21. yuzyil 28 - 21. Yüzyıl Dergisi

advertisement
Ulus Devlet Olma Yolunda Bir
Medeniyet: Çin
Giray FİDAN*
Çin, tarihten günümüze ulaşan en eski medeniyettir. Yazılı tarihi M.Ö. 2200’e kadar uzanan
Çin, dünyanın diğer medeniyetlerinin aksine ortadan kalkmamış zaman içerisinde birçok değişim ve gelişim geçirerek günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Bu anlamda Çin Medeniyetini,
yaşayan bir Mısır Medeniyeti gibi görmek mümkündür. Mezopotamya, Hindistan, Güney Afrika ve Avrupa’daki benzerleri ortadan kaybolurken Çin, aynı yazılı dil, aynı devlet sistemi ve sosyal yapısıyla 21. yüzyıla gelebilmiştir. Günümüzde kullanılan Çince karakterlerin kökeni 3300
yıl öncesine dayanmakta ve yazı sistemi nerdeyse hiç değişikliğe uğramadan günümüzde de kullanılmaktadır. Örneğin günümüzde Çin’in bilgisayar teknolojisinden, uzay araştırmalarına dek
kullandığı yazı 3300 yıl önceki yazının aynısıdır. Çince dışında dünyada bu kadar uzun süre kullanılmış ve modern zamanlarda da kullanılmaya devam eden başka bir yazı sistemi bulunmamaktadır. Mısır Hiyeroglifleri müzelerdeki yerini almış olmasına rağmen yaşı ve mantığı aynı
olan Çince yazı sistemi, halen kullanılmakta ve dünya nüfusunun 5’te birinin sosyal, bilimsel,
kültürel ve ekonomik iletişim aracı olmayı sürdürmektedir.
Çince yazı sistemi söz konusu olduğunda, Çin Medeniyetinin temelinden de bahsediliyor demektir. Çin coğrafyasında Orta Doğu veya Avrupa’daki benzerlerinden farklı olarak din faktörü
oldukça zayıf kalmıştır. Bu nedenle dinin birleştirici ve itici gücünün yerine Çin’de yazı ve edebiyat geçmiştir. Yazı, ayrıca Çin’in merkezi bir otorite etrafında birleşebilmesinin de anahtarı olmuş ve toplumun en önemli birleştirici unsuru olma görevini üstlenmiştir. Bunda Çin’i tarihinde ilk kez birleştiren ve Çin’in ilk İmparatoru sayılan Qin Shi Huang’ın çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Savaşan Beylikler Dönemi’nin sonunda ortaya çıkan ve Qin beyliğinin başına geçen Qin Shi Huang, diğer beylikleri ortadan kaldırarak Çin’de merkezi bir otorite yaratmış ve
günümüzden 2200 yıl önce Çin’in temellerini atmıştır. Qin Shi Huang’ın yaptığı en önemli devrim daha önce bir standarda sahip olmayan ve her beyliğin kendine ait olan yazı sistemlerinden
standart bir Çin Yazısı Sistemini ortaya çıkarması ve bu sayede de Çin’in birliğini sağlaması ve
tartışmasız bir merkezi yönetim kurmasıdır. Yazının standartlaştırılmasının ardından ise ağırlık ve
ölçü birimleri, merkezi yönetim, vergi sistemi ve toprak sistemi standart hale getirilmiştir. Öyle ki; günümüzde Çin’de halen kullanılmakta olan ağırlık ve ölçü birimleri Qin Shi Huang Döneminden kalmadır.1
Çin, merkezi otoritenin tesisi bakımından Avrupa’nın 2200 yıl ilerisinde bulunmaktadır. Bir
başka deyişle, Avrupa’nın birleşme hayallerini Çin 2200 yıl önce Qin Shi Huang’ın imparator
olduğu dönemde hayata geçirmiştir. Aslında Çin ve Avrupa birçok açıdan karşılaştırılabilir iki
büyük medeniyet havzasıdır. Avrupa’nın kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına aynı dil ailesinden gelen benzer ve yakın diller konuşulmakta; akraba sayılabilecek topluluklar yaşamak*
Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi, 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi Çin Uzmanı,
[email protected]
1
@-7 (Qin Shi Huang Biyografisi), 02 ( s. 402.
Nisan ’11 • Sayı: 28
21. YÜZYIL
[55]
Giray Fidan
tadır. Çin’de de merkezi bir yönetim sistemi geliştirilmemiş
olsa idi günümüz Avrupa’sından
farkı olmayan bir yapı ile karşılaşabilirdik. Zira Çin’in farklı
bölgelerinde konuşulan Çince’nin lehçeleri neredeyse birbirlerinden tamamen bağımsız
diller şeklinde gelişmişlerdir.
Söz gelimi bir Hollandalı ile Alman’ın veya Fransız’ın konuşarak az çok birbirlerini anlama
şansları varken kendi yerel lehçelerinde konuşan bir Guang
Dong’lu ile Hu Nan’lının ya da
Shang Hai’lının birbirlerini anlamaları imkansızdır. Bütün bu
handikaplarına rağmen Çin,
merkezi otoriteyi çok erken dönemlerde tesis ederek birleşik
ve merkezi bir Çin’in var olabilmesini sağlamıştır. Avrupa medeniyetinin bugün ulaşmaya çalıştığı Avrupa Birliği ideali ve
hedefine Çin, 2200 yıl önce
ulaşmıştır. Napolyon, Hitler, De
Gaulle2 gibi birleşik bir Avrupa’nın hayalini kuran liderler
aslında Avrupa’nın başarısız Qin
Shi Huang’larıdır.
Tarihten Günümüze Çin’de Millet Sistemi:
Merkezi otoritenin M.Ö. 221’de tesisinin ardından Çin, her yönüyle artık sağlam bir devlet
yapısının bulunduğu yeni bir evreye girmiştir. Bu tarihten itibaren birçok farklı hanedan yönetime geçmiş hatta aralarında Han (Etnik Çinli) soylu olmayan hanedanlar da olmuştur ancak
devlet sistemi herhangi büyük bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar devam etmiştir. Resmi yazışmalar ve devletin dili her dönem Çince olmuş, Moğollar ve Mançular döneminde ise
zaman zaman Çince’nin yanında bu milletlerin dili de kullanılmış ancak resmi hanedan kayıtlarından da anlaşılacağı gibi devletin arşivi, devlet memurlarının sınavları ve yazışmalar gibi temel konularda yapı hiçbir zaman değişikliğe uğramamıştır. “Çin” kelimesi bilindiği gibi dünyanın farklı dillerinde farklı telaffuzlar ile söylense de tamamı Asya’nın en doğusunda bulunan
Çin için kullanılmaktadır. Çin kelimesinin kökeni de Qin Shi Huang’a dayanmaktadır. Savaşan
Beylikler döneminde diğer beylikleri ortadan kaldırarak Çin’i merkezi bir devlet haline getiren
Qin bu ülkenin isminin de kökeni olmuştur. Tıpkı Osmanlı beyliğinin Anadolu Beyliklerini ortadan kaldırarak devlete Osmanlı ismini vermesi gibi. Ancak Qin Hanedanı’nın burada bir farklılığı bulunmaktadır. Zira Qin Beyliği ancak 15 yıl gibi kısa bir süre ayakta kalabilmiş, arkasın2
[56]
Fransız Lider De Gaulle’ün Çin ile ilgili sözleri de oldukça çarpıcı ve açıklayıcı sayılabilir. “Çin bir Ulus ya da Ulus Devlet
deildir, fakat bir medeniyettir, çok kendine has ve derin bir medeniyettir”
21. YÜZYIL
Nisan ’11 • Sayı: 28
Ulus Devlet Olma Yolunda Bir Medeniyet: Çin
dan Han Hanedanı gelmiştir. 15 yıllık bu kısa sürede Qin batıdaki komşuları üzerinden bütün
dünyanın bu ülkeyi Çin adıyla tanımasını sağlamıştır. 3 Ancak Çinliler kendilerini “Qin’li” olarak değil Qin Hanedanından hemen sonra yönetime geçen Han olarak tanımlamaktadır. Günümüzde Çin’in çoğunluğunu oluşturan Han soylular bizim etnik olarak Çinli saydığımız “Çinli”lerdir. Ancak Çin geçmişten beri “Çinli” kavramı yerine daha kapsayıcı ve nerdeyse modern
anlamda bir ulus tanımına denk gelen “Zhong Guo Ren” yani “Merkez Ülke İnsanı” ya da
“Merkez Medeniyet İnsanı” kavramını kullanmaktadır. Bu kavram 20. yüzyılın ortasından itibaren Çin’in Ulus-Devlet olma sürecinde “Zhong Hua Min Zu” (Çin Milleti/Ortadaki Ülke Milleti) şeklinde ortaya konulmaya başlanacaktır. “Zhong Guo Ren” yani “Orta Ülke İnsanı” kavramı Çin tarihi boyunca kullanılagelmiş bir kavram olarak öne çıkmakta ve herhangi bir etnik
kökene gönderme yapmaksızın Çin Kültür Dairesi içerisinde olan herkesi kapsamaktadır. Buna
göre aslında Türk kökenli olan ve Tang Hanedanı dönemi ve
Çin Tarihinin en büyük şairi olan Li Bai4 da bir Çinli yani
Merkezi otorite
“Zhong Guo Ren”dir, Ming Hanedanı döneminde büyük bir
donanmayla yola çıkarak keşifler yapmış olan Müslüman
etraf›nda bütün
Zheng He da Çinli yani “Zhong Guo Ren”dir. Çinli ya da
Avrupa’dan daha
“Merkez Ülke İnsanı” olanlar bu medeniyetin bir parçasıdırbüyük bir topra¤›
lar. Bu, Çin’de coğrafya üzerinden yapılan bir tanım olarak
öne çıkmaktadır.
birlefltiren Çin, Avrupa
Birli¤i’nin bugün
Günümüzde Çin’in çok milletli yapısı devam etmekte
ve Çin Halk Cumhuriyetinin resmi olarak kabul ettiği 56
gerçeklefltirmeye
etnik grup bulunmaktadır. Bu etnik grupların en büyüğü
çal›flt›¤› birli¤i 2200 y›l
Han’lardır ve nüfusun yüzde 91’ini oluşturmaktadırlar. Kalan 55 etnik grup ise nüfusun kalanını oluşturmaktadır.
önce sa¤lam›flt›r.
Han’lar çoğunlukla ülkenin daha gelişmiş olan ve tarihte
de “Orta ya da Merkez Düzlük” (Zhong Yuan)5 adı verilen bölgelerinde yaşamaktadırlar. Etnik gruplara Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası ve kanunlarında özel haklar tanınmış bulunmaktadır.6 Özerk Bölgelerin Valileri bölgede yaşayan etnik gruptan seçilmektedir ancak merkezi
hükümette karar verici noktalarda, yok denecek kadar az azınlık millet mensubu bulunmaktadır. Bununla birlikte Çin’in 9,5 milyon kilometre karelik topraklarının büyük bölümü Özerk
Bölge ve Özerk İlçeler’den oluşmaktadır. Özerk Bölgeler; Xin Jiang Uygur Özerk Bölgesi,
Guang Xi Zhuang Milleti Özerk Bölgesi, İç Moğolistan Özerk Bölgesi, Ning Xia Hui (Dungan, Çinli Müslüman) Özerk Bölgesi ve Tibet Özerk Bölgesidir. Bu Özerk bölgelerin yanında
ayrıca çeşitli eyaletlere yayılmış olan diğer etnik grupların da kendilerine ait Özerk İlçeleri bulunmaktadır.
3
s. 648-649.
4
Ünlü Tang Dönemi airi Li Bai’ın Türk (Tu Jue) olup olmadıı konusu hala tartıılmaktadır. Ancak Li Bai’ın o dönemde
Türklerin yaamakta olduu bölgede domu olması ve kızına vermi olduu “Po Li” (
K) isminin Çince’de herhangi bir
karılıının olmaması Türk olduu iddialarını güçlendirmektedir.
5
; Hanların çounlukta yaadıı Çin’in dousunda bulunan ve tarıma elverili bölgelerdir. Batı kaynaklarında “China
Proper” olarak adlandırılan bölge Çin Seddi’nin içinde bulunan topraklardır. Bir tarım uygarlıı olan Çin, verimli tarım
arazilerini altı göçebelerin yaadıı batı bölgelerinden bu ekilde ayırmıtır. Çin’de yaı alan bölgeler incelendiinde, Çin
Seddi’nin bu bölgelerin sınırları boyunca yapıldıı görülebilmektedir.
6
Bakınız: Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası (2004 Revizyonundan sonraki versiyonu): Giri Bölümünün ilk cümlesi:
46
FA1<BE1)#1:,
“Çin Dünyada bulunan en eski tarihe sahip ülkelerden biridir. Çin’de bulunan bütün milletlerden halk, parlak bir kültür ve anlı
bir devrim gelenei yaratmıtır.” 4. Maddede *B3G “Çin’de bulunan bütün milletler eittir.”,
ayrıca 59. Madde, 65. Madde, 70. Madde, 89. Madde,99. Madde, 107. maddelerde azınlık milletler ile ilgili hükümler yer
almakta ve Anayasanın 6. Bölümü Özerk Bölge ve Yönetimler ile ilgilidir.
Nisan ’11 • Sayı: 28
21. YÜZYIL
[57]
Giray Fidan
Çok Milletli Sistemin Dönüm
Noktası: Qing Hanedanı
Ming Hanedanını ortadan kaldırıp
Çin’i işgal eden ve yönetimi ele geçiren
Mançular, 18. yüzyıldan itibaren Orta Asya’da yaptıkları fetihlerin ardından Çin’i
yeni bir yapıya kavuşturmuşlardır. 20.
yüzyıla kadar ayakta kalacak olan hanedanın yönetimi kadim Çin devlet sisteminin
de son temsilcisi olmuştur. Özellikle 19.
yüzyılın ikinci yarısından itibaren Qing
yönetimi, Çin’i “Çok Milletli” (Multiethnic-State) bir devlet hüviyetine kavuşturarak Han soyundan gelen entelektüellerin yönetime karşı gelmelerini engellemeye çalışmışlardır. 1911 yılında son bulan
Qing Hanedanı Modern Çin’e, Çin’in sadece Han’lara ait olmadığı fikrini ve Çok
Milletli bir devlet sistemini miras bırakmışlardır. İmparator Qian Long özellikle
Çin’in günümüz sınırlarının ve “Çin” düşüncesinin oluşmasında oldukça önemli
bir yer edinmiştir. Qing İmparatoru Qian
Long, Çin’i bir büyük devlet ve medeniyet olarak tasavvur etmiş ve Han olmayan
unsurların da Çin’in bir parçası olacağını
ilan etmiştir. Qian Long, 1755’te yayınladığı resmi bildirisinde Çin tarihinin en
önemli dönüm noktalarından birini ortaya koymuştur: “Halihazırdaki Çin Düşüncesi’ne göre Han
olmayanlar Çin’in tebaası olamazlar ve toprakları Çin’e dahil olamaz. Bu bizim hanedanımızın Çin
anlayışına uymamaktadır, bu ancak Han, Tang, Song ve Ming gibi eski hanedanların düşüncesi olabilir.”7 Bu bakış açısının ortaya konulmasının ardından Han olmayan teba ve bölgeler de Çin toprakları içinde sayılmaya başlanmış ve günümüz Çin’ine giden yol açılmış olmuştur. Günümüzde
Çin Halk Cumhuriyetinin toprakları içerisinde bulunan Xin Jiang, Tibet, İç Moğolistan gibi bölgeler Qing İmparatoru Qian Long döneminde Çin topraklarına dahil edilmişlerdir. Qing Hanedanı
sonrasında da Qian Long’un ortaya attığı Çin düşüncesi devam ettirilmiştir.
Son Yıllarda Öne Çıkan Çin Ulusu “Zhong Hua Min Zu” Kavramı:
“Zhong Hua Min Zu”8 kavramının tanımı için birkaç fikir öne çıkmaktadır: “Çin Sınırları içerisinde yaşayan 1.1 milyar insandır.” “Çin Milleti, geçmişten günümüze Çin’de yaşamakta olan
bütün milletlerin ortak adıdır.”9 Ancak Çin söz konusu olduğunda, bu tanımlar eksik kalabilmektedir. Zira Çin dışında çeşitli ülkelerde yaşayan 80 milyona yakın bir “Çin Diasporası” 10 bulun7
Gang Zhao, “Reinventing China: mperial Qing deology and the Rise of Modern Chinese National Identity in the Early
Twentieth Century”, Modern China, C. 32, S. 1, Ocak 2006, s. 4.
8
B Zhong Hua, Çin’in dier isimlerinden biridir ve “Merkezdeki Çiçek” anlamına gelmektedir. Türkçeye Çin Ulusu
olarak çevirilebilir.
9
$D BN>% (Çin Ulusunun Çeitlilii ve BirliiB
02 ( 1989, s. 1 ve s. 113.
10 Hua Qiao, Çicek (Çin) Köprüsü olarak Türkçe’ye çevirilebilir.
kullanılan özel isimdir.
[58]
21. YÜZYIL
Nisan ’11 • Sayı: 28
Çince’de ülke dıında meskun olan Çinliler için
Ulus Devlet Olma Yolunda Bir Medeniyet: Çin
maktadır. Bu nedenle de kavram sadece ülke sınırları içinde yaşamakta olanları değil, bir yönüyle de sınırlar dışında yaşamakta olan Çin Milleti mensuplarını da kapsamaktadır.
Çin, Sovyet sisteminden aldığı özerk yönetim anlayışını devam ettirse de gerçek manada bir
Ulus Devlet olma, 18. yüzyılda başlayan “Çin Ulusu” oluşturma sürecine günümüzde de devam
etmektedir. Bunu yapabilmenin birinci şartı ise her millet ve etnik kökenden bütün vatandaşlarına Çince’yi öğretmektir. Bunun başarılabilmesi için 20. yüzyılın ortasından itibaren Çin’de yoğun çaba sarf edilmektedir. Halihazırda Çin’de Han’lar dışında 55 etnik grup yaşamakta ve bu
etnik gruplar 100’e yakın farklı dil kullanmakta ve aralarında 27 tanesinin kendilerine ait yazı
sistemi de bulunmaktadır.11 Bu diller varlıklarını sürdürmüş olsalar da Çin Tarihi boyunca ortak
iletişim dili Çince ve kullanılan yazı da Çince Karakterler12 olmuştur. Ortak Dil olarak öne çıkan Çince için Qing Hanedanı Döneminde resmi dil anlamında “Guan Hua”( , Memur Dili), Çin Cumhuriyeti DöNapoleon, De Gaulle
neminde “Guo Hua”( ,Ülke Dili), Çin Halk Cumhuriyeti
gibi Birleflik Avrupa
Döneminde ise “Pu Tong Hua” (
, Genel Geçer Dil) isimleri verilmiş ve herkes tarafında resmi ve ortak dil olarak
idealine sahip liderler
benimsenmiştir. Hanlar’ın yanı sıra 43 etnik grup da artık
Avrupa’n›n baflar›ya
günlük hayatta Çince kullanılmaktadır.13
ulaflamam›fl
Qin Shi Huang’lar›
Sonuç
say›labilirler.
Qing Hanedanından itibaren Han olmayanların da devletin tebaası haline gelmesi ve Hanların yaşadığı bölgeler dışında kalan bölgelerinde Çin egemenliğine geçmeleri ile başlayan “Çin Milleti” ya da “Çin Ulusu” oluşturma süreci günümüzde de
devam etmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949’da kuruluşunun ardından Sovyet Sistemini kendine örnek almış ve tarihten getirdiği özelliklerinin yanında Sovyetlerin yaptığına benzer şekilde farklı milletlere ve etnik gruplara özerklik vermiş; özerk bölge ve ilçeler tesis etmiştir. Sovyetler ile Çin arasında 1960’lardan sonra başlayan çekişme ve ilişkilerin kötüye gitmesi ardından Çin, ABD ile yakın ilişkiler kurmuştur. Mao Ze Dong’un ölümünün ardından yönetime gelen Deng Xiao Ping, Çin’de Reform ve Dışa Açılma Politikalarını hayata geçirmiş ve ekonomik
liberalleşmenin önünü açmıştır. Deng Xiao Ping’in meşhur sözü “Kedi’nin siyah ya da beyaz olması farketmez, önemli olan fareyi yakalamasıdır” bu dönemin ruhunu da özetlemektedir. Çin
1989’dan günümüze ekonomik kalkınmanın ön plana çıktığı, ekonomi dışında her şeyin ikinci
planda olduğu bir dönem yaşamıştır. Günümüzde ise Çin, “Çin’e Özgü Sosyalizm” adı verilen
kendine has bir sistemi devam ettirmektedir.
Çin gibi çok büyük bir coğrafyaya ve onlarca farklı dil konuşan farklı dine inanan insanların
yaşadığı bir ülkenin Ulus Devlet olabilmesi için başarılması gereken birinci iş her vatandaşın ortak dili konuşabilmesi ve mümkün olursa yazabilmesi olacaktır. Bu hedefe büyük ölçüde ulaşıldığı görülmektedir. Ayrıca, son yıllarda son hızla bitirilen demiryolu ve karayolları ağı sayesinde
Çin, tam anlamıyla tek ve büyük bir pazar haline gelebilmiştir. Tek pazar haline gelen Çin’in
Ulus Devlet olmak yolunda önemli bir aşamayı daha geçtiği söylenebilir. Son iki yüzyıllık süreçten günümüze Çin, çok etnik kökenli, çok dilli ve çok dinli yapısını göreceli olarak koruyarak; ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan bir Ulus Devlet modeline doğru hızla ilerlemektedir.
21. YÜZYIL
11 !+5 BLJ1&"M= (Çin Ulusunun Oluumu ve Gelimesi), (
02 ( 1999, s. 287.
12 Çincenin yazı sistemi olan Çince Karakterler.
13 ?H BI/1C6. (Çin Ulusu Kavramı ve Sınırları29
8' S. 2, 2003, s. 156-157.
Nisan ’11 • Sayı: 28
21. YÜZYIL
[59]
Download