Cinsel Soğuma - BitkiselDestek.com

advertisement
Cinsel Soğuma
http://bitkiseldestek.com/cinsel-soguma/
CİNSEL SOĞUMA
Cinsel sorunlarınıza çözüm bulamıyorsanız ve cinsel soğuma problemiyle karşı kaşıya kaldıysanız,
cinsel soğuma hakkında sahip olacağınız pek çok bilgi bu makalede bulunmaktadır.
Modern toplumlarda insan cinselliği üzerindeki baskılar sadece dar anlamda kısıtlayıcı yönde değildir;
görünüşte özgür bir cinselliğe karşı olmayan bazı tutum ve davranışlar da doyurucu bir cinsel yaşamı
engelleyebilir. Kadın ve erkekleri cinsel ilişkilerinde değişmez rollere iten, kısıtlayıcı bir cinsellik
anlayışı, özellikle son yılların cinsel özgürleşmesiyle birlikte etkisini göstermektedir. Cinsel tutukluğa
yol açan etkenlerden biri, reddedilme korkusudur. Bazı erkekler, eşleriyle birlikteyken penislerinin
hemen sertleşmeyeceğinden veya orgazmlarını tutamayacaklarından endişelenirler. Bazıları da,
eşlerine yeterince zevk verecek cinsel “teknikleri” iyi bilmedikleri için tasalanırlar.
Kadınlar da cinsel ilişkide kötü bir “performans” gösterdiklerinden, örneğin eşleri kadar
çabuk orgazm olamadıkları için onları tatmin edememekten çekinirler. Bazıları, fiziksel görünüşlerinin
yeterince çekici olmadığını, göğüslerinin çok küçük, bacaklarının fazla kısa olduğunu düşüııürler.
Kişinin kendini cinsel hazza bırakacağı yerde bu türden bir gerilim içine girmesi, sürekli olarak kendini
yargılaması, cinsel arzuyu öldürür. Birbirini seven, birbirine önem veren ama çok deneyli olmayan iki
eşin ilk gecelerinden karışık, tatsız duygularla ayrılmalarının nedeni de tamamen bu türden bir
“performans” kaygısıdır. Oysa doyurucu bir cinsellikte önemli olan, şu ya da bu tekniğin
uygulanması, vücudun şu ya da bu noktasının çekici olup olmaması değil, iki eşin de kendilerini
içlerinden gelen arzulara bırakabilmeleridir.
Son otuz yılın cinsel özgürleşme hareketinin çelişik etkileri olmuştur. Bir yandan utangaçlık gibi daha
eski cinsel sınırlanmalar etkisini azaltmış, ama bir yandan da cinselliğin standartlaşmasına,
kalıplaşmasına yol açmıştır. Yaşadığımız yarışmacı toplumlar, sevişmeyi çok belirli cinsel birleşme
tekniklerine indirgemekte ve bu teknikleri en ustaca uygulayan kişileri de ideal dişi veya erkek ilan
etmektedir. “Bütün Kadınları Tatmin Etme Usülleri”, “Cinsel Teknik”gibi
adlar taşıyan yüzlerce yayın bu standartlaşmanın göstergesidir.
Bu kalıplaşmanın cinsellik üzerindeki etkisi üç noktada toplanabilir: birincisi, ilişkide erkek inisiyatifinin
abartılmasıdır. Kendisinden hep aktif bir rol beklenen, sevişmeyi başlatması ve baskın durumda olması
istenen bir erkek, hep aynı “performans” düzeyini tutturamadığını görünce, kendi cinsel
gücünden kuşkuya kapılabilir. Hele cinsellikle ilgili bazı iç yasaklar ve sıkıntılar taşıyorsa, bu kuşku
giderek büsbütün cinsel ilişkiden soğuma haline gelebilir. Sonuçta cinsel tepkilerini ya bütünüyle ya da
kısmen yitirebilir: bilinen deyimiyle. iktidarsızlaşabilir. İlişkide inisiyatifi ele almanın kadınca olmadığına
inandırılmış bir kadın da, sevişme sırasında kendisini fazlaca sınırladığında aynı sorunla karşılaşır: bu
yapay pasiflik onu öyle doyumsuz bırakır ki, cinsel ilişkiden hiçbir tat almaz olur: soğuklaşır.
Modern cinselliğin ikinci bir saplantısı; sevişmenin diğer biçim ve yönlerini ihmal etme pahasına
“çiftleşme”nin aşırı vurgulanmasıdır. Sadece erkek ve kadın üreme organlarının
birleşmesine indirgenmiş bir cinsellik bedenin diğer erojen bölgelerinin duyarlığının yokolmasına
yolaçabilir ki, bu da cinsel hazzın sınırlanmasına ve doyum olanağının azalmasına neden olur. Üçüncü
olarak, modern cinsellikte orgazm, mutlak bir zorunluluk olarak görülmektedir. Cinsel ilişkiye mutlaka
orgazma ulaşma düşüncesiyle yaklaşılması, sevişmeyi başlı başına bir amaç olmaktan çıkarıp bir başka
amaca ,orgazma erişmenin en kısa yolu haline getirmektedir. Bu da sevişme ve cinsel haz süresini
kısalttığı gibi, erken boşalma gibi sorunlara da neden olmaktadır. Başka bir deyişle, cinsellik bir
“iş” haline gelmekte, kişisel başarı ya da başarısızlığın ölçüleceği bir sınav alanına
dönüşmektedir.
Cinsel ilişkinin böyle standartlaştırılması, belirli reçetelere bağlanması, insanların cinsel tepkilerinin
zayıflamasına ve arzularının azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, cinsel terapistler, eşlerin
sevişme sırasında daha değişik yöntemler uygulamasını, orgazm olmak için kendilerini zorlamamalarını
ve hatta bir süre orgazmdan kaçınıp sadece aşk oyunlarıyla yetinmelerini önermektedirler.
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download