belediye başkanımız saruhanlı`nın düşman işgalinden kurtuluşu`nun

advertisement
SARUHANLI BELEDİYE BAŞKANI DR. HÜSEYİN YARALI’NIN
SARUHANLI’NIN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU’NUN 92. YILI
KONUŞMASI
Sayın Kaymakamım
Sayın Garnizon Komutanım
Değerli Protokol Üyeleri
Sevgili Misafirler
Saruhanlı ilçemizin Düşman İşgalinden kurtuluşunun 92. yılı dolayısıyla düzenlenen programa
hoş geldiniz, şeref verdiniz…
Bizim bugün huzur ve mutluluk içinde yaşadığımız bu coğrafya 92 yıl önce işgal altındaydı. Bu
toprakların çocukları kendi vatanında ezilmiş, horlanmış, baskı ve zulümlere maruz kalmıştı.
Büyük Şair Necip Fazıl’ın “Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya, Öz yurdunda garipsin, öz
vatanında parya” dizelerinde ifade ettiği gibi kendi vatanında garip kalan Türk Milleti’nin yeniden
dirilmesi ve ayağa kalkması gerekiyordu.
Koca Cihanda asırlar boyunca 3 kıtaya hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde
milletimizin üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başlamıştı. Topraklarımız bölünmüş
bağımsızlığımız tehdit altına girmişti. Vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu.
Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de
bunu kabul etmemiz isteniyordu.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi.
Esaret altında yaşamaktansa ölmeyi tercih edecek kadar onurlu olan Türk Milleti, Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün öncülüğünde, tarihe “İstiklal Harbi” olarak yazılan kurtuluş mücadelesini
başlattı. Osmanlı Devleti daha Balkan Harbi’nin yaraları sarılmadan birinci Dünya Savaşı’na girdi.
Seferberlik ilan edildi. İlçemizin en gözde delikanlıları vatan savunması için çeşitli cephelerde
çarpışmak üzere silah altına alındı.
Atalarımız “Ya İstiklal ya ölüm” diyerek çıktıkları bu yolda zafere ulaştılar. Kimi şehit düştü, kimi
gazi oldu ama “Önce vatan” dediler. Vatanımızı kurtardılar ve bizlere emanet ettiler.
Bu mücadele öyle bir maneviyatla yüklüdür ki; mermiler ıslanmasın diye kendi ceketini mermilerin
üzerine örtüp, yavrusu soğuktan donarak ölen bir annenin, analık duygularının bile ötesindedir.
“Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” sözü o annenin bu davranışı ile anlam kazanmıştır.
Büyük Taarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, 5 Eylül’de Gördes’ten, 6 Eylül’den
Akhisar’dan 7 Eylül’de de Saruhanlı’dan defedildi. 9 Eylül 1922′de İzmir’in kurtarılmasıyla
yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu.
Bu zafer, Türkiye tarihinde yeni bir dönem başlatmıştır. Mondros ve Sevr antlaşmaları tarihin
çöplüğüne atılmıştır. Memleketimiz için ifade edilen “Avrupa’nın hasta adamı” gibi deyimler
ortadan kaldırılarak emperyalizme karşı verilen silahlı mücadele ve bunun sonunda yaratılan Yeni
Türk Devleti tüm dünyaya kabul ettirilmiştir.
Kurtuluş mücadelesinde Saruhanlı’nın unutulmaz kahramanları Dereköylü Mehmet beyler, Halit
Paşalar, Arap Abdiler, Çoban Kazımlar, Koyuncu’daki Alayın Komutanı Galip Hoca ve ismini
sayamadığımız nice atamız ve ecdadımız, kurşunlara göğüs germiş, bizlerin bugün huzur ve
güven içinde yaşadığımız bu güzel şehrimizi düşman işgalinden kurtarmışlardır.
Bu zafer 7 Eylül 1922 günü Saruhanlı’ya gelen Onbaşı rütbesindeki bir askerimizin, düşmanın
terk ettiği karakola Türk Bayrağını asması ile taçlanmıştır. 92 yıllık süreçte Saruhanlı kendisine
bırakılan bağımsızlık mirasını hep korumuş ve bu mirasa layık olmaya çalışmıştır.
Millet olarak bize düşen görev; emperyalist güçlerin oyununa gelmeden bu vatanda birlik ve
beraberlik içinde yaşamak, vatanımızı korumaktır. Ortadoğu ülkelerinde yaşanan olayları hepimiz
yakından takip ediyoruz. Seneler, asırlar değişse bile emperyalist güçlerin emellerinin
değişmediği ve bu emellerden vazgeçmedikleri anlaşılıyor. Bunun örneklerini Suriye, Mısır ve Irak
da görüyoruz. Müslümanları bir birine kırdırıyorlar. Türkiye üzerinde de çeşitli senaryolar
uygulanıyor. Etnik köken üzerinden kardeş kavgası çıkarmanın çabası içindeler. Ancak bizler bu
oyuna gelmeyecek, yeni Türkiye yolunda durmadan yürüyeceğiz. Bu ülke, kimliği ne olursa olsun,
gönlünde vatanseverlik aşkı olan, ülkesi için çalışan, gerektiğinde canını verebilecek olan
insanlarındır.
İlçemizin düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yıldönümünü kutladığımız bu gururlu günde
dünyaya mesajımız, ‘barış, sevgi ve kardeşliktir’ Bu şehrin evlatları geçmişte direndi, bize
unutulmaz bir miras bıraktı. Bu mirasın adı Türkiye’dir. Bu miras büyük hayalleri olan insanların
mirasıdır. Bu miras toprağa düşmüş, şehitlerin, gazilerin, kahramanların mirasıdır.
Bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bedelini canlarıyla ödeyen başta Mustafa Kemal Atatürk
ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, tüm hemşerilerimize sevgi ve
saygılarımı sunuyorum.
Download