Kitap: 4-5. Sınıflar/Türkçe ve Türk Kültürü Ünite No: 2 Ünite Adı: Atatürk ve Cumhuriyet ATATÜRK’ÜN HAYATI 1881’de Selanik’te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi’dir. Kız kardeşinin adı Makbule Hanım’dır. Babasını Küçük yaşta kaybetti. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi İlkokulu, Selanik Askeri Ortaokulu, Manastır Askeri Lise, İstanbul Harp Okulu ve İstanbul Harp Akademisi’ne gitti. 1893 yılında Askeri Ortaokulda okurken matematik öğretmeni tarafından adına “Kemal” ilave edilerek Mustafa Kemal adını aldı. 1905 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak Osmanlı ordusunda göreve başladı. Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılınca Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma uyarınca vatan topraklarının işgalinin başlaması üzerine Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Milli Mücadele’yi başlattı. 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması ile Meclis ve Hükümet Başkanlığına seçildi. Sakarya Savaşı’nın kazanılmasının ardından, Gazilik unvanı ve Mareşallik rütbesi ile onurlandırıldı. Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923’de cumhuriyetin ilan edilmesi ile beraber Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. 1934 yılında Gazi Mustafa Kemal’e meclis tarafından “Atatürk” soyadı verildi. Atatürk, gerçekleştirmiş olduğu inkılâplar ile Türkiye Cumhuriyeti’nin medeni ülkeler seviyesine çıkmasını sağladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu. Mezarı Ankara’da Anıtkabir’dedir. ATATÜRK’ÜN ASKERİ BAŞARILARI 1. 2. 3. 4. 5. Atatürk kurmay yüzbaşı olarak Osmanlı ordusuna göreve başladı. Trablusgarp (Libya) Savaşı’nda İtalya’ya karşı başarılar kazandı. Çanakkale Savaşı’nda üstün zaferler kazandı. Suriye-Filistin Cephesinde savaştı. Ve en önemlisi Kurtuluş Savaşı yıllarımızda pek çok cephede savaştı ve başkomutanlık yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasını sağladı. 1. DÜNYA SAVAŞI (1914 - 1918) Milletler arası rekabet, ham madde, pazar arayışı ve milliyetçilik hareketleri nedenleridir. Savaşı başlatan neden ise Avusturya - Macaristan veliahdının bir Sırplı tarafından öldürülmesidir. Savaşan Devletler: Üçlü İtilaf Üçlü İttifak İngiltere Belçika Almanya Fransa Japonya Avusturya - Macaristan Rusya Romanya Osmanlı Devleti İtalya A.B.D Bulgaristan Sırbistan Yunanistan TC Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği, Lombachweg 33, 3006 Bern Tel:0313522328; e-mail: [email protected], İnternet: bern.meb.gov.tr Kitap: 4-5. Sınıflar/Türkçe ve Türk Kültürü Ünite No: 2 Ünite Adı: Atatürk ve Cumhuriyet Osmanlı Devleti savaş başladığında tarafsızlığını ilan etti ve boğazları kapattı. Ancak Almanya yanında yer alırsa kaybedilen toprakların geri alınacağı düşüncesiyle savaşa girdi. Almanya ise, Osmanlı Devleti'nin stratejik konumundan yararlanıp yükünü hafifletmek istiyordu. Osmanlı Devleti, savaş sürecinde çeşitli cephelerde savaştı: Kafkasya Cephesi, Kanal Cephesi, Irak Cephesi, Çanakkale Cephesi gibi. Çanakkale Savaşı Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri’nce; Osmanlı Devleti'nin başkenti konumundaki İstanbul'u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amacı ile açılan cephedir. ancak grubumuzdaki Savaşı Osmanlı Devleti kazanmış diğer devletler kendi savaşlarını kaybettikleri için Osmanlı Devleti 1.Dünya Savaşı’nda yenik sayılmıştır. Savaş sonunda bizi zor durumda bırakacak olan Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzalamak zorunda kaldık. Çanakkale Savaşları hem karada hem denizde 8,5 ay devam etmiştir. Bu süre içinde yarım milyondan fazla insan hayatını kaybetmiştir. Dolayısıyla Türk milleti önemli bir bedel ödemiştir. Geride kalanların yaşadıklarını hiçbir zaman unutmadıkları bu savaşlar sırasında pek çok şehit verilerek Çanakkale Destanı yazılmıştır. Etkileri tek bir alanda değil siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik olmak üzere birçok alanda görülmüştür. Mustafa Kemal, bu savaşta Conkbayırı, Anafartalar ve Arıburnu'nda görev yapmıştır. Çıkartmanın ilk günü Conkbayırı'ndaki müdahalesi ve savaşın son aşamalarında üstlendiği görevler, Mustafa Kemal'in askeri yeteneklerini ortaya çıkarmış, "Anafartalar Kahramanı" olarak tanınmasını sağlamıştır. Bu durum daha sonraları Mustafa Kemal'in milli liderliğini ortaya çıkarmıştır. MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ 1. 1.Dünya Savaşı'na Almanya ile birlikte giren Osmanlı Devleti, Çanakkale Savaşı'ndaki başarılı savunmaya ve Kafkasya cephesindeki kısa süreli başarılara rağmen savaşın son döneminde İngiliz ordularına karşı bir dizi ağır yenilgiye uğramış; Hicaz, Filistin, Suriye ve Irak'ı kaybetmişti. 30 Ekim1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması ile Osmanlı hükümeti yenilgiyi kabul etti. Bu anlaşma ile Osmanlı ordusu dağıtıldı. Bu anlaşmaya göre İngiltere, TC Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği, Lombachweg 33, 3006 Bern Tel:0313522328; e-mail: [email protected], İnternet: bern.meb.gov.tr Kitap: 4-5. Sınıflar/Türkçe ve Türk Kültürü Ünite No: 2 Ünite Adı: Atatürk ve Cumhuriyet Fransa, Rusya, İtalya ve Yunanistan Osmanlı Devletinde istedikleri yerleri işgal etme hakkına sahiptiler. 2. Bu devletler vakit kaybetmeden 13 Kasım 1918’den itibaren Osmanlı Devleti’ni işgal etmeye başladılar. Örneğin Gaziantep, Şanlıurfa bölgelerini Fransızlar; İzmir, Manisa bölgesini Yunanlılar, İstanbul’u İngilizler işgal ettiler. 3. Bu duruma çok üzülen Atatürk yurdu işgalden kurtarmanın yolunun milli direnişten geçtiğini biliyordu. Bu yüzden milli direnişi organize etmek için ordudaki görevinden istifa edip 19 Mayıs 1919’da vapurla Samsun’a gitti. Böylece Kurtuluş Savaşı’mız başlamış oldu. Atatürk daha sonra bu güzel günü 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak gençlere armağan etmiştir. 4. Amasya Genelgesi adında bir duyuruyla bağımsızlığımız için millet olarak tüm gücümüzle savaşacağımızı tüm dünyaya duyurduk. 5. Atatürk milli mücadelemizi düzenlemek için Erzurum ve Sivas’ta büyük toplantılar yaptı. Bu toplantılara yurdun dört bir tarafından temsilciler geldi. Düzenli bir ordu kuruldu. 6. Atatürk 23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisini açtı ve bu özel günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak çocuklara armağan etti. 7. Kurtuluş mücadelemiz sırasında büyük savaşlar yaptık. Bu savaşlar sırasıyla; 1. İnönü Savaşı, 2. İnönü Savaşı, Kütahya – Eskişehir Savaşı, Sakarya Savaşı. Atatürk’ün başkomutanlık yaptığı ordumuz en son Başkomutanlık Meydan Savaşı’yla bütün yurdumuzu işgalden kurtardı. (30 Ağustos 1922). 8. Her yıl 30 Ağustos’ta kutladığımız Zafer Bayramı ile bu günü kutluyoruz. 9. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Anlaşması ile yeni Türk Devletini hem işgalci devletler hem de bütün dünya tanımış oldu. 10. Atatürk 29 Ekim 1923’te cumhuriyeti ilan ederek Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. ATATÜRK’ÜN YAPTIĞI HİZMETLER 1. Siyasal Alanda Yapılan Devrimler: Atatürk monarşik yönetimi (saltanat-padişahlık) kaldırmak ile siyasal alandaki ilk devrimini yapmıştır yani cumhuriyeti ilan etmiştir. Bunu gerçekleştirmek için önce saltanatı kaldırmıştır. Din hayatını devletten çekmek için ise halifeliği kaldırmıştır. Bu da laik bir hayatın başlangıcı olmuştur ki eğitim için çok önemli bir değişim olmuştur. Halifeliğin kaldırılması ile laiklik konusunda büyük bir adım atılmıştır. Halifeliğin kaldırılması – 3 Mart 1924 Saltanatın kaldırılması – 1 Kasım 1922 Cumhuriyetin ilanı – 29 Ekim 1923 2. Toplumsal Devrimler: Toplumsal yapı unsurlarının birçoğunda yapılmıştır. Kılık kıyafetten soyadı kanununa ölçü saat ve takvim gibi hayatın birçok alanıyla ilgilidir. Toplum zor da olsa bu devrimlere ayak uydurmuş ve çektiği zorlukların mükâfatını ileriki zamanlarda almıştır. TC Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği, Lombachweg 33, 3006 Bern Tel:0313522328; e-mail: [email protected], İnternet: bern.meb.gov.tr Kitap: 4-5. Sınıflar/Türkçe ve Türk Kültürü Ünite No: 2 Ünite Adı: Atatürk ve Cumhuriyet Kadın erkek haklarının eşitlenmesi – 1926 – 1934 Şapka ve kıyafet kanunu – 25 Kasım 1925 Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması – 30 Kasım 1925 Soyadı kanunu – 21 Haziran 1934 Lakap ve unvanların kaldırılması – 26 Kasım 1934 Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerinin kabulü – 1925 -1931 3. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler: Din eğitimi veren medreseler ile modern okulların farklı programlarla eğitim vermesi düzensizliğe sebep olduğu için öğretim birleştirilmiş(tevhid-i tedrisat kanunu) yeni Türk harfleri kabul edilmiş yükseköğretimler kurumları düzenlenmiştir. Öğretimin Birleştirilmesi – 3 mart 1924 Yeni Türk harflerinin kabulü – 1 Kasım 1928 Türk Tarih Kurumu‘nun kurulması – 1931 Türk Dil Kurumu’nun kurulması –1932 Üniversite öğreniminin düzenlenmesi – 31 Mayıs 1933 Güzel sanatlarda yenilikler 4. Hukuk Devrimi: Mecelle kaldırılmış ve Türk medeni kanunu getirilmiş. Aile hayatından siyasi haklara eğitimden özel haklara birçok yönüyle modernleşmenin önü açılmıştır. Mecellenin kaldırılması – 1924 – 1937 Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi – 1924 – 1937 5. Ekonomik Alandaki Devrimler: Aşar vergisi kaldırılmış. Çiftçi üretim için teşvik edildi. Teşviki sanayi kanunu ile sanayi alanında çalışmalar başlatılmıştır. I – II kalkınma planları uygulanmıştır. Sanayi alanında gerekli değişimler yapılmıştır. Çiftçinin özendirilmesi Aşar vergisinin kaldırılması Örnek çiftlikler inşa edilmesi Sanayiyi Teşvik Kanununun çıkarılıp yeni sanayi kuruluşlarının kurulması 1. ve 2. Kalkınma Planlarının (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması 6. Kadın Hakları Alanındaki Devrimler: Atatürk, toplumun bir parçası olan kadınların her alanda ileri bir seviyede olmasını arzu etmiştir. Atatürk’ün yapmış olduğu girişimler neticesinde, Türk kadınlarının iktisadi ve siyasal yaşama katılımlarının sağlanabilmesi açısından bir dizi değişiklikler yapılmıştır. Kadınlara tanınan bu hakların o yıllarda birçok Avrupa devletlerinde bile bulunmayışı, Atatürk’ün kadın haklarına verdiği değer ve önemi en güzel şekilde ortaya koymaktadır. Kadınlara tanınan haklar: Belediye seçimlerinde seçme hakkı -1930 Muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı -1933 Milletvekili seçme ve seçilme hakkı -1934 TC Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği, Lombachweg 33, 3006 Bern Tel:0313522328; e-mail: [email protected], İnternet: bern.meb.gov.tr Kitap: 4-5. Sınıflar/Türkçe ve Türk Kültürü Ünite No: 2 Ünite Adı: Atatürk ve Cumhuriyet • ANLAM İLİŞKİLERİNE GÖRE SÖZCÜKLER 1. Sözcüklerde Eş Anlamlılık Kimi sözcükler yazımları farklı olduğu hâlde aynı anlamı karşılar. İşte bu sözcüklere eş anlamlı ya da anlamdaş sözcük denir. “sözcük-kelime, kafa-baş, yaşam-hayat, cevap-yanıt vb.” sözcükler eş anlamlıdır. Bu sözcükler, yazılışı yönünden farklı olsa da aynı anlamı karşılamaktadır. 2. Sözcüklerde Zıt Anlamlılık Türkçede nasıl kimi sözcükler eş anlamlı ise bazı sözcükler de birbirinin karşıt anlamlar taşımaktadır. İşte bu tür sözcüklere karşıt anlamlı veya zıt anlamlı sözcükler denir. “sevinmek – üzülmek, ileri – geri, gitmek – gelmek, hareketli – durağan vb.” sözcükler zıt anlamlıdır. Eş anlamlılıkta olduğu gibi karşıt anlamlılıkta da sözcüklerin karşıtını bulurken sözcüklerin cümlede kazandığı anlama dikkat etmek gerekir. “Kara günümüzde yalnız o vardı yanımızda.” cümlesinde “kara” sözcüğünün karşıt anlamlısı “ak” değildir. Çünkü “kara” sözcüğü bu cümlede “kötü” anlamında kullanılmıştır. O hâlde karşıt “iyi” sözcüğü olabilir: “İnsanın iyi günü de olmaz olur mu?” Eylem soylu sözcüklerde karşıt anlamlılığı bulurken “olumsuz” ifadeler sizi şaşırtmasın. Sözcüklerin olumsuzu, karşıt anlamlılığı oluşturmaz. “Babam bugün İzmir’e gitti.” cümlesindeki “gitmek” sözcüğünün olumsuzu o sözcüğünün karşıt anlamlısı değildir. Çünkü “gitmek” “bir yerden başka bir yere varmak”tır. “Gitmemek” ise “gitme işinin yapılmaması”dır. Karşıtlığın oluşması için ise “gitme” eyleminin karşıtının oluşması gerekir: “Babam bugün İzmir’den geldi.” cümlesinde olduğu gibi. 3. Sözcüklerde Sesteşlik Kimi sözcükler, aynı ses değerlerine sahiptir, yani bu sözcüklerin yazılışı aynıdır. Ancak bu sözcükler farklı anlamları karşılar. İşte böyle sözcükler sesteş veya eş seslidir. “Köyün içinden geçen çay, yazları kuruyordu.” “Bir bardak çay içince tüm yorgunluğunu unuttu.” Birinci cümledeki “çay” sözcüğü “akarsu” anlamını taşımaktadır. İkinci cümledeki “çay” ise “çeşitli bitkilerin yapraklarının demlenmesiyle elde edilen içecek” anlamındadır. Dolayısıyla “çay” sözcükleri sesteştir. “Bu çiçekleri size ben getirdim.” “Yüzünde küçük bir ben vardı.” Cümlelerindeki “ben” sözcükleri sesteştir. “Ben” sözcüğü birinci cümlede “I. tekil kişi zamiri”, ikinci cümlede “siyah nokta” anlamındadır. • SEBEP – SONUÇ CÜMLESİ İLE AMAÇ– SONUÇ CÜMLESİNİ AYIRT ETME SEBEP – SONUÇ CÜMLESİ *Bir olayın, bir durumun gerçekleşme yada gerçekleşmeme sebebini ortaya koyan cümlelerdir. *Bu tür cümlelerde “neden, niye, hangi sebeple, niçin” sorularına cevap bulunabilir. Alışveriş yapmak için markete gitti. Çok konuştuğundan başına bunlar geldi. TC Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği, Lombachweg 33, 3006 Bern Tel:0313522328; e-mail: [email protected], İnternet: bern.meb.gov.tr Kitap: 4-5. Sınıflar/Türkçe ve Türk Kültürü Ünite No: 2 Ünite Adı: Atatürk ve Cumhuriyet Onu gördüğümden beri işim rast gitmedi. AMAÇ– SONUÇ CÜMLESİ *Eylemin hangi amaca bağlı olarak gerçekleştiği vurgulanır. * Bu tür cümlelerde de "için, diye, üzere" gibi edatlardan yararlanılır. *Hareketi gerçekleştirme amacı ve sonucu cümle içinde verilir. Borçlarından kurtulmak için evini satmış. Ailesini görmeye Almanya' ya gitmiş. Başbakan, ticari anlaşmalar yapmak üzere yurtdışına çıkıyor. Bu, bizi birbirimize düşürmek maksadıyla söylenmiş bir sözdür. Şair, şiirinde herkes anlayabilsin diye yalın bir dil kullanmış. Yazar, eleştirmene şirin görünmek maksadıyla ikiyüzlü davranıyor. Öfkesini yenmek için dışarı çıktı. ÖYKÜDE (HİKÂYEDE) YAPI UNSURLARI (OLAY ÖRGÜSÜ, KİŞİLER, MEKÂN, ZAMAN) *Metnin yapısını oluşturan unsurlar: 1-OLAY: Öykü kişilerinin başından geçenlere olay denir. Öyküde tek bir olay ele alınır. Bazen bu temel olaya bağlı küçük çaplı yan olaylar da olabilir. Ele alınan olayların gelişiminde mantıksal bir sıra izlenir. Olay öykülerinde, olay on planda olmasına karşın, durum öykülerinde olay ya ikinci plandadır ya da yok denecek kadar azdır. 2-KİŞİLER: Öyküde anlatılan olayları veya durumları yaşayan kişilerdir. Öyküde kişi sayısı azdır. Sadece bir veya birkaç kişi vardır ve onun başından geçenler anlatılır. Öyküde olayları yapanlara ya da olaydan etkilenenlere öykünün kahramanları denir. Bazı metinlerde insan olan kahramanın yerini bir hayvan veya cansız bir varlık da alabilir. 3-MEKÂN: Öykülerde ele alınan olay belli bir yerde (mekânda) geçer. Bu yer, okul, hastane, bahçe, sokak olabileceği gibi insanın iç dünyası da olabilir. Anlatmaya bağlı edebi metinlerde olayın daha iyi anlaşılabilmesi için yer ya da çevre, betimlemelerle tanıtılır. Ancak betimleme yaparken gereksiz ayrıntılara girmemek gerekir. 4-ZAMAN: Öyküde ele alınan olayın başladığı ve bittiği bir zaman dilimi mutlaka vardır. Olayların başlaması ile bitmesi arasındaki sürece zaman denir. Olaylar bu zaman dilimi içerisinde gerçekleşir. Bazı öykülerde olay veya durum son durumdan başa doğru gelişebilir. Anlatmaya bağlı edebi metinler incelenirken olayları başladığı ve bittiği zaman belirtilir. Metindeki zaman ifadeleri tespit edilir. TEMA - ANAFİKİR Bir metinde yazarı yazmaya iten sebep metnin temasıdır. Anlatmaya bağlı edebi metinler incelenirken metne şu soru yöneltilir: "Yazarı bu yazıyı yazmaya iten sebep nedir?" Bu sorunun cevabı metnin temasını verecektir. TC Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği, Lombachweg 33, 3006 Bern Tel:0313522328; e-mail: [email protected], İnternet: bern.meb.gov.tr