilecek
sorunlar, çözülemez hale geliyor. İşler bize zarar
verebilecek bir noktaya taşınıyor" diyen Baykal, partide
bir arayışın olduğuna, her iki yılda bir bütün parti
meclisinin değiştiğine işaret etti.
Baykal, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Orada görev yapan insanlar da nitelikli, değerli
insanlar. Türkiye'nin önde gelen ciddi insanları ama
olmuyor. Bunu ben söylemiyorum, bunu herkes
görüyor. Eminim Sayın Kılıçdaroğlu da bu sıkıntının
farkındadır. Partinin, bir toparlanmasına, bir etkinlik
sergilemesine, kendisine olan inancını güçlü bir şekilde
ortaya koymasına ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Türkiye'de bizim söylem, ilke, politika bakımından
tutarlı, biraz oradan biraz buradan falan değil, belli
özentilerden uzak olmamız gerekiyor. HDP ile AKP
arasında böyle bir sarkaç konumunda olmak, bizim
işimiz değil."
"CHP'NİN TAVRI İLE İLGİLİ TEREDDÜT OLMAMALI"
Şiddet ve Kürt sorunu ayrımını herkesin yapmadığını
belirten Baykal, "Öyle bir nokta ortaya çıktı ki bizim
içimizde bazı arkadaşlar bu konuda çizgiyi HDP çizgisine
taşıyan açılımlar içine girdi. Mesela şimdi bu son
dönemde Güneydoğu'da terörle, şiddetle bir mücadele
var. Ülkenin içinde kente, mahalleye, yatak odasına
kadar gerçekleşen bir terör var. İktidarın terör
politikasının doğal sonucu olarak yerleşti bunlar. Yanlış
mı? Yanlış. Sorumlu iktidar mı? Evet, iktidar. Hiç
tereddüt yok. Ama burada şimdi iki temel unsur var;
Oraya yerleşen teröre göz yumamayız, doğal
karşılayamayız" dedi.
"Yani CHP'liler karşı çıkmıyor mu?" sorusuna Baykal,
"Ben bu konuda hiçbir tereddüdün yaratılmaması
gerektiğine inanıyorum. Çok net bir şekilde terörle
mücadele konusunda bizim kararlı ve cesur bir hal
içinde olmamız gerekiyor" yanıtını verdi.
"Sizin söylediğinizle, Sayın Kılıçdaroğlu'nun söyledileri
çelişmiyor mu?" sorusuna karşılık Baykal, "Siyasette
bazı doğru telafuzlar yapılması, izlenmekte olan
politikanın o şekilde anlaşılması anlamına gelmez.
Bugün ben isterim ki CHP'nin terörle mücadele
konusundaki tavrı ile ilgili hiç kimsenin kafasında bir
tereddüt olmasın. Terörle mücadele konusunda
kişilerin açıklamasının değil, algılamanın tümüyle
oturması lazım" cevabını verdi.
"DÖRT YILI BÖYLE GEÇİREMEYİZ, GEÇİRMEMELİYİZ"
"İlk kez partinizi açık ve net bir şekilde eleştiriyorsunuz,
neden" şeklindeki soru üzerine Baykal, seçimlerin
üzerinden uzun zaman geçmesine karşın parti içindeki
şikayet edilen konuların değişmediğini, tam tersine
giderek arttığını belirtti. Baykal, "Normal şartlar
altında, önümüzde bir süre var. CHP'nin bu süreyi en iyi
şekilde ve hızla değerlendirmesi gerektiğine
inanıyorum. Samimiyetle inanıyorum. Biz, dört yılı
böyle geçiremeyiz, geçirmemeliyiz" yanıtını verdi.
"Bu, Kılıçdaroğlu ile olmuyor anlamına mı geliyor"
sorusu üzerine de Baykal, şunları söyledi:
"Köklü bir değişime ihtiyaç olduğu açık. Parti, kendini
yeniden şekillendirme ihtiyacıyla karşı karşıya. Sayın
Kılıçdaroğlu'nun da bunun farkında olduğunu
biliyorum. Bizim, zaman kaybetmeden, bir an önce
CHP'nin, Türkiye'ye yönelik tehditler ve tehlikeler
karşısında en güçlü şekilde, tazelenmiş, yenilenmiş,
güçlenmiş olarak temsil etmesine ihtiyacımız var. Bu,
alışılmış siyasi mücadele yöntemleriyle başarılmış bir iş
değildir. Bu konuda herkese büyük görev düşüyor,
Kılıçdaroğlu'na da yönetici arkadaşlara da."
Kendisinin tek derdinin Cumhuriyet Halk Partisi
olduğunu ifade eden Baykal, "Bulunduğum noktada,
süreç yaşanmış buraya gelmişken, benim şahsen
kendime yönelik bir taleple parti konuşması yapmam
mümkün değildir ama bunun yapılması gerektiğine
inandığım için, bu işin artık savsaklanamayacağını
düşündüğüm için söyleme ihtiyacını istiyorum. Net bir
şekilde bunu ifade etmenin görevim olduğunu
düşünüyorum ve ifade ediyorum. Bu sürecin
şekillenmesinde bana her türlü mevki, makam
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
4
HABERLER 16/02/2016
hesabının dışında destek vermek, katkı yapmak, yol
açmak, çözüm oluşturmak gibi düşecek her görevi de
sonuna kadar yapmaya hazırım" dedi.
"KEMAL BEY İYİ NİYETLİ GÖREV ÜSTLENDİ"
Baykal, kendisine yöneltilen "Kemal Kılıçdaroğlu'na
'çekil' çağrısında mı bulunuyorsunuz" sorusu üzerine de
"Bu, çok kaba bir şey. Bunu söylemeye hakkımız yok.
Kemal Bey, iyi niyetle bir sıkıntılı, bunalımlı dönemde
görev üstlendi. O görevi, en iyi şekilde yapmaya çalıştı,
büyük bir iyi niyetle, büyük bir görev ve sorumluluk
duygusuyla yapmaya çalıştı, partimize bir sürü şey de
kazandırdı. Hiç, kuşku duymuyorum. Halkla ilişkilerin de
CHP 'nin algılanmasında fevkalade olumlu olacak bir
sürü açılımlar da getirdi, düşünce sisteminde yenilikler
getirdi. Çok şey kazandırdı, şüphe yok ama şimdi çok
kritik bir döneme giriyoruz. Önümüzde normal şartlar
altında 3.5 yıllık bir süreç var. Bu yapıyla, bu süreci
götürmemizin ben artık geride kalması kanısındayım. Bu
doğrultuda da en büyük görevin Sayın Kılıçdaroğlu'na
düştüğü kanısındayım" açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanlığı'nın, Rusya'nın Suriye'deki hava
saldırılarının açık bir savaş suçu olduğuna ilişkin
açıklamasının hatırlatılması ve açıklamaya katılıp
katılmadığının sorulması üzerine Baykal, "Rusya'nın bu
davranışını reddediyorum. Oraya katılmak diye benim
bir derdim, bir kompleksim yok. Ama biz olaylara
bakarken bu pencereyi aşalım artık. 'Onun peşinden mi
gidiyorsun, bunun peşinden mi gidiyorsun'. Ben çok
çektim bundan da doğru bildiğimi yapıyorum, 'Sen onun
için mi yapıyorsun, bunun için mi yapıyorsun' falan
tartışmaları...." diye konuştu.
"PARTİ YÖNETİMİNDE GÖREV ALMA TALEBİYLE
DEĞERLENDİRME YAPMIYORUM"
Son üç seçimde CHP'nin yüzde 25 oy almasına ilişkin
Baykal, "Aldı... Böyle olunca ne olur. Önümüzdeki seçim
için bir şey var mı? Yüzde 25'e de itirazım yok. Yüzde
25'le etkin, belirleyici, caydırıcı olabilsek... Bütün bu
söylediklerim açık" diye konuştu.
Geride kalan dönem içerisinde Türkiye'yi ve CHP'yi
izlediğini belirten Baykal, gelinen noktadaki ruh halini
partisi ve kamuoyuyla paylaştığını söyledi. Daha iyisini
istediğini kaydeden Baykal, "Daha iyisi mümkündür ve
daha iyisi yapılmalıdır. Kavgasız, dövüşsüz yapılmalıdır"
şeklinde konuştu.
Baykal, partinin bazı temel yanlışları olduğu kanaatini
yansıttığını dile getirerek, "Cumhuriyet Halk Partisi,
kendisini sorgulamalıdır. Bu aşamada sorgulamalıdır"
dedi.
Bu sorgulamanın nasıl bir sorgulama olacağına ilişkin
soruya Baykal, "Burada insanlarla ilgili bir problem yok.
Kemal Bey'le de ilgili bir problem yok. Yönetici
arkadaşlarla da ilgili problem yok. Ama yönetim sorunu
var. Bilmiyormuş gibi bana sormayın. Bunun en yakın
tanıklarısınız" yanıtını verdi.
Programdaki değerlendirmelerinin ardından "Partinin
yönetimi tartışılmaya başlayacaktır" yorumu yapılması
üzerine Baykal, "Olabilir, zaten tartışılıyor" ifadesini
kullandı.
"BAYRAK AÇMADIM"
"Bayrak mı açtınız" şeklindeki soru üzerine Baykal,
şunları söyledi:
"Hayır, estağfurullah, hiç böyle bir şey yok. Ben
partimin kendisini yenileme mekanizmalarının
harekete geçmesi gerektiği kanaatimi paylaşıyorum.
Bundan sonrası benim işim değil artık. Parti, bunu
önemsiyorsa gereğini yapar. Benim bu konuda bir etki,
katkı, yönlendirme, destek, uzlaştırma, buluşturma,
birleştirme, genel başkanla bu konuda bir mutabakat
sağlamaya destek olma gibi görevlerim varsa bunların
hepsini yaparım. Bir tek şey istiyorum, Cumhuriyet Halk
Partisi artık hepimizin içini ısıtacak bir noktaya gelsin.
Ciddi şekilde parti tabanında bir soğuma görüyorum.
Bunun değiştirmenin artık zorunlu, gerekli olduğu
aşamaya geldiğimizi görüyorum. Görmezlikten
gelinerek olmaz."Bir ay önce gerçekleşen CHP
Kurultayı'nın hatırlatılması üzerine Baykal, "Kurultay
var. Herkesin şikayeti var ama ortada hiçbir aday yok.
Neden, işte soru bu. Bu iyi bir şey değil. Karamsarlık,
umutsuzluk... Bunun aşılması lazım. Partide böyle bir
arayışın çok ileri boyutta olduğuna eminim, hiç kuşku
yok. Ama bunu kimseyi kırmadan dökmeden hayata
geçirecek bir mekanizmaya dönüştürmek lazım"
yorumunu yaptı.
Parti yönetiminde bir görev alma talebiyle
değerlendirme yapmadığının altını çizen Baykal, bunun
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
5
HABERLER 16/02/2016
böyle görülmesinin yakışıksız olacağını belirtti. Baykal,
CHP'deki bu yönetimin de yerine gelecek yönetimin de
"partiyi arzu ettikleri saygınlıkta, tutarlılıkta, ülkeye
sahip çıkan, ülkenin çıkarlarını gözeten, güçlü bir
şekilde" görmek istediğini söyledi. Şu an partide bunun
olmadığını gördüğünü ifade eden Baykal, "Bunun
olmasını sağlamamız lazım. Bu bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyacı
ben ifade etmenin görev ve sorumluluk olduğu
kanısındayım. Bu önemsenmez, 'boşver sen işine bak,
biz hayatımızdan memnunuz' denilir, gidilir. İki yıl sonra
kongre, ondan sonra bir kongre daha. Umarım böyle
olmaz" dedi.
HÜRRİYET
Başbakan Ahmet Davutoğlu: Sovyetler
dönemi bitti
DAVUTOĞLU, Ukrayna’da Cumhurbaşkanı Petro
Poroşenko ve Başbakan Arseniy Yatsenyuk’la bir araya
geldi. Yatsenyuk, “Rusya ile anlaşmaya nasıl varılır,
tecrübemizi paylaşmak isterim. Anlaşmaya varmak
mümkün değil aslında” dedi ve Moskova’yı Ukrayna’nın
doğusunda ateşkes için yapılan Minsk Anlaşması’nı ihlal
etmekle suçladı.
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, dün Ukrayna’nın başkenti
Kiev’de temaslarına Türk işadamlarıyla başladı.
Davutoğlu, daha sonra Ukrayna Başbakanı Arseniy
Yatsenyuk ile bir araya geldi. İki lider görüşmelerinin
ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu,
Moskova yönetimine Suriye ve Ukrayna politikaları
nedeniyle sert eleştiriler yöneltti.
Davutoğlu, “Eğer Münih’te, Cenevre’de bir diplomatik
tiyatro oynanıyorsa, Suriye halkı katledilmeye devam
edilecekse bu suç, uluslararası topluma büyük vebal
getirir. Alanda Rusya’nın piyonu gibi davranan YPG, PYD
güçleri Azez’e saldırılarına devam ederse, mülteci
akınına sebebiyet verirlerse onlara da en kararlı şekilde
mukabelede bulunacağız.”
Rusya’nın son dönemlerde yayılmacı ve saldırgan bir
politikayı tercih ettiğini belirten Davutoğlu, “Bugün üç
ülke toprak bütünlüğü konusunda Rusya’nın tehdidi
altındadır. Gürcistan, Ukrayna ve Suriye. Ermenistan’a
verdiği destek dolayısıyla Azerbaycan’ın toprak
bütünlüğü de Rusya’nın tehdidi altındadır” diye
konuştu.
Rusya’nın ilhak ettiği Kırım’a ve insan hakları ihlallerine
değinen Davutoğlu, şöyle devam etti: “Buradan bir kez
daha şunu ifade etmek isteriz ki Rus yetkililere:
Sovyetler Birliği 25 yıl önce bitmiştir. Bu dönemi tekrar
canlandırmaya çalışmak Rusya için de hayırlı sonuçlar
doğurmaz. BM’deki veto kartına güvenerek bu tür
maceralara yönelmek Rus halkının da
benimsemeyeceği bir husustur. Rus halkı 30 yıl önceki
Rus halkı değildir, dünyaya entegre bir halktır.
Rusya’nın yapması gereken, uluslararası hukuka uygun
şekilde ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı göstermek
ve Suriye şehirlerine balistik füzeler, varil bombaları
atmak yerine Suriye, Ukrayna halkına saygı
göstermektir.”
'RUSLAR OKUL VURDU'
BAŞBAKAN Davutoğlu, Ukrayna Başbakanı ile yaptığı
ortak basın toplantısında, “Biz, bu görüşmeleri
sürdürürken dahi, Rusya Hazar’dan atıldığı düşünülen
balistik füzeyle Azez’de hastane ve okulları vurdu ve
çok sayıda çocuk hayatını kaybetti. Suriye rejimini
destekleyen Rusya ve diğer ülkeler, YPG başta olmak
üzere terör örgütleri Suriye’de insanlık suçuna
sebebiyet veriyorlar.”
RUS savaş uçakları, Suriye’de Halep kentinin Azez
ilçesini havadan vurdu. Kilis’in karşısında bulunan ve
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Türk yetkililerin
açıklamalarına göre IŞİD mensuplarının bulunmadığı
Azez’e yönelik bombardımanda bir okul ile hastanenin
de hedef alındığı öğrenildi. Rus savaş uçaklarının
Türkiye sınırına 8 kilometre uzaklıkta, ÖSO
denetimindeki Azez’e saldırısında çok sayıda ölen ve
yaralanan olduğu belirtildi. Bombardımanda
yaralananlardan 10’u çocuk 35 kişi, Kilis Devlet
Hastanesi’ne kaldırıldı. Ancak yaralılardan 2’si hayatını
kaybetti.
MİLLİYET
Tel Rıfat’ın % 70’i YPG’nin eline geçti
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, büyük kısmı YPG
güçlerinden oluşan ve içinde Arap ve Süryani grupları
da barındıran Suriye Demokratik güçlerinin Halep kent
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
6
HABERLER 16/02/2016
merkezi ile Türkiye sınırındaki Azez kasabasının arasında
bulunan Tel Rıfat’ın yüzde 70’ini ele geçirdiğini duyurdu.
Suriye Demokratik Güçleri’nin Tel Rıfat’ın kuzeyindeki
Ayn Dakna köyünü de muhaliflerin elinden aldığı
aktarıldı. İsyancıların Halep’teki ikmal noktalarından biri
olan Tel Rıfat’a geçen hafta Suriye rejimi de saldırı
düzenlemişti. YPG, Azez ve Tel Rıfat arasındaki Menağ
Havaüssü’nü de 11 Şubat tarihinde ele geçirmişti.
PYD TEPKİYE RAĞMEN TEL RIFAT’TA
Türkiye’nin Azez konusundaki hassasiyetini dile
getirmesi ve PYD’nin Azez’e yaklaşmaması yönündeki
tepkisine rağmen, YPG güçleri akşam saatlerinde bu
ilçeye kilometre uzaklıktaki Tel Rıfat kasabasına saldırdı.
Rus savaş uçaklarının uzun süredir bombardımanı
nedeniyle önemli ölçüde boşaltılmış olan ve az sayıda
muhalif gücün bulunduğu kasabanın önemli bölümü,
saldırı sonrası YPG güçlerinin kontrolüne geçti. Tel Rıfat
kasabasında YPG’nin saldırısının ardından çıkan
çatışmalar şiddetli şekilde devam ederken, muhaliflerin
kasabaya takviye güç gönderdiği öğrenildi.
REJİM GÜÇLERİ DE İLERLİYOR
Rus savaş uçaklarının bombardımanı ile boşalan
bölgeleri ele geçiren PYD güçlerinin yanı sıra rejim
güçlerinin de Türkiye sınırına doğru ilerleyişi devam
ediyor. Son olarak Suriye Ordusu’nun çatışmaların
sürdüğü Tel Rıfat Kasabasına yakın noktadaki Miskan
Köyü ve çevresini ele geçirip ve burada konuşlandığı
kaydedildi.
TÜRKİYE SINIRINDA BİRLİKLER TEYAKKUZ HALİNDE
Suriye tarafında yaşanan bu hareketlilik ve PYD’nin yeni
alan kazanmasının ardından Türkiye sınırında da
güvenlik önlemleri artırıldı. Sınır hattında konuşlu
birlikler teyakkuz durumuna geçirilirken, Suriye
tarafındaki gelişmeler anlık olarak takip ediliyor. Tank ve
obüslerin namlularının Suriye’ye dönük olduğu sınır
hattında, askerler de zırhlı araçlarla sınır hattında sürekli
olarak devriye görevi yapıyor
SABAH
Türkiye ile PYD aynı kefeye kondu’
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç; ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’nin hem Türkiye’nin hem
PYD’nin ateşi kesmesi yönündeki çağrısını şiddetle
protesto ettiklerini belirterek, “Kirby’nin müttefiki
Türkiye ile bir terör örgütünü aynı kefeye koyan
açıklamalarını hayretle karşıladık” dedi.
‘Türkiye ile PYD aynı kefeye kondu’
Dışişleri Bakanlığı’nda dün düzenlediği basın
toplantısında soruları yanıtlayan Bilgiç, Suriye’de PYD
güçlerine yönelik saldırıların devam edip etmediği
sorusu üzerine, Suriye’den Türkiye’ye yönelik saldırı,
top atışları ve tacizler neticesinde angajman
kurallarının uygulandığını söyledi. Bilgiç, dün Hatay’da
bir hudut karakoluna saldırı olduğunu ve buna misliyle
karşılık verildiğini ifade etti. Bilgiç, “Suudi arabistan’ın
İncirlik’e asker konuşlandırması söz konusu olacak mı”
sorusu üzerine, Konya’da hava savunma eğitimi
çerçevesinde Suudi Arabistan uçakları bulunduğunu
ancak IŞİD’e karşı mücadele eden uluslararası koalisyon
çerçevesinde herhangi bir Suudi Arabistan uçağının
Türkiye’de bulunmadığını vurguladı.
SABAH
Fırtına obüsleri PYD bölgesini yine
vurmaya başladı!
Kilis sınırında konuşlu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin topçu
bataryaları, bu sabah Suriye tarafındaki PYD
bölgesinden açılan ateşe Fırtına obüsleri ile karşılık
vermeye başladı.Suriye'nin Azez kentinin yakınındaki
Minnig Havaalanı ve çevresini geçen hafta ele geçiren
PYD, geçen cumartesi günü Türkiye tarafına ateş
açınca, topçu atışlarıyla karşılık verdi. 3 gündür
Türkiye'nin topçu birlikleri ile müdahale ettiği PYD
bölgesinden bu sabah yine ateş açıldı.
İŞTE PYD'Yİ VURAN FIRTINA OBÜSLERİ
Bunun üzerine Kilis sınırındaki Akçabağlar Köyü
yakınlarında konuşlu topçu birlikleri, saat 10.00
sıralarında Fırtına obüsleriyle PYD bölgesine top atışları
yapmaya başladı.
Top atışlarının sesi Kilis kent merkezinden de
duyulurken, sınır hattında güvenlik önlemleri artırıldı.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
7
HABERLER 16/02/2016
SABAH
dedi. Öfkelenen teröristler, Kışanak’ı 6 saat bodrumda
tutup ölümle tehdit etti.
HDP'li vekilden haddini aşan sözler
Sözde öz yönetim ilan eden PKK’nın talimatı, HDP ve
DBP’li belediyelerin desteğiyle Diyarbakır’ın Sur,
Şırnak’ın Silopi ve Cizre ilçelerinde çukur kazarak,
barikat kuran teröristlere halkın destek vermemesi,
örgüte büyük bir darbe vurdu. Çukur siyaseti hezimete
dönüşen HDP ve DBP’liler, PKK’lı teröristleri
kurtarmanın derdine düştü. Demokratik Toplum
Kongresi’nin (DTK) isteğiyle Sur’a giderek artık köşeye
sıkışan teröristlerle görüşen Diyarbakır Büyükşehir
Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, “Halk bize destek
vermiyor. Kaybettik. Artık vazgeçin, boşuna ölmeyin”
dedi. Ancak beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.
HDP'li Tube Hezer, PKK'lıların gösterisinde skandal
ifadeler kullandı. Güvenlik güçlerinin teröristlerden
temizlediği yerlerde astığı bayraklardan rahatsız olan
Hezer, "Onların kirli ellerle açtıkları hendeklere faşizmin
bayrağını gömüp özgürlük bayrağını dalgalandıracağız"
dedi.
VAN'da Öcalan protestosunda konuşan HDP'li Hezer,
"Hendeklere faşizmin bayrağını gömüp, özgürlük
bayrağını açacağız" dedi.
Yürüyüşe HDP Van Milletvekilleri Adem Geveri, Tuba
Hezer, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya ve
yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Hacıbekir Caddesi'ndeki Sebze
Hali Kavşağı'nda toplanan grup Kürtçe 'Yaşasın Başkan
Apo', 'Kürdistan faşizme mezar olacak' sloganları atarak
İkinisan Kavşağı'na kadar yürüdükten sonra yoğun
güvenlik önlemleri altında basın açıklaması yaptı. HDP
Van Milletvekili Tuba Hezer, burada skandal
açıklamalarda bulundu:
"Cizre, Silopi, Sur, Şırnak, İdil'de yıllardır yüzünü hep
karanlık ve kirli bir şekilde gösteren devlet iktidarlar
değiştrip yine kirli güçle Kürdistan'da faşizmin bayrağını
sallandırmak için topyekün saldırmaktadır. Bizler
Kürdistan da onların kirli ellerle açtıkları hendeklere
faşizmin bayrağını gömüp özgürlük bayrağını asıp onurlu
bir şekilde dalgalandıracağız. Bizler bu onurlu yolda
sadece Kürt halkı için değil tüm halklar için bu yolu en
görkemli bir şekilde yürüyeceğiz."
Yapılan açıklama ardından kalabalık dağıldı. Bazı gruplar
ise ara sokaklarda toplandı. Yaklaşık 100 kişilik bir grup,
güvenlik önlemi alan polise taş atınca olaylar çıktı. Polis
taş atan göstericilere tazyikli su ve gaz bombalarıyla
müdahale etti. Arar sokaklarda olaylar devam ederken 6
kişi gözaltına alındı.
STAR
DBP’li Kışanak’a PKK ayarı
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak,
Sur’da PKK’lılara gidip, “Halk destek vermiyor, vazgeçin”
6 SAAT TUTULDU
Kandil’den, “Çekilmenizi isteyen olursa vurun” talimatı
alan teröristler Kışanak’ı, görüştükleri bodrumda
yaklaşık 6 saat rehin tuttu. Ölümle de tehdit edilen
Kışanak, PKK’nın dağ kadrosundan gelen teröristlerle
tartışarak Sur’dan ayrıldı. Teröristler Kışanak’a
“Belediye başkanları olarak siz halkı ikna edin. Bize
destek olmak için sokağa çıksınlar” mesajı verdi. DTK Eş
Başkanı Hatip Dicle’nin de benzer bir girişimde
bulunduğu, ancak netice alamadığı öğrenildi.
YENİ ŞAFAK
Türk askerleriyle savaşmayacağız
Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik
Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, Türk askerlerinin
Suriye'deki Rus askerlerini vurmadığını belirterek,
Türkiye ile herhangi bir çatışmanın söz konusu
olmadığını söyledi. Ozerov, Rusya'nın Türkiye ile Suriye
arasındaki çatışmayada dahil olmayacağını açıkladı.
Rusya Federasyon Konseyi Savunma ve Güvenlik
Komitesi Başkanı Viktor Ozerov'un RİA Novosti'ye
yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine
düzenlediği saldırıları değerlendirdi.
Ozerov, "Türk askerleri, Suriye'deki Rus askerlerini
vurmuyor. Rusya, gerilimli ilişkileri daha da
zorlaştırmamak için diğer ülkelerin askerleriyle
çatışmaya girmeyecek" dedi.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
8
HABERLER 16/02/2016
"Siyasi bir çatışma olabilir"
Diğer taraftan Ozerov, Rusya'nın Türkiye ile Suriye
arasındaki çatışmaya dahil olmayacağını belirtti. Rusya
Hava-Uzay Kuvvetleri'nin terör örgütleriyle mücadele
ettiğini kaydeden Ozerov, "Dolayısıyla Türkiye ve Suriye
arasındaki çatışmaya askeri açıdan müdahil
olmayacağız. Ancak Suriye'nin BM Güvenlik Konseyi'ne
başvurması halinde, siyasi katılım sağlayacağız ve
görüşümüzü ifade edeceğiz" diye konuştu.
YENİ ŞAFAK
500 savaşçı Türkiye üzerinden Azez'e geçti
IŞİD’in Kobani saldırılarında PYD’lileri koruyan muhalifler
bu kez de Azez’i tehdit eden PYD ile savaşmak için
Suriye’ye geçti.
DAEŞ'in 2014 yılındaki Kobani kuşatmasını kırmak için
Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan bölgeye giden Suriye
içinde savaşan Özgür Suriye Ordusu mensupları ve
Kuzey Irak'tan gelen Peşmerge güçleri şimdi de Azez'i
savunacak. Kobani'deki PYD'lileri DAEŞ'ten koruyan
muhalifler yaklaşık 2 yıl sonra Azez'e saldıran PYD'lilerle
savaşacak.
TÜRKİYE'DEN GEÇTİLER
PYD'nin Halep kuzeyinde ilerlemeye çalışması, AzezHalep hattını Esed ve Rus güçleriyle ortak askeri
harekatla kapatmaya çalışması ve sınır hattından
Türkiye'ye taciz ateşi açması üzerine Türkiye'nin fırtına
obüsleriyle müdahale ettiği bölgeye çok sayıda muhalif
de asker sevk etti. Halep yolunu korumak ve PYD'nin
silahlı kanadı YPG'lilerin ilerleyişini önlemek icin bölgeye
savaşçı gönderen gruplardan biri de Feylak-ı Şam grubu
oldu. Suriye İhvan-ı Müslimin Teşkilatı (Müslüman
Kardeşler) ile anılan Feylak-ı Şam, İdlip'te konuşlu
tuttuğu yaklaşık 500 savaşçısını 13 Şubat'ta Cilvegözü
Sınır Kapısı üzerinden Azez bölgesine gönderdi.
Savaşçı sevkiyatı Türkiye'nin onayı ve gözetiminde
yapıldı. Sevkiyatta, İdlip - Bab el Hava - Öncüpınar - Bab
el Selam - Azez rotası kullanıldı. Yol güvenliğinin üst
düzeyde tutulduğu sevkiyatta savaşçıların kullandığı
silahlar da İdlip'den Azez'e götürüldü. Halep ve İdlip
kuzeyinde savaşan Feylak-ı Şam'ın yaklaşık 2 bin 500
mensubu olduğu ifade ediliyor.
YENİ AKİT
Salih Müslim El Muhaberat ajanı
PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin başındaki Salih
Müslim'in Suriye'nin istihbarat birimi Muhaberat üyesi
olduğunu söyleyen eski PKK'lı ve JİTEM'ci Aygan, "Ben
bu bilgiyi PKK içindeki kaynağımdan öğrendim" dedi.
Salih Müslim El Muhaberat ajanı
TSK’nın fırtına obüsleriyle Suriye sınırında Afrin’in
doğusuna geçmeye çalışan PYD - YPG’lileri vurmaya
devam etmesi gerektiğine dikkat çekilirken; eski PKK’lı
ve JİTEM’ci Abdulkadir Aygan, “Akli dengesi yerinde ve
cahil olmayan herkes biliyor ki; PYD, PKK demektir.
PYD’nin başındaki Salih Müslim Beşar Esed’in ajanıdır.
Yani Salih Müslim, Suriye’nin istihbarat birimi
Muhaberat’a çalışıyor. Ben bu bilgiyi PKK içindeki
kaynağımdan öğrendim. Bana bilgi veren örgüt içindeki
kaynağım, Salih Müslim, PYD’nin her şeyini bilen birisi”
dedi. ASDER fahri başkanı emekli General Adnan
Tanrıverdi ise, “Türkiye, bölgede askeri gücünü
kullanmaktan başka seçeneğinin olmadığı sonucuna
ulaştı ve PYD’ye müdahalede bulundu” dedi.
SALİH MÜSLİM PİŞKİNLİK ÖRNEĞİ
Siyaset Bilimci Ömer Vehbi Hatipoğlu ise, PKK’nın
Suriye uzantısı PYD’nin elebaşı Salih Müslim’in “Türkiye
Suriye’nin içişlerine karışmasın” şeklindeki açıklamasını
“pişkinlik” olarak değerlendirdi. Türkiye’nin PYD’yi
PKK’nın Suriye uzantısı olarak görmesinin doğru bir
saptama olduğunu belirten Stratejik Düşünce Enstitüsü
(SDE) analisti Aydın Bolat, “Amerika’nın PYD’ye yönelik
açıklamasına rağmen Türkiye’nin PYD’ye yönelik
müdahalesini sürdürmeli ve sürdürecektir” ifadesini
kullandı. Ruslarla Amerika’nın örtülü bir anlaşma içinde
olduklarına dikkat çeken Gazi Üniversitesi Öğretim
Üyesi Sosyolog Doç. Dr. Erdinç Yazıcı, “Rusya ve ABD
arasındaki örtülü anlaşma gereği, PYD’nin de
eklenmesiyle Şam’daki rejime payanda olacak yeni bir
yapı oluşturulmaya çalışılıyor. PYD, Amerikalıların ve
Rusların aynı anda desteğini kazanmanın şımarıklığı
içerisinde ve rejimle işbirliği içerisinde”
değerlendirmesinde bulundu.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
9
Download