TEMEL ELEKTRONİK Elektronik: Maddelerde bulunan atomların son yörüngelerinde dolaşan eksi yüklü elektronların hareketleriyle çeşitli işlemleri yapma bilimine elektronik adı verilir. KISA ATOM BİLGİSİ Maddenin özelliklerini taşıyan en küçük parçasına ATOM denir. Atom bir çekirdek ve onun etrafında helezonlar çizerek dönen elektronlardan oluşur. Çekirdek içinde pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlar bulunur. Elektronlar( 𝑒 − ) ise negatif yüklüdür. En dış yörüngede bulunan 𝑒 − lara valans 𝑒 − da denilir. Atomdan 𝑒 − koparmak için az ya da çok enerji uygulamak gereklidir. Bu enerji ısıtma, sürtme, gerilim uygulama ve benzeri şekilde verilebilir. İLETKEN Eğer valans(son) yörüngesinde 1-2-3 𝑒 − var ise bu atomlar kararlı duruma geçmek için 𝑒 − larını çok çabuk verirler. Bunlar iletken madde olarak sınıflandırılır. Örnek: Bakır atomu, çekirdeğinde 29 proton, 34 nötron bulunur. Son yörüngedeki bu tek 𝑒 − çok az bir enerji ile kopar ve kristal yapıda akım taşıyıcı olarak görev yapar. Tüm metaller iletkendir. İnsan vücudu iletkendir. Saf su yalıtkan, şekerli su yalıtkan, tuzlu-mineralli su ise iletkendir. Toprak içinde su olduğu için iletkendir. En iyi iletkenler gümüş, bakır, altın, alüminyum vb.dir. YALITKAN Son yörüngelerindeki 𝑒 − sayısı 5-6-7 ve 8 olan elementlere yalıtkan denir. Bu maddelerden 𝑒 − koparmak çok zordur, çok enerji gerektirir. Fakat hiçbir yalıtkan mükemmel değildir. Aşırı gerilim veya enerji altında 𝑒 − kopar ise delinme olayı yani iletken duruma geçme oluşur. Örnek: Şimşek ve yıldırım gibi doğa olayları. Yalıtkan Örnekleri: Cam, mika, hava, PVC, kauçuk YARIİLETKEN Atomlarının valans yörüngesindeki 𝑒 − sayısı 4 olan elementlere yarıiletken denir. Silikon, germanyum örnek olarak verilebilir. YARIİLETKEN DEVRE ELEMANLARI Yarıiletkenlerin direnci iletkenler ile yalıtkanlar arasında bir yerdedir. Diyot, transistör ve entegre devre elemanları yapımında en çok silikon kullanılır. Bileşikler de yarıiletken durumda olabilir. Örneğin Bakır oksit, Çinko oksit, Galyum-Arsenik (GaAs) gibi. Germanyum ve silisyum doğada cevher halinde bulunurlar, yani saf değildirler. İlk önce bunlar saflaştırılır. Yarıiletkene başka madde, yabancı madde (doping) katıldığı zaman bu maddelerin elektriksel özellikleri değişmektedir. Yani P ve N tipi yarı iletkenler germanyum ya da silisyumun içine belli oranlarda yabancı madde katılması ile elde edilir. N-TİPİ YARIİLETKEN Son yörüngesinde 4 𝑒 − bulunduran saf silikonun içine yaklaşık 100 milyonda 1 oranında, son yörüngesinde 5 𝑒 − bulunduran arsenik (fosfor, antimon, vb.) maddesi karıştırılırsa arsenik atomunun 4 elektronu komşu elektronlarla bağ yapar (kovalent bağ) . 1 𝑒 − boşta kalır. Boşta kalan, serbest kalan bu 5. Arsenik elektronu kristal yapıdaki madde içinde dolaşır. İşte 𝑒 − yönünden zengin olan bu karışıma N tipi yarıiletken denir. N(negatif) tipi maddede elektrik akımının taşınması işinde bu fazla elektronlar görev yapar. P-TİPİ YARIİLETKEN Son yörüngesinde 4 𝑒 − u bulunan silikonun içine yaklaşık 100 milyonda 1 oranında son yörüngesinde 3 𝑒 − u bulunan Bor (Galyum, Alüminyum, vb.) karıştırılırsa Borun 3 𝑒 − u komşu elektronlarla bağ yapar. Silikonun 1 𝑒 − u ise bağ yapacak Bor elektronu bulamaz ve dışarıdan 𝑒 − kapmaya istekli hale gelir. İşte 𝑒 − yönünden fakir olan bu karışım elektriksel olarak pozitif yüklü iyon kabul edilir. Elektrona ihtiyaç olan yer bir oyuk ile ifade edilir. N ve P TİPİ MADDELER TEK BAŞLARINA KULLANILDIKLARINDA NORMAL BİR İLETKENDEN HİÇ FARKLARI YOKTUR. YANİ TEK KULLANILDIKLARINDA BİR İŞE YARAMAZ. P-N BİRLEŞİMİ VE DİYOTUN ÜRETİLMESİ Eğer bir silikon parçası alınır ve onun yarısına 3 valans elektronlu katkı maddesi eklenir, daha sonra diğer yarısına da 5 valans elektronlu katkı maddesi eklenirse P-N birleşimi elde edilir. DİYOTLAR Germanyumdan yapılan diyotlardan akım geçirildiğinde üzerlerinden yaklaşık 0,2-0,3 volt gerilim düşümü, Silisyumdan yapılmış diyotlarda 0,6-0,7 volt gerilim düşümü olur. a-Polarmasız P-N birleşimi (enerji uygulanmıyor) P ve N tipi iki madde birleştirildiği zaman birleşim yüzeyinin yakınında bulunan elektron ve oyuklar birbirlerini nötr ederler. Yaklaşık 1 µikron kalınlığında yüksüz-nötr bölge oluşur. Bu engel bölge 𝑒 − ve oyuklar arasına set oluşturur. b-Doğru polarma (Diyota doğru yönde akım uygulama) S anahtarı kapatıldığında üretecin (-) ucundan gelen elektronlar N tipi maddedeki serbest 𝑒 − ları, üretecin (+) ucundan gelen oyuklar P tipi maddedeki (+) yükleri birleşim yüzeyine doğru iterler. Elektronlar oyuklara doğru hareket ederler. Gerilim setti aşılır. Yük akışı, akım geçişi üreteç devrede olduğu müddetçe devam eder. c-Ters Polarma Anahtar kapatılınca üretecin (-) ucu P tipi maddenin oyuklarını çeker, üretecin (+) ucu ise N tipi maddenin elektronlarını kendine çeker. Birleşme yüzeyinde 𝑒 − ve oyuk kalmaz. Ters polarizasyonda diyot akım geçirmez.(Sızıntı akımları saylanmaz.) Diyotlar ok istikametinde akım geçirirler, diğer yöne hayır. Anottan katoda akım geçirirler, yaldızlı yöne doğru akım geçirirler, diğer yöne hayır. DİYOTUN I-V (AKIM-GERİLİM) KARAKTERİ DİYOTLU DEVRE ÖRNEKLERİ 1) Aşağıda verilen devrede diyotun ve direncin üzerinden geçen akımları ve üzerinde düşen gerilimleri bulunuz. Çözüm: Diyot doğru polarize, üzerinden akım geçirir. Üzerinde düşen potansiyel fark gerilim setti kadardır. Gerilimin kalanı direnç üzerinde düşer(K. Akımlar Kanunu). Direncin üzerinde düşen gerilim belli direncin değeri belli ise ohm kanunundan akımı buluruz. Direncin akımı =diyotun akımıdır(seri devrede bütün elemanlar üzerinden aynı akım geçer). 2) Aşağıda verilen devrede diyotun ve direncin üzerinden geçen akımları ve üzerinde düşen gerilimleri bulunuz. Çözüm: Diyot ters polarize. Akım geçirmez. 3) 1 kΩ’luk direnç üzerinden geçen akımın yönünü ve şiddetini bulunuz. Diyotlardan hangisi iletimdedir? Belirtiniz. Çözüm: Batarya 2’nin gerilimi daha büyüktür. Akım potansiyeli büyük olan noktadan küçük olana doğru akmak ister. Bu durumda D2 diyotu kesimde,D1 diyotu iletimdedir. Toplam potansiyel fark 50-40=10 volttur. Silikon diyot üzerinde ~0,7 volt düşer. Arta kalan gerilim direnç üzerindedir. V=IR formülünden gerilim belli, direncin değeri belli akım bulunur. 4) Aşağıdaki devrede D2 diyotu üzerinden geçen akımı bulunuz. Diyotlar eşdeğer. Çözüm: Diyotların ikiside doğru polarize. Burada diyotlar akımı paylaşıyorlar(yarı yarıya). 5) Aşağıda verilen devrede giriş ve çıkış gerilimlerinin osilaskopta görülmesi gereken şekillerini çiziniz. Çözüm: Giriş gerilimi sinüzoidal, zamana göre yönü ve şiddeti periyodik olan değişen AC’dir. Pozitif alternansta diyot doğru polarize, negatif alternansta ise ters polarizedir. Pozitif aternanslar çıkışta yani direnç üzerinde görülür. Negatif alternanslar çıkışa verilmez. Bu devre yarım dalga doğrultmaç olarak isimlendirilir. 6) Köprü diyot ve tam dalga doğrultma: Dört diyotlu köprü diyotlar dört adet doğrultmaç diyotu içeren dört bacaklı diyotlardır. Bu tip diyotların gövdelerinin üzerinde ~ işareti bulunan bacaklar AC giriş uçları + ve - işaretlerinin bulunduğu bacaklar ise DC çıkış uçlarıdır. 1.Alternansta akım yönleri: 2.alternansta akım yönleri: 7) Orta uçlu trafolu tam dalga doğrultma: 220/22Volt D1 DIODE Uetkin 220V D2 TRAN-2P3S DIODE C1 10uF R1 10k DİYOTLARDA ÇALIŞMA SICAKLIĞI Germanyumdan yapılmış diyotların sıcaklığı 90𝑜 C’yi, Silisyumdan yapılmış diyotların sıcaklığı 175𝑜 C’yi geçmemelidir. Aksi halde kristal yapı bozulur. DİYOTLARIN ÇALIŞMA AKIMI ve GERİLİMİ Uygulamada 4000 volta, 4000 ampere kadar akım taşıyabilen diyotlar mevcuttur. Basit doğrultmaç devrelerinde en çok 1N4000 serisi karşımıza gelir. Bunlar 1 amperliktir. (Maksimum 1A.) 1N4001: 1A,50V 1N4002: 1A,100V 1N4003: 1A,200V 1N4004: 1A,400V 1N4007: 1A,1000V DİYOTLARIN BOZULMA SEBEPLERİ 1) Aşırı akım geçmesi, 2) Ortam sıcaklığının yükselmesi, 3) Uygulanan gerilimin aşırı artması, 4) Mekanik zorlamalar (darbeler), 5) Kalitesiz malzeme, 6) Lehimleme hataları. DİYOTLARIN SAĞLAMLIK TESTİ DMM(Dijital Multi Metre) diyot kademesine alınır. Önce bipleme sesine bakılır. Kırmızı prob anota, siyah prob katoda gelecek şekilde takılırsa ekranda 0,6-0,7 volt (600-700 mV) civarı değer okunursa, probların uçları değiştirildiğinde hiç değer okunamazsa diyot sağlamdır. Malzemesi silikondur, denir. ZENER DİYOTLAR Zener diyot ters polarizasyon altında gerilim regülasyonu yapabilen diyotlardır. Diyotun ismi bu diyotu bulan Dr. Carl ZENER’ den alınmıştır. Dr. Zener normal diyotlara göre birleşim yüzeyini genişletti, katkı madde oranlarını normal diyotlara göre artırdı. Böylece ters gerilim altında kritik bir gerilime ulaşınca diyot akım geçirerek gerilimi sabitler. Zener diyotlar devreye ters bağlanırlar. Belli bir gerilime kadar üzerinden akım geçirmez. Kırılma (zener) noktası adı verilen voltaj düzeyine gelindiğinde ise aniden akım geçirmeye başlar. Kırılma yani zener gerilimi üretim aşamasında katkı maddesi miktarı ayarlanarak belirlenir. Zener diyot ters polarizasyonda gerilim regülasyonu yapmada yani gerilimi istenen ayarda tutmada kullanılır. Zener diyotlar düşük akımlı olduklarından mutlaka öndirenç ile korunmaları gerekir. Zener diyotun gücü biliniyorsa (katalogdan bulunur) bu elemana bağlanacak ön direncin değeri belirlenebilir. ÖRNEK: a) Gücü 1 watt, çalışma gerilimi 12 volt olan zener diyotun üzerinden geçirilebilecek maksimum akım değerini bulunuz. b) 20 volt giriş geriliminde bozulmaması için kullanılması gereken ön direncin değerini bulunuz. ÇÖZÜM: 𝑃 1 P=U.I formülünden 𝐼 = 𝑈 = 12 = 83 𝑚𝐴 Direncin üzerinden geçirilebilecek maksimum akım belli(83 mA), direncin üzerinde düşen gerilim belli olduğuna göre (V=IR) ohm kanunundan direnci bulabiliriz. 𝑅= 𝑈 𝐼 8 = 83 𝑚 = 0.096 𝑘Ω = 96 Ω bulunur. Standartlarda bulunan 100Ω veya 120Ω kullanılabilir. ZENER DİYOTLU DEVRE ÖRNEKLERİ 1) Devrede zener 9 voltluk röle 12 voltluk olduğundan giriş gerilimi yaklaşık 21 volt oluncaya dek röle kontakları konum değiştiremez. 2) Gerilimin büyüklüğüne göre yanan LEDler. Devrede zener diyotların gerilimi 6 volt, 9 volt ve 12 volttur. LEDler 1,5 volt ile 2,5 voltluktur. Giriş gerilimi yaklaşık 8 volt olana dek hiçbir LED ışık vermez. (6 volta kadar Zener1 yalıtımdadır.6 volttan sonra akımı geçirmeye başlar. Fakat sarı LED üzerinde yaklaşık 2 volt oluncaya kadar yani gerilim setti aşılıncaya kadar ışık vermez.6+2=8 volt) Yeşil LEDin yanması için giriş geriliminin en azından 9+2=11volt olması gerekli. Kırmızı LED içinse 12+1,5=13,5 volt. 3) Zener diyotlu kırpıcı devreler: Gerilimin istenmeyen kısımları kırpılır. Osilaskopta görülen giriş ve çıkış sinyalleri resimdeki gibi olur. 4) Zener diyotlu regüle devresi Giriş gerilimi değişse bile çıkış gerilimi değişmez. LEDler (Light Emitting Diodes-Işık Yayan Diyotlar) Işık yayan flamansız lambalara LED denir. Bu elemanlar çeşitli boyutlarda üretilirler.2-20 miliamper gibi çok az akımla çalışırlar. Sarsıntılara dayanıklı olduklarından her türlü elektronik devrede karşımıza çıkarlar. Elektronların enerji kaybının ışıma olarak açığa çıkması prensibiyle çalışırlar. Çeşitli renklerde ışık veren LEDler mevcuttur. LEDlerin çalışma voltajı 1,5 volt ile 2,5 volt kadardır. Yüksek gerilimlerin ve yüksek akımların bozucu etkisinden bir ön direnç ile mutlaka korunmaları gerekir. Tasarımlarda LED akımı pratik olarak 10 miliamper-20 miliamper olarak alınır. ÖRNEK: 12 voltluk devrede kırmızı LEDe seri bağlanması gereken koruma direncinin değerini bulunuz.(Kırmızı LED gerilimi 1,5 volt, çalışma akımı 10 miliamper) Çözüm: LED ve koruma direnci birbirine ser bağlı olduklarından üzerlerinden aynı akım geçer. K. Gerilimler Kanununa göre LED üzerinde 1,5 volt var ise gerilimin geri kalanı öndirenç üzerinde düşecektir. Direncin üzerinde düşen gerilim belli(10,5 volt),üzerinden geçen akım belli (10 mA) ise V=IR ohm kanunundan direncin değeri bulunur. Rön=1050 Ω LEDLERİN SAĞLAMLIK TESTİ Doğrultmaç diyotu ile aynıdır. DMM diyot kademesine alınır. Bipleme kontrol edilir. Kırmızı prob anota, siyah prob katoda gelecek şekilde bağlantı kurulursa ekranda gerilim settini aşma voltajı(1,5-2,5 volt) görülür ve LED ışık verir ise sağlamdır. ÇOK RENKLİ LEDLER Uygulamada iki yada üç LEDin aynı gövde içinde birleştirilmesi ile oluşturulmuş çok renk yayan LEDler de kullanılmaktadır. Sadece DC kaynağı kırmızı LEDe bağlarsak tek başına yanar. Kaynağın + ucunu ortak anota, kaynağın – ucunu R ve G ye bağlarsak kırmızı ve yeşilin ışık vermesi ile 3.karma bir renk elde edilir. 7’li göstege( 7 segment display, 7 parçalı display) içerisinde 7 adet LED bulunur.Şekildeki gibi sağındaki nokta ile 8. ÖRNEK1: Elimizde bulunan 5 adet kırmızı LED ile I harfi yazdırmak istiyoruz. Bir LEDin akımı 10 mA olacaktır. Giriş gerilimi 12 VDC ve LED çalışma voltajı 1,5 volttur. Gerekli devre bağlantı şemasını çizip seri bağlanması gereken ön direnç değerini hesaplayınız. Çözüm: Besleme geriliminin + ucu LEDlerin anoduna, gerilim kaynağının - ucu da LEDlerin katoduna gelecek şekilde bağlantı yapılır. LEDler birbirine paralel bağlı, bunlara seri bağlı öndirenç üzerinde 12-1,5=10,5 volt düşer. LEDlerin toplam akımı 5*10=50 miliamper bu direncin üzerinden geçer. Ohm kanunundan öndirencin değeri 𝑈 10.5 𝑅ö𝑛 = = 𝐼 50 = 0.21 𝑘Ω = 210Ω olarak bulunur. ÖRNEK2: Elimizde bulunan 7 adet sarı LED ile F harfi yazdırmak istiyoruz. Bir LEDin akımı 20 mA olacaktır. Giriş gerilimi 12 VDC ve LED çalışma voltajı 2 volttur. Gerekli devre bağlantı şemasını çizip seri bağlanması gereken ön direnç değerini hesaplayınız. Çözüm: Öndirencin değeri 𝑈 𝑅ö𝑛 = = 10 𝐼 140𝑚 = 71 Ω olarak bulunur. IRLEDler (Infra Red LEDler-Kızıl ötesi LEDler) İnsan gözünün göremeyeceği titreşim sayısına (frekansa) sahip kızıl ötesi ışık yayarlar. P-N birleşimine sahiptir. Uzaktan kumanda devrelerinde ve kızılötesi alıcı verici devrelerinde kullanılır. Şekil olarak normal LEDlere benzer. Sağlamlık testi: Diğer diyot ve LEDler ile aynıdır. DMM diyot kademesine alınır. Bipleme kontrol edilir. Kırmızı prob anota, siyah prob katoda gelecek şekilde bağlantı kurulursa ekranda gerilim settini aşma voltajı(yaklaşık 1 volt) görülür ve IRLEDin cep telefonu kamerası ile ışık yaydığı görülür ise sağlamdır. LCDler-Sıvı Kristalli Görüntüleyiciler LEDler miliwatt düzeyinde enerji harcaması yaparken, LCDler mikrowatt düzeyinde harcar. Dahili veya harici bir ışık kaynağı ile aydınlatıldıkları takdirde görüntüleyici olurlar. TV, monitör, Cep telefonu ekranları ile hayatımızın vazgeçilmezidirler. Dijital görüntülerin en küçük parçasına pixel(piksel) denir. İngilizcede resim parçası anlamına gelen Picture ve element kelimelerinden türetilmiştir. Monitör destekli cihazların kullandığı pikseller, küçük noktacıklardan oluşmaktadır. Yakından bakıldığında her birinin küçük bir kare olduğu net bir şekilde görünmektedir. TRANSİSTÖRLER Transistör yapısına göre akım ya da gerilim kazancı sağlayan, yani hem anahtarlama hem de yükseltme işi yapabilen devre elemanıdır. Sınıflandırılırken ilk olarak ikiye ayrılır: BJTler yani Bipolar (iki kutuplu) Transistörler ve FETler yani Alan Etkili Transistörler. Transistörler üç bağlantıya sahiptirler. Bunlar bir BJT transitörde Base, Emitter ve Collector iken FET'lerde ise Gate, Drain ve Source dur. Bipolar transistörler (BJT) yarı iletkenlerin dizilişine göre kendi aralarında ikiye ayrılırlar: NPN ve PNP. Transistörün temel çalışma prensibini anlayabilmek için onu bir musluğa benzetebiliriz. Bu durumda musluğun suyu açmaya kapatmaya ve debisini ayarlamaya yarayan kulpunu BJT'lerde ki Base, FET’lerde ki Gate ucuna benzetebiliriz. Burada musluğun kulpuna uygulanan kuvvetin büyüklüğü suyun (yani akımın) akıp akmayacağını ya da ne kadar debiyle (akım şiddeti) akacağını belirler. , Musluğa her hangi bir kuvvet uygulamadığımızda içyapısındaki mekanizma suyun (akımın) akmasına engel olur(direnç gösterir). Bu durumda musluğun su tesisatına bağlı olduğu nokta, yani suyun musluğa girdiği nokta BJT'lerde Collector FET'lerde ise Source ucuna karşılık gelir. Suyun musluktan çıktığı nokta ise BJT'lerde Emitter, FET'lerde Drain ucudur. Lavabo giderini ise toprak olarak düşünebiliriz. BJT transistörler NPN veya PNP biçiminde yerleştirilmiş üç yarı iletken maddenin bileşiminden oluşur (tekrar). Beyz kutbu tetiklendiği zaman kollektör ve emiter arasında direnç değeri azalır ve akım geçirir hale gelir. Kollektör ve emiter arasından geçen akımın miktarı beyz kutbuna uygulanan akımın miktarına bağlıdır. Transistörlerin Soğutulması Transistörler devrelerde kullanılırken az ya da çok ısınırlar ve bu ısınma gerek devrenin düzgün çalışması gerekse transistörün düzgün çalışmasını engeller. Transistörleri soğutmak amacı ile uygun boyut ve biçimde alüminyum alaşımdan yapılmış ısı emici (heat sink) özellikli plakalar monte edilir. Metal gövdeli transistörlerde gövde aynı zamanda kollektör ucu olduğu için metal soğutucu monte edilirken,kollektör ucuyla metal soğutucu arasını elektriksel olarak yalıtmak için araya ısıyı ileten ancak elektriği iletmeyen izolatör konulur. Ayrıca transistörün ısısının soğutucuya aktarılmasını kolaylaştırmak için iki yüzey arasına termal iletken macun sürülür. Bir devre şemasında transistör sembolü etrafında kesik çizgili bir çember varsa, bu transistör için bir soğutucu kullanımı gerektiği anlamına gelir. Transistörlerin Lehimlenmesi Transistörlerin ısınması elemana zarar verebileceği için lehimleme işleminin çabuk yapılması ve iyi kalite bir lehim ile temiz uçlu havya kullanılması gerekir. Kullanılacak havyanın ucu eğe zımpara ile küften pastan temizlenmiş olmalıdır. Lehim teli kaliteli olmalıdır. Lehim kötü yapılırsa soğuk lehim denen durum meydana gelir ve bu nedenle daha sonra devrede temassızlık oluşur. Transistörlerin harcadığı güç Her transistörün bir gücü vardır. Harcanan güç ısı olarak ortaya çıkar. Transistör teknik bilgileri data sheetlerden(internet siteleri) bulunur. Transistörlerin Çeşitli Standartlara Göre Kodlanması Transistör gövdesi üzerinde üretici firma kodu, teknik özellikleri belirten kodlar ve transistörün bacakları ile ilgili bilgiler bulunur. Transistörlerin gövdesi üzerindeki bu kodlamalarda çeşitli standartlar kullanılır. Avrupa Standardı Bu tip kodlamada birinci harf transistörün yapımında hangi yarı iletken maddenin kullanıldığını belirtir. A : Germanyum B : Silisyum (Silikon) C : Galyum arsenik İkinci harf transistörün cinsini ve kullanıldığı yeri belirtir. A: C: D: F: P: Ses frekans ön yükselteç devrelerinde kullanılır. AF (alçak frekans, ses frekans) düşük güçlü çıkış devrelerinde kullanılır. Ses frekans (AF) güç transistörü Yüksek frekanslı güçsüz transistör Işığa duyarlı devre elemanı (fototransistör vb.) Kodlamalarda üçüncü harf olarak kullanılan X, Y, Z harfleri transistörlerin endüstriyel amaçlı, profesyonel ve kaliteli olduğunu gösterir. Rakamlar ise diğer üretim bilgilerini verir. Transistörlerde akım kazancı Beyz ucuna uygulanan tetikleme sinyaline göre Kollektör - Emiter arasından daha büyük bir akım geçirir.Bu durum akım kazancı olarak adlandırılır. β akım kazancı kollektör akımının beyz akımına oranı olarak tanımlanır. 𝐼 𝛽 = 𝐼𝐶 Data sheetlerde hfe olarak ta gösterilebilir. Akım kazancı bir orandır, birimsizdir. 𝐵 Transistörlerin darlington bağlanması Darlington bağlantı çok yüksek kazanç elde edilmesi istenen durumlarda yapılır. Toplam kazanç kazançlar çarpımına eşit olur. 𝛽 = 𝛽1 ∗ 𝛽2 Piyasada bu şekilde imal edilmiş transistörler de mevcuttur. Diyotlu güç transistörleri Bobinleri ve trafoları beslemede kullanılan güç transistörlerinin bazı modellerinde C-E arasına gövde içinden paralel olarak diyot bağlanmaktadır. Bu diyot bobinin oluşturduğu yüksek endüksiyon gerilimlerini kendi üzerinden geçirerek devrenin ve transistörün zarar görmesini engeller. Şekilde transistör ile röle sürme devresi örneği verilmiştir. Foto transistörler Beyz ucuna ışık düştüğü zaman kollektör - emiter arasından akım geçişini sağlayan transistörlere fototransistör denir. Diğer transistörler gibi üç yarı iletken maddenin bileşiminden oluşur. Işık enerjisinin (fotonların) beyz ucuna daha rahat düşebilmesi için mercek şeklinde cam yerleştirilmiştir. Fototransistörler 2 ya da 3 bacaklı üretilir. İki bacaklı olan fototransistörlerin beyz bacağı yoktur. Güneş ışığına veya ışığa duyarlı alarm sistemlerinin ve aygıtların çalışmasında çokça kullanılır.