yaygın anksiyete bozukluğu olan hastalarda nörotisizm ve olumsuz

advertisement
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN
HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ
OTOMATİK DÜŞÜNCELER
UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK
GİRİŞ
• Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok
konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,
ilişkiler gibi, aşırı endişe ile karakterizedir.
Hastalar endişeli düşüncelerini kontrol
etmekte ve durdurmakta şiddetti zorluk
yaşarlar, bu hastaların günlük hayat
fonksiyonlarını önemli derecede etkiler.
GİRİŞ-2
• YAB’ nun özelliği olarak tanımlanan endişe,
tipik olarak gelecekle ilgili, anksiyöz kendi
kendine konuşma olarak düşünülebilir .
Endişenin kaçınma teorisine göre, Borkovec ve
ark. endişenin verbal doğası ve emosyonel
olarak sıkıntı veren imgelerin kişinin hayata
katılımını sınırladığını bildirmişlerdir. Birkaç
çalışma endişenin imgelerden daha çok
düşüncelerle karakterize olduğunu
göstermektedir.
GİRİŞ-3
• Son yayınlar değişik patojenik mekanizmaları
vurgulamaktadır. YAB’ nun Beş Çağdaş
Modelini gözden geçiririrsek; YAB ve
Endişenin Kaçınma Modeli ( AMW ), Belirsizlik
İntoleransı Modeli ( IUM ), Metakognitif
Model (MCM), Emosyon Disregulasyon Modeli
(EDM), ve YAB’ nun Kabullenme Temelli
Modeli (ABM) söz konusudur.
GİRİŞ-4
• Son dekat boyunca deneysel psikopatologlar,
artan bir şekilde kognitif psikolojinin anksiyete
bozuklukları ile ilişkili bozukların sebebi
olduğuna inanmaktaydı. Bu yaklaşımın
çekirdek varsayımı, anksiyete bozuklukları olan
kişinin bilgi işleme sürecinin bu bozuklukları
olmayan kişiden farklı olarak tehditle ilgili
olmasıdır.
GİRİŞ-5
• Anksiyete yaygın olarak ya nörotisizmi oluşturan bir çok
negatif özellikten biri olarak tasavvur edilmekte ya da
hiyerarşik modelde nörotisizmin ayrı daha düşük
seviyede bir yüzü olarak tasavvur edilmektedir.
• Kişilik modelleri çeşitli kişilik boyutları ortaya
koymuşlardır. ‘Büyük Üçlü Model’ Nörotisizm/Negatif
Emosyonalite, Extraversiyon/Pozitif Emosyonalite,
Kendini Sınırlamaya karşı Disinhibisyon/Psikotisizm
özelliklerinin üst düzey boyutlarını içerir ve normal ve
anormal kişilik özelliklerini kapsadığı bulunmuştur
GİRİŞ-6
• Bu Büyük Üçlü şema ile ‘Büyük Beşli Model’
kavramsal ve gözlemsel olarak belirgin bağlantılı
olduğu göz önünde bulundurulmalıdır, ve
herikisinin de benzer yapıları tanımladıkları
açıktır. ‘Büyük Beşli Model’ Nörotisizm,
Ekstraversiyon, Açıklık, Uyumluluk ve Vicdanlılığın
genel özelliklerini kapsar. Nörotisizm ve
Ekstraversiyon direk olarak Büyük Üçlü Modelin
ilk iki boyutunu içerir. Uyumluluk ve Vicdanlılığın
her ikisi de ilk olarak Disinhibisyon/Kendini
Sınırlama faktörüyle ilişkilidir
GİRİŞ-7
• Bu çalışmada yaygın anksiyete bozukluğu ile
otomatik düşünceler ve ana kişilik özellikleri
arasında bulunan nörotisizm arasındaki ilişkiyi
araştırmaya çalıştık.
METOD
• Yaşları 34,87±10,25 olan, 15 erkek ve 48 kadın
toplam 63 hasta ve 31,77±7,70 olan 26 erkek ve
36 kadın toplam 62 sağlıklı gönüllü çalışmaya
dahil edilmiştir. Yozgat devlet hastanesi ve Bozok
universitesi psikiyatri polikliniğine başvuran
hastalar arasından kronik nörolojik, dahili bir
hastalığı olanlar, alkol ve/veya madde kullanım
bozukluğu olanlar, etki ve yan etki olarak
anksiyeteye bozukluklarına sebep olabilecek bir
ilaç kullananlar çalışma dışında bırakılmıştır.
• YAB-7, ODÖ, EKE-GGK
demografi
:E
K
YAB
N=62
15
48
SAĞLIKLI
N=63
26
36
: M
S.S.
34,87
10,27
31,77
7,70
Medeni Durum: Evli
Bekar
Dul
46
13
4
36
25
1
82
38
5
Eğitim Düzeyi:İlkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
18
9
16
20
2
4
28
28
20
13
44
48
10,12
4,01
12,41
2,65
Cinsiyet
Yaş
M
S.S.
TOTAL
N=125
41
84
BULGULAR
• EKE-GGK-Nörotisizm alt ölçeğinden alınan puanlar YAB olan grupta
karşılaştırma grubuna göre oldukça yüksek bulunmuştur (sırasıyla
Ort.±SS= 5,06±1,31, ve 3,08±1,68).
• ODÖ Puanları YAB Hastalarında; Ort. ± SS= 75,69±28,22, Sağlıklı
karşılaştırma grunda; 47,88±11,98 olarak bulunmuştur.
•
Mann-Withney U testi ile yapılan karşılaştırmada istatistiksel olarak
güçlü şekilde anlamlılık bulunmuştur: ODÖ; Z=-5,53 P< 0,001 EKEGGK-Nörotisizm; Z=-6,48 P< 0,001
Spearman Korelasyon analizinde, YAB-7 ve ODÖ arasında yüksek
düzeyde ve çok anlamlı bir pozitif korelasyon bulunmuştur; r=0,398**,
p=0,001. Ayrıca ODÖ ve EKE-GGK-Nörotisizm arasında da yine
yüksek düzeyde ve çok anlamlı bir pozitif korelasyon bulunmuştur;
r=0,431**, p=0,000.
TARTIŞMA
• Çalışmamızın sonuçlarında, kontrol grubuyla
karşılaştırıldığında, hem ODÖ hem EKE-GGK
Nörotisizm puanları YAB olan hasta grubunda
istatistiksel olarak çok anlamlı düzeyde fazlaydı
• Dışadönüklük açısından ise, YAB grubu ile
karşılaştırma grubu arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu da YAB ile
otomatik düşüncelerin ve nörotisizmin pozitif
yönde ilişkili olduğunu göstermektedir
TARTIŞMA-2
• Nörotisizmin yaygın mental bozukluklarla ileriye
dönük ilişkisi kesitsel ilişki ile karşılaştırıldığında
zayıf olmasına rağmen, yaygın mental
bozuklukların tek en güçlü öngörücüsüdür
• Literatürle uyumlu olarak, çalışmamızda YAB
varlığı ile Nörotisizm arasında pozitif yönde
anlamlı ilişki vardı ve daha önce yapılan çalışmalar
da uyumluydu. Bu sonuç Eysenck’ in modeliyle de
uyumludur.
TARTIŞMA-3
• Eysenck’ e göre yüksek nörotisizmi ve düşük
dışadönüklüğü, yani yüksek içedönüklüğü olan
kişiler anksiyete bozukluğu geliştirmeye daha
yatkındır
• Bizim çalışmamızda da; YAB olan hastalarda
kontrol grubuna göre kaydadeğer oranda
yüksek nörotisizm ve düşük dışa-dönüklük
puanları bulunmuştur
TARTIŞMA-4
• Ayrıca çalışmamızda YAB-7 ölçek puanı ile
ODÖ puanları arasında kontrol grubuyla
karşılaştırıldığında yüksek düzeyde ve çok
anlamlı bir pozitif ilişki saptanmıştır. ODÖ
puanları EKE-GGK-Nörotisizm alt ölçek
puanlarıyla yüksek düzeyde anlamlı bir pozitif
ilişkiye sahiptir
TARTIŞMA ve SONUÇ
• Depresyon ile karşılaştırıldığında, anksiyete bozukluklarında
düzelmeyle veya birliktelikle kişilikte değişim çok az
çalışılmıştır. Panik bozukluğu ve agorafobili hastalarda
anksiyete belirtileri düzeldiği zaman nörotisizmin azaldığını,
dışadönüklüğün arttığını gösteren çok sınırlı kanıt vardır.
• Nadir olarak depresif ve anksiyete bozukluklarında
kişilikteki değişimler birlikte çalışılmıştır. Olumsuz otomatik
düşünceler ve kişilik özellikleri arasındaki ilişkileri birlikte
araştıran çalışmalar da literatürde bulunamamıştır.
• Yaygın anksiyete bozukluğu, olumsuz otomatik düşünceler
ve kişilik özelliklerindeki değişim arasındaki ilişkiyi
araştıracak ileriye yönelik çalışmalara ihtiyaç vardır.
Öneri ve sorularınız için e-posta adresi
[email protected]
• İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
Download