M. Meclisi B : 52 18 . 2 . 1971 O : 1 ele alan, taassubu

•M. Meclisi
B : 52
ele alan, taassubu, cahaleıti, hurafeyi ve irticai,
bâtılı reddeden, toplum ve yurtseverliği yücel­
ten bir müspet aınlayış dinidir.
islâm dini, terakkiye mâni değil, bilâkis teş­
vik eıden ve onu gaye edinen bir inanç yoludur.
Zalman zaman islâm dinine «noksanı vardır»
'diye yapılan bühtanlar tamamiyle yersiz bir if­
tiradır.
'İslâm idini, bizatihi kendisi yenilik dini olup,
her devir için insanları, her yönüyle, kemâle ve
huzura götürecek olan bar dindir.
İslâm dininde eksik, noksan yoktur, «Eksik,
mıoksan var» diye söyliyenlerin kendileri eksik­
tir, kendileri ndksandır.
İslâm dini, müsamaha ve hoşgörürlük dinidir,
şiddetli, ikrahı meneder.
İnançta ve ibadette şiddet ve ikrahın helak
ve yıkım yolu olduğumu gösterir.
Millî Güven Partisi Meclis Grupu, vatanda­
şın din hürriyetine, vicdan serbestisine ve iba­
det hürriyetine yürekten, tam saygı gösterilme­
sine taraftardır. Din, içtimaî bir müessese ola­
rak insanla birlikte doğmuş, onunla beraber ya­
şamış, aynı tarihe ve aynı maziye sahiptir. Bu
itibarla, dinsiz cemiyet olmıyacağı gibi, cemiyetsiz din de olmaz. Din, hayatın bir ülküsüdür. Bu mefkure geçmişte doğmuş, hali dol­
durmuş, geleceğe de uzanmış ve daima da uza­
nacaktır.
Onun içindir ki, insanoğlunu bu duygularda
cebir ve şiddetle yoksun bırakmaya, tecridetmeye imkân olmadığı gibi, gelecekte de hiçbir
şekilde olmıyacaktır. Dinsiz ve mâneviyatsız
milletlerin tarih boyunca yaşadığı görülmedi ve
bundan böyle de asla görülmiyecefctir.
İnançsız, imansız, sadece makina ve mad­
de medeniyetine dayanan toplumlar, tarih bo­
yunca helak oldular. Yine bu yapıda olan cemi­
yetler, sosyal varlıklar da elbetteki yok ola­
caklardır. Bu güzel varlıklardan yoksun olan
toplumlar, temeli olmıyan kulübeler gibi, za­
yıf dallar üzerine kurulan îkuş yuvaları gibi,
onlar nasıl bir sarsıntı ve sadmede yıkılıp gi­
derlerse, bu inanç ve iman yapılarından yoksun
olan cemiyetler de, ilk sosyal hareket ve kay­
naşmalarda yok olacaklardır.
Bu meyandan olmak üzere, zaman zaman
memleketimizde bâzı hâdise ve yayınlarda şahidolduğumuz ibadete, vatandaşın dinî inanç­
18 . 2 . 1971
O : 1
larına taam, Kur'anı Kerim'e ve Hazreti Pey­
gamber's, tezyif edici bir dil uzatılmasını, Mil­
lî Güven Partisi Grupu olarak, üzüntü ve te­
essür ile karşıladığımızı, burada beyan etmek
isteriz.
Komünist Demirperde gerisi hariç, hiçbir
devlette kendi milletinin dinî ve mukaddesatı
ile alay eden, din adamını tahkir eden böylesi­
ne bir davranış ve yazılar görülmemiştir.
Cemiyetimizde, miktarı az da olsa, bu ka­
bil görüşlerni üzüntülerini, halkta ve grupumuzdaki üzüntülerini beyan ederek safsata
olan, noksan olan dinî görüşlerle bu mütalâalar
sürülmemeli, aslına uygun, samimî, inanç sahi­
binin dinî kanaatlarına ve ibadet tarzına dil
.uzatılmamasımn taraftarı olduğumuzu burada
beyan etmek isterim.
Milletçe kalkınmada, iktisadi refaha ka­
vuşmada, birlik ve beraberliği, içtimai huzu­
ru sağlamada, dinî ve mânevi kıymetlerin rolü
büyüktür. Ahlâk buhranının, maneviyat peri­
şanlığının, sosyal huzursuzluğun nedenini ve
sebebini bu dinî inanç ve iman noksanlığında
aramak lâzımdır.
Vicdanlarda Allah, adalet, hak, mesuliyet,
eninde sonunda hesaba çekilme duygusu birleşmedikçe, insanları, insanlık anlamındaki hede­
fe kavuşturmaya, sosyal adaleti sağlamaya im­
kân olmıyacaktır. Güven Partisi Meclis grupu
olarak, dinî inanç ve duyguların siyasi ve şah­
si çıkarların, istismarların dışında tutulmamasına asla ve asla taraftar olmadığımız gibi,
zaman zaman bu inançları bâzı kere siyasi ga­
yelere, bâzı kere de şahsi gayelere vasıta kılın­
masına, Allah'ın yüce adının gayeler için va­
sıta dalınmasına taraftar olmadığımız gibi, bu
vesile ile tekrar üzüntülerimizi, sıkıntılarımızı
arz etmeyi faydalı görmekteyiz.
Lâikliğe taraftarız. Ancaîk, lâikliğin, dinî
inanç ve duyguların taam, tezyifi şeklinde tanı­
tılmasına karşı bulunmaktayız. Böylece, lâik­
lik inanç ve duyguları hiçbir istismarın erişemiyeoeği kadar yücelikte tutulmalı, herkes onu
çıkarında ve kendi görüşünde asla kullan­
mamalıdır.
islâm Dininin, bütün dinlerin en azizi, en
üstünü ve mütekâmili olduğu arz etmiştim, islâm
Dini bütün insanlara hitabeder, renk, ırk,
cins gözetmez, insan hak ve hürriyetlerini sa-
— 444 —