Devamını okumak için tıklayınız

advertisement
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
DIŞ ÜLKELERDE YABANCILARA GRAFİKLERLE TÜRKÇE ÖĞRETİMİ
ÜZERİNE BİR MODEL*
Prof. Dr. Abdurrahman GÜZEL1
Başkent Üniversitesi
1996 yılında Çekoslovakya ile bir 'Kardeş Üniversite' sözleşmesi yaptım. Bu dönemde orada
öylesine güzel bir Doktora çalışması ile karşılaştım. Bu çalışmadan ülkemizde de 'yabancılara Türkçe Öğretimi'
konusunda yararlanabileceğimi düşündüm. Ve bu eser 'Yüksek lisans ve Doktora' derslerinde ele aldım. Çok
çalışkan ve kendini bu ülküye vermiş arkadaşlarımızla enine boyuna tartıştık. Neticede bu eseri tercüme etmeye
karar verdik. Tercümesi tamamlandı. Sahibini buldum ve kendisinden bu eserin Türkiye Türkçesi ile
tercümesine dair izni de aldım.
İşte bugün burada sizlere sunmaya çalışacağımız tebliğimiz dünkü Çekoslovakya, bugünkü Çek
Cumhuriyeti'nde 'Yabancılara Türkçe Öğretimi Üzerine Geliştirilen bir Model Üzerine' yapılan
çalışmanın bir bölümü olacaktır.
Yalnız esas tebliğimize geçmeden önce ede kısaca Çekoslovakya'da 'Türkçe Öğretimi ve
Yabancılara Türkçe Öğretimi' konusunda kısa bir bilgi vermek isterim.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra takriben 1960'lı yıllarda Çekoslovakya'da Türkçe öğretiminin
başladığını görüyoruz. Yaklaşık elli yıllık bu dönemde Çek dilinde üç Türkçe ders kitabı ve bir kaç da Türkçe
konuşma kılavuzunun yayımlandığı görülmektedir.
Bu ülkede en önemli ve bilimsel olan çalışma, 1964'te, Prag Karlova Üniversitesinin Yüksek Okullar
Öğrenim Metinleri dizisinde, Türkçe öğretimi konusunda basılmış, meşhur Çekoslovak Türkologu
Doç.Dr.Josef Blaskovic'in Türkçe'ye Giriş adlı Türkçe ders kitabının birinci cildi 2 oklup, İkinci Dünya
Savaşı'ndan sonra Çek dilinde yayımlanan ilk Türkçe ders kitabıdır. Bu kitap; Türkçe ses bilgisi, yazım
kuralları, konuşma ve okuma bilgisi, Türk edebiyatından örnek metinler, anahtar sözcükler ve ekler dizini,
Türkçe-Çekçe ve Çekçe-Türkçe sözlük olmak üzere altı bölümden oluşmaktadır. Ayrıca bu kitapta Türkiye
Cumhuriyeti ile ilgili temel bilgiler, Türk dillerinin sınıflandırılması, Türkiye'yi tanıtan resimler de
bulunmaktadır. Ayrıca derslerden biri de Türk dilinde bulunan Arapça-Farsca sözcük öğelerine ayrılmaktadır.
Kitapta, çağdaş Türk dilinin belli başlı örneklerini yansıtan gazete metinlerine hiç yer verilmediği ve
Türk dil bilgisi terimlerinin yeterince kullanılmadığı gibi, Türkçe dil bilgisinin önemli özelliklerinden biri olan
"ad tamlama türleri" de yeterince tanımlanmamış ve "bileşik zamanının" anlam ve kullanım sahaları ise
yeterince örneklenmemiştir. Türkçe'de çok kullanılan -yor/-ar/-miş/-acak+olmak bileşik eklerine ise hiç yer
verilmemiştir.
Blaskovic'in ders kitabından sonra L. Hrebicek tarafından hazırlanmış olan Türkçe başlıklı kısa bir
ders kitabı 3 çıkmıştır. Bu kitap, 56 sayfadan ibaret olup, Türkçe'nin temellerini öğretmeye çalışmaktadır.
Kitabın önemli tarafı hem sözlükle ekler dizisini hem de çağdaş Türk dilini yansıtan gazete metinlerini
içermesidir.
1980'li yıllarda komünist Çekoslovakya'sında, üniversitede Türkçe öğretimi durduruldu. Türkçe
öğretimi sadece Prag Devlet Dil Okulu'nun akşam kurslarında sürdürüldü. Komünist rejimin dağılmasının
ardından 1990 yılında Prag Karlova Üniversitesinde Türkçe öğretimi yeniden başlatıldı. 1990 yılından sonra
Prag Devlet Dil Okulu'nun akşam Türkçe kurslarına da ilgi arttı. Hem eski Türkçe ders kitaplarının tükenmiş
olmasından hem de Türkçe'nin, Çeklere Türkçe'yi
Editörün Notu: Prof. Dr. Abdurrahman Güzel Hocamızın Bilim Oturumlarında sunmuş olduğu bu tebliği de Açış Oturumundaki tebliği ile birleştirilerek bu
bölümde yer almıştır.
Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölüm Başkanı, Bağlıca Kampüsü-Ankara, Faks: 0312. 234 11 74,
E-mail: [email protected] , GSM: 0532. 509 36 69
2
Doç. Dr. Josef Blaskovic: Ucebnice turectiny, dil 1: Uvod do turectiny, ucebni texty vysokych skol, Statni pedagogicke nakladeteelstvi (Devlet Eğitim Bilim
Yayınevi) Praha, 1964, 350 s. II. cildi hiç çıkmadı.
3
Ludek Hrebicek, Turectina, male ucebnice Noveho Orientu, Praha 1960, 56 s.
1
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
öğreten bu ders kitaplarının yayımlandığı altmışlı yıllardan beri bir hayli değişmiş olmasından dolayı yeni ders
kitaplarına ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu ihtiyaç, ilk safhada piyasaya sürülen birkaç Türkçe konuşma kılavuzu4
ile kısmen giderilmeye çalışıldı.
Daha kapsamlı Türkçe ders kitabı ancak 1999 yılında Radka Hristova tarafından Pratik Türkçe
başlığı altında yayımlanmıştır.5 250 sayfalık bu ders kitabı 28 derste Türkçe temeller ini öğretmek amacını
güdüyordu. İlk dersler sadece gramatik açıklamalarla araştırmalar içerirken daha ileri derslerde öğrencinin
gramer bilgilerinin ilerlemesiyle birlikte konuşmalar ve Türkçe metinlere yer verilmektedir. Ders
Üniteleri;çeşitli konulu diyaloglar ve metinler, metinlerde geçen yeni sözcük ve konularıyla ilgili soruları
içeren Yurt Bilgisi başlıklı bir bölümü izlemektedir. Kitabın sonuna Türkçe coğrafi terimler listesi eklenmiş
bulunmaktadır. Dilbilgisel terimler ders kitabında (örneğin çekim, kip, ulaç, fiil gibi) hem Çekçe hem Türkçe
sunulmuştur. Halbuki Türk dilbilgisi terminolojisinde bu durum bir tutarsızlığa neden olmuştur. Öz Türkçe
terimlerle Osmanlıca terimler yan yana kullanılmakta. Örneğin bir yandan "ulaç" kullanılırken diğer yandan
"hal", "fiil" gibi. Kullanımlar göze çarpar.
Türkçe'nin çağdaş durumunu gayet kapsamlı bir şekilde yansıtarak Çek öğrencisine aktarmaya çalışan
Hristova'nın ders kitabını, Blaskovic'in ders kitabıyla karşılaştırıldığında Türk dilinin kırk yılda kat etmiş
olduğu yolu (özellikle söz varlığında) görmek mümkündür. Ne yazık ki Hristova'nın ders kitabı, yabancı
kökenli, özellikle Arapça ve Farsça sözcüklerle onların değişik ses yapısından kaynaklanan, gerek ses uyumu
gerekse son ek almalarında oluşan istisnalara hiç değinmemektedir.
Ders kitabının başlıca kusurları alıştırmaların yetersizliği, kitapta kullanılan tüm sözcükleri içeren
alfabetik Türkçe-Çekçe ve Çekçe-Türkçe sözlüğün bulunmaması 6 , bir de Türkçe sözcüklerim Çekçe
çevirisindeki yanlışlıklardır. Buna (sırf Blaskovic'in ders kitabıyla karşılaştırmada) resimlerin yokluğunu
eklemek belki haksızlık olur, çünkü resimler masraflı olup nispeten ucuz kitabın maliyetini belki haddinden
fazla arttırmış olacaktı. Eğer altmışlı yıllarda dünyaya, hele de Türkiye'ye kapalı bulunan komünist
Çekoslovakya'da ders kitabındaki resimler ülkeyi tanıtmada önemli bir rol oynamış ise, bugünlerde Türkçe'ye
ilgi duyan her Çek yurttaş Türkiye'ye serbestçe yolculuk yapabildiği için -ki üniversite Türkçe öğrencilerinin
ilk yapmış oldukları- resimlere o kadar gerek yoktur.
Söz konusu kusurlara karşın zevkli, kırmızı, ay yıldızlı kapak, kaliteli baskısı ile dikkat çeken Pratik
Türkçe kitabı, hem bu alandaki önemli bir boşluğu doldurmakta, hem de Yeni Çek Cumhuriyeti'nde, hızlı
değişen ve gelişen Türkçe'nin yeni, daha kapsamlı ve ayrıntılı bir ders kitabına çoktan duyulan ihtiyaçları
karşılamaktadır.7
Bilindiği gibi bu çalışma, matematikle ilgili grafik kuramından faydalanılarak oluşturulan
Türkçe dil bilgisi modelinin anlatımı şeklinde olacaktır.
Her dil bilgisi modelinin temel amacı bilinen bir dilin sağlam cümleler üreten en basit sistemini
bulmasıdır. Dil bilgisinin geleneksel modelleri insan anlayışının bir ürünü olarak gerçekleşir. Resmî
olarak uzlaşılamayan kavramlar genelleşir ve kavramaları açıklama girişimleri bütünüyle başarısız olur.
Başka bir ifadeyle, bu kavramlar insan sezgisiyle doğru cümle oluşturmaya uygun bir yol olarak
kullanılır. Bu yüzden insan sezgisinin ürünleri bu modellerin doğal temeli olmaya başlar. Münasip ve
münasip olmayan cümlelerin ayırt edici vasıflarının sınırlandırılması için bir öğe olarak resmî olmayan
bir görünümdeyken, onlar modern dil bilimcileri tarafından oluşturulan birkaç modelden yoksun
görünürler. Bu nedenle bilgi veren kişinin asıl görevleri modelin
1993'te T.Lane ile R. Hristova tarafından hazırlanan Türkçe konuşma kılavuzu, seçilmiş gramer bilgileri, kimi teknik terimler ini de kapsayan sözlük ve
Türkiye'de en çok kullanılan kısaltmaların açıklamalı listesini de içermekte (Tomas Lane.Radka Hiristova: Cesko -tuurecka konverzace a slovnik.INFOA, 159
s.
5
Radka Hristova: prakticka turectina, Praha 1999, 256 s.
6
Piyasada ayrıca yazarın L. Milkulkova ile birlikte hazırladığı kısa bir Türkçe-Çekçe ve Çekçe Türkçe sözlüğünün bulunmasına karşın.
7
Bu konuda daha fazla bilgi için bk: Thomâs Lane' Avrupa'da Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretimi Sempozyumu - 25-26 Ekim 2001 "Çek Cumhuriyeti'nde
Türkçe Ders Kitapları"
4
2
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
yeterliğinin bir hakem olarak addedilmesidir. Bilgi veren kişinin mümkün olan kabullerinin
resmîleşmesine rağmen, o insan anlayışının dil bilimine ilişkin özelliklerinin daha fazla
soyutlanmasından başka hiçbir şeyi tekrar sunamaz. O, şeklen açık ve anlaşılır bir sistemle bağlanan
bir kara kutudur. Modern dil bilgisi sistemlerinin bir makine gibi temel amaçları olmasına rağmen,
bu amaç geride kalan şeyin haricinde başarılı değildir. Belki de bu, insan kafasını makineye
dönüştürmek için bazı girişimlerin bir sebebidir.
Elbette ki soyut grafik teorisinin dayandığı bir sınırlı girişimin amacı bu değildir. Biz dil
bilimlerinin arasındaki ilişkileri araştıran dil biliminin alanını terk etmeyeceğiz. Bir taraftan insan
yapımı olan ve "doğal" duran uygun cümle, diğer taraftan resmî sitemin yapımı cümle; şayet iki
cümle arasındaki geçişler, bilhassa yeterli özellikler, insan kafasının içindeki sisteme geçiş için
yeterli bir neden olarak görünmüyor olabilir. "Doğal" cümlede meydana gelen ilişkileri "yapay"
cümledeki bağlantıların içine sokarak eşit duruma getirmek için bir nedendir. Dil bilim
araştırmalarının şu anki bulgularında bilgi veren kişinin yardımı olmaksızın her iki cümleyi aynı
saymak mümkün görünmüyor.
Her hususta seçici olan bu çalışma, modeli tanımlamaktadır. Chomsky'nin keşfettiği
tümdengelim metodu hem dönüşümcü bilgi kuramından, hem de modern mantık ve dilbilimlerine
başvuran bir çalışmadır. Bu durum, Grafik teorisinin kuramsal bütününde de kısmen kullanıldı.
Bizim amacımız basit ve geleneksel modelin yapısını kurmaktır. Yine de bu, dönüşümün bir sonucu
olarak grafik ile kavramlar ve dil bilimi arasında bazı farklılıklara yol açar.
Bu çalışma sadece Türkçe gramerde baş vurulacak modelin ana özelliklerini karakterize
etmeyip aynı zamanda grafik modelinin Türkçe gramerdeki temelini tanıtmakla ilgili değildir.
Sadece mümkün ve işe yarar bir modelin basit tartışmasıdır.
Model, gelecek bölümde ayırıcı özellikleri bir tümdengelim olarak anlaşılacak. Sonuç
olarak modelle ilgili yapılacak işlerle bağlantılı olarak model ön gerçek olarak kabul edilecek yine
de girişte modelin yapısının metotlarını önereceğiz. Bu önerme modelin özel bir parçası olmayan
deneysel bir gösterimden daha fazla bir şey değildir. Açıkça görünen grafik metodunun modern dil
bilim metodu ve kavramlarının kullanılışında kullanılması şart değildir. Alt grafik yapılarının seçimi
gibi grafik sisteminin dönüşümü gibi çalışmaların çoğu tanımlandı. Geleneksel sentaktik
sınıflandırma olarak anlaşılan grafik zirvesine de baş vuruldu. Dil bilimciler tarafından takip edilen
ve Chomsky'nin geliştirmiş olduğu tam üretimsel modelin uygulanması şart değildi. Üretimsel
metot, sistemin yanlış olmayan pek çok sağlam kanıtların resmileşmesini içeren bir tarz üzerine inşa
edilmiştir.
Grafik teorisi, dil bilim tanımlamalarına benzer bir metodu kullandı. (Sistemin açık olan
prensipleri üzerine bina edilen özellikleri gibi.) Çalışmada birkaç kez dil bilimin farklı dalları
kullanılmıştır. Zikretmek gerekirse: S. Marcus'un fonoloji çalışmaları, G. Miller ile işbirliği içinde
N. Chomsky'nin sunusu, grafik kavramının temelinde üretimsel modelle ilgili birkaç teori ispatlandı.
Bu çalışmada Y. Lecerf tarafından kullanılan "süzgeç metodu" ile bir sağlam alt grafik özelliklerine
dayanan seçimlerle yapılan çalışmalar tanımlandı. (diğer grafik çalışmalarıyla birlikte) ve
çalışmalardan biri de makineyle çeviri metodunu amaçladı. Grafik metodu, kalıplaşmış teoriden
çıkar. Dilbiliminde O. S: Kulagina tarafından belirli teorinin uygulamalarında kesin adım atılmıştır.
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
Charles F. Hockett'ın ancak karalamaları bitirdikten sonra "Dil, Matematik ve Dilbilim" adlı
temel çalışması kullanıldı. Bu çalışma üzerine birkaç görüş sunumlarda yayımlandı.
Bir dil modelinin yazıyla ilgili kavramına en sık kullanılan "yapı" ve "sistem" kavramları bir
kesin anlam olarak karar verir. Her grafik iki ana parçadan müteşekkildir. Dilbilim birimlerinin yerine
geçen tepe noktaların durumu ve bu birimler arasında geçişi sağlayan kollarla ilgisinin durumu. İlk
durum alt bölümleriyle birlikte yapının kavranması için uygundur. Diğer durum yani kolların durumu
tepe noktaların durumu üzerinde onunla ilgili olanları tanımlar. Bu da "sistem" teriminin anlamı gibi
anlaşılmalıdır. Sonuç olarak bir grafik G = [V; B] bir dilbilim foneminin yerine geçen model: V =
yapının B: fonemin sistemi. B ile kolların durumu ve tepe noktaların durumu V. Bir dilin cümleleri
yerine geçen dilin hem alt sistemini ve hem de alt yapısı bir grafik olarak yer alır. Cümle sistemi
cümlenin grafik olarak düşünülmesiyle özdeş bir kavramdır.
Bir dil sisteminin grafik modeli, kuralları olan bir modele eşittir. Grafik modelinin bir
avantajı vardır: Eğer dil sisteminin türetim adımlarından biri kurallar dağıtmaksa, grafik modeli bu
sistemin prensiplerini çok basit tanımlar. Grafikte dil sisteminin bölümleri hemen apaçık bir cümle alt
sistemi olarak onun yerine geçirilir.
Grafik sisteminin bir diğer avantajı aşağıdaki gibi gösterilebilir: Bütün cümleleri K harfinin
bir temsilcisi gibi bir dil sisteminin grafiği saymamamıza izin verir. Sonra bütün cümlelere uymayan
farklı yapılar, ~K şekli ile gösterilir. Grafikle şekillenen dilin sistemi ~K'nın bir ögesidir.
K bir doğal dil sistemi içinde türlerin bir türüdür. Bar Hillel'in "K'nın en aşağı türü" olarak
kullandığı kavram açıktır ki bizim kullandığımız cümlelerin tanımlarındaki en aşağı tür K'dır.
Cümle yapılarının sınırsız türde üretim becerisi her gramer için üretimsel modelin gerekli
olan koşuludur ki bu durum açıkça sınırsız cümleler içermelidir. Dil sisteminin grafik modelinden ayrı
gerekli olan koşul sonra görülecek şekilde çok basit formüle edildi: Grafik bir döngüsellik ya da
dönüşüm gerektirir. Bundan dolayı açıktır ki grafik modelinin prensipleri basittir. Diğer yandan açıktır
ki, bir doğal dilin grameri bir basit doğal olay değildir. Dilin tanımlanan doğal karışıklığı ve modelin
basitliği için gerekli koşul arasındaki denge belki dilin kendinden daha karmaşıktır. Şüphecilik
nedensiz değildir. Umarız, şüpheler içeren grafik modeli daha yeterli ve daha yararlı modellerin
yapısının önünü açacaktır.
*
**
Türkçenin gramerinde tepe noktaları oluşturan ögeler için takip edilecek kategoriler:
Vf:
Vn:
Gr:
A:
A:
D:
P:
N:
Son eklerin yüklendiği sınırlı sayıda fiil türlerini tanımlar.
Eklerle oluşturulan türemiş isim fiillerini tanımlar.
Zarf fiilleri tanımlar.
Adlar ve zarflara ait unsurlar gibi işlevi olan sıfat ve zarları tanımlar.
A'nın ögesi gibi işlev görebilen ögeler, A türünün alt türlerini tanımlar.
İşaret zarf ve sıfatını tanımlar.
Kişi ve soru zamirlerini tanımalar.
Adlar.
4
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
Bir:
Belirsiz sıfat ve sayıların en alt türünü tanımlar.
Yukarıda ilave edilen eklerin kullanılması üzerine inşa edilen ya da bilinen türlerin
öğelerini birleştiren ilgili türlerin karakterleri çok basittir. Genellikle bir tür, ("Uygulayıcılar"
bölümünde görüleceği gibi) morfolojiyle ilgili uygulama yapanların alt bir sınıfı olarak tanımlanır.
Tabloda -sI ve -In sırasıyla biri aitlik diğeri ismin -in ekini gösteren semboller olarak yerleştirildi. /
/ parantezleri bölüm ögelerini gösterir.
V dizisinin Türkçe dilbilgisi için getirdikleri muhtemelen eleştirilebilir. Örneğin zarflar,
sıfatların bir alt türü gibi ama bir tür olarak mevcut değildir. Bunun, Türkçede bu türün varlığı ya da
yokluğunun sürekli devam eden tartışmalarla ilgisi yoktur.
Model işlevsel olsa da en son noktada diğer metotlar da dil bilmsel olarak değerlidir. Bizim
modelde V'nin zirvesi olarak birleşik zarfların yer alması mümkündür. Bu durum grafiğin genel
özelliğini değiştirmeyecektir. Diğer türler için benzer şeyler söz konusudur. Vurgu, dilbilgisi
bakımından ilgili birimlere ilişkin özellikleri üzerine alır. Sonuç olarak birimlerin bütünü ve onların
türleri tamamlanmış ve nihaî olarak tasavvur edilemez.
Elbette modelin inşasına yönelik deneysel bir yolun işareti, bu işaretin bir bölümü
yoktur.
D'deki bir dizide var olduğunu saydığımız iki söz dizimine ilişkin Türkçe cümleler (ikinci
cümlenin sonuna sınırlı bir fiil yerleştirilen) ve bu cümleleri halkın kullandığını varsayalım. Böylece
bu örnekler D'deki benzer cümle örneklerini temsil eder. Örneğin aşağıdaki cümlelerde:
"şimdi kalkmışlar" [A+Vf];
"kendisini seviyorum" [P+Vf];
"bahçeyi görmedim" [N+Vf];
"kalkıp çıktı" [Gr+Vf];
"yaklaştığımı duydu" [Vn+Vf];
"sen geldin" [P+Vf]; "bu benimdir"
[D+Vf]; "çok iyidir" [A+Vf];
"ondan sonra gelecek" [D+Vf];
"gelen babamdır" [Part+Vf]; "ikisini
gördü" [Num+Vf].
Yukarıdaki örnek cümlelerin her biri Vf'nin kapsadığı örnek cümlelerden biridir. Bundan
dolayı Vf, D türünün en küçük türüdür. Bu özellik, üretimsel modelde, Türkçe cümle için
belirlenmiş ve birleştirilmiş olmalı, bu bütün Türkçe cümleleri temsil eder şeklinde genel bir sonuç
çıkarılabilir. Her Türkçe cümle (tek ögeli de olsa) Vf birimleri içerir. Böylece tek ögeli cümleler Vf
birimleri tarafından temsil edilir.
Verilen örneklerin yanı sıra isim fiil de Vf olarak değerlendirilir. En küçük yüklemin
yapısı, isim fiilin yüklem ekinden ve fiil olmayan bir türün bir temel kelimesinden oluşabilir.
"benim+dir"
"iyi+dir"
5
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir) "babam+dır"
Aşağıdaki dönüşümsel örneklerdeki gibi en küçük yüklemin yapısı ek fiil ile sağlanır.
Vn
A
D
P
I
+ ek fiil eki [R—N> Vf
Part N
Num
Dönüşüme gelince, aşağıdaki yolla bizim örneklerden en son üç cümlenin yapısı şu
biçimde gösterilir:
"bu benimdir":
D + p + ek fiil.
"çok iyidir":
 + A + ek fiil eki.
"gelen babamdır":
Part + N + ek fiil eki.
V dizisinin ögeleri noktalar şeklinde bir yüzeye yerleştirilir. D'nin özelliklerine uygun her
ögeden oluşabilen sembol ya da noktanın solundan bir ok çizilir ve sağdan bir noktaya gidilir. Bu
durumda hem dönüşümsel hem de dönüşümsel olmayan yapılar göz önünde tutulur.
Başka bir deyişle: D dizisinin her cümle yapısı aşağıda verilen örnektekine benzer biçimde
tanımlanabilir:
N Vf
----------------------------------------------- ►
"babam" "geldi"
Bu grafiklerin tamamının birleşmesi G grafiğini oluşturur. Bütün noktalardan ve bütün
oklardan var olan birleşik grafikler her iki diziden oluşur. Bu birleşik grafikler G'nin bir alt grafiği
gibi onun bileşkesinde görünür. Bu alt grafikler farklı alt cümle sistemlerini temsil eder ve G grafiği,
dil sisteminin bir tanımlamasıdır. Bu uygulamaların dilbilimsel geçerliğinde, orijinal birleşik
grafiklerde ısrar etmek aslında G'nin sadece söz dizimsel maksadına uygun değildir.
G ve G'nin alt grafiklerine ilişkin hususlar, çalışmanın sonunda adlandırılacak. Oklar,
dallar veya yönlendirilen dallar olarak adlandırılacak.
G grafiği bağlantılıdır:a) Her tepe nokta öbür tepe noktayla bir veya birden fazla ilişkiyle
bağlıdır. b) Sınırlı sayıdaki tepe noktalı V dizisi sınırlıdır. c) Sadece yönlendirilen dallar bir
yönlendirme içerir.
G'de temsil edilen ilişki, bir üretimsel ilişki ya da üretimsel bir bağıntı, bir yönlendirilen dal
olarak adlandırılacaktır.
6
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
Bu çalışmada, söz dizimsel ilişki bir eş anlamlılık terimi olarak anlaşılmalıdır. Bu ilişki
endocentric den biridir. "Babam geldi" cümlesi "geldi" cümlesinin (B dalından oluşan bir sıfır alt diziye
sahip olan grafikle) genişlemiş hâlini temsil eder.
Vf
"geldi"
Bir cümlenin grafiği, aralarında bir kol ve iki tepe nokta bulunan iki birime sahiptir. Üç
birimden oluşan bir cümle aşağıdaki grafiklerde olduğu gibi iki farklı biçimde gösterilir:
Hiçbir koldan dışarı çıkmayan tepe noktalar, üzerinde tartışmalar devam ederken Vf ile
II
:
gösterilecek, eğer bu Türkçe cümle ile ilgiliyse.
Örneğin, "rakıyı ağzına koymazdı" cümlesi II. Tip grafikle temsil edilir:
koymazdı
rakıyı ağzına
Bu sav nasıl ispatlanabilir? Bu deneysel açıklamada "rakıyı koymazdı" ve "ağzına koymazdı"
cümleleri D cümleler dizisinin ögeleri olarak göz önünde tutulabilir. Bu iki cümlenin grafikleri sadece
ikinci tip grafik yoluyla birleştirilebilir.
Örneğin, "benim babam geldi" cümlesi birinci tip grafiğin bir alt grafiğiyle gösterilir. Bu
cümle ek fiil eki -dır ile "benim babam/dır" cümle yapıları ve D dizisinin ögeleri gibi görünen
"babam geldi" cümlesi isteğe bağlı kullanılır. Bu iki cümlenin iki alt grafiğinin birleşmesi I. Tip alt
grafiklere eşittir.
Tam bu durumda bir itiraz yükselebilir. Örneğin "ne koymazdı?" sorusunda "rakıyı ağzına"
cümlesi karşılık gelir. Yine de bu durum, Vf nin kapsamadığı bir şekilde, bizim kullandığımız
terimlerin gösterdiği bir cümle değildir. Resmî olmayan bir kavram bağlamıyla yaptığımız
uygulamalarla elde edilen çıkarımımızın kuramsal sağlamlığı yoktur. Bu yüzden bizim modelde
Türkçe cümlelerin tanımlamaları için Vf ön gerçektir (gerekli bir koşul).
7
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
Bugünkü grafikle gösterme yönteminde pek çok örneğin yapısı muhtemelen aşağıdaki gibi
gösterilebilir:
rakıyı ağzına koymazdı
Grafikle gösterme yönteminin bu meselesi genellikle daha çok yeterlik ister. Örneğin,
"güzel siyah botlar" cümle yapısında yalnızca "güzel" değil; aynı zamanda "siyah botlar" yapısı
vardır. İlerleyen bölümlerde, ön gerçek olacak olan model ikili ilişkiler üzerine inşa edilmiştir. Her
iki ünite arasında bir söz dizimsel ilişki var ya da yoktur. Şüphesiz, Türkçe dil bilgisi için her iki yol
yeterlidir, ayrıca her iki yol düzgün cümlelerin söz dizimine kılavuzluk eder. Bunun çok basit
olduğunu söylemek zordur. İkili sistemde temel düşüncelerin açıklığı ve şeffaflığı aşikârdır.
Model için yapılan açıklamalar bütünüyle resmî değildir. "Sonuç" bölümünde birkaç
kuram ve onların kanıtları açıklandı. "Grafik" bölümünde söz dizimsel düzel ele alındı. "Grafiğin
Dönüşümü" bölümünde G grafiğinin basitleştirilerek formüle edilmiş bir metodunun tanıtımı vardır.
"Uygulayıcılar" bölümü, Türkçe dil bilgisinin morfolojik düzeyiyle ilişkilidir. "Silsile" bölümü,
doğrusal yapıda grafik sisteminin dönüşümsel bir metodunu sunar. "Modelin İşlevsel Örnekleri"
bölümünde, modelin işlevi meselesi birkaç cümlede örneklendirilmiştir. "Modelin Birkaç Nicelik
Özellikleri" bölümü birkaç konunun istatistik araştırmasının sonuçlarını verir. Son olarak "Grafik
Modelinin Genel Nitelikleri" bölümü grafik modelinin bazı özelliklerini dillerin başka tip modelleri
içinde genel bir sonucunu verir.
Model birkaç yolla değiştirilebilir. Burada uygulamaların elverdiği kadarıyla modelin
farklı bölümleriyle ilişkili özellikleri vurgulanacaktır.
Bir G grafiği G = [V; B] bize V'nin konumunu V = {Vf, Vn, Gr, A, A, D, P, Part, N, bir,
Num} ve yönlendirilen kolun bir dizisi olan B'nin konumunu verir. Aşağıdaki tablo G grafiğine eş
değer kabul edilen G harf tablosunu temsil eder.
4
Vf
Vn
Gr
A
A
D
Part
P
N
Bir
Num
Vf
Vn
Gr
A
I
I
I
I
I
I
I
A
D
Part
P
N
bir
Num
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
I
Sıfırların durumu işaretlenmedi
8
I
I
I
I
I
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
/ G / harf tablosunun sütunlarının başında verilen kollarla başlayan tepe noktalar varken
satırların başında verilen kollar uygun düşen tepe noktalar vardır.
Harf tablosu aşağıdaki özelliklere sahiptir: Ana köşegende yalnız sıfırlar vardır. Bu yüzden
G grafiği hiçbir düğüm içermez. Onun kollarından hiçbiri onunla başlayan tepe noktalar uygun
düşmez. Vf sütununda yalnız sıfırlar vardır, bu yüzden hiçbir kol Vf nin tepe noktalarıyla başlamaz.
Bu tepe noktalar G grafiğinin düşme noktasıdır. Bu grafikte başka zayıf noktalar yoktur. Tablo,
umulmayan A ve onun kollarını içine alan tepe noktayı grafikte gösterir. Tablo asimetriktir. Yalnız
simetrik kollar şunlardır: Vn r N ve Gr r Vn, N r Vn ve Vn r N, D r Part ve Part r D, N r Part ve Part
r N. r: üretimsel ilişkinin konumunu gösterir.
Aşağıdaki grafik G grafiğidir:
A
bir
Bu grafik, Türkçe dilbilgisinin söz dizimsel düzeyinin tanıtılmasının bir parçası olarak
anlaşılmalıdır. Bu iddia ancak bazı istisnalar haricinde muteberdir. Türkçe söz diziminin bazı
parçalarının biçimi bazı özelliklerle tamamlanmalı ki bu durum modelin açıklanması için gerekli
değildir. Örneğin Vn ve Gr tepe noktalarıyla oluşturulan tamlamalar, baş tarafları zincirlenen tepe
noktalara sahiptir. Grafik aitliuk ekinin kullanılacağı adların aitlik yapılarını içermez ve adın -ın
durum ekini adlara bağlamak
9
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
için ilave edilir. Aitlik yapıları da zincirlenmiş olabilir. bu yüzden NeV tepe noktalarının gereğince
anlaşılabilmesi aşağıdaki alt grafikte yer alır:
N/ -In / -sI
N / -In / -sI
-sI aitlik eki ve -In ad durum ekinin konumu G grafiğinin birleşme türlerini temsil eden noktaları
vermez.
Biçimli sağlam bir gramer o dilin bütün cümlelerini üretebilir. Chomsky'nin iyi bilinen ön
gerçeğindeki gibi son derece farklı ve sınırsız cümleler üretilebilir. Sınırsız cümleler, zincirleme
tamlamalarla karşılanan durumda ya da aitlik yapılarının birleşmesi sayesinde -o kadar
olmamalarına karşın- yapıların zincirlenmesiyle oluşturulmalıdır. Grafikle dillendirilen bütün bu
durumlar döngüsel özel durumlardır. Bu döngüsellik ayrılış noktalarında tekrar geri gelen bir
uğraşın ifadesidir. Bu uğraşta, B dizisinin bir alt dizisinden oluşan kollarla, kolların alt dizilerinin
tepe noktalarının bağlanacağı yer V dizisinin bir alt dizisi tarafından belirlenir. G grafiğinde
döngüsellik ve uğraş, bir yönlendirilen döngü ve yönlendirilen uğraş olarak anlaşılır. Bunun anlamı
şudur: Yörünge bir X noktasında başlar ve bir Y tepe noktasında son bulur. Döngüsellikle ilgili
olarak X ve Y özdeştir. Yönlendirilmiş uğraş ve döngüsellikte X ve Y'nin ilişkisi bağlantılı değildir.
Farklı cümlelerin sınırsız sayıda üretimini sağlayan G grafiği üretimsel gramer modeli
temeline dayandırılmışsa, G grafiği en sonunda kaçınılmaz olarak bir döngüsellik içerir. Bir özel
döngüsellik daha fazla şey ifade eder: Bu adların aitlik yapılarının döngüsel biçimidir. Böylece
Chomsky'nin kuramsal ön gerçeği tamamlanır. Yine de bu durum açıktır ki: Bir diğer yolla sınırsız
cümleleri sınırsız sayıda yeterli bir gramer üretir. Bu yüzden grafik modeli, tamlamaları yeterli olan
mümkün yapıların üretimi için bütün döngüsellikleri içermelidir.
Döngüselliğin bir parçası olmayan bütün ögeleri G grafiğinden eledik. Aşağıda G
grafiğinin alt grafiği olan C grafiği, G'nin bütün döngüselliğini içerir.
Vn
Gr
N
>. Num
10
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
Tek bir koldan beklenen her bir tepe noktayı içine alan ve tek bir döngüsel kolun her bir
ucunu C'de belirlemek için aşağıda açık döngüler vardır:
Bir döngüsel yörüngeden oluşan temel tepe nokta parantez içinde gösterildi ve benzer tepe
noktalar parantezsiz yörüngenin sonuna yerleştirildi.
/ Vn /, N, Vn
/ Vn /, Gr, Vn
/ Vn /, N, Part, Vn
/ Vn /N, Part, P, Vn
/ Vn /, N, Gr, Vn
/ Vn /, N, Part, P, Gr, Vn
/ N /, Part, P, N
/ N /, Num, Vn, N
/ N /, Num, Part, P, Vn, N
/ D /, Vn, N, Num, Part, D
/ D /, Part, D
/ D /,Gr, Vn, N, Part, D
/ D /, Gr, Vn, N, Num, Part, D
/ D /, N, Num, Part, D
/ D /, N, Part, D
/ N /, Num, Part, Vn, N
/ N /, Num, Part, P, N
/ N /, Num, Part, N
/ Part /, N, Part
/ Part /, Gr, Vn, N, Part
/ Part /, Gr, Vn, N, Num, Part
/ Part /, D, Num, Part
/ Part /, D, Num, N, Part
/ D /, Vn, N, Part, D
/ Num /, N, Num
/ Num /, Gr, Vn, N, Num
/ Num /,Gr, Vn, N, Part, D, Num
/ P /, Num, Part, P
/ P /, Num, Gr, Vn, N, Part, P
/ P /, Num, Vn, N, Part, P
Yalın bir biçimde verilen döngüselliğin bu dizininde her tepe nokta eşit bir şekilde işlenmiş
değildir. Aşağıdaki döngüselliği ifade eden numaralar tamamıyla tek olan tepe noktaların başındadır.
Vn-19, N-26, P-8, Part-24, Gr-9, D-10, Num-17. Her döngüsellik belirli yapıları tamlama yapmak
için olanak veren önemli tepe noktaları içerir. Bu özellik daha sonra tartışılacaktır.
G grafiğinin ana özelliği daha çok bağlayıcılığıdır: Onun hiçbir tepe noktası soyutlanmaz,
sonunda her tepe nokta bir kolla başlar ya da umulan kolları meydana getirir.
Vf, G'nin en önemli zirvesidir. Hiçbir koldan başlamayan tek zirvedir. Vf, G'nin düşeyidir.
Bu Türkçe cümlenin belirleyicisi olarak gösterilir. Bu yüzden her cümle yapısının başındadır.
Bir Türkçe cümlenin sitemi G grafiğinin bir alt grafiği tarafından temsil edilir. Başka bir
ifadeyle G'nin her alt grafiği, sağlam bir Türkçe sisteminin temsilcisi değildir. G'nin önceki alt
grafikleri sağlam alt grafikler olarak adlandırılır.
Sağlam bir alt grafik aşağıdaki özelliklerle tanımlanır:
a.
Alt grafik bir bağlayıcı grafiktir,
b.
Alt grafiğin tepe noktalarından hiçbiri bir koldan daha fazla kola ayrılmaz,
c.
Alt grafik Vf'nin zirvesini içerir.
11
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
a) maddesine göre sağlam alt grafik başlangıçtaki ya da uygun olan bir kolun başka tepe
noktalarla bağlanmayan benzer tepe noktalarını içermez. Dil bilimsel olarak bunun anlamı şudur:
Gramerin şu anki modelinde caymacayla 8 cümleler üretilemez. b) maddesinin anlamı şudur:
Cümlenin her bir ünitesi daha fazla acil olan bir öneme sahip değildir. Türkçe cümlenin tanımlama
prensibi c maddesi tarafından vurgulanır.
Yanlışsız alt grafik tanımlamasına göre, aşağıdaki alt grafik A c G (G kapsar A) bir
yanlışsız alt grafiktir.
Vf
A: A
Aynı durum B c G (G kapsar B) için de geçerlidir.
Vf
A
Şüphesiz C c G (C kapsar G)'da da bir yanlışsız alt grafik vardır. C'nin tepe noktalarının
dizisi bir öge içerir, ve bu ögenin kollarının dizisi boştur. C alt grafiği besbelli tepe noktalarından
hiçbirinin birden fazla kolu dışarı çıkmayan bir bağlayıcıdır. Bu Vf tepe noktasını kapsar. Böylece
şu durum ispatlanmıştır: En iyi cümlelerin grafiği sağlam alt grafiğin şartlarını karşılar.
Cümlenin grafik modeli dizinin tasavvuru üzerine inşa edilir. Bu nedenle tam tür
özelliklerine sahip her bir birim benzer modeldeki gibi meydana gelir. Bu dil gerçekliğini
karşılamaz. Örneğin, A, bir cümlede hem bir zamir hem de bir zarf gibi yer alabilir. N, bir cümlede
durum ekleriyle farklılaşan tamlamaların birkaç türünde yer alabilir. Bir ögesinin haricindeki her bir
öge, birleşik cümle yapısında yer alabilir. Genellikle bir ögenin var oluşunun üç çeşidi vardır. Dizi
biçimlendirilirken bu yeterli değildir.
I.
Farklı başlıklarda farklı sağlantılarla benzer türlerin iki veya daha fazla ögelerinin
meydana gelmesi,
II.
Aynı başlığa sahip benzer türlerin ögeleri arasında bir paratactic ilişki.
8Başlanılan cümleyi yarıda kesip sözü başka bir cümleyle bitirme oyunu.
12
III. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu (16-18 Aralık 2010 İzmir)
III.
Bir cümle yapısında bir başlıkla benzer türlerin öğelerinin meydana
gelmesi; onların söz dizimsel işlevleri G içinde yer almayan eklerle farklılaşır.
Birinci maddede iki veya daha fazla birim (tepe nokta) göstergelerle farklılaşacaktır.
Paratactic cümle yapıları burada uygulamaya tabii tutulacaktır. Biz cümle yapılarındaki gibi bir
dönüşümsel kuralın var olduğunu önereceğiz.
Vf nin birimleri arasındaki paratactic ilişki ile ilgili, Vf nin her kullanılışı, cümlenin
meydana gelmesinin bir işareti olarak göz önünde tutulacaktır.
Örneğin, böylece "güzel bir kadın acele geldi" cümlesi D alt grafiği olarak temsil
edilecektir.
Vf
Örnek verecek olursak, "güzel bir kadın geldi" cümlesini B temsil eder ve "bir kadın acele
geldi" cümlesini E temsil eder. Sonuç olarak D, B ve E alt grafiklerinin birleşimini kapsar. Bu tür
birleşik alt grafikler, üretimsel tepe noktayı içeren bir sağlam alt grafikte C'nin birleşimi ve sonucu
olarak adlandırılacak.
C birleşimi, bir X noktasından başlayan, bir kolda sağlam alt grafiklerin farklılığını
birleştiren G'nin sağlam alt grafiklerinin birleşimidir. Birleşimden s onra, X n (sonsuz) kadar
meydana gelen bir üretimsel tepe nokta olmaya başlar. Birleşik alt grafiklerinin sayısını X'ten
çıkan kolların sayısı ve n'ye eşit olan sayılar belirler. C birleşiminden çıkan sağlam alt grafiklerin
sonuçları daha fazla birliktelik sağlayabilir. Elde edilen alt grafikler kaçınılmaz olarak b şıkkının
sağlam alt grafiğinin tanımlanmasından zorunlu göstergesel tepe noktalar içerir. Açıktır ki daha
önceki D alt grafiği C (B U E) = D birleşimini kapsayan sağlam bir alt grafiktir.
Netice olarak ifade etmek isteriz ki, bu konuda günümüzde yalnız Çek Cumhuriyeti değil,
2005'ten itibaren Rusya'da da bu konu üzerinde çalışmalar başlamıştır. Gönül ister ki, bu
çalışmalar ilk önce bizde başlamalıydı. İnşallah bu da olacaktır.
13
Download