Grip Hakkında Merak Edilenler

advertisement
Gripten nasıl korunmalısınız?
Soğuk hava ile birlikte en sık görülen hastalıkların başında gelen grip ve nezlenin olumsuz etkilerini etkilerini
en aza indirmede bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, sağlıklı beslenme ve hijyene dikkat etmek büyük
önem taşıyor.
Kulak Burun Boğaz Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, üst solunum yollarının
korunmasında aşılanma, kişisel hijyen kurallarına uyulmasının yanında, bağışıklık sisteminin
güçlendirilmesi için uygun beslenmenin de oldukça önemli olduğunu belirterek grip hakkında en çok merak
edilenler hakkında bilgi verdi.
Grip nasıl bir hastalık ve hangi sıklıkla görülüyor?
Gribe yol açan influenza virüsü çok kolay ve hızlı bulaşıyor. Bulaştığı kişilerde kısa sürede ortaya çıkan ateş,
adele ve eklemlerde ağrılar, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük, bazen ishal
(çocuklarda daha sıktır) gibi belirtilerle devam eden bir hastalık. Salgınları ülkedeki birçok kişi enfekte
olduysa haftalarca sürebiliyor. Hayatı tehdit edebilecek ağır durumlar ise genellikle risk gruplarında oluyor.
Tüm dünyada 250.000’le 500.000 arasında insanın gribal enfeksiyonlar sebebiyle hayatını kaybettiği
tahmin ediliyor. Bu hastalıktan ölümlerin çoğunluğu 65 yaş üstü yaşlılar ve 2 yaş altındaki bebekler arasında
meydana geliyor.
Grip ve nezle farklı mı?
Grip ve nezle, farklı virüslerin neden olduğu solunum yolları hastalıkları. Grip burun, boğaz, bronş ve
muhtemelen akciğerler dahil tüm solunum yollarını etkiliyor. Soğuk algınlığı özellikle burun olmak üzere
üst solunum yollarını etkiliyor. Bu nedenle gribin ateş, vücut ağrıları, yorgunluk gibi belirtileri soğuk
algınlığına göre daha şiddetli oluyor. Soğuk algınlığı yani diğer ismiyle nezlede normalde ateş olmaz veya
çok hafif oluyor. Nezle hafif kırgınlık, burundan akıntı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren,
halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen bir hastalık.
Ne zaman doktora başvurulmalı?
Gribal enfeksiyonlar genellikle oldukça hafif atlatılıp kendiliğinden geçerler fakat aşağıdaki durumlar varsa
mutlaka bir hekime muayene olmakta fayda var. Bunlar: genel vücut bağışıklık yetmezliği, gribal
şikayetlerin uzun zaman sürmesi, yetmişli yaşlara ulaşan kişiler, devam eden ya da aralıklı 39 dereceye
ulaşan ateş yükselmeleri, baş ağrısı, solunum sıkıntısı ve göğüs ağrısı şikayetleri. Gribal enfeksiyonlar risk
grubu olarak adlandırılan çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker
hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ciddi sonuçlara yol açıyor.
Grip tanısı nasıl konuyor?
Genellikle hastanın şikayetlerine vede muayene bulgularıyla konuyor. Fakat gerekli görüldüğü veya ayırıcı
tanı için hekimin gerekli gördüğü durumlarda kan testleri ve boğaz kültürü ile tanı kesinleştirilebiliyor.
Grip nasıl bulaşıyor?
Influenza virüsü çok kolay ve hızlı bulaşıyor. Başlıca bulaşma yoları, öksürük ve hapşırık ile etrafa saçılan
damlacıkların hava yolu ile yayılması ile bereber hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin
ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalarla da olabiliyor. Kapalı ve kalabalık mekanlar, toplu taşıma
araçları, iyi havalandırılmayan işyerleri, sınıflar, bakımevleri gibi ortamlarda hastalığın toplumda
yayılmasını kolaylaştırıyor. Grip ilk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelir ve istirahat ile 7-10 gün içinde
geçiyor. Başka bir deyişle insanlar gribe yakalandıklarını farketmeden bile virüsü bulaştırabiliyor.
Grip nasıl tedavisi ediliyor?
Grip hastalığının tedavisi, semptomatik tedavi olarak adlandırılan ortaya çıkan şikayetlerin tedavisi şeklinde
oluyor. Ateşin düşürülmesi, solunum yollarındaki akıntıların kesilmesi, halk arasında kırgınlık olarak da
adlandırılan halsizlik ve adele eklem ağrılarının giderilmesi şeklinde tedavi düzenleniyor. Bu hastalığın
gerek iyileşmesinde gerekse toplumda yayılmasının azaltılması için ev ve yatak istirahatı oldukça faydalı
oluyor.
Gripten korunmak için ne yapmalıyız?
Gripten korunmanın başlıca yolu vücut direncinin düşmesini engellemekten geçiyor. Bu nedenle mevsim
özelliklerine uygun giyilmeli, bol sıvı gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmeli. Kışın odaların iyi
havalandırılması ve nemlendirilmesinin yanında hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından
kaçınılmalı. Ayrıca C vitamini, ekinezya gibi doğal ürünlerin yanında mağnezyum, çinko gibi minerallerin
dengeli tüketilmeside koruyucu anlamda faydalı.
Hastalığa sebep olan virüsten uzak kalmak korunmanın temeli. Öncelikle hasta olduğu bilinen kişilere 1
metreden daha fazla yaklaşılmamalı, Mecburi olarak hastalar ile yakın temasta olan kişiler ve sağlık
personeli için ağız ve burunu da kapatan uygun basit maskeler kullanmalı. Hastanın çevresi ve kullandığı
eşyalara temas durumlarında mutlaka ellerin sabunlu su ile yıkanması oldukça faydalı. Ayrıca hasta
odaları havalandırılmalı ve temizliği yapılmalı. özellikle kullandığı kağıt mendil ve peçete gibi eşyalar
uygun bir şekilde toplanıp çöpe atılmalı ortalıkta bırakılmamalı.
Sağlam kişilerin kendisini koruduğu kadar hastalar da hastalığı bulaştırmamak için kişisel önlemler alma.
Aksırırken, hapşırırken mutlaka ağızlarını ve burunlarını kapatabilecek şekilde kağıt peçete, mendil
kullanabilirler. Kendileri sıkça sabun veya dezenfektalar ile el yıkayarak çevreye bulaştırmamaya çalışmaları
öneriliyor. Hasta kişinin damlacıklarla kirlenen atıklarının toplanarak çöpe atılmalı.
Grip aşısı faydalı mı?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, çeşitli gruplar gribin olumsuz etkileri açısından risk grubu olarak
tanımlanmakta olup aşağıdaki gruba giren kişilerin her yıl aşılanmasını öneriyor. Grip aşıları her yıl bir
önceki yıl salgın yapan influenza suşları dahil edilerek güncelleniyor. Bu aşıların yapılmasının yeni direnç
kazanmış bir etkene faydalı olmaması sebebiyle etkinliğinde çeşitli tartışmalar oluyor. Son yıllardaki
salgınlarda sürekli kendini yenileyen farklı virüslerle olması da etkinliğini sınırlayan bir başka neden. WHO
nun önerilerine aykırı olarak Cohrane veritabanı gibi çok saygın çalışmalarda aşıları etkin olmadıkları
savunuluyor. Aşı yan etkilerinin ve de aşılama sonrası oluşacak gribal şikayetlerinde oluşacağını hesaba
kattığımızda bu konudaki otoriteler arasında aşı kullanımının etkinliği konusunda bir fikir birliği oluşmadı.
Kişi, eğer aşılanacaksa bunun mutlaka grip sezonu sezon başında yapılması gerekiyor.
Grip aşısı önerilen risk grubu hastaları:
65 yaşından büyük kişiler
Şeker hastaları (diyabet)
Kronik akciğer hastaları (Astım, Bronşit v.b)
Kronik kalp ve damar sistemi hastaları (koroner arter hastaları)
Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı olanlar, kanser hastaları, bağışıklık sistemini
baskılayıcı ilaçlar kullananlar)
Böbrek hastalıkları
Huzurevi, bakımevi v.b ortamlarda yaşayanlar
Grip aşısı olmaması gerekenler:
6 aydan küçük bebekler
Yumurtaya karşı alerjisi olanlar (yumurta yediğinde alerjik şoka girenler
Hamileliğin ilk 3 ayı içinde olan bayanlar
Grip aşısı WHO nun koordinasyonu ile bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin belirlenmesi sonucu
geliştirilmekte ve aşının tipi de bu uygulamaya bağlı olarak her yıl değişiyor. Grip aşısı, vücutta 1-2 hafta
içinde koruyucu düzeye erişiyor. Eğer aşı, içerdiği virüs tipleri, salgınlara neden olan virüs tipine benzerse,
sağlıklı erişkinlerde yaklaşık %70 oranında etkili oluyor. Yukarıda saydığımız riskli grupta ise, hastalıktan
korunma oranı %50'ye düşüyor.
Ülkemizde, yukarıda bahsedilen risk grubundaki kişilere grip aşısı ücretsiz olarak yapılıyor. Aşı olduktan
iki hafta sonra aşının koruyuculuğu başlıyor. Grip için aşılanma Eylül'de başlıyor, tüm grip sezonu boyunca
ve sonrasında da devam ediyor. Bu zaman aralığının sebebi, grip salgınının hep aynı zamanda
görülmemesi. Grip salgını, genelde Ocak ayında zirve yapıyor fakat bu durum Ekim’de de ortaya
çıkabiliyor. Sanılanın aksine, antibiyotikler grip tedavisinde etkin değil. Gribin neden olduğu baş ve kas
ağrısı gibi belirtiler ağrı kesicilerle giderilebiliyor. Aspirin gibi ağrı kesiciler, 16 yaşın altındaki çocuklara
verilmemeli.
Gribal enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı faydalı mı?
Gribal enfeksiyonlar özel bir tedavi olmasa bile kendiliğinden iyileşebiliyor. Ancak, risk gruplarında ciddi
seyredebileceğinden doktora başvurulması gereken, bazı destek ilaçlarla şikayetleri azaltmaya veya
gidermeye yönelik tedavi alınması gereken bir hastalık. Grip viral bir hastalık olduğu için antibiyotikler
tedavide etkili değil. Antibiyotik kullanımı fayda sağlamayacağı gibi florayı bozarak zarar da verebiliyor.
Hastalığı ağır geçirenlere ve risk grubundakilere ise oseltamivir gibi virüsle mücadele eden ilaçlar doktor
önerisi ile mutlaka kullanılmalı.
Kar, grip virüslerini öldürür mü?
Halk arasındaki virüslerin karda yayılmayacağı inancı gerçekleri yansıtmıyor. Grip etkeni olan influenza
virüsü tüm hava koşullarında yaşayabiliyor. Virüsün soğukta sadece yayılma hızı azalır, ancak vücuduna
girdiğinde ise vücut ısısıyla aktive oluyor ve hızlı biçimde çoğalmaya başlıyor.
Download