ÇOCUKLUK ÇAĞI İSHALLERİ GASTROENTERİTLER ÇOCUKLUK

advertisement
ÇOCUKLUK ÇAĞI İSHALLERİ
GASTROENTERİTLER
ÇOCUKLUK ÇAĞI İSHALLERİNE GENEL BİR BAKIŞ
İshal kısaca sulu dışkı yapmak demektir. İshal genellikle aniden başlar ve dışkı
sayısında artma ( günde 3 kezden fazla ) ile kendini gösterir. İshal, az gelişmiş
ülkelerde yaygın olara görülen ve çocuklarda yüksek oranda ölüme neden olan bir
hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre, günde üçten fazla sulu
dışkılamanın olması, sadece anne sütü ile beslenen bebeklerde ise her
zamankinden daha sık ve sulu dışkılama ishal olarak tanımlanmıştır. Bakteri,
virüsler, parazitler gibi bir çok patojenle gelişebilmektedirler. Gelişmiş ülkelerdeki
hastaneye yatışların %10'u, gelişmekte olan ülkelerdeki hastaneye yatışların %30'u
ishalli hastalıklardan olmaktadır. İshalli hastalıklar sadece akut dehidratasyon ve
mortaliteye yol açmakla kalmaz, aynı zamanda malnütrisyon, büyüme geriliği ve
gereksiz ilaç kullanımı da neden olur. Klinik belirtiler organizmaya ve konak
cevabına göre değişir. Belirtiler asemptomatik hastalıktan, sulu daireye, kanlı
daireye, kronik daireye, enfeksiyonun GİS dışı bulgularına kadar değişebilir.
Epidemiyolojik verilerden, klinik belirtilerden, fizik muayeneden, enteropatojenin
patofizyolojik mekanizmasından etyolojik ajan hakkında fikir edinilebilir. Çoğunlukla
kendi kendini sınırlayan bir hastalık olduğundan etyolojik ajanın laboratuar tanı
gereksinimi genellikle hissedilmez. Sadece ishal olan olgulara enterit, kusmanın
ilave olduğu olgular gastroenterit olarak isimlendirilir.
İshal süresine göre üç gruba ayrılır.
Akut ishal : Akut başlayan ve çoğunlukla 14 günden kısa süren ishaldir. Ölüm
dehidratasyon nedeniyle olur.
Persistan İshal: 14 günden uzun süren ishaldir.
Kronik İshal : 1 aydan uzun süren ishaldir. Sıklıkla altta yatan başka bir hastalık vardır.
En sık komplikasyonu malnütrisyondur.
Akut, Persistan ve Kronik İshal ve Etyolojik Sınıflaması
1. Akut ishal:
Sulu ishal;
-Enterotoksine bağlı: kolera toksini
-Entero adhezif: agregatif, adherent E.coli
-Sitotoksine bağlı: EPEC, shiga toksin benzeri
-Viral: rota ve adeno, norwalk virüs
-Parazite bağlı: Giardia, kriptosporodium
-Bilinmeyen mekanizmalar: aneorop bakteriler, giardia
Dizanteri;
-İnvazif bakteriler ile: Shigella, salmonella, campylobakter
-Parazit: E. histoliytica
Mukoid ishal: Sulu ishal veya dizanteri yapan etkenler
Antibiyotiğe bağlı ishal: Clostridium difiıcile
Parenterat ishal
Turist ishali
2. Persistan ishal (%3-20)
3. Kronik ishal
Malabsorpsiyon sendromları:
Sekonder malabsorpsiyon sendromları; luminal-mukozal problemler-vasküler ve lenfatik
taşınma problemleri-pankreatik veya bilier eksiklik
Primer malabsorpsiyon sendromları; tropikal sprue
İnflamatuvar barsak hastalıkları
İmmmünokompromize hasta
İrritabl kolon sendromu
Epidemiyoloji: Çocukluk çağında en sık 0-5 yaş döneminde ishal görülür. Özellikle ilk 2
yaşta ölüm nedenlerinin başında gelir. Her yıl Dünyada 4-5 milyon ve Türkiyede 20.000
bebek gastroenterit nedeniyle kaybedilmektedir. Dünyada yıllık 1 milyar ishal atağı
gelişmektedir. Beş yaş altı çocuklarda çocuk başına ortalama yıllık atak sayısı 1.5’dir.
Atakların %10’u hastaneye başvurmakta, bununda %10’u hastaneye yatmaktadır.
İshallerin temel geçişi fekal oral yolla ve kontamine yiyecek-su ile olmaktadır.
Yapılan çalışmalarda anne sütü almayan bebeklerin ishale yakalanma riski anne
sütü alanlara göre 14 kat daha fazla bulunmuştur. Biberon ve emzik kullanan çocuklar
çabuk kontaminasyon nedeniyle daha sık ishale tutulurlar. Pişmiş yiyeceklerin oda
ısısında bekletilmesi, içme sularının temiz olmaması, tuvalet sonrası el yıkama
alışkanlığının kazanılmaması, kanalizasyon sisteminin bulunmaması ishal riskini
artırmaktadır. Malnütrisyonlu, immün yetmezlikli (primer veya sekonder), kızamık
geçiren hastalarda ishal daha uzun sürer. İshalli hastalıklar en sık 6-11 aylar arası
görülür ve neden olarak ek gıdalara geçilmesi, anneden geçen antikorların azalması ve
immün sistemdeki immatürite nedeniyle yeterli yanıtın oluşmamasıdır. Bakteriyel ishaller
daha çok yazın, viral ishaller tüm yılda ve özellikle kışın görülür. Gelişmekte olan
ülkelerde ORS sıvısının %75'ler gibi yüksek oranda kullanılmasıyla 5 yaş altı
mortalitenin %28'i ishale bağlı iken bu oran günümüzde %19'lara düşmüştür.
İshal riskini artıran faktörler
Genç yaş
Anne sütü almmamış olmak
Sağlıksız koşullarda yaşama
Kontamine yiyeceklerle beslenme
İmmün yetmezlik
Kızamık
Malnütrisyon
Salgın bölgesine seyahat
Annede eğitim eksikliği
Kreşe devam etme durumu
Etyoloji: Yenidoğanda günde 3-5 defa dışkılama, kıvamı normal olması durumunda
normaldir. Bu gayta sayısı geçiş döneminde (3-15. günlerde) 8-10’u bulabilir. Anne sütü
alan bebeklerde bazen günde 7’ye kadar günlük gayta sayısı görülebilir. İlk 1. yılın
sonunda ise günlük gayta sayısı 2-3 gibidir.
Çocukluk çağında ishal yaz aylarında daha sık görülür ve genellikle mide ve barsakları etkileyen
enfeksiyöz ajanlarla meydana gelir.
Çocukluk çağında akut diyare nedenleri
Enfeksiyonlar
Viral enfeksiyonlar
Bakteriyel
E. Coli
Antibiyotik etkisi
Nutrisyonel nedenler
Rota virüs (%50)
Salmonella
İnek sütüne intolerans
Norwalk benzeri virüs
Shigella
Psikolojik stres
Adenovirüs
Staf Aureus
Astrovirüs
Vibrio Kolera
Parazitler
VibrioParahemolitikus
Giardia lamblia
Yersinia enterokolitika
Entemoeba histolitica
Aeromonas
Criptosporidium
Basillus sereus
Ascaris lumbricoides
Comphylobacter jejuni
Enterobius vermicularis
Clostridium difficile
Neoplastik hastalıklar
Lenfoma
Ganglionöroma
Metabolik bozukluklar
Çölyak hastalığı
Familyal klörür
diyaresi
Disakkaridaz
yetersizlikleri
Mantarlar
Candida albikans
Çocukluk çağı akut ishallerinin sık görülen nedenleri :
Etkeni virus olan ishaller: Rota virüs tek başına gastroenteritlerin en büyük
çoğunluğundan sorumludur. 2 yaş altı çocuklarda en sık rotavirus etkendir. Rotavirus
bulaşmış hastaların kakalarında, günlerce yüksek konsantrasyonlarda virus bulunur (3
haftaya kadar uzayabilir). Virus, ishal başlamadan önce de kakada saptanabilir.
Bulaşma, kaka ile kirlenmiş su ve gıdalarda olur. Solunum yoluyla damlacıklarla
bulaşma da hastalığın yayılmasında etken olabilir. Aile içi, bakımevlerinde kurum içi ve
hastane enfeksiyonu olarak da bulaş sıktır. Özellikle soğuk aylarda hastalık salgınlar
yapar. Üç yaşına kadar hemen hemen bütün çocuklar rotavirus ile karşılaşmış olurlar.
Gelişmekte olan ülkelerde ve düşük sosyoekonomik sınıflarda çok sık görülen
hastalıkta, ölümlerin en sık nedeni su kaybıdır. Viruslara bağlı ishal ani başlar, ishalle
birlikte kramp şeklinde karın ağrısı, iştahsızlık kusma ve hafif ateş görülür. Bu tür
ishaller 2-8 gün içinde kendiliğinden düzelirler ve ishal süresince çocuklar kendilerini
kötü hissederler. GİS semptomları yanısıra solunum problemleri de görülür. Rotavirüs
barsak epitelini invaze eder, villus epitelini harap eder, dökülmesine neden olur. Böylece
villuslarda düzleşme ve kript hücrelerinde hiperplazi gelişir. Anne sütü bu virüse karşı
koruyucudur. İnkübasyon süresi 48-72 saattir.
Norwalk virüste fekal oral bulaşıp büyük topluluklarda hastalık yapabilir.
Enterik adenovirüsler esas olarak keratokonjoktivite ve solunum yolu semptomlarına
neden olurlar. Genellikle 2 yaş altı çocuklarda diareye neden olurlar. Fekal-oral yolla
bulaşırlar. Diğer virüslerin aksine iki haftadan uzun sürebilirler.
Etkeni bakteri olan ishaller: Enterotoksin ilişkili ( E.coli, V. kolera, klostridyum
perfringens, stafilokok) bakteriyel ajanlarda bakteriler barsağa toksinlerini salgılarlar.
Toksin salgılamadan direkt invazyonla isha oluşturanlar ise enterotoksin ilişkili
olmayanlar olup Salmonella, Şigella, E.coli, Yersinia ile olan ishalleri kapsar.
Parazit ilişkili enteritler: (Amebiasis, giardiasis , kriptosporoidosis)
Barsak dışı enfeksiyonlar: Bu gurubun diğer adı parenteral ishaldir. Özellikle Otitis
Media, idrar yolu enfeksiyonu, sepsiste görülür. Bu gruptaki enfeksiyonlarda barsak
hareketlerinin enfeksiyon nedeniyle artışı söz konusudur.
Antibiyotik ilişkili : Klostridyum diffisil etken olup psödomemebranöz enterokolit yapar ve
en sık klindamisin ile myg. Bununla birlikte diğer antibiyotiklerle de psödomemebranöz
enterokolit olmadan da ishal söz konusu olabilir.
Hemolitik Üremik Sendrom verotoksin üreten E. Coli (O157:H7, E coli) ile meydana
gelir. Bu klinik durumda hemoliz, akut böbrek yetmezliği ve trombositopeni vardır.
İnflamatuar Barsak Hastalıkları ve krohn sırasında da ishal görülür.
İSHAL PATOGENEZİ: Gelişmekte olan ülke çocukları yılda ortalama 3 ishal atağı
geçirmektedir. Her yıl dünya genelinde, %80'ni süt çocuğu olmak üzere beş milyondan
fazla kişi akut gastroenterit nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yetişkin gastrointestinal
sistemi, her gün yaklaşık yedi litre endojen salgı (tükrük, gastrik, bilier, pankreatik ve
barsaklardan) ve iki litre dışarıdan alınan sıvıyla denge kurmaktadır. Bu kadar büyük
miktarlardaki sıvının, 3-5 litresi jejunum, 2-4 litresi ileum ve 1-2 litresi de kolon
tarafından emilmektedir. Sadece 100-200 ml sıvı gaita ile atılırken gastrointestinal
sistem her gün yaklaşık olarak tüm ekstrasellüler alanı oluşturan miktarda sıvı ile vücut
dengesini korumaktadır. İnce barsak yaklaşık olarak 8-9 litre sıvı absorbsiyonunu
gerçekleştirirken, kalın barsak ince barsaktan kalan 1-2 litre sıvının emilimini yapar, ince
barsak hastalıklarından dolayı kalın barsağa geçen sıvı miktarı 2-3 kat artarsa kalın
barsak sıvı emilimini artırarak kompanse edebilir, ama miktarın daha fazla artması veya
kalın barsak hastalıkları nedeniyle kalın barsak sıvı emilimin azalması ishal olarak klinik
tablo oluşturur. Bu nedenle ishal diğer sistemik hastalıkların bir bulgusu olabildiği gibi
özellikle ince veya kalın barsak hastalıklarının sonucu olarak gelişir. İnce barsağın daha
büyük miktarlarda sıvı kontrolü (regülasyonu) yapması nedeniyle özellikle süt çocukları
ince barsağın etkilendiği hastalıklarda daha hızlı ve sık olarak dehidratasyon geliştirir.
Günlük ortalama gaita miktarı yetişkinler ve büyük çocuklarda 200 gramken süt
çocuklarında 10 g/kg'dır ve süt çocuklarının gaitada sıvı kaybetmeleri halinde, günlük
sıvı dönüşümünün ekstrasellüler sıvı komponentine oranı yetişkinlerin yaklaşık iki katı
olup dehidratasyon riskleri daha yüksektir. Ayrıca süt çocuklarının gastrointestinal
sistem epitel hücreleri yetişkinler ve daha büyük çocuklara göre su ve elektrolitlere daha
geçirgen olduğundan ishal daha kolaylıkla dehidratasyona neden olabilir. Barsak
emiliminin azalması veya salgısının artması veya her ikisi ishale neden olabilir. Barsak
villüs hücreleri absorbsiyondan kript hücreleri de sekresyondan sorumludur.
Klinik belirti ve bulgular: İshal + kusma + karın ağrısı en sık görülür. Ekstraintestinal
bulgular daha çok bakteriyel ajanlarda görülür. Ekstraintestinal bulgular nörolojik
bulgular, üriner enfeksiyon, pnömoni, hepatit, peritonit, korioamnionit, osteomyelit,
menenjit, yumşak doku enfeksiyonu, vulvovajinit, endokardit, septik tromboflebit’dir.
Nörolojik bulgular clostridium botilismusta hipotoni ve desendan kas zayıflığı, balık ve
kabuklu deniz ürünleri ile parestezi meydana gelir. Hemolitik üremik sendrom E. Coli
veya Şigella ile meydana gelir.
Hastada ishalin süresi ve derecesi, ishalin özelliği, kanlı-mukuslu olup olmadığı, ateş
ve diğer bulgular sorgulanır. Ateş invazif enfeksiyonu gösterebileceği gibi
dehidratasyona da bağlı olabilir. Bulantı ve kusma daha çok üst GİS tutulumu gösterir
ve daha çok virüslere, enterotoksin üreten bakterilere, Giardia, Cryptosporidiuma bağlı
olduğnu gösterir. deniz ürünü, süt ve süt ürünleri, kontamine su, pişirilmemeiş et Genel
olarak şiddetli ishali olan, kanlı ishal yapan ve yüksek ateşi olan çocukların ishalleri
daha önemlidir. Bu gibi ishaller E. Coli, Salmonella, Şigella gibi antibiotik tedavisi
gerektiren ishallerdir ve bu durumda hasta en kısa zamanda bir çocuk hekimi tarafından
görülmesi gereklidir. 6 aydan küçük çocuklarda görülen her türlü ishal önemlidir ve bu
çocuk en kısa sürede hekim tarafından değerlendirilmelidir.
İshalli çocuklar dışkı yoluyla su ve elektrolit kaybederler. Eğer ağızdan verilen
sıvılarla çocuğun kayıpları karşılanamazsa çocuğun vucudu sıvı kaybederek
dehidratasyon meydana gelir. Bbebeğin fontaneli çöker, mukozaları kurur, oligüri (daha
seyrek ve koyu idrar yapmaya başlar, ağlarken gözyaşı akmaz ve uykuya eğilimi
olmaya başlar) meydana gelir. Bu durumdaki çocukların acilen rehidratasyona ihtiyacı
vardır. Bunların dışında dışkısında kan olan, sık kusan, karın ağrısı ve yüksek ateşli
olan çocuklar kısa sürede hekim tarafından görülmelidir.
İnce barsak ishali ==> Daha çok viral
Kalın barsak ishali ==> Daha çok
bakteriyel
Gayta fazla miktarda, bol sulu
Gayta az miktarda, az sulu
Gayta sayısı daha az
Gayta sayısı daha fazla
Gaytada müküs yok
Gaytada müküs var
Gaytada lökosit
Gaytada lökosit var (+) pozitif
Gaytada kan yok
Gaytada kan var
Tenesmus yok
Tenesmus var
Ateş genelde yok veya subfebrildir
Ateş genelde var
Kusma sık
Kusma az veya yok
Karın ağrısı daha azdır ve kramp
Karın ağrısı daha belirgindir ve alt
şeklindedir ve peri umblikaldedir
abdomende ve rektumdadır
İshalli çocukta klinik şu özellikler değerlendirilir.
1- Dehidratasyon bulgularını değerlendir ve gerekirse rehidratasyon yap
2- Enteropatojenin yayılmasını engelle
3- Etyolojik ajanı belirle ve gerekiyorsa tedavi et.
4- Gayta sayısını, oral alım durumunu, çocuğun genel durumunu ve aktivitesini,
idrar miktarını değerlendir.
Enterik patojenlerde ekstraintestinal belirtiler
Reaktif artrit
Salmonella, Şigella, Yersinia,
Camphylobakter, Cryptosporidium,
Clostridium Difficile
Guillain Barre Sendromu
Camphylobakter
Glomerulonefrit
Şigella, Yersinia, Camphylobakter
IgA nefropatisi
Camphylobakter
Eritema nodosum
Salmonella, Yersinia, Camphylobakter
Hemolitik anemi
Yersinia, Camphylobakter
Hemoltik Üremik Sendrom (HÜS)
Şigella dysenteriae 1, O157:H7, E coli
İshalli çocuklardan dehidratasyon açısından risk altında olanlar;
1- İshali başlayınca emzirilmesi ve beslenmesi kesilenler, su verilmeyen çocuklar,
2- Anne sütü almamış ve biberonla beslenmekte olan çocuklar,
3- Günde 8 veya daha fazla sulu ishal yapan çocuklar,
4- A ==> Günde ikiden fazla kusması olan çocuklar, özellikle de günde beşin üzeri
kusan çocuklar, B ==> Gayta sayısı günde 10’un üzeri ve bol gayta yapan
çocuklar
5- 12 aydan küçük bebeklerdir.
İshalli çocuklardaki en önemli mortalite nedeni dehidratasyondur. WHO'nun desteğiyle
oral rehidratasyon sıvısı (ORS) uygulanmasıyla mortalite oranında belirgin düşüş
gözlenmiştir. WHO'nun önerdiği ORS paketinde; 3.5 gr sodyum klorür+2.9 gr sodyum
trisitrat+1.5 gr potasyum klorür+20 gr glukoz bulunmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütünün hazırladığı ORAL REHİDRATASYON SIVISININ (ORS)
özellikleri
Osmolalitesi ==> 311 mosm/kg
Glukoz ==> 111 ≡110 mmol/L
Na ==> 90 mEq/L
Cl ==> 80 mEq/L
NaHCO3 ==> 30 mEq/L
K ==> 20 mEq/L
Gayta muayenesi: Gayta invazif enfeksiyon ajanlarının bir göstergesi olan lökosit ve
kan (eritrosit) açısından incelenmelidir. Gaytada lökosit kolonik invazyonla giden
bakteriyel enfeksiyonları düşündürmektedir. Gaytada lökosit pozitif ise İnvazif E. Coli,
Salmonella, Şigella, Yersinia, Camphylobakter, Cryptosporidium, Clostridium
Difficile, Vibrio Parahemolitikus, ve bazende daha az olarak da Aeromonas
düşünülür. Kolonu tutan her hastada da gaytada lökosit olacak diye bir şey yoktur ve
Shiga toksin üreten E. Coli ve E. Histolitikada gaytada lökosit yok veya çok azdır.
Gayta kültürü şu durumlarda alınır
1- HÜS düşünürsek
2- Kanlı diyare varsa
3- Gaytada lökosit pozitif ise
4- Diyare salgınında
5- İmmün yetmezlikli hastada ishal varsa
ÇOCUKLARDA İSHAL VE TEDAVİSİ
 İSHALLİ ÇOCUĞUN BESLENMESİ: İshalli çocuğun beslenmesinde temel parola "No
regreat no surrender: Geri çekilmek yok, pes etmek yok"tur. Yani beslenmeye uygun
besinlerle kesinlikle devam edilmelidir.
1)Anne sütü alan bebeklerde anne sütüne devam etmek zorunlu ve gereklidir.
2)İnek sütü ile beslenen çocuklarda bir-üç gün süt yarı yarıya sulandırılarak verilir ve
giderek tam süte geçilir.
3) Yoğurt ve ayran ishalde en iyi kullanılması gereken yararlı bir yiyecektir. Ayrıca
patates püresi, pirinç lapası, yoğurt çorbaları, tarhana çorbası yemek olarak ve muz,
şeftali ve tatlı elma da meyva olarak verilmelidir. Yoğurt, tavuklu diyetler, çinko tedavisi,
vitamin-A tedavisinin ishal süresini kısalttığına dair çalışmalar vardır.
4)Anne sütü alamayan süt çocuklarında laktoz içermeyen formül mamalar 7-10 gün
kullanılmalıdır.
5)Sulu, posasız, ozmolaritesi düşük gıdalar verilir.
6) WHO'nun önerdiği ORS'nin uygulanması. Genel olarak sıvı kaybı olmayan ishalli
çocuklara her dışkı başına 10 ml /kg bu sıvıdan verilebilir. Hafif derecede sıvı kaybı
varsa 50 ml / kg sıvı 4 saatte verilir. Gözlerde çöküklük, ağız kuruluğu olan orta
derecede sıvı kaybı olan çocukların tedavi planının bir sağlık merkezinde yapılması
daha uygundur.
Evde ishal tedasi için sıvı hazırlanırken hazır paketlerin kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Bu şekilde hazırlanan sıvıları çocukların bazısı sevmeyebilir. Bununla birlikte sıvı kaybı
olan çocukların tatsız olmasına rağmen ishal sıvılarını içtiği gözlenmiştir. Sık kusan
çocuklara her 1-2 dakikada 1 çay kaşığı olacak şekilde sıvı verilebilir. Genellikle sıvı ve
elektrolit ihtiyacı karşılanan çocukların kusması bir süre sonra düzelir.
7) Kusmayı önleyici ilaçların kullanılması önerilmez. Kusma ısrarla devam ederse, daha
titiz bir değerlendirme ve damardan sıvı ve elektrolit tedavisi de olmak üzere daha
yoğun bir tedavi düşünülmelidir.
8) Günlük kilo takibini de içeren yakın izlem özellikle küçük çocuklar için çok önemlidir.
9) Neden olan mikroorganizmalara yönelik gerekiyorsa antibiyotik tedavisi uygulanır:
Şigella için Trimetoprim-sulfametoksozol
Kampilobakter jejunu için Eritromisin-Klaritromisin
Klostridyum diffisil için Vankomisin
Giardia için Metronidazol
Entamoeba histolitika için Metronidazol
10)Etkeni virüs olan ishallerde ise antibiotik kullanımı önerilmez. Bu tip ishallerde ana
amaç, beslenmenin sürdürülmesi ve vücuttan su kaybının engellenmesi olmalıdır. Anne
sütü alan bebekler daha sık emzirilmeli, emzirme desteklenmelidir. Ek besin veya
modifiye erişkin diyeti ile beslenen bebeklere muz, patates, pirinç, yoğurt ve bol su
verilmesi önerilebilir. Ebeveynlerin hasta ve doktor ile olan kooperasyonu göz önünde
tutularak, devam eden sıvı ve elektrolit kayıplarının önüne geçmek için evde ağızdan
sıvı tedavisi önerilebilir. Bu tip ishallerde tehlikenin sıvı ve elektrolit kaybı olduğu,
dehidratasyon bulguları ve şuur değişikliği bulguları olduğunda doktora başvurmaları
gerektiği, ishalde verilecek sıvı ve besinlerin zamana yayılarak az ve sık verilmesi
gerektiği aileye ve çocuğa bakan kişilere önemle anlatılmalıdır. Bu tür ishaller 3-6 gün
içinde kendiliğinden düzelirler ve ishal süresince çocuklar kendilerini kötü hissederler.
Antibiyotikler virusları öldürmediğinden ishal vakalarının çoğunda antibiotik kullanmaya
ihtiyaç yotur.
Amerikan Pediatri Akademisi tarafından benimsenen WHO tarafından önerilen
ishal tedavi yaklaşımının temel prensipleri şunlardır:
1)Sıvı ve elektrolit dengesinin korunması: İshal başlar başlamaz evde uygun sıvı
gıdaların verilmesi, Hafıf ve orta derecede dehidrate olan vakalarda oral rehidratasyon
sıvısı (ORS) tedavisi, ORS tedavisinin uygulanamadıgı durumlarda ve ağır dehitrate
vakalarda intravenöz sıvı tedavisi,
2)Beslenmenin sürdürülmesi: Emzirmenin artırılarak sürdürülmesi, Beslenmeye devam
edilmesi, Dehidrate vakalarda mümkün olan en erken dönemde beslenmeye
başlanması,
3)Antiemetik ve antidiareik ilaçlann kullanılmaması,
4)Antibiotiklerin sınırlı kullanımı,
5)Sıvı ve elektrolit dengesinin korunması
6)Kola, çay,hazır meyva sularının kesinlikle kullanılmaması gerekir. Çünkü glikoz miktarı
fazla olup ishali artırır ve ishalin artmasına ve daha fazla Na kaybı ile dahidratasyonun
ağırlaşmasına neden olabilir. İshal sırasında çocukları aç bırakmak yanlış ve zararlı bir
uygulama olduğu unutulmamalıdır.
Download