Soğuk Savaş - erkanagrikli

advertisement
Soğuk Savaş
1945-1970
Soğuk Savaş Nedir?
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, savaştan galip çıkmış iki
büyük devlet ve bu devletlerin çevresinde kümelenmiş
küçük devletler arasındaki anlaşmazlık ve çatışmanın,
doğrudan birbirlerine karşı silah kullanmadan sürdürüldüğü
bir tarihsel dönemi kapsamaktadır.
3
İdeolojik Mücadele
Sovyet ve Doğu
Bloğu Devletleri
[“Demir Perde”]
HEDEF  Komünizmi
Dünyaya yayma
METODLAR:
ABD ve Batı
Demokrasileri
HEDEF  Komünizmin
yayılmasını durdurma ve
en sonunda komünist
dünyanın yıkılması.
[George Kennan]
 Casusluk [KGB vs. CIA]
 Silahlanma Yarışı [nükleer casusluk]
 Üçüncü Dünya insanlarının düşman bloğa karşı
entelektüel ve ideolojik mücadeleleri [Komünist
devlet ve otoriter ekonomi - Demokratik devlet ve
kapitalist ekonomi]  “vekalet savaşları”
 Avrupa’da kutuplaşma [NATO vs.Varşova Paktı]
İkinci Dünya
Savaşı’ndan Sonra
Güç Dengesinin
Değişme Nedenleri
Geleneksel güç
dengesinin merkezi
ve en önemli öğesi
olan Avrupa'nın ve
Avrupa devletlerinin
savaşta büyük
tahribata uğramaları
Amerika Birleşik
Devletleri ve
Sovyetler Birliği'nin
"Süper Devletler"
olarak ortaya çıkması
Termonükleer
silahların
geliştirilmesi
Dünyanın çeşitli
bölgelerindeki
ulusalcı hareketlerin
"Avrupa
İmparatorluklarına
" karşı ihtilalci
tutumları.
Dehşet Dengesi
• Soğuk Savaş, diplomasinin
kuralları yerine güç ilişkilerinin
geçerli olduğu dönemdir.
• İkinci Dünya Savaşı sonrası
döneminin ilk yirmi yılının temel
özelliğidir.
• Soğuk Savaş Sovyet- Amerikan
güvensizliği ve karşılıklı korku
üzerinde oluşmuştur.
İki Kutupluluk
Avrupa'nın bir güç merkezi
olarak dünya politikası
sahnesinden çekilmesinden
sonra, dünya en az yirmi yıl
kesin çizgiyle ABD ve
Sovyetler Birliği'nin
çevresinde " iki kutuplu " bir
nitelik kazandı."
Resmi olmayan düzenleyiciler
olarak iki blok, birbirlerini
denetlerler, karşı tarafın
gücünü güçle dengelemeye
çalışırlar. İki kutuplu sistemin
avantajı, bozucu davranış ve
bu davranışın yol açtığı
sonuçların kolaylıkla görülüp
tedbir alınabilmesidir."
İkinci Dünya Savaşı’ndan Sonra Değişen Güç
Dengesi
Kızıl Ordunun Doğu ve Orta Avrupa’daki hakimiyetinin
geçici olmadığının ortaya çıkması
Amerika’nın Montroe Doktrini’ni terk etmesi ve Sovyet
yayılmacılığına set çekmek istemesi.
ABD ve İngiltere’nin Avrupa’da
komünist partilerle mücadelesi
ve Marshall yardımı ile Batı
Avrupa ülkelerinin ABD’nin
nüfuzu altına girmesi,
Doğu Avrupa’da Sovyet yanlısı
komünist partilerin kurulması
ile gerginlik doruğa çıktı.
Fransa’da komünizm karşıtı barış ve
özgürlük hareketi afişi
Rus - Amerikan Güvensizliği
ABD ile Rusya kıta devletleridir. Kıta devletlerinin dış politikalarının
en belirgin özelliği, kıtaya egemen olacak stratejik bir bölgede
kurulduktan sonra, kıtanın tümünü eline geçirene ya da kıtayı
paylaşan sınırdaş devletleri nötralize edip böylece göreli bir
güvenliğe kavuşana dek genişlemeleridir. Bundan hemen sonra
gelen aşama, kıtaya en yakın bölgelerin denetimi ya da en azından
buralarda dost hükümetlerin işbaşına gelmesidir.
1933'te ise Sovyet hükümeti ABD tarafından tanınmasına rağmen diplomatik ilişkilerin
kurulması ve ticaretin artmaya devam etmesi iki ülke arasındaki temel güvensizlik
havasını kaldıramadı.
Churchill ile Stalin arasında " Yüzdeler Anlaşması "
Tarihe " Yüzdeler Antlaşması " diye geçen bu antlaşmada,
Churchill ve Stalin arasında 1944 Ekim'inde gerçekleşen ve
amacı Doğu Avrupa'da etki alanlarının kesin olarak
saptanması olan anlaşmayla İngiltere ve Rusya Doğu
Avrupa'da sahip olacakları üstünlüğü yüzdelerle
belirlemişlerdir.
Yalta Konferansı
Yalta Konferansı'nda
Almanya’nın işgal bölgeleri
belirginleşip kabul edildi.
Sovyetler Birliği Almanya'nın
doğu bölgesini, İngiltere
kuzeybatısını ve ABD
güneybatı bölgesini işgal
edeceklerdi. Sovyet işgal
bölgesi içinde kalan Berlin de
aynı biçimde işgal bölgelerine
ayrılacaklardı. Ancak Batılıların
Berlin'e nasıl geçecekleri
Yalta'da belirlenmedi.
Potsdam Konferansı, 1945
Temel Sorun: Almanya’nın Nazizmden kurtarılması.
Bunun için;
a. Savaş suçlularının cezalandırılması
b. Almanya’nın silahsızlandırılması,
c. Demokratik düzenin kurulması,
d. Eğitim sisteminin değiştirilmesi
Nasıl Bir Almanya?
Maliye, dış ticaret gibi konuların Müttefiklerin
oluşturacağı “Denetim Kurulu” tarafından
yerine getirileceği federal bir devlet.
Postdam Konferansı'nın en çok zamanını alan
Almanya sorunu, "soğuk savaş "ın en önemli
konusu oldu.
Sovyet İstekleri:
Müttefiklerin Romanya, Bulgaristan ve
Macaristan’a karışmaması
Türkiye’nin Sovyetlere bir üs vermesi
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin
Sovyetler Birliği lehine değiştirilmesi
Stalin'in Montrö Sözleşmesi'nin
değiştirilmesi isteği ilke olarak
Batılılarca kabul edildi.
Potsdam Konferansı’nda Bakış Açıları
Sovyet Yorumu
Batılı Yorumu
Batılılar Sovyetler Birliği'nden
çok Almanya'nın kalkınmasına
öncelik veriyor ve
Almanya'nın Sovyet halkı ve
topraklarına verdiği zarara
karşı ilgisiz davranıyordu.
Sovyetler Birliği, genel bir
Avrupa düzenlemesinden
çok kendini güçlendirmek
peşindeydi.
NATO
(North Atlantic Treaty Organization
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü)
ABD, Truman Doktrini çerçevesinde, Batı Avrupa'nın SSCB'ye
karşı korunması için çaba harcadı. Bunun sonucu olarak da
NATO (North Atlantic Treaty Organization-Kuzey Atlantik
Antlaşması Örgütü) kuruldu.
Varşova Paktı (1955)
S. S. C. B.
Doğu Almanya
Arnavutluk
Macaristan
Bulgaristan
Polonya
Çekoslavakya
Romanya
ABD 1950'lerde SSCB'nin
de nükleer silah üretmesi
ve karşılık verebilme
yeteneği elde etmesiyle
"önleyici savaş"
stratejisinden vazgeçerek
"çevreleme" ve "caydırma"
politikalarına ağırlık verdi.
1960'lardan itibaren de "esnek karşılık" denilen ve "nükleer silah
kullanımı" temelli stratejinin yerini alan yeni bir strateji geliştirildi.
"Ortak düşman"ı çevreleme ve krizleri konvansiyonel yöntemler
kullanarak çözer gibi yapma stratejisine ağırlık verildi.
ABD'nin Ekonomik Savaşı
ABD'nin İkinci Dünya Savaşı sonrası ekonomi politikasının
dayandığı iki temel vardır:
1- Barış kurulacak ve sürdürülecekse, ithalat ve ihracatın serbestçe
akması gerekli ve önemliydi.
2- ABD, ekonomik gücünü kullanarak dünya ekonomisine istediği
biçimi verecek duruma gelmişti ve vermekte de kararlıydı.
ABD’yi İkinci Dünya Savaşı sonrasında bu ekonomik politikaya
sevk temel amaç nedir?
1930'ların ekonomik bunalımının ve uzamasının nedeni, yüksek
gümrük duvarları ve bölgesel ticaret bloklarıydı. Bu ekonomik
yapı, dış ticaretin doğal akışını etkilemiş ve sonu İkinci Dünya
Savaşı'na varan siyasal çatışmalara yol açmıştır. Gelecekte yeni
krizlerin yaşanmaması ve zayıf ekonomiye sahip devletlerin
militarizme sürüklenmemesi için dünya ekonomisinin
düzenlenmesi şarttır.
Önemli bir neden de II. Dünya Savaşı
yıllarında üretimini dört katına çıkaran
ABD’nin mallarına dünyada serbestçe pazar
bulabilmesinin sağlanması idi.
1945'de başlayan Amerikan yardımı, 1955'e
kadar 51 milyar doları buldu. Bu yardımlar
tüm Batı Bloku’na yapılan yardımları kapsar.
Kapalı bir ekonomik sistem uygulayan ve ABD'ye aldırış
etmeyerek Doğu Avrupa ve Uzakdoğu'da genişleme
niyetinde olan Sovyetler Birliği ile ABD'nin uluslararası
çıkarlarının çatışacağı, savaş sonrası dönemin daha ilk
yıllarından belliydi.
SOĞUK SAVAŞI HIZLANDIRAN OLAYLAR
Paris Barış Antlaşmaları
Doğu Bloku
SSCB, Bulgaristan, Yugoslavya, Ukrayna,
Polonya, Çekoslovakya, Macaristan,
Beyaz Rusya
Batı Bloku
ABD ve geri kalan Avrupa devletleri
ABD ve çevresindekiler statükocu,
Sovyetler Birliği ve çevresindeki devletler
ise statükonun değiştirilmesinden yana.
Anlaşmaya vardıkları konular: Nazizmin ortadan
kaldırılması, insan haklarına dikkat edilmesi
Fikir Ayrılıkları:
Batı Bloku: Doğu Avrupa hükümetleri temel özgürlükleri
halklarına sağlayamıyor.
Romanya ve Macaristan’dan Sovyetler Birliği askerlerini
çekmiyor.
Doğu Avrupa’yı dünya ekonomisine açmak için serbest
ticaret olmalıdır.
Doğu Bloku: Kişi hak ve özgürlükleri Doğu Avrupa ülkelerinin
iç sorunlarıdır.
Doğu Avrupa ülkeleri Sovyetler Birliği ile yakın ekonomik
ilişkiler içinde olmalıdır.
Sosyalist Bloğun Oluşumu
Sovyet modeli
Tek parti + proletarya diktatörlüğü + devletleştirme + planlama
Birkaç yıl içinde Orta Avrupa’daki ülkeler birer “halk
demokrasisi”ne dönüştüler. Romanya(1946), Macaristan,
Polonya(1947), Çekoslovakya(1948)
1949’da, KEYK* (Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma KonseyiKomekon) anlaşmasının imzalanmasıyla sosyalist blok ülkeleri,
Batı Avrupa’ya Marshall planıyla yapılan Amerikan yardımının bir
benzeri olarak Doğu Avrupa için düşünülen Sovyet yardımından
yararlandılar.
Çin’de komünistler 1949 ekiminde iktidara geldiler.
1949’da SSCB de atom bombası yapmayı başardı.
İngiliz'in biri, arabasıyla Demirperde ülkelerini geziye
çıkmış.
Şehrin birinden geçerken, arabası, yolun ortasında bulunan
derin bir çukura düşmüş. Adam arabadan telaşla inmiş ve
kendi kendine bağırmaya başlamış:
"Bu ne biçim iş! Bizim orada insanları tehlikeye karşı
uyarmak için küçük kırmızı bir bayrak koyarlar! Burada niye
yok?!!"
Yanına yaklaşan vatandaşın teki adama alaycı bir tavırla
demiş ki:
"Galiba sınırdan geçerken oradaki koca kızıl bayrağı
görmediniz."
Çin-Sovyet Ayrılığı
•
Çin-Sovyet Ayrılığı 1950'lerin sonunda başlamış, 1969'da zirveye
ulaşmış ve farklı yollarla 1980'lerin sonuna kadar sürmüştür.
Sorun Çin'in 500 milyon köylüyü kapsayan bir toprak reformu
gerçekleştirmeyi düşünmesi ve bu reformla sosyalizmi tam olarak
tamamlayacağını dolayısıyla artık Sosyalist dünyanın liderinin
Sovyetler Birliği değil Çin olması gerektiğini iddia ediyordu.
Sovyetler Birliği'nde ise Nikita Kruşçev ülkesinin sosyalizmin
basamaklarını çoktan tamamladığını savunuyordu. Bu ayrılık,
uluslararası Komünist akımlarda da paralel etkilere sebep
olmuştur.
Berlin Ablukası (1948-1949)
Stalin’in Berlin’deki üç batı
devletinin işgal bölgeleriyle kara
ve demiryolu bağlantısını
kesmesi üzerine başta Amerika
olmak üzere Batılı güçler Haziran
1948’dan ablukanın kaldırıldığı
Mayıs 1949’a kadar bir hava
köprüsü kurdular.
Soğuk savaşın 'görünmez cephesi‘: Casusluk
Sustalı bıçak, gizli şemsiye, yüzüğe gizli fotoğraf makinesi ya da
zehir püskürten kalem, casus filmlerinin deli saçmaları değil, Soğuk
Savaş'ın gerçekleriydi. Soğuk Savaş'ın güç çekişmesi kapalı kapılar
ardındaydı. Gizli servislerin taktiklerinden biri "uykucu" adını
taktıkları casuslar yetiştirip bunları yıllarca gizlenecekleri
kimliklerle rakip ülkelerin hükümetlerine yerleştirmekti.
"Uykuculardan" Gunter Guilliaume, Batı Almanya'da Şanşölye Willy
Brandt'ın danışmanlığına kadar yükselmişti.
Soğuk Savaş: Casus romanlarının altın çağı.
Gölgedeki Servis, Şebekenin Hezimeti, Zehirleme Manevrası...
İngiliz gizli servisinin üst yönetimindeki ajanların KGB (Sovyet Ana Haberalma Teşkilatı) için
çalıştığı anlaşılınca ortalık karıştı. KGB için çalışan İngilizler'in en kötü şöhretlisi 1963 yılında
Moskova'ya kaçan Kim Philby idi (1912-88). Gerçek adı Harold Adrian Russell Philby olan Kim
Philby, yaşamının son dönemlerinde "ihanet etmek için," demişti, "insanın bir yere ait olması
gerekir. Oysa ben hiçbir yere ait değilim."
Philby Sovyetler için çalışan İngiliz ajanlarının en ünlüsü
olmak bir tarafa tüm zamanların en bilinen köstebek
casusu olarak anılageldi. Philby Hindistan'da doğmuş ve
Cambridge'de eğitim görmüştü. Arkadaşları Guy Burgess,
Donald Maclean ve Anthony Blunt'la birlikte komünist
oldu ve Burgess tarafından 1940 yılında MI6'ya alındı.
1963 yılına kadar da Sovyetler için çalıştı.
Özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi toplumlarda
açık yayınlardan, bilimsel konferanslardan, halka açık
toplantılardan ve endüstriyel sergilerden bilgi almak
mümkündü. Bununla birlikte hükümetlerin ve
endüstriyel kuruluşların gizli bilgilerini çalmak
casusluğun en önemli kısmıydı. Bu işi yapanlar kendi
ülkelerinde düşman ülkeler için çalıştıklarından ötürü
"köstebek" olarak anılıyorlardı.
Teknoloji Savaşı
ABD - SSCB rekabeti olmasaydı, uzayın keşfedilmesinde bu denli
acele davranılmayacaktı. İstihbarat cephesinde gizli bilgi savaşı
yaşanırken teknoloji alanında, "Kim daha üstün ?" hesaplaşması
yaşanıyordu. Günümüze damgasını vuran bilgisayar da bize
Soğuk Savaş'ın mirası. ABD'nin 1976'daki ilk bilgisayarı CRAY 1.30 ton ağırlığında ve 19 milyon dolar değerinde bir
"tosuncuk"tu. Çağdaş dostlukların sanal buluşma mekanı
internet, nükleer savaşın gerçekleşmesi halinde iletişimin
sürdürülebilmesi için ABD tarafından tasarlandı.
Berlin Duvarı
1945’ten 1961’e kadar 3 milyon Alman Doğu’dan kaçarak Batı’ya
sığınmıştı. Bu nedenle, Doğu Alman yetkilileri, Sovyetlerin de
onayıyla 13 Ağustos 1961 günü Doğu Berlin ve Batı Berlin arasına
dikenli tel döşediler. Bundan beş gün sonra da, aynı yerde "duvar"
yükselmeye başladı.
"Duvar" Avrupa ve Almanya’nın düşman ve birbirine kapalı iki
bloğa ayrılışının somut göstergesi oldu.
Berlin Duvarı’nın yapılışı
8 Mayıs 1949’da Sovyet tehdidine karşı Batı yanlısı Federal Almanya
Cumhuriyeti kuruldu.
Sovyetler buna karşılık 1 Ekim 1949’da kendi işgal bölgelerinde
Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ni ilan ettiler.
Kruşçev’in "Barışçıl birliktelik“ politikası
Stalin’in ölümünden sonra Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nin
yeni birinci sekreteri Kruşçev, "kapitalist sistemle komünist
sistem arasında uzun süreli bir birliktelik"ten söz ediyordu.
ABD’de ise yeni başkan Eisenhower, Sovyet etkisinin "geri
çekilme"sine (roll-back) olumlu bakıyordu, ama aynı zamanda da
barış yanlısıydı. Böylece uluslararası gerilim azalmaya başladı.
Kruşçev’in “barışçıl
birliktelik” politikasına
rağmen, Süper Güçler
arasındaki yarış,
silahlanma ya da uzayın
fethi gibi başka alanlarda
devam ediyordu.
Sovyetler 1957 yılında
uzaya ilk yapay uyduyu
gönderdiler.
Küba Krizi
1959’da Amerikalıların
desteklediği diktatör Batista’yı
deviren Fidel Castro, SSCB’ye
yakınlaşmış, ardından da
Küba’ya Sovyet füzelerinin
yerleştirilmesini kabul etmişti.
Füzeler doğrudan Amerikan
topraklarını tehdit ediyordu.
Bunun üzerine bir güç gösterisi başladı. On beş gün boyunca,
dünya nükleer savaş tehlikesinin sınırında yaşadı. Sonunda
Kruşçev, füzeleri 28 Ekim 1962’de geri çekti.
Ancak bu, ABD için yarım bir başarı oldu: Füzelerin çekilmesi
karşılığında, adanın etrafındaki ablukayı kaldırmaya ve Castro’yu
devirmeye çalışmaktan vazgeçmeye söz vermişlerdi.
Küba Krizinden sonra ABD ve SSCB
her türlü nükleer savaş riskini
azaltmak için uzlaşma yoluna gittiler.
İmzalanan anlaşmalar, yerin üstünde
yapılan nükleer denemeleri (1963),
uzaya nükleer silah yerleştirilmesini
(1967) ve başka ülkelerde nükleer
silah geliştirilmesini (Silahların
çoğalmasına karşı sözleşme, 1968)
yasakladı.
Süper Güçleri Uzlaşmaya Sevk Eden Nedenler
ABD
Dünya çapındaki askerî varlığını korumak, maddî açıdan ABD’ye
giderek daha zor geliyordu.
1964’ten itibaren Vietnam Savaşı için giderek daha fazla seferber
olması, kamuoyundaki tepkilerin de giderek büyümesine yol
açmıştı. Ayrıca, General de Gaulle yönetiminde Fransa’nın başı
çektiği ulusal bağımsızlık siyaseti ABD’nin üstünlüğünü
sorgulamaya başlamıştı.
SSCB
SSCB’de de, silahlanma yarışı
Sovyet halkının yaşam düzeyinin
hızla iyileştirilmesine engel
oluyordu. Üstelik, SSCB dış
yardıma ihtiyaç duyuyordu;
1963’ten itibaren, Batılılar’dan
tahıl satın almaya başladı.
SSCB’nin konumu sosyalist blok
içinde de zayıflamıştı.
Download