İmmunoterapi ve akciğer kanseri

advertisement
İmmunoterapi ve
akciğer kanseri
Bağışıklık sistemi nedir?
Bağışıklık sistemimiz bizi genellikle virüslerin
ve bakterilerin yol açtığı hasarlardan korumak
için tasarlanmıştır. Bunu yaparken, neyin
bedenimizin normal parçası olduğunun ve neyin
anormal veya yabancı hücreler veya mikroplar
olduğunun farkına varabilmesi önemlidir.
Bağışıklık sistemi, kendi fonksiyonlarında
gerçekten oldukça şaşırtıcı olmak için insani
gelişmede evrim geçirdi.
Yabancı maddeyi fark ettiğinde, onu antikor adı
verilen özel bir proteinle etkisiz hale getirebilir
veya istilacıyı tahrip eden lokal bir enflamasyon
bölgesi oluşturabilir. Çocuk felci ve tetanos
gibi enfeksiyonlar için yapılan yaygın aşılar, bu
mikroplara maruz kalınması halinde ciddi bir
hastalığın oluşmasını engellemek için bağışıklık
sistemine çok hızlı yanıt vermeyi öğretmek
amacıyla tasarlanmıştır. Bağışıklık sisteminin
ciddi malfonksiyonları ile doğan çocuklar, erken
çocukluk döneminde tekrarlayan enfeksiyonlara
maruz kalırlar ve yaşamın ilk yılında ağır
hastalık geçirebilirler.
Bağışıklık sistemimizin kendi bedenimize
saldırmasını önleyen nedir?
“Kan çıbanı”na veya başka bir deri
enfeksiyonuna cevaben oluşan kızarıklık ve
şişkinliğe bakarak bağışıklık sisteminin ne
kadar agresif olabildiğini biliyoruz. Yapabileceği
hasardan dolayı, bağışıklık sistemi çok
kontrollü olmalı ve neye saldıracağı konusunda
seçici olmalıdır. Savaşta bir savaş gemisinin
“dost ateşiyle” vurulmamak için bayrak
çekebileceği gibi, hücrelerimizde, yüzeyinde
bağışıklık sistemimize normal ve dostane
olduğunu anlatan proteinler bulunur. Bu teşhis,
bağışıklık sistemi hücreleri kendi proteinleri ile
bağlandığında ve bu proteinlerin bağı bağışıklık
tepkisini kapadığında oluşur. Bu, bağışıklık
kontrol noktası olarak adlandırılır. Normal doku
ya da vücudun bir kısmı hasarsız bırakılmalıdır.
İsimler ve terminoloji
PDL-1 - bağışıklık sisteminin yabancı
değil normal olarak tanımlayacağı normal
doku yüzeyindeki bir proteindir. Bunu,
bir savaş gemisinin kendisini dost olarak
tanımlamak için taşıyabileceği bayrak
olarak düşünün.
PD-1 ve CTLA-4 - Bağışıklık sistemi
hücreleri üzerindeki proteinler normal
hücre proteinlerine bağlanacak ve
tutunacaktır ve bu gerçekleştiğinde,
bağışıklık tepkisi kapanır. Bunları, bir
denizcinin dost bayrağını tanımak ve
nişancılarına ateşi kesmelerini söylemek
için kullandığı dürbünler olarak düşün.
Bağışıklık sistemi hata yaptığında ve normal
dokuya saldırdığında bazı artrit türleri ve
diğer çeşitli ciddi şartlar ortaya çıkabilir - Buna
otoimmun hastalıkları denmektedir.
Bunun, tümörlerle ne ilgisi vardır?
Tümörlerin dış yüzeyinde bağışıklık sisteminin
tanımlayabildiği ve tepki gösterebildiği genellikle
anormal proteinler bulunur. Bunun oldukça sık
olması olasıdır ve bağışıklık sistemi tümörleri
asla görülmemesi için ufak parça halinde
yok eder. Bazı tümörler her nasılsa denetim
noktası sistemini kendi çıkarları için kullanabilir.
Tümörler bu önemli proteinlerin bazılarını
yüzeylerine yerleştirir. Araştırmalar, bu kanser
hücrelerinin kendilerini gizlediğini göstermiştir.
Böylece bu hücreler kontrol noktaları tarafından
fark edilmezler, bu da bağışıklık sisteminin
kendilerini yok etmediği anlamına gelir.
Bu İmmünoterapiler biyolojik düzeyde nasıl
çalışır?
Yeni tedaviler, bağışıklık sisteminin “yabancı”
tümör hücrelerini yok etmesine izin vererek
© Global Akciğer Kanseri Koalisyonu | www.lungcancercoalition.org
çalışır. “Sahte bayrak” ve “binoküler” hakkında
düşünürsek, bir takım tedaviler bayrağı
(tümör hücresindeki) örtbas ederken, diğerleri
tümördeki binokülerlerin eşdeğerini örtbas
eder. Tedaviler, bu şekilde, kanserle mücadele
edebilmeleri için bağışıklık hücrelerini “açık”
tutar. Deriye bir enjeksiyon veya damla ile
verilen immuno-globulinler veya antikorlar özel
olarak tasarlanmıştır. Bu maddeler hedeflerine
bir sülük gibi tutunurlar ve oldukça uzun
ömürlüdürler.
Yan etkileri var mıdır?
Bu, manipüle edilen çok basit bir vücut
sistemidir. Amaç, otoimmun hastalıkları
gelişecek kadar aşırıya kaçmadan tümörü
yok etmeye izin verecek kadar kontrol noktası
sistemini yeniden canlandırmaktır. Bu, ince bir
dengedir ve mevcut deneyim bu tedavileri gören
bazı hastalarda bağırsak, akciğer ve diğer vücut
organlarını da kapsayan otoimmun hastalığı
görülmesidir. Böyle bir tedavi görüyorsanız
doktorunuz dikkatli bir şekilde bilinen ve yeni
yan etkileri araştıracaktır.
Yeni tedaviler nasıl gelişmektedir?
Herhangi yeni bir kanser tedavisi
araştırıldığında, tedavi bir takım test ve
araştırma çalışmalarından geçer. Bu, birkaç
yıl sürebilen bir süreçtir ancak yeni buluşlar
üzerinde çalışan bilim adamları, yeni ilaçları
onaylayan Devlet organları ve kanser uzmanları,
güvenli ve etkili olduğu kanıtlanır kanıtlanmaz,
kısa sürede yeni ilaçları kullanılabilir hale
getirmek için ellerinden geleni yapmaktadır.
Araştırma ve onay süreci birkaç yıl sürebilir. Bu
dikkatli değerlendirme bir takım şeylerin testini
yapmak için gereklidir:
• İ laç, yapılması niyetlenen iyi şeyleri yapıyor
mu? Bu durumda, akciğer kanseri üzerinde
olumlu bir etkisi var mı?
•K
anser hastalarının daha uzun yaşamasına
olanak verir mi?
• Yan etkilerle birlikte tümörü yok etme
faydalarını göz önünde bulundurarak
semptomları ve yaşam kalitesini artırıyor mu?
• Yeni ilacın yan etkileri var mı? Bu yan etkiler
sık görülür mü? Bu yan etkiler şiddetli mi?
• Yeni ilaç mevcut herhangi bir tedaviden daha
mı iyi?
Kısacası, risklerin ve faydaların ne olduğununun
keşfedildiği süreçlerden biridir. Bu kemoterapi
gibi olağan ya da standart tedavi olabilir ya
da kanser yolculuklarının bu evresinde hasta
için uygun başka standart tedavi yoksa teselli
ilacı veya göstermelik tedavi olabilir. Plasebo
(teselli ilacı) tedavisi, sadece şimdiye kadarki
hiç bir tedaviden daha güvenli olmadığı veya
daha iyi çalışmanın netleşmediği Etik Komitesi
tarafından onaylanmış olacaktır.
Hangi immunoterapi araştırması yapılıyor?
İlk olarak immunoterapi araştırması gelişmiş
melanoma (cilt kanserinin saldırgan bir türü)
hastalarında yürütülüyordu. Diğer tedavilerin
etkisiz olduğu hastalardaki tümörlerin küçülmesi
ile - sonuçlar olumlu görünüyordu. Araştırma
daha sonra akciğer kanserine genişletildi.
Araştırma, bu ilaçların kendi kendine
kullanımına ve aynı zamanda diğer tedaviler ile
birlikte daha iyi işleyip işlemeyeceğine bakıyor.
Bazı immunoterapi ilaçları zaten onaylanmıştır
ve diğerleri şu anda araştırılmaktadır.
İmmunoterapi bana yardımcı olabilir mi?
İmmunoterapinin tedavilerini geliştirip
geliştirmeyeceğini merak eden hastalar klinik
ekipleri ile görüşmelidir. Bazı güncel tedaviler
veya deneyler zaten ilk tedavisi yapılan
(cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi gibi) ve
akciğer kanserinin tekrar aktifleştiği ve yayıldığı
işaretlerinin olduğu hastalar içindir. Herhangi
başka bir tedavi görmeyen kişilerin katıldığı
çalışmalar vardır. Klinik çalışmalar, dikkatli bir
şekilde tasarlanmıştır ve bu nedenle bütün
hastalar klinik deneyler için uygun olmayacaktır.
Klinik ekibiniz, sizinle ilgili ve size uygun
olabilecek deneyleri tartışabilecektir.
İmmunoterapi ve akciğer kanseri
© Global Akciğer Kanseri Koalisyonu
www.lungcancercoalition.org
Bu bilgilendirme broşürü Global Akciğer Kanseri Koalisyonu (GLCC) sekreterliği tarafından hazırlanmış
ve akciğer kanseri uzmanları tarafından gözden geçirilmiştir. Ülkenizdeki mevcut destek ve bilgi hizmetleri
hakkında daha fazla bilgi için, www.lungcancercoalition.org sayfasını ziyaret edin. Sürüm 2.1 – Şubat 2016
Download