Seyfettin Gürsel Dış açıkta eskiye dönüş 02.02.2010 | Seyfettin Gürsel | TÜİK, cuma günü aralık dış ticaret rakamlarını yayımladı. Böylece 2009 tamamlanmış oldu. Yıllık karşılaştırmalar yapmak öğretici olacaktır. Ama aynı zamanda baz etkisiyle aralık ayı ihracat ve ithalat değerlerinde gerçekleşen yüzde 30 seviyesindeki artışlar, kriz etkisinin hemen hemen son bulduğunu gösterdi. Bir aylık veri eğilimleri, öngörmek için yeterli olmasa da bazı ipuçlarını yakalamak ve yüksek sesle düşünmek için yeterli olabilir. Tabloda ocak-aralık dönemi 2007-2008-2009 dış ticaret yıllık verileri ile aralık ayı 2007 ve 2009 verileri yer alıyor. Dış ticaret açığı 2007'de 63 milyardan 2008'de 70 milyara çıkarak zirve yaparken 2009'da 38 milyara geriledi. Ancak bu gerilemenin ardında hem fiyat hem de gelir etkisiyle (durgunluk) enerji faturasında 18 milyarlık hafiflemenin etkisi göz ardı edilmemeli. Eğer enerji fiyatları ve GSYH geçen yıl 2008'deki düzeyinde olsaydı dış ticaret açığı 38 değil yaklaşık 56 milyar olacaktı. 2007'deki 63 milyarlık açığa kıyasla kalan 7 milyarlık fark durgunluğun yatırım ve tüketim malları üzerindeki olumsuz etkisine atfedilebilir. 2008 anormal bir yıl oldu. Patlayan enerji fiyatları enerji faturasını kabartırken yılın ikinci yarısında başlayan küresel durgunluk enerji fiyat balonunu patlattı. Son çeyrekte hızla düşmeye başlayan iç talep ithalatı ayrıca kısıcı etki yaptı. Enerji faturası 2008'de 48 milyarla zirvedeydi. Gerek iç talep gerek enerji fiyatları açısından nispeten normal bir yıl olan 2007'de ise enerji faturası yaklaşık 34 milyardı. 2009'da enerji faturası 30 milyara inerek 2007 düzeyinin biraz altında oluştu. Dış ticaret açığının, dolayısıyla cari açığın geleceğine yönelik bazı ipuçlarını yakalamak için 2007 ile 2009 Aralık aylarını karşılaştırmak yararlı olacaktır. Toplam açık 2009'da aralık ayında 4.9 milyar, 2007'de 6.4 milyar dolar. Aradaki 1.5 milyar dolarlık farkın yaklaşık 800 milyon doları enerji faturasındaki hafiflemeden geliyor. Kalan 700 milyon doların kaynağı çok önemli. 2009 son çeyrek GSYH düzeyinin 2007 son çeyrek düzeyine çok yakın olacağını tahmin ediyorum. Dolayısıyla Ekim 2008'deki TL'deki değer kaybının etkisiyle halen reel kurda yüzde 10'a yakın bir avantaja sahip olan Türkiye ekonomisinin rekabet gücündeki iyileşme bu 700 milyon doların bir bölümünü açıklayabilir. Eğer bu tahminde doğruluk payı varsa, 2010'da ithalat faturası bu nedenle 5-6 milyar kadar hafifleyebilir. Ancak Türk Lirası'nın değerlenmesinin önüne geçmek şartıyla. Aralık ayı ihracat rakamları pek umut verici değil. İhracat 2007'de 9.7 milyar dolar olmuş, 2009'da 10 milyar. Aradaki fark marjinal. AB, Rusya ve Körfez pazarlarında büyük kayıplar yaşandı. Kuzey Afrika'ya ve Çin'e yönelik ihracat artışları bu kayıpları telafi etmekten çok uzak kaldı. Türkiye'nin ihracat pazarlarının üçte ikisini oluşturan AB, Rusya ve Körfez ülkelerinde canlanma ile birlikte ihracatta daha güçlü artışların yaşanacağı umulabilir. Tabii bir kez daha, Türk Lirası değerlenmediği takdirde. Bu muhtemel iyileşme de 7-8 milyar dolarlık ek bir artış getirebilir. Toplarsak, 2010 yılında 2007'ye kıyasla ithalat ve ihracatta iyileşme 10-15 milyar doları bulabilir. Buna karşılık enerji faturasının 2007 düzeyinde çıkması çok muhtemel. Bu durumda 2010'da dış ticaret açığı 50 milyar dolar civarında tahmin edilebilir. Cari işlemler açığı da 30 milyar doları rahat geçer. Bu düzey kriz öncesinden çok farklı değil. Türkiye, krizi yapısal bir dönüşüm fırsatı olarak kullanmadı. Cari açığın kısıtladığı düşük büyüme günlerine geri dönüş pekâlâ mümkün. DIŞ TİCARET AÇIĞININ SEYRİ (milyon dolar) Yıllık Ocak-Aralık İhracat İthalat Açık Enerji Enerji dışı açık 2007 107.272 170,063 -62.791 33.883 -28.908 2008 132.027 201.963 -69.936 48.281 -21.655 2009 102.165 140.775 -38.610 29.887 -8.723 Aylık Aralık 2007 9.724 16.129 -6.405 3.546 -2.859 2009 10.061 14.988 -4.927 2.882 -2.405