evlilik dışı ilişkiler - Ankara Ada Psikoteknik

advertisement
EVLİLİK DIŞI İLİŞKİLER
Evlilik içi şiddetten sonra evliliğe en çok zarar veren olgunun evlilik dışı ilişki olduğu
gözlemlenmektedir. Evlilik dışı ilişkinin açıklanmasından sonra yoğun duygular ve
krizler yaşanır. Ancak, evliliklerin çoğu yalnızca sadakatsizliği aşmakla kalmayıp çift
terapisinden sonra daha güçlü ve daha tatmin edici hale gelebilir.
Çift terapisine başvuranların büyük bir oranının terapiye gelme nedeni eşlerden
birinin evlilik dışı ilişkiye girmesi olmaktadır. İlginçtir ki, ABD’de yapılan geniş çaplı bir
kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre insanların % 90’ I evlilik dışı ilişkiye karşı
olduklarını söylerken evli kadınların %15’I, evli erkeklerin de %25’I evlilik dışı ilişki
yaşamış. Araştırmanın konusunun yarattığı gerginlikten ötürü bu rakamlar gerçeği
yansıtmıyor olabilir. Psikoterapistlerin tahminine göre aldatan kadınların % 25,
erkeklerin ise % 50 oranında olması olasıdır. Cinsel birleşme olmadan yaşanan
duygusal veya cinsel yakınlaşmaları da katınca bu oranlar % 20 artıyor. Yani,
aldatma söz konusu olduğunda sözler ve davranışlar çok tutarlı gözükmüyor.
Araştırmalar erkeklerin evlilik dışı ilişkiyi kadınlardan daha fazla deneyimlediğini
gösteriyor. Evlilik dışı ilişki yaşayan kadınların oranı da, evlilik öncesi cinsel deneyim
yaşanması ve çalışan kadınlar için daha çok fırsatların doğmasıyla gitgide
artmaktadır.
Evlilik dışı ilişkiyi kadın yaşadığında boşanma olasılığı daha yüksek olmaktadır.
Ülkemizde olduğu gibi batı dünyasında da aynı olay karşısında kadın erkekten daha
fazla cezalandırılmaktadır.
Çalışmalarımızdan gözlemlediğimiz ve literatürün de desteklediği kadarıyla, evlilik
dışı ilişki nedeniyle boşanan eşlerden çok azı eşini aldattığı kişiyle evlenmektedir.
Birçoğu tekrar evliliklerini düzeltme yoluna gitmektedir. Bu noktada olumsuz duygu
patlamaları yaşanır. Eşlerden birisi veya her ikisi de evliliği sürdürme konusunda
ikilem içinde kalır. Aldatılan eş defalarca kriz yaşayabilir.
Evliliğin süresi kısaysa evlilik dışı ilişkiye tolerans çok düşük olmakla birlikte evliliğin
süresi uzunsa aldatmaya karşı toleransın da daha yüksek olduğunu görmekteyiz.
Kimler aldatır
Evlilik dışı ilişkiyi kimin yaşayıp kimin yaşamayacağını söylemek çok güçtür.
Genelleme yapmak sakıncalı olsa da evlilik dışı ilişki yaşayanları çok geniş olarak iki
gruba ayırabiliriz.
Birincisi yaşam tarzı olarak eşlerini aldatanlardır. Bu gruptakiler eşlerini sürekli aldatır
ve bundan dolayı çoğunlukla rahatsızlık duymazlar.
İkincisi ise bir kez aldatanlardır. Bir kez aldatanların % 70’Inin bu ilişkiye iş
ortamında girdiğini gözlemlemekteyiz. Bu kişiler, özellikle eşlerinden başkasıyla
cinsel veya duygusal bir ilişkiye girme amacı gütmediklerinden (hatta çoğu aldatmaya
çok karşıdır), iş yeri gibi bir ortamda karşı cinsten biriyle zaman içinde çok rahat
yakınlaşabilirler. Bu yakınlaşmalar birlikte çalışan insanlar arasında farkında
olmadan, kendiliğinden ve uzun bir zaman dilimi içinde olur. Düşüncelerinde flört
etmek veya ilişkiye girmek olmadığından birey sınırlarına çok dikkat etmeyebilir. İş
arkadaşlarına çok yakın davranabilir veya onların yakın davranışlarını farketmeyebilir,
çünkü kendi aklında böyle bir düşünce yoktur. Bu da zamanla duygusal ve/veya
cinsel bir ilişkinin doğmasına neden olabilir.
Evlilik dışı ilişkilerin nedenleri ve çeşitleri
Sadakatsizliğin nedenleri çok çeşitli ve karmaşıktır. Evlilik dışı ilişkiler sorunlu
evliliklerde yaşandığı gibi mutlu evliliklerde de görülebilir. İlişki yaşayan eş evlilikten
yeterince tatmin olmadığını söylese de bazen kendisinin de tatmin edici bir eş
olmadığı görülür.
Evlilik dışı ilişkinin başlıca nedenleri arasında özgüven eksikliği, evlilikteki sorunlar
veya sadakatsizliğin hoşgörüldüğü bir ortam gelir.
Çoğul aldatmalar seks, aşk veya romantizm bağımlılığı göstergesi olabilir. Aşk ve
romantizm bağımlıları yeni ilişkinin tutkusundan çok hoşlanırlar. Seks bağımlıları ise
orgazmın yaşattığı doruk noktasına ve kaygı boşalımına tutkundurlar. Ancak böyle bir
kaygı boşalımını utanç ve değersizlik duyguları izler. Buna karşın aldatmayı yaşam
tarzı olarak benimsemiş olanlar cinsel ilişkiyi cinsiyet ve statü açısından gurur
kaynağı olarak görürler ve evlilik dışı ilişkiye girmek için her fırsatı değerlendirip
suçluluk duymazlar.
Duygusal bağlılık bir gecelik ilişkilerden uzun süreli aşk ilişkilerine kadar bir
yelpazede çeşitlilik gösterir. Rastgele cinsel ilişkiler daha çok erkeklerde gözlenirken
seks olmadan duygusal bağlılık daha çok kadınlarda görülür. İnternet ilişkileri de
fiziksel temas olmadan yaşanan duygusal ilişkilerin bir örneği olup
evlilikte sorun yaratabilmektedir.
Evliliğe en çok zarar veren ilişki tipi cinsel birleşmenin de olduğu yoğun duygusal
bağlılıklardır. Bir gecelik veya çok sayıda olsa da gelip geçici cinsel ilişkiler evlilikler
için aşılması en kolay olan birlikteliklerdir. ‘Kazayla’ veya ‘nasıl olduğunu anlamadan’
yaşanan cinsel birliktelikleri aldatılan eşler göreceli olarak daha rahat kabul
edebiliyor. ‘Geçici bir delilik’ sonucu yaşanan evlilik dışı kısa romantik ilişkiler de bir
öncekiler kadar çabuk olmasa da rahat aşılabiliyor. En güç aşılanı ise uzun süreli,
duygusal yoğunluğu çok fazla olan romantik aşk ilişkileridir.
Evlilik dışı ilişkiye açık olma, evlilikteki sorunlarla (sorunlardan kaçınma, yakınlıktan
kaçınma gibi) veya yaşamın dönemsel değişiklikleri (anne babalığa geçiş, çocuklar
evden ayrıldıktan sonra yaşanan ‘boş yuva’ dönemi gibi) ile ilgili olabilir. Bazı eşler
evlilik dışı ilişkiye (çoğu zaman farkında olmadan) mutsuz bir evlilikten kurtulmak için
girebilirler.
Mutsuz evlilik evlilik dışı ilişkinin nedeni olabileceği gibi sonucu da olabilir.
Çoğunlukla, ilişkiye giren eş evliliklerindeki sorunların aldatmanın nedeni olduğunu
savunurken aldatılan eş sorunların aldatmanın sonucunda ortaya çıktığını savunur.
Evlilik dışı ilişki sonrası çift terapisi
Aldatma sonrasında aldatılan eşte travmadan depresyona ve hatta anksiyete
ataklarına kadar çeşitli rahatsızlıkların semptomları görülebilir. İntihar veya başkasını
(özellikle eşinin birlikte olduğu kişi) öldürme düşüncelere de sık rastlanır.
Çift terapisinde öncelikle eşlerin güvenliğine dikkat edilir. Şiddet duygularının nasıl
kontrol edileceği, eşlerin kendilerini nasıl koruyacağı önemlidir.
Bir eş için aldatıldığını öğrenmek bir travma olabilir. Aldatılan eşte bir depremzedenin
veya bir savaş gazisinin yaşadığı Travma Sonrası Stres Bozukluğu semptomları
görülebilir. Saplantılı bir şekilde tekrarlanan düşünceler, aşırı tetikte olma, aşırı
uyarılma, flashback’ler ve rahatsız edici imgeler insanın en temel varsayımlarının
sarsılmasına ve masumiyetin kaybolmasına verdiği sıkça rastlanan tepkilerdendir.
Çift terapisine evlilik dışı ilişki bittikten sonra başlanır. Evliliği bitirme konusunda
kararsızlıklar söz konusu olduğunda bireysel terapi çerçevesinde çalışılır. İlişki
bittikten sonra eşin ilişkiye girdiği kişiyle ilişkisinin kesildiğinden aldatılan eşin emin
olması sağlanır. Özellikle iş yeri gibi görüşmenin zorunluluktan dolayı kesilemeyeceği
ortamlarda eşlerin sınırların iyi konulmasına ve korunmasına özen göstermesi
sağlanır.
Terapi sürecinde eşler yapıcı iletişim kalıplarını benimserler. Duyguların direkt
dışavurumuna ve empatik dinlemeye yönelik iletişim becerileri kazanırlar. Birbirlerine
değer verdiklerini gösteren davranışlar arttıkça iyi niyet artar. Bu da eşlerin birbirini
daha çok takdir etmesine ve değişim için sorumluluk almalarına yol açar.
Evlilik dışı ilişki çoğunlukla her iki eş için de son derece rahatsız edici bir deneyim
olmakla birlikte, çift terapisiyle aşılamayacak bir güçlük değildir. Her iki taraf da bu
konuda çaba harcamak ve evliliklerini bu fırtınadan kurtarmak istediklerinde çift
terapisi her türlü dışavurumun yapılacağı ve sorunların üstesinden gelineceği bir
ortamı yaratmaktadır.
Download