haber bültenđ

advertisement
HABER BÜLTENĐ
21 Mart 2006
Haber Özetleri
Irak
•
ABD Başkanı George W. Bush, Irak Savaşının üçüncü yıl dönümü dolayısıyla
bugün yaptığı konuşmada, Irak’ın kuzeyindeki Telafer’de sağlanan gelişmeye
geniş yer ayırdı. Ohio eyaletinin Cleveland kentinde, Şehir Kulübü’nde
konuşan Bush, nüfusunun çoğunluğu Iraklı Türkmenler olan Telafer’in bugün
teröristlerden temizlendiğini ve kentte sükûnetin sağlandığını söyledi. Başkan,
kentin bir süre yabancı ülkelerden gelen, El Kaide terör örgütüne bağlı
unsurların kontrolü altına girdiğini, yerel polisin, Telafer’deki eski Osmanlı
kalesinde bulunan merkezinden çıkamaz hale geldiğini anlattı. Bush,
Telafer’de, Amerikan kuvvetlerinin desteğiyle Irak güçleri tarafından girişilen
operasyonda, yerel halkın korunduğunu ve kentin teröristlerden temizlendiğini
anlattı. Bush, savaşın üçüncü yıldönümü dolayısıyla dün Beyaz Saray’da
basına yaptığı açıklamada da, Irak’ta birlik hükümeti kurulması yolunda önemli
adımlar atıldığını söyledi, Iraklı liderlerden bu işi biran önce bitirmelerini istedi.
(VOANEWS)
•
ABD ordusu, geçen yıl Irak'ın Haditha kentinde meydana gelen olaylar
sırasında, Amerikalı deniz piyadelerinin 15 Iraklı sivili vurarak öldürdüğü
iddiası üzerine resmen soruşturma başlatıldığını açıkladı. Geçen yıl 19 Kasım
tarihinde meydana gelen olay sırasında, yol kenarına konan bir bomba zırhlı
bir Amerikan aracını hedef almış; patlamada bir asker ölmüş, ikisi
yaralanmıştı. Bu olay ardından kaleme alınan ordu raporunda, patlamayı
takiben direnişçilerin dört bir yandan ateş etmeye başladığı; çıkan çatışmada
saldırganlardan sekizinin öldürüldüğü kaydedilmişti. Raporda, ölen üçü çocuk
yedisi kadın toplam 15 sivilin ise ilk patlamada hayatını kaybettiği söylendi.
(BBC)
•
Irak Başbakanı Đbrahim Caferi düzenlediği basın toplantısında, Samarra
olaylarına karışan ve tutuklanan kişilerin, Irak’ta bir iç savaş başlatma
planlarını itiraf ettiklerini açıkladı. (www.ninanews.com)
•
Kürt Đttifakı üyesi Mahmut Osman yaptığı açıklamada, Irak’ta hükümet kurma
çalışmalarının 1 hafta ertelendiğini duyurdu. (www.alsharqiya.com)
1
•
Selahattin Vali Yardımcısı Abdullah Cıbara yaptığı açıklamada, Samarra’daki
askeri operasyonun hala devam ettiğini söyledi. Cıbara bu operasyonlarda 82
kişinin tutuklandığını açıkladı. Abdullah Cıbara’nın bu açıklamasını ABD
yetkilileri de doğruladı. (www.nahrain.com) (www.ninanews.com)
•
Đngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Irak'ta işgal öncesinde düşündüklerinden
daha fazla insanın yaşamını yitirdiğini söyledi. AB Genel Đşler Konseyi'ne
katılmak için Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan Jack Straw, gazetecilere
yaptığı açıklamada, Irak'ta durumun ciddi olduğunu belirterek, şiddetin önüne
geçebilecek yeni hükümetin bir an önce oluşturulması için siyasal liderlerin
çaba göstermesini istedi. ''Irak'ta ciddi güvenlik sorunu var. Kimsenin kuşkusu
yok ki 3 yıl önce düşündüğümüzden daha fazla insan maalesef yaşamını
yitirdi'' diyen Straw, aynı süreçte iki seçim yapıldığını ve anayasanın
onaylandığını hatırlattı. Irak'ta aralık ayında yapılan son seçimlerin, halkın
büyük bir çoğunlukla teröristlere karşı ve demokrasiden yana olduğunu ortaya
koyduğunu anlatan Straw, üzerinden 3 ay geçen seçimlerin siyasal sonuçlarını
yaşama geçirmek için Iraklı tüm liderlerin çaba göstererek ulusal birlik
hükümetini oluşturmalarını istedi. (AA) (REUTERS)
•
Birleşik Irak Đttifakı Başkanı Abdülaziz El-Hekim dün yaptığı açıklamada,
terörün ve iç savaş korkusunun sonlandırılması için Irak’ın ortasında ve güney
bölgelerinde federal bir devlet kurulması gerektiğini söyledi. (www.alarabiya.net)
•
Irak’ta Ulusal Güvenlik Meclisinin kurulması için siyasi grupların bir araya
geldikleri açıklandı. Birleşik Irak Đttifakı üyesi Hüseyin El-Şehristani bu
meclisin, Cumhurbaşkanlığı Meclisi, Parlamento Meclisi, Başbakanlık Heyeti
ve siyasi grup başkanlarından oluştuğunu açıkladı. Sünni lider Uzlaşma
Cephesi Başkanı Adnan El-Duleymi bu mecliste Şiilere 19, Sünni Arap
grubuna ve Kürtlere 4’er, Liberallere ise 2 sandalye verileceğini söyledi.
(www.iraq-ina.com) (www.alsharqiya.com)
•
Irak Başbakanı Đbrahim El-Caferi yaptığı açıklamada, anayasaya aykırı olacak
yeni Ulusal Güvenlik Meclisi’nin kurulmasına karşı olduğunu açıkladı. (www.iraqina.com)
•
El-Fazile Partisi sözcüsü ve Birleşik Irak Đttifakı üyesi Sabah El-Saidy, Ulusal
Güvenlik Meclisi düşüncesini kabul etmek için partilerinin 4 şartı olduğunu
açıkladı: Bunlar; a) Bu meclisin görevi Irak’taki krizi sonlandırmaktır; geçici
olmalıdır. b) Terörü ve şiddeti sonlandırmak için iyi niyetle çalışılmalıdır. c) Bu
meclisin görevi sadece danışmanlıkla sınırlı olmalıdır. d) Bu meclis varlığıyla
parlamentodaki herhangi bir partiye fazla yetki vermemelidir. (www.iraq-ina.com)
•
Türkmen Đslam Partisi Başkanı ve aynı zamanda Birleşik Đttifak üyesi Abbas
El-Beyati yaptığı açıklamada, yeni kurulan Ulusal Güvenlik Meclisi’nde
Türkmen temsilcilerin de bulunması gerektiğini söyledi. (www.ninanews.com)
(www.nahrain.com)
•
Kürt yetkilisi ve parlamento üyesi Mahmut Osman, bazı siyasi gruplar arasında
yeni bir ittifak kurulduğunu açıkladı. Mahmut Osman, KDP, KYB, Irak Đslam
Partisi ve Devrim Yüksek Konseyi’nin kendi aralarında bir ittifak kurduğunu;
2
yeni hükümetin kurulması için düşünce alışverişinde bulunduklarını söyledi.
(www.iraq-ina.com)
•
Irak'ın Kerbela kentinde, Erbain törenlerine katılmak üzere yaklaşık 4 milyon
Şii bir araya geldi. Hz. Hüseyin'in ölümünün kırkıncı gününün yıldönümü olan
Erbain törenleri nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri alınan Kerbela'da, Şii
grupları çeşitli bayraklar taşıyor ve dini törenler yapıyor. Kerbela Valisi Akil El
Huzeyi, yaklaşık 4 milyon Şiinin kente geldiğini, yarına kadar bu sayının daha
da artabileceğini söyledi. Kerbela'da toplananlar arasında Sünnilerin de
bulunduğu belirtildi. Erbain dolayısıyla alınan yoğun güvenlik önlemleri
çerçevesinde Iraklı asker ve polislerin yollarda devriye gezdiği, kontrol
noktaları oluşturduğu belirtiliyor. Olası şiddet eylemlerine karşı, Bağdat
uluslararası havaalanı da yarına kadar kapatıldı. (www.nahrain.com) (AA)
(www.aljazeera.net)
•
Irak’taki direniş gruplarından Đslam Ordusu sözcüsü Đbrahim El-Şemmeri ElCezire TV’ye yaptığı açıklamada ABD ve direnişçiler arasında anlaşma
yönünde görüşmeler olduğunu; kendilerinin bu görüşmelerde taraf
olmadıklarını açıkladı. El-Şemmeri, ABD ile anlaşabilmek için iki şartlarının
olduğunu vurguladı: ABD’nin Irak’tan çekilmesi ve direnişi tanıması.
(www.aljazeera.net)
•
Kürt Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, Birleşik Kürt Hükümeti’nin Nevruz
Bayramı sonrasında kurulacağını açıkladı. (www.peyamner.com)
•
Irak'ın Mukdadiye kentinde emniyet ve mahkeme binasının bulunduğu adliye
merkezine düzenlenen saldırıda ölenlerin sayısının 28'e yükseldiği bildirildi.
Merkezdeki tutukevinde bulunan 33 kişinin de saldırganlar tarafından
salıverildiği kaydedildi. Polis açıklamasında, başkent Bağdat'ın kuzeyindeki
Sünnilerin çoğunlukta olduğu Mukdadiye'de silahlı kişilerce düzenlenen
emniyet binasında en az 17 kişinin, yakındaki mahkeme binasında da 1
muhafızın yaşamını yitirdiği saldırıda, 10 saldırganın da öldüğü belirtildi. Gün
ağarırken RPG, havan topu ve tüfeklerle düzenlenen saldırıda polis
merkezinin ateşe verildiği ve saldırganların olay yerinden kaçarken yola
yerleştirdikleri bombaları infilak ettirdiği açıklandı. Bu arada saldırganların,
polis merkezindeki telsiz teçhizatını ele geçirdiği, polis iletişim ağını
kullanılamaz hale getirdiği belirtildi. (AA) (www.iraq-ina.com)
•
Felluce’nin doğusunda bulunan ABD üssüne havan topu saldırısı düzenlendiği
bildirildi. ABD güçleri bu saldırıya top atışlarıyla karşılık verdi. (www.ninanews.com)
•
Kerkük Valisi Abdurrahman Mustafa Đtalya’nın Venedik şehrinin belediye üyesi
ile görüştü. Bu görüşmede Đtalyan yetkili Kerkük’e her konuda yardım yapmaya
hazır olduklarını bildirdi. Đtalyan yetkili Kerkük’ü kardeş şehir ilan ettiklerini
açıkladı. (www.pukmedia.com)
3
Orta Doğu
•
El Fetih örgütünün silahlı kanadı olan El Aksa Şehitleri Tugayı, Gazze
Şeridi'nde bir polis karakoluna ateş açtı. Bunun öncesinde de yine aynı örgüte
mensup silahlı kişiler Filistin Maliye ve Dışişleri Bakanlıklarına baskın
düzenledi. Bölgeden gelen haberlere göre, silahlı kişiler ile polis arasında
çıkan çatışma sonucunda en az bir kişi yaralandı. Silahlı kişiler üst düzey bir
güvenlik görevlisinin konvoyunu durdurmaya çalışmaları üzerine de çatışma
çıkmış; dört polis memuru ve iki militan yaralanmıştı. (BBC) (VOANEWS)
•
Filistinlilerin yüzde 75'i, radikal Hamas hareketinin Đsrail'le barışı müzakere
etmesini istiyor. ''Palestinian Center for Policy and Survey Research'' adlı
kurumun yaptığı kamuoyu araştırması, Filistin halkının yüzde 64'ünün barış
sürecinden yana, yüzde 14'ünün ise buna karşı olduğunu gösterdi. Aynı
araştırmaya göre, halkın yüzde 53'ü Hamas hükümetinin Uluslararası ''yol
haritasını'' hayata geçirmesini istiyor. Filistinlilerin yüzde 70'i Hamas
hükümetinin başarılı olacağına inanıyor. Bunun tersini düşünenlerin oranı ise
yüzde 22. Nabız yoklaması, Filistinlilerin yüzde 68'inin özerk yönetimin
uluslararası yardımdan vazgeçemeyeceğine, yüzde 50'sinin de, Hamas'ın
iktidarıyla birlikte bu yardımın kesileceğine inandığını gösterdi.
Hükümeti
kurmakla görevli Đsmail Haniye, hükümet listesini dün akşam Filistin lideri
Mahmut Abbas'a takdim etmişti. Batı dünyası, Hamas'ın Đsrail'i tanımaya
yanaşmaması halinde Filistinlilere yardımı kesme tehdidinde bulunmuştu. (AA)
(REUTERS)
•
Baharın habercisi sayılan Nevruz'u (Yeni Gün) yılbaşı olarak kabul eden Đran,
yeni yıla (Hicri Şemsi: 1385) girdi. Đran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, devlet
televizyonunda yayımlanan yeni yıl mesajında, geçen yıl, Müslümanların
peygamberi Hz. Muhammed'e saygısızlık yapıldığını ve Şii imamların
türbelerine saldırılar düzenlendiğini anımsatarak, yeni yılı ''Peygambere Saygı
Yılı'' ilan etti. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da önemli bir kısmını
nükleer programa ayırdığı yeni yıl mesajında, ''tüm dünya için barış ve huzur
dolu bir yıl istediklerini'' söyledi. ''Đran'ın tüm dünya halklarıyla dostane ilişkiler
kurmak istediğini'' ifade eden Ahmedinejad, ''tarihin hiçbir döneminde kimseye
baskı yapmadıklarını, hiç kimsenin baskısını da kabul etmeyeceklerini''
kaydetti. (AA)
•
ABD Başkanı George W. Bush, Đran'ın nükleer programıyla ilgili krizin
diplomatik yollarla çözülmesini istediğini; ancak Đsrail'i savunmak gerekirse güç
kullanacaklarını söyledi. Cleveland'daki bir toplantıya katılan Bush,
''Müttefikimiz Đsrail'i korumak için askeri güce başvurabileceğimi açıkça ifade
ettim'' dedi. ''Đsrail'in haritadan silinmesi gerektiğini'' savunan Đran
Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın açıklamalarıyla ilgili görüşü sorulan
Bush, ''Đran'ın, ABD'nin önemli müttefiki Đsrail'i yok etme amacında olduğunu
ortaya koyduğunu'' belirterek, ''Bu bir tehdittir. Ciddi bir tehdit,'' diye konuştu.
Uluslararası topluluğun Đran'ın nükleer faaliyetlerinden vazgeçirmek için çaba
sarf ettiğini kaydeden Bush, ''Amacımız sorunu diplomatik yoldan çözmek''
dedi. (AA) (REUTERS)
4
•
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, uluslararası topluluğa, Filistinlilere
müeyyide uygulanmaması çağrısında bulundu. Ürdün Kralı 2. Abdullah'ı
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul ettikten sonra gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Chirac, ''Filistinlilere yapılan Avrupa yardımının devam etmesinin bir
yolunu bulmalıyız. Ancak yardım, gitmemesi gereken yere değil, gitmesi
gereken yere gitmeli'' dedi. Chirac'ın bu sözleri, Filistinlilere yardımın seçimleri
kazanan Hamas aracılığıyla yapılmasını istemediği şeklinde yorumlandı.
''Hamas'ın şiddeti reddederek, Đsrail'i tanımasını ve uluslar arası barış
anlaşmasına saygı göstermesini'' talep eden AB çağrısını yineleyen Fransa
Cumhurbaşkanı, Hamas bu çağrılara doğrudan yanıt vermese de, Filistinlilerin
ekonomik olarak mağdur edilmemesi gerektiğini söyledi. Jacques Chirac ve
Kral Abdullah arasında yapılan görüşmelerde, Irak'taki gelişmeler ve Đran'ın
nükleer dosyasının da gündeme geldiği bildirildi. (AA)
Kafkasya ve Orta Asya
•
Belarus Cumhuriyeti'nde yapılan seçimler sonucunda Aleksandr Lukaşenko
üçüncü bir dönem daha koltuğuna sahip çıktı. Lukaşenko, komşu Rusya'dan
tebrik mesajları alırken, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri'nden
gelen tepki bunun tersi yönde. Seçimlere hile ve yolsuzluğun karıştığını,
muhalif adayların baskı altında tutulduğunu söyleyen Brüksel ve Washington
demokratik standartların çok altında kalındığını söylüyor. Washington,
seçimleri kabul etmediğini ilan ederek, tekrar sandığa gidilmesini istedi. (BBC)
•
AB Komisyonu, Belarus'a karşı cezai önlem ve yaptırımları arttıracağını
duyurdu. Komisyon sözcüleri, günlük basın toplantısında yaptıkları
açıklamada, Belarus Devlet Başkanı Aleksandır Lukaşenko'nun dün yapılan
devlet başkanlığı seçimlerini kazandığının bildirilmesinden sonra bu gelişmeye
şüpheyle bakıldığını ifade ettiler. Avrupa Güvenlik ve Đşbirliği Teşkilatı'nın
(AGĐT) raporunun beklendiğini belirten Komisyon, Belarus seçimlerinin özgür
ve demokratik bir ortamda gerçekleşmediğini gösteren işaretler bulunduğunu
kaydetti.
''AB'nin Belarus halkını yaralayacak önlemler almayacağını''
söyleyen sözcüler, ülke yöneticilerinin hedef alınacağını duyurdu. Yaptırımlar
arasında, Belarus yöneticilerine vize kısıtlamalarının arttırılması da bulunuyor.
(AA)
•
Belarus'ta muhalefetin devlet başkanlığı seçimlerinde aday gösterdiği
Aleksandır Milinkeviç'e yakın 4 muhalif isim tutuklandı. Milinkeviç'in sözcüsü
Pavel Majeika, muhalefetin 4 önemli ismi Aleksandır Dobrovolski, Anatoli
Lebedko, Aleksey Yanukeviç ve Valentina Pavelikova'nın, muhalefetin dün
geceyi geçirdiği Minsk'teki Ekim Meydanı'ndan ayrılır ayrılmaz polis tarafından
tutuklandıklarını bildirdi. Anatoli Lebedko'nun, Belarus muhalefetinin saygın bir
ismi ve Vatandaş Partisi'nin lideri olduğu belirtildi. Muhalefetin sözcüsü,
polisin ayrıca meydandan ayrılan çok sayıda göstericiyi gözaltına aldığını
kaydetti. (AA)
•
Gürcistan'ın güneyinde bulunan Ahılkelek Rus üssündeki ağır teçhizatın 2006
sonuna kadar tamamen çekileceği bildirildi. Gürcistan Savunma Bakan
Yardımcısı Mamuka Kudava, yaptığı açıklamada, Rus üslerindeki ağır
5
teçhizatın boşaltılması işlemlerinin sürdüğünü kaydetti. Hazırlanan plan
çerçevesinde, üslerden 12 Mart ve 18 Ağustos 2006 tarihi itibariyle 113'ü tank
olmak üzere toplam 358 adet ağır teçhizatın taşınmasının planlandığını ifade
eden Kudava, ağır teçhizatın taşınması işlemlerinde Rus askeri gemilerinin
kullanılacağını söyledi. Gürcistan'daki üslerden bugüne kadar çıkarılan 369
ağır silah ve teknik malzemenin Ermenistan'daki 102'nci Rus askeri üssüne
taşındığını ifade eden Kudava, Ahılkelek üssündeki ağır teçhizatın tamamının
2006 sonuna kadar taşınmasının planlandığını kaydetti. Kudava, Gürcistan'ın,
Rus askeri üslerindeki ağır teçhizatın taşınması sürecinde Rusya'ya her türlü
desteği vermeye hazır olduğunu ifade etti. (AA)
•
Özbekistan hükümeti, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden ülkesindeki
faaliyetlerini durdurmasını ve bir ay içerisinde Taşkent ofisini boşaltmasını
talep etti. Yerli gözlemcilere göre Özbek hükümetinin öfkesi bu kurumun
Andican olaylarından sonra 400’den fazla mülteciyi Kırgızistan’dan üçüncü bir
ülkeye göndermeleri oldu. Şu anda BM Mülteciler Yüksek Komiserliği
Özbekistan şubesi, Taliban döneminden bu yana Özbekistan sınırında
bulunan 2000 civarında göçmene yardım etmekteydi. Özbekistan, 1951 yılı
BM Mültecilerle Đlgili Anlaşmayı imzalamayan tek eski SSCB ülkesidir.
(www.fergana.ru)
•
20.03.06 tarihinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Đslam Kerimov, Özbek-Kazak
liderlerinin görüşmeleri neticeleriyle ilgili verdiği basın toplantısında Batı’nın
Taşkent’e karşı uyguladığı siyasetten memnun olmadığını dile getirdi. ‘Bugün
Özbekistan çoğu batı ülke-özellikle bunları organize eden ismini
vermeyeceğim bir ülke, - tarafından enformasyon taarruzu altında
bulunmaktadır. Bu enformasyon savaşı öyle vicdansız ki, buna uygun başka
bir ifade bulamıyorum. Andican olayları ve ondan sonra olanlar, kimin ne
olduğunu ve Özbekistan topraklarında çok ileriye giden jeopolitik ve
jeostratejik planların nasıl uygulandığını açığa çıkardı. Örnek olarak Dünya
Bankası tarafından yayınlanan enflasyon göstergelerini ele alalım. 2005 Aralık
ayında Dünya Bankası’nın yayınladığı raporda Özbekistan’da beklenilen
enflasyon oranı %7 iken, geçen hafta yayınlanan belgede bu rakam %31,8
olmuş. Bunu nasıl hesapladılar, onların vicdanlarına bırakıyoruz’. (www.fergana.ru)
•
20.03.06 tarihinde New York’ta Rusya, ABD, Çin, Almanya, Đngiltere ve Fransa
Dışişleri Bakanlıkları temsilcilerinin katıldığı Đran nükleer programı konusunda
BM Güvenlik Konseyi’nin alacağı olası kararlar üzerine bir oturum düzenlendi.
(www.interfax.ru)
•
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Sergey Đvanov, Rusya Federasyonu
hükümeti içinde Askeri-Sanayi Komisyonun kalıcı ve geniş yetkili bir organ
olacağını açıkladı. Askeri-Sanayi Komisyon, hükümet ve gerekirse
cumhurbaşkanı kararlarının projelerini hazırlayacak ve onların yürürlüğe
geçmesini kontrol edecektir. (www.interfax.ru)
•
Rusya’nın Tacikistan Büyükelçisi Ramazan Abdulatipov ‘Krasnaya Zvezda’
gazetesine verdiği röportajda ‘Tacikistan Cumhurbaşkanı ülkede Rus askeri
üssünden başka üsler bulundurmayacağını net bir şekilde ifade etti. Rus üssü
iki ülkenin askeri-siyasi iş birliğin temelidir’, dedi. (www.fergana.ru)
6
Avrupa Birliği
•
Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti
Başbakanı Edmund Stoiber, AB konusunda Türkiye'ye ortaklık ve tam üyelik
arasında başka bir seçenek sunulması gerektiğini öne sürdü. Stoiber, Alman
Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, AB'nin genişlemesi sürecinde Birliğin yeni
üye alabilecek kapasiteye sahip olup olmadığına bakılmasının üyelik şartlarına
dahil edilmesini talep ederek, bu önerisini yarın Brüksel'de AB Komisyonu
Başkanı Jose Manuel Barroso ile yapacağı görüşmede dile getireceğini
söyledi. AB'nin yeni üye alabilmesinin, Birliğin hareket yeteneğine, ekonomik
ve sosyal birlikteliğe, kimliğinin korunmasına, üyeliği finanse edebilmesine ve
vatandaşlar tarafından kabul görmesine bağlı olduğunu ifade eden Stoiber,
Türkiye'nin bu şartları yerine getirmediğini öne sürdü. Stoiber, ''Önceki Alman
hükümetinin kararlaştırdığı gibi Bulgaristan ve Romanya'nın, daha sonra da
Hırvatistan'ın üye olarak alınmasından sonra doğrudan üyeliğe son verilmeli.
AB burada açıkça bir 'dur' tabelası koymalı ve tam üyelik dışında başka
seçenekler geliştirmeli,'' dedi. AB'nin aşırı derecede büyüyerek dağılmaması
için sınırlarını belirlemesi ve kimlik sorununu çözmesi gerektiğini ifade eden
Stoiber, Türk hükümetine ortaklık ve tam üyelik arasında başka bir seçenek
sunulması gerektiğini savundu. (AA)
Diğer Haberler
•
Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, Çin ile işbirliğini geliştirmeyi
amaçlayan resmi bir ziyaret için Pekin'de. Rusya ve Çin, enerji, ticaret ve
askeri alanda daha yakın bir işbirliğine girerken, Đran'ın nükleer programı gibi
tartışmalı uluslararası konularda da diplomatik konumları benzer. Rusya ve
Çin, iki eski rakip. Ama günümüzde bu rekabet yerini pragmatik bir yakınlığa
bıraktı. Moskova ve Pekin çıkarlarının örtüştüğünü gördükleri her alanda daha
önce görülmemiş biçimde sıkı bir işbirliğine giriyor. (BBC)
•
Afganistan, Pakistan'dan, sınırdan ülkeye sızan Taliban militanlarıyla
mücadele konusunda yardımcı olmasını istedi. Afganistan Dışişleri Bakanı
Abdullah Abdullah, Washington'da ''Heritage Foundation'' adlı düşünce
kuruluşunda yaptığı konuşmada, Pakistan'ın, El Kaide terör örgütüne bağlı
militanlara karşı aldığı önlemlerin bu konudaki mücadeleye büyük katkı
sağladığını; ancak bu katkının, Afganistan-Pakistan dağlık sınır bölgelerinde
saklanan Taliban militanlarına karşı da yapılması gerektiğini söyledi. El Kaide
ile Taliban arasında ayrım yapmadıklarını belirten bakan, herkesten de böyle
yapmalarını beklediklerini bildirdi. (AA)
•
Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, ABD'nin herhangi bir Latin Amerika
ülkesini işgal etmesi halinde bölgedeki devrimcilerin ABD güçleriyle savaşmak
için birlik olacağını bildirdi. Chavez, dün akşam devlet başkanlığında yaptığı
açıklamada, ABD bir gün Latin Amerika ülkelerinden herhangi birini işgal
etmek isterse ya da buna karar verirse ABD emperyalizmine karşı
7
devrimcilerle birlikte silahlı mücadele vereceklerini söyledi. Hugo Chavez, bu
ülkelere Venezuela'nın yanı sıra Küba, Bolivya, El Salvador ve Nikaragua'yı
örnek gösterdi. (BBC)
Dünya Basını
Đngiltere'de bu sabah tüm gazetelerin manşetinde aynı haber göze çarpıyor: Đşçi
Partisi'ndeki Lordlar skandalı. Hafta sonunda partinin son dönemde Lordlar
Kamarası'na aday gösterdiği bazı kişilerin partiye geçen seçim kampanyasında kredi
verdikleri ortaya çıkmıştı. Bugünkü gazeteler ise 14 milyon sterline varan bu kredileri
veren iş adamlarının listesini yayınlamış.
Independent, "Zenginler Listesi" başlığını atarak başka tartışmalı konular nedeniyle
köşeye sıkışmış olan Başbakan Tony Blair'in üzerindeki baskının iyice arttığını
yazıyor: “Đşçi Partisi, Blair'in parti kurulunda yapacağı konuşma öncesinde
tartışmaları biraz olsun yatıştırmak amacıyla bağışta bulunan milyonerlerin isimlerini
ilan etti.”
Đşçi Partililer, iddiaların Blair'in başbakanlığına beklenen iktidar değişimi vakti
gelmeden son verip veremeyeceğini tartışıyor.
Independent gibi manşete işadamlarının fotoğraflarının basan ve kısaca bu kişiler
hakkında bilgi veren Daily Telegraph ise hükümetin, iki haftadır devam eden gizli
bağış tartışmaları karşısında siyasi partilere verilen kredi ve bağışlarla ilgili kurallara
ilişkin yeni düzenlemeleri gündeme getirdiğini yazmış. Gazetenin başyazısında ise
şöyle deniyor: “Bir kamuoyu yoklaması, Đşçi Partisi'nin bir önceki muhafazakâr
hükümetten daha gevşek davrandığına inandığını gösterdi. Kurumsal olarak
yozlaşmış bir parti yönetiyor bizi. Gizli bağışlara son verme girişimi, suçunu kabul
ettiğini gösteriyor.”
Independent'ın başyazılardan birinde, "Bu sadece Đşçi Partisi'nin sorunu değil"
deniyor. Muhafazakârlar ve Liberal Demokratlar da belli sayıda zengin hayırsevere
bağımlı. Şu anki hükümeti etkileyen bağış skandalı, demokratik siyasetin güdüldüğü
yerlerde çözümlenemeyen meselelerden biridir.
Times gazetesi, Belarus'ta ezici çoğunlukla tekrar cumhurbaşkanlığına seçilen
Aleksandr Lukaşenko'yu "Avrupa'nın kalan son diktatörü" şeklinde nitelendiriyor.
Guardian gazetesi ise Belarus'ta seçim ne özgür ne de adil diye yazmış: “Aleksandr
Lukaşenko, yüzde 92’lik katılımın olduğu seçimde yüzde 82'yi aşan oy oranıyla
cüretkâr bir havadaydı. Sıklıkla Avrupa'nın son diktatörü" diye anılan Lukaşenko
kendi halkını ikna etmiş olabilir ama dış ülkeler aynı fikirde değil.”
Avrupa Güvenlik ve Đşbirliği Teşkilatı seçimlere usulsüzlük karıştığı uyarısı yaptı ama
Rusya'nın tebriği gecikmedi. Rusya, Batı sınırıyla NATO ülkeleri arasındaki tek
müttefikini kaybetmekten kaygılanıyor. Avrupalılar, daha büyük sorun Moskova olsa
da, Minsk hükümetine sert davranmakta haklılar.
Times gazetesi yazarlarından Bronwen Maddox da, Belarus'a değinmiş
makalesinde. Maddox'a göre Pazar günkü seçim, Avrupa Birliği'nin Belarus ya da
Ukrayna gibi ülkeler üzerindeki etkisinin sıfır olduğunu ortaya koydu. Avrupa
8
Birliği'nin Belarus'ta doğrudan değişim yolunda atabileceği pek az adım var. Böyle bir
şeyi ancak Moskova sağlayabilir. Avrupa Putin üzerinde baskı kuramaz ama en
azından bir anlaşmaya varabilir.
Avrupa basınında da Lukaşenko'nun zaferinin getirdiği tartışmalar geniş yer tutuyor.
Fransız Le Figaro gazetesi, Avrupa'nın Minsk yönetimine karşı yeni yaptırımlar
getirirken bir yandan da seçimlerin yeniden yapılması çağrısı yaptığını yazmış.
“Batı'nın tehditleri ya da sokak gösterilerinin, Lukaşenko'nun otoriter ve giderek daha
da sertleşen rejimini sarsmaya yetecek mi şüpheli. En büyük engel, Rusya
Federasyonu Başkanı Vladimir Putin'in rejime verdiği destek.”
Avusturya'da yayımlanan Der Standard ise Avrupa Birliği'ne "korku karşısında zafer
elde ettiğini" söylediği muhalefete destek vermesi çağrısında bulunuyor. “Binlerce kişi
şiddetle karşılaşacakları tehditlerine kulak asmadan toplandıysa, bu etkileyici bir
cesaret örneğidir. Sadece saygı değil destek de görmelidir,” diyen gazete, Avrupa
Birliği'nin özgür medyayı iyileştirmeye odaklanması gerektiğine inanıyor. Çek
gazetesi Pravo ise aynı fikirde değil, gazeteye göre demokratik ülkelerin Lukaşenko
rejimini eleştirmesi fazla bir etkiye yol açmaz, zira Belarus'un ihtiyaçlarını zaten
Rusya karşılayacaktır.
Kommersant ise Lukaşenko'nun nihayet aradığını bulduğunu yazıyor. “Belarus
seçimleri meşru bulunmayacak ve Lukaşenko da nerdeyse resmen Avrupa'nın son
diktatörü unvanına sahip olacak, Lukaşenko'nun ekonomik başarısının ardında ise
büyük ölçüde Rusya'yla ilişkilere dayalı ekonomik politikalar yatıyor.”
Financial Times yazarlarından Quentin Peel, üç haftadan daha az zaman içinde
seçime gidecek olan Đtalya'da Başbakan Berlusconi'nin bozguna uğramasına pek az
Avrupalının gözyaşı dökeceği görüşünü dile getiriyor. “Berlusconi, Avrupa Birliği
zirvelerine katılmaya başladığından bu yana, pek kendini sevdirebilmiş değil.
Seçimleri Romano Prodi kazanacak olsa bile, buna zoraki sevineceklerdir. Prodi,
belki daha iyi bir Avrupalı olarak görülebilir ama Đtalyan ekonomisindeki sorunları
çözecek bir program ortaya koyması pek olası görünmüyor. Amerika’nın Irak'ı
işgaline verdiği destekle de Đtalya kendini en yakın müttefikleri Fransa ve
Almanya'dan uzaklaştırdı.”
Haftanın Yorumu
UFUK TURU
Bu haftaki Ufuk Turu’nda Irak meclisinin ilk oturumu ve hükümet müzakereleri,
Birleşik Irak Đttifakı sözcüsü El-Hekim’in Đran’a çağrısı, Irak’taki gelişmeler ve ITC’nin
siyaseti, Türkiye’nin Irak politikası ve seçim öncesi Đsrail ve Filistin’deki gelişmeler
değerlendirilmiştir.
Irak Meclisinin Đlk Oturumu ve Hükümet Müzakereleri
Geçtiğimiz hafta Irak Meclisi, 15 Aralık seçimlerinden sonra ilk oturumunu
gerçekleştirmiştir. Ancak yarım saat süren oturum, parlamento başkanı ve
9
yardımcıları konusunda anlaşma sağlanamayınca ertelenmiştir. Bu erteleme, 15
Aralık seçim sonuçlarının açıklanmasıyla hız kazanan hükümet müzakerelerinde bir
sonuca varılamamış olunduğunun bir göstergesidir. Müzakerelerin çıkmaza girdiğini
gösteren bir diğer gelişme de El-Hekim, Talabani, Allavi, El-Mutlak, ABD Irak
Büyükelçisi Halilzad, Kürdistan Đslami Birliği ve Uzlaşma Cephesi temsilcilerinin bir
araya gelerek yeni hükümetin prensiplerinin düzenlenmesi için bir heyet
oluşturulmasına karar vermeleridir. Oluşturulacak bu heyetin ne yapacağı anlaşılır
gibi değildir.
Irak siyasetinde bir diğer önemli konu, El-Caferi’nin Başbakanlığı üzerine yapılan
tartışmalardır. Çeşitli nedenlerden dolayı birçok grubun, özellikle Kürtler, Allavi ve
Haşimi’nin, El-Caferi’nin başbakanlığına karşı olduğu bilinmektedir. Buna rağmen
Birleşik Irak Đttifakı, bir önceki hafta El-Caferi’nin adaylığının çekilmemesi kararı
almıştır. Ancak Birleşik Irak Đttifakından gelen bazı demeçler dikkate alındığında,
Birleşik Irak Đttifakı’nda da El-Caferi’nin adaylığını benimsemeyenler olduğu
gözlemlenmektedir. Geçtiğimiz hafta içerisinde de Birleşik Irak Đttifakı’ndan bir
yetkilinin,
“Caferi’nin
Başbakanlık
adaylığının
hiçbir
grup
tarafından
desteklenmemesine rağmen, diktatör gibi davranıyor” yorumu, El-Caferi’nin
adaylığının Đttifak içerisinde de sorgulandığını göstermektedir.
El-Caferi’nin
Başbakanlığına yönelik itirazların hangi sebeplerden kaynaklandığı daha önceki
yazılarda belirtilmiş olduğundan burada ayrıntılara girilmeyecektir. Ancak bu
değerlendirme için önemli olan, El-Caferi’nin tartışmalı Başbakanlığı ile El-Hekim’in
Đran hükümetine yapmış olduğu çağrı arasında bir ilişkinin olabileceğidir.
El-Hekim’in Đran’a Çağrısı
Birleşik Irak Đttifakı sözcüsü El-Hekim, Đran hükümetini Irak konusunda ABD’yle açık
bir şekilde müzakerelere başlamaya davet etmiştir. Đran’ı kendine yönelik en önemli
tehdit unsurlarından biri olarak gören ABD tarafından, El-Hekim’in bu çağrısına
olumsuz bir tepki verilmemiş, ABD’nin neden Đran ile Irak konusunda müzakere
etmesi gerektiği sorgulanmamıştır. Aksine, ABD Irak Büyükelçisi Halilzad’a, Irak’taki
gelişmeler ile sınırlı kalmak şartıyla Đran’la görüşme yetkisi verilmiş, Đran’la görüşecek
bir heyetin oluşturulmasına da başlanmıştır. Đran’dan gelen tepkiler de aynı
doğrultudadır. Đran Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Laricani, Đran’ın Irak
konusunda ABD ile müzakerelere hazır olduğunu, bu konuda bir heyet
oluşturulacağını açıklamıştır. ABD ve Đran’dan gelen bu tepkiler, Đran’ın nükleer
programı konusunda gerilen ABD-Đran ilişkilerinin, Irak konusunda yapılacak
görüşmeler sonucu ortak bir hareket tarzı geliştirilerek bir müddet sonra
yumuşayabileceği sinyalleri vermiştir. El-Caferi’nin Başbakanlığı konusunun da ĐranABD görüşmelerinin bir maddesi olabileceği, El-Caferi yerine Adil Abdülmehdi’nin
Başbakan adayı olması için iki ülkenin mutabakat sağlayarak işbirliği yapma
olasılığının bulunduğu değerlendirilmektedir.
Irak’taki Gelişmeler ve ITC
Irak’ın siyasi bir partisi olan ITC, Irak’taki gelişmeler konusunda daha hassas ve daha
atak hareket etmeli, Türkmen toplumunun Irak halkının bir parçası olarak siyasi,
ekonomik ve güvenlik konularında aktif katılım ile çözümün anahtarlarından biri
olacağını göstermelidir. Önceki haftalarda Samarra’daki Askeriye türbesine yönelik
saldırılarla başlayan mezhepler arası savaş riskini ortadan kaldırmak amacıyla Sünni
10
ve Şii din adamlarının gayretleri devam etmektedir. Şii ve Sünnilerden oluşan
Türkmen toplumunun siyasi partisi olan ITC, böylesine önemli bir gelişmede,
çözümün bir parçası olma avantajını ortaya koyamamıştır.
Bir diğer önemli gelişme de, Irak Sanayi Bakanı Usame El-Necefi’nin Telafer Đmar
Heyetiyle bir araya gelerek, Telafer’in yeniden yapılandırılması konusunda yapmış
olduğu görüşmedir. Katıksız bir Türkmen şehri olan Telafer için bu denli önemli bir
konuda, Đmar Heyetinde bir Türkmen temsilcinin mevcudiyetiyle yetinilmemesi
gerektiği düşünülmektedir. ITC de bu süreçte etkin rol almalı, tüm muhataplarla
görüşmeler yapmalı ve Türkmen toplumunu bu görüşmelerden haberdar etmelidir.
Aksi halde 4 yıl sonra yapılacak seçimlerde, seçim öncesi birkaç aylık propaganda
ile, 15 Aralık seçimlerinden daha başarılı bir sonuç alınması mümkün olmayacaktır.
ITC, Irak siyasetinde başarılı olabilmek için, Türkmen toplumunun sorunlarıyla
ilgilendiğini ve imkanları dahilinde çözüm bulmak için gayret sarf ettiğini göstermeli,
Irak’ın sorunlarında da çözümün bir parçası olmaya istekli olduğunu hissettirmeli ve
ispatlamalıdır.
Türkiye’nin Irak Politikası ve Değişen Söylemi
Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Oğuz Çelikkol, Irak’ta bir iç savaşa hiç bu kadar
yaklaşılmadığını söyleyerek, Türkiye’nin Irak’ta milli birlik hükümetinin kurulmasını
arzu ettiğini vurgulamıştır. Türk Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin söylemlerinde fark
edilen önemli bir değişiklik, yakın zamana kadar “uzlaşı hükümeti”nden söz edilirken
şimdi “milli birlik hükümeti”nden bahsediliyor olmasıdır. Đlk bakışta bu iki kavram
arasında bir farklılık olmadığı düşünülse de, diplomasinin bir gerçeği olan dili
kullanma sanatının bu kavramlarda gizli olduğu düşünülmektedir. Uzlaşı hükümeti,
birden fazla partinin bir araya gelerek ve temel konularda uzlaşması ve hükümeti
oluşturması anlamına gelmektedir. Milli birlik hükümeti kavramında önemli olan, milli
olması kadar sadece seçim galibi partilerin değil, tüm partilerin uzlaştığı, birliği
sağlamaya yönelik bir hükümet oluşturma anlayışıdır. Türk Dışişleri Bakanlığı
yetkililerinin kullandığı kavramdaki bu farklılaşma, Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden biri
olan Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik politikasının devamlılığını
vurgulaması ve bunu Irak’ta hakim olan tüm güçlere hatırlatması bakımından önemli
görülmektedir. Bu çerçevede Türkiye’nin El-Caferi ve El-Sadr’ı Türkiye’ye davet
etmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilirken, Kürt gruplarda memnuniyetsizlik
yaratan El-Caferi’nin ziyareti sonrasında gerçekleşmesi planlanan El-Sadr ziyaretinin,
hükümetin kurulmasından sonrasına ertelenmesi, Türkiye açısından bir geri adım
olarak nitelendirilmektedir.
Seçimler Öncesi Đsrail ve Filistin’deki Gelişmeler
Mart sonunda yapılacak Đsrail seçimleri öncesi yapılan anketlere göre Kadima partisi
yarışı önde götürmektedir. Eriha’daki cezaevinin basılarak Đsrail Turizm Bakanı’nın
öldürülmesinden sorumlu tutukluların kaçırılması, seçimlerin kazanılması durumunda
4 yıla kadar Đsrail’in sürekli sınırlarının belirleneceği ve tek taraflı çekilme planının
uygulanacağının açıklanması, Kadima partisinin seçimler öncesi uyguladığı başarılı
bir propaganda olarak nitelendirilmektedir. Kadima partisinin seçimlerden galip
çıkması durumunda Filistin tarafında barış ortağı bulunmadığı gerekçesiyle tek taraflı
çekilme planını uygulaması, “Yol Haritası”nın uygulanmasını zorlaştıracaktır. Bu da
Đsrail-Filistin sorununda bir müddet daha kalıcı barışın sağlanamayacağı anlamına
11
gelmektedir. Đsrail-Filistin cephesinde olumlu olarak nitelendirilebilecek tek gelişme
ise Hamas’ın demokratik bir şekilde yönetime gelmiş olmasıdır. 132 sandalyeli Filistin
Yasama Konseyinde 74 milletvekili bulunan Hamas’ın iktidarla birlikte daha ılımlı
davranacağı düşünülmekte, hatta bu sürecin başladığı gözlemlenmektedir. ElKaide’nin önemli liderlerinden Zevahiri’nin Hamas’a Đsrail’le köprüleri atması için
gönderdiği çağrıya Hamas’ın ılımlı Đslamiyet’i temsil ettiğini açıklayarak uymaması, bu
sürecin başladığının göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
12
Download