Slayt 1 - yeditepetip4

advertisement
PARAZiTOLOJİ
Dr.Öznur KÜÇÜK


Parazit enfeksiyonları
protozoon,helmint ve artropod gibi
organizmaların neden olduğu
enfeksiyonlardır.
Protozoonlar tek hücreli ve
konaklarında bölünerek çoğalırlar.
Helmintler çok hücreli ve konaklarında
bölünmezler.
HELMİNT ENFEKSİYONLARI
Helmint
enfeksiyonları
genellikle,
insanlığın
en
yaygın
bulaşıcı
hastalıklardan olarak kabul edilmektedir.
 Helmintler 3 büyük gruba ayrılır.
 Nematodlar (yuvarlak solucanlar),
 Trematod(düz solucanlar)
 Sestodlar (doku şeritleri)

Ascaris Lumbricoides


Ascaris lumbricoides insan barsağında
yaşayan en büyük nematodtur.. (erişkin
dişiler: 20-35 cm; erişkin erkekler : 15-30 cm.)
Erişkin formları ince barsağa yerleşir. Gebe
bir dişi 24 satte 200.000 yumurta üretir.Dışkı ile
atıldıktan sonra yumurtalar embriyonlaşır ve
uygun koşullarda 5-10 gün içinde enfektif hale
gelirler.
İnsanlar yumurtaları yuttuktan sonra
larvaları açığa çıkar,bağırsaklara
geçer,akciğerlere gider,trakea’dan tırmanır
ve tekrar yutulur.
 Yeniden bağırsaklara geldiğinde
olgunlaşır. Yumurtaları dışkı ile atılır ve
toprakta uzun süre yaşamını sürdürür.

Ascaris Lumbricoides: Life Cycle
Ascaris Lumbricoides
Ascaris Lumbricoides
KLİNİK BULGULAR:
l
Klinik prezantasyon tutulan organlara
enfeksiyonun yoğunluğuna göre değişir.
l
En sık klinik problemler pulmoner hastalığa
ve intestinal veya bilier yolların tıkanmasına
bağlıdır. Bu dokulardan göç eden larvalar
allerjik belirtiler, ateş,ürtiker ve granülamatöz
hastalığa yol açabilirler.
Pulmoner
bulgular
Löffler
sendromuna
benzer,öksürük, dispne ,kanda eozinofili ve
pulmoner infiltratlar görülebilir.
l
ve



Gastrointestinal kanalda helmint az sayıda ise
semptom vermeyebilir.
Semptomatik hastaların çoğu epigastrik ağrı,
yemek öncesi veya yemek sonrası abdominal
huzursuzluk tanımlar.
Hastaların önemli bir kısmı, anal yolla parazit
düşürdüklerini ifade eder. Bazen kusma ile
ağızdan, hatta burundan gelebilir.
Ascaris Lumbricoides
l
Ascaris yumurtaları bazen bilier ve pankreatik
kanallara göç ederek kolesistit ve pankreatite
yol açabilir.Enfeksiyonu ağır olan çocuklar
kusma,karında
şişlik
ve
kramplarla
başvurabilirler.

LABORATUAR BULGULARI: Dışkı
yaymasının mikroskobik incelenmesi ile
yumurta aranması tanı için kullanılır.
Ascaris Lumbricoides
Ascaris Lumbricoides
Ascaris Lumbricoides
TEDAVİ: En sık
 albendazol (Andazol) (400 mg)
 Mebendazol (günde 2 kez 100 mg 3 gün)
 pyrantel pamoate (11 mg/kg, en fazla 1
g) kullanılır
 Tedavi 1-3 gün arasında kullanılır.
 Ağır tıkanıklık olan durumlarda cerrahi
gerekebilir.

TRICHURIS TRICHIURA




İnsanlarda çıkan kolonu ve çekumu enfekte
eder.
T. Trichura için temel konak insandır. Fıçı
şeklindeki yumurtaların yenmesi ile bulaşır.
Sanitasyon sisteminin yetersiz olduğu ve
toprağın insan ve hayvan dışkısı ile enfekte
olduğu fakir toplumlarda sıktır.
En fazla yaygınlık 5-15 yaş arası çocuklarda
görülür.
TRICHURIS TRICHIURA
TRICHURIS TRICHIURA

Embriyonik
gelişimini
tamamlamış
yumurtalar (2-4 hafta içinde) yutulduktan
sonra larva ince bağırsağın üst kısmında
kabuğundan ayrılır, intestinal villusları
penetre eder.Ve daha sonra çekuma
doğru yer değiştirirler. 1-3 ay içerisinde
erişkin dişi yumurta üretmeye başlar ve
günde 5000-20000 arası yumurta üretir.
TRICHURIS TRICHIURA
Klinik bulgular:


Sıklıkla asemptomaktir.Bazı bireylerde belirsiz
sağ alt kadran ağrısı olabilir .
Ağır olgularda klinik bulgu olarak kronik
dizanteri,rektal prolapsus,anemi,gelişme
geriliğine yol açabilir.

Laboratuar bulguları: Dışkının yaymasında
mikroskobik incelenmesinde fıçı şeklinde
yumurtalar görülür.

Tedavi: Mebendazol (günde 2 kez 100 mg 3
gün) ya da albendazol (400 mg/gün, 3gün)

Tedavi süresi 1-3 gün arasıdır.
Kancalı Kurt Enfeksiyonları
(Necator ve Ancylostoma)


Kancalı kurt enfeksiyonlarına neden olan
çeşitli türler vardır. En önemlileri Necator
americanus ve Ancylostoma duodenaledir.
(erişkin dişi: 10 -13 mm (A. duodenale), 9 - 11
mm (N. americanus); yetişkin erkek: 8 - 11 mm
(A. duodenale), 7 - 9 mm (N. americanus).
Köpek kancalı kurdu olan A. Caninum insanın
zoonotik enfeksiyonu eozinofilik enterit
sendromu ile ilişkilidir.
Hookworm (Necator and
Ancylostoma
Hookworm (Necator and
Ancylostoma

Larvalar insanlara ya deriyi penetre ederek ya
da ağız yoluyla yutularak (A. Duodanale) bulaşır.

Larvalar venöz dolaşım yoluyla barsak dışı göçe
uğrayarak akciğerlere gelir ve buradan
yutulur.Ya da yutulan larvalar gastrointestinal
trakta yerleşir.


Erişkin kancalı solucanların bukkal kapsülü ince
barsak mukozasına yapışmayı sağlayacak
şekilde dişler ya da kesici tabakalarla
kaplanmıştır.Kancalı solucanlar barsakta1-5 yıl
kalabilir.Burada çiftleşir ve yumurta üretirler.
Toprağa atılan yumurtalar uygun ortam
bulduklarında 1. evre larvaya dönerler ve
yumurtadan çıkarlar.Sonra birkaç gün içinde
larva iki kez şekil değiştirerek enfektif evreye
geçer.
Hookworm (Necator and
Ancylostoma

Ascaris enfeksiyonlarından sonra görülen 2. en
sık nematod enfeksiyonlarıdır.

N. americanus ve A. duodenale birlikte olarak
doğu Karadeniz’de görülürken, sadece A.
duodenale Türkiye’nin güney kesimlerinde
görülür.
KLİNİK:
 İnfeksiyonlar genellikle semptomsuzdur.
 Papül ve veziküllerin de olduğu ileri derecede
kaşıntı larvaların giriş yerinde, ayak parmakları
arasında ya da ayak tabanında görülür.
 Larvaların akciğerden geçişi genelde bulgu
vermez.
 Karın ağrısı hazımsızlık şişkinlik ve ishal
görülebilir
 Enfeksiyonun en önemli belirtisi birlikte ANEMİ
olmasıdır.
 Kronik enfeksiyonlar hipoalbuminemi ve ödeme
yol açarak kalp yetmezliğine yol açabilir.
Hookworm (Necator and
Ancylostoma

Laboratuar bulguları: Taze dışkının incelenmesi ile
kancalı kurt yumurtaları görülebilir

Tedavi:
Tedavinin amacı antihelmintik ilaç verilerek kancalı
solucanların uzaklaştırılması ve
çocuğa demir eksikliği ve protein malnütrisyonuna
yönelik besin desteği verilmesidir.
,Tedavide albendazol, mebandazol ya da pirantel
pamoat kullanılabilir.
1.
2.
3.
Toxocariasis: Visseral larva
Migrans
Toxocariasis; Toxocara canis (köpek
nematodu) ve daha az sıklıkla T. cati (kedi
nematodu )ile oluşturulur.
 En sık kedi ,köpek besleyen ya da pika
öyküsü bulunan çocuklarda görülür.

Toxocariasis:
Toxocariasis
Toxocara
canis
insanlara
enfekte
yumurtaların yenmesi ile bulaşır.
 Larvalar yumurtadan çıkıp ince barsak
duvarını penetre ettikten sonra karaciğer,
akciğer ve diğer dokulara yayılırlar.
 Barsakta larva erişkin forma geçişi
tamamlayamadığı için insanlar T. Canis
yumurtası atmazlar.

Toxocariasis
KLİNİK: İnsan
toxokaryozisisi ile
ilişkili
üç
temel
klinik
sendrom
bulunmaktadır.
 Visseral larva migrans (VLM),
 Oküler larva migrans (OLM),
 Gizli toxokoriyazis.

Klasik VLM küçük köpeklerle temas eden oyun
çocuklarında görülür.Ateş ,hepatomegali ,astım
gibi bulgulara yol açabilir.
OLM ise daha büyük çocuklarda VLM bulguları
olmadan
görülme
eğilimindedir.Görme
bozuklukları,şaşılık,retinal
granülomlara
yol
açabilir.
Gizli toxokoriyazis ise bir sendroma uymayan
klinik
belirtiler
bulunabilir.
Karın
ağrısı,hepatomegali,güçsüzlük görülebilir.
Toxocariasis:

LABORATUAR BULGULARI:
Küçük bir çocukta eozinofili, lökositoz,
hepatomegali, ateş, hırlama ve küçük
köpek yavruları ile oynama hikayesi varsa
ön tanı konulabilir. Seroloji ya da daha
seyrek olarak biyopsi tanıyı kesinleştirir.
Toxocariasis:

TEDAVİ: Albendazole*,ve mebendazole*
tedavide kullanılır.
Enterobius vermicularis
(Kıl Kurdu):




Dünyada en sık rastlanan parazitik
enfeksiyonlardandır
Enterobiyazis ya da kıl kurdu etkeni olan E.
Vermicularis; küçük ,1 cm boyutunda beyaz, ip
benzeri bir nematodtur.
Tipik olarak çekum, appendiks ve bunlara
komşu ileum ve çıkan kolon bölgesinde
yerleşirler.
Gebe dişiler gece perianal ve perineal bölgeye
giderek yumurtalarını bırakırlar.Yumurtalar 6 ay
içinde embriyonize olurlar ve 20 gün boyunca
canlı kalırlar.
Enterobius vermicularis:
Enterobius vermicularis

İnsanlardan
enfeksiyon
tırnaklar,
giyecekler, enfekte çarşaflar yada ev
tozunda bulunan yumurtaların yutulması
ile bulaşır.
Enterobius vermicularis:

KLİNİK BULGULAR:
En sık görülen semptomlar geceleri göç
eden dişiler nedeni ile anal kaşıntı
huzursuzluk ve uykusuzluktur. Vaginit
ve salfinjit gelişebilir. Bazı olgularda
appendikste bulunmaları nedeni ile A.
Appendiksteki rolleri tartışmalıdır.
Enterobius vermicularis:
bulguları: Yumurtalar,
sabah anal bölgeye yapıştırılan
selobant (selobant yöntemi)
üzerinde, mikroskopla görülür. Daha
seyrek olarak perianal bölgede
solucanlar görülebilir.
 Laboratuar
Enterobius vermicularis
Tedavi
 Mebendazol (100 mg tek doz), albendazol
(400 mg tek doz) ve
 pirantel pamoat (11mg/kg tek doz, en fazla
1 g) ile başarılı bir şekilde tedavi edilir
 İlaçlar yumurtaları etkilemediğinden 2
hafta içinde tedavi tekrarlanmalıdır
SESTODE (HALKALI ) SOLUCAN
ENFEKSİYONLARI




Cüce halkalı solucan olan Hymenolepis Nana
ile olan enfeksiyon gelişmekte olan ülkelerde
sıktır.Kanda eozinofilinin önemli sebeplerinden
birisidir.
Ara dönemler birçok konakta olmasına
karşın(kemirgenler,keneler,sinekler), erişkin
dönem sadece insanlarda görülür.
Gaitada yumurtalar görülür, ancak segmentler
bulunmaz.
Tedavide Prazikuantel veya niklozamide
kullanılır. Tedavi süresi 6 gündür.
TENYAZİS (TAENİA SAGİNATA
VE T. SOLİUM ENFEKSİYONLARI



Sığır halkalı solucanı T.saginata ve domuz
halkalı solucanı T. Solium ara konakları ile
adlandırılan büyük (4-10 m) parazitlerdir.
Erişkin evrede gövde birbirine yapışmış
Proglottid adı verilen ve en baştaki (skoleks)
barsak duvarına yapışmış yüzlerce yassı
segmentten oluşur.
Bu iki halkalı solucanın en önemli farkı domuz
halkalı solucanının ara formunun da enfeksiyona
yol açmasıdır.
Taenia saginata (beef tapeworm)
and T. solium
Taenia saginata (beef tapeworm)
and T. solium

Çocuklar az pişmiş ya da pişmemiş eti yediğinde
gastrik asit ve safra yardımıyla skoleksler salınır
ve ince barsak lümenine yapışırlar 2-3 ay sonra
terminal segment oluşturur ve döllenirler.

KLİNİK: Genelde hafif karın ağrısı dışında klinik
bulgu
vermezler. Anal kaşıntı oluşturabilirler.
Dışkıda atıldıklarında fark edilirler.

TANI: Enfekte eden halkalı solucan tipini
belirlemek önemlidir.Yumurta genellikle dışkıda
bulunmaz ve T. Saginata ile T. Solium arasında
ayırım yaptırmaz .Parazit tam olarak atılmışsa
skoleks ve proglottid incelenmesi tanısal olabilir.

TEDAVİ: Tüm erişkin halkalı solucanları
prazikuantel(5-10 mgr/kg tek doz) ile tedavi
edilmelidir.
Alternatif
tedavi
ise
niklozamidtir.Parazit genelde ilaç alındığı gün
düşer,
EKİNOKOZİS(Echinococus
granulosus ve E. Multilocularis)


Dünyadaki en yaygın ve en ağır insan halkalı solucan
hastalığıdır.
Köpekgiller ailesinin evcil ve vahşi üyelerinden bulaşan
zoonozdur.

İki major ekinokok türü farklı klinik prezentasyonlara
sahiptir.
E. Granülozis kistik hidatik hastalık
yaparken , E. Multilocülaris daha malign olan
alveolar hidatik hastalık yapar.

Köpekler, kurtlar, çakallar enfekte iç organları yedikten
sonra enfekte olurlar. Erişkin solucanlar 2-6
proglottidden oluşur ve ortalama ömürleri 5 aydır.
32 - 80 günde erişkin
3 - 6 mm
protoskolex
kist
oncosphere
koyun, keçi,domuz,sığır, at, deve



Erişkin solucanları yumurtaları dışkı ile atılır ve
su toprak ve köpek derilerini kontamine ederler.
İnsanlar solucanın ara formunu yumurta ile
kontamine olmuş gıda veya su tüketerek ya da
köpeklerle temas sonucu alırlar.
Ara formlar bağırsakları penetre ederler ve
vasküler ağ yoluyla karaciğer, akciğer ve daha
nadiren diğer dokulara taşınırlar.

E. Granülosusun endemik olduğu
bölgelerde parazit çoğunlukla çocukken
alınır.Ancak klinik olarak bulgu vermesi
yıllar sürer. Erişkinlerin çoğunda parazit
karaciğerin sağ lobunda yerleşirken
çocuklarda daha çok akciğerlerde
yerleşir.
Kistler kemik,beyin, genitoüriner sistem,
barsaklarda da yerleşebilir.
 Konak, primer kisti sert fibröz bir kapsül ile
çevrelerler.Bu kapsülün içinde parazit
kalın lamelli bir tabaka ve onun
desteklediği ince germinal bir tabaka
oluşturur.İçinde serbest sıvı içinde yüzen
yüzlerce juvenil parazit bulunur.

EPİDEMİYOLOJİ
Ülkemizde hayvancılığın yoğun olduğu İç Anadolu ve Doğu
Anadolu bölgesinde daha fazla görülmektedir.
İnkübasyon periyodu yerleşim yerine bağlı olarak birkaç aydan
yıllara kadar sürebilmektedir.
Kist hidatik hastalığında etken genellikle çocukluk çağında
alınmakta ve hastalık 20-40 yaşları arasında daha sık olmak
üzere her yaş ve her cinste görülmektedir.
Sosyoekonomik ve sağlık standartlarının düşük olduğu
toplumlarda görülme oranı daha yüksektir.
Multikistik karaciğer lezyonları
Kist
Hidatik
Başta karaciğer olmak üzere kistin yerleştiği organla ilişkili semptomlarla karakterize hastalıktır.
Hastalık sıklıkla asemptomatik seyreder ve olgular rutin radyolojik incelemeler sırasında
tesadüfen saptanabilir.
Echinococus granülosus ve
E.multicularis



KLİNİK BULGULAR: Kistlerin çoğu karaciğerde
oluşur.Birkaç kist belirti vermez ve kendiliğinden
düzelir.Semptomatik olanlarda hepatomegali,
ele gelen bir kitle, kusma, sarılık görülebilir.
Akciğerlerdeki kistler göğüs ağrısı,hemoptizi ve
öksürüğe yol açabilirler.
Kistlerin parçalanması ya da cerrahi sırasında
yırtılması sırasında anafilaksi oluşabilir.



TANI: Fizik muayenede ele gelen kitle
hepatomegali olabilir. Akciğerdeki bir kist
parçalandığında balgamda protoskoleksler
görülebilir.
Tanıda ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi iyi
bir yöntemdir.
Serolojik testler yararlıdır ancak %50 negatif
sonuç verebilir ya da diğer sestodlarla çapraz
reaksiyon verebilir.



TEDAVİ: Hidatidoz hala cerrahi bir hastalıktır.
USG ya da BT eşliğinde perkütan aspirasyon ,
hipertonik salin veya başka bir skolosidal bir
ajan verilerek 15 dakika sonra aspirasyondan
oluşan bir işlem (PAİR) uygulanmaktadır.
PAİR ya da cerrahi ile tedavi edilemeyen
olgularda albendazol 15 mgr/kg 1-6 ay
önerilmektedir.
Albendazol ile medikal tedavi alveolar
hidatidozun ilerlemesini yavaşlatabilir, ancak
mümkünse enfekte dokuların uzaklaştırılması
gerekir.
AMEBİYAZİS
VAKA TANIMI
Amebiyazis, Entamobea histolytica bağırsak
parazitinin asemptomatik enfeksiyondan
daha ciddi klinik tablolara kadar çeşitli
durumlara neden olabilen ve tüm dünyada
çok yaygın görülebilen protozoal bir
hastalıktır.
 Enfeksiyonun seyri konak direnci ve
parazitin virulansı ile ilişkili olarak
değişebilmektedir.

EPİDEMİYOLOJİ




Amipli dizanteri, dünyada yaygın olarak
görülen bir parazit enfeksiyonudur.
Tropikal ve subtropikal bölgeler başta olmak
üzere tüm
dünyada ve ülkemizde bir halk sağlığı sorunu
olarak önemini korumaktadır.
Ülkemizde amipli dizanteri sıklığı bölgelere
göre farklılık gösterir. Güneydoğu Anadolu ve
Marmara bölgelerinde daha yaygındır.
Sağlık Bakanlığının Bulaşıcı Hastalıklar Bildirim
sistemine göre, laboratuarlardan bildirilen
Entamoeba histolytica sayısı ortalama yılda 2025 bin arasındadır.
BULAŞMA YOLLARI
Bulaşma fekal-oral yolla E. histolytica kistleri
içeren dışkı ile kontamine olmuş su ve gıdaların
ağızdan alınmasıyla olur.
 En önemli kaynak asemptomatik taşıyıcılardır.
 Asemptomatik taşıyıcı bir kişi günde 15 milyona
varan kist çıkarır.
 Başlıca enfekte besin ve suların tüketilmesi ile
bulaşır.
 Aile içi bulaş, seksüel temas, kullanım suyunun
kontaminasyonu, umumi tuvaletlerde gaita
bulaşması gibi nedenlerle de bulaşabilir.

KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
Amipin, insanda ilk yerleşme
yeri daima kalın bağırsaktır.
En çok çekum, çıkan kolon,
apendiks ve sigmoid kolonda
yerleşir.
Ülserler yüzeylerde dar, inildikçe
daha geniştirler
Kuluçka dönemi birkaç gün ile
birkaç ay arasında değişir.
Krater oluşumu
KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI
Akut amipli dizanteri;



Karın ağrısı, karında kramplar, tenezm ve ıkıntı
ile sık ve fazla miktarda dışkılama, kilo kaybı ve
dehidratasyon görülür.
Akut başlangıçlı olguların tamamında ishal ve
gaitada kan vardır. Karında hassasiyet vardır.
Lezyonlar sigmoid veya rektumda ise kan ve
mukus daha fazla görülebilmektedir.
Bazen hafif ateş bulunabilir.
Kronik olgularda;
 Hastalık daha sinsi seyredebilir. Kronik olgularda
aralıklı olan ishal, karın ağrıları ve özellikle
çekum bölgesinde ağrı ve hassasiyet olur.
 Günde birkaç defa pis kokulu, kan mukus içeren
ishal evreleri dışında kabızlık da olabilir. Hastalık
böylece aylarca sürebilir.
KOMPLİKASYONLAR
1. Kolon dilatasyonu
2. Perforasyon
3. Sepsis, şok, apse gelişimi
4. Masif kanama
5. Obstruksiyon
6. İnvajinasyon
7. Ameboma
8. Karaciğer, beyin apsesi
(%3-4)
9. Fulminan kolit
Beyin absesi
TEDAVİ
•Metronidazol en etkili ve en az toksik
ilaçdır. Günde 3 kez, 750 mg ve 10 gün
süre ile kullanılmalıdır. Küçük
çocuklarda dozu 35-50 mg/kg/gün
olarak ayarlanmalıdır.
•İodoquinol (diiodohydroxyquin) ise
barsak lümeni içindeki organizmalara
ve taşıyıcılığa karşı etkili olması
nedeniyle birlikte verilen ilaçtır.
Hamilelerde kullanılmamalıdır.
Ekstraintestinal amebiyaziste apseler olsa
dahi ilk aşama, medikal tedavidir.
 Perforasyon varlığında cerrahi girişim ve
nekrotize barsağın rezeksiyonu gerekir.

Halka verilecek mesajlar
1. Kanlı ve/veya sümüksü ishal durumunda
doktora başvurunuz
2. Kaynağını bilmediğiniz suları kaynatmadan
tüketmeyiniz
3. Sebzelerinizi sirke içinde 10-15 dakika
bekletiniz
4. Taze sebzeleri, bol su ile yıkadıktan sonra
tüketiniz
5. Açıkta satılan yiyecek ve içecekleri tüketmeyiniz
6. Tuvalet öncesi ve sonrası ellerinizi mutlaka bol
su ile yıkayınız
GİARDİYAZİS
ETKEN
Hastalığın etkeni Giardia
intestinalis, iki nükleuslu,
kamçılı enterik
protozoondur.
Kist ve trofozoit formları
vardır. Kistler düzgün, ince
duvarlı elipsoid yapıdadır.

Hastalığın bulaşması kist formu ile olmaktadır.
10-25 kist alınması enfeksiyon için yeterlidir.

Sindirim yoluyla alınan kistler sindirim enzimleri
ile açılarak iki trofozoid form şeklinde salınır.

Trofozoidler duedenum ve proksimal jejenum
mukozasına yapışır. Kolona geçtiğinde kist
formuna dönüşür.
KLİNİK TANIMLAMA:
Halsizlik, iştahsızlık, dışkıda artmış mukus
sekresyonu ve/veya
 Barsak krampları, gaz, yağlı ve kötü
kokulu dışkılama ve/veya
 Diyare (2 haftadan uzun sürebilir),
dehidratasyon ve/veya
 Malabsorbsiyon ve kilo kaybı ile
karakterize hastalık.

KLİNİK VE LABORATUAR
BULGULARI
Klinik;
 Konak direnci, enfeksiyon süresi, parazitin inokülüm
miktarı gibi
faktörlere bağlı olarak kişiden kişiye değişkenlik gösterir.
Akut ve kronik formda seyredebilen giardiyazis
asemptomatik
seyredebileceği gibi hayatı tehdit eden ishallere de neden
olabilmektedir.

Bir çok kişi herhangi bir semptom göstermeksizin
giardiya kisti taşıyabilir.
 Asemptomatik enfeksiyonlar subklinik malabsorbsiyona
yol açabilmektedir.
 Ayrıca taşıyıcı kişiler sürekli kist saçarak, enfeksiyonun
diğer insanlara ve çevreye bulaştırmasında rol
oynamaktadırlar.

1.
2.
3.
Asemptomatik kist taşıyıcılığı,
akut ishal,
malabsorbsiyon ve kilo kaybı ile giden kronik hastalık
tablolarına neden olabilir.
KLİNİK VE LABORATUAR
BULGULARI



Semptomatik olgularda akut dönemde bulantı,
iştahsızlık, abdominal huzursuzluk ile başlar.
Erken dönemde hafif ateş, titreme görülebilir.
Sulu pis kokulu gaita, karında distansiyon ve
gurultu olabilir. Daha sonra yağlı ve kötü kokulu
dışkılama, barsak krampları, gaz ve/veya iki
haftadan uzun süren ishal olabilir.




Kronik uzun süreli ishali olanlarda yorgunluk, bazen baş
ağrısı, yemeklerden sonra alevlenen yaygın epigastrik
gerginlik gibi şikayetler görülebilir.
Gaita yağlı ve pis kokulu veya köpüklü az miktarda sık
dışkılama şeklinde görülebilir.
Kilo kaybı sıktır.
Özellikle çocuklarda duedonumdan yağ ve yağda eriyen
vitaminlerin emilimini bozarak malabsorbsiyona yol
açması nedeniyle son derece önemlidir.
EPİDEMİYOLOJİ
•
•
•
•
•
Dünyada endemik ve epidemik ishallerin sık
nedenlerindendir.
Tüm yaş gruplarında yaygın bir şekilde görülür.
Giardiyazis özellikle hijyen şartlarının zayıf olduğu ve
temiz su kaynaklarının bulunmadığı ülkelerde ortaya
çıkan çocukluk çağı ishallerinden sorumludur.
Gelişmekte olan ülkelerde enterik patojenlerin birinci
sırada nedeni olup, 10 yaşından küçük çocuklarda
insidansı %15-30 arasındadır.
Sağlık Bakanlığının Bulaşıcı Hastalıklar Bildirim
Sistemine göre laboratuarlardan bildirilen Giardia
intestinalis sayısı yılda ortalama 10-12 bin arasındadır.
TEDAVİ
Metranidazol, ornidazol, kinakrin ve furazolidon kullanılır.
• Metranidazol 3x250 mg 7 gün, çocuklarda 5 mg/kg
günde 3 kez 7 gün önerilir (kür oranları %85-95).
• Kinakrin % 90-95 etkilidir. Yetişkinlerde 3x100 mg 7
gün, çocuklarda 2
mg/kg/gün 7 gün verilir.
• Furazolidon likit formu, çocuklarda ve bebeklerde
önerilir. Kür oranları biraz daha düşüktür (75-90).
 Tinidazol erişkinlerde 2 gr günde tek doz çocuklarda
30-35 mg/kg tek doz etkin bulunmuştur.
Download