İslam, Dünya ve Ahiret Dinidir

advertisement
Temmuz-1995
İSLAM,
DİNİDİR
DÜNYA
VE
AHİRET
Diyanet
ٰٰ ‫ك‬
‫ّللاُ ال َّدا َر‬
َ ‫َوا ْبتَ ِغ ۪في ََٓما ٰا ٰتي‬
ْٰ
‫ك ِم َن ال ُّد ْنيَا‬
َ َ‫صيب‬
۪ َ‫س ن‬
َ ‫اْل ِخ َرةَ َو َْل تَ ْن‬
ٰ ٰ ‫َواَحْ ِس ْن َك ََٓما اَحْ َس َن‬
‫ك َو َْل‬
َ ‫ّللاُ اِلَ ْي‬
ٰ ٰ ‫ض اِ َّن‬
‫ّللاَ َْل‬
ِ ِۜ ْ‫تَب ِْغ ْالفَ َسا َد فِي ْاْلَر‬
‫ين‬
َ ‫ي ُِحبُّ ْال ُم ْف ِس ۪د‬
Muhterem Müslümanlar,
"Din" ve "Dünya" kavramları insan
hayatı için büyük önem taşır.
Mensubu bulunmakla iftihar ettiğimiz
İslam Dini, madde ile mana, fert ile
toplum, ruh ile beden, dünya ile ahiret
arasında sağlam bir denge kurmuş, meşru
ölçüler içinde çalışmayı da ibadet
saymıştır. İnsanoğlu dünyadan göçerken ne
götürmüşse ahiret sermayesi de o olacaktır.
Bu dünyada kazandıklarını ebedi hayat
olan ahiret aleminde bulacaktır. Bu itibarla
insanın dünya ve ahiret mutluluğunu
kazanmasında inanç, ibadet ve ahlak
kurallarına göre hareket etmenin önemli bir
yeri vardır.
Muhterem Müslümanlar,
Hutbemizin başında okuduğumuz
ayeti kerimede Cenabı Hakk; "Allah'ın
sana verdiği ile ahiret yurdunu ara.
Dünyadan da nasibini unutma. Allah, sana
iyilik ettiği gibi, sen de öylece iyilik yap.
Yeryüzünde sakın fesat çıkarma. Doğrusu
Allah fesat çıkaranları sevmez"(1)
buyurmaktadır. Bu ayeti kerime ile Cenabı
Hakk'ın insanlara verdiği akıl, fikir, sağlık
ve mal gibi çeşitli nimetlerle ahireti
kazanmalarını, dünyadan ise kendilerine
gerekli olan şeyleri almalarını ve onlardan
yararlanmalarını istemektedir. Bu manada
dünya, ahiretin tarlasıdır. Burada ekilenler
orada biçilecektir. Her şey dünyada
kazanılır
ve
kaybedilir.
Allah'ın
hoşnutluğunu kazanmak için iyilikler,
güzel işler ve ibadetler burada yapılır.
Böylece fert ve topluma en doğru ve en
hayırlı yol gösterilmiş, dünya ve ahiret
saadetinin ancak çalışmakla elde edileceği
beyan edilmiştir. Başka bir ayeti kerimede
ise; "Gerçekten insan için kendi
çalışmasından başka bir şey yoktur"(2)
buyurulmuştur.
Sevgili Peygamberimiz (S.A.S.) de bir
hadislerinde "Sizin en hayırlınız ne
dünyası için ahiretini ve ne de ahireti için
dünyasını terkedendir. Aksine her ikisine
önem verendir. Zira dünya, ahirete
ulaştırıcı bir vasıtadır. Sakın insanlara yük
olmayınız"(3) buyurmakla, İslam'ın dünya
ve ahiret dini olduğunu en güzel şekilde
bize bildirmiştir.
Aziz Müslümanlar
Dinimiz
İslam,
müslümanların
çalışmadan hazırdan yemeyi beklemelerini,
diğer insanlara yük olmalarını, çalışıp
kazanmaya gücü yeten kimselerin el açarak
dilenmelerini yasaklamıştır. "Bir lokma bir
hırka" düşüncesi, "Dünyada çalışmaya,
yorulup terlemeye ne gerek var?", "Dünya
olmazsa olmasın, bize ahiret yeter"... gibi,
söz ve düşüncelerin İslam'da yeri yoktur.
Dinimizde tembelliğin, uyuşukluğun yeri
yurdu yoktur; değil boş durmayı, tembel
tembel oturmayı, çalışma bakımından
yerinde saymayı bile dinimiz doğru
görmemektedir. "Hiç ölmeyecekmiş gibi
dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi de
ahirete çalış" sözü İslam'ın dünya ve
ahirete verdiği önemin bir ifadesidir. İslam,
hem dünya ve hem de ahiret dinidir.
Müsbet
ve
faydalı
çalışmalar
manzumesidir. Bu ölçülere uyarak hareket
eden bir müslüman, dünya ve ahiret
güzelliklerini kazanmış olur. Bu gibi
fertlerden meydana gelen toplumlar da
dünyada yükselmenin, huzur ve saadetin
en yüksek seviyesine ulaşmış, ahirette de
Allah'ın rızasını kazanmış olur. Hutbemizi
Kuranı Kerim'in bir ayetinin mealiyle
bitirmek istiyorum; "Ey Rabbimiz, bize
dünyada da iyilik, güzellik ver. ahirette de
iyilik,
güzellik
ver.
Bizi
ateş
(Cehennem)'in azabından koru."(4)
***
(1) Kasas Sûresi, âyet 77.
(2) Necm Sûresi, âyet 39. _
(3) Ramm'el hadis, sayfa 363.
(4) Balara Sûresi, âyet 201.
Related documents
Download