Parafililer (Cinsel Sapmalar)

advertisement
PARAFiLiLER
Prof. Dr. Ali Bozkurt,
Psk. Dr. Zeynep Gülçat
Cinsel davranış, kurallar ve normlar çerçevesinde düzenlenmiştir. Bu sınırların dışında yer
alan cinsellik, tarih sürecinde ve toplumdan topluma bazı farklılıklar içerse de, normal dışı olarak
nitelendirilmiştir. Örneğin, masturbasyon, geçmişte hastalık nedeni/günah/sapıklık olarak
görülüyordu. Günümüzde bu inanışın yansımaları sürüyor olsa da, normal dışı olmadığı, bazı
durumlarda sağlıklı cinsel doyum olanağı sağladığı kabul edilmektedir. “Parafili” adı verilen norm
dışı bir grup cinsel davranış, günümüzde de bozukluk olarak değerlendirilmektedir.
Parafililer, cinsel uyarılmanın sıradışı bir fantazi ya da davranışa bağlı olduğu bir grup
bozukluktur. Önceleri perversiyon, cinsel sapıklık olarak adlandırılan parafililer, cinsel uyarılma ve
orgazma ulaşmak için, kişinin gerçekte ya da hayalinde, olağandışı ya da toplum tarafından
onaylanmayan bir uyarıcıya obsesif tarzda bağımlılık göstermesi ya da tekrarlayıcı şekilde cevap
vermesi şeklinde tanımlanmaktadır. Cinsel hazzı oluşturan fantaziler ve aktiviteler, aynı zamanda
bozukluğun semptomudur. Cinsel davranışın temel işlevlerinin iki insan arasındaki bağı
güçlendirmek, sevgi duygusunu ifade etmek ve geliştirmek, yeni nesiller dünyaya getirmek olduğu
kabul edilirse, parafililerin sapmalar olarak nitelendirilmeleri anlaşılabilir. Parafilik davranış
gizlenir, sıkıntıya neden olur, partnerle bir kişi olarak ilişkiyi içermez, genellikle partneri tümüyle
dışarıda bırakır ya da ona zarar verir ve iki insan arasında bağın, bütünleşmenin oluşmasını
engeller.
Sınıflandırma:
Ayrı ayrı parafili tanıları uyarılma odağı olarak işlev gören farklı nesne ve davranışlarla
karakterize edilirler. Bu açıdan insan davranışı kadar çok sayıda parafiliden söz edilebilir.
Günümüzde farklı sınıflandırmalar parafilileri farklı şekilde ele almaktadır. The Complete
Dictionary of Sexology’de 100’den fazla parafili tanımlanmıştır. Money sınıflandırmasına göre,
parafililer 6 grupta toplanmaktadır. Bunlar; kurban (mazokizm, sadizm vb), avcı (biastofili,
1
kleptofili vb), rol değişimi (troilizm, narratofili vb), fetiş (koprofili, ürofili vb), nitelik (zoofili,
nekrofili vb), baştan çıkarma (göstermecilik, voyerizm vb) olarak sınıflandırılırlar.
Parafililer bireyin kendisine, bireyin kendisi ve partnerine ve de topluma zarar verici olmak
açısından farklılıklar göstermektedirler. Parafililerin bazılarında parafilik davranışın doğrudan bir
mağduru vardır. Örneğin insan harici bir nesneye odaklanan fetişizmde mağdur yokken pedofilide
bir mağdur söz konusudur. Klinik pratikte ve toplumsal açıdan parafilide bir mağdurun olup
olmaması
farklılık
gösterir.
DSM-IV-TR’de
parafililer
tanımlanırken
bu
farklılık
da
değerlendirilmiştir. Pedofili, frottörizm (sürtünmecilik), voyörizm (gözetlemecilik), egzibisyonizm
(teşhircilik) ve cinsel sadizm, eğer birey bu cinsel dürtülerine göre davranmakta ise ya da bu
dürtüler belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası sorunlara yol açmışsa tanı koymak için gerekli
şartları karşılamaktadır. Bunun dışındaki parafililer örneğin transvestik fetişizm, cinsel mazokizm
veya başka türlü sınıflandırılmayan parafililerden zoofili ancak klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya
ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya yol
açtığında tanı kriterlerini karşılamaktadır.
Tanı ve Klinik Özellikler:
Tanı açısından tüm parafililerde ortak olan aşağıdaki özellikler dikkate alınmalıdır:
Parafilik fantazi ve davranışlar kalıcı, yineleyici, ritüelize ve stereotipik olup tüm mental yaşantıya
yayılmıştır. İmpuls kişiyi zorlayıcı ve ısrarlı niteliktedir. Parafili, cinsel doyumun temel yöntemidir.
Hasta bazan parafilik yöntem olmaksızın cinsel doyuma ulaşıyor olsa da tanı konmalıdır. Parafilik
aktiviteyi genellikle cinsel birleşme ya da masturbasyon takip eder. Pervers davranış cinsel
uyarılmayı kolaylaştırmakta ve orgazm ile sonuçlanmaktadır. Transvestizm ve fetişizmde olduğu
gibi, pervers aktivite, bir partner olmaksızın gerçekleştirilebilir ve cinsel doyum masturbasyonla
sağlanır. Aynı kişide birden fazla parafili görülebilir. Cinsel işlev bozuklukları parafililere eşlik
edebilir. Parafili ego-sentonik ya da ego-distonik olabilir. Genellikle cinsel akt sırasında egosintonik olan semptomlar, sonrasında ego-distonik nitelik kazanır. Bireyin pervers semptomları
yadsımaya çalıştığı dönemler görülebilir. Pervers davranışın bastırılması olanaksız değilse de
güçtür. Anksiyete, depresyon, boşluk duygusuna neden olabilir.
Egzibisyonizm (Teşhircilik, Göstermecilik):
DSM-IV-TR’de, “ en az 6 aylık süre boyunca, kişinin genital organlarını, bunu beklemeyen
bir yabancıya göstermesi ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya
da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması” olarak tanımlanmaktadır. Kişi bu akt
2
sırasında ya da sonrasında masturbasyon yapabilir. Genellikle daha ileri bir cinsel aktiviteye
yeltenmez. Çoğunlukla 18 yaşından önce başlamaktadır. Olguların tamamına yakını erkektir.
Fetişizm ve Transvestik Fetişizm:
Fetişizm ve transvestik fetişizmde ortak yön, genel anlamda kadın giyim eşyalarıyla
bağlantılı olmalarıdır. Fetişizmde cinsel uyarılma eşyanın kendisine bağlıyken, transvestik
fetişizmde uyarılma karşıt-giyim davranışı ile ilgilidir.
Fetişizm, DSM-IV-TR’de “en az 6 aylık süre boyunca, kişinin canlı olmayan nesneleri
kullanmakla ilgili (örn., kadın iç çamaşırları) yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel
dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması” olarak tanımlanmıştır.
Kadın iç çamaşırları, çorapları, ayakkabıları, çizmeleri gibi giyim eşyaları
en yaygın
tanımlanan fetiş nesneleridir. Kişi, nesneye dokunarak, koklayarak masturbasyon yapar.
Partnerinden, cinsel ilişki sırasında, fetiş nesnesini giymesini ister. Cinsel uyarılmayı sağlayan fetiş
nesnesi bulunmadığında ereksiyon olmayabilir. Fetiş nesneleri karşıt-giyimde kullanılan kadın
giysileri (transvestik fetişizmde olduğu gibi) ya da taktil genital uyarı sağlamak amacıyla
tasarlanmış araçlarla (örn., vibratör) sınırlı ise fetişizm tanısı konmaz. Fetiş nesnesine özel bir
anlam yükleme erken çocuklukta olmakla birlikte, parafili ergenlikte başlar ve kronik bir seyir izler.
Transvestik fetişizm, DSM-IV-TR’de “en az 6 aylık süre boyunca, heteroseksüel bir
erkekte, aykırı-giyim ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerin, cinsel dürtülerin ya da
davranışların yineleyici bir biçimde ortaya çıkması” şeklinde tanımlanmıştır.
Kişi, kadın giysileri içinde, kendini cinsel fantazisinin hem erkek öznesi, hem kadın nesnesi
olarak hayal eder ve masturbasyonla cinsel doyum sağlar. Bu bozukluk yalnızca heteroseksüel
erkekler için tanımlanmış olup, cinsel kimlik bozukluğuna ilişkin karşıt-giyimi kapsamamaktadır.
Bazı transvestitler erkek kıyafetinin altına, iç çamaşırı ya da çorap gibi tek bir kadın eşyası
giyerken, bazıları tümüyle kadın gibi giyinir ve makyaj yapar. Kadın gibi giyinmediğinde sıradan
bir erkek görünümündedir. Homoseksüel aktlar nadiren görülebilir, mazokistik özellikler
bulunabilir. Bozukluk, karşıt-giyimle, çocuklukta ya da erken ergenlikte başlamaktadır. Tercih
edilen eşya, erotik nitelik kazanarak masturbasyon sırasında, sonraları da cinsel ilişkide sürekli
olarak kullanılabilir. Bazılarında remisyon dönemleri görülebilir ya da bozukluk tamamen ortadan
kalkabilir. Bazılarında ise cinsel kimlik disforisi gelişebilir.
Frottörizm (Sürtünmecilik):
DSM-IV-TR’de “en az 6 aylık süre boyunca, kişinin, rızası olmayan bir kişiye dokunması
ve sürtünmesi ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da
3
davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması” şeklinde tanımlanmıştır. Kişi, aktı
gerçekleştirmek için, kolaylıkla kaçabileceği, kalabalık yerleri tercih eder. Genellikle ergenlikte
başlar, 15-25 yaş arası en sık görüldüğü dönemdir.
Pedofili:
DSM-IV-TR’de “en az 6 aylık süre boyunca, kişinin ergenlik dönemine girmemiş bir
çocukla ya da çocuklarla (genellikle 13 yaşlarında ya da altında olanlarla) cinsel etkinlikte bulunma
ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının
yineleyici bir biçimde ortaya çıkması” şeklinde tanımlanmıştır. Pedofili tanısı için kişinin en az 16
yaşında olması ve partnerinden en az 5 yaş büyük olması gerekmektedir.
Pedofiliklerin bazıları kızlara, bazıları erkeklere, bazıları ise her iki cinsiyete de eğilim
göstermektedir. Genellikle belli bir yaş aralığındaki çocukları tercih ederler. Bu, kız çocuklar için
8-10 yaşlar arası, erkek çocuklar için biraz daha büyük yaşlar olmaktadır. Sadece çocuklara eğilim
gösterenler (Tekeğilimli Tip) olduğu gibi, çocukların yanısıra yetişkinlere de ilgi duyanlar vardır
(Tekeğilimli Olmayan Tip). Pedofiliklerin bazıları sadece kendi çocuklarına ya da akrabalarına
yönelirken, diğerleri ailesi dışındakilere eğilim göstermektedir.
Pedofilik aktlar farklı düzeylerde sergilenebilir. Çocuğu soyma, genital organlarını
gösterme, karşısında masturbasyon yapma, okşama ile sınırlı kalabileceği gibi, zor kullanarak oral
seks, penis ya da başka nesnelerle vajinal ya da anal penetrasyon da sözkonusu olabilir. Çocuğu,
açıklamaması için tehdit edebilir.
Pedofili genellikle ergenlik döneminde başlar, ancak bazıları orta yaşlara kadar çocuklara
ilgi duymadıklarını ifade etmektedir. Psikososyal stres dönemlerinde pedofilik davranış sıklığı
artmaktadır. Birçok olguda bozukluk güçlü kompulsif unsurlar içeren son derece kronik bir
durumdur.
Cinsel Mazokizm ve Cinsel Sadizm:
DSM-IV-TR’de cinsel mazokizm “en az 6 aylık süre boyunca, kişinin hakaret edilme,
dövülme, bağlanma ya da başka bir biçimde ıstırap çekme eylemi (taklidi değil gerçeği) ile ilgili
yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir
biçimde ortaya çıkması” şeklinde tanımlanmıştır. Mazokistik fantaziler ve aktlar partnerle cinsel
ilişkide ya da masturbasyon sırasında yaşanabilir. Genellikle kronik bir seyir izler ve kişi aynı
mazokistik örüntüyü sürdürme eğilimi gösterir. Hipoksifili (oksijen deprivasyonu) örneğinde
olduğu gibi, tehlikeli boyuta varan uygulamalar olabilir.
4
Cinsel sadizm, DSM-IV-TR’ye göre, “en az 6 aylık süre boyunca, kişinin, başka birinin
psikolojik ya da fiziksel olarak ıstırap çekmesi (hakaret etme de içinde olmak üzere) eylemi (taklidi
değil gerçeği) ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da
davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması” olarak tanımlanmaktadır. Cinsel yönden
uyarıcı olan, partnerin (ya da kurbanın) acı çekmesidir. Sadistik cinsel fantaziler genellikle
çocukluktan itibaren bulunmakla birlikte, aktların başlama yaşı değişkendir. Kronik seyirli olup,
antisosyal kişilik bozukluğu ile ilişkili olduğunda, aktlar ciddi yaralama veya ölüm ile
sonuçlanabilir.
Sadizm ve mazokizmin ilişkili olduğu kabul edilmektedir. Kişinin tercihi daha çok sadistik
ya da mazokistik yönde olsa da, diğer role girebilmesi, özdeşimin tek bir rolle değil,
sadomazokistik ilişki modeliyle olduğuna işaret etmektedir.
Freud, Krafft-Ebing, Stekel gibi psikoanalitik yaklaşımın öncüleri sadomazokizmi bireysel
psikopatolojinin bir ürünü olarak görmüşlerdir. Sosyolojik bakış açısı ise, sadomazokizmi, kültürün
ürettiği, öğrenilen ve altkültür tarafından pekiştirilen bir olgu olarak açıklamaktadır.
Sosyal bir olgu olarak ele alındığında yalnızca gelişmiş ülkelerde görülmesi dikkati
çekmektedir. Gelişmemiş toplumlarda ısırma, tırmalama gibi davranışlar cinsel aktiviteler içinde
yer alsa da, sembolizme dayanan bir yaşam tarzı oluşturmamaktadır.
Sadomazokist tercihlerde büyük farklar ve çeşitlilikten bahsedilebilir (bağlanma,
transvestizm, sözel aşağılama, kamçılama, farklı düzeylerde acı, enema, ürinasyon gibi). Ortak
noktalar fantazi, oyun, işbirliğidir. Psikolojik ve fiziksel acının pek çok yazar tarafından önemi
vurgulanmışsa da, sadomazokistler acının temel ya da gerekli bir öge olmadığını ifade
etmektedirler. Acı algısı cinsel uyarılma sırasında farklılaşır; her acı cinsel açıdan uyarıcı değildir
ve bağlanma, kısıtlanmada olduğu gibi, bazı sadomazokist uygulamalar acı verici değildir. Tehlikeli
boyutta sadomazokist uygulamalar ise çok nadirdir. Bu açıdan bakıldığında, sadomazokizmde temel
dinamik acı değil, güç ikilemidir. Sadomazokizmin temelinde acı değil, kontrol ve dominansın yer
aldığı söylenebilir. Bununla beraber acı gerekli bir öge olmasa da, pek çok sadomazokist senaryoda
bulunmaktadır. Fizyolojik açıdan, endorfin üretimini tetikleyip öfori ve iyilik duygusunu sağladığı
öne sürülmektedir.
Voyörizm (Gözetlemecilik):
DSM-IV-TR’de “en az 6 aylık süre boyunca, kişinin bunu beklemeyen bir kişiyi çıplakken,
soyunurken ya da cinsel etkinlikte bulunurken gözetleme eylemi ile ilgili yoğun, cinsel yönden
uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya
5
çıkması” olarak tanımlanmıştır. Gözetleme aktı cinsel uyarılmaya yönelik olup, genellikle
gözetlenen kişiyle başka bir cinsel aktivite amaçlanmaz. Akt sırasında ya da sonrasında
masturbasyon yoluyla cinsel doyum sağlanır. Başlangıç yaşı genellikle 15’ten önce olup, kronik bir
seyir izler.
Başka Türlü Adlandırılamayan Parafili:
Bu katagori daha önce tanımlanan spesifik katagorilere girmeyen parafilileri içerir (telefon
skatolojisi: müstehcen telefon konuşmaları; zoofili: hayvanlarla ilişki vb).
Epidemiyoloji:
Parafililer nadir görülen bozukluklar olmalarına karşın parafilik aktların ısrarlı, yineleyici
niteliği nedeniyle toplumun büyük bir kesimi bu tür aktlara maruz kalmaktadır. Belki de yasal
kovuşturmaya daha çok uğradığı ve sınırları daha net çizildiği için, pedofili, parafililer arasında en
sık görülenidir. Onsekiz yaşından küçük çocukların %10-20’si cinsel saldırıya uğramaktadır.
Yetişkin kadınların %20’si egzibistyonistlerin ve voyörlerin hedefi olmuştur. Cinsel mazokizm ve
sadizm genellikle gizli kaldığı için, prevalans tahminlerinin gerçek sayıların altında olduğu
söylenebilir. Bunun gibi pek çok parafilik akt da, karşılıklı rıza gösteren yetişkinler arasında
gerçekleşmesi nedeniyle istatistiklere yansımamaktadır. Sadomazokizm
dışındaki
parafililer,
büyük oranda erkeklerde görülen bozukluklardır. 15-25 yaşlar arası en yoğun şekilde ortaya
çıkmakta, yaşın ilerlemesiyle giderek azalmaktadır.
Etiyoloji:
Parafililerin etiyolojisi kesin olarak tanımlanamamaktadır. Biyolojik yatkınlık üzerinde
duranlar varsa da, belirleyici bulgular elde edilememiştir. Bununla birlikte, hastaneye
gönderilenlerde genetik, hormonal ve nörolojik bozuklukların sıklığı yüksek bulunmuştur. Ancak,
bulguların parafilik eğilimlerle nedensel ilişkisi olup olmadığı bilinmemektedir.
Etiyolojiyi açıkladığı söylenemezse de, psikodinamik formülasyonlar, erken çocukluk
yaşantılarının sapkın fantazilerin gelişiminde oynadığı rolü vurgulamaktadır. Psikoanalitik modelde
parafilik, heteroseksüel uyuma giden normal gelişim sürecini tamamlayamamış kişi olarak
tanımlanmaktadır. Perversiyonun türü ne olursa olsun cinsel ve agresif dürtülere bir çıkış yolu
sağlamaktadır. Bir parafiliyi diğerinden ayıran unsur, kişinin anksiyete ile başetme yöntemi olup,
anksiyetenin kaynağını, baba tarafından kastre edilme ve anneden ayrılma tehdidi oluşturmaktadır.
6
Freud, önceleri perversiyonları preödipal saplantıların doğrudan dışavurumları olarak
görmüşse de, çoğu psikoanalist, tıpkı nevrozlar gibi, savunmaya yönelik olduğunu öne
sürmüşlerdir. Önceki formülasyonlarda perversiyonlar, kastrasyon anksiyetesine karşı bir savunma
olarak değerlendiriliyordu. Fetiş nesnesinin, prototipik bir perversiyon ve kadın fallusu sembolü
olarak, cinsel farklılığı yadsıdığı ve kastrasyon anksiyetesini azalttığı kabul edilmekteydi. Sonraki
formülasyonlar kastrasyon anksiyetesine yatkınlık üzerinde durmuş ve daha erken dönemlerdeki
faktörleri
inceleme
yoluna
gitmişlerdir.
Ayrışma-bireyselleşme
evresindeki
yaşantılar,
perversiyonların oluşumunda önemli görülmüştür. Beden imgesinin iyi tanımlanmamış ve süreklilik
kazanmamış olması ile anne tarafından yutulma/terkedilme korkuları temelinde, erkek çocuk,
ayrılma anksiyetesine karşı bir savunma olarak, anne ile özdeşim kurar. Annenin genital organları,
kendisi ile annesi arasındaki farkı belirginleştirdiği için ürkütücüdür. Ödipal dönemde
erkekliğinden kuşku duymakta olan çocukta feminen özdeşim, aynı zamanda, kastrasyon
anksiyetesinin şiddetini arttırır. Bu formülasyonda fetiş, annenin sembolik reprezantasyonu olarak,
aralarında bir köprü vazifesini görmekte ve ayrılık anksiyetesini azaltmaktadır.
Ayırıcı Tanı:
Parafili tanısı koymak için, davranışa yansımasa da, cinsel performansın gerçekleşebilmesi
için yaygın, zorlayıcı, obsesif pervers fantazilerin olması yeterlidir. Patolojik boyutta olmaksızın,
cinsel yaşantıya zenginlik katan fantaziler, davranışlar ve cinsel uyarılma için kullanılan objeler,
parafili olarak değerlendirilmemelidir.
Ergenlik, cinsel aktivitenin ve fantazilerin yoğunlaştığı, farklı cinsel deneyimlerin
yaşanabildiği bir dönemdir. Bu deneyimleri parafilik uyarılma örüntülerinden ayırdetmek klinisyen
için güç olabilir.
Mental retardasyonda, obsesif-kompulsif bozuklukta, organik mental sendromlarda ve
psikotik bozukluklarda parafilik davranışlar ortaya çıkabilir.
Prognoz:
Erken başlangıç, parafilik aktların sık olması, suçluluk ve utanç duygularının bulunmaması,
alkolizm ve madde kötüye kullanımı prognozu olumsuz yönde etkilemektedir.Hastanın tedaviye
kendi isteğiyle katılması ve motivasyonunun yüksek olmasının yanısıra, öyküde koitusun
mevcudiyeti prognoz açısından olumlu faktörlerdir.
7
Tedavi:
Parafililerin tedavisi hasta ve terapist için güçlükler içerir. Semptomun hasta için doyum
verici olması ve çoğu hastada borderline kişilik organizasyonuna bağlı başka semptomların da
bulunması, temel güçlük alanlarını oluşturmaktadır. Bu nedenle, daha çok tercih edilen tedavi
yöntemi psikoanaliz ya da içgörü-yönelimli psikoterapidir. Bu yaklaşımlar, hastaya, parafilinin
oluşumunda etkili olan dinamikleri kavrama olanağı verir. Hasta, özellikle, impulsif davranışa
yönelten olayları (reddedilme gibi) farkedebilir. Psikoterapi benlik saygısını yeniden kazanmasına,
sosyal becerilerini geliştirmesine, cinsel doyum için uygun yöntemler bulmasına olanak verir. Grup
tedavisi de bu yönde yarar sağlayabilir.
Perversiyonun yanısıra cinsel işlev bozukluğu da olan hastalarda tedaviye seks terapisinin
de eklenmesi yararlı olabilir.
Parafilik örüntüyü kırmak için davranış tedavisi teknikleri de kullanılmaktadır. Bu
teknikler, genel olarak, parafilik impuls ile itici bir uyarıcının (örn., elektrik şoku, kötü koku)
eşleştirilerek impulsun zayıflatılması temeline dayanır. İmpulsu hissettiği zamanlarda, hastanın
kendisinin uygulayabileceği düzenlemeler yapılabilir.
Tedavide antiandrojenler de denenmiş olmakla birlikte, uzun dönemde yararlı oldukları
kuşkuludur. Sadece parafilik impulsu değil, genel anlamda cinsel isteği azalttıklarından, hastaların
çoğu tedaviyi sürdürmek istememektedir.
Parafilik bozukluk, bir başka bozukluğun belirtisi olarak ortaya çıkmışsa, tedavi temel
soruna yönelik olmalıdır.
Kaynaklar:
Abel G: Paraphilias. HI Kaplan, BJ Sadock (ed.): Comprehensive Textbook of Psychiatry’de, 5’inci baskı,
Williams & Wilkins, Baltimore, 1989, s. 1069-1085.
American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 4th ed.Text rev.
Washington, DC: American Psychiatric Association, 2000.
Kaplan HI, Sadock BJ: Synopsis of Psychiatry, 6’ıncı baskı, Williams & Wilkins, Baltimore, 1991.
Lustig N, Dresser JW, Spellman SW, Murray TB: Incest: A family group survival pattern. Archives of
General Psychiatry, 14, 31, 1966.
Person ES: Paraphilias and gender identity disorders. R Michels et al. (ed): Psychiatry’de, Revised Edition,
Basic Books, New York, 1989, s.1-19.
Sadock VA: Rape, spouse abuse and incest. HI Kaplan, BJ Sadock (ed.): Comprehensive Textbook of
Psychiatry’de, 5’inci baskı, Williams & Wilkins, Baltimore, 1989, s.1096-1103.
Scott IR, Stone DA: MMPI measures of psychological disturbance in adolescent and adult victims of fatherdaughter incest. Journal of Clinical Psychology, 42, 2, 1986.
Swanson L, Biaggio MK: Therapeutic perspectives on father-daughter incest. American Journal of Psychiatry,
142, 6, 1985.
The Complete Dictionary of Sexology (Genişletilmiş yeni basım): RT Francoeur, M Cornog, T Perper, NA
Scherzer (ed.), New York, Continuum, 1995.
8
Weinberg TS: Research in sadomasochism: A review of sociological and social psychological literature.
Annual Review of Sex Research, 5, 257, 1994.
9
Download