Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri The Musical Identity of Female

advertisement
İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ
ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
Cilt: 5, Sayı: 8, 2016
Sayfa: 3125-3143
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
Sevilay ÇINAR
Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, Türk Müziği Devlet Kons.
[email protected]
Öz
Âşıkların yetiştikleri kültür ortamı kadar, bulundukları icrâ ortamları da müzikal kimliklerinin
oluşumunda büyük bir rol oynamakta, hatta onlara yeni bir kimlik kazandırmaktadır. Bu
çalışmada kadın âşıkların yetiştikleri kültür ortamları ve bulundukları icâ ortamları, müzik
kimliklerini belirleyen önemli bir ölçüt olarak görülmüştür. Kadın âşıkların ele aldıkları
konular, kadın dillerine özgü müzikal aktarımlar, kadınlara özgü müzikal kimliği sorgulamaya
zemin hazırlamıştır. Kadın âşıkların müzikle kurdukları ilişki, yetiştikleri sosyo-müzikal ortam
içerisinde konumlanmaları, müzikal kimliklerini oluşturmaları açısından önem arz etmiştir.
Amaç, kadın âşıkların icrâ ortamlarının icrâlarına etkilerini ve icrâ örneklerindeki kadına özgü
ifadeleri belirlemek ve bu veriler üzerinden kadın âşıkların müzikal kimliğini tanımlamaktır.
Anahtar Kelimler: Kadın Âşık, Müzikal Kimlik, İcrâ Biçimi, İcrâ Ortamı, Toplumsal Cinsiyet.
The Musical Identity of Female Minstrels
Abstract
As well as the cultural environment in which the minstrels grown up, their environment of
performances plays a major role in the formation of their musical identities and even gives them
a new identity. In this study, cultural environment in which female minstrels have grown up
and affiliated their performance environment have been considered as an important criterion
determining the musical identities of them. Subjects which female minstrels handled, musical
transfers specific to woman languages prepared a base to question musical identity of a manner
specific to women. Relation of female minstrels with music, positioning socio-musical
environment have been important in respect to constitute musical identity. The aim of study, to
determine effects of performance environments to female minstrels music performance and
specific women expressions and reveal a woman identity with these data.
Keywords: Woman Minstrel, Musical Identity, Performance Style, Performance Environment,
Gender.
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
Giriş
Halk müziği içerisinde önemli bir yer teşkil eden âşık müziği, yöreden
yöreye çeşitlilik gösteren edebi biçimi/türüyle, melodik yapısıyla, kaynağını
yaşadığı toplumdan beslenerek oluşturan ve zenginleştiren bir sözlü kültür
ürünüdür. Âşık sanatında -halk müziği genelinde de olduğu üzere- söz
unsuru önde olsa da müzik, bu sanatın ayrılmaz parçasıdır ve saz şairleri
için müziğin şiirlere eşlik etmesi vazgeçilmezdir. Bu sanat içerisinde müzik,
âşıkların duygularını dile getirmelerinde güçlü bir unsur, dizelerini
hatırlatan yardımcı bir öğe, şiirlerini dile getirirken düşünmelerine olanak
sağlayan kurtarıcı bir zamanlama aracıdır. Öyle ki söz unsurunun öncelikli
olduğu bu edebiyat geleneği içerisinde müzik; geleneksel kalıplarını,
türlerini, ezgi karakterini, çalıp-okuma tarzını oluşturabilmiş, sözün
ifadedeki en etkili unsurudur.
Kadın âşıklarda ise müzik, sadece sesin temsili değildir. Yaşamlarında
müzik, hasretlerini, sevdalarını, sitemlerini dile getirmekle birlikte;
yaşadıkları topluma kabul ettirmeye çalıştıkları âşık kimliklerinin ifadesi,
topluma dönük yüzlerinin temsilidir. Ancak kendilerini buldukları,
kendilerini ifade ettikleri müzik, öğrenmek için en çok çabaladıkları, zamana
en fazla ihtiyaç duydukları, kendi kendilerine öğrenmekte büyük zorluklar
yaşadıkları ve yaşam koşullarına göre duyurmamaları gereken en zor
olandır. Zorluğun başlıca sebebi ise toplumsal cinsiyetlerinin1 beraberinde
geliştirilen roller (ev hanımlığı, annelik) ve sorumluluklarıdır. Şiirlerine,
ezgilerine eşlik eden, müzikal kimliklerinin tek görünür parçası olan
bağlamaları ise bu roller bağlamında saklamaları gereken, edinmeleri en zor
olan, ilk yaşadıkları problemde kırılan, uzaklaştırılan başlıca araçtır. Kimi
zaman çevrelerine, yakınlarına duyurmadan katılmaları gereken
etkinliklere,
müzikal
kimliklerini
görünür
kılan
bağlamalarını
götürememeleri; diledikleri zaman bağlamaya sahip olamamaları ya da
evlerinde, yakınlarında bağlamaları olduğu halde aile büyükleri tarafından
el sürmelerinin yasak olması; bir bağlamaya sahip olsalar da yaptıkları en
ufak bir hatada bağlamalarının yakını/yakınları tarafından kırılması ya da
evden uzaklaştırılması, durumu anlatan örnekler arasındadır. Bu noktada,
verilen örnekler, kadın âşıkların müziğini sorgulamamızdaki başlıca
nedenlerdir ve çalışmamız içerisinde yer alan âşıkların yaşam hikâyelerinin
bir parçası olan eserleri ise kadın âşıkların müzikal kimliklerini anlamamızı
sağlayan öncelikli gözlemleyeceğimiz verilerdir.
Sıraladığımız örnekler ve nedenler bağlamında, kadın âşıkların âşık sanatı
içerisindeki müzikal kimliklerini anlamak için; “Kadın âşıklar icrâlarını
hangi ortamlarda gerçekleştirmektedirler ve bu ortamlar kadın âşıkların icrâ
1Toplumsal
Cinsiyet hakkında daha geniş bilgi için bkz. Herndon, “Biology and Culture: Music,
Gender, Power, and Ambiguity”, ss. 11-12.
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3126]
Sevilay ÇINAR
biçimini ne yönde etkilemektedir?”, “Kadın âşıklar, âşık sanatını ne
koşullarda öğrenmekteler ve geçmiş-gelecek arasında müzikal yorumları
nedir?”, sorularına Kadın Âşıkların İcrâ Ortamları ve İcrâ Biçimleri altbaşlığı
altında; “Kadın âşıklar eserlerinde geleneksel müzik kalıplarını kullanıyorlar
mı? Eserleri, geleneksel âşık tür/tarz ve biçimlerini temsil ediyor mu?,
Eserlerini meydana getirirken feyzaldıkları meslektaş ya da yakınları var
mı?”, “Kadın âşıklar ezgilendirdikleri eserlerini bağlamalarına nasıl adapte
ediyorlar?”,“Değişen yaşam koşullarıyla birlikte kadın âşıkların temsil
ortamlarında neler yaşanmakta ve bu gelişim-değişim süreci müzikal
kimliklerinde nasıl sonuçlar meydana getirmektedir?”, vb. sorularına da
Çalışma İçerisinde Değerlendirilen Müzik Verileri vd. altbaşlıklar altında
cevaplar aranacaktır.
Kadın âşıkların âşık sanatı içerisinde edindikleri müzikal kimlikleri,
haklarında yeterli çalışmaların yapılmadığı, bir anlamda büyük ölçüde
ihmale uğramış olan söz konusu kadınların eserlerinde ve bu sanatı temsil
süreçlerinde aranacak ve kimliklerini taşıdıkları müzikal belleklerinden,
yazdıkları-yazmakta oldukları eserler örneklenerek açıklama yoluna
gidilecektir. Amaç, âşık sanatı içerisinde, bu oluşuma ve devam etmesine
katkıda bulunan kadın âşıkların gelenek içinde taşıdıkları vasıflarından,
ürettiklerinden yola çıkarak müzikal kimliklerini tanımlamanın yanı sıra,
günümüz koşullarındaki durumlarını irdeleyerek kültürel bilince katkı
sağlamaktır. Aynı zamanda âşık sanatının günümüze kadar yapılan
çalışmaları içerisinde yeterince değerlendirilmediği kadın temsilcileri,
görünür kılmak ve kadın âşıkların sanatsal çalışmalarında farkındalık
yaratmaktır.
Kadın Âşıkların İcrâ Ortamları ve İcrâ Biçimleri
Âşıkların bireysel özelliklerinin oluşumunda, bir özgünlük yaratmalarında
kısaca kimlik kazanımlarında önemli rol oynayan icrâ ortamlarını tanımaya,
icrâ biçimlerinin anlamlandırmaya çalışırken, siyasi, toplumsal, ekonomik
koşulların, âşıkların eserlerine ne şekilde yansıdığını, teknolojik gelişmelerin
icrâlarını ne çeşit bir değişime uğrattığını gözlemlemek; bununla birlikte,
büyükşehirde ikamet etmenin, beslendikleri müzik kültür ortamını nasıl
şekillendirdiğini, sanatsal aktivitelerinin hangi icrâ ortamlarında
gerçekleştirildiğini, eserlerinin hangi amaçla, ne şekilde icrâ edildiğini de
tespit etmek gerekmektedir.
Âşık sanatında duyguların dile getirilmesi, bir edebiyat geleneği bilincini
gerektirdiği gibi, müzikal ifade de gelişmiş bir müzikal bellek gerektirir. Bu
sayede âşıkların biriktirdikleri ezgileri, geliştirdikleri şiirlerinde vücut bulur.
Âşık sanatına dair bilgiye sahip olmak, tecrübe edinmek ise geleneğin
gerektirdiği bir takım sosyal ortamlarda bulunmayı, hatta imkânlar
dâhilinde usta gözetiminde eğitim almayı gerekli kılar. Ancak âşık sanatını
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3127]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
temsil eden kadın âşıklar bu köklü edebiyat geleneğinin bilgi ve birikimini
elde edebilecekleri ortamlardan yoksundurlar.
Geleneğin sosyal ortamları bağlamında, çalışma içerisinde gözlemlediğimiz
kadın âşıkların icrâ ortamlarını değerlendirecek olursak; her ne kadar âşık
geleneğine bağlı olarak bu sanatı icrâ etseler de kimlik kazanım süreçleri
farklılık göstermektedir. Büyük çoğunluğu ekonomik koşulları gereği ya da
bir takım ailevi nedenlerle yetiştikleri kültür ortamları dışında, özellikle de
büyükşehirlerde yaşamlarını sürdürmektedirler. Örneğin, Âşık Sinem Bacı
babasının işi gereği İstanbul’a göç etmiş; Âşık Şahsenem Bacı, Âşık Çiçek, Âşık
Gülsüm yine ailevi nedenlerle köylerinden göç etmiş; Âşık Şahturna muhalif
duruşunun sonucu olarak başka bir ülkede yaşamaya başlamış; Âşık Nurşah
Bacı, Âşık Gülçınar evlilikleri gereği köylerinin dışına çıkmışlardır.
Dolayısıyla değişen yaşam koşulları ve kültür ortamıyla birlikte icrâ
ortamları da farklı olarak şekillenmiştir. Sosyal çevrelerinin değişimiyle
birlikte daha önce düğün-kına gecelerinde yer alan kadın âşıklar,
büyükşehirlerde dernek geceleri, parti seçimleri,
belediye vb. yerel
kurumların düzenlediği çeşitli etkinliklerde yer almakta ve hatta radyotelevizyon programlarından gelecek olan davetleri gözetir olmuşlardır.
İcrâ ortamlarının değişimindeki bir diğer önemli faktör de teknolojik
gelişimin müzik sektörüne yaptığı büyük etkidir. Yaşadıkları çağın koşulları
gereği Arzu Bacı, Gülçınar, Sürmelican, Ezgili Kevser, Sinem Bacı, Nurşah Bacı
ve Türk halk müziği yorumcu kimliği âşık kimliğinin önüne geçse de edebimüzikal anlamda gelenekten beslenen Çiçek Hanım gibi kadın âşıklar da,
kendilerine kaset çıkarma yoluna giderek icrâ ortamı oluşturmaya
çalışmaktadır. Söz konusu icrâ ortamı, âşıklarda bir program hazırlama
mantığı geliştirmekte, kimi âşıklarda da ezbere dayalı okumalara zemin
hazırlamaktadır.
Özellikle yakın geçmişte yapılan albüm kayıtlarında ise, bağlama 2 icrâlarının
stüdyo ortamında başka icrâcılar tarafından yapıldığına, kimi kadın
âşıkların sadece vokal icrâlarını gerçekleştirdiğine tanık olunmuştur.
Sözgelimi, geçmiş çalışmalarında yöresel kimliği ağırlıkta olan ve bu kimliğe
bağlı olarak orijinal repertuvarı dikkat çeken Arzu Bacı, 90’lı yıllardaki
albüm çalışmalarında sazını kendisi icrâ ederken, son yıllardaki
çalışmalarında saz icrâsı başka sanatçılar tarafından gerçekleştirilmektedir.
Benzer durum Sinem Bacı, Gülçınar, Ezgili Kevser’de de gözlemlenmektedir
ve bu durum âşık kimliklerinden uzaklaşmalarına başlıca etkendir 3. Söz
Kadın âşıkların kullandıkları sazlar, bağlama (kısa sap) ve bozuk (uzun sap) olarak iki şekilde
karşımıza çıkmaktadır. Bağlama düzeni ve kara düzen/bozuk düzeni olmak üzere iki akort
düzeni kullanmaktadırlar. Kullanılan bu düzenler, kişiden kişiye değişiklik gösterirken, bir kişi
tarafından her iki düzenin de bilindiğine rastlanılmamıştır. Daha geniş bilgi için bkz. Çınar,
Yirminci Yüzyılın İkinci Yarısında Türkiye’de Kadın Âşıklar, ss.111-112, 118.
3Bu durumu anlatan bir başka örnek, Kalan Müzik tarafından yayınlanan (2010) “KadınÂşıklar”
albüm kayıtlarında yaşanmıştır. Günümüz kadın âşıklarının kendi eserlerini çalıp-söyledikleri
2
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3128]
Sevilay ÇINAR
konusu kayıtlarda bir başka kimlik değişimi ise, eserlerin düzenlemelerinde
gözlenmektedir. Farklı sazların eşliği ile yapılan düzenlemelerde, eserlerin
farklı müzikal formda icrâ edilmesine neden olunarak geleneksel icrânın
dışına çıkılması, söz konusu durumu bir başka açıdan da örneklemektedir.
Diğer taraftan, kadın temsilcilerin, “âşık” kimliklerini, kaset çalışmalarına
taşıdıkları da gözlenmekte ve bu durum hikâyeli, atışmalı okudukları
eserleriyle örneklenmektedir. Sözgelimi; Nurşah Bacı’nın (Ağlayan Kadının
Hikâyesi), Arzu Bacı’nın hikâyeli ve atışmalı türküleri (Mahallemizin Bakkalı,
Kız Sosyete mi Oldun4), âşık müziğinin karakteristik özelliklerini günümüze
taşıyan eserler arasındadır.
Kadın âşıklar, geleneğin âşıklar bayramı/festivali, âşık meclisleri gibi geçerli
icrâ ortamlarında çalıp-söyleseler de söz konusu temsilcilerin bulundukları
etkinliklerde tek başlarına sahne alıyor olmaları ve icrâlarda bir repertuar
anlayışına sahip olmaları dikkat çeken icrâ biçimi örneğidir. Kendi eserlerini
ve dinledikleri âşıkların eserlerini sıralayarak oluşturdukları bir repertuar
hazırlayarak sahne almaları yetiştikleri ortam göz önüne alındığında çok da
şaşırtıcı görünmemektedir; fakat kadın âşıklarda görülen söz konusu
anlayış, geleneğin vasıflarından olan “irticâlî okuma”, “usta malı okuma” ve
“karşılaşma”–ki görüştüğümüz kadın âşıklarda sembolik diyebileceğimiz
sayıda gerçekleşen karşılaşmalar da, geleneğin oluşturduğu meclis
ortamından ziyade, Âşık Nurşah Bacı, Arzu Bacı, Sarıcakız örneklerinde
görüldüğü gibi çoğunlukla kaset kayıtlarında gerçekleştirilmiştir. “Atışma”,
“muamma çözme”, yine bu meclislerde gerçekleştirilen “ustadan mahlas
alma” gibi icrâ örneklerinin olmadığı görülmektedir.
Âşıkların hazırladıkları/sundukları repertuvara dinleyicinin ilgisi ise
bulundukları icrâ ortamına göre, mekâna göre farklılık göstermektedir. Kimi
âşıkların kendilerini ifade etme, tanıtma çabası; halkın dilinde-kulağında yer
etmiş halk türkülerinin, günün moda müziklerinin ilgi görmesi; gelenek
bilincinin durumu ve âşıkların icrâ biçimleri hakkında ipuçları vermektedir.
Sözgelimi; Âşık Gülçınar, İstanbul’da bir âşıklar kahvesindeki5 programında
kendi eserlerini çalıp-söylediğinde ilgiyle dinlenirken; yine İstanbul’da bir
düğünde6 sahne alan Sinem Bacı, icrâsında kendisini dinletmek adına adeta
çaba sarf etmiş, repertuvarında kendi eserlerinden ziyade halkın dilinde
olan anonim türkülere yer vermiştir. Yöresinde gerçekleştirilen dünya barış
bu albüm hazırlığında, birçok kadın âşık stüdyo ortamında bağlamalarını kendilerinin
çalacağını öğrenince oldukça şaşırmış, başka icrâcıların bulunması gerekliliğinden bahsetmiş,
hatta ritim, nefesli gibi sazların da eşlik etmesini talep etmişlerdir. Geleneksel icrânın
yaşatılmak ve yansıtılmak istendiği bu çalışmada böyle bir talebin gerçekleştirilemeyeceğinin
izah edilmesiyle, kadın âşıklar bu çalışmada kendilerinin çalıp-söylemesi konusunda ikna
olmuşlardır.
4 Eser, Âşık Gül Ahmet ile birlikte karşılıklı olarak seslendirilmiştir (2003).
5Dudullu, ÂşıklarKültürEvi, 2 Eylül 2007.
6La Bella Düğün Salonu, İstanbul-Şişli. 20 Nisan 2007.
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3129]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
günü etkinliği konserinde7 ilgiyle dinlenilen Ezgili Kevser’e seyirciler
tarafından eşlik edilirken; Çankırı’da bir düğün gecesinde 8 yer alan Arzu
Bacı, gelen istekler (günün moda müzikleri) karşısında kendi repertuarını
izah etmeye çalışmakla birlikte kendisinin âşık sanatına bağlı bir icrâcı
olduğunu, bir diğer ifadeyle, âşık kimliğini tanımlamak durumunda
kalmıştır.
Kadın âşıkları icrâları bağlamında değerlendirecek olursak, konuyu vokal
icrâ ve çalgı icrâsı olarak iki şekilde ele alabiliriz. “Vokal icrâ”nın niteliğini
belirleyen, sözel türlerde türü belirleyen en önemli öğe ağızdır. Kadın
âşıkların değişen sosyal ortamı pek tabii ki yöresel ağızlarına (şivelerine) da
yansımıştır. Zaman zaman kendi yöre ağzıyla eserlerini icrâ etseler de
dillerinin büyük ölçüde şehirleştiğini söyleyebiliriz. Seslendirmelerinde
ustaya bağımlı ya da tümüyle yöresel özelliklere bağımlı bir seslendirme,
ağız çeşitliliği gözlenmemektedir. Şiirlerinde gündemi yakalayan, özellikle
hicivleriyle öne çıkan Âşık Gülçınar, vokal icrâsında hançere kullanımıyla bir
diğer deyişle okuyuşunda gırtlak süslemeleriyle dikkat çekmektedir.
Âşık sanatı içerisinde icrâ biçimi ve bulunduğu icrâ ortamları ile muhalif
duruşunu koruyan Âşık Şahturna, zengin ezgi yapısına sahip eserleri ile
dikkat çeken bir âşıktır. Âşık, vokal icrâsında, seslendireceği esere
hazırlayıcı nitelikteki konuşmaya yakın serbestlikteki (resitatif) seslendirme
biçimiyle, haykırır gibi ses atlamalarıyla, muhalif duruşunu hissettiren
âşıkların karakteristik okuma özelliklerini taşımaktadır. 1980’li yılların
başında âşık kimliği ile tanınan Nurşah Bacı, kadın âşıklar içerisinde genç
kuşağı temsil eden Âşık Özlemî, günümüzde tasavvuf âşığı kimliğini
vurgulamakta ve bu kimlikleri, kullandıkları müzik kalıplarında da
hissedilmektedir. Nurşah Bacı’nın kimi eserlerinde dramatize okuma şekli de
vokal icrâ örnekleri içerisinde dikkat çekmektedir. Âşık Sürmelican, Telli
Suna, Arzu Bacı ve Âşık Gülsüm’ün konuşma dilleri bütünüyle yörelerine
özgü olmasa da vokal icrâlarındaki ifadeleri yöresel özgünlüğü
hissettirmektedir.
Âşık geleneğinde muhalif kimliği ağır basan ve bu kimliğine bağlı olarak
icrâlarında karakteristik okuma biçimleri sergileyen bir diğer âşık, Sinem
Bacı, vokal icrâsında vurgulamak istediği sözlerini konuşmaya yakın
serbestlikte ve bu esnada sesin şiddetini kontrol ederek, bol süsleme yaparak
icrâ eden bir üsluba sahiptir.
Âşıklık geleneğinde “çalgı icrâsı” bir diğer ifadeyle saz çalabilmek, söz
söyleyebilmek kadar olmasa da önemli vasıflardan biridir. Bu geleneğin
temsilcileri de söz konusu vasfı genel olarak ustalarından öğrenirler ve üst
7Çorum,
8Çankırı,
1 Eylül 2006.
11 Ağustos 2006.
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3130]
Sevilay ÇINAR
düzey bir icrâ gerektirmeyen icrâlarını yetiştikleri ortam ve yetenekleri
doğrultusunda geliştirirler.
Çalışmamız içerisinde yer alan kadın âşıklar, usta-çırak öğretisi içerisinde
değil; kendi gözlem, yetenekleri doğrultusunda sazlarını çalmayı
öğrenmişlerdir. Âşık Nurşah Bacı, Arzu Bacı, Maralî, Telli Suna
meslektaşlarından bir takım geleneksel müzik kalıplarını öğrenen; Âşık
Şahturna, Şahsenem Bacı, Sinem Bacı yetiştikleri ortamdan beslenen,
gözlemleri doğrultusunda kendilerini geliştiren; Âşık Çiçek, Sarıcakız, Özlemî
bağlama kurslarında ders almış olan; Âşık Gülsüm, Sürmelican yakın
akrabaları vasıtasıyla gelişimini sağlayan; Âşık Ezgili Kevser, Gülçınar
geleneğin
doğal
ortamlarında
icrâları
yakından
gözlemleyerek
öğrendiklerini uygulayan kadın âşıklardır. İcrâları da gelenekte de
aranmayacağı üzere üst bir düzeyde değildir. Saz icrâlarında, yöresel
özgünlükten ziyâde, dinledikleri âşıkların, halk sanatçılarının üslûpları
hissedilmektedir. Ayrıca, bağlamaları vokal icrâlarının önüne geçmemiştir
dolayısıyla bağlamalarının ses şiddeti de vokal icrâlarının üstünde değildir.
Sazlarını kendi ürettikleri sözlü eserlerine, eşlik amacıyla kullanmakta olan
kadın âşıkların çalış tekniklerinde dikkat çekici bir unsur bulunmamaktadır.
Sazlarını tezene kullanarak çalmakta, “pençe” ya da “şelpe” tekniği
kullanmamaktadırlar. Aynı zamanda, tezeneli icrâlarda görülebilen
“çırpma”, “düz”, “fırıldak”, “okşama”, “sıyırma”, “silkme”, “vurma” 9 gibi
karakteristik bir tavır özellikleri de görülmemektedir. Kimisi Âşık Gülçınar,
Sinem Bacı, Maralî’da görüldüğü gibi tellerin hepsini kullanmak yerine,
yoğun olarak alt tel grubunu kullanmakta; kimi de Âşık Sürmelican, Çiçek ve
Şahsenem Bacı’da görüldüğü gibi gelenek içerisinde tabir edilen ve
kendilerinin de bu şekilde tarif ettiği, tüm tel gruplarına vurarak çaldıkları
“âşıklama” icrâ tarzını kullanmaktadırlar.
Çalışma İçerisinde Değerlendirilen Müzik Verileri10
Kadın âşıkların müzikal kimlikleri değerlendirilirken, söz ve müziği
çalışmamız içerisinde yer alan kadın âşıklara (14 kadın âşık) ait eserler (65
eser) dikkate alınmıştır. Notaya alınan eserlerin donanımları, içerilerinde
kullanılan değiştirme işaretleri (altere işaretleri), geçkileri (modülasyon)
dikkate alınarak; melodik ve ritmik yapıları incelenmiştir. Eserlerin11 usûlü,
melodik yapıyla birlikte söz unsuru da dikkate alınarak belirlenmiştir.
9Daha
geniş bilgi için bkz. Şenel Kastamonu’da Âşık Fasılları Türler/Çeşitler/Çeşitlemeler, ss. 85.
âşıkların müzikal kimliklerini değerlendirmek üzere ele alınan müzik verileri, 2002–
2012 yıllarında gerçekleştirilmiş olan alan kayıtlarından ve kadın âşıkların kaset-CD
çalışmalarından elde edilmiştir. Ayrıca, notaya alınmış olan eserlerin büyük çoğunluğu Yirminci
Yüzyılın İkinci Yarısında Türkiye’de Kadın Âşıklar (Çınar, 2008) konulu doktora çalışmasından
alınmıştır.
11Eserler, halk müziğindeki notasyon sistemine bağlı kalınarak “la” (sol anahtarına gore ikinci
aralık) karar notaya alındığından, eserlerin dizisi de bu ses üzerinden açıklanmaktadır.
10Kadın
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3131]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
Eserlerde, yöresel müzik kalıplarının, geleneksel usûl kalıplarının kullanım
biçimleri ve kullanım sıklıkları değerlendirilmiştir.
Eserlerde Ritim
Ritimli ezgiler, serbest ritimli ezgiler, karışık (karma) ritimli ezgiler 12
şeklindeki sınıflandırmaya bağlı olarak incelenen eserler, büyük ölçüde
“ritimli ezgiler”dir. Ancak, ezgi içerisinde ritmik yönden değişkenlik
gösteren, “arada serbestlik13” özelliği gösteren eserler de mevcuttur.
Örneğin, arada serbestlik sınıfına dâhil edebileceğimiz Âşık Gülçınar’ın Baba
eseri 2/4’lük saz bölümü ile başlamakta, vokal icrâ başladığında ezgi serbest
ritimli olarak devam etmekte, vokal icrânın bitişine doğru tekrar 2/4’lük
usûlle
devam
ederek
saz
bölümüne
geçilmektedir.
Baba [Baba mektubumuz seni tez bulsun] (Çınar, 2008; Nota No: 40)
Arzu Bacı’nın Deniz Rengini Vermiş eseri de 4/4’lük usûlle giriş sazını icrâ
etmekte ardından sazın verdiği serbest ritimle söze başlamakta ve bağlantı
(nakarat) bölümünün 4/4’lük devam etmesiyle ezgi arada serbestlik
özelliğini göstermektedir.
Mûsikîli hikâyelerde görülen sürekli yer değiştiren serbestlik sınıfına dâhil
edebileceğimiz bir örneği de Nurşah Bacı’nın hikâyeli türküsü Ağlayan
Kadının Hikâyesi’nde görülmektedir. Eser, Nurşah Bacı’nın hikâyeyi
anlatımından sonra 5/8’lik saz bölümü ile başlamakta, vokal bölümü de bu
usûlle okunduktan sonra eserin ikinci kıtasına geçmeden hikâyenin bir diğer
bölümü yine serbest bir şekilde anlatılarak tekrar aynı usûlle icrâ
edilmektedir. Benzer müzikal form mûsikîli hikâye örneği olmasa da Sinem
Bacı’nın didaktik üslûpla okuduğu Utan İnsanoğlu eserinde de
görülmektedir. Melodik bölümlerin icrâsının yanı sıra şiirin resitatif
okunması, âşığın dile getirmeye çalıştığı sitemine, isyanına daha güçlü ifade
katma çabası olarak da yorumlanabilir.
Âşık Şahturna’nın Neden Ses Çıkarmaz Kadınlarımız da âşığın eseri ezgisiz
olarak okumasıyla başlamaktadır. Bu arada, şiir okunurken, bağlama fonda,
12Daha
geniş bilgi için bkz. Şenel, “Türk Halk Musikisinde Uzun Hava Tanımları ve Bu
Tanımlar Etrafında Ortaya Çıkan Problemler” ss. 65–66.
13Arada serbestlik: Usullü başlayan ezgi, bir süre sonra yerini serbest ritimli bir ezgiye –genellikle
kısa süreli– bırakır, daha sonar yine usullü bir ezgiye döner ve son bulur (Şenel, 2000; 78-79).
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3132]
Sevilay ÇINAR
eserin ana melodisini çalmakta ardından melodik olarak şiirin tamamı icrâ
edilmektedir. Âşık Şahturna’nın Almanya’da Yurttaşlarım eseri de benzer
form fakat farklı yorumla örneklenmektedir. Bu sefer anlatıcı âşık değil,
esere konu olan Almanya yurttaşını temsil eden bir kadındır. Almanya’da
yaşanılan hayat mücadelelerini bu yurttaşın sesinden dinledikten sonra Âşık
Şahturna sazı ve sözüyle eserini icrâ etmektedir.
Çalışmamız içerisinde yer alan bu tür eserlerde sanatçı, söz konusu eserin
icrâsına başlamadan önce, dinleyici ile sohbet eder gibi, türkünün/şiirin
oluşumunu
anlatmakta,
yaşadığı/gözlemlediği
bu
olayı
adeta
hikâyeleştirmektedir. Âşık Nurşah’ın Ağlayan Kadının Hikâyesi, durumu
benzer şekilde örnekleyen bir diğer eserdir.
Notaya alınan bir başka örnek ise farklı ezgi kalıpları ile de dikkat çeken
Âşık Sarıcakız’ın Bacım isimli eserinde gözlemlenmektedir. Eserin ritmik
yapısında sürekli bir değişkenlik olduğu ve bu değişkenliğin de kendi
içerisinde bir düzeni olduğu görülmüştür. Sözgelimi, saz bölümünde 5/8’lik
başlayarak 3/8’lik devam edilmiş ve bu bölümde 2/4’lük karar verilmiştir.
Güfte kısmında da usûl gideri aynı formdadır. Bu formal yapı eserin
başından sonuna aynı şekilde tekrar edilmiştir14.
Söz unsuru ve melodik yapının değerlendirilmesiyle usûlünü belirlediğimiz
ritimli ezgilerin büyük çoğunluğunda, ezginin ritmik hızı (metronom)
değişkenlik göstererek, kimi zaman artmakta kimi zaman azalmaktadır.
Arada serbestlik sınıfına dâhil ettiğimiz eserlerde, hızın bu şekilde olması
eserlerin ritmik yapısından kaynaklanmaktadır. Sözgelimi, Sinem Bacı’nın
Utan İnsanoğlu, Şahsenem Bacı’nın Bu Devr-i Âlemin eserlerinde ritim belirli
bir hızla başlamakta ikinci kıta ya da ara sazda hız azalmaktadır. Yine Ezgili
Kevser’in Sevdalı Başım, Telli Suna’nın Kara Toprak isimli belirli bir ritimle
başlayan eserlerinde hız, bir aşamadan sonra artmaktadır. Âşık Şahturna’nın
Gamlı Gönül, Âşık Sürmelican’ın Çekene Sor eserleri ise yaygın olarak uzun
hava olarak nitelendirilen “serbest ritimli ezgiler” kategorisinde
sıralayabileceğimiz eserler olarak örneklenmektedirler.
Eserlerde Melodik Yapı ve Geleneksel Müzik Kalıplarının Kullanılma
Biçimleri
Enstrümantal mûsikî (saz mûsikîsi), vokal mûsikî (sözlü mûsikî), vokalenstrümantal mûsikî15 sınıflaması içerisinde incelenen eserler, vokal mûsikî
grubundadır. Üç ila on ses arasında seyretmekte olan eserlerde iki ayrı
melodik temadan oluşan saz-güfte melodileri yerine, iki aynı melodinin bu
bölümleri oluşturduğu, bir diğer deyişle, söz kısmının saz kısmında sözsüz
14Eser
örnekleri hakkında daha geniş bilgi için bkz. Çınar (2008), age.ss. 113-114.
geniş bilgi için bkz. Şenel, “Türk Halk Musikisinde Uzun Hava Tanımları ve Bu
Tanımlar Etrafında Ortaya Çıkan Problemler” ss. 65.
15Daha
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3133]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
olarak ifade edildiği âşık mûsikîsinde16 genel olarak görülen karşılık gelen
örnekleri görülmektedir. Örneğin, Şahsenem Bacı’nın Bir Cahilden Bir Daş
Geldi; Âşık Sarıcakız’ın Kâh Yaralı Kâh Yaslıyım; Âşık Maralî’nın
Yaranamadım; Âşık Şahturna’nın Pir Sultan; Nurşah Bacı’nın Anla Beni Sen
Yaradan; Sinem Bacı’nın Genlerinde Varolmalı Âşıklık; Telli Suna’nın Ben Bir
Kulum; Âşık Sürmelican’ın Dem Ali’den; Âşık Gülçınar’ın Döne; Arzu Bacı’nın
Hu Allahım; Âşık Çiçek’in Dost Bahçesi; Ezgili Kevser’in; Yâre de Bak; Âşık
Gülsüm’ün Unutmak İstiyom; Âşık Özlemî’nin Muhannete Muhtaç Olmayın
eserlerini sıralayabiliriz.
Yâre de Bak [Eğleneyim eğleneyim] (Çınar, 2008; Nota No: 56)
Sınırlı bir ses sahası içerisinde birbirini takip eden melodilerin, geleneksel
müzik kalıplarının kullanıldığı eserler, kimi halk türküleri ile benzer
karakter (donanım, ritim-usûl, seyir yapısı, kullanılan ton, ses sahası vd.)
sergilerken, anonim/geleneksel bir karakter de göstermektedir. Âşık
geleneğinde de sık rastlanılan eserler arasındaki benzerlik durumu, söz
konusu kişilerde kimi zaman bilinçli olarak icrâ edilse de, kimi zaman
okudukları eserin hangi kaynak kişinin eseriyle benzer nitelik taşıdığına dair
bilgilerinin olmadığına tanık olunmuştur. Sözgelimi, Âşık Şahturna’nın Pir
Sultan isimli eseri Âşık Daimî'nin Seherde Bir Bağa Girdim17 türküsünün saz
kısmı ile benzer ritim ve melodi özelliği göstermektedir. Bu eserlerde dikkat
çeken ve âşığın özgünlüğünü ortaya koyduğu durum ise; Seçim isimli
eserinde de olduğu üzere türkünün özellikle karara giden seslerinde ses
atlaması yaparak sözlerde vermek istediği mesajı vurgulaması, haykırışını
karakteristik vokal icrâsı ile dile getirmesidir. Yetiştiği kültür ortamına has
söyleyiş, çalış biçimi ile dikkat çeken Sürmelican, söz konusu çevresinin
müzik yapısına bağlı ezgi kalıpları kullanmaktadır, ayrıca âşığın Aldırma
16Âşık
mûsikîsi hakkında daha geniş bilgi için bkz. Şenel, Kastamonu’da Âşık Fasılları
Türler/Çeşitler/Çeşitlemeler, ss. 91-113.
17TRT Repertuar No: 13
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3134]
Sevilay ÇINAR
Gönül isimli eserinde Ali Ekber Çiçek’in Gül Yüzlü Sevdiğim18 deyişinin
birinci bölümü ile benzer müzikal motifler gözlenmektedir.
Aldırma Gönül [Eğer ki var ise gönlünde iman] (Çınar, 2008; Nota No: 33)
Âşık kimliği ile varolduğu kültür ortamından uzaklaşmadan gelenek
bilgisine yenilerini ekleyen Özlemî, irticali yaratıcı kimliği ağır basan, genç
kuşağın âşıkları arasındadır ve geleneksel müzik kalıplarını sıklıkla
kullandığı görülür. Sözgelimi, Âşık Özlemî’nin Muhannete Muhtaç Olmayın
isimli eseri Muhlis Akarsu’nun Bundan Sonra Ben O Yâre Küskünüm 19 türküsü
ile benzer melodi kalıbındadır. Âşık kimliği ile var olmaya çalıştığı bu sanat
içerisinde sosyal çevresinin değişmesine ve ihtiyaçlarına bağlı olarak icrâ
ortamı farklılaşan, sahne sanatçısı kimliği ağır basan Âşık Gülsüm’ün
Unutmak İstiyom eseri ise Süleyman Sökmen’in Kanatlı Kapının Demir
Sürgüsü20 isimli türküyle benzer melodi kalıbındadır. Âşık Sinem Bacı’nın
Analar Semahı’nda da Âşık Daimî’nin Dem Geldi Semahı21 ile benzer melodi
kalıpları kullanıldığı görülmektedir.
Analar Semahı [Ali Fatma gör beni Hak aşkına] (Çınar, 2008; Nota No: 21)
Geleneksel müziklerden yararlanıldığını gösteren bu eserler; çeşitli
süslemelerden, çarpmalardan uzak ezgi kalıpları şeklindedir. İncelenen
eserlerin icrâlarında iniş ve çıkışın oldukça nadir olduğu da görülmektedir.
Bununla birlikte, bulundukları koşullar, icrâlarında farklı üslûpların yer
almasına, hatta müzikal-söz unsurlarında arabesk22 öğelerin oluşmasına
neden olmuştur. Bize bu izlenimi veren ve bu nitelendirmeyi yapmamıza
neden olan, özellikle kaset kayıtlarında şahit olduğumuz örneklerden biri
Âşık Gülçınar’ın Vicdansız isimli eseridir. Kaynak kişinin okuma üslûbu,
18TRT
Repertuar No: 1265
Repertuar No: 2915
20 TRT Repertuar No: 3829
21 TRT Repertuar No: 3131
22Arabesk: Ezgi, ritim ve söz unsure yönünden de Arap müziğinden ve Batı müziğinden esintiler
taşıyan ezgiler. ‘Arabesk’in tanımında daha geniş bilgi için bkz. Martin Stokes, Türkiye’de
Arabesk Olayı. Nazife Güngör, Sosyokültürel Açıdan Arabesk Müzik.
19TRT
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3135]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
bağlamanın dışında kullanılan sazlar ve bu sazların icrâ biçimi, söz konusu
sazların katılımıyla birlikte stüdyo düzenlemesi düzeyindedir. Oysaki
âşığın, konser, festival vb. etkinliklerde bu sanatın geleneksel müzik
örneklerini icrâ etmesine, temsil etmesine rağmen; bu çalışmasında, bağlama
dışında başka sazlar (klavye, darbuka, keman) eşlik etmekte, eserler başka
saz sanatçıları tarafından icrâ edilmekte ve düzenleme anlayışı ile çalınan bu
eserlerin birçoğunda –yapımcı firmanın da ticari kaygılarından olsa gerek–
eserin müzikal karakterinin dışına çıkılmaktadır.
Vicdansız [Atıp gittin sevda denen ateşe] (Çınar, 2008; Nota No: 44)
Çalışmamız içerisinde yer alan kadın âşıklar bir usta terbiyesinde eğitim
göremediklerinden, takip ettikleri âşıkların, halk sanatçılarının eserlerini
“usta malı” tabiriyle icrâ etmektedirler. Bu eserlerden de melodik ve söz
unsuru açısından beslenmiş oldukları ve bir etkileşimin olduğu açıkça
gözlenmektedir. Usta malı tabir ettikleri bu eserleri öğrenme biçimleri ise
dikkate değerdir. Örneğin Sinem Bacı, Âşık Çiçek, Nurşah Bacı, Şahsenem Bacı
usta malı tabir ettikleri eserleri büyük ölçüde dijital ortam (kaset, CD)
vasıtasıyla dinledikleri âşıklardan öğrenmişlerdir. Ezgili Kevser’in bu tür
eserleri öğrenme biçimi ise diğer kaynak kişiler gibi dijital ortam ya da yazılı
ortamdan yararlanmasının yanı sıra, kimi zaman yöresinin köylerine
giderek derleme yapmakta ve kendisine bu şekilde orijinal bir repertuar
hazırlamaktadır. Âşık Sürmelican’ın özellikle uzun hava formundaki
eserlerinin açışları, Arif Sağ’ın kullandığı melodi kalıpları ile; ve yine her ne
kadar günümüzün bilinçli âşık tipini temsil etse de Ezgili Kevser’in kimi
eserlerinin Âşık Sümmanî’nin kullandığı ritmik ve melodik yapı ile
benzerlikler göstermesi, söz konusu etkileşimi örnekler niteliktedir.
Halk türkülerinin genel karakterinde de görüldüğü üzere ikili aralıkların
yoğunlukta olduğu birbirini takip eden melodiler, yoğun motif tekrarları
görülmektedir. Nurşah Bacı’nın Dünya Dolu Zehir İçim, Şahsenem Bacı’nın
Gine Yaşlar Doldu Dîdelerime, Telli Suna’nın Bir Uyudum Bir Uyandım, Ezgili
Kevser’in Sevdalı Başım müzik cümlelerinin yoğun şekilde tekrar edildiği bu
eserleri örnekler niteliktedir.
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3136]
Sevilay ÇINAR
Gine Yaşlar Doldu Dîdelerime (Çınar, 2008; Nota No: 4)
Âşıkların karşılıklı okumalarında, atışmalarında aynı ezgi
kalıplarını sıklıkla kullandıkları görülmektedir. Sözgelimi; Âşık Maralî’nın
Dertli Şinasi ile 50. Yıl Lisesi23 için yaptığı karşılıklı okumalarında kullandığı
müzik kalıbı diğer atışma örneklerinde de görülmektedir, yani bu eser farklı
isimlerle fakat aynı ezgiyle sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca yine
gelenek içerisinde
gibi farklı şekillerde ve isimlerde
karşımıza çıkan “hayal”24 olarak adlandırılan bu figürün de eserin kararında
ya da aranağmelerde sıklıkla kullanıldığı, ağırlıklı olarak Âşık Sürmelican,
Telli Suna, Özlemî, Gülsüm, Çiçek ve Şahsenem Bacı’nın icrâ örneklerinde
görülmektedir. Değerlendirilen eserler hem edebi hem de müzikal anlamda
her icrâda farklılıklar göstermektedir ki bu durum, sözlü kültür ürünlerinin,
halk müziğinin genel karakteristik özellikleri arasındadır.
Sonuç
Kadın âşıklarının müzikal kimliklerinin ele alındığı bu çalışmada, kadın
âşıkların kimlik oluşturma süreçleri, müzikal tarzlarını belirleyen önemli bir
ölçüt olarak değerlendirilmiştir. Kadın âşıkların, bu gelenek içerisinde
konumlanmaları, âşık kimliklerini oluşturmaları açısından önem arz
etmiştir. Bu bağlamda, sosyal çevrelerine, yetiştikleri kültür ortamlarına
paralel olarak değerlendirilen müziği icrâ becerileri, icrâ biçimleri farklılık
göstermiştir. İcrâ ortamlarına bağlı olarak müzikal belleklerinin zenginliği
paralelinde ise, müzikal dağarcıkları icrâ gelişimleri için yeterli
olmadığından zengin bir müzikal çeşitlilik görülmemiştir. Ancak,
kullandıkları ezgi kalıplarının, şiirlerindeki ifadelerinin âşık kimliklerini
temsil
ettiğini
düşünürsek;
kadınca
söylemlerinin,
müzikal
vurgulamalarının bu gelenekte kadın âşık tarzının, kadın âşık müzikal
kimliğinin bahsedilebilirliğini göstermiştir. Bu çerçevede, kadın âşıkların
geleneğin sosyal ortamlarına, icrâ ortamlarına girme çabası, bir taraftan
özgünlüklerini yakalama, müzikal kimliklerini oluşturma çabası olarak
yorumlanmalıdır.
Kadın âşıkların müzikal kimliklerinin oluşum sürecinde son olarak
değinilmesi gereken bir diğer nokta da kadın kimliklerinin, müzikal
23Tüpraş
24Daha
50. Yıl Lisesi, Kocaeli-Körfez. 30 Kasım 2011.
geniş bilgi için bkz. Duygulu, Alevi-Bektaşi Müziğinde Deyişler, ss. 29.
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3137]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
kimliklerinin oluşum sürecindeki etkisi üzerine durulmasını, özetle
konunun
toplumsal
cinsiyet
bağlamında
değerlendirilmesini
gerektirmektedir. Bu bağlamda, âşıkların yakın dönem tarihi içinde temsil
edildiği icrâ ortamları tamamen erkekler arası bir iletişim, eğlence ve sohbet
ortamlarıdır. Kadının sosyal konumu bu ortama girmesini engellemektedir.
Kadının yeri toplumsal koşullara göre belirlenmiştir, kadın âşıklar, erkek
egemen diye nitelendirebileceğimiz bu ortamlarda kendilerine yeterince yer
bulamamışlardır. Bu durum beraberinde, teknik bilgi yoksunluğuna,
meslekî özgüvenlerini kazanamamalarına da sebep teşkil etmiştir.
Kadına biçilen roller ki sosyal bilimlerde toplumsal cinsiyetin tanımında
açıklanan toplumun yüklediği annelik, ev hanımlığı gibi kadın rolleri,
kadının sanat yaşamında engel teşkil etmiştir. Örneğin, kendilerini ifade
ettikleri sazlarını bırakmak zorunda kalmışlardır. Sazlarını icrâ etmeye,
kadın kimliklerinin beraberinde getirdiği sorumluluklarının büyük bir
kısmını yerine getirdikten sonra başlamışlardır, aile büyükleri, eşleri izin
vermediğinden sazlarıyla oldukça geç tanışmışlardır. Bu noktada, kadın
âşıkların, söz konusu durumlarına dönük çeşitli yöntemler belirlediklerine
tanık olunmuştur. İl dernek geceleri, âşık geceleri, âşıklar şöleni, âşıklar
bayramı vb. etkinliklere izleyici olarak katılarak sözlü kültür ortamından
beslenmişler; folklor dergileri, kitap, gazetelerden âşık edebiyatını öğrenme
gayretiyle şiir yazma becerilerini geliştirmişler; bağlama kurslarında, halk
evlerinde saz çalmaya başlamışlar; radyo, televizyon, müzik CD ve
kasetlerinden müzikal belleklerini zenginleştirmiş, tazelemişlerdir.
Nihayetinde sadece söz değil, ezgi de üreten saz şairleri kimliklerini
kazanmışlarsa da edebi konu dağarcıkları müzikal dağarcıklarının
üzerindedir. Edebi ifadeleri, tarzları gelenekte kendisini kabul ettirir
nitelikte olsa da müzikal tarzlarının ancak gelişiminden bahsedilebilir.
Çalışma konumuzla ilgili öneri bağlamında ise kadın âşıkların sanatları
vasıtasıyla kendilerini ifade edecekleri icrâ ortamları sağlıklı bir şekilde
oluşturularak, halk kültürü içerisinde kadın âşıkların farkındalığı,
görünürlüğü sağlanmalıdır. Kültür mirasımızın temsilinde kadın
âşıklarımıza eşit olma şansı sunulmalı ancak gerekli organizasyon ve sanat
ortamlarında, -kadın âşıkların gelenekte birçok ortamdan mahrum
kaldıklarını düşünürsek- günümüzde sosyal bilincin gelişmesiyle birlikte
benimsenmiş olan pozitif ayrımcılığın da uygulanmasına olanaklar
tanınmalıdır.
Çalışma İçerisinde Değerlendirilen Eserler Tablosu
AD-SOYAD
ESER ADI
MAHLAS
RİTMİK
MELODİK YAPI
YAPI
SES ALANLARI
DOĞUM TARİHİ
YERİ
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3138]
Şah Senem Akkaş
(Şahsenem Bacı)
1. Bir Cahilden Bir Daş
Geldi
2. Bre Şaşkın Ne Bakarsın
1943 – …
Yüzüme
Kars
2. 5/8 (3+2)
3. 4/4
4. 5/8 (2+3)
3. Bu Devr-i Âlemin Pîri
Hünkârı
4. Gine Yaşlar
Dîdelerime
1. 4/4
5. 2/4
Sevilay ÇINAR
Doldu
5. İster Hintli Olsun İster
Yemenli
İlkin Manya
1. Aradım
1. 2/4
(Sarıcakız)
2. Bacım
1948 – …
3. Kadının Türküsü
2. 5/8, 3/8 ve
2/4
Eskişehir
4. Kâh Yaralı Kâh Yaslıyım
5. Taşlarım Seni
3. 7/8(3+2+2)
4. 5/8 (2+3)
5. 6/8 (3+3)
Şaziye Çelikler
1. 50. Yıl Lisesi
1. 2/4
(Maralî)
2. Yaranamadım
2. 5/8 (2+3)
1949 – …
3. Diller Ata’yı Söyler
3. 5/8 (2+3)
Bingöl
4. Sazım Seninle
4. 4/4
ŞahTurna Ağdaşan
1.Almanya’da Yurttaşlarım
1. 7/8 (2+2+3)
(Şahturna)
2. Gamlı Gönül
2. Uzun Hava
1953 – …
3. Neden Ses Çıkarmaz
Kadınlarımız
(Serbest Ritim)
Sivas
4. Pir Sultan
5. Seçim
3. 4/4
4. 2/4
5.9/8 (2+2+2+3)
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3139]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
Durşen Mert
(Nurşah Bacı)
1954 – …
Eskişehir
1.
Ağlayan
Hikâyesi
Kadının
1. 5/8 (2+3)
2. 2/4
2. Anla Beni Sen Yaradan
3. Atamız Olmasa Ne
OlurdukBiz
3. 5/8 (2+3)
4. 4/8
5. 4/4
4. Gel Keremim Gel
5. Olur mu
Filiz Yurdakul
1. Analar Semahı 2/4
1. 2/4
(Sinem Bacı)
2.Canlarına Okuyacağım
2. 2/4
1954 – …
3.
enlerindeVarolmalıÂşıklık
3. 7/8 (3+2+2)
Sivas
4. Tevhit
4. 4/4
5. 4/4
5. Utan İnsanoğlu
Telli Gölpek
1. Ben Bir Kulum
1. 4/4
(Telli Suna)
2. Kara Toprak
2. 2/4
1956 – …
3.Özüm
Sensin
Eskişehir
Sensin
4.Yüzümüz
Ali’ye
Sözüm
3. 4/4
4. 4/4
Muhammed
Doğru
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3140]
Sevilay ÇINAR
Sürmelican Kaya
1. Aldırma Gönül
1. 7/8 (2+2+3)
(Sürmelican)
2. Ali Yar
2. 2/4
1959 – …
3. Çekene Sor
3. Uzun Hava
Çorum
4. Dem Ali’den
(Serbest Ritim)
5. Niçin İnanmazsın Ey
4. 5/8 (2+3)
İnsanoğlu
5. 4/4
Ayten Çınar
1. Baba
1. 2/4 + Arada
(Gülçınar)
2. Döne
Serbestlik
1960 – …
3. Koca
2. 4/4
Sivas
4. Olsaydım
3. 2/4 + Arada
5. Vicdansız
Serbestlik
4. 6/8 (3+3)
5. 2/4
Arzu Yiğit
1. Bizim Oğlanın Gelini
1. 4/4
(Arzu Bacı)
2. Deniz Rengini Vermiş
2. 4/4+ Arada
1964 – …
3. Gelmezsen Gelme
Serbestlik
Adana
4. Hu Allahım
3. 4/4
5. Kız Sosyete mi Oldun
4. 2/4
5. 5/8 (2+3)
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3141]
Kadın Âşıkların Müzikal Kimlikleri
Çiçek Ayyıldız
1. Dost Bahçesi
1. 5/8 (2+3)
(Çiçek)
2. Gönül
2. 4/4
1966– …
3.Mevla’dan Olsun
3. 7/8 (3+2+2)
Sivas
4. Viran Ettin Bağımı
4. 7/8 (3+2+2)
Kevser Ezgili
1. Öyle Gel
1. 7/8 (3+2+2)
(Ezgili Kevser)
2. Sevdalı Başım
2. 2/4
1969 – …
3. Türkiyem
3. 5/8 (2+3)
Çorum
4. Yâre de Bak
4. 6/8 (3+3)
5. Yol
5. 5/8 (2+3)
Gülsüm Kahraman
1. Aslım Çorumlu
1. Uzun Hava
(Gülsüm/Sedaî)
2. Bugünlerde
Bana
1971 – …
Çorum
Değmen
(Serbest Ritim)
2. Uzun Hava
3. Senin Sevgin
(Serbest Ritim)
4. Unutmak İstiyom
3. 2/4
4. 7/8 (2+2+3)
Özlem Olgaç
1. Alın Yazım Buymuş
1. 7/8 (2+2+3)
(Özlemî)
2. Dünya 4/4
2. 4/4
1982– …
3. Muhannete
Olmayın
Sivas
Muhtaç
3. 7/8 (3+2+2)
4. 4/4
4. Yandırdı Gitti
Kaynakça
Çınar, Sevilay, Yirminci Yüzyılın İkinci Yarısında Türkiye’de Kadın Âşıklar
İstanbul Teknik Üniversitesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi. 2008.
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
ISSN: 2147-1185
[3142]
Sevilay ÇINAR
Duygulu, Melih, Alevi-Bektaşi Müziğinde Deyişler, İstanbul: Sistem Ofset,
1997.
Güngör, Nazife, Sosyokültürel Açıdan Arabesk Müzik, Ankara: Bilgi Yayınevi,
1993.
Herndon, Marcia, 1990. “Biology and Culture: Music, Gender, Power, and
Ambiguity”, Music, Gender, and Culture, Intercultural MusicStudies 1, Florian
NoetzelVerlag Wilhelmshaven, Germany, s.11–12.
Stokes, Martin, Türkiye’de Arabesk Olayı, İstanbul: İletişim Yayınları, 1998.
Şenel, Süleyman, “Türk Halk Musikisinde Uzun Hava Tanımları ve Bu
Tanımlar Etrafında Ortaya Çıkan Problemler”, Türk Halk Müziğinde Çeşitli
Görüşler, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 55–81, 2000.
Şenel, Süleyman, Kastamonu’da Âşık Fasılları Türler/Çeşitler/Çeşitlemeler, c. I-II,
Kastamonu: Kastamonu Valiliği Özel İdare Yayınları, 2007.
TRT Müzik Dairesi Yayınları, TRT Türk Halk Müziği Repertuarı
Ses Kayıtları
Ağdaşan, Şahturna (Şah Turna), Acılar Birgün Bal Olur, İstanbul: Öz Diyar
Müzik Yapım, 1995.
Çınar, Ayten (Gülçınar), Kan Kusturdun–Vicdansız, Ankara: Sezgi Müzik
Yapım, 2003.
Çınar, Sevilay, *Hazırlayan. Kadın Âşıklar, İstanbul: Kalan Müzik, 2010.
Kaya, Sürmelican (Sürmelican), Niçin İnanmazsın Ey İnsanoğlu, İstanbul:
Bahar Müzik Yapım, 199?.
Manya, İlkin (Sarıcakız), Sarıcakız–Emircan 1, İstanbul: Şah Plak ve Kasetçilik,
1986.
Mert, Durşen (Nurşah Bacı), Âşık Nurşah ve Âşık Reyhanî, İstanbul: Harika
Plak ve Kasetçilik, 1981.
Mert, Durşen (Nurşah Bacı), Âşık Nurşah, İstanbul: Harika Plak ve Kasetçilik,
1981.
Yiğit, Arzu (Arzu Bacı), Bizim Oğlanın Gelini, İstanbul: De-Ka Müzik Yapım,
1992.
Yiğit, Arzu (Arzu Bacı), Kız Sosyete mi Oldun, İstanbul: De-Ka Müzik Yapım,
2003.
Yiğit, Arzu (Arzu Bacı), Asker Oğlum, İstanbul: De-Ka Müzik Yapım, 2004.
itobiad
“İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi”
“Journal of the Human and Social Sciences Researches”
Cilt: 5,
Volume: 5,
Sayı: 8
Issue: 8
2016
[3143]
Download