C. Senatosu B : 32 lerin durumudur. Yabancı ülkelere giden

advertisement
C. Senatosu
B : 32
lerin durumudur. Yabancı ülkelere giden işçi­
lerin yurt içindeki dağılımı, sadece bu nok­
tadan işi ele alıyorum, yurt içindeki dağılımı.
bir sosyal denge esasına dayanmamaktadır. Tıp­
kı, üniversiteye girmek istiyen öğrencilerden
imtihanı kazanan ancak üniversiteye almıyor.
Halbuki, bâzı bölgelerde öğretmen yok, lise­
lerde, ortaokullarda, o bölgelerde okuyanlar
zaten imkânsızlıklar içerisindedir, imtihan ve­
rip üniversiteye kaydolmak imkânını bulama­
maktadırlar. Tıpkı bunun gibi, bâzı bölgelerin
işçileri kalifiye halde değillerdir, imkânları
mahduttur. Binaenaleyh, bunları dışarıya gönrerirken de bu sosyal dengesizliği nazara alarak
dışarıya gidecek işçiler de, buna göre bir barem
ve kontenjan ayırmak lâzımdır. Bunu ben bir­
kaç defa daha ilgililerden rica etmişimdir. Tabiî
bunun da bahaneleri ve sebepleri bulunmuştur,
ama haklı değildir. Haklı olan sosyal bir ko­
nudur, ihtiyaçlar nazara alınmalıdır. İhtiyaç­
lar da şiddeti ölçüsünde nazara alınmalıdır.
Bir bölgenin yetişmiş, kalifiye işçilerini dışa­
rıya göndermek, farzedelim, istanbul ve Ankarp/dakileri, o kolay. Ama, bâzı bölgelerde kali­
fiye işçi yok. Gelişmiş mıntakalar öne alınınca
Anayasanın istediği sosyal düzen kurulama­
maktadır.
Dış ülkelere giden işçilerin çeşitli dertleri
hakkında arkadaşlarım konuştular, onları tek­
rar etmiyeceğim.
Grevlerin Türkiye'de yeni bir konu olduğu­
nu da kabul etmek lâzım. Grevden istifade eden­
ler bu hakkın Türkiye'de yeni olduğunu, bilhas­
sa sendikacıların yeni olduğunu, bunun mille­
te benimsetilmesi lâzımgeldiğini bir esas olarak
kabul etmeleri gerektiği inancındayım. Aksi
takdirde gelişmesi lâzımgelen bu müessesenin
daha başlangıçta birtakım mukavemetlerle kar­
şılaşması mümkündür. Bunu da şükranla kay­
dederim ki, Türk - iş mâkul bir hudut içerisin­
de tutmaya çalışmaktadır ve Türk - iş'in tuttu­
ğu bu esas da Hükümetin de zaman zaman yar­
dımcı olduğunu görüyoruz. Hükümetin bu ko­
nuda kanaatimce yanlış hareketi, Sümerbankta
alınan son lokavt kararıdır. Karar belki almalir, ama her halükârda Devletin işveren duru­
munda olduğu bir müessesede böyle bir tatbi­
kat. teşvik görmemeliydi. Özel sektörde bu ihti­
yaç halinde uygulanabilir. Ama Devlet bunu
hem geç uygulamalı, hem de güç uygulamalıdır.
4 . 2 . 1969
O :1
Yani, Devlet sektöründe lokavta yer verilme­
melidir. Çünkü, oraya gelinceye kadar birta­
kım yollar vardır, kanun bunu tâyin etmiştir.
Bu anlaşma yollarını birer birer denemek ve
onlarda Hükümete düşen görevleri lâyikiyle
yapmak, müesseselere düşen görevleri tamamiyle yapmak ılâzımgelir. En son, en son şeye
geldikten sonra, yine resmî sektördeki işve­
renler bu lokavta gitmemelidirler, kanaatinde­
yim.
Grevlerin bir başka yönü de, grev hakkın­
dan istifade edenlerin onu zararlı halde kul­
lanmalarıdır. Yani, zorlamalar, tahripler grev
hakkı ve hududu içerisinde mütalâa olunmaz
kanaatindeyim. Ve bu sadece işçi haklarına za­
rar verir, işçi sendikaları, işçi idarecileri bu
konuyu hakikaten çok dikkatle hesaplamaya
mecburdurlar. Esasen bu tahrip hareketlerin de
işçiden çok, işçi idarecilerinin, işçi sendikala­
rının sorumluluğu vardır. Onlar işçiyi o istika­
mete itmeye hevesli görünmemelidirler. Bilâ­
kis, tahrip olaylarının karşısında olmalıdır­
lar ve isçi haklarını hem kamu oyuna benim­
setmek, hem de işçileri haklı durumda tutabil­
mek için bu tedbir şarttır.
BAŞKAN — Sayın Hazer üç dakikanız var,
hatırlatıyorum.
MEHMET HAZER (Devamla) — Bitiriyo­
rum Sayın Başkan,
Bunlar zaten konum olmıyan hususlardır,
ınun için sadece bir - iki noktaya temas etmek­
le yetindim.
Bu işçi konusunda arkadaşlarım çeşitli me­
selelere temas ettiler, bunlardan bir kısmını
tekrarlıyarak vakitlerinizi almak istemiyorum.
Tekrar ediyorum, bu sosyal sigorta meselesi­
ni genişletmek, geliştirmek için geç kalmadan
tedbirler alınmalıdır, bir.
ikincisi, işçi hakları üzerinde alınacak ted­
birler vardır. Bu, yalnız bu Bakanlığa ait de­
ğildir.
Vehbi Güvenç arkadaşım, Anayasanın işa­
ret ettiği tedbirlerin hepsini bu Bakanlıktan
beklediğini ifade ettiler. Halbuki o bir Devlet
görevidir. Devlet görevi olduğu için sadece bir
Bakanlığın faaliyeti içerisinde bu mesele mü­
talâa edilemez. Bir Hükümet meselesi, bir Dev­
let meselesi daha şümullü tedbirleri gerektir­
mektedir.
538 —.
Download