Bozkurt - KKTC Meclis Evrak Yönetim Sistemi

advertisement
\
Bozkurt
Pazartıtest
19 Ağustos "974
Yll: 23 - Sayı: 8163
Fiati: 25 M il.
Dizilip Basıldığı Yar ı
BOZKURT Basımevi
Sahibi ve Genel Yaym Müdürü
CEMAL TOGAN
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
8ADI C. TOGAN
142, Glm e Caddesi, Lsfkosa
Tel.: 62951 — Dah: 210
püntitA ta ra ^ iıy
Şimdi sıra Rumların insafına kalmış
S ER İN LETEN T A T ...
BelCola
payete
İÇİNİZ
Türklerin kurtarılmasına geldi
Ecevit: Gereken Yapılacak
ANKARA:
Başbakan Bülent Ecevit Türk
Silâhlı Kuvvetlerinin bulundu
ğu bölgenin dışında
kalan
Türklerin can ve mal güvenliği
nin korunması için Türkiyenin
üzerine düşen bütün tedbirleri
alacağını söylemiştir. Ecevit,
dün akşam Denktaş başkanlı­
ğındaki Kıbrıs Türk Heyetini
Başbakanlıkta kabul etmiştir.
Ecevit, iki saat kadar süren gö
rüşmedf» sonra Başbakanlık­
tan ayrılırken gazetecilere şun
ları söylemiştir:
"Kıbrıs Türklerinin güvenliği
ni ve haklarını sağlamak için
gerekeni yapmak
bizim için
yalnız bir milli ödev değildi,
ayni zamanda bir insani ödev
di. Şimdi Kahraman Türk Silâh
lı Kuvvetlerinin Türk Mücahit­
leri ile birlikte bu görevi yeri
ne getirebilmiş olması bize bü
yük bir vicdan huzuru veriyor.
Bu arada en ivedi insani so­
runlarımızdan biri, Türk Silâhlı
Kuvvetlerinin bulunduğu bölge
dışında Kibrisin muhtelif böl­
gelerine dağılmış olan Türkle­
rin can güvenliğini korumaktır.
Onu da bir yandan uluslarara
sı girişimlerde bulunuyoruz, bir
yandan da üzerimize düşen her
şeyi yapmak üzere gereken
tedbirleri elbette ki alacağız.
Öyle umarız ki Kıbrıs’ta bir
an önce barışın ve güvenliğin
yerleşmesi bakımından yalnız
Türklere bağlı ödevler düşmek
le kalmadığını, Kıbrıs Rumları­
na ve Yunanistana da bazı ödevler düştüğünü herkes vakit
fazla gecikmeden i.drak etsin
Kibrisin nihai
statüsü
belli
oluncaya kadar birtakım önem
li yönetim sorunları ortaya çık
maktadır. Bu sorunların çözü­
münde Kıbrıs Türk Yönetimine
yardımcı olmak bizim görevi­
mizdir. Kendilerinin kabul ede­
cekleri sınır içinde bu yardımı
yapmaya hazırız. Bu konuda
bir öngörüşme yapmış bulunu
yoruz. Bizim için çok yararlı
oldu.”
DENKTAŞ'IN BEYANATI
Rauf Denktaş ise görüşme­
den sonra gazetecilere şunla­
rı söylemiştir:
"Sayın Başbakan ile son du
rumu ayrıntılı olarak görüştük.
Kibrisin barış
yolu ile nihai
statüsü belli oluncaya kadar
karşılaşacağımız birçok idari,
ekonomik sorunlar vardır. Bun
lar üzerinde titizlikle durdular.
Bizi dinlediler, anlayış göster­
diler, Müteşekkiriz. Bu tema­
sımız çok mutlu şartlar altında
olmuştur. Ümit ederiz ki bun­
dan sonra hep böyle olacak­
tır. Anavatanın 11 yıllık büyük
bir ızdırabı hem Türk milleti
için hem Kıbrıs Türkü için bü
yük bir ızdırabı ortadan kaldır
mak için göstermiş olduğu bu
fedakârlık ilânihaye hepimiz ta
rafından şükranla anılacaktır
ve tarihi bir olaydır. Bu tarihi
günleri bize yaşatmış oldukla­
rı için kendilerine ayrıca teşek
kür ederim. Türk ulusuna te­
şekkür ederim. Türk Ordusu­
nun himayesinde ve gölgesin
de huzur içerisinde yaşıyoruz.
Ümit ederiz ki barış günler,
miz çok yakın olsun."
defa daha görüyoruz."
KAMPLARDAKİ TÜRKLER
Birgit, 150 kişilik bir Türk
kafilesinin iki otomobille Leymosun’daki bir kampa götürül
düğünü, Binatlı'da da 250 kişi­
lik yeni bir kampın kurulduğu
nu öğrendiklerini söylemiştir.
Bu durum karşısında Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetinin ulus
lararası teşekküllerin tepkisini
büyük bir ilgiyle beklediğini
kaydeden Birgit, "bu olaylar
karşısında devletlerin ve mil­
letlerarası teşekküllerin göste
ceği tepki bundan önceki tep­
kilerin ne gibi amaçlarla yapıl
dığını da ortaya koyma fırsatı
nı verecektir" demiştir.
BEKLENEN VE ÜMİT EDİLEN
Birgit şöyle devam etmiştir:
“ Bazı uluslar ve bazı yaban­
cı gazeteler Türklerin neden
barışçı yollan daha fazla b e k /
mediğini ve adaya müdahale
etme gerektiğini anlamaz gö­
rünüyorlardı. Şu ortaya koydu­
ğum örnek herhalde bunun ce­
vabı olsa gerekir. Hükümeti
miz, Güvenlik Konseyinin ateş
kes çağrısına derhal uymuş ve
silâhlı kuvvetlerimizi bulundu
ğu yerde durdurmuştur. Slla 1 1
kuvvetlerimizin bulunduğu yer­
lerin ötesindeki soydaşlarımı­
za yapılan bu insanlık dışı me­
zalim, uluslararası örgütlerin
ve diğer devletlerin harekete
geçerek önleyeceğine inanmak
istiyoruz. T.C. Hükümeti bu ko
nuda herkesin görev yapması­
nı beklemektedir ve öyle ümti:
etmektedir.”
ATEŞ KES HATTINDAYIZ
Birgit bir soruya karşılık ve
Ecevit, Battaki kalliomm bütan ayrıntıları ile doğınlaadığını söyledi
Limasol'daki rehineTürkler
hâlâ serbest bırakılmadık
Yabancı gazeteciler rehinelerle temas ettirilmiyor
T.C. LEFKOŞA BÜYÜKELÇİLİĞİNDEN
AÇIK TEŞEKKÜR
Türk Barış Kuvvetlerinin birinci ve ikinci harekâtı sırasında
bütün olanaklarıyla yardımlaşma ve dayanışma gereğini hisseoerek gerek yaralılarımıza, gerek göçmenlerimize başından beri
içaenlikle gece gündüz yardım eden Bay Celâl Bayar, Bayan
Mine Arif Küfi ve yaralılarımızın ihtiyacı olan çamaşırların diki­
cimde makinelerini tahsis ederek bizzat çalışan GÜLOK. müessesesi sahibi Sayın Mehmet Salih ile terzi Bay İsmail Rodop,
aynı müesseseden gönüllü olarak ve severek günlerce çalışan
Bayan Ümran Mehmet, Bayan Aygün Mehmet, Bayan Sevcan
Hüseyin. Bayan Selmin Hüseyin ve Bayan Sabiha Yaşar’a, Bü­
yükelçilik İkametgâhındaki çalışmalarda ve evlerinde dikiş
işlerine yardım eden terzi Bayan Hidayet Abdülkadir, terzi Bavan Ayşe Cemali ve diğer hanımlara, ayrıca her türlü yardım­
larını kendi şahsı ve Varlık Kulübü adına esirgemiyen Bayan
-lalan K. Rüstem ve Bayan Nermin Görgün ile büyük katkısını
gördüğümüz Foto Ertan ve malzeme bağışında bulunan bütün
müessese ve şahıslara takdirlerim izi, teşekkürlerimizi ve şük­
ranlarımızı sunarım.
ASAF İNHAN
Büyükelçi
OLAĞANÜSTÜ
TOPLANTI YAPTI
LEFKOŞA
Cumhurbaşkan
Yardımcısı
ve Türk Yönetimi Başkan Ve­
kili Dr. Necdet Unel'in baş kanlığıda önceki akşam saat
20.30 da toplanan
Yürütme
Kurulu 3 saat süren uzun bir
toplantı yapmıştır. Toplantı
ya Türk Yönetimi Meclisi Baş
kan Vekili ve
Türk Cemaat
M eclisi İsmail Bozkurt
da
katılmıştır. Toplantıdan sonra
herhangi bir açıklama yapıl mamıştır.
“Birleşmiş M-lletlerden ve
Kızılhaç'tan aldığımız bilgilere
göre, maalesef Baf'taki Rum
katliamı bütün ayrıntıları ile
doğrulanmış bulunuyor. Sayın
Birgit, Başbakanlıkta biraz son­
ra bu konuda bir basın toplan­
tısı yapacak ve bütün dünyaya
bu konudaki acı gerçekleri
açıklayacak.'.
KAHRAMAN TÜRK
PİLOTLARI DÜŞMANA
GÖZ AÇTIRMADI
GENEL KURMAY'IN
AÇIKLAMASI
Hükümet Sözcüsü, Turizm ve
Tanıtma Bakanı Orhan Birgit,
Başbakanlıkta yaptığı basın top
lantısında Baf’ta 6 Tükün Rum-
Kıbrıs’a huzur ve güveni getirmek için Türk Silâhlı Kuv­
vetleri tarafından girişilen barış harekâtında, hava kuvvetleri­
mize bağlı kahraman pilotlarımıza büyük görevler düşmüştür.
Üzerlerine düşen görevleri, ölümü hiçe sayarcasına başararak,
lürk pilotlarının geleneksel kahramanlık ve maharetlerini bir
kez daha dosta ve düşmana ispatlayan şanlı havacılarımız,
Kıbrıs harekâtında uyguladıkları taktiklerle tarafsız gözlemci­
lerin de takdirlerini toplamışlardır. Dünya basınında, savaş uz­
manları, Türk havacılarının üşün yeteneklerinden söz ederken,
takdir için yeterli kelime bulamamışlardır. Rum radyosunun
keklik gibi Türk uçağı düşürüldüğüne ilişkin haberleri, tarafsız
gözlemciler tarafından gülünç olarak karşılanmış ve en güçlü
hava savunmasına sahip olan ülkelerin bile usta ve cesur Türk
pilotlarım bu kadar kolay avlayamayacaklarına dikkati çekmiş­
lerdir. 14 Ağustos'ta başlayan ikinci barış harekâtında Türk
uçaklarının hedeflere saldırmasını izleyenler, Türk pilotlarının
cesaretine hayran kalmışlardır. İkili timler halinde hedeflere
saldıran Türk uçakları, Lefkoşe’nin damlarını yalarcasına alçak
mesafede uçuyorlardı. Uçaklardan önde gideni sürekli makineli
tüfek ateşiyle saldırgan düşmanın uçaksavar ateşi açmasına
engel oluyor; arkadan gelen ise bomba ve roketlerini tam
isabetle hedeflerin kalbine oturtuyordu. Yandaki ve alttaki İki
resim, Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı'nın saldırgan Yunan Alayına
karşı giriştiği harekât sırasında tesbit edilmiştir. Uçakların
desteğinde yürütülen bu operasyon, Yunan kuvvetleri Alayının
toptan yok edilmesi İle sonuçlanmış ve Yunan Alayı kampına
şanlı Türk bayrağı çekilerek, Lefkoşa • Omorfo Yolu kontrolü­
müz altına alınmıştır. Resimlerden yandaki, uçaklarımızdan
birisini Yunan Alayı top mevzilerine bombasını atıp yükselir­
ken; alttaki resim ise uçağımız uzaklaşırken, hedeften yükselen
simsiyah dumanları yansıtmaktadır.
ıtıiH»HiııııııııııiBiıııııııı»ı»ııiıi8iıiıını»fliııaıııiiiıtiıımaııaııa»aı*ıııiMi»t»**|,ııiB»*ı|BiiB»aıiBiııuı«ftıi'
llllltlll| ll| ll| | | | iia iı| | lilıl| !!| ; , l l l | l ı l ı : l <li ia ijg i l| ! l| l l| l l | l | | | | | | | | l i a i l l l l l l l l l l l l ( l l l l i l l l l > l l l l » l » U I I - f 1111,11111
Saıcar’la görüştükte» sonra ABD Elçisiıi kaimi eden
Ecevit, Kıbrıs’ta durumun
çok iyi olduğunu söyledi
TBMM bugün olağanüstü toplantı yapacak
Başbakan Bülent Ecevit sa
at 11.30 da Dışişleri Bakanı Tu­
ran Güneş'le birlikte Genel
Kurmay Başkanı Orgeneral Se
j™h Sancar'ı ziyaret etm iştir.
sırada M illet Meclisi Baş
kam Kemal Güven de Örgene
rai Semih Sancar 'la görüş rnekteydi. M illet Meclisi Baş
kanı Kemal Güven, Başbakan
Ecevit ve Dışişleri Bakanı Gü
neş saat 12.15 de Genel Kur
rnay Başkanlığından ayrılmış[ j ardır. Başbakan Ecevit gaze
; recilerin sorularını cevaplan­
dırırken “Durum çok iyi Türk
: birlikleri Ateş-Kes'e tam ria Vet ediyorlar. Yalnız güney
; “ölgesinde Rumlar zaman za
i man ateş açıyor, Türk birlikle
i derrü t^ 6ri Ç**9'c,e duruyorlar’
ı
MUHTEŞEM ZAFER
i , J c?v,t. Türk Silâhlı kuvvetnln Sunmadığı yerlerdeki
i “ ı.kL?.U soran bir gazeteciye
„ r l * j ödiyoruz. Güney bölIfarn»
Lefkoşa— Mağusa hat
I la,." .Sbneyinde ateş ediyor •
I lBt karşılığım vermiştir. Mil
İven j
lsi Başkanı Kemal Gü
I»öylemişt,?“ etecilere
9unlarl
I büvr . Lt °rdusunun kazandığı
IdoİBv. v® muhteşem zaferden
i Bask.
Saym Genel Kurmay
I »Mnımızı ve Kuvvet Komu
. ____________ ......
tanlarımızı ve onların şahsın
da
Türk silâhlı kuvvetlerini
kutladım.
ABD ELÇIS NİN ZİYARETİ
Başbakan Ecevit daha sonra
saat 10.30 da Amerika Birle şik
Devletlerinin
Ankara
Büyükelçisi William Mc Commer’i kabul etmişt.
Kırkbeş
dakika süren görüşmeden son
ra gazetecilerin sorularını ce
vaplandıran Başbakan Ecevit,
“son siyasal gelişmeler ve
ihtimaller üzerinde görüş tea
tisinde bulunduk
d®ml^ r'
Başbakan
Bülent
Ecev t,
"Büyükelçi bir mesaj getirdi
mi?”
sorusuna şu karşılığı
verm iştir:
“Sayın Mc Commer bir me
saj getirmedi. Son gelişmeler
hakkında beraber istişarelerde
bulunduk. Görüşme olacak mı
olmayacak mı? Ne zaman
nasıl başlayacak? Bununla lig
li fikir teatisinde bulunduk.
MECLİS TOPLANIYOR
Başbakan EcevitTe
Ameri­
ka Birleşik Devletleri Buyuke
çişi Mc Commer arasındaki
görüşmeye Dışişleri
Bakanı
Turan Güneş de katılmıştırM ille t Meclisi Başkanı Keı Gene^Kurmay^^aşkaınlığmdan
fından Türklere karşı girişilen
zalimce davranışlar durdurul­
mazsa Türkiyenin üçüncü kez
harekete geçip geçmiyeceğini
soran bir gazeteciye de şöyle
cevap vermiştir:
“Ben dünya kamu oyunun
adada mezalim gören bütün in­
sanlara karşı ayni tepkiyi gös­
tereceğine inanmak istiyorum.
Bizim dışımızdaki ulusların bu
mezalim karşısında bu kadar
sağır ve bu kadar görmez ka­
lacağına inanmak istemiyo­
rum".
BIRGIT’İN BAS|N TOPLANTISI
Ote yandan Turizm ve Tanıt
ma Bakanı ve Hükümet Sözcü­
sü Orhan İBirgit, Rumların Kıb
rıs’taki mezalimleri hakkında
dün bir basın toplantısı tertip
lemıştir. Birgit,
Lefkoşa’daki
bazı Rum kaynaklarının Kıbrıs'
ta Türk kuvvetlerinin ateş ke
si ihlâl ettiklerini ısrarlı bir şe ■linBllllllIlBIlimM^ailllllliailBIIIIIIIIBIIBIIIIIIMBiıllIBIIIllllIfllıllıaiilııaııaıiBiılliBııliiaıllıı^iiaııaııijtatıluiuatlIllIültiaiiı.M i ı a u n K n n ı n ı n u i H i ı n ı ı ı ı n ı n m ı ı ı ı n ı n n ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı n m ı H H i ı n ı n H i ı n ı n ı n ı ı t u n n ı u m m ı ı .ı ı i M i ı u u a j . . * . . . . . . . . H y ı - t m ı - , , , ...........................................n
kilde yaymaya çalıştığını bil­
direrek, "bu asılsız iddiaların
bazı acı gerçekleri kamufle et
mek amacına dayandığını sap
tamış bulunuyoruz" demiştir.
Birgit, basın toplantısında, Kıb
rıs'ta bulunan Uluslararası Kı­
zılhaç Misyonu Başkanının Baş
bakan Ecevit’e gönderdiği bir
telgrafı açıklamıştır . Bu telg­
rafta, Gazi Baf'ta 6 savunma­
sız Türkün Rumlar tarafından
nasıl öldürüldükleri açıklanmak
tadır.
KIZILHAÇ VE B.M.'NİN
GÖREVİ
Orhan Birgit, Baf
halkının
futbol alanına toplandığını, 29
Türk erkeğinin ve sayısı bilin­
meyen Türk polisinin de RMM
tarafından Yereşibu kampına
götürüldüklerini
söylemiştir.
fSJ
Birgit, sözlerine şöyle devam
etmiştir:
“ Kızılhaç ve özellikle Birleş
miş M illetler Barış Gücüne Ce
nevre deklerasyonunun hüküm
lerini işletme görevi verilmiş
ANKARA:
lar tarafından kurşuna dizildi­
besi de Baf'takl katliamla ilgi­
saat 19.00'dan itibaren uygu­
lar tarafından ise ateş kes de­
tir. Bunun şimdiye kadar yapıl
li olarak şu açıklamayı yapmış­
ğini açıklamıştır. Genel Kur­
Başbakan Bülent Ecevit, Kıb­
lanmaya başlanan ateş keşten
vamlı olarak ihlâl edilmektedir.
mamış olmasının hangi olayla
tır:
may Genel Sekreterliği Basınrıs'ta Rumların kontrolü altın­
sonra Türk birlikleri karara
Örnek olarak. 16 Ağustos 1974
ra yol açtığını hep birlikte bir
Yaym ve Halkla İlişkiler Şu­
“Kıbrıs'ta 16 Ağustos 1974
daki Baf’ta Türklere karşı gi­
tam olarak uymaktadırlar. Rum
(Devamı 4'üncü sayfada)
rişilen katliamın doğrulandığı­
nı açıklamıştır. Ecevit dün ga- laııııiinıııııııııııııuıııiMiiııuııııııııııııııııııııııııııiJiııııııaııınııııııııııııııııınıııııiHiiıiııııııııtııııııııııınmııııuıııııııınıııınnıııııııııııııııııııııııııııınıııııuınııııiiiııınımıiınınınııııııınıuHtııi!ııiııaııaııiıifiı»
zetecilere bu konuda şunları
YÜRÜTME KURULU söylemiştir:
IIIIIIIUlIlllll l l İİIIUI. I. I I illlllllU IIIIIIIIIIIIIIIIllllllllllllllllllllllia iillllllllIllJIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİII
ANKARA
rirken Türk Silâhlı Kuvvetleri
nin Kıbrıs'ta ateş kes kararı
alındığı tarihte
neredeyseler
halen orada bulunduklarını açık
lamıştır. Lefkoşa Hava Alanı­
nın Türk birliklerince neden
kuşatıldığı yolundaki bir soruyu
da Birgit şöyle
cevaplandır­
mıştır:
"Herhangi bir karşı harekâ­
ta geçirilmemesi için. Bunun dı
şında herhangi bir düşüncesi
yoktur Silâhlı Kuvvetlerimizin''.
3’0NCÜ KEZ MÜDAHALE
Birgit, Kıbrıslı Rumlar tara­
tırlatarak Kemal Güvenle bu
na
fırlatarak
na «itm
gitm işlerdir.
işlerdir. Ecevit
Ecevit M
M illet
illet
konu üzerinde
durduklarını
Meclisi Başkanı Güvenle 15
söylemiştir.
M illet Meclisi
dakika kadar süren bir görüş
Başkanının Birinci Kıbrıs hare­
me yapnpıştır.. Ecevit görüş;
kâtı
sırasında kendisini ziya­
meden ayrılırken Türkiye Bu
ret ettiğini belirten Başba yük M illet Meclisinin bugün­
kan bu vesile ile Güven’i ye­
kü olağanüstü toplantısında
rinde ziyaret etme fırsatı bul
Sıkı
Yönetimin
uzatılması
,nacağım ha
naduğunu da sözlerine eklemiş
konusunun ele alınacağını
__--------—
......... .............................. «««•««'»
«UR1IIIII»«»
(Foto: BOZKURT — ÖZEL)
Girne Lim anının Ön Projesi Hazırlandı
I»
EGE ÜNİVERSİTESİ GİRNE VE
MAĞUSA’DA FAKÜLTE
AÇIYOR
.
m sm
*<
IgSSpf
m m :,
S illlİî
*v ■
^ ‘ 'B Tarlda''U luslararası Limanlar Birliği üyesi Yüksek inşaat
... jio i Moiih Ppkmen önceki gün Istânbul d& gazetecilere
verdfği demeçte Glrne’de yapılacak Umanın ön projesmin hazırla
ııarak9 yetkili makamlara sunulduğunu söylemiştir, M ehhPek„ a T(irk Deniz Kuvvetleri Girne limanını İki yılda inşa edebi­
leceğini bildirm iştir. Verilen bilgiye göre, Girne limanı 2 milyon
200 bin Kıbrıs lirasına mal olacaktır.
> *■n
*
ANKARA:
üniversitesi Kıbrıs’da ilk fakültesini açmak için hahaciamıstır Eae Üniversitesi Rektörü Profesör Dr.
^l^ r.fJ y ^ aa^imj^yye k yQ2forc ^ soydaşım ızın^
vanahllnıeklcln yerlerinden ve yurtlarından ayr.lma'anna lüzum
yapabilmek iç y
Türk yeri olan Girne ve Magusa da
^ L T ^ t e s l e bağlı olarak bir fakülte açılacaktır Böylece
rpnclerimize büyük bir imkân sağlanmış olacaktır. Üniversite
açılacak fakülte ile ilgili anlaşmaların çalışmalarını hızla ge-
f
İ a l *..*•*.
İte
ağustos,
Türk
askerimin
Kıbrıs’ a
adalet
getirdiğini
belirten
Mizansen
tamamlanıyor
ient Ecevit, Kıbrıs için
çizilen amacın gerçekleştığını söyledi
■
&
w
*
■
■ ■
m
■ »
Adanın güvenliği için Kıbrıs’ta asker bırakılacak
Başbakan Bülent Ecevit
Türkiye
televizyonunda
Kibrisin bugünkü durumu
ve geleceği konusunda açıklamalarda bulunmuş tur. Ecevit, “ Kıbrısla ilgili
bütün
girişimlerimizde
yalnız
Türk toplumunun
yararlarını değil, adadaki
Rumların geleceğini ve
dünya barışını gözetme­
ye de dikkat ettik” de miştir.
Türk silâhlı kuvvetleri­
nin giriştiği barış harekâ
tı sırasında bütün Türk
ulusunun bir bütün olarak
davranmasının kendileri ne güç kattığını belirten
Ecevit şöyle devam etmiş
tir:
“Sıkı yönetim dışında
gençlerimiz Kıbrıs'la ilgi­
li mitingler^yapmak istedi
ler. Valilere telefon ede­
rek, gençlerle konuşmala­
rını ve hükümetin Kıbrıs
konusundaki politikası nın dünyada kuşku uyan­
dırmaması için bundan
vazgeçmeleri ricamızın iletilmesmi istedik. Genç­
lerimiz bunu
anlayışla
karşıladılar.
Çizdiğimiz amaç neyse
ordumuzun hızlı harekâtı
sırasında bile buna bağlı
kaldık. Belliydi ki ordu­
muz çok daha fazlasını
yapabilirdi. Yapmadık. Biz
nerede duracağını .nere de durulması gerektiğini
bilen bir milletiz. Durula­
cak yeri bilmek, Atatürk’­
ün bize bıraktığı önemli
erdemlerinden biridir."
Kıbrıs adasının küçük
olmasına rağmen strate­
jik öneminin büyük oldu­
ğuna dikkati çeken Ecevit
“ Kıbrıs'ın dünyadaki blok
lar arasındaki dengenin
bir düğüm noktası ol duğu ortaya çıkmıştır."
demiştir. Başbakan Ece­
vit, duygusal olmaktan da
ima kaçınılması gerekti ğini belirterek şöyie de­
vam etm iştir:
“Yunanistan, duygusal
bir kararla NATOdan a y ­
rılmıştır. Zaman geçince
bu kararından pişmanlık
duyacaktır.
Türkiye'nin
haşhaşla ilgili kararından
sonra bize şiddetli eleşti­
riler
yöneltilirken bile
ben Türkiyenin dış politi­
kasını deglştirmiyeceği ni belirtmiştim. Bu bakım
dan adaya nasıl bir statü
verilirse verilsin toplum­
lar arasındaki kırgınlıklar
giderilmelidir. Adada hu­
zur ve barışın sağlanma­
sı için iki toplumun işbir
liği yapması gerekir. Ada
daki Türkler çok ıstırap
çektiler. Buna rağmen bu
kırgınlıkları
bağışlayabi­
lecek kadar hoşgörü sahi­
bi olduklarından eminim.
Zira, kin, insan yüreğine
yüktrü. Kin olursa iyi iliş
kiler kurulamaz ve sağlık
lı düşünülemez. Biz top rak fethetmeye gitmedik.
Bütün dünyada gönülleri
fethetmeye çaba gösteri­
yoruz. Askerlerimizin Kıb
rıstaki davranışı herkese
örnek olmuştur.'*
Başbakan Ecevit, Kıbrıs
ta sevgi ve adalete daya­
lı bir yönetim kurulması
gerektiğini
belirtirken
Türklerin tarih boyunca
gittikleri yerlere adalet
götürdüğünü hatırlatmış tır.
Sevgi ve adaletin yanısıra etkin bir yönetimin
de gerekli olduğunu kay­
deden Ecevit, Kıbrıs’taki
yönetim sorununun Kıbrıs
lı_Türklere ait olacağını
ancak Türkiyenin bu çaba
lara yardım edeceğini bil­
dirmiştir.
Başbakan Ecevit, bir so
rüya karşılık verirken de
şöyle konuşmuştur:
“ Rumların başarısızlık larının nedeni başlangıçta
yaptıkları hatadır. Kendi
içinde düzen sağlayama •
yan, milletine huzur veremiyen bir yönetim bütün
dünyayı bir oldu bittiye
getirerek
Kıbrısı ilhaka
kalkıştı. Bu riskli ve an­
lamsız bir davranıştı. On­
dan sonra gelen yönetim
ise bunu ödemek zorun­
da kaldı.”
Ecevit,
Yunanistan'ın
dış politikalarının daima
yanlış bir temele dayan­
dığını yine bir soru üze­
rine
belirtirken şunları
Polis Adaylarının Mülakatı
Daha önce yayınlanan bidlrimize uygun olarak
Polis kaydı için m üracaat etmiş olcpı adayların 20
Ağustos 1974 Salı günü saat 09.00'da mülakat için
Emniyet Genel Müdürlüğünde hazır bulunmaları gereği
duyurulur.
MEHMET REFİK
Türk Emniyet Genel Müdürü
söylemiştir:
“Yunanlıların büyük i deal, büyük ülküleri var.
Bu anlayış artık günümüz
de geçerli değildir. Günü­
müz imparatorluk çağı de
ğil, imparatorlukların yı kıldığı bir çağdır. Artık
devletlerin büyüklüğü top
raklarının
büyüklüğüyle
değil, geleceğe yönelik
ve çağa uygun tutumla­
rıyla değerlendirilmekte dir. Bu en büyük yanılgıla
rı olmuştur. Bunun yanışı
ra dış politikaların kin üzerine kurulamıyacağı da
anlaşılmıştır.
Kıbrıslı
Rum çocuklar, okul sırala
dından itibaren Türklere
karşı bir kinle yetiştiril mişlerdir. Bu da Yunanis­
tan! bugünkü çıkmaza sok
muştur.
Bugün, hiçbir
Rum ve Yunan politikacı sı çıkıp da ben Enosisi is
temiyorum diyemez. Istan
bul üzerinde hiçbir Yunan
lı politikacının hak iddia
etmemesini düşünemez.
Zaten bunu söyliyenler
vatan hainliğiyle suçlana­
bilirler.
Ümit ederim Kıbrıs mü
dahalesi
bunu ortadan
kaldırmıştır.
Türkiye’de
böyle bir istek görülmez.
Gerçekçi olduğumuz için
Aynı idealler bizde de ol
saydı, komşularımızla iyi
ilişkiler içinde olamazdık.
Oysa Yunanistan dışında
bütün komşularımızla iyi
ilişkiler içindeyiz."
Başbakan Ecevit, batı nın Yunanlılara karşı aşı­
rı bir zaafları olduğunu,
bunun özellikle dış basın
da görüldüğünü belirte rek, Yunanlıların bunu de
vamlı olarak istismar e t ­
tiklerini belirtmiştir. Daha
sonra, Adadaki toplumların, zorunlu olarak müba
deleye tabi tutulması gö
rüşünde olmadığını belir­
ten Ecevit, adada güven
verici
bir devlet düzeni
kurulduktan sonra, Türki­
yenin adadaki askerine
ihtiyaç kalmıyacağını kay
dederek adanın güvenliği
için gerekirse gerektiği
kadar asker kalır demiş -
tir. Ecevit, bir başka soru
ya karşılık
verirken de
silâhlı kuvvetlerin adada
süratle hedefe ulaşması­
nın ateş kes kararına kı­
sa sürede uyma olanağı
sağladığını
belirtmiştir.
Ecevit, Yunanistan’ın NATO’dan ayrılması konusun
daki bir soruya da şöyle
cevap vermiştir:
“ Meseleye iki açıdan
bakılabilir. NATO Yunanistansız olabilir mi? Yu­
nanistan açısından bunu
bilmiyorum.
Bu onun iç
meselesidir. Yunanistansız NATO olur mu soru suna ise, büyük güçlükle­
ri olduğu görüşündeyim.
Fakat ortada bir gerçek
de var. NATO'nun güney­
doğu kanadıyla ilgili soru­
nu daha önce de vardı.
Bu iki ülkenin sıkı işbirli
ği varsayımına dayanıyor
du bu kanadın güvenliği.
Oysa iki ülke birbiriyle
adeta savaşacakmış gibi
silâhlanıyordu.
NATO'­
nun güney-doğu kanadın­
da bir zaaf vardı. Bugün­
kü durum bu zaafı şeklen
değiştirmiştir. Fakat esas
ta bir değişiklik olmamış
tır.
Başbakan Ecevit, Birle­
şik Amerika ile Sovyetler
Birliğinin Kıbrıs olayları
karşısında açık bir tutum
içinde bulunduklarını be
lirterek Sovyetlerle de aramızdaki güvenin arttığı
kanısındayım, demiştir.
Kıbrıs olaylarının bir
bakıma telefon diplomasi
si çağının başlangıcı oldu
ğunu söyliyen Başbakan
Ecevit, bu yeni diplomasi
biçimi hakkında bilgi ve­
rirken şunları söylemiş­
tir:
“Süratli düşünmeyi, yet
kiyle karar vermeyi çok
açık ve dürüst olmayı ge­
rektiriyor bu telefon dip­
lomasisi. Ülkeler arasın­
daki saat farkları bir ta kim zorluklar doğuruyor
ama, sağlıklı bir diploma­
si yöntemi olduğunu söyliyebilirim. Eski resmiyet
sınırlarının dışına çıkarı­
yor diplomasiyi."
NASiBOĞULLARI
ELEKTRİK İŞLERİ MÜTEAHHİTLİĞİ
Tüm elektrik arızalanırız için hizmeti­
nizdedir.
52 B. IInci Selim Cad.
Feza Apt. Lefkoşa.
Tel: 609
ÜNİVERSİTE ADAYLARI
KIBRIS TÜRK YÖNETİMİ
POSTA DAİRESİNDEN
ÖNEMLİ DUYURU
Kıbrıs Türk Posta Servisi, Anava tan aracılığı ile muntazam surette yü­
rütülmektedir. Türkiye ve diğer dış
ülkelere postalanacak mektuplarda sa
dece Kıbrıs Türk Yönetimi posta pulla
rı kullanılacaktırYabancı ülkelerden postalanacak
mektupların Türkiye kanalı ile ulaşı mini sağlamak için normal Kıbrıs ad­
resine ilâveten zarf üzerine büyük
harflarla (MERSİN 10 - TURKEY) iba resi yazılacaktır.
(Adres örneği)
Bay HALİL KALLÎGAOGLU
Gündüz Tezel Sokak No. 8
Lefkoşa
MERSİN 10 - TURKEY
19>.
YÜKSEK TAHSİLE GİTMEDEN
ÖNCE
TÜRKİYE'DE
ÖĞRENİM KILAVUZU
İSİMLİ KİTABI MUTLAKA
GÖRÜNÜZ
Kıbrıs’ta ve Ankara'da yapmanız
gereken işleri, bütün üniversite akade­
mi ve yüksek okullann tanıtılmasını,
yüzlerce yurt adres ve telefon numa rasm ı, burs yönetmeliğini ve aradığı nız her şeyi bu kitapta bulacak, kimse­
ye akıl danışm a lüzumunu hissetm e yeceksiniz..
"TÜRKİYEDE ÖĞRENİM KILAVU ZU" Bozkurt Gazetesi Ankara Muhabi­
ri ERGÜN AYDOGAN tarafından titiz
bir çalışm a ile tam üç yılda sizin için
hazırlandı.
BÜTÜN KİTAPÇILARDA
( 10)
Binbaşı Martin’ in baba
sına gelince bunun için de
harp dolayısıyle silâh al
tına alınmış parlak hizmet
ler görmüş bir Birinci Dün
ya savaşı subayı olmasını
düşündük. Bu zatın ağzın­
dan yazılan 13 Nisan ta rihli mektup ve eki, kral
Edvard devrine özgü öyle
ağdalı bir üslûpla kaleme
alınmıştı ki hiç kimse böy
le bir mektubu uydura mazdı. Bunu yazsa yazsa
Martin'in babası gibi es
ki ekole mensup bir ba
ba kaleme alabilirdi.
Mektup ve ilişiği söyle
BABADAN OĞLUNA :
Telf. No: 98 Black Lion
Oteli, Mold
N. Wales
13 Nisan 1943
Sevgili oğlum William
Kaldığım bu otel hatırla
yabildiğim kadarı ile hiç
te harpten önceki gibi ra
hat ve konforlu değil..
Halana bir kere daha yük
olmanı istemediğim için
burada kalıyorum. Zaten
kadıncağızın yardımcıları
yok. Üstelik ısıtma huşu sunda da sağolsun biraz
cimri ve ekonomik davra
myor. (Tabiî karşılamak
lâzım, zira harpte bülunu
yoruz)
Bu sebeple evi
misafire, hele benim yaş
tâki misafire müsait de
ğil, 20 ve 21 Nisan gece
lerini Londrada geçirmek
niyetindeydim. Birbirimizi
görebleceğimizi umanm.
Senn işin için Mc Kenna
Müessesesinde Mr. Gwat kin'e yazdığım mektubun
bir suretini da sana gön
deriyorum. Mektupta da
göreceğin gibi kendisine
21 Nisan Çarşamba günü
öğle yemeğini saat bire
çeyrek kala Carlton Grili’de beraber yemek teklifin
de bulundum. Sen de ge
lirsen memnun olurum. Şa
yet gelmek imkânını bu­
lursan (ki buna eminim))
vaktinde gelimeye çalış.
Aksi takdirde seni bekle •
meden yemeğe başlaya cağımızı büesin.
Halazaden Priscilla 'nın
selâmlan var. Görmeyeli
beri çok makul bir kız ol
muş. Ama orduda çalış masına rağmen gidişatı
nı pek de değiştirmiş ola­
bileceğini
söyleyemem
doğrusu. Korkanm o da
babasına çekecek!.
Muhabbele gözlerinden
öperim .
Baban
kendi otellerine ait mektup zinle buluşmak üzere ge
kâğılarmın alıp kullandığı lirken beraberinde getjre
mız için ve bilhassa rahat çektir.
Vergi Dairesi Müfettişi
lığı ile meşhur otelin kon
bu işte bu yıl için ne mi
foruna dil uzattığımızdan
ötürü bizi affedeceklerdir. tar vergi muafiyet oranının
Bu arada yaptığımız ça hakkınızda uygulanaca •
ğını tesbit amacı ile bizlışma ve soruşturmalar ne
ticesinde nihayet Mc Ken den 1942— 43 yılında aldı
na ve ortakları müessese ğınız maaş ve bedellere
sinin
ortaklarından bir ait ayrıntılı bilgiler iste
Bunlan bizim
dost elde etmeye ve bu inektedir,
zekâ aşağıdaki mektubu sağlamamıza imkân bu­
müessesesinin başlıklı kâ lunmadığı nedenile bildi •
ğıdına yazdırmaya mu - rirseniz minnettar kalım.
vaffak olduk ve böylelikle Saygılarımızla,
mizanseni tamamlayabil Mc Kenna ve Şürekası
dik.
Binbaşı W. Martin,
Kraliyet Dz. Piyadesi
Mc Kenna ve Şürekâsı
Kara ve Deniz Subay
Hukuk müşavirliği
Klübü,
14 Waterloo Place
94, Picadilly,
Londra S.W,I,
Londra S.W,I.
İLGİ; Mcl/BG yazımız
19 Nisan 1943
Hepsini bir arada muta
lât ettiğimiz zaman bütün
Sayın Bay:
İLGİ: Size tâllûk eden bu dokümanların bize ora
da gerçek bir şahsın ger •
i?
Tarafınızdan onaylan - çekten yaşayan bir şah •
mış ve vasiyetnameyi ia­ sın bulunduğu
izlenimini
de etmek üzere gönderdi verdiğine kanaat getirdik
ğiniz dünkü mektuba te Bir insanın nihayet cebinde
şekkür ederiz.. Hizmetleri taşıyabileceği birkaç mek
miz için 50 İngiliz liralık tup ve kâğıtla da bundan
bir miras hakla tanıdığım fazlasını sağlamak müm ■
zı gösterecek hükmü vasi kün olamazdı.
I C3J1?
yetnameye dâhil edece Mamafih bu kâğıtlcm Bin
ğiz ve Hukuk müşavirimiz başı Martin'e vermeden (?)
M Gwatkin, imzalamanız önce bazı ihtiyat tedbirleri
için asıl nüshayı 21 Nisan de almadık değil. Meselâ asi s
günü öğle yemeğinde si(Devamı 3. sayfada)
yolunda yeniden kaleme
alabilir misiniz? Bittabi bu
tarihten sonra sadece ço
cuklar intifa eyleyebile çeklerdir.
20 ve 21 nisan günlerin
de Londrada olacağım. Şa
yet 21 Nisan Çarşamba
günü saat bire çeyrek ka
la Carlton Grill'de birlik
te öğle yemeği yemenizi
kabul ederseniz çok mem
nun kalırım. Hele yemeğe
gelirken
yeni mukavele
taslağım da birlikte getir
diğiniz takdirde yemek ten sonra gözden geçir mek imkânım buluruz.
William'a da yazdım. Ümit ederim ki o da bize
kaülabilecek .
Samimi dostunuz
J. G. Martin
F.A.S, GWATKIN ESq„
McKenna ve Şürekası
14 Watrloo Place,
Londra S,W,I.
MC KENNA’DAN
BİR ORTAK
Bu işte "Black Lion"
otelini seçmemizin sebebi
sadece otel adresinin de
tipik bir İngiliz adresi ol ması ve biımetice işe ha
kikat havası vermesi de
ğildi,
Binbaşı Martin ’in
doğum yeri olan Cardiff
şehri için de uygun düşü
yordu. Black Lion Oteli nin sahipleri umarm ki.
îfl.T.E
BÜYÜK FIRSAT
YILIN ŞAMPİYONLARI
YEPYENİ 1974 MODEL
HAYALİNİZDE YAŞATTIĞINIZ HARİKA BUZDOLABI
i
p iip fp %i p $
4 /
%
‘“ cep
İttitj,
>
m
••»hıi
İ
mr* tr d
M b $1
ÖTEKİ MEKTUP
Street
Telf. No: '8 Black
Lion Oteli, Mold.
N. Wales
10 Nisan 1943
Azizim Gwatkin:
William'ın evlenmesi
münasebetiyle hazırla mak niyetinde
olduğum
ve kendisine iradımdan
faydanlama imkânı vere cek mukavele ile ilgili mek
tubunuzu aldı ve incele dim. Kaleme aldığınız hü
kümleri — bir nokta ha­
riç— uygun buldum Bu
durumda kızn ailesi bu İra
da herhangi bir katkıda
bulunmayacağına göre,
Tann korusun, William’ın
vefatı halinde benim sağla
dığım gelirden ömür bo yunca intifa talebinde bu
lunmaya hakları olma mak gerekir;;
Bunu bir
şartla kabul edebilirim.
O da evlendikten sonra
çocukları olursa.. Binaen
aleyh mukaveleyi çocuk­
ları olduğu takdirde söz
konusu
iradın gelirinin
yalnız kadına verileceği
ve bunun da kadının ev
lenmesi
veya çocukları
rüşte erişmeleri
tarihine
kadar devam edebileceği
ö
>< »»
MS
| S j;
r*
mmmm
m ::
■
*
*
>
__ _
v
* -
d ııB
V U V A N IZ IN İH T İY A C IN A E N İY İ C E V A P
■^
_
™
en
bu zd o la b
büyük ödeme kolayhg, tte p ın lT m l0 v 1*"
, CEVA P
İyİ fiyatla »«ine alınır v
r Eylerinde buzdolaplan eskive„ î ! ? . ^ ,Pyeni ^ Ç E L IK buzdolabı
t
ARÇPL.G. S E V l i I c l f
a rçeu
S !
e
^
B1
ATA t KARDEŞLER l t d şirketi
LEFKO ŞA - KIBRIS
PAZARTESİ, 19 AĞUSTOS, 1974.
(BOZKCR T )
SAYFA: 3
MİZANSEN
TAMAMLANIYOR
(2. sayfadan devam)
i
A
Voıon: fRANClS SlfvfNSC
M İH H I
Ümitsi:
(5)
15 EYLÜL 1915
Zavallı O. (1) pek üz
gün Bizim için işler pek
kötü gidiyor, Liberaller ve
liberal gazeteler hep aley
hinde. Aynca muhafaza­
kârlar tarafından göklere
çıkarılmaktan da
nefret
ediyor. Gerçek şu ki sim
dilik dost olduğu tek libe
rai Churchill
D. nin görüşü şu ki, der
hal kesin bir kararalınma
yacak
olursa felâketle
yüzyüze gelmek tehlikesi
ni atlatmayacağız. İki
hafta kadar öne Kitche ner, Joffre'u gördü ve bü
tün cephe boyunca büyük
taarruza geçilmesini ka Torlaştırdılar. Derken bir
kaç gün sonra bu plânlar
iptal edildi ve Fransızlar
bunun yerine bizimkilere
yardımcı olmak üzere Ça
nakkaleye dört alay gön
dermeyi
teklif ettiler.
Winton bunu işitince pek
sevindi.
Fakat Kitchner'in Ka?
bine toplantısında bundan
sonra açıkladığı ilk şey,
taarruzun gerçekleştirile ceği oldu. Fakat zamanı
m bilmiyordu. Aynca Ça
nakkaleye gönderilecek 4
Fransız alayının bir işe
yarayıp yaramayacağın dan da emin değildi. Daha
Fransızlann yardım teklif
lerinden önce Kabine, Ça
nakkale harekâtının
bir
başansızlık olduğunu ka­
rarlaştırmış fakat buna
en iyi iyi şartlarla bir son
vermek için hiçbir teklif
getirmemişti.
D. Cuma günü bano Al
manlann yeni ve büyük
bir hareketine karşı diren
mek için ciddi hazırlıkla­
ra girişmemiz gerektiğin den bahsetti. Almanların
şu üç ihtimalinden birini
gerçekleştireceklerine ina
nıyar:
1. Isanbula girmeleri,
ki bu durumda Doğu ha
rekâtı hiçbir sonuç verme
miş olacak ve son derece
ağır diplomatik güçlük­
lerle karşılaşacağız.
2. İtalya üzerine yürü mek, Italyayı alt edip ba
nşa zorlamak.
3. Batı cephesinde şid
detli bir taarruza girişip
Fransa hatlarını yarmak
ve muhtemelen Calais'ye
kadar cepheyi kesmk.
5 EKİM 1915
Hafta sonu tatilini D.
ile başbaşa W.H.'te ge! çirdik. Tam anlamıyle din
t lendirici bir pazar günüy
I dü Sabah sıcaklığında uzun bir yürüyüşe çıktık hava ço güzeldi D., Batı
cephesindeki taarruzun so
[nucunun alınmamasından
[ korkuyordu. 2) (Doğuda
|da durum çok ciddi. Bux1ton (3) önceki gün D. ye
I Almanların Noelden önı c© Istanbulda olacaklarım
[haber verdi. Ama Alman
|lar tstanbula girinceye ka
|darbizim Çanakkale hare
[katı sona erer dedim. “Be
t *jhn sevgili küçük kedim"
Idiye cevap verdi. Korka [nm tüm Doğu İmparatorI ğunun sonu geldi.' Grey'jin sinirlerini kontrol ede
[mediğini söylüyor . Dr.
Ihöyle bir bunalım karşısın
■ " Kabinenin hafta sonu
için sağa-sola dağıl
fasını protesto etmişti.
*reY e de Bakanların şe
ttde kalmaları gerektiği
h' “ ylemesİni hatırlatmış
• Sonra birden sinirlen u' “Çanakkale Harekâtı
e son vermek için kesin
r arar almak üzere söz
F®jdlirse, yarın bir Kabine
°plantısı yapanm' de ®bette böyle bir şeye
Jucân °hnadığı için de,
dağılmıştı. Buna
*9®©n Grey tutumu ile
’Onakkal® harekâtı hakptidakı görüşlerini orta fa koymuş oldu. Yunanis
davay ı
tana gönderdiği son teg raıf, bizden yana olan tüm
Balkan ülkelerinin sırtını
sıvamıştı. Buna rağmen
bu hafta işler biaztavsar
gibiydi. Müttefikler Selâ
nik e çıktılar. D. bunu 9
ay önce teklif etmişti Ka
bine bu önerisine önce den uymuş olsaydı, Ça nakkalede feci bir başarı­
sızlığa uğrayacağımız yer
de, Balkanlarda başarılı
bir kampanya yürütecek­
tik. Ülke gecikmeden dola
layı fena kızıyor. Dünkü
kabine toplantısında Crewe (4) "Allah rizası için
bir karara varalım" dedi
11 EKİM 1915
Durum her gün biraz
daha ciddileşiyor. Alman
lar zorla da olsa Istanbu
la girmek niyetinde olduk
lannı belli ediyorlar. Bul
garistan uzun bir süre
için Almanyanın yanında
yerini aldı. Yunanistan da
Kralının hiyaneti yüzün den bizi fena durumda bı
raktı.
D. müthiş kuşkulu ve
artık bir şeyler yapmak
için çok geç kalındığını
düşünüyor. Viviani
(5)
durumu
görüşmek üzere
acele geldi, sonra Kitche ner'le birlikte geri dön­
düler. K. cumartesi günü
döndü ama kabine toplan
tısında K. mn temaslarının
sonucu görüşüleceği yer
de hafta sonu tatiline git
ti, toplantı da bugün öğle
den sonraya ertelenmiş ol
du O ysa asıl D’nin hafta
sonu tatiline ihtiyacı var
dı. Balkan durumunu gö
rüştüğü
kimselere karşı
çok öfkleniyor. Çanakka le harekâtının yersizliğini
kabul etmeyen Churchill'e
de çok kızıyor. Churchill,
başbakanın da bu hare kâta katıldığım hatırlata­
rak gerçeklere karşı çıkma
sim engelüyor. Harekât
bir başansızlık olarak ka
bul edilirse Churchill ka
dar kendisinin de suçlu
sayılacağım belirtiyor.
12 EKİM 1915
Durum ümitsiz bir çıkış
yolu bulmak mümkün gö
rülmüyor.
Kitchener'in
Fra Frcmsadan bir plânla
döneceğini umanlar var­
dı. Görüşmelerinin verdi­
ği tek sonuç ise, anlaşı
lan Joffre’un hiçbir kuvve
tin Fransa dışına gönde rilmesine izin vermeyece­
ğinin
anlaşılmış olması
Ancak taarruz sona erin
ce Doğu
cephesine 64
binkişilik bir kuvvet gön
dermeyi vaad etmiş. Ingi
liz genel kurmayının me­
morandumunda Gelibolu
ya 150 bin kişilik bir kuv
vet sevkedilmesi gerekti ği bildiriliyor. Genel Kur
maydan biri Carson a (6)
plânının onaylanmadığım
söylemiş, bunun bir me
morandum olmadığım, do
layısıyle Başbakana veri
ieceğı
ve Churchill ın
dikkatine sunulmasının
muhtemel olduğu belirtil­
miş. Dünkü kabine top
lantısında teklif görüşül
dü ve Churchill’le
daha
başkaları tarafından des
teklendi. Teklif Kabine­
den geçecekti ki D'nin şid
detli itirazı ile karşılaştı.
Ümtsiz bir davayı savım
mak için böylesine bircin
san gücünü oraya gönder
menin çılgınlık olacağını
söyledi. Sırbistanın acele
yardıma ihtiyacı olduğu
nu hatırlattı. Başbakan bu
çıkışı çok zor karşıladı.
D. nin sözünü kesip sus
tınm aya çalıştı. Ancak D.
nin diğer üyelere seslenip
açıkça konuşması gerekti­
ğini söylemesi üzerine ge
ri çekildi
Bugün kabinede hiçbir
şey
yapm adılar. Balkan
bunalım mn eriştiği doru ­
ğ a ordunun Selânikte eli"
kolükolu bağlı oturmasına
ve Snbistandan acele yar
dım telgrafları yağm ası
A KAVAflAl
ı a-*
m
savunuyoruz
na rağmen .kabine doğu­
daki durumu ele almadı
bile .
23 EKİM 1914
Bugün D.nin dişi ağrıdı.
vv.H.'te dişçiye gitmesini
temin ettim Bir hafta da
ha geçi ve hal ne yapıla
cağı hakkında kesin bir
karar alınamadı. îngilizler
ve Fransızlar Selnik’e 150
bin kişilik bir kuvvet gön
derecekler, ama bunların
oraya vardıktan sonra ne
yapacakları kesinlikle bel
li değil.
Tam bu sırada
gelen bir telgraf Üsküp'ün
düştüğnü haber verdi. An
laşılan biz daha Selnik 'e
ulaşmadan Almanlar İs lânik’e girecekler.
Alman ve Bulgar kuv
vetlerinin istilâsına uğra
yan Sırbistana, Selânikte
ki Müttefik orduları hiçbir
yardımda bulunmadılar.
Kitchener 4 kasımda Ya
kın Doğudaki durumu ye
rinde incelemesi için bir
daha dönmyeceği ümdyle
gönderildi. Asquith önce
beş, sonra da onbir kişi lik savaş komitesi kur du.
15 KASIM 1915
Günlüğümü tutmakta
çok gevşek davrandım ve
bu arada son derece önem
li şeyler oldu; bunların da
en önemlisi saat on birde
Millerand ve loffre'un gö
rüşmeye gelmelerindne he
men sonra Sırbistana yar
dım göndermeye karar
verdik.
Başbakan mesele üze mne bir hafta düşündük
ten sonra Kitchener'den
kurtulmak için pek ustaca
bir yol buldu. Balkanlar da, Mısırda ve Çanakkale
de durumu yerinde gö rüp incelemesi için kendi
sini Yakın Doğuya gön
dermeyi teklif etti. Durum
K.’ya bildirildi. Harbiye
Bakanlığına onun yoklu ğunda Başbakan baka cak. K..'mn Doğu cephe sindeki kuvvetlerin fiili ko
mutanhğına getirilmesi de
bahis konusu Bu durum da
Harbiye Bakanlığına
bir başkanın atanması ge
rekecek.
Pek çok kimse
—bunlar arasında Başba
kanla, Bonar Law
da
var— bu göreve D'nin atanmasından yana
ama
D. istemiyor, çünkü bura­
daki görevini henüz
ta
marnlamadığı kanısında.
Oysa Ocak ve Şubat ay­
larında Balkanlara
bir
kuvvet gönderilmesini ilk
teklif eden D. olmuştu.
23 KASIM 1915
Bugün uluslararası bir
konferans
toplanıyor .
Fransızlar, Ruslar, Italyan
lar ve tngilizlerin katıldığı
bir toplantı. D. dün çok
yorgundu ama bu gün
daha iyi görünüyor. Mütte
fikler arasında bu tür kon­
feranslar düzenlenmesi D.
nin buluşu
3 ARALIK 1915
Genel Kurmay Selânik’
in boşahtlması lehinde ra
por verdi.Ingiliz ve Frcm sız hükümetleri arasında
giderek büyüyen bir uçu
rum açıhyor. Fransızlar bu
teklife çok kızdılar ve bu­
nun zayıfık ve kararsızlık
olacağım üeri sürdüler. Yu
nanistan
ve Romanyayı
Almanların kucağına ata­
cağım söylüyorlar. Bu arada Almanlar, Sırbista mn hesabım gördüler ve
ne tür yeni bir eyleme
girişsek diye
tasalarken
biz halâ Selânikten çekil­
meli mi, yoksa çekilmeme
li mi diye düşünüyoruz,
işler iyice
çatallamaya
benziyor ve bir tek nokta
da bir türlü karar veremi
yoruz. Sırbistan elden çık
tı.
Şimdi ne yapmamız
gerekiyor? Selânikten ve
Geliboludan çeklmk, Mı­
sır'ı savunmak! Gnel kur
may'm teklif
edebildiği
şey bu. Fakat kabinede
tartışmalar devam ediyor,
verilmiş bir kara yok. D.
kabinenin çok yalanda iti
bannı yitireceğini düşünü­
yor123456
(1) Günlüğünde bundan böy
le Frances Stevenson,
Uoyd
George’ dan
D. (David) diye
bahsedilecetir. (Ç.N.)
(2) Gerçekten başarısızlıkla
la sonuçlanan Loos muhare besi.
(3) Noel Edvvard Noel- Buxton (1869— 1948) önce liberal
sonra İşçi Partisinin parlâmen
to üyelerinden, iki dünya sava
şmda da baış lehinde tutumu
ile dikkati çekmiştir.
(4) Robert Offley Crevve —
Milnes, kabinede Asquith ’in
en yakın arkadaşı.
(5) 1914— 15 yıllarında Fran
sa Cumhurbaşkanı
(6) Edvvard Henry Carson
(1854— 1935) Islândalı Sendika
lideri. 1916 da Asquith’in dev
rilmesinde Llyod George ve
Binar Lavv’la işbirliği yapmış­
tır.
YARIN:
İLE
FLÖRT EDEN
KONUŞMACI
d in l e y ic is i
ANAMA MEKTUPLAR
Anam
Sen hiç tasalanm a
Bu günler geçecek.
Bu kara günler
M aziye, o kapkara geçm işe karışacak
63’ de yaptığı zulmü
Tekrarlayam ayacak gâvur
Görmedin mi 20 Temmuz sabahı
Nasıl da gelmişti aniden
Çelik kanatlı kartallarımız
Görünmüşlerdi Beşparmak dağlarının üzerinden.
Nasıl da heyecanlanm ıştın
Ne demiştin bana hatırlar mısın
"O ğlum " demiştin sevinçle
Bak şu gökte uçan kartallara
O nlara iyice bak
İşte onlar bizi düşmandan
Düşmanın zulmünden kurtaracak
Dediğin çıkıyor anacığım
Hesap soruyor Mehmet
Kahpe gâvurdan
N eyse anacığım
Unutma bak sen
O kara günleri
Yine mutlu olacağız
Günün birinde seninle
YUSUF HÜSEYİN KARŞILI
nişanlısı Pam’m yazdığı
aşk mektuplarının dışında
kalan mektupları bir süre
kendi cebimde taşıdım ki,
bir süre elde ve cepte kal
mış bir mektup havasım
verecek duruma gelsin di­
ye. Fakat aşk mektupları
için mesele bu derece ko
lay değildi. Çünkü evvelâ
bu mektuplardan biri in
ce pelür kâğıdına yazılmış
bulunuyordu.. Nitelikleri iti
banyle bu gibi mektuplar
tekrar tekrar okunmuş ola­
cakları cihetle yepyeni kal
makama imkân yoktu. Am
ma arkadaşlarımızdan biri
nin tavsiye ettiği gibi sade
ce kâğıtları
buruşturmak
ve katlamakla da bu iş sağ
lanamazdı.. Bir kâğıt
bir
defa katlandı mı ne yapar
sanız yapımz bu katlanma­
nın izlerim gidermek kabil
olamazdı. Kaldı ki Martin’
in kendisi için müstesna de
ğeri olan bu mektupları ne
olursa olsun asla buruştur
mazdı. Bunu gözönünde
tutarak biz de
Martin' in
ne yapması lâzım geliyorsa
onu yaptık. Mektubu tek rar tekrar katladık ve pan
tolonumuza sürtmek sure­
tiyle mektuplara tabu bir
görünüş vermeye çalıştık.
YARIN
BAŞBAKANIN ONAYI
ABD’NİN NÜKLEER POLİTİKASI
Amerikan Savunma Ba­
kanı James Schlesinger'in Pentagon’daki dev bi nanın ikinci katındaki bü
rosunu ziyaret eden bi risi .Senatör VVilliam Ful
bright'ın bakanı, Detente
sabotaj yapmaya çalışan
bir muhafazakâr fanatik
olarak
suçlamasına pek
inanmayacaktır. Senatör
Savunma Bakanını ayrıca
Kissinger'in
VVatergate
olayına karışmasıyla ilgi­
li söylentiler
yaymakla
suçluyor.
Senatörle görüşmeleri
sırasında bakanın ceket­
siz ve belki de ayakkabısız kıyafeti Fulbright'ı kız
dırmış olmalı. Schlesin ger, kendi görüşlerini sa
yunabilmek için ikide bir
bir çekmeceyi çekip bazı
bilgilerin yazılı
olduğu
kartları gösteriyordu.
Senatör Fulbright nere­
deyse onu bir canavar ola
rak tanımlayacaktır. Birin
ci katta çalışan Pentagon
subayları ne kadar vahşi
olurlarsa olsunlar, Savun­
ma Bakanını
böylesine
suçlamak imkânsız görün
mektedir. Aralarında bü yük farklar
olmamakla
birlikte son günlerde Washington’da Kissinger ile
Schlesinger arasında ay­
rılmalar olduğu yollu söy­
lentiler yükselmeye başla
dı. Başkan Nixon Mosko­
va'dan pek de büyük s a yılmayan bir başarı ile
döndükten sonra çoğu ki­
şi Schlesinger’in
perde
arkasındaki güç olduğunu
kabul etmek zorunda kal
dı.
Zaten, hiç şüphe yok
ki Pentagon ile Dışişleri
arasında geleneksel ola rak bir gerilim vardır. Bu
gerilimlerden birincisi sa­
vaş konusunda diğeri ise
ikna etmenin barışçı yol ları hakkındaki metodlar dır. Fakat öyle görülüyor
ki Moskova zirve görüş­
meleri
ikisi arasındaki
farklılıkları özellikle nük­
leer silâhların kontrol e dilmesi konusunda iyice
derinleştirmiştir.
Ve bu
li
Asıl adları
GUrkanlılar” olan Gurkha’ lar
Türk soyundan geliyor
Ankara:
Tarihi belgeler, ingilterenin Kıbrısa çıkarttığı
Nepal Gürkha
taburuna
mensup kiralık askerle­
rin, Türk soyundan geldi­
ğini ortaya koymuştur.
Asıl adları 'Gürkhanlılar'
olan Gürkha’lar, Timur'un
beşinci kuşaktan torunu,
büyük
Türk - İslâm hü­
kümdarı Zahiruddin Muhammed Babür Şah'ın so
yudurlar.
Gürkha'lar,
1526’da Hindistan'da Türk
Gürkanlı,
diğer adıyla
Timuroğulları
devletini
kuran Babür Şah'ın Tür­
kistan'dan getirerek bu
bölgeye yerleştirdiği Türk
lerdir.
Tim ur’un beşinci kuşak
tan torunu
Babür Şah,
1519'da hükümdar olduk­
tan sonra Hindistan'a s e ­
fer açmış, Ludi devletini
ortadan kaldırmış, Hindis­
tan’ın kuzey bölgelerin­
de Gürkanlı, ya da Timur
oğulları
devletini kur­
muştur. Babür Şah, bu arada Türkistandan getir­
diği Türkleri de Hindis­
tan'a yerleştirmiş, ordu­
sunu, çok savaşçı olan
bu Türkistan Türkleriyle
kuvvetlendirmiştir. Şim di Gürkha, ya da Gökha
adiyle îngilizler hesabına
paralı askerlik yapan Nepalliler .işte, bu Türkis tan Türklerinin torunları­
dır. îngilizler 1857’den be
ri emperyalist amaçlı de
nizaşırı savaşlarda Gürkha'ları unuttukları Türkellerinden gelen savaşçı
hasletlerinden
yararla­
nıp, "Kiralık asker” ola-
YUNANİSTANDA
AMERİKAN ALEYHTARI
ŞİDDETLİ GÖSTERİLER
GELİŞİYOR
ATİNA:
Yunanistanın
başkenti Ati
na’da Amerikan aleyhtarı gös­
teriler yapılmıştır. Bu arada
Amerikalılara alt bir araba ateşe verilmiş, İki araba
da
kullanılmaz hale getirilmiştir.
Yunanistan
Başbakanı Karamanlis’in
bulunduğu "Büyük
Britanya” adlı
otelin önünde
başlayan gösteriler gece ya­
rısına kadar sürmüştür. Yuna
nistanın NATO'dan tamamen
çekilmesini isteyen 400 kadar
göstericiye, halktan 5 bin ki­
şinin katıldığı
bildirilmekte
dir.
Ote yandan 30 kadar Kıbrıslı Rum Atina'da Meçhul
Asker Anıtı önünde 48 saat
lik bir açlık grevine başla­
mıştır. Göstericilerin
kolların
da "Kaatil Kissinger" yazıları
bulunmaktadır.
Kıbrıs bunalı
mında Birleşik Amerika'nın iz
lediği tutum yüzünden Yuna­
nistan'da Amerikan aleyhtarlı
ğı şiddetlenirken,
Birleşik A
merlka Büyükelçisi Henry Tas
ca Başbakan Karamanlis'ı zi­
yaret
etmiştir.
Yunanistan
Dışişleri Bakanı Yorgo Mavros'un da katıldığı görüşme
sırasında Tasca'nın Başbakan
Karamanlls'e Birleşik
Ameri
ka Dışişleri Bakanı Henry Kis
singer'ln yeni bir
mesajını
ilettiği bildiriliyor. Ancak me­
sajla ilgili herhangi bir açık­
lama yapılmamıştır.
KIRALIK ASKERLER
rak kullanmaktadırlar.
İngiltere, Gürkha’ları,
“ Çok savaşçı bir Nepal
Dağ Kabilesi" diye tanıta
rak, dünya gazetelerinde
çıkan haberler ve yazılar­
la Türk kamu oyunun gö­
zünü yıldırma gibi kısır
bir operasyona
girmiş,
bu arada, “ Çok savaşçı"
Yeni ZelandalI Anzakların
Çanakkale’de Mehmetçik
ten yediği darbeyi unut muştur.
SAYIN FOTOĞRAF
MERAKLILARINA
Bu tarihi anlarınızı anccdc renkli fotoğraflarla y aşa­
tabilirsiniz .Türk semtinin yegâne renkli film lab ara tuan FOTO DİANA sizi en iyi bir şekilde memnun et­
meye hazırdır.
FOTO
DİANA
Türkiye Büyükelçiliği karşısı
(48, Selim II Cad.)
Lefkoşa
Tel: Dahili: 643
Harici 75958
KEMAL DENİZ Kitabevinden
Zengin tkramiyeü Kollej, Lise ve orta okul tam set
kitapları satılmaktadır.
M aarii Koleji için (tam set) okul kitabı! kayıtlan de
vam etmektedir. 1973— 1974 ders yılında M aarii Koleji
öğrencilerinin % 70 kitaplan kitabevimiz tarafından te­
min edilmiştir. Siz de Kayıtlarınızı gecilctirmeyiniz.
FINA GAZ TÜPÜ KULLANAN
MÜŞTERİLERİMİZE
ÖNEMLİ BİR DUYURU
farklılıklara hâlâ bir çö­
züm yolu bulunamamış­
tır.
Bu yılın başlarında Kis­
singer ve Schlesinger'ln
Salt görüşmeleri ve stra­
tejik nükleer silâhların sı
mrlandırılması
konusun­
da hemen hemen aynı dü
şünceyi paylaştıkları söy­
leniyordu. Sonraları nisan
ayına doğru Schlesinger,
makamından etrafa tehli­
ke rüzgârları estirmeye
başladı. Kissinger’in Mos­
kova plânı, SALT sistem­
lerinin bir süre daha uza
tılmasına karşılık Ameri­
kanın savaş başlıklarına
(MIRV sistemine) doku nulmamasını içeriyordu.
Bu görüşe Schlesinger
karşı çıktı. Onun amacı
her iki tarafın da strate­
jik güçler alanında “ haya­
tî bir eşlik" kurmak İçin
sürekli bir anlaşma im­
zalamalarıydı.
Schlesin­
ger VVatergate olayının
başkanı pek etkilemediği
görüşünü
savunmasına
rağmen geçici bir anlaş ma imzalamanın Amerika­
nın elindeki değerli kozla
rı kaybettireceğinden kor­
kuyordu. Beyaz Saray ken
di başına hareket etmeye
karar verince Savunma
Bakanı Sovyetlerle İmza­
lanacak bir anlaşmanın ay
rıntılarının önceden sap­
tanması gerektiğinde ıs­
rar etti. Onun düşündüğü
Sovyetlerin reddedeceği
türdendi.
Böylece maçın birinci
raundunu Schlesinger ka
zandı. Moskova'da onun
onaylamadığı hiçbir anlaş
ma imzalanmadı.
Şimdi
Kissinger’in, nükleer çağ
da gerçek güvenliğin ne
olduğu üzerine "m illî bir
tartışmanın"
açılması
çağrısı ile
ikinci raund
başlamıştır. Moskova ba­
sın konferansında Kissin­
ger, stratejik süperlikten
neyi anlıyordu?
Meselenin temelinde,
Sovyetler Birliğinin den­
geyi etkileyebilecek bir
silâh programına sahip ol
ması yatıyordu. Amerika
Birleşik Devletleri iki yıl
içinde tepki göstermeyip
sadece SALT görüşmele­
rinin devamını
istiyor,
Moskova da, her iki tara­
fın da üzerinde anlaştığı
gibi bu görüşmeler silâh
yarışını önleyebilecektir.
Fakat 1977'de anlaşma­
lar sona erecektir. Eğer
yeni bir anlaşma imzala­
namazsa gelecek dönem
çok daha istikrarsız ola­
caktır. O zaman Amerika.
Pentagon’un da bu yılın
savunma bütçesinde be lirttiği gibi
yeni silâh
programlarına girişmesi
ihtimali ortaya çıkacaktır.
Pentagon ve Dışişleri
Bakanlığı Avrupa'da nükte
er güçleri sınırlama konu
sunda hemfikirdirler. Bu­
nun yanısıra NATO konvansiyonel silâhlarla güç­
lendirilecektir.
Fakat Dışişleri Bakanlı­
ğı meseleye bir istifa ha
vasi içinde yaklaşmakta­
dır. Kissinger’e yakın o lanlar, Sovyetlerin uzun
dönem silâhsızlanma a n ­
laması istemelerini doğ ru buluyorlar. Çünkü Ame
rika halihazırda elinde bu­
lundurduğu atom silâhları
Sovyetler Birliğinin sahip
olduğu nükleer
silâhlar
kadar çoktur.
Herşeye
rağmen Kissinger ve Sch
lesinger aralarındaki tar­
tışmayı bir sona erdire­
cek çok zamana sahiptir­
ler. Sovyetler Birliği on ların tartışmasını yakın­
dan izliyecektir.
Boş tüp verip dolusunu almamız gere­
kiyor. FİNA GAZ kullanan m üşterilerim i­
zin yanlarında bulunan boş gaz tüplerini,
The Financial Times
FINA PETROL istasyonuna veya Mecidiye
6 A adresine çok acele teslim etmeleri ve­ KUDÜS RUM
yahut boş tüplerin bulunduğu adresleri BAŞPİSKOBOSU
bizlere bildirmeleri önemle rica edilir. Boş TUTUKLANDI
tüpleri iade etmeyenlere aksi takdirde do­
Kudüs Rum Katolik Başpis­
koposu. Arap gerillalarına yar
lu gaz tüpü verilmeyecektir. Sayın müşte - dım
ettiği gerekçesiyle tutuk­
Tilerimizden ricamız dolu gaz tüpü temin lanmıştır. İsrail polis sözcüsü
tarafından yapılan açıklamada
işinde bizlere yardımcı olmalarıdır.
Kudüs Rum başpiskoposu Hlla
Saygılarımızla,
Tel. H arici: 75613
76004
Tel Dahili: 407 - 492
FINA PETROL
İSTASYONU
rion Kapuçl'nln
Lübnan'daki
Arap gerillaları arasında Irtl bat kurmakla görevli olduğu
öne sürülmüştür
Çeşitli Ajansların
haberlerine göre,
Başpiskoposun özel arabasın­
da birkaç p;')n önce
yapılan
bir polis araması
sırasında
çok miktarda silen vo sabotaj
araçları ele geçirilmişti.
BBC, Yunanlıları modern dünyanın gerçeklerini öğrenmeye davet ediyor Yunanlı Subayların mezalimi had safhada
Gelişmeler öncelikle Yunan kamu
oyunun gerçekleri kabullen­
mesine bağlıdır
Yunan ulusu «genişleme» gibi çağdışı zaaflar içindedir
LONDRA: Londra BBC Radyosu dün 18-09'da Londra Üniversitesi İktisad Fakültesi Profesörü Donald Watf’m Kıbrıs sorununa ilişkin bir yorumunu yayınlamıştır.. Yorumun tam metni şöyle dir:
"Cenevre konferansının çık
mazla sonuçlanmasından son
ra Türk Askeri Gücünün Kıb­
rıs'taki başarıları Doğu Akde
nizdeki durumu, tahmin edildi
öi gibi, karıştırdı. Kıbrısta top
lumlararası sükûnete — dönüş
ümidi o kadar azaldı ki iki top
lıımun feder/ıisjıir devlet için­
de birbirinden ayrılmasını ve
Türk Silâhlı Kuvvetlerinin Kıb
rıs'taki varlığının devamını ön­
gören Türk teklifleri akla ya­
kın tek çözüm şekli olarak be
liriyor.
B.M.’NIN — GAYESİ
"Lâkin, herşeyden önce saç
ma ve anlamsız hissiliklerin ve
lâf edebiyatının temizlenip or­
tadan kaldırılması gerekir. Bir
leşmiş M illetler Teşkilâtının
son görünüşü gülünçse, bu her
zaman olduğundan daha gülünç
değildir. Zaten elli beş yıl ön
cesinin eski moda hakemi orta
dan kalkmağa başladığından
bu yana. Birleşmiş Milletler
hiçbir zaman savaşı önleyeme
miştir. Tatbikatta da Birleşmiş
Milletler, selefi olan Cemiyeti
akvam'ın aksine, çok ender
haller dışında bu yönde bir te­
şebbüste bulunmamıştır. Ga­
yesi harbin yayılmasını önle­
mek. durdurmaktır.
BİLİNMEYEN GERÇEKLER
“ Eğer Atina'da,
Birleşmiş
M illetlerin Türklerin Kıbrıs'a
gelmesini önllyeceğini ciddi
olarak düşünen olmuşsa bu
ancak şunu gösterir: Yunanlı
lara modern dünyanın gerçek
terini öğretmek için Karaman
lis'in askerî bilgisi ötesinde
birşeyler lâzım.
NATO
"NATO’ya gelince, bu ittifa
kın şimdi eskisinden daha faz
la bir çözülme ve zafiyet duru
munda olduğu doğru değildir.
Zaten Yunanistan, uzayıp süre
gelen dengesiz politik durumu
ve Yunan halkının bir kısmının
hâlâ daha Yunanistanın hudut
larını genişleterek Yunanlı bu
lunan her yere sahip çıkma rü
yasına gönülden bağlı oluşu,
büyük zaaflardı. Kaldı kı, Yu­
nanistan'la Türkiye’nin NATO'
ya alınışları daima tuhaf ola­
gelmiştir ve bu böyle olunca
da ortada daima acayip bir
durum var -olmuştur. İurkler
ve Yunanlılar büyük bir içten
likle birbirlerinden, Nazılerin
Yahudilerden, Ulsterci gönüllü
lerln Katoliklerden, ve Alabama
bayazlarının zencilerden bah­
settiği şekilde bahsedegelmiş
lerdir.
İKİ ANA KONU
"NATO'nun, yani Ingiltere,
Fransa, İtalya ve Birleşik Ame
rika'nın çıkarlarına
gelince:
Doğu Akdeniz'deki Kıbrıs prob
lemi iki ana konuda incelenebi
lir: 'Rusya'nın Akdenize olan
stratejik giriş bağlantısı ve as
kerî kolaylıklar.’ Birinci husus
Türkiyenin — Yunanistan'ın de
ERİM, ZAFERDEN DOLAYI
SEMİH SANCAR’I KUTLADI
ANKARA
Cumhuriyet Senatosu Kon­
tenjan grubu Başkanı Nihat
Erim, Genel Kurmay Başkanı
Orgeneral Semih Sancar a
bir telgraf
göndererek Türk
Silâhlı kuvvetlerinin Kıbrıs ba
rış harekâtında gösterdiği ba
şarıdan dolayı kutlamıştır. Pro
fesör Erim telgrafında millet
lerarası hukuk kurallarına uy
gun olarak mertçe, insanca
döğüşen Kara, Deniz ve Hava
Kuvvetlerimize yüksek komu
tanından erine kadar şükran
sevgi ve saygılarını bildirmiş­
tir. Profesör Erim mesajında
şöyle demiştir:
“ Silâhlı kuvvetlerimizin Kıbrısda başarı ile sonuçlanan
harekâtı dolayısıyle Cumhuri
yet Senatosu
Cumhurbaşka­
nınca seçilen
üyeleri adına
şahsınızda yüce Türk ordusu­
nu kutluyoruz .Basına verdiği­
niz demeci dikkatle okuduk.
Yüksek komutanınız altında si
lâhlı kuvvetlerimizin zaferin­
den
insancıl davranışların •
dan iftihar duyduk. Basın top
lantısından, bazı çevrelerin
sîzleri kınadığını öğrendik.
Buna çok şaştık. 1963 ve 1967
de ve daha dün savaş dışında
ki masum kadın ve çocukları
Sumlar Kıbrısda işkencelerle
vahşice öldürürken susmuş
olanların bugünkü yapmacık
duygusallıklarının hiç değeri
yoktur.."
Türk Alayı Komutanı
Üç İhtiyar Rumu
Köylerine Yolladı
LEFKOŞA (T.A.K.)
Yerolakko köyünden geçen
akşam geç saatlerde üç ihti­
yar rum bir askeri araç içeri­
sinde Kıbrıs Türk Kuvvetleri A
layı Komutanı Kurmay Albay
Mustafa Katırcıoğlu'na getiril
miş ve ne yapılacağı sorulmuş
tur.
Üç ihtiyar Rum köylü ile
bir süre konuşan ve ihtiyaçları
nı yiyeceklerini temin eden
Alay Komutanı bunlardan ikisi
nin isteği üzerine yine köyleri
ne dönmesini sağlamış ve ken
dilerine hiç bir şey yapılama­
yacağını temin etmiştir.
Oçüncüsö ise. yine kendi is
teği üzerine Kızılay’ın Kıbrıs
daimi temsilcisi tarafından Led
ra barikatına kadar getirilerek
burada Savunma Üyeliği aracı
lığı İle Barış Gücü askerlerine
teslim edilmiştir.
THY SEFERLERİNDEKİ
KISITLAMALAR BUGÜN
SABAH KALDIRILIYOR
ANKARA:
THY'nın bazı şebiılere kısın
tılı olarakyaptığı seferler bu
gün sabahtan itibaren norma­
le dönecektir. Tü'k Havı Yol­
lar yetkilileri ikinci Kıbrıs Ba­
rış Harekâtının sona ermesiy
le 16 Ağustos da başlayan iç
ve dış hat seferlerinden bazı­
larının kısıntılı olarak sürdürül
düğünü bildirmiştir.
Verilen
bilgide
İstanbul • Antalya ve İstanbul - İzmir arasındaki
seferlerin yolcu durumuna gö
re devam ettiği.
İstanbul
Bandırma ve İstanbul - Balıke
sır seferlerinin ise bugün sa­
bahtan itibaren daha önce yaz
programında belirtilen esaslar
içinde aynen uygulanacağı be
lirtilm iştir. Yetkililer dış sefer
lerinse
Tel-Aviv • Atina ve
Beyrut dışında normal sürdü­
rüldüğünü belirtmişlerdir. Tel
Aviv • Beyrut - Atina seferleri
bir süre daha yapılmıyacaktır.
İşçi Charter seferlerini progra
mına göre sürdürmektedir.
Ş A H İ N SİNEMASI
Bugün 2.30 da
GURBET KUŞLARI
C Ü N EYT A R K IN . TAN JU GÜRSU. F İL İZ A K IN ,
S EV D A F E R D A 6
ilâveten
SEVDİĞİM UŞAK
SADRI ALIŞIK, ZÜHAL AKTAN
—
«•*-
ğil — kontrolündedir ve kuş
kuşuz, son 150 yıldan beri ola
geldiği gibi, en önemli husus
tur. İkinci konuda, yani askeri
kolaylıklar hususunda şu ger­
çek bulunuyor: Ingiltere ve A
merikanın Kıbrısta sağladıkları
askerî kolaylıklar, genellikle A
merikan altıncı filosuna Yunanistanda sağlanan kolaylıklar
dan bir hayli daha önemlidir.
AMERİKAN — YUNAN
İLİŞKİLERİ
“ Şimdilik gelişmelerden en
fazla zarar gören şey Ameri
kan — Yunan ilişkileridir. Fa
kat dünyamızda küçük ortağının
ezilip suyu çıkmış ambisvonları
yüzünden zarar gören dostluk
(arın üstün ve gerçek bir değe
ri yoktur. Cumhurbaşkanı Ford
Amerika'da yaşayan Yunanlı
lar önünde mahcup olmuş bit
duruma girebilir ama. ordaki
Yunan kolonisinin en seçkin
üyelerinden biri olan eski Cum
hurbaşkan Muavini Spiros Agnevv’un utanç
verici politik
macerasından beri Amerika'da
kİ Rum toplumurıun pek poli­
tik ağırlığı kalmamıştır.
HASSAS SINIRLAR
“ Türkiye'nin askerî yönden
şimdi çok tecrit edilmiş bir du
rumda kaldığını söylemek ise
düpedüz askerî saçmalamadır.
Türkiyenin hassas hudutları Kal
kaslardadır ve Yunan kuvvetle­
ri Türkiye'nin savunması yönün
den zaten hiç bir bölgede zer
re kadar farklı bir etken ola­
RMM birliklerinden firarlar
büyük ölçüde artmakta
LEFKOŞA:
Güvenilir kaynaklardan
alı
nan ve esirlerce teyid edilen
haberlere göre m illi muhafız
erleri
ailelerine bakabilmek
için, terhisleri
hiç olmazsa
değiştirilmeleri amacıyle bir­
lik komutanlarına baskı yap
maktadırlar Ancak Rum asker
terinin bu talebi Yunanlı su
baylar tarafından şiddetle red
dedilmektedlr. Bunun üîörlne
birliklerden firarlar büyük öl
çüde artmıştır. Bazı bölükle'
de firari sayısının %50 'yi
bulduğu öğrenilmiştir.
OLAYIN NEDENLERİ
Konu kendisine sorulan bir
mazdı.
ıııııiMiııııııııaııaııııısııaııiMiMaııııııııaıııııauaııaıııııaıııııaııaııaııanaııaııaııaııaııaıııııııııııauaııauaııaııa
GERÇEKLERİ KABUL ETMELİ
“ Şimdi gelişmeler öncelikle
Yunan kamu oyunun gerçekle
rl kabullenmesine bağlıdır. Bu
gerçeklerden biri de Kıbrıs’ın,
Türk ve Rum toplumları arasın
da bölüşülmüş olan bir ada ol
nun bir meoiiını, Yunenistan
duğu ve bunun
daima böyle
ANKARA:
olageldiğidir. Adada Rum sayı
Yugoslavya Başbakan
Yar­ Devlet Başkanı Gizikis'e ver­
sı Türklerden fazla ise de bu
mişti.
dımcısı ve Dışişleri
Bakanı
Yunanistan
enformasyon
onları politik yönden bir tek
Miloş Mıliç, bugün Ankaraya
Başkanı, Panayotis Lambrias,
toplum yapamamıştır. Kaldı ki
gidecektir.
Dışişleri Bakanlı­
Gizikis - Mili? görüşmesinden
anavatanlarda Türklerin sayışı
ğından verilen bilgiye göre,
Yunanlılardan çok daha fazla­
sonra yaptığı açık'amada Yu
Miliç, Cumhurbaşkanı Fahri
dır. Kabul etmek gerekir ki
goslavya Baş M<an Yardımcısı
Korutürk'e Yugoslavya Devlet
ve Dışişleri Baksııınm Atina Yunanistanda politik gerçekler
Başkanı Mareşal Tito'nun bir
hiç bir zaman takdir görmemiş
mesajını getirecektir. Yugos­ ya Türkiye ile Yunanistan ara
tir ve Karamanlis'in millî öğre
sında arabuluculuk yapmak alavya Başbakan Yardımcısı ve
tim görevi hiç de kolay değil­
Dışişleri Bakanı Miliç, önceki
macıyle gitmediğini söylemiş dir."
gün de Atina'da Mareşal Hto
tir.
KORUTÜRK’E BUGÜN T IT 0NUN BİR MESAJI VERİLECEK
Yunanistan'daki Amerikalılar sokağa çıkamıyorlar
Rodosta Amerikan aleyhtarı
gösteriler şiddete dönüştü
Amerika
ve Kissinger’i suçladı
ATİNA:
RODOS'TAKİ GÖSTERİLER
Atina'nın Anayasa Meydanın
Yunanistan Hükümeti, Baş
da dün yeniden Amerikayı ye­
bakan KardmanlisTe Atina'daki
ren gösteriler düzenlenmiştir.
Amerikan Büyükelçisi arasın
Atina'daki Amerikan Büyükelçi
da yapılan görüşmeden sonra
liği de Yunanistan'daki sivil
Amerikan askeri uçaklarının
ve askeri Amerikalı görevliler
Yunan hava sahasında uçma­ le ailelerinin hafta sonunda
sını yasaklayan kararını geri
dışarı çıkmamalarını istemiş
çekmiştir. Bu konuda bir açık­ tir. Amerika'nın Sesi Radyosu­
lama yapan Atina'daki Ameri­ nun bir verici istasyonunun bu
kan Büyükelçiliği Sözcüsü, Alunduğu Rodos adasındaki Ame
merikan askeri uçaklarının bun
rıkan aleyhtarı gösteriler ise
dan böyle Atinada ve Girit aşiddet hareketlerine dönüşmüş
dasında bulunan hava alanları­ tür. Bu gösteriler sırasında A
na girebileceklerini açıklamış
tır. Ancak Amerikan Hükûme .......................
tinin askeri uçaklarının bu iki
bölgedeki hava alanlarına iniş
leri için de Yunan hükümetin
den 6 saat önceden izin iste­
meleri gerekiyor. Yunan Hükû
metinin Amerikan askeri uçak
larının Yunan hava sahasındaki
uçuşlarını yasaklayan kararı ön
çeki gün açıklanmıştı.
merikalılara ait
mıştır.
arabalar yakıl
PAPANDREU'NUN DEMECİ
Uzun yıllar Kanada'da sürgün
de bulunduktan sonra ülkesine
dönen Yunanistanın eski bakan
larından Andreas Papandreu,
Kıbrıs’ta Rum Ulusal Muhafız
Gücü tarafından girişilen dar­
be hareketinin
sorumluluğu
nun Birleşik Amerika'ya ait ol
duğunu söylemiştir. Papandreu.
Batı Almanya
Televizyonuna
verdiği demeçte, Birleşik Ame
rika Dışişleri Bakanı Henrl Klssinger'ln Kıbrıs'ta darbe hare
ketinin yapılması İçin Yunan
Cuntasını
kışkırttığını söyle
miştir. Papandreu, böylece Bir
leşik Amerika'nın Kıbrısta sa­
vaşa yol açtığını Idd.a etmiş­
tir. Kanada'da 6 yıl sürgünde
kaldıktan sonra Geçen Cumar­
tesi günü Yunanistana dönen
Andreas Papandreu, Yunanis­
tan'da tam bir demokrasinin
kurulması İçin çaba sarfedeceğini bildirmiştir.
uuııınlınııııllıllııaalııauiNiıııııa,111111,Inıııallllı
Korutürk, Denktaş’ a mesaj gönderdi
KARAMANLIS — TASÇA
GÖRÜŞMESİ
Türk silâhlı kuvvetlerinin Kıb
rıstaki ikinci harekâtının baş­
langıcından bu yana görüşme
lerini her gün sürdüren Yunan
Başbakanı Karamanlis ile Ati­
na'daki Amerikan Büyükelçisi
Henry Tasça dün bir görüşme
daha yapmışlardır. Ancak bu
görüşmeden sonra da taraflar
herhangi bir açıklamada bulun­
mamışlardır. Bu arada geçen
gün Atina'ya giden Yugoslavya
Dışişleri Bakanı Milos Min.ç,
Yunan Başbakanı Karamanlise
Yugoslav Cumhurbaşkanı Tlto'
nun bir mesajını vermiştir. Yu­
goslavya Dışişleri Bakanı me
sajın kapsamını açıklamamış
tır. UPI ajansının haberine gö­
re, Yunanistandakı Amerikan
aleyhtarı gösteriler birçok şe­
hirde sürmektedir.
Türkiye daima Kıbrıs
i urkunun yanında olacak
n n ••
i
••
••
ANKARA
Cumhurbaşkanı Fahri Koru
türk,
Kıbrıs Cumhurbaşkan
Yardımcısı ve Türk Yönetimi
Başkanı Rauf Denktaş’a gön derdiği mesajda
Türkiyenin
şimdiye
kadar olduğu gibi
bundan sonra da dainhâ. Kıbrıs
Türklerinin yanında olacağını
söylemiştir.
Cumhurbaşkanı
Fahri Korutürk'ün Denktaş ’a
gönderdiği mesaj şöyledir:
"Kıbrıs da şenlerden beri bo
zulmuş bir anayasa düzeni Içinde her türlü haksızlığa, acıya ve hattâ her türlü zu­
lüm ve işkenceye göğüs gere
rek yüksek başkanlığınız al
tında varlıklarını koruyan Türk
soydaşlarımızı ve dedelerin •
den miras kalan topraklarını
yuvalarını ve bağımsızlıklarını
koruma yolunda sonuna kadar
çarpışan
Türk mücahitlerini
ulaşılan zafer gününde içten­
likle tebrik
ederim. Yıkılan
Kıbrıs
Cumhuriyetinin yeni
bir anayasa düzeni içinde ye
niden kuruluşunda imarında ve
yükselişinde Türk soydaşları­
nın kendi hisselerine düşe •
cek gayreti yapacaklarına tam
bir güvenim vardır. Bu yoldaki
çalışmalarda Türkiye Cumhu
riyetinin şimdiye kadar oldu
ğu gibi bundan sonra da da
ima yanınızda bulunacağını,
içinde bulunduğumuz şu tari
hi günlerde bjr daha tekrarla
mak isterim.
Kıbrıslı Türk
soydaşlarım nerede olurlarsa
olsunlar kendilerini vatanları­
nın ihyasında, herkesten faz'a
bir sorumluluk içinde hisse
deceklerini ve bu uğurda elle
rinden gelen maddi ve manevi
gayretle birleşeceklerini ümit
ederim. Çok yakın komşumuz
Kıbrıs'da
yaşayanlara mutlu
yarınlar diliyorum."
'tHt<lllltlllll||||||||||||B|||||fel1|||||||ir|l|| l,g „ | „ | „ |
ŞEHİT ÜSTEĞMENİN BABASI
ALBAY KATIRCIOĞLU’NA
YUNANİSTAN İLKATEŞ-KES
MEKTUP GÖNDERDİ
SINIRLARINA ÇEKİLMEMİZİ
İSTİYOR
GÖRÜŞMELERİN BAŞLAYABİLMESİ İÇİN
LEFKOŞA (T.A.K.)
ATINA:
Yunanistan hükümetinin. Tür
klye Kıbrıs'ta ilk ateş - kes sı
nırlarma çekilmedikçe Kıbrıs
konusundaki görüşmelere baş­
lamama
kararında direndiği
bildirilmektedir. UPI Ajansının
haberine göre. Yunan yetkili ierı bu kararı Ingiltere ve A •
merika Birleşik Devletlerinin
Atina Büyükelçileriyle yaptık­
ları görüşmelerde açıklamışla
dır.
Yunanistan Başbakanı Konstenlin Karamanlis de Yunanistanın savunmasını güçlendir­
mek ve refahı artırmak için,
bir dizi ekonomik tedbirler alı­
nacağını bildirmiştir. Bu arada
Birleşmiş Milletler Genel Sek­
reteri Kurt Waldheim. Kıbrıs
Türk ve Rum toplumları lider­
lerine birer mesaj göndermiş­
tir. Çeşitli Ajansların haberle
rine göre. VValdhelm'in Kıbrıs
Türk toplumu
liderlerinden
Necdet ünel'le Rum toplumu
lideri Klerides'e iletilen me •
sajları hakkında bir açıklama
yapılmamıştır.
lınmıyor diye, bu büsbütün „
raU bozdu. Şimdi sanırım *
geçtikçe kaçanların savnı
tacaktır. Artık Yunan Sulu?
sübay.
lan buna engel de o lanazlı
ıS
kaçanı da cezalandıramaz)
öte yandan ö ğ r e n i l d i
firar
edenlerden ^
aileleri göçe başlayınca kaçan
ailelerinin yanına gltmekı
ve onlara yardımcı olmaya £
Iışmaktadırlar.
K ayacan la Aktuioa
Kıbrıs'taki Birlikleri
Denetlediler
Deniz Kuvvetleri Komutan,
Oramlral
Kemal Kayacak
İkinci Ordu ve Kıbrıs Türk Ba
rış Kuvvetleri Komutanı (W
neral Suat Aktulga, Kıbrıs,.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinin koni
rolü altında bulunan bölgeler
de denetlemelerde bulunmuş
lardır. Deniz Kuvvetleri Komu
tanı ile İkinci Ordu Komutanı
Kıbrıs harekâtını yürüten ko
yutanlardan son durum hakkin
da bilgi aldıktan sonra dün ak
şam Adana'ya dönmüşlerdir
Bu arada Orgeneral Suat
Aktulga, Kıbrıs Türk halkınhitaben yayınladığı bir mesaj
da, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin
harekâtının başarıya ulaştığını
açıklamış ve herkesin artık
günlük İşleriyle meşgul olma­
sını istemiştir.
>lllllll|ll•lllll|ll■illll|ll•ll•llall•ll■ll|ll|ll■ll||l|ll■ll•ll
llllllllllllllllllllllllllflllllllllllllllll!
Papandreu,
esir, olayın nedenlerini şöyle
anlatmıştır:
“ Ben alelacele silâh altına
çağrılırken, eve bırakabildiğim
para 20 lira kadardı. Hemen
herkesin durumu da buna ya
kın, esir olmadan önce bir de
fa eve çok zorlukla gidebil dim. Bütün gıda maddeleri ka
raborsada, normal fiyat öde •
yemezken bunu nasıl ödeyece
ğim. Askerlerin çoğunun aile
si muhtaç durumdadır, çocuk
ları aç bu yüzden kaçıyorlar.
Yunanlı subaylar değiştirilme
lerinl İsteyenlere çok sert dav
ranıyorlar. Bir de dedi kodu
yayıldı, yüksek memmurların,
zenginlerin çocukları askere a-
Türk Bölgelerindeki
Rumlara
Kızılay Yardımı
Şartsız Yapılıyor
LEFKOŞA (T.A.K.)
Birleşmiş Milletler Barış Gü
cü dûn sabah Türkiye Kızılay
Demeği'nln Kıbrıs'taki temsilci
lerine Rum kontrolündeki Türk
lere dört kamyon yiyecek gö
türeceklerlnl bildirmişler ancak
karşılık olarak Türk kontrolün
de bulunan Balapals Rum kö
yüne bir kamyon yiyecek gön­
derilmesini şart koşmuşlardır
Kıbrıs'taki Kızılay ekibi Baş
kanı Ali Rlza Zorluoğlu. Birleş
mlş Milletler Barış Gücü yetki
illerine. "Biz görevimizi şartsız
ve karşılıksız yapmaktayız. Türk
kontrolündeki bölgelerde bulu
nan Rumlara yiyecek yardımı
karşılık gözetmeksizin tarafı­
mızdan yapılmaktadır. Biz göçe
vfmlz! Kızılay olarak yerine ge
tlrmekteylz” demiştir.
Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı
mensuplarından şehit üsteğmen
Ünal Genç'in babası Ali Genç.
Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı
Komutanı Mustafa Katırcıoğlu’
na bir mektup yollayarak başa
rılar dilemiş ve -'Gazanız Mü­
barek Olsun” demiştir.
Kıbrıs Türk Kuvvetleri Ala­
yından üsteğmen Ünal Genç
22 Temmuz günü Küçük Kay­
maklı — Kızılbaş köyü taarru­
zundan "Domuzburnu" mevkii"
de aldığı yaralar sonunda şehid olmuştu. Albay Mustafa
Katırcıoğlu genç üsteğmen'in
babası eski bir asker olan Ali
Genç'e 30.7.1974
tarihinde
mektup yazarak, oğlunun şeha
dntinl bildirmiş ve başsağlığı
dilemişti. Bu mektuba bir cevab veren Ali Genç Istanbuldan şunları yazmıştır:
"30.7.1974 tarihli büyük bit
askere yakışır teselli mektubu
nuzu aldım. Kahraman Türk Or
duşunun büyük haşarısından al
lece hem acı. hem mutluluk
duymaktayız. Gazanız mübarek
olsun ve VATAN SAGOLSUN.
Kıbrıs değiştirme Alayında
(1968—80) üsteğmen
Ügal
Genç İn şehit olduğunu öğren­
dik. Yüksek komutanlığından
ve şahsından naaşının Türkiye'
ye gönderilmesini arzetmektı*
yi*- Bu yaralı ailenin, bu arzu­
sunu yerme getireceğinizden e
min olarak emirlerinizi bekle
mekteylz.
Hepinizi gözlerinden öperim.
Allah korusun."
Kllridis, Göçmenler
Konusunda K arar
Veremiyor
D
T ,
LEFKOŞA:
Rum Toplumu Lideri Glafkos
Klıridis in Kıbrıs barış görüşme
terinin yeniden başlaması konu
sundaki henüz bir karara vara
madiği bildirilmektedir. Kllrl
dis. geçen gün Rum Bakanlar
Kurulunun bu konudaki toplan
tısına başkanlık etmiştir. Khrl
dis İn geçen gün Lefkoşa’dakl
Yunan Maslahatgüzarı ile yap­
tığı görüşfıeden sonra dün sa
,,.da Lefkoşa’daki Sovyetler
Büyükelçisiyle görüştü
ğü açıklanmıştır. Klirldls’ln Sov
yetler Birliği Büyükelçisi İle
yaptığı görüşme hakkında hiç
bir açıklama yapılmamıştır.
BARIŞ GÜCÜ DÜZENLEDİĞİ
ÇİFT RAPORLARLA B. M,
MERKEZİNİ VE TÜRKLERi
ALDATMAYA ÇALIŞIYOR
LEFKOŞA • ÖZEL:
Kıbrıs Türk Yönetimi Savun­
ma Üyeliğinden elde etmiş ol­
duğumuz bilgiye göre, Kıbrıs'ta
görevli Birleşmiş M illetlerin
Barış Gücü mensupları, Rumlar
tarafından işgâl edilen Türk
köylerinde g iriştikleri mezalim
olaylarını, Türk Yönetimi ilg ili­
lerine ve Birleşmiş M illetler
Genel Merkezine değişik ra­
porlar halinde vermektedirler.
Merkeze gönderilen raporlarla
Türk İlgililere verilen raporlar
arasında çelişkiler bulunmakta­
dır.
örneğin, Melûşa Türk köyü­
ne Rumların giremedikleri bir
gerçek olduğu halde, Barış Gü­
cü Türk İlgililere Melûşa'nın
Rumlar tarafından işgâl edildi­
ğini bildirm iştir. Alemlnyo kö­
yünde 14 Türk'ün öldürüldüğü
yabancı basın mensupları ta­
rafından ısbatlanıp tesbit edil­
mesine rağmen, Barış Gücü bu
olayı da merkeze halâ iddia
olarak gösterme çabası harca­
maktadır.
Barış Gücünün Birleşmiş M
letler Merkezine gönderdi:
bir raporda, 100 kadar Rum
M illî Muhafız askeri, Barış Gı
cü elbiseleri giydiklerine İşa­
ret edilmektedir. Bu olayda
bundan bir müddet önce, Türk
Silâhlı Kuvvetlerinin Balapayıı
Rum askeri kamplarında bulu
nan ve basın mensuplarına tef
hir edilen Barış Gücü glyisiie
riııin halâ Rum Millî Muhatı;
askerleri tarafından kullanıl­
makta olduğunu teyid etmekte
dir.
önemli olan ve üzerinde ha,
sasiyetle durulması gereks
diğer bir husus da Barış Gı
cü'niin Rumların Türklerl ka:
lettikleri bölgelerde tahkikat
Rum Polisleriyle beraber yür
mesidir. Cinayeti işleyenle,
tahkikatı yapanlar Rumlar o
duğuna göre, verilecek rapor,
kıymeti kendiliğinden ortayı
çıkmaktadır.
LİMAS0LDAKİ REHİNELER
(Birinci sayfadan devam)
te saat 23.00ten itibaren Yeşllırmak bölgesine Litro köyü
güneyinden havan ateşi yapıl­
mıştır. 16 Ağustos saat 18.00'
den itibaren Timbu Hava Alanı
bölgesine Dizdarköy tarafından
devamlı olarak topçu ateşi ya­
pılmıştır. Lef koşa Bölgesine 17
Ağustos saat 04.30'dan itiba­
ren iki saat devam eden atış
yapılmıştır. 17 Ağusos günü
Baf kasabasında 5 Türk rehine­
si ile bir çocuk Rumlar tara­
fından kurşuna dizilmiş, bu hu­
sus Barış Gücü tarafından doğ­
rulanmıştır."
GRŞIMLER YAPILDI
Genel Kurmay Genel Sekre­
terliği Basın - Yayın ve Halkla
İlişkiler Şubesinin açıklaması
daha sonra şöyle devam et­
mektedir.
“ Bunlar sadece birkaç ör­
nektir. Kıbrıs Türk Barış Kuv­
vetleri Komutanlığı tarafından
Birleşmiş M illetler Barış Gücü
nezdinde gerekli girişimlerde
bulunulmuştur."
LEYMOSUN'DAKI TÜRKLERİN
DURUMU
Bu arada yabancı ajanslar
Rumların Leymosun'da 2000
Türkü rehin olarak tutmaya
devam ettiklerini bildiriyorlar.
AP Ajansı.. Kıbrıs'taki Türk Si­
lâhlı Kuvvetlerinin ateş kes
ilân etmelerinden 2 gün sonra
Leymosunlu Rumların elinde
rehin bulunan Türklerin halâ
serbest bırakılmadıklarını bil­
dirmiştir. Ajans, Türk askeri
harekâtının başlamasından son
ra Rumların harekât alanından
uzakta bulunan Leymosun’da
2000 Türkü önce bir stadyuma
kapattıklarını, sonra da bir
okul binasına taşıdıklarını ha­
tırlatıyor.
EVLER YAĞMA EDİLİYOR
Leymosun'da 2000 Türkü re­
hine tutan Rum M illî Muhafız
Birliğinin Komutanı sivil Türk­
lerl savaş esiri saydıklarını
söylemiştir. Rum subayı, rehin
tutulan Türklerin ne zaman
serbest bırakılacakları sorusu­
na karşılık da bir tarih söyle­
memiştir. AP Ajansı, Leymosun
dakl yabancı basın mensupla­
rının sivil Türklerin rehin tuîıUlT ,.J?tele sokulmadıklarını
da bildirmektedir. Leymosun'1?.,Tdrk ?v,lerinln y ^ m a edil­
diğini anlatan ajans muhabiri
Leymosun da hamile bir Türk
kadını ile yaptığı konuşmayı
da oakletmlştlr. Gül Salih adlı
Türk kadını muhabire, Rumların
bütün Türk erkeklerini göte
düklerini, kadınları şehrin Tün
kesiminde silâh tehdidi İle en
terne ettiklerini yerlerinde
ayrılırlarsa öldürüleceklerin
söylediklerini bildirmiştir.
REHİNELER: 14—19
YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR
AP Ajansının Leymosundaı
muhabirinin haberi şöyle *
vam etmektedir:
“ Rehin tutulan Türkler.n Et
lül ayında okulları açıM
zaman bırakılıp bırakılMP
cakları sorulduğu zaman ft*
subayı güldü ve bu yıl «*“
olmayacağını söyledi. Rum»
bay rehin tutulan Türklerin #
ile 45 yaşındaki erkekler *
duğunu söylerken, Türk kadın
ları Rumların 14—15 yM»"
kİ çocukları da rehin aldıkjr
rım bildirmişlerdir. 29 yaşmf
ki hamile Türk kadını Gül S#
Türk erkeklerini alıp .
Rumların Türk evlerini y*9f
ederken radyolarını da ak»1#
rım, bu yüzden olayların "
yönde geliştiğini bilmedikle#
ni söyledi, Türk kadınları, W»
kuvvetlerinin adanın kuOT
hakim olduklarını, savaşı» #
na erdiğini bilmiyorlardı,
benden öğrendikleri *
çok sevind.ler, ‘Allaha şi*#f
olsun. Rumlar artık bizi*#
meye cesaret edemez' de##'
Limasol’un Türk mahalle###
100 metre ileride, silâhlı
askerleri 2000 Türkün rek#ı#
tulduğu okul binasında n#*
bekliyorlardı. Türk mah##’
nln çıkışlarında da ellM#'
askerleri vardı. Türk ma^
sinde dükkânlar y«$ma ,
mlş, camları kırılmıştı- w*"
larda da tark edllmil ''•{L
camları kırılmış olom°
vardı.”
rleı
LEFKOŞA'DA SU SIKINTI#
Lefke, Lefkoşa, MagoW '
tının kuzeyini kontrol »»
tutan Türk Silâhlı Nuvv
ateş kese kesinlikle
halde Rum Millî Muhaf1* ^
suna bağlı askerler Tür»
zilerine karşı ateşi 8urd,.ı4i«
lar. Rumlar ateş kesl o
Lefkoşa - Mağuss ®ra.
bölgede ihlâl ediyorduda Lef koşanın Türkk_
su taşıyan borular,
Muhafızları tarafından mıştır. Bu nedenle 9"
şamdan bu yana Laf*1
Türk kesiminin 9U ihtiyat
ıktadif-J^
yulardan karşılanmakta»
rica çeşitli araçlar da
ya şu taşımaktadır.
Download