Ünlü yazarlar ŞALOM için yazıyor

advertisement
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
Ünlü yazarlar ÞALOM için yazýyor
Editör : þalom
07 05 2009
Son Güncelleme 07 05 2009
Mustafa Akyol, Türkiye'deki Yahudi düþmanlýðý ile mücadele konusunda düþüncelerini ÞALOM için kaleme aldý.
Türkiye’deki antisemitizm üzerine düþünceler...
Önce, tüm Þalom okurlarýna merhaba. Gazetenin yeni genel yayýn yönetmeni, sevgili dostum Ývo Molinas’a da teþekkür
Kendisi bir süre önce beni arayýp, “Þalom’a yazýyla katkýda bulunmak ister misin?” diye sorduðunda
“Elbette, memnun olurum” demiþtim. Ancak yabancý tabirle “deadline” yani teslim tarihi gelene
kadar da ne yazacaðýma bir türlü karar veremedim.
Sonunda, yakýn zaman önce Ýsrail’e yönelik yoðun bir tepkinin ve dahasý bazý tatsýz antisemitizm tezahürlerinin yaþand
ülkemizde ele almam gereken en önemli konunun “Ýsrail, Yahudilik ve Türkiye” olduðuna karar verdim.Dikkat
ederseniz Ýsrail’e yönelik tepki ile antisemitizmi ayýrdým. Çünkü bunlar gerçekte farklý þeyler. Ýsrail bir devlet. Dahasý 1
yýlýndan bu yana Filistin topraklarýný tamamen veya kýsmen iþgal altýnda bulunduran bir devlet. Bu iþgale ve iþgal altýndaki
topraklarda yürütülen politikalara tepki göstermek, hiç kimseyi Yahudi düþmaný yapmaz. Bir kimseyi Yahudi düþmaný yapan þey
“Ýsrail’in yaptýklarýna” deðil “Yahudilerin kimliðine” karþý olmasýdýr. Bu ikincisi kadim bir
hastalýktýr ve ortada ne Ýsrail’in ne de baþka bir Yahudi devletinin bulunmadýðý zamanlarda ortaya çýkmýþtýr. Kökenind
Yahudileri “Ýsa’nýn katilleri” diye yaftalayan Hýristiyanlýk yorumu yatar. Bu temelin üzerine eklenen türlü
paranoyalar ve komplo teorileri ile habis bir ur gibi geliþen antisemitizm, sonunda Holokost’u yaratmýþtýr.Ýþin trajik tarafý
Holokost sonrasýnda Batý vicdanýnda mahkûm edilen antisemitizmin ayný dönemde Ýslam dünyasýna yayýlmasýdýr. Arap-Ýsra
çatýþmasýnýn yarattýðý tepki, sadece Ýsrail’e deðil, ne yazýk ki Yahudiliðe yönelmiþ, Nazi Almanyasý’nýn propag
temalarý Arap basýnýnda boy göstermeye baþlamýþtýr. Bir baþka deyiþle, “Ýsrail’in yaptýklarýna”na kýzan
“Yahudilerin kimliðine” düþman olmuþtur.Kanýmca Türkiye’deki antisemitizm sorunun geliþimi de böyledir.
Bazý dar çevrelerde kökleri Cevat Rýfat Atilhan’ýn saçmalýklarýna uzanan iflah olmaz bir Yahudi düþmanlýðý olsa da, bu
körükleyen ve daha geniþ çevrelere taþýyan faktör, Ýsrail politikalarýna tepkidir. Peki, bu durum karþýsýnda ne yapmalý? Yahud
vatandaþlarýmýzý tedirgin ve hatta tehdit etme noktasýna varan nefret söylemine nasýl karþý durmalý?Kuþkusuz burada Yahudi
olmayan Türk aydýnlarýna düþen önemli bir sorumluluk var: Nefret söylemine karþý çýkmak, toplumu saðduyuya davet etmek. A
hem Ýsrail’in Gazze saldýrýsý sýrasýnda hem de diðer antisemitizm tezahürleri karþýsýnda, ben kendi adýma bu konuda
þeyler yapmaya çalýþtým.Fakat belki bundan da fazlasý, Türkiye’deki Yahudi cemaati ile Türkiye toplumunun geri kalaný
arasýndaki iliþkinin Ýsrail’i “by-pass” edecek biçimde güçlendirilmesi ile yapýlabilir.Gerçekte Ýsrail hali hazý
da bu iki tarafýn “arasýnda” deðildir. Türk Yahudileri, Türkiye’nin vatandaþlarýdýr; Ýsrail’in deðil. (Za
isteselerdi Ýsrail’e göç edip oraya yerleþebilirlerdi.) Ýsrail’in uyguladýðý her politikayý, hele de “Ýsrail
saðý”nýn çizgisini onayladýklarýný düþünmek için de bir sebep yoktur. Ancak yine de toplumun bir kesiminde Türk Yahud
“Yahudi Devleti”nin bir uzantýsý olarak görmek ve Filistin dramýnýn hesabýný onlardan sormak gibi yanlýþ bir yakl
var.Oysa Müslüman Türkler, bu yanlýþ yaklaþýmý bir kenara býrakýrlarsa, Türk Yahudileri hakkýnda çok olumlu þeyler görecekle
Türk Yahudilerinin 500 yýllýk tarihi, sadece onlar deðil ayný zamanda Osmanlý Ýmparatorluðu için de parlaktýr. Osmanlý’
gayrimüslim “milletleri” içinde istisnasýz her zaman “sadýk” ve vatansever olanlar, Yahudilerdir.
Balkanlar’da çarpýþarak gerileyen Osmanlý ordusunun zaferi için edilen dualar, hem camilerden hem de sinagoglardan
yükselmiþtir. Öte yandan Ýslamiyet ve Yahudilik arasýnda da keþfedilmeyi bekleyen bir çarpýcý yakýnlýk vardýr. Gerçekte bu iki
hem Tanrý inançlarý hem de dini kurallarý açýsýndan birbirine çok benzer. Hýristiyanlýktaki “Üçleme” ve ikona gele
her iki dine de yabancýdýr. Birinde “koþer”, ötekinde “helal” yenir. Aðza domuz sürülmez,
“sünnetsiz” olunmaz. Dahasý, Hýristiyanlýðýn aksine, Yahudiliðin misyonerlik yoluyla Ýslam’la
“rekabeti” söz konusu deðildir.Bu gibi temalarý ön plana çýkaracak bir toplumsal diyalog, Türkiye’deki
antisemitizm rüzgârlarýna iyi gelebilir. Ne dersiniz, düþünmeye deðer mi?
1972 yýlýnda Ankara’da doðan Mustafa Akyol, 1996’da Boðaziçi Üniversitesi Uluslararasý Ýliþkiler ve Siyaset Bilim
Bölümü’nden mezun oldu. Ayný üniversitede tarih alanýnda yüksek lisansýný tamamladýktan sonra yazarlýk hayatýna ba
süre ABD’deki bir düþünce kuruluþunda bilim ve din iliþkisi üzerine çalýþmalar yaptý ve bu konuda pek çok uluslararasý
konferanslar verdi. Akyol’un makaleleri The Washington Times, The Weekly Standard, National Review gibi
yabancý yayýnlarda ve Türkiye’deki çeþitli gazete ve dergilerde yayýmlanýyor.
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 19 July, 2017, 05:23
Download