RUH SAĞLIĞI VE HASTA PSİKOLOJİSİ BEDEN İMGESİ BEDEN İMAJI BEDEN İMAJI • Beden imajı, her hangi bir kişinin kendi bedeni hakkındaki düşüncelerini, duygularını ve algılarını ifade eden bir kavramdır. • Beden imajı, bebeklikte başlayıp şekillenen, vücut uyaranlarının algılanması, bilişsel işlevler, çevreden ve ebeveynlerden alınan mesajlarla somutlaşan sosyo-psikolojik bir süreçtir. • Beden imajı, bireyin ruh sağlığını etkileyen ve ondan etkilenen bir kavramdır. • Beden imgesi, benlik saygısı ile yakından ilişkilidir; benlik saygısı düşük olanlar daha olumsuz beden imgesine sahiptirler. Benlik Saygısı • Benlik saygısı, kişinin kendini değerlendirmesi sonunda ulaştığı benlik kavramının onaylanmasından doğan beğeni durumudur. Bireylerde Benlik Saygısı…. Benlik Saygısı Yüksek Olan Birey • Kendine güven • İyimserlik • Başarma isteği • Zorluklardan yılmama Benlik Saygısı Düşük Olan Birey • Kendine güvensiz • Olumlu geri bildirimleri reddetme • Tedavide işbirliği yapmama Beden İmajının Özellikleri: • Beden imajının gelişmesinde bedenle ilgili eski ve yeni tüm algı, duygu ve tutumlar önemlidir. • Beden imajı bireyin kendi algıları kadar başkalarının bakış açısından da etkilenir. • Dinamik ve değişebilen niteliktedir. • Bireyin beden imajı ve bedenini algılaması başkalarının gördüklerinden farklı olabilir. • Kişilik için temeldir. Beden İmajını Etkileyen Faktörler: • Yaş • Kültür • Çevre • Cinsiyet • İnanış-değerler • Roller • Kullanılan başetme becerileri • Kronik böbrek yetmezliği olan ve diyalize bağımlı hastalar, yapılan işlemlere bağımlılığın yanı sıra tıbbi tedavi, diyet ve sıvı kısıtlaması, fiziksel aktivite gibi kısıtlamalarla karşı karşıya kalmakta, kronik yorgunluk, seksüel fonksiyonlarda bozulma, uyku bozuklukları, beden imgesinde değişme ve gelecekle ilgili kaygılar, başkalarına bağımlı olma, rol değişikliği ile ilgili olarak benlik saygısında bozulma olmaktadır. Hastaların bütün bu kısıtlamalara rağmen kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak, sağlık bakımının en önemli amacıdır • Beden imajı, bireyin bedenini biçim olarak algılama ve zihinsel düzeyde canlandırma şeklidir. Beden imajı fizyolojik temele dayanmasına karşın fiziksel, psikolojik ve sosyal deneyimlerden oluşur. Bu nedenle bireyin kişilik yapısını kapsamakla birlikte, toplumsal olarak sosyolojik bir anlam da içermektedir • Beden imajı gerçek beden yapısı ile uyumlu ya da uyumsuz olabilir ve benlik, kendilik, kimlik, kişilik kavramları ile yakından ilişkilidir. Beden imajında gözle görülür kalıcı değişiklikler (bir ekstremitenin amputasyonu) olabildiği gibi, gözle görülmeyen fakat bir organın fonksiyonlarını tamamen ya da kısmen yitirmesi (akut-kronik böbrek yetmezliği) sonucu ortaya çıkabilir. Bunların yanında uygulanan tedavilerde beden imajını değiştirebilmektedir • Fiziksel hastalık ya da organ kayıplarında kişi yaşamını, bedenini, geleceğini ve amaçlarını tehdit altında hisseder. Kişinin beden imajı ve özgüveni zedelenir, özgürlük ve yeterliliği kısıtlanır. • Beden imajı, fizyolojik temele dayanmasına rağmen, fiziksel, psikolojik ve sosyal deneyimlerden oluşur.Beden imajının gelişmesinde bedenle ilgili eski ve yeni tüm duygu tutum ve algılar önemlidir. Bireyin beden imajı, kendi algıları kadar başkalarının bakış açısından da etkilenir. Beden imajı değişebilir bir niteliktir. Sadece beden ve parçalarına değil onların işlevlerine karşı tutumu da gösterir. Sosyokültürel değerler bir kişinin beden imajı kavramına yansıtılır. Beden imajı gerçek beden yapısıyla uyumlu ya da uyumsuz olabilir. Kişi beden imajıyla doğmaz, büyüme ve gelişme sürecinde oluşur. •Fizyolojik değişiklikler: Gençlik, yaşlılık, hamilelik, doğu •Yavaş gelişen değişiklikler: Şişmanlık, eklem ağrıları •Hızlı gelişen değişiklikler: Yaralanmalar, felçler, ameliyatlar •Geçici değişiklikler: bandaj, alçı, katater •Kalıcı değişiklikler: Ampütasyon, organların alındığı ameliyatlar ( mastektomi : göğsün alınması) •Ruhsal hastalıklar: Yeme bozuklukları, şizofreni, depresyon Beden İmajına Uyum • 1.Olay • 2.Yeniden tedavi • 3.Kabul • 4.Yeniden yapılandırma 1. Etki / Olay • Birey, beden ve beden fonksiyonlarının değişimini fark eder. • Şoka girer (ani değişimler daha uzun etki yaratır). • Anksiyete ortaya çıkar. • Depersonalizasyon duygusu gelişir. • Gelişimsel regresyon olabilir. • Bedensel eksiklik duygusu hissedebilir. 2. Yeniden Tedavi (duyguları stabil hale getirmeye çalışma) • Re-organizasyon ve güçlenme süreci başlar. • Hasta bozulan kendilik algısını re-organize etmeye çalışır. 3.Kabul (kaybın yasını tutma ve umutsuzluk duygusu yaşama) • Hasta, “kendinin kendisi olmadığı” duygusu yaşar. • Yeni bedenini kabullenmede zorlanır. • Eski beden imajına sıkı sıkı sarılır. • Değişen ya da yeni oluşan benliği (self) ile çatışmaları çözmeye çalışır. • Kendi gereksinimlerine odaklanarak ben merkezli olmayı sürdürür. • İlişkileri tehdit edici algılayabilir ve terk edilme duygusu yaşayabilir. • Aile, hastanın beden imajı kaybı için yas yaşayabilir. 4. Yeniden yapılandırma • Değişen beden imajını kabullenir. • Sosyal değerlerini yeniden oluşturur. • Teknik araç ya da prosedürlere uyum sağlar. İlişkilerde bozulma • Aile içi rollerin net olmaması, aşırı koruyuculuğun egemen olması, çatışmaların çözümünü daha da güçleştirmektedir. • Ailenin hastayı ve hastalığı algılayışı hastanın kendisini algılayışını doğrudan doğruya etkileyecektir. • Bireysel kimlik gelişimine izin vermeyen, duygu ifadesi ve yaşam problem çözümlerinde başarısız olan, rol karmaşası yaşanan iletişimin yetersiz olduğu, fonksiyonel olmayan ailelerde sorun daha fazladır. O zamana kadar örtülü kalmış olan çatışmalar yüzeye çıkar. • Cinsellik algısı, beden imajı alt üst olmuş bireyin rol karmaşası da eklenince evlilikte çatışmalar ve eşini kaybetme korkusu da eklenmektedir. Kendini yeniden değerlendiren hasta bireylerin, ilişkilerini tekrar gözden geçirdiği ve ayrılıkların en çok bu dönemde olduğu gözlenmektedir. • Bedenine kendisi bile alışamamışken, eşine karşı sorumluluklarını yerine getirememe, beğenilmeme gibi duygulardan dolayı ilişkileri olumsuz etkilenmektedir. • Hastanın eşi ile ilişkisi bu aşamada çok önemli, hemşire hasta ve eşini iyi gözlemlemeli, elde ettiği veriler doğrultusunda danışmanlık yaparak doktor, psikolog ve terapiste yönlendirmelidir. Beden imajı sorunu olan hastaya yaklaşımlar: • Değişen beden imajı konusunda bireyi değerlendirmeli, değişiklikle baş etmede bireye yardım etmek için müdahale etmeli ve müdahalenin etkinliğini takip etmelidir. Değerlendirme • Beden imajını bozan asıl nedeni bulma ( etkilenen bölümün fonksiyonel önemi, fiziksel görünüşün önemi, etkilenen bölümün görünüyor olması) • Tehditin hasta için anlamı, • Bireyin başetme mekanizmaları, • Sosyal destekler (aile, arkadaşlar vb. ) değerlendirilir. Değerlendirme • Hem hastanın tepkilerini etkilemesi açısından hem de bazı durumlarda kendilerini yetersiz ve güçsüz hissedebildikleri için öfkeli olabilecekleri için ailenin değerlendirilmesi son derece önemlidir. • Daha kapsamlı değerlendirme ve daha ileri terapiye gereksinimi olup-olmadığı DEĞERLENDİRİLMELİDİR Yaklaşımlar 1. Hazırlık Aşaması; • Bireyde beden imajı değişikliği olacağının önceden tahmin edildiği durumlarda söz konusudur. • Hasta ile güvenli ve destekleyici bir iletişim kurulmalıdır. • Beklenen değişiklikle ilgili (saç dökülmesi gibi) duygularını ifade etmesine fırsat verilmelidir. • Hasta ve yakınları olası değişikliklere hazırlanmaları için doğru ve gerçekçi bilgilendirme yapılmalıdır. Yaklaşımlar 2. Sorunla Karşılaşma Aşaması; • Bireyin bedeninde bir değişiklik ortaya çıkmıştır. Birey kriz ve yas reaksiyonu içinde duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. • Bireyin yaşadığı kriz durumunu anlamasına yardım edilmelidir. • Hastanın kaybı kabul edilmeli, yas ve öfke duyguları normalleştirilmeli ve onları ifade etmesi için teşvik edilmelidir. • Hastanın sosyalleşmesine fırsat verilmelidir. Yaklaşımlar • Hastanın değişen bedeni kabul edilmelidir. Değişimleri kabul ederek, aile ve arkadaşlarına rol modeli olunmalı (tiksinti ifadesi olmadan bakım verilmeli, pansumanını değiştirme/ giydirme gibi durumlarda..) • Eşe/Partnere, hastanın beden imajının bozulması durumunda onun yaklaşımının önemi anlatılarak, hastalıkla ilgili olumsuz düşünceleri var ise değiştirerek ve duygularını ifade etmesine teşvik ederek değişimi kabullenmesine yardım edilmelidir. • Hastalara, her şeylerini kaybetmediklerini öğrenmelerine yardım edilmelidir. • Protez ya da estetik cerrahi ihtiyacında yönlendirme yapılmalıdır. • Hastanın destek grupları ya da grup terapilerine katılması sağlanmalıdır. SONUÇ… • Tüm bunları yapabilmek için hasta ile ilgilenen sağlıkçılar bilgi birikimine sahip olmalı, aileyi ve hastayı bakıma katmalı ve destek alabileceği yerlerden profesyonel yardım almalıdır. Daha kolay empati yapabilmek için beden imajı kavramının ve kendi beden imajının da farkında olmalıdır.