A.Aktaş Göz histolojisi

advertisement
GÖZ HİSTOLOJİSİ
Yrd.Doç.Dr.Ayfer Aktaş
Göz
• Karmaşık ve oldukça
gelişmiş, ışığa
duyarlı(fotosensitif),
şeklini, ışık şidetini ve
nesnelerden yansıyan
renklerin analizini
yapan bir organdır.
• Kafatası içinde koruyucu
kemik yapılarda, orbitalarda
yer alır,
• Her göz ona şeklini veren
dayanıklı ,fibröz bir küreden,
• Görüntüyü odaklayan bir lens
sisteminden,
• Bir fotosensitif hüce tabakası,
• Ve görüntü bilgisini toplayan,
• İşleyen ve MSS’ne ileten bir
hücre ve sinir sisteminden
oluşur.
• Orbitanın etrafında ve dibinde yağ dokusu
bulunur.
• Yağ dokusu göz hareketlerinde gözü
koruyucu bir yastık görevi görür.
• Altı adet ekstrensek kas gözlerin
hareketlerini sağlar.
• Göz,orbita, yağ dokusu, göz kapakları
tarafından dış etkenlere karşı korunur.
Gözün histolojik tabakaları
•
•
•
•
1-TUNİKA FİBROZA( cornea, sklera)
Beyaz renkte sağlam bir tabakadır, organa
şekil verir ve korur.
2-TUNİKA VASKÜLOZA = UVEA(iris, corpus
ciliare, coroid ) : Damardan zengindir, gözün
beslenmesini sağlar. Ayrıca bu tabakadaki düz
kaslar göz uyumunda rol oynar.
3-TUNİKA NERVOZA = RETİNA(pars seka
retina ve pars optika retina ) : Işık
reseptörlerinin yer aldığı ışığa duyarlı sinirsel
tabakadır, nervus optikusla devam eder.
Retina besleyici ve koruyucu; biri vasküler,
diğeri fibröz doku ile kuşatılmaktadır.
TUNİKA FİBROZA(Dış tabaka)
• 1- KORNEA
• 2- SKLERA
1-KORNEA
• Enine kesitlerde şeffaf, damarsız olan,
rejeneratif yeteneği fazla olan bir
bölümdür.
• Göz küresinin yaklaşık olarak 1/6’nı
teşkil eder.
• Kornea 2 bölümde incelenir:
• -Kornea proper(esas kornea),
• Limbus(kenar kısımı).
Limbus kornea
• Kornea ve sklera
sınırında bulunur,
• 1mm genişliğindedir,
• Bol miktarda kan
damarı içerir,
• Epiteli çok katlı yassı
değişmiştir,
• Bowman membranı ve
Descement membranı
kaybolmuştur.
• Katarak ameliyatı
limbustan gerçekleşir.
• Kan damarı
bulunduğu için çabuk
rejenere olur.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Limbus kornea
Limbusta bulunan tek katlı yassı
endotelle döşeli kanallara trabeküler ağ
denir.
Bu trabeküller birleşerek, schlemm
kanalını oluşturur.
Schlemm kanalı, humor aqueos ‘nun
dolaşımında rol oynar ve skleradaki
aqueos venlere açılır.
Buradan ise genel vücut dolaşımına
katılır.
Schlemm kanalının önemi büyüktür.
Bu kanal doğuştan olmazsa, glokom
denilen göz hastalığı gelişir.
Humor aqueos, processus ciliares
epitelinden salgılanır.
Arka kamarayı doldurur. Pupilla aracılığı
ile ön kamaraya geçer.
Orayı yıkar ve limbustaki schlemm
kanalına akar. Bu da skleradaki aqueos
venlere açılır.
Bunun dolaşımında herhangi bir
tıkanıklık oluşursa, göziçi basıncında
artma görülür. Glokom denilen tablo
gelişir.
KORNEA
• Başlıca 5 tabakadan
meydana gelmiştir.
Bu tabakalar dıştan
içeriye doğru
şöyledir:
a) Cornea epiteli
b) Bowman
membranı
c) Substantia propria
d) Descemet
membranı
e) Cornea endoteli
Cornea epiteli
•
•
•
•
•
•
•
Vücutta bulunan en ince çok
katlı yassı epitel örneğidir.
50 mikrometre kalınlıktadır.
Mikroskobik papilla içermez.
Corneada çok sayıda serbest
sinir sonlanmaları bulunur.
Bunlar cornea reflexini
oluştururlar.
Rejenerasyon yeteneği
oldukça fazladır.
Limbustaki kan
damarlarından, kan hücreleri
corneaya gelir.
Hücreler, str. bazaleden
yukarıya doğru mitotik aktivite
ile çoğalırlar.
Cornea epiteli
•
•
•
•
•
En üst tabakadaki hücrelerin
mikrovilluslu bir yapısı vardır.
Bu mikrovilluslar sayesinde,
cornea yüzeyindeki film
tabakanın tutunması sağlanır.
Bu epitel her 7 günde bir
yenilenir.
Küçük cornea
zedelenmelerinde, limbustan
buraya kan hücreleri göç eder.
Cornea epitelini oluşturan
hücreler arasında gap-junction,
dezmozom tipi bağlantılar
vardır.
Bowman membranı
8 mikrometre kalınlıkta,
fibrillerden oluşmuş bir zardır.
Hücre ihtiva etmez.
Limbus denilen bölgede kesintiye
uğrar.
Cornea epitelini gerer.
Ayrıca corneayı korumaya yönelik
bariyer vazifesi görür.
Enfeksiyonların yayılmasını
engeller.
Sklera ile birleşim yeri olan
limbusta kan damarları
bulunur.
Substantia propria
•
•
•
•
•
Cornea kalınlığının yaklaşık
olarak % 90’nı oluşturur.
Esas yapısı, birbirine ve
yüzeye paralel seyreden
kollagen liflerden meydana
gelmiştir.
Komşu kollagen lameller,
birbirine dikey olarak
tertiplenmişlerdir.
Aralarında keratinosit denilen
fibroblast hücreleri bulunur.
Kollagen liflerin arasında
glikoprotein yapısında keratan
sülfat ve kondroitin sülfat
denilen ara madde bulunur.
Substantia propria
• Bu ara maddeye Grand
substance denir.
• Corneanın şeffaf
olmasını sağlayan
kollagen lamellerin dikey
tertiplenmesidir.
• Bu bölgede kan damarı
bulunmaz.
• Allerjik durumlarda
burada, kan damarları ve
lenfosit infiltrasyonu
olabilir.
Descemet membranı
•
•
•
•
•
•
•
8-10 mikrometre kalınlıkta,
PAS (+) reaksiyon gösteren bir
membrandır.
Tıpkı bazal membran gibi işlev
görür.
Cornea boyunca devam eder.
Sklera altına kadar uzanır.
Limbusta trabeküler ağa kadar
uzanır.
Travma sonucu kendini
yenileyebilir. Bunu sağlayan
cornea endotelidir.
Bu zarda hücre içermez,
sadece kollagen fibrillerden
oluşmuştur.
Cornea endoteli
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Tek katlı yassı epitelle örtülüdür.
Descemet membranının
yapımından sorumludur.
Zonula adherens,okludens,
desmozomlarla tutunmuşlardır.
Bu hücreler bolca pinositik
vesiküllere sahiptirler. GER, golgi
apereyi, ihtiva ederler.
K,Na ve ATPazdan zengindir.Buda
aktif transportun göstergesidir.
Korneaya girecek olan tüm
maddeler endotelden geçmek
zorundadır.
Bu endotel, corneanın belli bir
hidrasyon derecesinde kalmasını
sağlar.
Substantia propriadaki lamellerin
dizilimi, su miktarı arttığı zaman ,
değişir, ışığı kırma indexi bozulur.
Cornea endoteli, fazla sıvıyı gözün
ön kamarasına taşır.
Cornea endoteli
• İnsan kornea
endotelinin yenilenme
kapasitesi düşüktür.
Korneanın beslenmesi
• Kornea, pinostatik vokuoller oluşturarak ön
kameradaki Humor aquosus’dan sağlarlar.
• Bunu pinositoz ve serbest difüzyon yoluyla
yapar.
• Kornea çok hasas ve kendini yenileyen bir
organdır.
SKLERA
•
•
•
•
•
•
•
Tüm göz küresinin 5/6 lık
kısmını oluşturur.
Cornea ile birleştiği yerde
incedir (0.3-0.5mm).
Arkada optik papillanın olduğu
yerde 1mm. kadardır.
Optik papillada kesintiye
uğrar. Bu alana lamina
cribroza denir.
Kaba kollagen lif
demetlerinden oluşur.
Ara ara elastik lifler, pigment
hücreleri bulunur.
Tip 1 kollagenler yüzeye
paralel yerleşim gösterir
SKLERA
• Sklera 3 zona ayrılır:
• 1- EPİSKLERA (Dış
zon)
• 2- SUBSTANSİYA
PROPRİA (Orta zon)
• 3- LAMİNA FUSKA
(İç zon)
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
SKLERA
Episklera:
Gözün en dış kısmıdır.
Kalın kollagen lif demetlerinden
oluşur.
Gözün dışında yer alan yağ dokusuna
komşudur.
Sklera proper:
Tendon kapsülü de denir.
Gözün extrensek kaslarının
tendonlarının yapıştığı bölgedir.
Kalın, kollagen lif demetlerinden
oluşur.
Episklera ile sklera proper arasında
tendon aralığı bulunur.
Lamina fuscka:
Burası koroide komşu olan bölgedir.
Burada elastik lifler, pigment
hücreleri, fibroblastlar yer alır.
Sklerada kan damarları bulunur.
Kollagen liflerin dizilimi, gözün
yüzeyine paralel seyretmektedir
TUNİKA VASKÜLOZA–
UVEA(Orta tabaka)
• Kan damarlarından
ve pigment
hücrelerinden oldukça
zengindir.
• Çıplak gözle
bakılınca bu tabaka
kahverengimsi bir zar
olarak izlenir.
• 3 bölümde incelenilir
• 1-KOROİD
• 2-SİLİYER CİSİM
• 3-İRİS
KOROİD
•
•
•
•
•
•
•
Oro serratadan başlayıp, optik diske
kadar uzanan bölümdür.
Dış tarafı ile skleraya yaklaşır.
İç tarafı ise pars optika retina ile
komşudur.
Kan damarları ve melanositlerden
zengindir.
Bir miktar elastik-kollagen liflerde
bulunur.
En önemli özelliği retinaya yakın
olan kısımda koryo-kapiller bölge
içermesidir.
Bu bölge retinanın beslenmesinden
sorumludur. Skleraya gevşek bir
şekilde yapışır.
KOROİD
Bu bölge 3 tabaka
halinde incelenebilir.
1- Vasküler Tabaka,
2- Korio-Kapiller Tabaka
3- Camsı Membran
(Bruch membranı)
1- Vasküler Tabaka,
•
•
•
Skleraya komşu olan
kan damarlarından
zengin, melanin
pigmentinden zengin,
gevşek bağdokusu
yapısındaki bölümdür.
Koroid, optik papillada
skleraya iyice
yapışmıştır.
Bunun dışında, sklera
ile koroid arasında sıkı
bağlantılar bulunmaz.
2- Korio-Kapiller Tabaka
• Paralel seyirlidir.
• Retinanın dış
tabakalarının
beslenmesinden
sorumludur.
• Vücuttaki en geniş
kapiller ağdır.
• Geniş lümenli,düzensiz
şekili,pencereli
kapilerden zengindir.
3- Camsı Membran
(Bruch membranı)
•
•
•
•
•
•
•
•
İnce kollagen-elastik
lamellerden oluşmuştur.
Lamina vitrae’ da
denilebilir.
EM,olarak ortası kollajen ve
elastik liflerden zengin çok
tabakalı bir yapı olarak
görülür.
Brunch membranda 5
tabaka ayırt edilir:
1-Koryokapiller tabakasının
endotel hücrelerinin bazal
laminası,
2-İnce kollajen lif tabakası,
3-Daha kalın bir elastik lif
tabakası,
4-İkinci bir kollajen lif
tabakası,
5-Retina epitelinin bazal
laminasıdır.
KORPUS SİLİARE
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Corpus ciliare, choroidea ile iris
arasında yer alır.
Ön yüzü camera anterior bulbi’ye,
arka yüzü lens’e bakar .
Corpus ciliare arka tarafta
choroidea ile devam eder ve önde
iris’in
içine doğru uzanır.
Kesitlerde üçgen tarzında görülür.
Üçgenin tepesi sivri tarafı chroide
doğru tabanı irise doğru yer
almıştır.
Göz boşluğuna doğru 60-70 tane
kıvrım yapar.Buna Proc.siliare
denir.
Proc.siliareler, Humor aquosun
salgıladığı yerlerdir.
Proc.siliareslerin yüzü 2 sıralı bir
epitele örtülüdür.
Bunlardan ,dıştaki pigmentli, içteki
ise pigmentsizdir.
KORPUS SİLİARE
• Korpus siliarisin uç kısmında
pigment epiteli
bulunmaz,çıplaktır.
•
•
•
•
•
Korpus siliarisler kan
damarlarından zengindir.
Proc.siliaslerin uç kısımlarından
ipliksel yapılar çıkar. Bunlara,
lig.suspensorium denir.
Korpus siliarislerin arka yüzünden
lense doğru bir takım fibriler
bulunur. Bunlara fibrae zonulares
denir. Bu fibriler lense tutunur.
Korpus siliarenin esas yapısını
M.siliare adlı düz kas ve bağ
dokusu oluşturur
M.siliarisin kas lifleri üç yönde
tertiplenme gösterir:
oblik,longutidinal,sirküler.
KORPUS SİLİARE
• 1- MUSKULUS SİLİARİS
• A- BRÜCHE KASI (Longitudinal fibriller): Skleraya en
yakın bölümünde bulunur. Bu kasın koroidi germe etkisi
olduğundan koroidin tensor kası da denir.
• B- RADİAL(oblik) FİBRİLLER: Kas fibrilleri yelpaze
biçiminde seyreder, daha içte yer alır.
• C- SİRKÜLER FİBRİLLER - MÜLLER KASI:
Kontraksiyonuyla, lensin gerginliği azalır, yani yakın
görmedeki uyumu sağlar. Kas fibrillerinin arasını bol
elastik fibril ve melanosit içeren bağ dokusu doldurur.
Melanositlerin sayısı skleraya doğru artar.
• 2- İÇ VASKÜLER TABAKA: Koroiddeki vasküler
tabakanın devamıdır. Ancak bağ dokusunda kollajen
fibriller artmış, melanositler azalmıştır.
• 3- CAMSI MEMBRAN: Vasküler tabakanın iç yüzünde
bulunur. Koroiddeki camsı membranın devamıdır.
KORPUS SİLİARE
•
•
•
•
•
•
•
Musculus ciliaris, corpus ciliare’nin
büyük bir kısmını oluşturur.
Halka şeklinde olan musculus ciliaris üç
değişik kas liflerinden meydana gelmiştir.
1-Longitudinal uzanan liflerine fibrae
longitudinalis (Brücke kası) denir.
Başlıca görevi choroidea’i germek olan
bu kasın kasılması iridokorneal açının
açılmasına ve humor aquoeus’un
drenajına da yardımcıolur.
2-Musculus ciliaris’in sirküler lifleri (fibrae
circulares, Müller
kası) lensin gerginliğini azaltarak gözün
yakın cisimlere odaklanması
olarak adlandırılan akomodasyonda
görev alır.
3-Oblik uzanan lifleri (fibrae radiales) ise
lensin gerginliğini artırıp yassılaştırarak
uzaktaki nesnelere odaklanmayı sağlar.
KORPUS SİLİARE
•
•
•
•
•
•
•
Silyer epitel, humor aközü
salgılamasının yanı sıra kanaköz bariyerine katkıda
bulunur.
Dışta retinanın pigment
epiteliyle devam eden
pigmentli bir epitel,
İçte, pigmen içermeyen bir
epitel bulunur.
Pigmentsiz iç hücre
tabakasının hücrelerinin bazal
yüzleri iyon taşıyan hücre
özeliğini gösteriri.
Hücreler arasında iyi gelişmiş
zonula okludens tipi bağlantı
kompleksleri bulunur.
Lateral ve bazal membran
plikalarında Na/K ATPaz yer
alır.
Belirgin Golgi apparatus
bulunur.
KORPUS SİLİARE
•
•
•
•
•
•
Bu hücreler aköz humoru
oluştururlar.
Aköz humor lense doğru akar,
lens ile iris arasından ön
kameraya girer.
Limbus dokusuna geçerek
Schlemm kanalından emilir.
Pigmentli tabakalı hücreleri
arasında bağlantı kompleksi
daha azdır.
Lateral intersellüler alan geniş
ve düzensizdir.
Her iki hücre tabakasında da
hücreler arasında yer alan
desmozom ve gap junctionlar,
siliyer kanalar olarak
isimlendirilen alanların
oluşmasına yol açarlar.
İRİS
•
•
•
•
İris gözün dıştan renkli
olarak seçilen bölümüdür
(iris = gök kuşağı).
Korpus siliare lensin
önünde ortada PUPİLLA
denen bir açıklık bırakan
ince bir perde şeklinde
inerek irisi yapar.
İris kornea ile lens
arasındaki aralığı 2’ye
ayırır: ÖN KAMARA, ARKA
KAMARA
Humor aköz ile dolu bu iki
kamara pupilla aracılığıyla
birleşir.
İRİS
•
•
•
•
•
1- ENDOTEL TABAKASI: Kornea
arka yüzündeki epitelin devamıdır.
2- STROMA: Lamellalı, damarsız,
irisin rengini veren ince bir
tabakadır. Az miktarda kollajen
fibril, fibroblast ve melanosit içerir.
3- VASKÜLER TABAKA: Çoğu
kalın duvarlı olan damarlar
bulunur.
4- M. DİLATATOR PUPİLLA ve
PİGMENTLİ EPİTEL TABAKASI:
Retinanın uzantısı olan korpus
siliareyi örttükten sonra irisin arka
yüzünde devam eden pigment
tabakasıdır. M. dilatator pupilla
radier seyirlidir. Pupilla kenarında
bir halka oluşturan ikinci bir kas
tabakası, M. sfinkter pupilla vardır.
5- İRİSİN SINIRLAYICI
MEMBRANI: Pigmentli epitelin iç
ya da arka yüzünü örten tipik bir
bazal membrandır.
İRİS
•
•
•
•
•
•
M.sfinkter pupilla: Pupiller zonda bulunur.
Konsantrik tertiplenme gösterir. Pupilin
etrafında dairesel olarak yerleşiktir.
İnnervasyonu, otonom sinir sisteminden
parasempatik sinirler olan
N.oculomotoriustan gelir. Fazla ışık
karşısında pupilin daralmasından sorumlu
olan kastır.
M.dilatatör pupilla: Cilier zonda,
longitidunal olarak tertiplenmişlerdir. Işınsal
olarak izlenir. Sinirleri ganglion cervicale
superiordan gelir. Loş ortamda pupillayı
genişleten kastır.
İrisin 2 katlı pigment epitelli prizmatik epiteli
vardır. Buraya pars seka veya iridika retina
da denir.
Çok yoğun pigment epitelinden oluşmuştur.
İrisin arka yüzünü örter. Dışarıdan gelen
ışığı abzorbe eder.
İrisin stromasındaki melanin pigmentinin
yoğunluğuna göre kişilerin göz rengi
değişir.
İristeki melanin pigmenti az ise mavi,
biraz fazla ise yeşil, çok yoğun ise
kahverengi-siyah gözlü olunur.
LENS
İris ve korpus vitreum arasına yerleşik, elastisitesi fazla
olan bikonveks bir cisimdir.
Arka yüzü ön yüzden daha konvekstir. İki yüzün
birleştiği yuvarlağımsı kenara ekvator denir.
LENS
A- LENS KAPSÜLÜ:
Dıştan lensi tamamen saran, ince,
homojen, ışığı kırıcı, ön yüzde biraz
kalınlaşmış bir bazal membrandır.
İnce lamellalar yapan kollajen
fibrillerin aralarını amorf
glikoprotein doldurur.
B- SUBKAPSÜLER EPİTEL:
Lensin sadece ön yüzünde, tek sıra
kübik (ya da yassı) epitel bulunur.
Bu hücreler ekvatorda biçim
değiştirerek boyları uzar, lens
fibrillerine dönüşür.
Ekvator zonunda mitoz sıktır.
C- LENS CİSMİ:
Başlıca lens fibrillerinden (lens
hücreleri) oluşur.
Lens fibrilleri ince uzun altıgen
prizma şeklindedir.
Sitoplazma kriastalin içerir.
Orta bölümde kalan yaşlı fibriller
çekirdeğini kaybeder.
Ekvatoral bölgeden epitel çoğalması
ile farklılanan yeni fibriller ise
çekirdeklidir.
LENS
• Lens elastik yapılı bir
oluşumdur.
• Ancak yaşlılıkla birlikte bu
elastikiyet kaybolur.
• Gözün yakın nesnelere
bakılması esnasındaki
akomodasyonu bozulur.
• Buna Prespiyopi denir.
• Lensin opaklaşmasına
katarakt denir.
• Katarakt, yaşlılık ve diabet
gibi edinsel nedenlerle
olabileceği gibi, Rubella
enfeksiyonu gibi kongenital
nedenlerle de gelişebilir
KORPUS VİTREUM
● Lens ve retina arasını doldurur. Her yerde pars optika
retinaya yapışır, özellikle ora serrata kenarına ve optik
disk çevresine sıkıca bağlanır.
● Canlıda renksiz, yapısız, jelatinöz bir kitledir (gerçekte bir
bağ dokusudur). Yapısının % 99'u su, geri kalanı
hidrofilik polisakkarit, özellikle hyaluronik asittir.
● Hücrelerine HYALOSİT denir. Bu hücreler kollajen ve
hyaluronik asiti sentezler. Ayrıca nadir makrofajlara da
rastlanır.
● Korpus vitreumda damar bulunmaz. Retina ve prosesus
siliaristeki damarlar ile beslenir.
RETİNA
● T. vaskülozayı tamamen içten örten, göz
küresinin en iç tabakasıdır.
● Fotoreseptör bir organ olup, yapısı çok
komplekstir.
● Her yerinde ışığa duyarlılığı yoktur. 2
kısma ayrılır;
1- PARS SEKA RETİNA
a) Pars Siliaris Retina
b) Pars İridika Retina
2- PARS OPTİKA RETİNA
PARS SEKA RETİNA
● Retinanın ora serratadan öne doğru devam eden
bölümüdür. Korpus siliarenin iç yüzünü sarar. İç
pigmentsiz (ışık stimulusu almaz) ve dış pigmentli 2 katlı
kübik epitel şeklindedir.
● Koyu pigmentli dış epitel optik retinanın pigment
epitelinin devamıdır. Bruche membranın devamı olan bir
membran üzerine oturur.
● İç pigmentsiz tabaka retinanın sensoriel kısmının tüm
kalınlığınca öne doğru olan uzantısıdır.
● Prosessus siliarisin önünde, irise doğru iç tabaka
hücrelerinde giderek artan pigment birikimi vardır. İrisin
arka yüzünde, pigmentli koyu bir tabaka oluştururlar
(pars iridika retina).
PARS OPTİKA RETİNA
● Retinanın fonksiyonel, ışığa duyarlı olan
kısmıdır.
● Ora serratadan arkada kalır.
● Işık reseptörü olan hücreleri taşır.
● Pigment epitelinden ayrıldığı zaman retina
tamamen saydamdır. Fakat hücrelerinde görme
pigmenti RODOPSİN bulunduğundan, kırmızı
renkte seçilir.
● Görme pigmenti ışıkta çabucak beyazlaşır,
karanlıkta renk yavaş yavaş belirir.
Retina tabakaları (dıştan içe)
1- Pigment epiteli
2- Koni ve Basil tabakası (1. Nöron)
3- Membrana limitans eksterna
4- Str. granülozum eksternum (dış nükleer tabaka)
5- Str. pleksiforme eksterna (str. retikülare)
6- Str. granülozum internum (iç nükleer tabaka) (2. Nöron)
7- Str. pleksiforme interna (str. retikülare)
8- Ganglion hücreleri tabakası (3. Nöron)
9- Optik sinir fibrilleri tabakası
10- Membrana limitans interna.
Pigment epiteli
Koni-Basil tabakası
Dış sınırlayıcı membran
Dış nüklear tabaka
Dış pleksiform tabaka
İç nüklear tabaka
İç pleksiform tabaka
Ganglion hücre tabakası
Optik sinir fibrilleri tabakası
İç sınırlayıcı membran
Pigment Epiteli
● Koroid membrana komşu olan bir sıra silindirik,
melanin pigmentinden zengin hücre tabakasıdır.
● Nukleusu yuvarlak ve bazal yerleşimlidir.
● Pek çok bazal membran kıvrımı ve kıvrımlara
yakın yerleşimli çok sayıda mitokondri bulunur.
● Yan yüzlerde sıkıca birbirlerine bağlanırlar.
● Apikal yüzde mikrovillus ve silindirik uzantılar,
fotoreseptörler arasına girer.
● Sitoplazmasında bol miktarda AGER (A vitamini
burada esterleşir ve fotoreseptörlere yollanır)
vardır.
● Pigment epiteli ışığı absorbe eder ve
yansımasını önler. Sitoplazmada fagositik
artıklara rastlanır.
Koni ve Basil Tabakası
● Modifiye nöronlar olup görme reseptörleridir.
● Her ikisinin de 2 (iç-dış) segmenti vardır.
● Dış segmentleri fizyolojik olarak dendrittir (ışığa
duyarlı).
● Çekirdekli hücre gövdeleri dış nükleer tabakada
bulunur. Buradan çıkan uzantı fızyolojik olarak
aksondur. Dış pleksiform tabakaya uzanır.
● Bipolar hücrelerle sinapslaşırlar.
● Işık retinanın bütün kalınlığını geçerek dış
tabakadaki fotoreseptörlere ulaşır.
BASİL HÜCRELERİ
●Dış segment fotosensitif bölüm, iç
segment metabolik bölgedir (protein,
fosfolipit sentezi ve enerji üretimi).
● Dış segmentte hücre membranının
kıvrılmasıyla oluşan birbirine paralel
membran diskler bulunur.
● İç segment daha kalın çeşitli
organellerin (GER, AGER, Golgi komp.,
mitokondrialar, mikrotubuluslar) yer
almasından dolayı granüler görünümde,
glikojenden zengin, çok koyu bazofilik
boyanan bölümdür.
Basil II
●Tek bir basildeki raf sayısı 600-1000
arasında değişir. Bu diskler rodopsinin
bağlandığı membranlardır. RODOPSİN
ışığın absorbsiyonu ve görme
stimulusundan sorumlu pigmentdir.
●İç ve dış segment birbirine dar bir boyun
ile bağlanmıştır. Boyun sil yapısındadır.
●Basilin dış segmenti sürekli olarak
yenilenir, iç segmentte yeni yapılan
rodopsin, en alt bölümde membran
kıvrılmasıyla oluşan yeni diske bağlanır.
Disk yukarıya ulaşınca dejenere olur ve
pigment epiteli tarafından fagosite edilir.
Basil III
İç segment ile çekirdekli gövde
arasında m. limitans eksternayı
geçen uzun bir DIŞ BASİL FİBRİLİ
bulunur. Gövdedeki çekirdek koniden
daha küçüktür ve daha koyu boyanır.
İÇ BASİL FİBRİLİ sinaptik basil
küresi ile gövdeyi birbirine bağlar,
mikrotubuluslardan zengindir.
KONİ HÜCRELERİ
●Dış segment konik biçimlidir. Dış
segmentteki yassılaşmış diskler
tamamen membran kıvrımları
şeklindedir. Yani hücre membranına
bağlılığını kaybetmemiş yapılardır.
●Dış segmentte yer alan İODOPSİN
pigmenti renkli görüş ile ilgilidir.
●Çekirdekler basilden daha büyüktür
ve soluk boyanır.
●Aksonu (dış koni fibrili) dış
pleksiform tabakaya uzanır ve kon
ayağı şeklinde sonlanır.
BİPOLAR NÖRONLAR
Daha çok 6. tabakanın orta bölümünde yer
alır.
a)DİFFÜZ bipolar hücreler, birçok
fotoreseptörle ilişkilidir. Dendritleri dış
pleksiform tabakadaki basil ve koni
aksonları ile temas eder. Aksonları iç
pleksiform tabakadaki ganglion hücre
dendritleri ile bağlantı kurar.
b)MONO SİNAPTİK bipolar hücreler, tek bir
hücre ile bağlantılıdır.
Diffüz bipolar
nöron
Monosinaptik
bipolar nöron
GANGLİON HÜCRE TABAKASI
● Multipolar, çekirdeği büyük tek sıra nöron
tabakasıdır. Arada nöroglialar dağınık şekilde
serpişmiştir. Dendritleri 7. tabakaya uzanır.
Polisinaptik ganglion hücreleri çok sayıda bipolar
nöronla sinaps yapar. Monosinaptik ganglion
hücreleriyse tek bir koni ile sinapslaşan bir
bipolar nöronla sinapslaşır.
● Aksonlarından 9. tabaka oluşur. Retinaya paralel
demetler yaparlar. Aksonlar myelinsizdir, arada
glia hücreleri bulunur.
Ganglion hüc.
İNTERNÖRONLAR
HORİZONTAL HÜCRE: Gövdeleri 6. tabakanın en dış
bölümünde, dendrit ve aksonları 5. tabakada
bulunur. Dendritler pekçok koni ayağı çevresinde
sepet şeklinde sonlanır. Aksonu dallanırken, hem
koni hem basille sinaps yapar. Esas fonksiyonu tam
bilinmemektedir. Olasılıkla stimulus integrasyonunda
rol oynarlar.
AMAKRİN HÜCRE: Çok sayıda dendriti olan, fakat
aksonu olmayan nöronlardır. Dendritleri iç
pleksiform tabakaya dağılır. Birbirleriyle, bipolar
hücre aksonlarıyla, ganglion hücre dendritleriyle
bağlantı kurar.
Retinadaki Destek Hücreleri
● Astrositler, mikroglialar, Müller hücreleridir.
● MÜLLER HÜCRELERİ (Retinal gliosit): Dev
hacimlidir, çekirdekleri 6. tabakada bulunur.
Sitoplazmaları glikojen ve mikrofilamentlerden
zengindir. Sitoplazmik uzantılardan
fotoreseptörler, bipolar hücreler, ganglion
hücreleri çevresine yeni uzantılar ayrılır. Nöron
ve fibrillerine hem desteklik hem de izolasyon
görevi yaptığı kabul edilmektedir.
Fovea Sentralis–Makula Lutea
● Arka kutba yakın retina hücrelerinde tabaka
sayısında değişme ile huni şekilli bir çöküntü
oluşur. Bu alana sarı renkte gözüktüğünden
MAKULA LUTEA denir. Ortasında küçük bir
çukur FOVEA SENTRALİS bulunur.
● Fovea sentraliste tabaka sayısı çok azalmış,
ışığın fotoreseptörlere serbestçe ulaşması
sağlanmıştır.
● Fovea sentralis 30 bin kadar koni bulunan bir
bölgedir, basil bulunmaz.
OPTİK DİSK
Göze Yardımcı Organlar
● Göz kapakları
(PALPEBRA)
● Gözyaşı bezi
(GLANDULA
LAKRİMALİS)
● Göz Kasları
● Fibröz kılıflar
LAKRİMAL BEZLER
Gözde 3 boşluk bulunur
•
•
•
•
•
a)Ön kamara: Cornea-iris- lens arasında bulunur.
Humor aquos dolaşır.
b) Arka kamara: İrisin arka yüzü, lensin ön yüzü, zonula
ciliares arasında bulunur. Ön-arka kamarada humor
aquos dolaşır.
c) Vitröz boşluk: Lens ile optik papilla arasında yer alır.
Burada jelatinimsi, homojen, pelte kıvamında bir sıvı
bulunur. Bu sıvı, retinanın beslenmesinden sorumludur.
Retinanın, coroide yaslanmasını sağlar.
%99 oranda su, %1 oranda ise kollegen lifler,
elektrolitler, bazı hücrelerden oluşmuştur.
Göze corneadan giren ışık, gözün kırıcı ortamlarından
geçerek, fovea centralise ulaşır.
Gözün kırıcı ortamları 4 adettir.
•
•
•
•
Cornea
Humor aquos
Lens
Corpus vitreum
• Retinada özelleşmiş bölgeler bulunur.
Optik papilla denilen kör nokta, optik
sinirin çıktığı yerdir.
• Bu bölgede fotoreseptörler bulunmaz.
• Fovea centralis, gözün görme keskinliğinin
en fazla olduğu yerdir. Burada koni
hücreleri yeralır.
• Koni hücreleri, ışığa duyarlı, renk
ayırımını sağlayan hücrelerdir.
TEŞEKKÜRLER
Download