Haberci71.com - Kırıkkale Haberleri | SU İçmenin Faydaları

advertisement
SU İçmenin Faydaları
Açıklama: Su içiminin doğru zamanlaması bedenimizin etkinliğini en üst düzeye çıkarır
Kategori: Güncel
Eklenme Tarihi: 26 Ağustos 2010
Geçerli Tarih: 19 Temmuz 2017, 05:54
Site: Haberci71.com - Kırıkkale Haberleri
URL: http://www.haberci71.com/haber_detay.asp?haberID=3767
SUYU DOĞRU ZAMANDA KULLANMAK
Su içiminin doğru zamanlaması...çok önemli
Su içiminin doğru zamanlaması bedenimizin etkinliğini en üst
düzeye çıkarır
2 bardak su
- uyandıktan sonra
-iç organları uyandırır ( etkinleşmesine yardımcı olur )
-1 bardak su;
- yemeklerden 30 dakika önce
- sindirime yardımcı olur
1 bardak su
- banyodan önce
- tansiyona yardımcı olur
1 bardak su
- uykudan önce
kalp krizinden ,
inmeden korunmak için
çok gereklidir.
BİR DOKTORUMUZDAN
SUYUN ÖNEMİ
Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. İnsan yemek yemeden
haftalarca canlılığını sürdürebilirken susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Kanın %92’si,
kemiklerin %22’si, beynin ve kasların %75’i sudur. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri,
vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi vücudun su dengesinin korunması ile
mümkündür. Vücutta biriken toksinleri atmak, vücudun ısı dengesini sağlamak için
idrarla 1500, deri yoluyla 500, dışkı ve solunum ile 300’er ml (toplamda yaklaşık 2,5
lt) su kaybedilmektedir.
İnsan vücudundaki;
% 1’lik su kaybında Hipotalamusta susama merkezini uyarılır.
% 3’lük su kaybınd Kan hacmi ve fiziksel performans azalır.
% 5’lik su kaybında Birey konsantre olamaz.
% 8’lik su kaybında Baş dönmesi, aşırı yorgunluk, soluma güçlüğü
oluşur.
% 10’luk su kaybında Kas spazmı, aşırı yorgunluk, dolaşım - böbrek
yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkar.
% 20’lik su kaybında ÖLÜM!
Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması yaşamsal önem taşıdığından vücuttan
kaybolan miktarlarda su alınması zorunludur. İdeal vücut su oranları; metabolizmayı
tetikler, hücrelerin kendini yenilemesini sağlar, yaşlanmaya karşı etki gösterir. Kanın
akışkanlığını sağlar, böylelikle kalp ve damarların yükünü azaltır. Omurga dahil bütün
organlar bundan faydalanır; su oranının bel fıtığına karşı bile büyük katkısı olduğu
düşünülmektedir. Ayrıca cildin dolgun, pürüzsüz ve genç kalmasını sağlamaktadır.
İnsan vücudunun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye
göre değişir. Çocukların vücudunun su oranı yüksektir (% 70, yeni doğan bebekte ise % 90)
ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlar. Dolayısıyla yaş ilerledikçe suyu
daha çok tüketmek gerekir. Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50’dir.
Sporcuların su oranı ise standart kişilerden % 5 daha yüksek seviyede olması
gerekmektedir. Yapılan egzersize bağlı olarak su içimi artırılmalıdır. Vücutta egzersiz
sırasında kaybedilen suyun yerine konulması ve tekrar vücut su dengesinin sağlanması için
yeterli su tüketimi şarttır. Su tüketimi egzersiz sonrasında olabileceği gibi, vücudu su
kaybına hazırlamak adına egzersiz öncesinde hatta egzersiz esnasında da (15’er dakikalık
aralıklarla yudum yudum su içilmesi şeklinde) olabilir.
Böbreklerin görevini yerine getirebilmesi ve dolayısıyla vücuttaki yağ akımının dengeli
olabilmesi için bol su tüketilmelidir. Çünkü karaciğerin görevini yapabilmesi, böbreklerin
yeterli çalışmasına bağlıdır. Karaciğerin başlıca görevlerinden biri, vücutta depolanmış
yağları bedenin kullanabileceği enerjiye çevirmektir. Yeterince su içilmediği takdirde
böbrekler yeterince çalışamaz ve süzme işlemini gereği gibi gerçekleştiremez. Karaciğer
de böbreklerin görevini üstlenmeye başlar, kendi görevi ikinci plana düşer ve daha az yağ
yakmaya başlar. Yakılmayan yağlar vücutta birikmeye başlar. Kilo kaybı yerine kilo alımı
söz konusu olur.
Suyun zayıflama üzerine olan etkisi göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Gerek midede yarattığı
hacimden dolayı alınan besinlerde kısıtlama yapması, gerekse metabolizmayı çalıştırıp günlük
harcanan enerjiyi artırması ve bir de sindirime olan katkısı! Tüm bunlar düşünüldüğünde su içmek
eziyet olmamalı, aksine keyif vermeli. Suyun sağladığı faydalar bunlarla sınırlı değil elbette:
SUYUN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ..?
• Hücrelere oksijen ve besin öğelerinin taşınmasını, ayrıca atık ürünlerin
taşınarak böbreklerden atılmasını sağlar.
• Ağız, göz ve burun gibi vücut dokularının nemlenmesini sağlar.
• Vücuttaki kan, gastrik sıvı, tükürük, amniyotik sıvı (gebelikte) ve idrar
gibi vücut sıvılarının büyük bir kısmı sudur.
• Dışkının yumuşamasını sağlayarak kabızlığın önlenmesine katkıda
bulunur.
• Cilt sağlığında, bağışıklık sisteminde, vücut ısısının denetiminde,
ödemin atımında rolü vardır.
• Tükürük ve mide salgısında besinlerin sindirilmesinde görev alır.
• Kilo alıp vermeden dolayı oluşan sarkmaları sporla birlikte önler.
• Vücudun ihtiyaç duyduğu iz minerallerin pek çoğunu sağlar.
• Soğuk algınlığı, idrar yolu enfeksiyonları, böbrek taşları ve mesane
kanseri riskini düşürür.
• Zayıflama diyetlerinde metabolizmayı çalıştırmanın yanında, midede
hacim oluşturarak tokluk hissi vermede işe yarar.
Su yaşamın vazgeçilmezleri arasında olmasına rağmen asıl problem su
içme kültürünün geliştirilememesidir. Hiçbir sıvı içeceğin suyun yerini
tam anlamıyla tutmadığını unutmamak gerekir.
Su içmek için susamayı beklememeli!
Suyu ne zaman ve nasıl almalıyız?
Su dışındaki pek çok sıvı hayatımızda ciddi ölçüde yer almaktadır. Çalışma hayatının
vazgeçilmez ikramları çay, kahve, neskafe, meyve suları, bitki ve meyve çayları vb.
içecekler. Bu içeceklerden bazılarının diüretik etkisi olduğundan vücudun ihtiyacı olan
sıvıyı karşılamayacağı ve hatta vücuttan sıvı atımını artıracağı için suyu su olarak içmek
gerekir. Öğünlerden 30 veya 15 dakika önce alınan suyun metabolizmayı hızlandırma
üzerine ve midede hacim oluşturarak öğünde fazla besin alımı engellemek adına göz ardı
edilemeyecek faydaları vardır. Son günlerde sıkça tartışılan konulardan biriyse yemek
yerken su içelim mi? Eğer ki kişinin yemek yerken su içme alışkanlığı varsa bunu devam
ettirmelidir. Ancak tüketmiyorsa kendini de zorlamamalıdır. Çünkü bir öğünde sıvıyla
birlikte midenin alabileceği kapasite bellidir. Yemekle birlikte su alındığında mideye
daha az besin alınmaktadır. Su içilmeyen günlerde ise kalan kısım da yemekle
doldurulmak istenir, daha fazla besin tüketilir. Suyun faydasını en üst düzeyde
sağlayabilmek için yemeklerden 15 dakika önce su içmeli ve yemek sırasında su içme
alışkanlığı varsa devam ettirilmelidir.
Doğadaki yararlı olan her şeyin fazlası da zararlıdır. Az içilen suyun zararı kadar fazla
içilen suyun da özelikle kalp ve böbrek yetmezliği hastalıklarında zararı vardır. Tüm bu
bilgiler böbrek ve bazı sindirim sistemi hastaları için değişkenlik gösterebilir. Gereğinden
çok fazla su içilmesi vücutta toksik etki yaratarak su zehirlenmesine neden
olabilmektedir.
Suyun; yemek yenildikten sonra alınan besinlerin sindiriminden, metabolik atıklarının
dışarı atılmasına kadar her aşamada çok önemli görevleri vardır. Su, kabızlığa en iyi
çaredir. Su eksikliği sırasında vücut, iç dokularından (özellikle de kalın bağırsaktan) su
çekerek dışkının sertleşmesine, dolayısıyla kabızlığa yol açar. Yeterli su tüketildiği
takdirde bağırsakların çalışması normal seyrinde olur ve kabızlık önlenir.
Vücutta özellikle el, ayak ve bacaklarda oluşan ödemi engellemek için en iyi yöntem su
tüketmektir. Ödemi yok etmek için alınan ilaçlar, bitkisel ürünler geçici bir yöntemdir.
Ayrıca su, kasların dengesini sağlar, cilt kuruluklarını önler ve kilo kaybından sonra
gelişen sarkmaları engelleyerek cildin esnekliğini devam ettirir.
Kilo kaybetmek, kilo korumak ve fazla besin alımını engellemek için bol su içilmesi
gerekir. Peki ama günlük su tüketimi ne kadar olmalıdır? Sağlıklı bir kadının günde 10
bardak, erkeğin ise 14 bardak su içmesi önerilmektedir. Kilo fazlası olan kişilerin bu
miktardan daha fazlasını tüketmeleri gerekmektedir. İçilen çay, kahve, kola gibi
içecekler diüretik oldukları için asla suyu yerini tutmamakta, vücuttan su atımını
artırmaktadır. Nasıl Türk kahvesi yanında su içiliyorsa, aynı şekilde çay ve neskafe ile de
su içilmesi gerekmektedir. En iyi çözücü, saf, katkısız ve doğal olan içecek su olduğu için
günlük sıvı ihtiyacının 3/4’ü su olarak tercih edilmelidir. Özellikle yaz döneminde suya
daha bir önem vermek gerekmektedir. (Dyt. Turgay KÖSE)
Araştırma HaberciAY
Download