PowerPoint Sunusu - Mahallem Çayırbaşı Derneği

advertisement
ÇAYIRBAŞI MAHALLESİ
TARİHÇESİ
Çayırbaşı, Büyükdere koyunun en dip noktasıdır. Buraya Vatikolpos (Derin Vadi) de
denilmektedir. Taksim’e 17,5, Eminönü’ne ise 21 km uzaklıktadır. Büyükdere, P.T.T.
Evleri (Kozdere), Kâzımkarabekir Paşa (Dağevleri) ve Cumhuriyet mahallelerinden sınır
alan Çayırbaşı, önceleri Büyükdere ile Kireçburnu arasında yer alıyordu. Ancak
sonraları bazı ayrılmalar oldu. (Kozdere) PTT Evleri, Dağ Evleri de Kazım Karabekir
isimleri ile yeni mahalleler oluşurken, Kefeliköy ile Hacı Osman bölgeleri de
Cumhuriyet Mahallesi’ne bağlanarak Çayırbaşı’ndan ayrıldılar. Şimdi PTT Evleri sınırları
içinde kalan Çayırbaşı, adı ile anıldığı gibi çok büyük ve muhteşem bir çayırdı. Bu
çayırda pek çok gövdenin birleşmesinden oluşan ve Yedikardeş diye anılan (Kırkağaç da
denilen) çok büyük bir çınar ağacı vardı. Bu tarihi ağacın çevresinin 32, boyunun da 60
metre olduğu söylenir. 1096 yılında I. Haçlı Seferi için yola çıkan Godrey de Bouillon
kumandasındaki Haçlı Ordusu bu alanda konaklamıştı. Bu büyük ağaç bir iddiaya göre
düşen bir yıldırımla yanmış, bir başka iddiaya göre de kovuk gövdesi içinde hizmet
veren kahvecinin çay ocağının tutuşması üzerine dev çınar yanarak yok olmuştur.
İstanbul Ansiklopedisi ise 1930 yılında kurulan Meyve Islah Enstitüsüne yerleşim alanı
temin için kesildiğini yazmaktadır.
Çayırbaşı’ nda, diğer deniz sahili yerleşim bölgeleri gibi 1624 yılında Don Kazaklarının
baskınına uğrayarak yağmalandı. Osmanlı tarihine damga vuran ve Sultan III. Selim’in
(1789-1807) tahttan indirilip sonra da öldürülmesine neden olan Kabakçı Mustafa
ayaklanması sırasında isyana katılanlar da Çayırbaşı çayırında toplandıktan sonra isyanı
başlattılar.
Çayırbaşı, bilhassa Sultan II. Selim’in döneminde (1566-1574) av sahası olarak
kullanıldı. Padişah III. Selim’in de çok sevdiği ve dinlenmek için geldiği bir yerdi.
Abraham Paşa Korusu (Bilezikçi Çiftliği), Belgrad Ormanları ve Bentler bölgesine
buradan gidilmesi nedeniyle Çayırbaşı her zaman ilgi gördü. Padişah II. Mahmut 1829
yılı kurban bayramı kutlamalarını ve şenliklerini Çayırbaşı’ndaki büyük çayır alanda
yapmış, Iran Elçisini kabul etmişti.
Çayırbaşı’nın tarihi eserleri arasında 16. yy.da Kılıç Ali Paşa’nın doktoru Cerrah
Mahmut Efendi tarafından yaptırılan ve aynı ismi taşıyan bir cami var. Bu camiye
Cezayirli Gazi Hasan Paşa Camii de denilmektedir. Camiin bu isimle anılmasının nedeni,
Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın cami bahçesine bitişik bir çeşme yaptırmış olmasıdır
(1782). Çayırbaşı’nda bir de mescit var. Bahçeköy Caddesi üzerindeki mescit Çayırbaşı
Yeni Mahalle Mescidi adını taşımaktadır. Bu Mescidin tarihi özelliği yoktur. Mirahur Ali
Ağanın yaptırdığı (1558) ve aynı ismi taşıyan çeşme, Çayırbaşı’ndaki otelin sahibi olan
Sardunyalı Lapire diye tanınan Ravotti tarafından yaptırılan Lapir Çeşmesi (1853),
camiye yakın bir yerde Hasan Paşa (Kaptan Gazi) Çeşmeleri (1897) yol yapım
çalışmaları sırasında yok edildi.
Çayırbaşı’ndan Sultan Suyuna giderken solda daha önceleri Abraham Paşanın babası
sarraf Kevork Eramyan’ın (Karakahya) kendi adını taşıyan meyve bahçesi vardı. 1908
yılında bu geniş alana hazine sahip oldu.
Atatürk’ün emriyle 1926 yılında İstanbul’da fidanlık kurulması kararı üzerine 1930′da
80 dekarlık bu alan üzerinde “Büyükdere Meyve Islah Enstitüsü” kuruldu. Büyükdere
veya Çayırbaşı Fidanlığı olarak bilinen Fidanlık bu fidanlıktır. Fidanlık içinde Pratik
Bahçıvan Yetiştirme Yurdu açıldı (1936). Burada 65 yıl süre ile diplomalı bahçıvanlar
yetiştirildi (Bu alanlar ve buradaki müesseseler PTT Evleri Mahallesi sınırları içindedir.)
Çayırbaşı’nda Sinagog, Havra ve Kilise gibi ibadethaneler yok. Kibrit Fabrikası
bitişiğinde ki azınlık mezarlıkları da Kazım Karabekir Mahallesi sınırları içinde kaldı.
Müslüman Mezarlığı ise futbol sahasının doğu tarafındadır.
Sardunyalı Lapire Ravotti tarafından yaptırılan otelin adı Hotel de Empire Ottoman’dı.
1853 yılında Türkiye’yi ziyaret eden İngiltere’nin Cumberland Eyaleti Merkezi
Carlisle’in Yedinci Kontu Gerog William Frederick Howard bu otelde kalmıştı. Bu otelde
yanıp kül olmaktan kurtulamadı.
Çayırbaşı’ndaki tarihi eserlerden biri de Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge
Komutanlığı binasıdır. Bu bina 1924 yılında Büyükdere Uçak Alanının idare binası
olarak İtalyanlar tarafından yaptırılmıştır.
Çayırbaşı’nın bir diğer özelliği Türkiye’de ilk defa hava taşımacılığının buradan
yapılmasıdır. İki hangar, bir idare binasından ibaret olan bu hava alanının pisti denizdir.
Uçakları da yolcu taşıyan deniz uçaklarıydı. İtalyan Hava Ekspresi Şirketi (Aero Esprosso
İtaliana) 1924 yılında Türk Hükümetinden 11 yıl çalışma izni ve imtiyazı aldı. Atina,
Brindizi, İstanbul-Atina, Rodos seferi yapan bu hava şirketini Türk Hükümeti 21.2.1936
yılında satın alarak millileştirdi. Çayırbaşı uçak alanı İkinci Dünya Savaşı nedeniyle
askeri amaçla kullanılmış I. Deniz bölüğüne bağlı Süper Marine Southampton uçakları
halen Sahil Güvenlik Komutanlığının bulunduğu Çayırbaşı/Büyükdere koyunda görev
yapmışlardır. Bu uçak alanının ismi Büyükdere Uçak Alanı olarak geçiyordu.
Çayırbaşı’nda dikkat çeken binalardan biri de Kurtuluş Savaşı Kumandanlarından
General Fahri Belen Paşa’nın köşküdür. Bu köşkün son sahibi Hayati Kaptanoğlu’dur. Bir
diğeri muhteşem görüntüsü ile Çayırbaşı Caddesi üzerindeki üç katlı taş binadır. Ender
Villa adıyla anılan bu bina bir süre otel olarak kullanıldı. Bir diğer bina ise kazıklı yol ile
eski yol arasında kalan yalıdır. Aslında bu bina kendi başına bir yalı değil, çok eski
tarihlerde var olan, sonraları yıkılıp giden Kefeliköy Otelinin müştemilatıdır. Bu yalı
yenilendi. Deniz kenarındaki Dr. Cavit Bey sahilhanesi de görkemli yapılardandır. Kibrit
Fabrikası binaları ile Fidanlıktaki idare binası da Çayırbaşı’nın eski ve tarihi
binalarındandır.
Çayırbaşı balıkçı köyü olarak bilinir. Ancak, sanayi kuruluşlarının ve fidanlığın
bulunması halkın daha çok işçi olarak çalıştığını kanıtlar. Küçük ağ ve olta balıkçılığı ile
birlikte dalyancılıkla da uğraşırlardı. Çayırbaşı dalyanı boğazın verimli dalyanlarındandı.
Çayırbaşı’nın ilk sanayi tesisi Bahçeköy Caddesi üzerinde Türkiye’nin ikinci bira fabrikası
Nektar Biracılık Limitet Şirketi (Nectar Brewery Company Limited) adı ile 1909 yılında
açıldı ve 1930 yılma kadar faaliyetine devam etti. Sonraları Bira fabrikasının arsası
üzerine Tekel Kibrit Fabrikası kuruldu. Kibrit Fabrikasıda 1988 yılında kapandı, bu alan
ve içindeki büyük binalar tekel deposu olarak kullanılıyor. Çayırbaşı’ndaki Tekel Kibrit
Fabrikası, İstinye Tersanesinden sonra Sarıyer ilçesindeki en büyük sanayi kuruluşu idi.
Bahçeköy Caddesi üzerindeki Fidanlık, çarşıya ve denize yakın yerdeki Topser Tuğla
Fabrikası vardı. Çayırbaşı’nda, Topser Tuğla Fabrikası’ndan önce 11 adet tuğla
imalathanesi bulunuyordu. 1955 yılına gelindiğinde hepsi kapandı.
Çayırbaşı’nda 1976 yılında, Çayırbaşı İlkokulu adı ile açılan ilkokul 1981 yılına kadar
öğretim ve eğitime devam etti. Bu tarihten sonra ismi Atatürk İlkokulu olarak
değiştirildi. 1991 yılından beri de Atatürk İlköğretim Okulu olarak eğitim ve öğretime
devam etmektedir.
Ayrıca, Çayırbaşı’ndaki Fidanlık bünyesinde de Ziraat Teknisyeni yetiştiren enstitü
vardı. Özelleştirilme sırasında enstitü kapatıldı.
Çayırbaşı’nın nüfusu (1997 sayımına göre) 4.565 tir. 1990 nüfus sayınımda 11.922 olan
nüfusun 4.565′e düşmesinin nedeni PTT Evleri (Kozdere), Kefeliköy ve Kazım Karabekir
(Dağevleri) yerleşim yerlerinin Çayırbaşı’ndan ayrılmasıdır. Muhtarlıkça nüfus sayısının
9500 – 10000 civarında olduğu ifade edilmektedir.
Download