psikolojinin tarihsel gelişimi

advertisement
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
PSİKOLOJİYE GİRİŞ
• Giriş
• Psikolojinin Tanımı
• Psikolojinin Konusu ve Amaçları
• Psikolojinin Diğer Bilimler İçindeki Yeri
• Psikolojinin Alt Dalları
• Psikolojinin Tarihsel Gelişimi
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Psikoloji biliminin tanımını yapabilecek,
• Psikoloji biliminin konusunun ne olduğunu,
neyi incelediğini bilecek,
• Psikolojinin kısa tarihsel gelişim sürecini
bilecek,
• Psikoloji bilimini oluşturan temel öğeleri ve
amaçlarını kavrayacak,
• Psikolojinin diğer bilimlerden farkını ayırt
edebilecek,
• Psikoloji biliminin diğer bilimler arasındaki
yerini ve önemini kavrayacak,
• Psikolojinin alt dalları arasındaki ilişkileri ve
farklılıkları tartışabileceksiniz.
PSİKOLOJİ
ÜNİTE
1
Psikolojiye Giriş
GİRİŞ
Tarih boyunca insanoğlu çevresindeki birçok uyarıcıyı inceleyip
anlamlandırmıştır. Ancak bunca hızlı ve baş döndürücü bilimsel gelişmelere
rağmen insanoğlunun anlamakta en çok zorlandığı varlık yine kendisi olmuştur.
Neden insanlar bazı olaylar karşısında üzülürken bazı olaylar karşısında
seviniyorlar. Aynı olay yâda durum karşısında insanların farklı duygular yaşaması ve
tepkiler vermesinin nedenleri nelerdir. Bu sorulara cevap arayan bilim adamları
psikoloji biliminin doğmasına neden olmuşlardır.
PSİKOLOJİNİN TANIMI
Psikoloji Yunanca ruh anlamına gelen “psyche” ve bilgi anlamına gelen “logos”
kelimelerinden oluşmuştur. Buna göre psikoloji ruh bilgisi anlamına gelir. İlk çağda Filozof
Aristoteles tarafından bu anlamda kullanılmış ve uzun süre felsefe biliminin içinde yer
almıştır. Daha sonra süreçte değişik tanımlar oluşturulmasına rağmen psikolojinin en çok
Psikoloji yunanca ruh
anlamına gelen
“psyche” ve bilgi
anlamına gelen “logos”
kelimelerinden oluşan
bir kelimedir.
kabul gören tanımı "organizmanın davranışlarını inceleyen bir bilim" olduğunu söyleyen
tanımıdır. Burada davranışın, salt gözlenebilir davranış olmadığını, davranışla ilgili veya
davranışın altında yatan her türlü olguyu, süreci de içine aldığını belirterek tanımı
genişletmek gerekir. Cüceloğlu’da (2000) bu geniş bakış açısını kullanarak psikoloji tanımını
şöyle yapmıştır;
“Psikoloji insan davranışlarının altında yatan temel nedenleri bulmaya
çalışan bir bilimdir”. Bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi psikoloji davranışın sadece görünen
kısmıyla değil davranışın altında yatan nedenlerle de ilgilenir. Yani bir insanın veya insanlar
gurubunun zihinsel durumlarının, özelliklerinin ve süreçlerinin ya da belli bir etkinlik alanında
söz konusu olan zihinsel-ruhsal durumların, süreçlerin toplamı psikolojinin ilgi alanı içinde
bulunmaktadır.
Modern psikoloji
günümüzde, davranışı
ve davranışın altında
yatan süreçleri bilimsel
olarak inceleyen pozitif
bir bilim olarak
tanımlanır.
Psikolojinin tanımlarını daha iyi anlayabilmek için tanımlar içerisinde geçen
organizma, davranış ve bilim kavramlarını da açıklamak gerekmektedir.
Bilim
Belirli bir alanda bilimsel yöntemlerle yapılan çalışmalar sonucu elde edilen organize,
sistemli, genel geçer ve tekrarlanabilen bilgiler bütününe bilim denir. Tanımda belirtildiği gibi
bilim sadece olmuş bitmiş bilgiler yığını değil, aynı zamanda devam eden çalışmaları da
içermektedir.
Organizma
Geniş anlamıyla her türlü canlıdır. Psikolojinin organizma teriminden anladığı
hayvan ve insandır. Psikolojinin asıl amacı insanı incelemektir. Ancak bazı
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Psikolojiye Giriş
nedenlerle; (deney aracı olarak, İnsan davranışlarıyla karşılaştırmak amacıyla)
hayvanlar da psikolojinin konusu olmuştur.
Davranış
Organizmanın doğrudan veya dolaylı olarak gözlenebilen tüm etkinlikleridir.
Yürümek, koşmak, ağlamak, gülmek, yemek, içmek, bisiklete binmek, saz çalmak,
konuşmak gibi eylemler birer davranıştır. Bu davranışlar doğrudan doğruya
gözlenebilir. Rüya görmek, hayal kurmak. düşünmek, duygulanmak gibi bazı
davranışlar da dolaylı olarak gözlenebilir. Rüyanın anlatılması, düşüncenin
konuşmayla açıklanması gibi. işte "bu davranıştır" dediğimiz; insanların yapıpetmeleri, davranışın gözlenebilir yanıdır. Davranışın ortaya çıkması için insanın
zihninden bir şeylerin (düşünme, problem çözme, duygulanma, anlama, algılama
vb) geçmesi gerekir. İşte bu işlemlere zihinsel süreçler adı verilir.
PSİKOLOJİNİN KONUSU VE AMAÇLARI
Psikoloji biliminin
merkezinde insan
vardır, insan
davranışlarını
incelediğine göre insan
ile ilgili tüm bilimler ile
az ya da çok ilişkisi
olması doğaldır.
Psikolojinin konusunu anlayabilmek için bu bilimin amaçlarına bakmak
gerekmektedir. Çünkü bir bilimin amaçları konu alanı ile doğrudan ilişkilidir. Her
bilim dalının bir amacı vardır, örneğin; fiziğin amacı farklı olayları en genel yollarla,
matematik ifadelerle açıklayan doğa yasalarını ya da temel ilkeleri ortaya
çıkarmaktır. Psikolojinin de amacı organizmanın, (özellikle insanın) davranışlarını
inceleyerek söz konusu davranışları açıklayan genel yasalara varmaktır.
Her bilim dalının belirli çalışma alanı vardır. Psikolojinin çalışma alanı insan
davranışlarıdır. İnsan davranışlarının ne olduğunu, nasıl olduğunu, niçin olduğunu
araştırmak, araştırma sonuçlarından hipotez, yasa, teorilere varmak psikolojinin
görevidir. Psikoloji de elde ettiği yasaları yine insana uygulayarak onun
davranışlarını açıklayabilir, önceden kestirebilir, kontrol edebilir. Böylece, insana
çevresine uyum sağlamasında ve bu yolla kaliteli bir şekilde yaşamasına yardımcı
olabilir.
Her bilim temel olarak betimleme, açıklama ve yordama süreçlerini amaç
olarak izler betimleme (ne oluyor sorusuna yanıt arar), açıklama (neden oluyor
nasıl oluyor) ve yordama (tahmin etme) imkânı sağlar. Bu çerçevede psikoloji
biliminin genel amaçlarını aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.
 İnsan ve davranışlarını anlamak
 Kişinin kendisini tanımasına yardımcı olmak
 Uyarıcı ile davranışı arasındaki ilişkiyi açıklamak
 Davranış bozukluklarının nedenlerini bulmak

Kişiliğin oluşumunu etkileyen faktörleri açıklamak.
PSİKOLOJİNİN DİĞER BİLİMLER İÇİNDEKİ YERİ
Psikolojinin inceleme konusunun insan ve hayvan davranışları olduğunu
belirtmiştik. Canlılar biyolojik bir yapıya sahiptir ancak çoğunluğu topluluk şeklinde
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Psikolojiye Giriş
yaşadığı için aralarındaki sosyal ihtiyaç ve ilişkiler de bilim adamlarının yıllardır
ilgisini çekmeye devam etmektedir. Diğer bir deyişle psikolojinin konusu olan
canlıların biyolojik ve sosyal yönleri vardır. Buna göre psikoloji, hem canlıları
biyolojik bir yapı olarak ele alan ve bu yapıyı inceleyen biyolojik bilimlerle, hem de
canlıları bir sosyal ortam içinde ele alan sosyal bilimlerle ilişkilidir. Aslında psikoloji
bilimini merkezinde insan vardır, insan davranışlarını incelediğine göre insan ile
ilgili tüm bilimler ile az ya da çok ilişkisi olması doğaldır.
Sosyal ve
Siyasi
Bilimler
Fen
Bilimleri
Matematik
ve
Teknoloji
Psikoloji
Şekil 1.1. Psikoloji ve Diğer Bilim Dalları Arasındaki İlişkisi
Psikoloji, gerek kurulurken gerek gelişirken pek çok bilim dalından etkilenmiş,
yararlanmış ve pek çok bilim dalını da etkilemiştir. Psikoloji, bağımsız bir bilim
haline geldikten sonra insanı konu alan fen ve sosyal bilimlerden yararlanarak gün
geçtikçe daha da gelişmektedir. Şimdi bu bilim dallarına teker teker bakalım.
Fizyoloji
Organizmadaki organların işleyişleri ve işlevlerini inceleyen fizyoloji,
psikolojinin yararlandığı başlıca bilimlerdendir. Beynin, sinir sisteminin, duyu
organlarının, iç salgı bezlerinin etkinlikleri fizyolojinin konusudur.
Antropoloji
Antropoloji insan soyunun geçmişini inceler. Atalarımızın geçmişte yaşadığı
olaylar bugünkü davranışlarımızın biçimlenmesinde etkili olmuştur.
Sosyoloji
Psikoloji, toplumu inceleyen sosyolojiden, bireyin içinde yaşadığı grubun birey
davranışları üzerindeki etkisini incelerken yararlanır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Psikolojiye Giriş
Siyaset Bilimi
Psikoloji, yönetim biçimlerinin davranışlar üzerindeki etkilerini incelerken
siyaset biliminden yararlanır.
İstatistik
Tüm bilimler, vardıkları sonuçları sayılarla, grafiklerle ifade ederler. Bu sayede
bilimlerin sonuçları açıklık, kesinlik ve somutluk kazanır, yani bilimler pozitifleşir.
Psikoloji de test sonuçlarını değerlendirirken, genellemelere ulaşırken sayısal
verileri ve grafikleri kullanarak istatistikten yararlanır.
Coğrafya
Doğa koşularının, yüzey şekillerinin, iklimin insan davranışları üzerindeki
etkilerini incelerken psikoloji coğrafyadan yararlanır. Bu nedenle coğrafya ve
psikoloji ilişkilidir.
Hukuk
Yasaların ve yasal düzenlemelerin davranışlara etkilerini incelerken psikoloji
hukuktan yararlanır.
Psikiyatri
Psikoloji genelde normal insanların davranışlarını incelerken, psikiyatri
anormal insan davranışlarını konu edinir. Psikoloji normal insanlarda görülen
anormal davranışları incelerken psikiyatriden yararlanır.
Felsefe
Felsefe, insanı ve evreni tanımaya, bilginin nasıl oluştuğunu anlamaya yönelik
zihinsel etkinlikleri kapsayan bir bilgi alanıdır. Felsefe araştırarak ve eleştirerek
doğru sanılan birçok şeyin yanlışlığını ortaya çıkarır. Felsefeyle ilişkisini kesen bilim,
bilim olarak varlığını devam etme olanağından yoksun kalır. Bundan dolayı felsefe
de psikoloji ile sıkı bir etkileşim içerisindedir.
Ekonomi
Ekonomi, insanların ihtiyaçlarını karşılayacak olan mal ve hizmetlerin üretimi,
tüketimi, bölüşümü gibi faaliyetleri düzenler. Ekonomik koşullar doğal olarak insan
davranışlarını etkiler. Bu kapsamda psikoloji ekonomi biliminden faydalanır.
PSİKOLOJİNİN ALT DALLARI
İnsan ile ilişkili her bilimle az ayada çok ilişkili olan psikoloji bilimin çok çeşitli
alanlarının alt dallarının olması beklenen bir durumdur. Psikologların
uzmanlaşabilecekleri alan sayısı oldukça fazladır ve bu nedenle kendilerini farklı
etiketlerle tanımlarlar. Aşağıda size genel bir fikir verebilmek için bazı alanlar
tanıtılmıştır. Psikoloji insan ve hayvan davranışını anlamamızı sağlayan hem bir
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Psikolojiye Giriş
araştırma, hem de insana ait sorunların çözüldüğü bir uygulama alanı olmasından
dolayı farklı alanlar ortaya çıkmaya devam etmektedir. Aşağıda genel olarak
psikoloji bilimin gerek araştırma gerekse uygulama alanları sıra ile kısa kısa
açıklanmaya çalışılmıştır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde bu alt dallardan en temel
olanları daha geniş bir şekilde incelenecektir.
Deneysel Psikoloji
Temel davranışsal süreçlerdeki değişikliklerin laboratuar ortamında
incelenmesinden doğan bir alandır. Deneysel psikoloji içindeki önemli alt dallardan
biri, bilginin işlenmesi, belleğimizde depolanması, depodan geri çağrılması ve
problem çözme durumlarına uygulanması gibi bilgi işleme sürecini çalışan bilişsel
psikolojidir. Öğrenme, duyum, algı, performans, motivasyon, bellek, dil, düşünme,
iletişim ve problem çözme, yeme, okuma gibi davranışların altında yatan fizyolojik
süreçlerin araştırılmasıyla ilgilenen alt alan ise fizyolojik psikolojidir. Deneysel
psikologlar, hayvan davranışlarını da inceler ve elde ettikleri bulguları insan
davranışlarıyla ilişkilendirirler.
Öğrenme Psikolojisi
Öğrenme psikoloji insanların nasıl öğrendiğini ve etkili öğrenmenin
gerçekleştirilmesi üzerine yoğunlaşırlar. Her yaştaki insanın eğitimi için gerekli
araç, gereç ve yöntemlerin geliştirilmesine yardımcı olur.
Endüstri/Örgüt Psikolojisi
İş yaşamını iyileştirme ve üretimi arttırma amacıyla psikolojik ilkeleri iş
yaşamına uygulayan alt daldır. Endüstri veya örgüt psikologların çoğu insan
kaynakları uzmanı olarak görev yaparlar. Plan yapma, kaliteli yönetim, örgütsel
değişim gibi alanlarda eleman örgütlenmesi ve eğitimi konularında çeşitli örgütlere
yardımcı olurlar. İlgileri arasında, örgütsel yapı, iş verimi, iş doyumu, tüketici
davranışı, personel seçimi ve personelin geliştirilmesi gibi konular da yer
almaktadır. Endüstri psikologlarının sorumlulukları arasında araştırma yapmak,
araştırma sonuçlarını kullanılır kılmak ve problem çözücü olarak işlev görmek de
vardır. Endüstri/örgüt psikologları, ticarette, endüstride, kamu kurumlarında ve
üniversitelerde çalışabilirler ve firmalara danışmanlık yapabilirler.
Gelişim Psikolojisi
Gelişim psikolojisi doğum öncesinden başlayarak ölüme kadar uzanan yaşam
süresinde insan gelişiminin evrelerini inceler. Gelişim psikologları yaşa bağlı
davranış değişikliklerinin tanımlanması, açıklanması ve ölçülmesiyle ilgilenirler.
Gelişimdeki evrensel nitelikler, kültürel ve bireysel farklılıklar üzerinde çalışırlar.
Gelişim psikologları bazen de huzurevleri ve diğer merkezlerdeki yaşlıların
belirlenen hedeflere yönlendirilmeleri, yetiştirme yurdu ve bakımevlerinde ergen
ve gençlere uygulanan programların değerlendirilmesi türünde faaliyetleri de
yürütürler.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Psikolojiye Giriş
Klinik Psikoloji
Klinik psikoloji zihinsel, davranışsal ve duygusal bozukluğu olan bireyleri
değerlendirip, tedavi etmek üzere kurulan bir alt alandır. Klinik psikologların
ilgilendikleri sorunlar, gelişim dönemleriyle ilgili kısa süreli gelişimsel krizlerden
(ergenlikteki başkaldırı ve orta yaşta kendilik değerindeki düşme gibi) fobi,
depresyon ya da şizofreni gibi daha ağır sorunların tedavisine kadar
değişebilmektedir. Pek çok klinik psikolog aynı zamanda araştırma da yapmaktadır.
Araştırma konuları arasında başarılı bir klinik psikoloğun özelliklerini ve bir
tedavinin etkililiğinde rolü olan faktörleri belirleme, başarılı yaşlanmayla veya
çeşitli davranış bozukluklarıyla ilişkili olan etmenler, fobilerin nasıl geliştiği ya da
şizofreninin nedenlerini belirleme gibi konular sayılabilir. Ayrıca bireyi
değerlendirmek amacıyla test ya da ölçek uygulama ve yorumlama ile tedavi
amaçlı bireysel ya da grup terapisi yapmak da klinik psikologun önemli görevleri
arasındadır. Lisans ya da yüksek lisans eğitimi olan klinik psikologlar kendi
muayenehanelerini açamasalar bile, doktora eğitimli bir başka klinik psikoloğun
gözetiminde çalışabilirler.
Danışmanlık Psikolojisi
Okul psikologları özel ya da devlet okullarında çalışır, öğrencilere danışmanlık
ve değerlendirme yaparlar. Ruh sağlığı ve öğrenme için gerekli çevresel koşulları
düzenleme ile de ilgilenirler. Sınıf ortamını bozan ya da özel eğitime gereksinimi
olan çocuklar ile ilgilenir, programlar geliştirir ve değerlendirir; sınıf yönetimi
konusunda öğretmenlere eğitim verirler. Ailelere ve okul çalışanlarına da psikolojik
ve eğitsel konularda danışmanlık yaparlar. Okul psikologları, anaokullarında,
hastanelerde ve ruh sağlığı kliniklerinde çalışabilirler.
Psikometrik Psikoloji
Psikolojik bilginin elde edilmesi ve uygulanması sırasında kullanılacak teknik
ve yöntemler üzerinde çalışan alt psikoloji alanıdır. Psikometrik psikoloji alanında
çalışan psikologlar zekâ, kişilik, yetenek ve diğer alanlardaki testleri geliştirirler. Bu
testler, klinik, danışmanlık, iş yaşamı, endüstri ve okul gibi alanlarda
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Psikolojiye Giriş
kullanılmaktadır. Psikometristler, araştırma desenleri, veri analizi ve verinin
yorumlanması konularında da faaliyet gösterirler. Bu alanda çalışan psikologlar,
matematik, istatistik, teknoloji ve bilgisayar programları bilgileriyle donanmışlardır.
Sağlık Psikolojisi
Sağlık psikologları, hastalıkların önlenmesi ve sağlığın sürdürülebilmesi için
araştırmacı ve uygulamacı olarak çalışırlar. Sağlığı ve hastalığı etkileyen biyolojik,
psikolojik ve sosyal etmenlerle ilgilenirler. İnsanların hastalıkla nasıl baş
edebildikleri, neden bazı insanların tıbbi önerileri izlemedikleri, acının en etkili bir
biçimde nasıl denetlenebileceği ve kötü alışkanlıkların nasıl değiştirileceği ile
ilgilenirler. Örneğin, sigara bırakma, kilo verme, stresi kontrol altına alma gibi
konularda programlar ve sağlık kampanyaları düzenlerler. Duygusal ve fiziksel
sağlığı iyileştirici sağlık stratejileri de geliştirirler. Ayrıca hasta-hekim ilişkisi ve
sağlık personelinin sorunları da ilgi alanları içindedir. Sağlık örgütleri, kamu
sektörü, hastane ve tıp merkezlerinde ya da polis güvenlik servislerinde çalışırlar.
Sosyal Psikoloji
Sosyal psikologlar insanların birbirleri ile nasıl etkileşime girdikleri ve sosyal
çevrelerinden nasıl etkilendikleriyle ilgilenirler. Bireyleri, grupları ve grup
davranışını, tutumları, önyargıları ve bunların oluşumu ile değişimini incelerler.
Arkadaşlık, ikili ilişkiler, çekicilik ve saldırganlık gibi konular üzerinde araştırma
yaparlar.
Psikolojinin tarihsel
gelişimi ile ilgili örnek
videoyu sistemde ünite
başlığı altında yer alan
video bölümünden
izleyiniz.
İnsanoğlu çok eski
zamanlardan beri kendi
doğasından ve
davranışlarından
etkilenmiş, bunların
üzerine birçok felsefi
tez üretmiştir.
PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ
Psikoloji, günümüzde var olan bütün bilimsel disiplinlerin en köklü ve en
eskilerinden birisidir. İnsanoğlu çok eski zamanlardan beri kendi doğasını ve
davranışlarının nedenlerini merak etmiş, bunlar üzerine birçok felsefi tez
türetmiştir Eski Yunan'dan başlayarak günümüze kadar uzanan ve bellek,
öğrenme, motivasyon, algı ve rüyalar gibi insan doğasına ait konulara dair sorgular
psikolojide geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki etkileşimin önemli bir göstergesidir.
Psikolojinin zihinsel temelleri çok eskilere dayanmasına rağmen, modern bir
bilim olarak var olması henüz bir asırlık dönemi yeni geride bırakmıştır Bu
durumu, 19 yüzyılın psikologlarından Hermann Ebbinghaus şu sözleriyle izah
etmiştir: "Psikoloji uzun bir geçmişe; fakat kısa bir tarihe sahiptir " Psikoloji, eski
felsefi geleneğinden kopup kendini modern bir bilim olarak ortaya koyabilmesini,
insan doğasına ait soruları cevaplandırırken kullandığı metotlara borçludur
Psikolojiyi felsefeden kopartıp farklı bir disiplin olarak bilim dünyasına dahil eden
şey, onun kabul edilen farklı yaklaşımları ve kullandığı objektif teknikleri olmuştur.
Psikologlar psikolojiyi, geride bıraktığımız yaklaşık 100 yıllık bir süreç
içerisinde temellendirmiş, psikolojinin ana konularını belirlemiş ve onu felsefeden
bağımsız bir disiplin haline getirmişlerdir Psikolojinin bağımsız bir disiplin olarak
geliştiğinin ilk kanıtları, 19 yüzyılın son 25 yılında ortaya çıkmıştır Bu dönemde
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Psikolojiye Giriş
Almanya'nın Leipzig kentinde Wilhelm Wundt yeryüzündeki ilk psikoloji
laboratuvarını kurmuştur Wundt ayrıca 1881 yılında içeriğinde deneysel bazı
raporları barındıran ve "Philosophische Studien" (Felsefe Çalışmaları) ismindeki
dünyanın ilk psikoloji dergisini kurmuştur 1888 yılına kadar, psikoloji üzerine
çalışmalar yürüten insanlar, üniversitelerin felsefe bölümlerinde
çalışabilmekteydiler Pennsylvania Üniversitesi 1888 yılında James McKeen
Cattell'ı dünyanın ilk psikoloji profesörü olarak göreve atadı ve böylelikle psikoloji
kendini akademik alanda da ispat etmiş oldu Cattell, "psikoloji profesörü"
ünvanına sahip olan dünyadaki ilk isim olmuştur. 1887 yılında Stanley Hall,
Amerika'nın ilk psikoloji dergisi olan "American Journal of Psychology" (Amerikan
Psikoloji Dergisi) isimli dergiyi kurdu 1908 yılında William McDougall isimli İngiliz
bir psikolog, psikolojiyi ilk kez "davranış bilimi" olarak tanımladı Böylelikle
psikoloji ilk kez tam zeminle tanımlanmış ve literatüre "davranış bilimi" olarak
geçmiştir
Türkiye'de ise psikolojinin tarihini 15.yy da Sultan ikinci Mehmed döneminde
kurulan akıl hastanesine dayandırabiliriz. Bu hastanede, akıl hastalığının diğer
hastalıklar gibi olduğundan yola çıkarak hastaları müzikle ve sporla tedavi yoluna
gidilmiştir. Bugünkü anlamda psikoloji çalışmalarına ise 1915 yılında, İstanbul
Üniversitesi'ni yenileştirme planı çerçevesinde Almanya'dan davet edilen
profesörlerin eğitim vermek üzere İstanbul'a gelmeleriyle başlanmıştır. Profesör
Anschütz İstanbul Üniversitesinde kurulan Psikoloji Kürsüsünün başına getirilmiş ve
burada Almanya'da olduğu üzere psikoloji deneysel bir bilim olarak ele alınmıştır.
Aynı yıl, alanında ilk olan, çocuk psikolojisi üzerine bir kitap yayımlanmış ve BinetSimon Zeka Testi Türkçe’ye çevrilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul işgal edilince, İstanbul Üniversitesinde
bulunan yabancı profesörler de ülkelerine geri dönmüşlerdir. Psikoloji Kürsüsünün
başına, Jean Jacques Rousseau Enstitüsünde eğitimini tamamlamış olan Sekip Tunç
getirilmiştir. Sekip Tunç psikolojinin deneysel alanından çok eğitim yönüyle
uğraşmış, kitaplar ve makaleler yazmış, Freud ve James gibi önemli isimlerden
çeviriler yapmış, günlük gazetelere psikoloji üzerine yazılar yazarak psikolojinin
daha çok bilinir olmasına hizmet etmistir.1933'de İstanbul Üniversitesi yeniden
yapılanmaya gitmiş, bunda Nazi Almanyası’ndan kaçarak Türkiye'ye gelmiş bilim
adamlarının rolü büyük olmuştur. Bu dönemde 103 yabancı profesör Türkiye'de
çeşitli görevlere getirilmişlerdir. Hemen hepsi alanlarında öncü olan bu isimler
İstanbul Üniversitesi'ne en parlak 15 yılını yaşatmışlardır.1936 yılında Prof.
Wilhelm Peters, Deneysel Psikoloji Kürsüsünün başına geçirilmek üzere davet
edilmiş ve 1937'de bu kürsünün başına geçmiştir. Prof. Peters Deneysel Psikoloji
Kürsüsünü, Pedagoji Enstitüsünden ayırmak için çalışmalar yapmıştır. Bu dönemde
psikoloji kütüphanesi ve laboratuvarı kuruldu. Ayni yıl Ankara Üniversitesinde bir
psikoloji kürsüsü kurulmuştur. Bu üniversitedeki Felsefe Enstitüsü'nün altında,
psikoloji ve felsefe kürsülerinin başında Prof. Pratt ve Muzaffer Sherif
bulunuyorlardı. 1953 yılında İstanbul Üniversitesi'nden emekli olan Prof. Peters'in
yerini asistanlığını da yapmış olan Prof. Mümtaz Turhan aldı. Prof. Turhan yurt
dışından misafir öğretim görevlileri çağırmış ve asistanlarının da yurt dışında eğitim
görmelerini sağlayarak, verilen eğitimin kalitesini arttırmaya çalışmıştır. Ayni yıl
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Psikolojiye Giriş
Deneysel Psikoloji Kürsüsü'nden ayrılan Genel Psikoloji Kürsüsünün başında Prof. S.
Esat Siyavuşoğlu bulunuyordu. Siyavusoğlu'nun Rorshach testinin
Türkçeleştirilmesi, Şisli Psikoteknik Laboratuvarının ve Kriminoloji Enstitüsünün
kurulmasında katkıları olmuştur. Yukarıda sözü geçen iki kürsü 1983 yılında YÖK
kararı ile tekrar birleştirilmişlerdir. 1953 yılında Eğitim Bakanlığı Test ve Araştırma
Bürosu kurulmuş burada yabancı dillerdeki testlerin çeviri ve adaptasyonlarının
yapılması planlanmıştır. Altmışlı yıllar ve devamında Türkiye Üniversitelerinin
sayısındaki artış ile 1987 yılına gelindiğinde psikoloji lisans eğitimi veren
üniversitelerin senede aldıkları öğrenci sayısı 800'e ulaşmıştır. 70'li yıllar itibari ile
ülkemizde, diğer alanlarda olduğu gibi, psikoloji alanına ilişkin kitapların,
araştırmaların sayısında bir artış olmuştur. Bugün ise çok sayıda üniversite ve çok
sayıda fakültede psikoloji ile ilgili eğim verilmekte ve çok sayıda araştırma
yapılmaktadır.
Ödev
Özet
•Psikoloji yunanca ruh anlamına gelen “psyche” ve bilgi anlamına gelen “logos”
kelimelerinden oluşmuştur. Buna göre psikoloji, ruh bilgisi anlamına gelir. İlk
çağda filozof Aristoteles tarafından bu anlamda kullanılmış ve uzun süre
felsefenin içinde yer almıştır. Ancak değişik tanımlar verilmesine rağmen, en genel
anlamda psikoloji "organizmanın davranışlarını inceleyen pozitif bir bilimdir". Her
bilim dalının belirli çalışma alanı vardır. Psikolojinin çalışma alanı insan
davranışlarıdır. İnsan davranışlarının ne olduğunu, nasıl olduğunu, niçin olduğunu
araştırmak, araştırma sonuçlarından hipotez, yasa, teorilere varmak psikolojinin
görevidir. İnsan ve davranışlarını anlamak, kişinin kendisini tanımasına yardımcı
olmak, uyarıcı ile davranışı arasındaki ilişkiyi açıklamak, davranış bozukluklarının
nedenlerini bulmak, Kişiliğin oluşumunu etkileyen faktörleri açıklamak psikoloji
bilimin genel amaçlarındandır. Psikoloji biliminin merkezinde insan vardır.
Psikoloji insan davranışlarını incelediğine göre insan ile ilgili tüm bilimler ile az ya
da çok ilişkisi olması doğaldır. Psikolojinin diğer bilimler ile ilişkilerine bağlı olarak
farklı çalışma alanları (alt dalları ) oluşmuştur.
• Son zamanlarda çevrenizde gözlemlediğiniz size ilginç gelen
insan veya hayvan davranışlarını 300 kelimeyi geçmeyecek
şekilde yazınız.
• Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer
alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Psikolojiye Giriş
DEĞERLENDİRME SORULARI
Değerlendirme sorularını
sistemde ilgili ünite
başlığı altında yer alan
“bölüm sonu testi”
bölümünde etkileşimli
olarak
cevaplayabilirsiniz.
1. Günlük hayatta insan ilişkilerimizi çokça etkileyen kişisel çekicilik, tutumlar,
uyma, boyun eğme, ikna etme, sosyal normlar gibi konuları inceleyen
psikolojinin alt dalı aşağıdakilerden hangisidir?
a) Gelişim psikolojisi
b) Sosyal psikolojisi
c) Eğitim psikolojisi
d) Klinik psikolojisi
e) Danışmanlık psikolojisi
2. Aşağıdakilerden ifadelerden hangisi gelişim psikolojisini daha iyi anlatır?
a) Duygusal ve kişisel sorunların incelenmesidir.
b) Çeşitli alanlara uygulanabilme özelliği vardır.
c) Yaşa bağlı davranış değişikliklerini inceler.
d) Duygusal bozukluklara tanı koyar ve psikoterapi ile tedavi eder.
e) Bireylerin meslek seçimi ve mesleğe yöneltilmesine yararlanılır.
3. Kelime anlamı olarak psikoloji aşağıdaki anlamlardan hangisine karşılık
gelmektedir?
a) Davranış
b) Duygu
c) Ruh
d) Yaşantı
e) Performans
4. Psikolojinin amacı, insan davranışlarını açıklamaktır. Ancak hayvan
davranışlarını da araştırır. Hayvan davranışlarının araştırılmasının pek çok
gerekçesi vardır. Aşağıdakilerden hangisi bu gerekçeler arasında olamaz?
a) İnsan ve hayvan davranışları birbirine benzer.
b) İnsan üzerinde uygulanmayan bazı deneyler hayvanlar üzerinde
uygulanabilir.
c) Hayvanların daha kısa olan çeşitli gelişim aşamaları araştırmayı
kolaylaştırır.
d) Hayvan davranışlarının daha karmaşık olması
e) Bilimsel veriler elde ederek karşılaştırmak
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Psikolojiye Giriş
5. Aşağıdakilerden hangisi psikoloji biliminin sağladığı yararlar veya amaçlar
arasında gösterilemez?
a) Davranışları önceden kestirebilme olanağı sağlar.
b) Davranışların altında yatan nedenlerin anlaşılmasına yardımcı olur.
c) Bireyin psikolojik sorunlara bilinçli yaklaşabilmesini kolaylaştırır.
d) Ruh sağlığının korunmasında yardımcı olur.
e) Bireylerin sınıflandırılmasında etkilidir.
Cevaplar: 1.B, 2.C , 3.C, 4.D, 5.E
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Psikolojiye Giriş
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER
KAYNAKLAR
Giddens, A. (2008). Sosyoloji. (Çev. Cemal Güzel). İstanbul: Kırmızı.
Özkalp, E. (2003). Sosyolojiye Giriş. Eskişehir: Anadolu Üni.
Ozankaya, Ö. (1984). Toplumbilime Giriş. Ankara: S.
Dönmezer, S. (1984). Sosyoloji. Ankara: Savaş.
Bottomore, T.B. (1984). Toplumbilim. (Çev. Ünsal Ozkay). İstanbul: Beta Basım
Yayım Dağıtım A.Ş.
Tolan, B. (2005). Sosyoloji. Ankara: Gazi.
Erkal, M. E. (2000). Sosyoloji. İstanbul: Der.
Doğan, İ. (2000). Sosyoloji. İstanbul: Sistem.
Çağatay, T. (1968). Günün Sosyolojisine Giriş. Ankara: Ankara Üni. Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi.
Bilgiseven, A. K. (1986). Genel Sosyoloji. İstanbul: Filiz.
Sezal, İ. (2010). Sosyolojiye Giriş. İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.
Fichter, J. (2006). Sosyoloji Nedir. (Çev. Nilgün Çeleb). Ankara: Anı.
Bottomore, T. & Nisbet, R. (1990). Sosyolojik Çözümlemenin Tarihi .(Çev. M.
Tunçay, A.Uğur). Ankara: V.
Aron, R. (1986). Sosyolojik Düşüncenin Evreleri . (Çev. Korkmaz Alemdar). Ankara:
Türkiye İş Bankası Kültür.
Game, A. & Metcalfe, A. (1999). Tutkulu Sosyoloji . (Çev. Osman Akınhay). İstanbul:
Ayrıntı.
Bauman, Z. (1998). Sosyolojik Düşünmek. (Çev. Abdullah Yılmaz). İstanbul: Ayrıntı.
Zijderveld, A. C. (1985). Soyut Toplum. (Çev. Cevdet Cerit). İstanbul: Pınar.
Poloma, M. M. (1993). Çağdaş Sosyoloji Kuramları. (Çev. Hayriye Erbaş). Ankara.
Gündoğan.
Swingewood, A. (1998). Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi .(Çev. Osman Akınhay).
Ankara: Bilim ve Sanat.
Kessler, G. (1985). Sosyolojiye Başlangıç. (Çev. Fahri Fındıkoğlu). İstanbul: İstanbul
Üni. İşletme Fakültesi.
Marshall, G. (1999). Sosyoloji Sözlüğü. (Çev. Osman Akınhay, Derya Kömürcü).
Ankara: Bilim ve Sanat.
Freyer, H. (1977). İçtimai Nazariyeler Tarihi. (Çev. Tahir Çağatay). Ankara: Ankara
Üni. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi.
Oskay, Ü. (1990). Sosyolojik Düşünce Tarihi. İzmir: Ege Üni.
Sezal, İ. ( 2002). Sosyolojiye Giriş. (Ed. İhsan Sezal). Ankara: Martı.
Ashford, N. (2009). Özgür Toplumun İlkeleri. (Çev. Atilla Yayla). Ankara: Liberte.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Download