OSTEOPOROZ TANISINDA İLERİ TEKNOLOJİ DÖNEMİ Kemik erimesi (osteoporoz) hayatın bir gerçeği. Kadınlarda daha etkili olmakla birlikte, erkeklerin de yaş aldıkça kemiklerinde zayıflık görülüyor. Üstelik risk oranı da oldukça yüksek. 50 yaş üzerindeki her 2 kadından birinin ve her 4 erkekten birinin yaşamları boyunca osteoporoz ile ilişkili kırık ile karşılaşma riski var. Yaşam süresinin uzamasına bağlı doğal kemik kaybı nedeniyle, herkes kemik erimesi riski altında. Kemik erimesi-Osteoporoz, düşük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikro-mimarisinin bozulması sonucunda kırık riskinde artışla sonuçlanan, ilerleyici bir kemik hastalığı. Önlem alınmazsa kemik erimesinin ileri safhalarında fazla baskı olmadan dahi kırıklarla karşılaşılabiliyor. Kemik erimesiyle mücadele mümkün. Başarının en önemli şartı ise erken teşhis ederek hızla gerekli önlemleri uygulamaya başlamak. Kemik Erimesine Erken Teşhis Özellikle erken evrede teşhis konulduğunda önlemler ve tedavi ile ciddi başarı sağlanabiliyor. Osteoporozun erken dönem bulgusu osteopenidir. Bu dönemde kemik kaybı tespit edilirse önlem almak osteoporozu geciktirecek ve kırık riskini azaltacaktır. Genel olarak osteoporoz tanısı için kullanılan Kemik Mineral Dansitometri cihazı kişinin kemik yoğunluğunu ölçerek kendi yaş grubuna göre ve genç yaş grubuna göre ne kadar kemik kaybı olduğunu ifade eder. Bu en temel ölçümdür. Gelişen teknoloji ile kemik dansitometri cihazları da gelişmiştir. Düzen Sağlık Grubu Radyoloji birimi sorumlusu Dr. Filiz Yenicesu erken tanıda bu gelişmiş cihazların hayatımıza ne gibi yenilikler kattığını vurgulayarak şu açıklamayı yaptı: Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kırık gelişme riski oranının ölçümünde FRAX (Fracture Risk Assessment Tool) Skoru sistemini kabul etmektedir. Kemik mineral yoğunluk ölçümü incelemeleri yelpazesi genişlemekte ve eski sistemler ile yapılamayan, çocuk hastaların KMY ölçümleri yapılabildiği gibi 2 yaş altı infant ve bebek hastalara da inceleme yapılabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’n (WHO) Kabul Ettiği Bu Sistemde Uluslararası Literatür Düzeyinde Kullanabileceğiniz Tüm Parametreleri Bulabilirsiniz Yaşla kemik dokunun azalması bilinen bir gerçektir. Daha osteoporoz olmadan kemik dokunun azalmasıyla beraber omurlarımızda bizim hissetmediğimiz kolay tespit edilemeyen mikro kırıklar olmaya başlar. Yaşlanmada kamburluğun en önemli sebebi bu mikro kırıkların birleşerek omur yüksekliğini çok azaltması ve çökme kırıklarına yol açmasıdır. Artık, omurlardaki mikro kırıkların yaptığı en düşük düzeyde şekil bozuklukları erken dönemde saptanabilmektedir. Böylece daha ileri osteoporoz ve vücutta şekil bozuklukları ve kırıklar gelişmeden kişiler osteoporozdan korunmak ve önlem almak için yönlendirilebilir. Osteoporoz Tanısında Ve Takibinde Kullanılacak Nitelikte Veri Oluşturuluyor. Frax ile kırık riski hesaplandığı gibi, çekim süresi de kısalmaktadır. Cihaz hasta hareket etmeden otomatik pozisyonlama yapabilmektedir. Birbirini takip eden tetkik ve kontrollerle kemik yoğunluk (dansite) değişimlerinin histogram (matematiksel grafik) şeklinde görsel hale getirilerek karşılaştırma yapılabiliyor. Obeziteyle İlgili Veriler De Sağlanıyor. Bu sistemde kırık risklerini önemli ölçüde etkileyen obeziteyle ilgili veriler de elde ediliyor. Yapılan tüm vücut incelemesiyle kişinin obeziteyle ilgili tip ve diğer verileri belirleniyor. Obezite android (yağın özellikle vücudun üst kısmında depolandığı obezite türü) ya da jinoid (yağın özellikle vücudun alt bölümünde depolandığı obezite türü) olmak üzere iki farklı tipte tanımlanıyor. Karın içi yağ dokusunun (Viseral Yağ Dokusu) fazla olması metabolik sendrom ve kardiovasküler hastalıklarda önemli bir risk faktörü ve ön belirteçlerden birisidir. Bu analiz ve miktar hesaplanması, yüksek radyasyon dozu gerektirmeyecek şekilde yapılabiliyor. Kemik Erimesiyle Nasıl Mücadele Edilebilir? Herkesin yaş ilerledikçe kemik kaybına uğrayacağını vurgulayan Dr. Filiz Yenicesu, bazı kişilerin daha yüksek risk grubunda olduğunu kaydederek, kemik erimesiyle mücadele için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı. “Hepimiz kemik erimesiyle ilgili az ya da çok sorun yaşarız. Önemli unsur, bu hastalığa yönelik farkındalık, risk grubundaki kişilerin kontrolü ve hastalığa karşı beslenme, hareket ve diğer önlemleri almaktır.” Kemiklerimiz İçin Beslenmemizde Nelere Dikkat Etmeliyiz? Dengeli Beslenme Güçlü Kemikler İçin Çok Önemlidir. Nof’a (National Osteoporosis Foundation, Usa) Göre Günlük Alınması Önerilen Mineral Miktarları Aşağıda Verilmiştir. Kalsiyum: 1000 mg 31-50 yaş arası, 1200 mg 51 yaş ve üzeri. Güçlü kemikler için en önemli mineraldir. Vücudumuzdaki fosforla birleşerek kemikler için gerekli yapıyı sağlar ve osteoporoz riskini azaltır. Vitamin D de kalsiyum emilimi için gereklidir. 40 yaş civarında yerine koyabildiğimizden daha çok kemik kaybı başlar ve menopozda bu süreç hızlanır. Çünkü kemiklerimizin kalsiyumu emmesine yardımcı olan östrojen hormonu azalmaya başlamıştır. Bu nedenle menopozdan önceki dönemlerde de kalsiyum, fosfor ve magnezyum içeren besinler bolca tüketilmelidir. Bu sayede 60 yaşınıza geldiğinizde kemik yoğunluğunuzun %20’sini koruyabilmiş olursunuz. Kalsiyum kemiklere etkisi dışında, yüksek tansiyona karşı da koruyucudur. Ayrıca sağlıklı bir gebelik için gereklidir. Badem, brokoli, tereyağı, keçiboynuzu, yeşil yapraklı bitkiler, keçi sütü, incir, süt, yoğurt, somon balığı, sardunya balığı, deniz ürünleri, susam tohumları, kuşburnu, nane ve yulafta kalsiyum bulunur. Kola, soda, gazoz gibi gazlı içecekler kalsiyum emilimini önler. Magnezyum: Erkekler 420 mg, kadınlar 320 mg Magnezyum, elma, kayısı, avokado, muz, pekmez-tahin, bezelye, esmer pirinç, süt ürünleri, balık, incir, sarımsak, greyfurt, yeşil yapraklı sebzeler, limon, soya fasulyesi, et, ceviz, karabiber, maydanoz, şeftali, nane, somon balığı, deniz tuzu, susam tohumu ve tahılda bulunur. Manganez: Erkekler 2,3 mg, kadınlar 1,8 mg Manganez, avokado, kuru bezelye, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, fındık, deniz sebzeleri, tahıl taneleri ve kara hindiba çiçeğinde bulunur. Fosfor: 700 mg. Hücreler ve kemikler için gereklidir. Fosfor, kuşkonmaz, mısır, süt ürünleri, yumurta, balık, meyveler, meyve suyu, pırasa, piliç, et ve kepekte bulunur. Çinko: Erkekler 11 mg, kadınlar 8 mg Çinko, biftek, istiridye, hindi, tahıl ve baklagiller, kahvaltı gevrekleri ve lifli yiyeceklerde bulunur. Değişik Besinlerle Alınabilecek Kalsiyum Miktarı 35 yaşından sonra güçlü kemiklere sahip olmak istiyorsanız günde yaklaşık 1000 mg kalsiyum almanız gerekmektedir. Osteoporoz riski yüksek olanlarda bu miktar günde 1500 mg’ı aşmalıdır. Araştırmalara göre, erişkin yaştakilerin çoğu normal diyetleri ile almaları gereken günlük kalsiyum miktarının yarısı veya daha azı oranda kalsiyum almaktadır. Bu nedenle, diyetle aldığınız kalsiyum miktarını arttırmanız yararlı olacaktır. Eğer diyetiniz yeterince kalsiyum içermiyorsa, doktorunuz destek kalsiyum tabletleri almanızı tavsiye edebilir. Değişik besin maddelerinin içerdikleri kalsiyum miktarları şunlardır: Süt ve Süt Ürünleri Kalsiyum miktarı (mg) Yağsız yoğurt (1 kase) 452 Az yağlı yoğurt (1 kase) 41 Meyveli yoğurt (1 kase ) 314 Tam yağlı süt (1 kase) 291 Yayık ayranı (1 kase) 285 Beyaz peynir (1 ince dilim) 125 Kaşar peyniri (1 kalın dilim) 204 Sütlü puding (yarım kase) 118 Lor peyniri (yarım kase) 77 Tereyağı (1 kase) 301 (1 kase= 250 mL, 1 dilim= 45 g) Et, balık, sebze ve tahıllar Kalsiyum miktarı (mg) Dana eti (100 g) 11 Koyun eti (100 g) 10 Tavuk eti (100 g) 11 Sardalya (1 tabak) 324 Somon (1 tabak) 203 Tatlı su balığı (1 tabak) 130 Ispanak (1 tabak) 122 Karnabahar, bamya, pancar (1 tabak) 88 Taze bezelye (100 g) 26 Taze fasulye (100 g) 56 Evde yapılmış kurabiye (1 adet) 179 Ekmek (1 dilim) 30 Kuru fasulye (100 g) 144 Mercimek (100 g) 79 Karışık yiyecekler Pizza (1 orta boy) 520 Peynirli makarna (1 tabak) 362 Hamburger (1 tane) 250 Salata (1 tabak) 235 Elmalı pay (1 tabak) 224 Kaşarlı köfte (1 tabak) 182 Kremalı domates çorbası (1 tabak) 159 Kıymalı makarna (1 tabak) 124 Çikolatalı pasta (1 tabak) 120 Meyveler Portakal (1 orta boy) 72 Muz (1 adet) 100 Elma (100 g) 7 Kuru incir (100 g) 126