SUNUM DİNLEME SANATI VE DİNLEMENİN ÖNEMİ Duymak; insana yaradılışında verilen bir nimettir. Yeni doğan bir çocuk anne, baba ya da çevresinde konuşanları duyarak konuşmayı öğrenir. Dinlemek ise; bir meziyettir. Beceri isteyen bir sanattır. Çalışmayla geliştirilen ve öğrenmemiz gereken bir yetenektir. Dinleme, hayatımızda çok önemli bir yer tutar ve iletişimin en önemli alanlarından biridir. Görmekle bakmak birbirinden farklı olduğu gibi, duymakla dinlemek de birbirinden farklıdır. “Dinlemek “ sanıldığı gibi kolay da değildir. Konuşanın ne demek istediğini kesin olarak anlamak sabır ve tecrübe ister. • • • • • • • • Dinlemek büyük bir dikkat ve bilgiyle mümkün olur. Dinlemek tam bir konsantrasyon meselesidir. Doğru dinlenilmeyen şeylere doğru cevap verilemez. Dinlemek için sessiz bir ortam gerekir. Dinlemeyen aldırmaz, umursamaz ve anlamaz. Dinlemek bir tevazu alâmetidir. Dinlemesini bilmeyen haddini de bilmez. Dinlemek; kendi dünyamızla, farklı bir dünya arasında köprü kurma yoludur. • Dinlemek, insana kendini ölçme ve değerlendirme imkânı verir. Resimde ATATÜRK’ÜMÜZÜN bir çiftçi vatandaşımızı nasıl dikkatle dinlediğini görmekteyiz. Bu yüz ifadesi bize, konuşana değer verdiğini, onun vermek istediği mesajı alma, yorumlama, hatta kendisini onun yerine koyma çabasında olduğunu hissettirmektedir. Sanki bize “işte dinleme böyle olmalı” diye örnek vermektedir. DİNLEME TÜRLERİ: Bir konuşmacıyı dinleyenleri dikkatle izlediğimizde, dinlemenin değişik türlerini görmemiz mümkündür. • Görünüşte dinlemek ya da dinliyormuş gibi görünmek: Bu dinleme şekli en yaygın türlerden biridir. Bir kişinin dinliyor görünmesine karşın, aslında düşüncelerinin başka yerde olduğu bir dinleme şeklidir. • Kendi konuşacakları dışında, başka şeyle ilgilenmek: Bunlar, sadece kendi konuşacaklarını not eder, diğer konuşmacıları dinlemez. Başka şeylerle ilgilenir (resim çizmek, karalama yapmak gibi). • Seçici dinleyici: Bunlar, konuşanın söylediklerinden, yalnızca kendini ilgilendirenleri dinler. Bunlara seçici dinleyici denir. • Saplantılı dinleyici: Bu tür dinleyiciler, ne söylenirse söylensin, kendi saplandıkları konuların dışındakileri işitmezler. • Savunucu dinleyici: Her söyleneni bir saldırı olarak algılar. • Tuzak kurucu dinleme: Amacı; karşısındakini zor duruma düşürmektir. Onun için dinler. • Yüzeysel dinleme: Derinliğe inmeyen, yalnızca sözcüklere takılan bir dinleme türüdür. • Önemsemez dinleme: Konuşulanları önemsemeyen, ilginç olmadığını düşünerek, bu düşünceyi vücut diliyle belli eden bir dinleme şekli de vardır. Bir düşünür, böyle dinleyicilere şu tavsiyede bulunuyor: DİNLE! YARARLANABİLİRSİN! En iyi dinleyici, aktif dinleyicidir. Konuşmacının vermek istediği mesajı alma ve yorumlama çabasındadır. Empatik bir dinleyicidir. Yani kendisini konuşmacının yerine koyarak dinler. DİNLEMENİN ADABI • • • • • Empatik dinlemek Konuşmacının gözüne bakarak dinlemek Dinlerken başka şeylerle meşgul olmamak Sabırlı olmak Konuşanın sözünü kesmemek Bunları daha da çoğaltmak mümkündür. • Anne-babayı dinlemek • Kur’an dinlemek • Arkadaş dinlemek gibi Ancak, konuşanın konuşması da konuşmaya değer, dinleyene huzur ve güzellik vermelidir. Yunus’un SÖZ OLA KESE SAVAŞI şiirini buna örnek verelim: Sözü bilen kişinin yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz Söz ola kese savaşı, söz ola bitire başı Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz. BU KONU NİÇİN SEÇİLDİ? Değerli başkanlar, sizler esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşlarının liderleri olarak, sahanızda uzman kişilersiniz. Muhtelif vesilelerle yaptığımız toplantılarda bilgi vermek, bilgi ve birikimlerinizi dinleyicilerinize aktarmak durumundasınız. Dinleyenlerin, bizleri etkin dinlemelerini sağlamak için; • Konuşmamızın, konuşarak kesilmesine müsaade etmemeliyiz. Çünkü hiç kimse konuşarak dinleyemez. • Konuşma ortamının rahat olmasını sağlamalıyız. • Dikkatleri dağıtan şeylerin ortadan kaldırılmasını sağlamalı, konuşma sırasında ikramda bulunmamalıyız. • Sorulan soruları dikkatle dinlemeliyiz ve cevaplarımız gerçekçi olmalıdır. • Sabırlı olmalıyız. • Kendimizi rahat hissetmeliyiz. • Eleştirilerin en sona bırakılmasını sağlamalıyız. • İnsanların ilgi, bilgi ve algı düzeylerini dikkate alarak iletişim kurmanın önemini unutmayalım. Günümüzde aktif bir dinleyici bulmanın zor olduğunu biliyoruz. Ancak zekâmızı, birikimlerimizi, dinleyicilerin ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda kullanarak onlara faydalı olmanın yollarını bulabiliriz. Bu arada dinleyici profilini iyi bilmek, takip edilecek yolu seçmemizde bize çok önemli ipuçları verecektir. Ne mutlu konuşmasını ve dinlemesini bilenlere. Birbirimizi “iyi dinleme” ve dolayısıyla doğru anlama temennisiyle saygılarımızı sunarız. İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Hazırlamış olduğumuz sunumları www.istesob.org web adresinden “Mesleki Eğitim” bölümüne girerek bilgisayarınıza indirebilirsiniz. TEŞEKKÜR EDERİZ İSTESOB EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Eğitim Müdürü: Metin İÇTEM Eğitim Müd. Asistanı: Ahmet Z. GÜNDOĞDU