Yakında olsun uzakta olsun Tanrının yarattığı her şey Gizliden gizliye bağlı birbirine Bir yıldızı rahatsız etmeden Dokunamazsın bir çiçeğe FRANCİS THOMPSON ► İÇERİK; • • • • • • • • • • • • İlaç nedir? İlaçların araştırma ve geliştirme süreçleri Tedavide yeni yaklaşımlar ve yeni ilaçlar İlaç bağımlılığı ve tedavisi Tarım ilaçları Tarım ilaçlarının çevreye etkileri Kozmetik nedir? Tarihçesi Kozmetiğin sınıflandırılması Kozmetiklerin geliştirilme süreçleri Kozmetiklere bağlı istenmeyen durumlar Kozmetiğin insanlar üzerindeki etkisi Günümüzdeki modern kozmetik anlayışı İlaç nedir ? ♦ Canlı hücre üzerinde meydana getirdiği tesir ile bir hastalığın teşhis ve tedavisini veya bu hastalıktan korunmayı mümkün kılan kimyasal preparatlara ilaç denir. İLAÇ ÜRETİMİ ♦ İlaç aktif maddelerinin, yardımcı katkı maddeleri ile belirli oranlarda karıştırılarak, çeşitli ürün formlarında kullanıcıya sunulması ilaç üretimi olarak adlandırılır İlaçlar; ► Katı form(tablet, film kaplı tablet, draje, kapsül, kuru şurup) ► Yarı katı form(krem, merhem, Süppozituar) ► Sıvı form(steril ampul ve flakon, steril olmayan şurup, damla) şeklinde 3 farklı formda üretilirler. İLAÇ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME SÜRECİ (AR-GE) ► İlaç araştırması ve geliştirmesi ile uğraşan ilaç endüstrisi kuruluşlarında ve ayrıca akademik kuruluşlarda, yeni ilaçlar bulmak için devamlı çalışmalar yapılır. ► İlaç geliştirmede temel amaç, insanların yaşamında daha iyiye doğru bir değişiklik yapabilmektir. Geliştirilen her ilaç veya aşının kullanımı ile koruyucu, tedavi edici veya hastalığın belirti ve bulgularını azaltıcı bir etkinin elde edilmesi gerekmektedir. ► İlaç geliştirme süresi 4 ana bölümden oluşur: 1) keşif ve araştırma 2) preklinik çalışmalar 3) klinik çalışmalar 4) onay ve pazar sonrası denetim Dünyada, biyomedikal olarak, yeni ilaç geliştirilmesi ve değerlendirilmesi birbirini izleyen başlıca iki basmaktan oluşur. Bunlar: ► 1. Klinik-öncesi (prekilinik) çalışma ve değerlendirmeler 2. Klinik çalışma ve değerlendirmedir. ► Klinik-öncesi değerlendirme: Doğal kaynaklardan ortaya çıkarılan bir kimyasal molekülün önce uygun deney hayvanları üzerinde denenmesi ile insanlar üzerindeki olası yarar ve zararlarının öngörülmeye çalışılması amaçlanır. Binlerce molekül arasında tarama testleri ile ilaç olmaya aday olan molekül ayrıştırılır ve sonuçta bu aday moleküllerin farmasötik (ilacın şekli) şekil haline getirilmesi araştırmaları yapılır. Deneyler başlıca tarama ve toksisite testleri olarak sürdürülür Tarama testleri laboratuvar koşullarındaki araştırmalar olarak sürdürülür. Toksisite testleri de köpeklerde yapılır. ► Klinik İnsan değerlendirme: üzerinde kullanılabileceği öngörülen aday ilaç molekülleri çeşitli farmasötik biçimlere getirilerek ve ilgili etik kuruldan mutlaka izni alınarak gönüllü sağlam ve hasta denekler üzerinde denenir. Klinik denemeler başlıca dört basamaktaki dönemsel çalışmalar ile gerçekleştirilir. Bunlar: ► 1. 2. 3. 4. Faz Faz Faz Faz I (birinci dönem), II (ikinci dönem), III (üçüncü dönem) ve IV (dördüncü dönem) çalışmalardır. 1. Faz I (birinci dönem): Bu dönem daha önce sadece deney hayvanında denenmiş ilacın ilk kez insanda denendiği dönemdir. İnceleme genellikle sağlam gönüllü deneklerde ve 10-15 kişilik ufak sayıdaki bir grup üzerinde yapılır. 2. Faz II (ikinci dönem): Bu dönemde kısıtlı sayıdaki hastada ilacın terapötik (tedavi edici) ve profilaktik (koruyucu) dozları araştırılır 3. Faz III (üçüncü dönem): Bu dönem çok merkezli, olası en fazla hasta üzerinde terapötik etkinliği sağlamak için yapılan çalışma dönemini kapsar. 4. Faz IV (dördüncü dönem): Bu dönemde ilaç deneme amacıyla verilmez. Sadece hasta için tıbbi bakım gerektiğinden, ilaç hastalara rutin olarak kullandırılır. Sonuçlar bakımından ilacın tedavi etkinliği ve yan etkileri izlenir, değerlendirilir Tedavide Yeni Yaklaşımlar-Yeni İlaçlar: ► Son yıllarda genomik (bir organizmadaki tüm genlerin incelenmesi) ve proteomik (protein profillerinin sistematik analizi) gibi yeni gelişen bilimlerle, ilaç geliştirilmesinde büyük aşamalar gerçekleştirilmeye başlanmıştır. ► Öncelikle sağlam ve hastalıklı hücre proteomları ve genomları karşılaştırılır ve buna dayalı olarak hedef protein veya genlerin belirlenmesi işlemi saptanır. Daha sonra ise, bu hedefe yönelik ilaç molekülü bulunur. ► Son dönemde geliştirilen ilaçlar, hastalığı yenmek için insan vücudundaki proteinler ve vücut tarafından üretilen diğer maddeler kullanılarak üretilen ilaçlardır. Bu tür ilaçlar, biyoteknolojik ilaç olarak tanımlanırlar. ► Biyoteknolojik ürünlerin geliştirilmesi daha etkili ve daha az yan etkili ilaçların bulunmasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca, bazı hastalıklarda yeterli miktarlarda bulunamayan insan proteinlerinin büyük miktarlarda üretimi sağlanabilmektedir. İlaç Bağımlılığı ve Tedavisi ► Hastalıkları tedavi etmek için kullanılan ilaçların bilinçsizce alınması, sürekli kullanma alışkanlığına yol açarak, bağımlılığa sebep olabilir ve bu bağımlılık tehlikeli sonuçlar doğurabilir. ► İnsanlar gereksiz yere ilaç kullanmaya çeşitli nedenlerle başlarlar.Bazıları ruhsal çöküntü ya da yetersizlik duygusuna kapıldıklarında, bazıları da arkadaşlarına ayak uydurabilmek için ilaç kullanırlar. İlaç Bağımlılığının Etkileri: Fiziksel(tam) bağımlılıkta, ilaç vücudun mutlaka karşılanması gereken fiziksel bir gereksinimi gibidir. Bağımlı kişi ilaçtan yoksun kaldığında, çok şiddetli ağrılar ve kusma gibi sarsıcı “yoksunluk belirtileri” ortaya çıkar. Ruhsal bağımlılıkta kişi ilacın kendisi için vazgeçilmez bir gereksinim olduğuna inanır. Hatta ilaçsız kaldığında bazı fiziksel sıkıntılar da yaşar; ama ilacı çok uzun süre yüksek dozda kullanmamışsa ağır yoksunluk belirtileri görülmez. Bağımlılık Yaratan İlaçlar Fiziksel ve ruhsal etkileri nedeniyle kullanılan bağımlılık yapan bazı uyuşturucular şunlardır: • afyon • morfin • kodein • papaverin ► Afyon: haşhaş bitkisinden elde edilen güçlü bir uyuşturucudur. Aşırı miktarda alındığında öldürecek kadar zehirli olmasına karşın tıpta ilaç olarak çok kullanılır. ► Morfin: Morfin Afyonda yüzde on oranında bulunan, kuvvetli ağrı kesici özelliği olan bir maddedir. En büyük etkisi merkezi sinir sisteminde görülür. Morfin, kolaylıkla alışkanlık yapabilen bir maddedir. ► Kodein: Afyondan elde edilen bir uyuşturucudur. Morfinden daha zayıf bir uyuşturucu olup, alışkanlık yapma derecesi de keza daha azdır. Bu yüzden en çok kullanılan uyuşturucudur. ► Papa verin: Afyondan elde edilen ve hekimlikte kullanılan bir maddedir. İlaç Bağımlılığının Tedavisi İlaç bağımlılarının tedavisinde birkaç amaç birden güdülür. Kişiyi kötü alışkanlığından kurtarmak, bağımlının vücut sağlığına kavuşmasını sağlamak ve hepsinden önemlisi,tedaviden sonra yeniden o ilaçları kullanmamasına yardımcı olmaktır. TARIM İLAÇLARI PESTİSİTLERİN TARİHÇESİ Pestisitlerin kullanımı çok eski tarihlere dayanmaktadır. M.Ö. 1500’lere ait bir papirüs üzerinde bit, pire ve eşek arılarına karşı insektisit(böcek öldürücü) hazırlanışına dair kayıtlar bulunmuştur. Doğal zararlılara pestler, bunlarla mücadele etmek için kullanılan sentetik organik maddelere de pestisitler denir. Başlıca pestisitler; ► böcekler ► kemirgenler ► mantarlar ► yabani otlar Pestler insanlar için gerekli maddelere zarar verdiklerinden, bunlarla mücadele etmek hususu zamanımızda hayati bir konu haline gelmiştir. PESTİSİT ÇEŞİTLERİ Pestisitler kimyasal formüllerine veya kullanılma amaçlarına göre birkaç ana gruba ayrılır. Kimyasal formüllerine göre; 1) Klorlanmış hidrokarbonlar 2) Klorlanmış fenoksi asitler 3) Organofosfatlar 4) Karbamatlar Kullanılma amaçlarına göre; 1) Böceklere karşı kullanılanlar (insektisit) 2) Mantarlara karşı kullanılanlar (fungusit) 3) Otlara karşı kullanılanlar (herbisit) 4) Kemirgenlere karşı kullanılanlar (rodendisit) gibidir. TARIM İLAÇLARININ ÇEVREYE ETKİLERİ Tarımsal alanlara, orman veya bahçelere uygulanan tarım ilaçları havaya, suya ve toprağa, oradan da bu ortamlarda yaşayan diğer canlılara geçmekte ve dönüşüme uğramaktadır. A) TOPRAK KİRLİLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Gerek bitkiler üzerine, gerekse doğrudan toprağa verilerek yapılan tarım ilacı uygulamasından mikro ve makro toprak flora ve faunası etkilenir. Sonuçta toprağın havalanması, nitrifikasyon, mineralizasyon, toprağın taneli yapı kazanması olumsuz yönde etkilenmiş olur. B) SU KİRLİLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Toprak ve bitki uygulamalarından sonra toprak yüzeyinde kalan pestisitler, yağmur suları ile yüzey akışı şeklinde veya toprak içerisinde aşağıya doğru yıkanmak suretiyle taban suyu ve diğer su kaynaklarına ulaşabilirler. C)İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Tarım ilaçlarının üretimi veya kullanılması sırasında meydana gelen is kazaları, ilaçların insan sağlığına karsı olumsuz etkilerini derhal göstermektedir. Tarım ilaçları insan vücuduna ağız, deri veya solunum yoluyla girmektedir. Tarım ilaçlarının insanlar üzerindeki etkileri fetal yaşamdan itibaren başlamaktadır. Bu ilaçlar plasentadan fetüse geçmekte, bunun sonucunda düşükler, sorunlu çocuk doğumları görülmektedir. Bir kısmı ise doğrudan doğruya periferal ve merkezi sinir sistemi üzerinde göstererek organizmanın yaşamını tehdit etmektedir. D)HEDEF OLMAYAN ORGANİZMALAR ÜZERİNE ETKİSİ Hemen bütün insektisitler spesifik olmadıkları için sadece hedef organizmaları öldürmez, omurgalı ve omurgasız diğer organizmaları da etkilerler. Örneğin; Arılar, kuşlar ve balıklar, mikroorganizmalar ve omurgasızlar gibi hedef olmayan organizmalarda ölümler. TÜRKİYE VE DÜNYADA KULLANIMI Dünyada tarım ilacı üretimi 3 milyon ton civarındadır. Herbisitler tarım ilaçları içinde % 47'lik bir payla birinci sırayı almaktadır. Bunu % 29 ile insektisitler izlemekte, fungisitlerin ise % 19'luk bir payı bulunmaktadır. Diğer pestisit grupları ise % 5'lik bir paya sahiptir. Türkiye'de birim alana kullanılan ilaç miktarı gelişmiş ülkelere göre çok düşük düzeyde kalmaktadır. Türkiye'ye kıyasla Fransa ve Almanya'da 9, İtalya'da 15, Hollanda'da 35, Yunanistan'da 12, Belçika'da 21, ABD de 15, İsviçre ve Japonya da 17kat daha fazla ilaç tüketilmektedir. Kozmetik Kozmetikler, deri, tırnak, saç gibi organların görünüşünü düzelterek bir kimseyi güzelleştirmek için kullanılan maddeler, preparatlar, tedavi biçimleri ve araçlarıdır. Kozmetoloji, kozmetik preparatları ve bu preparatlarla ilgili insan vücudunu sistematik olarak inceleyen bir bilim dalıdır. Dekore etmek süslenmek anlamına gelen kosmein kelimesinden türetilmiştir. KOZMETİĞİN TARİHÇESİ İnsanlar en eski çağlardan beri, renklerin önemini kavrayarak renkleri çeşitli amaçlarla kullanmışlardır. Bunların en önemlilerinden biri kadınların görünüşlerini değiştirmek,güzelleştirmek ve cinsel çekiciliği arttırmak amacı ile kullanılmasıdır. ► M.Ö.5000 yılında eski Mısır firavunlarından malaşit yeşilinin göz boyası olarak kullanıldığı bilinmektedir. ► Yine Mısır firavunlarından Nentavi’nin mumyası bize firavunun saçlarının kırmızıya boyanmış olduğunu göstermektedir. ► İÖ 2300'lerde Çin'de yasemin ve lotustan, İÖ 1500'lerde ise Hindistan'da santal, yasemin, gül, nergis gibi çiçeklerden parfüm yapılıyordu. ► Anadolu' da ise öteden beri güzel kokular sürme, kına kullanma, gözlere sürme çekme geleneği vardı. nın saraylarında ve İtalya'da ise, kozmetikler olmazsa olmaz süslenme öğeleriydi. Kadınlar kadar erkekler de yüzlerinin beyazlanmasına ve makyaja düşkündü. ► Fransa‘ ► 18. yüzyılda Fransa'da parfüm ve güzellik gereçleri bir sanayi dalı durumuna geldi yılları arasında kozmetikler genelde kadınlar tarafından geniş ölçüde kullanılmaya başlayarak, kozmetik endüstrisinin gelişmesine yol açmıştır. ► 1920-1930 ► 1958 de Mrs-Mc Donald kozmetiklerin kadınların birçok psikolojik sorunlarının giderilmesinde çok önemli bir rol oynadığını ileri sürerek yeni bir çığır açmıştır Kozmetik ürünlerin sınıflandırılması ► Genel anlamda kozmetikler deri, tırnak, saç gibi organların görünüşünü düzelten ve güzelleştiren preparatlar olarak bilinir. KOZMETİKLERİN DERMATOLOJİDE KULLANIMI ÜÇ TEMEL AŞAMADAN OLUŞUR: 1)Cilt temizliği 2)Cildin nemlendirmesi 3)Cilt bakım ürünleri 1)Cilt temizliğinde kullanılan ürünler ► ► ► ► ► Sabunlar ve sindetler Yağ içermeyen temizleyiciler Temizleyici kremler Tonikler ve sıkılaştırıcılar Temizlik maskeleri 2)Cildin nemlendirilmesinde kullanılan ürünler ► ► ► ► Oklüzif yağlar Su çekici humektanlar Hidrofilik maddeler Güneşten koruyucular 3)Cilt bakım ürünlerinde kullanılan ürünler ► Yumuşatıcı kremler ► Yumuşatıcı losyonlar ► Temizleyici kremler ► Yüz maskeleri ► Ter kokularını önleyen ► Traş preparatları Saça uygulanan kozmetik ürünler üç temel aşamadan oluşur: 1)Saç bakım ve temizliği için kullanılanlar(şampuanlar) 2)İyileştirici bakım ürünleri 3)Saç şekillendirici ve saç rengini değiştirmek için kullanılanlar Günümüzde kozmetikler tıbbi gözetim gerektiren ve belirgin ilaç aktivitesi gösteren bileşikleri kapsamaktadır. Bu nedenle şöyle bir grup ele almamız mümkündür: 1) Alfa-Hidroksi asitler (Aha) 2) Antioksidantlar 3) Vitaminler ve derideki etkileri 4) Bitkiler ve bitki kaynaklı maddeler 5) Biyolojik maddeler Alfa-Hidroksi asitler (Aha) ► AHA’ler • • • • • • dermatolojide kullanım alanları; güneş lekeleri gibi pigment düzensizlikleri, ince ve orta derinlikteki kırışıklıklar, kuru cilt, akne vulgaris ve rozasea tedavisi, siğil tedavisi, seboreik keratoz ve solar keratoz gibi bazı dermatolojik hastalıklar sayılabilir. Antioksidantlar ► Deride hücresel proteinler, enzimler, DNA,ve RNA ve hücre zarındaki doymamış yağ asidleri üzerindeki oksidatif hasarlar derinin doğal savunma mekanizmasını bozar. ► Derinin oksidatif strese karşı korunması amacıyla içinde antioksidanların bulunduğu kozmetikler ve deri bakım ürünleri geliştirilmiştir. Vitaminler ve derideki etkileri ► Son yıllarda gerçekleştirilen klinik ve laboratuar çalışmaları çeşitli deri hastalıklarını iyileştirilmesinde tropikal vitamin uygulamasının yaralı olduğunu göstermiştir. ► Özellikle vitaminlerin,yaşlanmaya bağlı kırışıklıkların,kuru/yağlı cilt değişikliklerinin önlenmesi,geciktirilmesi ve durdurulmasında önemli bir yeri olduğunu göstermiştir. Bitkiler ve bitki kaynaklı maddeler ► İnsanlar bitkisel kaynaklı ürünlerin daha güvenli olduğuna inandıklarından bitkisel ürünlerin kullanımı daha popülerdir. Bitkiler kozmetikler ve deri bakım ürünlerinde koku verici olarak kullanılmaktadır. Biyolojik maddeler ► Cilt bakım ürünlerinde deriye etkili maddelerin kullanımının artmasına bağlı olarak kullanılan biyolojik maddelerin sayısı artmaktadır. ► Bu maddeler derideki hücresel olayları etkileyerek,hücrelerin doğal yenilenme,tamir ve kontrol mekanizmalarını uyararak,derinin daha sağlıklı ve genç görünmesini sağlarlar. Kozmetik ürünlerde mikrobiyolojik etkiler Mikroorganizmalar, üremeleri için uygun bir ortam oluşturan herhangi bir maddenin içinde ya da yüzeyinde oluşabilirler. Bu yüzden kozmetik ürünlerin tüketicilerin sağlığı ve ürünlerin tüketiciler tarafından güvenli kullanımı önem Bu mikroorganizmaların ürünlere çeşitli etkileri vardır: a. Gözle görülür etkiler: Sıvı formülasyonlarda mikroorganizmalar, çökelti, bulanıklık veya ince bir zar oluşumuna neden olabilirken daha katı preparatlarda, sıklıkla renkli olmak üzere bakteri, maya ve küf kolonileri oluşabilir ► b. Renk değişiklikleri : Üründeki bileşenlere bağlı değişikliklerin bir sonucu olarak, PH, redoks veya organizmanın metabolik değişiklikleri sonucu mikroorganizmaların oluşturduğu pigmentler renk değişikliklerine yol açmaktadır. ► c. Gaz oluşumu ve PH değişimi : Kozmetik ürünlerdeki oksijen eksikliği, mikroorganizmaların fermantasyona sebep olmalarına yol açar. Kozmetik ürünlerin çoğunda gerekli bir madde olan gliserin, bazı mikroorganizmalar tarafından kolaylıkla fermente edilir. ► e. Koku ile ilgili etkiler : Birçok mikroorganizmanın karakteristik koku oluşturduğu, çeşitli aroma oluşturan bakterilerin tanımlandığı bilinmektedir. Bu aromalardan en tipik olanları, hidrojen sülfür gibi kükürt içeren metabolikler, yağ asitlerinin kötü kokusu, enzimlerin kokusu ve amonyağın kokusudur. ►. f. Yapı ile ilgili etkiler : Tropikal preparatların deri üzerinde oluşturduğu his,kabul edilebilirlikleri için önemlidir. Kremler, topak veya kumlu hale gelebilir. Sıvı preparatlarda, deriye uygulandığında hissedilebilen viskozite değişiklikleri olabilmektedir ► g. Toksik etkiler : Kozmetik ürünlerin uygulanmasının ardından bazen tahriş oluşabilmektedir. Özellikle göz, kont amine olmuş kozmetik ürünlerden kaynaklanan enfeksiyonlara duyarlıdır. ► Kozmetikte kullanılacak olan hammaddelerin mikrobiyolojik kaliteleri kullanılmadan önce yeterince kontrol edilmelidir. Hammaddeler aynı üreticiden, özelliklerini belirten belgelerle birlikte alınmalıdır. Alınan örneklerde bakteri, maya ve mantar kontrol testleri yapılmalı, temiz ve tozsuz ortamlarda iyi kapalı kaplarda saklanmalıdır. Kozmetik ürünlerle ilgili düzenleyici otorite FDA, kozmetikleri ve içerikleri halka satılmadan önce onaylamak zorunda değildir. Genellikle FDA bu ürünleri pazara sunulduktan sonra düzenlemeye alır. Bu şu demektir; üreticiler herhangi bir içeriği veya hammaddeyi, renk, katkı maddeleri ve bazı yasaklanmış maddeler hariç , hükümet onayı almadan, bir ürün pazarlayabilirler. bu yüzden; Kaliteli kozmetik ürünlerin içeriklerinin güvenliği için de gerekli programların sağlanması gerekmektedir: CIR ► kozmetik içeriklerini değerlendirme programı ► 1976 yılında kurulan bu programın amacı, kozmetiklerde kullanılan maddelerin güvenilir olup olmadıklarını belirlemektir ► CIR programı, kamuya açık işleyişi, uzman paneli üyelerinin bütünlüğü, FDA ve CFA’nın katkıları ve kozmetik endüstrisinin işbirliği sayesinde karar vermede bağımsız kalmıştır. Kozmetik ürünlerin üretiminde bu etkilerin azalması için kullanılan hammaddelerin ve bitmiş kozmetik ürünlerin taşıdığı mikroorganizma sayısının düşürülmesinde GAMA RADYASYONU ve IŞINLAMA YÖNTEMİ günümüzde halen güvenli, etkili ve verimli bir yöntemler olarak onaylanmaktadır. Kozmetik bir preparatın deri ile geçimsizliği iki türlüdür. Bunlardan ilki Toksik reaksiyondur. Bu tür maddeler deriye sürüldüklerinde 1.dereceden irritasyon meydana getirirler (ödem ve eritem). Örnek olarak düşük yağ asidi sabunlarını gösterebiliriz. İkincisi, derinin tahammülsüzlüğüdür Tahammülsüzlük, belirli bir preparatın çoğu kişide herhangi bir reaksiyon göstermezken diğer bir kişide duyarlılık yaratmasıdır. Bu çeşit maddeler uygulamalarından ancak 24-48 saat sonra bir tepki yaratır. Ürünlerin etkisi kişiden kişiye değişmektedir. örneğin; saç losyonlarında renk açma amacıyla kullanılan kinin tuzları, antiseptik preparatlarda kullanılan birçok kozmetik preparatta kullanılan lanolin bile bazı kişilerde tahammülsüzlük yaratabilir. A.B Devletlerinde bir firma 1961 yılında bastırdığı Professional Formulary de alerjik reaksiyonların nedeni oldukları gerekçesi ile kullanılmasında dikkatli olunması gereken maddeler listelenmiştir. ► ► ► ► ► ► ► Acı badem yağı Arsenik bileşikleri Arap zamkı Bizmut bileşikleri buğday nişastası Çinko sülfat fenol ► ► ► ► ► ► ► Kakao yağı Karanfil esansı Karaya sakızı Lavanta esansı Limon esansı Portakal kabuğu yağı Reçineler Kozmetikler; ► Dekoratif ► Psikolojik ► Sosyal ► Klinik yönlerden insanları etkilemektedirler. ► Dekoratif: Bu kozmetik preparatların dekoratif olarak etkisini göstermek için yüz veya vücudun kusurlu yanlarını gizlemek amaçlanmaktadır. ► Psikolojik: Kozmetik uygulamalar kişilerin özellikle kadınların ruhsal bozukluklarını tamamen gideremese bile önleyici bir etki sağlamıştır. ► Sosyal: Kozmetiklerin herkes tarafından kullanılması bunların gerektiği şekilde uygulayacak güzellik salonlarının açılması, taklit mücevher endüstrisinin gelişmesi güzellik yönünden kadınların arasındaki gelir farkından doğan eşitsizliği azaltmıştır. ► Klinik: Kozmetiklerin kuşkusuz en önemli etkileri klinik etkileridir. Örneğin, nemlendirici kremler, derinin gerektiğinden önce yaşlanmasını önler. Güvenli bir şekilde güzellik sağlamak için tüketicilerin dikkat etmesi gerekenler vardır… • Makyaj ürünleri zarar verici şekilde sürülmemelidir. • farklı aplikatörler kullanılmalıdır. • Bir ürünün orijinal kıvama gelmesi için asla bir sıvı katılmamalıdır. • Alerjik bir reaksiyona sebebiyet veren ürünü kullanmayı hemen bırakmalısınız. • Rengi değişiyorsa veya kokusu yoğunlaşıyorsa bu ürünü kullanmayı bırakınız, • Işık ve sıcaklık ürün içindeki koruma faktörünü azaltır. • Makyaj ürünlerinin ağzı sıkıca kapatılmalıdır. • Aereosol güzellik ürünleri herhangi bir ısı materyalinin veya sigaranın yanında kullanılmamalıdır çünkü bu ürünler yanıcıdır. Ayrıca şu içeriklerin yasaklı olduğunun bilincinde olmalıdır: ► Bithional ► Cıva bileşimleri ► Halojenli salisinidler ► Kloroform ► Kloroflorokarbon propellant ► Hekzaklorofen Derinin temizlenmesi, güzelleştirilmesi ve sağlıklı bir görüntü kazanması, insanoğlunun zamanla değişmeyen içgüdüsel diyebileceğimiz isteklerinden biridir. İnsanoğlu önceleri bu isteğini yerine getirmek için, deneme yanılma yolu ile çeşitli maddeler bulmuş ve kendisini güzelleştirecek biçimde bu maddeleri uygulamışlardır. ilaçlar Gribal, kemoterapik, analjenik ilaçlar Aradaki ince çizgiler pudralar, spreyler, parfümler, lipstikler, tırnak cilaları, göz ve yüz makyaj ürünleri Kozmetik ürünler kepek şampuanları, floridli diş macunları, antiperspirantlar, güneşten koruyucular Hem kozmetik Hem ilaç kaynakça ► Araştırma ve geliştirme faaliyetleri. (b.t.) Web: http://www.bilimilac.com.tr/arge/faaliyet.aspx Tarihi:16.11.2009]. ► Başgut, B. ve Abacıoğlu, N. ( Eylül 2005). Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı. Bilim, Eğitim ve Düşünce Dergisi, Cilt 5, Sayı 3. ► Bergfeld, W., Belsito, D., Marks, J. ve Andersen, A. (2005). Kozmetik içeriklerin güvenirliği. JAM ACAD DERMATOL, Cilt 2, Sayı 1. ► Berkes, F. Ve Kışlalıoğlu, M. (1990). Çevre ve Ekoloji (3). İstanbul: Remzi Kitapevi. [ Erişim ► Çepel, N. (2002). Ekolojik Sorunlar ve Çözümleri. Tubitak, 17–19. ► Gündüz, T. (1994). Çevre Sorunları. A.Ü Fen Fakültesi Kimya Bölümü, 161–165. ► İlaç Bağımlılığı. (b.t.) Web: http://bitkisel-ilac.yiberkit.com/home/ilacbagimliligi-ve tedavisi.html?showall=1.[Erişim Tarihi: 18.11.2009]. ► Kaymak, Y. ve Tırnaksız, F. (2007). Kozmetik Ürünlere Bağlı İstenmeyen Etkiler. Gazi Üniversitesi Mediko Sosyal Sağlık Merkezi, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Teknoloji Anabilim Dalı. Ankara. ► Kozmetik İçeriklerin Güvenirliliği. (2005). Journal of the American Academy of Dermatology, Cilt 2, Sayı 1. ► Lewis, C. (2004). Kozmetik ürün ve ilaç arasındaki ince çizgi. Online Kozmetoloji Dergisi, Cilt 3, Sayı 1. ► Naki Sivri, N. (2005). Türkiye Piyasasında Mevcut Bazı Kozmetiklerin Gama Radyasyonla Dekontaminasyonu, Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Teknoloji Bölümü, Radyofarmasi Anabilim Dalı, Ankara. ► Öğüt, S. ve Seçilmiş, H. (b.t.). Süleyman Demirel University, Faculty of Engineering Architecture Department of Food Engineering, 32260 Isparta/Turkey. Web: http://idc.sdu.edu.tr/tammetinler/yonetim/yonetim33.pdf [Erişim Tarihi: 16.11.2009]. ► Özen, İ. ve Dönderici, L. (1994). Sindentler ve dermatolojik kullanım alanları. Ankara: İbn-i Sina Hast. Dermatoloji ABD. ► Özer, Ö. ve Güneri, T. (b.t.). Ege Üniversitesi Kozmetoloji Bilim Dalı. ► Pfizer ve ilaçta ar-ge. (b.t.) Web: http://www.pfizer.com.tr/pfizer/tr/ArGe_Bilgi_1.aspx [Erişim Tarihi: 15.11.2009]. ► Türk Farmakoloji Derneği. ( Ocak-Nisan 2005). Klinik Farmakoloji Çalışma Grubu Yayını, Sayı 1. ► Türkiye İlaç Endüstrisi. (b.t.) Web: http://www.abdiibrahim.com.tr/content.asp?bolum=5 [Erişim Tarihi: 13.11.2009] ► Uçar, Ö. (2004). Kozmetik ve İlaç Arasındaki İnce Çizgi. Kozmetoloji Dergisi, Cilt 3, Sayı 1. ► Yeni İlaçların Geliştirilmesi. (b.t.) Web: http://web.inonu.edu.tr/~eolmez/yeniilaclaringelistirilmesi.doc [ Erişim Tarihi: 14.11.2009]. ► ► Yeni İlaçların Geliştirilmesi. (b.t.) Web: http://www.enderyarsan.net/ [Erişim Tarihi: 17.10.2009] Yücel, Ü. (2007). Pestisitlerin insan ve çevre üzerine etkileri. Ankara Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, Nükleer Kimya Bölümü, Ders notları. Web:http://www.dogainsanisbirligidernegi.org.tr/makaleler/pestisitler.d oc [ Erişim Tarihi: 17.10.2009] Hazırlayanlar ► Esra KAPUCU 2006260026 ► Hasan KAHVECİ 2006260025 ► Özlem SUSAM 2009260054 ► Yeşim ÇANTA 2006260010