alternatif maliye politikası stratejileri

advertisement
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
1- Tedrici Maliye Politikası Str: Hedeflenen amaçlara zaman içinde aşamalı olarak
ulaşılmasıdır.
Ekonomide kalıcı ve sürekli bir mali istikrar için bütçe açıkları, enflasyon, vergi oranlarının
zamana yayılarak azaltılmasıdır..
Örneğin; Enf 1. yıl %50, 2. yıl %40, 3. yıl %25, 4. yıl %15 gibi….
1
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
2- Şok Maliye Polit Str: Hedeflenen amaçlara hızlı bir şekilde şok polit ile birden
ulaşılmasını içerir. Avantajı, ulaşılacak amaca ulaşma kararlığı daha açık şekilde
vurgulanmaktadır..
Güven bunalımı, önceki ekon önlemlerin başarısızlığı, istikrarsızlıkların sürekliliği gibi
nedenlerle başvurulur..
Örneğin; Yüksek kronik enf için %90’lık enf % 5’e indirmek gibi
2
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
3- İradi (Takdire Bağlı) Maliye Polit Str: Ekonominin durumuna bağlı olarak maliye polit
siyasal iktidarın takdirine göre uygulamasıdır. Kamu harcamaları ve vergiler kurala bağlı
olmaksızın ekonomik istikrarı sağlamak için kullanılır.
Temel özelliği, siyasal iktidara maliye polit araçları, büyüklüğü ve zamanlaması konusunda
geniş yetki vermesidir, hareket serbestliği kazandırır.
İradi polit ile ekonomide bütçe ve ince ayar polit ile istikrar amaçlanır. Tam zamanında,
yeterli şekilde kullanıldığında doğru teşhis ve tahminle doğru sonuçlar alınır.
Parlamentonun onayı ile olur, muhalefet-baskı çıkar grupları uygulamayı geciktirebilir,
siyasiler yanlış kullandığında harc ↑ enf ↑
3
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
4- Otomatik İstikrar Sağlayıcı Maliye Polit Str: Ekonomiye yerleştirilen otomatik
stabilizatör araçlar ile hiçbir iradi işleme gerek kalmadan ekonominin kendiliğinden
istikrara kavuşmasıdır.
Otomatik stabilizatörler:
Artan oranlı vergiler, işsizlik sigortaları, toprak mahsullerine ödenen mali yardımlar, kurum
ve aile tasarrufları, kendiliğinden oluşan bütçe açık ve fazlaları, stoklarda yaşanan artış ve
azalışlar, sigorta primleri, konjonktürel dalgalanmalar gibi…
Bazen olumsuz sonuçlara yol açabilir: artan vergi oranlarının ekon. gelişmeyi ↓,
mali sürüklenme…
4
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
5- Formül Esnekliği Stratejisi: Ekon. Yaşanan gelişmeler belirli makro ekon göstergelerden
yararlanılarak yakından izlenmekte ve çeşitli formüllerle istikrarsızlıklar giderilmeye
çalışılmaktadır.
Dar anlamda; makro ekon. Göst ile mali araçlar arasında fonk kurulur, belirli sinyaller
aşılınca siyasiler yasalarla formül geliştirir.
Geniş anlamda; siyasal iktidarın ekon müdah. Olarak nicel kararlar ort koymasıdır. Örn: 6
ay süreyle işszlik %15 olursa, gelir vergisi % 10 inmeli ya da yüksek enf engellemek için %7
FDF vermek gibi
- İradi ile otomatik istikrar sağlayıcı politikalar arasında köprü görevi görür….
5
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
6- Kurala Bağlı Maliye Polit (Mali Kural): Ekon istikrarı korumak, mali disiplini tesis etmek,
ekon güven ve öngörülebilirliği artırmak, dalgalanmayı azaltmak, siyasi popülizmi
engellemek ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliği için önceden belirlenmiş kuralların
uygulanmasıdır.
Sayısal tavan belirleme, sınırlar getirme, belirli kurallarla müdahale ile kamunun borç,
bütçe açığı, aşırı harc gibi unsurları düzenleme çabasıdır.
Siyasilerin kararlarına sınır getirdiği için demokratik değildir.
Sağlıklı işleyen kurumsal yapı, şeffaf mali yapı, basit, etkin işleyen vergi yapısı, yaptırımları
önceden belli, katı polit izlemeden uygulanabilir… Siyasi yapının gerçekçiliği kaybolur,
bakanlıklar teknik hale gelir, gelirin dağılımı bozulur…
6
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
7- Denk Bütçe Str: Kamu gelirleri = kamu giderleri olmalıdır. Mali disiplinin sağlanması,
ekon istikrarsızların önlenmesi için bütçe denk olmalıdır. Denklik bozulursa, borç ↑, para
basımı ↑…. (Klasik, neoklasik, anayasal ikt)
8- Telafi Edici Bütçe Str (Keynesyen): Ekon tam istihdam düzeyinde dengeye getirmek için
kullanılan mali araçtır.
Durgunluk içindeki ekonominin genişlemesi ve tam istihdam düzeyi için kamu harc
↑sağlanır, ekon. Çekilen fonların ekon akıtılması ile MG ↑, sınırlı bir bütçe açığı
savunulur, ekon tam istihdamı sağladığında denk bütçe’ye geçilir
7
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
9- Geleneksel Finansman Bakiyesi: Net yeni borçlanma ya da net itfa bakiyesini ifade
eder.
Net itfa bakiyesi: piyasalardan yapılan yeni borçlanma – anapara ödemeleri’dir.
Finansman bakiyesi aynı düzeyde kalırsa, bütçe konjonktürel açıdan tarafsızdır.
Finansman açığının ↑ ekonomide genişletici ;
Finansman açığının ↓ ise daraltıcı etki yapar…
(Pek rağbet görmez bu yaklaşım)
8
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
10- Tam İstihdam Bütçe Dengesi Str: Tahmin edilen vergi gelirleri – fiili giderlerdir. Elde
edilen kamu harc ile olası elde edilecek gelirler karşılaştırılır. Tam istihdam düzeyinde
bütçe fazlası verilmesi halinde maliye politikası daraltıcı; açık verilmesi halinde ise
genişletici etki ort çıkacaktır.
11- Devri Bütçe Str: Ekon içinde bulunduğu konjonktürel yapı yakından izlenmekte ve bu
yapıya uygun bütçeler hazırlanmaktadır. Refah dönemlerinde sağlanan bütçe fazlası ile
deflasyon dönemlerinde verilen bütçe açıklarını finanse etme amacı güder.. Refah
dönemlerinde vergiler ↑, kamu harc ↓ ile fazla elde edilir ve durgunlukta harcanır (Ak
akçe kara gün içindir)
9
ALTERNATİF MALİYE POLİTİKASI STRATEJİLERİ
12- Nötr Bütçe Str: Konjonktürel etkisi olmayan, hacim ve bileşim itibariyle nötr olan
bütçe uyg içermektedir. Bütçe döneminde üretim sürecinde etkiye yol açmayan bütçedir.
Bu stratejide konjonk durumdan değil, fiili durumdan hareket edilir. Kamu harcamasını
üretim potansiyeli ile aynı oranda artması ve azalması ya da kamu gelirlerinin milli gelir ile
aynı oranda artması ve azalması…kamu borçlarının üret. Potansiyeline eşit boyutta
değişim göstermesi gibi…
13- Altın Kural Str: Kamu kesiminin yatırım harc finansmanını borçlanmayla; cari harc
finansmanının ise vergilerle finanse edilmesi gerektiğini ifade eden maliye polit str.
Bütçenin denk ya da fazla olması arzulanır. Altın kural ile, konjonktürel dalg. Çıkış ve
inişler boyunca bir ortalama amaçlanır..
10
IS-LM MODELİ, TOPLAM ARZ
TOPLAM TALEP MODELİ VE
MALİYE POLİTİKASININ ETKİNLİĞİ
11
IS – LM MODELİ : PARA – MAL PİYASALARINDA DENGE
 IS-LM modeli John Hicks ve Alvin Hansen tarafından geliştirilmiştir.
 IS-LM modeli: mal ve para piyasalarındaki eşanlı dengeyi sağlayan faiz oranı ve gelir
düzeyi arasındaki ilişkiyi gösteren statik ve kısa dönemli bir analizdir.
 Modelde fiyatlar sabittir.
 I = Yatırım, S = Tasarruf; L = Likidite Tercihi (para talebini) ve M = Para arzını gösterir.
 IS-LM modeli; toplam talep ile likidite tercihi arasındaki ilişkileri modeller.
 Reel ekonomide gelir--- para talebini; para piyasasında ise faiz---yatırımı etkiler.
Böylece eşanlı denge sağlanırsa, para ve maliye politikalarının etkileri daha kolay analiz
edilebilir.
12
IS EĞRİSİ
 IS mal piyasası denge koşulunu verir. Bu denge, yatırım ve tasarruf eşitliği ile sağlanır.
Tasarruf, gelirin bir fonksiyonudur; yatırım ise sme sabit kabul edildiğinde faiz oranının bir
fonksiyonudur.
 Yatırımlar tasarrufa eşit olduğunda, faiz oranı ve gelir eşitliğini gösteren eğriye IS denir.
 Tasarruf, yatırım eşitliğinde denge milli gelir düzeyi sağlanır. Denge düzeyinde ise,
toplam talep (tüketim, yatırım ve kamu harc.) toplam arza eşittir. Mal piyasasındaki
denge; faize bağlı yatırımların, gelire bağlı tasarruflara eşit olması ile sağlanmaktadır.
 IS’in negatif olmasının nedeni; faiz oranları ile gelir arasındaki negatif ilişkidir. IS eğrisi,
Faiz ↑, gelir ↓ ya da tersi…
 IS’in Eğimi; yatırımların faize duyarlılığına (b) ve marjinal tüketim eğilimine (c) bağlıdır.
 Yatırımların faize duyarlılığı (b); yatırım harcamalarının faizdeki değişmelere karşı
vereceği tepkinin ölçüsüdür.
13
MAL PİYASALARINDA DENGE: IS
 IS neden dikleşir?
- b ↓ , marj. Tük. Eğil. (c) ↓, çarpan azalırsa (marj. Vergi oranı (t) ↑ ve marj. İth. Oranı
(m) ↑ )
- Kısaca faiz oranındaki değişmeler (artmalar ya da azalmalar) yatırımları ve dolayısıyla
gelir düzeyini çok fazla etkilemez.
 IS neden yatıklaşır?
- b ↑ , marj. Tük. Eğil. (c) ↑ ve çarpan ne kadar artarsa (marj. Vergi oranı (t) ↓ ve marj.
İth. Oranı (m) ↓) IS o kadar yatıklaşır ya da tersi…
- Kısaca faiz oranındaki değişmeler (artmalar ya da azalmalar) yatırımları ve dolayısıyla
gelir düzeyini çok fazla etkiler.
14
IS’i sağa kaydıran Etkenler
 IS Genişletici maliye politikası uygulamaları
- kamu harcamalarındaki ↑
- transfer harcamalarındaki ↑
- vergi oranlarındaki ↓,
 Eğer ekonomi dışa açıksa ihracattaki ↑ ve ithalattaki ↓,
 İş hayatına ya da ekonomik geleceğe ilişkin olumlu beklentiler,
 Yatırım teşviklerinde meydana gelen artışlar,
 Sermayenin marjinal verimliliğindeki artış beklentileri,
 Fiyatlar genel düzeyindeki azalmalar ve buna bağlı olarak servetteki artışlar (Pigou
etkisi)
 Denk bütçe politikasının izlenmesi
15
LM EĞRİSİ
 LM para piyasası denge koşulunu verir. LM, para talebi ve para arzının eşitlendiği
noktada gelir düzeyi ve faiz oranı arasındaki ilişkiyi gösteren bir eğridir.
 Para talebi; gelir düzeyi ve faiz oranının bir fonksiyonudur. Para arzı ise; para otoriteleri
(TCMB) tarafından belirlenmektedir, bu nedenle sabittir (dışsaldır).
 LM eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedeni; milli gelir ile faiz oranı arasında doğru
yönlü ilişkinin olmasıdır. Gelir ↑, para talebi ↑, faiz oranları ↑.
 Para talebi ile faiz arasında ise ters yönlü ilişki vardır. Faiz ↑ (elde nakit bulundurma
maliyeti ↑) ve para talebi ↓ ya da tersi…
 LM’in eğimi; para talebinin gelir esnekliği (k) ve para talebinin faiz esnekliğine (h)
bağlıdır.
16
LM EĞRİSİ
 L= kY-hi ---- para piyasası; reel para talebi ve para arzının kesiştiği yerde oluşur.
 L = para talebini; kY = işlem ve ihtiyat nedeniyle para talebini; hi = spekülasyon nedeni
ile para talebini; i = faiz oranını ; k = para talebinin gelire duyarlılığını; h = para talebinin
faize duyarlılığını gösterir.
 Para talebinin gelir esnekliği (k); para talebinin gelire duyarlılığıdır. Gelirdeki değişme
karşısında para talebinde meydana gelen değişmeyi ifade eder. Örneğin; k=0,3 ise gelir
100 TL artış olduğunda, para talebinin de 30 TL artacağını ifade eder.
 Para talebinin faiz esnekliği (h); para talebinin faize duyarlılığıdır. Faizdeki değişme
karşısında para talebinde meydana gelen değişmeyi ifade eder. Örneğin; h=500 ise faiz
oranı %1 arttığında para talebinde 500 TL azalma olacağını ifade eder.
17
PARA PİYASALARINDA DENGE: LM
 LM neden dikleşir?
- Para talebinin gelir esnekliği (k) ↑ ya da para talebinin faiz esnekliği (h) ↓ LM eğrisinin
eğimi ↑ ve daha dik hale gelir (LM2),
 LM neden yatıklaşır?
- Para talebinin gelir esnekliği (k) ↓ ya da para talebinin faiz esnekliği (h) ↑ LM eğrisinin
eğimi azalır ve daha yatık hale gelir (LM3),
 Diğer durumlarda LM
- Para talebinin faize duyarlılığı sonsuz olursa (h= ∞ ise) yani Likidite tuzağı varsa, LM
eğrisi yatay eksene paralel olur (LM4),
- Para talebinin faize duyarlılığı sıfır olursa (h=0) yani klasik durum söz konusu ise, LM
eğrisi dikey olur (LM1).
18
LM’yi sağa kaydıran Etkenler
 LM doğrusunun sağında ve solundaki alanlarda para piyasası dengesizlikleri mevcuttur.
 LM doğrusu, reel para arzı (M/P) artarsa paralel sağa kayar; reel para arzı azalırsa
paralel sola kayar.
 Reel para arzındaki unsurlar dikkate alınarak yorumlanırsa;
- Nominal para arzındaki ↑ ve fiyatlar genel seviyesindeki ↓ LM’yi sağa kaydırır,
- Nominal para arzındaki ↓ ve fiyatlar genel seviyesindeki ↑ LM’yi sola kaydırır.
19
EŞANLI DENGE
 IS ve LM doğrularının kesiştiği noktada (faiz oranı-hasıla düzeyi bileşiminde) hem para
hem de mal piyasasında aynı anda denge sağlanmış olur. Denge durumunda; toplam arztoplam talebe (IS), para arzı da para talebine (LM) eşittir.
 Para arzı – para talebi dengesi ile faiz oranları belirlenir, sme ile yatırım düzeyi
belirlenmekte ve böylece yatırımlar ile tüketim ve kamu harcamaları ile efektif talep
belirlenmektedir.
 Gelir ↑, mte (c) ↓ ve tasarruflar ↑ ; böylece faiz oranları ile parasal ve reel kesim
arasındaki bağlantı kurulur…
20
DIŞA KAPALI BİR EKONOMİDE PARA – MALİYE POLİTİKALARI
 Para politikası LM eğrisini; maliye politikası ise IS eğrisini kaydırmaktadır. Gerek para
gerekse de maliye politikasının etkinliği, IS ve LM eğrilerinin eğimlerine bağlıdır.
 PARA POLİTİKALARI
- Genişletici para politikaları, uygulandığında LM sağa, daraltıcı para politikaları
uygulandığında ise LM sola doğru kaymaktadır. Aşağıdaki şekilde genişletici para politikası
ile LM sağa kayar ve faizler ↓..
- Genişletici para polit ile, APİ ile tahvil alımı, para piyasasında arzı ↑, faizi ↓, yatırım
ve gelir ↑…
21
PARA POLİTİKALARINDA ÖZEL DURUMLAR
1- Para talebinin faiz esnekliğinin sonsuz olması (Likidite Tuzağı) (h= ∞) (Keynesyen)
 Likidite tuzağı durumunda para talebi sonsuz olur. LM doğrusu ise yatay eksene paralel
bir hal alır.
 Yatırımların faize duyarlılığı (b=0) sıfır ve para talebinin faize duyarlılığı (h= ∞) sonsuzsa,
Likidite tuzağı durumunda para arzını artırmak suretiyle gelirin artırılması söz konusu
olmaz.
 Para arzının artırılması sadece LM’nin LM1 konumuna gelmesine neden olur, para arzı ne
kadar artırılırsa artırılsın faizler etkilenmemektedir, likidite tuzağı durumunda para
politikası tam etkisiz olarak kabul edilir.
22
PARA POLİTİKALARINDA ÖZEL DURUMLAR
2- Para talebinin faiz esnekliğinin sıfır olması hali (h= 0) (Klasik durum)
 Para talebinin faiz değişmelerine karşı duyarsız olması hali paranın sadece işlem ve
ihtiyat güdüsüyle talep edilmektedir. Spekülasyon amacıyla para talebi yoktur.
 Genişletici para politikası uygulandığında, LM sağa kaymakta ve gelir artmaktadır.
Yatırımların faize duyarlılığı (b) yüksek, fakat para talebinin faize duyarlılığı sıfır (h=0)
olduğundan LM yatay eksene dik ya da faize paraleldir.
 Para politikası tam etkindir.
23
MALİYE POLİTİKALARI
 Kamu harcamaları ile transfer harcamalarının artırılıp, vergi oranlarının düşürülmesi
“genişletici maliye politikası” olarak bilinir. Genişletici maliye politikası uygulaması ile IS
eğrisi sağa kayar. Genişletici maliye politikalarının amacı; üretim ve istihdamı artırmak,
işsizliği azaltmaktır.
 Kamu harcamalarındaki artış önce mal piyasası üzerinde etkisini gösterir. IS doğrusu IS1
şeklinde sağa kayar. Çarpan mekanizmasının işlemesi neticesinde gelir düzeyi Y’den Y1
düzeyine yükselir. Faiz oranlarında ise henüz bir değişme olmamıştır. Ekonomi geçici
olarak D’ noktasında dengeye gelir.
 Yatırımların faize duyarlılığı (b) düşük (IS dik); fakat para talebinin faize duyarlılığı yüksek
(LM yatık) olması durumunda maliye polit. Daha etkilidir.
24
MALİYE POLİTİKALARI ÖZEL DURUMLAR
1- Para talebinin faiz esnekliğinin sonsuz olması (Likidite Tuzağı) (h= ∞)
 Kamu harcamaları Likidite tuzağı durumunda faiz oranları minimum düzeydedir. Kamu
harcamaları ve transfer harcamalarının artırılması ve vergi oranlarının düşürülmesine
bağlı olarak toplama talepte artışlar görülür. IS eğrisi sağa kayar, IS konumundan IS1
konumuna gelir. Talep ↑, üretim düzeyinin ve istihdam seviyesini ↑, işsizlik oranlarını ↓.
Gelir düzeyi Y1’den Y2’ye ↑.
 Gelirdeki artış, para talebini de artırır. Ancak, ekonomide likidite tuzağında olduğu için
para talebindeki artış atıl duran fonlardan karşılanır. Bu nedenle faiz oranında herhangi bir
değişiklik olmaz.
 Sonuçta, likidite tuzağı durumunda maliye politikasının tam etkilidir.
25
MALİYE POLİTİKALARI ÖZEL DURUMLAR
2- Para talebinin faiz esnekliğinin sıfır olması hali (h= 0)
 Kamu harcamaları Likidite Para talebinin faiz değişmelerine karşı duyarsız olması hali
paranın sadece işlem ve ihtiyat güdüsüyle talep edilmesi halidir. Bu durumda LM doğrusu,
faiz oranını temsil eden eksene paralel bir hal alır.
 Uygulanan genişletici maliye politikası sonucunda, IS doğrusu IS1 konumundan IS2
konumuna gelir. Faiz oranları i1 düzeyinden i2 düzeyine yükselirken, gelir düzeyinde
herhangi bir değişiklik olmaz. Bunun nedeni “tam dışlama” etkisinin ortaya çıkmış
olmasıdır. Yani artan faiz oranları nedeniyle yatırımlarda meydana gelen azalma, milli
gelirdeki artışın tamamını ortadan kaldırmıştır.
 Bu duruma göre, maliye politikasının tam etkisiz olduğu kabul edilir.
26
DIŞA AÇIK EKONOMİLERDE PARA-MALİYE POLİTİKALARI:
MUNDELL-FLEMING MODELİ
 Uygulamada hiçbir ülkenin dışa kapalı olmadığı düşünülürse, iktisat politikalarının hem
iç dengeyi hem de dış dengeyi eş anlı olarak sağlamayı amaçlamalıdır.
 Robert Mundell ve James M. Fleming tarafından geliştirilen bu yaklaşım, sermaye
hareketliliğini de kapsayan gelişmiş bir modeldir.
 Model kullanılarak uluslararası sermaye hareketlerinin serbest olduğu açık bir
ekonomide para ve maliye politikalarının faizler ve gelir üzerindeki etkileri
incelenmektedir.
 Modelde, para ve maliye politikalarının gelir üzerindeki etkileri döviz kurunun sabit
döviz kuru ya da dalgalı döviz kuru olmasına göre değişir.
27
SABİT KUR – ESNEK KUR SİSTEMİ
Sabit Kur Sistemi: bir ülkenin parasının diğer ülke paraları karşısındaki değerinin
hükümetçe belirlenmesi ve sabit tutulmasıdır. Bu sistemde döviz kuru belirlenen limitleri
aştığında Merkez Bankası piyasaya müdahale eder.
Esnek Kur Sistemi: bir ülkenin ulusal parasının değerinin serbest döviz piyasasında arz ve
talep ile belirlenmesidir. Döviz kuru piyasada hiçbir devlet müdahalesi olmadan serbestçe
belirlenir. Bu sistemde kurun yükselmesi ülke parasının yabancı paralar cinsinden değer
kaybetmesi, kurun düşmesi ülke parasının yabancı paralar cinsinden değer kazanması
demektir.
28
SABİT KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ PARA POLİTİKASI
 Genişletici para politikası sonucunda para arzının ↑ LM’yi sağa kaydırır ve faiz oranları
↓, yatırımlar ↑ ve gelir ↑ . En başta yurt içi ve yurtdışı faiz oranları eşit iken, para
arzındaki ↑ ile yurt içi faiz oranlarının ↓ ile ülkeden sermaye çıkışları olur ve ödemeler
dengesi açığı meydana gelir.
 Sermaye çıkışı nedeniyle döviz talebi ↑, döviz kurları ↑. Bu açık ayrıca, ulusal paranın
değerini ↓.
 Sabit kur sisteminde Merkez Bankası kur değerini korumak için döviz satıp piyasadan
ulusal parayı çekecektir. Bu işlem yurt içi ve yurt dışı faiz oranları eşitleninceye kadar (LM
başlangıç noktasına dönene kadar) devam ederken Merkez Bankası rezervleri ↓
 Bu analizden para politikasının sabit döviz kurunda etkili olmadığı anlaşılmaktadır.
Merkez Bankası daraltıcı para politikası uygularsa kuru korumak için piyasadan döviz
alacaktır. Bu durum piyasadaki para arzını ↑ ve süreç LM eski yerine gelene kadar devam
eder.
29
SABİT KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ PARA POLİTİKASI
30
SABİT KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ MALİYE POLİTİKASI
 Hükümetin kamu harcamalarını ↑ varsayalım. IS sağa kayacak, faiz oranları ve gelir ↑,
Faizlerin ↑ ile ülkeye sermaye girişi ↑ neden olur ve ulusal paranın değeri ↑
 Merkez Bankası ise kur değerini korumak için piyasadan döviz alır ve para arzını ↑. Bu
işlem yurt içi ve yurt dışı faiz oranları eşitleninceye kadar sürer ve yeni denge daha yüksek
bir gelir seviyesinde (Y2) oluşur.
 Tam sermaye hareketliliği ve sabit kur koşulları altında maliye politikası tam etkilidir.
31
SABİT KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ MALİYE POLİTİKASI
32
ESNEK KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ PARA POLİTİKASI
 Tam sermaye hareketliliği ve esnek kur sisteminde genişletici para politikası analiz
edilmektedir.
 Para arzı ↑ genişletici para politikası uygulandığında, yurtiçi faiz oranları ↓.. , yurt içi
faiz oranları < yurt dışı faiz oranları için : ülkeden sermaye çıkışı ↑…
 Ulusal para verip döviz talep edilmesi dövizin fiyatları ↑ ve kurların ↑
 Esnek kurda merkez bankası müdahale edememektedir, kur ↑, ihracatı ↑ ve ithalatı ↓
ve ödemeler bilançosu üzerinde etki yaratmaktadır ve IS sağa kayacak,
 Tam sermaye hareketliliği ve esnek kur koşullarında para politikası tam etkili
olmaktadır.
33
ESNEK KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ PARA POLİTİKASI
34
ESNEK KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ MALİYE POLİTİKASI
 Tam sermaye hareketliliği ve esnek kur sisteminde genişletici maliye politikası analiz
edilmektedir.
 Kamu harcamaları ↑ genişletici maliye politikası uygulandığında, yurtiçi faiz oranları ↑,
yurt içi faiz oranları > yurt dışı faiz oranları için ,sermaye girişi ↑…
 Yabancıların döviz verip ulusal para kabul etmeleri ülkede dövizin bollaşmasına ve
ulusal paranın değerinin ↑ neden olmaktadır.
 Ulusal paranın değerinin ↑, ithalatın ↑, dış dengenin bozulmasına yol açar.
 IS tekrar eski yerine dönmektedir…
 Kamu harc. ↑, ulusal paranın değeri ↑ ve ihracatın dışlanması ile… tam sermaye
hareketliliği ve esnek kur koşullarında maliye politikası etkin değildir.
35
ESNEK KUR SİSTEMİNDE GENİŞLETİCİ MALİYE POLİTİKASI
36
MUNDELL MODELİ
 Ekonomideki amaçların gerçekleştirilmesi için, hangi araç uygunsa uygun amaç için
kullanılmalıdır.
 Her bir politika aracının iç denge ve dış denge hedeflerini sağlamada hangi alanda daha
etkili oluyorsa, o dengeye yönelik olarak kullanılması gerektiği tezi Mundell tezi olarak
bilinir.
 Mundell’e göre, dış dengenin sağlanmasında para polit; iç dengenin sağlanmasında ise
maliye politikasının daha etkili olduğunu savunmaktadır.
37
IS-LM MODELİNİN ELEŞTİRİSİ
1- Ekonominin bütününün ele alınmaması: Üretim, emek talebi, fiyatlar, reel ve nominal
ücretler, emek arzı… dikkate alınmaz.
2- Ekonomik büyüklükler üzerinde yaratılan etkilerin tam olarak izlenememesi: Yatırım,
tüketim, tasarruf, ithalat, ihracat, para arzı, para talebi… gibi unsurların takibi zordur.
3- Modelin statik olması: Dinamik değildir
4- Beklentilerin dikkate alınmaması
5- Fiyat düzeyinin sabit kabul edilmesi : fiyat hareketlerinin dikkate alınmaması,
varsayımın geçerliliğini yitirmektedir.
38
TOPLAM TALEP – TOPLAM ARZ MODELİ: AD – AS
 Toplam talep – toplam arz modeli fiyat hareketlerindeki değişiklikleri analize dahil eder.
 Model, zamanla ekonominin gelişme çizgisinden neden sapıldığını, üretimdeki
dalgalanmaları, işsizlik ve enflasyon için araç olmaktadır.
 Milli gelir ve fiy. gen. düz. dalgalanmalar daha iyi analiz edilmektedir.
 Toplam talep eğrisi: Bir ekonomideki verili fiy. düz. talep edilen toplam çıktı miktarını;
 Toplam arz eğrisi: Verili her bir fiyat düz. firmaların arz etmek istedikleri çıktı miktarını
ifade eder…
39
TOPLAM TALEP EĞRİSİ
 Toplam talep eğrisi (AD): Bir ekonomide mal ve para piyasalarının eşanlı dengede
olduğu milli gelir ile fiyatlar gen düz arasındaki ilişkiyi göstermektedir.
 AD eğrisi negatif bir eğridir, diğer değişk sabitken düşük fiyat düzeyinde talep artar…
 Toplam talebin negatif eğimli olmasının sebepleri
1- Refah etkisi (Pigou etkisi): Fiyat ↓, Para ve fin. Servetleri olanların geliri ↑, harc düz.
↑…. Reel servet etkisi-Pigou etkisi-reel balans etkisi
2- Uluslararası etki: Fiyatlar ↓, döviz kurları değişmediğinden, ülke mallarının fiyatı diğer
ülke malları fiy göre ↓, ülke rekabeti ↑, ithalat ↓, ihracat ↑…
3- Faiz Etkisi (Keynes etkisi) : Fiyatlar ↓, reel para arzı ↑ ve faiz oranları ↓, yatırım harc
ve toplam talep ↑, üretim ve istihdam ↑
40
TOPLAM ARZ EĞRİSİ
 Toplam arz eğrisi (AS): Bir ekonomide çeşitli fiyat düzeylerinde üreticilerin ne kadar
ürün arz edeceklerini gösteren eğridir. Genel olarak pozitiftir.
a) Keynesyen arz eğrisi : Keynesyen toplam arz eğrisinin yatay eksene paralel olması,
genişletici maliye politikası uygulayıp kamu harc ↑, toplam talep sağa kayar, MG
düzeyi çarpan kats bağlıdır. Fiy gen düz üzerinde etkisi yoktur, maliye politikası tam
etkindir.
41
TOPLAM ARZ EĞRİSİ
b) Klasik arz eğrisi : Klasik toplam arz eğrisi dik olduğundan, genişletici maliye politikası
uygulayıp kamu harc ↑, toplam talep sağa kayar ancak gelir düz değişiklik olmaz,
sadece fiy gen düz ↑, maliye politikası etkin değildir.
42
TOPLAM ARZ EĞRİSİ
c) Normal arz eğrisi : Toplam arz eğrisi pozitif eğimli olduğundan, genişletici maliye
politikası uygulayıp kamu harc ↑, toplam talep sağa kayar. Bu durumda hem gelir hem
de fiy gen düz ↑. Ancak gelirdeki artış, keynesyen durumu göre daha azdır. Fiy gen
düz artış ise, klasik arz eğrisinde olduğundan daha azdır. Maliye politikası kısmen
etkindir.
43
Download