Yaptığı katliamlar, gerçekleştirdiği yıkımlar tarihin tozlu sayfalarında bir ibret vesikası olarak yerini aldı. 6 milyon Yahudi’yi, Çingeneleri engellileri öldürdü. Hayal ettiği Alman imparatorluğu için hem kendisini hem milletini ateşe attı. Bununla da yetinmedi. Tüm dünyayı 6 yıl sürecek bir savaşa soktu. Alman halkı onu yarı bir tanrı olarak görüyordu. Mitinglerine yüz binlerce insan katılıyordu. Tüm devleti kendi şahsına bağlamıştı. Koskoca bir devletin kaderi iki dudağının arasındaydı. Dünyanın gözünde bir diktatör, Alman halkının gözünde ise Führerdi. Adolf Hitler… Almanya’ya 1. Dünya savaşından sonra ikinci büyük yıkımı yaşatan Hitler, tarihe büyük yıkımlarla geçti. Ancak onun bugüne kadar pek bilinmeyen bir özelliği daha var. O da inşa edici olması. Evet, yanlış okumadınız… Hitler, yıkıcı özelliğinin yanında inşa edici bir kişiliğe de sahipti. Büyük kongre salonları, gösteri merkezleri, stadyumlar ve dünyanın gözünü kamaştıracak büyüklükte bir devlet sarayı… Hepsinin ortak özelliği devasa büyüklükte olmasıydı. Çünkü her diktatör gibi büyük binaların, görkemli yapıların bir güç sembolü olduğunu düşünüyordu. Dünyayı inşa ettiği büyük, gösterişli yapılarla şaşırtacak, gücünü dünyaya bu şekilde ilan edecekti. Hitler’in görkemli yapılar inşa etme hırsındaki en büyük yardımcısı mimar Albert Speerdir. 28 yaşında genç bir mimarken Hitler’in yanına aldığı Speer, Hitler’e birçok konuda hizmet etmiştir. Sadece mimari konularda değil ekonomi ve savaş bakanlıklarında da görev yapmıştır. Bu da Hitler’in Speer’e ne kadar güvendiğini göstermektedir. Speer’in karakterine baktığımızda Hitler ile neden iyi anlaştığı net şekilde görülmektedir. Speer de Hitler gibi narsist bir kişiliğe sahiptir. Bir konuşmasında kendisini şöyle tanımlamaktadır: ‘‘Ben, bir Himmler, Goebbels ve Göring değildim. Kariyerim için Nasyonal Sosyalistlere gereksinimim yoktu. Onların bana gereksinimleri vardı! Yalnızca teknik anlamda” (Esther Vilar, ‘Dünyanın Başkenti’, Çev.: Ahmet Cemal, yayımlanmamış oyun teksti. 2001, s. 33) Birbirine benzeyen iki narsist Hitler ve Speer’in ortak hayallerinden biri ”Dünya başkenti Germania” projesidir. (Orijinal adı: Welthauptstadt Germania). Ancak Hitler’in Germania projesine geçmeden önce iktidarı boyunca inşa ettirdiği yapılardan örnekler vermek istiyorum. Hitler’in Narsist kişiliğinin bir dışa vurumu olan bu yapılar Germania projesi öncesi bir hazırlık niteliği taşımaktadır. İşte o yapılardan bazıları: 1933 yılında iktidara geldikten sonra yaptırdığı ilk yapılardan biri Nürnberg’teki gösteri merkezidir. Yunan mimarisi olan Pergamon’dan esinlenilerek inşa edilen gösteri merkezi, Hitler’in halk üzerinde büyük etkiler yaratan coşkulu mitinglere ev sahipliği yapmıştır. 60.000 kişilik kapasitesi olan gösteri merkezi NAZİ iktidarının en önemli yerlerinden biri olmuştur. 1934 yılında savaş uçaklarına karşı kullanılan güçlü lazer ışıkları gökyüzüne doğru tutulup katedralin kubbesini andıran sütunlar oluşturulmuş ve binlerce insan bu ışığın altında kendini bir katedraldeymiş gibi hissetmiştir. Işığın katedrali adı verilen bu gösteri Hitler döneminin en sıra dışı gösterilerinden biridir. 4 Hitler’in yaptırdığı Nürnberg’teki miting merkezi 1934 yılında gerçekleştirilen ışığın katedrali gösterisi Hitler’in Nürnberg’teki miting merkezinden sonra ikinci büyük projesi Berlin Olimpiyat stadıdır. 1936 olimpiyatlarına ev sahipliği yapacak olan Berlin’de yapımına 1933 yılında başlayan stadyum, Albert Speer’in teknik zekâsıyla kısa sürede tamamlanıp Olimpiyatlara yetiştirilmiştir. 110.000 kişilik kapasiteli stadyum, Hitler’in dünyaya gücünü göstermek için kullandığı bir yapıdır. Roma arenalarından esinlenilerek inşa edilen stadyum, tüm dünyaya Almanların, Roma imparatorluğunun varisi olduğu mesajını vermiştir. Olimpiyatlar, bugün herkesin bildiği Olimpiyat ateşinin yakılması gösterisiyle başlamıştır. Açılış törenini özel locasından izleyen Hitler, bir Roma imparatoru gibi seyircileri selamlayarak tüm dünyaya ne kadar güçlü olduğunu ispatlamaya çalışmıştır. Ancak bu kadar gösterişli açılışa ve stadyuma rağmen Hitler’in aşağı ırktan saydığı bir siyahî atlet olan ABD li Jesse Owens 4 dalda altın madalya kazanarak olimpiyatlara damgasını vurup Hitler’i gölgede bırakmıştır. Berlin Olimpiyat Stadı 1936 Berlin Olimpiyatlarında 4 Altın madalya kazanan Jesse Owens madalya töreninde (1936) Berlin Olimpiyat stadıyla amacına ulaşan Hitler’in diğer dev projelerinden biri Nürnberg’e yapılacak olan kongre merkezidir. NAZİ iktidarının gücünü sembol edecek olan kongre merkezi inşa edilirken Berlin Olimpiyat stadında olduğu gibi Roma mimarisinden esinlenilmiştir. Roma colesiumlarının bire bir kopyası olan kongre merkezi, Collesiumdan 67 metre daha büyüktür. Ancak dış cephesi tamamlanmasına rağmen kongre salonunun iç mimarisi 2. dünya savaşının başlamasından dolayı tamamlanamamıştır. Böylece Hitler’in çok istediği, gücünü sembolize edecek olan kongre merkezi yarım kalmıştır. Hitler’in yapımı tamamlanamayan kongre merkezi Almanya’nın her yerine dev yapılar inşa etmeyi amaçlayan Hitler, belki de en büyük projesini Reich başkanlık sarayını inşa ettirerek gerçekleştirmiştir. (Reichskanzlei) 1938 yılında yapımına başlanan saray, 1 yıl gibi çok kısa bir sürede tamamlanmıştır. Saray, tek kelimeyle Hitler’in Narsist kişiliğinin bir yansımasıdır. 6 metre yüksekliğinde kapıları ve 170 metre uzunluğundaki salonuyla saraya gelen ziyaretçileri şaşırtacak bir görkeme sahipti Ancak 2. dünya savaşı sonunda bu saray müttefik uçaklarının bombardımanlarıyla yıkılmış, bugün Reich başkanlık sarayına ait hiçbir şey kalmamıştır 3.Reich başkanlık sarayındaki Hitler’in odası 3. Reich başkanlık sarayı (Reichskanzlei) Salonu Hitler’in inşa ettirdiği bu görkemli yapılardan sonra asıl gerçekleştirmek istediği proje dünya başkenti Germania şehrine geçebiliriz.. Germania (Welthauptstadt Germania) nedir? Dünya başkenti Germania projesi 1937 yılında Hitler ile Albert Speer’in ortak projesidir. Ortaya çıkış nedeni gelecekte bir dünya devleti kuracaklarını hayal ettikleri için dünya devletine yakışan bir dünya başkenti kurmayı hayal etmişlerdir. Aslında bu proje, Hitler’in sorunlu kişiliğinin eserinden başka bir şey değildir. Germania, halkın daha rahat, huzur içinde yaşaması değil NAZİ iktidarının gücünü göstermek için planlanmıştır. Bu şehirde insanlar rahat ve huzur değil binaların büyüklüğü karşısında eziklik hissedeceklerdir. Hitler Germania projesinin maketini gördüğünde Albert Speer’e şu cümleyi söylemiştir: ”Eziklik, Speer! Sözcüğün tam anlamıyla eziklik duyacaklar” (Esther Vilar, ‘Dünyanın Başkenti’, Çev.: Ahmet Cemal, yayımlanmamış oyun teksti. 2001, s. 18) Germania şehri için Berlin şehri seçilmiştir. Hitler’in hiçbir zaman hoşlanmadığı, bir bataklık olarak gördüğü Berlin, hayalindeki dünya devletine yakışmıyordu. Bu nedenle Berlin yıkılacak ve yerine dünya başkenti Germania kurulacaktı. Tabii bu yıkımın faturasını ödeyecek olan her zaman olduğu gibi halktı. 60.000 ev yıkılacak, 100.000 insan evsiz kalacaktı ama Hitler için önemli olan insanların evsiz kalması değil dünya başkenti Germania’nın kurulmasıydı Germania şehrinin maketi Germania şehri mimari ve estetik açıdan görgüsüzlükten başka bir şey değildi. Çünkü hayal edilen şehir sadece büyük binalardan meydana gelmekteydi. Örneğin şehrin girişinde bir zafer kemeri olacaktı. Hitler, bu kemeri Paris’i işgal ettiğinde gördüğü zafer anıtını beğendiği için istedi. Ancak Berlin’de yapılmasını istediği zafer anıtı, Paris’teki zafer anıtından 2 kat büyük, 25 kat daha ağır olacaktı. Bu Hitler’de bir takıntıydı. İnşa ettirdiği tüm yapılar birer kopyaydı. Yaptığı tek şey kopya çektiği yapıların daha büyüğünü inşa ettirmekti. Albert Speer Hitler’e Germania projesini anlatırken (1937) Hitler Germania şehrinin maketini incelerken Germania şehrinde yapılması planlanan diğer önemli yapı ise Alman stadyumudur. (Deutsches Stadion). 400.000 kişilik kapasitesi olacak olan Alman stadyumu Brezilya’daki Maracana stadyumundan 2 kat daha büyüktür. Alman stadyumu yapılmadan önce Nüremberg’te projenin bir maketi olarak 40.000 kişilik bir yapı inşa edildi. Hitler hayalindeki bu stad için ”1000 yıl geçse de yıkılmayacak” demiştir. Ancak inşa bile edilememiştir Germania şehrinde yapılması planlanan Alman stadyumu (Deutsches Stadion) Germania şehri için yapılması planlanan en büyük ve önemli yapı Hitler’in başkanlık sarayı ”Büyük Salondur” (Große Halle) 300 metre yüksekliğindeki kubbesi ve 180.000 kişilik kapasitesiyle Germania şehrinin en görkemli yapısı olarak planlanmıştır. Hitler’in diğer yapılarında olduğu gibi büyük salon da bir kopyadır. Roma Panteon’unun biraz daha büyük ve abartılmış halinden başka bir şey değildir. Hitler’in hayalindeki Germania şehrinin başkanlık sarayı olan Büyük Salon (Große Halle) Kendisini Tanrının görevlendirdiğini söyleyen ve inşa ettirdiği yapıların binlerce yıl ayakta kalacağını söyleyen Hitler için Germania sadece bir hayal olarak kaldı. Ancak Hitler, 2. Dünya savaşının son günlerinde bile sığınağında (Führerbunker) Albert Speer ile beraber Germania şehrinin planlarını çiziyordu. O şartlarda bile Germania’yı kuracağına inanıyordu ama hayali gerçekleşmedi. Bugün Hitler’den geriye kalan sadece Berlin Olimpiyat stadı, Nurnberg’teki gösteri merkezi ve tamamlanamamış kongre binasıdır. 3. Reich başkanlık sarayı 2. Dünya savaşı sonunda yıkılmıştır. Temellerini attığı Alman stadyumu bugün bir göldür. Başkanlık sarayı olarak düşündüğü Büyük salon ise hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Tarihteki tüm diktatörler gibi Hitler de saygınlığı görkemli, beton yapılarda aramıştır. Büyük binalarla dünyaya güç gösterisi yapmış, bu şekilde insanlara eziklik duygusu yaşatacağını düşünmüştür. İhtişamlı binalar inşa etmek bir diktatör hastalığıdır ama her diktatör bir gün yaptırdığı görkemli binalarla birlikte yıkılmıştır. TIBBIYELİ HİKMET [status publish] [geotag on] [publicize off|twitter|facebook] [category araştırma] [tags TARİH, ADOLF Hitler, Germania]