Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Turan Dersin sonunda öğrencilerin aşağıdaki yeterlilikleri geliştirmeleri hedeflenmektedir: Savaşın Tanımı Savaş Çalışmaları Savaşın Teorisi 2 Dersin Haftalık İçeriği * Savaşın Tanımı * Savaş Çalışmaları * Savaşın Teorisi Savaş ve Uluslararası İlişkiler Disiplininin Doğması Uluslararası ilişkilerde yaşanan uyuşmazlıkları çözmek için kullanılan yöntemlerden biri diplomasi ise diğeri de savaştır. Bunun bir yansıması olarak Uluslararası İlişkiler disiplinin temelinde savaş ve barış ikileminin yarattığı sorunsal yer almaktadır. Savaş ve Uluslararası İlişkiler Disiplininin Doğması Uluslararası İlişkiler disiplininin doğmasına neden olan hadise bir ‘savaş’tır. (Birinci Dünya Savaşı) Bu savaşın yarattığı yıkım neticesinde barışa ulaşabilmek için yanıtı aranan aşağıdaki gibi sorular bu disiplinin doğmasına neden olmuştur. “Savaşlar nasıl engellenebilir?” “Savaşların nedenleri nelerdir?” “SAVAŞ” Uluslararası İlişkilerin vazgeçilmez bir ana unsurudur! Savaş nedir? • İnsanlık tarihinin değişmez bir unsurudur. • Savaşı diğer şiddet türlerinden ayıran özellikleri: – Savaş siyasal gruplar arasında yaşanan bir çatışma türüdür. – Savaş örgütlü bir şiddettir:Bir tür strateji etrafında etkinlik gösteren silahlı kuvvetler veya eğitimli savaşçılar tarafından yürütülür. (üniformalar,selam verme, tatbikatlar,rütbeler…) – Kapsam ve büyüklük açısından çatışmalardan ayrılır. • Savaşlar kendi dönemlerinin teknolojik ve ekonomik gelişmişlik düzeylerini yansıtır. – Mızrak, Kılıç, ok, tüfek, makineli tüfek, roketler, tank, uçak, blitzkrieg savaşları, total savaş, hegemonik savaşlar, gerilla savaşları, iç savaş, Savaşın Tanımı Savaşın tanımı tarihin farklı dönemlerinde değişiklik gösterir. Bu ise savaşın değişen nitelikleri göz önüne alındığında oldukça doğaldır. Ancak savaşın değişen nitelikleri yanında değişmeyen bir ‘özü’ de mevcuttur. Savaşın özünü oluşturan unsurlar; En az iki tarafın varlığı Şiddetin gerekliliği Organize insan gruplan var olmalıdır. Bu üç unsurun çerçevesi ise siyasetin gerekliliğidir. Çünkü savaşın politik bir maksadı olmalıdır. Savaşın Tanımı Hugo Grotius’a göre savaş, “güç kullanarak çarpışanlar arasındaki durum” şeklindedir. “devletler arasında savaşa yol açmayacak hiçbir anlaşmazlık yoktur.” tezini savunmaktadır. Grotius savaşı uluslararası toplumdaki barış durumu gibi var olan bir olgu olarak kabul etmiş ve savaşın varlığını inkâr etmeyerek savaşın, aynı barış durumu gibi, hukuksal bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu vurgulamıştır. Savaşın Tanımı Carl von Clausewitz’e göre savaş, “düşmanlarımıza şiddet kullanarak ettirme eylemi”dir. isteklerimizi zorla kabul Clausewitz savaşın politik metotların devamı olduğunu da vurgulamaktadır. Savaşın Tanımı Quincy Wright’a göre savaş ise, kapsayıcı bir tanımla “aynı türün farklı bireyleri arasında gerçekleşen şiddet” olduğunu ifade etmiştir. Bu tanım sadece Uluslararası İlişkiler için değil, aynı zamanda diğer alanları da kapsayan geniş bir tanımdır. Savaşın Tanımı Yakın dönemde yapılan tanımlardan en dikkat çekici olanı 1993 yılında kurulan Eski Yugoslavya Savaş Suçlan Mahkemesininkidir. Mahkemenin tanımı “savaş” yerine “silahlı çatışma” ifadesini içermektedir. Bu esasen hukuki bir gereklilikten kaynaklanmıştır. Savaşın Tanımı Eski Yugoslavya Savaş Suçlan Mahkemesinin tanımı şöyledir: “Devletler arasında silahlı güce başvurulduğunda veya hükümet güçleri ile organize olmuş silahlı gruplar arasında süre giden silahlı çatışma halinde veya bir devletin içinde bulunan silahlı gruplar arasında çatışma meydana geldiğinde oluşan durum ‘silahlı çatışma’dır.” Bu tanım ‘çatışma’yı esas almakta ve çatışan aktörlerin devletler veya devlet dışı aktörler olabileceğini vurgulamaktadır. Tanınım üzerinde durduğu husus çatışma esnasmda hukukun uygulanması gerekliliğidir. Savaşın Tanımı NATO’nun Soğuk Savaş yıllarındaki savaş tanımı ise, “Barış yolu ile halledilemeyen mesele veya meselelerin halli için bir devlet veya devletler grubunun diğer bir devlet veya devletler grubuna karşı milli güçlerinin tamamını veya bir kısmım kullanarak yaptıkları bir mücadeledir” şeklindedir. Savaşın Tanımı Diğer savaş tanımları ve bu tanımların eleştirisi kapsamında günümüzde geçerli olacak şöyle bir tanım geliştirebiliriz: “hükümetlere bağlı veya hükümet oluşturmaya istekli meşru organize gruplar arasmdaki büyük ölçekli şiddetli çatışma durumu” Savaş neden çıkar? • Her bir savaş, belirli tarihsel koşullardan doğması nedeniyle özgündür. • Üç analiz düzeyinde savaşın nedenleri: 1. İnsan doğası: İnsanın sonsuz arzu ve tutkuları olmasına rağmen bunları karşılayacak kaynaklar kısıtlıdır. Bu da kaçınılmaz olarak kendini kan ve şiddet olarak ortaya koyan mücadele ve rekabete yol açar. Kenneth Waltz (İnsan,Devlet ve Savaş.1959) Thucydides savaşın nedeni olarak “açgözlülük ve ihtirastan doğan bir güç hırsı” olarak göstermiştir. İnsan bencilliğine dair bilimsel dayanak Charles Darwin’in evrim teorisi ve Herbert Spencer gibi sosyal darvincilere dayanır. . Hayatta kalabilmek için mücadele fikri. “en güçlü olanın hayatta kalması” doktrini. Konrad Lorenz (1966) saldırganlık tüm türlerde rastlanan mülkiyet ve cinsellik içgüdüleri neticesinde özellikle erkeklerde biyolojik olarak programlandığını ileri sürer. • Bu tür biyolojik teorilere eleştiriler – insan doğasının değişmez bir veri olduğunu ima etmeleri – doğa’ya aşırı vurgu yapmaları – insan davranışlarını ve içgüdüleri değiştirebilecek sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal faktörlere dair karmaşık ‘öğrenme süreçlerine’ çok az vurgu yapmaları Savaş neden çıkar? 2. Devletlerin içsel özellikleri ve Yönetim biçimleri – Liberaller savaşın siyasal aktörlerin içsel yapılarıyla daha iyi açıklanabileceğini iddia ederler. – Demokratik Barış teorisi: demokratik devletlerin birbirlerine karşı savaşmadığı tezi. – Otoriter ve emperyalist devletler militarizm ve savaşa eğilimlidir. • • • • • Bu tür rejimlerde ulusal ve etnik grupları kontrol altında tutmak için ve temsil süreçlerinin yokluğunda iç düzeni sağlamak için büyük oranda silahlı kuvvetlere başvurulur. Silahlı kuvvetlerin aşırı övülmesi kahramanlık hikayeleri, Kendini feda inancı, Ulusal vatanseverliğin bir ifadesi olarak savaş! Savaş Çalışmaları Günümüzde diplomatlar bir uyuşmazlığı çözemeyip masa başından kalktığında, taraflar arasında savaşın gerçekleşmesi en düşük olasılıktır ve gerçekleşmesi muhtemel olan seçenek de değildir. Yani, devletler arasındaki savaş olgusu günümüzde nadir görülmeye başlamıştır. Bunda hiç kuşkusuz uluslararası gelişmelerin etkisi büyüktür. ilişkilerde yaşanan Ancak Uluslararası İlişkiler disiplininin de buna katkı yaptığını inkâr etmemek gerekir. Bu katkının ne olduğu ise ancak savaş üzerine gerçekleştirilen çalışmaları inceleyerek mümkündür. Savaş Çalışmaları Çalışmanın Adı Çalışmanın Yapıldığı Kurum Çalışma Dönemi Savaşın Korelasyonları Projesi (Correlates of War - COW) Pennsylvania Eyalet Üniversitesi 1816-günümüze Çatışma Barometresi Heilderberg Üniversitesi 1997- günümüze Silahlı Çatışma Veritabanı (Armed Conflict Database - ACD) Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (The International Institute for Strategic Studies- IISS) 2001 -günümüze Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Yönelimleri Hakkında Gerçekler (Facts on International Relations and SecurityTrends - FIRST) Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü (Stockholm International Peace Research Institute-5IPRI) 1991-2008 Uppsala Çatışma Verileri Projesi (Uppsala Conflict Data Project UCDP) Uppsala Üniversitesi 1946-2008 Savaşın Teorisi Uluslararası İlişkiler ve savaş konusunda en eski yazılı eserin sahibi, Paleponnes Savaşlarını günümüze aktaran Tukidides’tir. Tukidides, Realizmin ilk yazılı eseri ile stratejik düşüncenin temellerini atmıştır. Savaş konusunda bir diğer önemli köşe taşı Savaş Sanatı kitabım yazarı Sun Tzu’dur. Sun Tzu bahse konu olan eserinde sevk ve idarenin önemi üzerinde durarak stratejik düşünceye önemli katkı sağlamıştır. Savaşın Teorisi Yazdığı kitaplardan birisinin başlığı Savaş Sanatı olan bir diğer düşünür de Floransalı Niccolo Machiavelli’dir. Yaşadığı dönemdeki (1469-1527) savaşma şeklini ve askerlik kuramlarını eleştiren Machiavelli orduların teşkilatlanmasının savaşlar için önemi üzerinde durmuştur. Savaşın Teorisi Siyasal düşünürlerin çoğunun savaş düşünceleri olmuştur. Bu düşünürlere, Thomas Hobbes, Jean-Jacques Rousseau Immanuel Kant Friedrich Hegel Gaston Bouthoul örnek olarak verilebilir. hakkında Savaşın Teorisi Savaş konusunda en geniş kapsamlı teorik tartışmayı başlatan Prusyalı bir general olan Carl von Clausewitz’dir. Clausewitz, Napolyan Savaşları’nı yaşamış ve bu savaştaki tecrübelerini Savaş Üzerine adlı eserinde toplayarak savaşın teorisini oluşturmuştur. Savaşın Teorisi Clausewitz’in düşüncesinine göre, ‘savaşın politikanın başka araçlarla devamı’ olduğu şeklindedir. Clausewitz savaşın teorisini açıklarken bir üçleme kullanır. Clausewitz’in üçlemesine göre savaşta Halk Ordu Hükümet arasında bir denge olmalı ki zafere ulaşılabilsin. Savaşın Teorisi Clausewitz’in üçlemesi ve savaşın politikanın devamı olduğunu iddia etmesi ona karşı olan eleştirilerin temelini oluşturmuştur. Bu eleştirilerin dayanağı da Soğuk Savaş sonrası dönemdeki savaşların özellikleri olmuştur. Çünkü bu dönemde hükümetlerin, düzenli ordular ile belirli halkların yer almadığı ve hatta politikanın devamı olmayan savaşlar meydana gelmekteydi. Clausewitz ve klasik savaşlar • Carl von Clausewitz (1780-1831) – Vom Kriege, 1831 (On War) türkçesini şu adresten bulabilirsiniz: http://www.kurtuluscephesi.com/orjinal/clausewitz.pdf • • • • • • «Savaş, yalnızca siyasetin (veya politika yapmanın) diğer yöntemlerle devamıdır. Dolayısıyla savaş amaca giden bir araç, düşmanı kendi amaçlarımıza teslim olmaya zorlama yöntemidir. Savaşın devlet çıkarlarına dair ‘rasyonel’ bir politika olduğu imajı, savaşların büyük ölçüde karşıt devletler arasında yürütüldüğü ve bunların kabaca beşte dördünü savaşı başlatan devletlerin kazandığı19. yy.’da özellikle cazipti. Savaşlar ordular tarafından yapılıyor. Sivil kayıplar olmadığı için savaşın maliyeti sınırlıdır. Savaşın maliyeti daha kolay hesaplanıyor ve öngörülebiliyordu. Eleştiri: Clausewitz savaşı normal ve kaçınılmaz bir durum gibi göstermesi ve daha kapsamlı ilkeler yerine dar devlet çıkarlarına atfen meşrulaştırılabilir bir eylem olarak sunmakla suçlanmaktadır. Post Clausewitzci-Yeni savaşlar Savaşların değişen doğası ile birlikte, post-modern, post-clausewitzci veya postwestphalian savaşlar olarak adlandırılan yeni savaşlar ortaya mı çıkmıştır? Soğuk savaş sonrası savaşların %95’i devletler arasında değil devletlerin içinde gerçekleşmiştir. Klasik savaşlar Yeni savaşlar • Devletler arasında • Devlet politikasının bir aracı • Örgütlü savaş • Savaş hukuku (Resmi savaş ilanları, Tarafsızlık,barış anlaşmaları vs.) • Devletler arası değil iç savaş olma eğilimdedir. • Kimlik sorunları genellikle belirgindir. • Asimetrik savaşlar • Asker sivil ayrımı ortadan kalkmıştır. • Eski savaşlardan daha barbarca yürütülür. Ulusal özgürlük hareketleri, Gerilla savaşı, İç savaşlar, Kimlik savaşları, Asimetrik savaşlar, Terör, Etnik temizlik. Savaşın Teorisi William S. Lind, Clausewitz’i eleştirenlerin ilki olmuştur. Lind savaşları nesil nesil ayırmıştır. Birinci nesil savaşlar İkinci nesil savaşlar Üçüncü nesil savaşlar Dördüncü nesil savaşlar Yeni nesil savaşlar Savaşın Teorisi Birinci nesil savaşlar; Vestfalya Barışından (1648) başlayarak 1860’a kadar sürdürmüştür. Bu dönemde devletin şiddeti tekelleştirdiği, başka bir ifadeyle savaşların ordulara sahip devletler eliyle yürütüldüğü görülmektedir. Birinci nesil savaşlarda savaşan ile savaşmayanlar arasında kesin bir ayrım vardır. Savaşın Teorisi İkinci nesil savaşlar ise; Doruk noktasına Birinci Dünya Savaşı’nda çıkmıştır ve en önemli özelliği Sanayi Devriminin getirdiği yendiklerin savaş alanlarına yansıtılmasıdır. Bu dönemdeki savaşların en önemli özelliği ateş gücünün, özellikle topçu atışlarının savaşlarda belirleyici olmasıdır. Savaşın Teorisi Üçüncü nesil savaşlar ise; Manevraya dayanır. Birinci Dünya Savaşı’nın bitiminden başlayan bu dönem 1991 tarihli Körfez Savaşı’nda doruk noktasına ulaşmıştır. Üçüncü nesil savaşlarda hız en önemli etmen haline gelmiştir. Savaşın Teorisi Dördüncü nesil savaşlar ise; Soğuk Savaş’ın bitmesi sonrasında yaşanan savaşları açıklamak için kullanılmıştır. Dördüncü nesil savaşlarda en büyük özellik belirsizliklerin artmasıdır. Savaşan ile savaşmayan arasındaki fark kalkarak, sivillerin çoğunlukla savaştan zarar gördükleri görülmüştür. Bununla birlikte bu dönemde cephe hattı veya savaş alanı gibi çarpışmayı sınırlayan unsurlar ortadan kalkmıştır. Hatta savaş hali ile barış durumu arasında bile farklılıkları tespit etmek mümkün değildir. Asimetrik savaş, terörizm, ayaklanma veya gayri nizami harp gibi farklı şekillerde kendini gösteren dördüncü nesil savaşlarda vahşet görülmemiş düzeylere ulaşmıştır. Savaşın Teorisi William S. Lind’e göre devletin etkinliğinin düşmesinin bir yansıması olarak geçmişin savaşları ile günümüzün savaşları birbirinden farklıdır. Dolayısıyla günümüzdeki savaşları açıklamakta yetersiz kalan Clausewitz’in düşünceleri sadece devletleri esas alan geçmişin savaşları için geçerlidir. Savaşın Teorisi Yeni nesil savaşlar ise; Martin van Creveld 1990’lı yıllarla birlikte savaşın dönüştüğünü belirtmiştir. Devletin siyasal etkisinin azalmasının savaşlara yansıdığını öne sürerek, savaşın politik olmamaya başladığını öne sürmüştür. Ona göre savaş politik olmaktan ziyade etnik ayrılıklara, çeşitli radikal akımlara, kültürel veya teknolojik nedenlere dayandırılabilir. Savaşın Teorisi Yeni nesil savaşlar ise; Mary Kaldor’a göre devleti merkeze alan bakış açıları ile günümüzün yeni savaşları anlaşılamaz. Kaldor’a göre yeni savaşların özellikleri; Şiddetin artması Etnik çatışmaların yaygınlaşması Çok sayıda devlet dışı aktörün taraflarından birisi olmasıdır. savaşların Savaşın Teorisi Savaş üzerine bu kuramsal tartışmaların bir sonucu olarak bir düşünsel kutuplaşma oluşmuştur. Bu kutuplaşmanın bir tarafında Clausewitz’in kitabını kutsayacak dereceye vardıran gelenekselciler diyebileceğimiz bir grup bulunmaktadır. Diğer tarafta ise Clausewitz’in yeni savaşları açıklamak için yetersiz kaldığını savunan yeni savaş kuramcıları şeklinde adlandırabilecek bir grup bulunmaktadır. Post – Modern savaş • Revolution in Military Affairs (askeri alanda devrim) • İleri teknolojiyle çabuk ve kesin sonuçlar elde etmeye yönelik akıllı silahlar temelinde yeni askeri stratejiler geliştirilmesi. • ABD’nin silah teknolojisi ve askeri strateji konularında 1990’lar sonrasında geldiği aşama. • Bilgisayar savaşı, sanal savaş, siber savaş gibi adlandırmalar da yapılmaktadır.(Der Derian,2001) • Kitlesel çatışmalardan çok teknolojiye dayanır. Bilgisayar ve uydu teknolojileri, radara yakalanmayan görünmezlik teknolojileri, anti-füze sistemleri, elektronik gözlemleme, gelişmiş iletişim ağları. • Amaçlara hızlı ve kesin biçimde ulaşma, • Hatasız saldırı (Tomahawk füzeleri) • Yıkımın maksimize edilmesi, • En az kayıpla amaca ulaşma. Post – Modern savaş • Demokratik seçmenler uzun dönemli ve geniş kapsamlı kayıplara katlanma konusunda isteksizdirler. • Bu post modern savaşların çabuk var kayıpsız olma yönünde olmasını açıklar. • Hava bombardımanının önemi. – Kosova savaşı, Körfez savaşı, • ABD’nin ileri teknoloji silahlarda üstün olması diğer ülkeleri kendisini dengelemek yerine yanında yer almaya ikna ettiği ölçüde hegemonik rolünü pekiştirmiştir. • Fakat hava saldırıları tek başına savaş kazanılması için yeterli değildir. (İsrail temmuz 2006 da hizbullaha aralık 2008’de Hamas’a yönelik saldırıları) • Kosova’da 3 günlük planlı hava saldırıları 78 gün sürmüştür. -Bu derste olmaması gerekenler 38 1. ‘Savaş’ın Uluslararası İlişkiler disiplinindeki yeri nedir? Açıklayınız. 2. Hugo Grotius, Carl von Clausewitz, Quincy Wright ve NATO’nun savaş tanımlarını tartışarak, günümüzde geçerli olan savaş tanımını yazınız. 3. Son yıllarda neden savaş yerine silahlı çatışma ifadesi de kullanılmaktadır? 4. Yirminci yüzyılda savaş hakkında yapılan bilimsel çalışmalar nelerdir? 5. William S. Lind savaşı nasıl açıklamaktadır? 6. Martin von Creveld ve Mary Kaldor savaşı nasıl açıklamaktadır? 7. ‘Orta yolcular’ olarak tanımlanan akademisyenler savaş kuramının hala Clausewitz’in kuramı ile açıklanabileceğini iddia etmişlerdir. Bunu detaylı bir şekilde açıklayınız. Ek Okuma Önerileri Carl von Clausewitz, Savaş Üzerine, çev. H.Fahri Çeliker, İstanbul, Özne Yayınları, 1999 Ali Karaosmanoğlu, Yirmibirinci Yüzyılda Savaşı Tartışmak: Clausewitz Yeniden. Uluslararası ilişkiler Dergisi, 8(29), 2011, ss. 5-25. Haldun Yalçınkaya, Savaş: Uluslararası İlişkilerde Güç Kullanımı, Ankara, İmge Kitabevi, 2008 Kaynakça Şaban Kardaş, Ali Balcı, (Editörler), Uluslararası İlişkilere Giriş, Küre Yayınları, İstanbul, 2014 Ders Bitti…