Gazali Düşüncesinde Kalbin Mahiyeti

advertisement
PSİKOLOJİ/Mustafa Doğan KARACOŞKUN*
G
Gazali Düşüncesinde
Kalbin Mahiyeti
azâlî, insan kişiliğinde biri zâhirî, biri
bâtınî olmak üzere iki yön olduğundan
söz eder. Ona göre kişiliğimizin zâhirî
olan yanı dış gözlemle algılanabilir. Bu zâhirî
yan, somut varlığımız olup, tüm fiziksel yapımız
bu yanımızla ilgilidir. Eller, ayaklar, diğer bedensel özellikler, yani bir insana baktığımızda
gördüğümüz ne varsa hepsi onun zâhirî yönüdür. Diğer yandan insanın görülemeyen, somut olarak tecrübe edemediğimiz bir de bâtınî
yönü vardır. Gazâlî, insandaki kişiliğin bu yönünün ruh, kalp veya nefis kavramlarıyla açıklanan çeşitli özellikleri içerdiğini belirtir. Aslında
ona göre, insanın gerçek insan yönü bu bâtınî
yönün askeri ve hizmetçisidir. Gazâlî bu bâtınî
yöne kalp adını vererek, “İnsanın hakikatı budur.” der.
Gazâlî’ye göre kalbin iki anlamı vardır: Birinci anlamı, kozalak büyüklüğündeki bir et parçasıdır. İnsana canlılık vermesi hasebiyle ruhun
kaynağı olan bu maddî kalp, tüm insanlarda hatta diğer canlılarda var olan, ölülerde bile bulunan bir cisimdir. Gazâlî’nin ifadesiyle, “hayvanlarda, hatta ölülerde bile var olup, somut(zâhir)
bir gözle görülebilir.”1 Oysa insanın bâtınî yönünü anlatan kalp, soyut ve psikolojik işlevleri
olan bir şeydir. Gazâlî’nin kişilik ve davranışlar
üzerinde etkili olduğunu belirttiği kalp, önceki
anlatılan biyolojik kalp değil, tam da budur. Dolayısıyla ona göre kalbin bir anlamı daha vardır. Diğer bir deyişle o, bu görülebilen kalbin
dışında, bir de görülemeyen ama yaşantılanan
bir ruhsal varlık olarak ikinci bir kalpten söz
etmektedir. İnsan davranışları açısından asıl
önemli görevi gören bu kalp olup, biyolojik değil ruhsal süreçlere kaynaklık eder ve Gazâlî’nin
ifadesiyle “Allah’ın latif bir ruhu” olan bir varlıktır. Bu anlamıyla tanımlanan kalbin, maddî kalp
ile doğrudan bir ilgisi söz konusu değildir. Ayrıca ruhsal süreçlerle bağlantılı bir anlam içeren
kalbin ne olduğu, maddî kalp ile ilgisi gibi konular üzerinde durmayı Gazâlî gereksiz ve asıl
konudan uzaklaştırıcı görür. Ona göre, asıl olan
ruhsal süreçlerin merkezi olan kalbin ne olduğu
64 OCAK 2015
değil, sıfatları ve ona bağlı yaşantı süreçleridir.
Çünkü bunlar, herkesin anlayacağı ve yaralanabileceği şekilde daha kolay algılanabilir ve
insan psikolojisini çözümlemeye yardımcı olur.
Soyut bir felsefi iknâ ve açıklama olmayıp, insanın kendi iç dünyasını anlamasına katkı sağlar.2
Gazâlî’nin kalp kavramını, ruhsal süreçlerle
bağlantılı bir anlamda kullanması bizlere modern psikolojideki ruh kavramını çağrıştırmaktadır. Kelime anlamı olarak “ruh bilim” şeklinde kullanılan psikolojideki “ruh” kavramı da,
işlevleri ve görüngüleriyle psikolojide yer bulur. Yâni ruh kavramının ne olduğu, nasıl var
olduğu v.b. konuları, insanı tanıma ve anlama
çabasında gereksiz bulan modern psikoloji, ruh
kavramı üzerinde durmaz. Ama ruha adfedilen
duygu, düşünce, tutum, algı v.b. hususları çalışma konusu yapar. Hatta ruh kavramının yol
açtığı zihin karmaşıklığı karşısında, ruh yerine
zihin, ruhsal süreçler yerine de zihinsel süreçler ifadelerini sıklıkla kullanır.3 Gazâlî’nin kalp
kavramına psikolojik olarak yüklediği anlam da,
daha çok onun işlevleriyle ilgilidir. İnsanların
günlük hayatlarındaki yaşantı ve ilişkilerinde
işlevsel olan çeşitli ruhsal süreçler, ona göre
kişiliğin özündeki kalbin durumuyla doğrudan
ilgili olacaktır.
Gazâlî, kalbin mahiyetini anlayabilme noktasında mükâşefe konusuna girmek gerekeceğini
belirtir. Mükâşefe, yani hakikati kavrayabilmiş
olanlara, ilâhi sırların görünmesi gibi bir gücün
verilmesi olup, nitekim kalbin temel niteliği de
Hakk’ın cemâlini görmektir. Bu nedenle, bireysel ve sosyal süreçleri çözümleyebilmek için,
kalbin ne olduğu değil, nasıl işlev gördüğünü
bilebilmek ve anlayabilmek gerekir.
Dipnot
* Prof. Dr. Mustafa Doğan KARACOŞKUN
1. İmam Gazali, Kimyâ-yı Saâdet, Çev. Ali Arslan, C. 1, s. 32
2. İmam Gazali, İhyau Ulûmud-din, Çev. Abdullah Aydın,
İstanbul, c. 3, ss. 2169-1270.
3. Kemal Sayar-Mehmet Dinç, Psikolojiye Giriş, DEM Yay,
İstanbul, 2014.
somuncubaba 65
Download