ANLATIM BOZUKLUĞU A-ANLAMSAL BOZUKLUKLAR Gereksiz Sözcük Kullanımı Bir sözcüğü cümleden çıkardığımızda cümlenin anlamında bir bozulma veya daralma olmuyorsa o sözcük gereksizdir Birbirimizin fikir ve görüşlerine saygı duymalıyız. Dün akşam fotoğraflara bakarken aklıma eski geçmiş günlerim geldi. Onunla aramızdaki görüş ayrılığının sebebinin neden kaynaklandığını hâlâ anlamış değilim. Ben, öğrencilerine onun kadar bağımlı bir öğretmen görmedim Not: Atasözleri ve deyimler, kalıplaşmış sözler olduğu için, eşanlamlı/arıyla bile olsa bunlardaki sözcüklerin değiştirilmesi ve atasözleri ile deyimlerin, anlamına uygun olmayan yerlerde kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. Onun bize yaptığı iyiliklere hep göz yumduk. Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri zil çalıyordu. Besle kargayı, çıkarsın gözünü. Çocuklarının okuması için elinden geleni ardına koymazdı. Annem, ilk konuşmaya başladığım zaman üç yaşında olduğumu söyledi. Yanlış Yerde Sözcük Kullanımı (Sözdizimi Yanlışlığı) Usta sanatçı, son yapıtını, yaşamında edindiği deneyimlerinden yola çıkarak kaleme almış. Cümlede, bir sözcüğün gerektiği yerde kullanamamasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur. Son yıllarda ülkemizde üretilen birçok ev eşyası dışarı ihraç ediliyor. -Bugün işe gitmedim, bütün gün bomboş evde oturdum. Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı -Mağazamızdan aldığınız eşyalar, aynı günde ücretsiz adresinize getirilir. Yakın anlamlı sözcüklerin birbirinin yerine kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur Dün akşamki programın sonucunda, okul müdürümüz duygusal bir konuşma yaptı. Soğuk havalarda sıkıca giyinmemesi hastalanmasına katkıda bulundu. Bizi lafa tuttun, senin sayende son otobüsü de kaçırdık. Küçük çocuğun saçları bir hayli büyümüştü. -İhtiyar, çok güneşte kaldığından hastalanmış. -Yollarda her Allah’ın günü kaza oluyor. -Uzmanlar, sürücülerin uykusuz yola çıkmamaları gerektiğini söylüyor. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanımı Bir cümlede, anlam bakımından birbiriyle ters düşen sözcüklerin veya sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır. Genellikle, kesinlik anlamı içeren bir sözcükle olasılık anlamı içeren bir sözcüğün aynı cümlede kullanılmasıyla ortaya çıkar. Annemler, son vapuru da kaçırmış, eminim bu akşam buraya gelemezler galiba. “Hava çok soğuk, mutlaka sizler de üşüyor olmalısınız.” Anlam Belirsizliği (Karışıklığı) Tamlayanı ikinci tekil (senin) veya üçüncü tekil (onun) kişi adılı olan tamlamalarda tamlayan düştüğünde; tamlananın ikinci tekil kişiye mi, yoksa üçüncü tekil kişiye mi ait olduğunun anlaşılmamasından ya da bir cümlenin yapısından dolayı iki anlama gelecek şekilde, oluşturulmasından kaynaklanır. (senin/onun) Saatini masada unutmuş Sanatçı sahneye çıkınca, herkes yerinden usulca fırlayıverdi. Okuldan (senin/onun) ayrılacağını duyunca hepimiz çok üzüldük. Çocuk, fısıldayarak annesine yüksek sesle bir şeyler söyledi. İstanbul’u senden çok severim. Sıralama ve Mantık Yanlışlığı Cümlede, dile getirilen durum veya olayların önem sırasına göre söylenmemesinden ya da mantık bakımından tutarsızlık bulunmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır. Uçaklar, hareket saati geldiğinde bir saniye şöyle dursun, bir dakika bile beklemez. (Doğrusu: Uçaklar, hareket saati geldiğinde bir dakika şöyle dursun bir saniye beklemez.) Bu feci kazada ölebilirdin; hatta sakatlanabilirdin. (Doğrusu: Bu feci kazada sakatlanabilirdin; hatta ölebilirdin) (1.anlamı:İstanbul’u ben senden daha çok severim 2.anlamı:İstanbul’u olan sevgim sana olan sevgimden daha fazla) Not: Anlam belirsizliği ile ilgili sorularda, “anlam belirsizliği” ya da “anlam karışıklığı” ifadesi mutlaka bulunur. Bağlaç Yanlışlıkları Ahmet Bey oğlunu çok seviyor fakat (doğrusu:“ve”) bir dediğini iki etmiyordu. Ben yarın dışarı çıkamam ama (doğrusu:“çünkü”) evde yapılacak bir sürü işim var. B-YAPISAL BOZUKLUKLAR Özne – Yüklem Uyuşmazlığı Cümlede, özne ve yüklemin çeşitli yönlerden uyum içinde olmaması, özne-yüklem uyuşmazlığına yol açar. Bunu üç başlıkta inceleyebiliriz: a. Tekillik – Çoğulluk Bakımından Öznenin tekil olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur. Müdür bey, öğrencilere bir şeyler tekil anlatıyor. tekil c. Olumluluk – Olumsuzluk Bakımından “hiçbiri, hiç kimse, kimse” olumsuz cümlede “herkes ,hepsi” sözcükleri olumlu cümlede kullanılır. Sınıfta herkes konuşuyor ,kimse Olumlu Öznenin insan ve çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil ya da çoğul olabilir. Yolcular, durakta bekliyor. (doğru) Çoğul tekil Yolcular, durakta bekliyorlar. (doğru) Çoğul Çoğul Öznenin insan olmadığı ve çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur. Martılar, denizde uçuşuyor. (doğru) Çoğul tekil Martılar, denizde uçuşuyorlar. (yanlış) Çoğul susmuyor. olumsuz Dostlarımın hiçbiri bana inanmıyor, hepsi beni suçluyor. olumlu Öge Eksikliği Genellikle Sıralı veya bağlı cümlelerde ikinci cümlede olması gereken bir ögeninin olmamasından kaynaklanır 1-özne Eksikliği Okul inşaatı kısa sürede tamamlandı ve (okul) büyük bir törenle hizmete açıldı. Çoğul 2- Nesne Eksikliği Öznenin çoğul eki almadığı; ama anlamca çoğul olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur. Herkes, salonda seni bekliyor. (doğru) Herkes, salonda seni bekliyorlar. (yanlış) Yüzlerce kişi konsere katıldı. (doğru) Yüzlerce kişi konsere katıldılar. (yanlış) b. Kişi Bakımından Ben ve annem, teyzeme uğrayacağız 1.ç.k (biz) 1.ç.ş Biz ve sen, bugün okulda nöbetçiyiz 1.ç.k (biz) 1.ç.ş Sen ve arkadaşın, hemen yanıma gelin 2.ç.k (siz) 2.ç.ş Konuşanlar ve o, bir an önce sussun 3.ç.k (onlar) 3.ç.ş Annesinden ayrı kalmaya dayanamaz (annesini) bir yere gitse sık sık telefonla arardı Kardeşlerinden uzun süre ayrı kalmış,(onları) çok özlemişti. 3- Tümleç Eksikliği Çevresindeki insanları çok sever,(onlara) hep yardımcı olurdu. Dolaylı t. Öğrencilerine arkadaşça davranır,(onlarla) çok iyi iletişim kurardı. edat t. Sokağa giriş ve (sokaktan) çıkışlar Dolaylı t. yasaklandı. 4- Yüklem, Ekeylem ve Eylemsi Eksikliği -Arkadaşlarıyla yemek (yemeyi) ve çay fiilimsi Su sıkıntısının nedeni, suyun bilinçli tüketilmemesindendir. Dün bu konuyla ilgili pek çok sorular çözdüm. içmeyi severdi. -Yeni aldığımız ev, şehre çok yakın (idi), Ek fiil Bu akşamki seyrettiğimiz filmi hiç beğenmedim. üstelik dediğiniz kadar pahal değildi. -Babaannem, kitap okumayı çok (sever); yüklem televizyon seyretmeyi hiç sevmezdi Tamlama Yanlışlığı İki tamlayanın aynı tamlanana bağlanmasından kaynaklanır bir de tamlayanın ya da tamlananın eksik olmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır. -İnsan, yoksul insanları koruyup gözetmeli ve (onların) ihtiyaçlarını Tamlayan karşılamaya çalışmalıdır. Çatı Uyuşmazlığı Bileşik cümlelerde yüklem (fiil olan) ve fiilimsinin her ikisi de ya etken ya da edilgen olacak,her ikisi de aynı olmazsa anlatım bozukluğu olur. -Öğle yemeği yedikten sonra toplantı için etken salona geçildi.(yanlış) edilgen -Öğle yemeği yendikten sonra toplantı için edilgen salona geçildi. (doğru) edilgen -Öğle yemeği yedikten sonra toplantı için -Ben daha çok, sanat (müziği) tamlanan isim tamlaması etken salona geçtik. (doğru) etken ve klasik müzik dinlemeyi severim. tamlanan sıfat tamlaması Ek Yanlışlığı Cümlede eklerin yanlış ya da gereksiz kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur. Bu programla, öğrencilerin sınava daha iyi hazırlanacağını sağlayacağız. masını ¶