Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar

advertisement
YÖNET M VE EKONOM
Y l:2004
Cilt:11 Say :1
Celal Bayar Üniversitesi . .B.F. MAN SA
Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n
lev ve Sorunlar
Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÖZTÜRK
Celal Bayar Üniversitesi, Tütün Eksperli i YO, AKH SAR
ÖZET
Anahtar Kelimeler:
SUMMARY
Key Words:
GR
Günümüzün ço ulcu ve özgürlükçü demokrasileri, uzun bir geçmi e
dayanan siyasal, ekonomik, sosyal ve hukuki alanda örgütlenme mücadele ve
aray lar n n sonucunda ortaya ç kan tüm yetersizlik ve kusurlar na ra men en
geli mi siyasal rejimlerdir. Ça m z n demokratik sistemlerinin bir genel çerçeve
içinde, uyguland klar tüm toplumlarda türde özelliklerle var olduklar n
söyleyebilme olana yoktur. Ba ka bir deyi le, geli mi demokratik sistemlerin
belirli bir standardizasyona sahip oldu unu söyleyebilmek oldukça zordur.
Ülkelerin tarihi sosyo
ekonomik ve kültürel yap lar , siyasal kurumlar ve
bunlar n i leyi i gibi de i kenler demokratik rejimin niteli inin belirlenmesinde
etkin rol oynamaktad r. Pazar ekonomisi, hukukun üstünlü ü ilkesi, sosyal ve laik
devlet anlay , insan temel hak ve özgürlüklerinin en ileri düzeyde güvence alt na
al nmas , ifade ve ileti im özgürlü ünün varl
bu siyasal sistemlerin temel
dayanaklar n olu turmaktad r. Buna ra men geli mi demokratik sistemleri bir
tan m içinde aç klayabilmek oldukça zordur.
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
Yirminci yüzy l n sonlar nda uluslararas ili kilerin ve küreselle menin
meydana getirdi i de i im ve yeni bak aç lar ba ta ulus devlet, milliyetçilik,
özgürlük, ba ms zl k ve sermaye gibi birçok temel kavram n yeniden
tan mlanmas gerekli k ld
gibi demokrasinin tan m ve siyasal boyutunu da
önemli ölçüde de i ime zorlam t r.
Demokrasinin de i en ve geni leyen içeri inden dolay adeta ne
oldu undan çok, ne olmad yla ifade edebilmek daha kolay hale gelmi tir. Bu
anlamda ça da demokrasilerin her türlü bask ve k s tlamalar reddetti ini ve
kesinlikle totalitarizm, otoriterizm, mutlakiyet, diktatörlük ve otokrasi
olmad n belirtmek gerekir. Geli mi demokrasilerin siyasal boyutunda seçimler
ve siyasal partilerin yan s ra yerel demokrasi, kat l m, sivil toplum, aç k toplum,
effaf ve birey odakl yönetim gibi kavramlar önemli yer tutmaktad r.
(Atar,1997,73)
Küreselle menin siyasal sistemler üzerinde meydana getirdi i de i imden
tüm alt ve üst yap kurumlar gibi demokrasinin temel unsurlar ndan siyasal
ileti im sistemleri de önemli ölçüde etkilenmi tir.
Çal mam zda, geride b rakt m z yüzy lda siyasal sitemlerde çe itli
etkilerle meydana gelen de i imlerin bireysel ve toplumsal özgürlüklerin esas n
olu turan ileti im özgürlü ünü nas l etkiledi i ara t r lacakt r. Pazar sisteminin
özünde ve teorisinde var olan özgürlükçü anlay n, uygulamadaki yans mas
günümüzün tart mal konular ndan biridir.
1. KAVRAMSAL OLARAK S YASAL S STEMLER
Modern demokrasi kavram n n tan mlanmas nda kar la lan güçlük,
demokratik rejimlerdeki çe itli sorunlar n irdelenmesinde ve çözüm üretilmesinde
de kendini göstermektedir. Demokrasinin evrensel nitelikleri ve kriterleri, modern
siyasal sitemler için ortak referans alan olu turmakta, sistemin sorunlar da,
çözüm yollar da global nitelik ta maktad r.
Küreselle me olgusu, ülkeler ve toplumlar aras ndaki farkl l klar azaltarak
ekonomik sistem, siyasal rejim, hukuk düzeni ve teknoloji alan ndaki ve sistemin
di er unsurlar nda da türde li i artt rm , sorunlara ve çözüme yönelik global
bak aç s n da beraberinde getirmi tir. Yerel nitelikli görünen sorunlar n evrensel
çözüm yollar n n var oldu u görülmeye ba lanm t r.
Farkl l klar içeren demokrasinin bizzat kendisi, siyasal iktidar n, serbest
ve özgür tart man n geçerli oldu u toplumlarda esenli i sa lamak, geli tirmek ve
kal c olmas n sa lama misyonunu üstlendi i, bireylerin asgari mü tereklerde
birle ebilme dü üncesini içeren siyasal düzenin ad d r. (Wolin,1997,51)
Siyasal dü ünce biçimi olarak demokrasinin geli im sürecinde, bireysel
özgürlüklerin belirli kurallar çerçevesinde k s tlanmas n n kabul edilmesi ve
bunlar n kullan m n n ve denetlenmesinin toplum yarar na bir sistem içinde
kurumsalla t r lmas , gerekli demokratik alt yap y olu turmu tur. Ba ka bir
deyi le bunu, demokrasinin ortaya ç k ve geli me süreci olarak ifade edebiliriz.
Eski Yunan Sitelerinde Agora toplant lar nda yap lan ilk seçimler ilk demokrasi
denemelerini olu tururken, ngiltere de 1215 tarihli Magna Carta, anti
2
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
demokratik niteli ine ra men ki isel özgürlükleri güvence alt na almas , yine
ngiltere de 1689 da nsan Haklar Bildirgesinin kabul edilmesi, 18. Yüzy lda
Fransa da Contrat Social (Toplum Sözle mesi) dü ünce ak m , yine Fransa da
1789 Frans z htilali ve nsan Haklar Beyannamesinin lân , Sanayi Devrimi ve
Liberalizm ak m , kinci Dünya Sava sonras 1948 de Birle mi Milletler in lan
etti i nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin kabul edilmesi, demokrasinin
do u unda ve 20. Yüzy l n sonlar na kadar geli iminde belirleyici rol oynayan
olaylar olmu tur. Özellikle Sovyetler Birli i ve kat siyasi rejiminin çökmesiyle
serbest piyasa ekonomisi ve demokrasi alan ndaki geli meler en ileri düzeye
ula m t r. (Me- len,1997,21)
Geni anlam yla, çe itli toplumlarda sosyal yap de i kenleri farkl l k
gösterse de genel olarak yöneten
yönetilen ba lam nda var olan ayr m ve
ili kilerin ald
ekle siyasal rejim denilmektedir.
Dar anlamda ise, toplumun daha büyük modeli olan ulusun yönetim
eklinin ifadesi olmaktad r. (Duverger,1986,9) Siyasal rejimlerin niteli i, üretim
ve payla m sistemlerindeki de i im ve teknolojik geli me paralelinde,
toplumlar n siyasalla mas yla her dönemde farkl niteliklere sahip olmu tur.
Ancak tarihi süreç içinde geli imi istikrarl ekilde ço ulcu ve özgürlükçü
demokrasi modeli do rultusunda gerçekle mi tir.
Totaliter karakterli monar ik rejimlerden, sanayi devrimi ürünü olan klâsik
demokrasiye, günümüzde ise sanayi toplumundan ileti im ça na ve bilgi
toplumuna geçi , toplumlar n dinamizminin ve de i im realitesinin somut
göstergesi olarak de erlendirilebilir. Bu dinamizm ve de i im olgusu, klasik
demokrasi anlay n n ço ulcu ve özgürlükçü modern demokrasiye dönü mesinde
önemli etken olmu tur.
Siyasal dü ünceler tarihi incelendi inde Aristo nun yönetim anlay ve
niteli ine göre yapt ; monar i, aristokrasi ve demokrasi s ralamas bu alanda
uzun süre geçerlili ini koruyan bir görü olmu , siyasal sistemlerin bu s ralan
Montesquie taraf ndan
cumhuriyet, monar i ve despotluk
eklinde
düzenlenmi tir. (Çam,1990,473)
M.Duverger ise, siyaset sosyolojisi çerçevesinde yapt
ayr mla tüm
siyasal sistemleri iki kategoride ele al p incelemektedir (Duverger,1986,11);
-Yönetenlerin otoritesini, yönetilenlerin özgürlü ü yarar na s n rlayan
liberal e ilim,
-Yönetenlerin otoritesini, yönetilenlerin aleyhine güçlendiren otoriter
e ilim.
Bu ayr mla Duverger, siyasal sistem tasnifini özgürlükçü bask c gibi
genel ve yal n bir ekilde gerçekle tirmektedir.
Sanayi devrimini gerçekle tirip günümüzde bilgi toplumuna ula an Bat
Avrupa ülkelerinde modern demokrasinin tek tip olarak de il, belirli farkl l klarla
uyguland
görülmektedir. Ülkelerin geli mi lik düzeyi, geçmi ten bu güne
uzanan mülkiyet rejimleri gibi sosyo
ekonomik faktörlerin yan nda co rafi
konumlar ve demokratik birikimleri bu konuda belirleyici olmu tur
(Çam,1986,474).
3
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
Eski ça lar n siyasal modellerinden günümüzün özgürlükçü
demokrasilerine kadar ya anan uzun de i im ve geli me sürecinde önce yaz l
bas n daha sonra di er kitle ileti im araçlar , siyasal sistemlerin önemli bir parças
olarak etkin rol oynam t r. Bugün de kapsay c ismi ile medyay siyasal sistemler
ile çok yak n ili ki ve etkile im içinde bulunan geli mi ileti im düzenlerinin bir
unsuru olarak kabul etmek ve modern demokrasiler için vazgeçilmez olarak
nitelemek olas d r. Bu yönüyle demokratik sistemlerin yeni aç l mlar nda da
medyan n önemli bir i lev gördü ü, de i imin öncüsü rolünü oynad
bir
gerçektir.
Bas n n / medyan n siyasal i levlerini yerine getirebilmesi her eyden
önce, ileti im alan n n çok iyi düzenlenmi olmas na ba l bulunmaktad r. fade
özgürlü ünün kapsam ve niteli i, ileti im (bas n / medya) özgürlü ünün geni li i,
siyasal iktidar medya ili kilerinin ekli, sermaye medya ili kileri, bas nda /
medyada tekelle me, medyan n profesyonelli i, bas n n kamusal görevlerini
alg lama ve yerine getirme ekli, siyasal ileti imin niteli ini ve demokratik sürece
katk s n belirleyen temel etkenlerdir.
Etkin siyasal ileti imin temelinde geni ancak bireysel hak ve
özgürlüklerle kesi meyecek ekilde s n rlar belirlenmi ileti im özgürlü ünü de
kapsayan siyasal liberalizmin gereklili i ortaya ç kmaktad r. Siyasal liberalizmin,
farkl l klar n bir arada ya ayabilecekleri artlar belirleyen ve düzenleyen
ço ulculuk anlay (Mouffe,1999,352-353) siyasal ileti im aç s ndan da elveri li
bir zemin olu turmaktad r.
Baz dü ünürler, siyasal liberalizmi ve onun ileti im sistemini müzakereci
demokrasi ,
ileti imsel demokrasi
kavramlar yla ifade etmektedir
(Young,1999,174).
Antik ça demokrasisi ile modern liberal demokrasisinin aras ndaki
belirgin temel farkl l n ço ulculuk özelli inde yatmakta oldu u, bunun da
ça da
modern demokrasilerin temel kriteri oldu u görülmektedir.
(Mouffe,1999,348).
2. MODERN DEMOKRAS LER N TÜRLER VE N TEL KLER
Dü ünce alan nda Eski Atina ya kadar geçmi i olan demokrasinin gerçek
do um yeri Avrupa da ba ta ngiltere olmak üzere Fransa ve Almanya olmu tur.
Avrupa ülkelerinin her birinde demokrasi dü üncesini geli tiren dü ünürler,
demokrasinin kavramsal olarak geli mesinde ve kurumlar n olu mas nda ve
bunlar n tan mlanmas nda etkili olmu lard r.
ngiltere de John Locke, Hükümet Üzerine Bir nceleme adl eserinde
demokrasinin tan m n yapmaya çal arak, özgürlük insan n do al hakk d r, bir
hükümet ancak halkla yapt sözle meye dayan rsa yasald r demi tir.
Fransa da Montesquie, De l esprit des lois (Kanunlar n Ruhu) adl
eserinde, günümüz demokrasilerinin de temel dayana n olu turan kuvvetler
ayr l
ilkesini geli tirmi , bununla demokrasi tarihi aç s ndan belirleyici olan
Frans z htilalinin fikri zeminini olu turmu tur.
4
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
Yine Fransa da 18. Yüzy lda Jean Jacques Rousseau, Contrat Social
(Toplum Sözle mesi) adl yap t ile siyasal dü ünce alan nda yasama ve yürütme
erkleri aras nda bir denge sa lanmas na, bireylerin yasalar etraf nda birle melerine
katk da bulunmu tur.
Ancak ba ta Karl Marx olmak üzere di er sosyalist dü ünürler genel
olarak parlamenter sistemi biçimsel demokrasi olarak nitelemi ler, savunduklar
proleterya diktatörlü ü aç s ndan güçler ayr l n n bir anlam ta mad
tezini
i lemi lerdir (Melen,1997,22-23).
Avrupa da demokrasinin alt yap s n olu turan bu çal malar 19.Yüzy l n
ortalar nda gerçekle en Sanayi devrimi izlemi , bu ise demokrasi dü üncesinin
somutla mas na olanak sa lam t r. Sanayi devrimi sonras nda ortaya ç kan klasik
(liberal) demokrasi anlay n n 20. Yüzy lda önemli de i im ve geli melerle farkl
boyutlar kazand
görülmü tür. Klasik demokrasi kavram n n yerini yeni
demokrasi anlay ve modelleri almaya ba lam t r. Demokrasi kavram n n
içeri inde önemli de i imler gözlenmi , özellikle bireye duyulan güven özgür
tart man n erdemine olan inanç ve rasyonellik giderek ön plana ç kan unsurlar
haline gelmi tir. Yirminci yüzy l n ikinci yar s nda ortaya ç kan pazar sitemine
dayal demokrasi modellerinde de birey odakl anlay
pratikteki eksiklik ve
sak ncalar na ra men
devam etmektedir. Pazar ekonomisinin ekillendirdi i
medya / ileti im düzeni demokrasinin bu de i iminde önemli etkenlerden biri
olmu tur.
Özgürlükçü ve ço ulcu demokrasiler, ileti im araçlar n n yayg nla mas ve
bilginin de
ileti im araçlar yla yay l p evrenselle mesinin bir ürünüdür. Klasik
demokrasilerin modern demokrasiye dönü ümü, kavram n tan m ve içeri inin
geçirdi i de i imi de ifade etmektedir.
Genel olarak bak ld nda özellikle siyasal kat l m aç s ndan bir
de i imin ya and
görülmektedir. Bunun anlam , siyasal otoritenin bireylerce
do rudan do ruya de il, seçimlerle belirleyece i temsilcileri arac l yla
kullan lmas d r. Ancak yinede standart bir ileri demokrasi anlay n n varl ndan
söz etmek olanaks zd r. Yönetenlerin serbest ve özgür seçimlerle belirlenmesi,
kitlelere alternatif yönetim seçeneklerini sunan çok partili sistemin fiilen ve
hukuken egemen olmas , hükümet biçiminin temsili olmas , sistemin demokratik
kabul edilmesinin asgari varolma göstergesi kabul edilmektedir. Demokrasinin
temsili olma niteli i, toplumlar n siyasal bir elit taraf ndan yönetilmesi sonucunu
do urdu undan, demokrasi dü üncesinin özüne uygun olmad
gerekçesi ile
ele tirilmektedir(Çam,1990,15).
Jurgen Habermas, modern siyasal rejimleri liberal demokrasi ve
cumhuriyetçi demokrasi eklinde ikili bir ayr mla ele almakta, her iki modelin
devleti esas alan yakla m na dikkat çekmekte ve ele tirmektedir. Habermas,
liberal ve cumhuriyetçi demokrasi modellerinin özelliklerini kar la t rmal olarak
öyle ifade etmektedir (Habermas,1999,37-49) ;
-Liberal demokrasilerde bireyin konumunu belirleyen, devlet ve öteki
bireyler kar s nda sahip oldu u, yasayla tan nm haklard r. Bunlar devletin
güvencesi alt nda olup, siyasi oteritenin müdahalesinden
korunmay da
5
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
içermektedir. oy hakk
ve ifade özgürlü ü gibi siyasal haklar, devletin
korunmas alt nda bulunan temel yurtta l k haklar d r. (verilen ve korunan haklar)
-Cumhuriyetçi görü ise, bireylerin konumunu hak iddia edebilecekleri
negatif özgürlüklere göre de il, daha çok siyasal haklar ba ta siyasal kat l m ve
ileti im hakk olmak üzere pozitif özgürlükler niteli ini ta r.
Pozitif özgürlükler, d ar dan ihlal edilmeme özgürlü ünü de il,
yurtta lar n olmak istedikleri duruma, konuma gelmelerini , yani özgür ve e it
bireylerden olu an bir toplumun siyasal özerkli e sahip yarat c lar olmalar n
sa layarak güvence alt na al r.
-Liberal sistemde bireylerin her durumda hangi haklara sahip olduklar
yasalarla belirlenmi tir.
-Cumhuriyetçi modelde ise devletin varl k nedeni e it özel haklar n
korunmas nda de il, irade olu umunu güvence alt na almas nda yatmaktad r.
-Liberal dü ünce, haklar n temelini her zaman akl n ortaya ç kard daha
yüksek bir yasa olarak görmektedir.
-Cumhuriyetçi görü , ki i haklar n n genelde kar l kl sayg temeli
üzerinde ve objektif yasal düzende sa layaca n ön görmektedir.
-Liberal görü e göre, demokratik süreç, çeli en (çat an) ç karlar
aras ndaki uzla malar eklinde ortaya ç kar ve i ler.
-Cumhuriyetçi dü ünce, haklar n, geçerli siyasi iradenin (siyasi otoritenin)
belirledi i düzenlemeler oldu unu kabul etmektedir.
-Cumhuriyetçi görü halk egemenli i kavram n benimsemektedir. Buna
göre, halk ilke olarak ba kas na devredilemeyen bir egemenli in sahibidir.
Ba kalar n n onu temsili, egemenlik karakteri ile ba da mamaktad r.
-Liberalizm, demokrasinin temsili niteli i ile ilgili cumhuriyetçi
demokrasiye göre daha gerçekçi bir tezle buna kar ç kmakta, anayasal devlette,
halktan kaynaklanan her yetkinin a rl kl olarak yasama, yürütme ve yarg
organlar arac l ile kullan labilmesini ön görmektedir.
kinci Dünya Sava sonras ndaki geli meler, ekonomik ve siyasal
sistemlerin keskinle erek ayr mas na, bloklara dayal yeni dünya düzeninin
olu mas na neden olmu tur. Siyasal anlamda so uk sava dönemi olarak da
isimlendirilen bu dönem 1990 l y llar n ba lar na kadar devam etmi tir. Do u
Blokunda Sovyetler Birli inin 1980 li y llar n ortalar ndan itibaren girdi i
çözülme süreci, 1990 lar n ba nda da lma ile sona ererken, Bat Dünyas n n
ekonomik modeli kapitalizm tek egemen sistem olarak ayakta kalm t r. ki
kutuplu dünya Bat n n ekonomik ve demokratik siyasal sistemi ile ayakta kald
tek kutuplu dünyaya dönü mü tür. Bu tarihsel de i im ayn zamanda Bat n n
ekonomik ve siyasal de erlerinin benimsenece i yeni bir dünya düzeninin de
ba lang c olmu tur.
Ça da siyasal sistemler olarak ifade edilen liberal
cumhuriyetçi
demokrasi kavramlar ndan daha çok küreselle menin etkisi ile ekonomik içerikli
pazar sistemi kavram n n a rl kl olarak kullan ld
görülmektedir. Siyasal
demokrasinin ve temel unsurlar n n da pazar sisteminden etkilendi i ve görece bir
de i ime u rad
dikkati çekmektedir. Demokrasinin asli unsuru kabul edilen
6
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
siyasal ileti im alan nda da bu de i imin etkileri görülmektedir. Medyan n
sermaye yap s nda meydana gelen de i im, onu demokratik i levlerini de bir
ölçüde etkilemi tir.
3. KÜRESELLE ME SÜREC NDE PAZAR DEMOKRAS LER VE
MEDYA
A. Liberal Demokrasilerde leti im Özgürlü ünün Esas : fade
Özgürlü ü
Ondokuzuncu yüz y l klâsik liberalizminin baz ilke ve yakla mlar ,
gittikçe artan üretim hacmi ve sermayenin ola an üstü ölçülerde yo unla p
yayg nla mas n n da etkisiyle ekonomik ve sosyal alandaki baz geli meleri
aç klamada yetersiz kalmaya ba lam t r. 20.Yüzy l bireycili in yan nda örgüt ve
gruplar n da demokratik sistem içindeki öneminin artt , sermayenin siyasal,
ekonomik ve sosyal alanda daha fazla belirleyici oldu u modern liberalizmin
ortaya ç kt dönem olmu tur.
Klasik (liberal) demokrasiden, yirminci yüzy l liberalizmine geçi te ve
onun taban n olu turan serbest pazar sisteminin geli mesinde medya, bilgi ve
bili im sistemleri önemli etkenler olmu tur. 1980 li y llar n ortalar ndan itibaren
Sovyetler Birli i nin ve sosyalizminin girdi i büyük kriz bu sistemin çökmesine,
sosyalist rejimlerin tasfiyesine neden olurken demokrasi ve pazar sistemi
evrenselle meye ba lam t r. Hukuk ve hukukun üstünlü ü, sosyal devlet ve sosyal
adalet ilkeleri, insan haklar kapsam nda dü ünce ve ifade özgürlü ü, ço ulcu ve
sivil demokrasi ve pazar ekonomisi, globalle en dünyada modern siyasal
sistemlerin temel de erleri ve kriterleri haline gelmi tir.
Pazar sistemi rekabet ve ço ulculu a dayanmakta, özgürlük ise modern
demokrasinin özünü olu turmaktad r. Yeni liberalizasyon sürecinde ekonomik
alan n yan s ra sosyal ve siyasal ya am n i leyi inde de pazar mentalitesi
geçerlidir. nsan haklar n n temelini olu turan ifade özgürlü ü ve di er
demokratik özgürlüklerin anas olan ileti im / bas n özgürlü ü de pazar sistemi
mant ile uygulanmaktad r.
Serbest pazar sisteminin demokrasi anlay , kimsenin bir ba kas n n
iradesine boyun e meyece i, özgürce dü ünüp, dü ündü ünü serbestçe ifade
edebilece i bir kültür olu turma idealine sahiptir. Bireyin kendisini ifade
edebilmesi ve geli tirebilmesi bak m ndan önemli olan dü ünce ve bunu ifade
edebilme özgürlü ü demokratik düzende ileti im araçlar ile yay nlayabilme
hakk n n kullan lmas yla geçerlilik kazanmaktad r. Pazar sisteminin iyi i lememesi
veya
zay flamas ,
ifade
özgürlü ünün
k s tlanmas
sonucunu
do urabilmektedir(Curran,1997,166-167).
Evrensel boyutta temel insan haklar n n ba nda öncelikle ifade özgürlü ü
gelmektedir. Avrupa nsan Haklar Sözle mesinin 10.maddesi; herkesin ifade
özgürlü ü hakk na sahip oldu unu, kamu makamlar n n müdahalesine
u ramaks z n ve ulusal s n rlara bak lmaks z n bir görü e sahip olma, haber ve
dü ünceleri elde etme ve bunlar ula t rma özgürlü ünü kapsayacak ekilde
düzenlemi (Lawson, 2001, 79) ve bu temel bireysel hakk evrensel düzeyde
7
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
güvence alt na alm t r. A HS ni imzalay p kabul eden devletler, bu özgürlü ün
ihlali halinde Avrupa nsan Haklar Mahkemesinde yarg lanmay da kabul etmi
olmaktad rlar.
Demokrasilerde ileti im / bas n özgürlü ü, demokratik sistemin i leyi i,
bireysel hak ve özgürlüklerin niteli ini yans tan temel göstergelerden biri kabul
edilmektedir. Bas n özgürlü ünün varl ndan söz edebilmenin önemli ko ulu ise
her eyden önce gerçek anlamda ifade özgürlü ünün sa lanm olmas d r. Bu
temel özgürlü ün yeterli derecede güvence alt nda bulunmamas , di er bireysel
özgürlüklerin de bask alt nda tutulmas anlam ta maktad r.
fade özgürlü ü demokrasinin olmazsa olmaz artlar ndan olup anayasal
demokrasilerin temel ta lar ndan biridir. Demokratik sistemde devlet bu özgürlü ü
sa layarak bizzat kendi otoritesinin özgürce ele tirilebilmesine olanak sa lamak
durumundad r. Liberal dü ünceye göre ifade özgürlü ünün devlete yükledi i ödev
negatif karakterli olup, bu özgürlü ün varl ndan söz edebilmek için ba ta
anayasa olmak üzere tüm yasal düzenlemelerin bu hakk sa lamas ve güvence
alt na almas gerekmektedir(Erdo an,2001,9).
Devletin ifade özgürlü ü alan ndaki engelleyici olmayan negatif
yükümlülü ünü savunan görü e kar , bunu yeterli görmeyen ve devletin bu
konudaki sorumlulu unun daha fazla olmas gerekti i (pozitif yükümlülük)
savunulmaktad r. Bu görü ü benimseyenler, devleti ifade özgürlü ünün etkin
ekilde kullan labilmesi bak m ndan gerekli tedbirleri almakla ve uygulanmas n
denetlemekle de yükümlü kabul etmektedir. Süreli ve süresiz yay nlar n
da t m n n engellenmesini önleme, ifade özgürlü ünün kullan lmas n izin
vermeyen normlar n kald r lmas , bu özgürlü ün geli tirilmesine yönelik olarak
anayasal, yasal ve idari güvencelerin geli tirilip güçlendirilmesi bu ba lamda
de erlendirilmektedir. (B çak, 2001, 75-76)
Kamusal sorunlar n sa l kl tart ma süreçlerinden geçirilerek gerçekçi
çözümler üretilebilmesi, ancak do ru bilgi ile bilgilendirme, özgür ele tiri ve
me ru muhalefetin varl ile gerçekle ir. Bir siyasal sistemde üstün otoritenin halk
oldu u geçerli ise, ona ula acak bilgi ve dü ünceleri engelleyecek bir merciin
bulunmamas gerekir. fade ve ele tiri yapma özgürlü ünün toplumsal de erleri
tahrip edebilece i do rultusundaki görü ler demokratik ele tiri çerçevesinde
olmakla birlikte demokrasiden yana de ildir.(Erdo an,2001,9).
Pazar sistemiyle uyumlu olan demokratik kültür, ço ulcu karakteri
nedeniyle
tekelcili i
reddeder.
Ço ulcu
demokrasilerde
subjektif
de erlendirmelere dayal palyatif bahanelerle dü ünce aç klama özgürlü ü
k s tlanmaz. Ço ulcu ve özgürlükçü bir demokrasi bireylerin de erlendirme
gücüne inanma ilkesine dayan r. (Selçuk, 1997, 244, 249)
Belirtmek gerekir ki, dü ünce ve dü ünceyi aç klama özgürlü ü bireylerin
sahip olduklar dü ünce, kanaat ve inançlar n aç klayabilme kadar, aç klamama,
ba ka bir deyi le bunlar aç klamaya zorlanmama hak ve özgürlü ünü de
içermektedir.
Dü ünce ve dü ünceyi ifade edebilme özgürlü ünün gereklili i pazar
sistemiyle örtü mektedir. Pazar sisteminde ifade özgürlü ünün anlam , farkl
8
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
dü üncelerin özgür ortamda, e it ko ullarda serbestçe tart lmas ve
yay mlanabilmesi ile kamuoyunun dü üncesini yans tan gerçe in ortaya
ç kmas d r.
Ekonomik mal ve hizmetlerde oldu u gibi, fikir ürünlerinde de rekabetçi
bir piyasaya ihtiyaç vard r. Pazar sisteminin rekabete dayal ko ullar , farkl
dü üncelerin yar mas yla do ru dü üncelerin olu mas n , geli mesini ve
yayg nla mas n sa layacakt r.(Erdo an, 2001,10 ).
Burada liberal dü üncenin ve sistemin öznesi olan bireye ve onun
dü üncesine güven, temel ilke olma durumundad r. Baz dü üncelerin özgürce
ifade edilebilme olana n n bulunmay , di er baz fikirlere rekabette üstünlük ve
do ruluk kazand rm olur ki, bu durumda hem pazar sisteminin özü ile çeli en
haks z rekabet olgusundan söz edilebilir, hem de tart lmadan do ru kabul edilen
dü üncelerin kamuoyunu ne kadar yans tt tart mal hale gelir.
Demokrasi özgürlükler rejimi olmakla birlikte bu özgürlüklerin s n rs z
olmad , geçerli s n rlaman n ise di er bireylerin negatif haklar oldu u eklinde
sistematik bir mekanizman n varl
kabul edilmektedir. fade özgürlü ünün
kapsam ve s n rlar konusunda farkl görü lerin bulundu u görülmektedir. Ancak,
bar ç nitelikteki görü ve ifadenin hukuken korunmas , buna kar l k iddeti
tahrik ve te vik eden dü ünce aç klamalar n n cezai yapt r ma ba lanmalar
gerekti i do rultusunda geni bir mutabakat söz konusudur(Erdo an, 2001,11).
Avrupa nsan Haklar Sözle mesi de, taraf devletlere a r bir sosyal
ihtiyac n ve zorunlulu un varl halinde amaca uygun ekilde ve me ru araçlarla
ifade özgürlü ü alan nda s n rland rma yapabilme olana sa lamaktad r. (B çak,
2001, 75) Ancak ifade özgürlü ünün s n rland r lmas yetkisinin kötüye
kullan lmamas temel ilkedir. fade özgürlü ü ancak yasa ile ve A HS nin ikinci
maddesinde s ralanan; ulusal güvenlik, ülke bütünlü ü, kamu güvenli i, sa l n
ve ahlak n korunmas , düzensizli in önlenmesi, yarg ba ms zl ve sayg nl n n
korunmas ile gizli belgelerin aç klanmas n n önlenmesi gibi konularda
demokratik toplumun gerekleri ne uygun ekilde k s tlanabilmesine izin
verilmektedir. (Lawson, 2001, 79)
fade özgürlü ü di er bireysel özgürlüklerin esas n olu turmakla birlikte
uygulamada bas n özgürlü ünün var olmas yla geçerlilik kazanan bir niteli e
sahiptir. Ayn zamanda bas n özgürlü ünün de temel art d r.
Günümüzde dü ünce ve dü üncenin aç klanmas n n engellenmesi modern
demokrasilerin ço ulculuk anlay na ayk r olman n ötesinde, özellikle siyasal
otorite aç s ndan da gittikçe olanaks z hale gelmektedir. Küreselle me ile giderek
küçülen bir dünyada geli en ve h zla ilerleyen ileti im olanaklar , dü üncenin
aç klanmas ve yay lmas ile ilgili var olan birçok engeli de geçersiz ve anlams z
hale getirebilmektedir. (Selçuk, 1997, 246) Ne varki, siyasal iktidarlardan olmasa
da, Pazar sisteminin i leyi inden kaynaklanan bir tak m nedenlerle ifade
özgürlü ünün k s tland görülmektedir. Medyan n sermaye yap s ndaki de i im
ve ileti im sektörünün kapitalizmle eklemlenmesi bu ba lamda ifade edilebilir.
9
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
B. Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n Görevi
Siyasal rejimlerin monar iden demokrasiye uzanan geli me çizgisinde
bas n n önemli etkisi olmu tur. Bas n n / medyan n ortaya ç k ve var olu
nedenleriyle sahip oldu u evrensel i levleri, siyasal sistemlerin totalitarizmden
modern bireyci demokrasiye dönü mesinde önemli rol oynam t r. Uygulamada
farkl l klar göstermekle birlikte esas itibariyle modern demokrasiler kategorisinde
yer alan ülkelerde siyasal düzenin i lemesinde bas n n / medyan n temel unsur
oldu u art k tart lmayan bir gerçektir. Bas n n / medyan n var olmad
bir
siyasal modelin dü ünülememesi bir yana, iyi düzenlenmeyen ve i levsiz bir
medya düzeni, demokratik rejimin çe itli boyutlarda sorunlarla kar la mas na
neden olmaktad r. Medya modern demokrasilerin temel kurumlar aras nda yer
almakta, özgür bas n n varl , ileti im ve ifade özgürlü ünün yasalarla düzenlenip
pratikteki geçerlili i sistemin i leyi göstergesi kabul edilmektedir.
Medyan n öncelikle demokrasiye hizmet ba lam nda bir tak m
görevlerinin varl ndan söz edilebilir. Bu anlamda bas n n temel i levi sa l kl
siyasal ileti im ortam n olu turmakt r. Yöneten
yönetilen ili kisinde do ru
bilgilendirme ve tarafs z habercilikle kurulacak ileti im, özgür tart ma ortam n n
yarat lmas na, kamuoyunun ayd nlanmas na ve serbestçe olu umuna katk da
bulunacakt r.
Geli mi birçok ülkede ileti im sistemleri genellikle toplumun uzun
dönemdeki amaçlar n n gerçekle mesi, kamu hizmetlerinin etkinli inin
artt r lmas , kaliteyi yükseltip evrensel standartlara ula mak, pazar sisteminin
istenilen nitelikte olmad
durumlarda bireyi korumak amac yla
düzenlenmi tir.(McQuail-Windahl,1997,243). Özgür bas n n varl
siyasi
otoriteyi (yönetenleri) bireye ve topluma kar siyasal sorumluluklar n yerine
getirmeye yöneltmektedir. Bas n n yönetilenlerin gözcüsü olma göreviyle simgesel
olarak kamuoyu temsilcili i rolünü üstlendi i ve bunun medyan n evrensel
niteli i oldu u tarihsel bir gerçektir.
Kamuoyu gözcülü ü ile bas n n / medyan n kitleleri, toplumu ilgilendiren
sorunlarla ilgili olarak siyasi iktidar n neler yapt n sorgulamaya yönelterek
siyasal habercilik yapt , bu misyonuyla modern demokrasinin öznesi olan bireyi
özerkle tirdi i görülmektedir(Gurevitch-Blumler, 1997, 203).
Bas n kamuoyu gözcülü ü görevinin yan s ra, siyasal alanda karma k ve
kompleks bir nitelik ta yan, kitlelerin alg lamada zorlanabilece i politik mesaj,
karar ve uygulamalar anla labilir formatta aktarma gibi bir i leve de sahiptir.
Medya yapt siyasal habercilikle iktidar kendi iradesi ile ara t rmad kamusal
olaylar n üzerine gitmeye zorlamaktad r. Ancak birçok demokratik ülkede bas n n
demokrasiye yeterli deste i sa lamad
do rultusunda görü ler de
vard r.(Gurevitch-Blumler,1997, 204-205).
Tarafs z medya bulundu u toplumun farkl l klar n , çat an görü leri
yans tarak demokratik dü ünce platformu meydana getirmektedir. Bunun d nda
birçok konuyla ilgileniyor olsa da bu yönüyle siyasal ileti imin en önemli kanal n
olu turmaktad r. Bu i levi onu, eski siyasal sistemlerde oldu u gibi günümüzün
ça da demokratik rejimlerinin de ayr lmaz bir parças haline getirmektedir.
10
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
Kitle ileti im araçlar n n içinde bulunduklar sosyo-kültürel ve sosyoekonomik ortama göre birey ve kitleler üzerinde belli derecelerde etkileri söz
konusudur. Bunlardan en önemlisi, ileti im sisteminin bireylerin siyasal sürece
kat l m n yönlendirmede oynad
roldür. Liberal demokrasilerde kitle ileti im
araçlar enformasyonun topluma sunulmas ve bunlar n özgür bir platformda
tart lmas ile bireylerin bilgiye dayal seçim yapabilme bilincine ula malar nda
önemli bir i lev görmektedir. Ancak ileti im sektöründeki kapitalistle me
e ilimleri medyan n ticari niteli e bürünmesi ile bu i levinden önemli ölçüde
uzakla ma e ilimi içinde oldu u dikkati çekmektedir. (Durgun, 1997, 63)
Siyasal sistemin aktörleri, mesajlar n medyan n haber kal plar ile
kodlayarak (görü me, haber, yorum vb.) kamuoyuna (hedef kitlelere)
iletmektedir.(Gurevitch-Blumler, 1997,210)
Bu gücünden dolay bas n ortaya ç k ndan günümüze kadar siyasal bir
kimli e ve öneme sahip olmu tur. Yönetenler bu ileti im arac ndan propaganda
yapabilme amac yla üst düzeyde yararlanma ve onu kontrol etme çabas içinde
bulunmu lard r.
Bas n n / medyan n toplumsal nitelikli görevlerinin yan s ra özellikle
siyasal kimli inden kaynaklanan ve demokratik düzenin i leyi ine katk da
bulunmas beklenen i levlerinden baz lar
öyle özetlenebilir (GurevitchBlumler,1997,200-201);
-Sosyal ve siyasal çevrenin gözetilmesi, toplumu ve bireyleri ilgilendiren
konulardan habercilik görevini yerine getirmek,
-Toplumu ilgilendiren önemli konular n ve sorunlar n özgür ve tarafs zca
tart labilece i bir platform olu turarak anlaml gündem koyma,
-Siyasetçilerin, demokratik örgütler ile bask ve ç kar gruplar n n kamuoyu
ayd nlat c nitelikteki görü lerini aktarmalar na olanak sa lamak,
-Toplumdaki farkl görü ler aras nda ve siyasal otoriteyi elinde
bulunduranlar ve ileride bu gücü kullanacaklar ile kitleler aras nda ileti im
ortam olu turma,
-Yönetenlerin ellerindeki devlet gücünü nas l kulland klar n n gözlenmesi,
kamuoyu ad na denetlenmesi,
-Bireylerin siyasal süreci yaln zca pasif konumda izleyen de il, ayn
zamanda bilgilendirilerek kat l mc olmalar n sa lamak,
-Medya d ndaki güçlerin bas n özgürlü ünü ortadan kald rmak
çabalar na kar ilkeli ekilde kar koyma.
Bas n n bu i levlerini yerine getirebilmesi öncelikle devletin ve siyasi
otoritenin etki ve bask s n n hissedilmeyece i liberal karakterli ileti im rejimini
gerekli k lmaktad r. Modern demokrasilerde liberal anlay la düzenlenen bas n
özgürlü ünün ko ullar ndan baz lar unlard r;
-Bas n yay n sektörüne giri ve faaliyette bulunma hak ve özgürlü ü
sa lanmal ve belirli ko ullarla (ön izin, ruhsat alma vb.) s n rland r lmamal d r.
-Siyasi iktidar n özgürlükleri k s tlamayan, aksine güvence alt na alan
düzenleme yapma d nda medya üzerinde bir etkisi bulunmamal d r.
11
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
-Haber kayna na ula mak ve kayna gizli tutabilme hakk n n korunmas ,
bunu engelleyen düzenlemelerin kald r lmas gerekir(Özek,1989,14).
-Bas n ve yay n kurulu lar n n iradeleri d nda yay n yapmaya
zorlanmamas ,(Özek, 1989, 14)
-Bas m ve yay mdan / yay ndan önce ön denetim vb. sansür ça r m
yapacak uygulamalar n bulunmamas ,(Özek, 1989, 14)
- leti im ve demokratik toplumun bilgi edinebilme özgürlü ünün gere i
olarak haberlerin serbest dola m n n sa lanmas (Topuz ve d., 1989, 5) gereklidir.
Siyasal sistemlerin özgürlükçü ve ço ulcu karakterine ve bunu yasalar na
da yans tmalar na ra men teori ile uygulaman n uyumsuzlu u ile ortaya ç kan bir
tak m nedenler medyan n demokratik i levlerini yerine getirmesini
zorla t rmaktad r.
C. Pazar Sisteminin leti im Özgürlü ünü K s tlay c Etkileri
Büyük ekonomik krizin etkisiyle 1930 lu y llar n ba lar ndan itibaren içine
kapanan ve belirli ölçüde devlet müdahalesine izin veren geli mi ekonomiler
kinci Dünya Sava ndan sonra d a aç lmaya ba lam lard r. Her alanda tam
rekabeti öngören ve devlet müdahalesini en alt düzeye indirmeyi hedefleyen Bat l
ülkelerin yöneldi i bu sistemin esas , liberalizmin temel ilkeleri ile ekillenen
pazar ekonomisi modelidir.
Ekonomik sistemler, siyasal ve toplumsal düzenin bir parças oldu u için
bu dinamikleri etkilemesi kaç n lmazd r. Nitekim bir süre sonra pazar sisteminin
siyasal ve sosyal ya am ile bunlar n di er unsurlar n belirgin ekilde etkisi alt na
almaya ba lad görülmektedir. Do al olarak ileti im sektörü de pazar sisteminin
i leyi i ile bütünle mi , kapitalizme eklemlenmi tir.
Pazar sistemi, ileti im sektöründe önemli de i imler meydana getirmi tir.
Özünde rekabet olgusu ve tüketici egemenli inin bulundu u bu yeni ekonomik
düzen ve anlay n, uygulamada öngördüklerinden belirli ölçüde farkl birtak m
sonuçlarla kar la t
görülmü tür. Medyan n de i en sermaye yap s ,
profesyonelli in geli mesi, ileti im sektöründe kapitalistle menin ilk önemli
ad mlar olmu tur.
Pazar sisteminin mant , piyasada görülmeyen gizli bir el in varl na
dayanmakta ve sistemin i leyi i bu gizli el arac l ile düzenlenmektedir. Buna
göre serbest pazardaki gizli el, medya alan nda, bas n n yap s n ve faaliyetlerini
etkileyen ve belirleyen okuyucu ve izleyiciler olmaktad r. Kapitalistle en medya
i letmeleri, bas n
yay n faaliyetlerini devam ettirebilmek için kitlelerin
isteklerini yerine getirmek zorundad rlar. Toplumun bu anlamda medya
kurulu lar ndan en önemli beklentileri ise; görü lerini ve de erlerini yans tmas ve
onlar n sözcüsü olarak hareket etmesidir(Curran,1997,155). Serbest piyasada
medya, farkl görü ve de er yarg lar n n özgürce ve tarafs z ekilde tart l p
sergilendi i bir dü ünce pazar niteli indedir(Gurevitch-Blumler,1997,214).
Dü ünce pazar n n rekabete dayal ortam nda üstünlük sa layan dü ünce ve
görü ler kamuoyu olu umuna katk da bulunmaktad r. Pazar medyas , bireyleri
12
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
farkl bak aç lar yla do ru bilgilendirip sa l kl kamuoyu olu umunda tarafs z bir
alan olu turur.
Sanayi devriminin öncüsü olan ngiltere ayn zamanda liberal
demokrasinin, bas n n ve bas n özgürlü ünün sa land ilk ülkelerden biri olma
özelli ine sahiptir. ngiltere de bas n n üç temel a amadan geçti i kabul
edilmektedir. Bunlar (Curran,1997,156 );
-Bas n n devlet sansürüne tabi olup, onun uzant s olarak i lev gördü ü ilk
dönem,
-Siyasal partilerin egemenli i alt na girip, parti sisteminin uzant s olarak
görev yapt ikinci dönem,
-Ve nihayet 1940 lardan itibaren siyasal bir görü ün savunuculu undan
biraz uzakla p, sat lar n maksimize etmeye çabalayan ve pazar sisteminin
öncüleri taraf ndan yönetilmeye ba land dönemdir.
Belirtilen son a ama, tüketiciyi (okuyucu / izleyici) medyan n nihai
denetimcisi haline getirerek, özellikle yaz l bas n örgütlenmi belirli siyasal
ç karlar n savunuculu u yerine kamunun temsilcisi haline dönü türmü tür.
kinci Dünya Sava sonras nda pazar sisteminin h zla yayg nla mas ,
demokrasi anlay nda ve demokratik kurumlar n yap s nda da gözlenebilen bir
de i imin ba lamas na neden olmu tur. Yo unla an sermaye hareketleri yeni
yat r m alanlar aray nda medya sektörünü de kapsam na alm t r. leti im
sektörü d ndaki sermaye medyaya yönelmi ve özgürlükçü demokrasinin bu
özelli ini zay flatan bir tak m sak ncalar do uran bas nda tekelle me /
kartelle me olgusu gündeme gelmi tir. Medyada tekelle me olgusu, özgürlükçü
demokrasinin i leyi inin k s tlanmas , dü ünce alan ndaki ço ulculu un
k s rla arak azalmas ve farkl bireysel tercihlerin belirli kal plar içinde
toplanmaya çal larak daralt lmas gibi liberalizmin özüyle çeli en olumsuz bir
tablo meydana getirmi tir.
Öncelikle Bat l kapitalist ülkelerde 1970 li y llar n ba lar ndan itibaren
medya mülkiyetinin belirli ellerde (kurulu larda) artan oranda yo unla t
ve
bas n kurulu lar n n sektör d ndaki finans ve endüstri kurulu lar taraf ndan
kontrol edilen bir yap ya dönü türüldü ü ve holdinglere, kartellere ba lanmaya
ba lad
görülmektedir(Guravitch-Blumler,1997,207). Örne in; ngiltere de
toplam tiraj k rkalt milyonu bulan iki yüzün üzerindeki gazete ve dergiyi 1969
1986 y llar aras nda dokuz çok uluslu kartel sat n alm t r.
Medyada tekelle me kartelle me olgusu ABD, Almanya, Fransa, sveç
ve Avustralya da da görülmü , bas n sektörü d ndaki irketler gazetelerin büyük
ço unlu unu ya sat n alm lar veya hisselerinin büyük k sm na sahip olmu lard r.
Medyan n sermaye yap s ndaki de i im, tekelle me sürecinin dinami ini
olu turmu tur.
Medyan n mülkiyet yap s ndaki de i im, bas n n evrensel nitelikli
i levlerini yerine getirmede k s tlay c etkiler meydana getirmi tir. Serbest Pazar
sisteminin ileti im alan n da etkisi alt na almas medyan n editoryal
ba ms zl
n önemli ölçüde zedelemekte bu ise, bas n n ele tiri ve gözetim
i levlerini büyük ölçüde etkisizle tirmektedir. Örne in; medya kurulu lar ba l
13
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
bulunduklar kartellerin faaliyetlerini ara t rmaktan veya uygulamalar n
ele tirmekten kaç nabilmektedir.(Curran,1997,147-148).
Bas n n / medyan n kapitalizmle eklemlenmesi en eski ve geleneksel i levi
olan kamu gözcülü ü i levini olumsuz etkilemi tir. Yeni medya anlay ,
sermayeyi destekleyici söylemleri desteklerken, hükümet üzerindeki denetimden
daha çok, sermaye gruplar n n devlet ve siyasi iktidar üzerinde bask olu turma
araçlar na dönü mü tür. Medya kartellerinin, irket kârl l n artt rmak için
siyasal bask lar yapan ba ms z güç merkezleri haline geldi ini savunan görü ler
de yayg nla maktad r(Curran,1997,149).
Medya sahiplerinin, yay n politikalar n etkileme potansiyelinin varl ,
profesyonelle en medya dünyas n n mesleki de erleri (nesnellik, tarafs zl k,
hakkaniyet ve haber de eri kriterleri vb.) rating ve tiraj ile somutla an sektör içi
rekabet, savunulan ideolojiler, toplumsal ve siyasal sorunlar n medyaya
yans mas nda engeller olu turmaktad r.(Guravitch-Blumler,1997,213).
Bu de i im, tarih boyunca siyasal kimli e sahip olan bas n n, Pazar
sisteminde daha çok ticari bir ürün ve hizmet niteli ine dönü ümünü de
yans tmaktad r.
Kapitalist sistemde ticari kimli i ön plana ç kan medyan n demokratik
i levlerini ne ölçüde yerine getirdi i tart mal konulardan biridir. Pazar sisteminin
profesyonelle meye yöneltti i medya dünyas n n mesleki de erleri, demokratik bir
ileti im sistemi için gerekli unsurlar olarak kabul edilmektedir. Buna kar l k bir
çok demokratik ülkede ise medya kurulu lar n n demokrasiye yeterli ölçüde
katk da
bulunmad klar
yönünde
ele tiriler
yap lmaktad r(GuravitchBlumler,1997,205-214).
Serbest pazar sisteminde tüketicinin temel aktör olarak tercihleri ve genel
anlamda egemenli i söz konusudur. Serbest pazar n ileti im sisteminde de izleyici
ve okuyucular tüketici kimlikleri ile egemen unsurdur. Bu nedenle pazar sistemi,
bireylerin tercihlerini dikkate alan, görü lerine yer veren ve onlar savunan bir
medya sistemi üretmektedir. Ancak sistemin i leyi inden kaynaklanan baz
nedenlerle tüketicinin ön planda oldu u demokratik medya anlay uygulamada
gerçekle ememektedir.
Serbest Pazar ekonomisinin bas nda tekelle meye olanak sa layan
i leyi inin, tüketici egemenli i ve demokratik medyan n varl aç s ndan meydana
getirdi i sak ncalardan baz lar unlard r(Curran,1997,157-164);
-Pazar sisteminin özünü olu turan tam rekabet ko ullar n n eksikli i ve
oligopollerin pazardaki egemenli i medya çe itlili ini, izleyici seçeneklerini ve
kamusal denetimi azaltm t r. Birçok Bat ülkesinde bas nda tekelle me olgusu
nedeniyle rekabet eden gazete say s nda azalma olmu , zincirleme medya
mülkiyeti artm t r.
-Medya sektöründeki kapitalistle me pazara giri i, büyük maddi gücü
gerektirmesi nedeniyle zorla t rm t r. Teorik olarak pazara giri te var olan e itlik,
uygulamada gerçekle memi tir.
-Tüketici temsili tezini esas alan pazar sistemi, medya izleyicilerinin
ço alm , sosyal ve siyasal aç dan ayr m oldu unu, onlar n art k temsil
14
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
edilebilecek ortak inanç ve ç karlara sahip olmad klar gerçe ini görmezden
gelmektedir.
-Medyay kontrol edenlerin kendi ideolojik bak lar n pazar n
beklentilerine uygun hale getirebilmeleri olas d r. Bu görü medya sahipleri içinde
geçerli olabilir.
-Reklamc lar, reklamlar geri çekme tehdidi yoluyla, medya içeri ini
do rudan etkilemeye ve hatta belirlemeye yönelik bask olu turma e ilimindedir.
dealle tirilmi pazar demokrasisi fikri reklam sektörünün, bas n n
ba ms zl n ve özgürlü ünü tehdit eden mali rolünün önemini görmezden
gelmektedir.
SONUÇ YER NE
leti im arac olarak yaz l bas n n,ortaya ç kt
dönemden günümüze
kadar yönetim erkini kullananlar ile sürekli birbirini etkileme çabas içinde
olduklar görülmü tür. Tarihsel geli im sürecinde siyasal dü ünce ve yönetim
sistemlerinde meydana gelen geli me ve de i imler ileti im araçlar na da
yans m , sürekli etkile im halinde olan iki gücün ili kileri, zaman içinde farkl
nitelik ve boyutlar kazanm t r.
Siyasal yönetim eklinin henüz kurumsalla madan yoksun ve uzak olan
monar ilerde bas n n dar bir yönetim mekanizmas na veya bir ki iye mutlak
ba l l söz konusudur. Yönetim ayg t n n geni lemeye,sistemle meye ba lad
totalitarizmin egemenli inin yayg nla t dönemlerde, bas n n yönetenlerin elinde
etkin bir propaganda arac na dönü tü ü görülmektedir.
Bas n n gerçek kimli i,varl k nedeni ve siyasi yönetimler üzerindeki etkisi
liberalizmin özgürlükçü ortam nda netle mi tir. Modern liberal dü üncenin
ekillendirdi i günümüzün özgürlükçü ve ço ulcu demokrasilerinde ise çe itlilik
kazanan kitle ileti im araçlar (mass-media) siyasal modellerin önemli altsistem lerinden biri olarak varl n ,gücünü kabul ve tescil ettirmi tir. Her
dönemde önemli bir güç olmas na kar l k günümüzde demokrasinin temel
erklerinin (yasama,yürütme, yarg ) ard ndan adeta dördüncü kuvvet gibi siyasal
sistemlerin ayr lmaz parças haline gelmi tir.
Frans z htilali ve Sanayi Devriminin etkileriyle ortaya ç kan liberal
dü ünce ak m günümüzün modern demokrasilerinin alt yap s n olu turmu tur.19.
yüzy l liberalizmi,20. yüzy l n ikinci yar s nda yeni liberalizasyon sürecinin
ba lamas yla önemli ölçüde de i ime u ram , pazar sisteminin evrenselle mesi
yeni bir dünya düzeninin olu umunu haz rlam t r. Söz konusu de i im
küreselle me kavram ile aç klanmaya çal lmaktad r.
leti im teknolojisinin h zla geli mesi, bilginin ileti im araçlar yla h zla
yay lmas ,küreselle me sürecinin dinami ini olu turmaktad r. Hukuk, insan
haklar , ifade özgürlü ü ve pazar ekonomisi gibi liberal demokrasinin temel
de erlerin h zla evrenselle ti i,dü ünce, e lence,moda gibi bireysel tercihlerin
homojenle ti i yeni bir dünya düzeni ekillenmektedir. Marshall McLuhan n
ifadesi ile dünya global bir köy haline dönü mektedir.
15
A. Öztürk / Modern Siyasal Sistemlerde Medyan n lev ve Sorunlar
Ekonomik ve siyasal sistemlerin globalle mesine paralel olarak yeni
ileti im sistemleri de pazar sisteminin i leyi i do rultusunda ekillenmeye
ba lamaktad r. Pazar sistemi içinde medya kurulu lar da ticari bir niteli e
dönü mü tür. Pazar kurallar na göre faaliyet gösteren medya sistemi, kitle
ileti iminde bireysel farkl l klar ve tercihleri görmezden gelme gibi bir tak m
olumsuzluklar n ta y c s haline gelmektedir. Pazar anlay na göre, medyan n
topluma sundu u ürün ve hizmetlerin, di er ticari kurulu lar n üretip pazara
sunduklar ekonomik mal ve hizmetlerden farkl l uygulamada fazla bir anlam
ifade etmemektedir.
Medya sistemini pazar ortam ndan soyutlaman n tüm güçlü üne ra men,
idealle tirilmi pazar sistemi dü üncesinde,sosyal ve siyasal i levleri aç s ndan
ileti imin nitelikli bir sektör olarak konumland r lmas gere i hissedilmektedir.
letmecilik yönüyle medya kurulu lar n n pazar n e it üyelerinden olmas
do ald r. Ancak habercilik i levi ba ta olmak üzere medya içeri inin piyasa
anlay ndan uzak tutulmas , ekonomideki ve sektördeki rekabetin olumsuz
etkilerinin medya içeri ine yans mas n n önlenmesi gerekmektedir.
Medya, ürün ve hizmetini pazara sunarken, sektörel rekabetin zorlay c
etkilerine ra men,objektiflik,nesnellik, meslek eti i ve editoryal ba ms zl k gibi
ileti imi etkin k lan meslek ilkelerinden ödün vermemek durumundad r.
Sektördeki sorunlar effafl k ilkesi çerçevesinde kendi içinde tart l p, çözüm
üretilebilmeli, üst yap kurumlar ndan telkin,öneri,müdahale gibi çözümler
beklenmemelidir.
Küreselle me engellenmesi olas
görülmeyen tarihsel olgudur.
Küreselle menin getirdi i çe itli olumsuzluklara kar muhalif dü ünce ve
görü lerin geli mesi ola and r. Ancak gerçekçi yakla m, bilgi ve ileti imin daha
fazla önemsenerek etkin hale getirilmesiyle pazar sisteminin olumsuzluklar n n en
aza indirilmesidir. Bilginin ve ileti im sisteminin piyasan n s radanl na
dönü mesini önleyici önlemlerin al nmas , özgürlükçü ve ço ulcu demokratik
sistemin korunmas ve geli mesi aç s ndan önem ta maktad r.
Haks z rekabetin önlenerek rekabetin korunmas ,sermayenin me ru
rekabeti zay flatan veya ortadan kald ran kontrolsuz büyümesi, medya
kurulu lar n n bir s n rlama olmaks z n belirli ellerde toplanarak tekelle menin
önlenmesi, medya ile finans kurulu lar n n ayn ki i veya kurulu lar n elinde
bulunmas n n önlenmesi,medya sahipli i ve sermaye yap s n n effafl k ilkesine
dayand r lmas yönündeki yasal düzenlemelerin yap lmas n n siyasal iktidar n
sorumlulu unda bulunmas gerekir.
Medya ve ileti im sektörü,yeni dünya düzeninde sivil demokrasi ve sivil
toplumun savunuculu unu benimsemek ve desteklemek durumundad r. Ço ulcu
ve özgürlükçü demokrasiye katk s her eyden önce insan (birey) odakl medya
içeri inin olu turulmas yla olanakl hale gelecektir.
16
Yönetim ve Ekonomi 11/1 (2004) 1-17
KAYNAKÇA
ATAR Yavuz, Ça da Demokrasinin Siyasal Boyutu: Türkiye de Demokratikle me ve Anti
Demokratikle me Göstergeleri , Yeni Türkiye Dergisi, Say :17, Eylül Ekim 1997.
BIÇAK Vahit, Avrupa nsan Haklar Mahkemesi Kararlar I nda fade Özgürlü ü ,
Liberal Dü ünce Dergisi, Y l: 6, Say : 24, Güz 2001.
CURRAN James, Medya ve Demokrasi: Yeniden De er biçme , Der. : Süleyman
rvan, Medya Kültür Siyaset, Ark Yay nevi, Ankara, 1997.
ÇAM Esat, Siyaset Bilimine Giri , Der Yay nlar , stanbul, 1990.
DURGUN enol, Medya leti imin Neresinde? , Türkiye Günlü ü Dergisi, Say : 46, Yaz 1997.
DUVERGER Maurice, Siyaset Bilimine Giri , Çev. : Teoman Tunçdo an, Sosyal Yay nlar,
stanbul, 1986.
ERDO AN Mustafa, Demokratik Toplumda fade Özgürlü ü: Özgürlükçü Bir Perspektif ,
Liberal Dü ünce Dergisi, Y l: 6, Say : 24, Güz 2001.
GUREV TCH Michael BLUMLER Jay G., Siyasal leti im Sistemleri ve Demokratik De erler,
Der. : Süleyman rvan, Medya Kültür Siyaset, Ark Yay nevi Ankara, 1997.
HABERMAS Jurgen,
Demokrasinin Üç Normatif Modeli ,Yay.Haz.:Seyla Benhabib,
Demokrasi ve Farkl l k
Siyasal Düzenin S n rlar n n Tart maya Aç lmas , WALD Yay n ,
stanbul, 1999.
LAWSON Rick, fade Hürriyetini Güvenceye Almak Avrupa nsan Haklar Mahkemesi
çtihatlar nda Üç E ilim , Liberal Dü ünce Dergisi, Y l: 6, Say : 24, Güz 2001.
MCQUAIL Denis
WINDAHL Sven, Kitle leti im Modelleri, Çev. : Konca Yumlu, mge
Kitapevi, Ankara, 1997.
MELEN Mithat, Demokrasi Yeni Türkiye Dergisi, Say : 17, Eylül Ekim, 1997.
MOUFFE Chantal, Demokrasi, ktidar ve Siyasal Düzen ,Yay.Haz.:Seyla Benhabib, Demokrasi
ve Farkl l k Siyasal Düzenin S n rlar n n Tart maya Aç lmas , WALD Yay n , stanbul, 1999.
ÖZEK Çetin, Siyasal ktidar, Ceza Yasas ve Bas n Özgürlü ü , Türk Bas n n n Be Sorunu,
Bas n Konseyi Yay n , stanbul, 1989.
SELÇUK Sami, nsan Haklar , Hürriyetler ve Demokrasi , Yeni Türkiye Dergisi, Say : 17,
Eylül Ekim 1997.
TOPUZ H fz , ALEMDAR Korkmaz, KAYA Ra it, KURTBÖKE Oktay, ÖRK Nalan, Bas nda
Tekelle meler, Tüses ve lad Ortak Yay n , stanbul, 1989.
WOLIN S.Sheldon, Elle Tutulmaz Demokrasi , Yay.Haz.:Seyla Benhabib, Demokrasi ve
Farkl l k Siyasal Düzenin S n rlar n n Tart maya Aç lmas , WALD Yay n , stanbul, 1999.
YOUNG Ir s Morion, leti im ve Öteki: Müzakereci Demokrasinin Ötesinde , Yay. Haz.: Seyla
Benhabib, Demokrasi ve Farkl l k Siyasal Düzenin S n rlar n n Tart maya Aç lmas , WALD
Yay n , stanbul, 1999.
17
Download